ABOUT THE SPEAKER
Susan Savage-Rumbaugh - Primate authority
Susan Savage-Rumbaugh has made startling breakthroughs in her lifelong work with chimpanzees and bonobos, showing the animals to be adept in picking up language and other "intelligent" behaviors.

Why you should listen

Into the great debate over intelligence and instinct -- over what makes us human -- Susan Savage-Rumbaugh has thrown a monkey wrench. Her work with apes has forced a new way of looking at what traits are truly and distinctly human, and new questions about whether some abilities we attribute to "species" are in fact due to an animal's social environment. She believes culture and tradition, in many cases more than biology, can account for differences between humans and other primates.

Her bonobo apes, including a superstar named Kanzi, understand spoken English, interact, and have learned to execute tasks once believed limited to humans -- such as starting and controlling a fire. They aren't trained in classic human-animal fashion. Like human children, the apes learn by watching. "Parents really don't know how they teach their children language," she has said. "Why should I have to know how I teach Kanzi language? I just act normal around him, and he learns it."

Her latest book is Kanzi's Primal Language: The Cultural Initiation of Primates into Language.

Also, in 2011, she was named one of TIME's 100 Most Influential People


 

More profile about the speaker
Susan Savage-Rumbaugh | Speaker | TED.com
TED2004

Susan Savage-Rumbaugh: The gentle genius of bonobos

Susan Savage-Rumbaugh yazı yazabilen maymunlar üzerine

Filmed:
2,759,598 views

Savage-Rumbaugh'nun konuşulan dili anlayabilen ve izleyerek öğrenebilen bonobo maymunları üzerine yaptığı çalışmalar, dinleyiciyi, bir türün yapabildiklerinin ne kadarının biyoloji tarafından -- ve ne kadarının kültüre maruz kalma yoluyla belirlendiğini yeniden düşünmeye itiyor.
- Primate authority
Susan Savage-Rumbaugh has made startling breakthroughs in her lifelong work with chimpanzees and bonobos, showing the animals to be adept in picking up language and other "intelligent" behaviors. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:25
I work with a speciesTürler calleddenilen "BonoboBonobo."
0
0
3000
"Bonobo" denilen bir tür ile çalışıyorum.
00:28
And I'm happymutlu mostçoğu of the time,
1
3000
2000
Ve çoğu zaman mutluyum,
00:30
because I think this is the happiesten mutlu speciesTürler on the planetgezegen.
2
5000
3000
çünkü bunların dünya üzerindeki en mutlu tür olduklarını düşünüyorum.
00:33
It's kindtür of a well-keptbakımlı secretgizli.
3
8000
3000
Bu, iyi saklanmış bir sıra benziyor.
00:36
This speciesTürler liveshayatları only in the CongoKongo Cumhuriyeti.
4
11000
2000
Bu tür, sadece Kongo'da yaşıyor.
00:38
And they're not in too manyçok zooshayvanat bahçeleri, because of theironların sexualcinsel behaviordavranış.
5
13000
6000
Ve cinsel davranışları yüzünden, pek fazla hayvanat bahçesinde de yoklar.
00:44
TheirOnların sexualcinsel behaviordavranış is too human-likeİnsan gibi
6
19000
2000
Cinsel davranışları, pek çoğumuzun barışık olamayacağı ölçüde
00:46
for mostçoğu of us to be comfortablerahat with.
7
21000
2000
"insansı".
00:48
(LaughterKahkaha)
8
23000
1000
(Gülüşler)
00:49
But --
9
24000
1000
Ama--
00:50
(LaughterKahkaha)
10
25000
1000
(Gülüşler)
00:51
actuallyaslında, we have a lot to learnöğrenmek from them, because they're a very
11
26000
5000
aslında, onlardan öğrenecek çok şeyimiz var, çünkü
00:56
egalitarianeşitlikçi societytoplum and they're a very empatheticempatik societytoplum.
12
31000
4000
çok eşitlikçi ve empatik bir topluluğa sahipler.
01:00
And sexualcinsel behaviordavranış is not confinedsınırlı to one aspectGörünüş of theironların life
13
35000
4000
Ve cinsellik, yapılıp bir kenara konulan,
01:04
that they sortçeşit of setset asidebir kenara.
14
39000
3000
hayatlarının yalnız bir kısmıyla sınırlı bir davranış değil.
01:07
It permeatesnüfuz theironların entiretüm life.
15
42000
2000
Bütün hayatlarının içine sızmış durumda.
01:09
And it's used for communicationiletişim.
16
44000
3000
İletişim için kullanılmakta.
01:12
And it's used for conflictfikir ayrılığı resolutionçözüm.
17
47000
2000
Çatışmaların çözümü için kullanılmakta.
01:14
And I think perhapsbelki somewherebir yerde in our historytarih we sortçeşit of,
18
49000
4000
Ve öyle zannediyorum ki, biz, tarihimizde bir yerde
01:18
dividedbölünmüş our liveshayatları up into lots of partsparçalar.
19
53000
3000
hayatlarımızı pek çok parçaya böldük.
01:21
We dividedbölünmüş our worldDünya up with lots of categorieskategoriler.
20
56000
4000
Dünyamızı pek çok kategoriye böldük.
01:25
And so everything sortçeşit of has a placeyer that it has to fituygun.
21
60000
3000
Ve öyle ki, şimdi her şeyin denk düştüğü bir yer var.
01:28
But I don't think that we were that way initiallybaşlangıçta.
22
63000
4000
Ama başlangıçta böyle olduğumuzu düşünmüyorum.
01:32
There are manyçok people who think that the animalhayvan worldDünya is hard-wiredsabit kablolu
23
67000
4000
Hayvanlar dünyasının fiziksel bağlantılı olduğunu
01:36
and that there's something very, very specialözel about man.
24
71000
4000
ve insana özgü çok çok özel bir şeyler olduğunu düşünen bir sürü insan var
01:40
Maybe it's his abilitykabiliyet to have causalnedensel thought.
25
75000
4000
Bu, nedensel düşünme becerisi olabilir
01:44
Maybe it's something specialözel in his brainbeyin
26
79000
3000
Ya da dile sahip olmasına imkan tanıyan,
01:47
that allowsverir him to have languagedil.
27
82000
2000
beynindeki özel bir şey olabilir.
01:49
Maybe it's something specialözel in his brainbeyin
28
84000
3000
Ya da alet yapmasına veya matematiğe imkan tanıyan,
01:52
that allowsverir him to make toolsaraçlar or to have mathematicsmatematik.
29
87000
5000
beynindeki özel bir şey...
01:57
Well, I don't know. There were TasmaniansTasmanians who were discoveredkeşfedilen
30
92000
6000
Bilmiyorum... 1600'ler civarında keşfedilen Tazmanyalılar vardı,
02:03
around the 1600s and they had no fireateş.
31
98000
4000
hiç ateş kullanmıyorlardı.
02:07
They had no stonetaş toolsaraçlar.
32
102000
3000
Taştan aletleri de yoktu.
02:10
To our knowledgebilgi they had no musicmüzik.
33
105000
3000
Bildiğimiz kadarıyla, müzikleri de...
02:14
So when you comparekarşılaştırmak them to the BonoboBonobo,
34
109000
3000
Yani, onları Bonobolar ile karşılaştıracak olursanız,
02:19
the BonoboBonobo is a little hairierdaha kıllı.
35
114000
2000
Bonobolar daha kıllı.
02:21
He doesn't standdurmak quiteoldukça as uprightdik.
36
116000
4000
Tam olarak dik duramıyorlar.
02:26
But there are a lot of similaritiesbenzerlikler.
37
121000
2000
Ama oldukça fazla benzerlik var.
02:29
And I think that as we look at culturekültür,
38
124000
4000
Ve bence, kültüre baktıkça
02:33
we kindtür of come to understandanlama
39
128000
3000
şu an bulunduğumuz yere nasıl geldiğimizi
02:36
how we got to where we are.
40
131000
2000
anlar gibi oluyoruz.
02:38
And I don't really think it's in our biologyBiyoloji;
41
133000
3000
Ve ben gerçekten de bunun bizim biyolojimizden ötürü olmadığını düşünüyorum.
02:41
I think we'vebiz ettik attributedatfedilen it to our biologyBiyoloji,
42
136000
2000
Bence biz, onu biyolojimize atfettik,
02:43
but I don't really think it's there.
43
138000
3000
ama aslında mesele orada değil.
02:46
So what I want to do now is introducetakdim etmek you
44
141000
2000
Evet, şimdi, size sunmak istediğim
02:48
to a speciesTürler calleddenilen the BonoboBonobo.
45
143000
2000
Bonobo adında bir tür.
02:52
This is KanziKanzi.
46
147000
2000
Bu Kanzi.
02:54
He's a BonoboBonobo.
47
149000
2000
O bir Bonobo.
02:56
Right now, he's in a forestorman in GeorgiaGürcistan.
48
151000
3000
Şu anda, Gürcistan'da bir ormanda.
02:59
His motheranne originallyaslında camegeldi from a forestorman in AfricaAfrika.
49
154000
4000
Aslen, annesi Afrika'da bir ormandan geliyor.
03:03
And she camegeldi to us when she was just at pubertyergenlik,
50
158000
4000
Ve bize ergenlik çağında,
03:07
about sixaltı or sevenYedi yearsyıl of ageyaş.
51
162000
2000
yaklaşık 6-7 yaşlarındayken geldi.
03:10
Now this showsgösterileri a BonoboBonobo on your right,
52
165000
2000
Şimdi, sağ tarafta bir Bonobo,
03:12
and a chimpanzeeşempanze on your left.
53
167000
1000
sol taraftaysa bir şempanze görüyorsunuz.
03:14
ClearlyAçıkça, the chimpanzeeşempanze has a little bitbit harderDaha güçlü time of walkingyürüme.
54
169000
4000
Açıkça görülüyor ki, şempanze yürümekte biraz daha zorlanıyor.
03:18
The BonoboBonobo, althougholmasına rağmen shorterdaha kısa than us and theironların armssilâh still longeruzun,
55
173000
4000
Bonobo ise, boyu bizlerden daha kısa ve kolları daha uzun olmasına rağmen
03:22
is more uprightdik, just as we are.
56
177000
4000
daha dik duruyor; tıpkı bizim gibi.
03:26
This showsgösterileri the BonoboBonobo comparedkarşılaştırıldığında to an australopithecineAustralopithecine like LucyLucy.
57
181000
5000
Burada, Bonobo'yu Lucy gibi bir Avustralopitekus ile karşılaştırmalı olarak görüyorsunuz.
03:31
As you can see, there's not a lot of differencefark
58
186000
3000
Görebildiğiniz gibi,
03:34
betweenarasında the way a BonoboBonobo walksyürüyüşleri
59
189000
2000
bir Bonobo'nun yürüyüşüyle
03:36
and the way an earlyerken australopithecineAustralopithecine would have walkedyürüdü.
60
191000
4000
bir Avustralopitekus'un (tahmini) yürüyüşü arasında pek fazla farklılık yok.
03:40
As they turndönüş towardkarşı us you'llEğer olacak see
61
195000
2000
Yüzlerini bize doğru döndüklerinde göreceksiniz ki,
03:42
that the pelvicpelvik areaalan of earlyerken australopithecinesaustralopithecines is a little flatterpohpohlamak
62
197000
5000
erken Avustralopitekus'un leğen kemiği biraz daha yassı
03:47
and doesn't have to rotatedöndürmek quiteoldukça so much from sideyan to sideyan.
63
202000
4000
Ve yanlara doğru o kadar dönmek zorunda değil.
03:51
So the -- the bipedaliki ayaklı gaityürüyüş is a little easierDaha kolay.
64
206000
2000
Yani -- iki ayaklı yürüyüş biçimi biraz daha kolay.
03:53
And now we see all fourdört.
65
208000
2000
Ve şimdi dördünü birden görüyoruz.
03:56
VideoVideo: NarratorEkran okuyucusu: The wildvahşi BonoboBonobo liveshayatları in centralmerkezi AfricaAfrika, in the jungleorman
66
211000
4000
Video: Anlatıcı: Vahşi Bonobo Afrika'nın merkezinde, Kongo Nehri tarafınca etrafı sarılmış
04:00
encircledçevrili by the CongoKongo Cumhuriyeti RiverNehir.
67
215000
3000
balta girmemiş bir ormanda yaşar.
04:05
CanopiedGölgelikli treesağaçlar as talluzun boylu as 40 metersmetre, 130 feetayaklar,
68
220000
4000
40 metre 130 adım uzunluğundaki Kanopi ağaçları
04:09
growbüyümek denselyyoğun in the areaalan.
69
224000
4000
bu bölgede sıkça yetişir.
04:13
It was a JapaneseJaponca scientistBilim insanı
70
228000
3000
Yaklaşık 30 yıl önce
04:16
who first undertooküstlendi seriousciddi fieldalan studiesçalışmalar of the BonoboBonobo,
71
231000
4000
Bonobolarla ciddi alan araştırmalarını ilk yapan
04:20
almostneredeyse threeüç decadeson yıllar agoönce.
72
235000
3000
Japon bir bilim insanıydı.
04:26
BonobosBonobo are builtinşa edilmiş slightlyhafifçe smallerdaha küçük than the chimpanzeeşempanze.
73
241000
4000
Bonobolar şempanzelerden biraz daha kısadırlar.
04:30
Slim-bodiedİnce gövdeli, BonobosBonobo are by naturedoğa very gentlenazik creaturesyaratıklar.
74
245000
5000
İnce yapılı vücutlarıyla, Bonobolar, doğaları gereği nazik yaratıklardır.
04:36
Long and carefuldikkatli studiesçalışmalar have reportedrapor manyçok newyeni findingsbulgular on them.
75
251000
5000
Uzun ve dikkatli çalışmalar onlarla ilgili birçok yeni bulgu ortaya koymuştur.
04:43
One discoverykeşif was that wildvahşi BonobosBonobo oftensık sık walkyürümek bidpedallybidpedally.
76
258000
6000
Bu bulgulardan biri, Bonoboların iki ayak üzerinde yürüdükleri.
04:55
What's more, they are ableyapabilmek to walkyürümek uprightdik for long distancesmesafeler.
77
270000
5000
Dahası, uzun mesafeler boyunca dik yürüyebilirler.
05:07
SusanSusan Savage-RumbaughSavage-Rumbaugh (videovideo): Let's go say helloMerhaba to AustinAustin first and then go to the A frameçerçeve.
78
282000
3000
Susan Savage-Rumbaugh (video): Haydi önce Austin'e merhaba diyelim, sonra da A çerçevesine gidelim.
05:11
SSSS: This is KanziKanzi and I, in the forestorman.
79
286000
2000
SS: Kanzi ve ben, ormandayız.
05:13
NoneHiçbiri of the things you will see in this particularbelirli videovideo are trainedeğitilmiş.
80
288000
4000
Bu videoda göreceğiniz hiçbir şey önceden talim edilmedi.
05:17
NoneHiçbiri of them are trickspüf nokta.
81
292000
2000
Hiçbiri numara değil.
05:19
They all happenedolmuş to be capturedyakalanan on filmfilm spontaneouslykendiliğinden,
82
294000
3000
Hepsi, Japon NHK tarafından yapılan çekim sırasında
05:22
by NHKNHK of JapanJaponya.
83
297000
2000
kendiliğinden meydana geldi.
05:25
We have eightsekiz BonobosBonobo.
84
300000
2000
Sekiz Bonobo'muz var.
05:27
VideoVideo: Look at all this stuffşey that's here for our campfirekamp ateşi.
85
302000
2000
Video: Kamp ateşimiz için burada bulunan şu kadroya bakın.
05:30
SSSS: An entiretüm familyaile at our researchAraştırma centreMerkezi.
86
305000
3000
SS: Araştırma merkezimizde kocaman bir aile.
05:38
VideoVideo: You going to help get some stickssopa?
87
313000
3000
Video: Sopa bulup getirmeye yardım edecek misin?
05:42
Good.
88
317000
1000
Güzel.
05:47
We need more stickssopa, too.
89
322000
2000
Bizim de daha çok sopaya ihtiyacımız var.
05:56
I have a lighterçakmak in my pocketcep if you need one.
90
331000
2000
Eğer istersen, cebimde çakmak var.
05:59
That's a wasps'arısı nestyuva.
91
334000
2000
Bu bir eşekarısı yuvası.
06:01
You can get it out.
92
336000
2000
Onu çıkartabilirsin.
06:05
I hopeumut I have a lighterçakmak.
93
340000
3000
Umarım bir çakmağım vardır.
06:08
You can use the lighterçakmak to startbaşlama the fireateş.
94
343000
2000
Ateş yakmak için çakmağı kullanabilirsin.
06:12
SSSS: So KanziKanzi is very interestedilgili in fireateş.
95
347000
2000
SS: Evet, Kanzi ateşle çok ilgileniyor.
06:14
He doesn't do it yethenüz withoutolmadan a lighterçakmak,
96
349000
3000
Henüz çakmaksız yapamıyor,
06:17
but I think if he saw someonebirisi do it, he mightbelki be ableyapabilmek to do --
97
352000
4000
ama bence, eğer birisini yaparken görseydi, yapabilirdi --
06:21
make a fireateş withoutolmadan a lighterçakmak.
98
356000
2000
çakmaksız da ateş yakabilirdi.
06:25
He's learningöğrenme about how to keep a fireateş going.
99
360000
2000
Ateşi nasıl canlı tutacağını öğreniyor.
06:28
He's learningöğrenme the useskullanımları for a fireateş,
100
363000
2000
Sadece bizim ateşle yaptıklarımıza bakarak
06:31
just by watchingseyretme what we do with fireateş.
101
366000
3000
ateşin kullanım alanını öğreniyor.
06:34
(LaughterKahkaha)
102
369000
2000
(Gülüşler)
06:43
This is a smilegülümseme on the faceyüz of a BonoboBonobo.
103
378000
2000
Bu, bir Bonobo'nun yüzündeki bir gülümseme.
06:45
These are happymutlu vocalizationsvocalizations.
104
380000
2000
Bunlar mutluluk sesleri.
06:47
VideoVideo: You're happymutlu.
105
382000
2000
Video: Mutlusun.
06:49
You're very happymutlu about this partBölüm.
106
384000
2000
Bu kısımla ilgili çok mutlusun.
06:51
You've got to put some waterSu on the fireateş. You see the waterSu?
107
386000
4000
Ateşin üstüne su koyman lazım. Suyu görüyor musun?
07:00
Good job.
108
395000
2000
Aferin.
07:03
SSSS: ForgotUnuttum to zipzip up the back halfyarım of his backpacksırt çantası.
109
398000
3000
SS: Sırt çantasının arka kısmının yarısını kapatmayı unutmuş.
07:07
But he likesseviyor to carrytaşımak things from placeyer to placeyer.
110
402000
2000
Ama birşeyleri oradan oraya taşımaktan hoşlanıyor.
07:10
VideoVideo: AustinAustin, I hearduymak you sayingsöz "AustinAustin."
111
405000
2000
Video: Austin, "Austin" dediğini duydum.
07:12
SSSS: He talksgörüşmeler to other BonobosBonobo at the lablaboratuvar, long-distanceuzun mesafe,
112
407000
3000
SS: Laboratuvardaki diğer Bonobolarla konuşuyor;
07:15
fartherdaha uzağa than we can hearduymak.
113
410000
2000
duyabileceğimizden daha uzun bir mesafe.
07:18
This is his sisterkız kardeş.
114
413000
2000
Bu, onun kız kardeşi.
07:20
This is her first time to try to drivesürücü a golfgolf cartaraba.
115
415000
3000
İlk kez bir golf arabasını sürmeye çalışıyor.
07:25
VideoVideo: GoodbyeGüle güle.
116
420000
2000
Video: Hoşçakal.
07:27
(LaughterKahkaha)
117
422000
2000
(Gülüşler)
07:29
SSSS: She's got the pedalspedallar down, but not the wheeltekerlek.
118
424000
4000
SS: Ayakları aşağıda, ama tekerlekleri değil.
07:37
She switchesanahtarlar from reverseters to forwardileri
119
432000
3000
Geriden öne dönüyor
07:40
and she holdstutar ontoüstüne the wheeltekerlek, ratherdaha doğrusu than turnsdönüşler it.
120
435000
2000
ve tekerleği döndüreceği yerde onu tutmaya çalışıyor.
07:42
(LaughterKahkaha)
121
437000
3000
(Gülüşler)
07:45
Like us, she knowsbilir that that individualbireysel in the mirrorayna is her.
122
440000
5000
Bizim gibi, o da aynadaki bireyin kendisi olduğunu biliyor.
07:50
(MusicMüzik)
123
445000
4000
(Müzik)
07:54
VideoVideo: NarratorEkran okuyucusu: By raisingyükselen BonobosBonobo in a culturekültür that is bothher ikisi de BonoboBonobo and humaninsan,
124
449000
5000
Video: Anlatıcı: Bilim insanları, Bonobolar'ı, aynı anda hem Bonobo hem de insan kültüründe yetiştirip
07:59
and documentingbelgeleme theironların developmentgelişme acrosskarşısında two decadeson yıllar,
125
454000
4000
yirmi yıl boyunca gelişimlerini belgeleyerek
08:03
scientistsBilim adamları are exploringkeşfetmek how culturalkültürel forcesgüçler
126
458000
3000
kültürel güçlerin
08:06
(LaughterKahkaha)
127
461000
1000
(Gülüşmeler)
08:07
mayMayıs ayı have operatedameliyat duringsırasında humaninsan evolutionevrim.
128
462000
3000
insan evriminde nasıl bir rol oynamış olabileceğini araştırıyorlar.
08:12
His nameisim is NyotaNyota.
129
467000
2000
Onun adı Nyota.
08:14
It meansanlamına geliyor "starstar" in SwahiliSvahili dili.
130
469000
2000
Swahil dilinde "yıldız" demek.
08:16
(MusicMüzik)
131
471000
7000
(Müzik)
08:26
PanbanishaPanbanisha is tryingçalışıyor to give NyotaNyota a haircutsaç kesimi with a pairçift of scissorsmakas.
132
481000
5000
Panbanisha, Nyota'nın saçını makasla kesmeye çalışıyor.
08:32
In the wildvahşi, the parentebeveyn BonoboBonobo is knownbilinen to groomdamat its offspringyavrular.
133
487000
5000
Vahşi doğada, Bonobo ebeveynlerinin yavrularını tımar ettikleri bilinir.
08:37
Here PanbanishaPanbanisha useskullanımları scissorsmakas, insteadyerine of her handseller,
134
492000
4000
Burada Panbanisha, Nyota'yı tımar etmek için
08:41
to groomdamat NyotaNyota.
135
496000
2000
elleri yerine makas kullanıyor.
08:45
Very impressiveetkileyici.
136
500000
3000
Çok etkileyici.
08:51
Subtleİnce maneuveringmanevra of the handseller is requiredgereklidir
137
506000
3000
Bu türden hassas işler yapabilmesi için,
08:54
to performyapmak delicatenarin tasksgörevler like this.
138
509000
3000
ellerin ince manevralar alması gerekir.
09:06
NyotaNyota triesçalışır to imitatetaklit etmek PanbanishaPanbanisha by usingkullanma the scissorsmakas himselfkendisi.
139
521000
5000
Nyota, makası kendi eline alarak Panbanisha'yı taklit ediyor.
09:13
RealizingFark that NyotaNyota mightbelki get hurtcanını yakmak,
140
528000
3000
Nyota'nın zarar görebileceğini fark eden Panbanisha,
09:16
PanbanishaPanbanisha, like any humaninsan motheranne,
141
531000
2000
her anne gibi,
09:18
carefullydikkatlice tugstugs to get the scissorsmakas back.
142
533000
4000
makası şiddetle geri çekiyor.
09:37
He can now cutkesim throughvasitasiyla toughsert animalhayvan hidesaklamak.
143
552000
3000
Şimdi, sert hayvan postunu kesebilir.
09:41
SSSS: Kanzi'sKanzi'nın learnedbilgili to make stonetaş toolsaraçlar.
144
556000
2000
SS: Kanzi, taştan alet yapmayı öğrendi.
09:43
VideoVideo: KanziKanzi now makesmarkaları his toolsaraçlar,
145
558000
1000
Video: Kanzi şimdi kendi aletlerini yapıyor,
09:44
just as our ancestorsatalarımız mayMayıs ayı have madeyapılmış them,
146
559000
2000
tıpkı bizim atalarımızın iki buçuk milyon yıl önce
09:46
two-and-a-halfiki-ve-bir buçuk millionmilyon yearsyıl agoönce --
147
561000
2000
kayaları iki elllerinde tutup birbirlerine çarptırarak
09:48
by holdingtutma the rockskayalar in bothher ikisi de handseller, to strikegrev one againstkarşısında the other.
148
563000
5000
yapmış olabileceği gibi.
09:53
He has learnedbilgili that by usingkullanma bothher ikisi de handseller
149
568000
3000
İki elini birden kullanarak
09:56
and aimingnişan his glancingbakarak blowsdarbeler,
150
571000
2000
ve vuruşlarını ayarlayarak
09:58
he can make much largerdaha büyük, sharperdaha keskin flakespul.
151
573000
4000
daha büyük, daha keskin parçalar yapabileceğini öğrendi.
10:02
KanziKanzi choosesseçer a flakepul he thinksdüşünüyor is sharpkeskin enoughyeterli.
152
577000
3000
Kanzi, yeterince keskin olduğunu düşündüğü bir parçayı seçiyor.
10:10
The toughsert hidesaklamak is difficultzor to cutkesim, even with a knifebıçak.
153
585000
4000
Dayanıklı post, bıçakla bile zor kesilir.
10:14
The rockKaya that KanziKanzi is usingkullanma is extremelyson derece hardzor
154
589000
3000
Kanzi'nin kullandığı kaya oldukça sert
10:17
and idealideal for stonetaş toolaraç makingyapma, but difficultzor to handlesap,
155
592000
4000
ve taştan alet yapmak için ideal, ama
10:21
requiringgerektiren great skillbeceri.
156
596000
2000
onu tutmak büyük beceri istiyor.
10:23
Kanzi'sKanzi'nın rockKaya is from GonaGona, EthiopiaEtiyopya
157
598000
2000
Kanzi'nin kayası Gona, Etiyopya'dan geliyor
10:25
and is identicalözdeş to that used by our AfricanAfrika ancestorsatalarımız
158
600000
4000
ve bizim Afrikalı atalarımız tarafından iki buçuk milyon yıl önce
10:29
two-and-a-halfiki-ve-bir buçuk millionmilyon yearsyıl agoönce.
159
604000
2000
kullanılanla bire bir aynı.
10:34
These are the rockskayalar KanziKanzi used
160
609000
3000
Bunlar, Kanzi'nin kullandığı kayalar,
10:37
and these are the flakespul he madeyapılmış.
161
612000
2000
bunlar da onun yaptığı parçalar.
10:39
The flatdüz sharpkeskin edgeskenarları are like knifebıçak bladesbıçaklar.
162
614000
4000
Düz, keskin köşeler bıçak ağzı gibi.
10:44
CompareKarşılaştır them to the toolsaraçlar our ancestorsatalarımız used;
163
619000
3000
Atalarımızın kullandığı aletlerle kıyaslayın;
10:47
they bearayı a strikingdikkat çekici resemblancebenzerlik to Kanzi'sKanzi'nın.
164
622000
3000
Kanzi'ninkilere çarpıcı ölçüde benziyorlar.
11:00
PanbanishaPanbanisha is longingözlem to go for a walkyürümek in the woodsWoods.
165
635000
3000
Panbanisha ormanda yürüyüşe çıkmak istiyor.
11:03
She keepstutar staringbakmak out the windowpencere.
166
638000
3000
Pencereden dışarı bakıp duruyor.
11:08
SSSS: This is -- let me showgöstermek you something we didn't think they would do.
167
643000
3000
SS: Bu-- size yapacaklarını düşünmediğimiz bir şey göstereyim.
11:11
VideoVideo: For severalbirkaç daysgünler now, PanbanishaPanbanisha has not been outsidedışında.
168
646000
5000
Video: Panbanisha, günlerdir dışarı çıkmadı.
11:17
SSSS: I normallynormalde talk about languagedil.
169
652000
2000
SS: Ben normalde dil hakkında konuşurum.
11:19
VideoVideo: Then PanbanishaPanbanisha does something unexpectedbeklenmedik.
170
654000
3000
Video: Derken, Panbanisha beklenmedik bir şey yaptı.
11:22
SSSS: But sincedan beri I'm advisedtavsiye not to do what I normallynormalde do,
171
657000
3000
SS: Ama normalde yaptıklarımı yapmamam tavsiye edildiği için,
11:25
I haven'tyok told you that these apesmaymunlar have languagedil.
172
660000
2000
size bu maymunların dile sahip olduklarını söylemedim.
11:27
It's a geometricgeometrik languagedil.
173
662000
2000
Bu, geometrik bir dil.
11:29
VideoVideo: She takes a pieceparça of chalkTebeşir
174
664000
1000
Video: Bir tebeşir alıyor
11:30
and beginsbaşlar writingyazı something on the floorzemin.
175
665000
2000
ve yere birşeyler yazmaya başlıyor.
11:32
What is she writingyazı?
176
667000
2000
Ne yazıyor?
11:40
SSSS: She's alsoAyrıca sayingsöz the nameisim of that, with her voiceses.
177
675000
4000
SS: Aynı zamanda, onun adını da söylüyor.
11:44
VideoVideo: Now she comesgeliyor up to DrDr. SueSue and startsbaşlar writingyazı again.
178
679000
3000
Video: Şimdi, Dr. Sue'ya gidip yeniden yazmaya başlıyor.
11:47
SSSS: These are her symbolssemboller on her keyboardtuş takımı.
179
682000
3000
SS: Bunlar, klavyesindeki semboller.
11:50
(MusicMüzik)
180
685000
1000
(Müzik)
11:51
They speakkonuşmak when she touchesdokunuşlar them.
181
686000
2000
Sembollere dokunduğunda konuşuyorlar.
11:53
VideoVideo: PanbanishaPanbanisha is communicatingiletişim to DrDr. SueSue where she wants to go.
182
688000
3000
Video: Panbanisha, Dr. Sue'ya nereye gitmek istediğini söylüyor.
11:56
"A frameçerçeve" representstemsil a hutkulübe in the woodsWoods.
183
691000
4000
"Çerçeve" ormanda bir kulübeyi temsil ediyor.
12:00
CompareKarşılaştır the chalkTebeşir writingyazı with the lexigramlexigram on the keyboardtuş takımı.
184
695000
4000
Tebeşirle yazılmış olan yazıyı, klavyedeki sözcük kodlarıyla karşılaştırın.
12:14
PanbanishaPanbanisha beganbaşladı writingyazı the lexigramslexigrams on the forestorman floorzemin.
185
709000
4000
Panbanisha sözcük kodlarını orman yüzeyine yazarak başladı.
12:20
SSSS (videovideo): Very niceGüzel. BeautifulGüzel, PanbanishaPanbanisha.
186
715000
4000
SS(video): Çok hoş. Güzel, Panbanisha.
12:24
SSSS: At first we didn't really realizegerçekleştirmek what she was doing,
187
719000
3000
SS: Başta ne yaptığını anlayamadık.
12:27
untila kadar we stooddurdu back and lookedbaktı at it and rotateddöndürülmüş it.
188
722000
3000
Ta ki, geri çekilip döndürüp bakana kadar.
12:30
VideoVideo: This lexigramlexigram alsoAyrıca refersatıfta to a placeyer in the woodsWoods.
189
725000
2000
Video: Bu sözcük kodu aynı zamanda ormanda bir yeri de temsil ediyor.
12:32
The curvedkavisli linehat is very similarbenzer to the lexigramlexigram.
190
727000
4000
Şu eğri çizgi sözcük koduna çok benziyor.
12:39
The nextSonraki symbolsembol PanbanishaPanbanisha writesyazıyor representstemsil "collaryaka."
191
734000
4000
Panbanisha'nın yazdığı bir sonraki sembol de "tasma"yı temsil ediyor.
12:43
It indicatesgösterir the collaryaka that PanbanishaPanbanisha mustşart weargiyinmek when she goesgider out.
192
738000
4000
Panbanisha'nın dışarı çıkmak istediği zaman takmak zorunda olduğu tasmaya işaret ediyor.
12:47
SSSS: That's an institutionalkurumsal requirementgereklilik.
193
742000
2000
SS: Bu kurumsal bir gereklilik.
12:50
VideoVideo: This symbolsembol is not as clearaçık as the othersdiğerleri,
194
745000
3000
Video: Bu sembol diğerleri kadar net değil,
12:53
but one can see PanbanishaPanbanisha is tryingçalışıyor to produceüretmek a curvedkavisli linehat
195
748000
5000
ama yine de Panbanisha'nın eğri bir çizgi ve birkaç tane de düz çizgi
12:58
and severalbirkaç straightDüz lineshatlar.
196
753000
2000
çizmeye çalıştığı görülebiliyor.
13:00
ResearchersAraştırmacılar beganbaşladı to recordkayıt what PanbanishaPanbanisha said,
197
755000
4000
Araştırmacılar, Panbanisha'nın tebeşirle yere sözcük kodları yazarak ne dediğini
13:04
by writingyazı lexigramslexigrams on the floorzemin with chalkTebeşir.
198
759000
4000
kayıt altına aldılar.
13:08
PanbanishaPanbanisha watchedizledi.
199
763000
2000
Panbanisha izledi.
13:10
SoonYakında she beganbaşladı to writeyazmak as well.
200
765000
3000
Kısa süre sonra, o da yazmaya başladı.
13:14
The Bonobo'sBonobo'nın abilitiesyetenekleri have stunnedhayrete scientistsBilim adamları around the worldDünya.
201
769000
4000
Bu Bonobo'nun becerileri tüm dünyadan bilim insanlarını şaşkınlığa düşürdü.
13:18
How did they developgeliştirmek?
202
773000
2000
Bu beceriler nasıl gelişti?
13:20
SSSS (videovideo): We foundbulunan that the mostçoğu importantönemli thing
203
775000
2000
SS (video): Bonoboların dil edinimi için en önemli olan şeyin
13:22
for permittingerişimine izin verme BonobosBonobo to acquirekazanmak languagedil is not to teachöğretmek them.
204
777000
5000
öğretmek olmadığını bulduk.
13:27
It's simplybasitçe to use languagedil around them,
205
782000
3000
Sadece onların etrafındayken dili kullanmak gerekiyordu,
13:30
because the drivingsürme forcekuvvet in languagedil acquisitionsatın alma
206
785000
3000
çünkü dil ediniminde itici güç
13:33
is to understandanlama what othersdiğerleri, that are importantönemli to you, are sayingsöz to you.
207
788000
5000
sizin için önemli olan insanların size ne söylediklerini anlayabilmek.
13:38
OnceBir kez you have that capacitykapasite,
208
793000
2000
Bu kapasiteye bir kez sahip olduktan sonra,
13:40
the abilitykabiliyet to produceüretmek languagedil
209
795000
3000
dil üretme becerisi
13:43
comesgeliyor ratherdaha doğrusu naturallydoğal olarak and ratherdaha doğrusu freelyserbestçe.
210
798000
4000
daha ziyade doğal ve özgür olarak geliyor.
13:47
So we want to createyaratmak an environmentçevre in whichhangi BonobosBonobo,
211
802000
3000
Dolayısıyla biz, öyle bir ortam yaratmak istiyoruz ki, Bonobolar'ın
13:50
like all of the individualsbireyler with whomkime they are interactingetkileşim --
212
805000
4000
etkileşim içinde oldukları tüm bireyler gibi--
13:54
we want to createyaratmak an environmentçevre in whichhangi they have funeğlence,
213
809000
3000
eğlenebilecekleri bir ortam yaratmak istiyoruz
13:57
and an environmentçevre in whichhangi the othersdiğerleri
214
812000
2000
ve onlar için başkalarının anlamlı kimselerin olduğu
13:59
are meaningfulanlamlı individualsbireyler for them.
215
814000
3000
bir ortam yaratmak istiyoruz.
14:04
NarratorEkran okuyucusu: This environmentçevre bringsgetiriyor out unexpectedbeklenmedik potentialpotansiyel
216
819000
3000
Anlatıcı: Bu ortam Kanzi ve Panbanisha için
14:07
in KanziKanzi and PanbanishaPanbanisha.
217
822000
3000
hiç beklenmedik bir potansiyeli beraberinde getiriyor.
14:17
PanbanishaPanbanisha is enjoyingkeyfi playingoynama her harmonicamızıka,
218
832000
4000
Panbanisha mızıkasını çalarak eğleniyor,
14:21
untila kadar NyotaNyota, now one yearyıl oldeski, stealstop çalma it.
219
836000
4000
ta ki, şimdi bir yaşında olan Nyota onu çalana kadar.
14:25
Then he peers eagerlyhevesle into his mother'sannenin mouthağız.
220
840000
4000
Sonra, hevesle annesinin ağzının içine bakıyor
14:29
Is he looking for where the soundses camegeldi from?
221
844000
2000
Sesin nereden geldiğine mi bakıyor?
14:32
DrDr. SueSue thinksdüşünüyor it's importantönemli to allowizin vermek suchböyle curiositymerak to flourishgüzelleşmek.
222
847000
4000
Dr. Sue gelişebilmesi için bu tür bir meraka imkan tanımanın önemli olduğunu düşünüyor.
14:47
This time PanbanishaPanbanisha is playingoynama the electricelektrik pianopiyano.
223
862000
3000
Şimdi ise Panbanisha elektrikli piyano çalıyor.
14:50
She wasn'tdeğildi forcedzorunlu to learnöğrenmek the pianopiyano;
224
865000
3000
Piyano çalmayı öğrenmeye zorlanmamıştı;
14:53
she saw a researcheraraştırmacı playoyun the instrumentEnstrüman and tookaldı an interestfaiz.
225
868000
4000
araştırmacılardan birini çalarken gördü ve ilgilenmeye başladı.
15:25
ResearcherAraştırmacı: Go aheadönde. Go aheadönde. I'm listeningdinleme.
226
900000
2000
Araştırmacı: Devam et. Devam et. Ben dinliyorum.
15:29
Do that realgerçek fasthızlı partBölüm that you did. Yeah, that partBölüm.
227
904000
3000
Şu gerçekten hızlı olan kısmı yap. Evet, o kısım.
15:36
NarratorEkran okuyucusu: KanziKanzi playsoyunlar the xylophoneksilofon;
228
911000
2000
Anlatıcı: Kanzi ksilofon çalıyor;
15:38
usingkullanma bothher ikisi de handseller he enthusiasticallyheyecanla accompanieseşlik eden DrDr. Sue'sSue singingşan.
229
913000
5000
İki elini de kullanarak şevkle Dr. Sue'nun şarkısına eşlik ediyor.
15:44
KanziKanzi and PanbanishaPanbanisha
230
919000
1000
Kanzi ve Panbanisha
15:45
are stimulateduyarılmış by this fun-filledeğlence dolu environmentçevre,
231
920000
3000
bu kültürel becerilerin çıkmasını teşvik eden
15:48
whichhangi promotesteşvik the emergenceçıkma of these culturalkültürel capabilitiesyetenekleri.
232
923000
4000
eğlence dolu ortamda canlandılar.
15:56
(LaughterKahkaha)
233
931000
2000
(Gülüşler)
16:06
ResearcherAraştırmacı: OK, now get the monsterscanavarlar. Get them.
234
941000
3000
Araştırmacı: Evet, şimdi canavarları getir. Getir onları.
16:09
Take the cherrieskiraz too.
235
944000
2000
Kirazları da al.
16:12
Now watch out, staykalmak away from them now.
236
947000
3000
Şimdi dikkatli ol, onlardan uzak dur.
16:16
Now you can chaseChase them again. Time to chaseChase them.
237
951000
3000
Şimdi yine onları kovalayabilirsin. Kovalama zamanı.
16:23
Now you have to staykalmak away. Get away.
238
958000
3000
Şimdi uzaklaşmalısın. Kaç.
16:26
RunÇalıştır away. RunÇalıştır.
239
961000
3000
Kaç. Koş.
16:29
Now we can chaseChase them again. Go get them.
240
964000
4000
Şimdi tekrar onları kovalayabiliriz. Git al onları.
16:35
Oh no!
241
970000
1000
Ah hayır!
16:37
Good KanziKanzi. Very good. Thank you so much.
242
972000
3000
Güzel Kanzi. Çok güzel. Çok teşekkür ederim.
16:44
NarratorEkran okuyucusu: NoneHiçbiri of us, BonoboBonobo or humaninsan, can possiblybelki even imaginehayal etmek?
243
979000
7000
Anlatıcı: Bonobo ya da insan, hiçbirimiz hayal bile edemezdik, öyle değil mi?
16:57
SSSS: So we have a bi-speciesBI-türler environmentçevre, we call it a "panhomoculturepanhomoculture."
244
992000
7000
SS: Çift-türlü bir ortamımız var, buna "tümhomokültür" diyoruz.
17:04
We're learningöğrenme how to becomeolmak like them.
245
999000
2000
Onlar gibi olmayı öğreniyoruz.
17:06
We're learningöğrenme how to communicateiletişim kurmak with them,
246
1001000
2000
Onlarla nasıl iletişim kuracağımızı öğreniyoruz;
17:08
in really high-pitchedtiz tonessesleri.
247
1003000
2000
gerçekten çok tiz bir sesle.
17:10
We're learningöğrenme that they probablymuhtemelen have a languagedil in the wildvahşi.
248
1005000
4000
Muhtemelen vahşi doğada bir dilleri olduğunu öğreniyoruz.
17:14
And they're learningöğrenme to becomeolmak like us.
249
1009000
2000
Ve onlar da bizim gibi olmayı öğreniyorlar.
17:16
Because we believe that it's not biologyBiyoloji; it's culturekültür.
250
1011000
3000
Çünkü biz onun biyolojide değil, kültürde yattığına inanıyoruz.
17:19
So we're sharingpaylaşım toolsaraçlar and technologyteknoloji and languagedil
251
1014000
4000
Böylece diğer türlerle teknoloji ve
17:23
with anotherbir diğeri speciesTürler.
252
1018000
2000
dil paylaşıyoruz.
17:25
Thank you.
253
1020000
2000
Teşekkür ederim.
Translated by Bahar Tuncgenc
Reviewed by Meric Aydonat

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Susan Savage-Rumbaugh - Primate authority
Susan Savage-Rumbaugh has made startling breakthroughs in her lifelong work with chimpanzees and bonobos, showing the animals to be adept in picking up language and other "intelligent" behaviors.

Why you should listen

Into the great debate over intelligence and instinct -- over what makes us human -- Susan Savage-Rumbaugh has thrown a monkey wrench. Her work with apes has forced a new way of looking at what traits are truly and distinctly human, and new questions about whether some abilities we attribute to "species" are in fact due to an animal's social environment. She believes culture and tradition, in many cases more than biology, can account for differences between humans and other primates.

Her bonobo apes, including a superstar named Kanzi, understand spoken English, interact, and have learned to execute tasks once believed limited to humans -- such as starting and controlling a fire. They aren't trained in classic human-animal fashion. Like human children, the apes learn by watching. "Parents really don't know how they teach their children language," she has said. "Why should I have to know how I teach Kanzi language? I just act normal around him, and he learns it."

Her latest book is Kanzi's Primal Language: The Cultural Initiation of Primates into Language.

Also, in 2011, she was named one of TIME's 100 Most Influential People


 

More profile about the speaker
Susan Savage-Rumbaugh | Speaker | TED.com