TEDGlobal 2010
Tim Jackson: An economic reality check
Tim Jackson'ın ekonomik gerçekleri yansıtan değerlendirmesi
Filmed:
Readability: 4.6
1,082,826 views
Dünya ekonomik gerileme, iklim değişikliği, haksızlıkla yüz yüzeyken, Tim Jackson, krizi beslemeyi nasıl durduracağımızı ve kendi geleceğimize nasıl yatırım yapacağımızı anlatarak, kurulu ekonomik düzene meydan okuyor.
Tim Jackson - Economist
Tim Jackson is a British ecological economist and professor for sustainable development at the University of Surrey. He is the author of "Prosperity without Growth" and director of the Centre for the Understanding of Sustainable Prosperity. Full bio
Tim Jackson is a British ecological economist and professor for sustainable development at the University of Surrey. He is the author of "Prosperity without Growth" and director of the Centre for the Understanding of Sustainable Prosperity. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:15
I want to talk to you today about prosperity,
0
0
3000
Bugün sizinle refah hakkında,
00:18
about our hopes
1
3000
2000
umutlarımız hakkında konuşacağım,
00:20
for a shared and lasting prosperity.
2
5000
3000
paylaşılan ve devam eden.
00:23
And not just us,
3
8000
2000
Ve sadece biz değil,
00:25
but the two billion people worldwide
4
10000
2000
dünyada iki milyar insan
00:27
who are still chronically undernourished.
5
12000
3000
halen kronik olarak yetersiz beslenmekte.
00:30
And hope actually is at the heart of this.
6
15000
3000
Ve umut tam da bunun temelinde.
00:33
In fact, the Latin word for hope
7
18000
2000
Aslında, latince umut kelimesi
00:35
is at the heart of the word prosperity.
8
20000
2000
refahı kelimesinin tam karşılığı.
00:37
"Pro-speras," "speras," hope --
9
22000
3000
"Pro-speras", "speras", umut--
00:40
in accordance with our hopes and expectations.
10
25000
3000
umutlarımız ve beklentilerimiz doğrultusunda.
00:43
The irony is, though,
11
28000
2000
Buradaki ironi, gerçi,
00:45
that we have cashed-out prosperity
12
30000
3000
refahımızı kelimenin tam anlamıyla
00:48
almost literally in terms of money and economic growth.
13
33000
3000
para ve ekonomik büyüme karşılığı sattık.
00:51
And we've grown our economies so much
14
36000
2000
Ve ekonomilerimizi öyle büyüttük ki,
00:53
that we now stand
15
38000
2000
şimdi
00:55
in a real danger
16
40000
2000
umudu boşverme, yok etme
00:57
of undermining hope --
17
42000
3000
tehlikesiyle karşı karşıyayız --
01:00
running down resources, cutting down rainforests,
18
45000
3000
kaynakları tüketerek, yağmur ormanlarını yok ederek,
01:03
spilling oil into the Gulf of Mexico,
19
48000
3000
Meksika Körfezine petrol dökerek,
01:06
changing the climate --
20
51000
2000
iklimi değiştirerek --
01:08
and the only thing that has actually
21
53000
2000
ve aslında son yirmi yıldır
01:10
remotely slowed down the relentless rise
22
55000
2000
karbon emisyonundaki aralıksız artışı
01:12
of carbon emissions over the last two to three decades
23
57000
3000
bir miktar azaltan tek şey
01:15
is recession.
24
60000
2000
ekonomik gerileme.
01:17
And recession, of course,
25
62000
2000
Ve gerileme de, elbette ki,
01:19
isn't exactly a recipe for hope either,
26
64000
2000
umut için bir çözüm değildir,
01:21
as we're busy finding out.
27
66000
2000
öğrenmek için çok meşgulüz ama.
01:23
So we're caught in a kind of trap.
28
68000
2000
Bir çeşit tuzağa yakalanmış durumdayız.
01:25
It's a dilemma, a dilemma of growth.
29
70000
2000
Bu bir ikilem, bir büyüme ikilemi.
01:27
We can't live with it; we can't live without it.
30
72000
2000
Ne onunla yaşabiliriz, ne de onsuz.
01:29
Trash the system or crash the planet --
31
74000
3000
Ya sistemi çökert, ya gezegene çarp.
01:32
it's a tough choice; it isn't much of a choice.
32
77000
3000
Zor bir seçim.
01:35
And our best avenue of escape from this actually
33
80000
3000
Ve aslında bundan kaçmamızın tek yolu
01:38
is a kind of blind faith
34
83000
3000
kendi zekamıza ve teknolojimize ve yeterliğimize
01:41
in our own cleverness and technology and efficiency
35
86000
3000
ve herşeyi daha iyi yaptığımıza
01:44
and doing things more efficiently.
36
89000
2000
duyduğumuz kör bir inanç.
01:46
Now I haven't got anything against efficiency.
37
91000
2000
Benim verimliliğe(yetkinliğe) karşı hiçbir itirazım yok.
01:48
And I think we are a clever species sometimes.
38
93000
3000
Ve bence bazen akıllı türleriz.
01:52
But I think we should also just check the numbers,
39
97000
3000
Fakat bence bazen rakamları da gözden geçirmeliyiz,
01:55
take a reality check here.
40
100000
2000
burada gerçeği yansıtan rakamlara bakalım.
01:57
So I want you to imagine a world,
41
102000
2000
Şimdi, bir dünya hayal etmenizi istiyorum,
01:59
in 2050, of around nine billion people,
42
104000
3000
2050 yılında, tümü Batı gelirlerini,
02:02
all aspiring to Western incomes,
43
107000
2000
Batı yaşam tarzını arzulayan
02:04
Western lifestyles.
44
109000
3000
dokuz milyar nüfuslu bir dünya.
02:07
And I want to ask the question --
45
112000
2000
Ve şimdi size şu soruyu sormak istiyorum --
02:09
and we'll give them that two percent hike in income, in salary each year as well,
46
114000
3000
ve onlara gelirlerinde, maaşlarında her yıl için %2'lik artışı vereceğiz,
02:12
because we believe in growth.
47
117000
2000
çünkü büyümeye inanıyoruz.
02:14
And I want to ask the question:
48
119000
2000
Ve şu soruyu sormak istiyorum:
02:16
how far and how fast would be have to move?
49
121000
3000
ne kadar öteye ve ne kadar hızlı gidebilirdik?
02:19
How clever would we have to be?
50
124000
2000
Ne kadar akıllı olmak zorunda olurduk?
02:21
How much technology would we need in this world
51
126000
2000
Karbon hedeflerimizi gerçekleştirmek için
02:23
to deliver our carbon targets?
52
128000
2000
ne kadar teknolojiye ihtiyaç duyardık?
02:25
And here in my chart --
53
130000
2000
İşte benim tablom.
02:27
on the left-hand side is where we are now.
54
132000
3000
Solda şu anda bulunduğumuz noktayı görüyorsunuz.
02:30
This is the carbon intensity of economic growth
55
135000
2000
Bu şu anda ekonomideki
02:32
in the economy at the moment.
56
137000
2000
ekonomik gelişmenin neden olduğu karbon yoğunluğu.
02:34
It's around about 770 grams of carbon.
57
139000
3000
Yaklaşık 770 gram karbon.
02:37
In the world I describe to you,
58
142000
2000
Size tasvir ettiğim dünyada,
02:39
we have to be right over here at the right-hand side
59
144000
2000
bulunmamız gereken nokta sağda gördüğünüz
02:41
at six grams of carbon.
60
146000
2000
altı gram karbonluk sütun.
02:43
It's a 130-fold improvement,
61
148000
2000
Bu 130 kat daha fazla bir gelişme,
02:45
and that is 10 times further and faster
62
150000
2000
ve endüstriyel tarihte şimdiye kadar ulaşılan herhangi bir başarıdan
02:47
than anything we've ever achieved in industrial history.
63
152000
3000
10 kat daha ileride ve hızlı.
02:50
Maybe we can do it, maybe it's possible -- who knows?
64
155000
2000
Belki yapabiliriz, belki olasıdır -- kim bilir?
02:52
Maybe we can even go further
65
157000
2000
Belki daha da ileri gidebilir
02:54
and get an economy that pulls carbon out of the atmosphere,
66
159000
3000
karbonu atmosferin dışına çıkaracak bir ekonomiye sahip olabiliriz,
02:57
which is what we're going to need to be doing
67
162000
2000
ki bu gidişle bu yüzyılın sonunda
02:59
by the end of the century.
68
164000
2000
bunu yapıyor olmamız gerekecek.
03:01
But shouldn't we just check first
69
166000
3000
Fakat öncelikle
03:04
that the economic system that we have
70
169000
3000
sahip olduğumuz ekonominin
03:07
is remotely capable of delivering
71
172000
2000
bu tazr bir gelişmeyi karşılayabilecek durumda
03:09
this kind of improvement?
72
174000
2000
olup olmadığını kontrol etmemiz gerekmez mi?
03:11
So I want to just spend a couple of minutes on system dynamics.
73
176000
3000
Şimdi sadece birkaç dakika sistem dinamiklerinden bahsedeceğim.
03:14
It's a bit complex, and I apologize for that.
74
179000
2000
Biraz karmaşık, bu nedenle özür diliyorum.
03:16
What I'll try and do, is I'll try and paraphrase it
75
181000
2000
Yapmaya çalışacağım şey, bir nevi insan döngülerini
03:18
is sort of human terms.
76
183000
2000
yorumlamaya çalışmak.
03:20
So it looks a little bit like this.
77
185000
3000
Biraz buna benziyor.
03:23
Firms produce goods for households -- that's us --
78
188000
2000
Firmalar tüketiciler için ürünler üretiyor -- bu biziz --
03:25
and provide us with incomes,
79
190000
2000
ve bize gelir sağlıyor,
03:27
and that's even better, because we can spend those incomes
80
192000
3000
ve daha da iyisi, biz gelirleri
03:30
on more goods and services.
81
195000
2000
ürün ve hizmet satın almada kullanabiliyoruz.
03:32
That's called the circular flow of the economy.
82
197000
3000
Buna ekonominin akış döngüsü deniyor.
03:35
It looks harmless enough.
83
200000
2000
Oldukça zararsız görünüyor.
03:37
I just want to highlight one key feature of this system,
84
202000
2000
Bu sistemin kilit noktasının altını çizmek istiyorum,
03:39
which is the role of investment.
85
204000
2000
yatırım rolü.
03:41
Now investment constitutes
86
206000
2000
Yani yatırım
03:43
only about a fifth of the national income
87
208000
2000
en modern toplumlarda
03:45
in most modern economies,
88
210000
2000
ulusal gelirin sadece beşte birini oluşturuyor,
03:47
but it plays an absolutely vital role.
89
212000
2000
fakat çok önemli bir rol oynuyor.
03:49
And what it does essentially
90
214000
2000
Esasen yapmakta olduğu şey
03:51
is to stimulate further consumption growth.
91
216000
3000
daha fazla tüketim büyümesini teşvik etmek.
03:54
It does this in a couple of ways --
92
219000
2000
Bunu iki yolla yapar --
03:56
chasing productivity,
93
221000
2000
verimlilik takibi,
03:58
which drives down prices and encourages us to buy more stuff.
94
223000
3000
fiyatları düşürüp daha fazla ürün almayı teşvik ederk.
04:01
But I want to concentrate
95
226000
2000
Fakat yenilik arayışı,
04:03
on the role of investment
96
228000
2000
üretim ve tüketimdeki yenilik arayışı için
04:05
in seeking out novelty,
97
230000
2000
yapılan yatırımın önemine
04:07
the production and consumption of novelty.
98
232000
3000
dikkat çekmek istiyorum.
04:10
Joseph Schumpeter called this
99
235000
2000
Joseph Schumpeter bunu
04:12
"the process of creative destruction."
100
237000
3000
"yaratıcı yıkım(tahrip) işlemi" olarak adlandırıyor.
04:15
It's a process of the production and reproduction of novelty,
101
240000
2000
Bu yeniliğin üretimi ve yeniden üretimi,
04:17
continually chasing expanding consumer markets,
102
242000
3000
genişleyen tüketici pazarlarının,
04:20
consumer goods, new consumer goods.
103
245000
2000
tüketici ürünlerinin ve yeni ürünlerin takip edilmesi işlemidir.
04:22
And this, this is where it gets interesting,
104
247000
2000
Ve bu, işin ilginç hale geldiği noktadır,
04:24
because it turns out that human beings
105
249000
3000
çünkü bu insanoğlunun yeniliğe karşı
04:27
have something of an appetite for novelty.
106
252000
3000
doyumsuzluğuna(açlığına) dönüşür.
04:30
We love new stuff --
107
255000
2000
Yeni şeyleri seviyoruz --
04:32
new material stuff for sure --
108
257000
2000
yeni maddesel şeyleri tabi ki --
04:34
but also new ideas, new adventures,
109
259000
2000
fakat aynı zamanda yeni fikirleri, yeni maceraları,
04:36
new experiences.
110
261000
2000
yeni deneyimleri.
04:38
But the materiality matters too,
111
263000
2000
Fakat maddiyat da önem taşıyor.
04:40
because in every society
112
265000
3000
Çünkü, her toplumda
04:43
that anthropologists have looked at,
113
268000
2000
antopologlar
04:45
material stuff
114
270000
2000
maddesel malzemelere bakmışlardır,
04:47
operates as a kind of language --
115
272000
2000
bir çeşit dil olarak,
04:49
a language of goods,
116
274000
2000
ürünlerin dili,
04:51
a symbolic language
117
276000
2000
birbirimize hikayeler anlatırken kullandığımız
04:53
that we use to tell each other stories --
118
278000
2000
sembolik bir dil--
04:55
stories, for example,
119
280000
2000
hikayeler, örneğin,
04:57
about how important we are.
120
282000
2000
ne kadar önemli olduğumuz konusunda.
04:59
Status-driven, conspicuous consumption
121
284000
3000
Yenilik dili ile zenginleşen
05:02
thrives from the language
122
287000
3000
prestij odaklı,
05:05
of novelty.
123
290000
2000
gösterişçi tüketim.
05:07
And here, all of a sudden,
124
292000
2000
Şimdi, birdenbire
05:09
we have a system
125
294000
2000
ekonomik yapıyı sosyal mantıkla kilitleyen
05:11
that is locking economic structure with social logic --
126
296000
3000
bir sistemimiz var --
05:14
the economic institutions, and who we are as people, locked together
127
299000
3000
ekonomik enstitüler, ve biz insanlar olarak, büyüme motorunu çalıştırmakiçin
05:17
to drive an engine of growth.
128
302000
3000
birlikte sistemi kilitledik.
05:20
And this engine is not just economic value;
129
305000
2000
Ve bu motor sadece ekonomik değer değil,
05:22
it is pulling material resources
130
307000
3000
sistemi
05:25
relentlessly through the system,
131
310000
3000
kendi arzularımızdan ve kaygılarımızdan doğan
05:28
driven by our own insatiable appetites,
132
313000
3000
maddesel kaynaklardan
05:31
driven in fact by a sense of anxiety.
133
316000
3000
kurtarmak.
05:34
Adam Smith, 200 years ago,
134
319000
2000
Adam Smith, 200 yıl önce,
05:36
spoke about our desire
135
321000
2000
utançsız bir hayat için
05:38
for a life without shame.
136
323000
2000
duyulan özlemden bahsetti.
05:40
A life without shame:
137
325000
2000
Utançsız bir hayat:
05:42
in his day, what that meant was a linen shirt,
138
327000
3000
onun zamanında, keten gömlekler demekti,
05:45
and today, well, you still need the shirt,
139
330000
2000
ve bugün, şey,sizlerin de hala keten gömleğe ihtiyacınız var,
05:47
but you need the hybrid car,
140
332000
3000
fakat, sizin hibrid arabaya,
05:50
the HDTV, two holidays a year in the sun,
141
335000
3000
HDTV'ye, güneşli bir yerde yılda iki kez tatile,
05:53
the netbook and iPad, the list goes on --
142
338000
3000
netbook ve iPad'e, liste devam eder -- ihtiyacınız var
05:56
an almost inexhaustible supply of goods,
143
341000
2000
bu kaygıdan doğan,
05:58
driven by this anxiety.
144
343000
2000
hemen hemen hiç bitmeyen bir ürün tedariki.
06:00
And even if we don't want them,
145
345000
2000
Ve hatta onları istemesek de,
06:02
we need to buy them,
146
347000
2000
almamız gerek,
06:04
because, if we don't buy them, the system crashes.
147
349000
2000
çünkü, eğer almazsak, sistem çöker.
06:06
And to stop it crashing
148
351000
2000
Çöküşü durdurmak için
06:08
over the last two to three decades,
149
353000
2000
20 yıldan fazla zamandır,
06:10
we've expanded the money supply,
150
355000
2000
para tedariğini,
06:12
expanded credit and debt,
151
357000
2000
kredi ve boru genişletmekteyiz,
06:14
so that people can keep buying stuff.
152
359000
2000
insanların satın alabilme gücünü devam ettirmek için.
06:16
And of course, that expansion was deeply implicated in the crisis.
153
361000
3000
Ve elbette, bu genişleme krizi içten içe tetikledi.
06:19
But this -- I just want to show you some data here.
154
364000
2000
Fakat bu -- Sadece bir veri göstermek istiyorum sizlere burada.
06:21
This is what it looks like, essentially,
155
366000
2000
Bu göründüğü gibi, aslında,
06:23
this credit and debt system, just for the U.K.
156
368000
2000
bu kredi ve borç sistemi, sadece İngiltere için.
06:25
This was the last 15 years before the crash,
157
370000
3000
Bu ekonomik çökmeden önceki son 15 yıl.
06:28
and you can see there, consumer debt rose dramatically.
158
373000
3000
Burada sizin de gördüğünüz gidi, tüketici borcu önemli ölçüde artmıştır.
06:31
It was above the GDP for three years in a row
159
376000
2000
Krizden hemen önceki üç yıllık dönemde
06:33
just before the crisis.
160
378000
2000
gayri safi yurtiçi hasılanın üzerindeydi.
06:35
And in the mean time, personal savings absolutely plummeted.
161
380000
3000
Bu arada, bireysel tasarruf aniden düştü.
06:38
The savings ratio, net savings,
162
383000
2000
Tasarruf oranı, net tasarruf,
06:40
were below zero in the middle of 2008,
163
385000
2000
çöküşden hemen önce, 2008'in ortalarında,
06:42
just before the crash.
164
387000
2000
sıfırın altındaydı.
06:44
This is people expanding debt, drawing down their savings,
165
389000
3000
Bu, insanların sadece oyunda kalabilmek için,
06:47
just to stay in the game.
166
392000
3000
borcu artırması, birikimlerini tüketmesidir.
06:50
This is a strange, rather perverse, story,
167
395000
3000
Bu tuhaf, oldukça çarpık bir hikayedir,
06:53
just to put it in very simple terms.
168
398000
2000
sadece basit koşullara dahil etmek için.
06:55
It's a story about us, people,
169
400000
3000
Bu bizim, insanların hikayesidir,
06:59
being persuaded
170
404000
2000
bu
07:01
to spend money we don't have
171
406000
2000
gerçekte önemsediğimiz insanlarda
07:03
on things we don't need
172
408000
2000
çok da uzun sürmeyecek etkiler yaratmak için
07:05
to create impressions that won't last
173
410000
2000
sahip olmadığımız bir parayı
07:07
on people we don't care about.
174
412000
2000
ihtiyacımız olmayan şeylere harcamaya ikna edilmektir.
07:09
(Laughter)
175
414000
2000
(Kahkaha)
07:11
(Applause)
176
416000
4000
(Alkış)
07:15
But before we consign ourselves to despair,
177
420000
3000
Fakat umutsuzluğa kapılmadan önce,
07:18
maybe we should just go back and say, "Did we get this right?
178
423000
2000
belki sadece geri gitmeli ve şöyle demeliyiz, "Bu hakka sahip miydik?
07:20
Is this really how people are?
179
425000
2000
Gerçekten insanlar böyle mi?
07:22
Is this really how economies behave?"
180
427000
2000
Ekonomistler gerçekten bu şekilde mi davranıyor?"
07:24
And almost straightaway
181
429000
2000
Ve hemen hemen
07:26
we actually run up against a couple of anomalies.
182
431000
3000
bir çift anomaliyle karşı karşıya geliriz.
07:29
The first one is in the crisis itself.
183
434000
2000
Birincisi krizin kendisidir.
07:31
In the crisis, in the recession, what do people want to do?
184
436000
3000
Krizde, resesyonda, insanlar ne yapmak ister?
07:34
They want to hunker down, they want to look to the future.
185
439000
3000
Çömelmek isterler. Geleceğe bakmak isterler.
07:37
They want to spend less and save more.
186
442000
3000
Daha az harcayıp daha fazla biriktirmek isterler.
07:40
But saving is exactly the wrong thing to do
187
445000
2000
Fakat tasarruf sistem açısından
07:42
from the system point of view.
188
447000
2000
yapılacak en yanlış şeydir.
07:44
Keynes called this the "paradox of thrift" --
189
449000
2000
Keynes bunu "tasarruf paradoksu" olarak adlandırır --
07:46
saving slows down recovery.
190
451000
2000
tasarruf kalkınmayı yavaşlatır.
07:48
And politicians call on us continually
191
453000
3000
Ve politikacılar bizi
07:51
to draw down more debt,
192
456000
2000
daha fazla borç tüketmeye,
07:53
to draw down our own savings even further,
193
458000
2000
birikimlerimizi daha hızlı harcamaya çağırırlar,
07:55
just so that we can get the show back on the road,
194
460000
2000
sadece şeytanın bacağını kırabilelim diye,
07:57
so we can keep this growth-based economy going.
195
462000
2000
büyüme odaklı ekonomiyi devam ettirelim diye.
07:59
It's an anomaly,
196
464000
2000
Bu bir anomalidir,
08:01
it's a place where the system actually is at odds
197
466000
2000
bu sistemin aslında biz insanlarla
08:03
with who we are as people.
198
468000
3000
çatıştığı, anlaşmazlığa düştüğü yerdir.
08:06
Here's another one -- completely different one:
199
471000
2000
İşte bir diğeri -- tamamen farklı birşey:
08:08
Why is it
200
473000
2000
Neden biz
08:10
that we don't do the blindingly obvious things we should do
201
475000
2000
iklim değişikliğiyle mücadele için
08:12
to combat climate change,
202
477000
2000
gün gibi ortada olan şeyleri yapmıyoruz?
08:14
very, very simple things
203
479000
2000
çok, çok basit şeyler,
08:16
like buying energy-efficient appliances,
204
481000
2000
enerji tasarruflu ürünleri almak,
08:18
putting in efficient lights, turning the lights off occasionally,
205
483000
2000
tasarruflu ışıkları kullanmak, duruma bağlı olarak ışıkları kapatmak,
08:20
insulating our homes?
206
485000
2000
evlerimizi izole etmek gibi?
08:22
These things save carbon, they save energy,
207
487000
2000
Bu gibi şeyler karbon tasarrufudur, enerji tasarrufudur,
08:24
they save us money.
208
489000
3000
para tasarrufudur.
08:27
So is it that, though they make perfect economic sense,
209
492000
3000
Yani bu mudur, bize mükemmel bir ekonomik tasarruf anlamına gelmesine rağmen,
08:30
we don't do them?
210
495000
2000
bunları yapmıyor muyuz?
08:32
Well, I had my own personal insight into this
211
497000
2000
Şey, bunu birkaç yıl önce
08:34
a few years ago.
212
499000
2000
kendim kavradım.
08:36
It was a Sunday evening, Sunday afternoon,
213
501000
2000
Bir pazar akşamıydı, pazar öğleden sonra,
08:38
and it was just after --
214
503000
2000
yeni bir eve taşındıktan hemen sonra --
08:40
actually, to be honest, too long after --
215
505000
3000
aslında, dürüst olmak gerekirse çok uzun bir zaman sonra --
08:43
we had moved into a new house.
216
508000
2000
idi.
08:45
And I had finally got around to doing some draft stripping,
217
510000
3000
Ve sonunda cereyanı önlemek için işe koyuldum,
08:48
installing insulation around the windows and doors
218
513000
2000
pencere ve kapılara izolasyon malzemesi ekledim
08:50
to keep out the drafts.
219
515000
2000
rüzgarı önlemek için.
08:52
And my, then, five year-old daughter
220
517000
3000
Ve beş yaşındaki kızım
08:55
was helping me in the way that five year-olds do.
221
520000
3000
bana yardım ediyordu beş yaşındakilerin yapacağı şekilde.
08:58
And we'd been doing this for a while,
222
523000
3000
Bunu yapmaya devam ediyorduk ki,
09:01
when she turned to me very solemnly and said,
223
526000
3000
yavaşça bana döndü ve dedi ki,
09:05
"Will this really keep out the giraffes?"
224
530000
3000
"Bu gerçekten zürafaları dışarıda tutacak mı?"
09:08
(Laughter)
225
533000
2000
(Kahkaha)
09:10
"Here they are, the giraffes."
226
535000
2000
"İşte onlar, zürafalar."
09:12
You can hear the five-year-old mind working.
227
537000
2000
Beş yaşındaki bir zekanın çalıştığını duyabilirsiniz.
09:14
These ones, interestingly, are 400 miles north of here
228
539000
3000
Bunlar, ilginç bir şekilde, buranın kuzeyinden 400 mil uzaktalar,
09:17
outside Barrow-in-Furness in Cumbria.
229
542000
3000
Cumbria'da Barrow-in-Furness'in dışında.
09:20
Goodness knows what they make of the Lake District weather.
230
545000
3000
Allah bilir Göller bölgesi havası diyince ne anlıyorlar.
09:23
But actually that childish misrepresentation
231
548000
3000
Fakat aslında bu çocukça yanlış anlayış
09:26
stuck with me,
232
551000
2000
bana yapıştı kaldı,
09:28
because it suddenly became clear to me
233
553000
3000
çünkü birdenbire farkettim ki
09:31
why we don't do the blindingly obvious things.
234
556000
2000
gün gibi ortada olan şeyleri neden yapmıyoruz.
09:33
We're too busy keeping out the giraffes --
235
558000
2000
Zürafaları dışarda tutmakla uğraşmak için fazlasıyla meşgulüz --
09:35
putting the kids on the bus in the morning,
236
560000
2000
çocuklarımızı sabahları servise bindirmekle,
09:37
getting ourselves to work on time,
237
562000
3000
işe zamanında yetişmekle,
09:40
surviving email overload
238
565000
2000
aşırı e-mail yüklemesiyle
09:42
and shop floor politics,
239
567000
2000
ve işçi siyasetiyle,
09:44
foraging for groceries, throwing together meals,
240
569000
3000
market aramakla, öğünleri birleştirmekle,
09:47
escaping for a couple of precious hours in the evening
241
572000
3000
akşamları 1-2 değerli saatimizi
09:50
into prime-time TV
242
575000
2000
prime time TV izlemekle
09:52
or TED online,
243
577000
2000
ya da TED'i online olarak,
09:54
getting from one end of the day to the other,
244
579000
3000
bir günün sonundan diğerine,
09:57
keeping out the giraffes.
245
582000
2000
zürafaları dışarda tutmak.
09:59
(Laughter)
246
584000
2000
(Kahkaha)
10:01
What is the objective?
247
586000
2000
Hedef nedir?
10:03
"What is the objective of the consumer?"
248
588000
3000
"Tüketicinin hedefi nedir?"
10:06
Mary Douglas asked in an essay on poverty
249
591000
3000
diye sordu Mary Douglas yoksulluk üzerine bir makalesinde
10:09
written 35 years ago.
250
594000
2000
35 yıl önce.
10:11
"It is," she said,
251
596000
3000
"Hedef," dedi,
10:14
"to help create the social world
252
599000
3000
"sosyal bir dünya yaratmaya
10:17
and find a credible place in it."
253
602000
3000
ve o dünyada güvenilir bir yer bulmaya yardımcı olmak."
10:20
That is a deeply humanizing
254
605000
3000
Bu bakış açılarımızın derinlemesine
10:23
vision of our lives,
255
608000
2000
insancıllaştırılması,
10:25
and it's a completely different vision
256
610000
3000
ve bu ekonomik modelin tam ortasındaki
10:28
than the one that lies at the heart
257
613000
3000
yalan söyleyen kişininkinden
10:31
of this economic model.
258
616000
2000
tamamen farklı bir vizyon
10:33
So who are we?
259
618000
2000
O halde biz kimiz?
10:35
Who are these people?
260
620000
3000
Bu insanlar kim?
10:38
Are we these novelty-seeking, hedonistic,
261
623000
2000
Biz yenilik peşindeki, çıkarcı,
10:40
selfish individuals?
262
625000
3000
bencil bireyler miyiz?
10:43
Or might we actually occasionally be
263
628000
3000
Yoksa gerçekte Rembrandt'ın bu oyununda
10:46
something like the selfless altruist
264
631000
3000
tarif edilen özgecil fedakar
10:49
depicted in Rembrandt's lovely, lovely sketch here?
265
634000
3000
hoş, sevimli karakterler olabilir miyiz?
10:52
Well psychology actually says
266
637000
2000
Şey aslında psikoloji
10:54
there is a tension --
267
639000
2000
bir gerilim olduğunu söyler,
10:56
a tension between self-regarding behaviors
268
641000
3000
kendini önemseme ile
10:59
and other regarding behaviors.
269
644000
2000
başkalarını önemseme davranışları arasında.
11:01
And these tensions have deep evolutionary roots,
270
646000
3000
Ve bu gerilimler evrimsel derin köklere sahiptir.
11:04
so selfish behavior
271
649000
2000
Yani bencil davranış
11:06
is adaptive in certain circumstances --
272
651000
2000
belli durumlarda kabul edilebilirdir --
11:08
fight or flight.
273
653000
2000
dövüş ya da uçuşta.
11:10
But other regarding behaviors
274
655000
2000
Fakat başkalarını önemseme davranışları
11:12
are essential to our evolution
275
657000
2000
sosyal varlıklar olarak
11:14
as social beings.
276
659000
2000
kendi evrimimiz için gereklidir.
11:16
And perhaps even more interesting from our point of view,
277
661000
2000
Ve belki de kendi bakış açımızdan daha da ilginç olanı,
11:18
another tension between novelty-seeking behaviors
278
663000
3000
yenilik arayışı davranışları ile
11:21
and tradition or conservation.
279
666000
3000
gelenek ve muhafazacılık arasındaki bir diğer gerilimdir.
11:25
Novelty is adaptive when things are changing
280
670000
2000
Yenilik herşey değişirken uyumsaldır
11:27
and you need to adapt yourself.
281
672000
2000
ve kendinizi adapte etmeniz gerekir.
11:29
Tradition is essential to lay down the stability
282
674000
3000
Gelenek aileleri genişletmek ve bağlı sosyal gruplar oluşturmak için
11:32
to raise families and form cohesive social groups.
283
677000
3000
stabiliteyi sağlamak için gerekllidir.
11:35
So here, all of a sudden,
284
680000
2000
Yani burada, birdenbire
11:37
we're looking at a map of the human heart.
285
682000
3000
insan kalbinin haritasına bakarız.
11:40
And it reveals to us, suddenly,
286
685000
3000
Birden, meselenin özünü
11:43
the crux of the matter.
287
688000
2000
fark ederiz.
11:45
What we've done is we've created economies.
288
690000
2000
Yaptığımız şey ekonomileri yaratmaktı.
11:47
We've created systems,
289
692000
2000
Sistemleri yarattık,
11:49
which systematically privilege, encourage,
290
694000
3000
sistematik olarak insan ruhunun
11:52
one narrow quadrant
291
697000
2000
sadece dörtte birini önemli kılan,
11:54
of the human soul
292
699000
2000
destekleyen ve
11:56
and left the others unregarded.
293
701000
3000
diğerlerini değersiz kılan bir sistem.
11:59
And in the same token, the solution becomes clear,
294
704000
3000
Ve aynı sebepten dolayı, çözüm açıktır,
12:02
because this isn't, therefore,
295
707000
2000
çünkü bu,
12:04
about changing human nature.
296
709000
2000
insan doğasını değiştirmekle alakalı değildir.
12:06
It isn't, in fact, about curtailing possibilities.
297
711000
3000
Bu, aslında, olanakları kısmakla ilgili de değildir.
12:09
It is about opening up.
298
714000
2000
Bu açılmakla ilgilidir.
12:11
It is about allowing ourselves the freedom
299
716000
2000
Bu tam anlamıyla insan olabilmek için
12:13
to become fully human,
300
718000
2000
kendimizi özgürleştirmekle alakalıdır,
12:15
recognizing the depth and the breadth
301
720000
2000
insan aklının hesap ve genişliğini
12:17
of the human psyche
302
722000
2000
tanımak
12:19
and building institutions
303
724000
2000
ve Rembrandt'ın narin, kırılgan özgeciliğini korumak için
12:21
to protect Rembrandt's fragile altruist within.
304
726000
4000
enstitüler inşa etmekle.
12:26
What does all this mean for economics?
305
731000
3000
Tüm bunlar ekonomi için ne anlama geliyor?
12:29
What would economies look like
306
734000
2000
Eğer biz onların kalbindeki
12:31
if we took that vision of human nature
307
736000
2000
bu vizyonu alıp
12:33
at their heart
308
738000
2000
insan ruhunun ortogonal hacmine
12:35
and stretched them
309
740000
2000
sararsak
12:37
along these orthogonal dimensions
310
742000
2000
ekonomi
12:39
of the human psyche?
311
744000
2000
nasıl olurdu acaba?
12:41
Well, it might look a little bit
312
746000
2000
Belki, bir parça
12:43
like the 4,000 community-interest companies
313
748000
2000
İngiltere beş yıldan fazla süredir yayılan
12:45
that have sprung up in the U.K. over the last five years
314
750000
3000
ortak ilgi şirketlerine benzerdi,
12:48
and a similar rise in B corporations in the United States,
315
753000
3000
ve Amerika'da da B türü şirketlerde benzer bir artış var,
12:51
enterprises
316
756000
2000
yasalarında yazılı olarak
12:53
that have ecological and social goals
317
758000
2000
ekolojik ve sosyal amaçlar
12:55
written into their constitution
318
760000
2000
taşıyan şirketler,
12:57
at their heart --
319
762000
2000
bunun gibi şirketler,
12:59
companies, in fact, like this one, Ecosia.
320
764000
3000
Ecosia.
13:02
And I just want to, very quickly, show you this.
321
767000
2000
Ve size sadece, çok hızlı bir şekilde göstermek istiyorum.
13:04
Ecosia is an Internet search engine.
322
769000
2000
Ecosia bir internet arama motoru.
13:06
Internet search engines work
323
771000
2000
Internet arama motorları
13:08
by drawing revenues from sponsored links
324
773000
2000
arama yaptığınızda beliren
13:10
that appear when you do a search.
325
775000
2000
sponsor linklerden gelir elde ederek çalışır.
13:12
And Ecosia works in pretty much the same way.
326
777000
3000
Ecosia da çok benzer bir şekilde çalışıyor.
13:16
So we can do that here --
327
781000
2000
Buradan işlemi yapabiliriz.
13:18
we can just put in a little search term.
328
783000
2000
Sadece küçük bir araştırma ekibi ekleyebiliriz.
13:20
There you go, Oxford, that's where we are. See what comes up.
329
785000
3000
Oxford'a giderseniz, bizim bulunduğumuz yer. Bakın şimdi ne diyeceğim.
13:23
The difference with Ecosia though
330
788000
2000
Ecosia ile,
13:25
is that, in Ecosia's case,
331
790000
2000
diğerlerinin farkı,
13:27
it draws the revenues in the same way,
332
792000
3000
gelirleri benzer şekilde elde ediliyor,
13:30
but it allocates
333
795000
2000
fakat
13:32
80 percent of those revenues
334
797000
3000
bu gelirlerin %80'ini
13:35
to a rainforest protection project in the Amazon.
335
800000
2000
Amazon'daki yağmur ormanlarını koruma projesine aktarıyor.
13:37
And we're going to do it.
336
802000
2000
Ve bunu yapacağız.
13:39
We're just going to click on Naturejobs.uk.
337
804000
2000
Sadece Naturejobs.uk.'ya tıklayacağız.
13:41
In case anyone out there is looking for a job in a recession,
338
806000
2000
Resesyonda iş arayan her hangi biri varsa,
13:43
that's the page to go to.
339
808000
2000
gidilecek sayfa burasıdır.
13:45
And what happened then was
340
810000
2000
Sonra olan şey
13:47
the sponsor gave revenues to Ecosia,
341
812000
3000
sponsor geliri Ecosia'ya verir,
13:50
and Ecosia is giving 80 percent of those revenues
342
815000
2000
ve Ecosia bu gelirlerin %80'ini
13:52
to a rainforest protection project.
343
817000
2000
bir yağmur ormanı koruma projesine aktarır.
13:54
It's taking profits from one place
344
819000
2000
Bu bir yerden sağlanan karı
13:56
and allocating them
345
821000
2000
ekolojik kaynakları korumak için
13:58
into the protection of ecological resources.
346
823000
2000
bir başka yere aktarmaktır.
14:00
It's a different kind of enterprise
347
825000
2000
Bu yeni bir ekonomi için
14:02
for a new economy.
348
827000
2000
yeni bir girişim modelidir.
14:04
It's a form, if you like,
349
829000
2000
Bu bir ekolojik özgecilik modelidir,
14:06
of ecological altruism --
350
831000
2000
eğer isterseniz tabi --
14:08
perhaps something along those lines. Maybe it's that.
351
833000
3000
belki o doğrultuda birşey. Belki ta kendisi.
14:11
Whatever it is,
352
836000
2000
Her ne olursa olsun,
14:13
whatever this new economy is,
353
838000
3000
bu yeni ekonomi ne olursa olsun,
14:16
what we need the economy to do, in fact,
354
841000
3000
ekonominin yapması gerek şey, aslında,
14:19
is to put investment
355
844000
2000
modelin kalbine
14:21
back into the heart of the model,
356
846000
2000
yatırım yapmak,
14:23
to re-conceive investment.
357
848000
2000
yatırımmı yeniden yaratmak.
14:25
Only now, investment
358
850000
2000
Sadece şimdilik, yatırım
14:27
isn't going to be
359
852000
2000
tüketim büyümesinin
14:29
about the relentless and mindless
360
854000
2000
aralıksız ve düşüncesiz
14:31
pursuit of consumption growth.
361
856000
2000
takibi olmayacak.
14:33
Investment has to be a different beast.
362
858000
3000
Yatırım farklı bir şey olmalı.
14:36
Investment has to be,
363
861000
2000
Yatırım,
14:38
in the new economy,
364
863000
2000
yeni ekonominin içinde olmalı,
14:40
protecting and nurturing
365
865000
2000
geleceğimizin bağlı olduğu
14:42
the ecological assets on which our future depends.
366
867000
3000
ekolojik değerleri koruyarak ve besleyerek.
14:45
It has to be about transition.
367
870000
2000
Bu değişimle alakalı olmalıdır.
14:47
It has to be investing in low-carbon technologies
368
872000
2000
Bu düşük karbon teknolojilerine ve altyapılarına
14:49
and infrastructures.
369
874000
2000
yatırım yapmak olmalıdır.
14:51
We have to invest, in fact,
370
876000
3000
Aslında, manalı bir refah
14:54
in the idea of a meaningful prosperity,
371
879000
3000
fikrine yatırım yapmalıyız,
14:57
providing capabilities
372
882000
3000
insanların gelişmesi için
15:00
for people to flourish.
373
885000
3000
kapasite sağlayarak.
15:03
And of course, this task has material dimensions.
374
888000
2000
Ve tabii ki, bu konunun maddesel boyutları var.
15:05
It would be nonsense to talk about people flourishing
375
890000
3000
Eğer insanların gıda, giyinme ve barınma problemleri varsa
15:08
if they didn't have food, clothing and shelter.
376
893000
2000
gelişmeden bahsetmek saçma olur.
15:10
But it's also clear that prosperity goes beyond this.
377
895000
3000
Fakat aynı zamanda refahın bunun ötesin de olduğu da açıktır.
15:13
It has social and psychological aims --
378
898000
3000
Sosyal ve psikolojik görevleri vardır --
15:16
family, friendship,
379
901000
2000
aile, dostluk,
15:18
commitments, society,
380
903000
2000
sorumluluk, toplum,
15:20
participating in the life of that society.
381
905000
3000
o toplum hayatına dahil olan herşey.
15:23
And this too
382
908000
2000
Ve bu da,
15:25
requires investment,
383
910000
3000
yatırım gerektirir,
15:28
investment -- for example, in places --
384
913000
2000
örneğin,
15:30
places where we can connect,
385
915000
2000
bağlantı kurabileceğimiz mekanlara,
15:32
places where we can participate,
386
917000
2000
ortak olabileceğimiz yerlere,
15:34
shared spaces,
387
919000
2000
ortak alanlara,
15:36
concert halls, gardens,
388
921000
2000
konser salonlarına, bahçelere,
15:38
public parks,
389
923000
2000
parklara,
15:40
libraries, museums, quiet centers,
390
925000
2000
kütüphanelere, müzelere, sessiz merkezlere,
15:42
places of joy and celebration,
391
927000
3000
eğlence ve kutlama mekanlarına,
15:45
places of tranquility and contemplation,
392
930000
3000
sukünet ve düşünmek için gerekli mekanlara,
15:48
sites for the "cultivation
393
933000
2000
Michael Sandel!in güzel dizesinde belirttiği
15:50
of a common citizenship,"
394
935000
3000
"ortak bir vatandaşlık yetiştirme" alanlarına
15:53
in Michael Sandel's lovely phrase.
395
938000
3000
yaılan yatırım.
15:56
An investment -- investment, after all, is just such a basic economic concept --
396
941000
4000
Bir yatırım --yatırım, alt tarafı, sadece basit bir ekonomik konsept --
16:00
is nothing more nor less
397
945000
2000
gelecek ve geçmiş arasındaki,
16:02
than a relationship
398
947000
2000
bugün ve gelecek arasındaki
16:04
between the present and the future,
399
949000
2000
ilişkiden,
16:06
a shared present and a common future.
400
951000
3000
ne eksik ne de fazla bir yatırım.
16:09
And we need that relationship to reflect,
401
954000
2000
Ve bizim bu ilişkiye umudu geri kazanmak
16:11
to reclaim hope.
402
956000
3000
ve yansıtmak için ihtiyacımız var.
16:15
So let me come back, with this sense of hope,
403
960000
3000
Şimdi, bu ümitle,
16:18
to the two billion people
404
963000
2000
her günü
16:20
still trying to live each day
405
965000
2000
yandaki kafede satılan ucuz lattenin
16:22
on less than the price of a skinny latte
406
967000
3000
fiyatından daha az bir parayla yaşamaya çalışan
16:25
from the cafe next door.
407
970000
2000
iki milyar insana geri dönmek istiyorum.
16:27
What can we offer those people?
408
972000
2000
Bu insanlara ne önerebiliriz?
16:29
It's clear that we have a responsibility
409
974000
2000
Onları yoksulluktan çekip çıkarmak
16:31
to help lift them out of poverty.
410
976000
2000
gibi bir sorumluluğumuz olduğu açık.
16:33
It's clear that we have a responsibility
411
978000
2000
Gelişmenin gerçekten önemli olduğu o yoksul uluslarda,
16:35
to make room for growth
412
980000
2000
gelişme için yer açmak gibi bir sorumluluğumuz olduğu açık.
16:37
where growth really matters in those poorest nations.
413
982000
3000
gibi bir sorumluluğumuz olduğu açık.
16:40
And it's also clear that we will never achieve that
414
985000
3000
Ve aynı zamanda
16:43
unless we're capable of redefining
415
988000
3000
manalı bir refahı yeniden tanımlamadıkça
16:46
a meaningful sense of prosperity in the richer nations,
416
991000
3000
bunu asla başaramayacağımız da açıktır,
16:49
a prosperity that is more meaningful
417
994000
2000
büyüne odaklı modelden
16:51
and less materialistic
418
996000
2000
daha manalı
16:53
than the growth-based model.
419
998000
2000
ve daha az maddeci bir refah.
16:55
So this is not just
420
1000000
2000
Yani bu sadece
16:57
a Western post-materialist fantasy.
421
1002000
3000
Batının post materyalist bir fantazisi değil.
17:00
In fact, an African philosopher wrote to me,
422
1005000
3000
Aslında, "Büyümesiz Refah" yayınlanmadan önce,
17:03
when "Prosperity Without Growth" was published,
423
1008000
2000
Afrikalı bir filozof
17:05
pointing out the similarities
424
1010000
2000
bu refah görüşü ile
17:07
between this view of prosperity
425
1012000
2000
geleneksel Afrika ubuntu konsepti arasındaki
17:09
and the traditional African concept of ubuntu.
426
1014000
3000
benzerlikleri de belirterek bana görüşlerini yazmıştı.
17:12
Ubuntu says, "I am
427
1017000
3000
Ubuntu şöyle der " Ben varım
17:15
because we are."
428
1020000
2000
çünkü biz varız."
17:17
Prosperity is a shared endeavor.
429
1022000
3000
Refah ortak bir çabadır.
17:20
Its roots are long and deep --
430
1025000
2000
Kökleri uzun ve derindir.
17:22
its foundations, I've tried to show,
431
1027000
2000
Temelleri, göstermeye çalıştığım gibi,
17:24
exist already, inside each of us.
432
1029000
3000
zaten vardır, her birimizin içinde.
17:27
So this is not about
433
1032000
2000
Yani bu
17:29
standing in the way of development.
434
1034000
2000
gelişmenin önünde durmak değildir.
17:31
It's not about
435
1036000
2000
Kapitalizmi yıkmakla
17:33
overthrowing capitalism.
436
1038000
2000
alakalı da değildir.
17:35
It's not about
437
1040000
2000
İnsan doğasını
17:37
trying to change human nature.
438
1042000
2000
değiştirmeye çalışmakla alakalı değildir.
17:39
What we're doing here
439
1044000
2000
Burada yaptığımız
17:41
is we're taking a few simple steps
440
1046000
2000
amaca uygun bir ekonomiye doğru
17:43
towards an economics fit for purpose.
441
1048000
3000
bir kaç basit adım atmaktır.
17:46
And at the heart of that economics,
442
1051000
3000
Ve ekonominin kalbine,
17:49
we're placing a more credible,
443
1054000
2000
daha güvenilir,
17:51
more robust,
444
1056000
2000
daha güçlü,
17:53
and more realistic vision
445
1058000
3000
insan olmanın anlamına ilişkin
17:56
of what it means to be human.
446
1061000
3000
daha gerçekçi bakış açısı yerleştiriyoruz.
17:59
Thank you very much.
447
1064000
2000
Çok teşekkür ederim.
18:01
(Applause)
448
1066000
9000
(Alkış)
18:10
Chris Anderson: While they're taking the podium away, just a quick question.
449
1075000
3000
Chris Anderson:Onlar kürsüyü götürürken, sadece kısa bir soru.
18:13
First of all, economists aren't supposed to be inspiring,
450
1078000
3000
Herşeyden önce, ekonomistlerin ilham verici olmaması gerekir,
18:16
so you may need to work on the tone a little.
451
1081000
2000
belki ses tonunuzu biraz değiştirmeniz gerek.
18:18
(Laughter)
452
1083000
2000
(Kahkaha)
18:20
Can you picture the politicians ever buying into this?
453
1085000
2000
Politikacıların bu fikre rağbet edeceğini hayal edebiliyor musunuz?
18:22
I mean, can you picture
454
1087000
2000
Aslında, edebilirim,
18:24
a politician standing up in Britain and saying,
455
1089000
3000
İngiltere'de bir politikacı ayakta duruyor ve diyor ki,
18:27
"GDP fell two percent this year. Good news!
456
1092000
3000
"GDP bu yıl %2 düştü. Müjde!
18:30
We're actually all happier, and a country's more beautiful,
457
1095000
2000
Esasında hepimiz daha mutluyuz, ve ülkemiz daha güzel,
18:32
and our lives are better."
458
1097000
2000
yaşamlarımız daha iyi."
18:34
Tim Jackson: Well that's clearly not what you're doing.
459
1099000
2000
Tim Jackson: Şey yaptığınız şeyin bu olmadığı ortada.
18:36
You're not making news out of things falling down.
460
1101000
2000
Düşen şeyleri haber yapmıyorsunuz.
18:38
You're making news out of the things that tell you that we're flourishing.
461
1103000
3000
Geliştiğimizi gösteren şeyleri haber yapıyorsunuz.
18:41
Can I picture politicians doing it?
462
1106000
2000
Politikacıların bunu yaptığını düşünebilir miyim?
18:43
Actually, I already am seeing a little bit of it.
463
1108000
2000
Aslında, bu yönde biraz gelişme görüyorum zaten.
18:45
When we first started this kind of work,
464
1110000
3000
Bu tarz bir işe ilk başladığımızda,
18:48
politicians would stand up, treasury spokesmen would stand up,
465
1113000
2000
politikacılar ayaklanırdı, hazine sözcüsü ayaklanırdı,
18:50
and accuse us of wanting to go back and live in caves.
466
1115000
3000
bizi gerilemeyi ve mağaralarda yaşamayı istemekle suçlardı.
18:53
And actually in the period
467
1118000
2000
Ve aslında
18:55
through which we've been working over the last 18 years --
468
1120000
2000
çalışmakta olduğumuz son 18 yıllık dönemde --
18:57
partly because of the financial crisis
469
1122000
2000
kısmen ekonomik krizden
18:59
and a little bit of humility in the profession of economics --
470
1124000
3000
ve biraz da ekonomi uzmanlığındaki düşüşten dolayı --
19:02
actually people are engaging in this issue
471
1127000
3000
dünyanın tüm ülkelerinde insanlar
19:05
in all sorts of countries around the world.
472
1130000
2000
bu konuyla uğraşıyorlar.
19:07
CA: But is it mainly politicians who are going to have to get their act together,
473
1132000
3000
CA: Fakat öncelikle politikacıların mı bir araya gelip bişeyler yapması gerekecek,
19:10
or is it going to be more just civil society and companies?
474
1135000
3000
yoksa daha çok sivil toplum ve şirketler mi olacak?
19:13
TJ: It has to be companies. It has to be civil society.
475
1138000
3000
TJ: Şirketler olmalı. Sivil toplum olmalı.
19:16
But it has to have political leadership.
476
1141000
3000
Fakat siyasi liderlikle beraber.
19:19
This is a kind of agenda,
477
1144000
2000
Bu bir çeşit gündem,
19:21
which actually politicians themselves
478
1146000
2000
politikacıların bir çeşit ikileme
19:23
are kind of caught in that dilemma,
479
1148000
2000
yakalandıkları bir gündem,
19:25
because they're hooked on the growth model themselves.
480
1150000
2000
çünkü büyüme modeline kendilerini kancalamış durumdalar.
19:27
But actually opening up the space
481
1152000
2000
Fakat aslında
19:29
to think about different ways of governing,
482
1154000
2000
farklı yönetim şekilleri,
19:31
different kinds of politics,
483
1156000
2000
farklı siyeset modelleri,
19:33
and creating the space
484
1158000
2000
ve sivil toplum ve ticarwetin farklı işlemesi için
19:35
for civil society and businesses to operate differently --
485
1160000
2000
gerekli alanı yaratmak hakkında gündem yaratmak
19:37
absolutely vital.
486
1162000
2000
çok önemli.
19:39
CA: And if someone could convince you
487
1164000
2000
CA: Ve eğer biri sizi
19:41
that we actually can make the -- what was it? --
488
1166000
2000
şeyi -- neydi?--
19:43
the 130-fold improvement in efficiency,
489
1168000
2000
karbon ayakizini azaltarak
19:45
of reduction of carbon footprint,
490
1170000
2000
verşmde 130 katlık bir gelişme yapabileceğimize ikna etse,
19:47
would you then actually like that picture of economic growth
491
1172000
3000
bilgi odaklı ürünlere dayalı ekonomik gelişme fikrine
19:50
into more knowledge-based goods?
492
1175000
2000
sıcak bakar mıydınız?
19:52
TJ: I would still want to know that you could do that
493
1177000
2000
TJ: Yine de bunu yapıp yapamayacağınızı ve
19:54
and get below zero by the end of the century,
494
1179000
2000
şu değerle bakımından sıfırın altına düşüp düşemeyeceğinizi bilmek isterdim;
19:56
in terms of taking carbon out of the atmosphere,
495
1181000
2000
karbonu atmosferin dışına atmak,
19:58
and solve the problem of biodiversity
496
1183000
2000
bio çeşitlilik problemini çözümlemrek
20:00
and reduce the impact on land use
497
1185000
2000
ve arazi kullanım etkisini azaltmak ve
20:02
and do something about the erosion of topsoils and the quality of water.
498
1187000
3000
yüzey toprağı erozyonu ve su kalitesiyle ilgili çalışmalar yapmak bakımından.
20:05
If you can convince me we can do all that,
499
1190000
2000
Eğer beni ikna edebilirseniz hepsini yapabileceğinize,
20:07
then, yes, I would take the two percent.
500
1192000
3000
o halde, evet, yüzde ikisini alırdım.
20:11
CA: Tim, thank you for a very important talk. Thank you.
501
1196000
3000
CA: Tim, bu çok önemli konuşma için teşekkür ederim. Teşekkürler.
20:14
(Applause)
502
1199000
3000
(Alkış)
ABOUT THE SPEAKER
Tim Jackson - EconomistTim Jackson is a British ecological economist and professor for sustainable development at the University of Surrey. He is the author of "Prosperity without Growth" and director of the Centre for the Understanding of Sustainable Prosperity.
Why you should listen
Tim Jackson has been at the forefront of international debates about sustainable development for 30 years and has worked closely with the UK Government, the United Nations Environment Programme and numerous private companies and NGOs to bring social science research into sustainability. During five years at the Stockholm Environment Institute in the early 1990s, he pioneered the concept of preventative environmental management outlined in his 1996 book Material Concerns: Pollution, Profit and Quality of Life. He worked for over a decade pioneering alternative measures of economic progress, and he has written extensively about the meaning function of consumerism in modern society. For seven years, he served as economics commissioner on the UK government's Sustainable Development Commission and led its Redefining Prosperity programme.
He is the director of the Centre for the Understanding of Sustainable Prosperity, a multi-disciplinary, international research consortium which aims to understand the economic, social and political dimensions of sustainable prosperity. In 2016 he received the Hillary Laureate for exceptional mid-career Leadership.
In addition to his scientific work, Jackson is an award-winning professional playwright with numerous BBC radio-writing credits to his name.
Tim Jackson | Speaker | TED.com