TEDxLinnaeusUniversity
Guy Winch: Why we all need to practice emotional first aid
Guy Winch: Neden hepimizin duygusal sağlık bilgisi uygulamalarına ihtiyacı var
Filmed:
Readability: 3.6
10,148,018 views
Biraz kırıklık hissetsek, hafif bir sızımız olsa dahi doktora gideriz. Peki neden suçluluk, kayıp, yalnızlık gibi duygusal acılarımız için sağlık uzmanlarına gitmiyoruz? Guy Winch, çok sayıda insanın psikolojik sağlık meseleleriyle kendi kendilerine uğraştıklarını söylüyor. Ama böyle olmak zorunda değil. Winch, çarpıcı bir dille, duygusal hijyen uygulamalarını savunuyor- tıpkı vücudumuza baktığımız gibi, duygularımız ve zihnimize de bakabiliriz.
Guy Winch - Psychologist, author
Guy Winch asks us to take our emotional health as seriously as we take our physical health -- and explores how to heal from common heartaches. Full bio
Guy Winch asks us to take our emotional health as seriously as we take our physical health -- and explores how to heal from common heartaches. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:15
I grew up with my identical twin,
0
3034
3507
İkiz kardeşimle beraber büyüdüm,
00:18
who was an incredibly loving brother.
1
6541
3167
inanılmaz derecede sevecen bir kardeşti.
00:21
Now, one thing about being a twin
is that it makes you an expert
is that it makes you an expert
2
9708
4407
İkiz olmak sizi bir konuda uzman yapar;
00:26
at spotting favoritism.
3
14115
2615
iltiması tespit etme.
00:28
If his cookie was even slightly bigger
than my cookie, I had questions.
than my cookie, I had questions.
4
16730
5770
Onun kurabiyesi benimkinden
azıcık olsun büyükse, kuşkulanırdım.
azıcık olsun büyükse, kuşkulanırdım.
00:34
And clearly, I wasn't starving.
5
22500
4420
Açlıktan ölmediğim ortada.
00:38
(Laughter)
6
26929
2026
(Gülme sesleri)
00:40
When I became a psychologist, I began to
notice favoritism of a different kind,
notice favoritism of a different kind,
7
28955
5448
Psikolog olunca farklı tür bir
iltimas fark ettim.
iltimas fark ettim.
00:46
and that is how much more we
value the body than we do the mind.
value the body than we do the mind.
8
34403
5880
O da vücuda akıldan daha çok
değer veriyor olmamızdı.
değer veriyor olmamızdı.
00:52
I spent nine years at university earning
my doctorate in psychology,
my doctorate in psychology,
9
40283
6057
Psikoloji doktoramı hak etmek için
üniversitede 9 sene geçirdim.
üniversitede 9 sene geçirdim.
00:58
and I can't tell you how many people
look at my business card and say,
look at my business card and say,
10
46340
4420
Kaç insanın kartvizitime bakıp
şöyle dediğini anlatamam:
şöyle dediğini anlatamam:
01:02
"Oh, a psychologist.
So not a real doctor,"
So not a real doctor,"
11
50768
4536
"Ha, psikolog.
Yani gerçek doktor değilsin!"
01:07
as if it should say that on my card.
12
55304
3477
adeta kartımda belirtilmesi gerekmiş gibi.
01:10
(Laughter)
13
58781
4591
(Gülme sesleri)
01:15
This favoritism we show the body
over the mind, I see it everywhere.
over the mind, I see it everywhere.
14
63372
5563
Vücudu akıldan üstün tutan bu iltiması,
her yerde görüyorum.
her yerde görüyorum.
01:21
I recently was at a friend's house,
15
69535
1874
Geçenlerde bir arkadaşımın evindeydim.
01:23
and their five-year-old
was getting ready for bed.
was getting ready for bed.
16
71409
2800
Beş yaşındaki çocuğu yatmaya
hazırlanıyordu.
hazırlanıyordu.
01:26
He was standing on a stool
by the sink brushing his teeth,
by the sink brushing his teeth,
17
74209
3773
Tabureye çıkmış lavaboda
dişlerini fırçalarken
dişlerini fırçalarken
01:29
when he slipped, and scratched his leg
on the stool when he fell.
on the stool when he fell.
18
77982
3679
kaydı ve düşerken bacağını
tabureye sürterek çizdi.
tabureye sürterek çizdi.
01:33
He cried for a minute,
but then he got back up,
but then he got back up,
19
81661
2736
Bir dakika kadar ağladı.
Sonra yerinden kalktı,
Sonra yerinden kalktı,
01:36
got back on the stool, and reached out for
a box of Band-Aids to put one on his cut.
a box of Band-Aids to put one on his cut.
20
84397
7146
tekrar tabureye çıktı ve
yara bandı kutusuna uzandı,
yara bandı kutusuna uzandı,
yarasının üzerine bir bant
yapıştırmak için.
yapıştırmak için.
01:43
Now, this kid could barely
tie his shoelaces,
tie his shoelaces,
21
91543
3849
Bu çocuk daha ayakkabısını bile
zor bağlarken,
zor bağlarken,
01:47
but he knew you have to cover a cut,
so it doesn't become infected,
so it doesn't become infected,
22
95392
4198
yarasını kapatması gerektiğini,
böylece iltihaplanmayacağını
böylece iltihaplanmayacağını
01:51
and you have to care for
your teeth by brushing twice a day.
your teeth by brushing twice a day.
23
99590
3835
ve dişlerine bakmak için günde
iki kere fırçalaması gerektiğini biliyor.
iki kere fırçalaması gerektiğini biliyor.
01:55
We all know how to maintain
our physical health
our physical health
24
103425
2944
Hepimiz bedensel sağlığımızı
ve diş sağlığımızı
ve diş sağlığımızı
01:58
and how to practice dental hygiene, right?
25
106369
2539
nasıl koruyucağımızı biliyoruz, değil mi?
02:00
We've known it since
we were five years old.
we were five years old.
26
108908
4090
Beş yaşından beri biliyoruz.
02:04
But what do we know about maintaining
our psychological health?
our psychological health?
27
112998
4648
Peki, zihinsel sağlığımızı korumak
için ne yapıyoruz?
için ne yapıyoruz?
02:09
Well, nothing.
28
117646
2132
Doğrusu hiçbir şey.
Çocuklarımıza duygusal sağlık bilgisi
hakkında ne öğretiyoruz?
hakkında ne öğretiyoruz?
02:11
What do we teach our children
about emotional hygiene?
about emotional hygiene?
29
119778
3790
02:16
Nothing.
30
124621
1636
Hiçbir şey.
02:18
How is it that we spend more time
taking care of our teeth
taking care of our teeth
31
126767
4472
Nasıl olur da dişlerimize
aklımızdan daha çok zaman ayırırız?
02:23
than we do our minds.
32
131239
3146
02:26
Why is it that our physical health is
so much more important to us
so much more important to us
33
134385
4297
Zihinsel sağlığımız,
bedensel sağlığımızdan
bedensel sağlığımızdan
02:30
than our psychological health?
34
138682
2711
neden çok daha önemlidir?
02:33
We sustain psychological injuries
even more often than we do physical ones,
even more often than we do physical ones,
35
141393
5326
Oysa psikolojik yaralanmalar, bedensel
yaralanmalardan daha sık başımıza gelir.
yaralanmalardan daha sık başımıza gelir.
02:38
injuries like failure
or rejection or loneliness.
or rejection or loneliness.
36
146719
4764
Başarısızlık, reddedilme veya yalnızlık
gibi yaralanmalar.
gibi yaralanmalar.
02:43
And they can also get
worse if we ignore them,
worse if we ignore them,
37
151483
2572
Ve onlar da durumu görmezden
gelirsek kötüleşebilir,
gelirsek kötüleşebilir,
02:46
and they can impact our lives
in dramatic ways.
in dramatic ways.
38
154055
3230
hayatlarımızı derinden
etkileyebilir.
etkileyebilir.
02:49
And yet, even though there are
scientifically proven techniques
scientifically proven techniques
39
157285
4086
Psikolojik yaralanmalardan korunmak
amacıyla kullanabileceğimiz,
amacıyla kullanabileceğimiz,
02:53
we could use to treat these
kinds of psychological injuries,
kinds of psychological injuries,
40
161371
4369
bilimsel olarak kanıtlanmış teknikler
olmasına rağmen
olmasına rağmen
02:57
we don't.
41
165740
1392
kullanmıyoruz.
02:59
It doesn't even occur to us
that we should.
that we should.
42
167132
3302
Kullanmamız gerektiği
aklımıza bile gelmiyor.
aklımıza bile gelmiyor.
03:02
"Oh, you're feeling depressed?
Just shake it off; it's all in your head."
Just shake it off; it's all in your head."
43
170434
4513
"Aa, canın mı sıkkın?
Salla gitsin! İş kafanda bitiyor "
Salla gitsin! İş kafanda bitiyor "
03:06
Can you imagine saying that
to somebody with a broken leg:
to somebody with a broken leg:
44
174947
3268
Bunu ayağı kırık birine
söylediğinizi düşünebiliyor musunuz?
söylediğinizi düşünebiliyor musunuz?
03:10
"Oh, just walk it off;
it's all in your leg."
it's all in your leg."
45
178215
3264
" Yürü git ya! Altı üstü bacak !"
03:13
(Laughter)
46
181479
1969
(Gülme sesleri)
03:15
It is time we closed the gap between
our physical and our psychological health.
our physical and our psychological health.
47
183448
5653
Bedensel ve psikolojik sağlımız
arasındaki boşluğu doldurma zamanı geldi.
arasındaki boşluğu doldurma zamanı geldi.
03:21
It's time we made them more equal,
48
189101
3096
Şimdi ikisinede daha eşit davranma zamanı,
03:24
more like twins.
49
192197
2866
tıpkı ikiz kardeşler gibi.
03:27
Speaking of which,
my brother is also a psychologist.
my brother is also a psychologist.
50
195063
3646
Hazır ikiz demişken,
kardeşim de benim gibi psikolog.
kardeşim de benim gibi psikolog.
03:30
So he's not a real doctor, either.
51
198709
3188
Yani o da gerçek bir doktor değil.
03:33
(Laughter)
52
201897
1752
(Gülme sesleri)
03:35
We didn't study together, though.
53
203649
2055
Gerçi, onunla birlikte okumadık.
03:37
In fact, the hardest thing
I've ever done in my life
I've ever done in my life
54
205704
4141
Aslında, hayatımda yaptığım
en zor şey
en zor şey
03:41
is move across the Atlantic
to New York City
to New York City
55
209845
2986
psikoloji doktoramı almak için
03:44
to get my doctorate in psychology.
56
212831
2986
Atlantik'i aşıp
New York'a gitmekti.
New York'a gitmekti.
03:47
We were apart then
for the first time in our lives,
for the first time in our lives,
57
215817
2986
Hayatımızda ilk defa
birbirimizden ayrı düşmüştük
birbirimizden ayrı düşmüştük
03:50
and the separation was
brutal for both of us.
brutal for both of us.
58
218803
3492
ve ayrılık ikimiz için de katlanılmazdı.
03:54
But while he remained among
family and friends,
family and friends,
59
222295
3169
Fakat o, aile ve arkadaşlarımızla
birlikteyken
birlikteyken
03:57
I was alone in a new country.
60
225464
3216
ben yepyeni bir ülkede tek başımaydım.
04:00
We missed each other terribly,
61
228680
1466
Birbirimizi korkunç derecede
özlüyorduk.
özlüyorduk.
04:02
but international phone calls were
really expensive then
really expensive then
62
230146
3327
Ama o dönemde uluslararası telefon
görüşmeleri çok pahalıydı.
görüşmeleri çok pahalıydı.
04:05
and we could only afford to speak
for five minutes a week.
for five minutes a week.
63
233473
4326
Paramız ancak haftada beş dakika
konuşmaya yetiyordu.
konuşmaya yetiyordu.
04:09
When our birthday rolled around,
64
237799
2604
Doğum günümüz geldiğinde
04:12
it was the first we wouldn't
be spending together.
be spending together.
65
240403
2437
bu bir ilkti ve birlikte olamayacaktık.
04:14
We decide to splurge, and that week
we would talk for 10 minutes.
we would talk for 10 minutes.
66
242840
4451
Savurganlık yapıp, o hafta on dakika
konuşmaya karar verdik.
konuşmaya karar verdik.
04:19
I spent the morning pacing around my room,
waiting for him to call --
waiting for him to call --
67
247291
3918
Sabah boyunca odamda volta atarak
aramasını bekledim
aramasını bekledim
04:23
and waiting and waiting,
but the phone didn't ring.
but the phone didn't ring.
68
251209
6483
ve bekledim ve bekledim
ama telefon çalmadı.
ama telefon çalmadı.
Saat farkına vererek:
" Tamam şimdi arkadaşlarıyla
" Tamam şimdi arkadaşlarıyla
04:29
Given the time difference, I assumed,
69
257692
2475
04:32
"Ok, he's out with friends,
he will call later."
he will call later."
70
260167
2641
dışarıdadır sonra arayacaktır."
diye düşündüm.
diye düşündüm.
04:34
There were no cell phones then.
71
262808
2045
O dönemde cep telefonları yoktu.
04:36
But he didn't.
72
264853
2185
Ama aramadı.
04:39
And I began to realize that after
being away for over 10 months,
being away for over 10 months,
73
267038
4985
Ayrı geçen on ayın sonunda
fark etmeye başadım ki
fark etmeye başadım ki
04:44
he no longer missed me
the way I missed him.
the way I missed him.
74
272023
3810
artık beni, benim onu özlediğim
şekilde özlemiyordu.
şekilde özlemiyordu.
04:47
I knew he would call in the morning,
75
275833
1876
Sabah olunca arayacağını biliyordum
04:49
but that night was one of the
saddest and longest nights of my life.
saddest and longest nights of my life.
76
277709
6876
ama o gece hayatımda geçirdiğim
en üzgün ve en uzun gecelerden biriydi.
en üzgün ve en uzun gecelerden biriydi.
04:56
I woke up the next morning.
77
284585
2277
Ertesi sabah kalktım.
04:58
I glanced down at the phone, and
I realized I had kicked it off the hook
I realized I had kicked it off the hook
78
286862
4275
Yerdeki telefona baktım ve
fark ettim ki bir önceki gün ortalıkta
fark ettim ki bir önceki gün ortalıkta
05:03
when pacing the day before.
79
291137
3476
dolanırken ahizeyi yerinden oynatmışım.
05:06
I stumbled out off bed,
80
294613
1863
Yataktan fırladım.
05:08
I put the phone back on the receiver,
and it rang a second later,
and it rang a second later,
81
296476
3157
Ahizeyi yerine koydum ve
koyduğum an telefon çaldı.
koyduğum an telefon çaldı.
05:11
and it was my brother,
and, boy, was he pissed.
and, boy, was he pissed.
82
299633
3973
Arayan kardeşimdi ve of, çok sinirliydi.
05:15
(Laughter)
83
303606
1922
(Gülme sesleri)
Onun da hayatının en üzgün ve
en uzun gecesiymiş meğer.
en uzun gecesiymiş meğer.
05:17
It was the saddest and longest
night of his life as well.
night of his life as well.
84
305528
3440
05:20
Now I tried to explain what
happened, but he said,
happened, but he said,
85
308968
2592
Neler olduğunu açıklamaya çalışıyordum.
05:23
"I don't understand.
If you saw I wasn't calling you,
If you saw I wasn't calling you,
86
311560
3028
Ama o: "Anlamıyorum, aramadığımı
gördüğünde neden
gördüğünde neden
05:26
why didn't you just pick up
the phone and call me?"
the phone and call me?"
87
314588
4811
telefonu eline alıp da sen aramadın?" dedi
05:31
He was right. Why didn't I call him?
88
319399
4145
Haklıydı da, neden aramamıştım ki?
05:35
I didn't have an answer then,
but I do today,
but I do today,
89
323544
3043
O zaman verilecek bir cevabım yoktu
ama bugün var.
ama bugün var.
05:38
and it's a simple one: loneliness.
90
326587
5055
Ve cevap çok basit: Yanlızlık.
05:43
Loneliness creates a
deep psychological wound,
deep psychological wound,
91
331642
4284
Yalnızlık psikolojimizde oldukça derin
bir yara açar.
bir yara açar.
05:47
one that distorts our perceptions
and scrambles our thinking.
and scrambles our thinking.
92
335926
3957
Öyle ki, algılarımızı bozar ve
aklımızı karıştırır.
aklımızı karıştırır.
05:51
It makes us believe that those around us
care much less than they actually do.
care much less than they actually do.
93
339883
5639
Çevremizdekilerin bizi
gerçekte olduğundan
gerçekte olduğundan
daha az önemsediklerini düşündürtür.
05:57
It make us really afraid to reach out,
94
345522
2830
Bizi, insanlara temasa geçmekten
korkar hale getirir.
korkar hale getirir.
06:00
because why set yourself up
for rejection and heartache
for rejection and heartache
95
348352
3450
Kalbin halihazırda dayanılmaz
bir şekilde acıyorken
bir şekilde acıyorken
kendini reddedilme ve kalp kırıklığı
olasılığına neden açasın ki?
olasılığına neden açasın ki?
06:03
when your heart is already aching
more than you can stand?
more than you can stand?
96
351802
4472
06:08
I was in the grips of real
loneliness back then,
loneliness back then,
97
356274
3264
O sıralar gerçekten yalnızlığın
pençesindeydim.
pençesindeydim.
06:11
but I was surrounded by people all day,
so it never occurred to me.
so it never occurred to me.
98
359538
4501
Bütün gün insanlarla iç içe olduğum
hiç aklıma gelmedi.
hiç aklıma gelmedi.
06:16
But loneliness is defined
purely subjectively.
purely subjectively.
99
364039
4655
Yalnızlık kavramı, tamamen,
kişisel olarak tanımlanır.
kişisel olarak tanımlanır.
06:20
It depends solely on whether you feel
100
368694
2845
Kişisel olarak kendinizi,
sosyal veya duygusal anlamda
sosyal veya duygusal anlamda
06:23
emotionally or socially disconnected
from those around you.
from those around you.
101
371539
3575
etrafınızdaki insanlardan kopuk
hissedip hissetmediğinize bağlıdır.
hissedip hissetmediğinize bağlıdır.
06:27
And I did.
102
375114
1785
Ben öyle hissediyordum.
06:28
There is a lot of research on loneliness,
and all of it is horrifying.
and all of it is horrifying.
103
376899
6464
Yalnızlık üzerine yapılan pek çok
araştırma var ve hepsi korkutucu.
araştırma var ve hepsi korkutucu.
06:35
Loneliness won't just make you
miserable, it will kill you.
miserable, it will kill you.
104
383363
4152
Yalnızlık sizi yalnızca perişan etmez,
öldürür de.
öldürür de.
06:39
I'm not kidding.
105
387515
1418
Şaka yapmıyorum.
06:40
Chronic loneliness increases your
likelihood of an early death
likelihood of an early death
106
388933
3734
Kronik yalnızlık, erken yaşta ölme
ihtimalinizi
ihtimalinizi
06:44
by 14 percent.
107
392667
3991
% 14 arttırır.
% 14 arttırır!
06:48
Loneliness causes high blood pressure,
high cholesterol.
high cholesterol.
108
396658
4023
Yalnızlık, yüksek kan basıncına ve
yüksek kolesterole neden olur.
yüksek kolesterole neden olur.
06:52
It even suppress the functioning
of your immune system,
of your immune system,
109
400681
3876
Bağışıklık sisteminizin çalışmasını
baskılar,
baskılar,
06:56
making you vulnerable to all kinds
of illnesses and diseases.
of illnesses and diseases.
110
404557
4251
sizi her türlü rahatsızlık ve hastalığa
karşı savunmasız hale getirir.
karşı savunmasız hale getirir.
07:00
In fact, scientists have concluded
that taken together,
that taken together,
111
408808
3561
Dahası bilim adamları,
kronik yalnızlığın,
kronik yalnızlığın,
07:04
chronic loneliness poses as
significant a risk
significant a risk
112
412369
3621
uzun vadede sağlık ve yaşam süresini,
en az sigara kadar çarpıcı ölçüde
en az sigara kadar çarpıcı ölçüde
07:07
for your longterm health and
longevity as cigarette smoking.
longevity as cigarette smoking.
113
415990
4391
tehlikeye soktuğu konusunda
fikir birliğine vardılar.
fikir birliğine vardılar.
07:12
Now cigarette packs come with warnings
saying, "This could kill you."
saying, "This could kill you."
114
420381
4652
Bugün sigara paketlerinin üzerinde
"Sigara sizi öldürebilir" uyarısı var.
"Sigara sizi öldürebilir" uyarısı var.
Ama yalnızlık için uyarı yok.
07:17
But loneliness doesn't.
115
425033
2372
07:19
And that's why it's so important that
we prioritize our psychological health,
we prioritize our psychological health,
116
427405
4502
Bu yüzden duygusal sağlık bilgisini
uygularken
uygularken
07:23
that we practice emotional hygiene.
117
431907
3403
duygusal sağlığa öncelik vermemiz önemli.
07:27
Because you can't treat
a psychological wound
a psychological wound
118
435310
2972
Eğer yaralandığınızın farkında değiseniz,
psikolojik yaraları tedavi edemezsiniz.
07:30
if you don't even know you're injured.
119
438282
3230
[Duygusal Acıya Dikkat Edin]
07:34
Loneliness isn't the only
psychological wound
psychological wound
120
442153
2791
Algılarımızı bozan ve bizi yanlış
yönlendiren tek şey
yönlendiren tek şey
07:36
that distorts our perceptions
and misleads us.
and misleads us.
121
444944
3468
yalnızlık değildir.
07:40
Failure does that as well.
122
448412
3406
Başarısızlık da aynı şeyi yapar.
07:43
I once visited a day care center,
123
451818
2182
Bir keresinde bir anaokulunu
ziyaret etmiştim.
ziyaret etmiştim.
Üç küçük çocuk, birbiriyle tıpatıp aynı
oyuncaklarla oynuyorlardı.
oyuncaklarla oynuyorlardı.
07:46
where I saw three toddlers
play with identical plastic toys.
play with identical plastic toys.
124
454000
5204
Kırmızı düğmeyi kaydırırsanız içinden
sevimli bir köpek çıkıyordu.
sevimli bir köpek çıkıyordu.
07:51
You had to slide the red button,
and a cute doggie would pop out.
and a cute doggie would pop out.
125
459204
4700
Küçük bir kız, mor düğmeyi çekmeyi denedi
sonra da itmeyi.
sonra da itmeyi.
07:55
One little girl tried pulling the
purple button, then pushing it,
purple button, then pushing it,
126
463905
4650
Olmayınca arkasına yasladı ve
titreyen alt dudağıyla kutuya baktı.
titreyen alt dudağıyla kutuya baktı.
08:00
and then she just sat back and looked
at the box, with her lower lip trembling.
at the box, with her lower lip trembling.
127
468555
4362
08:04
The little boy next to her
watched this happen,
watched this happen,
128
472917
3187
Yanındaki küçük oğlan
olanları izledi sonra
olanları izledi sonra
08:08
then turned to his box and and burst
into tears without even touching it.
into tears without even touching it.
129
476104
5260
kendi kutusuna döndü daha kutuya
dokunmadan gözyaşlarına boğuldu.
dokunmadan gözyaşlarına boğuldu.
08:13
Meanwhile, another little girl tried
everything she could think of
everything she could think of
130
481364
3243
Bu esnada başka bir kız,
kırmızı düğmeyi kaydırana kadar
kırmızı düğmeyi kaydırana kadar
aklına gelen her şeyi denedi
08:16
until she slid the red button,
131
484607
1808
08:18
the cute doggie popped out,
and she squealed with delight.
and she squealed with delight.
132
486415
4117
sevimli köpek dışarı çıktı
ve kız sevinçle bağırdı.
ve kız sevinçle bağırdı.
08:22
So three toddlers with
identical plastic toys,
identical plastic toys,
133
490532
3393
Tıpatıp aynı oyuncağa sahip
üç küçük çocuk,
üç küçük çocuk,
08:25
but with very different
reactions to failure.
reactions to failure.
134
493925
4032
ama başarısızlığa karşı
bambaşka tepkileri var.
bambaşka tepkileri var.
08:29
The first two toddlers were perfectly
capable of sliding a red button.
capable of sliding a red button.
135
497957
4321
İlk ikisi de pekala kırmızı düğmeyi
kaydırabilecek yetenekteydi.
kaydırabilecek yetenekteydi.
08:34
The only thing that prevented
them from succeeding
them from succeeding
136
502278
3312
Başarılı olmalarına mani olan tek şey
08:37
was that their mind tricked them
into believing they could not.
into believing they could not.
137
505590
4330
onları yanıltan ve yapamayacaklarına
inandıran akıllarıydı.
inandıran akıllarıydı.
08:41
Now, adults get tricked this way
as well, all the time.
as well, all the time.
138
509920
4050
Yetişkinler de aynı bu şekilde,
sürekli yanılıyorlar.
sürekli yanılıyorlar.
08:45
In fact, we all have a default set of
feelings and beliefs that gets triggered
feelings and beliefs that gets triggered
139
513970
6439
Aslında hepimizin, ne zaman bir
düş kırıklığına ve başarısızlığa uğrasak
düş kırıklığına ve başarısızlığa uğrasak
hazırda bekleyen ve tetiklenen bir takım
duyguları ve inançları var.
duyguları ve inançları var.
08:52
whenever we encounter
frustrations and setbacks.
frustrations and setbacks.
140
520409
3176
08:55
Are you aware of how
your mind reacts to failure?
your mind reacts to failure?
141
523585
3119
Aklınızın, başarısızlığa nasıl tepki
gösterdiğinden haberdar mısınız ?
gösterdiğinden haberdar mısınız ?
08:58
You need to be.
142
526704
1329
Olmalısınız.
09:00
Because if your mind tries to convince you
you're incapable of something
you're incapable of something
143
528033
4281
Çünkü eğer aklınız sizi bir şeyi
yapamayacağınız konusunda ikna ederse
yapamayacağınız konusunda ikna ederse
09:04
and you believe it,
144
532314
1649
ve siz de inanırsanız,
09:05
then like those two toddlers,
you'll begin to feel helpless
you'll begin to feel helpless
145
533963
3298
aynı o iki çocuk gibi siz de
çaresiz hissetmeye başlar,
çaresiz hissetmeye başlar,
09:09
and you'll stop trying too soon,
or you won't even try at all.
or you won't even try at all.
146
537261
3598
ya çok çabuk pes eder
ya da denemezsiniz bile.
ya da denemezsiniz bile.
09:12
And then you'll be even more
convinced you can't succeed.
convinced you can't succeed.
147
540859
3108
Sonra da başaramayacağınıza
daha da ikna olursunuz.
daha da ikna olursunuz.
09:15
You see, that's why so many people
function below their actual potential.
function below their actual potential.
148
543967
4618
Bu yüzden pek çok insan gerçek
potansiyellerinin altında kalıyor.
potansiyellerinin altında kalıyor.
09:20
Because somewhere along the way,
sometimes a single failure
sometimes a single failure
149
548585
3674
Çünkü hayatlarının bir yerinde
bazen tek bir başarısızlık,
bazen tek bir başarısızlık,
09:24
convinced them that they couldn't
succeed, and they believed it.
succeed, and they believed it.
150
552259
3630
onları başaramayacaklarına ikna ediyor
ve onlar da inanıyor.
ve onlar da inanıyor.
09:27
Once we become convinced of something,
it's very difficult to change our mind.
it's very difficult to change our mind.
151
555893
6073
Bir şeye ikna olduktan sonra
fikrimizi değiştirmek çok zor.
fikrimizi değiştirmek çok zor.
09:33
I learned that lesson the hard way
when I was a teenager with my brother.
when I was a teenager with my brother.
152
561966
4065
Ben bu dersi zor yoldan, kardeşimle,
ergen bir çocukken öğrendim.
ergen bir çocukken öğrendim.
09:38
We were driving with friends
down a dark road at night,
down a dark road at night,
153
566031
3359
Arkadaşlarımızla, gece karanlık bir yolda
araba ile geziniyorduk.
araba ile geziniyorduk.
09:41
when a police car stopped us.
154
569390
1542
Polis arabası bizi durdurdu.
09:42
There had been a robbery in the area
and they were looking for suspects.
and they were looking for suspects.
155
570932
3412
Dolaştığımız bölgede bir soygun olmuştu
ve şüphelileri arıyorlardı.
ve şüphelileri arıyorlardı.
09:46
The officer approached the car, and he
shined his flashlight on the driver,
shined his flashlight on the driver,
156
574344
3943
Polis arabanın yanına geldi, fenerini önce
sürücü koltuğundaki kardeşime
sürücü koltuğundaki kardeşime
09:50
then on my brother in the front seat,
and then on me.
and then on me.
157
578287
4284
sonra da bana tuttu.
09:54
And his eyes opened wide and he said,
158
582571
2203
Gözleri kocaman açıldı ve
09:56
"Where have I seen your face before?"
159
584774
2203
"Senin suratını daha önce de gördüm" dedi.
09:58
(Laughter)
160
586977
3098
(Gülme sesleri)
10:02
And I said, "In the front seat."
161
590075
3721
Ben de "ön koltukta" dedim.
10:05
(Laughter)
162
593796
2511
(Gülme sesleri)
10:08
But that made no sense
to him whatsoever.
to him whatsoever.
163
596307
2506
Ama her nedense bu ona
bir şey ifade etmedi.
bir şey ifade etmedi.
10:10
So now he thought I was on drugs.
164
598813
2324
Şimdi de uyuşturucu etkisinde
olduğumu düşünüyordu.
olduğumu düşünüyordu.
10:13
(Laughter)
165
601137
1134
(Gülme sesleri)
10:14
So he drags me out of the car,
he searches me,
he searches me,
166
602271
2524
Beni arabadan çıkardı, üzerimi aradı,
10:16
he marches me over to the police car,
167
604795
2005
polis arabasının yanına götürdü
10:18
and only when he verified
I didn't have a police record,
I didn't have a police record,
168
606800
2965
ancak sabıkam olmadığını teyit
ettikten sonra
ettikten sonra
10:21
could I show him
I had a twin in the front seat.
I had a twin in the front seat.
169
609765
4466
ön koltukta oturan kişinin
ikizim olduğunu gösterebildim.
ikizim olduğunu gösterebildim.
10:26
But even as we were driving away,
you could see by the look on his face
you could see by the look on his face
170
614231
3417
Arabayla uzaklaşırken bile
bende yanlış bir şey olduğunu
bende yanlış bir şey olduğunu
10:29
he was convinced that I was
getting away with something.
getting away with something.
171
617648
5006
düşündüğü suratından okunuyordu.
10:34
Our mind is hard to change
once we become convinced.
once we become convinced.
172
622655
4014
Bir kez ikna olduk mu
fikrimizi değiştirmek zordur.
fikrimizi değiştirmek zordur.
10:38
So it might be very natural to feel
demoralized and defeated after you fail.
demoralized and defeated after you fail.
173
626669
4762
Dolayısıyla başarısız olduktan sonra
cesaretinizin kırılması çok doğal olabilir.
cesaretinizin kırılması çok doğal olabilir.
10:43
But you cannot allow yourself to become
convinced you can't succeed.
convinced you can't succeed.
174
631431
4811
Ama başaramayacağınıza ikna olmaya
izin veremezsiniz.
izin veremezsiniz.
10:48
You have to fight
feelings of helplessness.
feelings of helplessness.
175
636242
2590
Çaresizliklik duygusuyla
savaşmak zorundasınız.
savaşmak zorundasınız.
10:50
You have to gain control
over the situation.
over the situation.
176
638832
3561
Durumun kontrolünü elinize almalısınız
10:54
And you have to break this kind of
negative cycle before it begins.
negative cycle before it begins.
177
642393
4508
ve daha başlamadan bu olumsuz
döngüyü kırmalısınız.
döngüyü kırmalısınız.
[Duygusal Kanamayı Durdurun]
Aklımız ve duygularımız,
11:00
Our minds and our feelings,
178
648191
2345
11:02
they're not the trustworthy friends
we thought they were.
we thought they were.
179
650536
3105
düşündüğümüz kadar güvenilir
arkadaşlar değil.
arkadaşlar değil.
11:05
They are more like a really moody friend,
180
653641
2725
Daha çok dengesiz bir
arkadaşa benziyorlar.
arkadaşa benziyorlar.
11:08
who can be totally supportive one minute,
and really unpleasant the next.
and really unpleasant the next.
181
656366
5445
Son derece destekleyici olabilirken
aniden gerçekten sevimsizleşebiliyor.
aniden gerçekten sevimsizleşebiliyor.
11:13
I once worked with this woman
182
661811
1875
Bir kadın hastam olmuştu.
11:15
who after 20 years marriage
and an extremely ugly divorce,
and an extremely ugly divorce,
183
663686
4287
20 yıllık evlilikten sonra çok
çirkin bir boşanma süreci yaşamıştı
çirkin bir boşanma süreci yaşamıştı
11:19
was finally ready for her first date.
184
667973
2353
ve nihayet ilk buluşmasına hazırdı.
11:22
She had met this guy online, and he
seemed nice and he seemed successful,
seemed nice and he seemed successful,
185
670326
4632
İnternetten bir adamla tanıştı.
Adam iyi, başarılı ve en önemlisi
Adam iyi, başarılı ve en önemlisi
11:26
and most importantly,
he seemed really into her.
he seemed really into her.
186
674958
3555
onunla gerçekten ilgileniyor
görünüyordu.
görünüyordu.
11:30
So she was very excited,
she bought a new dress,
she bought a new dress,
187
678513
3071
Kadın çok heyecanlıydı,
yeni bir elbise aldı ve
yeni bir elbise aldı ve
11:33
and they met at an upscale
New York City bar for a drink.
New York City bar for a drink.
188
681584
4083
şık bir New York barında
buluştular.
buluştular.
11:37
Ten minutes into the date,
the man stands up and says,
the man stands up and says,
189
685667
3571
Buluşmadan on dakika sonra
adam ayağa kalkıp
adam ayağa kalkıp
11:41
"I'm not interested," and walks out.
190
689238
4080
"senle ilgilenmiyorum" diyor ve gidiyor.
11:45
Rejection is extremely painful.
191
693318
4254
Rededilmek son derece acı vericidir.
11:49
The woman was so hurt she couldn't move.
All she could do was call a friend.
All she could do was call a friend.
192
697572
4445
Kadın o kadar incindi ki
olduğu yerde kalakaldı.
olduğu yerde kalakaldı.
Tek yapabildiği bir arkadaşını
aramak oldu.
aramak oldu.
11:54
Here's what the friend said:
"Well, what do you expect?
"Well, what do you expect?
193
702017
4732
Arkadaşı şöyle dedi:
" İyi de ne bekliyordun?
" İyi de ne bekliyordun?
Kocaman kalçaların var, söyleyecek
ilginç hiçbir şeyin yok,
ilginç hiçbir şeyin yok,
11:58
You have big hips,
you have nothing interesting to say,
you have nothing interesting to say,
194
706749
3473
12:02
why would a handsome,
successful man like that
successful man like that
195
710222
2624
neden yakışıklı, başarılı bir adam
12:04
ever go out with a loser like you?"
196
712846
4084
senin gibi bir ezikle çıksın?"
12:08
Shocking, right, that a friend
could be so cruel?
could be so cruel?
197
716930
3095
Sarsıcı değil mi?
Nasıl bir arkadaş bu kadar acımasız olabilir?
Nasıl bir arkadaş bu kadar acımasız olabilir?
12:12
But it would be much less shocking
198
720025
2655
Ama bunların bir arkadaşın
12:14
if I told you it wasn't
the friend who said that.
the friend who said that.
199
722680
2877
lafları olmadığını söylesem bu
kadar çarpıcı olmazdı.
kadar çarpıcı olmazdı.
12:17
It's what the woman said to herself.
200
725557
2955
Bunları söyleyen kadının kendisiydi.
12:20
And that's something we all do,
especially after a rejection.
especially after a rejection.
201
728512
4498
Bu hepimizin yaptığı bir şey,
özellikle de reddedilmenin ardından.
özellikle de reddedilmenin ardından.
12:25
We all start thinking of all our faults
and all our shortcomings,
and all our shortcomings,
202
733010
3547
Hepimiz hatalarımızı ve eksiklerimizi,
12:28
what we wish we were,
what we wish we weren't,
what we wish we weren't,
203
736557
2234
ne istediğimizi, ne yapamadığımızı
düşünmeye başlar,
düşünmeye başlar,
12:30
we call ourselves names.
204
738791
1378
kendimize isimler takarız.
12:32
Maybe not as harshly, but we all do it.
205
740169
3360
Belki bu kadar sert değil ama
hepimiz yapıyoruz.
hepimiz yapıyoruz.
12:35
And it's interesting that we do, because
our self-esteem is already hurting.
our self-esteem is already hurting.
206
743529
4851
İlginç, çünkü özsaygımız zaten
yara almış durumda.
yara almış durumda.
12:40
Why would we want to go
and damage it even further?
and damage it even further?
207
748380
2960
Neden daha da ileri gidip
yaraya tuz basıyoruz?
yaraya tuz basıyoruz?
12:43
We wouldn't make a physical injury
worse on purpose.
worse on purpose.
208
751340
2641
Oysa bedensel bir yaraya kasten
tuz basmayız.
tuz basmayız.
12:45
You wouldn't get a cut on your arm
and decide, "Oh, I know!
and decide, "Oh, I know!
209
753981
2929
"Tamam! Bakalım, bıçağı ne kadar
derine sokabileceğim." diye,
derine sokabileceğim." diye,
12:48
I'm going to take a knife and see
how much deeper I can make it."
how much deeper I can make it."
210
756910
3609
kolunuza kesik atmayı düşünmezsiniz.
12:52
But we do that with psychological
injuries all the time.
injuries all the time.
211
760519
3454
Ama ruhsal yaralanmalarda
bunu her zaman yapıyoruz.
bunu her zaman yapıyoruz.
12:55
Why? Because of poor emotional hygiene.
212
763973
3692
Peki neden? Yetersiz duygusal
sağlık bilgisinden.
sağlık bilgisinden.
12:59
Because we don't prioritize
our psychological health.
our psychological health.
213
767665
2722
Psikolojik sağlığımıza öncelik
vermediğimizden.
vermediğimizden.
13:02
We know from dozens of studies
that when your self-esteem is lower,
that when your self-esteem is lower,
214
770387
3863
Yapılan onlarca çalışmadan biliyoruz ki
özsaygınız düşükken
özsaygınız düşükken
13:06
you are more vulnerable to
stress and to anxiety,
stress and to anxiety,
215
774250
3673
baskı ve gerilime karşı daha
kırılgan oluyor,
kırılgan oluyor,
13:09
that failures and rejections hurt more
and it takes longer to recover from them.
and it takes longer to recover from them.
216
777923
5223
başarısızlıklar ve reddedilme daha
dayanılmaz oluyor ve iyileşmeniz uzuyor.
dayanılmaz oluyor ve iyileşmeniz uzuyor.
13:15
So when you get rejected,
the first thing you should be doing
the first thing you should be doing
217
783146
3179
Yani reddedildiğinizde ilk yapmanız
gereken şey
gereken şey
özsaygınızı canladırmak,
13:18
is to revive your self-esteem, not
join Fight Club and beat it into a pulp.
join Fight Club and beat it into a pulp.
218
786325
6229
Dövüş Klubü'ne
katılıp haşatınızı çıkarmak değil.
katılıp haşatınızı çıkarmak değil.
13:24
When you're in emotional pain,
219
792554
2905
Duygusal olarak yaralandığınızda
kendinize
kendinize
13:27
treat yourself with the same compassion
you would expect from a truly good friend.
you would expect from a truly good friend.
220
795459
6113
gerçek bir dostan beklediğiniz
şevkatle yaklaşın.
şevkatle yaklaşın.
[Özsaygını Koru]
13:35
We have to catch our unhealthy
psychological habits and change them.
psychological habits and change them.
221
803122
4436
Sağlıksız psikolojik alışkanlıklarımızı
fark etmeli ve değiştirmeliyiz.
fark etmeli ve değiştirmeliyiz.
13:39
One of unhealthiest and most common
is called rumination.
is called rumination.
222
807558
4670
Bunlardan en sağlıksızı ve en yaygını;
geviş getirmek.
geviş getirmek.
13:44
To ruminate means to chew over.
223
812228
2761
Geviş getirmek, tekraren çiğnemek demek.
13:46
It's when your boss yells at you, or your
professor makes you feel stupid in class,
professor makes you feel stupid in class,
224
814989
4371
Patronunuz size bağırdığında, hocanız
sınıfta sizi aptal durumuna düşürdüğünde
sınıfta sizi aptal durumuna düşürdüğünde
13:51
or you have big fight with a friend
225
819360
2191
veya arkadaşınızla kavga ettiğinizde,
13:53
and you just can't stop replaying
the scene in your head for days,
the scene in your head for days,
226
821551
4417
kafanızda günlerce bazen haftalarca
dönüp duran
dönüp duran
ve durduramadığız sahnedir.
13:57
sometimes for weeks on end.
227
825968
1969
13:59
Ruminating about upsetting events
in this way can easily become a habit,
in this way can easily become a habit,
228
827937
5708
Üzücü olay hakkındaki düşüncelerinizi,
geviş getirmek
geviş getirmek
14:05
and it's a very costly one.
229
833645
2088
kolaylıkla bir alışkanlığa
dönüşebilir ve bedeli ağırdır.
dönüşebilir ve bedeli ağırdır.
14:07
Because by spending so much time focused
on upsetting and negative thoughts,
on upsetting and negative thoughts,
230
835733
4189
Üzücü ve olumsuz düşüncelere
odaklanıp zamanını harcarken
odaklanıp zamanını harcarken
14:11
you are actually putting yourself
at significant risk
at significant risk
231
839922
2972
kendinizi gerçekten önemli
bir riske atıyorsunuz:
bir riske atıyorsunuz:
14:14
for developing clinical depression,
alcoholism, eating disorders,
alcoholism, eating disorders,
232
842894
4532
klinik depresyon, alkolizm, yeme
bozukluğu ve
bozukluğu ve
14:19
and even cardiovascular disease.
233
847426
2723
hatta kalp hastalıkları.
14:22
The problem is the urge to ruminate can
feel really strong and really important,
feel really strong and really important,
234
850149
5870
Esas sorun geviş getirmekte ısrar etmek.
O kadar güçlü ve baskın bir his ki
O kadar güçlü ve baskın bir his ki
14:28
so it's a difficult habit to stop.
235
856019
2410
bu alışkanığı durdurmak çok zor
14:30
I know this for a fact,
because a little over a year ago,
because a little over a year ago,
236
858429
3372
Biliyorum çünkü bir seneyi biraz
aşkın bir süre evvel
aşkın bir süre evvel
14:33
I developed the habit myself.
237
861801
2549
kendim de bu alışkanlığı edindim.
14:36
You see, my twin brother was diagnosed
with stage III non-Hodgkin's lymphoma.
with stage III non-Hodgkin's lymphoma.
238
864350
6479
Kardeşime üçüncü evre, Hodgkin dışı
lenfoma teşhisi kondu.
lenfoma teşhisi kondu.
14:42
His cancer was extremly aggressive.
239
870829
2304
Kanseri ileri derecede saldırgandı.
14:45
He had visible tumors all over his body.
240
873133
3771
Tüm vücudunda görülebilir urlar vardı.
14:48
And he had to start
a harsh course of chemotherapy.
a harsh course of chemotherapy.
241
876904
4931
Sarsıcı bir kemoterapi
sürecine girdi.
sürecine girdi.
14:53
And I couldn't stop thinking about
what he was going through.
what he was going through.
242
881835
4662
Kendimi, onun neler yaşadığını
düşünmekten alıkoyamıyordum.
düşünmekten alıkoyamıyordum.
14:58
I couldn't stop thinking about
how much he was suffering,
how much he was suffering,
243
886497
3235
Tek bir kez bile şikayet etmemiş olsa da,
15:01
even though he never complained, not once.
244
889732
4600
kendimi, onun nasıl acı çektiğini
düşünmekten alamıyordum.
düşünmekten alamıyordum.
İnanılmaz olumlu bir tutumu vardı.
15:06
He had this incredibly positive attitude.
245
894332
2418
15:08
His psychological health was amazing.
246
896750
3629
Psikolojik sağlığı fevkaledeydi.
15:12
I was physically healthy,
but psychologically I was a mess.
but psychologically I was a mess.
247
900379
4139
Ben bedensel olarak sağlıklıydım
ama psikolojik olarak tam bir enkazdım.
ama psikolojik olarak tam bir enkazdım.
15:16
But I knew what to do.
248
904518
2230
Yine de ne yapacağımı biliyordum.
15:18
Studies tell us that even a two-minute
distraction is sufficient
distraction is sufficient
249
906748
4162
Çalışmalar, geviş getirme isteğini
engellemekte iki dakikalık bir
engellemekte iki dakikalık bir
15:22
to break the urge to ruminate
in that moment.
in that moment.
250
910910
3058
dikkat dağıtımının bile
yeterli olduğunu gösteriyor.
yeterli olduğunu gösteriyor.
15:25
And so each time I had a worrying,
upsetting, negative thought,
upsetting, negative thought,
251
913968
3497
Ne zaman endişelensem, üzülsem,
olumsuz bir düşünsem olsa
olumsuz bir düşünsem olsa
15:29
I forced myself to concentrate on
something else until the urge passed.
something else until the urge passed.
252
917465
4792
bu baskıdan kurtulmak için kendimi, başka
bir şeye konsantre olmaya zorluyordum.
bir şeye konsantre olmaya zorluyordum.
15:34
And within one week,
my whole outlook changed
my whole outlook changed
253
922257
4346
Bir hafta içinde tüm görünüşüm değişti.
15:38
and became more positive
and more hopeful.
and more hopeful.
254
926603
3510
Daha olumlu ve umutlu bir hale geldim.
[Olumsuz Düşünceyle Savaş]
Kemoterapi başladıktan dokuz hafta sonra
kardeşimin CAT tarama sonuçları geldiğinde
kardeşimin CAT tarama sonuçları geldiğinde
15:43
Nine weeks after he started chemotherapy,
my brother had a CAT scan,
my brother had a CAT scan,
255
931569
4055
15:47
and I was by his side when
he got the results.
he got the results.
256
935624
3636
yanındaydım ve elini tutuyordum.
15:51
All the tumors were gone.
257
939260
3237
Tüm urlar yok olmuştu.
15:54
He still had three more rounds
of chemotherapy to go,
of chemotherapy to go,
258
942497
2617
Daha bir kaç defa kemoterapi
görmesi gerekiyordu
görmesi gerekiyordu
15:57
but we knew he would recover.
259
945114
2617
ama iyileşeceğini biliyorduk.
15:59
This picture was taken two weeks ago.
260
947731
4248
Bu fotoğraf bir kaç hafta önce çekildi.
16:05
By taking action when you're lonely,
261
953759
3088
Yalnızken eyleme geçerek,
16:08
by changing your responses to failure,
262
956847
3378
başarısızlık karşısındaki
tepkinizi değiştirerek
tepkinizi değiştirerek
16:12
by protecting your self-esteem,
263
960225
2932
özsaygınızı koruyarak,
16:15
by battling negative thinking,
264
963157
2032
olumsuz düşüncelerle savaşarak,
16:17
you won't just heal your
psychological wounds,
psychological wounds,
265
965189
2698
sadece psikolojik yaralarınızı
iyileştirmeyeceksiniz,
iyileştirmeyeceksiniz,
16:19
you will build emotional resilience,
you will thrive.
you will thrive.
266
967887
3682
duygusal esneklik kazanacak,
serpilip gelişeceksiniz.
serpilip gelişeceksiniz.
16:24
A hundred years ago,
people began practicing personal hygiene,
people began practicing personal hygiene,
267
972871
3923
Yüzyıl önce insanlar, kişisel sağlık bilgisi
üzerinde çalışmaya başladığından beri
üzerinde çalışmaya başladığından beri
16:28
and life expectancy rates rose
by over 50 percent
by over 50 percent
268
976794
4325
yaşam beklentileri %50'nin
üzerinde arttı.
üzerinde arttı.
16:33
in just a matter of decades.
269
981119
2458
Birkaç on yıl kadar kısa bir sürede.
16:35
I believe our quality of life
could rise just as dramatically
could rise just as dramatically
270
983577
4345
İnanıyorum ki hepimiz duygusal
sağlık bilgisi üzerinde çalışırsak
sağlık bilgisi üzerinde çalışırsak
16:39
if we all began practicing
emotional hygiene.
emotional hygiene.
271
987922
3647
yaşam kalitemiz de bu kadar
çarpıcı şekilde değişecektir.
çarpıcı şekilde değişecektir.
16:43
Can you imagine what
the world would be like
the world would be like
272
991569
2193
Herkesin psikolojik sağlığının
daha iyi olduğu
daha iyi olduğu
16:45
if everyone was psychologically healthier?
273
993762
3326
bir dünyanın nasıl olabileceğini
hayal edebilir misiniz?
hayal edebilir misiniz?
16:49
If there were less loneliness
and less depression?
and less depression?
274
997088
3295
Daha az yalnızlık ve
daha az depresyon olsa.
daha az depresyon olsa.
İnsanlar başarısızlıklarının üstesinden
nasıl geleceklerini bilseler.
nasıl geleceklerini bilseler.
16:52
If people knew how to overcome failure?
275
1000383
2841
16:55
If they felt better about themselves
and more empowered?
and more empowered?
276
1003224
3050
Kendilerini daha iyi
ve daha güçlü hissetseler.
ve daha güçlü hissetseler.
16:58
If they were happier and more fulfilled?
277
1006274
3246
Daha mutlu ve daha başarılı
olsalar.
olsalar.
17:01
I can, because that's the world
I want to live in,
I want to live in,
278
1009520
4313
Ben hayal edebiliyorum çünkü bu
benim yaşamak istediğim dünya.
benim yaşamak istediğim dünya.
17:05
and that's the world my brother
wants to live in as well.
wants to live in as well.
279
1013833
4586
Keza bu dünya, kardeşimin de
yaşamak istediği dünya.
yaşamak istediği dünya.
17:10
And if you just become informed
and change a few simple habits,
and change a few simple habits,
280
1018419
4081
Sadece bilgilenir ve basit bir kaç
alışkanlığı değiştirebilirseniz,
alışkanlığı değiştirebilirseniz,
17:14
well, that's the world we can all live in.
281
1022500
3882
bu dünya, hepimizin
yaşayabileceği dünya olur.
yaşayabileceği dünya olur.
17:18
Thank you very much.
282
1026382
1912
Çok teşekkür ederim.
17:20
(Applause)
283
1028294
2973
(Alkış sesleri)
ABOUT THE SPEAKER
Guy Winch - Psychologist, authorGuy Winch asks us to take our emotional health as seriously as we take our physical health -- and explores how to heal from common heartaches.
Why you should listen
Guy Winch is a licensed psychologist who works with individuals, couples and families. As an advocate for psychological health, he has spent the last two decades adapting the findings of scientific studies into tools his patients, readers and audience members can use to enhance and maintain their mental health. As an identical twin with a keen eye for any signs of favoritism, he believes we need to practice emotional hygiene with the same diligence with which we practice personal and dental hygiene.
His recent book, Emotional First Aid: Healing Rejection, Guilt, Failure, and Other Everyday Hurts, has been translated in 24 languages. He writes the popular "Squeaky Wheel Blog" on PsychologyToday.com, and he is the author of The Squeaky Wheel: Complaining the Right Way to Get Results, Improve Your Relationships and Enhance Self-Esteem. His new book, How to Fix a Broken Heart, was published by TED Books/Simon & Schuster in 2017. He has also dabbled in stand-up comedy.
Guy Winch | Speaker | TED.com