TEDxSouthBank
Yassmin Abdel-Magied: What does my headscarf mean to you?
Yassmin Abdel-Magied: Başörtüm sizin için ne ifade ediyor?
Filmed:
Readability: 3.9
2,259,470 views
Bilinçsiz önyargı kültürleri yönlendiren, hepimizin yetişme tarzımıza dayanan varsayımlar yapmasına neden olan yaygın bir etmen. Bu tür .... her şeyi etkilde ve artık daha düşünceli, akıllı, iyi olmamızın vakti geldi. Bu eğlenceli, dürüst konuşmada, Yassmin Abdel-Magied .......
Yassmin Abdel-Magied - Mechanical engineer, social advocate
Yassmin Abdel-Magied wears many hats, including a hijab. She's a mechanical engineer, writer and activist who campaigns for tolerance and diversity. Full bio
Yassmin Abdel-Magied wears many hats, including a hijab. She's a mechanical engineer, writer and activist who campaigns for tolerance and diversity. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:13
Someone who looks like me
walks past you in the street.
walks past you in the street.
0
1670
3971
Bana benzeyen birisi
sokakta yanınızdan geçiyor.
sokakta yanınızdan geçiyor.
00:18
Do you think they're a mother,
1
6772
1979
Onun bir anne,
00:20
a refugee
2
8751
1448
bir mülteci
00:22
or a victim of oppression?
3
10199
2054
veya zulüm mağduru
olabileceğini mi düşünürsünüz?
olabileceğini mi düşünürsünüz?
00:24
Or do you think they're a cardiologist,
4
12253
2201
Yoksa bir kardiyolog,
00:26
a barrister
5
14454
1042
bir avukat
00:27
or maybe your local politician?
6
15496
1789
veya yerel bir siyasetçi olabileceğini
mi düşünürsünüz?
mi düşünürsünüz?
00:30
Do you look me up and down,
7
18325
1958
Beni tepeden tırnağa süzüp
00:32
wondering how hot I must get
8
20283
1492
ne kadar sıcak hissettiğimi mi
00:33
or if my husband has forced me
to wear this outfit?
to wear this outfit?
9
21775
3729
yoksa bu kıyafeti kocamın zoruyla
giyip giymediğimi mi merak edersiniz?
giyip giymediğimi mi merak edersiniz?
00:38
What if I wore my scarf like this?
10
26384
2877
Ya başörtümü bu şekilde taksam?
00:43
I can walk down the street
in the exact same outfit
in the exact same outfit
11
31531
3232
Aynı kıyafetle sokakta yürürken
00:46
and what the world expects of me
and the way I'm treated
and the way I'm treated
12
34763
2657
dünyanın benden beklentisi
ve bana yapılan muamele
ve bana yapılan muamele
00:49
depends on the arrangement
of this piece of cloth.
of this piece of cloth.
13
37420
3351
şu bez parçasının şekline bağlı.
00:52
But this isn't going to be
another monologue about the hijab
another monologue about the hijab
14
40771
3114
Bu konuşma başörtüsü hakkında
başka bir monolog olmayacak,
başka bir monolog olmayacak,
00:55
because Lord knows, Muslim women
are so much more than the piece of cloth
are so much more than the piece of cloth
15
43885
3976
çünkü Allah biliyor, Müslüman kadınlar
başlarını örtmek için seçtikleri veya seçmedikleri
başlarını örtmek için seçtikleri veya seçmedikleri
00:59
they choose, or not,
to wrap their head in.
to wrap their head in.
16
47861
3959
bir parça bezden çok daha fazlası.
01:03
This is about looking beyond your bias.
17
51820
3744
Mesele önyargılarınızı aşmaktır.
01:08
What if I walked past you and later on
18
56204
1880
Sizin yanınızdan geçsem
ve sonrasında öğrenseniz ki
ve sonrasında öğrenseniz ki
01:10
you'd found out that actually
I was a race car engineer,
I was a race car engineer,
19
58084
3594
ben aslında yarış arabası mühendisiyim,
01:13
and that I designed my own race car
and I ran my university's race team,
and I ran my university's race team,
20
61678
3444
kendi yarış arabamı tasarlamışım
ve üniversitemin yarış takımını yönetmişim,
ve üniversitemin yarış takımını yönetmişim,
01:17
because it's true.
21
65122
1505
çünkü bu doğru.
01:19
What if I told you that I was actually
trained as a boxer for five years,
trained as a boxer for five years,
22
67117
5010
Ya size beş yıl boksörlük
yaptığımı söyleseydim,
yaptığımı söyleseydim,
01:24
because that's true, too.
23
72127
1527
çünkü bu da doğru.
01:26
Would it surprise you?
24
74224
2814
Bu sizi şaşırtır mıydı?
Neden?
01:29
Why?
25
77038
1489
01:31
Ladies and gentlemen, ultimately,
26
79487
1832
Bayanlar ve baylar, nihayetinde,
01:33
that surprise and the behaviors
associated with it
associated with it
27
81319
3028
bu sürpriz ve bununla ilişkili davranışlar
01:36
are the product of something
called unconscious bias,
called unconscious bias,
28
84347
2653
bilinçsiz önyargı veya
örtülü önyargı
örtülü önyargı
01:39
or implicit prejudice.
29
87000
1372
denen şeyin ürünüdür.
01:40
And that results in the
ridiculously detrimental
ridiculously detrimental
30
88372
3241
Ve bu da iş gücümüze zarar veren
01:43
lack of diversity in our workforce,
31
91613
1738
çeşitlilik yetersizliğine neden oluyor,
01:45
particularly in areas of influence.
32
93351
2363
özellikle de etki alanlarında.
01:47
Hello, Australian Federal Cabinet.
33
95714
2532
Merhaba, Avusturya Federal Bakanlar Kurulu.
01:50
(Applause)
34
98246
2072
(Alkışlar)
01:52
Let me just set something out
from the outset:
from the outset:
35
100318
3009
Müsaadenizle başından beri
söylediklerimi toparlayayım.
söylediklerimi toparlayayım.
01:55
Unconscious bias is not the same
as conscious discrimination.
as conscious discrimination.
36
103327
3362
Bilinçsiz önyargı
bilinçli ayrımcılık ile aynı şey değil.
bilinçli ayrımcılık ile aynı şey değil.
01:58
I'm not saying that in all of you,
there's a secret sexist or racist
there's a secret sexist or racist
37
106689
3510
Hepinizin içerisinde
dışarı çıkmayı bekleyen
dışarı çıkmayı bekleyen
02:02
or ageist lurking within,
waiting to get out.
waiting to get out.
38
110199
2642
gizli bir cinsiyetçi, ırkçı veya
yaş ayrımcısı olduğunu söylemiyorum.
yaş ayrımcısı olduğunu söylemiyorum.
02:04
That's not what I'm saying.
39
112841
1737
Söylediğim şey bu değil.
02:06
We all have our biases.
40
114578
1952
Hepimizin önyargıları var.
02:08
They're the filters through which
we see the world around us.
we see the world around us.
41
116530
3339
Onlar dünyayı gördüğümüz filtrelerdir.
02:11
I'm not accusing anyone,
42
119869
1975
Kimseyi suçlamıyorum,
02:13
bias is not an accusation.
43
121844
1494
önyargı bir suçlama değildir.
02:15
Rather, it's something that
has to be identified,
has to be identified,
44
123338
2541
Aksine, bu tanımlanması, kabul edilmesi
02:17
acknowledged and mitigated against.
45
125879
3203
ve terbiye edilmesi gereken bir şeydir.
02:21
Bias can be about race,
46
129082
1394
Önyargı ırk veya cinsiyet
02:22
it can be about gender.
47
130476
1204
hakkında olabilir.
02:23
It can also be about class,
education, disability.
education, disability.
48
131680
3703
Ayrıca sınıf, eğitim,
engellilik hakkında da olabilir.
engellilik hakkında da olabilir.
02:27
The fact is, we all have biases
against what's different,
against what's different,
49
135383
3023
İşin gerçeği, hepimizin farklı olan
şeylere karşı önyargıları var,
şeylere karşı önyargıları var,
02:30
what's different to our social norms.
50
138406
2929
sosyal düsturlarımıza farklı olan şeylere karşı.
02:33
The thing is, if we want
to live in a world
to live in a world
51
141335
3024
Olay şu ki, doğum şartlarınızın
02:36
where the circumstances of your birth
52
144359
3135
geleceğinizi belirlemediği
02:39
do not dictate your future
53
147494
2441
ve eşit fırsatların yaygın olduğu
02:41
and where equal opportunity is ubiquitous,
54
149935
2205
bir dünyada yaşamak istiyorsak,
02:44
then each and every one of us
has a role to play
has a role to play
55
152140
3557
o zaman bilinçsiz önyargının hayatlarımızı
tayin etmemesini garantilemek için
tayin etmemesini garantilemek için
02:47
in making sure unconscious bias
does not determine our lives.
does not determine our lives.
56
155697
3263
her birimizin oynaması
gereken bir rol var.
gereken bir rol var.
02:52
There's this really famous experiment
in the space of unconscious bias
in the space of unconscious bias
57
160120
3789
Bilinçsiz önyargı alanında
1970 ve 1980'lerde cinsiyet
1970 ve 1980'lerde cinsiyet
02:55
and that's in the space of gender
in the 1970s and 1980s.
in the 1970s and 1980s.
58
163909
3728
hakkında yapılan çok meşhur deney var.
02:59
So orchestras, back in the day,
were made up mostly of dudes,
were made up mostly of dudes,
59
167637
4035
Orkestralar, o zamanlar,
çoğunlukla erkeklerden oluşuyordu,
çoğunlukla erkeklerden oluşuyordu,
03:03
up to only five percent were female.
60
171672
2801
sadece yüzde beşi bayandı.
03:06
And apparently, that was because
men played it differently,
men played it differently,
61
174473
3268
Ve görünüşe göre bunun nedeni
erkeklerin farklı çalmasıydı,
erkeklerin farklı çalmasıydı,
03:09
presumably better, presumably.
62
177741
2814
daha iyiydiler, galiba.
03:12
But in 1952, The Boston Symphony Orchestra
63
180555
2962
Fakat 1952 yılında,
Boston Senfoni Orkestrası
Boston Senfoni Orkestrası
03:15
started an experiment.
64
183517
1765
bir deney yaptı.
03:17
They started blind auditions.
65
185282
1843
Kör seçmeleri başlattılar.
03:19
So rather than face-to-face auditions,
you would have to play behind a screen.
you would have to play behind a screen.
66
187125
3829
Yüz yüze seçmelerden farklı olarak bir
ekranın arkasında çalmak zorundaydınız.
ekranın arkasında çalmak zorundaydınız.
03:22
Now funnily enough,
67
190954
1512
Tuhaftır ki,
03:24
no immediate change was registered
68
192466
2288
katılımcılara odaya girmeden önce
03:26
until they asked the audition-ers
to take their shoes off
to take their shoes off
69
194754
3136
ayakkabılarını çıkartmaları
söylenene kadar
söylenene kadar
03:29
before they entered the room.
70
197890
1688
ani bir değişime rastlanmamış.
03:31
because the clickity-clack
of the heels
of the heels
71
199578
2040
Çünkü ahşap zeminde
03:33
against the hardwood floors
72
201618
1941
topuklu ayakkabı sesi
03:35
was enough to give the ladies away.
73
203559
2269
bayanları ele veriyormuş.
03:37
Now get this,
74
205828
1506
Şimdi olaya bakın.
03:39
there results of the audition showed
75
207334
1862
Sınav sonuçlarında
03:41
that there was a 50 percent
increased chance
increased chance
76
209196
3000
bayanların ilk aşamayı geçme şansının
03:44
a woman would progress past
the preliminary stage.
the preliminary stage.
77
212196
2930
yüzde 50 arttığı görülmüş.
03:47
And it almost tripled
their chances of getting in.
their chances of getting in.
78
215126
4454
Yani bu seçilme şanslarını
neredeyse üç katına çıkarmıştı.
neredeyse üç katına çıkarmıştı.
03:51
What does that tell us?
79
219580
1513
Bu bize ne anlatıyor?
03:53
Well, unfortunately for the guys,
men actually didn't play differently,
men actually didn't play differently,
80
221093
3836
Ne yazık ki erkekler
aslında farklı çalmamıştı
aslında farklı çalmamıştı
03:56
but there was the perception
that they did.
that they did.
81
224929
2900
ama oluşturdukları bir algı vardı.
03:59
And it was that bias that was
determining their outcome.
determining their outcome.
82
227829
3317
Ve kararlarını etkileyen şey
bu önyargıydı.
bu önyargıydı.
04:03
So what we're doing here
is identifying and acknowledging
is identifying and acknowledging
83
231146
3098
Burada bir önyargının olduğunu
04:06
that a bias exists.
84
234244
1048
tanımlıyor ve onaylıyoruz.
04:07
And look, we all do it.
85
235292
1618
Ve bakın, bunu hepimiz yapıyoruz.
04:08
Let me give you an example.
86
236910
1787
Müsaadenizle bir örnek vereyim.
04:10
A son and his father are in
a horrible car accident.
a horrible car accident.
87
238697
3778
Bir çocuk ve babası
korkunç bir kaza geçiriyor.
korkunç bir kaza geçiriyor.
04:14
The father dies on impact
88
242475
1864
Babası çarpma anında ölüyor
04:16
and the son, who's severely injured,
is rushed to hospital.
is rushed to hospital.
89
244339
3660
ve oğlu ağır yaralı olarak
hastaneye götürülüyor.
hastaneye götürülüyor.
04:19
The surgeon looks at the son
when they arrive and is like,
when they arrive and is like,
90
247999
3382
Hastaneye varıldığında
cerrah çocuğa bakıyor ve
cerrah çocuğa bakıyor ve
04:23
"I can't operate."
91
251381
2407
"Ameliyat edemem." diyor.
04:25
Why?
92
253788
1906
Neden?
04:27
"The boy is my son."
93
255694
3206
"Çocuk benim çocuğum."
04:30
How can that be?
94
258900
1348
Bu nasıl olur?
04:32
Ladies and gentlemen,
95
260248
1220
Bayanlar ve baylar,
04:33
the surgeon is his mother.
96
261468
2866
cerrah annesiymiş.
04:36
Now hands up -- and it's okay --
97
264334
1743
Şimdi el kaldıralım -- önemli değil --
04:38
but hands up if you initially assumed
the surgeon was a guy?
the surgeon was a guy?
98
266077
3760
ama ilk başta cerrahın erkek
olduğunu düşündüyseniz el kaldırın.
olduğunu düşündüyseniz el kaldırın.
04:42
There's evidence that
that unconscious bias exists,
that unconscious bias exists,
99
270917
2921
İşte bilinçsiz önyargının
var olduğuna kanıt.
var olduğuna kanıt.
04:45
but we all just have
to acknowledge that it's there
to acknowledge that it's there
100
273838
3032
Fakat bizler onun orada
olduğunu kabul etmek
olduğunu kabul etmek
04:48
and then look at ways
that we can move past it
that we can move past it
101
276870
2684
ve onu geride bırakabileceğimiz
yollar aramak zorundayız
yollar aramak zorundayız
04:51
so that we can look at solutions.
102
279554
2704
ki böylece çözümler üretebilelim.
04:54
Now one of the interesting things
103
282588
2487
Bilinçsiz önyargı alanında
04:57
around the space of unconscious bias
is the topic of quotas.
is the topic of quotas.
104
285075
3282
ilginç olan şeylerden
birisi de kota konusu.
birisi de kota konusu.
05:00
And this something
that's often brought up.
that's often brought up.
105
288357
2325
Ve bu sık sık gündeme getirilen bir şey.
05:02
And of of the criticisms
is this idea of merit.
is this idea of merit.
106
290682
3311
Eleştirilerden birisi de
liyakat düşüncesi.
liyakat düşüncesi.
05:05
Look, I don't want to be picked
because I'm a chick,
because I'm a chick,
107
293993
3172
Bakın, dişi olduğun için
seçilmek istemiyorum,
seçilmek istemiyorum,
05:09
I want to be picked because
I have merit,
I have merit,
108
297165
2267
liyakat sahibi olduğum için,
05:11
because I'm the best person for the job.
109
299432
2176
en iyisi olduğum için
seçilmek istiyorum.
seçilmek istiyorum.
05:13
It's a sentiment that's pretty common
among female engineers
among female engineers
110
301608
2899
Bu, birlikte çalıştığım ve tanıdığım
bayan mühendisler arasında
bayan mühendisler arasında
05:16
that I work with and that I know.
111
304507
1906
oldukça yaygın olan bir fikir.
05:18
And yeah, I get it, I've been there.
112
306413
1901
Evet, bunu anlıyorum, ben de yaşadım.
05:20
But, if the merit idea was true,
113
308314
2339
Fakat, liyakat düşüncesi doğru ise
05:22
why would identical resumes,
in an experiment done in 2012 by Yale,
in an experiment done in 2012 by Yale,
114
310653
4767
neden benzer özgeçmişler --
2012 yılında Yale'de yapılan bir deneyde
2012 yılında Yale'de yapılan bir deneyde
05:27
identical resumes sent out
for a lab technician,
for a lab technician,
115
315420
4594
laboratuvar teknisyenliği için
benzer özgeçmişler gönderiliyor.
benzer özgeçmişler gönderiliyor.
05:32
why would Jennifers
be deemed less competent,
be deemed less competent,
116
320014
3216
Peki neden Jennifer
daha az ehil addediliyor,
daha az ehil addediliyor,
05:35
be less likely to be offered the job,
117
323230
2264
neden iş teklif edilme
olasılığı düşük oluyor
olasılığı düşük oluyor
05:37
and be paid less than Johns.
118
325494
3677
ve neden John'dan daha az maaş alıyor?
05:42
The unconscious bias is there,
119
330191
1433
Bilinçsiz önyargı orada,
05:43
but we just have to look at
how we can move past it.
how we can move past it.
120
331624
2436
fakat bizler bunu
aşmanın yollarını aramalıyız.
aşmanın yollarını aramalıyız.
05:46
And, you know, it's interesting,
121
334060
1621
İlginçtir ki
05:47
there's some research that talks about
122
335681
1813
bunun neden böyle olduğundan
bahseden bir araştırma var
bahseden bir araştırma var
05:49
why this is the case and
it's called the merit paradox.
it's called the merit paradox.
123
337494
2852
ve adı da liyakat paradoksu.
05:52
And in organizations --
and this is kind of ironic --
and this is kind of ironic --
124
340346
2521
Şirketlerde --
ve bu biraz ironik --
ve bu biraz ironik --
05:54
in organizations that talk about merit
being their primary value-driver
being their primary value-driver
125
342867
3827
iş verdikleri kişilerde en değer
verdikleri şeyin liyakat olduğundan
verdikleri şeyin liyakat olduğundan
05:58
in terms of who they hire,
126
346694
1372
bahseden şirketler,
06:00
they were more likely to hire dudes
and more likely to pay the guys more
and more likely to pay the guys more
127
348066
3495
daha çok erkekleri işe alıyor
ve erkeklere daha fazla maaş veriyor
ve erkeklere daha fazla maaş veriyor
06:03
because apparently merit
is a masculine quality.
is a masculine quality.
128
351561
3607
çünkü belli ki liyakat
bir erkeklik kalitesidir.
bir erkeklik kalitesidir.
06:07
But, hey.
129
355168
1262
Neyse.
06:08
So you guys think you've got
a good read on me,
a good read on me,
130
356430
2314
Siz erkekler beni
anladığınızı düşünüyorsunuz,
anladığınızı düşünüyorsunuz,
06:10
you kinda think you know what's up.
131
358744
3431
durumu çözdünüz gibi.
06:14
Can you imagine me running one of these?
132
362175
3573
Şunlardan birini kullandığımı
hayal edebiliyor musunuz?
hayal edebiliyor musunuz?
06:17
Can you imagine me walking in
and being like,
and being like,
133
365748
2287
İçeri girip şöyle dediğimi
hayal edebiliyor musunuz:
hayal edebiliyor musunuz:
06:20
"Hey boys, this is what's up.
This is how it's done."
This is how it's done."
134
368035
3105
"Hey gençler, olay budur.
Bu iş böyle yapılır."
Bu iş böyle yapılır."
06:23
Well, I'm glad you can.
135
371140
2540
Ne mutlu ki hayal edebiliyorsunuz.
06:31
(Applause)
136
379260
2903
(Alkışlar)
06:37
Because ladies and gentlemen,
that's my day job.
that's my day job.
137
385233
3077
Çünkü bayanlar ve baylar,
bu benim her gün yaptığım iş.
bu benim her gün yaptığım iş.
06:40
And the cool thing about it is
that it's pretty entertaining.
that it's pretty entertaining.
138
388310
2937
Ve en güzel yanı da
çok eğlenceli bir iş olması.
çok eğlenceli bir iş olması.
06:43
Actually, in places like Malaysia,
139
391247
1688
Aslında, Malezya gibi yerlerde,
06:44
Muslim women on rigs
isn't even comment-worthy.
isn't even comment-worthy.
140
392935
2460
tulum giyen müslüman kadınlar
konuşmaya bile değmezler.
konuşmaya bile değmezler.
06:47
There are that many of them.
141
395395
1369
Onlardan çok var.
06:48
But, it is entertaining.
142
396764
1228
Ama bu eğlenceli.
06:49
I remember, I was telling one of the guys,
143
397992
2057
Hatırlıyorum, adamın birisine şöyle dedim:
06:52
"Hey, mate, look, I really want
to learn how to surf."
to learn how to surf."
144
400049
2571
"Hey, dostum, sörf yapmayı
gerçekten öğrenmek istiyorum."
gerçekten öğrenmek istiyorum."
06:54
And he's like, "Yassmin, I don't
know how you can surf
know how you can surf
145
402620
2561
O da: "Yasmin tüm bu üzerindekilerle
06:57
with all that gear you've got on,
146
405181
2371
nasıl sörf yapabilirsin bilmiyorum
06:59
and I don't know any women-only beaches."
147
407552
2674
ve kadınlara özel bir sahil de bilmiyorum."
07:02
And then, the guy came up
with a brilliant idea,
with a brilliant idea,
148
410226
2284
Sonra adamın aklına
harika bir fikir geldi.
harika bir fikir geldi.
07:04
he was like, "I know, you run
that organization
that organization
149
412510
2258
Dedi ki: "Biliyorum, sen
Sınır Tanımayan Gençler'in
Sınır Tanımayan Gençler'in
07:06
Youth Without Borders, right?
150
414768
1860
başındasın, değil mi?
07:08
Why don't you start a clothing line
for Muslim chicks in beaches.
for Muslim chicks in beaches.
151
416628
4654
Neden sahillerdeki Müslüman kadınlar için
bir giyim markası oluşturmuyorsun?
bir giyim markası oluşturmuyorsun?
07:13
You can call it
Youth Without Boardshorts."
Youth Without Boardshorts."
152
421282
2637
Adını da Sörf Şortu Olmayan
Gençler koyabilirsin."
Gençler koyabilirsin."
07:15
(Laughter)
153
423919
1516
(Gülüşler)
07:17
And I was like, "Thanks, guys."
154
425435
1815
Ben de,"Teşekkürler, beyler." dedim.
07:19
And I remember another bloke
telling me that
telling me that
155
427250
3106
Bir keresinde de adamın biri
07:22
I should eat all the yogurt I could
156
430356
1813
yiyebildiğim kadar
yoğurt yememi söyledi
yoğurt yememi söyledi
07:24
because that was the only culture
I was going to get around there.
I was going to get around there.
157
432169
3218
çünkü orada bulabileceğim
tek kültür buydu.
tek kültür buydu.
07:29
But, the problem is, it's kind of true
158
437477
2889
Fakat asıl problem bunun doğru olması,
07:32
because there's an intense
lack of diversity in our workforce,
lack of diversity in our workforce,
159
440366
3338
çünkü işgücümüzde
aşırı bir çeşitlilik eksikliği var,
aşırı bir çeşitlilik eksikliği var,
07:35
particularly in places of influence.
160
443704
2288
özellikle de etki alanlarında.
07:37
Now, in 2010,
161
445992
1360
2010 yılında,
07:39
The Australian National University
did an experiment
did an experiment
162
447352
2473
Avustralya Ulusal Üniversitesi bir deneyde
07:41
where they sent out
4,000 identical applications
4,000 identical applications
163
449825
3606
4.000 benzer başvuru gönderdi.
07:45
to entry level jobs, essentially.
164
453431
3532
İlk iş deneyimi için.
07:48
To get the same number of interviews
as someone with an Anglo-Saxon name,
as someone with an Anglo-Saxon name,
165
456963
4214
İngiliz isimli birisiyle aynı
sayıda görüşme yapabilmek için,
sayıda görüşme yapabilmek için,
07:53
if you were Chinese, you had
to send out 68 percent more applications.
to send out 68 percent more applications.
166
461177
4497
eğer Çinli isen yüzde 68 daha fazla
başvuru göndermek zorundasın.
başvuru göndermek zorundasın.
07:57
If you were Middle Eastern --
Abdel-Magied --
Abdel-Magied --
167
465674
2694
Eğer Ortadoğulu isen --
Abdülmecid --
Abdülmecid --
08:00
you had to send out 64 percent,
168
468368
2050
yüzde 64 daha fazla göndermelisin
08:02
and if you're Italian,
you're pretty lucky,
you're pretty lucky,
169
470418
2163
ve eğer İtalyan isen,
oldukça şanslısın,
oldukça şanslısın,
08:04
you only have to send out 12 percent more.
170
472581
2561
sadece yüzde 12 fazla göndermen gerekiyor.
08:07
In places like Silicon Valley,
it's not that much better.
it's not that much better.
171
475142
3009
Silikon Vadisi gibi yerlerde,
durum o kadar da iyi değil.
durum o kadar da iyi değil.
08:10
In Google, they put out
some diversity results
some diversity results
172
478151
2297
Google çeşitlilik oranlarını açıkladı.
08:12
and 61 percent white, 30 percent Asian
and nine, a bunch of blacks, Hispanics,
and nine, a bunch of blacks, Hispanics,
173
480448
6942
Yüzde 61 beyaz, yüzde 30 Asyalı
ve yüzde 9 siyah, İspanyol vs.
ve yüzde 9 siyah, İspanyol vs.
08:19
all that kind of thing.
174
487390
1327
gibi bir sonuç vardı.
08:20
And the rest of the tech world
is not that much better
is not that much better
175
488717
2628
Ve geri kalan teknoloji
dünyası bundan daha iyi değil
dünyası bundan daha iyi değil
08:23
and they've acknowledged it,
176
491345
1332
ve bunu kabul de ediyorlar
08:24
but I'm not really sure
what they're doing about it.
what they're doing about it.
177
492677
2548
fakat bununla ilgili ne
yaptıklarından pek emin değilim.
yaptıklarından pek emin değilim.
08:27
The thing is, it doesn't trickle up.
178
495225
2220
Mesele şu ki, bu her yerde var.
08:29
In a study done by Green Park,
179
497445
1758
İngiliz üst düzey yönetici tedarik eden
08:31
who are a British senior exec supplier,
180
499203
4072
Green Park tarafından
yapılan bir çalışmada,
yapılan bir çalışmada,
08:35
they said that over half
of the FTSE 100 companies
of the FTSE 100 companies
181
503275
4463
FTSE 100 şirketlerinin
yarısından fazlasının
yarısından fazlasının
08:39
don't have a nonwhite leader
at their board level,
at their board level,
182
507738
2400
üst yönetiminde beyaz olmayan
bir başkanın olmadığı ortaya çıktı.
bir başkanın olmadığı ortaya çıktı.
08:42
executive or non-executive.
183
510138
1455
idari veya bağımsız.
08:43
And two out of every three
don't have an executive
don't have an executive
184
511593
4093
Her üçünden ikisinde ise azınlıktan olan
08:47
who's from a minority.
185
515686
2270
bir yönetici hiç yok.
08:49
And most of the minorities
that are at that sort of level
that are at that sort of level
186
517956
2822
Azınlıktan olanların çoğu ise
08:52
are non-executive board directors.
187
520778
1642
bağımsız yönetim kurulu
üyesi seviyesinde.
üyesi seviyesinde.
08:54
So their influence isn't that great.
188
522420
2666
Yani etkileri o kadar da büyük değil.
08:57
I've told you a bunch of terrible things.
189
525086
2215
Size bir sürü kötü şey anlattım.
08:59
You're like, "Oh my god, how bad is that?
What can I do about it?"
What can I do about it?"
190
527301
3421
Siz de, "Aman Tanrım, ne kadar da kötü.
Bununla ilgili ne yapabilirim?" der gibi oldunuz.
Bununla ilgili ne yapabilirim?" der gibi oldunuz.
09:03
Well, fortunately,
191
531662
2153
Neyse ki,
09:05
we've identified that there's a problem.
192
533815
2042
bir sorun olduğunun farkına vardık.
09:07
There's a lack of opportunity,
and that's due to unconscious bias.
and that's due to unconscious bias.
193
535857
4936
Ortada bilinçsiz önyargıdan kaynaklanan
bir fırsat mahrumiyeti var.
bir fırsat mahrumiyeti var.
09:13
But you might be sitting
there thinking,
there thinking,
194
541713
1959
Fakat orada otururken
şöyle düşünüyor olabilirsiniz:
şöyle düşünüyor olabilirsiniz:
09:15
"I ain't brown. What's that got
to do with me?"
to do with me?"
195
543672
3810
"Ben kahverengi değilim.
Bunun benimle ne alakası var?"
Bunun benimle ne alakası var?"
09:20
Let me offer you a solution.
196
548042
2424
Size bir çözüm sunayım.
09:22
And as I've said before,
197
550466
1251
Ve önceden dediğim gibi,
09:23
we live in a world where
we're looking for an ideal.
we're looking for an ideal.
198
551717
3851
bir idealin peşinde olduğumuz
bir dünyada yaşıyoruz.
bir dünyada yaşıyoruz.
09:27
And if we want to create a world
199
555568
1640
Ve eğer doğum şartlarının
09:29
where the circumstances
of your birth don't matter,
of your birth don't matter,
200
557208
2601
önemsiz olduğu
bir dünya yaratmak istiyorsak
bir dünya yaratmak istiyorsak
09:31
we all have to be part of the solution.
201
559809
2029
hepimiz çözümün bir parçası olmalıyız.
09:33
And interestingly, the author
of the lab resume experiment
of the lab resume experiment
202
561838
3075
Ve ilginçtir ki, laboratuvar
özgeçmişi deneyinin yazarı
özgeçmişi deneyinin yazarı
09:36
offered some sort of a solution.
203
564913
1601
bir çeşit çözüm sundu.
09:38
She said the one thing that brought
the successful women together,
the successful women together,
204
566514
3734
Dediğine göre başarılı kadınları
bir araya getiren tek şey,
bir araya getiren tek şey,
09:42
the one thing that they had in common,
205
570248
1979
ortak sahip oldukları tek şey,
09:44
was the fact that they had good mentors.
206
572227
2467
iyi akıl hocalarına sahip olmak.
09:46
So mentoring, we've all kind of
heard that before,
heard that before,
207
574694
2445
Akıl hocalığını hepimiz duymuşuzdur,
09:49
it's in the vernacular.
208
577139
2438
anadilde olan bir kelime.
09:52
Here's another challenge for you.
209
580267
2394
Size zor bir görev daha.
09:54
I challenge each and every one of you
to mentor someone different.
to mentor someone different.
210
582661
4200
Her birinizi farklı bir kişiye akıl hocalığı
yapmaya davet ediyorum.
yapmaya davet ediyorum.
09:59
Think about it.
211
587771
1217
Bunu bir düşünün.
10:00
Everyone wants to mentor someone
who kind of is familiar,
who kind of is familiar,
212
588988
3046
Herkes tanıdık birisine
akıl hocalığı yapmak ister,
akıl hocalığı yapmak ister,
10:04
who looks like us,
213
592034
859
kendine benzeyen,
10:04
we have shared experiences.
214
592893
1474
deneyim paylaştığı kişilere.
10:06
If I see a Muslim chick
who's got a bit of attitude,
who's got a bit of attitude,
215
594367
2661
Benim gibi bir
müslüman bir kız görsem
müslüman bir kız görsem
10:09
I'm like, "What's up? We can hang out."
216
597028
1853
"Naber? Hadi takılalım." derim.
10:10
You walk into a room and there's someone
who went to the same school,
who went to the same school,
217
598881
3236
Bir odaya giriyorsunuz ve
orada aynı okulda okuduğunuz,
orada aynı okulda okuduğunuz,
10:14
you play the same sports,
218
602117
1311
aynı sporla uğraştığınız birisi varsa,
10:15
there's a high chance that you're
going to want to help that person out.
going to want to help that person out.
219
603428
3554
büyük ihtimalle o kişiye
yardım etmek isteyeceksinizdir.
yardım etmek isteyeceksinizdir.
10:19
But for the person in the room
who has no shared experiences with you
who has no shared experiences with you
220
607016
3493
Ama sizinle aynı tecrübeyi
paylaşmamış bir kişi ile
paylaşmamış bir kişi ile
10:22
it becomes extremely difficult
to find that connection.
to find that connection.
221
610509
2906
o bağlantıyı kurmak oldukça zor olur.
10:25
The idea of finding someone
different to mentor,
different to mentor,
222
613415
2419
Başka birisine akıl hocalığı yapma fikri,
10:27
someone who doesn't come
from the same background as you,
from the same background as you,
223
615834
2671
sizinle aynı arka plana sahip olmayan
bir kişiye akıl hocalığı yapmak,
bir kişiye akıl hocalığı yapmak,
10:30
whatever that background is,
224
618505
1483
arka planı her ne ise,
10:31
is about opening doors
for people who couldn't even get
for people who couldn't even get
225
619988
3348
lanet koridora bile gidemeyen insanlar için
10:35
to the damn hallway.
226
623336
1995
kapılar açmaktır.
10:38
Because ladies and gentlemen,
the world is not just.
the world is not just.
227
626081
3485
Çünkü bayanlar ve baylar,
dünya adil değil.
dünya adil değil.
10:41
People are not born
with equal opportunity.
with equal opportunity.
228
629566
2133
İnsanlar eşit fırsatlarla doğmuyor.
10:43
I was born in one of the poorest
cities in the world, Khartoum.
cities in the world, Khartoum.
229
631699
3287
Dünya'nın en fakir şehirlerinden
biri olan Hartum'da doğdum.
biri olan Hartum'da doğdum.
10:46
I was born brown, I was born female,
230
634986
2121
Kahverengi doğdum, dişi olarak doğdum
10:49
and I was born Muslim in a world
that is pretty suspicious of us
that is pretty suspicious of us
231
637107
3834
ve kontrol edemediğim nedenlerden dolayı
10:52
for reasons I can't control.
232
640941
3245
bizden şüphe edilen bir dünyaya
Müslüman olarak doğdum.
Müslüman olarak doğdum.
10:56
However, I also acknowledge the fact
that I was born with privilege.
that I was born with privilege.
233
644186
3970
Lakin, ayrıcalıklı doğduğum
gerçeğini de kabul ediyorum.
gerçeğini de kabul ediyorum.
11:00
I was born with amazing parents,
234
648156
1669
Harika bir ailede doğdum,
11:01
I was given an education
235
649825
1605
eğitim gördüm
11:03
and had the blessing
of migrating to Australia.
of migrating to Australia.
236
651430
2637
ve Avustralya'ya göç etme
nimetine sahip oldum.
nimetine sahip oldum.
11:06
But also, I've been blessed
with amazing mentors
with amazing mentors
237
654067
2591
Ayrıca, var olduğunu bile
bilmediğim kapıları
bilmediğim kapıları
11:08
who've opened doors for me
that I didn't even know were there.
that I didn't even know were there.
238
656658
3016
bana açan harika akıl hocalarına sahiptim.
11:11
A mentor who said to me,
239
659674
1358
Bir akıl hocam şöyle dedi:
11:13
"Hey, your story's interesting.
240
661032
1603
"Hey, hikayen ilginç.
11:14
Let's write something about it
so that I can share it with people."
so that I can share it with people."
241
662635
3227
Haydi bununla ilgili bir şeyler yazalım,
ben de bunu insanlarla paylaşırım."
ben de bunu insanlarla paylaşırım."
11:17
A mentor who said,
242
665862
1006
Bir akıl hocam şöyle dedi:
11:18
"I know you're all those things that don't
belong on an Australian rig,
belong on an Australian rig,
243
666868
3351
"Bu üzeridekilerin Avustralya'ya
ait olmadığını biliyorum,
ait olmadığını biliyorum,
11:22
but come on anyway."
244
670219
1329
ama neyse haydi gel."
11:23
And here I am, talking to you.
245
671548
1507
Ve işte buradayım,
sizinle konuşuyorum.
sizinle konuşuyorum.
11:25
And I'm not the only one.
246
673055
1338
Ve buradaki tek kişi ben değilim.
11:26
There's all sorts of people
in my communities
in my communities
247
674393
2469
Toplumumda
11:28
that I see have been
helped out by mentors.
helped out by mentors.
248
676862
2164
akıl hocalarının yönlendirdiği
her türden insan var.
her türden insan var.
11:31
A young Muslim man in Sydney
249
679026
1779
Sidney'de genç Müslüman bir adam
11:32
who ended up using his mentor's help
250
680805
3168
akıl hocasının yardımıyla
11:35
to start up a poetry slam in Bankstown
251
683973
3503
Bankstown'da bir şair atışması başlattı
11:39
and now it's a huge thing.
252
687476
1622
ve şimdi büyük bir olaya dönüştü.
11:41
And he's able to change the lives
of so many other young people.
of so many other young people.
253
689098
3120
Başka birçok gencin
hayatını değiştirebiliyor.
hayatını değiştirebiliyor.
11:44
Or a lady here in Brisbane,
254
692218
1324
Brisbane'de bir bayan,
11:45
an Afghan lady who's a refugee,
255
693542
1858
mülteci olan Afgan bir bayan,
11:47
who could barely speak English
when she came to Australia,
when she came to Australia,
256
695400
2751
Avustralya'ya geldiğinde zar zor
İngilizce konuşabiliyordu.
İngilizce konuşabiliyordu.
11:50
her mentors helped her become a doctor
257
698151
1879
Akıl hocaları doktor
olmasına yardım etti
olmasına yardım etti
11:52
and she took our Young Queenslander
of the Year Award in 2008.
of the Year Award in 2008.
258
700030
3223
ve 2008 yılında Yılın Genç
Queensland'lısı ödülümüzü kazandı.
Queensland'lısı ödülümüzü kazandı.
11:55
She's an inspiration.
259
703253
2273
Kendisi tam bir ilham kaynağı.
12:02
This is so not smooth.
260
710366
1610
Pek akıcı olmadı ama.
12:06
This is me.
261
714376
2564
Bu benim.
12:08
But I'm also the woman in the rig clothes,
262
716940
2872
Fakat ben hem tulum giyen,
12:11
and I'm also the woman who was
in the abaya at the beginning.
in the abaya at the beginning.
263
719812
3799
hem de ilk başta ferace giyen kadınım.
12:15
Would you have chosen to mentor me
if you had seen me
if you had seen me
264
723611
3098
Beni diğer hallerden birinde görseydiniz
12:18
in one of those other versions
of who I am?
of who I am?
265
726709
2253
bana akıl hocalığı yapar mıydınız?
12:20
Because I'm that same person.
266
728962
2508
Çünkü ben aynı kişiyim.
12:24
We have to look past our unconscious bias,
267
732110
2904
Bilinçsiz önyargımızı aşmak zorundayız.
12:27
find someone to mentor who's at
the opposite end of your spectrum
the opposite end of your spectrum
268
735014
3192
Kendi fikrinize tam ters birisini bulun,
12:30
because structural change takes time,
269
738206
2385
çünkü yapısal değişim zaman alır
12:32
and I don't have that level of patience.
270
740591
4116
ve bende o kadar sabır yok.
12:36
So if we're going to create a change,
271
744707
1761
Yani eğer bir değişim yaratacaksak,
12:38
if we're going to create a world
272
746468
1562
eğer bu tür imkanlara sahip olacağımız
12:40
where we all have
those kinds of opportunities,
those kinds of opportunities,
273
748030
2256
bir dünya yaratacaksak,
12:42
then choose to open doors for people.
274
750286
2371
o zaman insanlara
imkan tanımayı tercih edin.
imkan tanımayı tercih edin.
12:44
Because you might think that
diversity has nothing to do with you,
diversity has nothing to do with you,
275
752657
3814
Çünkü çeşitliliğin sizinle
alakası olmadığını düşünebilirsiniz,
alakası olmadığını düşünebilirsiniz,
12:48
but we are all part of this system
276
756471
1734
fakat hepimiz
bu sistemin bir parçasıyız
bu sistemin bir parçasıyız
12:50
and we can all be part of that solution.
277
758205
2096
ve bizler çözümün bir parçası olabiliriz.
12:52
And if you don't know
where to find someone different,
where to find someone different,
278
760301
2554
Eğer farklı insanları
nerede bulabileceğiniz bilmiyorsanız,
nerede bulabileceğiniz bilmiyorsanız,
12:54
go to the places you wouldn't usually go.
279
762855
1978
genelde gitmediğiniz yerlere gidin.
12:56
If you enroll in
private high school tutoring,
private high school tutoring,
280
764833
2163
Eğer özel derslerine katılıyorsanız,
12:58
go to your local state school
281
766996
1467
semtinizdeki devlet okuluna gidin
13:00
or maybe just drop into your
local refugee tutoring center.
local refugee tutoring center.
282
768463
3430
veya yerel mülteci
eğitim merkezine uğrayın.
eğitim merkezine uğrayın.
13:03
Or perhaps you work at an office.
283
771893
1723
Veya bir ofiste çalışıyor olabilirsiniz.
13:05
Take out that new grad who looks
totally out of place --
totally out of place --
284
773616
2998
Mekana uyum sağlayamamış
yeni mezun elemanı alın --
yeni mezun elemanı alın --
13:08
'cause that was me --
285
776614
1328
çünkü o kişi bendim --
13:09
and open doors for them,
286
777942
1328
ve onlara kapılar açın,
13:11
not in a tokenistic way,
because we're not victims,
because we're not victims,
287
779270
2630
ama bunu iş olsun diye yapmayın,
çünkü bizler kurban değiliz.
çünkü bizler kurban değiliz.
13:13
but show them the opportunities
288
781900
2068
Onlara fırsatları gösterin,
13:15
because opening up your world
289
783968
2102
çünkü kendi dünyanızı
onlara açmak,
onlara açmak,
13:18
will make you realize that
you have access to doors
you have access to doors
290
786070
2671
sizin erişiminiz olan kapıların
varlığından haberleri bile olmadığını
varlığından haberleri bile olmadığını
13:20
that they didn't even know existed
291
788741
1824
ve sizin bunu bilmediğinizi
13:22
and you didn't even know
they didn't have.
they didn't have.
292
790565
2936
fark etmenizi sağlayacak.
13:25
Ladies and gentlemen,
293
793501
2857
Bayanlar ve baylar,
13:28
there is a problem in our community
with lack of opportunity,
with lack of opportunity,
294
796358
3549
toplumumuzda fırsat
mahrumiyeti sorunu var.
mahrumiyeti sorunu var.
13:31
especially due to unconscious bias.
295
799907
1843
Bunun nedeni özellikle
bilinçsiz önyargı.
bilinçsiz önyargı.
13:33
But each and every one one of you
has the potential to change that.
has the potential to change that.
296
801750
4032
Fakat her biriniz bunu değiştirme
potansiyeline sahipsiniz.
potansiyeline sahipsiniz.
13:37
I know you've been given a lot
of challenges today,
of challenges today,
297
805782
2872
Bugün çok fazla zorlu görevler
yüklendiğinizi biliyorum,
yüklendiğinizi biliyorum,
13:40
but if you can take this one piece
and think about it a little differently,
and think about it a little differently,
298
808654
3841
fakat bu görevi üstlenin ve
bunu biraz daha farklı düşünün,
bunu biraz daha farklı düşünün,
13:44
because diversity is magic.
299
812495
3241
çünkü çeşitlilik sihirlidir.
13:47
And I encourage you to look past
your initial perceptions
your initial perceptions
300
815736
3818
Eski algılarınızı kenara koymanız için
sizleri cesaretlendiriyorum,
sizleri cesaretlendiriyorum,
13:51
because I bet you,
301
819554
1824
çünkü bahse varım ki
13:53
they're probably wrong.
302
821378
1821
muhtemelen yanlışlar.
13:55
Thank you.
303
823199
2425
Teşekkür ederim.
13:57
(Applause)
304
825624
3391
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Yassmin Abdel-Magied - Mechanical engineer, social advocateYassmin Abdel-Magied wears many hats, including a hijab. She's a mechanical engineer, writer and activist who campaigns for tolerance and diversity.
Why you should listen
Yassmin Abdel-Magied is on a mission to promote diversity throughout society, however and wherever she can. Born in Sudan, she moved to Australia when she was two years old, and trained as a mechanical engineer. She now spends her time both working as an engineering specialist on oil and gas rigs -- and heading up Youth Without Borders, the organization she founded to enable young people to work for positive change in their communities.
Named the 2015 Queensland Young Australian of the Year, Yassmin advocates for the empowerment of youth, women and those from culturally and linguistically diverse backgrounds. In 2007, she was named Young Australian Muslim of the Year. She also really like motorsports.
Yassmin Abdel-Magied | Speaker | TED.com