TED2016
Linus Torvalds: The mind behind Linux
Linus Torvalds: Linux'un ardındaki deha
Filmed:
Readability: 3.5
4,901,513 views
Linus Torvalds iki kez teknolojiyi değiştirdi -- ilki Linux çekirdeği İnternet'e güç katmaya yardım eden ve ikincisi Git, dünya çapında geliştiriciler tarafından kullanılan kod yönetim sistemi. TED Küratör' ü Chris Anderson ile nadir söyleşide Torvalds; mühendislik, hayat ve eşsiz çalışma felsefesini gösteren kişilik özellikleriyle dikkate değer açıklığıyla paylaştı. Torvalds: "Vizyoner biri değilim, mühendisim". "Etrafta dolaşıp yıldızları seyreden insanlarla gayet mutluyum ... ama ben yere bakıyorum ve önümdeki çukura düşmeden düzeltmek istiyorum.".
Linus Torvalds - Software engineer
In 1991, Linus Torvalds shared the Linux kernel with a few computer hobbyists. The operating system they built reshaped the software industry. Full bio
In 1991, Linus Torvalds shared the Linux kernel with a few computer hobbyists. The operating system they built reshaped the software industry. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:13
Chris Anderson: This is such
a strange thing.
a strange thing.
0
1460
2175
Chris Anderson: Garip bir durum.
00:15
Your software, Linux,
is in millions of computers,
is in millions of computers,
1
3659
3158
Yazılımınız Linux;
milyonlarca bilgisayarda,
milyonlarca bilgisayarda,
00:18
it probably powers much of the Internet.
2
6841
3547
muhtemelen İnternet'in çoğunda iktidarda.
00:22
And I think that there are, like,
3
10412
1763
Ve sanırım şu anda neredeyse
00:24
a billion and a half active
Android devices out there.
Android devices out there.
4
12199
3345
bir buçuk milyar aktif
Android cihaz var.
Android cihaz var.
00:27
Your software is in every
single one of them.
single one of them.
5
15568
2601
Yazılımınız bunların her birinde
mevcut.
mevcut.
00:30
It's kind of amazing.
6
18808
1150
Bu inanılmaz bir şey.
00:31
You must have some amazing
software headquarters driving all this.
software headquarters driving all this.
7
19982
5035
Tüm bunları yöneten harika bir
yazılım idare merkezin olmalı.
yazılım idare merkezin olmalı.
00:37
That's what I thought -- and I was shocked
when I saw a picture of it.
when I saw a picture of it.
8
25041
3306
Böyle düşünüyordum --- ve sonra
resmini görünce şaşkına döndüm.
resmini görünce şaşkına döndüm.
00:40
I mean, this is --
9
28371
1200
Yani, işte bu --
00:41
this is the Linux world headquarters.
10
29595
2250
bu Linux'un dünya idare merkezi.
00:43
(Laughter)
11
31869
1990
(Gülüşmeler)
00:45
(Applause)
12
33883
4006
(Alkışlar)
00:49
Linus Torvalds: It really
doesn't look like much.
doesn't look like much.
13
37913
2286
Linus Torvalds: Aslında pek de böyle
görünmüyor.
görünmüyor.
00:52
And I have to say,
14
40223
1676
Ve şunu söylemek zorundayım ki,
00:53
the most interesting part in this picture,
15
41923
3820
bu resimde en ilginç olan kısım,
00:57
that people mostly react to,
16
45767
1703
çoğu insanın dikkatini çeken şey
00:59
is the walking desk.
17
47494
1443
yürüyen masa.
01:00
It is the most interesting
part in my office
part in my office
18
48961
2699
Ofisimin en ilginç kısmı bu
01:03
and I'm not actually using it anymore.
19
51684
1960
ve aslında artık bunu pek kullanmıyorum.
01:05
And I think the two things are related.
20
53668
2292
Ve sanırım bunun iki şeyle ilgisi var.
01:09
The way I work is ...
21
57206
2325
Çalışma şeklim ...
01:13
I want to not have external stimulation.
22
61245
4349
Dikkatimi hiçbir şey dağıtmasın istiyorum.
01:18
You can kind of see,
on the walls are this light green.
on the walls are this light green.
23
66170
5267
Duvarların açık yeşil
renge boyalı olduğunu görebilirsiniz.
renge boyalı olduğunu görebilirsiniz.
01:23
I'm told that at mental institutions
they use that on the walls.
they use that on the walls.
24
71461
4464
Akıl hastanelerinde de duvarların
bu renge boyandığını söylediler.
bu renge boyandığını söylediler.
01:27
(Laughter)
25
75949
1047
(Gülüşmeler)
01:29
It's like a calming color,
26
77020
1785
Sakinleştiren bir renk gibi,
01:30
it's not something
that really stimulates you.
that really stimulates you.
27
78829
3117
çok dikkatinizi dağıtan bir renk değil.
01:35
What you can't see is the computer here,
you only see the screen,
you only see the screen,
28
83064
4425
Göremediğiniz şey ise oradaki bilgisayar,
sadece ekranı görebiliyorsunuz,
sadece ekranı görebiliyorsunuz,
01:39
but the main thing I worry
about in my computer is --
about in my computer is --
29
87513
3381
ama bilgisayarım için önem
verdiğim asıl şey --
verdiğim asıl şey --
01:42
it doesn't have to be big
and powerful, although I like that --
and powerful, although I like that --
30
90918
3335
büyük ve güçlü olması değil,
ne kadar bunu sevsem de --
ne kadar bunu sevsem de --
01:46
it really has to be completely silent.
31
94277
2832
tamamen sessiz olmak zorunda.
01:49
I know people who work for Google
32
97975
2011
Google için çalışan insanları tanıyorum
01:52
and they have their own
small data center at home,
small data center at home,
33
100010
3207
evde kendi küçük veri merkezleri var,
01:55
and I don't do that.
34
103241
1152
ve ben bunu yapmam.
01:56
My office is the most
boring office you'll ever see.
boring office you'll ever see.
35
104417
3705
Ofisim görebileceğiniz en sıkıcı ofistir.
02:00
And I sit there alone in the quiet.
36
108146
3514
Ve burada sessizlikte yalnız otururum.
02:04
If the cat comes up,
37
112136
2037
Kedim gelirse,
02:06
it sits in my lap.
38
114197
1837
kucağıma oturur.
02:08
And I want to hear the cat purring,
39
116058
2190
Ve kedinin mırlamasını duymak istiyorum,
02:10
not the sound of the fans in the computer.
40
118272
3174
bilgisayarın fanlarının sesini değil.
02:13
CA: So this is astonishing,
41
121470
1309
CA: Bu şaşırtıcı,
02:14
because working this way,
42
122803
2678
çünkü böyle çalışarak,
02:17
you're able to run this vast
technology empire --
technology empire --
43
125505
2988
devasa bir teknoloji imparatorluğunu
yönetebiliyorsun --
yönetebiliyorsun --
02:20
it is an empire --
44
128517
1221
bu bir imparatorluk --
02:21
so that's an amazing testament
to the power of open source.
to the power of open source.
45
129762
3700
bu da açık kaynağın gücünün
harika bir kanıtı.
harika bir kanıtı.
02:25
Tell us how you got
to understand open source
to understand open source
46
133486
4176
Bize açık kaynağı nasıl algıladığını
anlat
anlat
02:29
and how it lead
to the development of Linux.
to the development of Linux.
47
137686
2252
ve Linux'un gelişimini nasıl etkilediğini.
02:33
LT: I mean, I still work alone.
48
141546
1505
LT: Aslında, hala yalnız çalışıyorum.
02:35
Really -- I work alone in my house,
49
143075
3567
Gerçekten -- evimde tek
başıma çalışıyorum,
başıma çalışıyorum,
02:38
often in my bathrobe.
50
146666
1390
çoğunlukla da bornozumla.
02:40
When a photographer shows up, I dress up,
51
148080
2561
Bir fotoğrafçı geleceği zaman giyiniyorum,
02:42
so I have clothes on.
52
150665
1286
bu nedenle bu resimde giyiniğim.
02:43
(Laughter)
53
151975
1237
(Gülüşmeler)
02:45
And that's how I've always worked.
54
153236
2072
Ve genelde bu şekilde çalışıyorum.
02:47
I mean, this was how I started Linux, too.
55
155332
2008
Yani, Linux'u kurarken de bu böyleydi.
02:49
I did not start Linux
as a collaborative project.
as a collaborative project.
56
157364
3649
Linux'u ortak bir girişim
projesiyle kurmadım.
projesiyle kurmadım.
02:53
I started it as one
in a series of many projects
in a series of many projects
57
161037
4878
O zamanlar kendim için yaptığım
birçok proje dizisinin
birçok proje dizisinin
02:57
I had done at the time for myself,
58
165939
3957
biri olarak kurdum,
03:01
partly because I needed the end result,
59
169920
1902
kısmen sonucu görmem gerektiği için,
03:03
but even more because I just
enjoyed programming.
enjoyed programming.
60
171846
2302
ama daha da önemlisi sadece
programlamayı sevdiğim için.
programlamayı sevdiğim için.
03:06
So it was about the end of the journey,
61
174172
4374
Yani yolculuğun sonu ile ilgili,
03:10
which, 25 years later,
we still have not reached.
we still have not reached.
62
178570
3346
yani 25 yıl sonra,
hala ulaşamadık.
hala ulaşamadık.
03:13
But it was really about the fact
that I was looking for a project on my own
that I was looking for a project on my own
63
181940
3717
Ama gerçekten de kendim
için proje arıyordum
için proje arıyordum
03:17
and there was no open source,
really, on my radar at all.
really, on my radar at all.
64
185681
3829
ve radarımda açık kaynak yoktu hiç.
03:21
And what happened is ...
65
189988
2012
Ve olan şu ki...
03:24
the project grows and becomes something
you want to show off to people.
you want to show off to people.
66
192668
4552
Proje büyür ve insanlara gururla
göstermek isteyeceğiniz bir şey olur.
göstermek isteyeceğiniz bir şey olur.
03:30
Really, this is more of a, "Wow,
look at what I did!"
look at what I did!"
67
198552
4117
Gerçekten, bu daha
çok "Bakın ne yaptım!" idi.
çok "Bakın ne yaptım!" idi.
03:34
And trust me -- it was not
that great back then.
that great back then.
68
202693
2555
Ve inanın -- eskiden
bu durum çokta iyi değildi.
bu durum çokta iyi değildi.
03:38
I made it publicly available,
69
206128
1874
Ben genel kullanıma açık yaptım
03:40
and it wasn't even
open source at that point.
open source at that point.
70
208026
2106
ve o aşamada açık kaynak bile değildi.
03:42
At that point it was source that was open,
but there was no intention
but there was no intention
71
210156
5169
O aşamada kaynak herkese açıktı ama
03:47
behind using the kind of open-source
methodology that we think of today
methodology that we think of today
72
215349
5114
arkada bugün geliştirmek için olan
açık kaynak metodolojisi yoktu.
03:52
to improve it.
73
220487
1151
03:53
It was more like,
74
221662
1151
Daha çok
03:54
"Look, I've been working
on this for half a year,
on this for half a year,
75
222837
2937
"Bakın, yarım yıldır bu konu
üzerinde çalışıyorum,
üzerinde çalışıyorum,
03:58
I'd love to have comments."
76
226459
1739
yorum almak çok isterim."
04:00
And other people approached me.
77
228717
2000
Ve diğerleri bana ulaştı.
04:03
At the University of Helsinki,
78
231217
1652
Helsinki Üniversitesi'nde
04:04
I had a friend who was one
of the open source --
of the open source --
79
232893
3715
açık kaynakla ilgili olan
bir arkadaşım vardı --
bir arkadaşım vardı --
04:08
it was called mainly
"free software" back then --
"free software" back then --
80
236632
3656
o zamanlar daha çok
"ücretsiz yazılım" deniyordu --
"ücretsiz yazılım" deniyordu --
04:12
and he actually introduced me
to the notion that, hey,
to the notion that, hey,
81
240312
4274
ve aslında o beni bu fikirle
tanıştırdı, hey!
tanıştırdı, hey!
04:16
you can use these open-source
licenses that had been around.
licenses that had been around.
82
244610
5357
Var olan açık kaynak
lisanslarını kullanabilirsin ile.
lisanslarını kullanabilirsin ile.
04:24
And I thought about it for a while.
83
252114
2041
Bende biraz düşündüm bunu.
04:26
I was actually worried about the whole
commercial interests coming in.
commercial interests coming in.
84
254179
3491
Aslında ben de bütün bu gelen
ticari çıkarlarla ilgili endişeleniyordum.
ticari çıkarlarla ilgili endişeleniyordum.
04:29
I mean, that's one of the worries
I think most people who start out have,
I think most people who start out have,
85
257694
4474
Yani, bu işe giren çoğu kişiyi
endişelendiren kısımlardan birisidir
04:34
is that they worry about somebody
taking advantage of their work, right?
taking advantage of their work, right?
86
262192
4960
birinin yaptığınız işlerden
çıkar sağlaması, değil mi?
çıkar sağlaması, değil mi?
04:39
And I decided, "What the hell?"
87
267603
3256
Ve karar verdim: "Ne olursa olsun! "
04:43
And --
88
271740
1150
ve --
CA: Sonra belli bir noktada,
04:44
CA: And then at some point,
89
272914
1295
04:46
someone contributed
some code that you thought,
some code that you thought,
90
274233
2460
senin düşündüğün bazı kodları
birileri destekledi,
birileri destekledi,
04:48
"Wow, that really is interesting,
I would not have thought of that.
I would not have thought of that.
91
276717
3171
"Vay be, bu gerçekten ilginç,
hiç aklıma gelmezdi.
hiç aklıma gelmezdi.
04:51
This could actually improve this."
92
279912
1651
Aslında bunu ilerletebilir bile."
04:53
LT: It didn't even start
by people contributing code,
by people contributing code,
93
281587
2525
LT: Hatta, insanların koda
katılmasıyla başlamadı,
katılmasıyla başlamadı,
04:56
it was more that people
started contributing ideas.
started contributing ideas.
94
284136
2979
daha çok insanlar
fikirlerle katkıda bulundu.
fikirlerle katkıda bulundu.
04:59
And just the fact that somebody else
takes a look at your project --
takes a look at your project --
95
287748
3246
Ve sadece birinin sizin projenize
bir göz atması bile --
bir göz atması bile --
05:03
and I'm sure it's true
of other things, too,
of other things, too,
96
291018
2548
ve eminim diğer konularda
geçerlidir ama
geçerlidir ama
05:05
but it's definitely true in code --
97
293590
1837
kodda kesinlikle geçerli --
05:07
is that somebody else
takes an interest in your code,
takes an interest in your code,
98
295451
3499
birinin kodunuzla ilgilenmesi,
size geri
dönüşte bulunması
dönüşte bulunması
05:10
looks at it enough to actually
give you feedback
give you feedback
99
298974
2522
ve fikir vermesi için
05:13
and give you ideas.
100
301520
1889
yeterli süre bakması demek.
05:15
That was a huge thing for me.
101
303433
1701
Bu benim için büyük bir şeydi.
05:17
I was 21 at the time, so I was young,
102
305158
3192
O zamanlar 21 yaşındaydım, gençtim yani,
05:20
but I had already programmed
for half my life, basically.
for half my life, basically.
103
308374
3237
ama çoktan hayatımın yarısı
boyunca programlama yapmıştım.
boyunca programlama yapmıştım.
05:24
And every project before that
had been completely personal
had been completely personal
104
312372
3972
Ve önceki her projem
tamamen kişiseldi
tamamen kişiseldi
05:28
and it was a revelation when people
just started commenting,
just started commenting,
105
316368
3107
ve insanların yorumlamaya
başladıkları, koda geri dönüşlerde
başladıkları, koda geri dönüşlerde
05:31
started giving feedback on your code.
106
319499
3301
bulundukları zaman
bir aydınlanmaydı.
bir aydınlanmaydı.
05:34
And even before they started
giving code back,
giving code back,
107
322824
3772
Hatta kod göndermeye
başlamadan önce dahi
başlamadan önce dahi
05:38
that was, I think, one of the big
moments where I said,
moments where I said,
108
326620
2741
bence şunu dediğim önemli
anlardan biriydi:
anlardan biriydi:
05:41
"I love other people!"
109
329385
1873
"Diğer insanları seviyorum!"
05:43
Don't get me wrong --
110
331282
1157
Yanlış anlamayın --
05:44
I'm actually not a people person.
111
332463
1624
insancıl biri değilimdir.
05:46
(Laughter)
112
334111
3365
(Kahkahalar)
05:49
I don't really love other people --
113
337500
2552
Diğer insanları sevmem gerçekten. --
05:52
(Laughter)
114
340076
1020
(Kahkahalar)
05:53
But I love computers,
115
341120
1626
Ama bilgisayarları severim,
05:54
I love interacting with other
people on email,
people on email,
116
342770
2215
diğer insanlarla email ile
etkileşimde olmayı seviyorum
etkileşimde olmayı seviyorum
05:57
because it kind of gives you that buffer.
117
345009
3332
çünkü bir bakımdan size
tampon bir bölge verir.
tampon bir bölge verir.
06:00
But I do love other people who comment
and get involved in my project.
and get involved in my project.
118
348365
6501
Ama projeme dahil olan ve yorum
yapan insanları seviyorum.
yapan insanları seviyorum.
06:06
And it made it so much more.
119
354890
1653
Ve bu çok daha büyüttü.
CA: Peki şöyle bir an oldu mu,
yapılanları gördüğünde ve proje
yapılanları gördüğünde ve proje
06:09
CA: So was there a moment
when you saw what was being built
when you saw what was being built
120
357273
2834
06:12
and it suddenly started taking off,
121
360131
2207
birden başarılı olmaya başladığında
06:14
and you thought, "Wait a sec,
this actually could be something huge,
this actually could be something huge,
122
362362
3290
ve sen "Bir dakika, bu aslında
büyük bir şey olabilir, sadece
büyük bir şey olabilir, sadece
06:17
not just a personal project
that I'm getting nice feedback on,
that I'm getting nice feedback on,
123
365676
2912
iyi dönüşler aldığım kişisel
bir proje değil de teknoloji
bir proje değil de teknoloji
06:20
but a kind of explosive development
in the whole technology world"?
in the whole technology world"?
124
368612
4320
dünyasında etkileyici türde bir şey." ?
06:25
LT: Not really.
125
373821
1159
LT: Pek sayılmaz.
06:27
I mean, the big point for me, really,
was not when it was becoming huge,
was not when it was becoming huge,
126
375004
3572
Yani, benim için asıl nokta, gerçekten,
projenin büyüdüğü zaman değil de
projenin büyüdüğü zaman değil de
06:30
it was when it was becoming little.
127
378600
2134
küçüldüğü zamandı.
06:33
The big point for me was not being alone
128
381709
3517
Önemli nokta benim için yalnız
olmamak ve
olmamak ve
06:37
and having 10, maybe 100
people being involved --
people being involved --
129
385250
3717
10 belki 100 kişinin dahil olmasıydı --
06:40
that was a big point.
130
388991
1479
bu önemli bir nokta.
06:42
Then everything else was very gradual.
131
390494
3039
Daha sonra diğer her şey aşama aşamaydı.
06:45
Going from 100 people to a million people
is not a big deal -- to me.
is not a big deal -- to me.
132
393557
4259
100 kişiden 1 milyon kişi olmak
büyük bir mesele değil -- benim için.
büyük bir mesele değil -- benim için.
06:49
Well, I mean, maybe it is if you're --
133
397840
1833
Yani, belki eğer sen --
06:51
(Laughter)
134
399697
1001
(Kahkahalar)
06:52
If you want to sell your result
then it's a huge deal --
then it's a huge deal --
135
400722
2718
Eğer sonuçlarını satmak istiyorsan
büyük bir meseledir --
büyük bir meseledir --
06:55
don't get me wrong.
136
403464
1151
yanlış anlamayın.
06:56
But if you're interested in the technology
137
404639
2127
Ama eğer teknolojiyle ilgileniyorsanız
06:58
and you're interested in the project,
138
406790
1855
ve projeyle ilgileniyorsanız
07:00
the big part was getting the community.
139
408669
1881
büyük bölüm topluluk elde etmekti.
07:02
Then the community grew gradually.
140
410574
1624
Daha sonra topluluk
yavaş yavaş büyüdü.
yavaş yavaş büyüdü.
07:04
And there's actually not
a single point where I went like,
a single point where I went like,
141
412222
3348
Ve hiç bir an yoktu ki:
07:08
"Wow, that just took off!" because it --
142
416166
2176
"Vay be, resmen aldı başını gitti! "
çünkü
çünkü
07:10
I mean -- it took a long time, relatively.
143
418366
3324
yani göreceli olarak oldukça zaman aldı.
07:13
CA: So all the technologists
that I talk to really credit you
that I talk to really credit you
144
421714
2976
CA: Konuştuğum tüm teknolojistler
gerçekten
gerçekten
07:16
with massively changing their work.
145
424714
2874
işlerini fazlasıyla
değiştirmen de seni sayıyorlar.
değiştirmen de seni sayıyorlar.
07:19
And it's not just Linux,
146
427612
1623
Ve bu sadece Linux ile de değil,
yazılım geliştirme yönetim sistemi
07:21
it's this thing called Git,
147
429259
1446
07:22
which is this management system
for software development.
for software development.
148
430729
4012
olan Git denen program da dahil.
07:26
Tell us briefly about that
and your role in that.
and your role in that.
149
434765
2785
Kısaca ondan ve oradaki
rolünden bahset.
rolünden bahset.
07:30
LT: So one of the issues we had,
150
438481
1789
LT: Sorunlarımızdan bir tanesi
07:32
and this took a while to start to appear,
151
440294
3052
ve belirmeye başlaması da
biraz zaman aldı
biraz zaman aldı
07:35
is when you ...
152
443370
1155
ne zaman ki...
07:37
When you grow from having 10 people
or 100 people working on a project
or 100 people working on a project
153
445708
5332
ne zaman ki projede çalışan 10
kişiden veya 100 kişiden
kişiden veya 100 kişiden
07:43
to having 10,000 people, which --
154
451064
2388
10.000 kişiye çıkıyorsunuz , yani --
07:45
I mean, right now we're in the situation
where just on the kernel,
where just on the kernel,
155
453476
3466
şu an mesela kernelın
(Linux çekirdeğinin)
(Linux çekirdeğinin)
07:48
we have 1,000 people involved
in every single release
in every single release
156
456966
3174
her bir sürümüne 1.000
kişi dahil ve
kişi dahil ve
07:52
and that's every two months,
roughly two or three months.
roughly two or three months.
157
460164
3586
bu her 2 ayda ya da tahminen
07:56
Some of those people don't do a lot.
158
464336
2421
2 ya da 3 ayda olan bir şey.
07:58
There's a lot of people
who make small, small changes.
who make small, small changes.
159
466781
2583
Bir çok kişi var küçük küçük
değişiklikler yapan.
değişiklikler yapan.
08:01
But to maintain this,
160
469388
2246
Ama bunu sürdürmek için,
08:03
the scale changes how
you have to maintain it.
you have to maintain it.
161
471658
2889
değişiklikleri ölçeklendirmek gerekiyor.
08:06
And we went through a lot of pain.
162
474571
2398
Çok zor evrelerden geçtik ve
08:10
And there are whole projects
that do only source-code maintenance.
that do only source-code maintenance.
163
478713
6529
bir çok proje var sadece
kaynak kod bakımı yapan.
kaynak kod bakımı yapan.
08:17
CVS is the one that used to be
the most commonly used,
the most commonly used,
164
485266
3292
CVS de çok kullanılanlardan bir tanesiydi
08:20
and I hated CVS with a passion
and refused to touch it
and refused to touch it
165
488582
3897
ve ben de nefret ediyordum,
dokunmayı da reddettim.
dokunmayı da reddettim.
08:24
and tried something else
that was radical and interesting
that was radical and interesting
166
492503
3063
Radikal ve ilginç başka bir şey denedim
08:27
and everybody else hated.
167
495590
2656
ve herkes nefret etti.
08:31
CA: (Laughs)
168
499004
1374
CA: (Gülüyor)
08:32
LT: And we were in this bad spot,
169
500402
2088
LT: Binlerce kişinin katılmak istediği
08:34
where we had thousands of people
who wanted to participate,
who wanted to participate,
170
502514
2817
kötü bir noktadaydık
08:37
but in many ways,
I was the kind of break point,
I was the kind of break point,
171
505355
5041
ama bir çok bakımdan,
08:42
where I could not scale to the point
172
510420
2524
binlerce kişiyle çalışabileceğim
08:44
where I could work
with thousands of people.
with thousands of people.
173
512968
2800
noktayı ölçemediğim
bir ayrılma noktasıydım.
bir ayrılma noktasıydım.
08:47
So Git is my second big project,
174
515792
2452
Bu yüzden Git, ilk büyük
projemi sürdürmek için
projemi sürdürmek için
08:50
which was only created for me
to maintain my first big project.
to maintain my first big project.
175
518268
4538
sadece benim için
tasarlanmış ikinci büyük projem.
tasarlanmış ikinci büyük projem.
08:55
And this is literally how I work.
176
523433
2247
Kelimenin tam manasıyla
çalışma şeklim bu.
çalışma şeklim bu.
08:57
I don't code for --
177
525704
2505
Kod yazmam için --
09:00
well, I do code for fun --
178
528233
1722
zevk için kod yazarım --
09:01
but I want to code
for something meaningful
for something meaningful
179
529979
2381
ama anlamlı bir şey için kod
yazmak istiyorum
yazmak istiyorum
09:04
so every single project I've ever done
has been something I needed
has been something I needed
180
532384
4047
bu yüzden yaptığım her proje
ihtiyacım olan bir şeydi
ihtiyacım olan bir şeydi
09:08
and --
181
536455
1376
ve --
09:09
CA: So really, both Linux
and Git kind of arose
and Git kind of arose
182
537855
3433
CA: Gerçekten, Linux ve Git
bir nevi
bir nevi
09:13
almost as an unintended consequence
183
541312
2336
bir çok kişiyle
çalışmak istememenin
çalışmak istememenin
09:15
of your desire not to have
to work with too many people.
to work with too many people.
184
543672
2671
neredeyse istenmeyen
sonucu gibi.
sonucu gibi.
09:18
LT: Absolutely. Yes.
185
546367
1151
LT: Kesinlikle, evet.
09:19
(Laughter)
186
547542
1080
(Gülüşmeler)
09:20
CA: That's amazing.
LT: Yeah.
LT: Yeah.
187
548646
1650
CA: Harika.
LT: Evet.
LT: Evet.
09:22
(Applause)
188
550320
1492
(Alkışlar)
09:23
And yet, you're the man
who's transformed technology
who's transformed technology
189
551836
3391
Ve yine de teknolojiyi
değiştiren kişisin
değiştiren kişisin
üstelik bir kez
değil iki kez ve
değil iki kez ve
09:27
not just once but twice,
190
555251
1317
09:28
and we have to try
and understand why it is.
and understand why it is.
191
556592
2583
çabalamalı ve
anlamalıyız sebebini.
anlamalıyız sebebini.
09:31
You've given us some clues, but ...
192
559199
1684
Bazı ipuçları vermişsin ama...
09:32
Here's a picture of you as a kid,
with a Rubik's Cube.
with a Rubik's Cube.
193
560907
4641
Çocukken zeka küpü
ile fotoğrafın var.
ile fotoğrafın var.
09:37
You mentioned that you've been
programming since you were like 10 or 11,
programming since you were like 10 or 11,
194
565572
4120
10 ya da 11 yaşından beri
programlama yaptığından bahsetmişsin,
programlama yaptığından bahsetmişsin,
09:41
half your life.
195
569716
1365
neredeyse hayatının yarısı.
09:43
Were you this sort of computer
genius, you know, übernerd,
genius, you know, übernerd,
196
571105
3816
Bir nevi bilgisayar dahileri gibi miydin
hani inek öğrenci gibi,
hani inek öğrenci gibi,
09:46
were you the star at school
who could do everything?
who could do everything?
197
574945
2485
okulun her şeyi yapabilen
yıldız öğrencisi gibi?
yıldız öğrencisi gibi?
09:49
What were you like as a kid?
198
577454
1532
Çocukken nasıldın?
09:52
LT: Yeah, I think I was
the prototypical nerd.
the prototypical nerd.
199
580130
2493
LT: Evet, sanırım prototip
inek öğrenciydim.
inek öğrenciydim.
09:54
I mean, I was ...
200
582647
1269
Yani ...
09:57
I was not a people person back then.
201
585130
1962
O zamanlar sosyal değildim.
09:59
That's my younger brother.
202
587116
2580
Erkek kardeşim öyleydi.
10:01
I was clearly more interested
in the Rubik's Cube
in the Rubik's Cube
203
589720
2787
Zeka küpüne daha çok meraklıydım
10:04
than my younger brother.
204
592531
1525
kardeşime göre açıkcası.
10:06
(Laughter)
205
594080
1087
(Gülüşmeler)
10:07
My younger sister,
who's not in the picture,
who's not in the picture,
206
595191
3120
Kız kardeşim, bu resimde yok,
10:10
when we had family meetings --
207
598335
2414
aile buluşmalarında --büyük bir
aile değiliz ama
aile değiliz ama
10:12
and it's not a huge family, but I have,
like, a couple of cousins --
like, a couple of cousins --
208
600773
3792
birkaç kuzenim var. --
10:16
she would prep me beforehand.
209
604589
2864
önceden beni hazırlardı.
10:19
Like, before I stepped
into the room she would say,
into the room she would say,
210
607477
2566
Mesela ben odaya
girmeden:
girmeden:
10:22
"OK. That's so-and-so ..."
211
610067
2543
"Tamam, vesaire vesaire..."
10:25
Because I was not --
212
613925
2329
Çünkü ben öyle değildim --
10:28
I was a geek.
213
616278
1215
İnektim.
10:29
I was into computers,
214
617517
1166
Bilgisayarlara meraklıydım,
10:30
I was into math,
215
618707
1159
matematikle ilgiliydim,
10:31
I was into physics.
216
619890
1151
fizikle ilgiliydim.
10:33
I was good at that.
217
621065
1151
Bunlarda iyiydim.
10:34
I don't think I was
particularly exceptional.
particularly exceptional.
218
622240
2786
Özellikle ender olduğumu
düşünmüyorum.
düşünmüyorum.
10:37
Apparently, my sister said
219
625554
2391
Anlaşılan, kız kardeşime göre
10:39
that my biggest exceptional quality
was that I would not let go.
was that I would not let go.
220
627969
6851
en büyük müstesna özelliğim
bırakmamammış.
bırakmamammış.
10:47
CA: OK, so let's go there,
because that's interesting.
because that's interesting.
221
635618
2557
CA: Tamam, oraya geçelim
çünkü bu kısım ilginç.
çünkü bu kısım ilginç.
10:50
You would not let go.
222
638199
1174
Bırakmıyorsun.
10:51
So that's not about being
a geek and being smart,
a geek and being smart,
223
639397
2865
Demek inek olmakla ya da
zeki olmakla ilgili değil
zeki olmakla ilgili değil
10:54
that's about being ... stubborn?
224
642286
3105
inatçı olmakla ilgili?
10:57
LT: That's about being stubborn.
225
645415
1527
LT: İnatçı olmakla ilgili.
10:58
That's about, like,
226
646966
1388
Bir şeye başlayıp
11:01
just starting something
227
649093
2200
ve "Tamam, işim bitti,
11:03
and not saying, "OK, I'm done,
let's do something else --
let's do something else --
228
651317
5450
başka bir şey yapalım --
Bak: Işıl ışıl! "--dememekle ilgili.
11:08
Look: shiny!"
229
656791
1187
11:10
And I notice that in many
other parts in my life, too.
other parts in my life, too.
230
658954
3381
Bunu hayatımın diğer
alanlarında da fark ettim.
alanlarında da fark ettim.
11:15
I lived in Silicon Valley for seven years.
231
663470
3250
7 yıl boyunca Silikon
Vadisi'nde yaşadım.
Vadisi'nde yaşadım.
11:18
And I worked for the same
company, in Silicon Valley,
company, in Silicon Valley,
232
666744
4112
Ve tüm zaman boyunca
Silikon Vadisi'nde
Silikon Vadisi'nde
11:22
for the whole time.
233
670880
1714
aynı şirket için çalıştım.
11:24
That is unheard of.
234
672618
1538
Bu hiç duyulmamış bir şey.
11:27
That's not how Silicon Valley works.
235
675204
1767
Silikon Vadisi'nin mantığı bu değil.
11:28
The whole point of Silicon Valley
is that people jump between jobs
is that people jump between jobs
236
676995
3579
Silikon Vadisi'nin bütün meselesi
insanların bir nevi kazanı
insanların bir nevi kazanı
11:32
to kind of mix up the pot.
237
680598
2627
karıştırmak için işler
arasında atlamasıdır.
arasında atlamasıdır.
11:35
And that's not the kind of person I am.
238
683249
1880
Ve bu benim tarzım değil.
11:37
CA: But during the actual
development of Linux itself,
development of Linux itself,
239
685153
2571
CA: Ama Linux' ta
geliştirme esnasında
geliştirme esnasında
11:39
that stubbornness sometimes brought
you in conflict with other people.
you in conflict with other people.
240
687748
4296
bu inatçılık bazen seni diğerleriyle
ihtilafa düşürdü.
ihtilafa düşürdü.
11:44
Talk about that a bit.
241
692445
1654
Biraz bundan bahset.
11:46
Was that essential to sort of maintain
the quality of what was being built?
the quality of what was being built?
242
694123
5544
Yapılanın kalitesini devam
ettirebilmek için gerekli miydi?
ettirebilmek için gerekli miydi?
11:51
How would you describe what happened?
243
699691
2165
Olanları nasıl tarif anlatabilirsin?
11:54
LT: I don't know if it's essential.
244
702392
2083
LT: Gerekli miydi bilmiyorum.
11:57
Going back to the "I'm not
a people person," --
a people person," --
245
705239
3145
"Sosyal değilim"
kısmına gönersek --
kısmına gönersek --
12:00
sometimes I'm also ...
246
708408
1788
bazen hatta ...
12:04
shall we say,
247
712100
1533
diyelim ki
12:05
"myopic" when it comes
to other people's feelings,
to other people's feelings,
248
713657
3420
diğer insanların duygularına
geldiğinde "miyop" gibiyim
geldiğinde "miyop" gibiyim
12:09
and that sometimes makes you
say things that hurt other people.
say things that hurt other people.
249
717667
5278
ve bu bazen başkalarını kıracak
şeyler söylemenize sebep oluyor
şeyler söylemenize sebep oluyor
12:14
And I'm not proud of that.
250
722969
3768
ve bununla övünmüyorum.
12:18
(Applause)
251
726761
1114
(Alkışlar)
12:19
But, at the same time, it's --
252
727899
1798
Ama aynı zamanda bu--
12:22
I get people who tell me
that I should be nice.
that I should be nice.
253
730978
3076
nazik olmamı
söyleyenleri anlıyorum
söyleyenleri anlıyorum
12:26
And then when I try to explain to them
that maybe you're nice,
that maybe you're nice,
254
734796
5668
ve daha sonra onlara belki
onların nazik olduğunu,
onların nazik olduğunu,
12:32
maybe you should be more aggressive,
255
740488
2254
belki onların biraz daha
agresif olması gerektiğini
agresif olması gerektiğini
12:34
they see that as me being not nice.
256
742766
3542
söylediğimde onlar bunu
nazik değilim gibi görüyorlar.
nazik değilim gibi görüyorlar.
12:38
(Laughter)
257
746332
2110
(Kahkahalar)
12:40
What I'm trying to say
is we are different.
is we are different.
258
748466
2168
Farklı olduğumuzu
söylemek istiyorum.
söylemek istiyorum.
12:42
I'm not a people person;
259
750658
1810
Sosyal biri değilim,
12:44
it's not something
I'm particularly proud of,
I'm particularly proud of,
260
752492
2106
özellikle övündüğüm bir şey
değil bu
değil bu
12:46
but it's part of me.
261
754622
1540
ama bu benim bir parçam.
12:48
And one of the things
I really like about open source
I really like about open source
262
756186
2705
Açık kaynakta sevdiğim
şeylerden bir tanesi
şeylerden bir tanesi
12:50
is it really allows different
people to work together.
people to work together.
263
758915
5792
farklı insanların birlikte
çalışmasına izin vermesi.
çalışmasına izin vermesi.
Birbirimizden hoşlanmak
zorunda değiliz --
zorunda değiliz --
12:56
We don't have to like each other --
264
764731
1724
12:58
and sometimes we really
don't like each other.
don't like each other.
265
766479
2203
ve bazen gerçekten
birbirimizden hoşlanmayız.
birbirimizden hoşlanmayız.
13:00
Really -- I mean, there are very,
very heated arguments.
very heated arguments.
266
768706
3487
Gerçekten -- Yani, bunlar
hararetli tartışmalar.
hararetli tartışmalar.
13:04
But you can, actually,
you can find things that --
you can find things that --
267
772217
2992
Ama şöyle şeylerde
bulabilirsiniz --
bulabilirsiniz --
13:08
you don't even agree to disagree,
268
776327
2227
anlaşmamaya bile anlaşmayabilirsiniz,
13:10
it's just that you're interested
in really different things.
in really different things.
269
778578
3046
belki gerçekten farklı şeylerle
ilgileniyor olabilirsin.
ilgileniyor olabilirsin.
13:13
And coming back to the point
where I said earlier
where I said earlier
270
781648
2903
Satışçıların sizin
işlerinizden faydalanmasından
işlerinizden faydalanmasından
13:16
that I was afraid of commercial people
taking advantage of your work,
taking advantage of your work,
271
784575
4293
korkmam konusuna geri dönersek,
13:20
it turned out, and very
quickly turned out,
quickly turned out,
272
788892
2599
o satışçıların oldukça sevimli
13:23
that those commercial people
were lovely, lovely people.
were lovely, lovely people.
273
791515
2966
kişiler oldukları ortaya çıktı.
13:26
And they did all the things that I was not
at all interested in doing,
at all interested in doing,
274
794505
3706
Yapmaktan hiç de hoşlanmadığım
şeyleri de yaptılar
şeyleri de yaptılar
13:30
and they had completely different goals.
275
798235
2057
ve tamamen farklı amaçları vardı.
13:32
And they used open source in ways
that I just did not want to go.
that I just did not want to go.
276
800316
5323
Gitmek istemeyeceğim yollarda
açık kaynağı kullandılar.
açık kaynağı kullandılar.
13:37
But because it was open
source they could do it,
source they could do it,
277
805663
2262
Açık kaynak olduğundan
yapabildiler
yapabildiler
13:39
and it actually works
really beautifully together.
really beautifully together.
278
807949
2352
ve birlikte gerçekten
güzel çalıştı.
güzel çalıştı.
13:42
And I actually think
it works the same way.
it works the same way.
279
810325
2024
Bende aynı şekilde düşünüyorum.
13:44
You need to have the people-people,
the communicators,
the communicators,
280
812373
3205
İletişimci olarak sosyal
insanlara ihtiyacınız var
insanlara ihtiyacınız var
13:47
the warm and friendly people
281
815602
1427
sıcak ve arkadaş
13:49
who like --
282
817053
1722
canlısı kişiler.
13:50
(Laughter)
283
818799
1442
(Gülüşmeler)
13:52
really want to hug you
and get you into the community.
and get you into the community.
284
820265
3050
Sana sarılmak isteyen ve
topluma sokmak isteyen gibi.
topluma sokmak isteyen gibi.
13:55
But that's not everybody.
285
823339
1571
Ama herkes böyle değil.
13:56
And that's not me.
286
824934
1432
Ve bu ben değilim.
13:58
I care about the technology.
287
826390
1457
Ben teknolojiyle ilgilenirim.
13:59
There are people who care about the UI.
288
827871
1881
Arayüzü önemseyen insanlar var.
14:01
I can't do UI to save my life.
289
829776
3070
Hayatımı kurtarmak için
arayüz tasarlayamam.
arayüz tasarlayamam.
14:04
I mean, if I was stranded on an island
290
832870
3021
Yani, ıssız adaya düşsem
14:07
and the only way to get off that island
was the make a pretty UI,
was the make a pretty UI,
291
835915
3400
ve oradan kurtulmak için
tek yolum sevimli arayüzler
tek yolum sevimli arayüzler
14:11
I'd die there.
292
839339
1163
yapmak olursa,
orada ölürüm.
orada ölürüm.
14:12
(Laughter)
293
840526
1151
(Kahkahalar)
14:13
So there's different kinds of people,
294
841701
2139
Demek ki farklı
türde insanlar var
türde insanlar var
14:15
and I'm not making excuses,
I'm trying to explain.
I'm trying to explain.
295
843864
2865
ve bahaneler üretmiyorum,
açıklamaya çalışıyorum.
açıklamaya çalışıyorum.
14:18
CA: Now, when we talked last week,
296
846753
1666
CA: Geçen hafta konuştuğumuzda
14:20
you talked about some
other trait that you have,
other trait that you have,
297
848443
2485
bana çok ilginç gelen
farklı bir
farklı bir
14:22
which I found really interesting.
298
850952
1591
özelliğinden bahsetmiştin.
14:24
It's this idea called taste.
299
852567
1383
Zevk denilen düşünce.
14:25
And I've just got a couple of images here.
300
853974
2002
Birkaç tane resim var burada.
14:28
I think this is an example of not
particularly good taste in code,
particularly good taste in code,
301
856354
4003
Sanırım kodda özellikle
zevk barındırarak yazılmış örnek değil bu,
zevk barındırarak yazılmış örnek değil bu,
14:32
and this one is better taste,
302
860381
2991
bu daha güzel yazılmış
14:35
which one can immediately see.
303
863396
2063
hemen görülebildiği gibi.
14:37
What is the difference between these two?
304
865483
1973
Bu ikisi arasındaki fark nedir?
14:40
LT: So this is --
305
868639
1182
LT: Bu --
14:41
How many people here actually have coded?
306
869845
2677
Buradaki kaç kişi kod yazdı?
14:45
CA: Oh my goodness.
307
873671
1520
CA: Aman Tanrım!
14:47
LT: So I guarantee you,
308
875215
1155
LT: Eminim ki,
14:48
everybody who raised their hand,
309
876394
1545
elini kaldıran herkes
14:49
they have done what's called
a singly-linked list.
a singly-linked list.
310
877963
2621
tek bağlı listeyi kullanmıştır.
14:52
And it's taught --
311
880608
2009
Ve onda --
14:55
This, the first not very
good taste approach,
good taste approach,
312
883115
3591
Bu ilki çok uygun bir
yaklaşım şekli değil,
yaklaşım şekli değil,
14:58
is basically how it's taught to be done
when you start out coding.
when you start out coding.
313
886730
4067
temel olarak kodlamaya
başladığınızda öğretilen şekli.
başladığınızda öğretilen şekli.
15:02
And you don't have to understand the code.
314
890821
2044
Ve kodu anlamanıza gerek yok.
15:04
The most interesting part to me
315
892889
2056
Benim için en ilginç kısmı
15:06
is the last if statement.
316
894969
2189
son If bloğu.
15:10
Because what happens
in a singly-linked list --
in a singly-linked list --
317
898933
2260
Çünkü tek bağlı listede olan --
15:13
this is trying to remove
an existing entry from a list --
an existing entry from a list --
318
901217
3650
bu listeden var olan bir veriyi
silmeyi amaçlıyor --
silmeyi amaçlıyor --
15:16
and there's a difference
between if it's the first entry
between if it's the first entry
319
904891
3842
ve verinin birinci olması yada
15:20
or whether it's an entry in the middle.
320
908757
1999
ortada olması arasında fark var.
15:22
Because if it's the first entry,
321
910780
1605
Çünkü eğer ilk veriyse,
15:24
you have to change
the pointer to the first entry.
the pointer to the first entry.
322
912409
3016
işaretçiyi ilk veri olarak
değiştirmeniz gerekir.
değiştirmeniz gerekir.
15:27
If it's in the middle,
323
915449
1198
Eğer ortadaysa,
15:28
you have to change the pointer
of a previous entry.
of a previous entry.
324
916671
2421
işaretçiyi bir öncekine
çekmeniz gerekir.
çekmeniz gerekir.
15:31
So they're two completely different cases.
325
919116
2024
Yani bunlar tamamen farklı iki durum.
15:33
CA: And that's better.
326
921164
1152
CA: Ve bu daha iyi.
15:34
LT: And this is better.
327
922340
1181
LT: Ve bu daha iyi.
15:35
It does not have the if statement.
328
923940
2323
Ve çokta önemli değil --
15:38
And it doesn't really matter --
329
926637
2213
neden If bloğu olmadığını
15:40
I don't want you understand
why it doesn't have the if statement,
why it doesn't have the if statement,
330
928874
3201
anlamanızı istemiyorum ama bazen
15:44
but I want you to understand
331
932099
1342
problemi farklı görür ve
15:45
that sometimes you can see
a problem in a different way
a problem in a different way
332
933465
2625
yeniden yazarsın böylelikle
o özel durum gider
o özel durum gider
15:48
and rewrite it so that
a special case goes away
a special case goes away
333
936114
3354
normal bir durum olur
15:51
and becomes the normal case.
334
939492
1877
bunu anlamanızı istiyorum.
15:53
And that's good code.
335
941393
1539
Ve bu iyi yazılmış kod.
15:55
But this is simple code.
336
943328
1550
Ama basit yazılmış kod.
15:56
This is CS 101.
337
944902
1349
Bu CS 101.
15:58
This is not important --
although, details are important.
although, details are important.
338
946275
2856
Çok önemli değil --
gerçi detaylar önemlidir.
gerçi detaylar önemlidir.
16:01
To me, the sign of people
I really want to work with
I really want to work with
339
949798
4078
Benim için, beraber çalışmak
isteyeceğim insanın
isteyeceğim insanın
16:05
is that they have good taste,
which is how ...
which is how ...
340
953900
2673
özelliği iyi zevkinin olması,
o da...
o da...
16:09
I sent you this stupid example
341
957295
1597
Bu saçma örneği
gönderdim size
gönderdim size
16:10
that is not relevant
because it's too small.
because it's too small.
342
958916
2344
çok alakalı olmayan çünkü
çok küçük.
çok küçük.
16:13
Good taste is much bigger than this.
343
961743
2142
İyi zevk bundan çok daha büyük.
16:15
Good taste is about really
seeing the big patterns
seeing the big patterns
344
963909
4021
İyi zevk büyük modeli
görmekle ve
görmekle ve
16:19
and kind of instinctively knowing
what's the right way to do things.
what's the right way to do things.
345
967954
4458
içten içe hangisinin doğru
olduğunu bilmekle alakalı.
olduğunu bilmekle alakalı.
16:24
CA: OK, so we're putting
the pieces together here now.
the pieces together here now.
346
972436
2657
CA: Tamam, parçaları birleştiriyoruz
o zaman şuan.
o zaman şuan.
16:27
You have taste,
347
975736
1467
Zevklisin,
16:30
in a way that's meaningful
to software people.
to software people.
348
978057
2337
yazılımcılara anlamlı gelecek
şekilde.
şekilde.
16:32
You're --
349
980418
1151
Sen --
16:33
(Laughter)
350
981593
1816
(Gülüşmeler)
16:35
LT: I think it was meaningful
to some people here.
to some people here.
351
983433
2561
LT: Bence buradaki bazı
insanlar için anlamlı.
insanlar için anlamlı.
16:39
CA: You're a very smart computer coder,
352
987967
2917
CA: Çok zeki bir bilgisayar
yazılımcısısın ve
yazılımcısısın ve
16:42
and you're hellish stubborn.
353
990908
1697
fena biçimde inatçısın.
16:45
But there must be something else.
354
993622
1586
Ama başka şeyler de olmalı.
16:47
I mean, you've changed the future.
355
995232
1623
Yani, geleceği değiştirdin.
16:48
You must have the ability
of these grand visions of the future.
of these grand visions of the future.
356
996879
2963
Geleceğin o büyük
vizyon kabiliyetine sahipsindir.
vizyon kabiliyetine sahipsindir.
16:51
You're a visionary, right?
357
999866
1261
Vizyonersin değil mi?
16:53
LT: I've actually felt slightly
uncomfortable at TED
uncomfortable at TED
358
1001151
2591
LT: Aslında TED' de iki gün
boyunda
boyunda
16:55
for the last two days,
359
1003766
2160
nispeten rahatsız
hissettim çünkü
hissettim çünkü
16:57
because there's a lot
of vision going on, right?
of vision going on, right?
360
1005950
2595
burada birçok vizyon var, değil mi?
17:00
And I am not a visionary.
361
1008569
1697
Ve ben vizyoner birisi değilim.
17:02
I do not have a five-year plan.
362
1010290
2229
5 yıllık bir planım yok.
17:04
I'm an engineer.
363
1012543
1358
Ben mühendisim.
17:05
And I think it's really --
364
1013925
1260
Ve bence bu -- Yani --
17:07
I mean -- I'm perfectly
happy with all the people
happy with all the people
365
1015209
2319
insanların dolaşıp
sadece bulutlara bakması
sadece bulutlara bakması
17:09
who are walking around
and just staring at the clouds
and just staring at the clouds
366
1017552
2751
ve yıldızlara bakarak
"Oraya gitmek istiyorum."
"Oraya gitmek istiyorum."
17:12
and looking at the stars
and saying, "I want to go there."
and saying, "I want to go there."
367
1020327
2851
demesinden gayet memnunum.
17:15
But I'm looking at the ground,
368
1023202
1452
Ama ben yere bakıyorum ve
17:16
and I want to fix the pothole
that's right in front of me
that's right in front of me
369
1024678
2855
bu tam önümdeki çukuru
17:19
before I fall in.
370
1027557
1360
düşmeden düzeltmek istiyorum.
17:20
This is the kind of person I am.
371
1028941
1619
Ben böyleyim.
17:22
(Cheers)
372
1030584
1111
17:23
(Applause)
373
1031719
1312
(Alkışlar)
17:25
CA: So you spoke to me last week
about these two guys.
about these two guys.
374
1033055
3611
CA: Geçen hafta bu
iki kişiden bahsettin.
iki kişiden bahsettin.
17:29
Who are they and how
do you relate to them?
do you relate to them?
375
1037358
2435
Kim onlar ve onlarla
nasıl bir bağ var?
nasıl bir bağ var?
17:32
LT: Well, so this is kind
of cliché in technology,
of cliché in technology,
376
1040239
3602
LT: Teknolojide
bir tür klişe
bir tür klişe
17:35
the whole Tesla versus Edison,
377
1043865
2007
bütün bu Tesla vs Edison,
17:37
where Tesla is seen as the visionary
scientist and crazy idea man.
scientist and crazy idea man.
378
1045896
4941
Tesla'nın vizyoner ve çılgın
fikir adamı olması.
fikir adamı olması.
17:42
And people love Tesla.
379
1050861
2782
Ve insanlar Tesla' ya bayılıyor.
17:45
I mean, there are people who name
their companies after him.
their companies after him.
380
1053667
2987
Yani, şirketlerinin isimlerine onun
adını verenler var.
adını verenler var.
17:48
(Laughter)
381
1056678
1150
(Gülüşmeler)
17:51
The other person there is Edison,
382
1059365
2612
Buradaki diğer kişi ise Edison
17:54
who is actually often vilified
for being kind of pedestrian
for being kind of pedestrian
383
1062001
3507
genellikle sıkıcı olarak
çamur atılmış olan
çamur atılmış olan
17:57
and is --
384
1065532
1921
ve --
17:59
I mean, his most famous quote is,
385
1067477
2722
en meşhur sözü de:
18:02
"Genius is one percent inspiration
and 99 percent perspiration."
and 99 percent perspiration."
386
1070223
4714
"Dehanın %1'i iham %99'u terdir.".
18:07
And I'm in the Edison camp,
387
1075394
1453
Ve ben Edison'un tarafındayım,
18:08
even if people don't always like him.
388
1076871
2184
insanlar genellikle sevmese de onu.
18:11
Because if you actually compare the two,
389
1079079
3019
Çünkü ikisini kıyaslarsan
18:14
Tesla has kind of this mind
grab these days,
grab these days,
390
1082122
4533
Tesla bir nevi akıllara
yer etmiş durumda bu sıralar
yer etmiş durumda bu sıralar
18:18
but who actually changed the world?
391
1086679
1999
ama gerçekte dünyayı kim değiştirdi?
18:21
Edison may not have been a nice person,
392
1089853
3382
Edison çok iyi bir insan olmamış olabilir,
18:25
he did a lot of things --
393
1093259
3132
birçok şey yapmış --
18:28
he was maybe not so intellectual,
394
1096415
2429
belki çok entellektüel,
18:30
not so visionary.
395
1098868
2227
vizyoner değildi.
18:33
But I think I'm more
of an Edison than a Tesla.
of an Edison than a Tesla.
396
1101119
3661
Ama bence ben Tesla'dan
çok Edison'um.
çok Edison'um.
18:37
CA: So our theme at TED
this week is dreams --
this week is dreams --
397
1105669
2438
CA: TED' de bu haftaki
temamız hayallerdi --
temamız hayallerdi --
18:40
big, bold, audacious dreams.
398
1108131
1347
büyük, cesur ve
gözüpek hayaller.
gözüpek hayaller.
18:41
You're really the antidote to that.
399
1109502
1802
Tam bir ilaçsın buna.
18:43
LT: I'm trying to dial it down a bit, yes.
400
1111328
2109
LT: Biraz azaltmaya çalışıyorum, evet.
18:45
CA: That's good.
401
1113461
1151
CA: Güzel.
18:46
(Laughter)
402
1114636
1080
(Gülüşmeler)
18:47
We embrace you, we embrace you.
403
1115740
1605
Seni kabul ediyoruz,
seni kabul ediyoruz.
seni kabul ediyoruz.
18:51
Companies like Google and many
others have made, arguably,
others have made, arguably,
404
1119046
2749
Google gibi bir çok şirket
muhtemelen
muhtemelen
18:53
like, billions of dollars
out of your software.
out of your software.
405
1121819
2206
milyarlarca dolar elde
etti senin yazılımından.
etti senin yazılımından.
18:56
Does that piss you off?
406
1124049
1151
Bu seni sinirlendiriyor mu?
18:57
LT: No.
407
1125224
1151
LT: Hayır.
18:58
No, it doesn't piss me off
for several reasons.
for several reasons.
408
1126399
2634
Birkaç sebepten dolayı
sinirlendirmiyor.
sinirlendirmiyor.
19:01
And one of them is, I'm doing fine.
409
1129057
2010
Bunlardan bir tanesi, durumum iyi.
19:03
I'm really doing fine.
410
1131091
1296
İyi durumdayım gerçekten.
19:04
But the other reason is --
411
1132942
1584
Ama diğer sebep --
19:06
I mean, without doing the whole
open source and really letting go thing,
open source and really letting go thing,
412
1134550
5327
bütün bu açık kaynak
işini yapmadan ve
işini yapmadan ve
19:11
Linux would never have been what it is.
413
1139901
2226
bir şeyleri bırakmadan
Linux böyle olmazdı.
Linux böyle olmazdı.
19:14
And it's brought experiences
I don't really enjoy, public talking,
I don't really enjoy, public talking,
414
1142151
5096
Ve çok memnun olmadığım
deneyimleri getirdi,
deneyimleri getirdi,
kalabalık önünde konuşmak,
19:19
but at the same time,
this is an experience.
this is an experience.
415
1147271
2151
ama aynı zamanda bu bir deneyim.
19:21
Trust me.
416
1149446
1280
Güven bana.
19:23
So there's a lot of things going on
that make me a very happy man
that make me a very happy man
417
1151238
5143
Mutlu olmamı sağlayan
birçok şey var
birçok şey var
19:28
and thinking I did the right choices.
418
1156405
2529
ve düşününce doğru seçimi yaptım.
19:30
CA: Is the open source idea --
419
1158958
1912
CA: Açık kaynak fikri --
19:32
this is, I think we'll end here --
420
1160894
1636
bence burada bitecek--
19:34
is the open source idea
fully realized now in the world,
fully realized now in the world,
421
1162554
4054
açık kaynak fikri dünyada
tam olarak anlaşıldı mı
tam olarak anlaşıldı mı
19:38
or is there more that it could go,
422
1166632
3018
ya da daha çok mu yolu var,
19:41
are there more things that it could do?
423
1169674
2015
yapabileceği daha fazla şey var mı?
19:44
LT: So, I'm of two minds there.
424
1172738
2234
LT: Orada kararsızım.
19:46
I think one reason open source
works so well in code
works so well in code
425
1174996
4486
Yazılımda açık kaynağın
çok iyi olmasının bir sebebi
çok iyi olmasının bir sebebi
19:51
is that at the end of the day,
426
1179506
2409
günün sonunda
19:53
code tends to be somewhat black and white.
427
1181939
3246
kod ya beyazdır ya da siyahtır.
19:57
There's often a fairly good way to decide,
428
1185209
4157
Genellikle karar vermek için
iyice bir yol vardır,
iyice bir yol vardır,
20:01
this is done correctly
and this is not done well.
and this is not done well.
429
1189390
3946
bu doğru yapılmış ve bu
iyi yapılmamış.
iyi yapılmamış.
20:05
Code either works or it doesn't,
430
1193360
2378
Kod ya çalışır ya da çalışmaz
20:07
which means that there's less
room for arguments.
room for arguments.
431
1195762
4608
ki bunun anlamı da tartışmaya
çokta yer yok.
çokta yer yok.
20:12
And we have arguments despite this, right?
432
1200394
3631
Ve buna rağmen iddialarımız var değil mi?
20:16
In many other areas --
433
1204049
1915
Diğer birçok alanda --
20:17
I mean, people have talked about
open politics and things like that --
open politics and things like that --
434
1205988
3741
açık politikalar ve benzer şeyler
konuşuldu --
konuşuldu --
20:21
and it's really hard sometimes to say
435
1209753
2949
bunu söylemek zor bazen
20:24
that, yes, you can apply the same
principles in some other areas
principles in some other areas
436
1212726
3757
ve evet aynı prensipleri farklı
alanlara da uygulayabilirsin
alanlara da uygulayabilirsin
20:28
just because the black and white
turns into not just gray,
turns into not just gray,
437
1216507
5439
sırf siyah ve beyaz griye
değil
değil
20:33
but different colors.
438
1221970
1603
farklı renklere de döner.
20:36
So, obviously open source in science
is making a comeback.
is making a comeback.
439
1224339
4366
Belli ki bilimde açık kaynak
geri dönüş yapıyor.
geri dönüş yapıyor.
20:40
Science was there first.
440
1228729
1634
Bilim ilk önce oradaydı.
20:42
But then science ended up
being pretty closed,
being pretty closed,
441
1230387
2667
Ama daha sonra bilim
pahalı dergiler ve
pahalı dergiler ve
20:45
with very expensive journals
and some of that going on.
and some of that going on.
442
1233078
3624
bazı şeyler ile bayağı
kapandı.
kapandı.
20:48
And open source is making
a comeback in science,
a comeback in science,
443
1236726
3836
Ve bilimde açık kaynak
geri dönüş yapıyor
geri dönüş yapıyor
arXiv gibi şeylerle ve
açık dergilerle.
açık dergilerle.
20:52
with things like arXiv and open journals.
444
1240586
4147
20:59
Wikipedia changed the world, too.
445
1247262
1953
Wikipedia da dünyayı değiştirdi.
21:01
So there are other examples,
446
1249239
1454
Yani farklı örneklerde var
21:02
I'm sure there are more to come.
447
1250717
1633
eminim daha da fazlası gelecek.
21:05
CA: But you're not a visionary,
448
1253660
1567
CA: Ama vizyoner birisi değilsin
21:07
and so it's not up to you to name them.
449
1255251
1953
ve bunları isimlendirmek
sana bağlı değil.
sana bağlı değil.
21:09
LT: No.
450
1257228
1159
LT: Hayır.
21:10
(Laughter)
451
1258411
1048
(Gülüşmeler)
21:11
It's up to you guys to make them, right?
452
1259483
1964
Bunu yapmak size kaldı, değil mi?
21:13
CA: Exactly.
453
1261471
1263
CA: Kesinlikle.
21:14
Linus Torvalds,
454
1262758
1158
Linus Torvalds
21:15
thank you for Linux,
thank you for the Internet,
thank you for the Internet,
455
1263940
2245
Linux için teşekkürler,
internet için teşekkürler,
internet için teşekkürler,
21:18
thank you for all those Android phones.
456
1266209
1865
bütün Android telefonları için
teşekkürler.
teşekkürler.
21:20
Thank you for coming here to TED
and revealing so much of yourself.
and revealing so much of yourself.
457
1268098
3197
TED'e katıldığın için ve kendini
gösterdiğin için teşekkürler.
gösterdiğin için teşekkürler.
21:23
LT: Thank you.
458
1271319
1152
LT: Teşekkürler.
21:24
(Applause)
459
1272495
4440
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Linus Torvalds - Software engineerIn 1991, Linus Torvalds shared the Linux kernel with a few computer hobbyists. The operating system they built reshaped the software industry.
Why you should listen
Fascinated by the economy and elegance of experimental operating system Minix, computer scientist Linus Torvalds wrote an operating system kernel and shared it with independent programmers. The system that they fleshed out and released in 1994 -- Linux -- was remarkable not only for its utility and efficiency but also for the collaboration of its community.
Now enjoying mainstream respectability (and the support of the computer industry), Linux runs on the servers of Amazon, Google, and much of the wired world. As the sole arbiter of code for the Linux Foundation (which he characteristically downplays by saying “the only power I have is to say ‘no’”), Torvalds quietly inspires open-source projects worldwide.
Linus Torvalds | Speaker | TED.com