ABOUT THE SPEAKER
Stefan Wolff - Ethnic conflicts scholar
Stefan Wolff studies contemporary conflicts, focusing on the prevention and settlement of ethnic conflicts and in postconflict reconstruction in deeply divided and war-torn societies.

Why you should listen

German political scientist Stefan Wolff is professor of international security at the University of Birmingham, England, and one of the world's leading experts on ethnic conflicts. He consults with governments and international organizations on issues such as the development and stability of post-conflict areas, the institutional design of solutions for self-determination conflicts, and ethnopolitics and minority questions. Bridging the divide between academia and policy-making, he has been involved in various phases of conflict settlement processes in Sudan, Moldova, Sri Lanka and Kosovo. He has also worked on a wide range of conflicts in places such as Northern Ireland, the Balkans, Eastern Europe and the former Soviet Union, the Middle East and Asia. He is currently advising on the settlement of the status of Kirkuk, Iraq, and Transnistria, Moldova. He's written a dozen books, including Ethnic Conflict: A Global Perspective, the first major treatment of the subject aimed at a broad general audience. He's the founding editor of Ethnopolitics, a quarterly, peer-reviewed journal dedicated to the study of ethnic conflicts and their management around the globe.

More profile about the speaker
Stefan Wolff | Speaker | TED.com
TEDGlobal 2010

Stefan Wolff: The path to ending ethnic conflicts

Stefan Wolff: Etnik çatışmaları bitirmeye giden yol

Filmed:
349,362 views

Stefan Wolff'un hesaplarına göre, dünya genelinde büyük acılara sebep olan etnik çatışmalar ve iç savaşlar, son 20 yılda gitgide azalmış bulunuyor. Wolff, Kuzey İrlanda, Liberya, Timor ve diğerler örneklerden, liderlik, diplomasi ve kurumsal yapının, barışı sürdürmenin en etkili üç silahı olduğunu gösteren, önemli dersler çıkartıyor.
- Ethnic conflicts scholar
Stefan Wolff studies contemporary conflicts, focusing on the prevention and settlement of ethnic conflicts and in postconflict reconstruction in deeply divided and war-torn societies. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:15
TodayBugün I want to talk to you
0
0
2000
Bugün sizlere
00:17
about ethnicetnik conflictfikir ayrılığı
1
2000
2000
etnik çatışma ve
00:19
and civilsivil warsavaş.
2
4000
2000
iç savaştan söz edeceğim.
00:21
These are not normallynormalde the mostçoğu cheerfulneşeli of topicskonular,
3
6000
3000
Aslında bu sevimsiz ve genellikle
00:24
norne de do they generallygenellikle generateüretmek
4
9000
2000
iyi haberler içermeyen başlığın,
00:26
the kindtür of good newshaber
5
11000
2000
konferansın konusuna
00:28
that this conferencekonferans is about.
6
13000
3000
pek de uygun düşmeyen bir yanı var.
00:31
YetHenüz, not only is there at leasten az some good newshaber
7
16000
3000
Geçtiğimiz yirmi yıla oranla
00:34
to be told about fewerDaha az suchböyle conflictsçatışmalar now
8
19000
3000
daha az bu nevi çatışma yaşanmasının
00:37
than two decadeson yıllar agoönce,
9
22000
2000
verdiği mutluluğun yanı sıra,
00:39
but what is perhapsbelki more importantönemli
10
24000
2000
artık iç savaş ve
00:41
is that we alsoAyrıca have come
11
26000
2000
etnik çatışmaların
00:43
to a much better understandinganlayış of what can be donetamam
12
28000
3000
nasıl daha etkin olarak
00:46
to furtherayrıca reduceazaltmak the numbernumara
13
31000
2000
azaltılabileceği hususunda
00:48
of ethnicetnik conflictsçatışmalar and civilsivil warssavaşlar
14
33000
3000
belli bir anlayışa ulaşmış olmamızın da
00:51
and the sufferingçile that they inflictindirebilmek.
15
36000
3000
önemini vurgulamak isterim.
00:54
ThreeÜç things standdurmak out:
16
39000
2000
Üç şey öne çıkıyor:
00:56
leadershipliderlik, diplomacyDiplomasi
17
41000
3000
Liderlik, diplomasi
00:59
and institutionalkurumsal designdizayn.
18
44000
3000
ve kurumsal yapı.
01:02
What I will focusodak on in my talk
19
47000
2000
Konuşmamda bunların
01:04
is why they mattermadde, how they mattermadde,
20
49000
3000
neden ve nasıl önem taşıdığını vurgulayacak,
01:07
and what we can all do
21
52000
2000
bunların her birimiz için
01:09
to make sure that they continuedevam et to mattermadde
22
54000
2000
nasıl doğru nedenlerle
01:11
in the right waysyolları,
23
56000
2000
önem taşımaya devam etmesi gerektiği ve
01:13
that is, how all of us can contributekatkıda bulunmak
24
58000
3000
bölgesel ve küresel liderlerin
01:16
to developinggelişen and honingHonlama the skillsbecerileri
25
61000
3000
barışın tesisi ve sürdürülmesi
01:19
of localyerel and globalglobal leadersliderler
26
64000
3000
konusundaki becerilerini geliştirmesine
01:22
to make peaceBarış
27
67000
2000
sağlayabileceğimiz katkılar
01:24
and to make it last.
28
69000
2000
üzerinde duracağım.
01:26
But let's startbaşlama at the beginningbaşlangıç.
29
71000
3000
En baştan başlayalım.
01:29
CivilSivil warssavaşlar have madeyapılmış newshaber headlineshaber başlıkları
30
74000
2000
İç savaşlar on yıllardır
01:31
for manyçok decadeson yıllar now,
31
76000
2000
manşetlerdeki yerini koruyor ve
01:33
and ethnicetnik conflictsçatışmalar in particularbelirli
32
78000
2000
özellikle etnik çatışmalar
01:35
have been a nearyakın constantsabit presencevarlık
33
80000
3000
büyük bir uluslararası tehdit olarak
01:38
as a majormajör internationalUluslararası securitygüvenlik threattehdit.
34
83000
3000
varlığını sürdürüyor.
01:41
For nearlyneredeyse two decadeson yıllar now,
35
86000
3000
Aşağı yukarı son yirmi yıldır
01:44
the newshaber has been badkötü
36
89000
2000
hep kötü haberler işitiyor, zihnimizden silinmeyen
01:46
and the imagesGörüntüler have been hauntingperili ev.
37
91000
3000
dehşet verici görüntülere şahit oluyoruz.
01:49
In GeorgiaGürcistan, after yearsyıl of stalemateçıkmaz,
38
94000
3000
Gürcistan'da şiddet,
01:52
we saw a full-scaletam ölçekli resurgencecanlanma of violenceşiddet
39
97000
3000
uzun yıllar süren sessizliğin ardından
01:55
in AugustAğustos, 2008.
40
100000
2000
Ağustos 2008'de tekrar alevlendi.
01:57
This quicklyhızlı bir şekilde escalatedtırmandı into a five-daybeş gün warsavaş
41
102000
3000
Rusya ile Gürcistan arasında
02:00
betweenarasında RussiaRusya and GeorgiaGürcistan,
42
105000
2000
birden patlak veren bu beş günlük savaş, Gürcistan'ı
02:02
leavingayrılma GeorgiaGürcistan ever more dividedbölünmüş.
43
107000
3000
hiç olmadığı kadar bölünmüş bir hale düşürdü.
02:05
In KenyaKenya, contestedyarış arasında presidentialCumhurbaşkanlığı electionsseçimleri in 2007 --
44
110000
3000
Kenya'da 2007'de yapılan şaibeli başkanlık seçimi,
02:08
we just heardduymuş about them --
45
113000
3000
(bu haberlere daha yeni ulaştık)
02:11
quicklyhızlı bir şekilde led to highyüksek levelsseviyeleri
46
116000
2000
kısa zamanda ülkedeki etnik grupların
02:13
of inter-ethnicarası etnik violenceşiddet
47
118000
2000
büyük bir şiddetle birbirine girmesine
02:15
and the killingöldürme and displacementdeplasman
48
120000
2000
ve binlerce insanın öldürülmesine ya da
02:17
of thousandsbinlerce of people.
49
122000
2000
sürgün edilmesine yol açtı.
02:19
In SriSri LankaLanka,
50
124000
2000
Sri Lanka'da,
02:21
a decades-longon yıl süren civilsivil warsavaş
51
126000
2000
Tamil azınlık ile
02:23
betweenarasında the TamilTamil dili minorityazınlık
52
128000
2000
Sinhala çoğunluk arasında
02:25
and the SinhalaSinhala majorityçoğunluk
53
130000
2000
yıllardır süren ve 1983'ten bu yana
02:27
led to a bloodykanlı climaxdoruk in 2009,
54
132000
3000
100.000 kişinin ölümüne
02:30
after perhapsbelki as manyçok as 100,000
55
135000
2000
yol açan iç savaş,
02:32
people had been killedöldürdü
56
137000
2000
2009'da yeniden
02:34
sincedan beri 1983.
57
139000
2000
kanlı bir yükselişe geçti.
02:36
In KyrgyzstanKırgızistan, just over the last fewaz weekshaftalar,
58
141000
3000
Kırgızistan'da daha birkaç hafta önce
02:39
unprecedentedeşi görülmemiş levelsseviyeleri of violenceşiddet occurredoluştu
59
144000
3000
ülkenin Kırgız nüfusu ile
02:42
betweenarasında ethnicetnik KyrgyzKırgızca
60
147000
2000
Özbek azınlık arasında
02:44
and ethnicetnik UzbeksÖzbekler.
61
149000
2000
görülmemiş düzeyde bir şiddet patlak verdi.
02:46
HundredsYüzlerce have been killedöldürdü,
62
151000
2000
Yüzlerce insan öldürüldü,
02:48
and more than 100,000 displacedyerinden,
63
153000
3000
çoğu Özbek azınlıktan oluşan
02:51
includingdahil olmak üzere manyçok ethnicetnik UzbeksÖzbekler
64
156000
2000
100.000 kişilik bir kitle sürüldü ve
02:53
who fledkaçtı to neighboringkomşu UzbekistanÖzbekistan.
65
158000
3000
komşu Özbekistan'a sığınmak zorunda kaldı.
02:56
In the MiddleOrta EastDoğu,
66
161000
2000
Ortadoğuda
02:58
conflictfikir ayrılığı betweenarasında Israelisİsrailliler and PalestiniansFilistinliler
67
163000
3000
İsrail ile Filistin arasındaki
03:01
continuesdevam ediyor unabatedhız kesmeden,
68
166000
2000
dinmek bilmeyen çatışmalar,
03:03
and it becomesolur ever more difficultzor
69
168000
2000
sürdürülebilir bir çözüme
03:05
to see how, just how
70
170000
3000
nasıl, ne şekilde ulaşılacağını
03:08
a possiblemümkün, sustainablesürdürülebilir solutionçözüm
71
173000
2000
daha da belirsiz hale
03:10
can be achievedelde.
72
175000
3000
getirmiş bulunuyor.
03:13
DarfurDarfur mayMayıs ayı have slippedkaydı from the newshaber headlineshaber başlıkları,
73
178000
3000
Darfur, haber bültenlerinden düşmüş olabilir
03:16
but the killingöldürme and displacementdeplasman there
74
181000
2000
ama hala devam eden
03:18
continuesdevam ediyor as well,
75
183000
2000
katliam ve sürgünler,
03:20
and the sheersırf humaninsan miserysefalet that it createsyaratır
76
185000
3000
insanları, haddi hududu olmayan bir sefaletin,
03:23
is very hardzor to fathomkulaç.
77
188000
2000
perişanlığın içine sürüklemiş bulunuyor.
03:25
And in IraqIrak, finallyen sonunda,
78
190000
2000
Ve son olarak Irak'ta
03:27
violenceşiddet is on the riseyükselmek again,
79
192000
3000
şiddet yeniden artmaya başlarken,
03:30
and the countryülke has yethenüz to formform a governmenthükümet
80
195000
3000
parlamento seçimlerinin üzerinden
03:33
fourdört monthsay after
81
198000
2000
ancak dört ay geçtikten sonra
03:35
its last parliamentaryParlamento electionsseçimleri.
82
200000
2000
bir hükümet kurulabildi.
03:40
But hangasmak on, this talk is to be about the good newshaber.
83
205000
3000
Yalnız, hani bu konuşma iyi haberler üzerine olacaktı?
03:43
So are these now the imagesGörüntüler of the pastgeçmiş?
84
208000
3000
Bu görüntüler geçmişte kaldı mı?
03:47
Well, notwithstandingrağmen the gloomykasvetli picturesresimler
85
212000
3000
Ortadoğu, Darfur, Irak
03:50
from the MiddleOrta EastDoğu, DarfurDarfur,
86
215000
2000
ve başka yerlerdeki
03:52
IraqIrak, elsewherebaşka yerde,
87
217000
2000
bu iç karartıcı tabloya rağmen,
03:54
there is a longer-termdaha uzun vadeli trendakım
88
219000
2000
uzun soluklu güzel gelişmeler olacağına
03:56
that does representtemsil etmek some good newshaber.
89
221000
3000
dönük bir eğilim var.
03:59
Over the pastgeçmiş two decadeson yıllar, sincedan beri the endson of the ColdSoğuk WarSavaş,
90
224000
3000
Soğuk Savaşın bitiminden bu yana,
04:02
there has been an overalltüm declinedüşüş
91
227000
3000
son yirmi yıl içerisinde
04:05
in the numbernumara of civilsivil warssavaşlar.
92
230000
2000
iç savaş sayısında genel bir düşüş görülüyor.
04:07
SinceBeri the highyüksek in the earlyerken 1990s,
93
232000
3000
1990'ların başında
04:10
with about 50 suchböyle civilsivil warssavaşlar ongoingdevam eden,
94
235000
3000
dünyada bahsettiğim nitelikte
04:13
we now have 30 percentyüzde fewerDaha az
95
238000
2000
yaklaşık 50 iç savaş sürerken, şimdi bu rakam
04:15
suchböyle conflictsçatışmalar todaybugün.
96
240000
2000
%30 oranında azalmış bulunuyor.
04:17
The numbernumara of people killedöldürdü in civilsivil warssavaşlar
97
242000
2000
İç savaşlarda katledilen insan sayısı da,
04:19
alsoAyrıca is much loweralt todaybugün
98
244000
3000
geçtiğimiz on - yirmi yıl
04:22
than it was a decadeonyıl agoönce or two.
99
247000
3000
önceye kıyasla azaldı.
04:25
But this trendakım is lessaz unambiguouskesin.
100
250000
3000
Ancak bu eğilim çok da net değil.
04:28
The highesten yüksek levelseviye of deathsölümler on the battlefieldsavaş
101
253000
3000
Savaş meydanında en yüksek can kaybı
04:31
was recordedkaydedilmiş betweenarasında 1998 and 2001,
102
256000
3000
1998 - 2001 yılları arasında,
04:34
with about 80,000 soldiersaskerler, policemenPolis and rebelsİsyancılar
103
259000
3000
güvenlik güçleri ve isyancılardan her yıl yaklaşık 80.000 kişi
04:37
killedöldürdü everyher yearyıl.
104
262000
2000
olarak kaydedildi.
04:39
The lowesten düşük numbernumara of combatantsavaşçı casualtieskayıplar
105
264000
2000
Çarpışmada meydana gelen
04:41
occurredoluştu in 2003,
106
266000
3000
yıllık en düşük can kaybı ise, 20.000 kişi ile
04:44
with just 20,000 killedöldürdü.
107
269000
3000
2003 yılında gerçekleşti.
04:47
DespiteRağmen the up and down sincedan beri then,
108
272000
3000
İniş çıkışlara rağmen
04:50
the overalltüm trendakım --
109
275000
2000
bugüne kadarki genel eğilim,
04:52
and this is the importantönemli bitbit --
110
277000
2000
(ki asıl önemli kısmı bu)
04:54
clearlyAçıkça pointsmakas downwardaşağı doğru
111
279000
2000
geçen yirmi yılda bu rakamların
04:56
for the pastgeçmiş two decadeson yıllar.
112
281000
3000
mutlak düşüşü yönünde.
04:59
The newshaber about civiliansivil casualtieskayıplar
113
284000
2000
Sivil can kaybı oranları da
05:01
is alsoAyrıca lessaz badkötü than it used to be.
114
286000
2000
eskiye göre daha iyice.
05:03
From over 12,000 civilianssivil
115
288000
2000
1997 - 1998 aralığında
05:05
deliberatelykasten killedöldürdü in civilsivil warssavaşlar
116
290000
2000
iç savaşlarda kasten öldürülen
05:07
in 1997 and 1998,
117
292000
3000
sivillerin toplam sayısı 12.000 iken,
05:10
a decadeonyıl latersonra,
118
295000
2000
on yıl sonra bu rakam
05:12
this figureşekil standsstandları at 4,000.
119
297000
3000
4.000'e inmiş bulunuyor.
05:15
This is a decreaseazaltmak by two-thirdsüçte iki.
120
300000
3000
Bu, üçte iki azalma demek.
05:18
This declinedüşüş would be even more obviousaçık
121
303000
2000
Ruanda'da 1994'te yapılan
05:20
if we factoredçarpanlarına in the genocidesoykırım in RwandaRuanda
122
305000
2000
soykırımı hesaba katmazsak,
05:22
in 1994.
123
307000
2000
düşüş daha belirgin hale gelecektir.
05:24
But then 800,000 civilianssivil were slaughteredkesilen
124
309000
3000
O dönemde birkaç ay içinde
05:27
in a mattermadde of just a fewaz monthsay.
125
312000
3000
800.000 kişi katledildi.
05:30
This certainlykesinlikle is an accomplishmentbaşarı
126
315000
2000
Şüphesiz ki bu "rekor"un
05:32
that mustşart never be surpassedaştı.
127
317000
3000
asla kırılmaması gerekiyor.
05:35
What is alsoAyrıca importantönemli is to noteNot
128
320000
2000
Bu rakamların, hikayenin sadece bir kısmını
05:37
that these figuresrakamlar only tell partBölüm of the storyÖykü.
129
322000
3000
yansıttığı da unutulmayalım.
05:40
They excludehariç tut people
130
325000
2000
Örneğin iç savaşın yol açtığı
05:42
that diedvefat etti as a consequencesonuç of civilsivil warsavaş,
131
327000
2000
açlık ve salgın hastalıklar nedeniyle yaşamını yitirenler
05:44
from hungeraçlık or diseasehastalık, for exampleörnek.
132
329000
2000
bu hesaba dahil değil.
05:46
And they alsoAyrıca do not properlyuygun şekilde accounthesap
133
331000
2000
Üstelik sivil hakın maruz kaldığı
05:48
for civiliansivil sufferingçile more generallygenellikle.
134
333000
3000
yaygın ızdırabı da yansıtmıyorlar.
05:52
Tortureİşkence, rapekolza and ethnicetnik cleansingtemizleyici
135
337000
3000
İşkence, tecavüz ve etnik temizlik,
05:55
have becomeolmak highlybüyük ölçüde effectiveetkili,
136
340000
3000
iç savaşın doğrudan öldürmeyen
05:58
if oftensık sık non-lethalöldürücü olmayan, weaponssilahlar in civilsivil warsavaş.
137
343000
3000
diğer etkili silahları.
06:02
To put it differentlyfarklı olarak,
138
347000
2000
Bir başka dille ifade edecek olursak,
06:04
for the civilianssivil that sufferacı çekmek the consequencessonuçları
139
349000
3000
iç savaşın ve etnik çatışmanın sonuçlarından etkilenen
06:07
of ethnicetnik conflictfikir ayrılığı and civilsivil warsavaş,
140
352000
3000
siviller açısından,
06:10
there is no good warsavaş
141
355000
3000
iyi savaş da yoktur,
06:13
and there is no badkötü peaceBarış.
142
358000
3000
kötü barış da.
06:17
ThusBöylece, even thoughgerçi everyher civiliansivil killedöldürdü,
143
362000
2000
Dolayısıyla her ne kadar
06:19
maimedsakat, rapedtecavüz, or torturedişkence is one too manyçok,
144
364000
3000
bir tek sivilin bile öldürülmesi,
06:22
the factgerçek that the numbernumara
145
367000
2000
işkence görmesi, sakat bırakılması,
06:24
of civiliansivil casualtieskayıplar
146
369000
2000
tecavüze uğraması
06:26
is clearlyAçıkça loweralt todaybugün
147
371000
2000
yüksek bir rakam olsa da,
06:28
than it was a decadeonyıl agoönce,
148
373000
2000
sivil kayıplara ilişikin rakamların bugün on yıl öncesinden
06:30
is good newshaber.
149
375000
3000
daha düşük bir düzeye inmesi sevindiricidir.
06:33
So, we have fewerDaha az conflictsçatışmalar todaybugün
150
378000
2000
Özetle artık daha az çatışma oluyor
06:35
in whichhangi fewerDaha az people get killedöldürdü.
151
380000
3000
ve daha az can kaybı yaşanıyor.
06:38
And the bigbüyük questionsoru, of coursekurs,
152
383000
2000
Elbette asıl soru,
06:40
is why?
153
385000
2000
neden azaldığı.
06:42
In some casesvakalar,
154
387000
2000
Kimi durumlarda sayıyı düşüren
06:44
there is a militaryaskeri victoryzafer of one sideyan.
155
389000
2000
taraflarıdan birinin askeri başarısı.
06:46
This is a solutionçözüm of sortssıralar,
156
391000
2000
Ancak pek tabii ki,
06:48
but rarelynadiren is it one
157
393000
2000
bu tip bir çözüm
06:50
that comesgeliyor withoutolmadan humaninsan costsmaliyetler
158
395000
2000
beraberinde genellikle can kaybını
06:52
or humanitarianinsancıl consequencessonuçları.
159
397000
3000
ve insani yıkımı getirir.
06:55
The defeatyenilgi of the TamilTamil dili TigersKaplanlar in SriSri LankaLanka
160
400000
3000
Sri Lanka'daki Tamil Kaplanları'nın yenilgisi,
06:58
is perhapsbelki the mostçoğu recentson exampleörnek of this,
161
403000
2000
buna en yakın tarihli örnektir ki,
07:00
but we have seengörüldü similarbenzer
162
405000
2000
benzeri sözümona askeri çözümlere
07:02
so-calledsözde militaryaskeri solutionsçözeltiler
163
407000
3000
Balkanlarda,
07:05
in the BalkansBalkanlar, in the SouthGüney CaucasusCaucasus
164
410000
2000
Güney Kafkasya'da ve Afrika'da
07:07
and acrosskarşısında mostçoğu of AfricaAfrika.
165
412000
3000
tanık olduk.
07:10
At timeszamanlar, they are complimentediltifat
166
415000
2000
Bazen mutabakat veya
07:12
by negotiatedmüzakere settlementsyerleşim,
167
417000
2000
ateşkes anlaşmaları
07:14
or at leasten az cease-fireAteşkes agreementsanlaşmalar,
168
419000
2000
ya da arabulucular
07:16
and peacekeepersBarış Muhafızları are deployedkonuşlandırılmış.
169
421000
2000
bu süreçte rol oynar.
07:18
But hardlyzorlukla ever do they representtemsil etmek
170
423000
2000
Ancak pek azı dört başı mamur bir başarıyı
07:20
a resoundingyankılanan successbaşarı --
171
425000
2000
temsil eder;
07:22
BosniaBosna and HerzegovinaHersek'in
172
427000
2000
örneğin Bosna-Hersek'te muhtemelen
07:24
perhapsbelki more so than GeorgiaGürcistan.
173
429000
2000
Gürcistan'dakinden biraz daha fazla bir başarıyı.
07:26
But for manyçok partsparçalar of AfricaAfrika,
174
431000
2000
Ancak Afrika'nın birçok yerindeki durum hakkında
07:28
a colleagueçalışma arkadaşı of mineMayın oncebir Zamanlar put it this way,
175
433000
3000
bir meslektaşım bir zamalar şöyle söylemişti:
07:31
"The cease-fireAteşkes on TuesdaySalı night
176
436000
3000
"Salı gecesi imzalanan ateşkes anlaşması
07:34
was reachedulaştı just in time
177
439000
2000
Çarşamba sabahı başlayan soykırıma
07:36
for the genocidesoykırım to startbaşlama on WednesdayÇarşamba morningsabah."
178
441000
3000
tam zamanında yetişti."
07:41
But let's look at the good newshaber again.
179
446000
2000
Tekrar iyi tarafından bakalım.
07:43
If there's no solutionçözüm on the battlefieldsavaş,
180
448000
2000
Savaş meydanında bir netice elde edilemiyorsa,
07:45
threeüç factorsfaktörler can accounthesap
181
450000
2000
etnik çatışma ve iç savaşı önlemek veya
07:47
for the preventionönleme of ethnicetnik conflictfikir ayrılığı and civilsivil warsavaş,
182
452000
4000
ardından kalıcı bir barış tesis edebilmek için
07:51
or for sustainablesürdürülebilir peaceBarış afterwardssonradan:
183
456000
3000
üç etkeni hesaba katmak gerek:
07:54
leadershipliderlik, diplomacyDiplomasi
184
459000
2000
Liderlik, diplomasi
07:56
and institutionalkurumsal designdizayn.
185
461000
3000
ve kurumsal yapı.
07:59
Take the exampleörnek of NorthernKuzey Irelandİrlanda.
186
464000
3000
Kuzey İrlanda örneğini ele alalım.
08:02
DespiteRağmen centuriesyüzyıllar of animosityhusumet,
187
467000
2000
Yüzyıllara dayanan düşmanlık,
08:04
decadeson yıllar of violenceşiddet
188
469000
2000
on yıllarca süren şiddet
08:06
and thousandsbinlerce of people killedöldürdü,
189
471000
3000
ve binlerce can kaybına rağmen,
08:09
1998 saw the conclusionSonuç
190
474000
2000
1998'de tarihi bir anlaşamayla
08:11
of an historictarihi agreementanlaşma.
191
476000
3000
neticeye ulaştırıldı.
08:14
Its initialilk versionversiyon was skillfullyustaca mediatedaracılı
192
479000
3000
Anlaşmanın ilk versiyonu Senatör George Mitchell'in
08:17
by SenatorSenatör GeorgeGeorge MitchellMitchell.
193
482000
2000
maharetli ellerinden çıktı.
08:19
CruciallyEn önemlisi, for the long-termuzun vadeli successbaşarı
194
484000
2000
Kuzey İrlanda barış sürecinin
08:21
of the peaceBarış processsüreç in NorthernKuzey Irelandİrlanda,
195
486000
3000
uzun vadede başarılı olması için
08:24
he imposeddayatılan very clearaçık conditionskoşullar
196
489000
2000
görüşme ve arabuluculuk hakkında
08:26
for the participationkatılım and negotiationsmüzakereler.
197
491000
3000
hayati öneme sahip şartlar öne sürmüştü.
08:29
CentralMerkez amongarasında them,
198
494000
2000
Bu koşulların merkezinde
08:31
a commitmenttaahhüt
199
496000
2000
barışçı amaçlara
08:33
to exclusivelysadece peacefulhuzurlu meansanlamına geliyor.
200
498000
3000
katiyetle bağlı olmak yer alıyordu.
08:36
SubsequentSonraki revisionsgözden geçirip düzeltme of the agreementanlaşma
201
501000
2000
Anlaşmanın daha sonraki versiyonları,
08:38
were facilitatedkolaylaştırılmış by the Britishİngiliz and Irishİrlanda dili governmentshükümetler,
202
503000
3000
Kuzey İrlanda'ya barış ve istikrar getirmek konusundaki kararlılığı
08:41
who never waveredtitriyordu in theironların determinationbelirleme
203
506000
3000
bir an olsun sarsılmayan İngiliz
08:44
to bringgetirmek peaceBarış and stabilityistikrar to NorthernKuzey Irelandİrlanda.
204
509000
3000
ve İrlanda hükümetleri tarafından kaleme alındı.
08:47
The coreçekirdek institutionskurumlar
205
512000
2000
1998'de
08:49
that were put in placeyer in 1998
206
514000
2000
temel kurumlar şekillendirildi
08:51
and theironların modificationsdeğişiklikler
207
516000
2000
ve 2006 ile 2008 tarihlerindeki
08:53
in 2006 and 2008
208
518000
2000
son derece yenilikçi
08:55
were highlybüyük ölçüde innovativeyenilikçi
209
520000
2000
değişiklikler sayesinde,
08:57
and allowedizin all conflictfikir ayrılığı partiespartiler
210
522000
3000
çatışan tarafların tüm temel talep ve
09:00
to see theironların coreçekirdek concernsendişeler and demandstalepler addressedele.
211
525000
3000
endişelerinin metne yansıtılması sağlandı.
09:04
The agreementanlaşma combinesbirleştirir a power-sharinggüç paylaşımı arrangementdüzenleme
212
529000
2000
Anlaşma beraberinde,
09:06
in NorthernKuzey Irelandİrlanda
213
531000
2000
meselenin sözümona İrlanda boyutunu tanıyan,
09:08
with cross-bordersınır ötesi institutionskurumlar
214
533000
2000
her iki ülkede de,
09:10
that linkbağlantı BelfastBelfast and DublinDublin
215
535000
2000
hem Belfast'ta hem Dublin'de bulunacak,
09:12
and thusBöylece recognizestanır
216
537000
2000
sınır ötesi kurumların tesisini sağlayan
09:14
the so-calledsözde Irishİrlanda dili dimensionboyut of the conflictfikir ayrılığı.
217
539000
3000
bir güç paylaşım sözleşmesini de getirdi.
09:17
And significantlyanlamlı,
218
542000
2000
Anlaşmanın
09:19
there's alsoAyrıca a clearaçık focusodak
219
544000
2000
dikkate değer bir yanı da
09:21
on bothher ikisi de the rightshaklar of individualsbireyler
220
546000
2000
hem toplumun hem de bireyin
09:23
and the rightshaklar of communitiestopluluklar.
221
548000
3000
hakları üzerinde önemle durulması.
09:27
The provisionshükümler in the agreementanlaşma mayMayıs ayı be complexkarmaşık,
222
552000
3000
Anlaşama maddeleri karmaşık olabilir,
09:30
but so is the underlyingtemel conflictfikir ayrılığı.
223
555000
3000
çünkü sorunun kendisi de bir o kadar karmaşık.
09:34
PerhapsBelki de mostçoğu importantlyönemlisi,
224
559000
2000
Muhtemelen en önemli özelliği,
09:36
localyerel leadersliderler repeatedlydefalarca rosegül to the challengemeydan okuma of compromisetaviz,
225
561000
4000
yerel liderlerin
09:40
not always fasthızlı
226
565000
2000
her defasında aynı istekle ve hızla olmasa da,
09:42
and not always enthusiasticallyheyecanla,
227
567000
3000
sonunda bir çok kez kimi konularda
09:45
but riseyükselmek in the endson they did.
228
570000
2000
fedakarlık yapmaya razı olması.
09:47
Who ever could have imaginedhayal
229
572000
3000
Kim derdi ki, gün gelecek
09:50
IanIan PaisleyPaisley and MartinMartin McGuinnessMcGuinness
230
575000
3000
Ian Paisley ile Martin McGuinness
09:53
jointlyortaklaşa governingyöneten NorthernKuzey Irelandİrlanda
231
578000
2000
Kuzey İrlanda'nın ilk bakan eş-yardımcıları olacak ve
09:55
as First and DeputyYardımcısı First MinisterBakanı?
232
580000
3000
ülkeyi birlikte yönetecek?
09:58
But then, is NorthernKuzey Irelandİrlanda a uniquebenzersiz exampleörnek,
233
583000
3000
Bu bağlamda sormak gerek:
10:01
or does this kindtür of explanationaçıklama
234
586000
2000
Acaba Kuzey İrlanda özgün bir örnek midir
10:03
only holdambar more generallygenellikle
235
588000
2000
yoksa sadece demokratik ve gelişmiş ülkelerde
10:05
in democraticdemokratik and developedgelişmiş countriesülkeler?
236
590000
3000
uygulanabilecek türden bir çözüm mü?
10:08
By no meansanlamına geliyor.
237
593000
2000
Kesinlikle değil.
10:10
The endingbitirme of Liberia'sLiberya 's long-lastinguzun ömürlü civilsivil warsavaş
238
595000
3000
Liderlik, diplomasi ve kurumsal yapının önemi,
10:13
in 2003
239
598000
2000
Liberya'daki iç savaşın
10:15
illustratesgösterir the importanceönem
240
600000
2000
2003'teki
10:17
of leadershipliderlik, diplomacyDiplomasi
241
602000
2000
bitişinde olduğu kadar
10:19
and institutionalkurumsal designdizayn
242
604000
2000
2001'de Makedonya'da
10:21
as much as the successfulbaşarılı preventionönleme
243
606000
2000
olası yaygın bir iç savaşın önlenmesinde
10:23
of a full-scaletam ölçekli civilsivil warsavaş
244
608000
2000
ve hatta 2005'te
10:25
in MacedoniaMakedonya in 2001,
245
610000
3000
Endonezya'nın Ace bölgesindeki
10:28
or the successfulbaşarılı endingbitirme
246
613000
2000
çatışmaların sona erdirilmesinde de
10:30
of the conflictfikir ayrılığı in AcehAceh in IndonesiaEndonezya in 2005.
247
615000
3000
kendini göstermiştir.
10:34
In all threeüç casesvakalar,
248
619000
2000
Her üç örnekte de
10:36
localyerel leadersliderler were willingistekli and ableyapabilmek
249
621000
2000
bölgesel liderler barışı sağlayacak
10:38
to make peaceBarış,
250
623000
2000
iyi niyete ve kabiliyete sahipti
10:40
the internationalUluslararası communitytoplum stooddurdu readyhazır
251
625000
3000
ve tümünde uluslararası toplum
10:43
to help them negotiategörüşmek and implementuygulamak an agreementanlaşma,
252
628000
3000
onlara arabuluculuk etmeye,
10:46
and the institutionskurumlar have livedyaşamış up
253
631000
3000
bir uzlaşmaya varmada onları destekelemeye hazırdı ki,
10:49
to the promisesöz vermek that they heldbekletilen
254
634000
2000
böylelikle başta verdikleri söze sadık kalarak
10:51
on the day they were agreedkabul.
255
636000
2000
barışa ve ona denk bir kurumsal yapı inşasına muvaffak olabildiler.
10:53
FocusingOdaklanarak on leadershipliderlik, diplomacyDiplomasi
256
638000
2000
Liderlik, diplomasi ve
10:55
and institutionalkurumsal designdizayn
257
640000
2000
kurumsal yapı üzerinde yoğunlaşmak,
10:57
alsoAyrıca helpsyardım eder explainaçıklamak failuresarızaları to achievebaşarmak peaceBarış,
258
642000
3000
barışın tesisinde veya sürdürülmesinde yaşanan
11:00
or to make it last.
259
645000
2000
başarısızlıkları da açıklamaya yarar.
11:02
The hopesumutlar that were vestedkazanılmış in the OsloOslo AccordsAnlaşmaları
260
647000
2000
Oslo mutabakatı ile elde edilen umutlar
11:04
did not leadöncülük etmek to an endson
261
649000
2000
İsrail Filistin çatışmasını
11:06
of the Israeliİsrail/PalestinianFilistin conflictfikir ayrılığı.
262
651000
2000
sona erdirmeye yetmedi.
11:08
Not all the issuessorunlar that neededgerekli to be resolvedkararlı
263
653000
3000
Anlaşmada çözüm bekleyen sorunların tümüne
11:11
were actuallyaslında coveredkapalı in the agreementsanlaşmalar.
264
656000
2000
gerçek anlamda yer verilmedi.
11:13
RatherDaha doğrusu, localyerel leadersliderler committedtaahhüt
265
658000
3000
Bölge liderleri, bu sorunları
11:16
to revisitingyeniden ziyaret etme them latersonra on.
266
661000
3000
daha sonra ele almayı yeğledi.
11:19
YetHenüz insteadyerine of graspingaçgözlü this opportunityfırsat,
267
664000
2000
Tam böyle bir fırsat yakalanmışken
11:21
localyerel and internationalUluslararası leadersliderler
268
666000
2000
meydana gelen 11 Eylül saldırısı,
11:23
soonyakında disengageddevre dışı bırakıldı
269
668000
2000
ikinci intifada, Afganistan savaşı
11:25
and becameoldu distracteddikkati dağılmış
270
670000
2000
ve Irak savaşı,
11:27
by the secondikinci IntifadaIntifada, the eventsolaylar of 9/11
271
672000
3000
bölgesel ve uluslararası liderlerin
11:30
and the warssavaşlar in AfghanistanAfganistan and IraqIrak.
272
675000
3000
dikkatini dağıttı.
11:34
The comprehensivekapsamlı peaceBarış agreementanlaşma for SudanSudan
273
679000
2000
Sudan için 2005'te imzalanan
11:36
signedimzalı in 2005
274
681000
2000
kapsamlı barış anlaşmasının
11:38
turneddönük out to be lessaz comprehensivekapsamlı than envisagedöngörülen,
275
683000
3000
tahmin edildiği kadar kapsamlı olmadığı,
11:41
and its provisionshükümler mayMayıs ayı yethenüz bearayı the seedstohumlar
276
686000
3000
üstelik kuzeyle güney arasında
11:44
of a full-scaletam ölçekli returndönüş to warsavaş
277
689000
2000
yeniden başlayacak yaygın bir savaşın tohumlarını attığı,
11:46
betweenarasında northkuzeyinde and southgüney.
278
691000
2000
sonradan anlaşıldı.
11:48
ChangesDeğişiklikleri and shortcomingseksiklikleri in leadershipliderlik,
279
693000
3000
Liderliğin değişken ve yetersiz olmasının
11:51
more off than on internationalUluslararası diplomacyDiplomasi
280
696000
3000
uluslararası diplomasiye etkisi daha ziyade olumsuzdur
11:54
and institutionalkurumsal failuresarızaları
281
699000
2000
ve kurumsal hatalar
11:56
accounthesap for this
282
701000
2000
neredeyse aynı ölçüde
11:58
in almostneredeyse equaleşit measureölçmek.
283
703000
2000
etkilidir.
12:00
UnresolvedÇözümlenmemiş boundarysınır issuessorunlar, squabblesçekişmelerin over oilsıvı yağ revenuesgelirleri,
284
705000
3000
Çözülmemiş sınır sorunları, petrol kaynakları için mücadele
12:03
the ongoingdevam eden conflictfikir ayrılığı in DarfurDarfur,
285
708000
2000
Darfur'da süregelen çatışmalar,
12:05
escalatingtırmanan tribalkabile violenceşiddet in the southgüney
286
710000
3000
güneydeki kabileler arasında yükselen şiddet
12:08
and generallygenellikle weakzayıf statebelirtmek, bildirmek capacitykapasite
287
713000
2000
ve Sudan genelinde
12:10
acrosskarşısında all of SudanSudan
288
715000
2000
devletin güçsüzleşmesi,
12:12
completetamamlayınız a very depressingiç karartıcı pictureresim
289
717000
3000
Afrika'nın bu en büyük ülkesinin işleyişine dair
12:15
of the statebelirtmek, bildirmek of affairsişler
290
720000
2000
iç karartıcı tabloyu
12:17
in Africa'sAfrika'nın largesten büyük countryülke.
291
722000
2000
tamamlayan unsurlar.
12:19
A finalnihai exampleörnek: KosovoKosova.
292
724000
2000
Son bir örnek: Kosova.
12:21
The failurebaşarısızlık to achievebaşarmak
293
726000
2000
Kosova'da çözüm üzerinde
12:23
a negotiatedmüzakere solutionçözüm for KosovoKosova
294
728000
2000
uzlaşı sağlananamaması ve
12:25
and the violenceşiddet, tensiongerginlik
295
730000
2000
şiddet, gerilim
12:27
and dede factofacto partitionBölüm that resultedsonuçlandı from it
296
732000
3000
ve ülkenin bu yüzden fiilen bölünmüş olması,
12:30
have theironların reasonsnedenleri
297
735000
2000
birden fazla
12:32
in manyçok, manyçok differentfarklı factorsfaktörler.
298
737000
3000
etkenin sonucudur.
12:35
CentralMerkez amongarasında them are threeüç.
299
740000
3000
Başlıca üç sorun meselenin merkezinde bulunuyor:
12:38
First, the intransigenceuzlaşmaz of localyerel leadersliderler
300
743000
3000
İlki, bölge liderlerinin taleplerinden
12:41
to settleyerleşmek for nothing lessaz
301
746000
2000
bir miktar feragat ederek uzlaşmak yerine
12:43
than theironların maximummaksimum demandstalepler.
302
748000
3000
en yüksek talepleri dayatmaktaki inadı.
12:46
Secondİkinci, an internationalUluslararası diplomaticdiplomatik effortçaba
303
751000
3000
İkincisi, Batılıların
12:49
that was hamperedengel from the beginningbaşlangıç
304
754000
3000
Kosova'nın bağımsızlığını desteklemesinin
12:52
by WesternWestern supportdestek for Kosovo'sKosova'nın independencebağımsızlık.
305
757000
3000
uluslararası diplomasi çabalarına daha baştan ket vurması.
12:56
And thirdüçüncü, a lackeksiklik of imaginationhayal gücü
306
761000
3000
Üçüncüsü, Sırplarla Arnavutların
12:59
when it camegeldi to designingtasarım institutionskurumlar
307
764000
3000
benzer endişelerine
13:02
that could have addressedele the concernsendişeler
308
767000
2000
cevap verebilecek kurumları tasarlamadaki
13:04
of SerbsSırplar and AlbaniansArnavutlar alikebenzer.
309
769000
3000
hayal gücü eksikliği.
13:07
By the sameaynı tokenbelirteci --
310
772000
2000
Aynı sebep,
13:09
and here we have some good newshaber again --
311
774000
2000
bu defa olumlu etki ediyor ve
13:11
the very factgerçek that there is a high-levelyüksek seviye,
312
776000
3000
bölge liderlerinin
13:14
well-resourcediyi kaynaklı internationalUluslararası presencevarlık
313
779000
2000
görece direncine rağmen,
13:16
in KosovoKosova
314
781000
2000
Kosova'da
13:18
and the BalkansBalkanlar regionbölge more generallygenellikle
315
783000
3000
ve genel olarak Balkanlarda
13:21
and the factgerçek that localyerel leadersliderler on bothher ikisi de sidestaraf
316
786000
2000
iyi donatılmış,
13:23
have showedgösterdi relativebağıl restraintkısıtlama,
317
788000
2000
yüksek seviyeli bir uluslararası varlığın etkisiyle,
13:25
explainsaçıklar why things have not been worsedaha da kötüsü
318
790000
3000
işler 2008'den bu yana
13:28
over the pastgeçmiş two yearsyıl sincedan beri 2008.
319
793000
3000
daha da kötüye gitmiyor.
13:31
So even in situationsdurumlar
320
796000
2000
Demek ki,
13:33
where outcomesçıktıları are lessaz than optimalEn iyi,
321
798000
3000
şartların pek de elverişli olmadığı durumlarda bile
13:36
localyerel leadersliderler
322
801000
2000
bölge liderlerinin
13:38
and internationalUluslararası leadersliderler have a choiceseçim,
323
803000
3000
ve uluslararası liderliğin önünde bir fark yaratma
13:41
and they can make a differencefark for the better.
324
806000
3000
ve iyileştirme seçeneği bulunuyor.
13:44
A coldsoğuk warsavaş
325
809000
2000
Soğuk savaş
13:46
is not as good
326
811000
2000
soğuk barış kadar
13:48
as a coldsoğuk peaceBarış,
327
813000
2000
iyi değildir ama
13:50
but a coldsoğuk peaceBarış
328
815000
2000
soğuk barış her durumda
13:52
is still better than a hotSıcak warsavaş.
329
817000
3000
sıcak savaştan iyidir.
13:56
Good newshaber is alsoAyrıca about learningöğrenme the right lessonders.
330
821000
3000
Olaylardan doğru dersi çıkarmak da önemli.
13:59
So what then distinguishesfarklılaşacaktır
331
824000
2000
Yoksa İsrail - Filistin çatışmasını
14:01
the Israeliİsrail/PalestinianFilistin conflictfikir ayrılığı
332
826000
2000
Kuzey İrlanda'dan ayıran,
14:03
from that in NorthernKuzey Irelandİrlanda,
333
828000
3000
ya da Sudan'daki iç savaşı
14:06
or the civilsivil warsavaş in SudanSudan
334
831000
2000
Liberya'dan
14:08
from that in LiberiaLiberya?
335
833000
2000
farklı kılan ne?
14:10
BothHer ikisi de successesbaşarılar and failuresarızaları
336
835000
3000
Daha güzel haberler duymak istiyorsak,
14:13
teachöğretmek us severalbirkaç criticallyciddi olarak importantönemli things
337
838000
3000
hem başarılardan hem başarısızlıklardan
14:16
that we need to bearayı in mindus
338
841000
2000
çıkardığımız dersleri
14:18
if we want the good newshaber to continuedevam et.
339
843000
2000
aklımıza iyice sokmalıyız.
14:20
First, leadershipliderlik.
340
845000
3000
Önce liderlik.
14:23
In the sameaynı way in whichhangi ethnicetnik conflictfikir ayrılığı and civilsivil warsavaş
341
848000
4000
İç savaş ya da etnik çatışma
14:27
are not naturaldoğal
342
852000
2000
bir doğa felaketi olmadığına, insanın marifeti olduğuna göre,
14:29
but man-madeinsan yapımı disastersafetler,
343
854000
2000
kendiliğinden, birdenbire çözülecek
14:31
theironların preventionönleme and settlementyerleşme
344
856000
2000
ya da olması önlenebilecek
14:33
does not happenolmak automaticallyotomatik olarak eitherya.
345
858000
3000
sorunlar da değildir.
14:37
LeadershipLiderlik needsihtiyaçlar to be capableyetenekli,
346
862000
3000
Liderlerin, barışı sağlama ve korumada
14:40
determinedbelirlenen and visionarydüşsel
347
865000
2000
becerikli, kararlı
14:42
in its commitmenttaahhüt to peaceBarış.
348
867000
2000
ve ileri görüşlü olmsına ihtiyaç var.
14:44
LeadersLiderleri need to connectbağlamak to eachher other
349
869000
3000
Liderlerin barış dolu bir geleceğe
14:47
and to theironların followerstakipçileri,
350
872000
2000
giden bu çetin ve uzun yolculukta
14:49
and they need to bringgetirmek them alonguzun bir
351
874000
2000
birbirleriyle ve kendi davalarını destekleyen herkesle
14:51
on what is an oftensık sık arduousÇetin journeyseyahat
352
876000
3000
teması sürdürmesi,
14:54
into a peacefulhuzurlu futuregelecek.
353
879000
2000
onları bu sürece katması şarttır.
14:56
Secondİkinci, diplomacyDiplomasi.
354
881000
3000
İkinci sırada diplomasi.
14:59
DiplomacyDiplomasi needsihtiyaçlar to be well resourcedkaynaklara,
355
884000
3000
Diplomasinin beceriyle, sürdürülebilir bir şekilde,
15:02
sustainedsürekli,
356
887000
2000
liderlere ve onların peşinden gidenlere
15:04
and applyuygulamak the right mixkarıştırmak of incentivesteşvikler and pressuresbasınçları
357
889000
2000
baskı ve teşviki doğru dozda içerecek
15:06
on leadersliderler and followerstakipçileri.
358
891000
2000
şekilde yapılması gerekir.
15:08
It needsihtiyaçlar to help them reachulaşmak an equitableparasal olmayan compromisetaviz,
359
893000
3000
Diplomasi, uzlaşı için tüm tarafların
15:11
and it needsihtiyaçlar to ensuresağlamak
360
896000
2000
dengeli bir fedakarlıkta bulunduğunu,
15:13
that a broadgeniş coalitionkoalisyon
361
898000
2000
yerel, bölgesel
15:15
of localyerel, regionalbölgesel
362
900000
2000
ve uluslararsı ölçekte bir desteğin,
15:17
and internationalUluslararası supportersdestekçileri
363
902000
2000
antlaşmanın uygulanması safhasında yanlarında bulunacağını
15:19
help them implementuygulamak theironların agreementanlaşma.
364
904000
3000
garanti etmesi sağlanmalıdır.
15:22
ThirdÜçüncü, institutionalkurumsal designdizayn.
365
907000
3000
Üçüncüsü, kurumsal yapı.
15:25
InstitutionalKurumsal designdizayn requiresgerektirir
366
910000
2000
Kurumsal yapının meseleler üzerine
15:27
a keenkeskin focusodak on issuessorunlar,
367
912000
2000
dikkatle yoğunlaşması,
15:29
innovativeyenilikçi thinkingdüşünme
368
914000
2000
yenilikçi bir düşünüş tarzına sahip olması
15:31
and flexibleesnek and well-fundediyi finanse edilen implementationuygulama.
369
916000
3000
ve esnek ve iyi temellendirilmiş bir yaklaşıma sahip olması gerekir.
15:35
ConflictÇatışma partiespartiler need to movehareket away
370
920000
3000
Çatışan tarafların
15:38
from maximummaksimum demandstalepler
371
923000
2000
aşırı taleplerden uzaklaştırılması,
15:40
and towardskarşı a compromisetaviz
372
925000
2000
karşı tarafın ihtiyaçlarına saygı duyarak,
15:42
that recognizestanır eachher other'sdiğer en needsihtiyaçlar.
373
927000
3000
kimi isteklerinden feragat etmeye yaklaştırılması lazımdır.
15:45
And they need to think
374
930000
2000
Taraflar ayrıca,
15:47
about the substancemadde of theironların agreementanlaşma
375
932000
2000
sağlanan uzlaşmaya iliştirilen
15:49
much more than about
376
934000
2000
etiketlerden ziyade onun özü
15:51
the labelsetiketleri they want to attachiliştirmek to them.
377
936000
2000
üzerinde düşünmelidir.
15:53
ConflictÇatışma partiespartiler alsoAyrıca need to be preparedhazırlanmış
378
938000
2000
Antlaşmanın uygulanamaz hale gelmesi durumunda
15:55
to returndönüş to the negotiationmüzakere tabletablo
379
940000
3000
pazarlık masasına tekrar oturmaya da
15:58
if the agreementanlaşma implementationuygulama stallstezgahları.
380
943000
3000
hazırlıklı olmaları gerekir.
16:02
For me personallyŞahsen,
381
947000
2000
Kişisel görüşüm, tüm bunlardan çıkarılacak
16:04
the mostçoğu criticalkritik lessonders of all is this:
382
949000
3000
en önemli dersin şu olduğu yönünde:
16:07
LocalYerel commitmenttaahhüt to peaceBarış
383
952000
2000
Barışa yönelik bölgesel bağlılık
16:09
is all-importanttüm önemli,
384
954000
2000
büyük önem taşımakla birlikte
16:11
but it is oftensık sık not enoughyeterli
385
956000
3000
çoğu zaman şiddeti önlemek ya da durdurmak için
16:14
to preventönlemek or endson violenceşiddet.
386
959000
3000
yeterli değildir.
16:17
YetHenüz, no amounttutar of diplomacyDiplomasi
387
962000
3000
Bunun yanısıra,
16:20
or institutionalkurumsal designdizayn
388
965000
2000
her ne çapta ve evsafta olursa olsun,
16:22
can make up for localyerel failuresarızaları
389
967000
3000
hiçbir diplomasi ya da kurumsal yapılanma,
16:25
and the consequencessonuçları that they have.
390
970000
3000
bölgesel hataların yol açacağı sonuçları telafi edemez.
16:28
ThereforeBu nedenle, we mustşart investyatırmak
391
973000
3000
Bu nedenle yatırımımızı
16:31
in developinggelişen leadersliderler,
392
976000
3000
gelişmekte olan ülkelerin,
16:34
leadersliderler that have the skillsbecerileri,
393
979000
3000
barışa içtenlikle bağlı,
16:37
visionvizyon and determinationbelirleme
394
982000
2000
ileri görüşlü, becerikli
16:39
to make peaceBarış.
395
984000
2000
ve azimli liderlerine yapmalıyız.
16:41
LeadersLiderleri, in other wordskelimeler,
396
986000
2000
Liderler, bir başka deyişle
16:43
that people will trustgüven
397
988000
2000
zor seçimler pahasına da olsa
16:45
and that they will want to followtakip et
398
990000
3000
insanların güveneceği,
16:48
even if that meansanlamına geliyor
399
993000
2000
peşinden gideceği
16:50
makingyapma hardzor choicesseçimler.
400
995000
3000
kimselerdir.
16:53
A finalnihai thought:
401
998000
2000
Son bir düşünce:
16:55
EndingBitiş civilsivil warssavaşlar
402
1000000
2000
Bir içi savaşı bitirmek,
16:57
is a processsüreç that is fraughtdolu with dangerstehlikeleri,
403
1002000
3000
tehlikelerle,
17:00
frustrationshayal kırıklıklarının and setbacksaksiliklere.
404
1005000
3000
hüsranlarla, aksiliklerle dolu bir süreçtir.
17:03
It oftensık sık takes a generationnesil to accomplishbaşarmak,
405
1008000
3000
Genellikle başarılması bir nesil süren
17:06
but it alsoAyrıca requiresgerektirir us, today'sbugünkü generationnesil,
406
1011000
3000
bu mücadele aynı zamanda bizim,
17:09
to take responsibilitysorumluluk
407
1014000
2000
bugünkü kuşağın sorumluluğunda.
17:11
and to learnöğrenmek the right lessonsdersler
408
1016000
2000
Bizler liderlik,
17:13
about leadershipliderlik, diplomacyDiplomasi
409
1018000
3000
diplomasi ve kurumsal yapı deneyimlerinden
17:16
and institutionalkurumsal designdizayn,
410
1021000
2000
doğru dersleri çıkarabilirsek,
17:19
so that the childçocuk soldiersaskerler of todaybugün
411
1024000
3000
bugünün küçük askerleri,
17:22
can becomeolmak the childrençocuklar of tomorrowyarın.
412
1027000
2000
geleceğin çocukları haline gelecektir.
17:24
Thank you.
413
1029000
2000
Teşekkür ederim.
17:26
(ApplauseAlkış)
414
1031000
3000
(Alkışlar)
Translated by Beril Devlet
Reviewed by Sancak Gülgen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Stefan Wolff - Ethnic conflicts scholar
Stefan Wolff studies contemporary conflicts, focusing on the prevention and settlement of ethnic conflicts and in postconflict reconstruction in deeply divided and war-torn societies.

Why you should listen

German political scientist Stefan Wolff is professor of international security at the University of Birmingham, England, and one of the world's leading experts on ethnic conflicts. He consults with governments and international organizations on issues such as the development and stability of post-conflict areas, the institutional design of solutions for self-determination conflicts, and ethnopolitics and minority questions. Bridging the divide between academia and policy-making, he has been involved in various phases of conflict settlement processes in Sudan, Moldova, Sri Lanka and Kosovo. He has also worked on a wide range of conflicts in places such as Northern Ireland, the Balkans, Eastern Europe and the former Soviet Union, the Middle East and Asia. He is currently advising on the settlement of the status of Kirkuk, Iraq, and Transnistria, Moldova. He's written a dozen books, including Ethnic Conflict: A Global Perspective, the first major treatment of the subject aimed at a broad general audience. He's the founding editor of Ethnopolitics, a quarterly, peer-reviewed journal dedicated to the study of ethnic conflicts and their management around the globe.

More profile about the speaker
Stefan Wolff | Speaker | TED.com