TEDMED 2010
Charity Tillemann-Dick: Singing after a double lung transplant
Charity Tilleman-Dick: Çift taraflı akciğer naklini takiben şarkı söylüyor
Filmed:
Readability: 3.6
605,948 views
Doktoru ona bir daha asla şarkı söyleyemeyeceksin demişti. Ama tıbbi imkanların en kıyısından gelen bir hikaye ile soprano Charity Tilleman-Dick bir hayatta kalma öyküsü anlatıyor -- çift taraflı bir akciğer nakli, bedeni, ruhu, ve dinmeyen şarkı söyleme aşkı hakkında. TEDMED 2010'dan etkili bir hikaye.
Charity Tillemann-Dick - Soprano
Charity Tillemann-Dick is a soprano who has appeared on opera and concert stages around the world. Her roles have included Titania in "A Midsummer's Night Dream," Gilda in "Rigoletto" and Violetta in "La Traviata." Full bio
Charity Tillemann-Dick is a soprano who has appeared on opera and concert stages around the world. Her roles have included Titania in "A Midsummer's Night Dream," Gilda in "Rigoletto" and Violetta in "La Traviata." Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:15
You may not know this,
0
0
2000
Belki bunu bilmiyorsunuz, ama
00:17
but you are celebrating an anniversary with me.
1
2000
3000
benimle burada bir yıldönümü kutluyorsunuz.
00:20
I'm not married,
2
5000
3000
Evli değilim,
00:23
but one year ago today,
3
8000
3000
ama tam bir yıl önce bugün,
00:26
I woke up
4
11000
2000
çift taraflı akciğer nakli
00:28
from a month-long coma,
5
13000
3000
ardından bir ay süren bir
00:31
following a double lung transplant.
6
16000
3000
komadan uyandım.
00:35
Crazy, I know. Insane.
7
20000
3000
Çılgınca değil mi, biliyorum.
00:40
Thank you.
8
25000
2000
Teşekkürler.
00:42
Six years before that,
9
27000
3000
Bundan altı yıl kadar önce
00:45
I was starting my career
10
30000
2000
Avrupa'da kariyerime bir
00:47
as an opera singer in Europe,
11
32000
2000
opera sanatçısı olarak yeni başlıyordum ki
00:49
when I was diagnosed with
12
34000
2000
PH olarak bilinen
00:51
idiopathic pulmonary hypertension --
13
36000
3000
idiyopatik pulmoner hipertansyon
00:54
also known as PH.
14
39000
2000
tanısı aldım.
00:56
It happens when there's a thickening
15
41000
3000
Bu durum akciğer toplardamarlarında
00:59
in the pulmonary veins,
16
44000
2000
kalınlaşma olması sonucu
01:01
making the right side of the heart
17
46000
2000
kalbin sağ tarafının fazla mesai
01:03
work overtime,
18
48000
2000
yapmasına neden oluyor
01:05
and causing what I call
19
50000
2000
ve benim ters-taş kalpli
01:07
the reverse-Grinch effect.
20
52000
2000
dediğim bir şeye sebep oluyor.
01:09
My heart was three-and-a-half sizes
21
54000
2000
Kalbim bana üçbuçuk beden kadar
01:11
too big.
22
56000
3000
büyüktü.
01:14
Physical activity becomes very difficult
23
59000
2000
Bu durumdaki insanlar için
01:16
for people with this condition,
24
61000
3000
fiziksel aktivite çok zor hale geliyor.
01:19
and usually after two to five years,
25
64000
3000
Genelde iki ila beş yıl sonra da
01:22
you die.
26
67000
2000
ölüyorsunuz.
01:24
I went to see this specialist,
27
69000
2000
Uzman bir doktora gittim,
01:26
and she was top-of-the-field
28
71000
2000
ki bu alandaki en yetkin kişi idi.
01:28
and told me I had to stop singing.
29
73000
3000
Bana şarkı söylemeyi bırakmamı söyledi.
01:31
She said, "Those high notes are going to kill you."
30
76000
3000
Dedi ki: "Bu yüksek notalar seni öldürecek."
01:34
While she didn't have any medical evidence
31
79000
2000
her ne kadar opera aryaları ile
01:36
to back up her claim
32
81000
2000
pulmoner hipertansiyonun
01:38
that there was a relationship
33
83000
2000
birbiri ile ilintisini kanıtlayacak
01:40
between operatic arias
34
85000
2000
tıbbi bir delil olmasa da elinde
01:42
and pulmonary hypertension,
35
87000
2000
benim şarkı yerine
01:44
she was absolutely emphatic
36
89000
2000
kendi cenaze marşımı
01:46
I was singing my own obituary.
37
91000
3000
söylediğimi düşünüyordu.
01:50
I was very limited by my condition, physically.
38
95000
3000
hastalığım beni fiziksel anlamda çok kısıtlıyordu
01:53
But I was not limited when I sang,
39
98000
3000
ama şarkı söylerken kısıtlanmış hissetmiyordum.
01:56
and as air came up from my lungs,
40
101000
2000
Hava ciğerlerimi terk edip
01:58
through my vocal cords
41
103000
2000
ses tellerimden geçip
02:00
and passed my lips as sound,
42
105000
3000
dudaklarımdan ses olarak döküldüğünde
02:03
it was the closest thing I had ever come
43
108000
3000
kendimi bir nevi
02:06
to transcendence.
44
111000
3000
transta hissediyordum.
02:10
And just because of someone's hunch,
45
115000
2000
Sadece birinin önsezisi nedeniyle
02:12
I wasn't going to give it up.
46
117000
3000
bundan vaz geçmeyi de düşünmüyordum.
02:15
Thankfully, I met Reda Girgis,
47
120000
3000
Şükürler olsun ki Reda Girgis ile tanıştım,
02:18
who is dry as toast,
48
123000
2000
çok ciddi birisi
02:20
but he and his team at Johns Hopkins
49
125000
3000
ama o ve John Hopkins'teki takım arkadaşları
02:23
didn't just want me to survive,
50
128000
2000
sadece hayatta kalmam değil,
02:25
they wanted me
51
130000
2000
hayatımın bir anlamı da olması
02:27
to live a meaningful life.
52
132000
3000
için uğraştılar.
02:30
This meant making trade-offs.
53
135000
3000
Bu bazı konulardan fedakarlık etmek demek.
02:33
I come from Colorado.
54
138000
2000
Ben Colorado'luyum.
02:35
It's a mile high,
55
140000
2000
Deniz seviyesinden 1.5 km yukarıda
02:37
and I grew up there with my 10 brothers and sisters
56
142000
3000
burada müthiş bir anne baba ve 10 kardeş ile
02:40
and two adoring parents.
57
145000
2000
büyüdüm.
02:42
Well, the altitude exacerbated my symptoms.
58
147000
3000
Yüksek rakım hastalığımın semptomplarını alevlendirdi
02:45
So I moved to Baltimore to be near my doctors
59
150000
2000
ben de Baltimor'da doktorlarımın yakınına taşındım
02:47
and enrolled in a conservatory nearby.
60
152000
3000
ve yakındaki bir konservatuara yazıldım.
02:51
I couldn't walk as much as I used to,
61
156000
2000
Eskisi kadar çok yürüyemiyordum, ben de
02:53
so I opted for five-inch heels.
62
158000
3000
5 puntoluk topuklulara ve
02:56
And I gave up salt,
63
161000
2000
tuz yemeye veda ettim,
02:58
I went vegan,
64
163000
2000
vegan oldum ve
03:00
and I started taking huge doses of
65
165000
3000
inanılmaz yüksek dozlarda sildenafil
03:04
sildenafil,
66
169000
2000
kullanmaya başladım.
03:06
also known as Viagra.
67
171000
3000
Viagra diye de bilinen ilaç.
03:09
(Laughter)
68
174000
4000
(Gülüşmeler)
03:15
My father and my grandfather were always looking for the newest thing
69
180000
3000
Babam ve dedem, her zaman tıp veya alternatif tıpta bana uygun yeni
03:18
in alternative or traditional therapies
70
183000
2000
tedaviler arıyorlardı.
03:20
for PH,
71
185000
2000
PH için.
03:22
but after six months,
72
187000
2000
Ama altı ay sonra
03:24
I couldn't walk up a small hill. I couldn't climb a flight of stairs.
73
189000
3000
artık ufak bir yokuşu bile çıkamıyordum, tek bir kat bile merdiven çıkamaz oldum.
03:27
I could barely stand up
74
192000
2000
Bayılacakmış gibi olmadan
03:29
without feeling like I was going to faint.
75
194000
2000
ayakta bile duramıyordum.
03:31
I had a heart catheterization,
76
196000
2000
Kalbime anjio yapıldı,
03:33
where they measure this internal arterial pulmonary pressure,
77
198000
3000
akciğer atardamarımın basıncını ölçtüler.
03:36
which is supposed to be between 15 and 20.
78
201000
3000
Normalde 15 ila 20 arası olması gerekirken
03:39
Mine was 146.
79
204000
3000
benimki 146 idi.
03:42
I like to do things big,
80
207000
3000
Büyük oynamayı severim.
03:45
and it meant one thing:
81
210000
2000
Bu tek bir anlama geliyordu:
03:47
there is a big gun treatment
82
212000
2000
son çare olarak Flolan isimki bir
03:49
for pulmonary hypertension called Flolan,
83
214000
3000
ilaç var pulmoner hipertansiyon tedavisinde kullanılıyor.
03:52
and it's not just a drug;
84
217000
2000
Sadece ilaç denemez
03:54
it's a way of life.
85
219000
2000
bir yaşam biçimi.
03:56
Doctors insert a catheter into your chest,
86
221000
3000
Doktorlar göğsünüze bir kateter yerleştiriyorlar
03:59
which is attached to a pump
87
224000
2000
ucunda da bir pompa var
04:01
that weighs about four-and-a-half pounds.
88
226000
3000
neredeyse 3 kilo ağırlığında.
04:05
Every day, 24 hours, that pump is at your side,
89
230000
3000
Her gün, 24 saat boyunca, pompa sizinle beraber,
04:08
administering medicine
90
233000
2000
ilacı doğrudan
04:10
directly to your heart,
91
235000
3000
kalbinize veriyor.
04:13
and it's not
92
238000
2000
Pek çok açıdan
04:15
a particularly preferable
93
240000
3000
tercih edilen
04:18
medicine in many senses.
94
243000
2000
bir ilaç değil.
04:20
This is a list of the side effects:
95
245000
3000
Bir sürü yan etkisi var:
04:23
if you eat too much salt,
96
248000
3000
Çok tuz yerseniz,
04:26
like a peanut butter and jelly sandwich,
97
251000
2000
mesela fıstık ezmeli reçelli sandviç,
04:28
you'll probably end up in the ICU.
98
253000
3000
muhtemelen yoğun bakımı boyluyorsunuz.
04:31
If you go through a metal detector,
99
256000
2000
Metal dedektörden geçerseniz
04:33
you'll probably die.
100
258000
2000
muhtemelen ölüyorsunuz.
04:35
If you get a bubble in your medicine --
101
260000
3000
Eğer ilacınızda ufacık bir baloncuk kalsa--
04:38
because you have to mix it every morning --
102
263000
2000
çünkü her sabah onu iyice karıştırmanız lazım--
04:40
and it stays in there,
103
265000
2000
baloncuk kalırsa
04:42
you probably die.
104
267000
2000
muhtemelen ölüyorsunuz.
04:44
If you run out of medicine, you definitely die.
105
269000
3000
Eğer ilacınız biterse, kesinlikle ölüyorsunuz.
04:47
No one wants to go on Flolan.
106
272000
2000
Kimse Flolan kullanmak istemiyor.
04:49
But when I needed it,
107
274000
3000
Ama benim en ihtiyacım olduğunda
04:52
it was a godsend.
108
277000
3000
imdadıma yetişti.
04:56
Within a few days, I could walk again.
109
281000
3000
Birkaç gün içinde, tekrar yürüyebilmeye başladım.
04:59
Within a few weeks, I was performing,
110
284000
3000
Birkaç hafta sonra da şarkı söylüyordum.
05:02
and in a few months,
111
287000
2000
Birkaç ay sonra Kennedy Center'de
05:04
I debuted at the Kennedy Center.
112
289000
3000
sahneye çıktım.
05:07
The pump was a little bit problematic when performing,
113
292000
4000
Pompa sahnedeyken biraz sorun oluyordu,
05:11
so I'd attach it to my inner thigh
114
296000
2000
bu nedenle onu bacağımın içine tutturuyordum.
05:13
with the help of the girdle and an ACE bandage.
115
298000
3000
jartiyer ve elastik bandajla.
05:16
Literally hundreds of elevator rides
116
301000
2000
Pompamı giydiğim korsenin içine
05:18
were spent with me alone
117
303000
2000
tıkıştırmaya çalıştığım ve
05:20
stuffing the pump into my Spanx,
118
305000
3000
kapı açılacak diye ödümün koptuğu
05:23
hoping the doors wouldn't open unexpectedly.
119
308000
3000
bir sürü asansöre bindim.
05:28
And the tubing coming out of my chest
120
313000
3000
Tüpler göğsümden çıkıyordu ve
05:31
was a nightmare for costume designers.
121
316000
3000
bu kostüm tasarımcılarının kabusu olmuştu.
05:34
I graduated from graduate school in 2006,
122
319000
3000
2006 yılında masterımı tamamladım ve
05:37
and I got a fellowship to go back to Europe.
123
322000
3000
Avrupa'ya gitmek için bir burs buldum.
05:40
A few days after arriving,
124
325000
2000
Vardıktan birkaç gün sonra
05:42
I met this wonderful, old conductor
125
327000
2000
yaşlı ve harika bir yönetmenle tanıştım.
05:44
who started casting me in all of these roles.
126
329000
2000
Bana bir sürü rol vermeye başladı.
05:46
And before long, I was commuting
127
331000
2000
Çok geçmeden Budapeşte,
05:48
between Budapest, Milan
128
333000
2000
Milan ve Floransa arasında
05:50
and Florence.
129
335000
2000
mekik dokuyordum.
05:52
Though I was attached
130
337000
2000
Her ne kadar vücudumda
05:54
to this ugly, unwanted,
131
339000
2000
bu çirkin, istenmeyen
05:56
high-maintenance, mechanical pet,
132
341000
2000
dikkat gerektiren bu mekanik yaratığı taşıyorsam da
05:58
my life was kind of like the happy part in an opera --
133
343000
3000
hayatım operalardaki mutlu sahneler gibiydi --
06:01
very complicated,
134
346000
2000
epey karmaşık.
06:03
but in a good way.
135
348000
2000
ama iyi anlamda.
06:05
Then in February
136
350000
3000
Derken, 2008 yılının
06:08
of 2008,
137
353000
2000
Şubat ayında
06:10
my grandfather passed away.
138
355000
2000
dedem vefat etti.
06:12
He was a big figure in all of our lives,
139
357000
2000
Onun ailemizde çok önemli bir yeri vardı,
06:14
and we loved him very much.
140
359000
3000
hepimiz onu çok severdik.
06:18
It certainly didn't prepare me
141
363000
2000
Ama olan, beni bir sonraki olacaklara
06:20
for what came next.
142
365000
2000
hazırlamadı kesinlikle.
06:22
Seven weeks later,
143
367000
2000
Yedi hafta sonra,
06:24
I got a call from my family.
144
369000
3000
ailemden bir telefon daha aldım.
06:27
My father had been in a catastrophic car accident,
145
372000
4000
Babam çok ciddi bir trafik kazası geçirmiş
06:31
and he died.
146
376000
3000
ve vefat etmişti.
06:34
At 24, my death would have been
147
379000
2000
24 yaşında olmama rağmen
06:36
entirely expected.
148
381000
3000
benim ölümüm beklenen bir şeydi
06:39
But his --
149
384000
3000
ama onunki --
06:42
well, the only way I can articulate how it felt
150
387000
3000
size ne hissettiğimi ancak şöyle anlatabilirim.
06:45
was that it precipitated
151
390000
2000
Benim hastalığımı çok
06:47
my medical decline.
152
392000
3000
kötüleştirdi.
06:50
Against my doctors' and family's wishes,
153
395000
3000
Doktorum ve ailem istememesine rağmen
06:53
I needed to go back for the funeral.
154
398000
2000
cenazeye gitmem şarttı.
06:55
I had to say goodbye
155
400000
2000
Ona veda etmeliydim,
06:57
in some way, shape or form.
156
402000
3000
bir şekilde.
07:00
But soon I was showing signs of right-heart failure,
157
405000
3000
Ama kısa bir zaman sonra sağ kalp yetmezliği belirtilerim başladı
07:03
and I had to return to sea level,
158
408000
2000
deniz seviyesine geri dönmem gerekliydi.
07:05
doing so knowing
159
410000
2000
Ve giderken de bir daha muhtemelen
07:07
that I probably would never see my home again.
160
412000
3000
asla evimi göremeyeceğimi biliyordum.
07:12
I canceled most of my engagements that summer,
161
417000
3000
O yaz, hemen bütün programlarımı iptal ettim,
07:15
but I had one left in Tel Aviv, so I went.
162
420000
3000
ama Tel Aviv'de tek bir performansım vardı, ona gittim.
07:19
After one performance,
163
424000
2000
Tek bir performanstan sonra
07:21
I could barely drag myself
164
426000
2000
kendimi sahneden bir taksiye
07:23
from the stage to the taxicab.
165
428000
2000
zor attım.
07:25
I sat down and felt the blood
166
430000
2000
Oturur oturmaz yüzüme kan hücum
07:27
rush down from my face,
167
432000
3000
ettiğini hissettim.
07:30
and in the heat of the desert,
168
435000
3000
Çöl sıcağında olmama rağmen
07:33
I was freezing cold.
169
438000
2000
donuyordum.
07:35
My fingers started turning blue,
170
440000
2000
Parmaklarım maviye dönüşmeye başladı.
07:37
and I was like, "What is going on here?"
171
442000
3000
"Bana neler oluyor böyle?" diye düşündüm.
07:40
I heard my heart's valves
172
445000
2000
Kalp kapaklarımın açılıp kapandığını
07:42
snapping open and closed.
173
447000
2000
duyabiliyordum.
07:44
The cab stopped,
174
449000
2000
Taksi durdu.
07:46
and I pulled my body from it
175
451000
2000
İçinden vücudumu zar zor çıkardım
07:48
feeling each ounce of weight
176
453000
2000
asansöre yürürken
07:50
as I walked to the elevator.
177
455000
2000
bedenimin her gramını hissediyordum.
07:52
I fell through my apartment door
178
457000
2000
Dairemin kapısına yığıldım
07:54
and crawled to the bathroom
179
459000
2000
ve banyoya emekleyerek gittim
07:56
where I found my problem:
180
461000
2000
ve sorunumun ne olduğunu keşfettim:
07:58
I had forgotten to mix in
181
463000
2000
İlacımın içine en önemli
08:00
the most important part of my medicine.
182
465000
2000
bileşeni koymayı unutmuştum.
08:02
I was dying,
183
467000
2000
Ölüyordum.
08:04
and if I didn't mix that stuff up fast,
184
469000
2000
Ve o ilacı hızlıca hazırlayıp almazsam
08:06
I would never leave that apartment alive.
185
471000
3000
apartmandan canlı çıkamayacaktım.
08:09
I started mixing,
186
474000
2000
Hazırlamaya başladım
08:11
and I felt like everything was going to fall out through one hole or another,
187
476000
3000
herşey kara bir deliğe düşüyormuş gibi geliyordu
08:14
but I just kept on going.
188
479000
2000
ama şacımı karıştırmaya devam ettim.
08:16
Finally, with the last bottle in and the last bubble out,
189
481000
2000
En son kutuyu da hazırlayıp son balonculardan kurtulunca
08:18
I attached the pump to the tubing
190
483000
2000
pompayı hortuma taktım
08:20
and lay there hoping it would kick in
191
485000
2000
ve yere yatıp ilacın etkisini bir an önce göstermesini
08:22
soon enough.
192
487000
3000
umut ettim.
08:25
If it didn't, I'd probably see my father
193
490000
2000
Eğer etkisini göstermezse, babamı
08:27
sooner than I anticipated.
194
492000
2000
tahmin ettiğimen daha önce göreceğimi düşündüm.
08:29
Thankfully, in a few minutes,
195
494000
3000
Şükürler olsun ki, birkaç dakika içinde
08:32
I saw the signature hive-like rash
196
497000
3000
bacaklarımda ilacın etkisini gösterdiğini işaret eden
08:35
appear on my legs,
197
500000
2000
kırmızı döküntüleri gördüm,
08:37
which is a side effect of the medication,
198
502000
2000
ilacın bir yan etkisi aslında,
08:39
and I knew I'd be okay.
199
504000
2000
ama iyi olacağımı anladım.
08:41
We're not big on fear in my family,
200
506000
3000
Bizim aile korkuya pek pabuç bırakmaz
08:44
but I was scared.
201
509000
2000
ama ben çok korkmuştum.
08:46
I went back to the States,
202
511000
2000
Amerika'ya döndüm,
08:48
anticipating I'd return to Europe,
203
513000
2000
Avrupa'ya geri döneceğimi umuyordum,
08:50
but the heart catheterization
204
515000
2000
ama yapılan kalp anjiosu
08:52
showed that I wasn't going anywhere
205
517000
3000
John Hopkins Hastanesi'nden kısa bir uçuş
08:55
further that a flight-for-life from Johns Hopkins Hospital.
206
520000
2000
menzili haricinde hiç bir yere gidemeyeceğimi gösterdi.
08:57
I performed here and there,
207
522000
2000
Orada burada sahneye çıktım,
08:59
but as my condition deteriorated,
208
524000
2000
ama sağlık durumum bozuldukça
09:01
so did my voice.
209
526000
2000
sesim de bozulmaya başladı.
09:03
My doctor wanted me to get on the list for a lung transplant.
210
528000
3000
Doktorum beni akciğer nakli listesine almak istiyordu;
09:06
I didn't.
211
531000
2000
ama ben değil.
09:08
I had two friends who had recently died
212
533000
3000
İki arkadaşım, çok ciddi ameliyatları takiben
09:11
months after having very challenging surgeries.
213
536000
3000
birkaç ay içinde ölmüşlerdi.
09:14
I knew another young man, though, who had PH
214
539000
3000
Benim gibi PH hastası olan ve akciğer beklerken ölen
09:17
who died while waiting for one.
215
542000
2000
bir başka genç adamı tanıyordum.
09:19
I wanted to live.
216
544000
2000
Yaşamak istiyordum.
09:21
I thought stem cells were a good option,
217
546000
2000
Kök hücre tedavisinin iyi bir alternatif olduğunu düşünüyordum
09:23
but they hadn't developed to a point
218
548000
2000
ama henüz bu avantajı gösterecek
09:25
where I could take advantage of them yet.
219
550000
3000
kadar gelişmemişti.
09:29
I officially took a break from singing,
220
554000
2000
Resmi olarak şarkı söylemeyi bıraktım,
09:31
and I went to the Cleveland Clinic
221
556000
2000
ve son üç yıl içinde beşinci kez
09:33
to be reevaluated
222
558000
2000
tekrar akciğer nakli için değerlendirimek
09:35
for the third time in five years, for transplant.
223
560000
3000
üzere Cleveland Kliniğine gittim.
09:38
I was sitting there kind of unenthusiastically talking
224
563000
3000
Orada oturmuş, organ nakli ekibinin şefiyle
09:41
with the head transplant surgeon,
225
566000
3000
konuşurken ona eğer nakil hastası olacaksam
09:44
and I asked him if I needed a transplant,
226
569000
3000
buna hazırlanmak için ne yapmam
09:47
what I could do to prepare.
227
572000
2000
gerektiğini sordum isteksizce.
09:49
He said, "Be happy.
228
574000
2000
Bana "Mutlu ol.
09:51
A happy patient
229
576000
2000
Mutlu bir hasta
09:53
is a healthy patient."
230
578000
3000
sağlıklı bir hastadır." dedi.
09:56
It was like in one verbal swoop
231
581000
2000
Benim hayat, tıp ve
09:58
he had channeled my thoughts
232
583000
2000
Konfüçyüs hakkındaki
10:00
on life and medicine
233
585000
2000
bütün görüşlerimi bir çırpıda
10:02
and Confucius.
234
587000
2000
toparlayıvermişti.
10:04
I still didn't want a transplant,
235
589000
3000
Ama hala organ nakli istemiyordum,
10:07
but in a month,
236
592000
2000
ama bir ay içinde tekrar hastaneye döndüm,
10:09
I was back in the hospital
237
594000
2000
hastaneye ayak bileklerimde
10:11
with some severely edemic kankles --
238
596000
3000
ciddi ödemlerle ile döndüm. --
10:14
very attractive.
239
599000
3000
çok çekici.
10:17
And it was right-heart failure.
240
602000
3000
Bu sağ kalp yetmezliği idi.
10:21
I finally decided
241
606000
2000
En sonunda
10:23
it was time to take my doctor's advice.
242
608000
3000
doktorumun tavisyesini dinlemeye karar verdim.
10:27
It was time for me to go to Cleveland
243
612000
3000
Cleveland'a gidip uygun bir verici
10:30
and to start the agonizing wait
244
615000
3000
bekleyeceğim acı verici an
10:33
for a match.
245
618000
2000
gelmişti.
10:35
But the next morning,
246
620000
2000
Ertesi sabah,
10:37
while I was still in the hospital,
247
622000
2000
henüz daha hastanedeyken
10:39
I got a telephone call.
248
624000
2000
bir telefon geldi.
10:41
It was my doctor in Cleveland,
249
626000
2000
Cleveland'daki doktorum arıyordu,
10:43
Marie Budev.
250
628000
2000
Marie Budev.
10:45
And they had lungs.
251
630000
3000
Bir akciğer bulmuşlardı.
10:48
It was a match.
252
633000
2000
Bana uygundu.
10:50
They were from Texas.
253
635000
2000
Texas'ta bulmuşlardı akciğerleri.
10:52
And everybody was really happy for me,
254
637000
3000
herkes benim için çok sevinçli idi,
10:55
but me.
255
640000
2000
ben hariç.
10:57
Because, despite their problems,
256
642000
2000
Çünkü başıma açtıkları sorunlara rağmen,
10:59
I had spent my whole life training my lungs,
257
644000
3000
bütün hayatımı akciğerlerimi eğitmeye adamıştım
11:02
and I was not particularly enthusiastic
258
647000
2000
ve onlardan vaz geçme konusunda da
11:04
about giving them up.
259
649000
2000
çok istekli değildim.
11:06
I flew to Cleveland,
260
651000
3000
Cleveland'a uçtum.
11:09
and my family rushed there
261
654000
2000
Ailem de hemen geldi
11:11
in hopes that they would meet me
262
656000
2000
benimle buluşup konuşmak istiyorlardı
11:13
and say what we knew
263
658000
2000
bunun birbirimizi son görüşümüz
11:15
might be our final goodbye.
264
660000
2000
olabileceğini biliyorduk.
11:17
But organs don't wait,
265
662000
3000
Ama organlar beklemez.
11:20
and I went into surgery
266
665000
2000
Onlarla vedalaşamadan
11:22
before I could say goodbye.
267
667000
4000
ameliyata girdim.
11:26
The last thing I remember
268
671000
2000
Son anımsadığım şey
11:28
was lying on a white blanket,
269
673000
3000
beyaz bir çarşafta yatarken
11:31
telling my surgeon that I needed to see my mother again,
270
676000
3000
cerrahıma annemi tekrar görmek istediğimi söylemem
11:34
and to please try and save my voice.
271
679000
3000
ve sesimi kurtarmasını rica etmem.
11:37
I fell into this apocalyptic dream world.
272
682000
4000
Bir apokaliptik riya ilkesine daldım.
11:41
During the thirteen-and-a-half-hour surgery,
273
686000
2000
Onüç buçuk saatlik ameliyat boyunca
11:43
I flatlined twice,
274
688000
3000
iki defa kalbim durdu,
11:46
40 quarts of blood
275
691000
3000
40 litre
11:49
were infused into my body.
276
694000
2000
kan nakli yapıldı.
11:51
And in my surgeon's 20-year career,
277
696000
3000
Cerrahım, 20 yıllık meslek hayatı boyunca
11:54
he said it was among the most difficult transplants
278
699000
3000
yaptığı en zor organ nakli ameliyatı
11:57
that he's ever performed.
279
702000
3000
olduğunu söyledi.
12:00
They left my chest open for two weeks.
280
705000
3000
Göğüs kafesimi iki hafta açık bıraktılar.
12:03
You could see my over-sized heart
281
708000
3000
Dışarıdan aşırı büyümüş olan
12:06
beating inside of it.
282
711000
2000
kalbimi görmeniz mümkündü.
12:08
I was on a dozen machines
283
713000
2000
Bir düzine makşneye bağlıydım
12:10
that were keeping me alive.
284
715000
2000
beni hayatta tutuyorlardı.
12:12
An infection ravaged my skin.
285
717000
3000
Cildim enfekte oldu.
12:20
I had hoped my voice would be saved,
286
725000
3000
Sesimin kurtulacağını umut ediyordum.
12:23
but my doctors knew
287
728000
2000
ama doktorlarım
12:25
that the breathing tubes going down my throat
288
730000
2000
boğazımdan giren tüplerin belki de
12:27
might have already destroyed it.
289
732000
2000
onu çoktan tahrip etmiş olduğunu biliyorlardı.
12:29
If they stayed in, there was no way I would ever sing again.
290
734000
3000
Eğer tüpler orada kalsaydı tekrar şarkı söylememe imkan yoktu.
12:32
So my doctor got the ENT,
291
737000
3000
Bu nedenle doktorum klinikteki
12:35
the top guy at the clinic, to come down
292
740000
3000
en iyi KBB ( Kulak Burun Boğaz) doktorunun
12:38
and give me surgery
293
743000
2000
ses tellerimin etrafındaki tüpleri
12:40
to move the tubes around my voice box.
294
745000
3000
çıkartacak ameliyatı yapmasını istedi.
12:44
He said it would kill me.
295
749000
2000
KBB uzmanı bunun beni öldüreceğini söyledi.
12:46
So my own surgeon performed the procedure
296
751000
2000
Bunun üzerine ameliyatı benim doktorum yaptı,
12:48
in a last-ditch attempt to save my voice.
297
753000
3000
sesimi kurtarabilmek için son bir hamle.
12:51
Though my mom couldn't say goodbye to me
298
756000
2000
Her ne kadar annemle ameliyat öncesi
12:53
before the surgery,
299
758000
2000
vedalaşamamış olsak da
12:55
she didn't leave my side
300
760000
3000
takip eden ve aylarca süren nekahat dönemimde
12:58
in the months of recovery that followed.
301
763000
3000
hep yanıbaşımdaydı.
13:01
And if you want an example
302
766000
2000
Eğer sabır, dayanıklılık
13:03
of perseverance,
303
768000
2000
ve güçten oluşan
13:05
grit and strength
304
770000
2000
bir kombinasyon
13:07
in a beautiful, little package,
305
772000
3000
görmek isterseniz
13:10
it is her.
306
775000
2000
ona bakın.
13:15
One year ago
307
780000
2000
Bir yıl önce
13:17
to this very day,
308
782000
3000
bugün
13:20
I woke up.
309
785000
2000
uyandım.
13:22
I was 95 lbs.
310
787000
2000
43 kiloydum.
13:24
There were a dozen tubes
311
789000
2000
Vücuduma giren çıkan
13:26
coming in and out of my body.
312
791000
2000
düzinelerce boru vardı.
13:28
I couldn't walk, I couldn't talk,
313
793000
2000
Yürüyemiyordum, konuşamıyordum,
13:30
I couldn't eat, I couldn't move,
314
795000
2000
yemek yiyemiyordum, hareket edemiyordum,
13:32
I certainly couldn't sing,
315
797000
2000
elbette şarkı da söyleyemiyordum.
13:34
I couldn't even breathe,
316
799000
2000
Nefes bile alamıyordum,
13:37
but when I looked up
317
802000
3000
ama baktığımda
13:40
and I saw my mother,
318
805000
3000
yanımda annemi görünce
13:43
I couldn't help but smile.
319
808000
3000
gülümsemeden duramıyordum.
13:47
Whether by a Mack truck
320
812000
3000
Büyük bir kamyon veya
13:50
or by heart failure
321
815000
2000
kalp yetmezliği,
13:52
or faulty lungs,
322
817000
2000
veya kötü akciğerlerle
13:54
death happens.
323
819000
2000
ölüm yanıbaşımızda.
13:56
But life isn't really just about avoiding death, is it?
324
821000
4000
Ama yaşam ölümü alt etmekle ilgili birşey değil, değil mi?
14:00
It's about living.
325
825000
3000
Yaşamakla ilgili.
14:03
Medical conditions don't negate the human condition.
326
828000
3000
Tıbbi problemler insan ile çelişmiyor.
14:07
And when people are allowed
327
832000
2000
İnsanların tutkularının peşinden
14:09
to pursue their passions,
328
834000
2000
gitmelerine izin verildiğinde,
14:11
doctors will find they have better,
329
836000
2000
doktorlar, hastalarının daha iyi,
14:13
happier and healthier patients.
330
838000
2000
daha mutlu ve daha sağlıklı olduğunu görüyorlar.
14:15
My parents were totally stressed out
331
840000
3000
Ailem benim uzaklara gitmem
14:18
about me going and auditioning
332
843000
2000
ve dünyanın her yanında sahneye çıkıp
14:20
and traveling and performing all over the place,
333
845000
3000
şarkı söylemem konusunda çok endişeleniyorlardı,
14:23
but they knew that it was much better for me to do that
334
848000
2000
ama biliyorlardı ki bu, benim için her an yaklaşanç
14:25
than be preoccupied with my own mortality all of the time.
335
850000
3000
yaklaşan ölümümü düşünmekten çok daha iyi bir şey.
14:29
And I'm so grateful they did.
336
854000
2000
Bunu yaptıkları için çok minnettarım.
14:31
This past summer, when I was running and singing
337
856000
3000
Geçen yaz, Colorado'daki Rocky dağlarında
14:34
and dancing and playing with my nieces and my nephews
338
859000
3000
kuzenlerim, kardeşlerim, annem ve anneannem ile
14:37
and my brothers and my sisters and my mother and my grandmother
339
862000
3000
dans eder, koşar ve eğlenirken
14:40
in the Colorado Rockies,
340
865000
2000
bana artık şarkı söylememin
14:42
I couldn't help but think of that doctor
341
867000
2000
mümkün olmayacağını söyleyen
14:44
who told me that I couldn't sing.
342
869000
3000
doktoru düşünmeden edemedim.
14:47
And I wanted to tell her,
343
872000
2000
Ona şunu söylemek istedim
14:49
and I want to tell you,
344
874000
3000
ki size de bunu söylemek istiyorum,
14:52
we need to stop letting disease
345
877000
3000
hastalıkların bizi hayallerimizden uzaklaştırmasına
14:55
divorce us from our dreams.
346
880000
3000
izin vermekten vaz geçmeliyiz.
14:58
When we do,
347
883000
2000
Bunu yaptığımızda
15:00
we will find that patients
348
885000
2000
hastaların sadece hayatta kalmadıklarını
15:02
don't just survive;
349
887000
3000
beraberinde
15:05
we thrive.
350
890000
3000
daha da iyiye gittiklerini göreceğiz.
15:08
And some of us
351
893000
2000
Hatta bazılarımız
15:10
might even sing.
352
895000
3000
şarkı bile söylemeyi becerebilir.
15:13
(Applause)
353
898000
4000
(Alkışlar)
15:17
[Singing: French]
354
902000
139000
(Şarkı: Fransızca)
17:37
Thank you.
355
1042000
2000
Teşekkürler.
17:39
(Applause)
356
1044000
6000
(Alkışlar)
17:45
Thank you.
357
1050000
2000
Teşekkürler.
17:47
And I'd like to thank my pianist, Monica Lee.
358
1052000
3000
Piyanistim Monica Lee'ye teşekkür ederim.
17:50
(Applause)
359
1055000
5000
(Alkışlar)
17:55
Thank you so much.
360
1060000
2000
Çok teşekkür ederim.
17:57
Thank you.
361
1062000
2000
Teşekkürler.
ABOUT THE SPEAKER
Charity Tillemann-Dick - SopranoCharity Tillemann-Dick is a soprano who has appeared on opera and concert stages around the world. Her roles have included Titania in "A Midsummer's Night Dream," Gilda in "Rigoletto" and Violetta in "La Traviata."
Why you should listen
Charity Sunshine Tillemann-Dick is an American-born soprano. She has performed across the United States, Europe, and Asia in venues as diverse as The Kennedy Center in Washington, DC; Severance Hall in Cleveland, Ohio; Il Giardino Di Boboli in Florence, Italy; The National Symphony Hall in Budapest, Hungary; The Tel Aviv Opera House in Israel; and the American Embassy in Beijing, China. She studied music at the Peabody Conservatory at Johns Hopkins University and the Liszt Academy of Music in Budapest.
She has collaborated and performed with noted conductors and musicians Bruno Rigacci, Joella Jones, Marvin Hamlisch, Bono, Zoltán Kocsis, Joan Dornemann, Eva Marton, and former Secretary of State Condoleeza Rice. Some of her operatic roles have included Titania in A Midsummer's Night Dream, Gilda in Rigoletto and Violetta in La Traviata. She has performed for presidents, prime ministers, members of Congress, and world dignitaries. Her performances have been broadcast around the world on the BBC, IRA, Bartok Radio, MTV, PBS and NPR.
Tillemann-Dick has served as the national spokesperson for the Pulmonary Hypertension Association, working to raise awareness, increase federal research funding, expand stem cell research, and promote preventative and alternative medicine.
Charity Tillemann-Dick | Speaker | TED.com