ABOUT THE SPEAKER
Jeremy Gilley - Peace activist
Filmmaker Jeremy Gilley founded Peace One Day to create an annual day without conflict. And ... it's happening. What will you do to make peace on September 21?

Why you should listen

A day of peace. It seems lovely and hopeful to those of us lucky enough to live in peace already. But to those living in war, a day of peace, a temporary cease-fire, is not only lovely, it's incredibly practical. On a day when no bullets fly, families can go to the clinic, mosquito nets can be given out, and kids who've known only war can learn what peace looks like, sounds like. In short, it's a window of opportunity to build peace. For the past 10 years, filmmaker Jeremy Gilley has been promoting September 21 as a true international day of ceasefire, a day to carry out humanitarian aid in the world's most dangerous zones. The practical challenge is huge, starting with: how to convince both parties in a conflict to put down their weapons and trust the other side to do the same? But Gilley has recorded successes. For instance, on September 21, 2008, some 1.85 million children under 5 years old, in seven Afghan provinces where conflict has previously prevented access, were given a vaccine for polio.

On September 21, 2011, Gilley will start the 365-day-long countdown to Truce 2012, a hoped-for global day of guns-down ceasefire and worldwide action toward peace.

He says: "The only logical progression is to work towards a global cessation of hostilities on Peace Day -- from violence in our homes and schools, through to armed conflict."

More profile about the speaker
Jeremy Gilley | Speaker | TED.com
TEDGlobal 2011

Jeremy Gilley: One day of peace

Jeremy Gilley: Bir günlük barış

Filmed:
932,588 views

İşte size çılgın bir fikir: Dünyayı sadece bir gün için olsun barış içinde yaşamaya ikna edin, her 21 Eylül'de. Bu enerji dolu, dürüst konuşmada Jeremy Gilley bu çılgın fikrin nasıl gerçekleştiğini ve savaş altındaki böldelerde yaşayan milyonlarca çocuğa nasıl yardımcı olduğunu anlatıyor.
- Peace activist
Filmmaker Jeremy Gilley founded Peace One Day to create an annual day without conflict. And ... it's happening. What will you do to make peace on September 21? Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:15
I was basicallytemel olarak concernedilgili about what was going on in the worldDünya.
0
0
3000
Bu dünyada olup bitenlerle ilgili oldukça endişeliydim.
00:18
I couldn'tcould understandanlama
1
3000
2000
Açlığı, savaşları,
00:20
the starvationaçlık, the destructionimha,
2
5000
2000
masum insanların öldürülüşünü
00:22
the killingöldürme of innocentmasum people.
3
7000
2000
anlayamıyordum.
00:24
MakingYapma senseduyu of those things
4
9000
2000
Tüm bunlarda mantık aramak
00:26
is a very difficultzor thing to do.
5
11000
3000
yapılabilecek en zor şey.
00:29
And when I was 12, I becameoldu an actoraktör.
6
14000
3000
Ve 12 yaşımdayken, aktörlüğe başladım.
00:32
I was bottomalt of the classsınıf. I haven'tyok got any qualificationsnitelikler.
7
17000
3000
Sınıfın en kötüsüydüm. Hiç bir yeteneğim yoktu.
00:35
I was told I was dyslexicokuma zorluğu.
8
20000
3000
Okuma zorluğum olduğu söylenmişti.
00:38
In factgerçek, I have got qualificationsnitelikler.
9
23000
2000
Aslında, yeteneklerim yok değil.
00:40
I got a D in potteryçanak çömlek, whichhangi was the one thing that I did get --
10
25000
2000
El işi dersinden D aldım, aldığım tek şey buydu aslında --
00:42
whichhangi was usefulişe yarar, obviouslybelli ki.
11
27000
2000
çok da faydalı bir şey doğrusu.
00:44
And so concernilgilendirmek
12
29000
2000
Endişe
00:46
is where all of this comesgeliyor from.
13
31000
2000
bütün bunların kaynağıdır.
00:48
And then, beingolmak an actoraktör, I was doing these differentfarklı kindsçeşit of things,
14
33000
3000
Sonra, bir aktör olarak, bir çok farklı şey yaptım.
00:51
and I feltkeçe the contentiçerik of the work that I was involvedilgili in
15
36000
2000
Ve içinde olduğum işten aldığım memnuniyetin
00:53
really wasn'tdeğildi cuttingkesim it, that there surelyelbette had to be more.
16
38000
3000
yeterli olmadığını, daha fazlasının gerektiğini hissettim.
00:56
And at that pointpuan, I readokumak a bookkitap by FrankFrank BarnabyBarnaby,
17
41000
2000
Ve o anda, Frank Barnaby'den bir kitap okudum,
00:58
this wonderfulolağanüstü nuclearnükleer physicistfizikçi,
18
43000
2000
büyüleyici nükleer fizikçi olan bu adam,
01:00
and he said that mediamedya had a responsibilitysorumluluk,
19
45000
2000
medyanın sorumluluklarının olduğunu söylüyordu,
01:02
that all sectorsSektörler of societytoplum had a responsibilitysorumluluk
20
47000
3000
tüm toplumsal sektörlerin bir şeyleri geliştirme
01:05
to try and progressilerleme things and movehareket things forwardileri.
21
50000
2000
ve ilerletme sorumluluklarının olduğunu söylüyordu.
01:07
And that fascinatedbüyülenmiş me,
22
52000
2000
Ve bu beni büyüledi,
01:09
because I'd been messingDalga around with a camerakamera mostçoğu of my life.
23
54000
3000
çünkü hayatımın çoğunu kamerayla orda burda harcamıştım.
01:12
And then I thought, well maybe I could do something.
24
57000
2000
Ve o an, belki de bir şeyler yapabileceğimi düşündüm.
01:14
Maybe I could becomeolmak a filmmakerfilm yapımcısı.
25
59000
2000
Belki bir film yapımcısı olabilirdim.
01:16
Maybe I can use the formform of filmfilm constructivelyyapıcı
26
61000
2000
Belki, film işini yapıcı olarak kullanıp
01:18
to in some way make a differencefark.
27
63000
2000
bir şeyleri değiştirebilirdim.
01:20
Maybe there's a little changedeğişiklik I can get involvedilgili in.
28
65000
3000
Belki küçük bir değişimin içinde rol alabilirdim.
01:23
So I startedbaşladı thinkingdüşünme about peaceBarış,
29
68000
2000
Böylece barışla ilgili düşünmeye başladım,
01:25
and I was obviouslybelli ki, as I said to you,
30
70000
2000
ve size söylediğim gibi, gerçekten de
01:27
very much movedtaşındı by these imagesGörüntüler,
31
72000
2000
bu görüntülerden ve bunlara anlam vermeye
01:29
tryingçalışıyor to make senseduyu of that.
32
74000
2000
çalışmaktan çok etkilenmiştim.
01:31
Could I go and speakkonuşmak to olderdaha eski and wiserbilge people
33
76000
2000
Gidip, daha yaşlı ve daha bilgili kişilere sorsam
01:33
who would tell me how they madeyapılmış senseduyu
34
78000
2000
tüm bu olup bitenleri bir mantığa
01:35
of the things that are going on?
35
80000
2000
sığdırarak açıklayabilirler miydi?
01:37
Because it's obviouslybelli ki incrediblyinanılmaz frighteningkorkutucu.
36
82000
2000
Çünkü herşey dayanılamayacak kadar korkunç.
01:39
But I realizedgerçekleştirilen that,
37
84000
2000
Ama farkettim ki,
01:41
havingsahip olan been messingDalga around with structureyapı as an actoraktör,
38
86000
2000
etrafta bir aktör olarak dolanmak,
01:43
that a seriesdizi of soundses bitesısırıkları in itselfkendisi wasn'tdeğildi enoughyeterli,
39
88000
3000
bu durumun içindeki alıntılar yeterli değildi,
01:46
that there neededgerekli to be a mountaindağ to climbtırmanış,
40
91000
2000
tırmanmam gereken bir dağ,
01:48
there neededgerekli to be a journeyseyahat that I had to take.
41
93000
2000
çıkmam gereken bir seyahat olmalıydı.
01:50
And if I tookaldı that journeyseyahat,
42
95000
2000
Ve o seyahate çıkarsam,
01:52
no mattermadde whetherolup olmadığını it failedbaşarısız oldu or succeededbaşarılı, it would be completelytamamen irrelevantilgisiz.
43
97000
2000
başarmam ya da kaybetmem mühim değil, sonuç tamamen alakasız olacaktı.
01:54
The pointpuan was that I would have something
44
99000
2000
Ama sonuçta şu soruyu dayandıracak
01:56
to hookkanca the questionssorular of -- is humankindinsanlık fundamentallyesasen evilkötülük?
45
101000
3000
bir şeylerim olacaktı -- insanoğlu özünde kötü müdür?
01:59
Is the destructionimha of the worldDünya inevitablekaçınılmaz? Should I have childrençocuklar?
46
104000
2000
Dünyanın tahribatı kaçınılmaz mı? Çocuk sahibi olmalı mıyım?
02:01
Is that a responsiblesorumluluk sahibi thing to do? EtcVb., etcvb.
47
106000
3000
Bu yapılabilecek mantıklı bir şey mi? Falan filan.
02:04
So I was thinkingdüşünme about peaceBarış,
48
109000
2000
Yani, barışı düşünüyordum,
02:06
and then I was thinkingdüşünme, well where'snerede the startingbaşlangıç pointpuan for peaceBarış?
49
111000
2000
ve birden, peki barışın başlangıç noktası ne? dedim.
02:08
And that was when I had the ideaFikir.
50
113000
2000
İşte o an kafamda bir fikir oluştu.
02:10
There was no startingbaşlangıç pointpuan for peaceBarış.
51
115000
2000
Barışın bir başlangıç noktası yoktu.
02:12
There was no day of globalglobal unityBirlik.
52
117000
2000
Global birliğin bir günü yoktu.
02:14
There was no day of interculturalkültürler arası cooperationişbirliği.
53
119000
2000
Kültürler arası ortaklığın bir günü yoktu.
02:16
There was no day when humanityinsanlık camegeldi togetherbirlikte,
54
121000
2000
Tüm insanlığın bir araya geldiği,
02:18
separateayrı in all of those things
55
123000
2000
onca şeyden ayrılıp
02:20
and just sharedpaylaşılan it togetherbirlikte --
56
125000
2000
sadece barışı paylaştığı --
02:22
that we're in this togetherbirlikte,
57
127000
2000
hepimiz bu işte beraberiz,
02:24
and that if we unitedbirleşmiş and we interculturallyinterculturally cooperatedişbirliği,
58
129000
3000
ve birlik olmak, kültürlerarası ortak çalışmak,
02:27
then that mightbelki be the keyanahtar to humanity'sinsanlığın survivalhayatta kalma.
59
132000
2000
insanlığın kurtulmasını sağlayacak anahtar bu olabilir.
02:29
That mightbelki shiftvardiya the levelseviye of consciousnessbilinç
60
134000
2000
Bu insanlığın yüzleştiği temel sorunlar konusunda
02:31
around the fundamentaltemel issuessorunlar that humanityinsanlık facesyüzleri --
61
136000
3000
bilinçlenmenin seviyesini yukarı taşıyabilir --
02:34
if we did it just for a day.
62
139000
2000
sadece bir gün bile olsa.
02:36
So obviouslybelli ki we didn't have any moneypara.
63
141000
2000
Tabi o zaman hiç paramız yoktu.
02:38
I was livingyaşam at my mom'sannemin placeyer.
64
143000
3000
Annemin yanında yaşıyordum.
02:41
And we startedbaşladı writingyazı lettersharfler to everybodyherkes.
65
146000
3000
Biz de herkese mektup yazmaya başladık.
02:44
You very quicklyhızlı bir şekilde work out what is it that you've got to do
66
149000
3000
İş başa düştüğünde, yapman gerekenleri bir anda
02:47
to fathomkulaç that out.
67
152000
2000
idrak ediveriyorsun.
02:49
How do you createyaratmak a day votedolarak by everyher singletek headkafa of statebelirtmek, bildirmek in the worldDünya
68
154000
3000
Tüm dünyadaki her bireyin 21 Eylül gününü
02:52
to createyaratmak the first ever CeasefireAteşkes NonviolenceNonviolence Day,
69
157000
2000
o güne kadarki ilk Şiddetsiz Ateşkes Günü
02:54
the 21stst of SeptemberEylül?
70
159000
2000
olarak oylamasını nasıl sağlarsın?
02:56
And I wanted it to be the 21stst of SeptemberEylül
71
161000
2000
Ben 21 Eylül olmasını istedim çünkü
02:58
because it was my granddad'sDede 's favoritesevdiğim numbernumara.
72
163000
2000
büyük babamın şanslı sayısıydı.
03:00
He was a prisonermahkum of warsavaş.
73
165000
2000
Büyükbabam bir savaş tutsağıydı.
03:02
He saw the bombbomba go off at NagasakiNagasaki.
74
167000
2000
Nagazaki'deki bombanın patlayışını görmüştü.
03:04
It poisonedzehirlenmiş his bloodkan. He diedvefat etti when I was 11.
75
169000
3000
Kanı zehirlenmişti. Ben 11 yaşındayken öldü.
03:07
So he was like my herokahraman.
76
172000
2000
Yani çocukluk kahramanım gibiydi.
03:09
And the reasonneden why 21 was the numbernumara is
77
174000
2000
21 sayısına gelince
03:11
700 menerkekler left, 23 camegeldi back,
78
176000
2000
700 adam gitti, 23'ü geri geldi,
03:13
two diedvefat etti on the boattekne and 21 hitvurmak the groundzemin.
79
178000
2000
ikisi botta öldü ve 21'i karaya vurdu.
03:15
And that's why we wanted it to be the 21stst of SeptemberEylül as the datetarih of peaceBarış.
80
180000
3000
Ve bu yüzden 21 Eylül'ü bu tarih olarak seçtik.
03:18
So we beganbaşladı this journeyseyahat,
81
183000
2000
Sonra seyahate koyulduk,
03:20
and we launchedbaşlattı it in 1999.
82
185000
2000
1999'da başlattık.
03:22
And we wroteyazdı to headskafalar of statebelirtmek, bildirmek, theironların ambassadorsbüyükelçileri,
83
187000
3000
Ve ülke liderlerine, konsoloslara,
03:25
NobelNobel PeaceBarış laureatesÖdülü sahipleri, NGOsSivil toplum örgütleri, faithsinanç,
84
190000
2000
Nobel Barış ödülü alanlara, STKlara,
03:27
variousçeşitli organizationsorganizasyonlar -- literallyharfi harfine wroteyazdı to everybodyherkes.
85
192000
3000
çeşitli organizasyonlara-- tam anlamıyla herkese yazdık.
03:30
And very quicklyhızlı bir şekilde, some lettersharfler startedbaşladı cominggelecek back.
86
195000
3000
Ve çabucak, cevaplar elimize geçmeye başladı.
03:33
And we startedbaşladı to buildinşa etmek this casedurum.
87
198000
3000
Ve bu davayı oluşturmaya başladık.
03:36
And I rememberhatırlamak the first lettermektup.
88
201000
2000
İlk mektubu hatırlıyorum.
03:38
One of the first lettersharfler was from the DalaiDalay LamaLama.
89
203000
2000
İlk mektuplardan biri Dalai Lama'dandı.
03:40
And of coursekurs we didn't have the moneypara; we were playingoynama guitarsgitar
90
205000
2000
Ve elbett o zaman paramız yoktu; gitar çalıyor
03:42
and gettingalma the moneypara for the stampspullar that we were sendinggönderme out all of [this mailposta].
91
207000
3000
ve kazandığımızı yolladığımız mektuplar için pullara yatırıyorduk.
03:45
A lettermektup camegeldi throughvasitasiyla from the DalaiDalay LamaLama sayingsöz,
92
210000
2000
Dalai Lama'dan mektup geldi, şöyle diyordu:
03:47
"This is an amazingşaşırtıcı thing. Come and see me.
93
212000
2000
"Bu büyüleyici bir şey. Gelip benimle görüşün.
03:49
I'd love to talk to you about the first ever day of peaceBarış."
94
214000
2000
Barışın şişmdiye kadarki ilk günüyle ilgili konuşmak isterim."
03:51
And we didn't have moneypara for the flightuçuş.
95
216000
2000
Bilet alacak paramız yoktu.
03:53
And I rangçaldı SirEfendim BobBob AylingAyling, who was CEOCEO of BABA at the time,
96
218000
3000
Sir Bob Ayling'i aradım, o zamanlar BA'nın CEOsuydu,
03:56
and said, "MateDostum, we'vebiz ettik got this invitationdavet.
97
221000
2000
ve dedim ki "Bir davetimiz var.
03:58
Could you give me a flightuçuş? Because we're going to go see him."
98
223000
3000
Bir uçuş ayarlayabilir misin? Çünkü gidip onu görmemiz gerekiyor."
04:01
And of coursekurs, we wentgitti and saw him and it was amazingşaşırtıcı.
99
226000
2000
Ve tabi ki, gittik ve bu inanılmazdı.
04:03
And then DrDr. OscarOscar AriasAryalar camegeldi forwardileri.
100
228000
2000
Sonra Dr. Oscar Arias geldi.
04:05
And actuallyaslında, let me go back to that slidekaymak,
101
230000
2000
Aslında size şu remi yeniden göstereyim,
04:07
because when we launchedbaşlattı it in 1999 --
102
232000
2000
çünkü 1999'da ilk silahsızlanma ve şiddetsizlik gününü yaratma
04:09
this ideaFikir to createyaratmak the first ever day of ceasefireAteşkes and non-violenceolmayan şiddet --
103
234000
3000
fikrini 1999'da ilk ortaya attığımızda
04:12
we inviteddavet thousandsbinlerce of people.
104
237000
2000
binlerce imsanı davet ettik.
04:14
Well not thousandsbinlerce -- hundredsyüzlerce of people, lots of people --
105
239000
3000
Tamam, binlerce değil -- yüzlerce insanı, bir sürü insanı--
04:17
all the pressbasın, because we were going to try and createyaratmak
106
242000
2000
bütün basını, çünkü dünyanın ilk Barış Günü'nü
04:19
the first ever WorldDünya PeaceBarış Day, a peaceBarış day.
107
244000
2000
yaratmaya çalışıyorduk.
04:21
And we inviteddavet everybodyherkes,
108
246000
2000
Ve herkesi davet ettik,
04:23
and no pressbasın showedgösterdi up.
109
248000
2000
ama basın gelmedi.
04:25
There were 114 people there -- they were mostlyçoğunlukla my friendsarkadaşlar and familyaile.
110
250000
3000
Orada 114 kişi vardı -- çoğunluğu aile ve arkadaşlar.
04:28
And that was kindtür of like the launchbaşlatmak of this thing.
111
253000
2000
Ve tüm bunların başlangıcı böyleydi.
04:30
But it didn't mattermadde because we were documentingbelgeleme, and that was the thing.
112
255000
3000
Ama bizim için sorun değildi, biz kayda geçiyorduk, ve mühim olan buydu.
04:33
For me, it was really about the processsüreç.
113
258000
2000
Bence olay gerçekten sürecin kendisiydi.
04:35
It wasn'tdeğildi about the endson resultsonuç.
114
260000
2000
Sonuçta ortaya çıkan şey değildi.
04:37
And that's the beautifulgüzel thing about the camerakamera.
115
262000
2000
Ve kameranın güzelliği de budur.
04:39
They used to say the pendolma kalem is mightierkeskindir than the swordkılıç. I think the camerakamera is.
116
264000
3000
Kalemin kılıçtan keskin olduğunu söylerler. Bence kamera daha keskin.
04:42
And just stayingkalma in the momentan with it was a beautifulgüzel thing
117
267000
2000
Ve güzel şeylerin olduğu anda kalmak
04:44
and really empoweringgüçlendirici actuallyaslında.
118
269000
2000
onu daha da güçlendiriyor.
04:46
So anywayneyse, we beganbaşladı the journeyseyahat.
119
271000
2000
Her neyse, seyahatimiz başladı.
04:48
And here you see people like MaryMary RobinsonRobinson, I wentgitti to see in GenevaGeneva.
120
273000
3000
Ve burada benim görmek için Cenova'ya gittiğim Mary Robinson gibi insanları görebilirsiniz,
04:51
I'm cuttingkesim my hairsaç, it's gettingalma shortkısa and long,
121
276000
2000
Saçımı kestiriyorum, bi kısa bi uzun görünüyor,
04:53
because everyher time I saw KofiKofi AnnanAnnan,
122
278000
2000
çünkü Kofi Annan'ı görmeye her gittiğimde
04:55
I was so worriedendişeli that he thought I was a hippiehippi that I cutkesim it,
123
280000
3000
beni hippi olarak görmesinden o kadar korkuyordum ki, traş oluyordum.
04:58
and that was kindtür of what was going on.
124
283000
2000
Ve işler böyle gidiyordu.
05:00
(LaughterKahkaha)
125
285000
3000
(Gülüşmeler)
05:03
Yeah, I'm not worriedendişeli about it now.
126
288000
2000
Evet, şimdi o kadar da endişelenmiyorum.
05:05
So MaryMary RobinsonRobinson,
127
290000
2000
İşte Mary Robinson,
05:07
she said to me, "Listen, this is an ideaFikir whosekimin time has come. This mustşart be createdoluşturulan."
128
292000
3000
bana demişti ki: "Bu fikrin vakti gelmiş. Artık gerçekleştirilmeli."
05:10
KofiKofi AnnanAnnan said, "This will be beneficialfaydalı to my troopsasker on the groundzemin."
129
295000
3000
Kofi Annan şöyle demişti: "Cephedeki askerlerime yararlı olacak."
05:13
The OAUOAU at the time, led by SalimSalim AhmedAhmed SalimSalim,
130
298000
2000
Salim Ahmed Salim, o zmanlar ADT lideri,
05:15
said, "I mustşart get the AfricanAfrika countriesülkeler involvedilgili."
131
300000
2000
demişti ki: "Afrika ülkelerini de bu işe katmalıyız."
05:17
DrDr. OscarOscar AriasAryalar, NobelNobel PeaceBarış laureateÖdülü sahibi,
132
302000
2000
Dr. Oscar Arias, Nobel Barış Ödülü sahibi,
05:19
presidentDevlet Başkanı now of CostaKosta RicaRika,
133
304000
2000
şimdi Costa Rica başkanı,
05:21
said, "I'll do everything that I can."
134
306000
2000
şöyle demişti: "Yapabileceğim herşeyi yapacağım."
05:23
So I wentgitti and saw AmrAMR MoussaMoussa at the LeagueLig of ArabArap StatesBirleşik.
135
308000
3000
Arap Ülkeleri Liginde Amr Moussa'yı görmeye gittim.
05:26
I metmet MandelaMandela at the ArushaArusha peaceBarış talksgörüşmeler,
136
311000
2000
Mandela'yla Arusha barış konuşmalarında buluştum.
05:28
and so on and so on and so on --
137
313000
2000
İşte bu şekilde sürüp gitti --
05:30
while I was buildingbina the casedurum
138
315000
2000
bu davayı yaratırken
05:32
to provekanıtlamak whetherolup olmadığını this ideaFikir
139
317000
2000
fikrin işe yarayı yaramayacağını
05:34
would make senseduyu.
140
319000
2000
kanıtlamaya çalışıyordum.
05:36
And then we were listeningdinleme to the people. We were documentingbelgeleme everywhereher yerde.
141
321000
3000
Ve sonra insanları dinlemeye başladık. Her yerde kayıt yapıyorduk.
05:39
76 countriesülkeler in the last 12 yearsyıl, I've visitedziyaret.
142
324000
3000
Son 12 yılda 76 ülkeyi ziyaret ettim.
05:42
And I've always spokenkonuşulmuş to womenkadınlar and childrençocuklar whereverher nerede I've gonegitmiş.
143
327000
2000
Gittiğim her yerde kadınlar ve çocuklarla konuştum.
05:44
I've recordedkaydedilmiş 44,000 younggenç people.
144
329000
2000
44.000 genç insanı kaydettim.
05:46
I've recordedkaydedilmiş about 900 hourssaatler of theironların thoughtsdüşünceler.
145
331000
2000
Düşüncelerinin 900 saatlik kaydını aldım.
05:48
I'm really clearaçık about how younggenç people feel
146
333000
3000
Artık gençlerin daha barış dolu bir dünya için
05:51
when you talk to them about this ideaFikir
147
336000
2000
şiirleriyle, resimleriyle, edebiyatlarıyla,
05:53
of havingsahip olan a startingbaşlangıç pointpuan for theironların actionseylemler for a more peacefulhuzurlu worldDünya
148
338000
3000
müzikleriyle, sporlarıyla harekete geçmenin
05:56
throughvasitasiyla theironların poetryşiir, theironların artSanat, theironların literatureEdebiyat,
149
341000
2000
bir başlangıç noktası olduğuna dair
05:58
theironların musicmüzik, theironların sportspor, whateverher neyse it mightbelki be.
150
343000
2000
konuşurken ne hissettiklerini biliyorum.
06:00
And we were listeningdinleme to everybodyherkes.
151
345000
2000
Ve biz herkesi dinledik.
06:02
And it was an incrediblyinanılmaz thing, workingçalışma with the U.N.
152
347000
2000
Ve BM ile çalışmak inanılmaz bir şeydi,
06:04
and workingçalışma with NGOsSivil toplum örgütleri and buildingbina this casedurum.
153
349000
2000
ve STKlarla çalışıp bu davayı yaratmak.
06:06
I feltkeçe that I was presentingtakdim a casedurum
154
351000
2000
Global toplum yararına
06:08
on behalfadına of the globalglobal communitytoplum
155
353000
2000
bir dava sunuyor ve
06:10
to try and createyaratmak this day.
156
355000
2000
bugünü yaratıyormuş gbi hissediyordum.
06:12
And the strongergüçlü the casedurum and the more detailedDetaylı it was,
157
357000
2000
Dava daha da güçlenip, daha detaylı hale gelince,
06:14
the better chanceşans we had of creatingoluşturma this day.
158
359000
3000
bu günü yaratmak daha da kolay hale geldi.
06:17
And it was this stuffşey, this,
159
362000
3000
Ve olanlar buydu, bu,
06:20
where I actuallyaslında was in the beginningbaşlangıç
160
365000
2000
aslında en başta
06:22
kindtür of thinkingdüşünme no mattermadde what happenedolmuş, it didn't actuallyaslında mattermadde.
161
367000
2000
ne olursa olsun farketmeyecek diye düşündüğüm yer.
06:24
It didn't mattermadde if it didn't createyaratmak a day of peaceBarış.
162
369000
2000
Bir barış günü yaratmasaydı sorun olmayacaktı.
06:26
The factgerçek is that, if I trieddenenmiş and it didn't work,
163
371000
3000
Gerçek şu ki, eğer deneyip de işe yaramasaydı,
06:29
then I could make a statementaçıklama
164
374000
2000
global toplumun birleşmek için
06:31
about how unwillingisteksiz the globalglobal communitytoplum is to unitebirleştirmek --
165
376000
2000
ne kadar isteksiz olduğu izerine konuşma yapardım --
06:33
untila kadar, it was in SomaliaSomali, pickingtoplama up that younggenç girlkız.
166
378000
3000
ta ki, Somali'de genç bir kızın yanına gidene kadar.
06:36
And this younggenç childçocuk
167
381000
2000
bacağından 4 santimi
06:38
who'dkim olur takenalınmış about an inchinç and a halfyarım out of her legbacak with no antisepticantiseptik,
168
383000
3000
antiseptik bile kullanmadan alan bu genç kız,
06:41
and that younggenç boyoğlan who was a childçocuk soldierasker,
169
386000
2000
ve asker olan bu genç çocuk,
06:43
who told me he'diçin ona killedöldürdü people -- he was about 12 --
170
388000
3000
--12 yaşlarında-- bana bir çok insan öldürdüğünü söyledi.
06:46
these things madeyapılmış me realizegerçekleştirmek
171
391000
3000
işte bu şeyler olan bitenin durdurabileceğim
06:49
that this was not a filmfilm that I could just stop.
172
394000
3000
bir film olmadığını farketmemi sağladı.
06:52
And that actuallyaslında, at that momentan something happenedolmuş to me,
173
397000
3000
Ve aslında o an, bana bir şeyler oldu
06:55
whichhangi obviouslybelli ki madeyapılmış me go, "I'm going to documentbelge.
174
400000
2000
ve kendi kendime "Herşeyi kaydedeceğim.
06:57
If this is the only filmfilm that I ever make,
175
402000
2000
Yapacağım tek film bu olsa bile,
06:59
I'm going to documentbelge untila kadar this becomesolur a realitygerçeklik."
176
404000
3000
gerçekleştirene kadar kaydetmeye devam edeceğim."
07:02
Because we'vebiz ettik got to stop, we'vebiz ettik got to do something
177
407000
3000
Çünkü durmamız gerekiyor, birşeyler yapmamız gerekiyor
07:05
where we unitebirleştirmek --
178
410000
2000
birleşmeliyiz --
07:07
separateayrı from all the politicssiyaset and religiondin
179
412000
2000
genç bir insan olarak benim kafamı karıştıran
07:09
that, as a younggenç personkişi, is confusingkafa karıştırıcı me.
180
414000
2000
politika ve dinden ayrılmamız gerekiyor.
07:11
I don't know how to get involvedilgili in that processsüreç.
181
416000
2000
Bu sürece nasıl dahil olunacağını bilmiyorum.
07:13
And then on the seventhyedinci of SeptemberEylül, I was inviteddavet to NewYeni YorkYork.
182
418000
3000
Daha sonra, Eylül'ün yedisinde New York'a daver edildim.
07:16
The CostaKosta RicanRika governmenthükümet and the Britishİngiliz governmenthükümet
183
421000
2000
Costa Rica ve İngiliz hükümeti
07:18
had put forwardileri to the UnitedAmerika NationsMilletler GeneralGenel AssemblyDerleme,
184
423000
2000
Birleşmiş Milletler genel toplantısını 54 sponsor katılımıyla,
07:20
with 54 co-sponsorsco-sponsorları,
185
425000
2000
Şiddetsiz Ateşkes Günü fikri için
07:22
the ideaFikir of the first ever CeasefireAteşkes NonviolenceNonviolence Day,
186
427000
3000
öne aldılar ve
07:25
the 21stst of SeptemberEylül, as a fixedsabit calendartakvim datetarih,
187
430000
3000
ayarlanmış toplantı gününü, 21 Eylül'e aldılar,
07:28
and it was unanimouslyoybirliğiyle adoptedbenimsenen by everyher headkafa of statebelirtmek, bildirmek in the worldDünya.
188
433000
3000
ve bu tüm devlet başkanları tarafından oybirliğiyle kabul edildi.
07:31
(ApplauseAlkış)
189
436000
7000
(Alkışlar)
07:38
Yeah, but there were hundredsyüzlerce of individualsbireyler, obviouslybelli ki, who madeyapılmış that a realitygerçeklik.
190
443000
4000
Evet, ama aslında bunun gerçekleşmesini sağlayan yüzlerce insanın bireysel katılımıydı.
07:42
And thank you to all of them.
191
447000
2000
Bunu yapan herkese teşekkür ediyorum.
07:44
That was an incredibleinanılmaz momentan.
192
449000
2000
Bu inanılmaz bir andı.
07:46
I was at the topüst of the GeneralGenel AssemblyDerleme just looking down into it and seeinggörme it happenolmak.
193
451000
2000
En yukarıda oturmuş genel toplantının gerçekleşmesini izliyordum.
07:48
And as I mentionedadı geçen, when it startedbaşladı,
194
453000
2000
Dediğim gibi, işin en başında,
07:50
we were at the GlobeKüre, and there was no pressbasın.
195
455000
2000
oradaydık ve basın yoktu.
07:52
And now I was thinkingdüşünme, "Well, the pressbasın it really going to hearduymak this storyÖykü."
196
457000
3000
Ve şimdi düşünüyordum da, "Basın bu hikayeyi gerçekten de duyacak."
07:55
And suddenlyaniden, we startedbaşladı to institutionalizekurumsallaştırmak this day.
197
460000
3000
Sonradan, bu günü kurumsallaştırmak istedik.
07:58
KofiKofi AnnanAnnan inviteddavet me on the morningsabah of SeptemberEylül the 11thinci
198
463000
2000
Kofi Annan 11 Eylül sabahı beni
08:00
to do a pressbasın conferencekonferans.
199
465000
2000
basın toplantısı yapmak için çağırdı.
08:02
And it was 8:00 AM when I stooddurdu there.
200
467000
2000
Oraya gittiğimde saat sabah 8'di.
08:04
And I was waitingbekleme for him to come down, and I knewbiliyordum that he was on his way.
201
469000
3000
Onun da aşağı inmesini bekledim, geleceğini biliyordum.
08:07
And obviouslybelli ki he never camegeldi down. The statementaçıklama was never madeyapılmış.
202
472000
3000
Ancak O hiç gelmedi. O konuşma hiç yapılmadı.
08:10
The worldDünya was never told there was a day of globalglobal ceasefireAteşkes and nonviolenceNonviolence.
203
475000
3000
Dünyaya evrensel bir ateşkes günü olduğu hiç duyurulmadı.
08:13
And it was obviouslybelli ki a tragictrajik momentan
204
478000
2000
Ve bu, hayatını orada,
08:15
for the thousandsbinlerce of people who lostkayıp theironların liveshayatları,
205
480000
2000
o anda ve daha sonrasında kaybetmiş olan
08:17
there and then subsequentlysonradan all over the worldDünya.
206
482000
3000
binlerce insanın anısı için trajik bir andı.
08:20
It never happenedolmuş.
207
485000
2000
Bu asla olmadı.
08:22
And I rememberhatırlamak thinkingdüşünme,
208
487000
2000
Ve şöyle düşündüğümü hatırlıyorum:
08:24
"This is exactlykesinlikle why, actuallyaslında,
209
489000
2000
"İşte bu yüzden
08:26
we have to work even harderDaha güçlü.
210
491000
3000
artık daha fazla çalışmamız gerekiyor.
08:29
And we have to make this day work.
211
494000
2000
Bu tarihin kabul görmesini sağlamamız gerek.
08:31
It's been createdoluşturulan; nobodykimse knowsbilir.
212
496000
2000
Bu gün yaratıldı, ama kimse bilmiyor.
08:33
But we have to continuedevam et this journeyseyahat,
213
498000
2000
Ancak bu yolculuğa devam etmemiz
08:35
and we have to tell people,
214
500000
2000
ve insanlara anlatmamız,
08:37
and we have to provekanıtlamak it can work."
215
502000
2000
ve bunun işe yarayacağını kanıtlamamız gerekiyor."
08:39
And I left NewYeni YorkYork freakedçıldırdı,
216
504000
2000
New York'tan biraz korkmuş,
08:41
but actuallyaslında empoweredgüçlenmiş.
217
506000
2000
ama güçlenmiş olarak ayrıldım.
08:43
And I feltkeçe inspiredyaratıcı
218
508000
2000
Ayrıca eğer gerçekleşseydi
08:45
by the possibilitiesolasılıklar
219
510000
2000
bu gibi şeyleri görmeyecek oluşumuz
08:47
that if it did, then maybe we wouldn'tolmaz see things like that.
220
512000
4000
ihtimalinden de çok etkilenmiştim.
08:51
I rememberhatırlamak puttingkoyarak that filmfilm out and going to cynicsCynics.
221
516000
2000
Filmi alıp toplumsal değeri küçümseyenlere izlettiğimi hatırlıyorum.
08:53
I was showinggösterme the filmfilm,
222
518000
2000
Filmi gösteriyordum,
08:55
and I rememberhatırlamak beingolmak in Israelİsrail and gettingalma it absolutelykesinlikle slaughteredkesilen
223
520000
2000
ne İsrail'de filmi izledikten sonra
08:57
by some guys havingsahip olan watchedizledi the filmfilm --
224
522000
2000
nasıl mahvedildiğini hatırlıyorum --
08:59
that it's just a day of peaceBarış, it doesn't mean anything.
225
524000
3000
çünkü bu sadece barış günü, hiç bir anlamı yok.
09:02
It's not going to work; you're not going to stop the fightingkavga in AfghanistanAfganistan;
226
527000
2000
Hiç bir işe yaramayacak; Afganistan'daki savaşları bitiremeyeceksin;
09:04
the TalibanTaliban won'talışkanlık listen, etcvb., etcvb.
227
529000
3000
Taliban'ın umrunda olmayacak, falan filan.
09:07
It's just symbolismsembolizm.
228
532000
2000
Bu sadece bir sembol.
09:09
And that was even worsedaha da kötüsü
229
534000
2000
Aslında başıma gelen bir çok şey arasında
09:11
than actuallyaslında what had just happenedolmuş in manyçok waysyolları,
230
536000
2000
en kötüsü de buydu,
09:13
because it couldn'tcould not work.
231
538000
5000
çünkü işe yaramıyor olamazdı.
09:18
I'd spokenkonuşulmuş in SomaliaSomali, BurundiBurundi, GazaGazze, the WestBatı BankBanka,
232
543000
2000
Somali, Burundi, Gazze, Batı Şeria,
09:20
IndiaHindistan, SriSri LankaLanka, CongoKongo Cumhuriyeti, whereverher nerede it was,
233
545000
2000
Hindistan, Sri Lanka, Congo ve başka her yerde konuştum
09:22
and they'dgittiklerini all tell me, "If you can createyaratmak a windowpencere of opportunityfırsat,
234
547000
2000
ve herkes bana dedi ki, "Eğer bir fırsat penceresi açarsan,
09:24
we can movehareket aidyardım, we can vaccinateAşılamak childrençocuklar.
235
549000
2000
yardım getirebilir, çocukları aşılayabiliriz.
09:26
ChildrenÇocuk can leadöncülük etmek theironların projectsprojeler.
236
551000
2000
Çocuklar kendi projelerini yönetebilir.
09:28
They can unitebirleştirmek. They can come togetherbirlikte. If people would stop, liveshayatları will be savedkaydedilmiş."
237
553000
3000
Birleşebilirler. Bir araya gelebilirler. İnsanlar durursa, hayatlar kurtarılabilir."
09:31
That's what I'd heardduymuş.
238
556000
2000
Duyduklarım bunlardı.
09:33
And I'd heardduymuş that from the people who really understoodanladım what conflictfikir ayrılığı was about.
239
558000
3000
Ve bunları savaşın neden varolduğunu anlayan insanlardan duyuyordum.
09:36
And so I wentgitti back to the UnitedAmerika NationsMilletler.
240
561000
2000
Ve tekrar Birleşmiş Milletlere gittim.
09:38
I decidedkarar that I'd continuedevam et filmingfilme and make anotherbir diğeri moviefilm.
241
563000
2000
Kayda devam etmeye ve yeni bir film yapmaya karar verdim.
09:40
And I wentgitti back to the U.N. for anotherbir diğeri coupleçift of yearsyıl.
242
565000
3000
Ve BM'ye sonraki bir kaç yıl daha gittim.
09:43
We startedbaşladı movinghareketli around the corridorskoridorlar of the U.N. systemsistem,
243
568000
2000
BM sistem koridorlarında, hükümetler ve
09:45
governmentshükümetler and NGOsSivil toplum örgütleri,
244
570000
2000
STK'lar arasında gidip gelmeye,
09:47
tryingçalışıyor desperatelyumutsuzca to find somebodybirisi
245
572000
2000
işe yarayı yaramayacağını görmek için
09:49
to come forwardileri and have a go at it,
246
574000
2000
çaresizce bize yardımı dokunabilecek birilerini
09:51
see if we could make it possiblemümkün.
247
576000
2000
aramaya başladık,
09:53
And after lots and lots of meetingstoplantılar obviouslybelli ki,
248
578000
2000
Ve tabi ki çok ama çok sayıda toplantı sonrasında
09:55
I'm delightedmemnun olmak that this man, AhmadAhmad FawziFawzi,
249
580000
2000
Ahmad Fawzi, ki kendisinin hayranıyım,
09:57
one of my heroeskahramanlar and mentorsmentorların really,
250
582000
2000
kahramanlarım ve akıl hocalarımdan biridir,
09:59
he managedyönetilen to get UNICEFUNICEF involvedilgili.
251
584000
2000
UNICEF'i de bu işe dahil etmeyi başardı.
10:01
And UNICEFUNICEF, God blesskutsamak them, they said, "Okay, we'lliyi have a go."
252
586000
2000
Ve UNICEF, Tanrı onları korusun, dedi ki, "Tamam, bi deneyelim bakalım."
10:03
And then UNAMAUNAMA becameoldu involvedilgili in AfghanistanAfganistan.
253
588000
2000
Sonra UNAMA Afganistan'la ilgilendi.
10:05
It was historicaltarihi. Could it work in AfghanistanAfganistan
254
590000
2000
Tarihi bir olay. Afganistan'a
10:07
with UNAMAUNAMA and WHO
255
592000
2000
UNAMA ve WHO
10:09
and civilsivil societytoplum, etcvb., etcvb., etcvb.?
256
594000
2000
ve sivil toplumlar falan yardımcı olabilecek miydi?
10:11
And I was gettingalma it all on filmfilm and I was recordingkayıt it,
257
596000
3000
Tabi ben her şeyi filme alıyordum, kaydediyor ve
10:14
and I was thinkingdüşünme, "This is it. This is the possibilityolasılık of it maybe workingçalışma.
258
599000
3000
şöyle düşünüyordum: "İşte bu kadar. Belki de gerçekten gerçekleşme ihtimali vardır.
10:17
But even if it doesn't, at leasten az the doorkapı is openaçık
259
602000
3000
Yoksa bile, en azından bir kapı açıldı
10:20
and there's a chanceşans."
260
605000
2000
ve bir şansımız var."
10:22
And so I wentgitti back to LondonLondra,
261
607000
2000
Sonra Londra'ya döndüm,
10:24
and I wentgitti and saw this chapCHAP, JudeJude LawHukuk.
262
609000
2000
ve Jude Law'u ziyaret ettim.
10:26
And I saw him because he was an actoraktör, I was an actoraktör,
263
611000
2000
Onu ziyaret ettim çünkü o da ben de aktörüz.
10:28
I had a connectionbağ to him,
264
613000
2000
Onunla bir bağlantı kurduk
10:30
because we neededgerekli to get to the pressbasın, we neededgerekli this attractioncazibe,
265
615000
2000
çünkü basının dikkatini çekmek için böyle bir atraksiyona ihtiyacımız vardı,
10:32
we neededgerekli the mediamedya to be involvedilgili.
266
617000
2000
medyayı da bu işe dahil etmeliydik.
10:34
Because if we startbaşlama pumpingpompalama it up a bitbit maybe more people would listen
267
619000
3000
Çünkü bu şekilde daha fazla insana sesimizi duyurabilirdik
10:37
and there'dkırmızı be more --
268
622000
2000
ve belki daha fazla --
10:39
when we got into certainbelli areasalanlar,
269
624000
2000
yani belli bölgeler için --
10:41
maybe there would be more people interestedilgili.
270
626000
2000
belki daha fazla insan ilgilenebilirdi.
10:43
And maybe we'devlenmek be helpedyardım etti financiallymali a little bitbit more,
271
628000
2000
Ve bu sayede biraz daha finansal destek görebilirdik,
10:45
whichhangi had been desperatelyumutsuzca difficultzor.
272
630000
2000
ki bu son zamanlarda neredeyse imkansızdı.
10:47
I won'talışkanlık go into that.
273
632000
2000
Bu konuya hiç girmeyeceğim.
10:49
So JudeJude said, "Okay, I'll do some statementsifadeleri for you."
274
634000
2000
Jude dedi ki, "Peki, Sizin için bir şeyşer söyleyebilirim."
10:51
While I was filmingfilme these statementsifadeleri, he said to me, "Where are you going nextSonraki?"
275
636000
2000
Bu sözlerini kayda alırken, bana şöyle dedi, "Sonra nereye gidiyorsun?"
10:53
I said, "I'm going to go to AfghanistanAfganistan." He said, "Really?"
276
638000
2000
Ben de "Afganistan'a gideceğim." dedim. "Gerçekten mi?" dedi.
10:55
And I could sortçeşit of see a little look in his eyegöz of interestfaiz.
277
640000
3000
Ve o anda gözlerindeki ilgiyi gördüm.
10:58
So I said to him, "Do you want to come with me?
278
643000
2000
Ben de ona, "Benimle gelmek ister misin?" dedim
11:00
It'dO-cekti be really interestingilginç if you camegeldi.
279
645000
2000
"Gelirsen ilginç olur.
11:02
It would help and bringgetirmek attentionDikkat.
280
647000
2000
İlgi çekmemizi sağlayabilirsin.
11:04
And that attentionDikkat
281
649000
2000
Ve bu ilgi
11:06
would help leverageKaldıraç the situationdurum,
282
651000
2000
durumuzu tüm yönleriyle
11:08
as well as all of the other sidestaraf of it."
283
653000
2000
daha iyi hale getirebilir."
11:10
I think there's a numbernumara of pillarssütunlar to successbaşarı.
284
655000
2000
Bence başarının bir kaç önemli adımı var.
11:12
One is you've got to have a great ideaFikir.
285
657000
2000
Bunlardan biri iyi bir fikre sahip olmaktır.
11:14
The other is you've got to have a constituencyseçim bölgesi, you've got to have financemaliye,
286
659000
3000
Diğeri, devamlılığının olması, finansal destek görmek
11:17
and you've got to be ableyapabilmek to raiseyükseltmek awarenessfarkında olma.
287
662000
2000
ve farkındalık yaratabilmektir.
11:19
And actuallyaslında I could never raiseyükseltmek awarenessfarkında olma by myselfkendim, no mattermadde what I'd achievedelde.
288
664000
3000
Ve aslında kendim ne başarırsam başarayım, bu farkındalığı yaratamazdım.
11:22
So these guys were absolutelykesinlikle crucialçok önemli.
289
667000
3000
Bu nedenle onun gibi adamlar olmazsa olmazdı.
11:25
So he said yes,
290
670000
2000
O da bana evet dedi,
11:27
and we foundbulunan ourselveskendimizi in AfghanistanAfganistan.
291
672000
2000
ve bir de baktık Afganistan'dayız.
11:29
It was a really incredibleinanılmaz thing that when we landedindi there,
292
674000
3000
Oraya vardığımızda inanılmaz bir şekilde
11:32
I was talkingkonuşma to variousçeşitli people, and they were sayingsöz to me,
293
677000
3000
bir çok insanla konuştum ve bana dedikleri şuydu:
11:35
"You've got to get everybodyherkes involvedilgili here.
294
680000
2000
"Herkesi bu işe dahil etmelisin.
11:37
You can't just expectbeklemek it to work. You have to get out and work."
295
682000
3000
Bu şekilde hiç bir işe yaramaz. Gidip daha fazla çalışmalısın."
11:40
And we did, and we traveledseyahat around,
296
685000
3000
Biz de öyle yaptık, ve her yere gittik,
11:43
and we spokekonuştu to eldersyaşlılar, we spokekonuştu to doctorsdoktorlar, we spokekonuştu to nurseshemşireler,
297
688000
3000
ve yaşlılarla, doktorlarla, hemşirelerle konuştuk,
11:46
we heldbekletilen pressbasın conferenceskonferanslar, we wentgitti out with soldiersaskerler,
298
691000
3000
basın toplantıları düzenledik, askerlere gittik,
11:49
we satoturdu down with ISAFISAF, we satoturdu down with NATONATO,
299
694000
2000
ISAF'la ve NATO'yla görüştük,
11:51
we satoturdu down with the U.K. governmenthükümet.
300
696000
2000
Birleşik Krallık hükümetiyle görüştük.
11:53
I mean, we basicallytemel olarak satoturdu down with everybodyherkes --
301
698000
3000
Yani temel olarak, herkesle görüşmeler yaptık --
11:56
in and out of schoolsokullar with ministersBakanlar of educationEğitim,
302
701000
2000
okullarda ve dışarıda eğitim bakanlıklarıyla,
11:58
holdingtutma these pressbasın conferenceskonferanslar,
303
703000
2000
artık basının da katılımını sağlayabildiğimiz
12:00
whichhangi of coursekurs, now were loadedyüklü with pressbasın, everybodyherkes was there.
304
705000
3000
basın toplantıları düzenledik.
12:03
There was an interestfaiz in what was going on.
305
708000
2000
Artık olup bitene ilgi vardı.
12:05
This amazingşaşırtıcı womankadın, FatimaFatima GailaniGailani, was absolutelykesinlikle instrumentalenstrümantal in what wentgitti on
306
710000
4000
Fatima Magalani isimli bir muhteşem kadın ilerleyişimizde önemli bir yer aldı
12:09
as she was the spokespersonsözcüsü for the resistancedirenç againstkarşısında the RussiansRuslar.
307
714000
3000
çünkü Rus güçlerine karşı direnişte konuşmacımızdı.
12:12
And her AfghanAfgan network
308
717000
2000
Ve onun Afgan bağlantıları
12:14
was just absolutelykesinlikle everywhereher yerde.
309
719000
2000
heryerdeydi.
12:16
And she was really crucialçok önemli in gettingalma the messagemesaj in.
310
721000
2000
Ve mesajın iletilmesinde de büyük rol oynadı.
12:18
And then we wentgitti home. We'dBiz istiyorsunuz sortçeşit of donetamam it.
311
723000
2000
Sonra geri döndük. Neredeyse başarmıştık.
12:20
We had to wait now and see what happenedolmuş.
312
725000
2000
Artık bekleyip ne olacağını görmek gerekiyordu.
12:22
And I got home,
313
727000
2000
Eve döndüğümde,
12:24
and I rememberhatırlamak one of the teamtakım bringinggetiren in a lettermektup to me
314
729000
3000
bi grubun bana Taliban'dan gelen mektubu
12:27
from the TalibanTaliban.
315
732000
2000
verdiklerini hatırladım.
12:29
And that lettermektup basicallytemel olarak said, "We'llWe'll observegözlemlemek this day.
316
734000
3000
Mektup kısaca şöyle diyordu, "Bu günü izleyip
12:32
We will observegözlemlemek this day.
317
737000
2000
göreceğiz.
12:34
We see it as a windowpencere of opportunityfırsat.
318
739000
2000
Bizim için açılan bir fırsat penceresidir.
12:36
And we will not engagetutmak. We're not going to engagetutmak."
319
741000
3000
Katılımda bulunmayacağız. Katılmayacağız."
12:39
And that meantdemek that humanitarianinsancıl workersişçiler
320
744000
3000
Bu da yardımseverlerin
12:42
wouldn'tolmaz be kidnappedkaçırdı or killedöldürdü.
321
747000
3000
kaçırılmayacağı ya da öldürülmeyeceği anlamına geliyordu.
12:45
And then suddenlyaniden, I obviouslybelli ki knewbiliyordum at this pointpuan, there was a chanceşans.
322
750000
3000
O anda anladım ki, bir şansımız vardı.
12:48
And daysgünler latersonra,
323
753000
2000
Ve günler sonra,
12:50
1.6 millionmilyon childrençocuklar were vaccinatedaşı againstkarşısında polioçocuk felci
324
755000
3000
1.6 milyon çocuk herkesin durması sonucunda
12:53
as a consequencesonuç of everybodyherkes stoppingDurduruluyor.
325
758000
2000
çocuk felci aşısı olmuştu
12:55
(ApplauseAlkış)
326
760000
10000
(Alkışlar)
13:05
And like the GeneralGenel AssemblyDerleme,
327
770000
2000
Ve genel toplantı gibi,
13:07
obviouslybelli ki the mostçoğu wonderfulolağanüstü, wonderfulolağanüstü momentan.
328
772000
2000
kesinlikle en muhteşem an.
13:09
And so then we wrappedörtülü the filmfilm up and we put it togetherbirlikte
329
774000
2000
Sonra filmimizi sarıp montajladık
13:11
because we had to go back.
330
776000
2000
çünkü dönme vaktimiz gelmişti.
13:13
We put it into DariDari and PashtoPeştuca. We put it in the localyerel dialectslehçeleri.
331
778000
3000
Dari ve Pashto dillerinde seslendirdik. Yerel lehçelerde seslendirdik.
13:16
We wentgitti back to AfghanistanAfganistan,
332
781000
2000
Afganistan'a geri döndük,
13:18
because the nextSonraki yearyıl was cominggelecek, and we wanted to supportdestek.
333
783000
3000
çünkü sonraki yıl geliyordu ve destek olmak istiyorduk.
13:21
But more importantlyönemlisi, we wanted to go back,
334
786000
2000
Ama daha da önemlisi, geri dönmek istedik
13:23
because these people in AfghanistanAfganistan were the heroeskahramanlar.
335
788000
2000
çünkü Afganistan'daki bu insanlar birer kahramanlar.
13:25
They were the people who believedinanılır in peaceBarış
336
790000
3000
Onlar barışa ve onun mümkün kılacağı şeylere
13:28
and the possibilitiesolasılıklar of it, etcvb., etcvb. -- and they madeyapılmış it realgerçek.
337
793000
3000
inanan insanlardı -- ve bunu gerçekleştirdiler.
13:31
And we wanted to go back and showgöstermek them the filmfilm
338
796000
2000
Geri gidip onlara filmi göstermek ve şunu demek istedik:
13:33
and say, "Look, you guys madeyapılmış this possiblemümkün. And thank you very much."
339
798000
3000
"Bakın, tüm bunları mümkün kılan sizlersiniz. Çok teşekkür ederiz."
13:36
And we gaveverdi the filmfilm over.
340
801000
2000
Ve filmi teslim ettik.
13:38
ObviouslyBelli ki it was showngösterilen, and it was amazingşaşırtıcı.
341
803000
2000
Tabi ki gösterildi, ve muhteşemdi.
13:40
And then that yearyıl, that yearyıl, 2008,
342
805000
3000
Ve o yıl, o yıl, 2008'de
13:43
this ISAFISAF statementaçıklama from KabulKabil, AfghanistanAfganistan, SeptemberEylül 17thinci:
343
808000
3000
Afganistan, Kabil'deki güvenlik güçlerinin 17 Eylül'deki beyanatı:
13:46
"GeneralGenel StanleyStanley McChrystalMcChrystal,
344
811000
2000
"General Stanley McChrystal,
13:48
commanderKomutan of internationalUluslararası securitygüvenlik assistanceyardım forcesgüçler in AfghanistanAfganistan,
345
813000
2000
Afganistan'daki uluslararası güvenlik güçleri kumandanı,
13:50
announcedaçıkladı todaybugün ISAFISAF will not conductkuralları offensivesaldırgan militaryaskeri operationsoperasyonlar
346
815000
3000
21 Eylül tarihinde ISAF'in askeri herhangi bir saldırıda bulunmayacağını
13:53
on the 21stst of SeptemberEylül."
347
818000
2000
bugün ilan etmiştir."
13:55
They were sayingsöz they would stop.
348
820000
2000
Duracaklarını bildirmişlerdi.
13:57
And then there was this other statementaçıklama
349
822000
2000
Bunun yanı sıra Emniyet Güvenlik Departmanından gelen
13:59
that camegeldi out from the U.N. DepartmentBölümü of SecurityGüvenlik and SafetyEmanet
350
824000
3000
başka bir beyanat daha vardı,
14:02
sayingsöz that, in AfghanistanAfganistan,
351
827000
2000
ve buna göre Afganistan'da
14:04
because of this work,
352
829000
2000
yaptığımız eylem sayeside,
14:06
the violenceşiddet was down by 70 percentyüzde.
353
831000
2000
siddet %70 azalmıştı.
14:08
70 percentyüzde reductionindirgeme in violenceşiddet on this day at leasten az.
354
833000
3000
En azından sadece o gün, %70lik bir azalma.
14:11
And that completelytamamen blewpatladı my mindus
355
836000
2000
Ve bu diğer herşeyden daha çok
14:13
almostneredeyse more than anything.
356
838000
2000
aklımı yerinden oynattı.
14:15
And I rememberhatırlamak beingolmak stucksıkışmış in NewYeni YorkYork, this time because of the volcanoVolkan,
357
840000
3000
Ve New York'da tabi ki daha az zararlı bir şey olan
14:18
whichhangi was obviouslybelli ki much lessaz harmfulzararlı.
358
843000
2000
volkan yüzünden mahsur kaldığımı hatırlıyorum.
14:20
And I was there thinkingdüşünme about what was going on.
359
845000
2000
Orada olup biteni düşündüm.
14:22
And I kepttuttu thinkingdüşünme about this 70 percentyüzde.
360
847000
2000
Ve bu %70lik azalma aklıma geldi.
14:24
70 percentyüzde reductionindirgeme in violenceşiddet --
361
849000
2000
Şiddette %70 oranında bir azalma --
14:26
in what everyoneherkes said was completelytamamen impossibleimkansız
362
851000
2000
herkesin tamamen imkansız,
14:28
and you couldn'tcould do.
363
853000
2000
yapamazsın dediği şey.
14:30
And that madeyapılmış me think that, if we can get 70 percentyüzde in AfghanistanAfganistan,
364
855000
3000
Bu da şöyle düşünmemi sağladı: Eğer Afganistan'da yüzde 70 azaltabiliyorsak,
14:33
then surelyelbette we can get 70 percentyüzde reductionindirgeme everywhereher yerde.
365
858000
5000
o zaman heryerde yüzde 70 azaltabiliriz.
14:38
We have to go for a globalglobal truceAteşkes.
366
863000
2000
Evrensel bir ateşkesi denemeliyiz.
14:40
We have to utilizeyararlanmak this day of ceasefireAteşkes and nonviolenceNonviolence
367
865000
2000
Bu şiddetsizlik ve ateşkes gününü kullanarak
14:42
and go for a globalglobal truceAteşkes,
368
867000
2000
evrensel bir ateşkesi denemeliyiz,
14:44
go for the largesten büyük recordedkaydedilmiş cessationbırakma of hostilitiesdüşmanlıkların,
369
869000
3000
şimdiye kadar ulusal ve uluslararası kaydedilmiş en geniş çaplı
14:47
bothher ikisi de domesticallyyurt içinde and internationallyuluslararası, ever recordedkaydedilmiş.
370
872000
3000
savaş durdurma olayını denemeliyiz.
14:50
That's exactlykesinlikle what we mustşart do.
371
875000
2000
İşte yapmamız gereken şey tam olarak bu.
14:52
And on the 21stst of SeptemberEylül this yearyıl,
372
877000
2000
Ve bu yıl 21 Eylül'de,
14:54
we're going to launchbaşlatmak that campaignkampanya at the O2 ArenaArena
373
879000
2000
bu süreci başlatmak,
14:56
to go for that processsüreç,
374
881000
2000
ve kaydedilmiş en geniş çaplı ateşkesi yaratmak için
14:58
to try and createyaratmak the largesten büyük recordedkaydedilmiş cessationbırakma of hostilitiesdüşmanlıkların.
375
883000
3000
kampanyayı O2 Arena'da başlatacağız.
15:01
And we will utilizeyararlanmak all kindsçeşit of things --
376
886000
2000
Ve her türlü şeyden yararlanacağız --
15:03
have a dancedans and socialsosyal mediamedya
377
888000
2000
dans etmeyi ve sosyal medyayı--
15:05
and visitingziyaret on FacebookFacebook and visitziyaret etmek the websiteWeb sitesi, signişaret the petitiondilekçe.
378
890000
3000
Facebook sayfasını ve websitesini ziyaret edip, dilekçenizi doldurun.
15:08
And it's in the sixaltı officialresmi languagesdiller of the UnitedAmerika NationsMilletler.
379
893000
3000
Dilekçe Birleşmiş Milletlerin altı resmi dilinde de var.
15:11
And we'lliyi globallyküresel linkbağlantı with governmenthükümet, inter-governmentarası hükümet,
380
896000
2000
Ve tüm dünyayı hükümet, eğitim, topluluklar,
15:13
non-governmentsivil toplum, educationEğitim, unionssendikalar, sportsSpor Dalları.
381
898000
2000
spor bağlantılarıyla birbirine bağlayacağız.
15:15
And you can see the educationEğitim boxkutu there.
382
900000
2000
Şuradaki eğitim kutucuğunu görüyorsunuz.
15:17
We'veBiz ettik got resourceskaynaklar at the momentan in 174 countriesülkeler
383
902000
3000
Şu and 174 ülkede kaynaklarımız
15:20
tryingçalışıyor to get younggenç people to be the drivingsürme forcekuvvet
384
905000
2000
gençlerin bu evrensel ateşkeste
15:22
behindarkasında the visionvizyon of that globalglobal truceAteşkes.
385
907000
3000
ileri rol alması için çalışıyorlar.
15:25
And obviouslybelli ki the life-savinghayat kurtarma is increasedartmış, the conceptskavramlar help.
386
910000
3000
Ve tabi ki kurtarılan hayat sayısı arttı, kavramlar yardımcı oldu.
15:28
LinkingBağlama up with the OlympicsOlimpiyatları --
387
913000
2000
Olimpiyatlarla alakalı olarak--
15:30
I wentgitti and saw SebSeb CoeCoe. I said, "LondonLondra 2012 is about truceAteşkes.
388
915000
2000
Seb Coe'yu görmeye gittim. Dedim ki,"Londra 2012 ateşkesle ilgili.
15:32
UltimatelySonuçta, that's what it's about."
389
917000
2000
Kesinlikle, ateşkesle ilgili."
15:34
Why don't we all teamtakım up? Why don't we bringgetirmek truceAteşkes to life?
390
919000
2000
Neden bir araya gelmiyoruz? Neden ateşkesi hayata geçirmiyoruz?
15:36
Why don't you supportdestek the processsüreç of the largesten büyük ever globalglobal truceAteşkes?
391
921000
3000
Neden dünyanın en büyük ateşkesine destek olmuyorsunuz?
15:39
We'llWe'll make a newyeni filmfilm about this processsüreç.
392
924000
2000
Bu süreçle ilgili yeni bir film yapacağız.
15:41
We'llWe'll utilizeyararlanmak sportspor and footballFutbol.
393
926000
2000
Spor ve futboldan yararlanacağız.
15:43
On the Day of PeaceBarış, there's thousandsbinlerce of footballFutbol matchesmaçlar all playedOyunun,
394
928000
3000
Dünya Barış Gününde, binlerce futbol maçı yapılacak,
15:46
from the favelasfavelas of BrazilBrezilya to whereverher nerede it mightbelki be.
395
931000
2000
Brezilya'nın gecekondularından nereye kadar olursa.
15:48
So, utilizingkullanan all of these waysyolları
396
933000
2000
Yani mümkün olan tüm fırsatlardan
15:50
to inspireilham vermek individualbireysel actionaksiyon.
397
935000
3000
bireysel eylemleri desteklemek için yararlanacağız.
15:53
And ultimatelyen sonunda, we have to try that.
398
938000
2000
Ve son olarak da bunu denemeliyiz.
15:55
We have to work togetherbirlikte.
399
940000
2000
Beraber çalışmalıyız.
15:57
And when I standdurmak here in frontön of all of you,
400
942000
2000
Ve ben burada sizin önünüzde dururken,
15:59
and the people who will watch these things,
401
944000
2000
ve bunları izleyen tüm insanların karşısında,
16:02
I'm excitedheyecanlı, on behalfadına of everybodyherkes I've metmet,
402
947000
2000
karşılaştığım herkes adına heyecanlıyım,
16:04
that there is a possibilityolasılık that our worldDünya could unitebirleştirmek,
403
949000
3000
çünkü bir araya gelebilmemiz için bir şans var,
16:07
that we could come togetherbirlikte as one,
404
952000
2000
hepimizin birlik olması için,
16:09
that we could liftasansör the levelseviye of consciousnessbilinç around the fundamentaltemel issuessorunlar,
405
954000
2000
ve mühim konulara karşı bilinci arttırmak için, bireyler tarafından
16:11
broughtgetirdi about by individualsbireyler.
406
956000
2000
oluşturulan bir şansımız var.
16:13
I was with BrahimiBrahimi, AmbassadorBüyükelçi BrahimiBrahimi.
407
958000
2000
Bir ara Brahimi ile beraberdim, Büyükelçi Brahimi.
16:15
I think he's one of the mostçoğu incredibleinanılmaz menerkekler
408
960000
2000
Bence kendisi Afganistan ve Irak'taki uluslararası politik ilişkilerde
16:17
in relationilişkisi to internationalUluslararası politicssiyaset -- in AfghanistanAfganistan, in IraqIrak.
409
962000
3000
en inanılmaz adamlardan biridir.
16:20
He's an amazingşaşırtıcı man.
410
965000
2000
İnanılmaz bir adamdır.
16:22
And I satoturdu with him a fewaz weekshaftalar agoönce.
411
967000
2000
Bi kaç hafta önce beraber oturduk.
16:24
And I said to him, "MrBay. BrahimiBrahimi, is this nutsfındık, going for a globalglobal truceAteşkes?
412
969000
3000
Ona şöyle dedim: "Bay Brahimi, evrensel bir ateşkesi denemek sizce çılgınlık mı?
16:27
Is this possiblemümkün? Is it really possiblemümkün that we could do this?"
413
972000
2000
Yoksa bu mümkün mü? Bunu yapmamız gerçekten mümkün mü?"
16:29
He said, "It's absolutelykesinlikle possiblemümkün."
414
974000
2000
O da dedi ki, "Kesinlikle mümkün."
16:31
I said, "What would you do?
415
976000
2000
"Siz olsanız, ne yapardınız? Hükümet ve lobilere gidip
16:33
Would you go to governmentshükümetler and lobbylobi and use the systemsistem?"
416
978000
2000
sistemden mi yararlanırdınız?" diye sordum.
16:35
He said, "No, I'd talk to the individualsbireyler."
417
980000
2000
"Hayır." dedi "Ben olsam bireylerle konuşurdum."
16:37
It's all about the individualsbireyler.
418
982000
2000
Aslında herşey bireylere bağlı.
16:39
It's all about you and me.
419
984000
2000
Sana ve bana bağlı.
16:41
It's all about partnershipsortaklıklar.
420
986000
2000
Ortaklığa bağlı.
16:43
It's about your constituenciesseçim; it's about your businessesişletmeler.
421
988000
2000
Yaptığınız seçimlere, ve işlere bağlı.
16:45
Because togetherbirlikte, by workingçalışma togetherbirlikte,
422
990000
2000
Çünkü beraber, birlikte çalışarak,
16:47
I seriouslycidden mi think we can startbaşlama to changedeğişiklik things.
423
992000
3000
cidden bir şeyleri değiştirmeye başladığımızı düşünüyorum.
16:50
And there's a wonderfulolağanüstü man sittingoturma in this audienceseyirci, and I don't know where he is,
424
995000
3000
Şu anda dinleyiciler arasıda oturan muhteşem bir adam, tam olarak nerede bilmiyorum,
16:53
who said to me a fewaz daysgünler agoönce -- because I did a little rehearsalprova --
425
998000
3000
bir kaç gün önce bana şöyle dedi -- küçük bir prova yapıyordum --
16:56
and he said, "I've been thinkingdüşünme about this day
426
1001000
3000
dedi ki "Hep bu günü düşünüyordum
16:59
and imagininghayal it as a squarekare
427
1004000
2000
ve onu bir kare olarak düşünüyordum,
17:01
with 365 squareskareler,
428
1006000
2000
bir tanesi beyaz olan
17:03
and one of them is whitebeyaz."
429
1008000
2000
365 kareden oluşan bir kare."
17:05
And it then madeyapılmış me think about a glassbardak of waterSu, whichhangi is clearaçık.
430
1010000
3000
Bu da benim aklıma tertemiz bir bardak suyu getirdi.
17:08
If you put one dropdüşürmek,
431
1013000
2000
Bir damla koyarsanız,
17:10
one dropdüşürmek of something, in that waterSu,
432
1015000
2000
o suya, herhangi birşeyin bir damlasını,
17:12
it'llolacak changedeğişiklik it foreversonsuza dek.
433
1017000
3000
sonsuza dek değişir.
17:15
By workingçalışma togetherbirlikte, we can createyaratmak peaceBarış one day.
434
1020000
2000
Beraber çalışarak, bir gün barışı yaratabiliriz.
17:17
Thank you TEDTED. Thank you.
435
1022000
2000
TED'e teşekkürler. Teşekkür ederim.
17:19
(ApplauseAlkış)
436
1024000
3000
(alkışlar)
17:22
Thank you.
437
1027000
2000
Teşekkür ederim.
17:24
(ApplauseAlkış)
438
1029000
4000
(Alkışlar)
17:28
Thanksteşekkürler a lot.
439
1033000
2000
Çok teşekkürler.
17:30
(ApplauseAlkış)
440
1035000
2000
(Alkışlar)
17:32
Thank you very much. Thank you.
441
1037000
3000
Teşekkür ederim. Teşekkürler.
Translated by Diba Szamosi
Reviewed by Sancak Gülgen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Jeremy Gilley - Peace activist
Filmmaker Jeremy Gilley founded Peace One Day to create an annual day without conflict. And ... it's happening. What will you do to make peace on September 21?

Why you should listen

A day of peace. It seems lovely and hopeful to those of us lucky enough to live in peace already. But to those living in war, a day of peace, a temporary cease-fire, is not only lovely, it's incredibly practical. On a day when no bullets fly, families can go to the clinic, mosquito nets can be given out, and kids who've known only war can learn what peace looks like, sounds like. In short, it's a window of opportunity to build peace. For the past 10 years, filmmaker Jeremy Gilley has been promoting September 21 as a true international day of ceasefire, a day to carry out humanitarian aid in the world's most dangerous zones. The practical challenge is huge, starting with: how to convince both parties in a conflict to put down their weapons and trust the other side to do the same? But Gilley has recorded successes. For instance, on September 21, 2008, some 1.85 million children under 5 years old, in seven Afghan provinces where conflict has previously prevented access, were given a vaccine for polio.

On September 21, 2011, Gilley will start the 365-day-long countdown to Truce 2012, a hoped-for global day of guns-down ceasefire and worldwide action toward peace.

He says: "The only logical progression is to work towards a global cessation of hostilities on Peace Day -- from violence in our homes and schools, through to armed conflict."

More profile about the speaker
Jeremy Gilley | Speaker | TED.com