TEDxWomen 2012
Janine di Giovanni: What I saw in the war
Janine di Giovanni: Savaşta gördüklerim
Filmed:
Readability: 3.2
1,077,040 views
Gazeteci Janine di Giovanni Bosna'dan, Sierra Leone'den ve son zamanlarda da Suriye'den hikayeler getirebilmek için dünyada en kötü şeylerin yaşandığı yerlerdeydi. Giovanni derin çatışmaların içinde bulunan insanların hikayelerini anlatıyor -- ve ünlü bir şehir sokağının bombalanmış bir savaş alanına sarsıcı dönüşümünü inceliyor.
Double-click the English transcript below to play the video.
00:16
This is how war starts.
0
703
2812
Savaşlar böyle başlar.
00:19
One day you're living your ordinary life,
1
3515
3266
Bir gün hayatınız sıradan akışındayken,
00:22
you're planning to go to a party,
2
6781
2516
bir partiye gitmeyi planlıyorken,
00:25
you're taking your children to school,
3
9297
2384
çocuğunuzu okula bırakıyorken,
00:27
you're making a dentist appointment.
4
11681
2713
dişçinizden randevu alıyorken.
00:30
The next thing, the telephones go out,
5
14394
3626
Birden telefonlar kesilir,
00:33
the TVs go out, there's armed men on the street,
6
18020
3937
televizyonlar çekmez, sokakta silahlı insanlar vardır,
00:37
there's roadblocks.
7
21957
2316
barikatlar vardır.
00:40
Your life as you know it goes into suspended animation.
8
24273
4477
Hayatınız geçici ölüm durumuna geçer.
00:44
It stops.
9
28750
2205
Ve durur.
00:46
I'm going to steal a story from a friend of mine,
10
30955
2558
Bir arkadaşımın başından geçen bir olayı anlatacağım,
00:49
a Bosnian friend, about what happened to her,
11
33513
2978
çünkü bu Bosnalı arkadaşıma olanlar,
00:52
because I think it will illustrate for you exactly what it feels like.
12
36491
4377
bu anlattıklarımın tam olarak nasıl hissettirdiğini size göstereceğini düşünüyorum.
00:56
She was walking to work one day in April, 1992,
13
40868
4094
Nisan 1992'de bir gün mini eteği ve yüksek topuklu ayakkabılarıyla
01:00
in a miniskirt and high heels. She worked in a bank.
14
44962
3148
işe gitmek üzere yürüyordu. Bir bankada çalışıyordu.
01:04
She was a young mother. She was someone who liked to party.
15
48110
3524
Genç bir anneydi. Partileri severdi.
01:07
Great person.
16
51634
1834
Harika bir insandı.
01:09
And suddenly she sees a tank
17
53468
3307
Ve aniden bir tank gördü
01:12
ambling down the main road of Sarajevo
18
56775
3206
Saraybosna'nın ana caddesinde yavaşça ilerleyen bu tank
01:15
knocking everything out of its path.
19
59981
3552
önüne çıkan her şeyi devirip geçiyordu.
01:19
She thinks she's dreaming, but she's not.
20
63533
4031
Rüya gördüğünü zannetti, fakat rüya değildi.
01:23
And she runs as any of us would have done
21
67564
2745
Ve herkesin yapacağı gibi kaçtı,
01:26
and takes cover, and she hides behind a trash bin,
22
70309
4017
bir çöp kutusunun arkasına gizlenerek siper aldı,
01:30
in her high heels and her miniskirt.
23
74326
2599
yüksek topukları ve mini eteğiyle.
01:32
And as she's hiding there, she's feeling ridiculous,
24
76925
4219
Ve orada saklanırken olanlara anlam veremiyordu,
01:37
but she's seeing this tank go by with soldiers
25
81144
2696
fakat tankın askerler eşliğinde geçtiğini
01:39
and people all over the place and chaos
26
83840
2360
ve her yerde insanların kaos içinde olduğunu görmüştü
01:42
and she thinks, "I feel like Alice in Wonderland
27
86200
4627
ve "Alice Harikalar Diyarında gibi hissettim
01:46
going down the rabbit hole,
28
90827
2335
tavşan deliğinden düşerken
01:49
down, down, down into chaos,
29
93162
3068
derine, derine kaosun en derinine
01:52
and my life will never be the same again."
30
96230
5401
ve hayatım bir daha hiç bir zaman eskisi gibi olmayacak." diye düşündü.
01:57
A few weeks later, my friend was in a crowd of people
31
101631
3787
Birkaç hafta sonra, arkadaşım bir insan kalabalığının içinde
02:01
pushing with her infant son in her arms
32
105418
4950
kucağında küçük oğlu ile ilerlemeye çalışıyordu
02:06
to give him to a stranger on a bus,
33
110368
2536
oğlunu otobüsteki yabancıya verebilmek için.
02:08
which was one of the last buses leaving Sarajevo
34
112904
3024
Saraybosna'dan ayrılacak son otobüslerden biri olan
02:11
to take children out so they could be safe.
35
115928
3165
bu otobüsün çocuğunu güvende olacağı bir yere götürecekti.
02:14
And she remembers struggling with her mother to the front,
36
119093
4110
Ve annesi ile birlikte önlere doğru çırpınışını hatırlıyor,
02:19
crowds and crowds of people, "Take my child! Take my child!"
37
123203
3426
mahşeri insan kalabalığı arasında "Çocuğumu al! Çocuğumu al!"
02:22
and passing her son to someone through a window.
38
126629
6053
ve oğlunu pencereden birisine verişini.
02:28
And she didn't see him for years.
39
132682
2868
Ve onu yıllarca göremedi.
02:31
The siege went on for three and a half years,
40
135550
3719
Kuşatma üç buçuk yıl sürdü
02:35
and it was a siege without water,
41
139269
2289
ve suyun olmadığı bir kuşatmaydı,
02:37
without power, without electricity, without heat, without food,
42
141558
5289
güç yoktu, elektrik yoktu, ısınma yoktu, yiyecek yoktu,
02:42
in the middle of Europe, in the middle of the 20th century.
43
146847
5355
Avrupa'nın ortasında, 20. yüzyılın ortasında.
02:48
I had the honor of being one of those reporters
44
152202
3802
Ben bu kuşatmayı yaşan muhabirlerden
02:51
that lived through that siege,
45
156004
2419
biri olma şerefine eriştim
02:54
and I say I have the honor and the privilege of being there
46
158423
3038
ve orada olmanın ayrıcalığını yaşadım
02:57
because it's taught me everything,
47
161461
2190
çünkü bu bana her şeyi öğretti,
02:59
not just about being a reporter, but about being a human being.
48
163651
4129
sadece bir muhabir olmayı değil, bir insan olmayı,
03:03
I learned about compassion.
49
167780
2355
şefkati öğrendim.
03:06
I learned about ordinary people who could be heroes.
50
170135
3811
Sıradan insanların kahraman olabildiklerini öğrendim.
03:09
I learned about sharing. I learned about camaraderie.
51
173946
4371
Paylaşmayı öğrendim. Dostluğu öğrendim.
03:14
Most of all, I learned about love.
52
178317
2911
Hepsinden öte, sevgiyi öğrendim.
03:17
Even in the midst of terrible destruction and death and chaos,
53
181228
5279
En korkunç yıkım ve ölüm ve kaosun ortasında dahi
03:22
I learned how ordinary people could help their neighbors,
54
186507
3136
sıradan insanların nasıl komşularına yardım edebildiklerini öğrendim
03:25
share food, raise their children,
55
189643
2644
yiyeceklerini paylaştıklarını, çocuklarını büyüttüklerini,
03:28
drag someone who's being sniped at from the middle of the road
56
192287
3252
yolun ortasında vurulmuş bir insanı çekip aldıklarını
03:31
even though you yourself were endangering your life,
57
195539
2857
kendi hayatlarını tehlikeye atma pahasına olsa bile,
03:34
helping people get into taxis who were injured
58
198396
3251
yaralanmış insanların taksiye binmelerine yardım ettiklerini
03:37
to try to take them to hospitals.
59
201647
2621
onları hastaneye götürmeye çalıştıklarını.
03:40
I learned so much about myself.
60
204268
3219
Kendimle ilgili çok şey öğrendim.
03:43
Martha Gellhorn, who's one of my heroes, once said,
61
207487
3025
Kahramanlarımdan biri olan Martha Gellhorn şöyle demişti,
03:46
"You can only love one war. The rest is responsibility."
62
210512
5198
"Sadece bir savaşı sevebilirsiniz. Gerisi sorumluluktur."
03:51
I went on to cover many, many, many wars after that,
63
215710
3536
Bundan sonra çok, çok, çok savaşlar gördüm,
03:55
so many that I lost count,
64
219246
2629
o kadar çok ki sayısını unuttum,
03:57
but there was nothing like Sarajevo.
65
221875
3083
fakat hiç biri Saraybosna gibi değildi.
04:00
Last April, I went back to a very strange --
66
224958
3955
Geçen Nisan, oldukça tuhaf bir yere gittim.
04:04
what I called a deranged high school reunion.
67
228913
3774
delirmiş lise mezunlar toplantısı diye isimlendiriyorum.
04:08
What it was, was the 20th anniversary of the siege,
68
232687
4343
Kuşatmanın 20. yıl dönümü idi,
04:12
the beginning of the siege of Sarajevo,
69
237030
2472
Saraybosna kuşatmasının başlamasının
04:15
and I don't like the word "anniversary," because it sounds like a party,
70
239502
4440
ve "yıl dönümü" kelimesini sevmiyorum çünkü kulağa bir parti gibi geliyor
04:19
and this was not a party.
71
243942
1403
ve bu bir parti değildi.
04:21
It was a very somber gathering of the reporters
72
245345
3988
Bu, savaş boyunca orada çalışmış gazetecilerin
04:25
that worked there during the war, humanitarian aid workers,
73
249333
3391
ve insani yardım çalışanlarının oldukça hüzünlü bir buluşması idi
04:28
and of course the brave and courageous people of Sarajevo themselves.
74
252724
4469
ve tabii ki cesur ve korkusuz Saraybosna halkının kendisinin
04:33
And the thing that struck me the most,
75
257193
2419
Ve bunlar içerisinde beni en çok sarsan
04:35
that broke my heart,
76
259612
1741
ve kalbimi kıran,
04:37
was walking down the main street of Sarajevo,
77
261353
2170
Saraybosna'nın ana caddesinde yürümek oldu
04:39
where my friend Aida saw the tank coming 20 years ago,
78
263523
4075
20 yıl önce arkadaşım Aida'nın tankın geldiğini gördüğü
04:43
and in that road were more than 12,000 red chairs,
79
267598
6697
bu yolda 12.000 den fazla kırmızı sandalye vardı,
04:50
empty,
80
274295
1626
boş
04:51
and every single one of them symbolized
81
275921
2269
ve bunların her biri
04:54
a person who had died during the siege,
82
278190
3717
kuşatma esnasında ölen bir kişiyi temsil ediyordu
04:57
just in Sarajevo, not in all of Bosnia,
83
281907
4287
sadece Saraybosna'da, tüm Bosna'da değil
05:02
and it stretched from one end of the city
84
286194
2587
ve şehrin bir ucundan
05:04
to a large part of it,
85
288781
2274
büyük bir bölümüne kadar uzanıyordu
05:06
and the saddest for me were the tiny little chairs
86
291055
3503
ve benim için en acısı çocuklar için koyulan
05:10
for the children.
87
294558
2856
minik ufacık sandalyelerdi.
05:13
I now cover Syria,
88
297414
3127
Şu sıralar Suriye'de muhabirlik yapıyorum
05:16
and I started reporting it because I believed that
89
300541
3190
ve haber yapmaya başladım
05:19
it needs to be done.
90
303731
2256
çünkü yapılması gerektiğine inanıyorum.
05:21
I believe a story there has to be told.
91
305987
3005
Orada anlatılması gereken bir hikaye olduğuna inanıyorum.
05:24
I see, again, a template of the war in Bosnia.
92
308992
3970
Bosna'daki savaşın bir taslağını tekrar görüyorum.
05:28
And when I first arrived in Damascus,
93
312962
2229
Ve Şam'a ilk vardığımda,
05:31
I saw this strange moment where people
94
315191
2402
İnsanların savaşın patlayacağına
05:33
didn't seem to believe that war was going to descend,
95
317593
3560
hiç de inanıyor görünmedikleri o tuhaf anı farkettim.
05:37
and it was exactly the same in Bosnia
96
321153
1935
Ve Bosna'da da aynen böyleydi
05:38
and nearly every other country I've seen where war comes.
97
323088
2814
ve neredeyse savaşın geldiği bütün ülkelerde de.
05:41
People don't want to believe it's coming,
98
325902
2543
İnsanlar savaşın geleceğine inanmak istemiyorlar,
05:44
so they don't leave, they don't leave before they can.
99
328445
3467
bu yüzden terketmiyorlar, ayrılabilecekken ayrılmıyorlar.
05:47
They don't get their money out.
100
331912
1670
Paralarını çekmiyorlar.
05:49
They stay because you want to stay in your home.
101
333582
3895
Kalıyorlar çünkü herkes evinde kalmak ister.
05:53
And then war and chaos descend.
102
337477
4039
Ve ardından savaş ve kaos çöküyor.
05:57
Rwanda is a place that haunts me a lot.
103
341516
3803
Rwanda hiç aklımdan çıkmayan bir yer.
06:01
In 1994, I briefly left Sarajevo to go report the genocide in Rwanda.
104
345319
6154
1994'de Rwanda'daki soykırımın haberini yapmak için kısa süreliğine Saraybosna'dan ayrıldım.
06:07
Between April and August, 1994,
105
351473
4849
1994 Nisan ve Ağustos arasında,
06:12
one million people were slaughtered.
106
356322
4201
bir milyon insan katledildi.
06:16
Now if those 12,000 chairs freaked me out
107
360523
5227
Eğer o 12.000 sandalye beni deliye döndürdüyse
06:21
with the sheer number,
108
365750
2072
ve delice sayısıyla,
06:23
I want you just for a second to think of a million people.
109
367822
3631
sadece bir saniyeliğine bir milyon insanı düşünmenizi istiyorum.
06:27
And to give you some example, I remember
110
371453
2537
Ve size bir örnek verebilmek için,
06:29
standing and looking down a road as far as I could see,
111
373990
5081
görebildiğim kadar uzaklara uzanan en az bir buçuk kilometrelik bir yolda durup,
06:34
at least a mile, and there were bodies piled twice my height
112
379071
6089
boyumun iki katı kadar ölü bedenlerin yığıldığını
06:41
of the dead.
113
385160
1724
gördüğümü hatırlıyorum.
06:42
And that was just a small percentage of the dead.
114
386884
3335
Ve bu ölenlerin sadece küçük bir kısmıydı.
06:46
And there were mothers holding their children
115
390219
1969
Ve anneler vardı, kucaklarında
06:48
who had been caught in their last death throes.
116
392188
3341
son anlarını yaşayan çocuklarını tutan anneler vardı.
06:51
So we learn a lot from war,
117
395529
3330
Savaştan birçok şey öğrendik
06:54
and I mention Rwanda
118
398859
2352
ve Rwanda'yı anlattım
06:57
because it is one place, like South Africa,
119
401211
4118
çünkü Güney Afrika gibi
07:01
where nearly 20 years on, there is healing.
120
405329
3982
yaklaşık 20 yıldır, iyileşme var.
07:05
Fifty-six percent of the parliamentarians are women,
121
409311
3468
Milletvekillerinin yüzde ellialtı'sı kadın,
07:08
which is fantastic,
122
412779
2452
ki bu olağanüstü
07:11
and there's also within the national constitution now,
123
415231
4026
ve ayrıca ulusal anayasada
07:15
you're actually not allowed to say Hutu or Tutsi.
124
419257
3173
Hutu ya da Tutsi olduğunu belirtmek yasak.
07:18
You're not allowed to identify anyone by ethnicity,
125
422430
3869
Kişileri etnik kökeni ile tanımlamak yasak,
07:22
which is, of course, what started the slaughter in the first place.
126
426299
4546
ki bu, soykırımı ilk olarak başlatan şeydi.
07:26
And an aid worker friend of mine told me the most beautiful story,
127
430845
3107
İnsani yardımda çalışan arkadaşlarımdan birinin anlattığı en güzel hikaye,
07:29
or I find it beautiful.
128
433952
1483
daha doğrusu güzel bulduğum.
07:31
There was a group of children, mixed Hutus and Tutsis,
129
435435
4917
Hutu ve Tutsilerin karışık olarak bulunduğu bir grup çocuk vardı
07:36
and a group of women who were adopting them,
130
440352
2714
ve bir grup kadın onları evlatlık ediniyorlardı,
07:38
and they lined up and one was just given to the next.
131
443066
3934
sıraya giriyorlar ve sıradakine bir çocuk veriliyordu.
07:42
There was no kind of compensation for, you're a Tutsi,
132
447000
3166
Hiçbir şekilde ödün yok, Tutsisin,
07:46
you're a Hutu, you might have killed my mother,
133
450166
2915
Hutu'sun, annemi öldürmüş olabilirsin,
07:48
you might have killed my father.
134
453081
1846
babamı öldürmüş olabilirsin.
07:50
They were just brought together in this kind of reconciliation,
135
454927
5306
Bu şekilde bir araya getirilip barıştırılıyorlar
07:56
and I find this remarkable.
136
460233
3584
ve bu oldukça dikkate değerdi.
07:59
So when people ask me how I continue to cover war,
137
463817
2842
İnsanlar bana nasıl savaş haberleri yapmaya devam ettiğimi
08:02
and why I continue to do it,
138
466659
2212
ve bunu yapmaya neden devam ettiğimi sorduklarında,
08:04
this is why.
139
468871
1469
işte nedeni bu.
08:06
When I go back to Syria, next week in fact,
140
470340
3391
Önümüzdeki hafta Suriye'ye geri döndüğümde
08:09
what I see is incredibly heroic people,
141
473731
3961
gördüğüm inanılmaz kahraman insanlar,
08:13
some of them fighting for democracy,
142
477692
2273
bazıları demokrasi için savaşıyorlar,
08:15
for things we take for granted every single day.
143
479965
4017
her bir gün bizim garanti saydığımız şeyler için savaşıyorlar.
08:19
And that's pretty much why I do it.
144
483982
3238
Ve bu aşağı yukarı bunu yapmamın nedenidir.
08:23
In 2004, I had a little baby boy,
145
487220
4468
2004'de küçük bir oğlum oldu
08:27
and I call him my miracle child,
146
491688
3195
ve ben ona mucize çocuk diyorum,
08:30
because after seeing so much death
147
494883
3046
çünkü bu kadar fazla ölümü gördükten sonra
08:33
and destruction and chaos and darkness in my life,
148
497929
4177
bu kadar yıkım ve kaos ve karanlığın ardından,
08:38
this ray of hope was born.
149
502106
3859
hayatımda bu umut ışığı doğdu.
08:41
And I called him Luca, which means "The bringer of light,"
150
505965
4197
Ve O'na "ışığı getiren" anlamına gelen Luca diyorum,
08:46
because he does bring light to my life.
151
510162
4923
çünkü o benim hayatıma ışığı getirdi.
08:50
But I'm talking about him because when he was four months old,
152
515085
3451
Onun hakkında konuşuyorum çünkü dört aylıkken
08:54
my foreign editor forced me to go back to Baghdad
153
518536
4672
yurtdışı editörüm beni Bağdat'a geri dönmeye zorladı,
08:59
where I had been reporting all throughout the Saddam regime
154
523208
3332
Saddam rejimi boyunca, düşerken ve sonrasında da
09:02
and during the fall of Baghdad and afterwards,
155
526540
2879
muhabirlik yaptığım Bağdat.
09:05
and I remember getting on the plane in tears,
156
529419
3094
Gözyaşları içerisinde uçağa bindiğimi hatırlıyorum,
09:08
crying to be separated from my son,
157
532513
2986
oğlumdan ayrılacağım için ağlıyordum
09:11
and while I was there,
158
535499
2233
ve oradayken,
09:13
a quite famous Iraqi politician who was a friend of mine
159
537732
2735
epey ünlü Irak'lı bir siyasetçi arkadaşım
09:16
said to me, "What are you doing here?
160
540467
2474
"Burada ne yapıyorsun?..
09:18
Why aren't you home with Luca?"
161
542941
1841
Neden evde Luca ile birlikte değilsin?" diye sorduğunda
09:20
And I said, "Well, I have to see." It was 2004
162
544782
3785
"Görmeliydim" dedim. Sene 2004'tü
09:24
which was the beginning of the incredibly bloody time in Iraq,
163
548567
4387
Irak'ta akıl almaz derecede kanlı bir zamanın başlangıcıydı,
09:28
"I have to see, I have to see what is happening here.
164
552954
3240
"Görmeliyim, orada neler olduğunu görmeliyim.
09:32
I have to report it."
165
556194
865
ve haberini yapmalıyım" dedim.
09:32
And he said, "Go home,
166
557059
3564
"Eve dön" dedi,
09:36
because if you miss his first tooth,
167
560623
3286
"Çünkü ilk dişini kaçırırsan,
09:39
if you miss his first step, you'll never forgive yourself.
168
563909
2998
ilk adımlarını kaçırırsan, kendini hiçbir zaman affetmezsin.
09:42
But there will always be another war."
169
566907
3863
Fakat her zaman başka bir savaş olacaktır"
09:46
And there, sadly, will always be wars.
170
570770
4341
Ve ne yazık ki, her zaman başka bir savaş olacak.
09:51
And I am deluding myself if I think, as a journalist,
171
575111
3854
Ve bir gazeteci olarak, bir muhabir,
09:54
as a reporter, as a writer,
172
578965
1766
bir yazar olarak, yaptıklarımın savaşı durdurabileceğini düşünürsem
09:56
what I do can stop them. I can't.
173
580731
4838
kendimi kandırmış olurum. Durduramam.
10:01
I'm not Kofi Annan. He can't stop a war.
174
585569
2547
Kofi Annan değilim. O da bir savaşı durduramaz.
10:04
He tried to negotiate Syria and couldn't do it.
175
588116
2977
Suriye ile müzakerede bulunmaya çalıştı fakat yapamadı.
10:06
I'm not a U.N. conflict resolution person.
176
591093
3996
Birleşmiş Milletler uyuşmazlık çözücüsü değilim.
10:10
I'm not even a humanitarian aid doctor,
177
595089
2283
Bir insani yardım doktoru bile değilim
10:13
and I can't tell you the times of how helpless I've felt
178
597372
2826
ve kendimi çaresiz hissettiğim zamanları anlatamam
10:16
to have people dying in front of me, and I couldn't save them.
179
600198
3271
gözlerimin önünde can veren insanlara yardım edemediğim zamanları anlatamam.
10:19
All I am is a witness.
180
603469
3835
Sedece bir şahidim.
10:23
My role is to bring a voice to people who are voiceless.
181
607304
5054
Görevim sesi olmayan insanların sesi olmak.
10:28
A colleague of mine described it as to shine a light
182
612358
3233
Bir meslektaşım bunu dünyanın karanlık köşelerinde
10:31
in the darkest corners of the world.
183
615591
2762
bir ışık yakmak olarak nitelendirdi.
10:34
And that's what I try to do.
184
618353
2647
Ve bu tam olarak yapmaya çalıştığım şey.
10:36
I'm not always successful,
185
621000
3036
Her zaman başarılı değilim
10:39
and sometimes it's incredibly frustrating,
186
624036
2541
ve bazen inanılmaz hayal kırıcı olabiliyor,
10:42
because you feel like you're writing into a void,
187
626577
2206
çünkü boşluğa yazıyormuş hissine kapılıyorsunuz
10:44
or you feel like no one cares.
188
628783
2329
veya hiç kimsenin umursamadığını düşünüyorsunuz.
10:47
Who cares about Syria? Who cares about Bosnia?
189
631112
2249
Suriye kimin umurunda? Bosna kimin umurunda?
10:49
Who cares about the Congo,
190
633361
2013
Kongo kimin umurunda,
10:51
the Ivory Coast, Liberia, Sierra Leone,
191
635374
2274
Fildişi Sahilleri, Liberya, Sierra Leon,
10:53
all of these strings of places that
192
637648
2115
tüm bu yerleri
10:55
I will remember for the rest of my life?
193
639763
3973
hayatım boyunca hatırlayağım.
10:59
But my métier is to bear witness
194
643736
3253
Fakat benim görevim şahitlik etmek
11:02
and that is the crux, the heart of the matter,
195
646989
3182
ve bu düğüm noktası, işin özü,
11:06
for us reporters who do this.
196
650171
2541
bizim gibi bunu yapan gazeteciler için.
11:08
And all I can really do is hope,
197
652712
3591
Ve gerçekten tüm yapabildiğim umut etmek,
11:12
not to policymakers or politicians,
198
656303
2608
politikaya yön verenler ve siyasetcilere değil
11:14
because as much as I'd like to have faith
199
658911
2397
çünkü her ne kadar inanmayı çok istesem de
11:17
that they read my words and do something,
200
661308
2465
beni okuyup, bir şeyler yapacaklarına inanmıyorum.
11:19
I don't delude myself.
201
663773
3160
Kendimi kandırmıyorum.
11:22
But what I do hope is that if you remember anything I said
202
666933
4217
Umut ettiğim, söylediğim herhangi bir şeyi hatırlarsanız
11:27
or any of my stories tomorrow morning over breakfast,
203
671150
3553
veya hikayelerimden herhangi birisini sabah kahvaltı sonrasında hatırlarsanız
11:30
if you can remember the story of Sarajevo,
204
674703
2682
eğer Saraybosna'nın hikayesini hatırlarsanız,
11:33
or the story of Rwanda,
205
677385
3491
veya Rwanda'nın
11:36
then I've done my job.
206
680876
2573
işimi yapmışım demektir.
11:39
Thank you very much.
207
683449
2038
Çok teşekkür ederim.
11:41
(Applause)
208
685487
7230
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Janine di Giovanni - ReporterJanine di Giovanni reports from war zones around the world.
Why you should listen
Janine di Giovanni is a contributing editor to Vanity Fair. She writes for the British, American, and French press, and has reported from Afghanistan, Iraq, Israel, Algeria, Gaza, the West Bank, Zimbabwe, Rwanda, Pakistan, East Timor, Ivory Coast, Bosnia, Kosovo, Liberia, Somalia, Nigeria and Sierra Leone. has won four major journalistic awards, including the National Magazine Award.
She is the author of Madness Visible and The Quick and the Dead, The Place at the End of the World, and Ghosts by Daylight which recently won Spears Best Memoir of the Year. She wrote the introduction to the international best seller Zlata’s Diary: a Child’s Life in Sarajevo. Two documentaries have been made about her life and work (Bearing Witness and No Man’s Land). In 2010, she was the President of the Jury of the Prix Bayeux-Calvados for War. She is now focused on Syria, Egypt, Libya and Yemen and so far has been inside Syria three times. Janine lives in Paris.
Janine di Giovanni | Speaker | TED.com