ABOUT THE SPEAKER
Rose George - Curious journalist
Rose George looks deeply into topics that are unseen but fundamental, whether that's sewers or latrines or massive container ships or pirate hostages or menstrual hygiene.

Why you should listen

Rose George thinks, researches, writes and talks about the hidden, the undiscussed. Among the everyone-does-it-no-one-talks-about-it issues she's explored in books and articles: sanitation (and poop in general). Diarrhea is a weapon of mass destruction, says the UK-based journalist and author, and a lack of access to toilets is at the root of our biggest public health crisis. In 2012, two out of five of the world’s population had nowhere sanitary to go.

The key to turning around this problem, says George: Let’s drop the pretense of “water-related diseases” and call out the cause of myriad afflictions around the world as what they are -- “poop-related diseases” that are preventable with a basic toilet. George explores the problem in her book The Big Necessity: The Unmentionable World of Human Waste and Why It Matters and in a fabulous special issue of Colors magazine called "Shit: A Survival Guide." Read a sample chapter of The Big Necessity >>

Her latest book, on an equally hidden world that touches almost everything we do, is Ninety Percent of Everything: Inside Shipping, the Invisible Industry That Puts Clothes on Your Back, Gas in Your Car, Food on Your Plate. Read a review >> 

 In the UK and elsewhere, you'll find the book titled Deep Sea and Foreign Going: Inside Shipping, the Invisible Industry the Brings You 90% of Everything.

More profile about the speaker
Rose George | Speaker | TED.com
TED2013

Rose George: Let's talk crap. Seriously.

Rose George: Pis şeylerden bahsedelim. Gerçekten pis şeylerden.

Filmed:
1,753,944 views

2013 yılındayız; ancak dünyada 2.5 milyar insan temel steril tuvaletten yoksun. Tuvalet yoksa tuvaletinizi nereye yaparsınız? Sokağa, büyük bir ihtimalle su ve yiyecek kaynaklarınıza yakın bir yere, kirlenmenin yol açtığı sayısız ölüm ve hastalık vakalarına davetiye çıkarma pahasına. Gazeteci Rose George'un bir zamanlar konuşulması tabu olan mesele hakkındaki bu cesur, eğlenceli ve etkili konuşmasına kulak verin.
- Curious journalist
Rose George looks deeply into topics that are unseen but fundamental, whether that's sewers or latrines or massive container ships or pirate hostages or menstrual hygiene. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
Let's talk dirtykirli.
0
532
4112
Biraz da ayıp şeylerden bahsedelim.
00:16
A fewaz yearsyıl agoönce, oddlytuhaf bir şekilde enoughyeterli,
1
4644
2736
Birkaç yıl önce, tuhaftır,
00:19
I neededgerekli the bathroombanyo,
2
7380
2734
tuvalete gitmem gerekti.
00:22
and I foundbulunan one, a publichalka açık bathroombanyo,
3
10114
3350
Umumi bir tuvalet buldum,
00:25
and I wentgitti into the stalldurak,
4
13464
2364
kabine girdim ve
00:27
and I preparedhazırlanmış to do what I'd donetamam mostçoğu of my life:
5
15828
3297
her zaman yaptığım şeyi yapacaktım:
00:31
use the toilettuvalet, flushfloş the toilettuvalet, forgetunutmak about the toilettuvalet.
6
19125
4542
tuvaleti kullanacak, sifonu çekecek ve unutup gidecektim.
00:35
And for some reasonneden that day, insteadyerine,
7
23667
2081
Ama o gün her nedense
00:37
I askeddiye sordu myselfkendim a questionsoru,
8
25748
2184
kendime bir soru sordum.
00:39
and it was, where does this stuffşey go?
9
27932
3876
O da şuydu: Bu şey nereye gidiyor?
00:43
And with that questionsoru, I foundbulunan myselfkendim plungeddaldı
10
31808
3892
Ve bu soruyla beraber dalıp gittim ve kendimi
00:47
into the worldDünya of sanitationsanitasyon --
11
35700
4024
sağlık koruma hizmetlerinde buldum --
00:51
there's more cominggelecek -- (LaughterKahkaha) —
12
39724
1565
dahası var -- (Gülüşmeler) -
00:53
sanitationsanitasyon, toiletstuvaletler and poopkaka,
13
41289
4569
sağlık koruma hizmetleri, tuvaletler ve kaka
00:57
and I have yethenüz to emergeçıkmak.
14
45858
3073
ve henüz yüzeye çıkabilmiş değilim;
01:00
And that's because it's suchböyle an enragingsinirlendiren,
15
48931
2305
çünkü burası insanın içine eden bir yer
01:03
yethenüz engagingçekici placeyer to be.
16
51236
3216
fakat bir o kadar da içine çeken.
01:06
To go back to that toilettuvalet,
17
54452
3256
O tuvalete dönecek olursak,
01:09
it wasn'tdeğildi a particularlyözellikle fancyfantezi toilettuvalet,
18
57708
2794
özelliği olan bir tuvalet değildi,
01:12
it wasn'tdeğildi as niceGüzel as this one
19
60502
1435
Dünya Tuvalet Örgütü'ne (DTÖ) ait
01:13
from the WorldDünya ToiletTuvalet OrganizationOrganizasyon.
20
61937
2931
bu tuvalet kadar iyi görünmüyordu.
01:16
That's the other WTODTÖ. (LaughterKahkaha)
21
64868
4267
Dünya Ticaret Örgütü'ne değil. (Gülüşmeler)
01:21
But it had a lockablekilitlenebilir doorkapı, it had privacyGizlilik, it had waterSu,
22
69135
3614
Yine de kilitlenebilir bir kapısı, özel alanı, suyu vardı,
01:24
it had soapsabun so I could washyıkama my handseller,
23
72749
2264
ellerimi yıkayabileceğim sabun da vardı,
01:27
and I did because I'm a womankadın, and we do that.
24
75013
3064
ellerimi yıkadım; çünkü biz kadınlar ellerimizi yıkarız.
01:30
(LaughterKahkaha) (ApplauseAlkış)
25
78077
5608
(Gülüşmeler) (Alkış)
01:35
But that day, when I askeddiye sordu that questionsoru,
26
83685
2411
Ama o gün, o soruyu sorduğum anda
01:38
I learnedbilgili something, and that was that I'd grownyetişkin up thinkingdüşünme
27
86096
2733
bir şey keşfettim: böylesi bir tuvaletin
01:40
that a toilettuvalet like that was my right,
28
88829
2215
benim hakkım olduğuna inanarak yetiştiğimi.
01:43
when in factgerçek it's a privilegeayrıcalık.
29
91044
3178
Oysa, aslında bu bir ayrıcalıktı.
01:46
2.5 billionmilyar people worldwideDünya çapında have no adequateyeterli toilettuvalet.
30
94222
5259
Dünyada 2.5 milyar insan donanımlı bir tuvaletten yoksun.
01:51
They don't have a bucketkova or a boxkutu.
31
99481
3940
Kova ya da kutuları yok.
01:55
FortyKırk percentyüzde of the worldDünya with no adequateyeterli toilettuvalet.
32
103421
4208
Dünyanın yüzde kırkı donanımlı bir tuvaletten yoksun.
01:59
And they have to do what this little boyoğlan is doing
33
107629
2497
Bu kişiler, Mumbai Havalimanı ekspres yolu kenarında
02:02
by the sideyan of the MumbaiMumbai AirportHavaalanı expresswayOtoban,
34
110126
2935
bu çocuğun yaptığı şeyi yapmak zorunda kalıyorlar.
02:05
whichhangi is calleddenilen openaçık defecationdışkılama,
35
113061
2648
Buna "açık alanda tuvaletini yapmak" ya da
02:07
or poo-pooingkaka-derde in the openaçık.
36
115709
3355
"açık alanda kakasını yapmak" deniyor.
02:11
And he does that everyher day,
37
119064
2234
Ve o bunu her gün yapıyor.
02:13
and everyher day, probablymuhtemelen, that guy in the pictureresim
38
121298
2499
Fotoğraftaki bu adam da büyük bir ihtimalle her seferinde
02:15
walksyürüyüşleri on by,
39
123797
1854
yanından yürüyüp gidiyor;
02:17
because he seesgörür that little boyoğlan, but he doesn't see him.
40
125651
3458
çünkü çocuğu görmesine rağmen onu görmüyor.
02:21
But he should, because the problemsorun
41
129109
2120
Fakat aslında görmeli, çünkü etrafa saçılmış
02:23
with all that poopkaka lyingyalan söyleme around
42
131229
2360
bunca dışkının yarattığı bir sıkıntı var:
02:25
is that poopkaka carriestaşır passengersyolcu.
43
133589
3008
içinde barındırdığı yolcular.
02:28
FiftyElli communicableiletilebilir diseaseshastalıklar like to travelseyahat in humaninsan shitbok.
44
136597
4299
Bulaşıcı hastalıklardan ellisi, insan dışkısıyla taşınıyor.
02:32
All those things, the eggsyumurta, the cystskistler,
45
140896
2421
Bütün o yumurtalar, kistler, bakteriler,
02:35
the bacteriabakteriler, the virusesvirüsler, all those can travelseyahat
46
143317
2776
virüsler... Hepsi bir gram insan dışkısı içinde
02:38
in one gramgram of humaninsan fecesdışkı.
47
146093
3408
bir yerden bir yere taşınabilirler.
02:41
How? Well, that little boyoğlan will not have washedyıkandı his handseller.
48
149501
3712
Nasıl mı? Az önceki çocuk ellerini yıkamış olamaz
02:45
He's barefootyalınayak. He'llO olacak runkoş back into his houseev,
49
153213
2496
ve ayakları çıplak. Evine gidip, içtiği suyu,
02:47
and he will contaminatekontamine his drinkingiçme waterSu and his foodGıda
50
155709
3655
yiyeceklerini ve elbette içinde bulunduğu
02:51
and his environmentçevre
51
159364
1404
çevreyi kirletecek
02:52
with whateverher neyse diseaseshastalıklar he mayMayıs ayı be carryingtaşıma
52
160768
2397
el ve ayaklarındaki
02:55
by fecaldışkıya ait particlesparçacıklar that are on his fingersparmaklar and feetayaklar.
53
163165
5749
dışkı kalıntılarından kaptığı hastalıklar yüzünden.
03:00
In what I call the flushed-and-plumbedTemizlenen ve plumbed worldDünya
54
168914
2272
Sifonlu-tesisatlı dünya olarak adlandırdığım dünyada-
03:03
that mostçoğu of us in this roomoda are luckyşanslı to livecanlı in,
55
171186
2627
ki bu salondaki çoğu kişi böyle bir dünyada yaşama ayrıcalığına sahip-
03:05
the mostçoğu commonortak symptomssemptomlar associatedilişkili with those diseaseshastalıklar,
56
173813
3049
bu hastalıkların en yaygın semptomu olan
03:08
diarrheaishal, is now a bitbit of a jokeşaka.
57
176862
2826
"diyare" şaka gibi kalıyor.
03:11
It's the runskoşar, the HersheyHershey squirtssquirts, the squitssquits.
58
179688
3691
İshal olmak, motoru bozmak...
03:15
Where I come from, we call it DelhiDelhi bellygöbek,
59
183379
1850
Benim geldiğim yerde "Delhi göbeği" olarak biliniyor;
03:17
as a legacymiras of empireimparatorluk.
60
185229
2608
"imparatorluk mirası".
03:19
But if you searcharama for a stockStok photoFotoğraf of diarrheaishal
61
187837
3740
Tanınmış bir foto görüntü ajansının arşivinde
03:23
in a leadingönemli photoFotoğraf imagegörüntü agencyAjans,
62
191577
2791
ishalle ilgili görselleri aratacak olursanız
03:26
this is the pictureresim that you come up with.
63
194368
2020
karşınıza çıkan fotoğraf bu.
03:28
(LaughterKahkaha)
64
196388
1865
(Gülüşmeler)
03:30
Still not sure about the bikiniBikini.
65
198253
5179
"Bikiniden hala emin değilim".
03:35
And here'sburada anotherbir diğeri imagegörüntü of diarrheaishal.
66
203432
2496
İshalle ilgili bir başka görsel:
03:37
This is MarieMarie SayleeSaylee, ninedokuz monthsay oldeski.
67
205928
3112
Marie Saylee, dokuz aylık.
03:41
You can't see her, because she's buriedgömülü
68
209040
1799
Onu göremezsiniz; çünkü Liber'yada
03:42
underaltında that greenyeşil grassçimen in a little villageköy in LiberiaLiberya,
69
210839
3283
küçük bir köydeki bu yeşil alana gömülü.
03:46
because she diedvefat etti in threeüç daysgünler from diarrheaishal --
70
214122
3562
Üç yıl önce diyareden
03:49
the HersheyHershey squirtssquirts, the runskoşar, a jokeşaka.
71
217684
3629
-ishalden, şakadan öldü.
03:53
And that's her dadbaba.
72
221313
2479
Bu da onun babası.
03:55
But she wasn'tdeğildi aloneyalnız that day,
73
223792
1562
Ama o gün Marie yalnız değildi,
03:57
because 4,000 other childrençocuklar diedvefat etti of diarrheaishal,
74
225354
3800
4,000 çocuk daha ishalden öldü,
04:01
and they do everyher day.
75
229154
2670
ve ölmeye devam ediyor.
04:03
Diarrheaİshal is the secondikinci biggesten büyük killerkatil of childrençocuklar worldwideDünya çapında,
76
231824
4999
İshal, dünya genelinde çocuk ölümleri arasında en büyük ikinci neden.
04:08
and you've probablymuhtemelen been askeddiye sordu to carebakım about things
77
236823
2672
Şimdiye kadar HIV/AIDS, Tüberküloz veya kızamık gibi
04:11
like HIVHIV/AIDSAIDS or T.B. or measlesKızamık,
78
239495
3161
hastalıkları ihmal etmemeniz gerektiğini duymuşsunuzdur.
04:14
but diarrheaishal killsöldürür more childrençocuklar
79
242656
1344
Ancak ishal,
04:16
than all those threeüç things put togetherbirlikte.
80
244000
3712
bu üç hastalığın toplamından daha fazla çocuğun ölümüne yol açıyor.
04:19
It's a very potentkuvvetli weaponsilah of masskitle destructionimha.
81
247712
4342
Gerçekten de çok etkili bir kitle imha silahı.
04:24
And the costmaliyet to the worldDünya is immenseengin:
82
252054
3148
Bu durumun dünyaya maliyeti ise muazzam:
04:27
260 billionmilyar dollarsdolar lostkayıp everyher yearyıl
83
255202
2489
yetersiz sağlık koruma hizmetlerinin yol açtığı
04:29
on the losseskayıplar to poorfakir sanitationsanitasyon.
84
257691
2993
zararın bedeli her yıl 260 milyar dolar.
04:32
These are cholerakolera bedsyataklar in HaitiHaiti.
85
260684
1681
Bunlar, Haiti'deki kolera yatakları.
04:34
You'llYou'll have heardduymuş of cholerakolera, but we don't hearduymak about diarrheaishal.
86
262365
3499
Koleradan kesinlikle haberimiz olurdu; ancak ishalden haberimiz olmuyor.
04:37
It getsalır a fractionkesir of the attentionDikkat and fundingfinansman
87
265864
2184
Diğer hastalıklara gösterilen ilginin ve ayrılan paranın
04:40
givenverilmiş to any of those other diseaseshastalıklar.
88
268048
3716
yok denecek kadar azını görüyor.
04:43
But we know how to fixdüzeltmek this.
89
271764
2412
Yine de bu sorunu nasıl çözeceğimizi biliyoruz.
04:46
We know, because in the mid-orta19thinci centuryyüzyıl,
90
274176
3520
Biliyoruz; çünkü 19. yüzyılın yarısında,
04:49
wonderfulolağanüstü VictorianViktorya dönemi engineersmühendisler
91
277696
2389
Viktorya döneminde yaşamış başarılı mühendisler
04:52
installedKurulmuş systemssistemler of sewersKanalizasyon and wastewateratıksu treatmenttedavi
92
280085
2803
kanalizasyon, atık su arıtım ve sifonlu tuvalet sistemi kurdular
04:54
and the flushfloş toilettuvalet, and diseasehastalık droppeddüştü dramaticallydramatik.
93
282888
4711
ve bu sayede hastalık vakaları büyük ölçüde azaldı.
04:59
ChildÇocuk mortalityölüm oranı droppeddüştü by the mostçoğu
94
287599
1909
Çocuk ölümleri tarihin en düşük
05:01
it had ever droppeddüştü in historytarih.
95
289508
2190
seviyelerine geriledi.
05:03
The flushfloş toilettuvalet was votedolarak the besten iyi medicaltıbbi advanceilerlemek
96
291698
2946
Sifonlu tuvalet, İngiliz Tıp Dergisi okuyucuları tarafından
05:06
of the last 200 yearsyıl by the readersokuyucular of the Britishİngiliz MedicalTıbbi JournalGünlük,
97
294644
3180
son 200 yılın en önemli tıbbi gelişimi olarak seçildi,
05:09
and they were choosingSeçme over the PillHap, anesthesiaanestezi,
98
297824
2843
hap, anestezi ve cerrahiyi
05:12
and surgerycerrahlık.
99
300667
1408
geride bırakarak.
05:14
It's a wonderfulolağanüstü wasteatık disposalelden çıkarma devicecihaz.
100
302075
2721
Mükemmel bir atık bertaraf tesisatı.
05:16
But I think that it's so good — it doesn't smellkoku,
101
304796
3618
Bence harika. Kokusunu duymuyoruz,
05:20
we can put it in our houseev, we can lockkilitlemek it behindarkasında a doorkapı
102
308414
2779
evimize koyabiliyoruz ve üstüne kapımızı kapatabiliyoruz.
05:23
and I think we'vebiz ettik lockedkilitli it out of conversationkonuşma too.
103
311193
3004
Günlük konuşmalarımızın kapılarını da bu konuya kapatıyoruz.
05:26
We don't have a neutralnötr wordsözcük for it.
104
314197
1655
Bu durumu tam olarak ifade eden bir sözcüğümüz yok.
05:27
Poop'sKaka'nın not particularlyözellikle adequateyeterli.
105
315852
1943
Kaka, tam olarak karşılamıyor.
05:29
ShitBok offendsgücendirir people. FecesDışkı is too medicaltıbbi.
106
317795
4125
Bok, insanı rahatsız ediyor. Dışkı, aşırı tıbbi kalıyor.
05:33
Because I can't explainaçıklamak otherwiseaksi takdirde,
107
321920
2192
Başka türlü açıklayamıyorum,
05:36
when I look at the figuresrakamlar, what's going on.
108
324112
3568
istatistiksel verilere ve konunun özüne baktığımda.
05:39
We know how to solveçözmek diarrheaishal and sanitationsanitasyon,
109
327680
2574
İshal ve sağlık koruma sorununu nasıl çözeceğimizi biliyoruz;
05:42
but if you look at the budgetsbütçeleri of countriesülkeler,
110
330254
2330
fakat gelişmiş ya da gelişmekte olan
05:44
developinggelişen and developedgelişmiş,
111
332584
2321
ülkelerin bütçelerine bakarsanız,
05:46
you'llEğer olacak think there's something wrongyanlış with the mathmatematik,
112
334905
2551
hesaplamada bir hata olduğunu düşünebilirsiniz;
05:49
because you'llEğer olacak expectbeklemek absurditiessaçmalıklara like
113
337456
2826
çünkü şöyle tuhaflıklarla karşılaşacaksınız:
05:52
PakistanPakistan spendingharcama 47 timeszamanlar more on its militaryaskeri
114
340282
2882
Pakistan'da her yıl 150.000 çocuk ishalden öldüğü halde,
05:55
than it does on waterSu and sanitationsanitasyon,
115
343164
2281
orduya harcanan paranın,
05:57
even thoughgerçi 150,000 childrençocuklar dieölmek of diarrheaishal
116
345445
2808
su ve sağlık koruma hizmetlerine harcanan paradan
06:00
in PakistanPakistan everyher yearyıl.
117
348253
2099
47 kat fazla olduğu gibi tuhaflıklar...
06:02
But then you look at that alreadyzaten minusculeminuscule
118
350352
1960
Sonra yine su ve sağlık koruma hizmetlerine
06:04
waterSu and sanitationsanitasyon budgetbütçe,
119
352312
1894
ayrılan minicik bütçeye bakıyorsunuz
06:06
and 75 to 90 percentyüzde of it will go on cleantemiz waterSu supplyarz,
120
354206
3484
ve yüzde 75 ila 90'ının temiz su kaynağına ayrıldığını görüyorsunuz,
06:09
whichhangi is great; we all need waterSu.
121
357690
1953
ki bu harika; hepimiz suya muhtacız.
06:11
No one'sbiri going to refuseçöp cleantemiz waterSu.
122
359643
2307
Kimse temiz suya hayır demez.
06:13
But the humblemütevazi latrinelatrine, or flushfloş toilettuvalet,
123
361950
2951
Ancak, hela ya da sifonlu tuvaletler, hastalıkları
06:16
reducesazaltır diseasehastalık by twiceiki defa as much
124
364901
2109
sadece temiz su kaynağı kullanmaya göre
06:19
as just puttingkoyarak in cleantemiz waterSu.
125
367010
2424
iki kat fazla azaltıyor.
06:21
Think about it. That little boyoğlan
126
369434
1311
Bir düşünün. Koşarak evine giden
06:22
who'skim runningkoşu back into his houseev,
127
370745
1855
bir küçük çocuğu düşünün.
06:24
he mayMayıs ayı have a niceGüzel, cleantemiz freshtaze waterSu supplyarz,
128
372600
2110
Onun da düzgün ve temiz su kaynağı olabilir,
06:26
but he's got dirtykirli handseller that he's going to contaminatekontamine his waterSu supplyarz with.
129
374710
4460
ama elleri kirli ve bu ellerle kendi su kaynağını da kirletecek.
06:31
And I think that the realgerçek wasteatık of humaninsan wasteatık
130
379170
3504
Bence asıl israf, bir kaynak ve inanılmaz bir kalkınma
06:34
is that we are wastingisraf it as a resourcekaynak
131
382674
2768
tetikleyicisi olarak insan atığını
06:37
and as an incredibleinanılmaz triggertetik for developmentgelişme,
132
385442
3760
boşa harcamamızdır.
06:41
because these are a fewaz things that toiletstuvaletler
133
389202
2150
Tuvaletlerin ve kakanın sadece kendisinin bile
06:43
and poopkaka itselfkendisi can do for us.
134
391352
2930
bize kazandırabileceği şeylerden birkaç örnek bunlar.
06:46
So a toilettuvalet can put a girlkız back in schoolokul.
135
394282
3176
Bir tuvalet bir kız çocuğunu okuluna geri gönderebilir.
06:49
Twenty-five25 percentyüzde of girlskızlar in IndiaHindistan dropdüşürmek out of schoolokul
136
397458
2832
Hindistan'da kız çocuklarının yüzde yirmibeşi,
06:52
because they have no adequateyeterli sanitationsanitasyon.
137
400290
3518
yetersiz sağlık koruma hizmetleri yüzünden okulu bırakıyor.
06:55
They'veOnlar ettik been used to sittingoturma throughvasitasiyla lessonsdersler
138
403808
1765
Yıllardır, derslerde tuvaletlerini tutarak
06:57
for yearsyıl and yearsyıl holdingtutma it in.
139
405573
2917
oturmaya alışmışlar.
07:00
We'veBiz ettik all donetamam that, but they do it everyher day,
140
408490
2760
Elbette hepimiz tutmuşuzdur, ama onlar her gün tutuyor.
07:03
and when they hitvurmak pubertyergenlik and they startbaşlama menstruatingadet görüyor,
141
411250
2556
Ergenlik çağında adet görmeye başladıklarında
07:05
it just getsalır too much.
142
413806
2343
artık pes ediyorlar.
07:08
And I understandanlama that. Who can blamesuçlama them?
143
416149
3541
Anlayabiliyorum. Onları kim suçlayabilir?
07:11
So if you metmet an educationalisteducationalist and said,
144
419690
1926
Bir eğitimciyle karşılaşıp ona:
07:13
"I can improveiyileştirmek educationEğitim attendancekatılım ratesoranları by 25 percentyüzde
145
421616
2874
"Çok basit birşey yaparak eğitime katılımı
07:16
with just one simplebasit thing,"
146
424490
2198
yüzde 25 artıracağınızı" söylerseniz,
07:18
you'dşimdi etsen make a lot of friendsarkadaşlar in educationEğitim.
147
426688
2813
eğitim camiasında epey popüler olursunuz.
07:21
That's not the only thing it can do for you.
148
429501
2535
Kakanın yapabilecekleri bununla da sınırlı değil.
07:24
PoopKaka can cookpişirmek your dinnerakşam yemegi.
149
432036
3060
Yemeğinizi de pişirebilir.
07:27
It's got nutrientsbesinler in it.
150
435096
1694
İçinde besin maddeleri var.
07:28
We ingestyemek nutrientsbesinler. We excretesalgılamak nutrientsbesinler as well.
151
436790
2461
Besin maddelerini vücudumuza alıyoruz. Aynı zamanda dışkıyla atıyoruz.
07:31
We don't keep them all.
152
439251
1852
Hepsini vücudumuzda tutmuyoruz.
07:33
In RwandaRuanda, they are now gettingalma
153
441103
2627
Ruanda'da hapishanelerdeki
07:35
75 percentyüzde of theironların cookingyemek pişirme fuelyakıt in theironların prisonhapis systemsistem
154
443730
2844
mutfak yakıtının yüzde 75'i
07:38
from the contentsiçindekiler of prisoners'mahkûm bowelsbağırsak.
155
446574
3362
mahkumların dışkılarından elde ediliyor.
07:41
So these are a bunchDemet of inmatesMahkumlar in a prisonhapis in ButareButare.
156
449936
3786
Bunlar, Butare'de bir hapishanedeki mahkumlar
07:45
They're genocidalSoykırım inmatesMahkumlar, mostçoğu of them,
157
453722
2152
Çoğunluğu soykırım suçundan hükümlü,
07:47
and they're stirringkarıştırma the contentsiçindekiler of theironların ownkendi latrinestuvaletler,
158
455874
3648
tuvaletlerinin içlerini karıştırıyorlar;
07:51
because if you put poopkaka in a sealedkapalı environmentçevre, in a tanktank,
159
459522
3311
çünkü dışkı tıpkı mide gibi kapalı bir ortamda kalırsa,
07:54
prettygüzel much like a stomachmide,
160
462833
1756
bir tankta tutulursa,
07:56
then, prettygüzel much like a stomachmide, it givesverir off gasgaz,
161
464589
2813
aynı mide gibi gaz çıkarmaya başlar
07:59
and you can cookpişirmek with it.
162
467402
2025
ve bu gazla yemek pişirilebilir.
08:01
And you mightbelki think it's just good karma"Karma"
163
469427
2143
Bu adamların kendi pisliklerini karıştırdığını gördüğünüzde
08:03
to see these guys stirringkarıştırma shitbok,
164
471570
2472
eden bulur diye düşünebilirsiniz;
08:06
but it's alsoAyrıca good economicekonomik senseduyu,
165
474042
2300
ama bu aynı zamanda ekonomik olarak çok mantıklı;
08:08
because they're savingtasarruf a millionmilyon dollarsdolar a yearyıl.
166
476342
2066
çünkü bu sayede yılda bir milyon dolar tasarruf ediliyor.
08:10
They're cuttingkesim down on deforestationorman açma,
167
478408
2006
Ağaç kıyımlarını azaltmakla kalmayıp,
08:12
and they'veonlar ettik foundbulunan a fuelyakıt supplyarz that is inexhaustibletükenmez,
168
480414
2903
bitmez tükenmez ve ücretiz bir yakıt kaynağını da
08:15
infinitesonsuz and freeücretsiz at the pointpuan of productionüretim.
169
483317
4742
üretim anında elde etmiş oluyorlar.
08:20
It's not just in the poorfakir worldDünya that poopkaka can savekayıt etmek liveshayatları.
170
488059
3348
Kakanın hayat kurtardığı tek yer dünyanın yoksul kesimleri değil.
08:23
Here'sİşte a womankadın who'skim about to get a dosedoz
171
491407
2152
Bu gördüğümüz kadın,
08:25
of the brownkahverengi stuffşey in those syringesşırınga,
172
493559
1753
şırıngayla koyu bir madde enjekte edilmek üzere.
08:27
whichhangi is what you think it is,
173
495312
1936
Öyle olduğunu sanıyorsunuz,
08:29
exceptdışında not quiteoldukça, because it's actuallyaslında donatedbağışladı.
174
497248
3044
ama değil; çünkü aslında bağışlanmış.
08:32
There is now a newyeni careerkariyer pathyol calleddenilen stooltabure donordonör.
175
500292
2882
Dışkı donörü adı verilen yeni bir kariyer türü var.
08:35
It's like the newyeni spermsperm donordonör.
176
503174
1820
Sperm donörü gibi.
08:36
Because she has been sufferingçile from a superbugsuperbug calleddenilen C. diffdiff,
177
504994
2993
C. diff diye bilinen ve antibiyotiklere direnç gösteren
08:39
and it's resistantdayanıklı to antibioticsantibiyotikler in manyçok casesvakalar.
178
507987
3444
bir bakteri nedeniyle hasta.
08:43
She's been sufferingçile for yearsyıl.
179
511431
1512
Hastalığı yıllardır sürüyor.
08:44
She getsalır a dosedoz of healthysağlıklı humaninsan fecesdışkı,
180
512943
3092
Bir doz sağlıklı insan dışkısı enjekte ediliyor.
08:48
and the cureÇare rateoran for this procedureprosedür is 94 percentyüzde.
181
516035
4481
Bu işlem sonucu iyileşme oranı yüzde 94.
08:52
It's astonishingşaşırtıcı, but hardlyzorlukla anyonekimse is still doing it.
182
520516
4398
Hayret verici ama bunu artık neredeyse kimse yapmıyor.
08:56
Maybe it's the ickTrick factorfaktör.
183
524914
2022
Belki iğrenç bulunduğundan.
08:58
That's okay, because there's a teamtakım of researchAraştırma scientistsBilim adamları
184
526936
2870
Neyse ki Kanadalı bir grup biliminsanı
09:01
in CanadaKanada who have now createdoluşturulan a stooltabure sampleNumune,
185
529806
2977
RePOOPulate adı verilen
09:04
a fakesahte stooltabure sampleNumune whichhangi is calleddenilen RePOOPulateRePOOPulate.
186
532783
2784
sahte dışkı örneği oluşturmayı başardı.
09:07
So you'dşimdi etsen be thinkingdüşünme by now, okay, the solution'sçözümün simplebasit,
187
535567
2288
Çözümün çok basit olduğunu düşünüyor olabilirsiniz:
09:09
we give everyoneherkes a toilettuvalet.
188
537855
1885
herkesin bir tuvaleti olsun.
09:11
And this is where it getsalır really interestingilginç,
189
539740
2153
İşler tam bu noktada oldukça ilginç bir hal alıyor;
09:13
because it's not that simplebasit, because we are not simplebasit.
190
541893
2925
çünkü bu o kadar basit değil, zira bizler basit değiliz.
09:16
So the really interestingilginç, excitingheyecan verici work --
191
544818
4093
Sağlık koruma çalışmalarının ilginç ve heyecanlı kısmı-
09:20
this is the engagingçekici bitbit -- in sanitationsanitasyon is that
192
548911
2936
içine çeken kısmı- şurası ki;
09:23
we need to understandanlama humaninsan psychologyPsikoloji.
193
551847
2328
İnsan psikolojisini anlamamız gerekiyor.
09:26
We need to understandanlama softwareyazılım
194
554175
2376
Birilerinin eline donanımı tutuşturmaktansa
09:28
as well as just givingvererek someonebirisi hardwaredonanım.
195
556551
2352
yazılımı anlamamız gerekiyor.
09:30
They'veOnlar ettik foundbulunan in manyçok developinggelişen countriesülkeler that
196
558903
1782
Pek çok gelişmekte olan ülkede hükümet yetkililerinin
09:32
governmentshükümetler have gonegitmiş in and givenverilmiş out freeücretsiz latrinestuvaletler
197
560685
2722
gidip, ücretsiz tuvaletler yaptırdığını ve birkaç yıl sonra
09:35
and gonegitmiş back a fewaz yearsyıl latersonra and foundbulunan that they'veonlar ettik
198
563407
2156
geri döndüklerinde ise bunların ahırlara
09:37
got lots of newyeni goatkeçi shedsHangarlar or templestapınaklar or spareyedek roomsOdalar
199
565563
4123
ibadethanelere ve barınaklara dönüştürüldüğünü,
09:41
with theironların ownerssahipleri happilymutlu walkingyürüme pastgeçmiş them
200
569686
2367
tuvalet sahiplerinin ise hallerinden memnun bir şekilde
09:44
and going over to the openaçık defecatingSözgelimi groundzemin.
201
572053
3810
tuvaletlerini açık alanlara yapmaya devam ettiklerini gördüler.
09:47
So the ideaFikir is to manipulateidare humaninsan emotionduygu.
202
575863
3024
Esas fikir: insan duygularını manipüle etmek.
09:50
It's been donetamam for decadeson yıllar. The soapsabun companiesşirketler did it
203
578887
2501
Onlarca yıldır yapılan bir uygulama. Sabun şirketleri
09:53
in the earlyerken 20thinci centuryyüzyıl.
204
581388
1939
20. yüzyılın başında bu yönteme başvurdular.
09:55
They trieddenenmiş sellingsatış soapsabun as healthysağlıklı. No one boughtsatın it.
205
583327
2759
Sabunu sağlıklı bir şey olarak sunmaya çalıştılar. Alan olmadı.
09:58
They trieddenenmiş sellingsatış it as sexyseksi. EveryoneHerkes boughtsatın it.
206
586086
4167
Seksi birşey olarak sundular. Herkes hücum etti.
10:02
In IndiaHindistan now there's a campaignkampanya
207
590253
1355
Şimdilerde Hindistan'da bir kampanya yürütülüyor.
10:03
whichhangi persuadesikna eder younggenç bridesgelinler
208
591608
2546
Evlenme çağındaki genç kızları tuvaleti olmayan bir aileye
10:06
not to marryevlenmek into familiesaileleri that don't have a toilettuvalet.
209
594154
3098
gelin gitmemeleri konusunda iknaya çalışıyor.
10:09
It's calleddenilen "No LooLoo, No I Do."
210
597252
2668
Kampanyanın adı "No Loo, No I Do" (Tuvalet yoksa Hayır)
10:11
(LaughterKahkaha)
211
599920
2347
(Gülüşmeler)
10:14
And in casedurum you think that poster'syazarın just propagandapropaganda,
212
602267
1975
Eğer bu posterin yalnızca bir propaganda olduğunu sanıyorsanız,
10:16
here'sburada PriyankaPriyanka, 23 yearsyıl oldeski.
213
604242
2100
işte Priyanka, 23 yaşında.
10:18
I metmet her last OctoberEkim in IndiaHindistan,
214
606342
2121
Geçtiğimiz Ekim ayında Hinistan'da tanıştık.
10:20
and she grewbüyüdü up in a conservativemuhafazakâr environmentçevre.
215
608463
3057
Muhafazakar bir çevrede yetişmiş.
10:23
She grewbüyüdü up in a ruralkırsal villageköy in a poorfakir areaalan of IndiaHindistan,
216
611520
3096
Hindistan'ın yoksul kesimindeki kırsal alanda büyümüş.
10:26
and she was engagednişanlı at 14, and then at 21 or so,
217
614616
4166
14 yaşındayken nişanlanmış ve yaklaşık 21 yaşındayken
10:30
she movedtaşındı into her in-law'skanun içinde houseev.
218
618782
1771
Kayınvalidesinin evine taşınmış.
10:32
And she was horrifieddehşete kapılmış to get there and find
219
620553
2035
Oraya vardığında tuvaletlerinin olmadığını görünce
10:34
that they didn't have a toilettuvalet.
220
622588
1292
dehşete kapılmış.
10:35
She'dOnun böyle birşey yapacağını grownyetişkin up with a latrinelatrine.
221
623880
1367
Oysa kendisi tuvaletli bir evde yetişmiş.
10:37
It was no bigbüyük dealanlaştık mı, but it was a latrinelatrine.
222
625247
1954
Öyle gösterişli değil sıradan bir tuvalet.
10:39
And the first night she was there, she was told
223
627201
2023
Orada kaldığı iik gece
10:41
that at 4 o'clocksaat in the morningsabah --
224
629224
1207
saat 4'te kayınvalidesi onu uyandırmış
10:42
her mother-in-lawkaynana got her up, told her to go outsidedışında
225
630431
2839
ve dışarı çıkmasını ve ihtiyacını dışarıda,
10:45
and go and do it in the darkkaranlık in the openaçık.
226
633270
2820
karanlıkta görmesini söylemiş.
10:48
And she was scaredkorkmuş. She was scaredkorkmuş of drunkssarhoşlar hangingasılı around.
227
636090
2070
Çok korkmuş. Etraftaki sarhoşlardan korkuyormuş.
10:50
She was scaredkorkmuş of snakesyılan. She was scaredkorkmuş of rapekolza.
228
638160
2874
Yılanlardan korkuyormuş. Tecavüze uğramaktan korkuyormuş.
10:53
After threeüç daysgünler, she did an unthinkabledüşünülemez thing.
229
641034
2482
Üç gün sonra akla hayale gelmeyen birşey yapmış.
10:55
She left.
230
643516
1740
Orayı terk etmiş.
10:57
And if you know anything about ruralkırsal IndiaHindistan,
231
645256
1585
Hindistan'ın kırsal alanlarını az çok biliyorsanız,
10:58
you'llEğer olacak know that's an unspeakablyunspeakably courageouscesur thing to do.
232
646841
3478
bu hareketin ne kadar cesur olduğunu biliyorsunuz demektir.
11:02
But not just that.
233
650319
1057
Bununla da kalmamış.
11:03
She got her toilettuvalet, and now she goesgider around
234
651376
2412
Kendisi de tuvalet edinmiş. Şimdilerde
11:05
all the other villagesköyler in IndiaHindistan
235
653788
1598
Hindistan'ın dört bir yerindeki köyleri gezerek
11:07
persuadingikna other womenkadınlar to do the sameaynı thing.
236
655386
1753
diğer kadınları da aynı şeyi yapmaya ikna ediyor.
11:09
It's what I call socialsosyal contagionbulaşıcı hastalık, and it's really powerfulgüçlü
237
657139
3461
İşte ben buna sosyal bulaşma derim. Gerçekten de çok etkili
11:12
and really excitingheyecan verici.
238
660600
2175
ve aynı zamanda heyecan verici.
11:14
AnotherBaşka bir versionversiyon of this, anotherbir diğeri villageköy in IndiaHindistan
239
662775
2089
Bu hikayenin bir başka versiyonu, Priyanka'nın
11:16
nearyakın where PriyankaPriyanka liveshayatları
240
664864
1997
yaşadığı yere yakın bir başka köyde geçiyor.
11:18
is this villageköy, calleddenilen LakaraLakara, and about a yearyıl agoönce,
241
666861
3875
Lakara adındaki bu köyde yaklaşık bir yıl önce
11:22
it had no toiletstuvaletler whatsoeverher ne.
242
670736
1451
herhangi bir tuvalet yoktu.
11:24
KidsÇocuklar were dyingölen of diarrheaishal and cholerakolera.
243
672187
2294
Çocuklar ishal ve koleradan ölüyordu.
11:26
Some visitorsZiyaretçi camegeldi, usingkullanma variousçeşitli behavioraldavranışsal changedeğişiklik trickspüf nokta
244
674481
4342
Dışarıdan gelen birtakım uzmanlar, davranış değiştirme metodları uygulamaya çalıştılar:
11:30
like puttingkoyarak out a plateplaka of foodGıda and a plateplaka of shitbok
245
678823
2794
masaya bir tabak yemek ve bir tabak kaka koyup
11:33
and watchingseyretme the fliessinekler go one to the other.
246
681617
2217
sineklerin ikisi arsında mekik dokumalarını seyretmek gibi.
11:35
SomehowBir şekilde, people who'dkim olur been thinkingdüşünme
247
683834
2567
Yaptıkları şeyi kesinlikle iğrenç bulmayan kişiler,
11:38
that what they were doing was not disgustingiğrenç at all
248
686401
1529
nasıl olduysa birdenbire
11:39
suddenlyaniden thought, "OopsOops."
249
687930
1872
"Aaaa" dediler.
11:41
Not only that, but they were ingestingsindirerek theironların neighbors'komşularının shitbok.
250
689802
2327
Yalnızca kendilerinin değil komşularının kakalarını da vücutlarına alıyorlardı.
11:44
That's what really madeyapılmış them changedeğişiklik theironların behaviordavranış.
251
692129
3128
Davranışlarını değiştirmelerinin asıl nedeni buydu.
11:47
So this womankadın, this boy'sçocuğun motheranne
252
695257
2536
Böylece, çocuğun annesi olan bu kadın
11:49
installedKurulmuş this latrinelatrine in a fewaz hourssaatler.
253
697793
2485
tuvaletini birkaç saat içerisinde kurdu.
11:52
Her entiretüm life, she'do ediyorum been usingkullanma the bananamuz fieldalan behindarkasında,
254
700278
2383
O güne kadar, arka taraftaki muz tarlasını kullanmıştı
11:54
but she installedKurulmuş the latrinelatrine in a fewaz hourssaatler.
255
702661
1568
ama tuvaletini kurması yalnızca birkaç saatini adlı.
11:56
It costmaliyet nothing. It's going to savekayıt etmek that boy'sçocuğun life.
256
704229
3673
Masrafı sıfır. Kazancı, çocuğun yaşamı.
11:59
So when I get despondentumutsuz about the statebelirtmek, bildirmek of sanitationsanitasyon,
257
707902
3191
Ne zaman sağlık koruma hizmetleri konusunda ümitsizliğe kapılsam
12:03
even thoughgerçi these are prettygüzel excitingheyecan verici timeszamanlar
258
711093
2196
bütün bunlar çok heyecan veriyor;
12:05
because we'vebiz ettik got the BillBill and MelindaMelinda GatesGates FoundationVakfı
259
713289
2578
çünkü Bill ve Melinda Gates Vakfı var,
12:07
reinventingyeniden icat the toilettuvalet, whichhangi is great,
260
715867
2062
tuvaleti yeniden icat etmek harika,
12:09
we'vebiz ettik got MattMatt DamonDamon going on bathroombanyo strikegrev,
261
717929
2554
Matt Damon'ın tuvalet grevine girmesi
12:12
whichhangi is great for humanityinsanlık, very badkötü for his coloniki nokta üst üste.
262
720483
3735
insanlık için büyük, kalın bağırsağı için zararlı bir adım.
12:16
But there are things to worryendişelenmek about.
263
724218
1714
Kaygı durulması gereken meseleler var.
12:17
It's the mostçoğu off-trackoff-Track MillenniumMillennium DevelopmentGeliştirme GoalHedef.
264
725932
2758
En çok ihmal edilen Milenyum Kalkınma Hedefi.
12:20
It's about 50 or so yearsyıl off trackiz.
265
728690
2346
Yaklaşık 50 yıllık bir ihmal.
12:23
We're not going to meetkarşılamak targetshedefler,
266
731036
1336
İnsanlara sağlık koruma hizmetleri bu oranda
12:24
providingsağlama people with sanitationsanitasyon at this rateoran.
267
732372
3285
ulaştırıldığı sürece, hedeflere ulaşamayız.
12:27
So when I get sadüzgün about sanitationsanitasyon,
268
735657
3481
Bu konuda ümitsizliğe kapıldığımda
12:31
I think of JapanJaponya, because JapanJaponya 70 yearsyıl agoönce
269
739138
3319
Japonya'yı düşünürüm. 70 yıl önce
12:34
was a nationulus of people who used pitçukur latrinestuvaletler
270
742457
2589
çukur tuvaletler kullanan ve tuvalet kağıdı olarak
12:37
and wipedyok with stickssopa,
271
745046
2132
çubuk kullanan bir milletti.
12:39
and now it's a nationulus of what are calleddenilen WoshurettosWoshurettos,
272
747178
3327
Bugünse Woshurettos, yani
12:42
washletWashlet toiletstuvaletler.
273
750505
1480
washlet tuvaletlerle anılan bir millet.
12:43
They have in-builtdahili bidetBide nozzlespüskürtme uçlarını for a lovelygüzel,
274
751985
2344
Bu tuvaletler, elle dokunmaya gerek kalmadan güzel bir temizlik hissi sunan
12:46
hands-freeeller serbest cleaningtemizlik experiencedeneyim,
275
754329
2745
kendi içinde taharet musluğu başlığı bulunan tuvaletler.
12:49
and they have variousçeşitli other featuresÖzellikler
276
757074
2172
Daha pek çok özelliği bulunuyor:
12:51
like a heatedısıtmalı seatoturma yeri and an automaticOtomatik lid-raisingkapak yetiştirme devicecihaz
277
759246
2975
ısıtmalı oturak ya da otomatik kapak kaldırma aparatı da var.
12:54
whichhangi is knownbilinen as the "marriage-saverevlilik-koruyucu."
278
762221
2341
bu aparata "evlilik kurtaran" da deniyor.
12:56
(LaughterKahkaha)
279
764562
1456
(Gülüşmeler)
12:58
But mostçoğu importantlyönemlisi, what they have donetamam in JapanJaponya,
280
766018
2405
En önemlisi, Japonya'daki rolleri
13:00
whichhangi I find so inspirationalilham verici,
281
768423
1500
ki bence çok ilham verici,
13:01
is they'veonlar ettik broughtgetirdi the toilettuvalet out from behindarkasında the lockedkilitli doorkapı.
282
769923
2564
tuvaleti, kilitli kapıların ardından çıkarmış olmaları
13:04
They'veOnlar ettik madeyapılmış it conversationalkonuşma.
283
772487
1501
ve konuşulabilir hale getirmeleri.
13:05
People go out and upgradeyükseltmek theironların toilettuvalet.
284
773988
3402
İnsanlar gidip tuvaletlerini yeniliyorlar.
13:09
They talk about it. They'veOnlar ettik sanitizedayıklanmış it.
285
777390
4408
Bu konuda konuşuyorlar. Sterilize ediyorlar.
13:13
I hopeumut that we can do that. It's not a difficultzor thing to do.
286
781798
4480
Umarım bunları biz de yapabiliriz. Yapması zor değil.
13:18
All we really need to do
287
786278
2270
tek yapmamız gereken
13:20
is look at this issuekonu
288
788548
1842
bu konuyu acil ve
13:22
as the urgentacil, shamefulutanç verici issuekonu that it is.
289
790390
4312
utanç durulması gereken bir konu olarak görmek.
13:26
And don't think that it's just in the poorfakir worldDünya that things are wrongyanlış.
290
794702
2773
Yanlışlıkların dünyanın yoksul yerlerine özgü olduğunu sanmayın.
13:29
Our sewersKanalizasyon are crumblingdağılan.
291
797475
2164
Bizdeki kanalizasyon sistemleri çatırdıyor.
13:31
Things are going wrongyanlış here too.
292
799639
2167
Bizde de yolunda gitmeyen şeyler var.
13:33
The solutionçözüm to all of this is prettygüzel easykolay.
293
801806
2899
Bütün bunların çözümü çok kolay.
13:36
I'm going to make your liveshayatları easykolay this afternoonöğleden sonra
294
804705
1721
Bugün yaşamınızı kolaylaştıracağım.
13:38
and just asksormak you to do one thing,
295
806426
2353
Sizden tek birşey rica ediyorum:
13:40
and that's to go out, protestprotesto,
296
808779
3076
Dışarı çıkın, protesto edin,
13:43
speakkonuşmak about the unspeakableAğza alınmayacak,
297
811855
2238
konuşulmayanı konuşun,
13:46
and talk shitbok.
298
814093
1539
pis konuşun.
13:47
Thank you.
299
815632
1954
Teşekkürler.
13:49
(ApplauseAlkış)
300
817586
5324
(Alkış)
Translated by Gülay Eroğlu
Reviewed by Kerem Yorukoglu

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Rose George - Curious journalist
Rose George looks deeply into topics that are unseen but fundamental, whether that's sewers or latrines or massive container ships or pirate hostages or menstrual hygiene.

Why you should listen

Rose George thinks, researches, writes and talks about the hidden, the undiscussed. Among the everyone-does-it-no-one-talks-about-it issues she's explored in books and articles: sanitation (and poop in general). Diarrhea is a weapon of mass destruction, says the UK-based journalist and author, and a lack of access to toilets is at the root of our biggest public health crisis. In 2012, two out of five of the world’s population had nowhere sanitary to go.

The key to turning around this problem, says George: Let’s drop the pretense of “water-related diseases” and call out the cause of myriad afflictions around the world as what they are -- “poop-related diseases” that are preventable with a basic toilet. George explores the problem in her book The Big Necessity: The Unmentionable World of Human Waste and Why It Matters and in a fabulous special issue of Colors magazine called "Shit: A Survival Guide." Read a sample chapter of The Big Necessity >>

Her latest book, on an equally hidden world that touches almost everything we do, is Ninety Percent of Everything: Inside Shipping, the Invisible Industry That Puts Clothes on Your Back, Gas in Your Car, Food on Your Plate. Read a review >> 

 In the UK and elsewhere, you'll find the book titled Deep Sea and Foreign Going: Inside Shipping, the Invisible Industry the Brings You 90% of Everything.

More profile about the speaker
Rose George | Speaker | TED.com