TEDGlobal 2014
Boniface Mwangi: The day I stood up alone
Boniface Mwangi: Tek başıma direndiğim o gün
Filmed:
Readability: 3.6
1,464,126 views
Fotoğrafçı Boniface Mwangi memleketi Kenya'da yolsuzluğa karşı çıkmak istedi. Böylece bir plan yaptı: O ve bazı arkadaşları halk mitinginde göğüs gerip müdahale edebilirlerdi. Ama o an geldiğinde... tek başına direndi. Sonrasında gerçekleşenlerin ise ona gerçekte kim olduğunu gösterdiğini söylüyor.Ona göre "Hayatınızdaki en güçlü iki gün; doğduğunuz ve bunun nedenini keşfettiğimiz günlerdir." . Grafiksel imgeler.
Boniface Mwangi -
Boniface Mwangi is an award-winning Kenyan photographer, artist and activist. He is a TED Fellow. Full bio
Boniface Mwangi is an award-winning Kenyan photographer, artist and activist. He is a TED Fellow. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:13
People back home call me a heckler,
0
1707
2889
Memlekette bana söz kesen,
00:16
a troublemaker, an irritant,
1
4596
2717
fitneci, sinir bozucu,
00:19
a rebel, an activist,
2
7313
2670
asi, eylemci,
00:21
the voice of the people.
3
9983
1857
halkın sesi derler.
00:23
But that wasn't always me.
4
11840
2170
Ama her zaman böyle değildim.
00:26
Growing up, I had a nickname.
5
14650
1532
Küçüklüğümde bir takma adım vardı.
00:28
They used to call me Softy,
6
16182
2320
Bana kafasız, saf çocuk anlamına gelen;
00:30
meaning the soft, harmless boy.
7
18502
3253
hanım evladı diye seslenirlerdi.
00:33
Like every other human being,
I avoided trouble.
I avoided trouble.
8
21755
2740
Diğer tüm insanlar gibi, beladan kaçınırdım.
00:36
In my childhood, they taught me silence.
9
24495
2043
Küçükken bana sessiz olmayı öğrettiler.
00:38
Don't argue, do as you're told.
10
26538
1802
Tartışma, sana söylenileni yap.
00:40
In Sunday school, they taught me
don't confront, don't argue,
don't confront, don't argue,
11
28340
3932
Pazar okulunda bana karşı gelmemeyi, tartışmamayı,
00:44
even if you're right,
turn the other cheek.
turn the other cheek.
12
32272
3313
haklı olsam bile öteki yanağımı uzatmayı öğrettiler.
00:47
This was reinforced
by the political climate of the time.
by the political climate of the time.
13
35585
4597
Bu, o zamanki politik havadan dolayı pekişmişti.
00:52
(Laughter)
14
40182
3601
(Kahkahalar)
00:55
Kenya is a country
where you are guilty
where you are guilty
15
43783
1809
Kenya, zenginliğin kanıtlanana kadar
00:57
until proven rich.
16
45592
2647
suçlu sayıldığın bir ülkedir.
01:00
(Laughter)
17
48239
2745
(Kahkahalar)
01:02
Kenya's poor are five times more likely
18
50984
2742
Kenya'da ki fakirlerin onları koruması
gereken polis tarafından
01:05
to be shot dead by the police
who are meant to protect them
who are meant to protect them
19
53726
2924
vurularak öldürülmesi,
suçlular tarafından öldürülmesinden
suçlular tarafından öldürülmesinden
01:08
than by criminals.
20
56650
1648
beş kat daha olasıdır.
01:10
This was reinforced
by the political climate of the day.
by the political climate of the day.
21
58298
2647
Bu, o zamanki politik havadan dolayı pekişmişti.
01:12
We had a president,
Moi, who was a dictator.
Moi, who was a dictator.
22
60945
2949
Diktatör bir başkanımız vardı; Moi.
01:15
He ruled the country with an iron fist,
23
63894
2206
Ülkeyi demir yumrukla yönetirdi.
01:18
and anyone who dared
question his authority
question his authority
24
66100
2438
Yetkisini sorgulamaya cüret eden herkes
01:20
was arrested, tortured,
jailed or even killed.
jailed or even killed.
25
68538
4969
tutuklandı, işkence gördü,
hapse atıldı ve hatta öldürüldü.
hapse atıldı ve hatta öldürüldü.
01:25
That meant that people were taught
to be smart cowards, stay out of trouble.
to be smart cowards, stay out of trouble.
26
73507
3924
Bu insanlara akıllı korkaklar olup,
beladan uzak durmalarının
öğretilmesi demekti.
öğretilmesi demekti.
01:29
Being a coward was not an insult.
27
77431
2043
Korkak olmak bir hakaret değildi.
01:31
Being a coward was a compliment.
28
79474
1927
Korkak olmak bir övgüydü.
01:33
We used to be told that a coward
goes home to his mother.
goes home to his mother.
29
81401
3158
Bize önceden korkakların eve,
annelerine geri döndüğünü söylerlerdi.
01:36
What that meant: that if you stayed
out of trouble you're going to stay alive.
out of trouble you're going to stay alive.
30
84559
3761
Bu demek ki beladan
uzak durursan, canlı kalırsın.
uzak durursan, canlı kalırsın.
01:40
I used to question this advice,
31
88320
1940
Önceden bu nasihati sorgulardım.
01:42
and eight years ago
we had an election in Kenya,
we had an election in Kenya,
32
90260
2822
Sekiz yıl önce Kenya'da bir seçim oldu ve
01:45
and the results were violently disputed.
33
93082
2483
sonuçlar oldukça tartışmalıydı.
01:47
What followed that election
was terrible violence, rape,
was terrible violence, rape,
34
95565
4737
Bu seçimlerin ardından
olan şey korkunç bir şiddet,
olan şey korkunç bir şiddet,
01:52
and the killing of over 1,000 people.
35
100302
3937
tecavüzler ve binden fazla insanın ölümüydü.
01:56
My work was to document the violence.
36
104239
3121
Benim işim şiddeti belgelemekti.
01:59
As a photographer,
I took thousands of images,
I took thousands of images,
37
107360
2856
Bir fotoğrafçı olarak,
binlerce kare yakaladım.
binlerce kare yakaladım.
02:02
and after two months,
38
110216
2067
İki ay sonra,
02:04
the two politicians came together,
had a cup of tea,
had a cup of tea,
39
112283
4875
iki politikacı biraraya gelip
birer fincan çay içtiler,
birer fincan çay içtiler,
02:09
signed a peace agreement,
and the country moved on.
and the country moved on.
40
117158
3437
bir barış anlaşması imzaladılar
ve ülke yoluna devam etti.
ve ülke yoluna devam etti.
02:12
I was a very disturbed man
because I saw the violence firsthand.
because I saw the violence firsthand.
41
120595
3529
Bundan çok rahatsız oldum çünkü
o şiddeti kendi gözlerimle görmüştüm.
o şiddeti kendi gözlerimle görmüştüm.
02:16
I saw the killings.
I saw the displacement.
I saw the displacement.
42
124124
3606
Ölümleri gördüm.
Yerinden edilenleri gördüm.
Yerinden edilenleri gördüm.
02:19
I met women who had been raped,
and it disturbed me,
and it disturbed me,
43
127730
3081
Tecavüze uğrayan kadınlarla karşılaştım
ve bu beni rahatsız etti.
ve bu beni rahatsız etti.
02:22
but the country never spoke about it.
44
130811
2044
Ama ülkede bunlarla ilgili
hiçbir zaman konuşulmadı.
hiçbir zaman konuşulmadı.
02:24
We pretended. We all became smart cowards.
45
132855
2484
Rol kestik.
Hepimiz akıllı korkaklar olduk.
Hepimiz akıllı korkaklar olduk.
02:27
We decided to stay out of trouble
and not talk about it.
and not talk about it.
46
135339
3599
Beladan uzak durmaya ve bunlarla ilgili
konuşmamaya karar verdik.
konuşmamaya karar verdik.
02:30
Ten months later, I quit my job.
I said I could not stand it anymore.
I said I could not stand it anymore.
47
138938
3297
On ay sonra işimi bıraktım,
buna daha fazla
katlanamayacağımı söyledim.
katlanamayacağımı söyledim.
02:34
After quitting my job,
I decided to organize my friends
I decided to organize my friends
48
142235
2595
İstifa ettikten sonra milletin durumunu,
02:36
to speak about
the violence in the country,
the violence in the country,
49
144830
2020
ülkedeki şiddeti konuşmak için
02:38
to speak about the state of the nation,
50
146850
1864
arkadaşlarımı örgütlemeye karar verdim.
02:40
and June 1, 2009 was the day
that we were meant to go to the stadium
that we were meant to go to the stadium
51
148714
4116
Böylece 1 Haziran 2009,
sözde stadyuma gidip
sözde stadyuma gidip
başkanın ilgisini çekmeye çalışacaktık.
02:44
and try and get the president's attention.
52
152830
2059
02:46
It's a national holiday,
53
154889
1440
O gün milli bayram,
02:48
it's broadcast across the country,
54
156329
1649
bütün ülkede yayınlanıyor.
02:49
and I showed up at the stadium.
55
157978
3408
Ben stadyuma geldim.
02:53
My friends did not show up.
56
161386
2994
Arkadaşlarım gelmedi.
02:56
I found myself alone,
57
164380
3373
Kendimi yapayalnız buldum
02:59
and I didn't know what to do.
58
167753
2527
ve ne yapacağımı bilemedim.
03:02
I was scared,
59
170280
1415
Korkmuştum,
03:03
but I knew very well
that that particular day,
that that particular day,
60
171695
2170
ama o gün çok iyi biliyordum ki
bir seçim yapmak zorundaydım.
03:05
I had to make a decision.
61
173865
1221
03:07
Was I able to live as a coward,
like everyone else,
like everyone else,
62
175086
2423
Herkes gibi bir korkak olarak mı yaşayacak
03:09
or was I going to make a stand?
63
177509
1598
yoksa direnecek miydim?
03:11
And when the president stood up to speak,
64
179107
2206
Başkan konuşmak için kalktığında,
03:13
I found myself on my feet
shouting at the president,
shouting at the president,
65
181313
4607
kendimi ayakta ona bağırırken buldum.
03:17
telling him to remember
the post-election violence victims,
the post-election violence victims,
66
185920
3194
Ona seçim öncesi şiddet
mağdurlarını hatırlamasını ve
mağdurlarını hatırlamasını ve
03:21
to stop the corruption.
67
189114
2276
yozlaşmaya son vermesini
söylerken buldum kendimi.
söylerken buldum kendimi.
03:23
And suddenly, out of nowhere,
68
191390
2205
Bir anda polisler
03:25
the police pounced on me
like hungry lions.
like hungry lions.
69
193595
3112
aç aslanlar gibi üstüme atladı.
03:28
They held my mouth
70
196707
1857
Ağzımı tutup
03:30
and dragged me out of the stadium,
71
198564
1927
beni stadyumdan dışarı sürüklediler.
03:32
where they thoroughly beat me up
and locked me up in jail.
and locked me up in jail.
72
200491
2971
Orada beni bir temiz
dövdüler ve hapise tıktılar.
dövdüler ve hapise tıktılar.
03:37
I spent that night in
a cold cement floor in the jail,
a cold cement floor in the jail,
73
205112
6758
O geceyi soğuk betonda
düşünerek geçirdim.
düşünerek geçirdim.
03:43
and that got me thinking.
74
211870
2648
03:46
What was making me feel this way?
75
214518
1871
Bu şekilde hissetmeme sebep olan neydi?
03:48
My friends and family thought
I was crazy because of what I did,
I was crazy because of what I did,
76
216389
3165
Ailem ve arkadaşlarım,
yaptıklarım sebebiyle çıldırmış
olduğumu düşünüyorlardı.
olduğumu düşünüyorlardı.
03:51
and the images that I took
were disturbing my life.
were disturbing my life.
77
219554
5014
Çektiğim görüntüler
hayatımı altüst etmişti.
hayatımı altüst etmişti.
03:56
The images that I took
were just a number to many Kenyans.
were just a number to many Kenyans.
78
224568
2950
Çektiklerim birçok Kenyalı için
sadece rakamlardan ibaretti.
sadece rakamlardan ibaretti.
03:59
Most Kenyans did not see the violence.
79
227518
1947
Çoğu şiddeti göremedi.
04:01
It was a story to them.
80
229465
1695
Onlar için hikayeydi.
04:03
And so I decided to actually
start a street exhibition
start a street exhibition
81
231160
2787
Bende ülke çapındaki şiddeti göstermek ve
04:05
to show the images of the violence
across the country
across the country
82
233947
2786
insanların bunun hakkında
konuşmasını sağlamak için
konuşmasını sağlamak için
04:08
and get people talking about it.
83
236733
1974
gerçek bir sokak
sergisi yapmaya karar verdim.
sergisi yapmaya karar verdim.
04:10
We traveled the country
and showed the images,
and showed the images,
84
238707
2809
Ülkeyi gezip bu görüntüleri gösterdik.
04:13
and this was a journey that has started me
to the activist path,
to the activist path,
85
241516
3483
Bu, benim olanlar hakkında konuşmaya
04:16
where I decided to become silent no more,
86
244999
2717
ve daha fazla sessiz
kalmamaya karar verdiğim,
kalmamaya karar verdiğim,
04:19
to talk about those things.
87
247716
2198
beni eylemci yaşam tarzına yönelten bir yolculuktu.
04:21
We traveled, and our general site
from our street exhibit
from our street exhibit
88
249914
3650
Seyahat ettik, sokaktaki sergi alanlarımız
04:25
became for political graffiti
about the situation in the country,
about the situation in the country,
89
253564
4798
ülkedeki durumla,
yozlaşmayla, kötü yönetimle
yozlaşmayla, kötü yönetimle
04:30
talking about corruption, bad leadership.
90
258362
2758
ilgili politik duvar yazılarıyla doldu.
04:33
We have even done symbolic burials.
91
261120
3780
Sembolik cenaze törenleri yaptık.
04:36
We have delivered live pigs
to Kenya's parliament
to Kenya's parliament
92
264900
3982
Politikacıların hırsını
temsilen Kenya meclisine
temsilen Kenya meclisine
04:40
as a symbol of our politicians' greed.
93
268882
1928
canlı domuzlar gönderdik.
04:42
It has been done in Uganda
and other countries,
and other countries,
94
270810
2231
Bu Uganda'da ve diğer ülkelerde de yapıldı.
04:45
and what is most powerful is that
the images have been picked by the media
the images have been picked by the media
95
273041
3509
En güçlü yanı da bu görüntülerin
basın tarafından seçilip
basın tarafından seçilip
04:48
and amplified across the country,
across the continent.
across the continent.
96
276550
3036
ülke ve kıta çapında
sesini duyurması oldu.
sesini duyurması oldu.
04:51
Where I used to stand up alone
seven years ago,
seven years ago,
97
279586
2647
7 sene önce tek başıma direndiğim yerde,
04:54
now I belong to a community
of many people who stand up with me.
of many people who stand up with me.
98
282233
3026
şimdi benimle direnen birçok
insanın olduğu bir topluluğa adim.
insanın olduğu bir topluluğa adim.
04:57
I am no longer alone when I stand up
to speak about these things.
to speak about these things.
99
285259
4328
Bu şeyler hakkında konuşmak için
ayağa kalktığımda yalnız değilim artık.
ayağa kalktığımda yalnız değilim artık.
05:02
I belong to a group of young people
who are passionate about the country,
who are passionate about the country,
100
290177
4173
Değişiklik getirmeyi isteyen,
ülkemiz için muhteris olan
ülkemiz için muhteris olan
05:06
who want to bring about change,
101
294350
1850
gençlerin oluşturduğu
bir topluluğa aidim.
bir topluluğa aidim.
05:08
and they're no longer afraid,
and they're no longer smart cowards.
and they're no longer smart cowards.
102
296200
4414
Artık korkmuyorlar, artık akıllı korkaklar değiller.
05:13
So that was my story.
103
301744
2728
İşte benim hikayem buydu.
05:18
That day in the stadium,
104
306242
2598
Stadyumdaki o gün,
05:20
I stood up as a smart coward.
105
308840
2487
akıllı bir korkak olarak ayağa kalktım.
05:23
By that one action, I said goodbye
to the 24 years living as a coward.
to the 24 years living as a coward.
106
311327
5247
Tek bir hareketle, akıllı bir korkak
olarak yaşadığım 24 yıla veda ettim.
olarak yaşadığım 24 yıla veda ettim.
05:28
There are two most powerful
days in your life:
days in your life:
107
316574
3042
Hayatınızda iki en güçlü gün vardır:
05:31
the day you're born,
and the day you discover why.
and the day you discover why.
108
319616
4546
Doğduğunuz gün ve
bunun nedenini keşfettiğiniz gün.
bunun nedenini keşfettiğiniz gün.
05:36
That day standing up in that stadium
shouting at the President,
shouting at the President,
109
324771
3244
O gün stadyumda ayağa kalkıp
başkana bağırdığımda
başkana bağırdığımda
05:40
I discovered why I was truly born,
110
328015
3280
gerçekten neden doğduğumu keşfettim.
05:43
that I would no longer be silent
in the face of injustice.
in the face of injustice.
111
331295
3251
Artık adaletsizlik karşısında
sessiz olmayacaktım.
sessiz olmayacaktım.
05:47
Do you know why you were born?
112
335776
2804
Siz neden doğduğunuzu biliyor musunuz?
05:51
Thank you.
113
339700
1835
Teşekkürler.
05:53
(Applause)
114
341535
4919
(Alkışlar)
06:00
Tom Rielly: It's an amazing story.
115
348524
2507
Tom Rielly:Çok ilginç bir hikaye.
06:03
I just want to ask you
a couple quick questions.
a couple quick questions.
116
351031
2556
Size hızlıca birkaç soru sormak istiyorum.
06:05
So PAWA254:
117
353587
2320
Pekala PAWA254:
06:07
you've created a studio, a place
where young people can go
where young people can go
118
355907
4313
Genç insanların gelip, bu eylemlerden
birkaçını gerçekleştirmek için
birkaçını gerçekleştirmek için
06:12
and harness the power of digital media
119
360220
1956
dijital medyadan yararlanacakları
06:14
to do some of this action.
120
362176
2511
bir stüdyo kurdunuz.
06:16
What's happening now with PAWA?
121
364687
1877
Nedir bu PAWA'nın olayı ?
06:18
Boniface Mwangi: So we have
this community of filmmakers,
this community of filmmakers,
122
366564
2783
Boniface Mwangi: Filmcilerden, grafiti
sanatçılarından,müzisyenlerden
oluşan bir topluluğumuz var
oluşan bir topluluğumuz var
06:21
graffiti artists, musicians,
and when there's an issue in the country,
and when there's an issue in the country,
123
369347
3363
ve ülkede bir olay olduğunda
biraraya gelip beyin fırtınası yapıp
06:24
we come together, we brainstorm,
and take up on that issue.
and take up on that issue.
124
372710
2801
olayın sorumluluğunu üzerimize alıyoruz.
06:27
So our most powerful tool is art,
125
375511
2056
En güçlü aracımız ise sanat.
06:29
because we live in a very busy world
where people are so busy in their life,
where people are so busy in their life,
126
377567
3831
Çünkü insanların hayatlarında
çok meşgul oldukları,
çok meşgul oldukları,
çok meşgul bir hayatta yaşıyoruz
06:33
and they don't have time to read.
127
381398
2067
ve insanların okumaya vakitleri yok.
06:35
So we package our activism
and we package our message in art.
and we package our message in art.
128
383465
4133
Biz de eylemciliğimizi ve
iletimizi sanatla sarmalıyoruz.
iletimizi sanatla sarmalıyoruz.
06:39
So from the music, the graffiti,
the art, that's what we do.
the art, that's what we do.
129
387598
4979
Müzikle, grafitiyle, sanatla yaptığımız şey bu.
06:45
Can I say one more thing?
130
393557
2028
Bir şey daha söyleyebilir miyim?
06:47
TR: Yeah, of course. (Applause)
131
395585
1881
TR: Evet, tabii ki. (Alkışlar)
06:49
BM: In spite of being arrested,
beaten up, threatened,
beaten up, threatened,
132
397466
2635
BM:Tutuklanmış, dayak yemiş,
06:52
the moment I discovered my voice,
133
400101
1713
tehdit edilmiş olmama rağmen;
gerçekten inandığım şeyi savunup
06:53
that I could actually stand up
for what I really believed in,
for what I really believed in,
134
401814
2896
kendi sesimi keşfettiğim an,
artık korkmuyordum.
06:56
I'm no longer afraid.
135
404710
1038
06:57
I used to be called softy,
but I'm no longer softy,
but I'm no longer softy,
136
405748
2742
Önceden bana hanım evladı diyorlardı,
ama artık değilim.
ama artık değilim.
07:00
because I discovered who I really am,
as in, that's what I want to do,
as in, that's what I want to do,
137
408490
3401
Çünkü gerçekte kim olduğumu keşfettim
bu yüzden yapmak istediğim de bu
bu yüzden yapmak istediğim de bu
07:03
and there's such beauty in doing that.
138
411891
3036
ve bunu yapmanın güzel bir yanı var.
07:06
There's nothing as powerful as that,
knowing that I'm meant to do this,
knowing that I'm meant to do this,
139
414927
3389
Bunu yapıyor olmam gerektiğini
biliyor olmaktan daha güçlü bir şey yok.
biliyor olmaktan daha güçlü bir şey yok.
07:10
because you don't get scared,
you just continue living your life.
you just continue living your life.
140
418316
3147
Çünkü korkmuyorsun,
hayatını yaşamaya devam ediyorsun
hayatını yaşamaya devam ediyorsun
07:13
Thank you.
141
421463
2186
Teşekkürler.
(Alkışlar)
07:15
(Applause)
142
423649
3590
ABOUT THE SPEAKER
Boniface Mwangi -Boniface Mwangi is an award-winning Kenyan photographer, artist and activist. He is a TED Fellow.
Why you should listen
For four years Boniface Mwangi held a staff photography position at The Standard, the second largest Kenyan newspaper, taking on various assignments of increasing responsibility in a number of countries. Mwangi became the eye of Kenyans during the 2007 post-election violence and showed courage and compassion to capture thousands of images, some so gory that they could not be published.
Following the political resolution to the election crisis, Boniface started to see himself as a visual artist, using photography as the vehicle for social change in Kenya. His focus was the fight against the impunity of politicians in the face of over 1000 dead and half a million people displaced as a result of the violence they caused.
"Boniface’s images are crucial for the healing of our nation; his ability to stay focused and inject a sense of artistry into his work is a testimony to the spirit of professional journalism," wrote Jackson Biko after Boniface was voted Kenya Photojournalist of the Year in 2008 by readers of Adam, a men’s magazine in the country.
Since then, Boniface has continued to work as a freelance photographer for Bloomberg, the AFP, Reuters, the Boston Globe, and other media outlets while building a movement for social change in Kenya through “Picha Mtaani” (Swahili for street exhibition). The photo exhibit aims to heal the scars of Kenyans and draw their attention to the dynamics of the violence to prevent a repeat during the upcoming elections of 2013.
Boniface founded Pawa254 as a collaborative hub where journalists, artists and activists could meet to find innovative ways of achieving social change. The hub has already had many functions, but two campaigns stand out. “Heal the Nation” is a very successful initiative to show a half-hour documentary about post-election violence to as many Kenyans as possible and facilitate discussions around the film. The campaign is accompanied by a more shadowy graffiti campaign that has evoked strong reactions and fired up the youth of Kenya and the world, as images of the clever graffiti grace the pages of the world’s newspapers.
In 2009 United States Secretary of State Hillary Clinton wrote a letter commending Boniface for his work during the post-election violence. She stated, "Your photography is absolutely stunning and tells an important and powerful story for the world to hear."
More profile about the speakerFollowing the political resolution to the election crisis, Boniface started to see himself as a visual artist, using photography as the vehicle for social change in Kenya. His focus was the fight against the impunity of politicians in the face of over 1000 dead and half a million people displaced as a result of the violence they caused.
"Boniface’s images are crucial for the healing of our nation; his ability to stay focused and inject a sense of artistry into his work is a testimony to the spirit of professional journalism," wrote Jackson Biko after Boniface was voted Kenya Photojournalist of the Year in 2008 by readers of Adam, a men’s magazine in the country.
Since then, Boniface has continued to work as a freelance photographer for Bloomberg, the AFP, Reuters, the Boston Globe, and other media outlets while building a movement for social change in Kenya through “Picha Mtaani” (Swahili for street exhibition). The photo exhibit aims to heal the scars of Kenyans and draw their attention to the dynamics of the violence to prevent a repeat during the upcoming elections of 2013.
Boniface founded Pawa254 as a collaborative hub where journalists, artists and activists could meet to find innovative ways of achieving social change. The hub has already had many functions, but two campaigns stand out. “Heal the Nation” is a very successful initiative to show a half-hour documentary about post-election violence to as many Kenyans as possible and facilitate discussions around the film. The campaign is accompanied by a more shadowy graffiti campaign that has evoked strong reactions and fired up the youth of Kenya and the world, as images of the clever graffiti grace the pages of the world’s newspapers.
In 2009 United States Secretary of State Hillary Clinton wrote a letter commending Boniface for his work during the post-election violence. She stated, "Your photography is absolutely stunning and tells an important and powerful story for the world to hear."
Boniface Mwangi | Speaker | TED.com