ABOUT THE SPEAKER
David Rothkopf - Foreign policy strategist
With books and strategies, David Rothkopf helps people navigate the perils and opportunities of our contemporary geopolitical landscape.

Why you should listen

David Rothkopf draws on decades of foreign policy experience to clarify the events shaking today’s world -- and develops strategies for organizations to weather them and those looming ahead. Rothkopf is CEO of The Rothkopf Group, a visiting scholar at the Carnegie Endowment for International Peace and former CEO and Editor of the FP Group (which publishes Foreign Policy Magazine and Foreign Policy.com).

Rothkopf's books (including most recently National Insecurity, which focuses on the treacherous post-9/11 national security climate) argue that the nature of power and those who wield it are fundamentally transforming. He is the author of the TED Book, The Great Questions of Tomorrow.

More profile about the speaker
David Rothkopf | Speaker | TED.com
TED2015

David Rothkopf: How fear drives American politics

David Rothkopf: Korku Amerikan siyasetini nasıl yönlendiriyor?

Filmed:
1,291,544 views

Washington'ın yeni fikirleri yokmuş gibi mi görünüyor? Geleceği inşa etmek yerine, Amerikan yönetimi bazen halinden gayet memnun bir şekilde, korkuya ve kasdi bir cehaletin arkasına saklanıyormuş gibi geliyor. Gazeteci David Rothkopf, Birleşik Devletler'in ele almakta başarısız olduğu siber suçlardan dünya çapında yankı uyandıran yeni teknolojilere ve 3. Dünya Savaşı'na kadar birçok büyük problemi göz önüne seriyor, aynı zamanda da korkuyu bir kenara bırakmamızı sağlayacak yeni görüşlere çağrıda bulunuyor.
- Foreign policy strategist
With books and strategies, David Rothkopf helps people navigate the perils and opportunities of our contemporary geopolitical landscape. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
What I'd like to do
is talk to you a little bitbit about fearkorku
0
879
3764
Size biraz korkudan,
korkunun nelere mal olduğundan
00:16
and the costmaliyet of fearkorku
1
4667
1689
ve içinden geçmekte olduğumuz
korku çağından bahsetmek istiyorum.
00:18
and the ageyaş of fearkorku
from whichhangi we are now emerginggelişmekte olan.
2
6380
3274
00:22
I would like you to feel comfortablerahat
with my doing that
3
10072
3975
Ben konuşurken rahat olmanızı istiyorum,
00:26
by lettingicar you know that I know something
about fearkorku and anxietyanksiyete.
4
14071
5293
çünkü korku ve endişe nedir biraz bilirim.
00:31
I'm a JewishYahudi guy from NewYeni JerseyJersey.
5
19388
2187
Ben New Jersey'li bir Yahudiyim.
00:33
(LaughterKahkaha)
6
21599
1484
(Kahkahalar)
00:35
I could worryendişelenmek before I could walkyürümek.
7
23107
2868
Daha yürümeden önce endişelenebiliyordum.
00:37
(LaughterKahkaha)
8
25999
1506
(Kahkahalar)
00:39
Please, applaudalkışlıyorum that.
9
27529
2442
Lütfen bunu alkışlayın.
(Kahkahalar)
00:41
(ApplauseAlkış)
10
29995
2388
(Alkışlar)
00:44
Thank you.
11
32407
1319
Teşekkür ederim.
00:46
But I alsoAyrıca grewbüyüdü up in a time
where there was something to fearkorku.
12
34954
4685
Ama ben gerçekten korkulacak
bir şeylerin olduğu bir zamanda büyüdüm.
00:52
We were broughtgetirdi out in the hallsalon
when I was a little kidçocuk
13
40915
3261
Ben küçükken bizi salona toplayıp
00:56
and taughtöğretilen how to put
our coatskat over our headskafalar
14
44200
3450
küresel bir termonükleer savaştan
korunmak için
00:59
to protectkorumak us from globalglobal
thermonucleartermonükleer warsavaş.
15
47674
3753
montlarımızı başımıza nasıl geçirmemiz
gerektiğini öğretirlerdi.
01:03
Now even my seven-year-old7 yaş brainbeyin
knewbiliyordum that wasn'tdeğildi going to work.
16
51838
4228
Yedi yaşımda bile bunun
işe yaramayacağını biliyordum.
01:09
But I alsoAyrıca knewbiliyordum
17
57179
1158
Aynı zamanda küresel termonükleer savaşın
01:10
that globalglobal thermonucleartermonükleer warsavaş
was something to be concernedilgili with.
18
58361
4724
endişe verici bir şey
olduğunu da biliyordum.
01:15
And yethenüz, despiterağmen the factgerçek
that we livedyaşamış for 50 yearsyıl
19
63109
4161
Her ne kadar 50 yıldır
01:19
with the threattehdit of suchböyle a warsavaş,
20
67294
2363
böyle bir savaşın
korkusuyla yaşamış olsak da
01:21
the responsetepki of our governmenthükümet
and of our societytoplum
21
69681
3981
hükümetin ve toplumun buna cevabı
01:25
was to do wonderfulolağanüstü things.
22
73686
1880
harika şeyler yapmak yönünde oldu.
01:28
We createdoluşturulan the spaceuzay programprogram
in responsetepki to that.
23
76220
2998
Buna karşılık uzay programını yarattık.
01:31
We builtinşa edilmiş our highwaykarayolu systemsistem
in responsetepki to that.
24
79242
3097
Buna karşılık otoyol sistemini inşa ettik.
01:34
We createdoluşturulan the InternetInternet
in responsetepki to that.
25
82363
3547
Buna karşılık interneti yarattık.
01:37
So sometimesara sıra fearkorku can produceüretmek
a constructiveyapıcı responsetepki.
26
85934
4193
Yani, bazen korku
"yapıcı" bir tepki üretebilir.
01:42
But sometimesara sıra it can produceüretmek
an un-constructiveyapıcı responsetepki.
27
90847
3322
Ama bazen de
"yapıcı olmayan" bir tepki yaratabilir.
01:47
On SeptemberEylül 11, 2001,
28
95066
2909
11 Eylül 2001'de 19 adam
01:49
19 guys tookaldı over fourdört airplanesuçaklar
29
97999
4511
dört uçağın kontrolünü ele geçirdi
01:54
and flewuçtu them into a coupleçift of buildingsbinalar.
30
102534
2288
ve onları binalara doğru uçurdular.
01:57
They exactedaldık a horriblekorkunç tollGeçiş ücreti.
31
105667
2460
Bize büyük bir acı vermek istediler.
02:00
It is not for us to minimizeküçültmek
what that tollGeçiş ücreti was.
32
108151
4000
Bu olayı küçümsemek bizim işimiz değil.
02:04
But the responsetepki that we had
was clearlyAçıkça disproportionateorantısız --
33
112965
6983
Ancak buna tepkimiz apaçık orantısızdı,
02:11
disproportionateorantısız to the pointpuan
of vergingverging on the unhingedUnhinged.
34
119972
4878
çılgınlığın sınırında bir orantısızlıktı.
Bu saldırılar esnasında
Birleşik Devletler'in
02:16
We rearrangedyeniden düzenlenmiş the nationalUlusal securitygüvenlik
apparatusaparatı of the UnitedAmerika StatesBirleşik
35
124874
3902
ve bu oldukça sınırlı tehdidin
üzerine giden
02:20
and of manyçok governmentshükümetler
36
128800
1840
birçok hükümetin
ulusal güvenlik ekipmanlarını
02:22
to addressadres a threattehdit that,
at the time that those attackssaldırılar tookaldı placeyer,
37
130664
4718
yeniden şekillendirdik.
02:27
was quiteoldukça limitedsınırlı.
38
135406
1303
02:28
In factgerçek, accordinggöre to our
intelligencezeka servicesHizmetler,
39
136733
3431
Aslında, istihbarat birimlerimize göre,
02:32
on SeptemberEylül 11, 2001,
40
140188
3368
11 Eylül 2001'de
02:35
there were 100 membersüyeler of coreçekirdek Al-QaedaEl-Kaide.
41
143580
3229
El-Kaide'nin merkezinde 100 üyesi varmış.
02:39
There were just a fewaz thousandbin terroriststeröristler.
42
147414
2490
Sadece birkaç bin terörist varmış.
02:42
They posedpoz verdi an existentialvaroluşsal threattehdit
43
150357
3114
Kimseye hayati bir tehlike
02:45
to no one.
44
153495
1169
yaratmıyorlardı yani.
02:47
But we rearrangedyeniden düzenlenmiş our entiretüm
nationalUlusal securitygüvenlik apparatusaparatı
45
155561
4576
Biz yine de bütün
ulusal güvenlik ekipmanlarımızı
02:52
in the mostçoğu sweepingNefes kesici way
sincedan beri the endson of the Secondİkinci WorldDünya WarSavaş.
46
160161
4081
2. Dünya Savaşı'nın bitiminden beri
en kapsamlı şekilde yeniden düzenledik.
02:56
We launchedbaşlattı two warssavaşlar.
47
164577
1839
İki tane savaş başlattık.
02:58
We spentharcanmış trillionsTrilyonlarca of dollarsdolar.
48
166440
2333
Trilyonlarca dolar harcadık.
03:00
We suspendedaskıya alındı our valuesdeğerler.
49
168797
2177
Değerlerimizi askıya aldık.
03:02
We violatedihlal internationalUluslararası lawhukuk.
50
170998
1851
Uluslararası yasaları çiğnedik.
03:04
We embracedkucakladı tortureişkence.
51
172873
1232
İşkenceyi benimsedik.
03:06
We embracedkucakladı the ideaFikir
52
174129
1673
"19 adam bunu yapabiliyorsa
03:07
that if these 19 guys could do this,
anybodykimse could do it.
53
175826
3071
herkes yapabilir " düşüncesini benimsedik.
03:11
And thereforebu nedenle,
for the first time in historytarih,
54
179385
2856
Belki de bu yüzden tarihte ilk defa
03:14
we were seeinggörme everybodyherkes as a threattehdit.
55
182265
2948
herkesi birer tehdit olarak gördük.
03:17
And what was the resultsonuç of that?
56
185237
1852
Peki bunun sonucu ne oldu?
03:19
SurveillanceGözetim programsprogramlar that listeneddinlenen in
on the emailse-postalar and phonetelefon callsaramalar
57
187113
4008
Güvenlik programları bütün ülkelerin,
milyonlarca insanın e-postalarını
03:23
of entiretüm countriesülkeler --
58
191145
2165
ve telefon görüşmelerini dinledi,
03:25
hundredsyüzlerce of millionsmilyonlarca of people --
59
193334
2406
03:27
settingayar asidebir kenara whetherolup olmadığını
those countriesülkeler were our alliesMüttefikler,
60
195764
3023
ki bunu yaparken
o ülkelerin müttefikimiz olup olmadığına
03:30
settingayar asidebir kenara what our interestsilgi were.
61
198811
2448
ya da çıkarlarımıza aldırmadılar.
03:34
I would arguetartışmak that 15 yearsyıl latersonra,
62
202735
3278
15 yıl geçtikten sonra,
inancım,
03:38
sincedan beri todaybugün there are more terroriststeröristler,
63
206037
2393
bugün daha fazla terörist olduğu için
03:40
more terroristterörist attackssaldırılar,
more terroristterörist casualtieskayıplar --
64
208454
3542
daha fazla terör saldırısı,
daha fazla kurban
03:44
this by the countsaymak
of the U.S. StateDevlet DepartmentBölümü --
65
212020
3340
-ki bunlar ABD Dışişleri Bakanlığı'nın
sayımına göre-
03:47
sincedan beri todaybugün the regionbölge
from whichhangi those attackssaldırılar emanatesızmak
66
215384
3069
bugün saldırıların gerçekleştiği bölgeler
03:50
is more unstablekararsız
than at any time in its historytarih,
67
218477
3689
tarihteki herhangi bir döneminden,
03:54
sincedan beri the FloodSel, perhapsbelki,
68
222190
3680
belki de Büyük Tufan'dan beri
daha istikrarsız olduğu için
03:57
we have not succeededbaşarılı in our responsetepki.
69
225894
3763
bizim verdiğimiz tepkide
başarılı olamadığımız yönündedir.
Şimdi sormalısınız, nerede yanlış yaptık?
04:02
Now you have to asksormak,
where did we go wrongyanlış?
70
230206
2007
04:04
What did we do?
What was the mistakehata that was madeyapılmış?
71
232237
2450
Ne yaptık? Yapılan hata neydi?
04:06
And you mightbelki say, well look,
WashingtonWashington is a dysfunctionalişlevsel olmayan placeyer.
72
234711
4129
Belki de diyebilirsiniz ki
"Washington işlevsiz bir yer.
Politik güç savaşları var etrafta.
04:10
There are politicalsiyasi foodGıda fightskavgalar.
73
238864
1694
04:12
We'veBiz ettik turneddönük our discoursesöylev
into a cagekafes matchmaç.
74
240582
3563
Karşılıklı konuşmalarımızı bile
kafes dövüşüne çevirdik."
04:16
And that's truedoğru.
75
244169
1282
Evet bunlar doğru.
Ancak ister inanın ister inanmayın,
04:18
But there are biggerDaha büyük problemssorunlar,
believe it or not, than that dysfunctionfonksiyon bozukluğu,
76
246039
3414
her ne kadar bu işlevsizliğin
dünyanın en zengin
04:21
even thoughgerçi I would arguetartışmak
77
249477
1868
04:23
that dysfunctionfonksiyon bozukluğu that makesmarkaları it impossibleimkansız
to get anything donetamam
78
251369
4651
ve en güçlü ülkesinde bir şeyler yapmayı
imkansız kıldığı düşüncesine
katılıyorsam da
04:28
in the richestEn zengin and mostçoğu powerfulgüçlü
countryülke in the worldDünya
79
256044
3681
işlevsizlikten daha büyük sorunlar var.
04:31
is faruzak more dangeroustehlikeli than anything
that a groupgrup like ISISISIS could do,
80
259749
5649
IŞİD gibi bir örgütün yapabildiklerinden
çok daha tehlikeli sorunlar.
04:37
because it stopsdurak us in our tracksraylar
and it keepstutar us from progressilerleme.
81
265422
3624
Çünkü bu bizim gidişatımızı durdurup
ilerlememizi engelliyor.
Fakat burada başka problemler de var.
04:42
But there are other problemssorunlar.
82
270183
1472
Bu problemler şu anda
04:44
And the other problemssorunlar
83
272127
1164
04:45
camegeldi from the factgerçek that in WashingtonWashington
and in manyçok capitalsbüyük harfler right now,
84
273315
3556
Washington ve birçok başkentin
bir "yaratıcılık krizi" içinde
olmasından kaynaklanıyor.
04:48
we're in a creativityyaratıcılık crisiskriz.
85
276895
1791
04:51
In WashingtonWashington, in think tankstanklar,
86
279108
2647
Washington'da insanların yeni fikirler
üretmesi gereken beyin takımlarında
04:53
where people are supposedsözde to be
thinkingdüşünme of newyeni ideasfikirler,
87
281779
3118
yeni ve cesur fikirler elde edemezsiniz.
04:56
you don't get boldcesur newyeni ideasfikirler,
88
284921
2066
04:59
because if you offerteklif up a boldcesur newyeni ideaFikir,
89
287011
2867
Çünkü yeni ve cesur bir fikir
önermeniz durumunda
yalnızca Twitter'dan
saldırıya uğramakla kalmaz,
05:01
not only are you attackedsaldırıya on TwitterTwitter,
90
289902
1852
05:03
but you will not get confirmedonaylı
in a governmenthükümet job.
91
291778
3351
aynı zamanda bir devlet
işinde de tasvip edilmezsiniz.
05:07
Because we are reactiveReaktif to the heightenedartan
venomzehir of the politicalsiyasi debatetartışma,
92
295153
5229
Çünkü biz siyasal tartışmalardaki
artan düşmanlığa karşı tepkiliyiz,
"Bize karşı onlar" düşüncesine
sahip hükümetlere sahipsiniz,
05:12
you get governmentshükümetler that have
an us-versus-thembize-karşı-onları mentalityzihniyet,
93
300406
3110
kararlar alan küçük insan topluluklarına.
05:15
tinyminik groupsgruplar of people makingyapma decisionskararlar.
94
303540
2397
Kararlar alan o küçük insan topluluğuyla
05:17
When you sitoturmak in a roomoda with a smallküçük groupgrup
of people makingyapma decisionskararlar,
95
305961
3282
bir odada oturduğunuzda
ne elde edebilirsiniz ki?
05:21
what do you get?
96
309267
1159
05:22
You get groupthinkgroupthink.
97
310450
1640
Ortak bir fikir.
05:24
EverybodyHerkes has the sameaynı worldviewdünya görüşü,
98
312114
1589
Herkes aynı dünya görüşüne sahiptir
05:25
and any viewgörünüm from outsidedışında of the groupgrup
is seengörüldü as a threattehdit.
99
313727
3266
ve grup dışında herhangi bir düşünce
tehdit olarak görülür.
İşte bu bir tehlike.
05:29
That's a dangerTehlike.
100
317366
1230
05:31
You alsoAyrıca have processessüreçler
that becomeolmak reactiveReaktif to newshaber cyclesdöngüleri.
101
319258
4261
Aynı zamanda, haber döngülerine de
tepkili olduğunuz bir süreçtesiniz.
Dahası, ABD hükümetinin önsezili,
05:35
And so the partsparçalar of the U.S. governmenthükümet
that do foresightöngörü, that look forwardileri,
102
323543
4293
ileriyi gören, strateji üreten
bölümleri ile
05:39
that do strategystrateji --
103
327860
1155
başka hükümetlerin yine aynı
bölümleri de bunu yapamıyor
05:41
the partsparçalar in other governmentshükümetler
that do this -- can't do it,
104
329039
2763
çünkü onlar da haber döngülerine tepkili.
05:43
because they're reactingtepki göstermek
to the newshaber cycledevir.
105
331826
2158
05:46
And so we're not looking aheadönde.
106
334383
1904
Bu nedenle ileriye bakmıyoruz.
05:48
On 9/11, we had a crisiskriz
because we were looking the wrongyanlış way.
107
336311
3798
11 Eylül'de bir kriz vardı
çünkü yanlış yöne bakıyorduk.
05:52
TodayBugün we have a crisiskriz because,
because of 9/11,
108
340527
3427
Bugün yine kriz var
çünkü 11 Eylül yüzünden
hala yanlış yöne bakıyoruz.
05:55
we are still looking
in the wrongyanlış directionyön,
109
343978
2651
05:58
and we know because we see
transformationaldönüşüm trendseğilimler on the horizonufuk
110
346653
5848
Evet bunu biliyoruz. Çünkü
dönüşümsel eğilimler görüyoruz ufukta.
06:04
that are faruzak more importantönemli
than what we saw on 9/11;
111
352525
4852
11 Eylül'de gördüklerimizden,
bu teröristlerin doğurduğu tehditten,
06:09
faruzak more importantönemli than the threattehdit
posedpoz verdi by these terroriststeröristler;
112
357401
3802
06:13
faruzak more importantönemli even
than the instabilitykararsızlık that we'vebiz ettik got
113
361227
3250
dünyada istikrarsızlığın
mahvettiği bölgelerdeki
06:16
in some areasalanlar of the worldDünya
that are rackedracked by instabilitykararsızlık todaybugün.
114
364501
4251
sahip olamadığımız istikrardan
çok daha önemli olan eğilimler.
06:21
In factgerçek, the things that we are seeinggörme
in those partsparçalar of the worldDünya
115
369161
4660
Aslına bakılırsa, dünyanın
bu bölümlerinde gördüğümüz şeyler
06:25
mayMayıs ayı be symptomssemptomlar.
116
373845
2614
belirti olabilir.
06:28
They mayMayıs ayı be a reactionreaksiyon to biggerDaha büyük trendseğilimler.
117
376883
3478
Daha büyük eğilimlere tepki olabilirler.
06:32
And if we are treatingtedavi the symptombelirti
and ignoringgörmezden the biggerDaha büyük trendakım,
118
380385
4704
Eğer belirtiyi dikkate alıyor,
daha büyük eğilimi görmezden geliyorsak
06:37
then we'vebiz ettik got faruzak biggerDaha büyük
problemssorunlar to dealanlaştık mı with.
119
385113
3064
işte o zaman başa çıkmamız gereken
daha büyük problemlerimiz var demektir.
O halde nedir bu eğilimler?
06:41
And so what are those trendseğilimler?
120
389415
1497
06:43
Well, to a groupgrup like you,
121
391510
1777
Sizin gibi bir gruba göre
06:45
the trendseğilimler are apparentbelirgin.
122
393311
1491
bu eğilimler ortada.
06:48
We are livingyaşam at a momentan
in whichhangi the very fabrickumaş of humaninsan societytoplum
123
396444
5255
Toplumun dokusunun yeniden
oluşturulduğu bir zamanda yaşıyoruz.
06:53
is beingolmak rewovenrewoven.
124
401723
1789
"Ekonomist" dergisinin birkaç gün önceki
kapağını gördüyseniz
06:57
If you saw the coverkapak of The EconomistEkonomist
a coupleçift of daysgünler agoönce --
125
405057
3220
07:00
it said that 80 percentyüzde
of the people on the planetgezegen,
126
408301
3546
2020 yılına kadar
dünya üzerinde insanların
%80'inin birer akıllı telefon sahibi
olacakları yazıyordu.
07:03
by the yearyıl 2020, would have a smartphoneSmartphone.
127
411871
2933
07:07
They would have a smallküçük computerbilgisayar
connectedbağlı to the InternetInternet in theironların pocketcep.
128
415564
3853
Ceplerinde, internete bağlı küçük bir
bilgisayar bile taşıyabilecekler.
07:11
In mostçoğu of AfricaAfrika, the cellhücre phonetelefon
penetrationpenetrasyon rateoran is 80 percentyüzde.
129
419808
4525
Çoğu Afrika ülkesinde cep telefonu
kullanım yaygınlığı %80.
07:17
We passedgeçti the pointpuan last OctoberEkim
130
425749
2664
Geçtiğimiz Ekim ayında,
hücresel mobil cihaz
07:20
when there were more
mobileseyyar cellularhücresel devicescihazlar, SIMSIM cardskartları,
131
428437
3971
ve sim kartların dünyadaki insan sayısını
geçtiği o değeri bile aşmış bulunuyoruz.
07:24
out in the worldDünya than there were people.
132
432432
2116
07:27
We are withiniçinde yearsyıl
of a profoundderin momentan in our historytarih,
133
435166
5896
Tarihimizin fazlaca bilgiyle yüklü
olduğumuz yıllarındayız;
07:33
when effectivelyetkili bir şekilde everyher singletek
humaninsan beingolmak on the planetgezegen
134
441086
5357
gezegendeki her bir insanın
etkin bir biçimde
insan yapımı bir sistemin
ilk defa bir parçası olabileceği,
07:38
is going to be partBölüm of a man-madeinsan yapımı
systemsistem for the first time,
135
446467
4608
07:43
ableyapabilmek to touchdokunma anyonekimse elsebaşka --
136
451099
2041
iyi veya kötü bir amaçla
07:45
touchdokunma them for good, touchdokunma them for illhasta.
137
453164
2362
herhangi birine erişebileceği yıllar.
07:47
And the changesdeğişiklikler associatedilişkili with that
are changingdeğiştirme the very naturedoğa
138
455999
5826
Bununla ilişkili değişimler, yönetimin
ve gezegendeki yaşamın her alanını
liderlerimizin bu ani tehditleri
ele alırken düşünmesi gereken
07:53
of everyher aspectGörünüş of governanceYönetim
and life on the planetgezegen
139
461849
3601
07:57
in waysyolları that our leadersliderler
oughtgerektiğini to be thinkingdüşünme about,
140
465474
3446
derecede temelinden değiştiriyor.
08:00
when they're thinkingdüşünme about
these immediateacil threatstehditler.
141
468944
2480
08:03
On the securitygüvenlik sideyan,
142
471824
1766
Güvenlik açısından bakacak olursak
08:05
we'vebiz ettik come out of a ColdSoğuk WarSavaş in whichhangi
it was too costlypahalı to fightkavga a nuclearnükleer warsavaş,
143
473614
5504
nükleer savaş aşırı maliyetli olduğundan,
başlatmaktan kaçındığımız "Soğuk Savaş"tan
08:11
and so we didn't,
144
479142
1534
benim "Serin Savaş" olarak adlandırdığım
siber savaş dönemine geçiş yaptık;
08:12
to a perioddönem that I call
CoolCool WarSavaş, cyberCyber warsavaş,
145
480700
3817
savaş maliyeti o kadar düşük hale geldi ki
08:16
where the costsmaliyetler of conflictfikir ayrılığı are actuallyaslında
so lowdüşük, that we mayMayıs ayı never stop.
146
484541
5051
savaşı bitirmeye bile
gerek duymayabiliriz.
08:22
We mayMayıs ayı entergirmek a perioddönem of constantsabit warfaresavaş,
147
490137
2726
Daimi bir savaş
sürecine girmiş olabiliriz,
08:24
and we know this because
we'vebiz ettik been in it for severalbirkaç yearsyıl.
148
492887
4411
ki bunu biliyoruz
çünkü zaten birkaç yıldır
bu savaşın içindeyiz
ve hala bize bu yolda yardımcı olacak
08:29
And yethenüz, we don't have the basictemel doctrinesdoktrinler
to guidekılavuz us in this regardsaygı.
149
497322
5551
temel doktrinlere sahip değiliz.
08:35
We don't have the basictemel ideasfikirler formulatedformüle.
150
503255
2091
Formülleştirdiğimiz fikirlerimiz de yok.
08:37
If someonebirisi attackssaldırılar us with a cyberCyber attacksaldırı,
151
505370
2540
Birinin siber saldırısına
uğradığımızı düşünelim.
08:39
do have the abilitykabiliyet to respondyanıtlamak
with a kineticKinetik attacksaldırı?
152
507934
3115
Buna kinetik bir saldırıyla
cevap verebilecek becerimiz var mı?
08:43
We don't know.
153
511787
1207
Bilmiyoruz.
08:45
If somebodybirisi launcheslansmanlar a cyberCyber attacksaldırı,
how do we detercaydırmak them?
154
513573
4085
Birileri siber bir saldırı başlatırsa
onları nasıl engelleyeceğiz?
08:49
When ChinaÇin launchedbaşlattı
a seriesdizi of cyberCyber attackssaldırılar,
155
517682
2187
Çin bir dizi siber saldırı başlattığında
Birleşik Devletler hükümeti ne yaptı?
08:51
what did the U.S. governmenthükümet do?
156
519893
1527
08:53
It said, we're going to indictsuçlamak
a fewaz of these ChineseÇince guys,
157
521444
3985
Daha önce Amerika'ya ayak basmamış
bu bir avuç Çinli adamı
dava edeceğimiz söylendi.
08:57
who are never cominggelecek to AmericaAmerika.
158
525453
1742
08:59
They're never going to be anywhereherhangi bir yer nearyakın
a lawhukuk enforcementzorlama officersubay
159
527897
3949
Onları gözaltına alacak
herhangi bir kolluk kuvvetinin
09:03
who'skim going to take them into custodygözaltı.
160
531870
2005
yanına bile asla yaklaşmayacaklar ki.
09:06
It's a gesturejest -- it's not a deterrentcaydırıcı.
161
534252
2890
Bu bir formalite, caydırıcı bir şey değil.
09:09
SpecialÖzel forcesgüçler operatorsişleçler
out there in the fieldalan todaybugün
162
537678
3798
Bugün sahada çalışan
özel kuvvetler çalışanları,
bir zamanlar
süper güçlerin elinde bulunan,
09:13
discoverkeşfetmek that smallküçük groupsgruplar
of insurgentsİsyancılar with cellhücre phonestelefonlar
163
541500
4871
uydu görüntülerine
erişebilen cep telefonlarına
09:18
have accesserişim to satelliteuydu imagerygörüntüler
that oncebir Zamanlar only superpowerssüper güçler had.
164
546395
5271
sahip bir grup isyancıyı ele geçirdi.
Aslına bakılırsa bundan
10 yıl önce, bir cep telefonunuz varsa
09:23
In factgerçek, if you've got a cellhücre phonetelefon,
165
551690
2167
09:25
you've got accesserişim to powergüç
that a superpowersüper güç didn't have,
166
553881
3316
"süper güçler"in bile sahip olmadığı
bir gücünüz var demekti.
09:29
and would have highlybüyük ölçüde
classifiedgizli bilgi 10 yearsyıl agoönce.
167
557221
2155
09:31
In my cellhücre phonetelefon,
I have an appUygulamanın that tellsanlatır me
168
559400
2891
Cep telefonumda, bana dünyadaki
her bir uçağın nerede olduğunu,
09:34
where everyher planeuçak in the worldDünya is,
and its altitudeRakım, and its speedhız,
169
562315
4540
yerden ne kadar yüksekte olduğunu, hızını,
09:38
and what kindtür of aircraftuçak it is,
170
566879
1822
ne tür bir uçak olduğunu,
nereye gittiğini,
09:40
and where it's going
and where it's landinginiş.
171
568725
2916
nereye ineceğini söyleyen
bir uygulama var.
09:44
They have appsuygulamaların that allowizin vermek them to know
172
572429
4549
Düşmanlarının ne yapmak
üzere olduklarını bile
09:49
what theironların adversarydüşman is about to do.
173
577002
2219
öğrenmelerini sağlayan uygulamaları var.
09:51
They're usingkullanma these toolsaraçlar in newyeni waysyolları.
174
579245
2376
Bu araçları çok daha
farklı şekillerde kullanıyorlar.
09:53
When a cafeCafe in SydneySydney
was takenalınmış over by a terroristterörist,
175
581645
4114
Sidney'de bir kafedeki
terörist saldırısında
09:57
he wentgitti in with a rifletüfek...
176
585783
2293
adam içeri bir tüfek ve
bir iPad ile girmişti,
10:00
and an iPadiPad.
177
588100
1243
10:01
And the weaponsilah was the iPadiPad.
178
589936
2561
ve silah iPad idi.
Çünkü insanları esir aldı,
etrafa korku saçtı
10:04
Because he capturedyakalanan people,
he terrorizedterörize them,
179
592999
3299
ve iPad'i onlara doğru yöneltti.
10:08
he pointedişaretlendi the iPadiPad at them,
180
596322
2705
10:11
and then he tookaldı the videovideo
and he put it on the InternetInternet,
181
599051
2672
Bunun videosunu çekti, internete koydu
10:13
and he tookaldı over the world'sDünyanın en mediamedya.
182
601747
2023
ve böylece dünya basınını
da ele geçirmiş oldu.
Ama bu sadece güvenlik yönünü etkilemedi.
10:17
But it doesn't just affectetkilemek
the securitygüvenlik sideyan.
183
605861
3468
10:22
The relationsilişkiler betweenarasında great powersgüçler --
184
610132
1829
Büyük güçler arası ilişkiler,
10:23
we thought we were pastgeçmiş the bipolariki kutuplu eraçağ.
185
611985
2365
biz çift kutuplu dönemi
atlattığımızı düşündük.
Tüm o büyük problemlerin çözüldüğü,
tek kutuplu çağda yaşadığımızı düşündük.
10:27
We thought we were in a unipolartek kutuplu worldDünya,
186
615259
1874
10:29
where all the bigbüyük issuessorunlar were resolvedkararlı.
187
617157
1894
Hatırlayın. Bu, tarihin sonuydu.
10:31
RememberHatırlıyorum? It was the endson of historytarih.
188
619075
1717
10:34
But we're not.
189
622129
1296
Ama öyle değiliz.
10:35
We're now seeinggörme that our
basictemel assumptionsvarsayımlar about the InternetInternet --
190
623449
4388
İnternetin bizi birbirimize bağlayacağı,
10:39
that it was going to connectbağlamak us,
weavedokuma societytoplum togetherbirlikte --
191
627861
4061
ve toplumu bir araya
getireceğine dair varsayımlarımızın
aslında o kadar da
doğru olmadığını görüyoruz.
10:43
are not necessarilyzorunlu olarak truedoğru.
192
631946
1656
10:46
In countriesülkeler like ChinaÇin,
you have the Great FirewallGüvenlik Duvarı of ChinaÇin.
193
634083
3196
Altın Kalkan Projesi'ni
uygulayan ülkeler var, Çin gibi.
10:49
You've got countriesülkeler sayingsöz no,
if the InternetInternet happensolur withiniçinde our borderssınırlar
194
637303
3520
"Eğer internet bizim
sınırlarımız içinde olacaksa
onu biz kontrol ederiz,
10:52
we controlkontrol it withiniçinde our borderssınırlar.
195
640847
1575
10:54
We controlkontrol the contentiçerik.
We are going to controlkontrol our securitygüvenlik.
196
642446
2860
içeriğini biz denetleriz.
Güvenliğimizi biz kontrol edeceğiz.
10:57
We are going to manageyönetmek that InternetInternet.
197
645330
1766
Bu interneti biz yöneteceğiz.
İçinde ne olacağına biz karar vereceğiz,
10:59
We are going to say what can be on it.
198
647120
1813
11:00
We're going to setset
a differentfarklı setset of ruleskurallar.
199
648957
2051
bir dizi kural koyacağız"
diyen ülkeler var.
11:03
Now you mightbelki think,
well, that's just ChinaÇin.
200
651032
2097
Bunları yapan tek ülkenin
Çin olduğunu düşünebilirsiniz.
11:05
But it's not just ChinaÇin.
201
653153
1714
Ama sadece Çin değil.
11:07
It's ChinaÇin, IndiaHindistan, RussiaRusya.
202
655651
2729
Çin, Hindistan, Rusya,
Suudi Arabistan, Singapur, Brezilya.
11:10
It's SaudiSuudi ArabiaArabistan,
it's SingaporeSingapur, it's BrazilBrezilya.
203
658708
3100
11:13
After the NSANSA scandalskandal, the RussiansRuslar,
the ChineseÇince, the IndiansKızılderililer, the BraziliansBrezilyalılar,
204
661832
4514
Ulusal Güvenlik Dairesi'ndeki
skandaldan sonra Ruslar, Çinliler,
Hintliler ve Brezilyalılar dedi ki
"Kendi internet temelimizi oluşturalım
11:18
they said, let's createyaratmak
a newyeni InternetInternet backboneomurga,
205
666370
3055
çünkü bu konuda başka
ülkelere bağımlı kalamayız."
11:21
because we can't be dependentbağımlı
on this other one.
206
669449
2482
11:23
And so all of a suddenani, what do you have?
207
671955
1969
E ne oldu birdenbire? Ne elde ettiniz?
11:26
You have a newyeni bipolariki kutuplu worldDünya
208
674400
2499
Bizim inandığımız
uluslararası siber güç ile
11:28
in whichhangi cyber-internationalismSiber-enterselalizm,
209
676923
2191
diğerlerinin inandığı
milli siber gücün karşı karşıya geldiği
11:31
our beliefinanç,
210
679138
1151
11:32
is challengedmeydan by cyber-nationalismSiber-milliyetçilik,
211
680313
2837
çift kutuplu yeni bir dünya elde ettiniz.
11:35
anotherbir diğeri beliefinanç.
212
683174
1265
11:37
We are seeinggörme these changesdeğişiklikler
everywhereher yerde we look.
213
685593
3171
Baktığımız her yerde
bu değişiklikleri görebiliriz.
11:41
We are seeinggörme the adventAdvent of mobileseyyar moneypara.
214
689629
1978
Sanal paranın gelişini görüyoruz.
11:43
It's happeningolay in the placesyerler
you wouldn'tolmaz expectbeklemek.
215
691631
2297
Hiç beklemediğiniz
yerlerde gerçekleşiyorlar.
11:45
It's happeningolay in KenyaKenya and TanzaniaTanzanya,
216
693952
2377
Milyonlarca insanın finansal
hizmete bile erişemediği
11:48
where millionsmilyonlarca of people who haven'tyok
had accesserişim to financialmali servicesHizmetler
217
696353
3269
Kenya ve Tanzanya'da gerçekleşiyor bunlar.
11:51
now conductkuralları all those
servicesHizmetler on theironların phonestelefonlar.
218
699646
2495
Şimdi bu tür servisleri
telefonları üzerinden yürütüyorlar.
Finansal hizmete erişimi olmayıp
11:54
There are 2.5 millionmilyon people
who don't have financialmali servicehizmet accesserişim
219
702702
4500
yakında bunu elde edecek
olan 2,5 milyon insan var.
11:59
that are going to get it soonyakında.
220
707226
2016
12:01
A billionmilyar of them are going
to have the abilitykabiliyet to accesserişim it
221
709740
2813
Milyarlarcası ise, yakında bu erişime
telefonlarından sahip olacaklar.
12:04
on theironların cellhücre phonetelefon soonyakında.
222
712577
1195
12:05
It's not just going to give them
the abilitykabiliyet to bankbanka.
223
713796
2853
Sadece parasal işlemlerini
yapma erişimi sağlamayacak.
12:08
It's going to changedeğişiklik
what monetaryparasal policypolitika is.
224
716957
2877
Para politikasını da değiştirecek.
Paranın kendisini değiştirecek.
12:11
It's going to changedeğişiklik what moneypara is.
225
719858
2636
12:15
EducationEğitim is changingdeğiştirme in the sameaynı way.
226
723262
2171
Eğitim de aynı şekilde değişiyor.
12:18
HealthcareSağlık is changingdeğiştirme in the sameaynı way.
227
726430
2461
Sağlık da aynı şekilde değişiyor.
Devlet hizmetlerinin sunumu da aynı
şekilde değişiyor.
12:20
How governmenthükümet servicesHizmetler are deliveredteslim
is changingdeğiştirme in the sameaynı way.
228
728915
3494
Hal böyleyken biz hala Washington'da
12:25
And yethenüz, in WashingtonWashington, we are debatingmünazara
229
733607
4262
Suriye ve Irak'ı ele
geçirmiş terörist grubuna
12:29
whetherolup olmadığını to call the terroristterörist groupgrup
that has takenalınmış over SyriaSuriye and IraqIrak
230
737893
5465
IŞİD mi DAEŞ mi
12:35
ISISISIS or ISILIŞIL or Islamicİslam StateDevlet.
231
743382
4160
yoksa İslam Devleti mi
diyeceğimizi tartışıyoruz.
12:40
We are tryingçalışıyor to determinebelirlemek
232
748540
3111
50 yıl önceki teknolojilerle
ilgili bir nükleer anlaşma üzerine
12:43
how much we want to give
in a negotiationmüzakere with the Iraniansİranlılar
233
751675
5289
İranlılarla yaptığımız görüşmelerde,
12:48
on a nuclearnükleer dealanlaştık mı whichhangi dealsfırsatlar
with the technologiesteknolojiler of 50 yearsyıl agoönce,
234
756988
4799
onlara ne kadarını vermek
istediğimizi kararlaştırmaya çalışıyoruz.
12:53
when in factgerçek, we know that the Iraniansİranlılar
right now are engagednişanlı in cyberCyber warsavaş with us
235
761811
5358
Gerçekte İranlıların
bizimle şu an siber savaş
halinde olduğunu biliyoruz
ve kısmen de olsa,
12:59
and we're ignoringgörmezden it, partiallykısmen
because businessesişletmeler are not willingistekli
236
767193
6034
işletmelerin kendilerine yapılan
bu saldırılar hakkında
konuşmak istememeleri nedeniyle
bunu görmezden geliyoruz.
13:05
to talk about the attackssaldırılar
that are beingolmak wagedyürütülmesi on them.
237
773251
3118
13:09
And that getsalır us to anotherbir diğeri breakdownarıza
238
777399
2809
Bu da bizi bir diğer yıkıma götürüyor
13:12
that's crucialçok önemli,
239
780232
1224
ve bu çok önemli,
13:13
and anotherbir diğeri breakdownarıza that couldn'tcould be
more importantönemli to a groupgrup like this,
240
781480
3711
bunun gibi bir gruptan daha
önemli olmayan bir yıkım.
13:17
because the growthbüyüme of AmericaAmerika
and realgerçek AmericanAmerikan nationalUlusal securitygüvenlik
241
785215
3652
Çünkü Amerika'nın,
gerçek Amerikan Ulusal Güvenlik'in,
13:20
and all of the things that drovesürdü progressilerleme
even duringsırasında the ColdSoğuk WarSavaş,
242
788891
4441
Soğuk Savaş döneminde bile gelişme
göstermiş her türlü yapının büyümesi,
13:25
was a public-privatekamu-özel partnershiportaklık
betweenarasında scienceBilim, technologyteknoloji and governmenthükümet
243
793356
4751
Thomas Jefferson'ın laboratuvarında
oturup yeni bir şeyler
icat ettiği zamanlarda
başlayan bilim, teknoloji
13:30
that beganbaşladı when ThomasThomas JeffersonJefferson
satoturdu aloneyalnız in his laboratorylaboratuvar
244
798131
3508
ve hükümet arasındaki kamu -
özel ortaklığı ile gerçekleşti.
13:33
inventingicat newyeni things.
245
801663
1843
13:36
But it was the canalsKanallar
and railroadsDemiryolları and telegraphtelgraf;
246
804528
3810
Ama bunlar kanallar,
demiryolları, telgraf,
radar ve internetti.
13:40
it was radarradar and the InternetInternet.
247
808362
2316
13:43
It was TangTang, the breakfastkahvaltı drinkiçki --
248
811129
2284
Bir kahvaltı içeceği olan Tang'di.
13:45
probablymuhtemelen not the mostçoğu importantönemli
of those developmentsgelişmeler.
249
813437
2877
-muhtemelen bu gelişmeler
arasındaki en önemlisi değil-
13:48
But what you had was
a partnershiportaklık and a dialoguediyalog,
250
816795
2879
Ama o zamanlar sahip olduğunuz
şey ortaklık ve diyalogdu
13:51
and the dialoguediyalog has brokenkırık down.
251
819698
2265
ve o diyalog bozuldu.
Evet o diyalog bozuldu çünkü Washington'da
13:53
It's brokenkırık down because in WashingtonWashington,
252
821987
2379
küçük hükümetler
daha çok dikkate alınıyor.
13:56
lessaz governmenthükümet is considereddüşünülen more.
253
824390
1766
13:58
It's brokenkırık down because there is,
believe it or not,
254
826180
2479
Diyalog bozuldu çünkü
ister inanın ister inanmayın
14:00
in WashingtonWashington, a warsavaş on scienceBilim --
255
828683
1840
Washington'da bilimle savaş var.
14:02
despiterağmen the factgerçek that
in all of humaninsan historytarih,
256
830547
3039
Tüm insanlık tarihi boyunca,
kim, ne zaman bilime savaş
açmış olursa olsun
14:05
everyher time anyonekimse has wagedyürütülmesi
a warsavaş on scienceBilim,
257
833610
2960
kazananın bilim olmasına rağmen.
14:08
scienceBilim has wonwon.
258
836594
1601
14:11
(ApplauseAlkış)
259
839463
4927
(Alkışlar)
Ne yazık ki dinlemek istemeyen
bir hükümetimiz var,
14:16
But we have a governmenthükümet
that doesn't want to listen,
260
844712
4196
bilim gerçeğini anlayan
insanlara sahip olmayan bir üst yapı.
14:20
that doesn't have people
at the highesten yüksek levelsseviyeleri
261
848932
2159
14:23
that understandanlama this.
262
851115
1154
14:24
In the nuclearnükleer ageyaş,
263
852293
1151
Nükleer çağda,
14:25
when there were people
in seniorkıdemli nationalUlusal securitygüvenlik jobsMeslekler,
264
853468
3167
Ulusal Güvenlik'te çalışan
kıdemli insanların
14:28
they were expectedbeklenen to speakkonuşmak throw-weightatmak-ağırlık.
265
856659
3028
otoritelerini konuşturmaları,
14:32
They were expectedbeklenen to know
the lingoLingo, the vocabularykelime hazinesi.
266
860005
3018
jargonu, kelime haznesini
bilmeleri beklenirdi.
14:35
If you wentgitti to the highesten yüksek levelseviye
of the U.S. governmenthükümet now
267
863047
2799
Bugün Amerikan hükümetinin
en yüksek makamına çıkıp
"siberden, nörobilimden,
14:37
and said, "Talk to me about cyberCyber,
about neurosciencenörobilim,
268
865870
2533
yarın dünyayı değiştirecek
olan şeylerden konuşalım" deseniz
14:40
about the things that are going
to changedeğişiklik the worldDünya of tomorrowyarın,"
269
868427
3140
sadece boş bakışlarla karşılaşırsınız.
14:43
you'dşimdi etsen get a blankboş starebakıyorum.
270
871591
1151
Biliyorum çünkü bu kitabı
yazarken 150 insanla konuştum
14:44
I know, because when I wroteyazdı this bookkitap,
271
872766
1921
14:46
I talkedkonuştuk to 150 people,
manyçok from the scienceBilim and techteknoloji sideyan,
272
874711
3040
ki çoğu kendini saygı
görmeyen çocuklar gibi hisseden
14:49
who feltkeçe like they were beingolmak
shuntedshunted off to the kids'çocukların tabletablo.
273
877775
3056
bilim ve teknoloji alanından insanlardı.
14:53
MeanwhileBu arada, on the techteknoloji sideyan,
274
881389
2082
Bu sırada teknoloji alanında
14:55
we have lots of wonderfulolağanüstü people
creatingoluşturma wonderfulolağanüstü things,
275
883495
3805
bir sürü mükemmel icada imza atan
harika insanlara sahibiz.
Ama işe evlerinin garajlarında başlayan
herhangi bir hükümete ihtiyaç duymayan
14:59
but they startedbaşladı in garagesgarajlar
and they didn't need the governmenthükümet
276
887324
2957
15:02
and they don't want the governmenthükümet.
277
890305
1673
ve hükümeti istemeyen insanlar.
15:04
ManyBirçok of them have a politicalsiyasi viewgörünüm
that's somewherebir yerde betweenarasında
278
892002
2767
Çoğu özgürlükçü ve anarşik
siyasal görüşler arasında kalmış.
15:06
libertarianözgürlükçü and anarchicanarşik:
279
894793
1894
Beni rahat bırakın!
15:08
leaveayrılmak me aloneyalnız.
280
896711
1361
Ama dünya dağılıyor.
15:11
But the world'sDünyanın en cominggelecek apartayrı.
281
899305
1814
Birdenbire büyük düzenleyici değişimler,
15:13
All of a suddenani, there are going to be
massivemasif regulatorydüzenleyici changesdeğişiklikler
282
901668
3389
15:17
and massivemasif issuessorunlar
associatedilişkili with conflictfikir ayrılığı
283
905081
2918
anlaşmazlıklarla bağlantılı,
15:20
and massivemasif issuessorunlar associatedilişkili
with securitygüvenlik and privacyGizlilik.
284
908023
4285
güvenlik ve gizlilikle alakalı
büyük sorunlar oluşacak.
15:24
And we haven'tyok even gottenkazanılmış
to the nextSonraki setset of issuessorunlar,
285
912332
2495
Bir sonraki aşamada felsefi konularla
alakalı sorunlarımız olmayacak bile.
15:26
whichhangi are philosophicalfelsefi issuessorunlar.
286
914841
1974
Eğer oy kullanamıyorsanız,
bir işe sahip olamıyorsanız,
15:29
If you can't voteoy,
if you can't have a job,
287
917601
2822
bankaya para yatıramıyorsanız,
sağlık hizmetlerinden yararlanamıyorsanız,
15:32
if you can't bankbanka,
if you can't get healthsağlık carebakım,
288
920447
2492
15:34
if you can't be educatedeğitimli
withoutolmadan InternetInternet accesserişim,
289
922963
2442
eğer internet olmadan eğitilemiyorsanız,
15:37
is InternetInternet accesserişim a fundamentaltemel right
that should be writtenyazılı into constitutionsanayasalar?
290
925429
4911
internet erişimi anayasada yazması
gereken temel haklardan mıdır?
15:42
If InternetInternet accesserişim is a fundamentaltemel right,
291
930364
3171
Eğer internet erişimi temel bir haksa
elektriğe erişimi olmayan
1,2 milyar insan için
15:45
is electricityelektrik accesserişim for the 1.2 billionmilyar
who don't have accesserişim to electricityelektrik
292
933559
4158
elektrik kullanımı temel bir hak mıdır?
15:49
a fundamentaltemel right?
293
937741
1417
15:51
These are fundamentaltemel issuessorunlar.
Where are the philosophersfilozoflar?
294
939500
3029
Bunlar temel sorunlar.
Filozoflar nerede?
15:54
Where'sNerede the dialoguediyalog?
295
942553
1660
Diyalog nerede?
İşte bu durum, beni burada
oluş sebebime getiriyor.
15:57
And that bringsgetiriyor me
to the reasonneden that I'm here.
296
945590
2516
16:00
I livecanlı in WashingtonWashington. PityYazık me.
297
948559
2518
Ben Washington'da yaşıyorum, acıyın bana.
16:03
(LaughterKahkaha)
298
951101
1770
(Kahkahalar)
16:04
The dialoguediyalog isn't happeningolay there.
299
952895
2267
Bu konuşmalar orada olmuyor.
Dünyayı, ulusal güvenliği,
ekonomiyi değiştirecek
16:07
These bigbüyük issuessorunlar
that will changedeğişiklik the worldDünya,
300
955932
2395
16:10
changedeğişiklik nationalUlusal securitygüvenlik,
changedeğişiklik economicsekonomi bilimi,
301
958351
2648
aynı zamanda umut ve
tehlike yaratan bu büyük sorunlar,
16:13
createyaratmak hopeumut, createyaratmak threatstehditler,
302
961023
2883
16:15
can only be resolvedkararlı
when you bringgetirmek togetherbirlikte
303
963930
2714
sadece bilim ve teknolojiden
anlayan bir grup insanın
16:18
groupsgruplar of people who understandanlama
scienceBilim and technologyteknoloji
304
966668
3381
hükümetle tekrar bir araya
getirilmesi ile çözülebilir.
16:22
back togetherbirlikte with governmenthükümet.
305
970073
1673
16:23
BothHer ikisi de sidestaraf need eachher other.
306
971770
2180
İki tarafın da birbirine ihtiyacı var.
16:26
And untila kadar we recreateyeniden oluşturun that connectionbağ,
307
974486
4752
Bu bağlantıyı tekrar oluşturana kadar,
16:31
untila kadar we do what helpedyardım etti AmericaAmerika growbüyümek
and helpedyardım etti other countriesülkeler growbüyümek,
308
979262
5431
Amerika'yı ve diğer ülkelerin gelişmesini
sağlayan şeyleri yapana kadar
çok daha savunmasız olacağız.
16:36
then we are going to growbüyümek
ever more vulnerablesavunmasız.
309
984717
3070
16:40
The risksriskler associatedilişkili with 9/11
will not be measuredölçülü
310
988547
3811
11 Eylül'le bağlantılı riskler
terör saldırılarında
kaybedilen hayatlarla,
16:44
in termsşartlar of liveshayatları lostkayıp by terrorterör attackssaldırılar
311
992382
3006
16:47
or buildingsbinalar destroyedyerlebir edilmiş
or trillionsTrilyonlarca of dollarsdolar spentharcanmış.
312
995412
4085
yıkılan binalarla
ya da harcanan trilyonlarca
dolarla ölçülemez.
16:52
They'llOnlar olacak be measuredölçülü in termsşartlar of the costsmaliyetler
of our distractionoyalama from criticalkritik issuessorunlar
313
1000040
4903
Kritik meselelerden
uzaklaşmamızın bedeliyle,
16:56
and our inabilityyetersizlik to get togetherbirlikte
314
1004967
3733
Rönesans'ın ya da
dünya üzerinde gerçekleşen
17:00
scientistsBilim adamları, technologiststeknoloji,
governmenthükümet leadersliderler,
315
1008724
4196
bütün o dönüşümsel çağların
başlangıcında olduğu gibi
17:04
at a momentan of transformationdönüşüm
akinakın to the beginningbaşlangıç of the RenaissanceRönesans,
316
1012944
5135
bilim insanları, teknolog,
hükümet liderlerini
17:10
akinakın to the beginningbaşlangıç
of the majormajör transformationaldönüşüm erasdevirlerde
317
1018103
3718
bir araya getirmedeki beceriksizliğimizle
17:13
that have happenedolmuş on EarthDünya,
318
1021845
2489
17:16
and startbaşlama cominggelecek up with,
if not the right answerscevaplar,
319
1024358
4446
ve doğru cevaplar değilse bile en azından
doğru soruları sormaya
başlamamızla ölçülebilir.
17:20
then at leasten az the right questionssorular.
320
1028828
2353
Henüz o noktada değiliz,
fakat bu tür tartışma
17:23
We are not there yethenüz,
321
1031205
2043
17:25
but discussionstartışmalar like this
and groupsgruplar like you
322
1033272
3064
ortamları ve sizin gibi topluluklar
17:28
are the placesyerler where those questionssorular
can be formulatedformüle and posedpoz verdi.
323
1036360
3786
bu tür soruların yeniden formüle edilip
sorulacağı yerlerdir.
17:32
And that's why I believe
that groupsgruplar like TEDTED,
324
1040553
4554
Bu yüzden inanıyorum ki
TED gibi topluluklar ve
ve dünya genelindeki benzeri tartışmalar
17:37
discussionstartışmalar like this around the planetgezegen,
325
1045131
2593
17:39
are the placeyer where the futuregelecek
of foreignyabancı policypolitika, of economicekonomik policypolitika,
326
1047748
4710
dış politika, ekonomi politikası,
17:44
of socialsosyal policypolitika, of philosophyFelsefe,
will ultimatelyen sonunda take placeyer.
327
1052482
5487
sosyal politika ve felsefenin geleceğinin
nihayetinde şekilleneceği yerlerdir.
17:50
And that's why it's been
a pleasureZevk speakingkonuşuyorum to you.
328
1058394
2430
Bu yüzden size
konuşma yapmak benim için bir zevkti.
17:52
Thank you very, very much.
329
1060848
1255
Çok çok teşekkürler ederim.
17:54
(ApplauseAlkış)
330
1062127
4866
(Alkışlar)
Translated by Cansu Aydın
Reviewed by İnci Karaaslan

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
David Rothkopf - Foreign policy strategist
With books and strategies, David Rothkopf helps people navigate the perils and opportunities of our contemporary geopolitical landscape.

Why you should listen

David Rothkopf draws on decades of foreign policy experience to clarify the events shaking today’s world -- and develops strategies for organizations to weather them and those looming ahead. Rothkopf is CEO of The Rothkopf Group, a visiting scholar at the Carnegie Endowment for International Peace and former CEO and Editor of the FP Group (which publishes Foreign Policy Magazine and Foreign Policy.com).

Rothkopf's books (including most recently National Insecurity, which focuses on the treacherous post-9/11 national security climate) argue that the nature of power and those who wield it are fundamentally transforming. He is the author of the TED Book, The Great Questions of Tomorrow.

More profile about the speaker
David Rothkopf | Speaker | TED.com