TED2016
Travis Kalanick: Uber's plan to get more people into fewer cars
Travis Kalanick: Uber'in daha az arabaya daha çok insan alma planı
Filmed:
Readability: 3.4
1,850,919 views
Uber sıkışıklığı ve kirliliği önlemek üzere büyük amaçlarla işe başlamadı. Ancak şirket ilerledikçe, ortak kurucusu Travis Kalanick yolculuğu paylaşmak, maliyetleri düşürmek ve karbon ayak izini azaltmak için insanların aynı yolları kullanması için bir yol olup olmadığını merak etti. Sonuç: Şirketin araba paylaşım hizmeti uberPOOL, ilk sekiz ayında yollardan 7,9 milyon mili ve 1.400 metrik ton karbondioksiti Los Angeles semalarında azalttı. Şimdi ise Kalanick araba paylaşımının banliyölerdeki yolcular için de işe yarayacağını söylüyor. "Bugün cebimizde olan teknolojiyle ve küçük bir akıllı düzenmeyle," diyor, "her arabayı paylaşılan bir arabaya dönüştürebiliriz ve bugünden başlayarak şehirlerimizin yeniden iadesini isteyebiliriz."
Travis Kalanick - Entrepreneur
As Uber's co-founder and former CEO, Travis Kalanick is disrupting an entrenched industry and reinventing urban transportation. Full bio
As Uber's co-founder and former CEO, Travis Kalanick is disrupting an entrenched industry and reinventing urban transportation. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
Today I wanted to --
well, this morning --
well, this morning --
0
680
3224
Bugün istedim ki --
yani bu sabah --
yani bu sabah --
00:15
I want to talk about the future
of human-driven transportation;
of human-driven transportation;
1
3929
4991
gelecekteki insan güdümlü ulaşım
hakkında konuşmak istiyorum;
hakkında konuşmak istiyorum;
00:21
about how we can cut congestion,
pollution and parking
pollution and parking
2
9560
5320
daha az arabaya daha çok insan
alarak sıkışıklığı, kirliliği
alarak sıkışıklığı, kirliliği
00:27
by getting more people into fewer cars;
3
15640
3320
ve araba parklarını
nasıl azaltabileceğimizi
nasıl azaltabileceğimizi
00:31
and how we can do it
with the technology that's in our pockets.
with the technology that's in our pockets.
4
19840
5320
ve ceplerimizdeki teknolojiyle
bunu nasıl yapabileceğimizi.
bunu nasıl yapabileceğimizi.
00:37
And yes, I'm talking about smartphones ...
5
25840
2856
Ve evet, akıllı telefonlardan
bahsediyorum,
bahsediyorum,
00:40
not self-driving cars.
6
28720
1400
sürücüsüz arabalardan değil.
00:43
But to get started we've got
to go back over 100 years.
to go back over 100 years.
7
31120
5080
Ancak başlangıç olarak 100 seneden
fazla geriye gitmemiz lazım.
fazla geriye gitmemiz lazım.
00:48
Because it turns out
there was an Uber way before Uber.
there was an Uber way before Uber.
8
36800
5480
Çünkü öyle görünüyor ki,
Uber'den önce bir Uber vardı.
Uber'den önce bir Uber vardı.
00:55
And if it had survived,
9
43480
1856
Eğer ki yaşasaydı,
00:57
the future of transportation
would probably already be here.
would probably already be here.
10
45360
4160
geleceğin ulaşımı muhtemelen
çoktan burada olurdu.
çoktan burada olurdu.
01:03
So let me introduce you to the jitney.
11
51480
2920
O zaman sizi
"jitney" (dolmuş) ile tanıştırayım.
"jitney" (dolmuş) ile tanıştırayım.
01:06
In 1914 it was created or invented
by a guy named LP Draper.
by a guy named LP Draper.
12
54960
5480
1914'te LP Draper adında bir adam
tarafından yaratıldı veya icat edildi.
tarafından yaratıldı veya icat edildi.
01:12
He was a car salesman from LA,
and he had an idea.
and he had an idea.
13
60880
3255
Kendisi LA'de bir araba satıcısıydı
ve bir fikri vardı.
ve bir fikri vardı.
01:16
Well, he was cruising around
downtown Los Angeles,
downtown Los Angeles,
14
64160
2496
Benim memleketim olan
Los Angeles şehir merkezinde
Los Angeles şehir merkezinde
01:18
my hometown,
15
66680
1376
arabayla dolaşıyordu
01:20
and he saw trolleys
16
68080
1336
ve gitmek istedikleri yere
01:21
with long lines of people trying
to get to where they wanted to go.
to get to where they wanted to go.
17
69440
3640
gitmeye çalışan insanların olduğu uzun
kuyrukları olan tramvaylar gördü.
kuyrukları olan tramvaylar gördü.
01:26
He said, well, why don't
I just put a sign on my car
I just put a sign on my car
18
74400
3296
Şöyle dedi: Neden arabama insanları
gitmek istedikleri yere
gitmek istedikleri yere
01:29
that takes people wherever
they want to go for a jitney --
they want to go for a jitney --
19
77720
2936
bir jitney'le -- beş sentin argosu --
götürmek için
götürmek için
01:32
that was slang for a nickel.
20
80680
1360
bir levha koymuyorum.
01:34
And so people jumped on board,
21
82880
1800
Böylece insanlar arabaya
binmeye başladı
binmeye başladı
01:37
and not just in Los Angeles
but across the country.
but across the country.
22
85280
2960
ve sadece Los Angeles'ta değil,
bütün ülkede.
bütün ülkede.
01:40
And within one year,
23
88680
1216
Bir yıl içinde,
01:41
by 1915,
24
89920
1680
1915 itibariyle
01:44
there were 50,000
rides per day in Seattle,
rides per day in Seattle,
25
92200
2840
Seattle'da günde 50.000 yolculuk,
01:47
45,000 rides per day in Kansas
26
95520
3456
Kansas'ta günde 45.000 yolculuk
01:51
and 150,000 rides per day in Los Angeles.
27
99000
3696
ve Los Angeles'ta günde
150.000 yolculuk vardı.
150.000 yolculuk vardı.
01:54
To give you some perspective,
28
102720
1760
Size biraz perspektif sunmak için,
01:57
Uber in Los Angeles
29
105360
1720
Uber bugün Los Angeles'ta
01:59
is doing 157,000 rides per day, today ...
30
107760
4920
günde 157.000 yolculuk gerçekleştiriyor.
02:05
100 years later.
31
113280
1280
100 sene sonra.
02:09
And so these are the trolley guys,
32
117560
1720
İşte bunlar tramvaycılar,
02:11
the existing transportation
monopoly at the time.
monopoly at the time.
33
119680
2736
o zamanki mevcut ulaşım monopolisi.
02:14
They were clearly not happy
about the jitney juggernaut.
about the jitney juggernaut.
34
122440
3976
Açıkçası jitney'in gücünden
pek memnun değillerdi.
pek memnun değillerdi.
02:18
And so they got to work
35
126440
2015
Bu yüzden işe koyulup
02:20
and they went to cities across the country
36
128479
2617
ülkenin dört bir yanında
şehirlere gittiler
şehirlere gittiler
02:23
and got regulations put in place
to slow down the growth of the jitney.
to slow down the growth of the jitney.
37
131120
4800
ve jitney'in büyümesini engellemek
için düzenlemeler koydurdular.
için düzenlemeler koydurdular.
02:28
And there were all kinds of regulations.
38
136520
2496
Ve her türde düzenleme vardı.
02:31
There were licenses --
often they were pricey.
often they were pricey.
39
139040
2256
Lisanslar vardı --
çoğunlukla çok pahalıydı.
çoğunlukla çok pahalıydı.
02:33
In some cities,
40
141320
1416
Bazı şehirlerde,
eğer bir jitney sürücüsüyseniz,
02:34
if you were a jitney driver,
41
142760
1376
02:36
you were required to be
in the jitney for 16 hours a day.
in the jitney for 16 hours a day.
42
144160
4200
jitney'in içinde günde 16 saat
bulunmanız gerekiyordu.
bulunmanız gerekiyordu.
02:40
In other cities,
43
148880
1376
Diğer şehirlerde ise
02:42
they required two jitney
drivers for one jitney.
drivers for one jitney.
44
150280
2800
bir jitney için iki jitney sürücüsünü
mecbur kılmışlardı.
mecbur kılmışlardı.
02:45
But there was a really
interesting regulation
interesting regulation
45
153760
2256
Ancak gerçekten ilginç
bir düzenleme vardı,
bir düzenleme vardı,
02:48
which was they had to
put a backseat light --
put a backseat light --
46
156040
2880
ki arka koltuğa ışık
koymaları gerekiyordu --
koymaları gerekiyordu --
02:51
install it in every Jitney --
47
159920
1896
her jitney'e koymaları --
02:53
to stop a new pernicious innovation
which they called spooning.
which they called spooning.
48
161840
3936
"spooning" (kaşıklama) adını verdikleri
yeni, tehlikeli inovasyonu durdurmak için.
yeni, tehlikeli inovasyonu durdurmak için.
02:57
(Laughter)
49
165800
1216
(Gülüşmeler)
02:59
All right. So what happened?
50
167040
2176
Tamam. O zaman ne oldu?
03:01
Well, within a year
this thing had taken off.
this thing had taken off.
51
169240
3096
Bir yıl içinde bu şey aldı başını gitti.
03:04
But the jitney, by 1919, was regulated
completely out of existence.
completely out of existence.
52
172360
5840
Ama 1919 yılında jitney tamamen
yok olmak üzere düzenlendi.
yok olmak üzere düzenlendi.
03:10
That's unfortunate ...
53
178880
1200
Bu şanssızlık...
03:13
because, well, when you can't share a car,
then you have to own one.
then you have to own one.
54
181200
4496
Çünkü eğer arabayı paylaşamazsanız,
ona sahip olmak zorundasınız.
ona sahip olmak zorundasınız.
03:17
And car ownership skyrocketed
55
185720
2016
Araba mülkiyeti tavan yaptı
03:19
and it's no wonder that by 2007,
56
187760
3536
ve 2007 itibariyle Birleşik Devletler'de
03:23
there was a car for every man,
woman and child in the United States.
woman and child in the United States.
57
191320
3560
her erkek, kadın ve çocuğun bir
arabasının olması garip değil.
arabasının olması garip değil.
03:27
And that phenomenon had gone global.
58
195480
2160
Ve bu olgu küreselleşti.
03:30
In China by 2011,
59
198280
2480
2011'de Çin'de
03:33
there were more car sales
happening in China than in the US.
happening in China than in the US.
60
201480
3440
ABD'den daha fazla araba
satışı gerçekleşti.
satışı gerçekleşti.
03:37
Now, all this private ownership
of course had a public cost.
of course had a public cost.
61
205400
3856
Elbette bütün bu özel mülkiyetin
toplumsal maliyeti bulunuyordu.
toplumsal maliyeti bulunuyordu.
03:41
In the US, we spend
7 billion hours a year,
7 billion hours a year,
62
209280
4856
ABD'de yılda 7 milyar saati
03:46
wasted, sitting in traffic.
63
214160
1960
trafikte boş oturarak harcıyoruz.
03:48
160 billion dollars in lost productivity,
64
216760
2960
160 milyar dolar verim kaybı
03:52
of course also sitting in traffic,
65
220240
1736
elbette trafikte oturarak oluyor
03:54
and one-fifth of all
of our carbon footprint
of our carbon footprint
66
222000
3936
ve bütün karbon ayak izimizin beşte biri
03:57
is spewed out in the air
by those cars that we're sitting in.
by those cars that we're sitting in.
67
225960
3160
içinde oturduğumuz
o arabalardan havaya veriliyor.
o arabalardan havaya veriliyor.
04:02
Now, that's only four percent
of our problem though.
of our problem though.
68
230240
2976
Ancak bu sorunumuzun sadece yüzde 4'ü.
04:05
Because if you have to own a car
69
233240
2216
Çünkü eğer arabanız olması gerekiyorsa,
04:07
then that means 96 percent of the time
your car is sitting idle.
your car is sitting idle.
70
235480
3440
bu arabanızın zamanın yüzde 96'sında
atıl kaldığı anlamına geliyor.
atıl kaldığı anlamına geliyor.
04:11
And so, up to 30 percent
of our land and our space
of our land and our space
71
239360
4216
Bu yüzden arazilerimizin
ve alanlarımızın neredeyse yüzde 30'unu
ve alanlarımızın neredeyse yüzde 30'unu
04:15
is used storing these hunks of steel.
72
243600
3296
bu büyük çelik parçaları
depolamak için kullanıyoruz.
depolamak için kullanıyoruz.
04:18
We even have skyscrapers built for cars.
73
246920
4936
Arabalar için inşa edilen
gökdelenler bile var.
gökdelenler bile var.
04:23
That's the world we live in today.
74
251880
1920
Bugün içinde yaşadığımız dünya bu.
04:27
Now, cities have been dealing
with this problem for decades.
with this problem for decades.
75
255720
3080
Şehirler bu sorunla onlarca
yıldır uğraşıyor.
yıldır uğraşıyor.
04:31
It's called mass transit.
76
259399
1656
Buna toplu ulaşım adı veriliyor.
04:33
And even in a city like New York City,
77
261079
2537
Dünyadaki en kalabalık şehirlerden biri
04:35
one of the most densely
populated in the world
populated in the world
78
263640
2216
ve dünyadaki en sofistike toplu taşım
04:37
and one of the most sophisticated
mass transit systems in the world,
mass transit systems in the world,
79
265880
3656
sistemlerinden birine sahip
olan New York şehrinde bile,
olan New York şehrinde bile,
04:41
there are still 2.5 million cars
that go over those bridges every day.
that go over those bridges every day.
80
269560
6360
hâlâ her gün o köprülerden
2,5 milyon araba gidiyor.
2,5 milyon araba gidiyor.
04:48
Why is that?
81
276480
1200
Peki neden?
04:50
Well, it's because mass transit
hasn't yet figured out
hasn't yet figured out
82
278440
4040
Çünkü herkesin kapısının önüne giden
04:55
how to get to everybody's doorstep.
83
283320
2640
bir toplu taşım henüz icat olmadı.
O zaman tekrar yaşadığım şehir
olan San Francisco'ya dönersek,
olan San Francisco'ya dönersek,
04:58
And so back in San Francisco,
where I live,
where I live,
84
286920
2576
05:01
the situation's much worse,
85
289520
1336
durum daha da vahim,
05:02
in fact, much worse around the world.
86
290880
2600
aslında dünyanın diğer
yerlerinde daha da vahim.
yerlerinde daha da vahim.
05:06
And so the beginning
of Uber in 2010 was --
of Uber in 2010 was --
87
294000
3456
Bu yüzden 2010'da Uber'in başlaması --
05:09
well, we just wanted
to push a button and get a ride.
to push a button and get a ride.
88
297480
2496
sadece bir düğmeye basıp
arabaya binmek istedik.
arabaya binmek istedik.
05:12
We didn't have any grand ambitions.
89
300000
2296
Büyük hırslarımız yoktu.
05:14
But it just turned out
90
302320
1336
Sadece pek çok insanın da,
05:15
that lots of people wanted
to push a button and get a ride,
to push a button and get a ride,
91
303680
2896
bir düğmeye basarak arabaya
binmek istediği ortaya çıktı
binmek istediği ortaya çıktı
05:18
and ultimately what we started to see
was a lot of duplicate rides.
was a lot of duplicate rides.
92
306600
4560
ve sonuç olarak görmeye başladığımız şey,
bir sürü ikinci yolculuklardı.
bir sürü ikinci yolculuklardı.
05:24
We saw a lot of people
93
312360
1776
Bir sürü aslında aynı yere giden
05:26
pushing the same button at the same time
94
314160
3016
insanın aynı anda,
05:29
going essentially to the same place.
95
317200
2456
aynı düğmeye bastığını gördük.
05:31
And so we started thinking about,
96
319680
1576
Ve nasıl bu iki yolculuğu
05:33
well, how do we make those two trips
and turn them into one.
and turn them into one.
97
321280
3680
bir yolculuğa çevirebiliriz diye
düşünmeye başladık.
düşünmeye başladık.
05:37
Because if we did,
that ride would be a lot cheaper --
that ride would be a lot cheaper --
98
325840
3336
Çünkü eğer yaparsak,
yolculuk çok daha ucuz olacaktı --
yolculuk çok daha ucuz olacaktı --
05:41
up to 50 percent cheaper --
99
329200
1480
neredeyse yüzde 50 daha ucuz --
05:43
and of course for the city
100
331160
1256
ve elbette şehirler için
05:44
you've got a lot more people
and a lot fewer cars.
and a lot fewer cars.
101
332440
3056
çok daha fazla insan
ve çok daha az araba var.
ve çok daha az araba var.
05:47
And so the big question for us was:
102
335520
2376
Bundan dolayı bizim için büyük soru şuydu:
05:49
would it work?
103
337920
1296
İşe yarayacak mı?
05:51
Could you have a cheaper ride
104
339240
3376
İnsanların paylaşmak isteyecekleri kadar
05:54
cheap enough that people
would be willing to share it?
would be willing to share it?
105
342640
2840
ucuz bir yolculuğunuz olabilir mi?
05:58
And the answer, fortunately,
is a resounding yes.
is a resounding yes.
106
346360
3240
Ve cevap şanslıyız ki içten bir evet.
06:02
In San Francisco,
107
350080
1696
San Francisco'da
06:03
before uberPOOL, we had --
108
351800
2656
uberPOOL'dan önce, biz --
06:06
well, everybody would take their car
wherever the heck they wanted.
wherever the heck they wanted.
109
354480
3376
herkes arabasını canının
istediği yere götürürdü.
istediği yere götürürdü.
06:09
And the bright colors
is where we have the most cars.
is where we have the most cars.
110
357880
2520
Parlak renkler en çok
arabanın olduğu yerler.
arabanın olduğu yerler.
06:12
And once we introduced uberPOOL,
111
360880
2136
uberPOOL'u piyasaya çıkardıktan sonra,
06:15
well, you see there's not
as many bright colors.
as many bright colors.
112
363040
2280
görüyorsunuz ki
o kadar fazla parlak renk yok.
o kadar fazla parlak renk yok.
06:18
More people getting around
the city in fewer cars,
the city in fewer cars,
113
366400
3936
Daha fazla insan daha az
arabayla şehirde dolaşarak
arabayla şehirde dolaşarak
06:22
taking cars off the road.
114
370360
2056
yollarda arabaları azaltıyor.
06:24
It looks like uberPOOL is working.
115
372440
1920
Öyle görünüyor ki uberPOOL işe yarıyor.
06:27
And so we rolled it out in Los Angeles
116
375240
2440
Böylece Los Angeles'ta sekiz ay önce
06:30
eight months ago.
117
378640
1400
bunu başlattık.
06:32
And since then, we've taken
7.9 million miles off the roads
7.9 million miles off the roads
118
380560
5040
O zamandan beri, gidilen
yolu 7,9 milyon mil azalttık
yolu 7,9 milyon mil azalttık
06:38
and we've taken 1.4 thousand
metric tons of CO2 out of the air.
metric tons of CO2 out of the air.
119
386120
6360
ve havada 1,4 bin metrik
ton karbondioksidi düşürdük.
ton karbondioksidi düşürdük.
06:45
But the part that I'm really --
120
393400
1816
Ama gerçekten bu kısım --
06:47
(Applause)
121
395240
2600
(Alkış)
06:51
But my favorite statistic --
122
399520
2456
Ama benim en sevdiğim istatistik --
unutmayın ben LA'liyim,
06:54
remember, I'm from LA,
123
402000
1256
direksiyonun ardında oturarak
06:55
I spent years of my life
124
403280
1256
06:56
sitting behind the wheel,
going, "How do we fix this?" --
going, "How do we fix this?" --
125
404560
3336
"Bunu nasıl düzeltebiliriz?"
diye yıllarımı geçirdim --
diye yıllarımı geçirdim --
06:59
my favorite part
is that eight months later,
is that eight months later,
126
407920
3736
en sevdiğim kısımsa, sekiz ay sonra
07:03
we have added 100,000 new people
that are carpooling every week.
that are carpooling every week.
127
411680
6040
her hafta araba paylaşımına
100.000 yeni insan ekledik.
100.000 yeni insan ekledik.
07:10
Now, in China everything is supersized,
128
418200
2840
Şimdi Çin'de her şey süper büyüklükte
07:13
and so we're doing 15 million
uberPOOL trips per month,
uberPOOL trips per month,
129
421720
4376
ve ayda 15 milyon uberPOOL
yolculuğu yapıyoruz,
yolculuğu yapıyoruz,
07:18
that's 500,000 per day.
130
426120
2056
bu günde 500.000 eder.
07:20
And of course we're seeing
that exponential growth happen.
that exponential growth happen.
131
428200
2976
Tabii ki bunun katlanarak
artışını görüyoruz.
artışını görüyoruz.
07:23
In fact, we're seeing it in LA, too.
132
431200
2096
Aslında LA'de de bunu görüyoruz.
07:25
And when I talk to my team,
we don't talk about,
we don't talk about,
133
433320
2376
Ekibimle konuştuğumda, şöyle konuşmuyoruz,
07:27
"Hey, well, 100,000 people
carpooling every week and we're done."
carpooling every week and we're done."
134
435720
6360
"Hey, haftada 100.000 insan araba
paylaşıyor, işimiz bitti."
paylaşıyor, işimiz bitti."
07:34
How do we get that to a million?
135
442400
1680
Bunu nasıl bir milyon yaparız?
07:36
And in China, well,
that could be several million.
that could be several million.
136
444680
2360
Çin'de ise bu birkaç milyon olabilir.
07:39
And so uberPOOL is a very great
solution for urban carpooling.
solution for urban carpooling.
137
447800
6136
Yani uberPOOL şehirde
araba paylaşımı için harika bir çözüm.
araba paylaşımı için harika bir çözüm.
07:45
But what about the suburbs?
138
453960
1936
Peki ya banliyöler?
07:47
This is the street
where I grew up in Los Angeles,
where I grew up in Los Angeles,
139
455920
2376
Burası Los Angeles'ta büyüdüğüm sokak,
aslında Northridge, Kaliforniya
adı verilen bir banliyö
adı verilen bir banliyö
07:50
it's actually a suburb
called Northridge, California,
called Northridge, California,
140
458320
2516
07:52
and, well --
141
460850
1286
ve peki --
07:54
look, those mailboxes,
they kind of just go on forever.
they kind of just go on forever.
142
462160
3600
bakın bu posta kutuları
sanki sonsuza dek gidiyor.
sanki sonsuza dek gidiyor.
07:58
And every morning at about the same time,
143
466600
2400
Her sabah yaklaşık aynı saatte
08:01
cars roll of out their driveway,
144
469840
1896
garaj yolundan arabalar çıkar,
08:03
most of them, one person in the car,
145
471760
2760
çoğu arabada bir kişi vardır
08:07
and they go to work,
they go to their place of work.
they go to their place of work.
146
475960
3616
ve işe giderler, iş yerlerine giderler.
08:11
So the question for us is:
147
479600
1256
Yani bizim için soru şu:
08:12
well, how do we turn
148
480880
1240
Bütün bu işe giden
08:15
all of these commuter cars --
149
483320
1816
arabaları nasıl dönüştürürüz --
08:17
and literally there's
tens of millions of them --
tens of millions of them --
150
485160
3280
ve sahiden onlarca milyon varlar --
08:21
how do we turn all these
commuter cars into shared cars?
commuter cars into shared cars?
151
489080
3080
bütün bu işe giden arabaları nasıl
paylaşılan arabalara dönüştürürüz?
paylaşılan arabalara dönüştürürüz?
08:25
Well, we have something for this that we
recently launched called uberCOMMUTE.
recently launched called uberCOMMUTE.
152
493040
4240
Bunun için yakınlarda başlattığımız
uberCOMMUTE adı verilen şey var.
uberCOMMUTE adı verilen şey var.
08:29
You get up in the morning,
get ready for work, get your coffee,
get ready for work, get your coffee,
153
497640
2953
Sabah kalkıyor, işe gitmek için
hazırlanıyor, kahvenizi alıyor,
hazırlanıyor, kahvenizi alıyor,
08:32
go to your car
154
500617
1279
arabanıza gidiyor,
08:33
and you light up the Uber app,
155
501920
2016
Uber uygulamasını açıyorsunuz
08:35
and all of a sudden,
156
503960
1496
ve birden
08:37
you become an Uber driver.
157
505480
1720
Uber sürücü oluveriyorsunuz.
08:40
And we'll match you up
with one of your neighbors
with one of your neighbors
158
508360
2376
İşinize giderken komşularınızdan biriyle
08:42
on your way to work
159
510760
1200
sizi eşleştiriyoruz
08:44
and it's a really great thing.
160
512679
1681
ve bu gerçekten harika bir şey.
08:47
There's just one hitch ...
161
515000
2280
Sadece bir aksaklık var...
08:50
it's called regulation.
162
518080
1920
Düzenleme adı veriliyor.
08:52
So 54 cents a mile, what is that?
163
520440
2215
Yani mil başına 54 sent. Nedir bu?
08:54
Well, that is what the US government
164
522679
2057
ABD hükümetinin araba mülkiyeti için
08:56
has determined that the cost
of owning a car is per mile.
of owning a car is per mile.
165
524760
4160
mil başına belirlediği maliyet bu.
09:01
You can pick up anybody
in the United States
in the United States
166
529720
2976
Birleşik Devletler'de
herhangi bir kişiyi alıp
herhangi bir kişiyi alıp
09:04
and take them wherever they want to go
at a moment's notice,
at a moment's notice,
167
532720
3576
istedikleri an arzu ettikleri
yere götürebilirsiniz,
yere götürebilirsiniz,
09:08
for 54 cents a mile or less.
168
536320
2496
mil başına 54 sente veya daha azına.
09:10
But if you charge 60 cents a mile,
you're a criminal.
you're a criminal.
169
538840
3320
Ama eğer mil başına 60 sent
alırsanız, suçlu olursunuz.
alırsanız, suçlu olursunuz.
09:14
But what if for 60 cents a mile
170
542960
2096
Ama eğer mil başına 60 sente,
09:17
we could get half a million more people
carpooling in Los Angeles?
carpooling in Los Angeles?
171
545080
4576
Los Angeles'ta yarım milyon daha fazla
insana araba paylaştırabilsek ne olurdu?
insana araba paylaştırabilsek ne olurdu?
09:21
And what if at 60 cents a mile
172
549680
2536
Peki mil başına 60 sente,
09:24
we could get 50 million people
carpooling in the United States?
carpooling in the United States?
173
552240
4160
Birleşik Devletler'de 50 milyon insana
araba paylaştırabilsek ne olurdu?
araba paylaştırabilsek ne olurdu?
09:28
If we could,
174
556960
1256
Eğer yapabilsek,
09:30
it's obviously something we should do.
175
558240
1920
belli ki yapmamız gereken bir şey.
09:33
And so it goes back
to the lesson of the jitney.
to the lesson of the jitney.
176
561120
2480
Sonuçta jitney hikâyesindeki
derse dönüyor.
derse dönüyor.
09:36
If by 1915 this thing was taking off,
177
564320
3736
Eğer 1915'te bu olay devam etseydi,
09:40
imagine without
the regulations that happened,
the regulations that happened,
178
568080
3496
olan düzenlemelerin olmadığını düşünün,
09:43
if that thing could just keep going.
179
571600
1720
eğer bu olay devam etseydi.
09:46
How would our cities be different today?
180
574160
2856
Bugün şehirlerimiz ne kadar farklı olurdu?
09:49
Would we have parks
in the place of parking lots?
in the place of parking lots?
181
577040
3696
Araba parkları yerine
parklarımız olur muydu?
parklarımız olur muydu?
09:52
Well, we lost that chance.
182
580760
1896
O şansı kaybettik.
09:54
But technology has given us
another opportunity.
another opportunity.
183
582680
3056
Ancak teknoloji bize yeniden imkân verdi.
09:57
Now, I'm as excited as anybody else
about self-driving cars
about self-driving cars
184
585760
4200
Sürücüsüz arabalar hakkında
herkes kadar heyecanlıyım,
herkes kadar heyecanlıyım,
10:02
but do we have to really wait
five, 10 or even 20 years
five, 10 or even 20 years
185
590960
4416
ama yeni şehirlerimizi
gerçeğe dönüştürmek için
gerçeğe dönüştürmek için
10:07
to make our new cities a reality?
186
595400
3320
gerçekten 5, 10 veya 20 sene
beklememiz gerekli mi?
beklememiz gerekli mi?
10:11
With the technology in our pockets today,
187
599400
2976
Bugün ceplerimizdeki teknolojiyle
10:14
and a little smart regulation,
188
602400
1800
ve küçük akıllı bir düzenlemeyle,
10:16
we can turn every car into a shared car,
189
604920
3480
her arabayı paylaşılan
bir arabaya dönüştürebiliriz
bir arabaya dönüştürebiliriz
10:21
and we can reclaim our cities
starting today.
starting today.
190
609360
3680
ve bugünden itibaren şehirlerimizin
yeniden iadesini isteyebiliriz.
yeniden iadesini isteyebiliriz.
10:25
Thank you.
191
613560
1216
Teşekkürler.
10:26
(Applause)
192
614800
3080
(Alkış)
10:35
Chris Anderson: Travis, thank you.
193
623916
1620
Chris Anderson: Travis, teşekkürler.
10:37
Travis Kalanick: Thank you.
194
625560
1286
Travis Kalanick: Teşekkürler.
10:38
CA: You know -- I mean the company
you've built is absolutely astounding.
you've built is absolutely astounding.
195
626870
4546
CA: Biliyorsun --
Yani kurduğun şirket kesinlikle müthiş.
Yani kurduğun şirket kesinlikle müthiş.
10:43
You only just talked
about a small part of it here --
about a small part of it here --
196
631440
2856
Burada sadece küçük
bir bölümünden bahsettin --
bir bölümünden bahsettin --
10:46
a powerful part --
197
634320
1216
güçlü bir bölüm --
10:47
the idea of turning cars
into public transport like that,
into public transport like that,
198
635560
2696
arabaları bunun gibi toplu
taşıma dönüştürme fikri
taşıma dönüştürme fikri
10:50
it's cool.
199
638280
1216
harika.
10:51
But I've got a couple other questions
200
639520
1816
Ancak birkaç sorum daha var,
çünkü insanların akıllarında
bunların var olduğunu biliyorum.
bunların var olduğunu biliyorum.
10:53
because I know they're
out there on people's minds.
out there on people's minds.
201
641360
2416
10:55
So first of all, last week I think it was,
202
643800
2336
Öncelikle geçen haftaydı sanırım,
10:58
I switched on my phone
and tried to book an Uber
and tried to book an Uber
203
646160
2816
telefonumu açıp Uber
randevusu ayarlamaya çalıştım
randevusu ayarlamaya çalıştım
11:01
and I couldn't find the app.
204
649000
2056
ve uygulamayı bulamadım.
11:03
You had this very radical,
very bold, brave redesign.
very bold, brave redesign.
205
651080
4416
Çok radikal, çok gözüpek,
cesur bir yeniden tasarımın var.
cesur bir yeniden tasarımın var.
11:07
TK: Sure.
206
655520
1416
TK: Elbette.
11:08
CA: How did it go?
207
656960
1216
CA: Nasıl gitti?
11:10
Did you notice other people
not finding the app that day?
not finding the app that day?
208
658200
2696
O gün insanların uygulamayı
bulamadığını fark ettin mi?
bulamadığını fark ettin mi?
11:12
Are you going to win people over
for this redesign?
for this redesign?
209
660920
2696
Bu yeniden tasarımla insanların
kalbini kazanacak mısın?
kalbini kazanacak mısın?
TK: Önce yalnızca muhtemelen
şunu söylemeliyim,
şunu söylemeliyim,
11:15
TK: Well, first I should
probably just say,
probably just say,
210
663640
2056
11:17
well, what we were trying to accomplish.
211
665720
2176
yani neyi başarmak istediğimizi.
11:19
And I think if you know
a little bit about our history,
a little bit about our history,
212
667920
2896
Bence eğer biraz tarihimizi biliyorsan,
11:22
it makes a lot more sense.
213
670840
1936
bu çok mantıklı gelir.
11:24
Which is, when we first got started,
214
672800
2216
Yani ilk başladığımızda,
11:27
it was just black cars.
215
675040
1376
sadece siyah arabalar vardı.
11:28
It was literally you push a button
and get an S-Class.
and get an S-Class.
216
676440
2656
Cidden bir düğmeye basıp
S-Sınfı alıyordunuz.
S-Sınfı alıyordunuz.
Yani yaptığımız şey, diyebilirim ki
11:31
And so what we did
217
679120
1616
11:32
was almost what I would call
an immature version of a luxury brand
an immature version of a luxury brand
218
680760
5336
lüks bir arabadaki bir arma
gibi görünen, lüks bir markanın
gibi görünen, lüks bir markanın
11:38
that looked like a badge on a luxury car.
219
686120
2856
olgunlaşmamış bir versiyonu gibiydi.
11:41
And as we've gone worldwide
220
689000
1816
Dünyaya yayıldıkça
11:42
and gone from S-Classes
to auto rickshaws in India,
to auto rickshaws in India,
221
690840
4336
ve S-Sınıfları'ndan Hindistan'da
çekçek arabalara doğru gittikçe,
çekçek arabalara doğru gittikçe,
11:47
it became something
that was important for us
that was important for us
222
695200
2136
bizim için önemli olan şey,
11:49
to be more accessible,
223
697360
2376
daha ulaşılır olmak,
11:51
to be more hyperlocal,
224
699760
1536
daha hiperlokal olmak,
11:53
to be about the cities we were in
225
701320
2336
bulunduğumuz şehirlerle ilgili olmaktı
11:55
and that's what you see
with the patterns and colors.
with the patterns and colors.
226
703680
2496
ve bunu şekiller ve renklerle görürsünüz.
Ve daha sembolik olmak için,
11:58
And to be more iconic,
227
706200
1256
11:59
because a U doesn't mean
anything in Sanskrit,
anything in Sanskrit,
228
707480
2616
çünkü Sanskritçe'de U'nun bir anlamı yok
12:02
and a U doesn't mean anything in Mandarin.
229
710120
2456
ve Mandarin'de U'nun bir anlamı yok.
12:04
And so that was
a little bit what it was about.
a little bit what it was about.
230
712600
2216
İşte bunun anlamı biraz da bu.
12:06
Now, when you first
roll out something like that,
roll out something like that,
231
714840
2896
İlk kez böyle bir şey çıkardığınızda,
12:09
I mean, your hands are sweating,
232
717760
1536
yani elleriniz terler,
12:11
you've got --
233
719320
1216
şu vardır --
12:12
you know, you're a little worried.
234
720560
1656
bilirsiniz, biraz endişelisinizdir.
12:14
What we saw is a lot of people --
235
722240
1616
Gördüğümüz şey birçok insan --
12:15
actually, at the beginning,
we saw a lot more people opening the app
we saw a lot more people opening the app
236
723880
3296
aslında başlangıçta birçok insanın
uygulamayı açtığını gördük,
uygulamayı açtığını gördük,
12:19
because they were curious
what they would find when they opened it.
what they would find when they opened it.
237
727200
3143
çünkü açtıklarında ortaya çıkacak
şeyi merak ediyorlardı.
şeyi merak ediyorlardı.
12:23
And our numbers were slightly up
from what we expected.
from what we expected.
238
731600
3640
Rakamlarımız beklediğimizin
biraz üzerindeydi.
biraz üzerindeydi.
12:28
CA: OK, that's cool.
239
736440
1256
CA: Tamam, bu harika.
12:29
Now, so you, yourself,
are something of an enigma, I would say.
are something of an enigma, I would say.
240
737720
4816
Yani sen şahsen biraz muammasın bence.
12:34
Your supporters and investors,
who have been with you the whole way,
who have been with you the whole way,
241
742560
4776
Yol boyunca seninle olan
destekçilerin ve yatırımcıların
destekçilerin ve yatırımcıların
12:39
believe that the only chance
242
747360
1376
taksi endüstrisi ve benzerine
12:40
of sort of taking on
the powerful, entrenched interests
the powerful, entrenched interests
243
748760
3216
bir anlamda güçlü, sağlam ilgi duymanın
12:44
of taxi industry and so forth,
244
752000
2096
tek yolunun,
12:46
is to have someone who is
a fierce, relentless competitor,
a fierce, relentless competitor,
245
754120
3656
ateşli, durmak bilmeyen bir rakibe
sahip olmak olduğuna inanıyor
sahip olmak olduğuna inanıyor
12:49
which you've certainly proved to be.
246
757800
1720
ki sen bunu kesinlikle ispatladın.
12:52
Some people feel you've almost
taken that culture too far,
taken that culture too far,
247
760040
3336
Bazı insanlar bu kültürü neredeyse
fazla ileri götürdüğüne inanıyor
fazla ileri götürdüğüne inanıyor
12:55
and you know --
like a year or two ago
like a year or two ago
248
763400
1976
ve biliyorsun --
bir veya iki yıl önce
bir veya iki yıl önce
12:57
there was a huge controversy
where a lot of women got upset.
where a lot of women got upset.
249
765400
3816
birçok kadının mutsuz olduğu
bir tartışma vardı.
bir tartışma vardı.
13:01
How did it feel like
inside the company during that period?
inside the company during that period?
250
769240
4936
O süreçte şirket içinde ne hissettiniz?
13:06
Did you notice a loss of business?
251
774200
2176
İşlerde azalma hissettin mi?
13:08
Did you learn anything from that?
252
776400
2536
Bundan bir şey öğrendin mi?
13:10
TK: Well, look, I think --
253
778960
1256
TK: Bak, bence --
13:12
I've been an entrepreneur
since I've been in high school
since I've been in high school
254
780240
2616
liseden beri bir girişimciyim
13:14
and you have --
255
782880
2816
ve sende olan --
13:17
In various different ways
an entrepreneur will see hard times
an entrepreneur will see hard times
256
785720
3496
Pek çok farklı şekilde bir girişimci
zor zamanlar görecektir
zor zamanlar görecektir
13:21
and for us,
257
789240
1256
ve bizim için
13:22
it was about a year and a half ago,
258
790520
2056
bir buçuk sene önceydi,
13:24
and for us it was hard times, too.
259
792600
1720
bizim için de zor zamanlardı.
13:27
Now, inside, we felt like --
260
795000
2080
Şimdi içeride şöyle hissettik --
13:30
I guess at the end of the day
261
798120
1416
Sanırım sonuçta
13:31
we felt like we were
good people doing good work,
good people doing good work,
262
799560
4256
iyi iş yapan iyi insanlar
olduğumuzu hissettik,
olduğumuzu hissettik,
13:35
but on the outside that wasn't evident.
263
803840
2000
ama dışarıdan bu belli olmuyordu.
13:38
And so there was a lot that we had to do
264
806520
2616
Yani yapmamız gereken pek çok şey vardı,
13:41
to sort of --
265
809160
1856
bir nevi --
13:43
We'd gone from a very small company --
266
811040
1856
Çok küçük bir şirketten --
13:44
I mean if you go literally
two and a half years ago,
two and a half years ago,
267
812920
3096
yani cidden iki buçuk
sene öncesine giderseniz,
sene öncesine giderseniz,
13:48
our company was 400 people,
268
816040
2136
şirketimiz 400 kişiydi
13:50
and today it's 6,500.
269
818200
2080
ve bugün ise 6.500.
13:52
And so when you go through that growth,
270
820880
1896
Yani bu büyümeyi geçirince,
13:54
you have to sort of cement
your cultural values
your cultural values
271
822800
3016
kültürel değerlerinizi
bir anlamda pekiştirmek
bir anlamda pekiştirmek
13:57
and talk about them all of the time.
272
825840
1800
ve durmadan bahsetmek zorundasınız.
14:00
And make sure that people
are constantly checking
are constantly checking
273
828200
3176
İnsanların şöyle diyerek
durmadan kontrol ettiğine
durmadan kontrol ettiğine
14:03
to say, "Are we good people
doing good work?"
doing good work?"
274
831400
2496
emin olmalısınız,
"İyi iş yapan iyi insanlar mıyız?"
"İyi iş yapan iyi insanlar mıyız?"
14:05
And if you check those boxes,
275
833920
1656
Eğer o kutuları işaretlerseniz,
14:07
the next part of that
is making sure you're telling your story.
is making sure you're telling your story.
276
835600
3000
bunun bir sonraki kısmı hikâyenizi
anlattığınıza emin olmanızdır.
anlattığınıza emin olmanızdır.
14:11
And I think we learned a lot of lessons
277
839360
1936
Bence bir sürü ders aldık,
14:13
but I think at the end of it
we came out stronger.
we came out stronger.
278
841320
3176
ama bence sonuçta daha da güçlendik.
14:16
But it was certainly a difficult period.
279
844520
2520
Ama kesinlikle zor bir süreçti.
14:20
CA: It seems to me, everywhere you turn,
280
848151
1905
CA: Bana öyle geliyor ki nereye dönsen,
14:22
you're facing people
who occasionally give you a hard time.
who occasionally give you a hard time.
281
850080
3736
sana ara sıra zorluk çıkaran insanlarla
karşı karşıya geliyorsun.
karşı karşıya geliyorsun.
14:25
Some Uber drivers
in New York and elsewhere
in New York and elsewhere
282
853840
2776
New York ve başka yerlerde
bazı Uber sürücüleri
bazı Uber sürücüleri
şimdi felaket kızgın,
çünkü ücretleri değiştirdin
çünkü ücretleri değiştirdin
14:28
are mad as hell now
because you changed the fees
because you changed the fees
283
856640
2256
14:30
and they can barely -- they claim --
barely afford the deal anymore.
barely afford the deal anymore.
284
858920
3880
ve artık zorla -- öyle iddia ediyorlar --
artık işi zorla kotarıyorlar.
artık işi zorla kotarıyorlar.
14:35
How --
285
863800
1416
Nasıl --
14:37
You know, you said
that you started this originally --
that you started this originally --
286
865240
3296
Biliyorsun bunu aslen
senin başlattığını söyledin --
senin başlattığını söyledin --
14:40
just the coolness of pressing a button
and summoning a ride.
and summoning a ride.
287
868560
3256
sadece bir düğmeye basıp
bir arabayı çağırmanın güzelliği.
bir arabayı çağırmanın güzelliği.
14:43
This thing's taken off,
288
871840
1256
Bu olay devam etti,
14:45
you're affecting the whole global
economy, basically, at this point.
economy, basically, at this point.
289
873120
3216
bu noktada aslında tüm
küresel ekonomiyi etkiliyorsun.
küresel ekonomiyi etkiliyorsun.
14:48
You're being forced to be,
whether you want it or not,
whether you want it or not,
290
876360
3296
İstesen de, istemesen de,
dünyayı değiştiren
dünyayı değiştiren
14:51
a kind of global visionary
who's changing the world.
who's changing the world.
291
879680
2456
bir nevi küresel bir vizyoner
olmaya zorlanıyorsun.
olmaya zorlanıyorsun.
14:54
I mean -- who are you?
292
882160
1656
Yani, sen kimsin?
14:55
Do you want that?
293
883840
1216
Bunu istiyor musun?
14:57
Are you ready to go with that
and be what that takes?
and be what that takes?
294
885080
3776
Bunu alıp getireceklerine hazır mısın?
15:00
TK: Well, there's a few things
packed in that question, so --
packed in that question, so --
295
888880
3336
TK: Bu soruda gizli birkaç
şey var, yani --
şey var, yani --
15:04
(Laughter)
296
892240
1776
(Gülüşmeler)
15:06
First is on the pricing side --
297
894040
3496
İlki fiyatlama kısmında --
Yani aklında olması lazım, değil mi?
15:09
I mean, keep in mind, right?
298
897560
1616
15:11
UberX, when we first started,
299
899200
1896
İlk başladığında UberX,
15:13
was literally 10 or 15 percent cheaper
than our black car product.
than our black car product.
300
901120
3800
siyah araba ürünümüzden
cidden yüzde 10 ila 15 daha ucuzdu.
cidden yüzde 10 ila 15 daha ucuzdu.
15:17
It's now
301
905400
1240
Şimdi
15:19
in many cities, half the price of a taxi.
302
907520
3080
pek çok şehirde taksinin yarı fiyatı.
15:23
And we have all the data to show
303
911320
2136
Sürücülerin saat başına kazandıklarının,
taksi sürücüsü olarak
kazanacaklarından daha fazla
kazanacaklarından daha fazla
15:25
that the divers are making more per hour
than they would as taxi drivers.
than they would as taxi drivers.
304
913480
4176
olduğuna dair tüm verilerimiz mevcut.
15:29
What happens is when the price goes down,
305
917680
3016
Olan şey şu ki fiyat aşağı indiğinde,
15:32
people are more likely to take Uber
306
920720
2536
insanların gün içinde normaldekinden
15:35
at different times of the day
than they otherwise would have,
than they otherwise would have,
307
923280
2858
daha farklı zamanlarda
Uber kullanma ihtimalleri
Uber kullanma ihtimalleri
15:38
and they're more likely to use it
in places they wouldn't have before.
in places they wouldn't have before.
308
926162
3294
ve daha önce kullanmadıkları yerlerde
kullanma ihtimalleri oluyor.
kullanma ihtimalleri oluyor.
15:41
And what that means for a driver
is wherever he or she drops somebody off,
is wherever he or she drops somebody off,
309
929480
4136
Bunun bir sürücü için anlamı ise,
ne zaman birini bıraksa,
ne zaman birini bıraksa,
15:45
they're much more likely
to get a pickup and get back in.
to get a pickup and get back in.
310
933640
3256
daha fazla alma
ve geri dönme ihtimalleri var.
ve geri dönme ihtimalleri var.
15:48
And so what that means
is more trips per hour,
is more trips per hour,
311
936920
2536
Bu da saat başına daha çok yolculuk,
15:51
more minutes of the hour
where they're productive
where they're productive
312
939480
2416
saatte üretken oldukları
daha fazla dakika demek
daha fazla dakika demek
15:53
and actually, earnings come up.
313
941920
1896
ve gerçekten kazanç yükseliyor.
15:55
And we have cities where we've done
literally five or six price cuts
literally five or six price cuts
314
943840
4056
Cidden beş veya altı kez fiyat
düşürdüğümüz şehirler var
düşürdüğümüz şehirler var
15:59
and have seen those price cuts
go up over time.
go up over time.
315
947920
2776
ve zamanla bu fiyat düşüşlerinin
arttığını gördük.
arttığını gördük.
16:02
So even in New York --
316
950720
1536
New York da dahi --
16:04
We have a blog post
we call "4 Septembers" --
we call "4 Septembers" --
317
952280
2976
"4 Eylüller" adını verdiğimiz
bir blog yazımız var --
bir blog yazımız var --
16:07
compare the earnings
318
955280
1216
Her Eylül'deki kazançlar
16:08
September after September after September.
319
956520
2136
karşılaştırılıyor.
16:10
Same month every year.
320
958680
1240
Her sene aynı ay.
16:12
And we see the earnings going up over time
321
960760
2736
Ve fiyatlar düştükçe kazancın zamanla
16:15
as the price comes down.
322
963520
2696
arttığını görüyoruz.
16:18
And there's a perfect price point --
you can't go down forever.
you can't go down forever.
323
966240
3296
Mükemmel bir fiyat noktası var --
sonsuza dek aşağı indiremezsiniz.
sonsuza dek aşağı indiremezsiniz.
16:21
And in those places
where we bring the price down
where we bring the price down
324
969560
2336
Fiyatları indirdiğimiz ama kazançların
16:23
but we don't see those earnings pop,
325
971920
1736
artmadığını gördüğümüz yerlerde,
fiyatları tekrar artırıyoruz.
16:25
we bring the prices back up.
326
973680
1376
16:27
So that addresses that first part.
327
975080
2136
Yani bu kadarı ilk kısmı ele alıyor.
16:29
And then the enigma and all of this --
328
977240
3656
Ve sonra muamma ve diğer hepsi --
16:32
I mean, the kind of entrepreneur I am
329
980920
2616
Yani ben zor sorunları çözmekten
16:35
is one that gets really excited
about solving hard problems.
about solving hard problems.
330
983560
3560
gerçekten heyecan duyan
türden bir girişimciyim.
türden bir girişimciyim.
16:39
And the way I like to describe it
is it's kind of like a math professor.
is it's kind of like a math professor.
331
987600
3840
Bunu tanımlama şeklim,
biraz bir matematik profesörü gibi.
biraz bir matematik profesörü gibi.
16:44
You know? If a math professor
doesn't have hard problems to solve,
doesn't have hard problems to solve,
332
992080
3456
Bilirsiniz, eğer bir matematik
profesörünün çözecek zor bir sorusu yoksa,
profesörünün çözecek zor bir sorusu yoksa,
16:47
that's a really sad math professor.
333
995560
2040
o gerçekten üzgün bir
matematik profesörüdür.
matematik profesörüdür.
16:50
And so at Uber we like the hard problems
334
998600
4176
Biz Uber'de zor soruları seviyoruz,
16:54
and we like getting excited
about those and solving them.
about those and solving them.
335
1002800
4216
onlara karşı heyecan duymayı
ve çözmeyi seviyoruz.
ve çözmeyi seviyoruz.
Ama herhangi bir matematik
sorusu istemiyoruz,
sorusu istemiyoruz,
16:59
But we don't want just any math problem,
336
1007040
1936
17:01
we want the hardest ones
that we can possibly find,
that we can possibly find,
337
1009000
2416
bulabileceğimiz en zor soruları istiyoruz
17:03
and we want the one that if you solve it,
338
1011440
1976
ve eğer çözerseniz biraz içinde
17:05
there's a little bit of a wow factor.
339
1013440
1800
şaşırtma faktörü olanı istiyoruz.
17:08
CA: In a couple years' time --
340
1016040
1456
CA: Birkaç yıl içinde --
diyelim beş yıl içinde,
ne zaman bilmiyorum --
ne zaman bilmiyorum --
17:09
say five years' time, I don't know when --
341
1017520
2000
17:11
you roll out your incredible
self-driving cars,
self-driving cars,
342
1019544
3192
inanılmaz sürücüsüz
arabalarını çıkartacaksın,
arabalarını çıkartacaksın,
17:14
at probably a lower cost
than you currently pay for an Uber ride.
than you currently pay for an Uber ride.
343
1022760
4496
şu an bir Uber yolculuğu için ödenenden
muhtemelen daha az bir fiyata.
muhtemelen daha az bir fiyata.
17:19
What do you say to your army
of a million drivers plus at that time?
of a million drivers plus at that time?
344
1027280
5096
O zaman bir milyon sürücü
ordusuna ne dersin?
ordusuna ne dersin?
17:24
TK: Explain that again --
at which time?
at which time?
345
1032400
1896
TK: Tekrar söyle --
ne zaman?
ne zaman?
17:26
CA: At the time when
self-driving cars are coming --
self-driving cars are coming --
346
1034319
2457
CA: Sürücüsüz arabalar çıktığı zaman --
17:28
TK: Sure, sure, sure.
Sorry, I missed that.
Sorry, I missed that.
347
1036800
2456
TK: Elbette, tabii, tabii.
Pardon, onu kaçırdım.
Pardon, onu kaçırdım.
17:31
CA: What do you say to a driver?
348
1039280
1655
CA: Sürücüye ne dersin?
17:32
TK: Well, look, I think
the first part is it's going to take --
the first part is it's going to take --
349
1040960
2975
TK: Bakın, bence ilk başta şöyle olacak --
17:35
it's likely going to take a lot longer
350
1043960
1856
Bence reklamların veya medyanın
17:37
than I think some of the hype
or media might expect.
or media might expect.
351
1045839
3297
beklediğinden çok daha fazla
zaman alması muhtemel.
zaman alması muhtemel.
17:41
That's part one.
352
1049160
1216
Bu ilk kısım.
17:42
Part two is it's going to also take --
353
1050400
2216
İkinci kısım, aynı zamanda alacağı şey --
17:44
there's going to be a long transition.
354
1052640
1856
uzun bir geçiş dönemi olacak.
17:46
These cars will work
in certain places and not in others.
in certain places and not in others.
355
1054520
4216
Bu arabalar belli yerlerde çalışacak,
diğer yerlerde çalışmayacak.
diğer yerlerde çalışmayacak.
17:50
For us it's an interesting
challenge, right?
challenge, right?
356
1058760
3176
Bizim için ilginç bir sorun, değil mi?
17:53
Because, well --
357
1061960
1680
Çünkü --
17:56
Google's been investing
in this since 2007,
in this since 2007,
358
1064280
3216
Google buna 2007'den beri yatırım yapıyor,
17:59
Tesla's going to be doing it,
Apple's going to be doing it,
Apple's going to be doing it,
359
1067520
2816
Tesla bunu yapacak, Apple bunu yapacak,
18:02
the manufacturers
are going to be doing it.
are going to be doing it.
360
1070360
2056
imalatçılar bunu yapacaklar.
18:04
This is a world that's going to exist,
and for good reason.
and for good reason.
361
1072440
3160
Bu var olacak bir dünya
ve iyi bir sebeple.
ve iyi bir sebeple.
18:08
A million people die a year in cars.
362
1076040
2896
Yılda bir milyon insan arabalarda ölüyor.
18:10
And we already looked at the billions
or even trillions of hours worldwide
or even trillions of hours worldwide
363
1078960
3536
Dünya çapında insanların öfkeli,
endişeli şekilde sürerken içinde oturarak
endişeli şekilde sürerken içinde oturarak
18:14
that people are spending sitting in them,
driving frustrated, anxious.
driving frustrated, anxious.
364
1082520
4256
harcadıkları milyarlarca ve hatta
trilyonlarca saate zaten baktık.
trilyonlarca saate zaten baktık.
18:18
And think about the quality
of life that improves
of life that improves
365
1086800
3936
İnsanlara zamanlarını geri verdiğinizde
18:22
when you give people their time back
366
1090760
2936
ve o kadar endişe dolu olmadıklarında
hayat kalitelerinin artışını bir düşünün.
18:25
and it's not so anxiety-ridden.
367
1093720
1576
18:27
So I think there's a lot of good.
368
1095320
2416
Bence pek çok iyilik mevcut.
18:29
And so the way we think about it
is that it's a challenge,
is that it's a challenge,
369
1097760
2856
Bunun bir zorluk olduğunu düşünüyoruz,
18:32
but one for optimistic leadership,
370
1100640
2456
ama iyimser bir liderlik için,
18:35
Where instead of resisting --
371
1103120
2816
direnme yerine --
18:37
resisting technology,
372
1105960
1216
teknolojiye direnme,
18:39
maybe like the taxi industry,
or the trolley industry --
or the trolley industry --
373
1107200
2800
belki taksi endüstrisi
veya tramvay endüstrisi gibi --
veya tramvay endüstrisi gibi --
18:43
we have to embrace it
or be a part of the future.
or be a part of the future.
374
1111640
3616
onu kucaklamalı ve
geleceğin bir parçası olmalıyız.
geleceğin bir parçası olmalıyız.
18:47
But how do we optimistically
lead through it?
lead through it?
375
1115280
2136
Ama nasıl iyimser olarak bunu yöneteceğiz?
Şehirlerle ortak olmanın bir yolu var mı?
18:49
Are there ways to partner with cities?
376
1117440
1936
18:51
Are there ways to have education systems,
vocational training, etc.,
vocational training, etc.,
377
1119400
3736
Bu geçiş dönemi için eğitim sistemleri,
18:55
for that transition period.
378
1123160
1416
meslek eğitimleri vb. var mı?
Bence hepimizin beklediğinden
çok daha uzun zaman alacak,
çok daha uzun zaman alacak,
18:56
It will take a lot longer
than I think we all expect,
than I think we all expect,
379
1124600
2496
18:59
especially that transition period.
380
1127120
1656
özellikle de geçiş dönemi.
19:00
But it is a world that's going to exist,
381
1128800
2416
Ama bu var olacak bir dünya
19:03
and it is going to be a better world.
382
1131240
2000
ve daha iyi bir dünya olacak.
19:06
CA: Travis, what you're building
is absolutely incredible
is absolutely incredible
383
1134000
2776
CA: Travis, inşa ettiğin şey
kesinlikle müthiş
kesinlikle müthiş
19:08
and I'm hugely grateful to you
for coming to TED and sharing so openly.
for coming to TED and sharing so openly.
384
1136800
3336
ve TED'e gelip böylesine açıkça
paylaştığın için sana çok minnettarım.
paylaştığın için sana çok minnettarım.
Çok teşekkür ederim.
TK: Çok teşekkür ederim.
TK: Çok teşekkür ederim.
19:12
Thank you so much.
TK: Thank you very much.
TK: Thank you very much.
385
1140160
2056
19:14
(Applause)
386
1142240
3480
(Alkış)
ABOUT THE SPEAKER
Travis Kalanick - EntrepreneurAs Uber's co-founder and former CEO, Travis Kalanick is disrupting an entrenched industry and reinventing urban transportation.
Why you should listen
In 2010, entrepreneur and angel investor Travis Kalanick, with his co-founder Garrett Camp, took a niche product -- Uber -- and turned it into a global platform that has transformed the way we move around the world.
In 68 countries and 360 cities, riders can push a button and get a ride, and drivers have a flexible, independent way to make money. With big investments in China, India, carpooling, self-driving cars and logistics, Uber's future promises to be as headline-grabbing as its past, continuing to reinvent urban transportation as we know it.
Travis Kalanick | Speaker | TED.com