TEDxEast
Ellen Gustafson: Obesity + hunger = 1 global food issue
Şişmanlık + Açlık = 1 küresel gıda sorunu
Filmed:
Readability: 3.8
779,743 views
FEED çantalarının hayırsever yaratıcılarından biri, Ellen Gustafson açlık ve şişmanlığın aynı şeyden kaynaklandığını düşünüyor. TEDxEast'de The 30 Project'i başlatıyor -- gelecek 30 senede çiftçilik yapma ve yemek yeme şeklimizi değiştirmenin ve her iki salgın arkasındaki küresel gıda eşitsizliğini çözmenin bir yolu.
Ellen Gustafson - Social entrepreneur
Co-founder of FEED and creator of The 30 Project, Ellen Gustafson is trying to change the way the world eats. Full bio
Co-founder of FEED and creator of The 30 Project, Ellen Gustafson is trying to change the way the world eats. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:16
I'm Ellen, and I'm totally obsessed with food.
0
1000
3000
Ben Ellen ve bütünüyle yiyeceklerle saplantılıyım.
00:19
But I didn't start out obsessed with food.
1
4000
2000
Fakat her zaman yiyeceklerle saplantılı değildim.
00:21
I started out obsessed with global security policy
2
6000
2000
Ben küresel güvenlik politakısıyla saplantıdaydım,
00:23
because I lived in New York during 9/11, and it was obviously a very relevant thing.
3
8000
3000
çünkü 9/11 süresince New York'ta yaşadım ve bu açıkcası konuyla alakalı bir şeydi.
00:26
And I got from global security policy to food
4
11000
2000
Ve küresel güvenlik politikasından yiyeceğe geçtim,
00:28
because I realized when I'm hungry, I'm really pissed off,
5
13000
3000
çünkü acıktığımda, gerçekten kafamın attığının farkına vardım.
00:31
and I'm assuming that the rest of the world is too.
6
16000
2000
Ve öyle sanıyorum ki dünyanın geri kalanı da öyle.
00:33
Especially if you're hungry and your kids are hungry
7
18000
2000
Özellikle siz ve çocuklarınız açsanız
00:35
and your neighbor's kids are hungry and your whole neighborhood is hungry,
8
20000
2000
ve komşularınızın çocukları acıkmışsa ve bütün etrafınızdakiler acıkmışsa,
00:37
you're pretty angry.
9
22000
2000
oldukça sinirlenirsiniz.
00:39
And actually, lo and behold, it looks pretty much like
10
24000
2000
Ve gerçekte, ne çıksa beğenirsiniz,
00:41
the areas of the world that are hungry
11
26000
2000
dünyadaki aç bölgeler,
00:43
are also the areas of the world that are pretty insecure.
12
28000
2000
aynı zamanda dünyanın oldukça güvensiz bölgeleri.
00:45
So I took a job at the United Nations World Food Programme
13
30000
2000
Bu yüzden Birleşmiş Milletler Dünya Yiyecek Programı'nda bir iş aldım
00:47
as a way to try to address these security issues
14
32000
2000
bu güvenlik sorunlarını ele almayı denemek için bir yol gibi
00:49
through food security issues.
15
34000
2000
doğrudan yiyecek güvenliği sorunlarıyla. .
00:51
And while I was there, I came across
16
36000
2000
Ve ordayken, rastladığım
00:53
what I think is the most brilliant of their programs.
17
38000
2000
en parlak programlarının ne olduğunu düşünmemdi.
00:55
It's called School Feeding, and it's a really simple idea
18
40000
2000
Bu Okul Beslenme diye adlandırılır, ve gerçekten basit bir fikirdir
00:57
to sort of get in the middle of the cycle of poverty and hunger
19
42000
3000
yoksulluk ve açlık devresinin ortasını sınıflandırmak
01:00
that continues for a lot of people around the world, and stop it.
20
45000
2000
dünyadaki birçok insan için devam eder ve durdurur.
01:02
By giving kids a free school meal, it gets them into school,
21
47000
3000
Çocuklara bedava okul yemeği vererek, okula çekmesini sağlar,
01:05
which is obviously education, the first step out of poverty,
22
50000
3000
açıkcası eğitim, yoksulluktan kurtulmanın ilk adımıdır.
01:08
but it also gives them the micronutrients and the macronutrients they need
23
53000
2000
Fakat onlara ihtiyaçları olan mikro ve makro besinleri de verir
01:10
to really develop both mentally and physically.
24
55000
3000
hem zihinsel hem de psikololilerini gerçekten geliştirmek için.
01:13
While I was working at the U.N., I met this girl. Her name is Lauren Bush.
25
58000
3000
Birleşmiş Milletlerde çalışrken ismi Lauren Bush olan bir kızla tanıştım.
01:16
And she had this really awesome idea
26
61000
2000
Ve gerçekten inanılmaz bir fikri vardı
01:18
to sell the bag called the "Feed Bag" --
27
63000
2000
"Beslenme Çantası" satmak --
01:20
which is really beautifully ironic because you can strap on the Feed Bag.
28
65000
3000
gerçekten komiktir çünkü Yemek Çantasını belinize bağlayabilirsiniz.
01:23
But each bag we'd sell would provide
29
68000
2000
Fakat sattığımız her çantanın sağlayacağı şey
01:25
a year's worth of school meals for one kid.
30
70000
3000
bir çocuk için okul yemeklerinin bir senelik değeridir.
01:28
It's so simple, and we thought, you know, okay,
31
73000
2000
Bu çok basit ve düşündüğümüzü biliyorsunuz, tamam,
01:30
it costs between 20 and 50 bucks
32
75000
2000
maliyeti 20 ile 50 papel arasında
01:32
to provide school feeding for a year.
33
77000
2000
bir yıllık okul yemeği ücretini karşılamak için.
01:34
We could sell these bags and raise a ton of money
34
79000
2000
Çantaları satabilirdik ve tonlarca para kazanabilirdik
01:36
and a ton of awareness for the World Food Programme.
35
81000
2000
ve Dünya Yiyecek Programı için tonlarca farkındalık yaratabilirdik.
01:38
But of course, you know at the U.N., sometimes things move slowly,
36
83000
2000
Fakat gayet tabi, Birleşmiş Milletleri bilirsiniz, bazen bazı şeyler yavaşça hareket eder,
01:40
and they basically said no.
37
85000
2000
ve basitçe hayır derler.
01:42
And we thought, God, this is such a good idea and it's going to raise so much money.
38
87000
3000
Ve düşündük ki, Tanrı, iyi bir fikir ve çok fazla para toplayacak.
01:45
So we said screw it, we'll just start our own company, which we did three years ago.
39
90000
3000
Bu yüzden boşverdik, 3 sene önce kurduğumuz kendi şirketimizle başlayacağız.
01:48
So that was kind of my first dream, was to start this company called FEED,
40
93000
3000
Öyle ki bu benim ilk rüyamdı, BESLENME adındaki bu şirkette başlamaktı.
01:51
and here's a screenshot of our website.
41
96000
2000
Ve işte ekranda ki websitemizin resmi.
01:53
We did this bag for Haiti, and we launched it just a month after the earthquake
42
98000
3000
Bu çantayı Haiti için yaptık, ve depremden sonra sadece bir ay için piyasaya sürdük
01:56
to provide school meals for kids in Haiti.
43
101000
2000
Haitideki çocuklara okul yemeği sağlamak için.
01:58
So FEED's doing great. We've so far provided 55 million meals
44
103000
3000
Bu yüzden BESLEME iyi iş çıkarıyor. Şu ana kadar 55 milyon yemek sağladık
02:01
to kids around the world
45
106000
2000
dünya etrafındaki çocuklara
02:03
by selling now 550,000 bags, a ton of bags, a lot of bags.
46
108000
3000
şu an 555 bin çanta satarak, tonlarca çanta, bir sürü çanta.
02:06
All this time you're -- when you think about hunger,
47
111000
3000
Her zaman siz -- açlığı düşününce,
02:09
it's a hard thing to think about, because what we think about is eating.
48
114000
2000
bununla ilgili düşünmek zor bir şey, çünkü hangi konuda düşündüğümüzü yiyiyoruz.
02:11
I think about eating a lot, and I really love it.
49
116000
2000
Galiba yemekle ilgili daha fazla, ve gerçekten onu seviyorum.
02:13
And the thing that's a little strange about international hunger
50
118000
3000
Ve uluslararası açlıkla ilgili azıcık garip olan şey
02:16
and talking about international issues
51
121000
2000
ve uluslararası meseleleri konuşma
02:18
is that most people kind of want to know: "What are you doing in America?"
52
123000
3000
ki Amerikadaki çoğu insan ne yaptığınızı bilmek ister gibidir.
02:21
"What are you doing for America's kids?"
53
126000
2000
Amerikalı çocuklar için ne yapıyorsunuz?
02:23
There's definitely hunger in America:
54
128000
2000
Amerikada kesinlikle açlık var,
02:25
49 million people and almost 16.7 million children.
55
130000
2000
49 milyon insan ve yaklaşık 16,7 milyon çocuk.
02:27
I mean that's pretty dramatic for our own country.
56
132000
3000
Demek istediğim ülkemiz için bu oldukça dramatiktir.
02:30
Hunger definitely means something a little bit different in America than it does internationally,
57
135000
3000
Açlığın anlamı uluslararasından farklı olarak, Amerikada bir parça farklıdır,
02:33
but it's incredibly important to address hunger in our own country.
58
138000
3000
fakat ülkemizde açlıktan bahsetmek korkunç derecede önemlidir.
02:36
But obviously the bigger problem that we all know about
59
141000
3000
Fakat açıkcası hepimizin bildiği en büyük problem
02:39
is obesity, and it's dramatic.
60
144000
2000
şişmanlıktır ve bu dramatiktir.
02:41
The other thing that's dramatic is that both hunger and obesity
61
146000
2000
Diğer dramatik olan şeyse hem açlığın hem de şişmanlığın
02:43
have really risen in the last 30 years.
62
148000
3000
son 30 yılda gerçekten yükseldiğidir.
02:46
Unfortunately, obesity's not only an American problem.
63
151000
2000
Malesef, şişmanlık sadece Amerikanın sorunu değil.
02:48
It's actually been spreading all around the world
64
153000
2000
Gerçekte dünyanın her yerine yayılmaktadır
02:50
and mainly through our kind of food systems that we're exporting.
65
155000
3000
ve çoğuda ihraç ettiğimiz yiyecek sistemimizin sayesindedir.
02:53
The numbers are pretty crazy.
66
158000
2000
Rakamlar oldukça çılgınca.
02:55
There's a billion people obese or overweight
67
160000
2000
Bir milyar şişman ve fazla kilolu insan var
02:57
and a billion people hungry.
68
162000
2000
ve bir milyar insan aç.
02:59
So those seem like two bifurcated problems,
69
164000
2000
Böylece bunlar iki kola ayrılmış gibi gözükür,
03:01
but I kind of started to think about, you know,
70
166000
2000
fakat adeta düşünmeye başladığım, bilirsiniz ki,
03:03
what is obesity and hunger? What are both those things about?
71
168000
3000
şişmanlık ve açlığın ne olduğudur. Bu iki şey ne hakkındadır?
03:06
Well, they're both about food.
72
171000
2000
Yani, onların her ikiside yiyecekle ilgilidir.
03:08
And when you think about food,
73
173000
2000
Ve yiyecek düşündüğünüzde,
03:10
the underpinning of food in both cases
74
175000
2000
her iki durumda da yiyecek desteği
03:12
is potentially problematic agriculture.
75
177000
3000
potansiyel olarak kuşku uyandıran tarımdır.
03:15
And agriculture is where food comes from.
76
180000
2000
Ve yiyeceğin nerden geldiği tarımdır.
03:17
Well, agriculture in America's very interesting.
77
182000
2000
Yani, tarım Amerikada çok ilgi çekicidir.
03:19
It's very consolidated,
78
184000
2000
O çok pekiştirilir.
03:21
and the foods that are produced lead to the foods that we eat.
79
186000
3000
Ve yediğimiz yiyeceklere öncü yiyecekler üretilir.
03:24
Well, the foods that are produced are, more or less, corn, soy and wheat.
80
189000
2000
Yani üretilen yiyecekler, daha fazla veya daha az, mısır,soya ve buğdaydır.
03:26
And as you can see, that's three-quarters of the food that we're eating for the most part:
81
191000
3000
Ve görebileceğiniz gibi, yiyeceğin dörtte üçlük çoğu bölümünü yiyiyoruz,
03:29
processed foods and fast foods.
82
194000
2000
işlenmiş gıdalar ve hazır gıdalar.
03:31
Unfortunately, in our agricultural system,
83
196000
2000
Malesef, tarım sistemimizde,
03:33
we haven't done a good job in the last three decades
84
198000
2000
son 30 yılda iyi bir iş çıkarmadık
03:35
of exporting those technologies around the world.
85
200000
3000
dünya etrafındaki bu teknolojileri ihraç etmekle.
03:38
So African agriculture, which is the place of most hunger in the world,
86
203000
3000
Bu yüzden dünyadaki en çok açlığın olduğu Afrika tarımı,
03:41
has actually fallen precipitously
87
206000
2000
gerçekte aniden düşmüştü
03:43
as hunger has risen.
88
208000
2000
açlığın yükseldiği gibi.
03:45
So somehow we're not making the connect
89
210000
2000
Hernedense bağlantı kurmuyoruz
03:47
between exporting a good agricultural system
90
212000
2000
iyi bir tarımsal sistemi ihraç etme arasında
03:49
that will help feed people all around the world.
91
214000
2000
ki dünya etrafındaki tüm insanları doyurmaya yardım edecek.
03:51
Who is farming them? That's what I was wondering.
92
216000
3000
Onları kim yetiştiriyor? Merak ettiğim budur.
03:54
So I went and stood on a big grain bin in the Midwest,
93
219000
2000
Ve bu yüzden orta batıdaki büyük bir tahıl ambarına gittik ve durduk.
03:56
and that really didn't help me understand farming,
94
221000
2000
Ve bu gerçektende çiftçiliği anlamama yardım etmedi,
03:58
but I think it's a really cool picture.
95
223000
2000
fakat sanırım ne olduğunu anladım.
04:00
And you know, the reality is that
96
225000
2000
Bildiğiniz gibi, gerçeklik
04:02
between farmers in America,
97
227000
2000
Amerikada ki çiftçiler arasında,
04:04
who actually, quite frankly, when I spend time in the Midwest,
98
229000
2000
tamamen samimi, ben orta batıdayken,
04:06
are pretty large in general.
99
231000
2000
genelde oldukça büyüktür.
04:08
And their farms are also large.
100
233000
2000
Hatta çiftçileride büyüktür.
04:10
But farmers in the rest of the world
101
235000
2000
Fakat dünyadaki diğer çiftçiler
04:12
are actually quite skinny, and that's because they're starving.
102
237000
3000
çok açlık çektikleri için gerçekte oldukça zayıftırlar.
04:15
Most hungry people in the world are subsistence farmers.
103
240000
2000
Dünyadaki çoğu aç insanlar ailelerine kıtı kıtına bakacak düzeydeki çiftçilerdir.
04:17
And most of those people are women --
104
242000
2000
Ve bunların çoğu kadındır --
04:19
which is a totally other topic that I won't get on right now,
105
244000
2000
şu anda diğer konuya değinmeyeceğim,
04:21
but I'd love to do the feminist thing at some point.
106
246000
2000
fakat aynı noktada feminist şeyler yapmayı seviyorum.
04:23
I think it's really interesting
107
248000
2000
Galiba bu gerçekten ilginç
04:25
to look at agriculture from these two sides.
108
250000
2000
bu iki tarafında tarımlarına göz atmak.
04:27
There's this large, consolidated farming
109
252000
2000
Bir de büyük, bir araya toparlanmış çifçilik konusu var
04:29
that's led to what we eat in America,
110
254000
2000
Amerikada ne yiyeceğimize önderlik eder.
04:31
and it's really been since around 1980,
111
256000
2000
Aşağı yukaru 1980' den beridir,
04:33
after the oil crisis,
112
258000
2000
petrol krizinden sonra,
04:35
when, you know, mass consolidation,
113
260000
2000
bildiğiniz gibi, kitle konsodilasyonu,
04:37
mass exodus of small farmers in this country.
114
262000
2000
bu ülkedeki küçük çiftçilerin toplu göçüdür.
04:39
And then in the same time period,
115
264000
2000
Sonra aynı dönemde,
04:41
you know, we've kind of left Africa's farmers to do their own thing.
116
266000
3000
bilirsiniz ki Afrikalı çiftçileri kendi şeylerini yapmaya bıraktık adeta.
04:44
Unfortunately, what is farmed ends up as what we eat.
117
269000
3000
Ne yazık ki, çiftçilik yapılan yediklerimizle neticelendirilir.
04:47
And in America, a lot of what we eat
118
272000
2000
Ve Amerikada yediğimiz bir çok şey
04:49
has led to obesity and has led to a real change
119
274000
3000
şişmanlığa ve gerçek değişikliğe yöneltti
04:52
in sort of what our diet is in the last 30 years.
120
277000
3000
son 30 yılda ki diyetimizde.
04:55
It's crazy.
121
280000
2000
Bu çılgınlık.
04:57
A fifth of kids under two drinks soda.
122
282000
2000
2 yaşın altındaki çocukların beşte biri kola içer.
04:59
Hello. You don't put soda in bottles.
123
284000
2000
Merhaba. Kolayı şişelere koymayın.
05:01
But people do because it's so cheap,
124
286000
2000
Fakat ucuz olduğu için insanlar böyle yapar.
05:03
and so our whole food system in the last 30 years
125
288000
2000
Bu yüzden son 30 yıldaki tüm gıda sistemimiz
05:05
has really shifted.
126
290000
2000
gerçekten değişti.
05:07
I think, you know, it's not just in our own country,
127
292000
2000
Sanırım bu bildiğiniz gibi sadece ülkemizde geçerli değil,
05:09
but really we're exporting the system around the world,
128
294000
3000
fakat gerçekte dünyadaki sistemi ihraç ediyoruz.
05:12
and when you look at the data of least developed countries --
129
297000
3000
Ve en az gelişmiş ülkelerin bilgilerini inceleyince --
05:15
especially in cities, which are growing really rapidly --
130
300000
3000
özellikle gerçekten hızlı bir şekilde büyüyen şehirlerde --
05:18
people are eating American processed foods.
131
303000
2000
insanlar işlenmiş Amerikan gıdalarını yiyiyor.
05:20
And in one generation,
132
305000
2000
Ve bir jenerasyonda,
05:22
they're going from hunger,
133
307000
2000
açlıktan dolayı onların başına gelenler
05:24
and all of the detrimental health effects of hunger,
134
309000
2000
ve açlığın zararlı sağlık etkilerinin tümü,
05:26
to obesity and things like diabetes
135
311000
2000
şişmanlığa ve şeker hastalığına benzer şeylere
05:28
and heart disease in one generation.
136
313000
2000
ve bir jenerasyondaki kalp hastalığına.
05:30
So the problematic food system
137
315000
2000
Bu yüzden sorunlu gıda sistemi
05:32
is affecting both hunger and obesity.
138
317000
2000
hem şişmanlığı hem de açlığı etkiliyor.
05:34
Not to beat a dead horse,
139
319000
2000
Ölü atı vurmak değil,
05:36
but this is a global food system
140
321000
2000
fakat küresel bir gıda sistemi olan
05:38
where there's a billion people hungry and billion people obese.
141
323000
3000
bir milyar insanın aç ve şişman olduğudur.
05:41
I think that's the only way to look at it.
142
326000
2000
Galiba tek yol bunu incelemekten geçer.
05:43
And instead of taking these two things as
143
328000
2000
Ve bu iki şeyi almanın yerine
05:45
bifurcated problems that are very separate,
144
330000
2000
ikiye ayrılmış problemler gerçekte ayrıdır,
05:47
it's really important to look at them as one system.
145
332000
3000
aslında önemli olan bunlara bir sistemmiş gibi ele alınmasıdır.
05:50
We get a lot of our food from all around the world,
146
335000
2000
Tüm dünyadan kendi yiyeceklerimizin bir çoğunu alırız.
05:52
and people from all around the world are importing our food system,
147
337000
3000
Dünyadaki herkes bizim yiyecek sistemimizi ithal ediyorlar.
05:55
so it's incredibly relevant to start a new way of looking at it.
148
340000
2000
Bu incelemenin yeni bir yoluna başlamayla akıl almaz derecede alakalıdır.
05:57
The thing is, I've learned --
149
342000
2000
Öğrendiğim şey --
05:59
and the technology people that are here, which I'm totally not one of them --
150
344000
3000
ve burada bulunan teknoloji adamları, ki bütünüyle onlardan biri değilim
06:02
but apparently, it really takes 30 years
151
347000
2000
görünüşe göre bu 30 sene alır
06:04
for a lot of technologies to become really endemic to us,
152
349000
3000
çoğu teknolojinin gerçekte bize özgü olması için,
06:07
like the mouse and the Internet and Windows.
153
352000
2000
mouse,internet ve windows gibi.
06:09
You know, there's 30-year cycles.
154
354000
2000
Biliyorsunuz 30 senelik dönem var.
06:11
I think 2010 can be a really interesting year
155
356000
2000
Sanırım 2010 gerçekten ilginç bir yıl olabilir.
06:13
because it is the end of the 30-year cycle,
156
358000
2000
Çünkü bu 30 senelik dönemin sonudur.
06:15
and it's the birthday of the global food system.
157
360000
2000
Ve bu küresel yiyecek sisteminin doğum günüdür.
06:17
So that's the first birthday I want to talk about.
158
362000
2000
Bu hakkında konuşmak istediğim ilk doğum günü.
06:19
You know, I think if we really think that
159
364000
2000
Bilirisiniz, Sanırım gerçekten düşündüğümüz
06:21
this is something that's happened in the last 30 years, there's hope in that.
160
366000
3000
son 30 yılda olmuş bir şey, bunda umut var.
06:24
It's the thirtieth anniversary of GMO crops
161
369000
2000
GDO ürünlerinin otuzuncu yıldönümü
06:26
and the Big Gulp, Chicken McNuggets, high fructose corn syrup,
162
371000
3000
ve Big Gulp, Chicken McNuggets, yüksek meyve şekerli mısır şurubu,
06:29
the farm crisis in America
163
374000
2000
Amerikada ki çiftlik krizi
06:31
and the change in how we've addressed agriculture internationally.
164
376000
3000
ve uluslararası tarıma hitap ettiğimiz değişiklik.
06:34
So there's a lot of reasons to take this 30-year time period
165
379000
2000
Bu yüzden 30 senelik zamanı ele almamıza neden olan bir çok neden vardır
06:36
as sort of the creation of this new food system.
166
381000
3000
yeni gıda sisteminin bir nevi yaratılışıymış gibi.
06:39
I'm not the only one who's obsessed with this whole 30-year thing.
167
384000
3000
Bütün bu 30 senedeki şeyle takıntılı olan sadece ben değilim.
06:42
The icons like Michael Pollan
168
387000
2000
Michael Pollan
06:44
and Jamie Oliver in his TED Prize wish
169
389000
2000
ve Ted Ödülünde Jamie Oliver' in istekleri
06:46
both addressed this last three-decade time period
170
391000
3000
her ikisininde bahsetmiş olduğu son 30 yıldaki zaman periyodunda
06:49
as incredibly relevant for food system change.
171
394000
3000
inanılmaz derecedeki gıda sistem değişikliği.
06:52
Well, I really care about 1980
172
397000
2000
Yani, gerçekten 1980 önemsiyorum
06:54
because it's also the thirtieth anniversary of me this year.
173
399000
3000
çünkü benimde otuzuncu yıldönümüm bu sene.
06:57
And so in my lifetime,
174
402000
3000
Ve hayatımda,
07:00
a lot of what's happened in the world --
175
405000
2000
dünyada olan bir çok şey --
07:02
and being a person obsessed with food --
176
407000
2000
ve yiyecekle takıntılı olan bir kişi olmam--
07:04
a lot of this has really changed.
177
409000
2000
gerçekten de bir çoğu bu sene değişti.
07:06
So my second dream is that I think
178
411000
2000
Böylece düşündüğüm ikinci hayalim ise
07:08
we can look to the next 30 years
179
413000
2000
gelecekteki 30 seneye bakabiliriz
07:10
as a time to change the food system again.
180
415000
2000
yiyecek sistemini tekrardan değiştiricek bir zamanmış gibi olmasını.
07:12
And we know what's happened in the past,
181
417000
2000
Ve geçmişte ne olduğunu biliyoruz,
07:14
so if we start now, and we look at technologies
182
419000
2000
bu yüzden şimdi başlarsak, ve teknolojileri incelersek
07:16
and improvements to the food system long term,
183
421000
2000
ve uzun dönemdeki gıda sistemindeki gelişmelere,
07:18
we might be able to recreate the food system
184
423000
2000
gıda sistemini yeniden yaratabiliriz.
07:20
so when I give my next talk and I'm 60 years old,
185
425000
2000
Böylece gelecekteki konuşmamı verince 60 yaşında olacağım,
07:22
I'll be able to say that it's been a success.
186
427000
3000
bunun başarılı olacağını söyleyebilirim.
07:25
So I'm announcing today the start of a new organization,
187
430000
2000
Böylece yeni bir organizasyonun başlangıcını bugün bildiriyorum,
07:27
or a new fund within the FEED Foundation, called the 30 Project.
188
432000
3000
veya 30 Proje diye anılan Beslenme vakfının içindeki yeni bir fonu.
07:30
And the 30 Project is really focused
189
435000
2000
Ve 30 Projenin gerçekte odaklandığı
07:32
on these long-term ideas
190
437000
2000
uzun dönem fikirlerindeki
07:34
for food system change.
191
439000
2000
gıda sistem değişikliğidir.
07:36
And I think by aligning international advocates that are addressing hunger
192
441000
3000
Ve sanırım uluslararası avukatları sıralayarak açlığı ele alıyorlar
07:39
and domestic advocates that are addressing obesity,
193
444000
2000
ve yerli avukatlar şişmanlığı ele alıyorlar,
07:41
we might actually look for long-term solutions
194
446000
3000
biz gerçekte uzun dönemdeki çözümleri aramalıyız
07:44
that will make the food system better for everyone.
195
449000
2000
ki herkes için gıda sistemimiz daha iyi hale gelsin.
07:46
We all tend to think that these systems are quite different,
196
451000
2000
Hepimiz bu sistemlerin tamamen farklı olduğunu düşünürüz.
07:48
and people argue whether or not organic can feed the world,
197
453000
3000
Ve insanlar organiğin dünyayı besleyip besleyemeyeceğini tartışırlar.
07:51
but if we take a 30-year view,
198
456000
2000
Fakat 30 senelik görünümü ele alırsak,
07:53
there's more hope in collaborative ideas.
199
458000
2000
işbirlikçi fikirlerde çok umut vardır.
07:55
So I'm hoping that by connecting really disparate organizations
200
460000
3000
Bu yüzden umut ediyorum ki gerçekten birbirinden farklı organizasyonlara bağlanarak
07:58
like the ONE campaign and Slow Food,
201
463000
2000
ONE kampanyası ve SLOW FOOD gibi,
08:00
which don't seem right now to have much in common,
202
465000
2000
şu anda pek yaygın gibi gözükmesede,
08:02
we can talk about holistic, long-term, systemic solutions
203
467000
3000
uzun dönemin bütünlüğüyle ilgili konuşabiliriz, sistematik çözümler
08:05
that will improve food for everyone.
204
470000
2000
ki gıdayı herkes için geliştirecek.
08:07
Some ideas I've had is like, look,
205
472000
2000
Aklıma gelen bazı fikirler şöyleydi, bakın,
08:09
the reality is -- kids in the South Bronx need apples and carrots
206
474000
3000
gerçeklik şu ki, Güney Bronxtaki çocuklar havuç ve elmalara ihtiyaç duyarlar
08:12
and so do kids in Botswana.
207
477000
2000
ve Botswanadaki çocuklarda.
08:14
And how are we going to get those kids those nutritious foods?
208
479000
3000
Ve bu besleyici gıdaları bu çocuklara nasıl ulaştıracağız?
08:17
Another thing that's become incredibly global is production of meat and fish.
209
482000
3000
İnanılmaz derecede küresel olan diğer şey ise et ve balıkların üretimidir.
08:20
Understanding how to produce protein
210
485000
2000
Nasıl protein üreticeğimizi anlama
08:22
in a way that's healthy for the environment and healthy for people
211
487000
3000
bir bakıma bu insanlar ve çevre için sağlıklı olan
08:25
will be incredibly important to address things like climate change
212
490000
3000
iklim değişikliği gibi şeylere hitap etmek için inanılmaz derecede önemli olacak
08:28
and how we use petrochemical fertilizers.
213
493000
3000
ve petrokimyasal gübreleri nasıl kullanıcağımızı.
08:31
And you know, these are really relevant topics
214
496000
2000
Ve bildiğiniz gibi, bunlar gerçekten alakalı mevzulardır
08:33
that are long term
215
498000
2000
uzun vadede
08:35
and important for both people in Africa who are small farmers
216
500000
3000
ve fakir çiftçiler olan Afrikada heriki insan için önemlidir
08:38
and people in America who are farmers and eaters.
217
503000
3000
ve Amerikadaki çiftçiler ve yiyen insanlar.
08:41
And I also think that thinking about processed foods in a new way,
218
506000
3000
Ve yine düşünüyorum ki işlenmiş yiyecekler hakkında farklı ve yeni şekillerde düşündüğümüz
08:44
where we actually price the negative externalities
219
509000
3000
negatif yan çıktılarını hesaplayınca
08:47
like petrochemicals and like fertilizer runoff
220
512000
3000
petrokimyasallar ve dışarı dökülen gübreler gibi
08:50
into the price of a bag of chips.
221
515000
2000
cips paketinin fiyatına.
08:52
Well, if that bag of chips then becomes
222
517000
2000
Yani, bu cips paketi sonradan
08:54
inherently more expensive than an apple,
223
519000
2000
doğal olarak elmadan daha pahalı olursa,
08:56
then maybe it's time for a different sense
224
521000
2000
sonra belkide farklı bir algı için zamanıdır
08:58
of personal responsibility in food choice
225
523000
2000
gıda seçimindeki kişisel sorumluluğun
09:00
because the choices are actually choices
226
525000
2000
çünkü seçimler gerçekte seçimdir
09:02
instead of three-quarters of the products being made just from corn, soy and wheat.
227
527000
3000
mısır, soya ve buğdaydan yapılmış olan ürünlerin dörtte üçü yerine.
09:05
The 30Project.org is launched,
228
530000
2000
30Proje.org piyasaya sürülür,
09:07
and I've gathered a coalition of a few organizations to start.
229
532000
3000
ve yeni organizasyonların birleşmesini başlatmak için biraraya getirdim.
09:10
And it'll be growing over the next few months.
230
535000
3000
Ve bu gelecek birkaç ayı kapsıyor olacak.
09:13
But I really hope that you will all think of ways that you can
231
538000
2000
Fakat bütün yolları düşüneceğinizi gerçekten umarım ki siz
09:15
look long term at things like the food system
232
540000
2000
gıda sistemi gibi şeylerde uzun dönem bakabilirsiniz
09:17
and make change.
233
542000
2000
ve değişiklik yapabilirsiniz.
09:19
(Applause)
234
544000
4000
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Ellen Gustafson - Social entrepreneurCo-founder of FEED and creator of The 30 Project, Ellen Gustafson is trying to change the way the world eats.
Why you should listen
Ellen Gustafson co-founded FEED Projects in 2007, creating an immensely popular bag whose profits are donated to the UN World Food Program (WFP). As a former employee of the WFP, she supported their mission to provide school lunches in developing countries so that children could receive both the nutrition and education they need. FEED has also created special bags and a new fund to address the crisis in Haiti, helping the children they once fed at school to rebuild their schools.
At TEDxEast in May 2010, Gustafson launched The 30 Project -- an effort to address the world’s hunger and obesity problems as a holistic global food issue. In her new venture, she hopes to stimulate a movement that will change our food and agricultural systems over the next 30 years so that healthy, balanced meals are available to all. Before her efforts to fix the world’s food issues, Gustafson’s primary concern was international security. She wrote and edited pieces on international terrorism for ABC and was a research associate at the Council on Foreign Relations.
Ellen Gustafson | Speaker | TED.com