ABOUT THE SPEAKER
Carne Ross - Diplomat
Carne Ross is the founder of Independent Diplomat, a nonprofit that offers freelance diplomatic representation to small, developing and yet-unrecognized nations in the complex world of international negotiations.

Why you should listen

Carne Ross was a member of the British diplomat corps for a decade and a half -- until a crisis of faith in the system drove him to go freelance. With his nonprofit, Independent Diplomat, he and a team advise small and developing nations without a diplomatic corps, as well as unrecognized nations that would otherwise lack a voice in negotiations on their own futures. His group helped advise the Kosovars in their quest for recognition as a nation, and with Croatia on its application to join the EU. They're now working with Southern Sudan as it approaches a vote to separate (a vote that, on Sept. 8, 2010, US Secretary of State Clinton called "inevitable").

As Ross said to Time magazine, when it profiled him in a 2008 story called "Innovators/Peacemakers": "Our work is based on the belief that everybody has a right to some say in the resolution of their issues." He's the author of the 2007 book Independent Diplomat: Dispatches from an Unaccountable Elite.

More profile about the speaker
Carne Ross | Speaker | TED.com
Business Innovation Factory

Carne Ross: An independent diplomat

Carne Ross: Bağımsız bir diplomat

Filmed:
402,684 views

Britanya'daki diplomatik kurumlarda geçirdiği 15 yılın ardından, Carne Ross ''bağımsız bir diplomat'' olarak küçük, gelişmekte olan ve tanınmayan milletlerin uluslararası ilişkilerde sesini duyuran cesur bir sivil toplum örgütü kurdu. Ross, BIF-5 konferansında, küçük ülkelere söz hakkı veren, değişen dünya sınırlarına adapte olabilen ve yeniliği kabul eden yeni bir diplomasi türünün gerekliliğini anlatıyor.
- Diplomat
Carne Ross is the founder of Independent Diplomat, a nonprofit that offers freelance diplomatic representation to small, developing and yet-unrecognized nations in the complex world of international negotiations. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:16
My storyÖykü is a little bitbit about warsavaş.
0
1000
3000
Benim hikayem biraz savaş ile ilgili.
00:19
It's about disillusionmenthayal kırıklığı.
1
4000
2000
Hayal kırıklığı ile ilgili.
00:21
It's about deathölüm.
2
6000
2000
Ölümle ilgili.
00:23
And it's about rediscoveringyeniden keşfetmesinde
3
8000
2000
Ve tüm bu yıkıntı arasında
00:25
idealismidealizm
4
10000
2000
idealizmi
00:27
in all of that wreckageenkaz.
5
12000
2000
yeniden keşfetmekle ilgili.
00:29
And perhapsbelki alsoAyrıca, there's a lessonders
6
14000
2000
Belki de bunun içinde, 21. yüzyılın
00:31
about how to dealanlaştık mı with
7
16000
2000
mahvedilmiş, parçalanan
00:33
our screwed-upberbat, fragmentingparçalanan
8
18000
3000
ve tehlikeli dünyası ile başa çıkma konusunda
00:36
and dangeroustehlikeli worldDünya of the 21stst centuryyüzyıl.
9
21000
3000
bir ders vardır.
00:40
I don't believe in straightforwardbasit narrativesanlatılar.
10
25000
3000
Ben dolambaçsız anlatımlara inanmam.
00:43
I don't believe in a life or historytarih
11
28000
2000
A kararı B sonucuna sebebiyet verir,
00:45
writtenyazılı as decisionkarar "A" led to consequencesonuç "B"
12
30000
3000
B, C sonucuna gider şeklinde yazılmış
00:48
led to consequencesonuç "C" --
13
33000
2000
bir hayat veya tarihe,
00:50
these neattemiz narrativesanlatılar that we're presentedsunulan with,
14
35000
2000
bize sunulan ve belki de birbirimizi cesaretlendirdiğimiz
00:52
and that perhapsbelki we encourageteşvik etmek in eachher other.
15
37000
3000
bu basit hikayelere inanmam.
00:55
I believe in randomnessrastgelelik,
16
40000
2000
Ben rastgeleliğe inanırım,
00:57
and one of the reasonsnedenleri I believe that
17
42000
2000
buna inanmamın sebeplerinden biri ise
00:59
is because me becomingolma a diplomatdiplomat was randomrasgele.
18
44000
3000
benim diplomat olmamın rastgele olmasıdır.
01:02
I'm colorblindrenk körü.
19
47000
2000
Ben renk körüyüm.
01:04
I was borndoğmuş unableaciz to see mostçoğu colorsrenkler.
20
49000
2000
Doğuştan bir çok rengi göremiyorum.
01:06
This is why I weargiyinmek graygri and blacksiyah mostçoğu of the time,
21
51000
3000
Çoğu zaman gri ve siyah giymemin sebebi budur,
01:09
and I have to take my wifekadın eş with me
22
54000
2000
ve kıyafet seçmek için
01:11
to choseseçti clothesçamaşırlar.
23
56000
3000
eşimi de yanımda götürmek zorundayım.
01:14
And I'd always wanted to be a fighteravcı pilotpilot when I was a boyoğlan.
24
59000
3000
Çocukken hep bir savaş pilotu olmayı istedim.
01:17
I lovedsevilen watchingseyretme planesdüzlemler barrelvaril over
25
62000
2000
Köydeki yazlık evimizin üzerinden
01:19
our holidaytatil home in the countrysidekırsal.
26
64000
3000
hızla geçen uçakları izlemeyi severdim.
01:22
And it was my boyhoodÇocukluk Çağı dreamrüya to be a fighteravcı pilotpilot.
27
67000
3000
Ve benim çocukluk hayalim bir savaş pilotu olmaktı.
01:25
And I did the teststestler in the RoyalRoyal AirHava ForceKuvvet to becomeolmak a pilotpilot,
28
70000
3000
İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri'nde pilot olmak için testler yaptım
01:28
and sure enoughyeterli, I failedbaşarısız oldu.
29
73000
2000
ve elbette başarısız oldum.
01:30
I couldn'tcould see all the blinkingyanıp sönen differentfarklı lightsışıklar,
30
75000
2000
Yanıp sönen farklı ışıkların hepsini göremedim,
01:32
and I can't distinguishayırmak colorrenk.
31
77000
2000
renkleri ayırt edemiyorum.
01:34
So I had to chooseseçmek anotherbir diğeri careerkariyer,
32
79000
2000
Bu yüzden başka bir meslek seçmem gerekti,
01:36
and this was in factgerçek relativelyNispeten easykolay for me,
33
81000
3000
bu da benim için aslında nispeten kolaydı
01:39
because I had an abidinguyan passiontutku all the way throughvasitasiyla my childhoodçocukluk,
34
84000
3000
çünkü çocukluğum boyunca sabit bir tutkum vardı,
01:42
whichhangi was internationalUluslararası relationsilişkiler.
35
87000
2000
bu da uluslararası ilişkilerdi.
01:44
As a childçocuk,
36
89000
2000
Çocukken,
01:46
I readokumak the newspapergazete thoroughlyiyice.
37
91000
3000
gazeteyi baştan sona kadar okurdum.
01:49
I was fascinatedbüyülenmiş by the ColdSoğuk WarSavaş,
38
94000
2000
Soğuk Savaş, orta ölçekli nükleer füzeler hakkındaki
01:51
by the INFINF negotiationsmüzakereler
39
96000
2000
INF müzakereleri,
01:53
over intermediate-rangeorta menzilli nuclearnükleer missilesFüzeler,
40
98000
3000
Sovyetler Birliği ve ABD arasında
01:56
the proxyProxy warsavaş betweenarasında the SovietSovyet UnionBirliği and the U.S.
41
101000
3000
Angola veya Afganistan'daki
01:59
in AngolaAngola or AfghanistanAfganistan.
42
104000
3000
üstünlük savaşı, merakımı cezbediyordu.
02:02
These things really interestedilgili me.
43
107000
3000
Bu şeyler gerçekten ilgimi çekiyordu.
02:05
And so I decidedkarar quiteoldukça at an earlyerken ageyaş
44
110000
2000
Böylelikle oldukça erken bir yaşta
02:07
I wanted to be a diplomatdiplomat.
45
112000
2000
diplomat olmak istediğime karar verdim.
02:09
And I, one day, I announcedaçıkladı this to my parentsebeveyn --
46
114000
3000
Ve bir gün bu konuyu aileme açtım -
02:12
and my fatherbaba deniesyalanladı this storyÖykü to this day --
47
117000
2000
babam hala bu hikayeyi inkar eder --
02:14
I said, "DaddyBaba, I want to be a diplomatdiplomat."
48
119000
2000
"Baba, ben diplomat olmak istiyorum" dedim.
02:16
And he turneddönük to me, and he said,
49
121000
2000
Bana döndü ve dedi ki,
02:18
"CarneCarne, you have to be very cleverzeki to be a diplomatdiplomat."
50
123000
2000
"Carne, diplomat olmak için çok zeki olmak zorundasın."
02:20
(LaughterKahkaha)
51
125000
2000
(Gülüşmeler)
02:22
And my ambitionhırs was sealedkapalı.
52
127000
3000
Hedefim kesinleşmişti.
02:25
In 1989,
53
130000
2000
1989 yılında,
02:27
I enteredgirdi the Britishİngiliz ForeignYabancı ServiceHizmet.
54
132000
3000
Britanya Dışişleri Bakanlığına girdim.
02:30
That yearyıl, 5,000 people applieduygulamalı to becomeolmak a diplomatdiplomat,
55
135000
2000
O yıl 5000 kişi diplomat olmak için başvurmuştu,
02:32
and 20 of us succeededbaşarılı.
56
137000
3000
ve aramızdan 20 kişi başarılı oldu.
02:35
And as those numberssayılar suggestönermek,
57
140000
3000
Bu sayılar gösteriyor ki,
02:38
I was inductedmüzeye into an eliteseçkinler
58
143000
3000
elit, büyüleyici ve
02:41
and fascinatingbüyüleyici and exhilaratingheyecan verici worldDünya.
59
146000
3000
keyifli bir dünyaya girmiştim.
02:45
BeingVarlık a diplomatdiplomat, then and now,
60
150000
2000
Diplomat olmak, eskiden ve şimdi olduğu gibi,
02:47
is an incredibleinanılmaz job, and I lovedsevilen everyher minutedakika of it --
61
152000
3000
inanılmaz bir iş, ve ben bunun her dakikasını sevdim.
02:50
I enjoyedzevk the statusdurum of it.
62
155000
2000
Statüsünün tadını çıkardım.
02:52
I boughtsatın myselfkendim a niceGüzel suittakım elbise and woregiydiği leather-soledkalın deri tabanlı shoesayakkabı
63
157000
3000
Kendime güzel bir takım aldım, kösele ayakkabılar giydim
02:55
and reveledreveled in
64
160000
2000
ve dünyadaki olaylara
02:57
this amazingşaşırtıcı accesserişim I had to worldDünya eventsolaylar.
65
162000
3000
sahip olduğum bu ilginç giriş hakkından zevk aldım.
03:00
I traveledseyahat to the GazaGazze StripŞerit.
66
165000
2000
Gazze Şeridi'ne gittim.
03:02
I headedbaşlı the MiddleOrta EastDoğu PeaceBarış Processİşlem sectionBölüm
67
167000
2000
Britanya Dışişleri Bakanlığı'nda
03:04
in the Britishİngiliz ForeignYabancı MinistryBakanlığı.
68
169000
2000
Ortadoğu Barış Süreci birimini yönettim.
03:06
I becameoldu a speechwriterspeechwriter
69
171000
2000
Britanya Dışişleri Bakanı'na
03:08
for the Britishİngiliz ForeignYabancı SecretarySekreter.
70
173000
2000
konuşma metinleri yazdım.
03:10
I metmet YasserYaser ArafatArafat.
71
175000
2000
Yaser Arafat ile görüştüm.
03:12
I negotiatedmüzakere
72
177000
2000
Saddam'ın Birleşmiş Milletler'deki
03:14
with Saddam'sSaddam'ın diplomatsDiplomatlar at the U.N.
73
179000
3000
diplomatları ile müzakereler yaptım.
03:17
LaterDaha sonra, I traveledseyahat to KabulKabil
74
182000
2000
Daha sonra, Kabil'e gittim
03:19
and servedhizmet in AfghanistanAfganistan after the falldüşmek of the TalibanTaliban.
75
184000
3000
ve Taliban'ın düşüşünün ardından Afganistan'da çalıştım.
03:22
And I would travelseyahat
76
187000
2000
Bir C-130 nakliye uçağına
03:24
in a C-C-130 transporttaşıma
77
189000
3000
binerdim
03:27
and go and visitziyaret etmek warlordsSavaş ağaları
78
192000
2000
ve dağdaki sığınaklarında
03:29
in mountaindağ hideawaysDinlenme mekanlari
79
194000
2000
mahalli diktatörleri ziyaret ederdim,
03:31
and negotiategörüşmek with them
80
196000
2000
ve bu çok tehlikeli olduğundan
03:33
about how we were going to eradicatekökünü kurutmak AlAl QaedaKaide from AfghanistanAfganistan,
81
198000
3000
İngiliz Kraliyet Deniz Piyadeleri birliğinin de kendilerine eskortluk yapmak zorunda olduğu
03:36
surroundedçevrili by my SpecialÖzel ForcesKuvvetler escorteskort,
82
201000
3000
Özel Kuvvetler korumalarımla çevrili olarak,
03:39
who, themselveskendilerini, had to have an escorteskort of a platoonMüfreze of RoyalRoyal MarinesDenizciler,
83
204000
3000
Afganistan'da El-Kaide'yi nasıl ortadan kaldıracağımız konusunda
03:42
because it was so dangeroustehlikeli.
84
207000
2000
onlarla görüşürdüm.
03:44
And that was excitingheyecan verici -- that was funeğlence.
85
209000
3000
Heyecan vericiydi. Eğlenceliydi.
03:47
It was really interestingilginç.
86
212000
2000
Gerçekten ilginçti.
03:49
And it's a great cadrekadro of people,
87
214000
2000
İnanılmaz derecede birbirlerine bağlı
03:51
incrediblyinanılmaz close-knitbirbirine bağlı communitytoplum of people.
88
216000
3000
harika bir insan topluğuydu.
03:54
And the pinnacleÇukur of my careerkariyer, as it turneddönük out,
89
219000
3000
Kariyerimin doruk noktası ise
03:57
was when I was postedgönderildi to NewYeni YorkYork.
90
222000
3000
New York'a gönderildiğim zamandı.
04:00
I'd alreadyzaten servedhizmet in GermanyAlmanya, NorwayNorveç,
91
225000
2000
Almanya, Norveç ve çeşitli başka yerlerde
04:02
variousçeşitli other placesyerler,
92
227000
2000
çalışmıştım,
04:04
but I was postedgönderildi to NewYeni YorkYork
93
229000
2000
ama Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne
04:06
to serveservis on the U.N. SecurityGüvenlik CouncilKonseyi for the Britishİngiliz delegationtemsilci seçme.
94
231000
3000
Britanya delegasyonu için çalışmak üzere New York'a gönderildim.
04:09
And my responsibilitysorumluluk was the MiddleOrta EastDoğu,
95
234000
2000
Ve sorumluluğum Ortadoğu oldu
04:11
whichhangi was my specialtyÖzel.
96
236000
2000
ki bu benim uzmanlık alanımdı.
04:13
And there, I dealtele with things
97
238000
2000
Orada, Ortadoğu barış süreci,
04:15
like the MiddleOrta EastDoğu peaceBarış processsüreç,
98
240000
2000
Lockerbie konusu --
04:17
the LockerbieLockerbie issuekonu --
99
242000
2000
ki isterseniz bunu daha sonra konuşabiliriz --
04:19
we can talk about that latersonra, if you wishdilek --
100
244000
3000
gibi şeylerle ilgilendim,
04:22
but aboveyukarıdaki all, my responsibilitysorumluluk was IraqIrak
101
247000
2000
ama hepsinden önemlisi, Irak'tan,
04:24
and its weaponssilahlar of masskitle destructionimha
102
249000
2000
onun kitle imha silahlarından,
04:26
and the sanctionsyaptırımlar we placedyerleştirilmiş on IraqIrak
103
251000
2000
ve bu silahları bırakmak zorunda kalması için
04:28
to obligezorunlu it to disarmetkisiz hale getir itselfkendisi of these weaponssilahlar.
104
253000
3000
Irak'a uyguladığımız yaptırımlardan sorumluydum.
04:32
I was the chiefşef Britishİngiliz negotiatorBaşmüzakereci
105
257000
2000
Bu konuda
04:34
on the subjectkonu,
106
259000
2000
İngiliz başmüzakerecisiydim
04:36
and I was steepedbatmış in the issuekonu.
107
261000
3000
ve konuya doymuş durumdaydım.
04:39
And anywayneyse,
108
264000
3000
Her neyse,
04:42
my tourtur -- it was kindtür of a very excitingheyecan verici time.
109
267000
3000
bu gezi -- çok heyecan verici bir zamandı.
04:45
I mean it was very dramaticdramatik diplomacyDiplomasi.
110
270000
3000
Yani, çok dramatik bir diplomasiydi.
04:48
We wentgitti throughvasitasiyla severalbirkaç warssavaşlar
111
273000
2000
New York'ta kaldığım süre boyunca
04:50
duringsırasında my time in NewYeni YorkYork.
112
275000
3000
birkaç savaş geçirdik.
04:53
I negotiatedmüzakere for my countryülke
113
278000
2000
11 Eylül'de New York'ta bulunan bizleri
04:55
the resolutionçözüm in the SecurityGüvenlik CouncilKonseyi
114
280000
2000
elbette derinden etkilemiş olan
04:57
of the 12thinci of SeptemberEylül 2001
115
282000
2000
11 Eylül saldırılarını kınayan
04:59
condemningkınayan the attackssaldırılar of the day before,
116
284000
3000
12 Eylül 2001 tarihli
05:02
whichhangi were, of coursekurs, deeplyderinden presentmevcut to us
117
287000
2000
Güvenlik Konseyi kararını
05:04
actuallyaslında livingyaşam in NewYeni YorkYork at the time.
118
289000
3000
ülkem için müzakere ettim.
05:07
So it was kindtür of the besten iyi of time, worsten kötü of timeszamanlar
119
292000
2000
Bu yüzden, hem acı hem de tatlı
05:09
kindtür of experiencedeneyim.
120
294000
2000
deneyimler yaşadım.
05:11
I livedyaşamış the high-lifeHigh-Life.
121
296000
2000
Lüks bir hayat yaşıyordum.
05:13
AlthoughHer ne kadar I workedişlenmiş very long hourssaatler,
122
298000
2000
Uzun saatler boyunca çalışsam da,
05:15
I livedyaşamış in a penthouseçatı katı in UnionBirliği SquareKare.
123
300000
2000
Union Square'de bir teras katında kalıyordum.
05:17
I was a singletek Britishİngiliz diplomatdiplomat in NewYeni YorkYork CityŞehir;
124
302000
3000
New York şehrinde yalnız bir İngiliz diplomattım;
05:20
you can imaginehayal etmek what that mightbelki have meantdemek.
125
305000
2000
bunun ne anlama gelebileceğini hayal edebilirsiniz.
05:22
(LaughterKahkaha)
126
307000
3000
(Gülüşmeler)
05:25
I had a good time.
127
310000
2000
Güzel zamanlar geçirdim.
05:27
But in 2002,
128
312000
2000
Ama 2002 yılında,
05:29
when my tourtur camegeldi to an endson,
129
314000
3000
gezi sona erdiğinde,
05:32
I decidedkarar I wasn'tdeğildi going to go back
130
317000
3000
beni Londra'da bekleyen işe
05:35
to the job that was waitingbekleme for me in LondonLondra.
131
320000
2000
geri dönmeyeceğime karar verdim.
05:37
I decidedkarar to take a sabbaticalizinli,
132
322000
2000
Bruce'taki New School'da çalışmak üzere
05:39
in factgerçek, at the NewYeni SchoolOkul, BruceBruce.
133
324000
2000
ücretsiz izin almaya karar verdim.
05:42
In some inchoategelişmemiş, inarticulatesessiz way
134
327000
3000
Gelişmemiş, anlamsız bir şekilde,
05:45
I realizedgerçekleştirilen that there was something wrongyanlış
135
330000
2000
işimle ilgili, kendimle ilgili bazı şeylerin
05:47
with my work, with me.
136
332000
2000
yolunda gitmediğini fark ettim.
05:49
I was exhaustedbitkin,
137
334000
2000
Yorulmuştum,
05:51
and I was alsoAyrıca disillusionedhayal kırıklığına uğrattı
138
336000
2000
ve açıklayamadığım bir şekilde
05:53
in a way I couldn'tcould quiteoldukça put my fingerparmak on.
139
338000
2000
hayal kırıklığı içindeydim.
05:55
And I decidedkarar to take some time out from work.
140
340000
3000
İşten biraz vakit ayırmaya karar verdim.
05:58
The ForeignYabancı OfficeOffice was very generouscömert.
141
343000
2000
Dışişleri Ofisi çok cömertti.
06:00
You could take these specialözel unpaidÖdenmemiş leaveayrılmak, as they calleddenilen them,
142
345000
2000
Onların ücretsiz izin dediği bu özel izni alabilir
06:02
and yethenüz remainkalmak partBölüm of the diplomaticdiplomatik servicehizmet, but not actuallyaslında do any work.
143
347000
3000
ve aslında hiçbir iş yapmadan, diplomatik servisin bir parçası olarak kalabilirdim.
06:05
It was niceGüzel.
144
350000
2000
Memnundum.
06:07
And eventuallysonunda, I decidedkarar
145
352000
2000
Ve sonunda,
06:09
to take a secondmentgeçici görev to joinkatılmak the U.N. in KosovoKosova,
146
354000
3000
o zamanlar Birleşmiş Milletler idaresinde olan
06:14
whichhangi was then underaltında U.N. administrationyönetim.
147
359000
3000
Kosova'daki B.M.'e geçici görevli olarak görevlendirilmeye karar verdim.
06:17
And two things happenedolmuş in KosovoKosova,
148
362000
2000
Kosova'da iki şey oldu,
06:19
whichhangi kindtür of, again,
149
364000
2000
ki bunlar yine
06:21
showsgösterileri the randomnessrastgelelik of life,
150
366000
2000
hayatın rastgeleliğini gösterir türdendi
06:23
because these things turneddönük out to be
151
368000
2000
çünkü bunlar
06:25
two of the pivotspivotlar of my life
152
370000
2000
hayatımın iki dönüş noktası oldu
06:27
and helpedyardım etti to deliverteslim etmek me to the nextSonraki stageevre.
153
372000
3000
ve bir sonraki aşamaya geçmemde bana yardım etti.
06:30
But they were randomrasgele things.
154
375000
2000
Fakat bunlar rastgele şeylerdi.
06:32
One was that, in the summeryaz of 2004,
155
377000
3000
Bir tanesi, 2004 yazında
06:35
the Britishİngiliz governmenthükümet, somewhatbiraz reluctantlyisteksizce,
156
380000
2000
İngiliz hükümetinin, biraz isteksizce,
06:37
decidedkarar to have an officialresmi inquirysoruşturma
157
382000
2000
çok sınırlı bir konu olan
06:39
into the use of intelligencezeka on WMDKİS
158
384000
2000
Irak Savaşı'na girme konusunda
06:41
in the runkoş up to the IraqIrak WarSavaş,
159
386000
3000
kitle imha silahlarına ilişkin istihbaratın kullanılması amacıyla
06:44
a very limitedsınırlı subjectkonu.
160
389000
2000
resmi bir soruşturma yapılmasına karar verdi.
06:46
And I testifiedifade verdi to that inquirysoruşturma in secretgizli.
161
391000
3000
Gizlilik içindeki bu soruşturmaya tanıklık ettim.
06:49
I had been steepedbatmış in the intelligencezeka on IraqIrak
162
394000
3000
Irak ve kitle imha silahları istihbaratına
06:52
and its WMDKİS,
163
397000
2000
daldım
06:54
and my testimonytanıklık to the inquirysoruşturma said threeüç things:
164
399000
3000
ve benim verdiğim tanıklık üç şey gösteriyordu:
06:57
that the governmenthükümet exaggeratedabartılı the intelligencezeka,
165
402000
3000
Devletin istihbaratı abarttığı
07:00
whichhangi was very clearaçık in all the yearsyıl I'd readokumak it.
166
405000
3000
ki bu da okuduğum her yıla yansımıştı.
07:03
And indeedaslında, our ownkendi internal assessmentdeğerlendirme was very clearaçık
167
408000
3000
Ve aslında, bizim kendi içimizde yaptığımız değerlendirmeye göre
07:06
that Iraq'sIrak'ın WMDKİS
168
411000
2000
Irak'ın kitle imha silahları
07:08
did not posepoz a threattehdit to its neighborsKomşular, let aloneyalnız to us.
169
413000
3000
bize bir tehtit oluşturmadığı gibi komşularına da bir tehlike oluşturmuyordu.
07:11
Secondlyİkinci olarak, the governmenthükümet had ignoredihmal all availablemevcut alternativesalternatifleri to warsavaş,
170
416000
3000
İkinci olarak, hükumetin savaşa alternatif olabilecek seçenekleri görmezden geldiği
07:14
whichhangi in some waysyolları
171
419000
2000
ki bazı açılardan
07:16
was a more discreditablediscreditable thing still.
172
421000
3000
bu hala yüzkızartıcı bir şey.
07:19
The thirdüçüncü reasonneden, I won'talışkanlık go into.
173
424000
2000
Üçüncü nedeni söylemeyeceğim.
07:21
But anywayneyse, I gaveverdi that testimonytanıklık,
174
426000
2000
Her neyse, bu uzman raporunu verince
07:23
and that presentedsunulan me with a crisiskriz.
175
428000
2000
ben de kendi krizimi bulmuştum.
07:25
What was I going to do?
176
430000
2000
Ne yapmalıydım?
07:27
This testimonytanıklık was deeplyderinden criticalkritik of my colleaguesmeslektaşlar,
177
432000
3000
Bu rapor, bana sorarsanız, bir temele dayanmadan savaşa girmiş
07:30
of my ministersBakanlar, who had, in my viewgörünüm
178
435000
2000
meslektaşlarımı ve bakanlarımı
07:32
had perpetratedişlenen a warsavaş on a falsehoodyalan.
179
437000
3000
çok ağır eleştiriyordu.
07:35
And so I was in crisiskriz.
180
440000
2000
Böylece ben de bir krizin içindeydim.
07:37
And this wasn'tdeğildi a prettygüzel thing.
181
442000
2000
Ve bu çok da iyi bir şey değildi.
07:39
I moanedinledi about it, I hesitatedtereddüt,
182
444000
2000
Bunun hakkında şikayet ettim, tereddüt ettim
07:41
I wentgitti on and on and on to my long-sufferingçilekeş wifekadın eş,
183
446000
3000
zavallı karıma uzun uzun dert yandım
07:45
and eventuallysonunda I decidedkarar to resignİstifa from the Britishİngiliz ForeignYabancı ServiceHizmet.
184
450000
3000
ve sonunda Dışişleri Bakanlığı'ndan istifa etmeye karar verdim.
07:48
I feltkeçe -- there's a scenefaliyet alani, sahne in the AlAl PacinoPacino moviefilm "The InsiderInsider," whichhangi you mayMayıs ayı know,
185
453000
4000
Al Pacino'nun ''The Insider'' filmini belki bilirsiniz, filmin bir sahnesinde,
07:52
where he goesgider back to CBSCBS
186
457000
2000
tütüncü adam konusunda onun güvenini sarsmalarından sonra
07:54
after they'veonlar ettik let him down over the tobaccoTütün guy,
187
459000
3000
CBS'e geri döner ve der ki
07:57
and he goesgider, "You know, I just can't do this anymoreartık. Something'sBir şeyler brokenkırık."
188
462000
3000
''Biliyor musunuz, artık bunu yapamam. Bir şeyler bozuldu.''
08:00
And it was like that for me. I love that moviefilm.
189
465000
2000
Benim için de aynıydı. O filmi çok seviyorum.
08:02
I feltkeçe just something'sşey brokenkırık.
190
467000
2000
Sanki bir şeyler bozulmuş gibi hissettim.
08:04
I can't actuallyaslında sitoturmak with my foreignyabancı ministerbakan
191
469000
2000
Artık kendi dışişleri bakanımla
08:06
or my primeasal ministerbakan again with a smilegülümseme on my faceyüz
192
471000
2000
veya başbakanımızla karşılıklı oturup
08:08
and do what I used to do gladlyseve seve for them.
193
473000
3000
yüzümde bir gülümsemeyle onlara ne isterseler yapacağımı söyleyemezdim.
08:11
So tookaldı a runningkoşu leapsıçrama
194
476000
3000
Böylece uzun bir mesafe koşarak
08:14
and jumpedatladı over the edgekenar of a cliffuçurum.
195
479000
3000
bir uçurumdan atladım.
08:17
And it was a very, very uncomfortablerahatsız, unpleasanthoş olmayan feelingduygu.
196
482000
4000
Bu çok rahatsız eden ve nahoş bir histi.
08:21
And I startedbaşladı to falldüşmek.
197
486000
2000
Ve düşmeye başladım.
08:23
And todaybugün, that falldüşmek hasn'tdeğil sahiptir stoppeddurduruldu;
198
488000
3000
Bugüne kadar da düşüş henüz durmuş değil.
08:26
I'm still fallingdüşen.
199
491000
2000
Hala daha düşüyorum.
08:28
But, in a way, I've got used to the sensationduygu of it.
200
493000
3000
Ama bir nevi bu hisse alıştım.
08:31
And in a way, I kindtür of like
201
496000
2000
Ve bir anlamda, uçurumun başında durmaktan
08:33
the sensationduygu of it a lot better
202
498000
2000
ve ne yapacağını düşünmekten
08:35
than I like actuallyaslında standingayakta on topüst of the cliffuçurum,
203
500000
2000
çok daha iyi bir
08:37
wonderingmerak ediyor what to do.
204
502000
2000
his veriyor.
08:39
A secondikinci thing happenedolmuş in KosovoKosova,
205
504000
2000
Kosova'da olan ikinci şey ise,
08:41
whichhangi kindtür of -- I need a quickhızlı gulpyudum of waterSu, forgiveaffetmek me.
206
506000
3000
pardon hemen bir yudum su içmem gerek affedersiniz.
08:46
A secondikinci thing happenedolmuş in KosovoKosova,
207
511000
2000
Kosova'da olan ikinci şey ise,
08:48
whichhangi kindtür of deliveredteslim the answerCevap,
208
513000
2000
bana ''hayatımla ne yapacağım?''
08:50
whichhangi I couldn'tcould really answerCevap,
209
515000
3000
sorusuna veremediğim cevabı
08:53
whichhangi is, "What do I do with my life?"
210
518000
3000
benim için cevapladı.
08:57
I love diplomacyDiplomasi --
211
522000
2000
Diplomasiyi seviyorum.
08:59
I have no careerkariyer --
212
524000
2000
Kariyerim yok.
09:01
I expectedbeklenen my entiretüm life to be a diplomatdiplomat, to be servingservis my countryülke.
213
526000
3000
Bütün hayatım boyunca diplomat olmayı, ülkeme hizmet etmeyi umdum.
09:04
I wanted to be an ambassadorBüyükelçi,
214
529000
2000
Konsolos olmak istedim,
09:06
and my mentorsmentorların, my heroeskahramanlar,
215
531000
2000
ve akıl hocalarım, kahramanlarım,
09:08
people who got to the topüst of my professionmeslek,
216
533000
2000
mesleğimin en üst rütbesine erişen insanlardı,
09:10
and here I was throwingatma it all away.
217
535000
2000
ve ben bunları hep bir kenara itiyordum.
09:12
A lot of my friendsarkadaşlar were still in it.
218
537000
2000
Çoğu arkadaşlarım hala Dışişlerindeydi.
09:14
My pensionemeklilik was in it.
219
539000
2000
Benim emekli maaşım da dahil.
09:16
And I gaveverdi it up.
220
541000
2000
Ve ben vazgeçtim.
09:18
And what was I going to do?
221
543000
2000
Ne yapacaktım?
09:20
And that yearyıl, in KosovoKosova,
222
545000
2000
O yıl, Kosova'da
09:22
this terriblekorkunç, terriblekorkunç thing happenedolmuş, whichhangi I saw.
223
547000
3000
benim de şahit olduğum kötü ve korkunç bir şey yaşandı.
09:25
In MarchMart 2004, there were terriblekorkunç riotsayaklanmalar
224
550000
2000
2004 Mart ayında, tüm Kosova bölgesinde
09:27
all over the provinceİl -- as it then was -- of KosovoKosova.
225
552000
3000
dehşet verici isyanlar vardı.
09:30
18 people were killedöldürdü.
226
555000
2000
18 kişi öldürülmüştü.
09:32
It was anarchyAnarşi.
227
557000
2000
Tam bir anarşiydi.
09:34
And it's a very horriblekorkunç thing to see anarchyAnarşi,
228
559000
2000
Ve anarşiyi görmek korkunç bir şeydir,
09:36
to know that the policepolis and the militaryaskeri --
229
561000
2000
polis ve askeriyenin --
09:38
there were lots of militaryaskeri troopsasker there --
230
563000
2000
pek çok askeri birlik vardı --
09:40
actuallyaslında can't stop that rampagingYağmacı mobMafya
231
565000
2000
sokaktan gelen bu öfkeli kalabalığı
09:42
who'skim cominggelecek down the streetsokak.
232
567000
2000
durduramıyor olduğunu bilmek.
09:44
And the only way that rampagingYağmacı mobMafya cominggelecek down the streetsokak will stop
233
569000
3000
Ve sokaktan gelen bu öfkeli kalabalığı durdurmanın tek yolu
09:47
is when they decidekarar ver to stop
234
572000
2000
onların buna karar vermesiyle
09:49
and when they'veonlar ettik had enoughyeterli burningyanan and killingöldürme.
235
574000
2000
ve onlar yeterince yakıp yıktıklarını düşündükten sonra olur.
09:51
And that is not a very niceGüzel feelingduygu to see, and I saw it.
236
576000
3000
Bu da görülmesi çok hoş bir şey değil, ve ben bunu gördüm.
09:54
And I wentgitti throughvasitasiyla it. I wentgitti throughvasitasiyla those mobsçetelerin.
237
579000
3000
Bunu yaşadım. O öfkeli kalabalıkları atlattım.
09:57
And with my AlbanianArnavutça friendsarkadaşlar, we trieddenenmiş to stop it, but we failedbaşarısız oldu.
238
582000
3000
Arnavut arkadaşlarımla birlikte bunu durdurmaya çalıştık ama başaramadık.
10:00
And that riotisyan taughtöğretilen me something,
239
585000
3000
Bu isyan bana bir şey öğretti,
10:03
whichhangi isn't immediatelyhemen obviousaçık and it's kindtür of a complicatedkarmaşık storyÖykü.
240
588000
3000
hemen belli olmayan ve biraz da karışık bir hikaye bu.
10:06
But one of the reasonsnedenleri that riotisyan tookaldı placeyer --
241
591000
2000
Ama bu isyanın gerçekleşme sebeplerinden biri --
10:08
those riotsayaklanmalar, whichhangi wentgitti on for severalbirkaç daysgünler, tookaldı placeyer --
242
593000
2000
günlerce süren bu isyanların --
10:10
was because the KosovoKosova people
243
595000
2000
Kosova halkının
10:12
were disenfranchisedhaklarından from theironların ownkendi futuregelecek.
244
597000
3000
kendi geleceklerinden mahrum edilmiş olmalarıydı.
10:16
There were diplomaticdiplomatik negotiationsmüzakereler about the futuregelecek of KosovoKosova
245
601000
3000
Kosova'nın geleceği hakkında diplomatik müzakereler
10:19
going on then,
246
604000
2000
yapılıyordu o zamanlar
10:21
and the KosovoKosova governmenthükümet, let aloneyalnız the KosovoKosova people,
247
606000
2000
ve bırakın Kosova halkını, Kosova hükümeti de
10:23
were not actuallyaslında
248
608000
2000
bu görüşmelere
10:25
participatingkatılan in those talksgörüşmeler.
249
610000
2000
gerçekten katılamıyordu.
10:27
There was this wholebütün fancyfantezi diplomaticdiplomatik systemsistem,
250
612000
3000
Fazla karmaşık bir diplomatik sistem ve
10:30
this negotiationmüzakere processsüreç about the futuregelecek of KosovoKosova,
251
615000
3000
Kosova'nın geleceği hakkında bir müzakere süreci vardı
10:33
and the KosovarsKosovalılar weren'tdeğildi partBölüm of it.
252
618000
2000
ve Kosovalılar bunun bir parçası değildi.
10:35
And funnilytuhaf enoughyeterli, they were frustratedhayal kırıklığına uğramış about that.
253
620000
3000
İlginç bir şekilde, bundan memnun değillerdi.
10:38
Those riotsayaklanmalar were partBölüm of the manifestationtezahürü of that frustrationhüsran.
254
623000
3000
O isyanlar, bu memnuniyetsizliğin zuhur edişinin bir parçasıydı.
10:41
It wasn'tdeğildi the only reasonneden,
255
626000
2000
Tek sebebi değildi,
10:43
and life is not simplebasit, one reasonneden narrativesanlatılar.
256
628000
2000
ve hayat basit, tek sebepli bir anlatım değildir.
10:45
It was a complicatedkarmaşık thing,
257
630000
2000
Karmaşık bir şeydi,
10:47
and I'm not pretendingdavranarak it was more simplebasit than it was.
258
632000
2000
ben de olduğundan daha basitmiş gibi davranmak istemiyorum.
10:49
But that was one of the reasonsnedenleri.
259
634000
2000
Ama bu sebeplerinden biriydi.
10:51
And that kindtür of gaveverdi me the inspirationilham --
260
636000
2000
Ve bu bana ilham verdi --
10:53
or ratherdaha doğrusu to be precisekesin,
261
638000
2000
ya da daha açık olmak gerekirse,
10:55
it gaveverdi my wifekadın eş the inspirationilham.
262
640000
2000
eşime ilham verdi.
10:57
She said, "Why don't you advisetavsiye the KosovarsKosovalılar?
263
642000
3000
"Neden Kosovalılara tavsiye vermiyorsun?" dedi.
11:00
Why don't you advisetavsiye theironların governmenthükümet on theironların diplomacyDiplomasi?"
264
645000
3000
"Neden hükumetlerine diplomasileri hakkında tavsiye vermiyorsun?"
11:03
And the KosovarsKosovalılar were not allowedizin a diplomaticdiplomatik servicehizmet.
265
648000
2000
Kosovalılara diplomatik hizmet izni verilmiyordu.
11:05
They were not allowedizin diplomatsDiplomatlar.
266
650000
2000
Diplomat olmalarına olanak verilmiyordu.
11:07
They were not allowedizin a foreignyabancı officeofis
267
652000
2000
Kosova'nın Son Statü Süreci olarak bilinen
11:09
to help them dealanlaştık mı with this immenselyson derece complicatedkarmaşık processsüreç,
268
654000
3000
bu son derece karmaşık sürece yardımcı olabilecek
11:12
whichhangi becameoldu knownbilinen as the FinalSon StatusDurumu Processİşlem of KosovoKosova.
269
657000
3000
bir Dışişleri Bakanlığı kurma izni verilmiyordu.
11:15
And so that was the ideaFikir.
270
660000
2000
Yani fikir buydu.
11:17
That was the originMenşei of the thing that becameoldu IndependentBağımsız DiplomatDiplomat,
271
662000
2000
Bağımsız Diplomat olarak vücut bulan şeyin kaynağı buydu,
11:19
the world'sDünyanın en first diplomaticdiplomatik advisorydanışma groupgrup
272
664000
3000
kar amacı gütmeyen ve dünyanın ilk diplomatik
11:22
and a non-profitkar amacı gütmeyen to bootönyükleme.
273
667000
2000
tavsiye grubu böyle başladı.
11:24
And it beganbaşladı when I flewuçtu back from LondonLondra
274
669000
3000
Kosova'daki BM'yle geçirdiğim zamandan sonra
11:27
after my time at the U.N. in KosovoKosova.
275
672000
3000
Londra'ya döndüğüm zaman başladı.
11:30
I flewuçtu back and had dinnerakşam yemegi with the KosovoKosova primeasal ministerbakan and said to him,
276
675000
3000
Döndüm ve Kosova başbakanıyla bir akşam yemeği yedim ve ona
11:33
"Look, I'm proposingöneren that I come and advisetavsiye you on the diplomacyDiplomasi.
277
678000
3000
"Bakın, gelip size diplomasi hakkında tavsiyede bulunmayı teklif ediyorum," dedim,
11:36
I know this stuffşey. It's what I do. Why don't I come and help you?"
278
681000
3000
"Ben bunu biliyorum. Bu işi yapıyorum. Neden gelip size yardım etmeyeyim?"
11:39
And he raisedkalkık his glassbardak of rakiRakı to me and said,
279
684000
2000
Rakı bardağını kaldırıp bana dedi ki,
11:41
"Yes, CarneCarne. Come."
280
686000
2000
"Evet, Carne. Gel."
11:43
And I camegeldi to KosovoKosova
281
688000
2000
Böylece Kosova'ya gidip
11:45
and advisedtavsiye the KosovoKosova governmenthükümet.
282
690000
2000
Kosova hükumetine tavsiyelerde bulundum.
11:47
IndependentBağımsız DiplomatDiplomat endedbitti up advisingdanışmanlık threeüç successiveardışık KosovoKosova primeasal ministersBakanlar
283
692000
3000
Bağımsız Diplomat, birbiri ardına üç Kosova başbakanına ve
11:50
and the multi-partyçok taraflı negotiationmüzakere teamtakım of KosovoKosova.
284
695000
3000
Kosova'nın pek çok partiden oluşan anlaşma takımına tavsiye verdi.
11:53
And KosovoKosova becameoldu independentbağımsız.
285
698000
3000
Ve Kosova bağımsız oldu.
11:56
IndependentBağımsız DiplomatDiplomat is now establishedkurulmuş
286
701000
3000
Bağımsız Diplomat, şimdi
11:59
in fivebeş diplomaticdiplomatik centersmerkezleri around the worldDünya,
287
704000
2000
dünya çapında beş diplomatik merkezde kurulu
12:01
and we're advisingdanışmanlık sevenYedi or eightsekiz
288
706000
2000
ve yedi-sekiz değişik ülkeye
12:03
differentfarklı countriesülkeler, or politicalsiyasi groupsgruplar,
289
708000
3000
ya da siyasi gruba
12:06
dependingbağlı on how you wishdilek to definetanımlamak them --
290
711000
2000
- onları nasıl tanımlıyorsanız, onlara - tavsiyede bulunuyor.
12:08
and I'm not bigbüyük on definitionstanımlar.
291
713000
2000
ben tanımlara pek önem vermem.
12:10
We're advisingdanışmanlık the NorthernKuzey CypriotsKıbrıslı on how to reunifyyeniden birleştirme theironların islandada.
292
715000
3000
Kuzey Kıbrıslılara adalarını nasıl tekrar birleştireceklerine dair tavsiye veriyoruz.
12:13
We're advisingdanışmanlık the BurmeseBirmanya oppositionmuhalefet,
293
718000
2000
Burmalı muhaliflere,
12:15
the governmenthükümet of SouthernGüney SudanSudan,
294
720000
2000
- ilk burada duydunuz -
12:17
whichhangi -- you heardduymuş it here first --
295
722000
2000
önümüzdeki birkaç yıl içinde yeni bir ülke olacak
12:19
is going to be a newyeni countryülke withiniçinde the nextSonraki fewaz yearsyıl.
296
724000
2000
Güney Sudan hükumetine tavsiye veriyoruz.
12:23
We're advisingdanışmanlık the PolisarioPolisario FrontAçık of the WesternWestern SaharaSahara,
297
728000
3000
Fas istilası tarafından
12:26
who are fightingkavga to get theironların countryülke back
298
731000
2000
34 yıllık mahrum bırakılmadan sonra
12:28
from MoroccanFas occupationMeslek
299
733000
2000
ülkelerini geri almaya çalışan
12:30
after 34 yearsyıl of dispossessiontasarrufun.
300
735000
3000
Batı Sahra'daki Polisario Cephesi'ne tavsiye veriyoruz.
12:33
We're advisingdanışmanlık variousçeşitli islandada statesdevletler in the climateiklim changedeğişiklik negotiationsmüzakereler,
301
738000
3000
Kopenhag'da neticelenmesi planlanan iklim değişikliği görüşmelerinde
12:36
whichhangi is supposevarsaymak to culminatesonuçlanacak
302
741000
2000
çeşitli ada devletlerine
12:38
in CopenhagenCopenhagen.
303
743000
2000
tavsiye veriyoruz.
12:41
There's a bitbit of randomnessrastgelelik here too
304
746000
2000
Burada da biraz rastgelelik var
12:43
because, when I was beginningbaşlangıç IndependentBağımsız DiplomatDiplomat,
305
748000
2000
çünkü, Bağımsız Diplomat'ı kurduğum zamanlarda
12:45
I wentgitti to a partyParti in the HouseEv of LordsLords,
306
750000
2000
Lordlar Kamarası'nda bir partiye gittim,
12:47
whichhangi is a ridiculousgülünç placeyer,
307
752000
2000
ki çok gülünç bir yerdir,
12:49
but I was holdingtutma my drinkiçki like this, and I bumpedçarptı into
308
754000
2000
içkimi şöyle tutuyordum ve arkamda duran
12:51
this guy who was standingayakta behindarkasında me.
309
756000
2000
bir adama çarptım.
12:53
And we startedbaşladı talkingkonuşma, and he said --
310
758000
2000
Konuşmaya başladık ve dedi ki --
12:55
I told him what I was doing,
311
760000
2000
Ona ne yaptığımı söyledim,
12:57
and I told him ratherdaha doğrusu grandlygörkemli
312
762000
2000
ve çok mühim bir şeymişçesine
12:59
I was going to establishkurmak IndependentBağımsız DiplomatDiplomat in NewYeni YorkYork.
313
764000
2000
New York'ta Bağımsız Diplomat'ı kuracağımı söyledim.
13:01
At that time there was just me --
314
766000
2000
O anda orada sadece ben vardım,
13:03
and me and my wifekadın eş were movinghareketli back to NewYeni YorkYork.
315
768000
2000
karım ve ben New York'a geri taşınıyorduk.
13:05
And he said, "Why don't you see my colleaguesmeslektaşlar in NewYeni YorkYork?"
316
770000
3000
"Neden New York'taki meslektaşlarımla görüşmüyorsun?" dedi
13:08
And it turneddönük out
317
773000
2000
ve ortaya çıktı ki
13:10
he workedişlenmiş for an innovationyenilik companyşirket calleddenilen ?What If!,
318
775000
2000
büyük bir ihtimalle hiç duymadığınız ?What If! adında
13:12
whichhangi some of you have probablymuhtemelen heardduymuş of.
319
777000
2000
bir teknoloji geliştirme şirketinde çalışıyordu
13:14
And one thing led to anotherbir diğeri,
320
779000
2000
Olaylar gelişti ve
13:16
and I endedbitti up havingsahip olan a deskbüro
321
781000
2000
New York'taki ?What If!'te
13:18
in ?What If! in NewYeni YorkYork,
322
783000
2000
bir masa sahibi oldum
13:20
when I startedbaşladı IndependentBağımsız DiplomatDiplomat.
323
785000
2000
Bağımsız Diplomat'ı başlattığım sıralarda.
13:22
And watchingseyretme ?What If!
324
787000
2000
?What If!'i Wrigley için
13:24
developgeliştirmek newyeni flavorstatlar of chewingçiğneme gumsakız for WrigleyWrigley
325
789000
2000
yeni sakız tatları veya
13:26
or newyeni flavorstatlar for CokeKola
326
791000
2000
Coca Cola için yeni tatlar
13:28
actuallyaslında helpedyardım etti me innovateyenilik yapmak
327
793000
2000
geliştirirken izlemek,
13:30
newyeni strategiesstratejiler for the KosovarsKosovalılar
328
795000
2000
Kosovalılar ve Batı Sahra'daki Sahraviler için
13:32
and for the SaharawisSaharawis of the WesternWestern SaharaSahara.
329
797000
3000
yeni stratejiler geliştirmeme yardımcı oldu.
13:35
And I beganbaşladı to realizegerçekleştirmek that there are differentfarklı waysyolları of doing diplomacyDiplomasi --
330
800000
3000
Farkına varmaya başladım ki diplomasi yapmanın farklı yolları vardı
13:38
that diplomacyDiplomasi, like business,
331
803000
2000
ve diplomasi, ticaret gibi,
13:40
is a business of solvingçözme problemssorunlar,
332
805000
2000
sorun çözme işiydi
13:42
and yethenüz the wordsözcük innovationyenilik doesn't existvar olmak in diplomacyDiplomasi;
333
807000
3000
ve geliştirme, yenilik gibi kelimeler, hala diplomasi terimleri arasında yer almıyor;
13:45
it's all zerosıfır sumtoplam gamesoyunlar and realpolitikRealpolitik
334
810000
3000
hep "toplam sıfır" stratejileri, realpolitik,
13:48
and ancienteski institutionskurumlar that have been there for generationsnesiller
335
813000
3000
ve nesillerdir var olan ve işleri hep yapmış olduğu gibi
13:51
and do things the sameaynı way they'veonlar ettik always donetamam things.
336
816000
3000
yapmaya devam eden ezeli kurumlar var.
13:54
And IndependentBağımsız DiplomatDiplomat, todaybugün,
337
819000
2000
Bağımsız Diplomat, bugün,
13:56
triesçalışır to incorporatedahil some of the things I learnedbilgili at ?What If!.
338
821000
3000
?What If!'te öğrendiğim şeyleri entegre etmeye çalışıyor.
13:59
We all sitoturmak in one officeofis and shoutNot at eachher other acrosskarşısında the officeofis.
339
824000
3000
Hepimiz ofiste oturup bir ucundan diğer ucuna birbirimize bağırıyoruz.
14:02
We all work on little laptopsdizüstü bilgisayarlar and try to movehareket desksçalışma masaları to changedeğişiklik the way we think.
340
827000
3000
Küçük dizüstü bilgisayarlarla çalışıp düşünme biçimimizi değiştirmek için masalarımızın yerini değiştiriyoruz.
14:05
And we use naivesaf expertsuzmanlar
341
830000
2000
Uğraştığımız ülkelerle
14:07
who mayMayıs ayı know nothing about the countriesülkeler we're dealingmuamele with,
342
832000
3000
ilgili bir şey bilmeyen ama müvekkillerimiz adına
14:10
but mayMayıs ayı know something about something elsebaşka
343
835000
2000
çözmeye çalıştığımız sorunlar hakkında
14:12
to try to injectenjekte etmek newyeni thinkingdüşünme
344
837000
2000
yeni bir bakış açısı getirebilecek
14:14
into the problemssorunlar
345
839000
2000
başka şeylerden anlayan
14:16
that we try to addressadres for our clientsistemciler.
346
841000
2000
deneyimsiz uzmanlarla çalışıyoruz.
14:18
It's not easykolay, because our clientsistemciler, by definitiontanım,
347
843000
2000
Kolay değil, çünkü müşterilerimiz, tanımı itibariyle,
14:20
are havingsahip olan a difficultzor time, diplomaticallydiplomatik.
348
845000
3000
diplomatik olarak zor zamanlar geçiriyorlar.
14:25
There are, I don't know,
349
850000
2000
Bilemiyorum,
14:27
some lessonsdersler from all of this,
350
852000
3000
bundan çıkarılacak dersler var
14:30
personalkişisel and politicalsiyasi --
351
855000
2000
- kişisel ve siyasi -
14:32
and in a way, they're the sameaynı thing.
352
857000
3000
ve bir anlamda, bunlar aynı şey.
14:35
The personalkişisel one
353
860000
2000
Kişisel olan,
14:37
is fallingdüşen off a cliffuçurum
354
862000
2000
bir uçurumdan düşmenin
14:39
is actuallyaslında a good thing, and I recommendtavsiye etmek it.
355
864000
3000
aslında iyi bir şey olduğu, ve ben bunu tavsiye ediyorum.
14:43
And it's a good thing to do at leasten az oncebir Zamanlar in your life
356
868000
2000
En az hayatınızda bir kere yapmanız gereken bir şey,
14:45
just to teargözyaşı everything up and jumpatlama.
357
870000
3000
her şeyi yıkıp atlamak.
14:49
The secondikinci thing is a biggerDaha büyük lessonders about the worldDünya todaybugün.
358
874000
3000
İkincisi şey, günümüz dünyası hakkında daha büyük bir ders.
14:52
IndependentBağımsız DiplomatDiplomat is partBölüm of a trendakım
359
877000
3000
Bağımsız Diplomat, giderek bölünen bir dünyada
14:55
whichhangi is emerginggelişmekte olan and evidentbelirgin acrosskarşısında the worldDünya,
360
880000
3000
giderek öne çıkan ve belirginleşen
14:58
whichhangi is that the worldDünya is fragmentingparçalanan.
361
883000
3000
bir trendin parçası.
15:01
StatesBirleşik mean lessaz than they used to,
362
886000
3000
Devletler eskiden olduğundan daha az anlam taşıyor
15:04
and the powergüç of the statebelirtmek, bildirmek is decliningazalan.
363
889000
2000
ve devletin gücü giderek azalıyor.
15:06
That meansanlamına geliyor the powergüç of othersdiğerleri things is risingyükselen.
364
891000
2000
Bu, başka şeyler giderek güçleniyor demektir.
15:08
Those other things are calleddenilen non-statedevlet dışı actorsaktörler.
365
893000
2000
Bu diğer şeyler, devlet-dışı aktörler olarak adlandırılmakta.
15:10
They mayMayıs ayı be corporationsşirketler,
366
895000
2000
Şirketler, mafyöz örgütler,
15:12
they mayMayıs ayı be mafiosiMafya, they mayMayıs ayı be niceGüzel NGOsSivil toplum örgütleri,
367
897000
3000
iyi sivil toplum kuruluşları
15:15
they mayMayıs ayı anything,
368
900000
2000
ya da herhangi bir şey
15:17
any numbernumara of things.
369
902000
2000
olabilirler.
15:19
We are livingyaşam in a more complicatedkarmaşık and fragmentedparçalanmış worldDünya.
370
904000
3000
Daha karmaşık ve daha bölünmüş bir dünyada yaşıyoruz.
15:22
If governmentshükümetler are lessaz ableyapabilmek
371
907000
2000
Eğer hükumetler,
15:24
to affectetkilemek the problemssorunlar
372
909000
2000
dünyadaki bizi etkileyen
15:26
that affectetkilemek us in the worldDünya,
373
911000
3000
sorunları gidermede daha az etkiliyse,
15:29
then that meansanlamına geliyor, who is left to dealanlaştık mı with them,
374
914000
3000
o zaman artık bu sorunlarla kim ilgilenecek,
15:32
who has to take greaterbüyük responsibilitysorumluluk to dealanlaştık mı with them?
375
917000
2000
bu sorunlarla ilgilenme sorumluluğu kime ait olacak?
15:34
Us.
376
919000
2000
Biz.
15:36
If they can't do it, who'skim left to dealanlaştık mı with it?
377
921000
3000
Eğer onlar yapamıyorsa, bununla uğraşacak kim kalıyor geriye?
15:39
We have no choiceseçim but to embracekucaklamak that realitygerçeklik.
378
924000
3000
Bu gerçeği kabullenmek dışında bir şansımız yok.
15:42
What this meansanlamına geliyor is
379
927000
2000
Bu, şu anlama geliyor:
15:44
it's no longeruzun good enoughyeterli
380
929000
3000
uluslararası ilişkiler, küresel olaylar,
15:47
to say that internationalUluslararası relationsilişkiler, or globalglobal affairsişler,
381
932000
3000
Somali'deki kaos ortamı ya da Burma'da
15:50
or chaoskaos in SomaliaSomali,
382
935000
2000
olup bitenler sizi ilgilendirmiyor
15:52
or what's going on in BurmaBurma is noneYok of your business,
383
937000
3000
demek ve bunları halletmeyi hükumetlere bırakmalıyız demek
15:55
and that you can leaveayrılmak it to governmentshükümetler to get on with.
384
940000
3000
artık yeterli değil.
15:58
I can connectbağlamak any one of you
385
943000
2000
Aranızdan herhangi birinizi
16:00
by sixaltı degreesderece of separationayırma
386
945000
2000
küçük dünya hipotezi aracılığıyla
16:02
to the Al-ShabaabAl-Shabaab militiamilis in SomaliaSomali.
387
947000
3000
Somali'deki El-Şebab örgütüne bağlayabilirim.
16:05
AskSormak me how latersonra, particularlyözellikle if you eatyemek fishbalık, interestinglyilginç biçimde enoughyeterli,
388
950000
4000
Nasıl olduğunu daha sonra sorun, özellikle - ilginç bir şekilde - balık yiyorsanız,
16:09
but that connectionbağ is there.
389
954000
2000
ama bağlantı burada duruyor.
16:11
We are all intimatelyyakından connectedbağlı.
390
956000
2000
Hepimiz çok yakından bağlıyız.
16:13
And this isn't just TomTom FriedmanFriedman,
391
958000
2000
Bu sadece Tom Friedman değil,
16:15
it's actuallyaslında provablekanıtlanabilir in casedurum after casedurum after casedurum.
392
960000
3000
vaka, üstüne vaka, üstüne vaka tarafından kanıtlanıyor.
16:18
What that meansanlamına geliyor is, insteadyerine of askingsormak your politicianssiyasetçiler to do things,
393
963000
3000
Bu, siyasilerinizden istemek yerine, bir şeyleri gerçekleştirebilmek için
16:21
you have to look to yourselfkendin to do things.
394
966000
3000
kendinize bakmanız gerektiği anlamına geliyor.
16:24
And IndependentBağımsız DiplomatDiplomat is a kindtür of exampleörnek of this
395
969000
2000
Bağımsız Diplomat geniş bir anlamda
16:26
in a sortçeşit of loosegevşek way.
396
971000
2000
bunun bir örneği gibi.
16:28
There aren'tdeğil neattemiz examplesörnekler, but one exampleörnek is this:
397
973000
3000
Düzgün örnekler yok, ama şu bir örnek olabilir:
16:31
the way the worldDünya is changingdeğiştirme
398
976000
2000
dünyanın değişme şekli
16:33
is embodiedsomutlaşan in what's going on at the placeyer I used to work --
399
978000
2000
eskiden çalıştığım yer olan BM Güvenlik Konseyi'nde
16:35
the U.N. SecurityGüvenlik CouncilKonseyi.
400
980000
2000
vücut buluyor.
16:37
The U.N. was establishedkurulmuş in 1945.
401
982000
3000
BM 1945 yılında kuruldu.
16:40
Its charterCharter is basicallytemel olarak designedtasarlanmış
402
985000
2000
Bildirgesi, devletler arası,
16:42
to stop conflictsçatışmalar betweenarasında statesdevletler --
403
987000
2000
devletler arasındaki çatışmaları engellemek
16:44
interstateEyaletler arası conflictfikir ayrılığı.
404
989000
2000
üzerine tasarlanmış.
16:46
TodayBugün, 80 percentyüzde of the agendaGündem
405
991000
2000
Bugün, BM Güvenlik Konseyi
16:48
of the U.N. SecurityGüvenlik CouncilKonseyi
406
993000
2000
ajandasının yüzde 80'i,
16:50
is about conflictsçatışmalar withiniçinde statesdevletler,
407
995000
2000
devletler arasi anlasmazliklar,
16:52
involvingiçeren non-statedevlet dışı partiespartiler --
408
997000
2000
gerillalar, ayrılıkçılar,
16:54
guerillasgerillalar, separatistsAyrılıkçıların,
409
999000
2000
teröristler, öyle adlandırmak isterseniz,
16:56
terroriststeröristler, if you want to call them that,
410
1001000
2000
hükumet, devlet olarak adlandırmadığımız
16:58
people who are not normalnormal governmentshükümetler, who are not normalnormal statesdevletler.
411
1003000
3000
herkesi içeren devletten bağımsız taraflar.
17:01
That is the statebelirtmek, bildirmek of the worldDünya todaybugün.
412
1006000
3000
Dünyanın durumu, bugün böyle.
17:04
When I realizedgerçekleştirilen this,
413
1009000
2000
Bunu fark ettiğimde,
17:06
and when I look back on my time at the SecurityGüvenlik CouncilKonseyi
414
1011000
3000
Güvenlik Konseyi'nde yaşadıklarım ve
17:09
and what happenedolmuş with the KosovarsKosovalılar,
415
1014000
2000
Kosovalıların başına gelene baktığımda
17:11
and I realizegerçekleştirmek that oftensık sık
416
1016000
2000
ve sık sık,
17:13
the people who were mostçoğu directlydirekt olarak affectedetkilenmiş
417
1018000
2000
bizim Güvenlik Konseyi'nde yaptığımız şeylerden
17:15
by what we were doing in the SecurityGüvenlik CouncilKonseyi
418
1020000
2000
en dolaysız olarak etkilenen insanların
17:17
weren'tdeğildi actuallyaslında there, weren'tdeğildi actuallyaslında inviteddavet
419
1022000
2000
aslında orada olmadığını, aslında Güvenlik Konseyi'ne
17:19
to give theironların viewsgörünümler to the SecurityGüvenlik CouncilKonseyi,
420
1024000
2000
fikirlerini sunmak için davet edilmediklerini fark ediyorum.
17:21
I thought, this is wrongyanlış.
421
1026000
2000
Bu yanlış, dedim kendi kendime.
17:23
Something'sBir şeyler got to be donetamam about this.
422
1028000
2000
Bunun hakkında bir şey yapmak gerekiyor.
17:25
So I startedbaşladı off in a traditionalgeleneksel modekip.
423
1030000
3000
Geleneksel bir yöntemle başladım.
17:28
Me and my colleaguesmeslektaşlar at IndependentBağımsız DiplomatDiplomat
424
1033000
2000
Ben ve Bağımsız Diplomat'taki çalışma arkadaşlarım,
17:30
wentgitti around the U.N. SecurityGüvenlik CouncilKonseyi.
425
1035000
2000
Güvenlik Konseyi'nin etrafından dolandık.
17:32
We wentgitti around 70 U.N. memberüye statesdevletler --
426
1037000
2000
Yaklaşık 70 BM üyesi devlete -
17:34
the KazaksKazak, the EthiopiansEtiyopyalılar, the Israelisİsrailliler --
427
1039000
2000
Kazaklar, Etiyopyalılar, İsrailliler -
17:36
you nameisim them, we wentgitti to see them --
428
1041000
2000
kimi düşünüyorsanız, onlara gittik -
17:38
the secretarySekreter generalgenel, all of them,
429
1043000
2000
Genel Sekreter, hepsi
17:40
and said, "This is all wrongyanlış.
430
1045000
2000
ve dedik ki: "Bu tamamen yanlış.
17:42
This is terriblekorkunç that you don't consultdanışın these people who are actuallyaslında affectedetkilenmiş.
431
1047000
2000
Gerçekten bundan etkilenen insanlara danışmamanız çok kötü.
17:44
You've got to institutionalizekurumsallaştırmak a systemsistem
432
1049000
2000
Kosovalıları size gelip ne düşündüklerini
17:46
where you actuallyaslında inviteDavet etmek the KosovarsKosovalılar
433
1051000
2000
söyleyecekleri bir sistem
17:48
to come and tell you what they think.
434
1053000
2000
kurmanız gerekiyor.
17:50
This will allowizin vermek you to tell me -- you can tell them what you think.
435
1055000
2000
Bu bana - onlara neler düşündüğünüzü söylemenize olanak tanıyacak.
17:52
It'llİtll ' be great. You can have an exchangedeğiş tokuş.
436
1057000
2000
Çok iyi olacak. İletişimde bulunabilirsiniz.
17:54
You can actuallyaslında incorporatedahil these people'sinsanların viewsgörünümler into your decisionskararlar,
437
1059000
3000
Bu insanların görüşlerini kendi kararlarınızla birleştirebilirsiniz,
17:57
whichhangi meansanlamına geliyor your decisionskararlar will be more effectiveetkili and durabledayanıklı."
438
1062000
2000
bu da kararlarınız daha etkili ve kalıcı olacak anlamına geliyor."
18:02
Super-logicalSüper mantıksal, you would think.
439
1067000
2000
Süper mantıklı derdiniz.
18:04
I mean, incrediblyinanılmaz logicalmantıksal. So obviousaçık, anybodykimse could get it.
440
1069000
2000
Yani, son derece mantıklı. O kadar bariz ki, herhangi biri yapabilirdi.
18:06
And of coursekurs, everybodyherkes got it. EverybodyHerkes wentgitti, "Yes, of coursekurs, you're absolutelykesinlikle right.
441
1071000
3000
Ve tabii ki, herkes anladı. Herkes "Evet, tabii ki, tamamen haklısınız.
18:09
Come back to us
442
1074000
2000
Geri gelin,
18:11
in maybe sixaltı monthsay."
443
1076000
2000
belki altı ay sonra." dedi.
18:13
And of coursekurs, nothing happenedolmuş -- nobodykimse did anything.
444
1078000
3000
Tabii ki, hiçbir şey olmadı. Kimse bir şey yapmadı.
18:16
The SecurityGüvenlik CouncilKonseyi does its business
445
1081000
2000
Güvenlik Konseyi, X sayıda yıl kadar önce,
18:18
in exactlykesinlikle the sameaynı way todaybugün
446
1083000
2000
benim orada olduğum 10 yıl önce olduğu gibi
18:20
that it did X numbernumara of yearsyıl agoönce,
447
1085000
3000
şimdi de aynı şekilde
18:23
when I was there 10 yearsyıl agoönce.
448
1088000
3000
işlerini yürütüyordu.
18:26
So we lookedbaktı at that observationgözlem
449
1091000
2000
Temelde başarısızlık olarak
18:28
of basicallytemel olarak failurebaşarısızlık
450
1093000
2000
adlandırılabilecek bu gözleme baktık
18:30
and thought, what can we do about it.
451
1095000
2000
ve bunun için ne yapabileceğimizi düşündük.
18:32
And I thought, I'm buggeredhileye geldim
452
1097000
2000
Düşündüm ki, hayatımın geri kalanını
18:34
if I'm going to spendharcamak the restdinlenme of my life
453
1099000
2000
bu perişan hükumetler adına
18:36
lobbyingLobi for these crummyadi governmentshükümetler
454
1101000
2000
yapılmasını gerekeni yapmak için
18:38
to do what needsihtiyaçlar to be donetamam.
455
1103000
2000
lobi yaparak geçireceksem, mahvolmuştum.
18:40
So what we're going to do
456
1105000
2000
Yani yapacağımız şey,
18:42
is we're actuallyaslında going to setset up these meetingstoplantılar ourselveskendimizi.
457
1107000
2000
aslında bu toplantıları kendimiz düzenlemek.
18:44
So now, IndependentBağımsız DiplomatDiplomat
458
1109000
2000
Şimdi, Bağımsız Diplomat,
18:46
is in the processsüreç of settingayar up meetingstoplantılar
459
1111000
2000
BM Güvenlik Konseyi ve
18:48
betweenarasında the U.N. SecurityGüvenlik CouncilKonseyi
460
1113000
2000
Güvenlik Konseyi'nin ajandasında bulunan
18:50
and the partiespartiler to the disputesanlaşmazlıkları
461
1115000
2000
anlaşmazlıklara taraf olan gruplar
18:52
that are on the agendaGündem of the SecurityGüvenlik CouncilKonseyi.
462
1117000
3000
arasında toplantılar düzenleme aşamasında.
18:55
So we will be bringinggetiren
463
1120000
2000
Yani Darfurlu başkaldıran grupları,
18:57
DarfuriDarfuri rebelasi groupsgruplar,
464
1122000
3000
Kuzey ve Güney Kıbrıslıları,
19:00
the NorthernKuzey CypriotsKıbrıslı and the SouthernGüney CypriotsKıbrıslı,
465
1125000
3000
Açeli başkaldıranları
19:04
rebelsİsyancılar from AcehAceh,
466
1129000
3000
ve dünyanın her yanındaki
19:07
and awfulkorkunç long laundryÇamaşırhane listliste
467
1132000
2000
kaotik anlaşmazlıkları içeren
19:09
of chaotickarmakarışık conflictsçatışmalar around the worldDünya.
468
1134000
3000
fazlasıyla uzun listeyi bir araya getireceğiz.
19:12
And we will be tryingçalışıyor to bringgetirmek the partiespartiler to NewYeni YorkYork
469
1137000
3000
Tarafları New York'a getirmeye çalışacağız
19:15
to sitoturmak down in a quietsessiz roomoda
470
1140000
2000
sessiz bir odada oturup
19:17
in a privateözel settingayar with no pressbasın
471
1142000
2000
basının olmadığı özel bir yerde
19:19
and actuallyaslında explainaçıklamak what they want
472
1144000
2000
gerçekten ne istediklerini
19:21
to the membersüyeler of the U. N. SecurityGüvenlik CouncilKonseyi,
473
1146000
2000
BM Güvenlik Konseyi'ne anlatabilecekler
19:23
and for the membersüyeler of the U.N. SecurityGüvenlik CouncilKonseyi
474
1148000
2000
ve Güvenlik Konseyi üyelerini de
19:25
to explainaçıklamak to them what they want.
475
1150000
2000
onlardan ne istediğini açıklayabilecek.
19:27
So there's actuallyaslında a conversationkonuşma,
476
1152000
2000
Yani daha önce hiç olmamış olan
19:29
whichhangi has never before happenedolmuş.
477
1154000
2000
bir iletişim var.
19:31
And of coursekurs, describingaçıklayan all this,
478
1156000
3000
Tabii ki, bunları tarif ettikten sonra,
19:34
any of you who know politicssiyaset will think this is incrediblyinanılmaz difficultzor,
479
1159000
3000
siyasetten anlayan her biriniz bunun son derece zor olduğunu düşünecek
19:37
and I entirelyBaştan sona agreeanlaşmak with you.
480
1162000
2000
ve size tamamen katılıyorum.
19:39
The chancesşansı of failurebaşarısızlık are very highyüksek,
481
1164000
3000
Başarısız olma ihtimali oldukça yüksek,
19:42
but it certainlykesinlikle won'talışkanlık happenolmak
482
1167000
2000
ama biz gerçekleştirmeye çalışmazsak
19:44
if we don't try to make it happenolmak.
483
1169000
3000
hiçbir şekilde gerçekleşmeyecek.
19:47
And my politicssiyaset has changeddeğişmiş fundamentallyesasen
484
1172000
3000
Diplomat olduğum zamanlardan bugüne
19:50
from when I was a diplomatdiplomat to what I am todaybugün,
485
1175000
2000
siyasi aktivitelerim kökten değişti,
19:52
and I think that outputsçıkış is what mattershususlar, not processsüreç,
486
1177000
3000
ve önemli olanın sonuç olduğunu düşünüyorum,
19:55
not technologyteknoloji, franklyaçıkçası, so much eitherya.
487
1180000
3000
süreç değil, teknoloji değil, açıkçası ikisi de değil.
19:58
PreachVaaz technologyteknoloji
488
1183000
2000
Hala Ahmedinejad'ın hüküm sürdüğü Tahran'da,
20:00
to all the TwitteringKıs kıs gülme membersüyeler of all the Iranianİran demonstrationsgösteriler
489
1185000
3000
şu an siyasi nedenlerle hapishanede bulunan, Twitter kullanan
20:03
who are now in politicalsiyasi prisonhapis in TehranTehran,
490
1188000
3000
ve İran'daki gösterilere katılmış herkese
20:06
where AhmadinejadAhmedinecad remainskalıntılar in powergüç.
491
1191000
2000
teknolojiyi kullanmalarını öğütleyin.
20:08
TechnologyTeknoloji has not deliveredteslim politicalsiyasi changedeğişiklik in Iranİran.
492
1193000
3000
Teknoloji, İran'a siyasi bir değişim getirmedi.
20:12
You've got to look at the outputsçıkış, and you got to say to yourselfkendin,
493
1197000
3000
Sonuçlara bakmalı ve kendinize şunu sormalısınız:
20:15
"What can I do to produceüretmek that particularbelirli outputçıktı?"
494
1200000
2000
"Bu belirli sonucu oluşturmak için ne yapabilirim?"
20:17
That is the politicssiyaset of the 21stst centuryyüzyıl,
495
1202000
3000
21. yüzyılın siyaseti böyle.
20:20
and in a way, IndependentBağımsız DiplomatDiplomat
496
1205000
2000
Ve bir açıdan, Bağımsız Diplomat
20:22
embodiestemsil ediyor that fragmentationparçalanma, that changedeğişiklik,
497
1207000
3000
hepimizin yaşadığı
20:25
that is happeningolay to all of us.
498
1210000
3000
bu parçalanmayı, bu değişimi somutlaştırıyor.
20:29
That's my storyÖykü. Thanksteşekkürler.
499
1214000
2000
Benim hikayem bu. Teşekkür ederim.
Translated by Deniz Turgay
Reviewed by osman oguz ahsen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Carne Ross - Diplomat
Carne Ross is the founder of Independent Diplomat, a nonprofit that offers freelance diplomatic representation to small, developing and yet-unrecognized nations in the complex world of international negotiations.

Why you should listen

Carne Ross was a member of the British diplomat corps for a decade and a half -- until a crisis of faith in the system drove him to go freelance. With his nonprofit, Independent Diplomat, he and a team advise small and developing nations without a diplomatic corps, as well as unrecognized nations that would otherwise lack a voice in negotiations on their own futures. His group helped advise the Kosovars in their quest for recognition as a nation, and with Croatia on its application to join the EU. They're now working with Southern Sudan as it approaches a vote to separate (a vote that, on Sept. 8, 2010, US Secretary of State Clinton called "inevitable").

As Ross said to Time magazine, when it profiled him in a 2008 story called "Innovators/Peacemakers": "Our work is based on the belief that everybody has a right to some say in the resolution of their issues." He's the author of the 2007 book Independent Diplomat: Dispatches from an Unaccountable Elite.

More profile about the speaker
Carne Ross | Speaker | TED.com