ABOUT THE SPEAKER
Boniface Mwangi -
Boniface Mwangi is an award-winning Kenyan photographer, artist and activist. He is a TED Fellow.

Why you should listen
For four years Boniface Mwangi held a staff photography position at The Standard, the second largest Kenyan newspaper, taking on various assignments of increasing responsibility in a number of countries. Mwangi became the eye of Kenyans during the 2007 post-election violence and showed courage and compassion to capture thousands of images, some so gory that they could not be published.

Following the political resolution to the election crisis, Boniface started to see himself as a visual artist, using photography as the vehicle for social change in Kenya. His focus was the fight against the impunity of politicians in the face of over 1000 dead and half a million people displaced as a result of the violence they caused.

"Boniface’s images are crucial for the healing of our nation; his ability to stay focused and inject a sense of artistry into his work is a testimony to the spirit of professional journalism," wrote Jackson Biko after Boniface was voted Kenya Photojournalist of the Year in 2008 by readers of Adam, a men’s magazine in the country.

Since then, Boniface has continued to work as a freelance photographer for Bloomberg, the AFP, Reuters, the Boston Globe, and other media outlets while building a movement for social change in Kenya through “Picha Mtaani” (Swahili for street exhibition). The photo exhibit aims to heal the scars of Kenyans and draw their attention to the dynamics of the violence to prevent a repeat during the upcoming elections of 2013.

Boniface founded Pawa254 as a collaborative hub where journalists, artists and activists could meet to find innovative ways of achieving social change. The hub has already had many functions, but two campaigns stand out. “Heal the Nation” is a very successful initiative to show a half-hour documentary about post-election violence to as many Kenyans as possible and facilitate discussions around the film. The campaign is accompanied by a more shadowy graffiti campaign that has evoked strong reactions and fired up the youth of Kenya and the world, as images of the clever graffiti grace the pages of the world’s newspapers.

In 2009 United States Secretary of State Hillary Clinton wrote a letter commending Boniface for his work during the post-election violence. She stated, "Your photography is absolutely stunning and tells an important and powerful story for the world to hear."
More profile about the speaker
Boniface Mwangi | Speaker | TED.com
TEDGlobal 2014

Boniface Mwangi: The day I stood up alone

Boniface Mwangi: Tek başıma direndiğim o gün

Filmed:
1,464,126 views

Fotoğrafçı Boniface Mwangi memleketi Kenya'da yolsuzluğa karşı çıkmak istedi. Böylece bir plan yaptı: O ve bazı arkadaşları halk mitinginde göğüs gerip müdahale edebilirlerdi. Ama o an geldiğinde... tek başına direndi. Sonrasında gerçekleşenlerin ise ona gerçekte kim olduğunu gösterdiğini söylüyor.Ona göre "Hayatınızdaki en güçlü iki gün; doğduğunuz ve bunun nedenini keşfettiğimiz günlerdir." . Grafiksel imgeler.
-
Boniface Mwangi is an award-winning Kenyan photographer, artist and activist. He is a TED Fellow. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:13
People back home call me a hecklerHeckler,
0
1707
2889
Memlekette bana söz kesen,
00:16
a troublemakerbaş belası, an irritanttahriş edici,
1
4596
2717
fitneci, sinir bozucu,
00:19
a rebelasi, an activisteylemci,
2
7313
2670
asi, eylemci,
00:21
the voiceses of the people.
3
9983
1857
halkın sesi derler.
00:23
But that wasn'tdeğildi always me.
4
11840
2170
Ama her zaman böyle değildim.
00:26
GrowingBüyüyen up, I had a nicknameKullanıcı adı.
5
14650
1532
Küçüklüğümde bir takma adım vardı.
00:28
They used to call me SoftySofty,
6
16182
2320
Bana kafasız, saf çocuk anlamına gelen;
00:30
meaninganlam the softyumuşak, harmlesszararsız boyoğlan.
7
18502
3253
hanım evladı diye seslenirlerdi.
00:33
Like everyher other humaninsan beingolmak,
I avoidedkaçınılması troublesorun.
8
21755
2740
Diğer tüm insanlar gibi, beladan kaçınırdım.
00:36
In my childhoodçocukluk, they taughtöğretilen me silenceSessizlik.
9
24495
2043
Küçükken bana sessiz olmayı öğrettiler.
00:38
Don't arguetartışmak, do as you're told.
10
26538
1802
Tartışma, sana söylenileni yap.
00:40
In SundayPazar schoolokul, they taughtöğretilen me
don't confrontkarşısına çıkmak, don't arguetartışmak,
11
28340
3932
Pazar okulunda bana karşı gelmemeyi, tartışmamayı,
00:44
even if you're right,
turndönüş the other cheekyanak.
12
32272
3313
haklı olsam bile öteki yanağımı uzatmayı öğrettiler.
00:47
This was reinforcedtakviyeli
by the politicalsiyasi climateiklim of the time.
13
35585
4597
Bu, o zamanki politik havadan dolayı pekişmişti.
00:52
(LaughterKahkaha)
14
40182
3601
(Kahkahalar)
00:55
KenyaKenya is a countryülke
where you are guiltysuçlu
15
43783
1809
Kenya, zenginliğin kanıtlanana kadar
00:57
untila kadar provenkanıtlanmış richzengin.
16
45592
2647
suçlu sayıldığın bir ülkedir.
01:00
(LaughterKahkaha)
17
48239
2745
(Kahkahalar)
01:02
Kenya'sKenya'nın poorfakir are fivebeş timeszamanlar more likelymuhtemelen
18
50984
2742
Kenya'da ki fakirlerin onları koruması
gereken polis tarafından
01:05
to be shotatış deadölü by the policepolis
who are meantdemek to protectkorumak them
19
53726
2924
vurularak öldürülmesi,
suçlular tarafından öldürülmesinden
01:08
than by criminalssuçlular.
20
56650
1648
beş kat daha olasıdır.
01:10
This was reinforcedtakviyeli
by the politicalsiyasi climateiklim of the day.
21
58298
2647
Bu, o zamanki politik havadan dolayı pekişmişti.
01:12
We had a presidentDevlet Başkanı,
MoiMoi, who was a dictatordiktatör.
22
60945
2949
Diktatör bir başkanımız vardı; Moi.
01:15
He ruledçizgili the countryülke with an ironDemir fistyumruk,
23
63894
2206
Ülkeyi demir yumrukla yönetirdi.
01:18
and anyonekimse who daredcesaret
questionsoru his authorityyetki
24
66100
2438
Yetkisini sorgulamaya cüret eden herkes
01:20
was arrestedtutuklandı, torturedişkence,
jailedhapis or even killedöldürdü.
25
68538
4969
tutuklandı, işkence gördü,
hapse atıldı ve hatta öldürüldü.
01:25
That meantdemek that people were taughtöğretilen
to be smartakıllı cowardsKorkaklar, staykalmak out of troublesorun.
26
73507
3924
Bu insanlara akıllı korkaklar olup,
beladan uzak durmalarının
öğretilmesi demekti.
01:29
BeingVarlık a cowardkorkak was not an insulthakaret.
27
77431
2043
Korkak olmak bir hakaret değildi.
01:31
BeingVarlık a cowardkorkak was a complimentiltifat.
28
79474
1927
Korkak olmak bir övgüydü.
01:33
We used to be told that a cowardkorkak
goesgider home to his motheranne.
29
81401
3158
Bize önceden korkakların eve,
annelerine geri döndüğünü söylerlerdi.
01:36
What that meantdemek: that if you stayedkaldı
out of troublesorun you're going to staykalmak alivecanlı.
30
84559
3761
Bu demek ki beladan
uzak durursan, canlı kalırsın.
01:40
I used to questionsoru this advicetavsiye,
31
88320
1940
Önceden bu nasihati sorgulardım.
01:42
and eightsekiz yearsyıl agoönce
we had an electionseçim in KenyaKenya,
32
90260
2822
Sekiz yıl önce Kenya'da bir seçim oldu ve
01:45
and the resultsSonuçlar were violentlyşiddetle disputedtartışmalı.
33
93082
2483
sonuçlar oldukça tartışmalıydı.
01:47
What followedtakip etti that electionseçim
was terriblekorkunç violenceşiddet, rapekolza,
34
95565
4737
Bu seçimlerin ardından
olan şey korkunç bir şiddet,
01:52
and the killingöldürme of over 1,000 people.
35
100302
3937
tecavüzler ve binden fazla insanın ölümüydü.
01:56
My work was to documentbelge the violenceşiddet.
36
104239
3121
Benim işim şiddeti belgelemekti.
01:59
As a photographerfotoğrafçı,
I tookaldı thousandsbinlerce of imagesGörüntüler,
37
107360
2856
Bir fotoğrafçı olarak,
binlerce kare yakaladım.
02:02
and after two monthsay,
38
110216
2067
İki ay sonra,
02:04
the two politicianssiyasetçiler camegeldi togetherbirlikte,
had a cupFincan of teaÇay,
39
112283
4875
iki politikacı biraraya gelip
birer fincan çay içtiler,
02:09
signedimzalı a peaceBarış agreementanlaşma,
and the countryülke movedtaşındı on.
40
117158
3437
bir barış anlaşması imzaladılar
ve ülke yoluna devam etti.
02:12
I was a very disturbedrahatsız man
because I saw the violenceşiddet firsthandilk elden.
41
120595
3529
Bundan çok rahatsız oldum çünkü
o şiddeti kendi gözlerimle görmüştüm.
02:16
I saw the killingscinayetleri.
I saw the displacementdeplasman.
42
124124
3606
Ölümleri gördüm.
Yerinden edilenleri gördüm.
02:19
I metmet womenkadınlar who had been rapedtecavüz,
and it disturbedrahatsız me,
43
127730
3081
Tecavüze uğrayan kadınlarla karşılaştım
ve bu beni rahatsız etti.
02:22
but the countryülke never spokekonuştu about it.
44
130811
2044
Ama ülkede bunlarla ilgili
hiçbir zaman konuşulmadı.
02:24
We pretendedgibi davrandı. We all becameoldu smartakıllı cowardsKorkaklar.
45
132855
2484
Rol kestik.
Hepimiz akıllı korkaklar olduk.
02:27
We decidedkarar to staykalmak out of troublesorun
and not talk about it.
46
135339
3599
Beladan uzak durmaya ve bunlarla ilgili
konuşmamaya karar verdik.
02:30
TenOn monthsay latersonra, I quitçıkmak my job.
I said I could not standdurmak it anymoreartık.
47
138938
3297
On ay sonra işimi bıraktım,
buna daha fazla
katlanamayacağımı söyledim.
02:34
After quittingbırakma my job,
I decidedkarar to organizedüzenlemek my friendsarkadaşlar
48
142235
2595
İstifa ettikten sonra milletin durumunu,
02:36
to speakkonuşmak about
the violenceşiddet in the countryülke,
49
144830
2020
ülkedeki şiddeti konuşmak için
02:38
to speakkonuşmak about the statebelirtmek, bildirmek of the nationulus,
50
146850
1864
arkadaşlarımı örgütlemeye karar verdim.
02:40
and JuneHaziran 1, 2009 was the day
that we were meantdemek to go to the stadiumstadyum
51
148714
4116
Böylece 1 Haziran 2009,
sözde stadyuma gidip
başkanın ilgisini çekmeye çalışacaktık.
02:44
and try and get the president'sBaşkan'ın attentionDikkat.
52
152830
2059
02:46
It's a nationalUlusal holidaytatil,
53
154889
1440
O gün milli bayram,
02:48
it's broadcastYayın acrosskarşısında the countryülke,
54
156329
1649
bütün ülkede yayınlanıyor.
02:49
and I showedgösterdi up at the stadiumstadyum.
55
157978
3408
Ben stadyuma geldim.
02:53
My friendsarkadaşlar did not showgöstermek up.
56
161386
2994
Arkadaşlarım gelmedi.
02:56
I foundbulunan myselfkendim aloneyalnız,
57
164380
3373
Kendimi yapayalnız buldum
02:59
and I didn't know what to do.
58
167753
2527
ve ne yapacağımı bilemedim.
03:02
I was scaredkorkmuş,
59
170280
1415
Korkmuştum,
03:03
but I knewbiliyordum very well
that that particularbelirli day,
60
171695
2170
ama o gün çok iyi biliyordum ki
bir seçim yapmak zorundaydım.
03:05
I had to make a decisionkarar.
61
173865
1221
03:07
Was I ableyapabilmek to livecanlı as a cowardkorkak,
like everyoneherkes elsebaşka,
62
175086
2423
Herkes gibi bir korkak olarak mı yaşayacak
03:09
or was I going to make a standdurmak?
63
177509
1598
yoksa direnecek miydim?
03:11
And when the presidentDevlet Başkanı stooddurdu up to speakkonuşmak,
64
179107
2206
Başkan konuşmak için kalktığında,
03:13
I foundbulunan myselfkendim on my feetayaklar
shoutinghaykırış at the presidentDevlet Başkanı,
65
181313
4607
kendimi ayakta ona bağırırken buldum.
03:17
tellingsöylüyorum him to rememberhatırlamak
the post-electionseçim sonrası violenceşiddet victimskurbanlar,
66
185920
3194
Ona seçim öncesi şiddet
mağdurlarını hatırlamasını ve
03:21
to stop the corruptionbozulma.
67
189114
2276
yozlaşmaya son vermesini
söylerken buldum kendimi.
03:23
And suddenlyaniden, out of nowhereHiçbir yerde,
68
191390
2205
Bir anda polisler
03:25
the policepolis pouncedatladım on me
like hungry lionsaslanlar.
69
193595
3112
aç aslanlar gibi üstüme atladı.
03:28
They heldbekletilen my mouthağız
70
196707
1857
Ağzımı tutup
03:30
and draggedsürüklenen me out of the stadiumstadyum,
71
198564
1927
beni stadyumdan dışarı sürüklediler.
03:32
where they thoroughlyiyice beatdövmek me up
and lockedkilitli me up in jailhapis.
72
200491
2971
Orada beni bir temiz
dövdüler ve hapise tıktılar.
03:37
I spentharcanmış that night in
a coldsoğuk cementçimento floorzemin in the jailhapis,
73
205112
6758
O geceyi soğuk betonda
düşünerek geçirdim.
03:43
and that got me thinkingdüşünme.
74
211870
2648
03:46
What was makingyapma me feel this way?
75
214518
1871
Bu şekilde hissetmeme sebep olan neydi?
03:48
My friendsarkadaşlar and familyaile thought
I was crazyçılgın because of what I did,
76
216389
3165
Ailem ve arkadaşlarım,
yaptıklarım sebebiyle çıldırmış
olduğumu düşünüyorlardı.
03:51
and the imagesGörüntüler that I tookaldı
were disturbingrahatsız edici my life.
77
219554
5014
Çektiğim görüntüler
hayatımı altüst etmişti.
03:56
The imagesGörüntüler that I tookaldı
were just a numbernumara to manyçok KenyansKenyalıların.
78
224568
2950
Çektiklerim birçok Kenyalı için
sadece rakamlardan ibaretti.
03:59
MostÇoğu KenyansKenyalıların did not see the violenceşiddet.
79
227518
1947
Çoğu şiddeti göremedi.
04:01
It was a storyÖykü to them.
80
229465
1695
Onlar için hikayeydi.
04:03
And so I decidedkarar to actuallyaslında
startbaşlama a streetsokak exhibitionsergi
81
231160
2787
Bende ülke çapındaki şiddeti göstermek ve
04:05
to showgöstermek the imagesGörüntüler of the violenceşiddet
acrosskarşısında the countryülke
82
233947
2786
insanların bunun hakkında
konuşmasını sağlamak için
04:08
and get people talkingkonuşma about it.
83
236733
1974
gerçek bir sokak
sergisi yapmaya karar verdim.
04:10
We traveledseyahat the countryülke
and showedgösterdi the imagesGörüntüler,
84
238707
2809
Ülkeyi gezip bu görüntüleri gösterdik.
04:13
and this was a journeyseyahat that has startedbaşladı me
to the activisteylemci pathyol,
85
241516
3483
Bu, benim olanlar hakkında konuşmaya
04:16
where I decidedkarar to becomeolmak silentsessiz no more,
86
244999
2717
ve daha fazla sessiz
kalmamaya karar verdiğim,
04:19
to talk about those things.
87
247716
2198
beni eylemci yaşam tarzına yönelten bir yolculuktu.
04:21
We traveledseyahat, and our generalgenel siteyer
from our streetsokak exhibitsergi
88
249914
3650
Seyahat ettik, sokaktaki sergi alanlarımız
04:25
becameoldu for politicalsiyasi graffitigrafiti
about the situationdurum in the countryülke,
89
253564
4798
ülkedeki durumla,
yozlaşmayla, kötü yönetimle
04:30
talkingkonuşma about corruptionbozulma, badkötü leadershipliderlik.
90
258362
2758
ilgili politik duvar yazılarıyla doldu.
04:33
We have even donetamam symbolicsembolik burialsgömü.
91
261120
3780
Sembolik cenaze törenleri yaptık.
04:36
We have deliveredteslim livecanlı pigsdomuzlar
to Kenya'sKenya'nın parliamentparlamento
92
264900
3982
Politikacıların hırsını
temsilen Kenya meclisine
04:40
as a symbolsembol of our politicians'siyasilerin greedhırs.
93
268882
1928
canlı domuzlar gönderdik.
04:42
It has been donetamam in UgandaUganda
and other countriesülkeler,
94
270810
2231
Bu Uganda'da ve diğer ülkelerde de yapıldı.
04:45
and what is mostçoğu powerfulgüçlü is that
the imagesGörüntüler have been pickedseçilmiş by the mediamedya
95
273041
3509
En güçlü yanı da bu görüntülerin
basın tarafından seçilip
04:48
and amplifiedamplifiye acrosskarşısında the countryülke,
acrosskarşısında the continentkıta.
96
276550
3036
ülke ve kıta çapında
sesini duyurması oldu.
04:51
Where I used to standdurmak up aloneyalnız
sevenYedi yearsyıl agoönce,
97
279586
2647
7 sene önce tek başıma direndiğim yerde,
04:54
now I belongait to a communitytoplum
of manyçok people who standdurmak up with me.
98
282233
3026
şimdi benimle direnen birçok
insanın olduğu bir topluluğa adim.
04:57
I am no longeruzun aloneyalnız when I standdurmak up
to speakkonuşmak about these things.
99
285259
4328
Bu şeyler hakkında konuşmak için
ayağa kalktığımda yalnız değilim artık.
05:02
I belongait to a groupgrup of younggenç people
who are passionatetutkulu about the countryülke,
100
290177
4173
Değişiklik getirmeyi isteyen,
ülkemiz için muhteris olan
05:06
who want to bringgetirmek about changedeğişiklik,
101
294350
1850
gençlerin oluşturduğu
bir topluluğa aidim.
05:08
and they're no longeruzun afraidkorkmuş,
and they're no longeruzun smartakıllı cowardsKorkaklar.
102
296200
4414
Artık korkmuyorlar, artık akıllı korkaklar değiller.
05:13
So that was my storyÖykü.
103
301744
2728
İşte benim hikayem buydu.
05:18
That day in the stadiumstadyum,
104
306242
2598
Stadyumdaki o gün,
05:20
I stooddurdu up as a smartakıllı cowardkorkak.
105
308840
2487
akıllı bir korkak olarak ayağa kalktım.
05:23
By that one actionaksiyon, I said goodbyeGüle güle
to the 24 yearsyıl livingyaşam as a cowardkorkak.
106
311327
5247
Tek bir hareketle, akıllı bir korkak
olarak yaşadığım 24 yıla veda ettim.
05:28
There are two mostçoğu powerfulgüçlü
daysgünler in your life:
107
316574
3042
Hayatınızda iki en güçlü gün vardır:
05:31
the day you're borndoğmuş,
and the day you discoverkeşfetmek why.
108
319616
4546
Doğduğunuz gün ve
bunun nedenini keşfettiğiniz gün.
05:36
That day standingayakta up in that stadiumstadyum
shoutinghaykırış at the PresidentBaşkan,
109
324771
3244
O gün stadyumda ayağa kalkıp
başkana bağırdığımda
05:40
I discoveredkeşfedilen why I was trulygerçekten borndoğmuş,
110
328015
3280
gerçekten neden doğduğumu keşfettim.
05:43
that I would no longeruzun be silentsessiz
in the faceyüz of injusticeadaletsizlik.
111
331295
3251
Artık adaletsizlik karşısında
sessiz olmayacaktım.
05:47
Do you know why you were borndoğmuş?
112
335776
2804
Siz neden doğduğunuzu biliyor musunuz?
05:51
Thank you.
113
339700
1835
Teşekkürler.
05:53
(ApplauseAlkış)
114
341535
4919
(Alkışlar)
06:00
TomTom RiellyRielly: It's an amazingşaşırtıcı storyÖykü.
115
348524
2507
Tom Rielly:Çok ilginç bir hikaye.
06:03
I just want to asksormak you
a coupleçift quickhızlı questionssorular.
116
351031
2556
Size hızlıca birkaç soru sormak istiyorum.
06:05
So PAWAPAWA254:
117
353587
2320
Pekala PAWA254:
06:07
you've createdoluşturulan a studiostüdyo, a placeyer
where younggenç people can go
118
355907
4313
Genç insanların gelip, bu eylemlerden
birkaçını gerçekleştirmek için
06:12
and harnesskoşum the powergüç of digitaldijital mediamedya
119
360220
1956
dijital medyadan yararlanacakları
06:14
to do some of this actionaksiyon.
120
362176
2511
bir stüdyo kurdunuz.
06:16
What's happeningolay now with PAWAPAWA?
121
364687
1877
Nedir bu PAWA'nın olayı ?
06:18
BonifaceBoniface MwangiMwangi: So we have
this communitytoplum of filmmakersfilm yapımcıları,
122
366564
2783
Boniface Mwangi: Filmcilerden, grafiti
sanatçılarından,müzisyenlerden
oluşan bir topluluğumuz var
06:21
graffitigrafiti artistssanatçılar, musiciansmüzisyenler,
and when there's an issuekonu in the countryülke,
123
369347
3363
ve ülkede bir olay olduğunda
biraraya gelip beyin fırtınası yapıp
06:24
we come togetherbirlikte, we brainstormbeyin fırtınası,
and take up on that issuekonu.
124
372710
2801
olayın sorumluluğunu üzerimize alıyoruz.
06:27
So our mostçoğu powerfulgüçlü toolaraç is artSanat,
125
375511
2056
En güçlü aracımız ise sanat.
06:29
because we livecanlı in a very busymeşgul worldDünya
where people are so busymeşgul in theironların life,
126
377567
3831
Çünkü insanların hayatlarında
çok meşgul oldukları,
çok meşgul bir hayatta yaşıyoruz
06:33
and they don't have time to readokumak.
127
381398
2067
ve insanların okumaya vakitleri yok.
06:35
So we packagepaket our activismaktivizm
and we packagepaket our messagemesaj in artSanat.
128
383465
4133
Biz de eylemciliğimizi ve
iletimizi sanatla sarmalıyoruz.
06:39
So from the musicmüzik, the graffitigrafiti,
the artSanat, that's what we do.
129
387598
4979
Müzikle, grafitiyle, sanatla yaptığımız şey bu.
06:45
Can I say one more thing?
130
393557
2028
Bir şey daha söyleyebilir miyim?
06:47
TRTR: Yeah, of coursekurs. (ApplauseAlkış)
131
395585
1881
TR: Evet, tabii ki. (Alkışlar)
06:49
BMBM: In spitenispet of beingolmak arrestedtutuklandı,
beatendövülmüş up, threatenedtehdit,
132
397466
2635
BM:Tutuklanmış, dayak yemiş,
06:52
the momentan I discoveredkeşfedilen my voiceses,
133
400101
1713
tehdit edilmiş olmama rağmen;
gerçekten inandığım şeyi savunup
06:53
that I could actuallyaslında standdurmak up
for what I really believedinanılır in,
134
401814
2896
kendi sesimi keşfettiğim an,
artık korkmuyordum.
06:56
I'm no longeruzun afraidkorkmuş.
135
404710
1038
06:57
I used to be calleddenilen softySofty,
but I'm no longeruzun softySofty,
136
405748
2742
Önceden bana hanım evladı diyorlardı,
ama artık değilim.
07:00
because I discoveredkeşfedilen who I really am,
as in, that's what I want to do,
137
408490
3401
Çünkü gerçekte kim olduğumu keşfettim
bu yüzden yapmak istediğim de bu
07:03
and there's suchböyle beautygüzellik in doing that.
138
411891
3036
ve bunu yapmanın güzel bir yanı var.
07:06
There's nothing as powerfulgüçlü as that,
knowingbilme that I'm meantdemek to do this,
139
414927
3389
Bunu yapıyor olmam gerektiğini
biliyor olmaktan daha güçlü bir şey yok.
07:10
because you don't get scaredkorkmuş,
you just continuedevam et livingyaşam your life.
140
418316
3147
Çünkü korkmuyorsun,
hayatını yaşamaya devam ediyorsun
07:13
Thank you.
141
421463
2186
Teşekkürler.
(Alkışlar)
07:15
(ApplauseAlkış)
142
423649
3590
Translated by Meric Aydonat
Reviewed by Neslihan Kara

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Boniface Mwangi -
Boniface Mwangi is an award-winning Kenyan photographer, artist and activist. He is a TED Fellow.

Why you should listen
For four years Boniface Mwangi held a staff photography position at The Standard, the second largest Kenyan newspaper, taking on various assignments of increasing responsibility in a number of countries. Mwangi became the eye of Kenyans during the 2007 post-election violence and showed courage and compassion to capture thousands of images, some so gory that they could not be published.

Following the political resolution to the election crisis, Boniface started to see himself as a visual artist, using photography as the vehicle for social change in Kenya. His focus was the fight against the impunity of politicians in the face of over 1000 dead and half a million people displaced as a result of the violence they caused.

"Boniface’s images are crucial for the healing of our nation; his ability to stay focused and inject a sense of artistry into his work is a testimony to the spirit of professional journalism," wrote Jackson Biko after Boniface was voted Kenya Photojournalist of the Year in 2008 by readers of Adam, a men’s magazine in the country.

Since then, Boniface has continued to work as a freelance photographer for Bloomberg, the AFP, Reuters, the Boston Globe, and other media outlets while building a movement for social change in Kenya through “Picha Mtaani” (Swahili for street exhibition). The photo exhibit aims to heal the scars of Kenyans and draw their attention to the dynamics of the violence to prevent a repeat during the upcoming elections of 2013.

Boniface founded Pawa254 as a collaborative hub where journalists, artists and activists could meet to find innovative ways of achieving social change. The hub has already had many functions, but two campaigns stand out. “Heal the Nation” is a very successful initiative to show a half-hour documentary about post-election violence to as many Kenyans as possible and facilitate discussions around the film. The campaign is accompanied by a more shadowy graffiti campaign that has evoked strong reactions and fired up the youth of Kenya and the world, as images of the clever graffiti grace the pages of the world’s newspapers.

In 2009 United States Secretary of State Hillary Clinton wrote a letter commending Boniface for his work during the post-election violence. She stated, "Your photography is absolutely stunning and tells an important and powerful story for the world to hear."
More profile about the speaker
Boniface Mwangi | Speaker | TED.com

Data provided by TED.

This site was created in May 2015 and the last update was on January 12, 2020. It will no longer be updated.

We are currently creating a new site called "eng.lish.video" and would be grateful if you could access it.

If you have any questions or suggestions, please feel free to write comments in your language on the contact form.

Privacy Policy

Developer's Blog

Buy Me A Coffee