TED2004
Martin Seligman: The new era of positive psychology
Martin Seligman'dan pozitif psikoloji üzerine
Filmed:
Readability: 4.2
5,504,461 views
Martin Seligman psikoloji hakkında konuşuyor - bir çalışma alanı olarak ve her bir hasta ve uygulayıcının birebir çalışma şekli olarak. Hastalığa odaklanmaktan öteye giderken, modern psikoloji kendimizi gerçekleştirmemize nasıl yardımcı olabilir?
Martin Seligman - Psychologist
Martin Seligman is the founder of positive psychology, a field of study that examines healthy states, such as happiness, strength of character and optimism. Full bio
Martin Seligman is the founder of positive psychology, a field of study that examines healthy states, such as happiness, strength of character and optimism. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
When I was president of the American Psychological Association,
0
0
3000
Amerikan Psikoloji Derneği başkanıyken
00:15
they tried to media-train me,
1
3000
2000
beni medya hakkında eğitmeye çalıştılar
00:17
and an encounter I had with CNN
2
5000
4000
ve CNN ile karşılaşmam
00:21
summarizes what I'm going to be talking about today,
3
9000
3000
bugün konuşacaklarımı da özetliyor
00:24
which is the eleventh reason to be optimistic.
4
12000
4000
bu da optimist olmak için 11'inci neden oluyor.
00:28
The editor of Discover told us 10 of them,
5
16000
5000
Discover'ın editörü bize 10 tanesini söyledi,
00:34
I'm going to give you the eleventh.
6
22000
2000
ben de size 11'inciyi anlatacağım.
00:36
So they came to me -- CNN -- and they said, "Professor Seligman,
7
24000
4000
Bana gelip, CNN, dedi ki, "Profesör Seligman,
00:40
would you tell us about the state of psychology today?
8
28000
5000
bize psikolojinin bugünkü durumu hakkında bilgi verir misiniz?
00:45
We'd like to interview you about that." And I said, "Great."
9
33000
3000
Sizinle bu konu hakkında görüşmek istiyoruz." Ve ben "Harika." dedim.
00:48
And she said, "But this is CNN, so you only get a sound bite."
10
36000
5000
Ve o da "Ama bu CNN, bu yüzden çok kısa konuşacaksınız."
00:53
So I said, "Well, how many words do I get?"
11
41000
3000
Ben de "Peki, kaç kelime edebilirim?" dedim.
00:56
And she said, "Well, one."
12
44000
2000
Ve "Ee, bir kelime." dedi.
00:58
(Laughter)
13
46000
1000
(Gülüşmeler)
00:59
And cameras rolled, and she said, "Professor Seligman,
14
47000
4000
Ve kameralar çalıştı ve dedi ki, "Profesör Seligman,
01:03
what is the state of psychology today?"
15
51000
4000
günümüz psikolojisinin durumu nedir?"
01:07
"Good."
16
55000
2000
"İyi."
01:09
(Laughter)
17
57000
2000
(Gülüşmeler)
01:11
"Cut. Cut. That won't do.
18
59000
3000
"Kes. Kes. Bu olmaz.
01:14
We'd really better give you a longer sound bite."
19
62000
4000
Size biraz daha uzun yer versek daha iyi olacak."
01:18
"Well, how many words do I get this time?" "I think, well, you get two.
20
66000
4000
"Peki, bu sefer kaç kelime söyleyebilirim?" "Bence, peki, iki kelime.
01:22
Doctor Seligman, what is the state of psychology today?"
21
70000
6000
Doktor Seligman, günümüz psikolojisinin durumu nedir?"
01:28
"Not good."
22
76000
2000
"İyi değil."
01:30
(Laughter)
23
78000
9000
(Gülüşmeler)
01:39
"Look, Doctor Seligman,
24
87000
2000
"Bakın, Doktor Seligman,
01:41
we can see you're really not comfortable in this medium.
25
89000
3000
çok rahat olmadığınızı görebiliyoruz.
01:44
We'd better give you a real sound bite.
26
92000
3000
Size gerçekten doğru dürüst bir zaman vermeliyiz.
01:47
This time you can have three words.
27
95000
3000
Bu sefer üç kelime hakkınız var.
01:50
Professor Seligman, what is the state of psychology today?"
28
98000
5000
Profesör Seligman, günümüz psikolojisinin durumu nedir?"
01:55
"Not good enough." And that's what I'm going to be talking about.
29
103000
5000
"Yeterince iyi değil." Ve hakkında konuşacağım konu da bu.
02:00
I want to say why psychology was good, why it was not good
30
108000
4000
Psikolojinin neden iyi ve neden iyi olmadığını söylemek istiyorum
02:04
and how it may become, in the next 10 years, good enough.
31
112000
4000
ve gelecek 10 yılda, nasıl daha iyi olabileceğini.
02:08
And by parallel summary, I want to say the same thing about technology,
32
116000
5000
Ve paralel bir özetle, aynı şeyleri teknoloji, eğlence ve tasarım,
02:13
about entertainment and design, because I think the issues are very similar.
33
121000
4000
hakkında da söylemek istiyorum, çünkü bence konular çok benzer.
02:17
So, why was psychology good?
34
125000
3000
Peki psikoloji neden iyiydi?
02:20
Well, for more than 60 years, psychology worked within the disease model.
35
128000
5000
60 yıldan fazla bir zamandır, psikoloji hastalık modeli ile çalıştı.
02:25
Ten years ago, when I was on an airplane
36
133000
2000
10 yıl önce, bir uçaktayken,
02:27
and I introduced myself to my seatmate, and told them what I did,
37
135000
4000
yanımda oturana kendimi tanıtırken ve işimi söylerken,
02:31
they'd move away from me.
38
139000
2000
benden uzaklaşırlardı.
02:33
And because, quite rightly, they were saying
39
141000
3000
Ve çünkü, haklı olarak, psikoloji sendeki sorunu
02:36
psychology is about finding what's wrong with you. Spot the loony.
40
144000
4000
görmekle ilgilidir, diyorlardı. Kaçığı göster.
02:40
And now, when I tell people what I do, they move toward me.
41
148000
5000
Ve şimdi insanlara ne yaptığımı söylediğimde, bana yanaşıyorlar.
02:45
And what was good about psychology,
42
153000
3000
Ve psikoloji ile ilgili iyi olan şey,
02:48
about the 30 billion dollar investment NIMH made,
43
156000
4000
Ulusal Akıl Sağlığı Enstitüsü'nün yaptığı yaklaşık 30 milyar dolarlık yatırım,
02:52
about working in the disease model,
44
160000
2000
hastalık modeli ile ilgili çalışma,
02:54
about what you mean by psychology,
45
162000
2000
psikoloji ile ne demek istediğiniz,
02:56
is that, 60 years ago, none of the disorders were treatable --
46
164000
5000
60 yıl önce bu hastalıkların hiçbirinin tedavi edilebilir olmadığıydı -
03:01
it was entirely smoke and mirrors.
47
169000
2000
tamamen belirsizlikti.
03:03
And now, 14 of the disorders are treatable,
48
171000
2000
Ve şimdi bunların 14'ü tedavi edilebilir,
03:05
two of them actually curable.
49
173000
2000
2'si de aslında iyileştirilebilir.
03:07
And the other thing that happened is that a science developed,
50
175000
5000
Ve diğer bir şey de bir bilimin gelişmesidir,
03:12
a science of mental illness.
51
180000
2000
bir akıl hastalığı bilimi.
03:14
That we found out that we could take fuzzy concepts -- like depression, alcoholism --
52
182000
8000
Depresyon, alkolizm gibi belirsiz kavramları alıp onları kesin bir şekilde
03:22
and measure them with rigor.
53
190000
2000
ölçebileceğimizi gördük.
03:24
That we could create a classification of the mental illnesses.
54
192000
4000
Akıl hastalıklarının sınıflandırılmasını yapabileceğimiz de.
03:28
That we could understand the causality of the mental illnesses.
55
196000
5000
Akıl hastalıklarının nedenselliğini anlayabileceğimizi de.
03:33
We could look across time at the same people --
56
201000
4000
Bir süre boyunca aynı insanlara bakabilir -
03:37
people, for example, who were genetically vulnerable to schizophrenia --
57
205000
4000
örneğin, genetik olarak şizofreniye yatkın insanlara,
03:41
and ask what the contribution of mothering, of genetics are,
58
209000
4000
ve anneliğin, genetiğin buna etkisi nedir diye sorabiliriz,
03:45
and we could isolate third variables
59
213000
3000
akıl hastalıkları üzerinde deneyler yaparak
03:48
by doing experiments on the mental illnesses.
60
216000
3000
ve üçüncü değişkenleri ayırabiliriz.
03:51
And best of all, we were able, in the last 50 years,
61
219000
4000
Ve en iyisi, son 50 yıl içinde,
03:55
to invent drug treatments and psychological treatments.
62
223000
4000
ilaç ve psikolojik tedavileri icat edebildik
03:59
And then we were able to test them rigorously,
63
227000
4000
ve sonra bunları titizlikle randomize plasebo-kontrollü
04:03
in random assignment, placebo controlled designs,
64
231000
3000
çalışmalarla test edebildik -
04:06
throw out the things that didn't work, keep the things that actively did.
65
234000
4000
çalışmayan kısımları atıp çalışanları saklayabildik.
04:10
And the conclusion of that is that psychology and psychiatry, over the last 60 years,
66
238000
7000
Ve bunun sonucu, psikoloji ve psikiyatrinin, son 60 yıldır,
04:17
can actually claim that we can make miserable people less miserable.
67
245000
6000
mutsuz insanları daha az mutsuz yaptığını iddia edebiliriz.
04:23
And I think that's terrific. I'm proud of it.
68
251000
5000
Ve bence bu müthiş. Bununla gurur duyuyorum.
04:30
But what was not good, the consequences of that were three things.
69
258000
5000
Ancak iyi olmayan, bunun sonucunda, üç şey var.
04:35
The first was moral,
70
263000
2000
İlki ahlaki -
04:37
that psychologists and psychiatrists became victimologists, pathologizers,
71
265000
4000
psikologlar ve psikiyatristler suç bilimcileri, patoloji araştıranlar haline geldiler
04:41
that our view of human nature was that if you were in trouble, bricks fell on you.
72
269000
5000
öyle ki, insan doğası fikrimiz, eğer başın dertteyse tuğlalar üzerine yığılır, idi.
04:46
And we forgot that people made choices and decisions.
73
274000
3000
Ve insanların seçimler yaptığı ve kararlar aldığını unuttuk.
04:49
We forgot responsibility. That was the first cost.
74
277000
4000
Sorumluluğu unuttuk. Bu ilk bedeldi.
04:53
The second cost was that we forgot about you people.
75
281000
4000
İkinci bedel, siz insanları unuttuk.
04:57
We forgot about improving normal lives.
76
285000
4000
Normal hayatları iyileştirmenin ne demek olduğunu unuttuk.
05:01
We forgot about a mission to make relatively untroubled people happier,
77
289000
6000
Nispeten sorunsuz insanları daha mutlu, daha üretken yapma
05:07
more fulfilled, more productive. And "genius," "high-talent," became a dirty word.
78
295000
6000
misyonumuzu unuttuk, ve deha, üstün yetenek gibileri kötü kelimeler oldu.
05:13
No one works on that.
79
301000
2000
Kimse bununla ilgili çalışmıyor.
05:15
And the third problem about the disease model is,
80
303000
4000
Ve hastalık modeliyle ilgili üçüncü problem,
05:19
in our rush to do something about people in trouble,
81
307000
3000
sorunu olan insanlarla ilgili bir şey yapma telaşı,
05:22
in our rush to do something about repairing damage,
82
310000
5000
hasarı tamir etmek için bir şey yapma telaşı,
05:27
it never occurred to us to develop interventions
83
315000
3000
hiç aklımıza insanları daha mutlu kılacak
05:30
to make people happier, positive interventions.
84
318000
4000
müdahalelerde bulunmak gelmiyor, olumlu müdahaleler.
05:34
So that was not good.
85
322000
2000
Yani bu yüzden iyi değil.
05:36
And so, that's what led people like Nancy Etcoff, Dan Gilbert,
86
324000
5000
Yani bu Nancy Etcoff, Dan Gilbert, Mike Csikszentmihalyi ve
05:41
Mike Csikszentmihalyi and myself to work in something I call positive psychology,
87
329000
4000
benim gibi insanları olumlu psikoloji diye adlandırdığım şey üzerinde çalışmaya itti,
05:45
which has three aims.
88
333000
2000
ki onun üç amacı var.
05:47
The first is that psychology should be just as concerned
89
335000
5000
İlki, psikolojinin tıpkı insanın zayıf taraflarıyla olduğu kadar
05:52
with human strength as it is with weakness.
90
340000
4000
güçlü taraflarıyla da ilgilenmesi gerektiği.
05:56
It should be just as concerned with building strength as with repairing damage.
91
344000
7000
Hasarlı yanları iyileştirmeye çalıştığı kadar güçlü yanlarıyla da ilgilenmeli.
06:03
It should be interested in the best things in life.
92
351000
2000
Hayatta en iyi şeylerle ilgilenmeli,
06:05
And it should be just as concerned with making the lives of normal people fulfilling,
93
353000
6000
ve normal insanların hayatlarını tatmin olacakları hale getirmeye çalışmalı,
06:11
and with genius, with nurturing high talent.
94
359000
5000
aynı zamanda deha ve yüksek yetenek yetiştirmekle ilgilenmeli.
06:16
So in the last 10 years and the hope for the future,
95
364000
4000
Yani son 10 yıldır ve umarım gelecekte
06:20
we've seen the beginnings of a science of positive psychology,
96
368000
4000
olumlu psikoloji biliminin başlangıcını gördük,
06:24
a science of what makes life worth living.
97
372000
3000
hayatı yaşanır kılacak bir bilimin başlangıcı.
06:27
It turns out that we can measure different forms of happiness.
98
375000
4000
Farklı mutluluk şekillerini ölçebileceğimiz anlaşıldı.
06:31
And any of you, for free, can go to that website
99
379000
4000
Ve herhangi biriniz, ücretsiz, bu siteye girebilir,
06:35
and take the entire panoply of tests of happiness.
100
383000
3000
ve tam teşekküllü mutluluk testlerini yapabilirsiniz.
06:38
You can ask, how do you stack up for positive emotion, for meaning,
101
386000
5000
Olumlu duygulara, anlama, akışa, ve tam olarak yüzbinlerce insana
06:43
for flow, against literally tens of thousands of other people?
102
391000
4000
karşı nasıl işlerin doğru gitmesini sağlayacaksınız, bunu sorabilirsiniz?
06:47
We created the opposite of the diagnostic manual of the insanities:
103
395000
6000
Çılgınlıkların tanısal el kitabının aksini yarattık:
06:53
a classification of the strengths and virtues that looks at the sex ratio,
104
401000
5000
cinsiyet orantısına bakarak güçlü tarafların ve erdemlerin bir sınıflandırılması,
06:58
how they're defined, how to diagnose them,
105
406000
2000
nasıl tanımlandıkları, nasıl teşhis edildikleri,
07:00
what builds them and what gets in their way.
106
408000
4000
onları neyin oluşturduğu ve neyin engel olduğu.
07:05
We found that we could discover the causation of the positive states,
107
413000
4000
Olumlu durumların nedenlerini keşfedebileceğimizi bulduk,
07:09
the relationship between left hemispheric activity
108
417000
4000
sol hemisfer aktivitesi ve sağ hemisfer aktivitesi arasındaki
07:13
and right hemispheric activity as a cause of happiness.
109
421000
6000
ilişkinin bir mutluluk nedeni olduğunu.
07:20
I've spent my life working on extremely miserable people,
110
428000
3000
Hayatımı son derece bedbaht insanlarla çalışarak geçirdim,
07:23
and I've asked the question,
111
431000
2000
ve şu soruyu sordum,
07:25
how do extremely miserable people differ from the rest of you?
112
433000
3000
son derece bedbaht insanların bizden ne farkı var?
07:28
And starting about six years ago, we asked about extremely happy people.
113
436000
5000
Ve yaklaşık altı yıl önce başlayarak, son derece mutlu insanlar ve nasıl
07:33
And how do they differ from the rest of us?
114
441000
2000
diğerlerinden farklı olduklarına dair sorular sorduk?
07:35
And it turns out there's one way.
115
443000
3000
Ve anlaşıldı ki sadece tek bir yol var.
07:39
They're not more religious, they're not in better shape,
116
447000
2000
Daha çok dindar değiller, daha iyi durumda değiller,
07:41
they don't have more money, they're not better looking,
117
449000
3000
daha fazla paraları yok, daha iyi görünüşlü değiller,
07:44
they don't have more good events and fewer bad events.
118
452000
3000
daha fazla iyi olay başlarına gelmiyor ya da kötü olaylar.
07:47
The one way in which they differ: they're extremely social.
119
455000
5000
Farklı oldukları tek bir şey var: Son derece sosyaller.
07:52
They don't sit in seminars on Saturday morning.
120
460000
3000
Cumartesi sabahı seminerlerde oturmuyorlar.
07:55
(Laughter)
121
463000
4000
(Gülüşmeler)
07:59
They don't spend time alone.
122
467000
2000
Yalnız zaman geçirmiyorlar.
08:01
Each of them is in a romantic relationship
123
469000
2000
Her birinin romantik bir ilişkisi var
08:03
and each has a rich repertoire of friends.
124
471000
3000
ve her biri geniş bir arkadaş repertuvarına sahip.
08:06
But watch out here. This is merely correlational data, not causal,
125
474000
5000
Ancak şuna dikkat edin. Bu sadece bağlantılı bilgi, tesadüfi değil,
08:11
and it's about happiness in the first Hollywood sense I'm going to talk about:
126
479000
5000
ve birazdan bahsedeceğim Hollywood'un anladığı mutlulukla ilgili:
08:16
happiness of ebullience and giggling and good cheer.
127
484000
4000
coşkunluğun ve kıkırdamanın ve sevincin mutluluğu.
08:20
And I'm going to suggest to you that's not nearly enough, in just a moment.
128
488000
4000
Ve birazdan bunun yeterli olmadığını öne süreceğim.
08:24
We found we could begin to look at interventions over the centuries,
129
492000
5000
Yüzyıllar boyunca yapılan müdahalelere bakarak başlayabileceğimizi bulduk,
08:29
from the Buddha to Tony Robbins.
130
497000
2000
Buda'dan Tony Robbins'e kadar.
08:31
About 120 interventions have been proposed
131
499000
3000
İnsanları mutlu edeceği iddiasıyla,
08:34
that allegedly make people happy.
132
502000
3000
yaklaşık 120 müdahale yapılmaya çalışılmış.
08:37
And we find that we've been able to manualize many of them,
133
505000
5000
Ve bunların çoğunu nasıl kullanabileceğimizi anladık
08:42
and we actually carry out random assignment
134
510000
3000
ve aslında randomize yararlık
08:45
efficacy and effectiveness studies.
135
513000
2000
ve etkinlik ödevleri yürüttük.
08:47
That is, which ones actually make people lastingly happier?
136
515000
4000
Bu da, hangisi insanları daha uzun süreli daha mutlu kılıyor, demek.
08:51
In a couple of minutes, I'll tell you about some of those results.
137
519000
3000
Birkaç dakika içinde bazılarının sonuçlarından bahsedeceğim.
08:54
But the upshot of this is that the mission I want psychology to have,
138
522000
7000
Ancak bunun sonucu şu; psikolojinin sahip olmasını istediğim misyon,
09:01
in addition to its mission of curing the mentally ill,
139
529000
4000
zihinsel hastalıkların tedavisi misyonuna ek olarak,
09:05
and in addition to its mission of making miserable people less miserable,
140
533000
4000
ve bedbaht insanları daha az bedbaht yapma misyonuna ek olarak,
09:09
is can psychology actually make people happier?
141
537000
4000
psikoloji insanları daha mutlu kılabilir mi?
09:13
And to ask that question -- happy is not a word I use very much --
142
541000
4000
Ve bu soruyu sormak - mutlu pek sık kullandığım bir kelime değil -
09:17
we've had to break it down into what I think is askable about happy.
143
545000
4000
mutlu kelimesi ile ilgili sorulabileceğe kadar parçalamamız gerekiyordu.
09:21
And I believe there are three different --
144
549000
3000
Ve inanıyorum ki üç farklı -
09:24
and I call them different because different interventions build them,
145
552000
4000
ve onlara farklı diyorum çünkü farklı müdahaleler onları oluşturdu,
09:28
it's possible to have one rather than the other --
146
556000
3000
birine sahip olmaktansa diğerine sahip olmak mümkün -
09:31
three different happy lives.
147
559000
2000
üç farklı mutlu hayat var.
09:33
The first happy life is the pleasant life.
148
561000
3000
İlk mutlu hayat, keyifli hayat.
09:36
This is a life in which you have as much positive emotion as you possibly can,
149
564000
5000
Bu, sahip olabileceğin en çok pozitif duyguya sahip olduğun,
09:41
and the skills to amplify it.
150
569000
2000
ve bunu daha da genişleteceğin yeneteğinin olduğu hayat.
09:43
The second is a life of engagement --
151
571000
2000
İkincisi, bağlılık hayatı:
09:45
a life in your work, your parenting, your love, your leisure, time stops for you.
152
573000
7000
İşinde, ebeveynlikte, sevginde, serbest zamanındaki hayatın, zamanın senin için durduğu hayat.
09:53
That's what Aristotle was talking about.
153
581000
2000
Aristo'nun bahsettiği budur.
09:55
And third, the meaningful life.
154
583000
2000
Ve üçüncüsü, anlamlı hayat.
09:57
So I want to say a little bit about each of those lives
155
585000
3000
Şimdi bu hayatların her biri hakkında ve bunlarla
10:00
and what we know about them.
156
588000
2000
ilgili ne bildiğimiz hakkında konuşacağım.
10:02
The first life is the pleasant life and it's simply, as best we can find it,
157
590000
5000
İlki keyifli hayat ve basitçe bulabileceğimizin en iyisi,
10:07
it's having as many of the pleasures as you can,
158
595000
2000
alabileceğiniz keyiflerin en fazlası,
10:09
as much positive emotion as you can,
159
597000
3000
yaşayabileceğiniz olumlu duyguların en fazlası,
10:12
and learning the skills -- savoring, mindfulness -- that amplify them,
160
600000
6000
ve zevk verici, düşünceli gibi yetenekleri öğrenmek
10:18
that stretch them over time and space.
161
606000
3000
bunları zamana ve mekana yayıp genişletmek ile ilgili.
10:21
But the pleasant life has three drawbacks,
162
609000
4000
Ancak keyifli hayatın üç kusuru var,
10:25
and it's why positive psychology is not happy-ology and why it doesn't end here.
163
613000
6000
ve bu yüzden psikoloji mutluluk bilimi değil ve bu yüzden burada bitmiyor.
10:31
The first drawback is that it turns out the pleasant life,
164
619000
3000
İlk kusur, anlaşılan o ki keyifli hayat,
10:34
your experience of positive emotion, is heritable,
165
622000
5000
olumlu duygu deneyiminiz kalıtsal,
10:39
about 50 percent heritable, and, in fact, not very modifiable.
166
627000
6000
yaklaşık yüzde 50 kalıtsal, ve aslında pek değiştirilebilir değil.
10:45
So the different tricks that Matthieu [Ricard] and I and others know
167
633000
4000
Yani Matthieu, ben ve diğerlerinin bildiği hayatınızdaki olumlu
10:49
about increasing the amount of positive emotion in your life
168
637000
4000
duyguları artırmaya yönelik numaraların
10:53
are 15 to 20 percent tricks, getting more of it.
169
641000
4000
yüzde 15-20'si numaradır, daha fazlasını almak yani.
10:57
Second is that positive emotion habituates. It habituates rapidly, indeed.
170
645000
8000
İkincisi, olumlu duygu yerleşir. Hatta çok hızlı bir şekilde yerleşir.
11:05
It's all like French vanilla ice cream, the first taste is a 100 percent;
171
653000
5000
Aynı Fransız vanilyalı dondurması gibi, ilk tattığınızda tadı yüzde 100'dür
11:10
by the time you're down to the sixth taste, it's gone.
172
658000
4000
altıncı tadıma geldiğinizde, tadı gitmiştir.
11:15
And, as I said, it's not particularly malleable.
173
663000
4000
Ve, dediğim gibi, özellikle şekillendirilebilir değildir.
11:19
And this leads to the second life.
174
667000
3000
Ve bu da bizi ikinci hayata götürüyor.
11:22
And I have to tell you about my friend, Len,
175
670000
2000
Ve size arkadaşım Len'den bahsetmeliyim,
11:24
to talk about why positive psychology is more than positive emotion,
176
672000
6000
olumlu psikolojinin neden daha çok olumlu duygu, daha fazla keyif geliştirmekle
11:30
more than building pleasure.
177
678000
2000
ilgili olduğunu anlatabilmek için.
11:32
In two of the three great arenas of life, by the time Len was 30,
178
680000
4000
Hayatın üç önemli alanının ikisinde, henüz 30 yaşındayken,
11:36
Len was enormously successful. The first arena was work.
179
684000
6000
Len inanılmaz derecede başarılıydı. İlk alan işti.
11:42
By the time he was 20, he was an options trader.
180
690000
2000
20 yaşına geldiğinde, borsa simsarıydı..
11:44
By the time he was 25, he was a multimillionaire
181
692000
3000
25 yaşına geldiğinde ise bir multimilyonerdi
11:47
and the head of an options trading company.
182
695000
3000
ve bir borsa komisyon şirketinin başkanıydı.
11:50
Second, in play -- he's a national champion bridge player.
183
698000
5000
İkincisi, oyunda. Len ulusal briç şampiyonudur.
11:56
But in the third great arena of life, love, Len is an abysmal failure.
184
704000
6000
Ancak üçüncü alanda, aşkta, Len sınırtanımaz bir başarısızdır.
12:02
And the reason he was, was that Len is a cold fish.
185
710000
6000
Ve bunun nedeni, Len'in soğuk bir balık gibi olması.
12:08
(Laughter)
186
716000
1000
(Gülüşmeler)
12:10
Len is an introvert.
187
718000
3000
Len içe kapanıktır.
12:14
American women said to Len, when he dated them,
188
722000
4000
Amerikalı kadınlar, Len ile çıktıklarında şöyle der;
12:18
"You're no fun. You don't have positive emotion. Get lost."
189
726000
4000
eğlenceli değilsin, olumlu duygun yok. Yıkıl karşımdan.
12:22
And Len was wealthy enough to be able to afford a Park Avenue psychoanalyst,
190
730000
6000
Ve Len bir Park Caddesi psikanalistini karşılayacak kadar zengindi,
12:28
who for five years tried to find the sexual trauma
191
736000
4000
psikanalist beş yıl boyunca Len'in olumlu duygularını
12:32
that had somehow locked positive emotion inside of him.
192
740000
3000
bir şekilde içine hapsetmesine neden olan cinsel travmayı bulmaya çalıştı.
12:35
But it turned out there wasn't any sexual trauma.
193
743000
4000
Ancak anlaşıldı ki öyle bir cinsel travma yoktu.
12:39
It turned out that -- Len grew up in Long Island
194
747000
4000
Anlaşıldı ki Len Long Island'da büyümüştü
12:43
and he played football and watched football, and played bridge --
195
751000
6000
ve futbol oynamış ve futbol izlemiş, ve birç oynamıştı.
12:49
Len is in the bottom five percent of what we call positive affectivities.
196
757000
5000
Len, bizim olumlu duygulanım dediğimizin yüzde 5'inin dibindeydi.
12:54
The question is, is Len unhappy? And I want to say not.
197
762000
4000
Soru şu; Len mutsuz muydu? Ve olmadığını söylemek istiyorum.
12:58
Contrary to what psychology told us about the bottom 50 percent
198
766000
4000
Psikolojinin bize söylediğinin tersine, olumlu duygulanımı olan
13:02
of the human race in positive affectivity,
199
770000
3000
insanoğlunun en alttaki yüzde 50'sine bakarak
13:05
I think Len is one of the happiest people I know.
200
773000
3000
bence Len tanıdığım en mutlu insanlardan biri.
13:08
He's not consigned to the hell of unhappiness
201
776000
3000
Mutsuzluğun cehennemine teslim olmamış
13:11
and that's because Len, like most of you, is enormously capable of flow.
202
779000
6000
ve çünkü Len, birçoğumuz gibi, akış konusunda müthiş kabiliyetli.
13:17
When he walks onto the floor of the American Exchange at 9:30 in the morning,
203
785000
5000
Sabah 9:30'da Amerikan Borsasına adımını attığında
13:22
time stops for him. And it stops till the closing bell.
204
790000
3000
zaman onun için duruyor. Ve kapanış ziline kadar duruyor.
13:25
When the first card is played,
205
793000
2000
İlk kart oynandığında,
13:27
until 10 days later, the tournament is over, time stops for Len.
206
795000
4000
turnuvanın biteceği 10 gün sonraya kadar, zaman Len için duruyor.
13:31
And this is indeed what Mike Csikszentmihalyi has been talking about,
207
799000
4000
Ve bu aslında Mike Csikszentmihalyi'nin bahsettiği,
13:35
about flow. And it's distinct from pleasure in a very important way.
208
803000
5000
akış hakkında, ve keyif almaktan çok önemli bir şekilde farklı.
13:40
Pleasure has raw feels: you know it's happening. It's thought and feeling.
209
808000
5000
Keyif, ham duygular içerir: olurken hissedersiniz. Düşünce ve duygudur.
13:45
But what Mike told you yesterday -- during flow, you can't feel anything.
210
813000
8000
Ama Mike'ın dün anlattığı, akış esnasında, hiç birşey hissetmezsiniz.
13:54
You're one with the music. Time stops.
211
822000
4000
Müzikle tek olursunuz. Zaman durur.
13:58
You have intense concentration.
212
826000
2000
Derin bir konsantrasyon yaşarsınız.
14:00
And this is indeed the characteristic of what we think of as the good life.
213
828000
5000
Ve bu aslında iyi bir hayat olarak düşündüğümüz şeyin karakteristiğidir.
14:05
And we think there's a recipe for it,
214
833000
3000
Ve bunun için bir tarif vardır diye düşünürüz,
14:08
and it's knowing what your highest strengths are.
215
836000
2000
ve en güçlü taraflarınızı bilmekle ilgilidir.
14:10
And again, there's a valid test
216
838000
2000
Ve yine, beş en güçlü özelliğiniz nedir
14:12
of what your five highest strengths are.
217
840000
3000
bulabileceğiniz geçerli bir test var.
14:15
And then re-crafting your life to use them as much as you possibly can.
218
843000
6000
Ve sonra hayatınızı onları olabildiğince kullanabileceğiniz şekilde yeniden şekillendirebileceğiniz.
14:21
Re-crafting your work, your love,
219
849000
3000
İşinizi, aşk hayatınızı, oyununuzu
14:24
your play, your friendship, your parenting.
220
852000
3000
arkadaşlığınızı, ebeveynliğinizi yeniden şekillendirebileceğiniz.
14:27
Just one example. One person I worked with was a bagger at Genuardi's.
221
855000
5000
Tek bir örnek: birlikte çalıştığım biri Genuardi'de (marketler zinciri) çalışıyordu.
14:32
Hated the job.
222
860000
2000
İşinden nefret ediyordu.
14:34
She's working her way through college.
223
862000
2000
Kolejde okuduğu süre içinde çalışıyordu.
14:37
Her highest strength was social intelligence,
224
865000
3000
En güçlü özelliği sosyal zekasıydı,
14:40
so she re-crafted bagging to make the encounter with her
225
868000
5000
böylece torbalama işini onunla karşılaşanların
14:45
the social highlight of every customer's day.
226
873000
2000
gününü en güzel anlardan biri yapmak üzere şekillendirdi.
14:47
Now obviously she failed.
227
875000
3000
Şimdi açıkçası başarısız oldu.
14:50
But what she did was to take her highest strengths,
228
878000
3000
Ancak yaptığı şey en güçlü özelliklerini alıp,
14:53
and re-craft work to use them as much as possible.
229
881000
4000
ve mümkün olduğunca kullanmak üzere yeniden şekillendirmekti.
14:57
What you get out of that is not smiley-ness.
230
885000
2000
Bundan çıkaracağınız güleç yüzlü olmanız gerektiği değil.
14:59
You don't look like Debbie Reynolds.
231
887000
2000
Debbi Reynolds gibi görünmüyorsunuz.
15:01
You don't giggle a lot. What you get is more absorption.
232
889000
5000
Kıkrdayıp durmuyorsunuz. Burada ulaştığınız daha çok kendini verme.
15:06
So, that's the second path. The first path, positive emotion.
233
894000
4000
Yani ikinci yol. İlk yol, olumlu duygu.
15:10
The second path is eudaimonian flow.
234
898000
4000
İkinci yol, huzurlu akış.
15:14
And the third path is meaning.
235
902000
2000
Üçüncü yol, anlam.
15:16
This is the most venerable of the happinesses, traditionally.
236
904000
4000
Bunlar en kıymetli mutluluklardır, geleneksel anlamda.
15:20
And meaning, in this view, consists of -- very parallel to eudaimonia --
237
908000
6000
Ve bu görüşteki anlam - huzura paralel olarak,
15:26
it consists of knowing what your highest strengths are, and using them
238
914000
6000
en güçlü yanlarınızdan haberdar olup onları kullanmak
15:32
to belong to and in the service of something larger than you are.
239
920000
6000
sizden daha büyük bir şeye ait ve onun hizmetinde olmayı içerir.
15:39
I mentioned that for all three kinds of lives, the pleasant life,
240
927000
5000
Tüm bu üç tip hayattan bahsettim, keyifli hayat,
15:44
the good life, the meaningful life, people are now hard at work on the question,
241
932000
5000
iyi hayat, anlamlı hayat, insanlar şu soru üzerinde derin düşünüyor,
15:49
are there things that lastingly change those lives?
242
937000
4000
bunlar yaşamları geri dönmemek üzere değiştiren şeyler midir?
15:53
And the answer seems to be yes. And I'll just give you some samples of it.
243
941000
6000
Ve cevap evet gibi duruyor. Ve size bazı örneklerini vereceğim.
15:59
It's being done in a rigorous manner.
244
947000
2000
Dikkatli bir tavırla yapıldı.
16:01
It's being done in the same way that we test drugs to see what really works.
245
949000
5000
Hangisinin işe yaradığını anlamak için ilaçları test ettiğimiz şekilde yapıldı.
16:06
So we do random assignment, placebo controlled,
246
954000
5000
Yani farklı müdahalelerin randomize atama yapılan, plasebo kontrollü,
16:11
long-term studies of different interventions.
247
959000
3000
uzun dönemli çalışmalarını yapıyoruz.
16:14
And just to sample the kind of interventions that we find have an effect,
248
962000
4000
Keyifli hayat konusunu insanlara anlatırken,
16:18
when we teach people about the pleasant life,
249
966000
4000
hayattan nasıl daha fazla keyif alacaklarını,
16:22
how to have more pleasure in your life,
250
970000
2000
ve hangi tip müdahalelerin etkili olduğuna örnek vermek için
16:24
one of your assignments is to take the mindfulness skills, the savoring skills,
251
972000
6000
verdiğimiz ödevlerden bir tanesi düşüncelilik ve tat alma yeteneklerini alıp
16:30
and you're assigned to design a beautiful day.
252
978000
4000
harika bir gün tasarlamanız isteniyor.
16:34
Next Saturday, set a day aside, design yourself a beautiful day,
253
982000
5000
Gelecek cumartesiyi kendinize ayırın, kendiniz için güzel bir gün tasarlayın,
16:39
and use savoring and mindfulness to enhance those pleasures.
254
987000
4000
ve tat alma ve düşünceliliğinizi bu keyfi artırmak için kullanın.
16:43
And we can show in that way that the pleasant life is enhanced.
255
991000
6000
Ve bu şekilde keyifli bir hayatın geliştirilebileceğini gösterebiliriz.
16:50
Gratitude visit. I want you all to do this with me now, if you would.
256
998000
6000
Minnet ziyareti. Şimdi benimle birlikte hepinizin yapmasını istiyorum, eğer yapabilirseniz.
16:56
Close your eyes.
257
1004000
2000
Gözlerinizi kapatın.
16:58
I'd like you to remember someone who did something enormously important
258
1006000
8000
İnanılmaz derecede önemli bir şey yaparak hayatınızı
17:06
that changed your life in a good direction,
259
1014000
4000
iyi yönde değiştiren ve asla uygun bir şekilde
17:10
and who you never properly thanked.
260
1018000
3000
teşekkür etmediğiniz birini hatırlamanızı istiyorum.
17:13
The person has to be alive. OK.
261
1021000
3000
Bu kişi yaşıyor olmalı. Tamam mı?
17:16
Now, OK, you can open your eyes.
262
1024000
2000
Şimdi, tamam, gözlerinizi açabilirsiniz.
17:18
I hope all of you have such a person.
263
1026000
2000
Umarım hepiniz böyle bir insan hatırlıyorsunuz.
17:20
Your assignment, when you're learning the gratitude visit,
264
1028000
4000
Minnet ziyaretini öğrenirkenki ödeviniz
17:24
is to write a 300-word testimonial to that person,
265
1032000
4000
bu kişiye 300 kelimelik bir mektup yazmanız,
17:28
call them on the phone in Phoenix,
266
1036000
3000
Phoenix'ten telefonla aramanız,
17:31
ask if you can visit, don't tell them why, show up at their door,
267
1039000
5000
ziyaret edip edemeyeceğinizi sormanız, nedenini söylememeniz, kapıda belirmeniz,
17:36
you read the testimonial -- everyone weeps when this happens.
268
1044000
6000
mektubunuzu okumanız - bu olurken herkes ağlar -
17:42
And what happens is when we test people one week later, a month later,
269
1050000
4000
ve bir hafta, bir ay sonra insanları test ettiğimizde,
17:46
three months later, they're both happier and less depressed.
270
1054000
5000
hatta üç ay sonra, hem daha mutlu, hem de daha az depresiftiler.
17:52
Another example is a strength date, in which we get couples
271
1060000
4000
Diğer bir örnek, çiftleri bir araya getirdiğimiz güç buluşmasında
17:56
to identify their highest strengths on the strengths test,
272
1064000
3000
güç testinde birbirlerinin en güçlü taraflarını tanımlamalarını,
17:59
and then to design an evening in which they both use their strengths,
273
1067000
6000
ve daha sonra her birinin en güçlü yanlarını kullandıkları bir gece tasarlamalarını istiyoruz,
18:05
and we find this is a strengthener of relationships.
274
1073000
3000
ve bunun ilişkileri güçlendiren bir şey olduğunu bulduk.
18:08
And fun versus philanthropy.
275
1076000
2000
Ve eğlenceye karşı hayırseverlik.
18:10
But it's so heartening to be in a group like this,
276
1078000
3000
Ancak böyle bir grupta olmak çok yüreklendirici,
18:13
in which so many of you have turned your lives to philanthropy.
277
1081000
4000
öyle bir grup ki bir çoğunuz hayatlarını hayırseverliğe çeviriyor.
18:17
Well, my undergraduates and the people I work with haven't discovered this,
278
1085000
3000
Benim lisans öğrencilerim ve çalıştığım insanlar şunu henüz keşfetmediler,
18:20
so we actually have people do something altruistic
279
1088000
4000
aslında insanların düşünceli ve eğlenceli bir şey yapmalarını
18:24
and do something fun, and to contrast it.
280
1092000
3000
ve sonra buna karşı bir şey yapmalarını sağladık.
18:27
And what you find is when you do something fun,
281
1095000
3000
Ve eğlenceli bir şey yaptığınızda bulduğumuz şey,
18:30
it has a square wave walk set.
282
1098000
2000
bir kare çizer ve azalarak biter.
18:32
When you do something philanthropic to help another person, it lasts and it lasts.
283
1100000
6000
Hayırlı bir şey yaparak başka bir insana yardım ettiğinizde, bu devam eder ve eder.
18:38
So those are examples of positive interventions.
284
1106000
4000
Yani bunlar olumlu müdahalelere örnekler.
18:42
So, the next to last thing I want to say is
285
1110000
5000
Söyleyeceğim son şeye ek de
18:47
we're interested in how much life satisfaction people have.
286
1115000
3000
insanların hayattan ne kadar tatmin olduklarıyla ilgilendiğimiz
18:50
And this is really what you're about. And that's our target variable.
287
1118000
4000
ve bu gerçekten sizinle ilgili. Ve bu bizim hedef değişkenimiz.
18:54
And we ask the question as a function of the three different lives,
288
1122000
4000
Ve üç farklı yaşantının fonksiyonu olarak şu soruyu soruyoruz,
18:58
how much life satisfaction do you get?
289
1126000
2000
hayattan ne kadar tatmin duyuyorsunuz?
19:00
So we ask -- and we've done this in 15 replications involving thousands of people --
290
1128000
6000
Ve soruyoruz - ve bunu 15 kez binlerce insanın katıldığı tekrarlarla yaptık -
19:06
to what extent does the pursuit of pleasure,
291
1134000
2000
keyif arayışı, olumlu duygu arayışı,
19:08
the pursuit of positive emotion, the pleasant life,
292
1136000
4000
keyifli yaşam, bağlılık arayışı,
19:12
the pursuit of engagement, time stopping for you,
293
1140000
3000
zamanın sizin için durması, ve anlam arayışı
19:15
and the pursuit of meaning contribute to life satisfaction?
294
1143000
4000
sizin hayattan tatmin olmanıza ne derece katkı sağlıyor?
19:19
And our results surprised us, but they were backward of what we thought.
295
1147000
4000
Ve sonuçlar bizi şaşırttı, beklediğimizin tam tersiydiler.
19:23
It turns out the pursuit of pleasure has almost no contribution to life satisfaction.
296
1151000
5000
Keyif arayışının hayattan tatmin olmakla neredeyse hiç bağlantısı olmadığı sonucu çıktı.
19:28
The pursuit of meaning is the strongest.
297
1156000
3000
Anlam arayışının bağı en kuvvetliydi.
19:31
The pursuit of engagement is also very strong.
298
1159000
4000
Bağlılık arayışı da ayrıca çok güçlüydü.
19:35
Where pleasure matters is if you have both engagement
299
1163000
4000
Keyifin önemli olduğu durum, eğer bağlılık
19:39
and you have meaning, then pleasure's the whipped cream and the cherry.
300
1167000
4000
ve anlama sahipseniz, o zaman keyif hepsinin üzerindeki krema ve vişne gibi.
19:43
Which is to say, the full life -- the sum is greater than the parts, if you've got all three.
301
1171000
8000
Yani dolu bir hayat, eğer her üçüne sahipseniz, toplamı parçalardan daha büyük.
19:51
Conversely, if you have none of the three,
302
1179000
3000
Buna karşılık, üçünden hiçbirine sahip değilseniz,
19:54
the empty life, the sum is less than the parts.
303
1182000
2000
boş bir hayat, toplam parçalardan da azdır.
19:56
And what we're asking now is
304
1184000
2000
Ve şimdi soruyoruz
19:58
does the very same relationship, physical health, morbidity,
305
1186000
4000
aynı ilişki, beden sağlığı, hastalıklılık hali,
20:02
how long you live and productivity, follow the same relationship?
306
1190000
5000
ne kadar süre yaşadığınız, üretkenliğiniz, aynı ilişkiyi sürdürebildiğiniz?
20:07
That is, in a corporation,
307
1195000
2000
Bu, bir kurumda,
20:09
is productivity a function of positive emotion, engagement and meaning?
308
1197000
6000
üretkenlik olumlu duygu, bağlılık ve anlam fonksiyonu mudur?
20:16
Is health a function of positive engagement,
309
1204000
3000
Sağlık olumlu bağlılık, keyif,
20:19
of pleasure, and of meaning in life?
310
1207000
2000
ve hayatta anlamın fonksiyonu mudur?
20:21
And there is reason to think the answer to both of those may well be yes.
311
1209000
5000
Ve bunların her birine verilecek cevabın elbette evet olmasının bir nedeni var.
20:28
So, Chris said that the last speaker had a chance to try to integrate what he heard,
312
1216000
7000
Chris son konuşmacının dinlediklerini birleştirmeye çalışmak için bir şansı olacağını söyledi,
20:35
and so this was amazing for me. I've never been in a gathering like this.
313
1223000
5000
ve bu benim için inanılmaz. Daha önce hiç böyle bir toplantıda bulunmamıştım.
20:41
I've never seen speakers stretch beyond themselves so much,
314
1229000
3000
Konuşmacıların bu kadar kendilerini aşmak için çalıştıklarını görmemiştim,
20:44
which was one of the remarkable things.
315
1232000
3000
en kayda değer şeylerden biri de buydu.
20:47
But I found that the problems of psychology seemed to be parallel
316
1235000
4000
Ancak anladım ki psikolojinin sorunları teknolojinin, eğlence dünyasının
20:51
to the problems of technology, entertainment and design in the following way.
317
1239000
5000
ve tasarımın sorunlarına şu şekilde benzer görünüyor.
20:56
We all know that technology, entertainment and design
318
1244000
4000
Hepimiz teknoloji, eğlence ve tasarımın
21:00
have been and can be used for destructive purposes.
319
1248000
6000
daha önce ve yine yok edici amaçlarla kullanılabileceğini biliyoruz.
21:06
We also know that technology, entertainment and design
320
1254000
4000
Aynı zamanda teknoloji, eğlence ve tasarımın
21:10
can be used to relieve misery.
321
1258000
3000
ızdırabı azaltmak için de kullanılabileceğini biliyoruz.
21:13
And by the way, the distinction between relieving misery
322
1261000
4000
Ve bu arada, ızdırabı azaltmakla mutluluğu kurmak arasında
21:17
and building happiness is extremely important.
323
1265000
3000
var olan fark son derece önemlidir.
21:20
I thought, when I first became a therapist 30 years ago,
324
1268000
3000
Bundan 30 yıl önce terapist olduğumda,
21:23
that if I was good enough to make someone not depressed,
325
1271000
6000
eğer birisini depresif, endişeli, ya da öfkeli olmamasını sağlayacak kadar
21:29
not anxious, not angry, that I'd make them happy.
326
1277000
6000
iyiysem, o zaman onları mutlu kılabileceğimi sanıyordum.
21:35
And I never found that. I found the best you could ever do was to get to zero.
327
1283000
5000
Ve asla bunu başaramadım. En iyi yapabileceğinizin sıfır noktasına ulaşmak olduğunu gördüm.
21:40
But they were empty.
328
1288000
2000
Ama bomboştular.
21:42
And it turns out the skills of happiness, the skills of the pleasant life,
329
1290000
5000
Ve anladım ki mutluluk yetenekleri, keyifli yaşam yetenekleri,
21:47
the skills of engagement, the skills of meaning,
330
1295000
3000
bağlılık yetenekleri, anlam yetenekleri
21:50
are different from the skills of relieving misery.
331
1298000
4000
ızdırabı azaltma yeteneklerinden farklıydı.
21:54
And so, the parallel thing holds
332
1302000
3000
Yani benzer şeylerin teknoloji, eğlence
21:57
with technology, entertainment and design, I believe.
333
1305000
4000
ve tasarımla birbirlerini bir arada tuttuklarına inanıyorum.
22:01
That is, it is possible for these three drivers of our world
334
1309000
7000
Yani, dünyamızın bu üç itici gücü için mutluluğu artırmak,
22:08
to increase happiness, to increase positive emotion,
335
1316000
6000
olumlu duyguyu yükseltmek mümkün görünüyor,
22:14
and that's typically how they've been used.
336
1322000
2000
ve bu tipik olarak nasıl kullanıldıklarını gösteriyor.
22:16
But once you fractionate happiness the way I do --
337
1324000
3000
Ancak mutluluğu bir kez benim gibi parçalara ayırırsanız,
22:19
not just positive emotion, that's not nearly enough --
338
1327000
3000
sadece olumlu duyguyu değil - bu asla yeterli değil -
22:22
there's flow in life, and there's meaning in life.
339
1330000
3000
hayatta akış var, ve hayatta anlam var.
22:25
As Laura Lee told us,
340
1333000
2000
Lauralee'nin söylediği gibi,
22:27
design, and, I believe, entertainment and technology,
341
1335000
4000
tasarım, ve inanıyorum ki eğlence ve teknoloji,
22:31
can be used to increase meaning engagement in life as well.
342
1339000
4000
hayatta bağlılığın anlamını yükseltmek için de kullanılabilir.
22:35
So in conclusion, the eleventh reason for optimism,
343
1343000
4000
Sonuç olarak, optimizm için 11'inci neden,
22:39
in addition to the space elevator,
344
1347000
4000
uzay asansörüne ek olarak,
22:43
is that I think with technology, entertainment and design,
345
1351000
5000
şu ki, teknoloji, eğlence ve tasarımla bilikte
22:48
we can actually increase the amount of tonnage
346
1356000
4000
dünya üzerindeki insan mutluluğunun ağırlığını
22:52
of human happiness on the planet.
347
1360000
2000
değiştirebileceğimize inanıyorum.
22:54
And if technology can, in the next decade or two, increase the pleasant life,
348
1362000
6000
Ve eğer teknoloji gelecek bir ya da iki on yılda keyifli hayatı,
23:00
the good life and the meaningful life, it will be good enough.
349
1368000
4000
iyi hayatı ve anlamlı hayatı yükseltebilecekse, bu yeterince iyi olacaktır.
23:04
If entertainment can be diverted to also increase positive emotion,
350
1372000
6000
Eğer eğlence de olumlu duyguyu, anlamı, huzuru yükseltmek
23:10
meaning, eudaimonia, it will be good enough.
351
1378000
4000
için dönüştürülebilirse, bu yeterince iyi olacaktır.
23:14
And if design can increase positive emotion,
352
1382000
6000
Ve eğer tasarım olumlu duyguyu, huzuru,
23:20
eudaimonia, and flow and meaning,
353
1388000
3000
ve akışı, ve anlamı artırabilirse,
23:23
what we're all doing together will become good enough. Thank you.
354
1391000
5000
hepimizin birlikte yaptığı yeterince iyi olacaktır. Teşekkürler.
23:28
(Applause)
355
1396000
8000
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Martin Seligman - PsychologistMartin Seligman is the founder of positive psychology, a field of study that examines healthy states, such as happiness, strength of character and optimism.
Why you should listen
Martin Seligman founded the field of positive psychology in 2000, and has devoted his career since then to furthering the study of positive emotion, positive character traits, and positive institutions. It's a fascinating field of study that had few empirical, scientific measures -- traditional clinical psychology focusing more on the repair of unhappy states than the propagation and nurturing of happy ones. In his pioneering work, Seligman directs the Positive Psychology Center at the University of Pennsylvania, developing clinical tools and training the next generation of positive psychologists.
His earlier work focused on perhaps the opposite state: learned helplessness, in which a person feels he or she is powerless to change a situation that is, in fact, changeable. Seligman is an often-cited authority in this field as well -- in fact, his is the 13th most likely name to pop up in a general psych textbook. He was the leading consultant on a Consumer Reports study on long-term psychotherapy, and has developed several common pre-employment tests, including the Seligman Attributional Style Questionnaire (SASQ).
Martin Seligman | Speaker | TED.com