Jacqueline Woodson: What reading slowly taught me about writing
Jacqueline Woodson: Yavaş okumak bana yazmak hakkında ne öğretti
For Jacqueline Woodson, writing is a gift of joy not only to herself but also to her readers, who span all ages and backgrounds. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
was the most beautiful in all the land.
tüm ülkede en güzeliydi.
playing in his garden,
bahçesinde oynarken buldu,
of "The Selfish Giant" in 1888.
hikâyesini 1888'de yazdı.
moved into my Brooklyn childhood
benim Brooklyn'deki çocukluğuma taşındı
both the Bible and the Quran.
okuyarak büyüdüm.
both religious and recreational,
geçen saatlerce kitap okuma
of television-watching.
çok daha üstün geliyordu.
you could find my siblings and I
kıvrılmış olarak bulabilirdiniz,
of our apartment reading,
the fire hydrant blasted,
yangın musluğu patlardı
we could hear our friends down there
aşağıda, fışkıran suda oynayan
through our open windows.
pencerelemizden içeri giriyordu.
I went into my books,
bakmayı öğrendikçe,
of the outside world.
who were racing through books,
okuyan kardeşlerimin aksine
running beneath the words,
gezdiren o çocuklardandım
told big kids don't use their fingers.
kullanmadığı söylenmişti bana.
birleştirilmiş bir şekilde oturtuluyorduk,
with our hands folded on our desk,
çevirmek için bırakırdık,
then returning them to that position.
not just on grade level
seviyesinde değil,
being pushed to read faster.
okumamız için zorlanıyorduk.
outside of my teacher's gaze,
öğretmenimin bakışlarının dışında
again told me his story,
tekrardan hikâyesini anlatırdı;
sneaking into his garden,
nasıl ihanete uğramış hissettiğini,
dışarıda tuttuğunu
I learned something new
yeni bir şey öğrendim,
that the kids were forced to play on
üzerinde oynamak zorunda bırakıldıkları
that appeared one day,
küçük bir çocuğun kibarlığı hakkında
rağmen öfke dolu değildi.
anlayış için bir yalvarıştı.
of a writer named John Gardner
adında bir yazarın
veya "kurgunun rüyası" olarak
as the "fictive dream,"
was where I was inside that book,
bu noktada olduğumu fark ettim,
and the world that the author had created
beni içine davet ediyordu.
tadının çıkarılmasının gerektiğini,
were meant to be savored,
maybe years, writing them.
belki de yıllar harcadığını biliyordum.
to one day become a writer --
isteyen bir okuyucu olarak --
or the internet or even the telephone,
telefon olmadan çok önce
and information and memory through story.
paylaşan insanlar vardı.
of connective technology.
en eski biçimlerinden biriydi.
better down the Nile
ilerlemeleri için gönderen
to preserve the dead
21. yüzyıla taşıyan
into the 21st century.
daha iyi bir yolunun hikâyesi.
began making tools from stone,
yapmaya başladıklarında
hikâyeyi hatırlamış olmalı.
or gestures or drawings,
veya çizimlerle söylesinler
ne zaman istersek ulaştık.
television channels of my childhood
of cable and streaming.
ve veri akışına ulaştık.
through time and space,
daha hızlı ilerlememizi sağladıkça
is getting pushed out of the way,
çıkarılıyor gibi görünüyor.
of the narrative.
anlatıdan çıkarılıyor demek istiyorum.
with stories change,
meşguliyetimiz değişse bile
to audio to Instagram to Snapchat,
Instagram'dan Snapchat'e değişse bile
beneath the words.
parmağımızı hatırlamalıyız.
regardless of the format,
yerlere bizi her zaman götürdüğünü,
we never thought we'd go,
we never thought we'd meet
insanlarla bizi tanıştırdığını
that we might have missed.
bize gösterdiğini hatırlayın.
faster and faster,
ilerlemeye devam etse de
has led me to a life of writing books
kitap yazdığım bir hayata götürdü,
and closely at the world,
ve yakından bakma arzumun,
and by doing so,
birçok olasılığını görmenin
possibilities of a narrative,
I needed to know about writing.
gereken her şeyi öğretti
I needed to know about creating worlds
bilmem gereken her şeyi öğretti,
ve duyulabildiği dünyalar,
could be legitimized,
read or heard by another person,
okunduğu ve duyulduğu dünyalar,
that became a connection between us,
bir şeye ilham veren,
to not feel alone in this world,
yalnız hissetmemenin bir yolunu bulmak
we've changed it before we leave?
gibi hissetmenin bir yolunu bulmak.
and all of it, remembered.
ve hepsinin hatırlanması.
to understand the future.
the hard times we're living in,
zor zamanları unutmak
önce gelenleri hatırlamak için okuruz.
those who came before us,
lived in Greenville, South Carolina,
Nicholtown denen dışlanmış bir semtte
called Nicholtown.
the descendants of a people
izin verilmemiş bir kişinin torunlarıydık.
to learn to read or write.
how letters form words,
oluşturduğunu anlamanın tehlikesi,
and their stories.
ve hikâyelerinin tehlikesi.
of being threatened with death
ölümle tehdit edilmenin bu temeline karşı
beneath that one.
başka bir hikâye daha var
to the narrative,
and the ones beneath those.
ve onların altındakiler.
continue to survive.
ve hayatta kalmaya da devam edecek.
that connected the way I learned to write
neredeyse susturulmuş insanlar arasında
and older and deeper
yaşlı ve derin olduğun fark ettim.
who never learned to read.
out of enslavement,
grad school, beyond.
lisansüstü eğitimi alabilirlerdi.
seemed to be born reading,
okumak için doğmuş gibi görünüyorlar,
stepped out of their way.
the Great Migration wagon --
Büyük Göç vagonuna bindi --
tarihini yanlarında taşıdılar,
the history of a narrative,
the only way they could hold on to it,
olmadığını içten içe biliyorlardı,
or their stoops at the end of a long day
anlatabileceklerini biliyorlardı.
through the thick heat of picking cotton
anlatabileceklerini biliyorlardı,
and sew them into quilts,
ve onları yorganlara işleyebileceklerini,
into something laughable,
dönüştürebileceklerini
exhale the history a country
tarihini aktarabileceklerini biliyorlardı.
to imagine an invisible finger
bir parmak hayal etmeyi öğrendim.
ilerlemeye devam ederken
the author's work
saygı gösterdiğimi biliyordum.
ısının yeni gücünü elde etmeyi
who finally learned to control fire
hatırlamak için yavaşça okuyorum.
the Selfish Giant,
en sonunda yıktığını
özgürce koşuşturmasına izin vermesini
through his garden.
to my ancestors,
saygı göstermek için yavaşça okuyorum.
umutlarından, geleceklerinden
veya bir hikâye anlattığımız her seferinde
ABOUT THE SPEAKER
Jacqueline Woodson - WriterFor Jacqueline Woodson, writing is a gift of joy not only to herself but also to her readers, who span all ages and backgrounds.
Why you should listen
Despite being raised by "old-school Southerners" who would've preferred she embarked on a sensible career, award-winning author Jacqueline Woodson tells us that "I've known I wanted to be a writer since I was around seven years old. I loved everything about stories -- how they made me feel and think, the joy good ones brought both the listener and the teller, the double and deeper meanings ... I knew writing made me happiest, and wrote as often as I could.
"Now, when I'm not writing, I'm out speaking about writing. I write for young people and old people. I write for magazines, newspapers. I write speeches and plays. I do this because it's never not joyful for me."
Jacqueline Woodson | Speaker | TED.com