ABOUT THE SPEAKER
Leonard Susskind - Physicist
Leonard Susskind works on string theory, quantum field theory, quantum statistical mechanics and quantum cosmology at Stanford.

Why you should listen

Leonard Susskind is the Felix Bloch Professor of Physics at Stanford University. His research interests include string theory, quantum field theory, quantum statistical mechanics, and quantum cosmology. He received the Pregel Award from the New York Academy of Science (1975), and the J. J. Sakurai Prize of the American Physical Society (1998) "for his pioneering contributions to hadronic string models, lattice gauge theories, quantum chromodynamics, and dynamical symmetry breaking." He is a member of the National Academy of Sciences and the American Academy of Arts and Sciences and, since 2009, has been serving as Director of the Stanford Institute for Theoretical Physics.

He is a recent recipient of the Los Angeles Times Book Award in Science and Technology for The Black Hole War: My Battle with Stephen Hawking to Make the World Safe for Quantum Mechanics.

More profile about the speaker
Leonard Susskind | Speaker | TED.com
TEDxCaltech

Leonard Susskind: My friend Richard Feynman

Leonard Susskind: Arkadaşım Richard Feynman

Filmed:
1,213,939 views

Bir dahinin dostu olmak nasıl bir şey? TEDxCaltech'te sahneye çıkan fizikçi Leonard Susskind efsanevi Richard Feynman ile ilgili birkaç hikaye anlatıyor, ve onun problemlere hem ciddi hem de pek de ciddi olmayan yaklaşımından bahsediyor.
- Physicist
Leonard Susskind works on string theory, quantum field theory, quantum statistical mechanics and quantum cosmology at Stanford. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:15
I decidedkarar when I was askeddiye sordu to do this
0
0
2000
Benden bunu yapmamı istediklerinde
00:17
that what I really wanted to talk about
1
2000
2000
aslında yapmak istediğim
00:19
was my friendarkadaş RichardRichard FeynmanFeynman.
2
4000
2000
dostum Richard Feynman hakkında konuşmaktı.
00:21
I was one of the fortunateşanslı fewaz
3
6000
2000
Ben onu yakından tanıma şansına sahip olan
00:23
that really did get to know him
4
8000
2000
ve varlığından keyif almış
00:25
and enjoyedzevk his presencevarlık.
5
10000
2000
az sayıda insandan biriyim.
00:27
And I'm going to tell you the RichardRichard FeynmanFeynman that I knewbiliyordum.
6
12000
3000
Ve sizlere benim tanıdığım Richard Feynman'ı anlatacağım.
00:30
I'm sure there are other people here
7
15000
2000
Burada Rİchard Feynman'ı kendi bildikleri
00:32
who could tell you about the RichardRichard FeynmanFeynman they knewbiliyordum,
8
17000
2000
açılardan anlatacak başkaları da bulunduğundan eminim.
00:34
and it would probablymuhtemelen be a differentfarklı RichardRichard FeynmanFeynman.
9
19000
2000
ve anlatacakları muhtemelen bir başka Richard Feynman olacaktır.
00:36
RichardRichard FeynmanFeynman was a very complexkarmaşık man.
10
21000
3000
Richard Feynman çok karmaşık bir insandı.
00:39
He was a man of manyçok, manyçok partsparçalar.
11
24000
2000
Pek çok farklı bileşenlerden oluşuyordu.
00:41
He was, of coursekurs, foremostbaşta,
12
26000
2000
Ama elbette ki en başta
00:43
a very, very, very great scientistBilim insanı.
13
28000
3000
çok ama çok büyük bir bilim adamı idi.
00:46
He was an actoraktör. You saw him actdavranmak.
14
31000
3000
Bir aktördü, onu oynarken gördünüz.
00:49
I alsoAyrıca had the good fortuneservet to be in those lecturesdersler,
15
34000
3000
Ben, o konuşma yaparken onu yukarıdaki
00:52
up in the balconybalkon.
16
37000
2000
balkonlardan izleme şansına sahip oldum.
00:54
They were fantasticfantastik.
17
39000
2000
Bu konuşmalar muhteşemdi.
00:56
He was a philosopherfilozof;
18
41000
2000
Bir filozoftu o.
00:58
he was a drumdavul playeroyuncu;
19
43000
2000
bir davulcuydu.
01:00
he was a teacheröğretmen parpar excellencemükemmellik.
20
45000
3000
müthiş bir öğretmendi.
01:03
RichardRichard FeynmanFeynman was alsoAyrıca a showmanşovmen,
21
48000
2000
Richard Feynman aynı zamanda bir şovmendi.
01:05
an enormousmuazzam showmanşovmen.
22
50000
2000
müthiş bir şovmen.
01:07
He was brashküstah, irreverentsaygısız --
23
52000
4000
Küstah, saygısız --
01:11
he was fulltam of machomaço,
24
56000
2000
maço, bir nevi
01:13
a kindtür of machomaço one-upmanshiptek upmanship.
25
58000
3000
tek kişilik maço gösteri gibi.
01:16
He lovedsevilen intellectualentellektüel battlesavaş.
26
61000
4000
Entellektüel tartışmaları çok severdi.
01:20
He had a gargantuandevasa egobenlik.
27
65000
4000
Devasa boyutta bir egosu vardı.
01:24
But the man had somehowbir şekilde
28
69000
3000
Ama içinde bir şekilde
01:27
a lot of roomoda at the bottomalt.
29
72000
2000
kocaman bir yer de vardı.
01:29
And what I mean by that
30
74000
2000
Demek istediğim, en azından
01:31
is a lot of roomoda, in my casedurum --
31
76000
3000
benim için geçerli bu--
01:34
I can't speakkonuşmak for anybodykimse elsebaşka --
32
79000
2000
başkası adına konuşamam --
01:36
but in my casedurum,
33
81000
2000
ama benim durumumda
01:38
a lot of roomoda for anotherbir diğeri bigbüyük egobenlik.
34
83000
3000
bir başka egonun sığmasına yetecek kadar yer vardı içinde.
01:41
Well, not as bigbüyük as his,
35
86000
2000
Belki kendi egosu kadar büyük değil,
01:43
but fairlyoldukça bigbüyük.
36
88000
2000
ama oldukça büyük.
01:45
I always feltkeçe good with DickDick FeynmanFeynman.
37
90000
3000
Ben Dick Feynman ile birlikte olmaktan her zaman hoşlandım.
01:48
It was always funeğlence to be with him.
38
93000
2000
Onunla olmak çok eğlenceliydi.
01:50
He always madeyapılmış me feel smartakıllı.
39
95000
2000
Benim kendimi akıllı hissetmemi sağlıyordu.
01:52
How can somebodybirisi like that make you feel smartakıllı?
40
97000
2000
Böyle biri nasıl olur da insanın kendini akıllı hissetmesini sağlayabilir?
01:54
SomehowBir şekilde he did.
41
99000
2000
Bir şekilde yapıyordu bunu.
01:56
He madeyapılmış me feel smartakıllı. He madeyapılmış me feel he was smartakıllı.
42
101000
2000
Benim akıllı hissetmeme neden oluyordu. Benim onun akıllı olduğunu da
01:58
He madeyapılmış me feel we were bothher ikisi de smartakıllı,
43
103000
2000
hissetmemi sağlıyordu. İkimizin de akıllı olduğunu
02:00
and the two of us could solveçözmek any problemsorun whateverher neyse.
44
105000
4000
ve beraber her tür problemi çözebileceğimizi hissediyordum.
02:04
And in factgerçek, we did sometimesara sıra do physicsfizik togetherbirlikte.
45
109000
3000
Aslında, fizik alanında zaman zaman birlikte çalıştık.
02:07
We never publishedyayınlanan a paperkâğıt togetherbirlikte,
46
112000
2000
Birlikte bir yayın yapmadık, ama
02:09
but we did have a lot of funeğlence.
47
114000
3000
çok eğlendik.
02:13
He lovedsevilen to winkazanmak.
48
118000
2000
Kazanmayı çok severdi.
02:15
With these little machomaço gamesoyunlar we would sometimesara sıra playoyun --
49
120000
3000
Bazen insanlara ufak maço oyunlar oynardı --
02:18
and he didn't only playoyun them with me, he playedOyunun them with all sortssıralar of people --
50
123000
3000
sadece benimle değil, her tür insanla yapardı bunu --
02:21
he would almostneredeyse always winkazanmak.
51
126000
2000
ve hemen her zaman kazanırdı.
02:23
But when he didn't winkazanmak, when he lostkayıp,
52
128000
3000
Ama kazanmadığı zamanlarda da, kaybettiğinde
02:26
he would laughgülmek and seemgörünmek to have just as much funeğlence
53
131000
3000
gene de gülerdi, ve kazandığı zamanlardaki kadar
02:29
as if he had wonwon.
54
134000
2000
eğleniyormuş gibi görünürdü.
02:31
I rememberhatırlamak oncebir Zamanlar he told me a storyÖykü
55
136000
2000
Bir defasında bana kendi öğrencilerinin ona yaptığı
02:33
about a jokeşaka that the studentsöğrencilerin playedOyunun on him.
56
138000
3000
bir şakayla ilgili bir hikaye anlattığını anımsıyorum.
02:36
They tookaldı him -- I think it was for his birthdaydoğum günü --
57
141000
2000
Onu dışarı çıkarmışlar -- yaşgünüymüş--
02:38
they tookaldı him for lunchöğle yemeği.
58
143000
2000
ve onu dışarı öğle yemeğine çıkarmışlar.
02:40
They tookaldı him for lunchöğle yemeği
59
145000
2000
Pasadena'da sandviç yapan
02:42
to a sandwichsandviç placeyer in PasadenaPasadena.
60
147000
2000
bir yere götürmüşler.
02:44
It mayMayıs ayı still existvar olmak; I don't know.
61
149000
2000
Belki de hala oradadır, bilmiyorum.
02:46
CelebrityÜnlü sandwichessandviç was theironların thing.
62
151000
3000
Bu yerin özelliği ünlülere ilişkin sandviçler yapmasıymış.
02:49
You could get a MarilynMarilyn MonroeMonroe sandwichsandviç.
63
154000
2000
Mesela Marilyn Monroe Sandviçi ısmarlayabilirdiniz,
02:51
You could get a HumphreyHumphrey BogartBogart sandwichsandviç.
64
156000
3000
ya da Humprey Bogard sandviçi.
02:54
The studentsöğrencilerin wentgitti there in advanceilerlemek,
65
159000
2000
Öğrenciler, gelince Feynman sandviçi ısmarlayacaklarını
02:56
and they arrangeddüzenlenmiş that they would all ordersipariş FeynmanFeynman sandwichessandviç.
66
161000
3000
söyleyerek önceden restoran sahibini ayarlamışlar.
02:59
One after anotherbir diğeri, they camegeldi in and ordereddüzenli FeynmanFeynman sandwichessandviç.
67
164000
3000
Sonra teker teker içeri gelmişler ve Feynman Sandviçi istemişler.
03:02
FeynmanFeynman lovedsevilen this storyÖykü.
68
167000
2000
Feynman bu hikayeye bayılırdı.
03:04
He told me this storyÖykü, and he was really happymutlu and laughinggülme.
69
169000
4000
Bana bunu anlattı, ve anlatırken çok eğleniyor ve gülüyordu.
03:08
When he finishedbitmiş the storyÖykü, I said to him,
70
173000
3000
Anlatması bitince ona sordum,
03:11
"DickDick, I wondermerak etmek what would be the differencefark
71
176000
2000
"Dick, acaba Feynman sandviçi ile Susskind sandviçi
03:13
betweenarasında a FeynmanFeynman sandwichsandviç and a SusskindSusskind sandwichsandviç."
72
178000
4000
arasındaki fark sence ne olabilir?" dedim.
03:17
And withoutolmadan skippingatlama a beatdövmek at all,
73
182000
2000
Bir an bile düşünmeden,
03:19
he said, "Well, they'dgittiklerini be about the sameaynı.
74
184000
3000
"hemen hemen aynı olurlardı ama
03:22
The only differencefark is a SusskindSusskind sandwichsandviç would have a lot more hamjambon,"
75
187000
3000
tek farkla, Susskind sandviçinde daha çok jambon (ham) olurdu" dedi.
03:25
hamjambon, as in badkötü actoraktör.
76
190000
2000
ham, argoda kötü rol yapan aktör demek.
03:27
(LaughterKahkaha)
77
192000
2000
(Gülüşmeler)
03:29
Well, I happenedolmuş to have been very quickhızlı that day,
78
194000
3000
O gün benim de hazırcevaplığım tuttu. Dedim ki,
03:32
and I said, "Yeah, but a lot lessaz baloneyBunlar saçmalık."
79
197000
3000
"ama içinde çok az baloney (salam) olurdu." dedim.
03:35
(LaughterKahkaha)
80
200000
3000
(baloney:argoda zırva, palavra) (Gülüşmeler)
03:38
The truthhakikat of the mattermadde
81
203000
4000
Ama aslında bakacak olursanız
03:42
is that a FeynmanFeynman sandwichsandviç
82
207000
2000
Feynman sandviçi tıka basa jambon (kötü rol yapma)
03:44
had a loadyük of hamjambon,
83
209000
2000
dolu olurdu ama
03:46
but absolutelykesinlikle no baloneyBunlar saçmalık.
84
211000
3000
içinde hiç baloney (palavra) olmazdı.
03:50
What FeynmanFeynman hatednefret edilen worsedaha da kötüsü than anything elsebaşka
85
215000
2000
Feynman'ın en nefret ettiği şey
03:52
was intellectualentellektüel pretenseiddiası --
86
217000
2000
entellektüel rol yapma, --
03:54
phoninessyanlışlıklar,
87
219000
2000
sahte oyunculuk,
03:56
falseyanlış sophisticationyapmacıklık, jargonjargon.
88
221000
3000
sahte bilim adamlığı idi.
03:59
I rememberhatırlamak sometimebazen duringsırasında the '80s,
89
224000
3000
80'lerin ortalarında bir zamanlarda
04:02
the mid-'orta-'80s,
90
227000
2000
Dick, ben ve
04:04
DickDick and I and SidneySidney ColemanColeman
91
229000
2000
Sidney Coleman birkaç kez
04:06
would meetkarşılamak a coupleçift of timeszamanlar
92
231000
2000
San Francisco'da buluştuk.
04:08
up in SanSan FranciscoFrancisco at some very richzengin guy'sadam houseev --
93
233000
3000
San Francisco'daki oldukça zengin birinin
04:11
up in SanSan FranciscoFrancisco for dinnerakşam yemegi.
94
236000
2000
evinde akşam yemeğine davetliydik.
04:13
And the last time the richzengin guy inviteddavet us,
95
238000
3000
Ev sahibi bizi en son davet ettiğinde
04:16
he alsoAyrıca inviteddavet a coupleçift of philosophersfilozoflar.
96
241000
2000
aynı zamanda birkaç felsefeciyi de davet etmişti.
04:18
These guys were philosophersfilozoflar of mindus.
97
243000
3000
Bu kişiler bilişsel felsefecilerdi.
04:21
TheirOnların specialtyÖzel was the philosophyFelsefe of consciousnessbilinç.
98
246000
3000
Esas alanları bilinçle ilgili felsefi konulardı.
04:24
And they were fulltam of all kindsçeşit of jargonjargon.
99
249000
2000
Sürekli ağır bir jargon kullanıyorlardı.
04:26
I'm tryingçalışıyor to rememberhatırlamak the wordskelimeler --
100
251000
3000
Kullandıkları kelimeleri anımsamaya çalışıyorum --
04:29
"monismmonizm," "dualismikilik," categorieskategoriler all over the placeyer.
101
254000
3000
"monizm", "dualizm" gibi kelimelşer havalarda uçuşuyordu.
04:32
I didn't know what those things meantdemek, neitherne did DickDick --
102
257000
2000
Tam olarak ne anlama geldiklerini bilmiyordum, Dick de öyle --
04:34
neitherne did SydneySydney for that mattermadde.
103
259000
2000
hatta Syndey de bilmiyordu.
04:36
And what did we talk about?
104
261000
2000
Peki ne hakkında konuştuk?
04:38
Well, what do you talk about when you talk about mindszihinler?
105
263000
3000
Zihinlerden bahsediyorsanız ne hakkında konuşursunuz?
04:41
One thing, there's one obviousaçık thing to talk about --
106
266000
2000
Bir tek şey, konuşacak konu çok barizdi --
04:43
can a machinemakine becomeolmak a mindus?
107
268000
2000
bir makine bilinçli bir zihin olabilir mi?
04:45
Can you buildinşa etmek a machinemakine
108
270000
2000
İnsan gibi düşünme yetisi olan
04:47
that thinksdüşünüyor like a humaninsan beingolmak,
109
272000
2000
bilinçli bir makine imal
04:49
that is consciousbilinçli?
110
274000
2000
edilebilir mi?
04:51
We satoturdu around and we talkedkonuştuk about this -- we of coursekurs never resolvedkararlı it.
111
276000
3000
Otruduk ve saatlerce bu konu hakkında konuştuk -- elbette bir sonuca varamadık.
04:54
But the troublesorun with the philosophersfilozoflar
112
279000
2000
Ama felsefecilerin sorunu şuydu ki
04:56
is that they were philosophizingFelsefe
113
281000
2000
bilim hakkında konuşmaları gerekirken
04:58
when they should have been science-iphizingBilim-iphizing.
114
283000
2000
felsefe yapmaya devam ediyorlardı.
05:00
It's a scientificilmi questionsoru after all.
115
285000
3000
Aslında soru son derece bilimsel bir soru.
05:03
And this was a very, very dangeroustehlikeli thing to do
116
288000
2000
Ve bu yaptıkları Dick Feynman'ın yanında
05:05
around DickDick FeynmanFeynman.
117
290000
3000
en yapılmayacak şeydi.
05:10
FeynmanFeynman let them have it -- bothher ikisi de barrelsvaril, right betweenarasında the eyesgözleri.
118
295000
3000
Feynman onlara bütün gücüyle girişti, tam ortadan
05:13
It was brutalacımasız; it was funnykomik -- oohooh, it was funnykomik.
119
298000
3000
gerçekten çok vahşice idi -- ama çok da komikti.
05:16
But it was really brutalacımasız.
120
301000
2000
Gerçekten çok acımasızcaydı ama.
05:18
He really poppedattı theironların balloonbalon.
121
303000
2000
Balonlarını söndürdü.
05:20
But the amazingşaşırtıcı thing was --
122
305000
2000
Ama esas inanılmaz olanı şu --
05:22
FeynmanFeynman had to leaveayrılmak a little earlyerken.
123
307000
2000
Feynamn'ın erken gitmesi gerekti.
05:24
He wasn'tdeğildi feelingduygu too well, so he left a little bitbit earlyerken.
124
309000
3000
Biraz hasta hissediyordu, onun için erken kalktı.
05:27
And SidneySidney and I were left there with the two philosophersfilozoflar.
125
312000
3000
Ben de Sidney ve iki felsefeci ile kaldık.
05:30
And the amazingşaşırtıcı thing is these guys were flyinguçan.
126
315000
3000
Ve bu iki adam mutluluktan havalara uçuyorlardı.
05:33
They were so happymutlu.
127
318000
2000
O kadar mutluydular ki.
05:35
They had metmet the great man;
128
320000
3000
Müthiş adamın ta kendisi ile tanışmışlardı,
05:38
they had been instructedtalimat by the great man;
129
323000
2000
onun tarafından verilen konuşmayı dinlemişlerdi;
05:40
they had an enormousmuazzam amounttutar of funeğlence
130
325000
2000
o suratlarını çamura bularken
05:42
havingsahip olan theironların facesyüzleri shoveditti in the mudçamur,
131
327000
3000
çok ama çok eğlenmişlerdi,
05:45
and it was something specialözel.
132
330000
3000
ve bu çok özel bir şeydi.
05:48
I realizedgerçekleştirilen there was something just extraordinaryolağanüstü about FeynmanFeynman,
133
333000
3000
Feynman'da bu felsefecileri bozum ederken bile çok özel
05:51
even when he did what he did.
134
336000
3000
bir şey olduğunu fark ettim.
05:58
DickDick, he was my friendarkadaş. I did call him DickDick.
135
343000
3000
Dick, benim arkadaşımdı, ben ona Dick derdim.
06:01
DickDick and I had a certainbelli, a little bitbit of a rapportuyum.
136
346000
2000
Dick ve benim ortak epey noktamız vardı.
06:03
I think it mayMayıs ayı have been a specialözel rapportuyum that he and I had.
137
348000
3000
sanırım bizim aramızdaki özel bir ortaklıktı.
06:06
We likedsevilen eachher other; we likedsevilen the sameaynı kindtür of things.
138
351000
3000
Birbirimizi severdik, aynı şeylerden hoşlanırdık.
06:09
I alsoAyrıca likedsevilen the kindtür of intellectualentellektüel machomaço gamesoyunlar.
139
354000
4000
Ben de entellektüel maço oyunları severdim.
06:13
SometimesBazen I would winkazanmak, mostlyçoğunlukla he would winkazanmak,
140
358000
2000
Bazen ben kazanırdım, ama çoğunlukla o kazanırdı,
06:15
but we bothher ikisi de enjoyedzevk them.
141
360000
2000
ikimiz de bunlardan hoşlanırdık.
06:17
And DickDick becameoldu convincedikna olmuş at some pointpuan
142
362000
2000
Dick bir noktada, ikimizin kişiliklerinin
06:19
that he and I had some kindtür of similaritybenzerlik of personalitykişilik.
143
364000
4000
epey benzer olduğu sonucuna vardı.
06:23
I don't think he was right.
144
368000
2000
Bence bu konuda haklı değildi.
06:25
I think the only pointpuan of similaritybenzerlik betweenarasında us
145
370000
2000
Bence ikimiz arasındaki tek benzer nokta
06:27
is we bothher ikisi de like to talk about ourselveskendimizi.
146
372000
3000
ikimizin de kendimizden bahsetmekten hoşlanıyor olmamızdı.
06:30
But he was convincedikna olmuş of this.
147
375000
2000
Ama o buna ikna olmuştu.
06:32
And he was curiousMeraklı.
148
377000
2000
Ve bu konuyu merak ediyordu.
06:34
The man was incrediblyinanılmaz curiousMeraklı.
149
379000
2000
Bu adam inanılmaz derecede meraklıydı.
06:36
And he wanted to understandanlama what it was and why it was
150
381000
3000
Bu komik bağlantının nasıl ve neden olduğunu
06:39
that there was this funnykomik connectionbağ.
151
384000
4000
anlamak istiyordu.
06:43
And one day we were walkingyürüme. We were in FranceFransa.
152
388000
2000
Bir gün yanyana yürüyorduk. Fransa'daydık.
06:45
We were in LaLa ZoucheZouche.
153
390000
2000
La Zouche'da.
06:47
We were up in the mountainsdağlar, 1976.
154
392000
2000
Sene 1976, ve dağlardaydık.
06:49
We were up in the mountainsdağlar, and FeynmanFeynman said to me,
155
394000
3000
Dağlardaydık ve Feynman bana dedi ki,
06:52
he said, "LeonardoLeonardo."
156
397000
2000
"Leonardo"
06:54
The reasonneden he calleddenilen me LeonardoLeonardo
157
399000
2000
Bana Leonardo derdi çünkü
06:56
is because we were in EuropeEurope
158
401000
2000
Avrupa'daydık ve Fransızcasını
06:58
and he was practicingalıştırma yapmak his FrenchFransızca.
159
403000
3000
ilerletmeye çalışıyordu.
07:01
And he said, "LeonardoLeonardo,
160
406000
3000
Bana dedi ki, "Leonardo.
07:04
were you closeryakın to your motheranne or to you fatherbaba
161
409000
3000
çocukken annene mi babana mı
07:07
when you were a kidçocuk?"
162
412000
2000
daha yakındın?"
07:09
And I said, "Well, my realgerçek herokahraman was my fatherbaba.
163
414000
3000
"Benim esas kahramanım babamdı" diye cevap verdim.
07:12
He was a workingçalışma man,
164
417000
2000
"beşinci sınıfa kadar okumuş
07:14
had a fifthbeşinci gradesınıf educationEğitim.
165
419000
3000
bir işçiydi. Bir mekanik ustasıydı,
07:17
He was a masterana mechanicmakinist, and he taughtöğretilen me how to use toolsaraçlar.
166
422000
3000
bana alet kullanmayı o öğretti.
07:20
He taughtöğretilen me all sortssıralar of things about mechanicalmekanik things.
167
425000
4000
Bana mekanik şeyler haklkında bir sürü şey öğretti.
07:24
He even taughtöğretilen me the PythagoreanPisagor theoremteoremi.
168
429000
2000
Hatta Pisagor teorisini de.
07:26
He didn't call it the hypotenusehipotenüs,
169
431000
2000
Ama hipotenüs nedir bilmiyordu,
07:28
he calleddenilen it the shortcutkısayol distancemesafe."
170
433000
3000
ona kestirme mesafe diyordu." dedim.
07:31
And Feynman'sFeynman'ın eyesgözleri just openedaçıldı up.
171
436000
2000
Feynman'ın gözleri fal taşı gibi açıldı.
07:33
He wentgitti off like a lightışık bulbampul.
172
438000
2000
Bır anda yüzü aydınlandı.
07:35
And he said he had had
173
440000
3000
Ve bana kendisinin babası ile olan
07:38
basicallytemel olarak exactlykesinlikle the sameaynı relationshipilişki
174
443000
2000
ilişkisinin de tamamen aynı
07:40
with his fatherbaba.
175
445000
2000
olduğunu söyledi.
07:42
In factgerçek, he had been convincedikna olmuş at one time
176
447000
3000
Hatta bir ara, iyi bir fizikçi olmak için
07:45
that, to be a good physicistfizikçi,
177
450000
3000
insanın babası ile yakın olmasınının
07:48
that it was very importantönemli
178
453000
2000
çok önemli olduğun konusunda
07:50
to have had that kindtür of relationshipilişki with your fatherbaba.
179
455000
3000
kendini ikna etmişti.
07:53
I apologizeözür dilemek for the sexistcinsiyet ayrımı conversationkonuşma here,
180
458000
3000
Buradaki cinsiyet ayrımcılığı için özür dilerim sizden,
07:56
but this is the way it really happenedolmuş.
181
461000
2000
ama aynen bu şekilde gerşekleşti bu konuşma.
07:58
He said that he had been absolutelykesinlikle convincedikna olmuş that this was necessarygerekli --
182
463000
4000
Dedi ki, genç bir fizikçi yetiştirmek için bu durumun
08:02
the necessarygerekli partBölüm of the growingbüyüyen up of a younggenç physicistfizikçi.
183
467000
4000
kesinlikle şart olduğuna inanmış.
08:06
BeingVarlık DickDick, he, of coursekurs, wanted to checkKontrol this.
184
471000
3000
Ve Dick olduğu için de bunu test etmek istemiş.
08:09
He wanted to go out and do an experimentdeney.
185
474000
2000
Çıkıp bunu bir deneyle sınamak istemiş.
08:11
So, well he did.
186
476000
2000
Öyle de yaptı.
08:13
He wentgitti out and did an experimentdeney.
187
478000
2000
Çıkıp bir deney yaptı.
08:15
He askeddiye sordu all his friendsarkadaşlar that he thought were good physicistsfizikçiler,
188
480000
3000
İyi birer fizikçi olduğunu düşündüğü tüm arkadaşlarına sordu.
08:18
"Was it your momanne or your poppop that influencedetkilenmiş you?"
189
483000
3000
"Sizi en çok etkileyen kişi anneniz mi babanız mı oldu?" diye sordu.
08:21
And to a man -- they were all menerkekler --
190
486000
2000
Sorduklarının hepsi erkekti-hepsi erkek-
08:23
to a man, everyher singletek one of them
191
488000
2000
tüm bu erkeklere teker teker sordu ve her biri cevap verdi
08:25
said, "My motheranne."
192
490000
2000
"Annem" dediler.
08:27
(LaughterKahkaha)
193
492000
3000
(Gülüşmeler)
08:30
There wentgitti that theoryteori down the trashcançöp Kutusu of historytarih.
194
495000
4000
Bu da teorinin tarihin çöp kutusuna gitmesini sağladı tabi.
08:35
But he was very excitedheyecanlı that he had finallyen sonunda metmet somebodybirisi
195
500000
3000
Ama aslında sonunda babası ile kendisinin kendi babası ile
08:38
who had the sameaynı experiencedeneyim with my fatherbaba
196
503000
3000
olan ilişkisine benzer bir ilişkisi olan biriyle
08:41
as he had with his fatherbaba.
197
506000
2000
tanışmaktan çok heyecan duymuştu.
08:43
And for some time, he was convincedikna olmuş
198
508000
2000
Ve bür süre çok iyi anlaşmamızın nedeninin
08:45
this was the reasonneden we got alonguzun bir so well.
199
510000
2000
bu olduğu konusunda ikna olmuştu.
08:47
I don't know. Maybe. Who knowsbilir?
200
512000
2000
Bilmiyorum, belki de öyledir. Kim bilir?
08:49
But let me tell you a little bitbit
201
514000
2000
Ama izin verin size Fizikçi Feynman'ı
08:51
about FeynmanFeynman the physicistfizikçi.
202
516000
3000
biraz daha anlatayım.
08:55
Feynman'sFeynman'ın stylestil --
203
520000
2000
Feynman'ın tarzı --
08:57
no, stylestil is not the right wordsözcük.
204
522000
2000
yok, tarz doğru bir kelime değil.
08:59
StyleStil makesmarkaları you think of the bowyay tiekravat he mightbelki have wornsöz konusu ürün
205
524000
2000
tarz değince insanın aklına taktığı papyon ya da
09:01
or the suittakım elbise he was wearinggiyme.
206
526000
2000
giydiği takım elbise geliyor.
09:03
There's something much deeperDaha derine than that,
207
528000
2000
Aslında konu bundan çok daha derin.
09:05
but I can't think of anotherbir diğeri wordsözcük for it.
208
530000
2000
ama tanımlayacak bir başka kelime gelmiyor aklıma.
09:07
Feynman'sFeynman'ın scientificilmi stylestil
209
532000
3000
Feynman'ın bilimsel tarzı
09:10
was always to look for the simplestEn basit,
210
535000
2000
bir sorunun çözümünde her zaman
09:12
mostçoğu elementarytemel solutionçözüm to a problemsorun that was possiblemümkün.
211
537000
5000
en basit, en temel cevaı aramaktı.
09:17
If it wasn'tdeğildi possiblemümkün, you had to use something fanciermeraklısı.
212
542000
3000
Eğer bu mümkün değilse o zaman daha karmaşık bir şeye yöneliyordu.
09:20
But no doubtşüphe partBölüm of this
213
545000
3000
Ama şüphe yok ki
09:23
was his great joysevinç and pleasureZevk
214
548000
3000
insanlara onlardan çok daha basit düşünebildiğini
09:26
in showinggösterme people that he could think more simplybasitçe than they could.
215
551000
4000
göstermekten çok büyük bir haz duyuyordu.
09:30
But he alsoAyrıca deeplyderinden believedinanılır, he trulygerçekten believedinanılır,
216
555000
3000
Aynı zamanda şuna inanıyordu ki,
09:33
that if you couldn'tcould explainaçıklamak something simplybasitçe
217
558000
2000
eğer bir şeyi çok basit bir şekilde anlatamıyorsanız
09:35
you didn't understandanlama it.
218
560000
3000
onu anlamamışsınız demektir.
09:38
In the 1950s, people were tryingçalışıyor to figureşekil out
219
563000
3000
1950'lerde insanlar süper sıvı helyum'un
09:41
how superfluidsuperfluid heliumHelyum workedişlenmiş.
220
566000
2000
nasıl çalıştığını anlamaya çalışıyorlardı.
09:43
There was a theoryteori.
221
568000
2000
Bir teori vardı.
09:45
It was duenedeniyle to a RussianRusça mathematicalmatematiksel physicistfizikçi,
222
570000
2000
Rus bir matematiksel fizikçinin teorisi,
09:47
and it was a complicatedkarmaşık theoryteori.
223
572000
2000
ve çok karmaşıktı.
09:49
I'll tell you what that theoryteori was soonyakında enoughyeterli.
224
574000
2000
Birazdan size o teorinin ne olduğunu anlatacağım.
09:51
It was a terriblyson derece complicatedkarmaşık theoryteori
225
576000
2000
Berbat derecede karmaşık bir teoriydi,
09:53
fulltam of very difficultzor integralsintegraller and formulasformüller
226
578000
3000
bir sürü integral ve formül, hesapla
09:56
and mathematicsmatematik and so forthileri.
227
581000
2000
dolu bir şeydi.
09:58
And it sortçeşit of workedişlenmiş, but it didn't work very well.
228
583000
3000
Çalışmasına çalışıyordu, ama çok da iyi çalışmıyordu aslında.
10:01
The only way it workedişlenmiş
229
586000
2000
Sadece helyum atomları
10:03
is when the heliumHelyum atomsatomları were very, very faruzak apartayrı.
230
588000
3000
birbirinden çok ama çok uzakken çalışıyordu.
10:06
The heliumHelyum atomsatomları had to be very faruzak apartayrı.
231
591000
2000
Helyum atomlarının birbirinden çok uzak olması gerekliydi.
10:08
And unfortunatelyne yazık ki, the heliumHelyum atomsatomları in liquidsıvı heliumHelyum
232
593000
2000
Ama ne yazık ki sıvı helyumda, helyum atomları
10:10
are right on topüst of eachher other.
233
595000
2000
birbirlerinin üzerine binmiş halededirler.
10:12
FeynmanFeynman decidedkarar, as a sortçeşit of amateuramatör heliumHelyum physicistfizikçi,
234
597000
3000
Feynman, bir nevi amatör helyum fizikçisi gibi,
10:15
that he would try to figureşekil it out.
235
600000
3000
bunu çözmeye karar verdi.
10:18
He had an ideaFikir, a very clearaçık ideaFikir.
236
603000
2000
Aklında bir fikir vardı, çok net bir fikir.
10:20
He would try to figureşekil out
237
605000
2000
Bu çok sayıdaki atomların
10:22
what the quantumkuantum wavedalga functionfonksiyon
238
607000
2000
kauntum dalga fonksiyonlarının
10:24
of this hugeKocaman numbernumara of atomsatomları lookedbaktı like.
239
609000
2000
ne olduğunu bulmaya çalışacaktı.
10:26
He would try to visualizegörselleştirmek it,
240
611000
2000
Birkaç basit prensibin ışığında
10:28
guideddestekli by a smallküçük numbernumara of simplebasit principlesprensipler.
241
613000
3000
bunu gözünün önüne getirmeye çalışacaktı.
10:31
The smallküçük numbernumara of simplebasit principlesprensipler were very, very simplebasit.
242
616000
3000
Az sayıda çok basit birkaç prensip ile, çok çok basit.
10:34
The first one was
243
619000
2000
İlki şuydu
10:36
that when heliumHelyum atomsatomları touchdokunma eachher other, they repelpüskürtmek.
244
621000
3000
helyum atomları birbirlerine değdikleri zaman, birbirlerini iterler.
10:39
The implicationdolaylı of that is that the wavedalga functionfonksiyon has to go to zerosıfır,
245
624000
3000
Bunu sonucunda oluşan dalga fonksiyonu sıfıra gitmek zorundadır,
10:42
it has to vanishkaybolmak when the heliumHelyum atomsatomları touchdokunma eachher other.
246
627000
3000
helyum atomları birbirlerine dokunduklar anda yok olması gerekir.
10:45
The other factgerçek
247
630000
2000
Diğeri ise şu,
10:47
is that the groundzemin statebelirtmek, bildirmek, the lowesten düşük energyenerji statebelirtmek, bildirmek of a quantumkuantum systemsistem,
248
632000
3000
taban durumunda, bir kuantum sisteminin en düşük enerjili halinde,
10:50
the wavedalga functionfonksiyon is always very smoothpürüzsüz --
249
635000
4000
dalga fonksiyonu her zaman son derece düzenlidir --
10:54
has the minimumasgari numbernumara of wigglesWiggles.
250
639000
2000
dalgalanma sayısı minimumdur.
10:56
So he satoturdu down --
251
641000
2000
Böylece oturdu ve
10:58
and I imaginehayal etmek he had nothing more
252
643000
2000
ve kanımca eline sadece
11:00
than a simplebasit pieceparça of paperkâğıt and a pencilkalem --
253
645000
2000
bir kalem ve kağıt aldı --
11:02
and he trieddenenmiş to writeyazmak down, and did writeyazmak down,
254
647000
2000
ve aklına gelen en basit fonksiyonu yazmaya çalıştı
11:04
the simplestEn basit functionfonksiyon that he could think of
255
649000
3000
ve içindekiler birbirine dokunduğunda
11:07
whichhangi had the boundarysınır conditionskoşullar
256
652000
2000
ortadan kalkan, bunun dışında son derece düzenli
11:09
that the wavedalga functionfonksiyon vanishkaybolmak when things touchdokunma
257
654000
2000
seyreden, aklına gelen en basit
11:11
and is smoothpürüzsüz in betweenarasında.
258
656000
2000
dalga fonksiyonunu yazdı.
11:13
He wroteyazdı down a simplebasit thing.
259
658000
2000
Çok basit bir şey yazdı.
11:15
It was so simplebasit, in factgerçek,
260
660000
2000
Öylesine basitti ki, aslında
11:17
that I suspectşüpheli a really smartakıllı highyüksek schoolokul studentÖğrenci,
261
662000
2000
sanırım gerçekten akıllı bir lise öğrencisi
11:19
who didn't even have calculusDiferansiyel ve İntegral Hesap,
262
664000
2000
heniz Kalkülüs okumamış olsa bile
11:21
could understandanlama what he wroteyazdı down.
263
666000
3000
yazdıklarını anlayabilirdi.
11:24
The thing was that that simplebasit thing that he wroteyazdı down
264
669000
3000
O yazmış olduğu çok basit şey, o zaman
11:27
explainedaçıkladı everything that was knownbilinen at the time about liquidsıvı heliumHelyum
265
672000
3000
helyum hakkında bilinen her şeyi açıklıyordu,
11:30
and then some.
266
675000
2000
hatta fazlasını da.
11:32
I've always wonderedmerak
267
677000
2000
Her zaman merak etmişimdir, acaba
11:34
whetherolup olmadığını the professionalsprofesyoneller, the realgerçek professionalprofesyonel heliumHelyum physicistsfizikçiler,
268
679000
3000
profesyoneller, profesyonel olarak helyum ile uğraşan kimseler
11:37
were just a little bitbit embarrassedmahçup by this.
269
682000
3000
bu nedenle biraz utanmışlar mıdır acaba?
11:40
They had theironların super-powerfulSüper güçlü techniqueteknik,
270
685000
2000
Ellerinde süper-güçlü bir başka teknik vardı,
11:42
and they couldn'tcould do as well.
271
687000
2000
ama bu kadar iyi çalışmıyordu.
11:44
IncidentallyBu arada, I'll tell you what that super-powerfulSüper güçlü techniqueteknik was.
272
689000
4000
Bu arada ellerindeki bu süper güçlü tekniğin ne olduğunu da size söyleyeyim.
11:48
It was the techniqueteknik of FeynmanFeynman diagramsdiyagramlar.
273
693000
3000
Bu tekniğer Feynman Diyagramları deniyor.
11:51
(LaughterKahkaha)
274
696000
2000
(Gülüşmeler)
11:53
He did it again in 1968.
275
698000
3000
1968'de benzer bir şeyi yine yaptı.
11:56
In 1968, in my ownkendi universityÜniversite --
276
701000
2000
1968 yılında, benim üniversitemde --
11:58
I wasn'tdeğildi there at the time -- but in 1968,
277
703000
3000
ben o zaman orada değildim -- ama 1968'te
12:01
they were exploringkeşfetmek the structureyapı of the protonproton.
278
706000
3000
protonun yapısını inceliyorlardı.
12:04
The protonproton is obviouslybelli ki madeyapılmış
279
709000
2000
Proton elbette ki bir küme daha ufak
12:06
of a wholebütün bunchDemet of little particlesparçacıklar.
280
711000
2000
parçacıktan oluşur.
12:08
This was more or lessaz knownbilinen.
281
713000
2000
Bu o zaman az çok biliniyordu.
12:10
And the way to analyzeçözümlemek it was, of coursekurs, FeynmanFeynman diagramsdiyagramlar.
282
715000
3000
Ve bunu analiz etmenin yolu da elbette Feynman Diyagramları idi.
12:13
That's what FeynmanFeynman diagramsdiyagramlar were constructedinşa for --
283
718000
3000
Feynman Diaygramları'nın esas kurgulanmasının nedeni budur --
12:16
to understandanlama particlesparçacıklar.
284
721000
2000
partikülleri anlamak.
12:18
The experimentsdeneyler that were going on were very simplebasit.
285
723000
2000
Yapılan deney çok basitti.
12:20
You simplybasitçe take the protonproton,
286
725000
2000
Basitçe bir protonu alırsınız,
12:22
and you hitvurmak it really sharplykeskin with an electronElektron.
287
727000
2000
ve ona hızla bir elektron çarptırırsınız.
12:24
This was the thing the FeynmanFeynman diagramsdiyagramlar were for.
288
729000
3000
Feynman Diaygarmlarının kullanıldığı şeyler bunlardır.
12:27
The only problemsorun
289
732000
2000
Ama tek sorun
12:29
was that FeynmanFeynman diagramsdiyagramlar are complicatedkarmaşık.
290
734000
2000
Feynman Diyagramları oldukça karmaşıktır.
12:31
They're difficultzor integralsintegraller.
291
736000
2000
Zor ıntegrallerdır.
12:33
If you could do all of them, you would have a very precisekesin theoryteori.
292
738000
3000
Eğer hepsini yapabilseniz, çok hassas bir teoriye sahip olabilirsiniz.
12:36
But you couldn'tcould; they were just too complicatedkarmaşık.
293
741000
3000
Ama bunu yapamazsınız, çünkü çok fazla karmaşıklar.
12:39
People were tryingçalışıyor to do them.
294
744000
2000
İnsanlar bunu yapmaya çalışıyor.
12:41
You could do a one loopdöngü diagramdiyagram. Don't worryendişelenmek about one loopdöngü.
295
746000
3000
Bir döngü diyagramı yapabilirsiniz. Bir döngü için üzülmeyin.
12:44
One loopdöngü, two loopsdöngüler -- maybe you could do a threeüç loopdöngü diagramdiyagram,
296
749000
3000
Bir döngü, ikincisi -- belki üç döngülü bir diyagram da yapabilirsiniz.
12:47
but beyondötesinde that, you couldn'tcould do anything.
297
752000
2000
ama bunun ötesinde pek birşey yapamazsınız.
12:49
FeynmanFeynman said, "ForgetUnut all of that.
298
754000
2000
Feynman dedi ki: " Bunu boşverin.
12:51
Just think of the protonproton
299
756000
2000
Sadece protonu düşünün
12:53
as an assemblageMontaj of little particlesparçacıklar --
300
758000
2000
ufak partiküllerin bir araya gelmiş hali --
12:55
a swarmSwarm of little particlesparçacıklar."
301
760000
2000
bir küme ufak partiküller."
12:57
He calleddenilen them partonspartons. He calleddenilen them partonspartons.
302
762000
3000
Onlara parton adını verdi. Parton dedi.
13:00
He said, "Just think of it as a swarmSwarm of partonspartons
303
765000
2000
Dedi ki "bunun çok hızla hareket eden bir küme
13:02
movinghareketli realgerçek fasthızlı."
304
767000
2000
parton olduğunu varsayın."
13:04
Because they're movinghareketli realgerçek fasthızlı,
305
769000
4000
Çok hızlı hareket ettiklerine göre
13:08
relativityizafiyet saysdiyor the internal motionshareketleri go very slowyavaş.
306
773000
4000
relativite der ki, kendi iç hızları çok yavaş olmalıdır.
13:12
The electronElektron hitsisabetler it suddenlyaniden.
307
777000
2000
Elektron hızla buna çarpar.
13:14
It's like takingalma a very suddenani snapshotenstantane fotoğraf of the protonproton.
308
779000
3000
Çarptığında adete protonun bir anlık resmini çeker.
13:17
What do you see?
309
782000
2000
Burada ne görülür?
13:19
You see a frozendondurulmuş bunchDemet of partonspartons.
310
784000
5000
Bir grup hareketsiz parton.
13:24
They don't movehareket, and because they don't movehareket
311
789000
2000
Hareket etmiyorlar çünkü
13:26
duringsırasında the coursekurs of the experimentdeney,
312
791000
2000
deney süresince nasıl hareket ettiklerini
13:28
you don't have to worryendişelenmek about how they're movinghareketli.
313
793000
2000
düşünmenize gerek yok.
13:30
You don't have to worryendişelenmek about the forcesgüçler betweenarasında them.
314
795000
2000
Aralarındaki güçleri düşünmenize de gerek yok.
13:32
You just get to think of it
315
797000
2000
Onları sadece hareketsiz bir grup
13:34
as a populationnüfus
316
799000
2000
parton kümesi
13:36
of frozendondurulmuş partonspartons.
317
801000
3000
gibi düşünün.
13:39
This was the keyanahtar to analyzinganaliz these experimentsdeneyler.
318
804000
3000
Bu, bu deneyleri analiz etmede kullanılan anahtar oldu.
13:42
ExtremelySon derece effectiveetkili, it really did --
319
807000
3000
Çok etkiliydi, tam olarak --
13:45
somebodybirisi said the wordsözcük revolutiondevrim is a badkötü wordsözcük.
320
810000
2000
birisi devrim kelimesinin kötü olduğunu söylemişti.
13:47
I supposevarsaymak it is, so I won'talışkanlık say revolutiondevrim --
321
812000
3000
Belki de öyledir, bu nedenle onu kullanmayacağım. --
13:50
but it certainlykesinlikle evolvedgelişti very, very deeplyderinden
322
815000
3000
ama protonu ve diğer partikülleri
13:53
our understandinganlayış of the protonproton,
323
818000
3000
anlamamız konusunda çok önemli oldu,
13:56
and of particlesparçacıklar beyondötesinde that.
324
821000
2000
evrim yarattı.
13:58
Well, I had some more that I was going to tell you
325
823000
2000
Aslında size Feynman ile olan bağlantım ve
14:00
about my connectionbağ with FeynmanFeynman,
326
825000
2000
onun nasıl biri olduğu hakkında anlatacağım
14:02
what he was like,
327
827000
2000
başke şeyler de vardı,
14:04
but I see I have exactlykesinlikle halfyarım a minutedakika.
328
829000
2000
ama görüyorum ki sadece bir dakikam kalmış.
14:06
So I think I'll just finishbitiş up
329
831000
2000
Bu nedenle Feynman'ın
14:08
by sayingsöz I actuallyaslında don't think FeynmanFeynman would have likedsevilen this eventolay.
330
833000
4000
bu etkinliği sevmeyeceğini düşündüğümü söyleyerek bitireceğim.
14:12
I think he would have said,
331
837000
3000
Bence şöyle derdi,
14:15
"I don't need this."
332
840000
3000
" Benim buna ihtiyacım yok."
14:18
But how should we honorOnur FeynmanFeynman?
333
843000
3000
Peki Feynman'ı nasıl onurlandırmalıyız?
14:21
How should we really honorOnur FeynmanFeynman?
334
846000
2000
Onu gerçekten nasıl onurlandırabiliriz?
14:23
I think the answerCevap is we should honorOnur FeynmanFeynman
335
848000
3000
Bence Feynman'ı onurlandırmanın en iyi yolu
14:26
by gettingalma as much baloneyBunlar saçmalık
336
851000
2000
sandviçlerimizdeki baloneyleri (palavraları)
14:28
out of our ownkendi sandwichessandviç as we can.
337
853000
3000
çıkarıp atmak.
14:31
Thank you.
338
856000
2000
Teşekkürler.
14:33
(ApplauseAlkış)
339
858000
3000
(Alkışlar)
Translated by Isil Arican
Reviewed by osman oguz ahsen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Leonard Susskind - Physicist
Leonard Susskind works on string theory, quantum field theory, quantum statistical mechanics and quantum cosmology at Stanford.

Why you should listen

Leonard Susskind is the Felix Bloch Professor of Physics at Stanford University. His research interests include string theory, quantum field theory, quantum statistical mechanics, and quantum cosmology. He received the Pregel Award from the New York Academy of Science (1975), and the J. J. Sakurai Prize of the American Physical Society (1998) "for his pioneering contributions to hadronic string models, lattice gauge theories, quantum chromodynamics, and dynamical symmetry breaking." He is a member of the National Academy of Sciences and the American Academy of Arts and Sciences and, since 2009, has been serving as Director of the Stanford Institute for Theoretical Physics.

He is a recent recipient of the Los Angeles Times Book Award in Science and Technology for The Black Hole War: My Battle with Stephen Hawking to Make the World Safe for Quantum Mechanics.

More profile about the speaker
Leonard Susskind | Speaker | TED.com