ABOUT THE SPEAKER
Scott Fraser - Forensic psychologist, expert witness
Scott Fraser is a forensic psychologist who thinks deeply about the fallibility of human memory and encourages a more scientific approach to trial evidence.

Why you should listen

When it comes to witnesses in criminal trials, the accuracy of human memory can mean the difference between life and death. Scott Fraser is an expert witness who researches what’s real and what’s selective when it comes to human memory and crime. His areas of expertise include human night vision, neuropsychopharmacology, and the effect of stress and other factors on the human mind. He has testified in criminal and civil cases throughout the U.S. in state and federal courts.

In 2011 Fraser was involved in the retrial of a 1992 murder case in which Francisco Carrillo was found guilty and sentenced to two life sentences in prison. Fraser and the team that hired him staged a dramatic reenactment of the night of the murder in question and showed the testimonies that had put Carrillo in jail were unreliable. After 20 years in jail for a crime he didn't commit, Carrillo was freed.

More profile about the speaker
Scott Fraser | Speaker | TED.com
TEDxUSC

Scott Fraser: Why eyewitnesses get it wrong

Scott Fraser: Şahitler neden hata yapar?

Filmed:
1,283,289 views

Scott Fraser insanların suçları nasıl hatırladığı üzerine çalışıyor ve onların tanıklığını üstleniyor. Gün batımında silahla meydana gelen bir cinayeti konu alan bu etkileyici konuşmasında, olaya çok yakın olan şahitlerin bile, görmeleri mümkün olmayan bazı olaylar ürettiğini ileri sürüyor. Niçin mi? Çünkü, beyin eksik parçalardan nefret eder.
- Forensic psychologist, expert witness
Scott Fraser is a forensic psychologist who thinks deeply about the fallibility of human memory and encourages a more scientific approach to trial evidence. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:17
The murdercinayet happenedolmuş a little over 21 yearsyıl agoönce,
0
2097
4472
Cinayet 21 yılı aşkın bir süre önce gerçekleşmişti,
00:22
JanuaryOcak the 18thinci, 1991,
1
6569
4279
18 Ocak 1991'de,
00:26
in a smallküçük
2
10848
2261
küçük bir
00:29
bedroomyatak odası communitytoplum
3
13109
2374
banliyöde
00:31
of LynwoodLynwood, CaliforniaCalifornia, just a fewaz milesmil
4
15483
2835
Lynwood California'da
00:34
southeastgüneydoğu of LosLos AngelesAngeles.
5
18318
2498
Los Angeles'ın birkaç mil güneydoğusunda.
00:36
A fatherbaba camegeldi out of his houseev
6
20816
2835
Bir baba, genç oğlu ve onun 5 arkadaşına
00:39
to tell his teenagegenç sonoğul and his fivebeş friendsarkadaşlar
7
23651
3407
ön bahçede ve kaldırımda
00:42
that it was time for them to stop horsingYaramazlık around
8
27058
2779
oynamayı kesmelerini
00:45
on the frontön lawnçim and on the sidewalkkaldırım,
9
29837
2910
ve ödevlerini bitirip
00:48
to get home, finishbitiş theironların schoolworkokul,
10
32747
2908
yatmaları için
00:51
and preparehazırlamak themselveskendilerini for bedyatak.
11
35655
2746
evlerine gitmelerini söylemek için evinden dışarı çıktı.
00:54
And as the fatherbaba was administeringyönetme these instructionstalimatlar,
12
38401
3570
Baba bunları anlatırken,
00:57
a cararaba drovesürdü by, slowlyyavaşça,
13
41971
3338
bir araba yavaşça geçti,
01:01
and just after it passedgeçti the fatherbaba and the teenagersgençler,
14
45309
2902
babanın ve gençlerin önünden geçtikten hemen sonra
01:04
a handel wentgitti out from the frontön passengeryolcu windowpencere,
15
48211
3988
ön yolcu camından bir el uzandı
01:08
and -- "BamBam, BamBam!" -- killingöldürme the fatherbaba.
16
52199
5262
ve -- "bam, bam!" -- babayı öldürdü.
01:13
And the cararaba spedhızlandırdı off.
17
57461
3159
Sonra araba hızla uzaklaştı.
01:16
The policepolis,
18
60620
1841
Polis,
01:18
investigatingsoruşturma officersgörevlileri, were amazinglyinanılmaz efficientverimli.
19
62461
3830
sorgu memurları, inanılmaz müdahil oldu.
01:22
They considereddüşünülen all the usualolağan culpritssuçluların,
20
66291
2430
Tüm olası zanlıları incelediler
01:24
and in lessaz than 24 hourssaatler, they had selectedseçilmiş theironların suspectşüpheli:
21
68721
4567
ve 24 saatten kısa bir sürede, şüpheliyi buldular:
01:29
FranciscoFrancisco CarrilloCarrillo, a 17-year-old-yaşında kidçocuk
22
73288
3578
Francisco Carrillo, 17 yaşında bir çocuk;
01:32
who livedyaşamış about two or threeüç blocksbloklar away
23
76866
2037
cinayetin olduğu yerden
01:34
from where the shootingçekim occurredoluştu.
24
78903
2735
iki veya üç blok ötede yaşıyordu.
01:37
They foundbulunan photosfotoğraflar of him. They preparedhazırlanmış a photoFotoğraf arraydizi,
25
81638
4648
Francisco'nun fotoğraflarını buldular ve bir dizi haline getirdiler
01:42
and the day after the shootingçekim,
26
86286
3584
ve cinayetten bir sonraki gün,
01:45
they showedgösterdi it to one of the teenagersgençler, and he said,
27
89870
2893
olay yerindeki gençlerden birine gösterdiler ve o da;
01:48
"That's the pictureresim.
28
92763
2319
"İşte bu.
01:50
That's the shootertetikçi I saw that killedöldürdü the fatherbaba."
29
95082
5387
Babayı öldüren, gördüğüm katil bu."
01:56
That was all a preliminaryön hazırlık hearingişitme judgehakim had
30
100469
2577
Bu, hakimin Bay Carillo'yu
01:58
to listen to, to bindbağlamak MrBay. CarrilloCarrillo over to standdurmak trialDeneme
31
103046
5109
birinci dereceden cinayet şüphesiyle mahkemeye getirtmesi için
02:04
for a first-degreeBirinci derece murdercinayet.
32
108155
2687
duymak zorunda olduğu bir cümleydi.
02:06
In the investigationsoruşturma that followedtakip etti before the actualgerçek trialDeneme,
33
110842
3207
Mahkemeden önceki soruşturmada,
02:09
eachher of the other fivebeş teenagersgençler was showngösterilen
34
114049
3411
diğer beş gencin hepsine, aynı fotoğraf dizisinden
02:13
photographsfotoğraflar, the sameaynı photoFotoğraf arraydizi.
35
117460
4048
fotoğraflar gösterildi.
02:17
The pictureresim that we besten iyi can determinebelirlemek was probablymuhtemelen
36
121508
2824
En iyi tanımlayabildiğimiz resim,
02:20
the one that they were showngösterilen in the photoFotoğraf arraydizi
37
124332
2272
bu resim dizisindeki kimlik fotoğraflarından
02:22
is in your bottomalt left handel cornerköşe of these mugKupa shotsçekim.
38
126604
3697
muhtemelen sol alttakidir.
02:26
The reasonneden we're not sure absolutelykesinlikle is because
39
130301
3436
Tamamen emin olamama sebebimiz,
02:29
of the naturedoğa of evidencekanıt preservationkoruma
40
133737
4433
yargı sistemimizdeki kanıt korumasının
02:34
in our judicialyargı systemsistem,
41
138170
2284
doğası gereğidir.
02:36
but that's anotherbir diğeri wholebütün TEDxTEDx talk for latersonra. (LaughterKahkaha)
42
140454
4748
Tabii bu başka zaman konuşacağımız bir TEDx konusu. (gülüşmeler)
02:41
So at the actualgerçek trialDeneme,
43
145202
2906
Neyse, mahkemede
02:44
all sixaltı of the teenagersgençler testifiedifade verdi,
44
148108
3000
altı gencin tümü,
02:47
and indicatedBelirtilen the identificationstanımlamaları they had madeyapılmış
45
151108
3758
fotoğraf dizisinden kimlik tespitinde bulunup
02:50
in the photoFotoğraf arraydizi.
46
154866
3476
şahitlik ettiler.
02:54
He was convictedsuçlu. He was sentencedmahkum to life imprisonmenthapis,
47
158342
4781
Adam suçlu bulundu. Müebbet hapis cezasına çarptırıldı
02:59
and transportedtaşınan to FolsomFolsom PrisonHapishane.
48
163123
5459
ve Folsom Cezaevi'ne gönderildi.
03:04
So what's wrongyanlış?
49
168582
2089
Peki yanlış olan nedir?
03:06
StraightforwardDoğru sözlü, fairadil trialDeneme, fulltam investigationsoruşturma.
50
170671
4766
Açıkça, adil bir duruşma, eksiksiz sorgulama.
03:11
Oh yes, no guntabanca was ever foundbulunan.
51
175437
3541
Evet, hiçbir silah bulunamadı.
03:14
No vehiclearaç was ever identifiedtespit as beingolmak the one
52
178978
4154
Ateş eden adamın kolunu çıkardığı araba
03:19
in whichhangi the shootertetikçi had extendedGenişletilmiş his armkol,
53
183132
3224
olarak, herhangi bir araba tespit edilmedi,
03:22
and no personkişi was ever chargedyüklü with beingolmak the driversürücü
54
186356
3285
kimse ateş edilen o arabanın sürücüsü
03:25
of the shooter'sShooter'ın vehiclearaç.
55
189641
3242
olarak suçlanmadı.
03:28
And MrBay. Carrillo'sCarrillo'nın alibimazeret?
56
192883
3881
Peki Bay Carillo'nun olay yerinde olmadığına dair iddia?
03:32
WhichHangi of those parentsebeveyn here in the roomoda mightbelki not lieYalan
57
196764
5294
Buradaki hangi ebeveyn, bir cinayet soruşturmasında
03:37
concerningilişkin the whereaboutsnerede olduğunu of your sonoğul or daughterkız evlat
58
202058
2819
oğlunun veya kızının nerede olduğuna dair soruya
03:40
in an investigationsoruşturma of a killingöldürme?
59
204877
3897
yalan cevap vermez?
03:46
SentGönderilen to prisonhapis,
60
210874
2722
Hapse gönderildi,
03:49
adamantlyısrarla insistingısrar eden on his innocencesaflık,
61
213596
3498
kararlılıkla masum olduğunu iddia ederken,
03:52
whichhangi he has consistentlysürekli olarak for 21 yearsyıl.
62
217094
4737
21 yılla cezalandırıldı.
03:57
So what's the problemsorun?
63
221831
3471
Sorun nedir?
04:01
The problemssorunlar, actuallyaslında, for this kindtür of casedurum
64
225302
2724
Sorunlar, aslında, bu gibi durumlarda
04:03
come manyfoldmanyfold from decadeson yıllar of scientificilmi researchAraştırma
65
228026
3909
insan hafızasını ilgilendiren, onlarca yıllık
04:07
involvingiçeren humaninsan memorybellek.
66
231935
3902
çok çeşitli araştırmalardan geliyor.
04:11
First of all, we have all the statisticalistatistiksel analysesanalizleri
67
235837
2814
Her şeyden önce, sahip olduğumuz
04:14
from the InnocenceMasumiyet ProjectProje work,
68
238651
2207
Masumiyet Projesi'nden edindiğimiz tüm
04:16
where we know that we have, what,
69
240858
2697
istatistiksel analizler var, buna göre
04:19
250, 280 documentedbelgeli casesvakalar now where people have
70
243555
3781
250, 280 kesin vaka var ki,
04:23
been wrongfullyhaksız yere convictedsuçlu and subsequentlysonradan exoneratedberaat,
71
247336
4072
hatayla suçlu bulunmuş ve bazıları ölüm hücresindeyken
04:27
some from deathölüm rowsıra, on the basistemel of latersonra DNADNA analysisanaliz,
72
251408
6346
DNA analizlerine dayanarak sonrasında aklanmış
04:33
and you know that over threeüç quarterskışla of all of those casesvakalar
73
257754
3661
ve tüm bu temize çıkma vakaların dörtte üçünde
04:37
of exonerationberaat involvedilgili only eyewitnessgörgü tanığı identificationkimlik
74
261415
6271
suçlu bulundukları mahkemelerde, sadece
04:43
testimonytanıklık duringsırasında the trialDeneme that convictedsuçlu them.
75
267686
3647
şahitlerin ifadelerine yer verilmiş.
04:47
We know that eyewitnessgörgü tanığı identificationstanımlamaları are fallibleyanılabilir.
76
271333
5175
Biliyoruz ki, şahitlerin tespitleri yanıltıcı olabilir.
04:52
The other comesgeliyor from an interestingilginç aspectGörünüş
77
276508
2220
[Sorunların] diğer kısmı da çeşitli beyin fonksiyonlarıyla ilgili
04:54
of humaninsan memorybellek that's relatedilgili to variousçeşitli brainbeyin functionsfonksiyonlar
78
278728
3203
insan hafızasına ilişkin ilginç bir bakış açısından geliyor;
04:57
but I can sumtoplam up for the sakeuğruna of brevitykısalık here
79
281931
2566
ama, kısaca, bir cümlede
05:00
in a simplebasit linehat:
80
284497
2384
şöyle toparlayabilirim:
05:02
The brainbeyin abhorsden nefret ediyor a vacuumvakum.
81
286881
4748
Beyin, eksik parçalardan nefret eder.
05:07
UnderAltında the besten iyi of observationgözlem conditionskoşullar,
82
291629
3910
En iyi gözlem şartları altında,
05:11
the absolutekesin besten iyi,
83
295539
1872
mutlak en iyi şartlar altında,
05:13
we only detectbelirlemek, encodekodlamak and storemağaza in our brainsbeyin
84
297411
3713
beynimiz, karşımızdaki tüm deneyimin parçalarını
05:17
bitsbit and piecesparçalar of the entiretüm experiencedeneyim in frontön of us,
85
301124
3695
sadece tespit edip, kodlayıp depolar
05:20
and they're storeddepolanan in differentfarklı partsparçalar of the brainbeyin.
86
304819
2329
ve bu parçalar beynin farklı kısımlarında depolanır.
05:23
So now, when it's importantönemli for us to be ableyapabilmek to recallhatırlama
87
307148
4155
Bizim için deneyimlediğimiz bir şeyi hatırlamanın
05:27
what it was that we experienceddeneyimli,
88
311303
3021
önemli olduğu bir noktada,
05:30
we have an incompletetamamlanmamış, we have a partialkısmi storemağaza,
89
314324
5278
eksik ve kısmi bir depoya sahip olmuş oluruz
05:35
and what happensolur?
90
319602
2453
ve sonra ne olur?
05:37
BelowAşağıda awarenessfarkında olma, with no requirementgereklilik for any kindtür of
91
322055
2824
Bilinçaltında ve harekete geçiren hiç bir çeşit
05:40
motivatedmotive processingişleme, the brainbeyin fillsdolguları in informationbilgi
92
324879
5171
süreç olmaksızın, beyin aradaki boşlukları
05:45
that was not there,
93
330050
2425
orada olmayan,
05:48
not originallyaslında storeddepolanan,
94
332475
2450
ilk başta depolanmamış
05:50
from inferencesonuç, from speculationspekülasyon,
95
334925
2544
çıkarımsal ve kurgusal
05:53
from sourceskaynaklar of informationbilgi that camegeldi to you,
96
337469
2812
bir takım kaynaklardan size, yani gözlemciye,
05:56
as the observergözlemci, after the observationgözlem.
97
340281
3135
gözlemden sonra gelen bilgilerle doldurur.
05:59
But it happensolur withoutolmadan awarenessfarkında olma suchböyle that
98
343416
2074
Fakat bu tamamen bilinç dışında oluşur,
06:01
you don't, aren'tdeğil even cognizantVakıf of it occurringmeydana gelen.
99
345490
3634
siz bunun hiç farkında bile olmazsınız.
06:05
It's calleddenilen reconstructedyeniden memorieshatıralar.
100
349124
2267
Buna yeniden inşa edilen anı denir.
06:07
It happensolur to us in all the aspectsyönleri of our life, all the time.
101
351391
4299
Bu hayatımızın her alanında, hepimizin başına her zaman gelir.
06:11
It was those two considerationsdikkat edilmesi gereken noktalar, amongarasında othersdiğerleri --
102
355690
3264
Diğerleriyle birlikte bu iki durum --
06:14
reconstructedyeniden memorybellek, the factgerçek about the eyewitnessgörgü tanığı fallibilityyanılabilirlik --
103
358954
4505
yeniden inşa edilen ani, görgü tanığının yanılabilmesi gerçeği --
06:19
that was partBölüm of the instigationkışkırtma
104
363459
3056
Ellen Eggers adında muazzam bir avukatın
06:22
for a groupgrup of appealtemyiz attorneysAvukatlar
105
366515
2449
başı çektiği, yeteneklerini ve tecrübelerini bir araya getirip
06:24
led by an amazingşaşırtıcı lawyeravukat namedadlı EllenEllen EggersEggers
106
368964
3472
bir üst mahkemeye dilekçe vererek tekrar bir duruşma düzenlenmesi ve
06:28
to poolhavuz theironların experiencedeneyim and theironların talentsyetenekleri togetherbirlikte
107
372436
4128
Francisco Carillo'nun tekrar yargılanmasını isteyen
06:32
and petitiondilekçe a superiorüstün courtmahkeme
108
376564
1837
bir grup temyiz avukatının
06:34
for a retrialdavanın yeniden görülmesini for FranciscoFrancisco CarrilloCarrillo.
109
378401
5070
araştırmasının bir parçasıydı.
06:39
They retainedmuhafaza me, as a forensicadli neurophysiologistneurophysiologist,
110
383471
4388
Beni de adli nörofizyolog olarak tuttular,
06:43
because I had expertiseUzmanlık
111
387859
2142
çünkü bu konuyla açıkça ilgili olan
06:45
in eyewitnessgörgü tanığı memorybellek identificationkimlik,
112
390001
2120
şahitlik hafıza tanımlaması
06:48
whichhangi obviouslybelli ki makesmarkaları senseduyu for this casedurum, right?
113
392121
3195
üzerine uzmanlığım var.
06:51
But alsoAyrıca because I have expertiseUzmanlık and testifytanıklık about
114
395316
3344
Uzmanlığımın yanında diğer bir sebep de
06:54
the naturedoğa of humaninsan night visionvizyon.
115
398660
4377
insanların gece görüşü ile ilgili kanıtlar ortaya koymamdı.
06:58
Well, what's that got to do with this?
116
403037
3033
Peki bunun konuyla ne ilgisi var?
07:01
Well, when you readokumak throughvasitasiyla the casedurum materialsmalzemeler
117
406070
3302
Olayla ilgili delilleri baştan sona incelediğinizde,
07:05
in this CarrilloCarrillo casedurum,
118
409372
2722
bu Carillo davasında,
07:07
one of the things that suddenlyaniden strikesvurur you is that
119
412094
2830
aniden dikkatinizi çeken bir şey de
07:10
the investigatingsoruşturma officersgörevlileri said the lightingaydınlatma was good
120
414924
3490
incelemeci memurlarının, cinayet esnasında olay yerindeki
07:14
at the crimesuç scenefaliyet alani, sahne, at the shootingçekim.
121
418414
3534
aydınlığın iyi olduğunu söylemeleri.
07:17
All the teenagersgençler testifiedifade verdi duringsırasında the trialDeneme
122
421948
3457
Mahkemede tüm gençler
07:21
that they could see very well.
123
425405
3479
gayet iyi görebildiklerini ifade etmişler.
07:24
But this occurredoluştu in mid-JanuaryOcak ayı ortalarında,
124
428884
2840
Ancak olay ocak ayı ortasında,
07:27
in the NorthernKuzey HemisphereYarıküre, at 7 p.m. at night.
125
431724
5999
kuzey yarımkürede, akşam saat 7'de meydana gelmişti.
07:33
So when I did the calculationshesaplamalar
126
437723
3025
Ay ve güneşle ilgili
07:36
for the lunarkameri dataveri and the solargüneş dataveri
127
440748
2212
hesaplamaları, yeryüzünün o noktasında,
07:38
at that locationyer on EarthDünya at the time of the incidentolay
128
442960
3179
cinayet zamanına
07:42
of the shootingçekim, all right,
129
446139
2048
göre yaptığımda,
07:44
it was well pastgeçmiş the endson of civilsivil twilightalacakaranlık
130
448187
2617
olayın gün batımının epey sonrasında olduğunu
07:46
and there was no moonay up that night.
131
450804
2256
ve ay ışığının o gece görünmediğini farkettim.
07:48
So all the lightışık in this areaalan from the sunGüneş and the moonay
132
453060
2279
Yani, o an güneş ve aydan gelen ışıklar
07:51
is what you see on the screenekran right here.
133
455339
2584
tıpkı şu ekranda gördüğünüz kadardı.
07:53
The only lightingaydınlatma in that areaalan had to come
134
457923
2914
Civardaki ışık kaynakları
07:56
from artificialyapay sourceskaynaklar,
135
460837
3270
sadece yapay olanlardı
08:00
and that's where I go out and I do the actualgerçek reconstructionyeniden yapılanma
136
464107
2768
ve ben de oraya gidip olayın canlandırmasını yaptım.
08:02
of the scenefaliyet alani, sahne with photometersFoto ölçüler, with variousçeşitli measuresönlemler
137
466875
2797
Işıkölçerler, aydınlığı ölçen çeşitli
08:05
of illuminationaydınlatma and variousçeşitli other measuresönlemler of
138
469672
1974
ölçütler, renk algılarını ölçen çeşitli ölçütler,
08:07
colorrenk perceptionalgı, alonguzun bir with specialözel cameraskameralar
139
471646
4467
bazı özel kameralar ve
08:12
and high-speedyüksek hız filmfilm, right?
140
476113
2129
hassas filmler kullandım.
08:14
Take all the measurementsölçümler and recordkayıt them, right?
141
478242
2929
Tüm sonuçları kaydettim.
08:17
And then take photographsfotoğraflar, and this is what the scenefaliyet alani, sahne
142
481171
2157
Fotoğrafları çektikten sonra, olay yeri
08:19
lookedbaktı like at the time of the shootingçekim
143
483328
1435
bu şekilde görünüyordu.
08:20
from the positionpozisyon of the teenagersgençler
144
484763
2466
Tam ateşleme anında, tam da gençlerin
08:23
looking at the cararaba going by and shootingçekim.
145
487229
3822
giden arabaya baktığı açıdan.
08:26
This is looking directlydirekt olarak acrosskarşısında the streetsokak
146
491051
2305
Bu da, durdukları yerden
08:29
from where they were standingayakta.
147
493356
2328
sokağın karşı kısmına bakış açıları.
08:31
RememberHatırlıyorum, the investigatingsoruşturma officers'subay reportrapor said
148
495684
2353
Hatırlarsanız incelemeci memurların raporunda
08:33
the lightingaydınlatma was good.
149
498037
2233
aydınlatmanın iyi olduğu yazılıydı.
08:36
The teenagersgençler said they could see very well.
150
500270
2434
Gençler gayet iyi gördüklerini söylüyordu.
08:38
This is looking down to the eastDoğu,
151
502704
3251
Bu, doğuya doğru,
08:41
where the shootingçekim vehiclearaç spedhızlandırdı off,
152
505955
3696
ateş edilen arabanın uzaklaştığı yön
08:45
and this is the lightingaydınlatma directlydirekt olarak behindarkasında the fatherbaba
153
509651
4892
ve bu gençler ve babanın arkasındaki
08:50
and the teenagersgençler.
154
514543
2341
ışık kaynakları.
08:52
As you can see, it is at besten iyi poorfakir.
155
516884
3911
Gördüğünüz gibi, en kötü halinde.
08:56
No one'sbiri going to call this well-litiyi aydınlatılmış, good lightingaydınlatma,
156
520795
3873
Kimse buraya ışığı iyi alan, aydınlık diyemez
09:00
and in factgerçek, as niceGüzel as these picturesresimler are,
157
524668
3194
ve bunları çekme sebebimiz
09:03
and the reasonneden we take them is I knewbiliyordum I was going to have to testifytanıklık in courtmahkeme,
158
527862
3461
güzel oldukları kadar, mahkemede ifade vermek zorunda oluşum.
09:07
and a pictureresim is worthdeğer more than a thousandbin wordskelimeler
159
531323
3192
Bir resim bin kelimeden daha değerlidir
09:10
when you're tryingçalışıyor to communicateiletişim kurmak numberssayılar,
160
534515
2400
özellikle, lüks (aydınlanma şiddetinin uluslararası birimi)
09:12
abstractsoyut conceptskavramlar like luxlüks, the internationalUluslararası measurementÖlçüm
161
536915
3272
gibi teorik kavramlarla
09:16
of illuminationaydınlatma, the IshiharaIshihara colorrenk perceptionalgı testÖlçek valuesdeğerler.
162
540187
5176
Ishihara renk testi değerleri gibi rakamlarla anlaşmaya çalışırken.
09:21
When you presentmevcut those to people who are not well-versedbilgili
163
545363
3161
Bunları bilimsel anlamda çok bilgisi olmayan
09:24
in those aspectsyönleri of scienceBilim and that, they becomeolmak
164
548524
3116
insanlara sunduğunuzda
09:27
salamanderssemenderler in the noondayÖğle vakti sunGüneş. It's like
165
551640
2379
ayışığındaki kertenkele gibi oluyorlar.
09:29
talkingkonuşma about the tangenttanjantı of the visualgörsel angleaçı, all right?
166
554019
2914
optik açıdan tanjanttan bahsetmeye benziyor.
09:32
TheirOnların eyesgözleri just glazeSır over, all right?
167
556933
2785
Anlamsızca bakıyorlar.
09:35
A good forensicadli expertuzman alsoAyrıca has to be a good educatoreğitmen,
168
559718
4359
İyi bir adli uzman, aynı zamanda iyi de bir eğitici,
09:39
a good communicatorCommunicator, and that's partBölüm of the reasonneden
169
564077
2159
iyi bir iletişimci olmalı. Zaten bu da fotoğraf
09:42
why we take the picturesresimler, to showgöstermek not only
170
566236
2295
çekmemizin sebeplerinden biri; sadece ışık kaynaklarının
09:44
where the lightışık sourceskaynaklar are, and what we call the spillsızıntısı,
171
568531
2800
yerini göstermek değil, ışık hüzmesinin ve yayılımının
09:47
the distributiondağıtım, but alsoAyrıca so that it's easierDaha kolay
172
571331
2629
ne olduğunu da göstermekti. Aynı zamanda böylece,
09:49
for the trierTrier of factgerçek to understandanlama the circumstanceskoşullar.
173
573960
4035
gerçeğin peşinde olanlar olarak, şartları anlama açısından işimiz kolaylaşmıştı.
09:53
So these are some of the picturesresimler that, in factgerçek,
174
577995
2873
İşte ifadem esnasında kullandığım bazı resimleri
09:56
I used when I testifiedifade verdi,
175
580868
2415
burada görebilirsiniz.
09:59
but more importantlyönemlisi were, to me as a scientistBilim insanı,
176
583283
1865
Ancak daha önemlisi, bir bilim adamı olarak bence,
10:01
are those readingsokumalar, the photometerFoto ölçüler readingsokumalar,
177
585148
1983
o şartlar altında
10:03
whichhangi I can then convertdönüştürmek into actualgerçek predictionstahminler
178
587131
4600
insan gözünün görsel kapasitesine göre
10:07
of the visualgörsel capabilitykabiliyet of the humaninsan eyegöz
179
591731
3520
asıl görüntülere dönüştürülebildiğim
10:11
underaltında those circumstanceskoşullar,
180
595251
2376
bu değerler, ışıkölçer değerleri.
10:13
and from my readingsokumalar that I recordedkaydedilmiş at the scenefaliyet alani, sahne
181
597627
3648
Olay yerinde kaydettiğim değerlere göre,
10:17
underaltında the sameaynı solargüneş and lunarkameri conditionskoşullar
182
601275
2240
aynı güneş ve ay ışığı şartlarında,
10:19
at the sameaynı time, so on and so forthileri, right,
183
603515
2992
aynı saatlerde vesaire,
10:22
I could predicttahmin
184
606507
1406
tahmin ediyorum ki,
10:23
that there would be no reliabledürüst colorrenk perceptionalgı,
185
607913
2192
yüz tanınması açısından hayati olan
10:26
whichhangi is crucialçok önemli for faceyüz recognitiontanıma,
186
610105
2314
güvenilir bir ışık algısı yoktu
10:28
and that there would be only scotopicscotopic visionvizyon,
187
612419
2312
ve sadece karanlık görüş vardı.
10:30
whichhangi meansanlamına geliyor there would be very little resolutionçözüm,
188
614731
1960
Bunun anlamı, sınır veya kenarların algılanması dediğimiz
10:32
what we call boundarysınır or edgekenar detectionbulma,
189
616691
2248
çözünürlüğün çok düşük olmasıdır.
10:34
and that furthermoreayrıca, because the eyesgözleri would have been
190
618939
2315
Ayrıca, göz bebekleri az ışıkta olabildiğince
10:37
totallybütünüyle dilatedbüyümüş underaltında this lightışık, the depthderinlik of fieldalan,
191
621254
3805
genişlediği için; görüntü derinliği,
10:40
the distancemesafe at whichhangi you can focusodak and see detailsayrıntılar,
192
625059
3158
yani gözün odaklanıp ayrıntıları fark edebileceği mesafe,
10:44
would have been lessaz than 18 inchesinç away.
193
628217
5394
45 santimetreden azdı.
10:49
I testifiedifade verdi to that to the courtmahkeme,
194
633611
2504
Mahkemeye ifademi verdim
10:52
and while the judgehakim was very attentiveözenli,
195
636115
2433
ve hakim çok ayrıntıcı olduğu için
10:54
it had been a very, very long hearingişitme
196
638548
2607
dilekçeyle tekrarlanan o duruşma
10:57
for this petitiondilekçe for a retrialdavanın yeniden görülmesini, and as a resultsonuç,
197
641155
4744
gerçekten çok uzun sürmüştü ve sonuç olarak,
11:01
I noticedfark out of the cornerköşe of my eyegöz
198
645899
1760
göz ucuyla, hakimin
11:03
that I thought that maybe the judgehakim was going to need
199
647659
4145
rakamlardan ziyade, biraz daha
11:07
a little more of a nudgedirsekle dürtmek
200
651804
2063
ikna edilmeye ihtiyacı olduğunu
11:09
than just more numberssayılar.
201
653867
2508
fark ettim.
11:12
And here I becameoldu a bitbit audaciouscesur,
202
656375
2292
O anda bir cesaret gösterdim,
11:14
and I turneddönük
203
658667
1520
döndüm,
11:16
and I askeddiye sordu the judgehakim,
204
660187
2392
ve hakime sordum,
11:18
I said, "Your HonorOnur, I think you should go out
205
662579
2408
"Efendim, bence olay yerini gidip
11:20
and look at the scenefaliyet alani, sahne yourselfkendin."
206
664987
2704
kendi gözlerinizle görmelisiniz."
11:23
Now I mayMayıs ayı have used a toneton whichhangi was more like a darecesaret
207
667691
3141
Bir ricadan ziyade cüretli bir ses tonu
11:26
than a requestistek — (LaughterKahkaha) —
208
670832
2404
kullanmış olabilirim --(gülüşmeler) --
11:29
but nonethelessyine de, it's to this man'sadam creditkredi and his couragecesaret
209
673236
4447
Ancak, bu adamın itibarı ve cesareti sayesinde
11:33
that he said, "Yes, I will."
210
677683
3616
"Peki, gideceğim." dedi.
11:37
A shockerşok in AmericanAmerikan jurisprudenceHukuk.
211
681299
3992
Amerikan hukukunda şok bir gelişme.
11:41
So in factgerçek, we foundbulunan the sameaynı identicalözdeş conditionskoşullar,
212
685291
2472
Sonra, özdeş şartlara sahip bir yer bulduk
11:43
we reconstructedyeniden the entiretüm thing again,
213
687763
2041
ve her şeyi tekrar canlandırdık.
11:45
he camegeldi out with an entiretüm brigadetugay of sheriff'sŞerif'in officersgörevlileri
214
689804
4010
toplum içinde kendisini korumak üzere, yanında
11:49
to protectkorumak him in this communitytoplum, all right? (LaughterKahkaha)
215
693814
5157
polis memurlarından oluşan tam bir ekiple geldi. (gülüşmeler)
11:54
We had him standdurmak actuallyaslında slightlyhafifçe in the streetsokak,
216
698971
5054
Hakimin caddeye yakın bir noktada ayakta beklemesini istedik,
11:59
so closeryakın to the suspectşüpheli vehiclearaç, the shootertetikçi vehiclearaç,
217
704025
3180
böylece şüpheli araca ve ateş eden kişiye,
12:03
than the actualgerçek teenagersgençler were,
218
707205
2742
genç tanıklardan daha yakın olacaktı.
12:05
so he stooddurdu a fewaz feetayaklar from the curbKaldırıma
219
709947
2224
Kaldırım kenarından birkaç adım geride durdu,
12:08
towardkarşı the middleorta of the streetsokak.
220
712171
2612
yüzü caddeye dönüktü.
12:10
We had a cararaba that camegeldi by,
221
714783
2917
Genç tanıkların tariflediğinin aynısı olan
12:13
sameaynı identicalözdeş cararaba as describedtarif edilen by the teenagersgençler, right?
222
717700
4951
bir arabayı önünden geçirdik.
12:18
It had a driversürücü and a passengeryolcu,
223
722651
1937
Arabanın bir şoförü, bir de yolcusu vardı
12:20
and after the cararaba had passedgeçti the judgehakim by,
224
724588
3823
ve araba hakimi geçtikten hemen sonra
12:24
the passengeryolcu extendedGenişletilmiş his handel,
225
728411
3514
ön koltuktaki yolcu kolunu çıkardı,
12:27
pointedişaretlendi it back to the judgehakim as the cararaba continueddevam etti on,
226
731925
4574
araba gitmeye devam ederken hakimi nişan aldı,
12:32
just as the teenagersgençler had describedtarif edilen it, right?
227
736499
2219
tıpkı gençlerin anlattığı gibi, değil mi?
12:34
Now, he didn't use a realgerçek guntabanca in his handel,
228
738718
2853
Tabii, elinde gerçek bir silah yoktu,
12:37
so he had a blacksiyah objectnesne in his handel that was similarbenzer
229
741571
2418
tarif edilen silaha benzer şekilde siyah bir
12:39
to the guntabanca that was describedtarif edilen.
230
743989
1979
nesne tutuyordu.
12:41
He pointedişaretlendi by, and this is what the judgehakim saw.
231
745968
2846
Nişan aldı ve işte hakimin gördüğü şey.
12:44
This is the cararaba 30 feetayaklar away from the judgehakim.
232
748814
7099
Bu, arabanın hakimden 10 metre uzaklıktaki görüntüsü.
12:51
There's an armkol stickingyapışkan out of the passengeryolcu sideyan
233
755913
2912
Yolcu camından uzanmış bir kol,
12:54
and pointedişaretlendi back at you.
234
758825
2373
size nişan almış vaziyette.
12:57
That's 30 feetayaklar away.
235
761198
1965
İşte 10 metre uzaklıkta.
12:59
Some of the teenagersgençler said that in factgerçek the cararaba
236
763163
2192
Gençlerden birkaçı, arabanın aslında
13:01
was 15 feetayaklar away when it shotatış.
237
765355
2576
5 metre uzaklıkta olduğunu söylemişti.
13:03
Okay. There's 15 feetayaklar.
238
767931
3664
Pekala. İşte 5 metre.
13:07
At this pointpuan, I becameoldu a little concernedilgili.
239
771595
4170
Bu noktada, biraz endişelendim.
13:11
This judgehakim is someonebirisi you'dşimdi etsen never want to playoyun pokerPoker with.
240
775765
4734
O hakim, oyun oynamaya gelmeyecek biri.
13:16
He was totallybütünüyle stoicStoacı. I couldn'tcould see a twitchTwitch of his eyebrowkaş.
241
780499
4288
Duygularını asla belli etmiyordu. Kaşının biraz bile hareket ettiğini görmedim.
13:20
I couldn'tcould see the slightestEn ufak bir bendviraj of his headkafa.
242
784787
3269
Başını en ufak derecede eğdiğini de görmedim.
13:23
I had no senseduyu of how he was reactingtepki göstermek to this,
243
788056
3501
Olaya nasıl bir tepki verdiğini hiç anlayamıyordum
13:27
and after he lookedbaktı at this reenactmentCanlandırma,
244
791557
3040
ve bu canlandırmayı gördükten sonra
13:30
he turneddönük to me and he saysdiyor,
245
794597
1080
bana dönüp;
13:31
"Is there anything elsebaşka you want me to look at?"
246
795677
3258
"Görmemi istediğin başka bir şey var mı?" dedi.
13:34
I said, "Your honorOnur," and I don't know whetherolup olmadığını I was
247
798935
4495
Ben de "Efendim," dedim ve
13:39
emboldenedcesaret by the scientificilmi measurementsölçümler that I had
248
803430
2957
cebimdeki bilimsel ölçülerin veya
13:42
in my pocketcep and my knowledgebilgi that they are accuratedoğru,
249
806387
3696
bilgimin kesinliğinden mi cesaret aldım,
13:45
or whetherolup olmadığını it was just sheersırf stupidityaptallık,
250
810083
2255
yoksa sadece saf bir salaklıktan dolayı mı bilmiyorum,
13:48
whichhangi is what the defensesavunma lawyersavukatları thought — (LaughterKahkaha) —
251
812338
2825
ki müdafa avukatları böyle düşünüyordu, --(gülüşmeler)
13:51
when they heardduymuş me say,
252
815163
1752
devam ettim;
13:52
"Yes, Your HonorOnur, I want you standdurmak right there
253
816915
2704
"Evet efendim, tam orada durmanızı,
13:55
and I want the cararaba to go around the blockblok again
254
819619
4336
arabanın binanın etrafından dönüp
13:59
and I want it to come and I want it to stop
255
823955
3354
tekrar gelmesini,
14:03
right in frontön of you, threeüç to fourdört feetayaklar away,
256
827309
4190
sizin tam 1-2 metre önünüzde durmasını,
14:07
and I want the passengeryolcu to extenduzatmak his handel
257
831499
3456
yolcunun kolunu camdan çıkarmasını,
14:10
with a blacksiyah objectnesne and pointpuan it right at you,
258
834955
2016
elindeki siyah nesne ile size nişan almasını
14:12
and you can look at it as long as you want."
259
836971
5720
ve istediğiniz kadar ona bakmanızı istiyorum."
14:18
And that's what he saw. (LaughterKahkaha)
260
842691
4427
İşte gördüğü şey. (gülüşmeler)
14:23
You'llYou'll noticeihbar, whichhangi was alsoAyrıca in my testÖlçek reportrapor,
261
847118
3840
Fark ettiğiniz gibi, benim de raporumda olduğu üzere,
14:26
all the dominantbaskın lightingaydınlatma is cominggelecek from the northkuzeyinde sideyan,
262
850958
2645
ortamdaki ışığın büyük kısmı kuzeyden geliyordu,
14:29
whichhangi meansanlamına geliyor that the shooter'sShooter'ın faceyüz would
263
853603
1743
bu da ateş eden kişinin yüzünün
14:31
have been photo-occludedFotoğraf tıkandı. It would have been backlitaydınlatmalı.
264
855346
2616
karanlıkta kalması anlamına gelir.
14:33
FurthermoreAyrıca, the roofçatı of the cararaba
265
857962
1902
Ayrıca, arabanın tavanı
14:35
is causingneden olan what we call a shadowGölge cloudbulut insideiçeride the cararaba
266
859864
4274
arabanın içini gölge bulutu dediğimiz bir duruma sokar,
14:40
whichhangi is makingyapma it darkerdaha koyu.
267
864138
3330
ki bu da daha karanlık bir ortam demektir.
14:43
And this is threeüç to fourdört feetayaklar away.
268
867468
4112
İşte bu da 1-2 metre uzaklıkta.
14:47
Why did I take the riskrisk?
269
871580
3128
Bu riski neden aldım?
14:50
I knewbiliyordum that the depthderinlik of fieldalan was 18 inchesinç or lessaz.
270
874708
4229
Görüş derinliğinin 45 santimetreden az olduğunu biliyordum.
14:54
ThreeÜç to fourdört feetayaklar, it mightbelki as well have been
271
878937
1667
1-2 metre, bir futbol sahası kadar
14:56
a footballFutbol fieldalan away.
272
880604
4472
uzaklıktaymış gibi gelir.
15:00
This is what he saw.
273
885076
2208
İşte bu gördüğü şey.
15:03
He wentgitti back, there was a fewaz more daysgünler of evidencekanıt
274
887284
3800
Hakim geri döndü, birkaç gün daha toplanan
15:06
that was heardduymuş. At the endson of it,
275
891084
2304
delilleri dinledi. Sonunda,
15:09
he madeyapılmış the judgmentyargı that he was going to granthibe
276
893388
2628
duruşmanın tekrarı için verilen dilekçeyi kabul ettiğine dair
15:11
the petitiondilekçe for a retrialdavanın yeniden görülmesini.
277
896016
3078
kararını verdi.
15:14
And furthermoreayrıca, he releasedyayınlandı MrBay. CarrilloCarrillo
278
899094
2478
Sonrasında, Bay Carillo'yu serbest bıraktı,
15:17
so that he could aidyardım in the preparationhazırlık of his ownkendi defensesavunma
279
901572
2987
böylece savcılık tekrar duruşma düzenlerse
15:20
if the prosecutioniddia makamı decidedkarar to retryyeniden deneme him.
280
904559
6019
o da kendi savunması için hazırlanabilecekti,
15:26
WhichHangi they decidedkarar not to.
281
910578
2310
ki düzenlemediler.
15:28
He is now a freedserbest man. (ApplauseAlkış)
282
912888
5061
Artık o özgür bir insan. (Alkışlar)
15:33
(ApplauseAlkış)
283
917949
3943
(Alkışlar)
15:37
This is him embracingkucaklama his grandmother-in-lawBüyükanne-in-law.
284
921892
5104
Bu eşinin büyükannesine sarıldığı an.
15:42
He -- His girlfriendkız arkadaşı was pregnanthamile when he wentgitti to trialDeneme,
285
926996
4075
Sevgilisi, o duruşmada iken hamileydi.
15:46
right? And she had a little babybebek boyoğlan.
286
931071
4085
Bir erkek çocuğu dünyaya getirdi.
15:51
He and his sonoğul are bothher ikisi de attendingkatılıyor CalCal StateDevlet, Long BeachBeach
287
935156
2681
Oğluyla birlikte California Üniversitesi'ne gidiyor
15:53
right now takingalma classessınıflar. (ApplauseAlkış)
288
937837
6188
ve halen ders almaktalar. (Alkışlar)
15:59
And what does this exampleörnek --
289
944025
3963
Bu örnek bizlere --
16:03
what's importantönemli to keep in mindus for ourselveskendimizi?
290
947988
4344
kendimiz için neyin önemli olduğunu hatırlattı?
16:08
First of all, there's a long historytarih of antipathyantipati
291
952332
3696
Her şeyden önce, Amerikan hukukunda
16:11
betweenarasında scienceBilim and the lawhukuk
292
956028
2080
bilim ve kanunlar arasında uzun süredir var olan
16:14
in AmericanAmerikan jurisprudenceHukuk.
293
958108
2400
bir hoşnutsuzluğun var olduğunu.
16:16
I could regaleZiyafet çekmek you with horrorkorku storieshikayeleri of ignorancecehalet
294
960508
3448
Bilimi mahkeme salonuna sokmaya çalışan bir adli uzman olarak
16:19
over decadeson yıllar of experiencedeneyim as a forensicadli expertuzman
295
963956
4336
onlarca yıllık tecrübemde karşılaştığım cehaletin
16:24
of just tryingçalışıyor to get scienceBilim into the courtroomMahkeme.
296
968292
4506
korkunç hikayelerini anlatarak sizleri güldürebilirim.
16:28
The opposingkarşı councilkonsey always fightkavga it and opposeoppose it.
297
972798
4934
Muhalif kurul her zaman savaşıp buna karşı çıkıyor.
16:33
One suggestionöneri is that all of us becomeolmak much more
298
977732
3387
Mahkemelerde bilime daha çok yer verilmesi adına,
16:37
attunedattuned to the necessityzorunluluk, throughvasitasiyla policypolitika,
299
981119
2869
zaruret haline, gerek politika
16:39
throughvasitasiyla proceduresyordamlar,
300
983988
2056
gerekse protokollerle
16:41
to get more scienceBilim in the courtroomMahkeme,
301
986044
3184
hepimiz daha alışkın olmalıyız.
16:45
and I think one largegeniş stepadım towardkarşı that
302
989228
2311
Buna yönelik büyük bir adım için
16:47
is more requirementsGereksinimler,
303
991539
1842
gereklilikler fazla;
16:49
with all duenedeniyle respectsaygı to the lawhukuk schoolsokullar,
304
993381
2559
hukuk fakültelerinin affına sığınarak,
16:51
of scienceBilim, technologyteknoloji, engineeringmühendislik, mathematicsmatematik
305
995940
5111
bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik
16:56
for anyonekimse going into the lawhukuk,
306
1001051
1977
hukuka başlayan biri için çok önemli,
16:58
because they becomeolmak the judgesyargıçlar.
307
1003028
3624
çünkü onlar hakim olacaklar.
17:02
Think about how we selectseçmek our judgesyargıçlar in this countryülke.
308
1006652
3048
Bu ülkede hakimleri nasıl seçtiğimizi düşünün.
17:05
It's very differentfarklı than mostçoğu other cultureskültürler. All right?
309
1009700
3360
Diğer birçok kültürden daha farklı değil mi?
17:08
The other one that I want to suggestönermek,
310
1013060
2410
İkinci önerim;
17:11
the cautiondikkat that all of us have to have,
311
1015470
2430
hepimizin edinmesi gereken bir tedbir,
17:13
I constantlysürekli have to remindhatırlatmak myselfkendim,
312
1017900
1840
kendime sürekli hatırlatmak zorunda olduğum;
17:15
about just how accuratedoğru are the memorieshatıralar
313
1019740
3103
doğruluğundan emin olduğumuz, inandığımız
17:18
that we know are truedoğru, that we believe in?
314
1022843
5369
olayların ne kadar gerçek olduğu.
17:24
There is decadeson yıllar of researchAraştırma,
315
1028212
3384
Bu davada olduğu gibi
17:27
examplesörnekler and examplesörnekler of casesvakalar like this,
316
1031596
4168
insanların gerçekten doğru söylediğine inandığı
17:31
where individualsbireyler
317
1035764
1968
birçok örnek olan
17:33
really, really believe. NoneHiçbiri of those teenagersgençler
318
1037732
3512
onlarca yıllık çalışmalar var. Carillo'nun kimliğini
17:37
who identifiedtespit him
319
1041244
1832
saptayan o gençlerin hiçbiri
17:38
thought that they were pickingtoplama the wrongyanlış personkişi.
320
1043076
3276
yanlış kişiyi işaret ettiklerini düşünmüyordu.
17:42
NoneHiçbiri of them thought they couldn'tcould see the person'skişiler faceyüz.
321
1046352
3354
Hiçbiri o insanın yüzünü göremediğini düşünmüyordu.
17:45
We all have to be very carefuldikkatli.
322
1049706
2132
Çok dikkatli olmalıyız.
17:47
All our memorieshatıralar are reconstructedyeniden memorieshatıralar.
323
1051838
3640
Tüm anılarımız, yeniden inşa edilmiş haldeler.
17:51
They are the productürün of what we originallyaslında experienceddeneyimli
324
1055478
2398
Onlar gerçekte tecrübe ettiklerimiz ve
17:53
and everything that's happenedolmuş afterwardssonradan.
325
1057876
2733
arkasından olan her şeyin bir ürünü.
17:56
They're dynamicdinamik.
326
1060609
2051
Çok değişkenler.
17:58
They're malleabledövülebilir. They're volatileuçucu,
327
1062660
2488
Şekillendirilebilirler. Kolayca farklılaşabilirler.
18:01
and as a resultsonuç, we all need to rememberhatırlamak to be cautiousdikkatli,
328
1065148
4024
Sonuç olarak, hepimiz dikkatli olmalıyız,
18:05
that the accuracydoğruluk of our memorieshatıralar
329
1069172
3320
zira anılarımızın kesinliği
18:08
is not measuredölçülü in how vividcanlı they are
330
1072492
3504
ne kadar canlı olduğuyla
18:11
norne de how certainbelli you are that they're correctdoğru.
331
1075996
5131
veya bizim doğru olduklarından ne kadar emin olduğumuzla ölçülmüyor.
18:17
Thank you. (ApplauseAlkış)
332
1081127
149090
Teşekkürler. (Alkışlar)
Translated by ugur damar
Reviewed by Isra Dephney Aktekin

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Scott Fraser - Forensic psychologist, expert witness
Scott Fraser is a forensic psychologist who thinks deeply about the fallibility of human memory and encourages a more scientific approach to trial evidence.

Why you should listen

When it comes to witnesses in criminal trials, the accuracy of human memory can mean the difference between life and death. Scott Fraser is an expert witness who researches what’s real and what’s selective when it comes to human memory and crime. His areas of expertise include human night vision, neuropsychopharmacology, and the effect of stress and other factors on the human mind. He has testified in criminal and civil cases throughout the U.S. in state and federal courts.

In 2011 Fraser was involved in the retrial of a 1992 murder case in which Francisco Carrillo was found guilty and sentenced to two life sentences in prison. Fraser and the team that hired him staged a dramatic reenactment of the night of the murder in question and showed the testimonies that had put Carrillo in jail were unreliable. After 20 years in jail for a crime he didn't commit, Carrillo was freed.

More profile about the speaker
Scott Fraser | Speaker | TED.com

Data provided by TED.

This site was created in May 2015 and the last update was on January 12, 2020. It will no longer be updated.

We are currently creating a new site called "eng.lish.video" and would be grateful if you could access it.

If you have any questions or suggestions, please feel free to write comments in your language on the contact form.

Privacy Policy

Developer's Blog

Buy Me A Coffee