ABOUT THE SPEAKER
Helen Fisher - Anthropologist, expert on love
Anthropologist Helen Fisher studies gender differences and the evolution of human emotions. She’s best known as an expert on romantic love.

Why you should listen

Fisher's several books lay bare the mysteries of our most treasured emotion: its evolution, its biochemical foundations and its vital importance to human society. Fisher describes love as a universal human drive (stronger than the sex drive; stronger than thirst or hunger; stronger perhaps than the will to live), and her many areas of inquiry shed light on timeless human mysteries like why we choose one partner over another. Her classic study, Anatomy of Love, first published in 1992, has just been re-issued in a fully updated edition, including her recent neuroimaging research on lust, romantic love and attachment as well as discussions of sexting, hooking up, friends with benefits, other contemporary trends in courtship and marriage, and a dramatic current trend she calls “slow love.”

More profile about the speaker
Helen Fisher | Speaker | TED.com
TED2006

Helen Fisher: Why we love, why we cheat

Helen Fisher bize neden sevdiğimizi ve aldattığımız anlatıyor.

Filmed:
11,349,614 views

Antropolog Helen Fisher, nazik bir konuyu - aşkı - ele alıp, evrimleşmesini, biokimyasal kökenlerini ve sosyal önemini anlatıyor. Konuşmanın bitişinde de, antidepresanların bilinçsiz kullanımıyla ilgili potansiyel bir felaketten bahsediyor.
- Anthropologist, expert on love
Anthropologist Helen Fisher studies gender differences and the evolution of human emotions. She’s best known as an expert on romantic love. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

Bugün, yüzyılımızın, belki de önümüzdeki on bin yılın, iki en önemli
00:25
I'd like to talk todaybugün
about the two biggesten büyük socialsosyal trendseğilimler
0
301
5198
00:30
in the cominggelecek centuryyüzyıl,
1
5523
1453
00:31
and perhapsbelki in the nextSonraki 10,000 yearsyıl.
2
7000
2500
sosyal eğiliminden bahsetmek istiyorum,
Ama en son çalışmam aşk ile ilgili olduğundan
00:34
But I want to startbaşlama
with my work on romanticromantik love,
3
10159
3817
00:38
because that's my mostçoğu recentson work.
4
14000
1865
konuşmama da aşk ile başlayacağım.
Ben ve çalışma arkadaşlarım, kara sevdaya tutulmuş 32 kişiyi
00:41
What I and my colleaguesmeslektaşlar did was put
32 people, who were madlydelice in love,
5
16222
4754
00:45
into a functionalfonksiyonel MRIMRI brainbeyin scannertarayıcı.
6
21000
1976
alıp MRI tarayıcısına yerleştirdik.
17 kara sevdalı, aşklarına cevap bulmuşlardı,
00:48
17 who were madlydelice in love
and theironların love was acceptedkabul edilmiş;
7
23368
2849
kalan 15'ini de, aşkları yeni terketmişti.
00:51
and 15 who were madlydelice in love
and they had just been dumpedterk.
8
26241
2950
Önce bu deneyin sonuçlarını anlatmak istiyorum,
00:54
And so I want to tell you
about that first,
9
30032
2318
sonra da aşkın nereye gittiğine geçmeyi düşünüyorum.
00:57
and then go on into where
I think love is going.
10
32374
2865
01:01
(LaughterKahkaha)
11
36689
1000
01:03
"What 'tis'tis to love?" ShakespeareShakespeare said.
12
38483
2976
"Nedir bu aşk denen?" demiş Shakespeare.
Sanıyorum atalarımız - insanoğlu bir milyon yıl önce kamp ateşi etrafında
01:07
I think our ancestorsatalarımız --
13
42538
1918
01:09
I think humaninsan beingsvarlıklar have been
wonderingmerak ediyor about this questionsoru
14
44480
3898
oturdukları zamandan beri bu sorunun cevabını merak ediyorlar.
01:13
sincedan beri they satoturdu around theironların campfirescampfires
15
48402
1776
01:15
or layyatırmak and watchedizledi
the starsyıldızlar a millionmilyon yearsyıl agoönce.
16
50202
2691
01:19
I startedbaşladı out by tryingçalışıyor to figureşekil out
what romanticromantik love was
17
54928
3231
Ben de son 45 yılın araştırmalarına bakarak aşkın ne olduğunu
çözmeye çalıştım - sadece psikolojik çalışmalar.
01:22
by looking at the last 45 yearsyıl
of the psychologicalpsikolojik researchAraştırma
18
58183
5483
01:28
and as it turnsdönüşler out,
19
63690
1307
Bu çalışmalar gösteriyor ki, aşık olduğunda belirli şeyler gerçekleşiyor.
01:29
there's a very specificözel groupgrup of things
that happenolmak when you falldüşmek in love.
20
65021
3954
İlk olan şey, aşık olunan kişinin "özel bir anlam" kazanması.
01:34
The first thing that happensolur is,
21
69568
2408
01:36
a personkişi beginsbaşlar to take on
what I call, "specialözel meaninganlam."
22
72000
2976
Buna "özel bir anlam" adını veriyorum.
Bir zamanlar bir kamyon şoförünün söylediği gibi:
01:40
As a truckkamyon driversürücü oncebir Zamanlar said to me,
23
75553
1642
"Dünyanın yeni bir merkezi olmuştu, bu merkez de Mary Anne'di."
01:42
"The worldDünya had a newyeni centermerkez,
and that centermerkez was MaryMary AnneAnne."
24
77219
3781
01:46
GeorgeGeorge BernardBernard ShawShaw said it differentlyfarklı olarak.
25
81801
1960
George Bernard Shaw biraz daha farklı ifade etmiş:
"Aşk, bir kadınla öteki arasındaki farklara fazla önem vermektir."
01:48
"Love consistsoluşur of overestimatingoverestimating
the differencesfarklar
26
83785
2468
01:51
betweenarasında one womankadın and anotherbir diğeri."
27
86277
2008
Gerçekten de bunu yaparız. (Kahkaha)
01:53
And indeedaslında, that's what we do.
28
88309
2262
01:55
(LaughterKahkaha)
29
90595
3254
01:58
And then you just focusodak on this personkişi.
30
93873
2596
Bir kişi üzerine odaklanırız.
02:01
You can listliste what you
don't like about them,
31
96493
2817
Onun hakkında sevdiklerinizi ve sevmediklerinizi listeleseniz bile,
bu listeye bakmayıp sadece sevdiğiniz özelliklerine odaklanırsınız.
02:04
but then you sweepsüpürme that asidebir kenara
and focusodak on what you do.
32
99334
3564
02:07
As ChaucerChaucer said, "Love is blindkör."
33
102922
1999
Chaucer'ın dediği gibi "Aşk kördür."
02:11
In tryingçalışıyor to understandanlama romanticromantik love,
34
106530
2161
Aşkı anlamaya çalışırken,
02:13
I decidedkarar I would readokumak poetryşiir
from all over the worldDünya,
35
108715
2977
dünyanın her tarafından şiirler okumaya karar verdim.
02:16
and I just want to give
you one very shortkısa poemşiir
36
111716
2652
Size 8. yüzyılda Çin'de yazılmış çok kısa bir şiiri okumak istiyorum.
02:19
from eighth-centurySekizinci yüzyıl ChinaÇin,
37
114392
1247
Bu şiir, tümüyle belirli bir kadın üzerine odaklanmış bir adamı gösteren mükemmel bir örnek.
02:20
because it's an almostneredeyse perfectmükemmel exampleörnek
38
115663
2209
02:22
of a man who is focusedodaklı totallybütünüyle
on a particularbelirli womankadın.
39
117896
3364
Birine çılgınca aşık olduğunuz zaman,
02:26
It's a little bitbit like when you are
madlydelice in love with somebodybirisi
40
121824
3040
bir park yerine gittiğinizde
02:29
and you walkyürümek into a parkingotopark lot --
41
124888
1638
onun arabası park yerindeki bütün diğer arabalardan farklı olur.
02:31
theironların cararaba is differentfarklı
from everyher other cararaba in the parkingotopark lot.
42
126550
3380
Bardağı, misafirlikte bütün diğer bardaklardan farklıdır.
02:34
TheirOnların wineşarap glassbardak at dinnerakşam yemegi
43
129954
1506
02:36
is differentfarklı from everyher other wineşarap glassbardak
at the dinnerakşam yemegi partyParti.
44
131484
3492
02:39
And in this casedurum, a man got hookedbağlanmış
on a bamboobambu sleepinguyuyor matmat.
45
135000
3764
Bu şiirde de, adam bir bambu yer yatağına takılmış.
Şairin adı Yuan Çen; şiir de şöyle:
02:44
And it goesgider like this.
46
139312
1199
02:45
It's by a guy calleddenilen YuanYuan ZhenZhen.
47
140535
1491
"Bambu yer yatağını kaldırmaya kıyamıyorum.
02:48
"I cannotyapamam bearayı to put away
the bamboobambu sleepinguyuyor matmat.
48
143423
2553
Seni evime getirdiğim ilk gece sererken seni izlemiştim."
02:51
The night I broughtgetirdi you home,
I watchedizledi you rollrulo it out."
49
146637
3005
Yer yatağına takılıp kalmasının sebebi
02:55
He becameoldu hookedbağlanmış on a sleepinguyuyor matmat,
50
150468
2357
büyük ihtimalle zihnindeki yoğun dopamin aktivitesi.
02:57
probablymuhtemelen because of elevatedyüksek activityaktivite
of dopaminedopamin in his brainbeyin,
51
152849
2976
Bizim durum da aynen bu.
03:00
just like with you and me.
52
155849
1421
Neyse, sadece bu kişi özel bir anlam kazanmakla kalmıyor,
03:02
But anywayneyse, not only does this personkişi
take on specialözel meaninganlam,
53
157294
3165
bir de o kişinin üzerine titremeye başlıyoruz.
03:05
you focusodak your attentionDikkat on them.
54
160483
2446
03:07
You aggrandizeyüceltmek them.
55
162953
1601
Onu yüceleştiriyoruz. Öte yandan, yoğun enerji birikiyor.
03:09
But you have intenseyoğun energyenerji.
56
164578
1761
Bir Polinezya yerlisi şöyle dedi: "Gökyüzüne zıplamak istiyorum."
03:11
As one PolynesianPolinezya said,
"I feltkeçe like jumpingatlama in the skygökyüzü."
57
166363
3495
Bütün gece uyanık kalırsınız. Gün doğana dek yürürsünüz.
03:15
You're up all night.
You're walkingyürüme tillkadar dawnşafak.
58
170406
3197
İşler iyi gittiğinde büyük haz duyarsınız,
03:18
You feel intenseyoğun elationsevinç
when things are going well;
59
173627
2959
ama işler bozulduğunda korkunç umutsuzluğun içine düşürseniz.
03:21
moodruh hali swingssalıncaklar into horriblekorkunç despairumutsuzluk
when things are going poorlykötü.
60
176610
3549
Bu kişiye gerçek bir bağımlılık.
03:24
RealGerçek dependencebağımlılık on this personkişi.
61
180183
2454
New York'tan bir işadamı bana şöyle dedi: "Sevdiği her şeyi ben de sevdim."
03:27
As one businessmanişadamı in NewYeni YorkYork said to me,
62
182661
2399
03:29
"Anything she likedsevilen, I likedsevilen."
63
185084
1861
Basit. Aşk çok basittir.
03:32
SimpleBasit. RomanticRomantik love is very simplebasit.
64
187524
1961
03:35
You becomeolmak extremelyson derece sexuallycinsel possessiveiyelik.
65
190793
2183
Cinsel anlamda aşırı sahiplenirsiniz.
03:37
You know, if you're just sleepinguyuyor
with somebodybirisi casuallytesadüfen,
66
193000
2731
Eğer biriyle sadece sevişiyorsanız, başkasıyla
03:40
you don't really carebakım
if they're sleepinguyuyor with somebodybirisi elsebaşka.
67
195755
2870
yatmasına çok da aldırmazsınız.
Ama aşık olduğunuz vakit,
03:43
But the momentan you falldüşmek in love,
68
198649
1554
onu cinsel anlamda aşırı derecede sahiplenirsiniz.
03:45
you becomeolmak extremelyson derece
sexuallycinsel possessiveiyelik of them.
69
200227
2296
Bunun Darwinci - bunun arkasında Darwinsel bir amaç olduğunu düşünüyorum.
03:47
I think there's a DarwinianDarwinci
purposeamaç to this.
70
202547
3429
03:50
The wholebütün pointpuan of this
is to pullÇek two people togetherbirlikte
71
206000
2633
Bütün amaç, iki kişiyi, bebeklerini beraberce büyüttürecek
kadar güçlü bir şekilde yakınlaştırmak.
03:53
stronglyşiddetle enoughyeterli to beginbaşla
to reararka babiesbebekler as a teamtakım.
72
208657
3306
03:57
But the mainana characteristicskarakteristikleri
of romanticromantik love are cravingözlem:
73
213000
2976
Ama aşkın ana özelliği, yoksunluk çekmek:
04:00
an intenseyoğun cravingözlem
to be with a particularbelirli personkişi,
74
216000
3422
Bir kişinin beraberliğinin - sadece cinsel değil, duygusal da - yoğun yoksunluğu.
04:04
not just sexuallycinsel, but emotionallyduygusal yönden.
75
219446
2223
04:06
It would be niceGüzel to go to bedyatak with them,
76
221693
3728
Tabii istersiniz - onunla seks yapmak içinizden gelir.
Ama daha çok, onun sizi aramasını, sizi davet etmesini, vs... istersiniz.
04:10
but you want them to call you
on the telephonetelefon, to inviteDavet etmek you out, etcvb.,
77
225445
4232
04:14
to tell you that they love you.
78
229701
1856
Sizi sevdiğini söylemesini istersiniz.
04:17
The other mainana characteristickarakteristik
is motivationmotivasyon.
79
232460
4722
Öteki ana özellik de dürtü:
Beyninizdeki motor çalışmaya başlar, bu kişiyi arzularsınız.
04:22
The motormotor in the brainbeyin beginsbaşlar to crankkrank,
and you want this personkişi.
80
237206
3365
04:25
And last but not leasten az,
it is an obsessiontakıntı.
81
241000
2864
Son olarak, bu bir takıntı olur:
Bu kişileri makineye - MRI makinesine - sokmadan önce
04:28
Before I put these people
in the MRIMRI machinemakine,
82
244174
3802
04:32
I would asksormak them all kindsçeşit of questionssorular.
83
248000
1976
her türlü soruyu sordum.
04:34
But my mostçoğu importantönemli questionsoru
was always the sameaynı.
84
250000
3165
Ama hepsine sorduğum en önemli soru şuydu:
"Günün ve gecenin yüzde kaçında bu kişiyi düşünüyorsunuz?"
04:37
It was: "What percentageyüzde of the day
and night do you think about this personkişi?"
85
253189
4787
Gerçekten de, "Bütün gün. Bütün gece. Onu düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum" dediler.
04:42
And indeedaslında, they would say,
86
258000
1890
04:44
"All day. All night.
87
259914
2157
04:46
I can never stop thinkingdüşünme
about him or her."
88
262095
2341
04:49
And then, the very last questionsoru --
89
265000
1810
En sonunda da bir soru daha sordum -
04:51
I would always have to work
myselfkendim up to this questionsoru,
90
266834
2599
her seferinde kendimi bu soruya hazırlamam gerekti,
ben psikolog değilim,
04:54
because I'm not a psychologistpsikolog.
91
269457
1567
travmatik durumdaki insanlarla uğraşmıyorum.
04:55
I don't work with people
in any kindtür of traumatictravmatik situationdurum.
92
271048
2976
En son sorum hep aynıydı:
04:59
My finalnihai questionsoru was always the sameaynı.
93
274394
1905
Hepsine "Onun için ölür müsün?" diye sordum.
05:01
I would say,
"Would you dieölmek for him or her?"
94
276323
2653
Gerçekten de, bu insanlar, sanki
05:04
And, indeedaslında, these people would say "Yes!"
95
279465
2071
tuzu uzatmalarını istemişim gibi "evet" dediler.
05:06
as if I had askeddiye sordu them to passpas the salttuz.
96
281560
2111
Bu her seferinde kafamı karıştırdı.
05:08
I was just staggeredsendeledi by it.
97
283695
2694
05:12
So we scannedtaranan theironların brainsbeyin,
98
287634
2586
Beyin taramalarını iki koşulda yaptık: Önce aşklarının resmine bakarken, sonra da nötr bir fotoğrafa bakarken.
05:15
looking at a photographfotoğraf
of theironların sweetheartbir tanem
99
290244
2110
05:17
and looking at a neutralnötr photographfotoğraf,
100
292378
1768
Araya da dikkat dağıtıcı bir eylem yerleştirdik.
05:18
with a distractionoyalama taskgörev in betweenarasında.
101
294170
1834
Bu şekilde aradaki farkı - bu şekilde aynı beyne yoğunlaşmış haldeyken
05:20
So we could look at the sameaynı brainbeyin
when it was in that heightenedartan statebelirtmek, bildirmek
102
296028
4948
05:25
and when it was in a restingdayanma statebelirtmek, bildirmek.
103
301000
2297
ve dinlenme halindeyken bakabildik.
Beynin bir çok bölümünde aktivite gördük.
05:28
And we foundbulunan activityaktivite
in a lot of brainbeyin regionsbölgeler.
104
303869
2271
Hatta, en önemlisi, aynı zamanda kokain alınca
05:30
In factgerçek, one of the mostçoğu importantönemli
was a brainbeyin regionbölge
105
306164
2658
harekete geçen bir bölgeydi.
05:33
that becomesolur activeaktif
when you feel the rushacele of cocainekokain.
106
308846
3208
Gerçekten de aşk bu:
05:37
And indeedaslında, that's exactlykesinlikle what happensolur.
107
312657
2343
05:40
I beganbaşladı to realizegerçekleştirmek that romanticromantik love
is not an emotionduygu.
108
315650
4619
Aşkın, bir duygu olmadığını farketmeye başladım.
Zaten hep bir "duygu silsilesi" olduğunu düşünmüştüm,
05:45
In factgerçek, I had always thought
it was a seriesdizi of emotionsduygular,
109
320293
2856
bazıları çok yoğun, bazıları daha hafif.
05:47
from very highyüksek to very lowdüşük.
110
323173
1706
05:49
But actuallyaslında, it's a drivesürücü.
111
324903
1706
Ama aslında bu bir dürtü. Zihnin motorundan, zihnin
05:51
It comesgeliyor from the motormotor of the mindus,
112
326633
2135
05:53
the wantingeksik partBölüm of the mindus,
the cravingözlem partBölüm of the mindus.
113
328792
3665
"isteyen" parçasından, yoksunluk hisseden parçasından geliyor.
Zihnin - zihnin, çikolataya uzanırken,
05:57
The kindtür of partBölüm of the mindus
114
332481
1495
05:58
when you're reachingulaşan
for that pieceparça of chocolateçikolata,
115
334000
2640
işinizde ilerlemeyi isterken
çalışan kısmından geliyor.
06:01
when you want to winkazanmak
that promotiontanıtım at work.
116
336664
3838
Beynin motoru. Bu bir dürtü.
06:05
The motormotor of the brainbeyin.
117
340906
1539
06:07
It's a drivesürücü.
118
342469
1204
06:08
And in factgerçek, I think it's more powerfulgüçlü
than the sexseks drivesürücü.
119
343697
3103
Gerçekten de, seks güdüsünden de güçlü olduğunu düşünüyorum.
Eğer gidip de birisinden sizinle yatmasını isterseniz ve "Hayır, almayayım" derse
06:11
You know, if you asksormak somebodybirisi
to go to bedyatak with you,
120
347166
2483
06:14
and they say, "No, thank you,"
121
349673
1437
kesinlikle gidip de kendinizi ölürmezsiniz, klinik depresyon da geçirmezsiniz.
06:15
you certainlykesinlikle don't killöldürmek yourselfkendin
or slipkayma into a clinicalklinik depressiondepresyon.
122
351134
3517
Ama dünyanın etrafında aşkı reddedilen insanlar, bu sebeple cinayet işler.
06:19
But certainlykesinlikle, around the worldDünya,
123
354675
3193
06:22
people who are rejectedreddedilen
in love will killöldürmek for it.
124
357892
3957
İnsanlar aşk için yaşar. Aşk için öldürür. Aşk için ölür.
06:27
People livecanlı for love.
125
362349
1135
06:28
They killöldürmek for love.
126
363508
1260
06:29
They dieölmek for love.
127
364792
1031
06:31
They have songsşarkılar, poemsşiirler, novelsroman,
128
366277
3578
Aşkla ilgili şarkıları, şiirleri, romanları, heykelleri, resimleri, mitleri ve efsaneleri vardır.
06:34
sculpturesheykeller, paintingsresimlerinde, mythsmitler, legendsefsaneler.
129
369879
3944
175'in üzerinde toplumda, bu güçlü beyinsel sistemin kanıtlarını bulabiliriz.
06:38
In over 175 societiestoplumlar,
130
373847
2149
06:40
people have left theironların evidencekanıt
of this powerfulgüçlü brainbeyin systemsistem.
131
376020
4784
Bunun dünya üzerinden en güçlü beyinsel sistemlerinden biri olduğuna kanaat getirdim -
06:45
I have come to think
132
380828
1023
06:46
it's one of the mostçoğu powerfulgüçlü
brainbeyin systemssistemler on EarthDünya
133
381875
2588
- iyisiyle de, kötüsüyle de.
06:49
for bothher ikisi de great joysevinç and great sorrowüzüntü.
134
384487
2577
Aşk gibi iki beyinsel sistem daha olduğunu düşünüyorum;
06:52
And I've alsoAyrıca come to think
135
387659
1437
06:53
that it's one of threeüç
basicallytemel olarak differentfarklı brainbeyin systemssistemler
136
389121
3482
bu sistemler de çiftleşme ve çoğalmadan evrimleşti.
06:57
that evolvedgelişti from matingçiftleşme and reproductionüreme.
137
392628
2047
Biri seks dürtüsü: Cinsel tatmin arzusu.
06:59
One is the sexseks drivesürücü:
the cravingözlem for sexualcinsel gratificationhaz.
138
395072
3055
07:03
W.H. AudenAuden calleddenilen it
an "intolerabledayanılmaz neuralsinirsel itchkaşıntı,"
139
398555
3421
W. H. Auden, "dayanılmaz sinirsel kaşıntı" diye ifade etmiş.
07:06
and indeedaslında, that's what it is.
140
402000
1975
Bu gerçekten de doğru.
Sizi sürekli bir nebze rahatsız eder, aç kalmak gibi.
07:09
It keepstutar botheringrahatsız you
a little bitbit, like beingolmak hungry.
141
405142
2580
Diğer bir beyinsel sistem de aşk:
07:13
The secondikinci of these threeüç brainbeyin
systemssistemler is romanticromantik love:
142
408904
2946
07:16
that elationsevinç, obsessiontakıntı of earlyerken love.
143
411874
2102
Aşkın başlangıcındaki sevinç, saplantı.
07:18
And the thirdüçüncü brainbeyin systemsistem is attachmentek dosya:
144
414000
2356
Üçüncü beyinsel sistem de bağlılık:
Uzun süreli bir ilişkinin getirdiği huzur ve güvenlik duygusu.
07:21
that senseduyu of calmsakin and securitygüvenlik
you can feel for a long-termuzun vadeli partnerortak.
145
416380
3953
07:25
And I think that the sexseks drivesürücü
evolvedgelişti to get you out there,
146
420698
2812
Seks dürtüsünün, etrafta gezinip değişik değişik
eşler aramak için evrimleştiğini düşünüyorum.
07:28
looking for a wholebütün rangemenzil of partnersortaklar.
147
423534
2555
Yani, arabanızı sürerken bile seks dürtüsünü hissedebilirsiniz.
07:30
You can feel it when you're just
drivingsürme alonguzun bir in your cararaba.
148
426113
2785
Kimseye odaklanmayabilir.
07:33
It can be focusedodaklı on nobodykimse.
149
428922
1372
Aşkın da, çiftleşme enerjinizi tek bir eşe odaklayarak,
07:35
I think romanticromantik love evolvedgelişti
to enableetkinleştirmek you to focusodak your matingçiftleşme energyenerji
150
430318
3658
07:38
on just one individualbireysel at a time,
151
434000
1976
çiftleşme süresi ve enerjisinden tasarruf etmek
07:40
therebyböylece conservingtasarruf matingçiftleşme time and energyenerji.
152
436000
2832
için evrimleştiğini düşünüyorum.
07:43
And I think that attachmentek dosya,
the thirdüçüncü brainbeyin systemsistem,
153
438856
2730
Üçüncü beyin sistemi olan "bağlılığın" da,
bu insana, çocuklarınızı büyütebileceğiniz süre boyunca
07:46
evolvedgelişti to enableetkinleştirmek you to toleratekatlanmak
this humaninsan beingolmak
154
441610
3542
07:49
at leasten az long enoughyeterli to raiseyükseltmek
a childçocuk togetherbirlikte as a teamtakım.
155
445176
4053
tahammül edebilmeniz için evrimleştiğini düşünüyorum. (Kahkaha)
07:55
So with that preambleönsöz,
156
451000
1498
Bu başlangıcın ardından, iki çok önemli sosyal eğilimi tartışmak istiyorum.
07:57
I want to go into discussingtartışılması
the two mostçoğu profoundderin socialsosyal trendseğilimler.
157
452522
6031
08:03
One of the last 10,000 yearsyıl
158
459000
2283
Biri son on bin yıla ait bir eğilim, öteki de en az son 25 yılın eğilimi.
08:06
and the other,
certainlykesinlikle of the last 25 yearsyıl,
159
461307
4697
İki eğilim de bu değişik beyin sistemlerin üzerinde ciddi bir etki yaratacak:
08:10
that are going to have an impactdarbe
on these threeüç differentfarklı brainbeyin systemssistemler:
160
466028
4252
Şehvet, aşk ve bir eşe karşı derin bağlılık.
08:15
lustşehvet, romanticromantik love
and deepderin attachmentek dosya to a partnerortak.
161
470304
3553
İlki, kadınların çalışması, kadınların işgücüne katılımı.
08:19
The first is womenkadınlar workingçalışma,
movinghareketli into the workforceişgücü.
162
474262
4461
Birleşmiş Milletler'in yıllıklarında 150... 130 toplumun demografik yapısına baktım.
08:26
I've lookedbaktı at 130 societiestoplumlar
163
481333
2891
08:29
throughvasitasiyla the demographicdemografik yearbooksyıllıklar
of the UnitedAmerika NationsMilletler.
164
484248
2641
Dünyanın her tarafında, 130'un 129'unda, kadınlar sadece işgücüne katılmakla kalmıyor -
08:31
EverywhereHer yerde in the worldDünya,
129 out of 130 of them,
165
486913
4732
08:36
womenkadınlar are not only movinghareketli
into the job marketpazar --
166
491669
2307
08:38
sometimesara sıra very, very slowlyyavaşça,
but they are movinghareketli into the job marketpazar --
167
494000
3976
- bazen çok, çok yavaş ama yine de işgücüne katılıyorlar -
08:42
and they are very slowlyyavaşça closingkapanış
that gapboşluk betweenarasında menerkekler and womenkadınlar
168
498000
3854
ve erkek-kadın arasındaki ekonomik güç, sağlık ve eğitim
08:46
in termsşartlar of economicekonomik powergüç,
healthsağlık and educationEğitim.
169
501878
3797
farklarını yavaş yavaş kapatıyorlar.
Çok yavaş bir eğilim.
08:50
It's very slowyavaş.
170
505699
1136
08:51
For everyher trendakım on this planetgezegen,
there's a counter-trendkarşı-eğilim.
171
506859
3117
Bu gezegendeki her bir eğilim için bir de karşı-eğilim var.
08:54
We all know of them, but neverthelessyine de --
172
510000
2313
Böyle olduğunu biliyoruz, ama yine de - eski bir Arap sözü var.
08:57
the ArabsAraplar say, "The dogsköpekler mayMayıs ayı barkbağırmak,
but the caravankaravan moveshamle on."
173
512337
6396
Araplar der ki: "İt ürür, kervan yürür."
Gerçekten de kervan yürüyor.
09:03
And, indeedaslında, that caravankaravan is movinghareketli on.
174
518757
2327
Kadınlar işgücüne yeniden katılıyor.
09:05
WomenKadınlar are movinghareketli back into the job marketpazar.
175
521108
2687
"Yeniden" dememin sebebi var, çünkü bu yeni bir eğilim değil.
09:08
And I say back into the job marketpazar,
because this is not newyeni.
176
523819
3157
Milyonlarca yıl boyunca, Afrika'nın yaylalarında,
09:12
For millionsmilyonlarca of yearsyıl,
on the grasslandsotlaklar of AfricaAfrika,
177
527323
3666
Kadınlar sebze toplamak için işe gidip geldi.
09:15
womenkadınlar commutedçevirdi to work
to gathertoplamak theironların vegetablessebzeler.
178
531013
3150
Akşam yemeğinin yüzde 60 - 80 kadarını kadınlar getirdiler.
09:18
They camegeldi home with 60 to 80 percentyüzde
of the eveningakşam mealyemek.
179
534187
3660
09:22
The doubleçift incomegelir familyaile was the standardstandart.
180
537871
2888
Çift gelirli aile yapısı toplumun kabul ettiği normdu.
09:25
And womenkadınlar were regardedkabul
as just as economicallyekonomik biçimde,
181
540783
3430
Kadınlar, ekonomik, sosyal ve cinsel yönden erkekler kadar güçlü kabul ediliyordu.
09:29
sociallysosyal and sexuallycinsel powerfulgüçlü as menerkekler.
182
544237
3739
09:32
In shortkısa, we're really
movinghareketli forwardileri to the pastgeçmiş.
183
548000
3803
Özetle, geçmişe doğru ileri gidiyoruz.
Derken, kadının en kötü icadı olan "saban" ortaya çıktı.
09:37
Then, women'sBayanlar worsten kötü
inventionicat was the plowpulluk.
184
552223
5293
Saban ile tarımın başlamasıyla, erkeklerin rolü aşırı güç kazandı.
09:42
With the beginningbaşlangıç of plowpulluk agriculturetarım,
men'sErkeklerin rolesroller becameoldu extremelyson derece powerfulgüçlü.
185
557540
3674
Kadınlar toplayıcı olan eski işlerini yitirdiler,
09:46
WomenKadınlar lostkayıp theironların ancienteski
jobsMeslekler as collectorstoplayıcıları,
186
561238
4436
ama sanayi devrimi ve sanayi-sonrası devrim sayesinde
09:50
but then with the industrialSanayi revolutiondevrim
and the post-industrialSanayi sonrası revolutiondevrim
187
565698
3679
işgücüne geri geliyorlar.
09:54
they're movinghareketli back into the job marketpazar.
188
569401
1943
Özetle, bir milyon yıl önceki, on bin yıl önceki, yüz bin yıl önceki
09:56
In shortkısa, they are acquiringedinme the statusdurum
that they had a millionmilyon yearsyıl agoönce,
189
571368
5127
statülerine geri kavuşuyorlar.
10:01
10,000 yearsyıl agoönce, 100,000 yearsyıl agoönce.
190
576519
3224
10:04
We are seeinggörme now one
of the mostçoğu remarkabledikkat çekici traditionsgelenekler
191
579767
4571
Şimdi, insan denen hayvanın tarihindeki en önemli geleneklerden birini görüyoruz.
10:09
in the historytarih of the humaninsan animalhayvan.
192
584362
2333
Bunun bir etkisi olacak.
10:13
And it's going to have an impactdarbe.
193
588666
1596
Genelde iş hayatında kadınların etkisi üzerine bütün bir ders saati dolduracak kadar konuşurum.
10:15
I generallygenellikle give a wholebütün lectureders
194
590286
1533
10:16
on the impactdarbe of womenkadınlar
on the business communitytoplum.
195
591843
2304
Şimdi ise sadece bir kaç şey söyleyip sonra seks ve aşka döneceğim.
10:18
I'll say just a coupleçift of things,
and then go on to sexseks and love.
196
594171
3057
Cinsiyetler arasında çok fark var;
10:22
There's a lot of genderCinsiyet differencesfarklar;
197
597252
1857
Sadece hiç çocuk büyütmemiş birileri kadın ve erkeğin aynı olduğunu iddia edebilir.
10:23
anybodykimse who thinksdüşünüyor menerkekler and womenkadınlar are alikebenzer
198
599133
2176
10:26
simplybasitçe never had a boyoğlan and a girlkız childçocuk.
199
601333
1942
Neden kadın ve erkeğin benzer olduğunu düşünmek isterler bilemiyorum.
10:28
I don't know why they want to think
that menerkekler and womenkadınlar are alikebenzer.
200
603299
3193
Ortak yanlarımız çok, ama farklı olduğumuz yanlarımız --
10:31
There's much we have in commonortak,
201
606516
1523
10:32
but there's a wholebütün lot
that we do not have in commonortak.
202
608063
2913
ortak olmadığımız bir süre konu var.
10:35
We are -- in the wordskelimeler of TedTed HughesHughes,
203
611000
1976
Ted Hughes'ün dediği gibi,
10:37
"I think that we are like two feetayaklar.
We need eachher other to get aheadönde."
204
613000
5104
"Zannederim böyle yaratılmışız - bir çift ayak gibi. İlerlemek için birbirimize ihtiyacımız var."
Ama beyinlerimiz farklı evrimleşti.
10:42
But we did not evolvegelişmek
to have the sameaynı brainbeyin.
205
618128
2848
10:45
And we're findingbulgu more and more
genderCinsiyet differencesfarklar in the brainbeyin.
206
621000
3449
Gittikçe, beyinde daha fazla cinsiyet farkı keşfediyoruz.
Sadece bir kaçını söyleyip sonra seks ve aşka döneceğim.
10:49
I'll only just use a coupleçift
and then movehareket on to sexseks and love.
207
624473
3127
10:52
One of them is women'sBayanlar verbalsözlü abilitykabiliyet.
208
627624
2107
Birisi, kadınların ifade yeteneği. Kadınlar konuşmasını bilir.
10:54
WomenKadınlar can talk.
209
629755
1221
10:55
Women'sKadın abilitykabiliyet to find the right wordsözcük
rapidlyhızla, basictemel articulationmafsal
210
631000
3976
Âdet dönemlerinde, östrojen seviyesi yüksekken,
10:59
goesgider up in the middleorta
of the menstrualaybaşı cycledevir,
211
635000
2378
kadınların doğru kelimeyi hızla bulma yeteneği, temel ifade becerisi artar.
11:02
when estrogenestrojen levelsseviyeleri peakzirve.
212
637402
1571
Ama âdet görmüyorken bile ortalama erkekten daha iyidirler.
11:03
But even at menstruationadet,
they're better than the averageortalama man.
213
638997
3618
Kadınlar konuşmasını bilir.
11:07
WomenKadınlar can talk.
214
643099
1048
Milyon yıldır yaptıkları şey bu, kelimeler hep kadının araçları oldu.
11:09
They'veOnlar ettik been doing it for a millionmilyon yearsyıl;
wordskelimeler were women'sBayanlar toolsaraçlar.
215
644655
3321
11:12
They heldbekletilen that babybebek
in frontön of theironların faceyüz,
216
648000
2087
Bebeği yüzlerinin önünde tutup,
sevdiler, kızdılar, kelimelerle eğittiler.
11:14
cajolingcajoling it, reprimandingazarlama it,
educatingyetiştirmek it with wordskelimeler.
217
650111
3809
Gerçekten de çok güçlü bir kuvvete dönüşüyorlar.
11:18
And, indeedaslında, they're becomingolma
a very powerfulgüçlü forcekuvvet.
218
653944
3032
11:21
Even in placesyerler like IndiaHindistan and JapanJaponya,
219
657000
5237
Kadınların işgücüne hızla katılmadıkları
Hindistan ve Japonya gibi yerlerde bile,
11:27
where womenkadınlar are not movinghareketli rapidlyhızla
into the regulardüzenli job marketpazar,
220
662261
3397
11:30
they're movinghareketli into journalismgazetecilik.
221
665682
1833
gazeteciliğe giriyorlar.
11:32
And I think that the televisiontelevizyon
is like the globalglobal campfirekamp ateşi.
222
667539
4437
Televizyonun, küresel bir kamp ateşi olduğunu düşünüyorum.
11:36
We sitoturmak around it and it shapesşekiller our mindszihinler.
223
672000
3976
Etrafında oturuyoruz ve zihnimizi biçimlendiriyor.
11:40
AlmostNeredeyse always, when I'm on TVTV,
the produceryapımcı who callsaramalar me,
224
676000
4084
Televizyona her çıktığımda, beni çağırıp neler konuşacağımı
konuştuğum prodüktörler kadın oluyor.
11:44
who negotiatesgörüşür what we're going to say,
225
680108
2143
11:47
is a womankadın.
226
682275
1055
Solzhenitsyn bir keresinde şöyle demiş:
11:48
In factgerçek, SolzhenitsynSoljenitsin oncebir Zamanlar said,
227
683354
2658
"Büyük bir yazarının olması, ikinci bir hükümetin olması demektir."
11:50
"To have a great writeryazar
is to have anotherbir diğeri governmenthükümet."
228
686036
3154
Bugün Amerika'daki yazarların % 54'ü kadın.
11:54
TodayBugün 54 percentyüzde of people
who are writersyazarlar in AmericaAmerika are womenkadınlar.
229
689682
4587
Bu, kadınların işgücüne getirdikleri çok, bir çok
11:59
It's one of manyçok,
manyçok characteristicskarakteristikleri that womenkadınlar have
230
695158
2673
özellikten bir tanesi.
12:02
that they will bringgetirmek into the job marketpazar.
231
697855
2280
İnanılmaz insan becerileri, uzlaşma becerileri var.
12:04
They'veOnlar ettik got incredibleinanılmaz people skillsbecerileri,
negotiatingmüzakere skillsbecerileri.
232
700159
4127
Hayalgüçleri çok üstün.
12:09
They're highlybüyük ölçüde imaginativeyaratıcı.
233
704310
1666
12:10
We now know the brainbeyin circuitrydevre sistemi
of imaginationhayal gücü, of long-termuzun vadeli planningplanlama.
234
706000
4579
Artık hayalgücünün ve uzun vadeli planlamanın beyin devrelerini biliyoruz.
Ağlarla düşünüyorlar.
12:15
They tendeğiliminde to be web thinkersdüşünürler.
235
710603
2120
12:17
Because the femalekadın partsparçalar
of the brainbeyin are better connectedbağlı,
236
712747
2785
Kadınların beyinlerinin parçaları daha iyi bağlantılı olduğundan,
düşünürken daha fazla veri topluyorlar,
12:20
they tendeğiliminde to collecttoplamak more
piecesparçalar of dataveri when they think,
237
715556
3174
karmaşık yapılara çeviriyorlar, daha fazla seçenek ve sonuç görüyorlar.
12:23
put them into more complexkarmaşık patternsdesenler,
see more optionsseçenekleri and outcomesçıktıları.
238
718754
4703
Bağlamsal, bütünsel düşünüyorlar - buna "ağlarla düşünmek" diyorum.
12:28
They tendeğiliminde to be contextualbağlamsal,
holisticbütünsel thinkersdüşünürler,
239
723481
3706
12:32
what I call web thinkersdüşünürler.
240
727211
1540
12:33
MenErkekler tendeğiliminde to -- and these are averagesortalamalar --
241
728775
2005
Erkekler daha ziyade - ortalamadan bahsediyorum - fazlalık gördükleri şeyleri atmaya,
12:35
tendeğiliminde to get ridkurtulmuş of what they regardsaygı
as extraneouskonu ile ilgisi olmayan,
242
730804
2659
önlerindekine odaklanmaya ve daha adım-be-adım düşünme şekilleriyle hareket ediyorlar.
12:38
focusodak on what they do,
243
733487
1385
12:39
and movehareket in a more
step-by-stepadım adım thinkingdüşünme patternmodel.
244
734896
5926
Her ikisi de geçerli düşünme şekilleri.
12:45
They're bothher ikisi de perfectlykusursuzca good
waysyolları of thinkingdüşünme.
245
741171
2102
İlerlemek için her ikisine de ihtiyacımız var.
12:48
We need bothher ikisi de of them to get aheadönde.
246
743297
2232
12:50
In factgerçek, there's manyçok more
maleerkek geniusesdahiler in the worldDünya.
247
745553
3423
Gerçekten de, erkek dahilerin sayısı çok daha fazla.
12:53
And there's alsoAyrıca manyçok more
maleerkek idiotssalaklar in the worldDünya.
248
749000
2721
Öte yandan, erkek salakların sayısı da çok daha fazla. (Kahkaha)
12:56
(LaughterKahkaha)
249
751745
1726
Erkek beyni çalıştığında, çok iyi çalışıyor.
12:58
When the maleerkek brainbeyin worksEserleri well,
it worksEserleri extremelyson derece well.
250
753495
3182
Ben de - benim kanaatim o ki, daha ortaklaşa bir topluma doğru ilerliyoruz;
13:01
And what I really think
that we're doing is,
251
756701
3334
13:04
we're movinghareketli towardskarşı
a collaborativeişbirlikçi societytoplum,
252
760059
2286
hem kadınların, hem de erkeklerin yeteneklerinin daha iyi anlaşıldığı, değer
13:07
a societytoplum in whichhangi the talentsyetenekleri
of bothher ikisi de menerkekler and womenkadınlar
253
762369
2802
13:09
are becomingolma understoodanladım
and valueddeğerli and employedçalışan.
254
765195
3781
verildiği ve kullanıldığı bir topluma doğru.
13:13
But in factgerçek, womenkadınlar movinghareketli
into the job marketpazar
255
769000
2763
Ama öte yanda, kadınların işgücüne geçmeleri, seks, romantizm ve aile yaşantısı
13:16
is havingsahip olan a hugeKocaman impactdarbe
on sexseks and romanceromantik and familyaile life.
256
771787
5110
üzerine müthiş bir etki yaratıyor.
Öncelikle, kadınlar cinselliklerini ifade etmeye başlıyorlar.
13:22
ForemostHer şeyden önce, womenkadınlar are startingbaşlangıç
to expressekspres theironların sexualitycinsellik.
257
777608
5084
13:27
I'm always astonishedhayret
when people come to me and say,
258
782716
2626
İnsanlar gelip de bana "erkekler niye bu kadar aldatıyor?"
diye sorduklarında çok şaşırıyorum.
13:30
"Why is it that menerkekler are so adulterouszina yapan?"
259
785366
2318
"Neden erkeklerin kadınlardan daha fazla aldattığını düşünüyorsunuz?" diye soruyorum.
13:32
"Why do you think
more menerkekler are adulterouszina yapan than womenkadınlar?"
260
787708
2713
"Yani işte - erkekler daha fazla aldatıyor!"
13:35
"Well, menerkekler are more adulterouszina yapan!"
261
790445
1571
Ben de diyorum ki: "Bu erkeklerin kiminle yattığını düşünüyorsunuz?"
13:36
And I say, "Who do you think
these menerkekler are sleepinguyuyor with?"
262
792040
2938
Ve - temel matematik! (Kahkaha)
13:39
(LaughterKahkaha)
263
795002
1404
13:41
And -- basictemel mathmatematik!
264
796430
1728
Neyse.
13:42
AnywayYine de.
265
798182
1174
Batı dünyasında, küçük kızlar daha -
13:44
In the WesternWestern worldDünya,
266
799380
3596
13:47
womenkadınlar startbaşlama soonerEr at sexseks,
have more partnersortaklar,
267
803000
2976
kadınların sekse daha erken başlayıp, daha fazla eş deniyorlar,
13:50
expressekspres lessaz remorsevicdan azabı
for the partnersortaklar that they do,
268
806000
2885
eşleri ile ilgili daha az pişmanlık yaşıyorlar,
13:53
marryevlenmek latersonra, have fewerDaha az childrençocuklar,
269
808909
2682
geç evleniyorlar, daha az çocuk sahibi oluyorlar, iyi evlilik için kötü evlilikleri bırakıyorlar.
13:56
leaveayrılmak badkötü marriagesevlilikler
in ordersipariş to get good onesolanlar.
270
811615
2905
13:59
We are seeinggörme the riseyükselmek
of femalekadın sexualcinsel expressionifade.
271
814544
3979
Kadının cinsel ifadesinin yükselişini görüyoruz.
Gerçekten de, bir milyon yıl önce Afrika yaylalarında görüldüğünü tahmin ettiğimiz
14:03
And, indeedaslında, oncebir Zamanlar again we're movinghareketli
forwardileri to the kindtür of sexualcinsel expressionifade
272
818547
4721
türden bir cinsel ifadeye doğru ilerliyoruz.
14:08
that we probablymuhtemelen saw on the grasslandsotlaklar
of AfricaAfrika a millionmilyon yearsyıl agoönce,
273
823292
3684
14:11
because this is the kindtür
of sexualcinsel expressionifade that we see
274
827000
2976
Aynı cinsel ifadeyi, bugünkü avcı-toplayıcı topluluklarda
14:14
in huntingavcılık and gatheringtoplama societiestoplumlar todaybugün.
275
830000
2258
gözlemleyerek eskiler hakkında çıkarım yapıyoruz.
14:17
We're alsoAyrıca returningdönen
to an ancienteski formform of marriageevlilik equalityeşitlik.
276
832865
3976
Evlilikte eşitlik konusunda da eski bir forma dönüş yapıyoruz.
21. yüzyılın "simetrik evlilik" denen şeyin
14:22
They're now sayingsöz that the 21stst centuryyüzyıl
277
837420
4556
14:26
is going to be the centuryyüzyıl of what
they call the "symmetricalsimetrik marriageevlilik,"
278
842000
3976
yüzyılı olacağını söylüyorlar.
14:30
or the "puresaf marriageevlilik,"
or the "companionatearkadaşça marriageevlilik."
279
846000
5384
Diğer adıyla, "saf evlilik" veya "ortaklık evliliği"
Bu şekilde, eşitler arasında bir evlilik,
14:36
This is a marriageevlilik betweenarasında equalseşittir,
280
851408
3568
14:39
movinghareketli forwardileri to a patternmodel
281
855000
2443
eski insan ruhu ile çok uyumlu bir şekle doğru ilerliyor.
14:42
that is highlybüyük ölçüde compatibleuyumlu
with the ancienteski humaninsan spiritruh.
282
857467
3134
14:46
We're alsoAyrıca seeinggörme a riseyükselmek of romanticromantik love.
283
861775
2539
Aşkın yükselişini de görüyoruz.
14:49
91 percentyüzde of AmericanAmerikan womenkadınlar
and 86 percentyüzde of AmericanAmerikan menerkekler
284
864786
4226
Amerikalı kadınların % 91'i, Amerikalı erkeklerin de % 86'sı
eğer aşık değillerse, aradıkları özelliklerin her birine sahip olan biriyle
14:53
would not marryevlenmek somebodybirisi
who had everyher singletek qualitykalite
285
869036
4603
14:58
they were looking for in a partnerortak,
286
873663
1816
evlenmeyeceklerini söylüyor.
15:00
if they were not in love with that personkişi.
287
875503
2763
37 toplumu kapsayan bir çalışmaya göre,
15:03
People around the worldDünya,
in a studyders çalışma of 37 societiestoplumlar,
288
878290
3519
dünyanın değişik yerlerinde insanlar, aşık oldukları insanla evlenmek istiyorlar.
15:06
want to be in love
with the personkişi that they marryevlenmek.
289
881833
3637
Gerçekten de görücü usülü ve beşik kertmesi gibi tasarlanmış evlilikler ortadan kalkma yolunda ilerliyor.
15:10
IndeedGerçekten de, arrangeddüzenlenmiş marriagesevlilikler are
on theironların way off this braidsaç örgüsü of humaninsan life.
290
885946
6054
15:20
I even think that marriagesevlilikler
mightbelki even becomeolmak more stablekararlı
291
895618
2794
İkinci büyük eğilim yüzünden,
evliliklerin daha dayanıklı olacaklarını bile düşünüyorum.
15:23
because of the secondikinci great worldDünya trendakım.
292
898436
3754
İlk eğilim, kadınların işgücüne katılmalarıydı,
15:27
The first one beingolmak womenkadınlar
movinghareketli into the job marketpazar,
293
902214
2762
15:29
the secondikinci one beingolmak
the agingyaşlanma worldDünya populationnüfus.
294
905000
2850
ikincisi de yaşlanan insan nüfusu.
15:32
They're now sayingsöz that in AmericaAmerika,
295
907874
2427
Gittikçe, Amerika'da orta yaş sınırının
85'e kadar çekilmesi gerektiği söyleniyor.
15:35
that middleorta ageyaş should be regardedkabul
as up to ageyaş 85.
296
910325
3651
Çünkü şu anda en yüksek kategori sayılan 76 - 85 arasında
15:39
Because in that highesten yüksek
ageyaş categorykategori of 76 to 85,
297
914642
4879
insanların % 40'ının sağlığı tamamen yerinde.
15:44
as much as 40 percentyüzde of people
have nothing really wrongyanlış with them.
298
919545
3431
15:47
So we're seeinggörme there's a realgerçek
extensionuzantı of middleorta ageyaş.
299
923000
3382
Dolayısıyla orta yaşın gerçekten uzadığını görüyoruz.
15:51
For one of my bookskitaplar,
I lookedbaktı at divorceboşanma dataveri in 58 societiestoplumlar.
300
926714
5262
Kitaplarımdan birisi için çalışma yaparken, 58 değişik toplumdaki boşanma
15:56
And as it turnsdönüşler out, the olderdaha eski you get,
the lessaz likelymuhtemelen you are to divorceboşanma.
301
932000
4231
verillerine baktım. Öyle görünüyor ki, yaşlandıkça boşanma oranı azalıyor.
Sonuç olarak boşanma oranı Amerika'da artık dengeye oturdu
16:01
So the divorceboşanma rateoran right now
is stablekararlı in AmericaAmerika,
302
936596
3601
ve azalmaya başladı.
16:05
and it's actuallyaslında beginningbaşlangıç to declinedüşüş.
303
940221
2334
16:07
It mayMayıs ayı declinedüşüş some more.
304
942579
1602
Daha da azabilir.
Hatta, Viagra, östrojen replasmanları, kalça protezleri ve
16:11
I would even say that with ViagraViagra,
305
947133
3999
16:15
estrogenestrojen replacementdeğiştirme, hipkalça replacementsdeğiştirmeleri
306
951156
3815
inanılmaz ilginç kadınlar arttıkça
16:19
and the incrediblyinanılmaz interestingilginç womenkadınlar
307
954995
1981
16:21
-- womenkadınlar have never been
as interestingilginç as they are now.
308
957000
3105
- kadınlar hiç bugünkü kadar ilginç olmamıştı.
Bu gezegenin tarihinde, kadınlar hiç bu kadar eğitimli, bu kadar ilginç, bu kadar muktedir olmamışlardı.
16:24
Not at any time on this planetgezegen
have womenkadınlar been so educatedeğitimli,
309
960129
3458
16:28
so interestingilginç, so capableyetenekli.
310
963611
1947
Dolayısıyla, insan evrimi boyunca iyi evlilik yapma fırsatının
16:30
And so I honestlydürüstçe think that if there
really was ever a time in humaninsan evolutionevrim
311
965962
5379
en fazla olduğu zamanın bu zaman olduğunu düşünüyorum.
16:36
when we have the opportunityfırsat to make
good marriagesevlilikler, that time is now.
312
971365
3865
16:41
HoweverAncak, there's always kindsçeşit
of complicationskomplikasyonlar in this.
313
976516
3201
Ama, karmaşa yaratan bir kaç unsur var.
Bu üç beyinsel sistem, şehvet, aşk ve bağlılık -
16:44
These threeüç brainbeyin systemssistemler
-- lustşehvet, romanticromantik love and attachmentek dosya --
314
979741
4717
her zaman birlikte tezahür etmiyorlar.
16:49
don't always go togetherbirlikte.
315
984482
1354
Birlikte de olabilirler.
16:50
They can go togetherbirlikte, by the way.
316
985860
1699
Bu yüzden tesadüfi seks o kadar da tesadüfi olmuyor.
16:52
That's why casualgündelik sexseks isn't so casualgündelik.
317
987583
1952
Orgazm sırasında, dopamin seviyesi zirveye ulaşır.
16:54
With orgasmorgazm you get a spikebaşak of dopaminedopamin.
318
989559
2269
Dopaminin aynı zamanda aşk ile de bağlantısı var,
16:56
Dopamine'sDopamin'ın associatedilişkili with romanticromantik love,
319
991852
2096
sadece tesadüfi olarak seks yaptığınız birine de aşık olabilirsiniz.
16:58
and you can just
falldüşmek in love with somebodybirisi
320
993972
2023
17:00
who you're just havingsahip olan casualgündelik sexseks with.
321
996019
1863
Orgazm sırasında, heyecan ile ilişkili olan Oksitosin ve Vasopresin salgılanır.
17:02
With orgasmorgazm, then you get a realgerçek rushacele
of oxytocinoksitosinin and vasopressinvazopressin --
322
997906
3436
Bunlar da, uzun süreli bağlılık ile ilişkili.
17:06
those are associatedilişkili with attachmentek dosya.
323
1001366
2031
Bu nedenle biriyle seviştikten ardından ona karşı bu kadar güçlü bir
17:08
This is why you can feel suchböyle a senseduyu
of cosmickozmik unionbirlik with somebodybirisi
324
1003421
3959
kozmik birliktelik duygusu hissedersiniz.
17:12
after you've madeyapılmış love to them.
325
1007404
1849
Ama bu üç beyinsel sistem, şehvet, aşk ve bağlılık
17:14
But these threeüç brainbeyin systemssistemler:
lustşehvet, romanticromantik love and attachmentek dosya,
326
1009277
4699
17:18
aren'tdeğil always connectedbağlı to eachher other.
327
1014000
2481
her zaman birbirlerine bağlı değildir.
17:21
You can feel deepderin attachmentek dosya
to a long-termuzun vadeli partnerortak
328
1017000
3251
Uzun süreli bir eşe karşı yoğun bağlılık hissederken
bir yandan da başka birine karşı aşk hissebilirsiniz,
17:25
while you feel intenseyoğun
romanticromantik love for somebodybirisi elsebaşka,
329
1020275
4092
hatta bu ikisi dışında birilerine karşı da seks dürtüsü hissedebilirsiniz.
17:29
while you feel the sexseks drivesürücü for people
unrelatedilgisiz to these other partnersortaklar.
330
1024391
5453
Özetle, aynı anda birden fazla kişiye sevebiliyoruz.
17:35
In shortkısa, we're capableyetenekli of lovingseven
more than one personkişi at a time.
331
1030312
5029
Hatta, yatakta yatarken bir gece içinde bile
17:40
In factgerçek, you can lieYalan in bedyatak at night
332
1035714
1992
bir kişi için yoğun bağlılık duygusundan
17:42
and swingsalıncak from deepderin feelingsduygular
of attachmentek dosya for one personkişi
333
1037730
3246
17:45
to deepderin feelingsduygular
of romanticromantik love for somebodybirisi elsebaşka.
334
1041000
3432
başka biri için aşka kayabilirsiniz.
Sanki zihninizde bir komite toplantısı varmış da,
17:49
It's as if there's a committeeKurul meetingtoplantı
going on in your headkafa
335
1044456
2881
karar vermeye çalışıyormuş gibi.
17:52
as you are tryingçalışıyor to decidekarar ver what to do.
336
1047361
3127
Dolayısıyla, aslında, mutlu olmak için yaratılmış bir hayvan olmadığımızı düşünüyorum;
17:55
So I don't think, honestlydürüstçe,
337
1050512
1635
17:56
we're an animalhayvan
that was builtinşa edilmiş to be happymutlu;
338
1052171
2015
daha ziyade çiftleşmek için yaratılmış bir hayvanız.
17:59
we are an animalhayvan
that was builtinşa edilmiş to reproduceçoğaltmak.
339
1054210
2268
Mutluluğu ancak kendimiz yarattığımızda bulduğumuza inanıyorum.
18:01
I think the happinessmutluluk we find, we make.
340
1056502
2935
18:04
And I think, howeverancak,
341
1059461
3482
Birbirimizle iyi ilişkiler kurabileceğimize inanıyorum.
18:07
we can make good relationshipsilişkiler
with eachher other.
342
1062967
2667
18:10
So I want to concludesonuçlandırmak with two things.
343
1066000
2105
İki şeyle bitirmek istiyorum.
Bir endişemi aktarmak istiyorum.
18:12
I want to concludesonuçlandırmak with a worryendişelenmek,
344
1068129
2047
Bir endişem ve ilgili bir öyküm var.
18:15
and with a wonderfulolağanüstü storyÖykü.
345
1070200
2929
Endişem depresyon ilaçlarıyla ilgili.
18:19
The worryendişelenmek is about antidepressantsantidepresanlar.
346
1074287
2689
Birleşik Devletler'de yılda 100 milyonun üzerinde depresyon ilacı yazılıyor.
18:23
Over 100 millionmilyon prescriptionsreçeteler
of antidepressantsantidepresanlar
347
1078631
5132
18:28
are writtenyazılı everyher yearyıl
in the UnitedAmerika StatesBirleşik.
348
1083787
2821
Bu ilaçlar gitgide sıradan hale geliyorlar.
18:31
And these drugsilaçlar are going genericgenel.
349
1087100
2565
18:34
They are seepingsızan around the worldDünya.
350
1089689
2483
Dünyanın etrafına sızıyorlar.
Tanıdığım bir kız 13 yaşından beri depresyon ilacı kullanıyor
18:37
I know one girlkız who'skim been
on these antidepressantsantidepresanlar,
351
1092743
5233
18:42
SSRIsSSRI, serotonin-enhancingserotonin arttırıcı
antidepressantsantidepresanlar -- sincedan beri she was 13.
352
1098000
3976
serotonin arttırıcı, yani SSRI, depresyon ilaçları.
18:46
She's 23. She's been on them
ever sincedan beri she was 13.
353
1102000
2976
Şimdi 23 yaşında. 13 yaşından beri sürekli kullandı.
18:49
I've got nothing againstkarşısında people
who take them shortkısa termterim,
354
1105000
3516
Gerçekten korkunç bir olayı atlatmaya çalışıp da
18:53
when they're going
throughvasitasiyla something horriblekorkunç.
355
1108540
2223
kısa süre boyunca kullanan insanlara diyecek sözüm yok
18:55
They want to commitişlemek suicideintihar
or killöldürmek somebodybirisi elsebaşka.
356
1110787
2355
Kendilerini ya da başlarını öldürmek istiyebiliyorlar.
Şahsen ben önerirdim.
18:57
I would recommendtavsiye etmek it.
357
1113166
1068
Ama Birleşik Devletler'de gitgide daha fazla insan kullanıyor.
18:59
But more and more people
in the UnitedAmerika StatesBirleşik
358
1114258
2459
19:01
are takingalma them long termterim.
359
1116741
2384
Bu ilaçlar, vücutta serotonin seviyesini arttırıyor.
19:03
And indeedaslında, what these drugsilaçlar do
is raiseyükseltmek levelsseviyeleri of serotoninserotonin.
360
1119149
5365
Ama serotonin seviyesini arttırdıkça, dopamin devresini kesiyorsunuz.
19:09
And by raisingyükselen levelsseviyeleri of serotoninserotonin,
you suppressbastırmak the dopaminedopamin circuitdevre.
361
1124974
4821
19:14
EverybodyHerkes knowsbilir that.
362
1129819
1562
Bunu herkes bilir.
19:16
DopamineDopamin is associatedilişkili with romanticromantik love.
363
1131944
2895
Dopamin, aşk ile ilintili.
19:21
Not only do they suppressbastırmak
the dopaminedopamin circuitdevre,
364
1136627
3150
Dopamin devresini kestikleri gibi, seks dürtüsünü de öldürüyor.
19:24
but they killöldürmek the sexseks drivesürücü.
365
1139801
1867
Seks dürtüsünü öldürdüğünde, orgazmı da öldürüyorsun.
19:27
And when you killöldürmek the sexseks drivesürücü,
you killöldürmek orgasmorgazm.
366
1142316
3824
Orgazmı öldürdüğünde, bağlılığa yol açan maddelerin salgısını öldürüyorsun.
19:30
And when you killöldürmek orgasmorgazm,
367
1146164
1191
19:32
you killöldürmek that floodsel of drugsilaçlar
associatedilişkili with attachmentek dosya.
368
1147379
3867
Bunlar beyinde birleşiyor.
19:36
The things are connectedbağlı in the brainbeyin.
369
1151712
2264
19:38
And when you tamperkurcalamak with one brainbeyin systemsistem,
370
1154000
2656
Bir beyinsel sistemle uğraştığınız zaman,
diğerini de etkilersiniz.
19:41
you're going to tamperkurcalamak with anotherbir diğeri.
371
1156680
1945
19:43
I'm just simplybasitçe sayingsöz that a worldDünya
withoutolmadan love is a deadlyölümcül placeyer.
372
1159000
4754
Sadece, aşksız bir dünyanın çok ölümcül olacağını söylüyorum.
19:49
So now --
373
1164738
1002
Şimdi de - (Alkış) - teşekkürler.
19:50
(ApplauseAlkış)
374
1165764
4212
19:54
Thank you.
375
1170000
1703
Bir öyküyle bitirmek istiyorum, ardından da sadece bir yorum.
19:56
I want to endson with a storyÖykü.
376
1171727
1485
19:58
And then, just a commentyorum Yap.
377
1173839
1300
Aşk ve sekse ve bağlılığı 30 yıldır araştırıyorum.
20:01
I've been studyingders çalışıyor romanticromantik love
and sexseks and attachmentek dosya for 30 yearsyıl.
378
1176741
4779
Tek yumurta ikiziyim; niye hepimizin benzer olduğumuzla ilgileniyorum.
20:08
I'm an identicalözdeş twinikiz;
I am interestedilgili in why we're all alikebenzer.
379
1183774
3516
Niye siz ve ben benzeriz, niye Iraklılar ve Japonlar ve
20:12
Why you and I are alikebenzer,
why the IraqisIraklılar and the JapaneseJaponca
380
1187925
3051
20:15
and the AustralianAvustralya AboriginesBitki örtüsü
and the people of the AmazonAmazon RiverNehir
381
1191000
3000
Avusturalya yerlileri ve Amazon Nehri sakinleri birbirlerine benzer.
20:18
are all alikebenzer.
382
1194024
1000
20:20
And about a yearyıl agoönce,
383
1195777
2309
Yaklaşık bir sene önce, Match.com adında bir İnternet'te arkadaş bulma servisi
20:22
an InternetInternet datingescort servicehizmet,
MatchMaç.comcom, camegeldi to me
384
1198110
2985
bana gelip, onlar için yeni bir arkadaş bulma sitesi tasarlamamı istedi.
20:25
and askeddiye sordu me if I would designdizayn
a newyeni datingescort siteyer for them.
385
1201119
3652
20:29
I said, "I don't know anything
about personalitykişilik. You know?
386
1204795
2802
Dedim ki, "Ben kişilikle ilgili hiç bir şey bilmiyorum. Anlıyor musunuz?
20:32
I don't know. Do you think
you've got the right personkişi?"
387
1207621
2720
Bilemiyorum. Acaba doğru kişiden yardım istediğinizden emin misiniz?"
"Evet" diye cevap verdiler.
20:35
They said, "Yes."
388
1210365
1040
Bu yüzden, insanı birine aşık eden şeyin ne olduğunu merak etmeye başladım.
20:36
It got me thinkingdüşünme
about why it is that you falldüşmek in love
389
1211429
3023
20:39
with one personkişi ratherdaha doğrusu than anotherbir diğeri.
390
1214476
1732
Şimdi devam ettiğim proje bu; sonraki kitabım bununla ilgili olacak.
20:41
That's my currentşimdiki projectproje;
it will be my nextSonraki bookkitap.
391
1216232
3443
Başkasına değil de o kişiye aşık olmanızı sağlayan bir çok şey var.
20:45
There's all kindsçeşit of reasonsnedenleri
392
1220262
1539
20:46
that you falldüşmek in love
with one personkişi ratherdaha doğrusu than anotherbir diğeri.
393
1221825
2753
Zamanlama önemli. Yakınlık önemli.
20:49
TimingZamanlama is importantönemli.
ProximityYakınlık is importantönemli.
394
1224602
3286
Gizem önemli. Bir parça esrarengiz insanlara aşık olursunuz, bunun
20:52
MysteryGizem is importantönemli.
395
1227912
1380
20:54
You falldüşmek in love with somebodybirisi
who'skim somewhatbiraz mysteriousgizemli,
396
1229316
2729
sebebi biraz da gizemin beyinde dopamini arttırması,
20:56
in partBölüm because mysterygizem
elevatesyükseltip dopaminedopamin in the brainbeyin,
397
1232069
2678
sınırı geçip aşık olmanızı sağlıyor olabilir.
20:59
probablymuhtemelen pushesiter you
over that thresholdeşik to falldüşmek in love.
398
1234771
2766
Çocuklukta bilinçsiz bir şekilde listelendirdiğiniz özelliklere uyan insanlara
21:02
You falldüşmek in love with somebodybirisi
399
1237561
1429
21:03
who fitsnöbetleri withiniçinde
what I call your "love mapharita,"
400
1239014
2095
aşık olursunuz, ben buna "aşk haritası" diyorum.
21:05
an unconsciousbilinçsiz listliste of traitsözellikleri
401
1241133
2147
21:08
that you buildinşa etmek in childhoodçocukluk
as you growbüyümek up.
402
1243304
2314
Ayrıca bir de -
21:10
And I alsoAyrıca think
that you gravitateçekilmek to certainbelli people,
403
1245642
3042
bir takım insanlara doğru çekilirsiniz, aslında bunlar, nispeten tamamlayıcı beyin sistemleri olan insanlardır.
21:13
actuallyaslında, with somewhatbiraz
complementarytamamlayıcı brainbeyin systemssistemler.
404
1248708
3268
21:16
And that's what I'm now
contributingkatkı to this.
405
1252000
2287
Benim bu siteye katkım da bu olacak.
Ama size bir öykü anlatmak isterim.
21:19
But I want to tell you
a storyÖykü, to illustrateörneklemek.
406
1254311
3665
21:22
I've been carryingtaşıma on here
about the biologyBiyoloji of love.
407
1258000
2976
Sürekli aşkın biyolojisini anlattım.
Size biraz da kültürünü göstermek istiyorum -
21:26
I wanted to showgöstermek you a little bitbit
about the culturekültür of it, too,
408
1261709
3687
büyüsünü.
21:30
the magicsihirli of it.
409
1265420
1167
21:32
It's a storyÖykü that was told to me
410
1268000
3349
Bu öyküyü bana ilk elden duymuş biri anlattı -
21:36
by somebodybirisi who had
heardduymuş it just from one --
411
1271373
2461
herhalde gerçek bir öyküdür.
21:38
probablymuhtemelen a truedoğru storyÖykü.
412
1273858
1118
Bu bahsedeceğim öğrenci, New York Eyalet Üniversitesi'nde - ben ve iki çalışma arkadaşım Rutgers Üniversitesi'ndeniz.
21:41
It was a graduatemezun olmak studentÖğrenci --
I'm at RutgersRutgers and my two colleaguesmeslektaşlar --
413
1276508
3468
21:44
ArtSanat AronAron is at SUNYSUNY StonyTaşlı BrookBrook.
414
1280000
1976
Art Aaron da New York Eyalet Üniversitesi Stonybrook'ta.
21:46
That's where we put our people
in the MRIMRI machinemakine.
415
1282000
2371
MRI makinalı deneyimizi burada gerçekleştirdik.
21:49
And this graduatemezun olmak studentÖğrenci was madlydelice
in love with anotherbir diğeri graduatemezun olmak studentÖğrenci,
416
1285000
4563
Bu lisansüstü öğrencisi, başka bir lisansüstü öğrencisine deli gibi aşıkmış,
ama aşkına karşılık bulamıyormuş.
21:54
and she was not in love with him.
417
1289587
2373
Pekin'de konferansa katılmışlar.
21:58
And they were
all at a conferencekonferans in BeijingBeijing.
418
1293206
2255
Araştırmamızı okuduğu için, birisiyle yepyeni bir faaliyet yapınca
22:01
And he knewbiliyordum from our work
419
1296485
3034
22:04
that if you go and do something
very novelyeni with somebodybirisi,
420
1299543
4408
beyinde dopamin seviyesini arttırabileceğini biliyordu.
22:08
you can drivesürücü up
the dopaminedopamin in the brainbeyin,
421
1303975
2001
22:10
and perhapsbelki triggertetik this brainbeyin
systemsistem for romanticromantik love.
422
1306000
3693
Bu da belki aşk sistematiğini tetikleyebilirdi. (Kahkaha)
22:14
(LaughterKahkaha)
423
1309717
2157
Dolayısıyla, bilimi, pratiğe geçirmeye karar verdi;
22:16
So he decidedkarar he'diçin ona put scienceBilim to work.
424
1311898
3886
ve bu kızı kendisiyle çekçek yolcuğuna davet etti. (Ç.N. Çin'de insanın çektiği iki tekerli araba)
22:21
And he inviteddavet this girlkız to go off
on a rickshawçekçek ridebinmek with him.
425
1316624
3334
22:25
And sure enoughyeterli -- I've never been in one,
426
1320809
2069
Gerçekten de - ben hiç binmedim,
22:27
but apparentlygörünüşe göre they go
all around the busesotobüsler and the truckskamyonlar
427
1322902
2738
ama otobüslerin ve kamyonların arasından hızla geçtiği söyleniyor
çok deli, çok gürültülü ve çok heyecanlıymış.
22:30
and it's crazyçılgın and it's noisygürültülü
and it's excitingheyecan verici.
428
1325664
2818
Çocuk, bunun dopamin seviyesini arttırıp,
22:33
He figuredanladım that this would drivesürücü up
the dopaminedopamin,
429
1328506
2286
kızı kendine aşık edebileceğini düşünmüş.
22:35
and she'do ediyorum falldüşmek in love with him.
430
1330816
1532
Yola çıkmışlar, kız çığlıklar atıp çocuğa sarılıyormuş
22:37
So off they go and she's squealingsquealing
and squeezingsıkma him
431
1332372
4974
kahkaha atıyormuş, eğleniyormuş.
22:42
and laughinggülme and havingsahip olan a wonderfulolağanüstü time.
432
1337370
2517
22:44
An hoursaat latersonra they get down
off of the rickshawçekçek,
433
1339911
3539
Bir saat sonra çekçekten inmişler,
22:48
and she throwsatar her handseller up and she saysdiyor,
434
1343474
3580
kız kollarını sallayarak demiş ki: "Çok şahaneydi, değil mi?"
22:51
"Wasn'tDeğildi that wonderfulolağanüstü?"
435
1347078
2312
ardından "Çekçek sürücüsü de ne kadar yakışıklıydı!"
22:54
And, "Wasn'tDeğildi that rickshawçekçek
driversürücü handsomeyakışıklı!"
436
1349414
3414
22:57
(LaughterKahkaha)
437
1352852
3069
(Kahkaha) (Alkış)
23:00
(ApplauseAlkış)
438
1355945
6031
23:06
There's magicsihirli to love!
439
1362000
1162
İşte aşkın büyüsü!
23:07
(ApplauseAlkış)
440
1363186
1611
Bitirirken şunu söylemek istiyorum: Milyonlarca yıl önce, üç temel dürtümüz evrimleşti:
23:09
But I will endson by sayingsöz
that millionsmilyonlarca of yearsyıl agoönce,
441
1364821
3620
23:13
we evolvedgelişti threeüç basictemel drivessürücüler:
442
1368465
2332
Seks dürtüsü, aşk ve uzun süreli eşe bağlılık.
23:15
the sexseks drivesürücü, romanticromantik love
443
1370821
2519
23:18
and attachmentek dosya to a long-termuzun vadeli partnerortak.
444
1373364
2340
Bu devreler insan beyninde derinlere yerleşmişler.
23:20
These circuitsdevreler are deeplyderinden
embeddedgömülü in the humaninsan brainbeyin.
445
1375728
3079
Türümüz varoldukça, Shakespeare'in "bu ölümlü hengame"
23:24
They're going to survivehayatta kalmak
as long as our speciesTürler surviveshayatta
446
1379203
4403
diye adlandırdığı vücudumuzda varolacak.
23:28
on what ShakespeareShakespeare calleddenilen
"this mortalölümlü coilbobin."
447
1383630
2708
Teşekkürler. (Alkış)
23:31
Thank you.
448
1386362
1006
23:32
ChrisChris AndersonAnderson: HelenHelen FisherFisher!
449
1387392
1425
23:33
(ApplauseAlkış)
450
1388841
1063
Translated by Sinan Özel
Reviewed by Sancak Gülgen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Helen Fisher - Anthropologist, expert on love
Anthropologist Helen Fisher studies gender differences and the evolution of human emotions. She’s best known as an expert on romantic love.

Why you should listen

Fisher's several books lay bare the mysteries of our most treasured emotion: its evolution, its biochemical foundations and its vital importance to human society. Fisher describes love as a universal human drive (stronger than the sex drive; stronger than thirst or hunger; stronger perhaps than the will to live), and her many areas of inquiry shed light on timeless human mysteries like why we choose one partner over another. Her classic study, Anatomy of Love, first published in 1992, has just been re-issued in a fully updated edition, including her recent neuroimaging research on lust, romantic love and attachment as well as discussions of sexting, hooking up, friends with benefits, other contemporary trends in courtship and marriage, and a dramatic current trend she calls “slow love.”

More profile about the speaker
Helen Fisher | Speaker | TED.com