ABOUT THE SPEAKER
Parul Sehgal - Literary critic
Parul Sehgal is an editor for "The New York Times Book Review."

Why you should listen

"No scorn, no condescension. We read first for distraction then consolation then for company. And finally to be worthy of the company we kept," writes literary critic Parul Sehgal, whose reviews are as delicious and delightful as the books themselves. Sehgal is an editor at The New York Times Book Review. Previously the Books Editor at NPR.org and the Senior Editor at Publisher's Weekly, Sehgal is the recipient of the 2010 Nona Balakian Citation for Excellence in Reviewing and the 2008 Pan African Literary Forum’s OneWorld Prize for fiction. She lives in New York City.

More profile about the speaker
Parul Sehgal | Speaker | TED.com
TEDSalon NY2013

Parul Sehgal: An ode to envy

Parul Sehgal: Bir haset kasidesi

Filmed:
2,362,572 views

Kıskançlık nedir? Onu ne tetikler ve neden onu gizlice severiz? Şu ana kadar hiçbir araştırma onun 'yalnızlığını, uzun ömrünü ya da korkunç sarsıntısını' açıklamadı. Bu böyle, diyor Parul Shegal, fakat kurgu hariç. Dingin ve dokunaklı konuşmasında, edebiyat sayfalarını çeviriyor ve kıskançlığın, bir bilgi arayışından farkı olmadığını gösteriyor.
- Literary critic
Parul Sehgal is an editor for "The New York Times Book Review." Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:13
So when I was eightsekiz yearsyıl oldeski,
0
1617
1965
Sekiz yaşımdaydım,
00:15
a newyeni girlkız camegeldi to joinkatılmak the classsınıf,
1
3582
2158
sınıfımıza yeni bir kız gelmişti.
00:17
and she was so impressiveetkileyici,
2
5740
3033
Çok etkileyici biriydi,
00:20
as the newyeni girlkız always seemsgörünüyor to be.
3
8773
2282
tıpkı her 'yeni kız'ın olduğu gibi.
00:23
She had vastgeniş quantitiesmiktarları of very shinyparlak hairsaç
4
11055
2678
Çok gür ve ışıltılı saçları vardı,
00:25
and a cuteşirin little pencilkalem casedurum,
5
13733
3040
küçük, şirin bir kalemliği..
00:28
superSüper stronggüçlü on statebelirtmek, bildirmek capitalsbüyük harfler,
6
16773
3588
Eyaletlerin başkentlerini ezbere biliyordu,
00:32
just a great spellerYazım denetleyicisi.
7
20361
2492
hecelemesi muhteşemdi.
00:34
And I just curdledCurdled with jealousykıskançlık that yearyıl,
8
22853
4950
Bense, o yıl kıskançlıktan kaskatı olmuştum.
00:39
untila kadar I hatchedyumurtadan my devioussinsi planplan.
9
27803
3543
Ta ki, sinsi planımı hazırlayıncaya kadar.
00:43
So one day I stayedkaldı a little lategeç after schoolokul,
10
31346
4233
Bir gün dersten sonra biraz okulda bekledim.
00:47
a little too lategeç, and I lurkedbekliyordu in the girls'kızlar bathroombanyo.
11
35579
4080
Hatta epey fazla... Sonra,
kızlar tuvaletinde pusuya yattım.
00:51
When the coastsahil was clearaçık, I emergedortaya,
12
39659
2335
Etrafta kimse kalmayınca çıktım, sessizce sınıfa gittim
00:53
creptsüzüldü into the classroomsınıf,
13
41994
1739
ve öğretmenin masasından not kağıdını aldım.
00:55
and tookaldı from my teacher'söğretmenin deskbüro the gradesınıf bookkitap.
14
43733
3857
00:59
And then I did it.
15
47590
2336
Evet, yaptım.
01:01
I fiddledkarışıklık with my rival'srakibinin gradesNotlar,
16
49926
2367
Rakibimin notlarıyla oynadım.
01:04
just a little, just demotedindirgenen some of those A'sA'ın.
17
52293
2830
Sadece birazcık. A'ların birkaçını düşürdüm.
01:07
All of those A'sA'ın. (LaughterKahkaha)
18
55123
3099
Hepsini düşürdüm.
01:10
And I got readyhazır to returndönüş the bookkitap to the drawerÇekmece,
19
58222
3743
Sonra, tam not kağıdını çekmeceye geri koyacaktım ki
01:13
when hangasmak on, some of my other classmatessınıf arkadaşları
20
61965
3034
dedim ki; dur bir dakika, başkalarının da
çok cezbedici notları varmış!
01:16
had appallinglyDehşet good gradesNotlar too.
21
64999
3493
01:20
So, in a frenzyçılgınlık,
22
68492
2048
Bir anda gözüm döndü ve herkesin notunu düzelttim.
01:22
I correcteddüzeltilmiş everybody'sherkesin marksizler,
23
70540
1988
Hayalimde değil hem de.
01:24
not imaginativelyyaratıcı.
24
72528
1909
01:26
I gaveverdi everybodyherkes a rowsıra of D'sD's
25
74437
2514
Herkese bir dizi D verdim. Kendime ise;
01:28
and I gaveverdi myselfkendim a rowsıra of A'sA'ın,
26
76951
2801
bir dizi A...
01:31
just because I was there, you know, mightbelki as well.
27
79752
2800
sadece, o an orada olduğum içindi yani, bilirsiniz, neden olmasındı...
01:34
And I am still baffledşaşırmış by my behaviordavranış.
28
82552
5610
Ne var ki, bu davranışım beni hâlâ şaşırtıyor.
01:40
I don't understandanlama where the ideaFikir camegeldi from.
29
88162
2412
Bu fikrin nereden çıktığını anlamıyorum.
01:42
I don't understandanlama why I feltkeçe so great doing it.
30
90574
3329
Bunu yapmanın neden harika hissettirdiğini de anlamıyorum.
01:45
I feltkeçe great.
31
93903
1523
Harika hissettim.
01:47
I don't understandanlama why I was never caughtyakalandı.
32
95426
2579
Anlamıyorum; neden hiç yakalanmadım?
01:50
I mean, it should have been so blatantlypervasızca obviousaçık.
33
98005
1596
Demek istediğim; çok aşikârdı.
01:51
I was never caughtyakalandı.
34
99601
1313
ama hiç yakalanmadım.
01:52
But mostçoğu of all, I am baffledşaşırmış by,
35
100914
2521
Fakat beni en çok şaşırtan şey,
01:55
why did it botherrahatsız me so much
36
103435
1507
beni neden bu denli rahatsız ettiği;
01:56
that this little girlkız, this tinyminik little girlkız,
37
104942
1944
küçücük, mini minnacık bu kızın
01:58
was so good at spellingYazım denetimi?
38
106886
1714
çok iyi heceleyebilmesi...
02:00
JealousyKıskançlık bafflesPerdeler me.
39
108600
2110
Kıskançlık beni şaşırtıyor.
02:02
It's so mysteriousgizemli, and it's so pervasiveyaygın.
40
110710
2924
Çok gizemli bir şey ve çok yaygın.
02:05
We know babiesbebekler sufferacı çekmek from jealousykıskançlık.
41
113634
2466
Biliyoruz ki, bebekler bile kıskançlık yaşıyor.
02:08
We know primatesprimatlar do. BluebirdsMavi kuşlar are actuallyaslında very proneeğilimli.
42
116100
3650
Primatlar da. Mavikuşlar oldukça meyilli.
02:11
We know that jealousykıskançlık is the numbernumara one causesebeb olmak
43
119750
3520
Biliyoruz ki, kıskançlık,
02:15
of spousal murdercinayet in the UnitedAmerika StatesBirleşik.
44
123270
2916
Birleşik Devletlerdeki eş cinayetlerinin birinci sebebi.
02:18
And yethenüz, I have never readokumak a studyders çalışma
45
126186
3104
Buna rağmen, hiç bir çalışma görmedim ki,
02:21
that can parseayrıştırma to me its lonelinessyalnızlık
46
129290
2915
kıskançlığın yalnızlığını, uzun ömrünü
ya da korkunç sarsıntısını açıklasın.
02:24
or its longevityuzun ömürlü or its grimgaddar thrillheyecan.
47
132205
4854
Bu sebeple, kurguya bakmalıyız.
02:29
For that, we have to go to fictionkurgu,
48
137059
2847
02:31
because the novelyeni is the lablaboratuvar
49
139906
2340
Çünkü roman, kıskançlığı her biçimiyle
incelemiş bir laboratuvardır.
02:34
that has studiedokudu jealousykıskançlık
50
142246
1574
02:35
in everyher possiblemümkün configurationyapılandırma.
51
143820
2074
Aslında, mübalağa mı olur bilmem ama,
02:37
In factgerçek, I don't know if it's an exaggerationabartı to say
52
145894
3324
02:41
that if we didn't have jealousykıskançlık,
53
149218
2032
eğer kıskançlık olmasaydı, edebiyat olur muydu ki?
02:43
would we even have literatureEdebiyat?
54
151250
2550
02:45
Well no faithlessinançsız HelenHelen, no "OdysseyOdyssey."
55
153800
3590
Yani, hain Helen olmasa, 'Odesa' olmazdı.
02:49
No jealouskıskanç kingkral, no "ArabianArap NightsGece."
56
157390
2838
Kıskanç kral olmasa, 'Binbir gece masalları' olmazdı.
02:52
No ShakespeareShakespeare.
57
160228
3137
Shakespeare olmazdı.
02:55
There goesgider highyüksek schoolokul readingokuma listslisteleri,
58
163365
2190
Lise yıllarında okuduklarımızda öyle.
02:57
because we're losingkaybetme "SoundSes and the FuryFury,"
59
165555
1812
Çünkü, 'Ses ve Öfke' yi kaybederdik.
02:59
we're losingkaybetme "GatsbyGatsby," "SunGüneş AlsoAyrıca RisesYükselir,"
60
167367
2249
'Gatsby'i, 'Güneş de Doğar'ı kaybederdik.
03:01
we're losingkaybetme "MadameMadam BovaryBovary," "AnnaAnna K."
61
169616
4127
'Madame Bovary'i, ''Anna K.'yi kaybederdik.
03:05
No jealousykıskançlık, no ProustProust. And now, I mean,
62
173743
2407
Kıskançlık olmasaydı Proust olmazdı.
Demek istediğim, biliyorum, şimdilerde Proust'un
03:08
I know it's fashionablemodaya uygun to say that ProustProust
63
176150
1761
03:09
has the answerscevaplar to everything,
64
177911
1607
her şeye bir cevabı olduğunu söylemek moda oldu.
03:11
but in the casedurum of jealousykıskançlık,
65
179518
2706
Fakat kıskançlık konusunda, biraz öyle.
03:14
he kindtür of does.
66
182224
2741
Bu yıl, başyapıtı 'Kayıp Zamanın İzinde'nin yüzüncü yıl dönümü.
03:16
This yearyıl is the centennialCentennial of his masterpiecebaşyapıt, "In SearchArama of LostKayıp Time,"
67
184965
3986
Roman, cinsel kıskançlık üzerine en kapsamlı çalışma
03:20
and it's the mostçoğu exhaustiveayrıntılı studyders çalışma of sexualcinsel jealousykıskançlık
68
188951
4001
03:24
and just regulardüzenli competitivenessrekabet, my brandmarka,
69
192952
2152
ve genel rekabetin, benim olayım,
03:27
that we can hopeumut to have. (LaughterKahkaha)
70
195104
2585
üzerine sahip olmayı umduğumuz en iyi çalışma.
03:29
And we think about ProustProust, we think
71
197689
2427
Bir de, Proust'u ele aldığımızda,
duygusal yönleri geliyor aklımıza, değil mi?
03:32
about the sentimentalduygusal bitsbit, right?
72
200116
1494
03:33
We think about a little boyoğlan tryingçalışıyor to get to sleepuyku.
73
201610
1955
Uyumaya çalışan küçük bir oğlan geliyor aklımıza.
03:35
We think about a madeleineMadeleine moistenednemlendirilmiş in lavenderLavanta teaÇay.
74
203565
4181
Lavanta çayıyla ıslatılmış madeleine keki geliyor aklımıza.
03:39
We forgetunutmak how harshsert his visionvizyon was.
75
207746
2026
Görüşlerinin ne denli sert olduğunu unutuyoruz.
03:41
We forgetunutmak how pitilessacımasız he is.
76
209772
1840
Ne kadar acımasız olduğunu unutuyoruz.
03:43
I mean, these are bookskitaplar that VirginiaVirginia WoolfWoolf said
77
211612
2321
Yani, bu kitaplar Virgina Woolf'un tabiriyle
'kedi bağırsağı kadar sert'.
03:45
were toughsert as catkedi gutbağırsak.
78
213933
2336
Kedi bağırsağı nasıl bir şey bilmiyorum ama
03:48
I don't know what catkedi gutbağırsak is,
79
216269
2048
03:50
but let's assumeüstlenmek it's formidablezorlu.
80
218317
2901
sert bir şey olduğunu farz edelim.
03:53
Let's look at why they go so well togetherbirlikte,
81
221218
3218
Birbirleriyle neden bu kadar uyumlu olduğuna bakalım;
03:56
the novelyeni and jealousykıskançlık, jealousykıskançlık and ProustProust.
82
224436
3678
romanın ve kıskançlığın, kıskançlığın ve Proust'un.
Kıskançlık kadar bâriz, insanın, arzuların,
engellerin içine işleyen bir şey,
04:00
Is it something as obviousaçık as that jealousykıskançlık,
83
228114
3231
04:03
whichhangi boilskaynar down into personkişi, desirearzu etmek, impedimentengel,
84
231345
3383
04:06
is suchböyle a solidkatı narrativeöykü foundationvakıf?
85
234728
4668
som, hikâye tarzında bir temel midir?
04:11
I don't know. I think it cutskeser very closekapat to the bonekemik,
86
239396
2675
Bilmiyorum. Sanırım insanın kemiklerine işleyen bir şey.
04:14
because let's think about what happensolur
87
242071
2049
Çünkü, kıskançlık hissettiğimizde neler olduğunu düşünün.
04:16
when we feel jealouskıskanç.
88
244120
1778
Kıskançlık hissettiğimizde, kendimize bir hikâye anlatırız.
04:17
When we feel jealouskıskanç, we tell ourselveskendimizi a storyÖykü.
89
245898
3952
04:21
We tell ourselveskendimizi a storyÖykü about other people'sinsanların liveshayatları,
90
249850
4283
Kendimize, başka insanların hayatları hakkında bir hikâye anlatırız
04:26
and these storieshikayeleri make us feel terriblekorkunç
91
254133
2674
ve bu hikâyeler bize berbat hissettirir.
Çünkü kötü hissettirme amacıyla yapılmışlardır.
04:28
because they're designedtasarlanmış to make us feel terriblekorkunç.
92
256807
2223
04:31
As the tellerveznedar of the talemasal and the audienceseyirci,
93
259030
2534
Masalın anlatıcısı ve dinleyicisi olarak,
ne tür ayrıntıyı ilave edeceğimizi çok iyi biliriz.
04:33
we know just what detailsayrıntılar to includeDahil etmek,
94
261564
1974
04:35
to digkazmak that knifebıçak in. Right?
95
263538
3569
Böylece bıçağı saplayabiliriz, değil mi?
Kıskançlık, hepimizi amatör roman yazarı yapar.
04:39
JealousyKıskançlık makesmarkaları us all amateuramatör novelistsromancılar,
96
267107
3355
Bu, Proust'un anladığı bir şey.
04:42
and this is something ProustProust understoodanladım.
97
270462
2016
04:44
In the first volumehacim, Swann'sSwann'ın Way,
98
272478
3173
Birinci ciltte, Swann'ların Tarafı, kitap dizisinde
04:47
the seriesdizi of bookskitaplar,
99
275651
1824
04:49
SwannSwann'ı, one of the mainana characterskarakterler,
100
277475
1706
Swann, ana karakterlerden bir tanesi,
04:51
is thinkingdüşünme very fondlyseverek of his mistressmetresi
101
279181
3228
metresinden sevgi dolu söz ediyor,
04:54
and how great she is in bedyatak,
102
282409
1692
yatakta ne kadar iyi olduğundan bahsediyor.
04:56
and suddenlyaniden, in the coursekurs of a fewaz sentencescümleler,
103
284101
3042
Fakat birden, birkaç cümle içinde,
04:59
and these are ProustianProustian sentencescümleler,
104
287143
2041
ki bunlar tam anlamıyla Proust
cümleleri ve nehirler kadar uzunlar,
05:01
so they're long as riversnehirler,
105
289184
1512
05:02
but in the coursekurs of a fewaz sentencescümleler,
106
290696
2263
fakat birkaç cümle içinde
05:04
he suddenlyaniden recoilsrecoils and he realizesanlar,
107
292959
2407
birden geri çekilir ve farkına varır;
05:07
"HangAsmak on, everything I love about this womankadın,
108
295366
3283
"Dur bir dakika, bu kadında sevdiğim her şeyi,
05:10
somebodybirisi elsebaşka would love about this womankadın.
109
298649
3771
bir başkası da seviyor olabilir.
05:14
Everything that she does that givesverir me pleasureZevk
110
302420
3091
Bana zevk veren, yaptığı her şey,
05:17
could be givingvererek somebodybirisi elsebaşka pleasureZevk,
111
305511
1709
bir başkasına da zevk veriyor olabilir, belki de tam şu anda."
05:19
maybe right about now."
112
307220
2278
05:21
And this is the storyÖykü he startsbaşlar to tell himselfkendisi,
113
309498
2784
İşte bu kendisine anlatmaya başladığı hikâye.
05:24
and from then on, ProustProust writesyazıyor that
114
312282
1863
Sonrasında, Proust şöyle yazıyor;
05:26
everyher freshtaze charmçekicilik SwannSwann'ı detectsalgılar in his mistressmetresi,
115
314145
3047
Swann, metresinde tespit ettiği her yeni cazibeye karşılık,
05:29
he addsekler to his "collectionToplamak of instrumentsenstrümanlar
116
317192
2664
'şahsi işkence odasındaki enstrüman
koleksiyonu'na bir yenisini ekledi.
05:31
in his privateözel tortureişkence chamberbölme."
117
319856
3622
05:35
Now SwannSwann'ı and ProustProust, we have to admititiraf etmek,
118
323478
2275
Şimdi, Swann ve Proust'un, kabul etmeliyiz ki,
05:37
were notoriouslyRootkitler jealouskıskanç.
119
325753
1676
kıskançlıkta adları çıkmış.
05:39
You know, Proust'sProust'un boyfriendserkek arkadaş would have to leaveayrılmak
120
327429
1704
Biliyorsunuz, eğer Proust'tan ayrılmak istiyorlarsa,
05:41
the countryülke if they wanted to breakkırılma up with him.
121
329133
2604
erkek arkadaşlarının ülkeyi terk etmeleri gerekirdi.
05:43
But you don't have to be that jealouskıskanç
122
331737
2903
Fakat, meşakkatini kabul etmek için bu kadar
kıskanç olmaya gerek yok, değil mi?
05:46
to concedekabul ediyorlar that it's hardzor work. Right?
123
334640
2911
Kıskançlık, yorucudur.
05:49
JealousyKıskançlık is exhaustingyorucu.
124
337551
1609
Aç bir duygudur. Beslenmesi gerekir.
05:51
It's a hungry emotionduygu. It mustşart be fedfederasyon.
125
339160
3647
05:54
And what does jealousykıskançlık like?
126
342807
2089
Peki kıskançlık neyi sever?
05:56
JealousyKıskançlık likesseviyor informationbilgi.
127
344896
3090
Kıskançlık, bilgiyi sever.
05:59
JealousyKıskançlık likesseviyor detailsayrıntılar.
128
347986
2389
Kıskançlık, detayları sever.
06:02
JealousyKıskançlık likesseviyor the vastgeniş quantitiesmiktarları of shinyparlak hairsaç,
129
350375
2823
Kıskançlık, gür ve parlak saçları sever.
Küçük ve şirin kalemliği...
06:05
the cuteşirin little pencilkalem casedurum.
130
353198
2466
06:07
JealousyKıskançlık likesseviyor photosfotoğraflar.
131
355664
1542
Kıskançlık, fotoğrafları sever.
Bu yüzden Instagram bu kadar ünlendi.
06:09
That's why InstagramInstagram is suchböyle a hitvurmak. (LaughterKahkaha)
132
357206
3730
06:12
ProustProust actuallyaslında linksbağlantılar the languagedil of scholarshipburs and jealousykıskançlık.
133
360936
3961
Proust aslında, bilgelik dilini ve kıskançlığı birbirine bağlıyor.
06:16
When SwannSwann'ı is in his jealouskıskanç throessancısı,
134
364897
2442
Swann, kıskançlık sancılarındayken ve
06:19
and suddenlyaniden he's listeningdinleme at doorwayskapı
135
367339
2171
aniden kapı dinlemeye ve metresinin
hizmetçilerine rüşvet vermeye başlamışken
06:21
and bribingrüşvet his mistress'Hanımın servantsHizmetçiler,
136
369510
2023
06:23
he defendssavunur these behaviorsdavranışlar.
137
371533
1452
bu davranışlarını savunuyor da.
06:24
He saysdiyor, "You know, look, I know you think this is repugnantiğrenç,
138
372985
2417
Diyor ki; "Biliyorum, bak, bunların itici olduğunu düşünüyorsun,
06:27
but it is no differentfarklı
139
375402
1806
fakat bunun eski bir yazıtı yorumlamaktan
06:29
from interpretingyorumlama an ancienteski textMetin
140
377208
2350
ya da bir anıtı incelemekten farkı yok.
06:31
or looking at a monumentanıt."
141
379558
1667
06:33
He saysdiyor, "They are scientificilmi investigationsaraştırmalar
142
381225
2597
Diyor ki; "Bunlar, gerçek zeka değeri olan bilimsel araştırmalar."
06:35
with realgerçek intellectualentellektüel valuedeğer."
143
383822
3003
06:38
ProustProust is tryingçalışıyor to showgöstermek us that jealousykıskançlık
144
386825
2112
Prous'un bize göstermeye çalıştığı,
kıskançlığın tahammül edilemez olduğu ve bizi absürt gösterdiği.
06:40
feelshissediyor intolerabledayanılmaz and makesmarkaları us look absurdsaçma,
145
388937
2891
06:43
but it is, at its cruxdönüm noktası, a questQuest for knowledgebilgi,
146
391828
4670
Fakat bu, bir çıkmaz olduğu kadar, bilgiyi arama yoludur da.
06:48
a questQuest for truthhakikat, painfulacı verici truthhakikat,
147
396498
3401
Gerçeği arama, acı gerçeği...
06:51
and actuallyaslında, where ProustProust is concernedilgili,
148
399899
1929
Aslında Proust'un kaygısı,
06:53
the more painfulacı verici the truthhakikat, the better.
149
401828
2792
gerçek ne kadar acı olursa, o kadar iyidir.
06:56
GriefKeder, humiliationaşağılama, losskayıp:
150
404620
4737
Keder, küçük düşme, kayıp:
07:01
These were the avenuescaddeleri to wisdombilgelik for ProustProust.
151
409357
2956
Bunlar, bilgeliğe çıkan caddelerdir, Proust için.
07:04
He saysdiyor, "A womankadın whomkime we need,
152
412313
3902
Der ki; " İhtiyaç duyduğumuz, bize acı çektiren bir kadın,
07:08
who makesmarkaları us sufferacı çekmek, elicitsortaya çıkarır from us
153
416215
2786
ilgimizi çeken dahî bir erkeğin yapabileceğinden çok daha fazla
07:11
a gamutgam of feelingsduygular faruzak more profoundderin and vitalhayati
154
419001
3505
derin ve hayati, bir dizi duyguyu ortaya çıkarır bizde."
07:14
than a man of geniusdeha who interestsilgi us."
155
422506
4439
Gidip zalim bir kadın mı bulmamızı istiyor dersiniz?
07:18
Is he tellingsöylüyorum us to just go and find cruelacımasız womenkadınlar?
156
426945
2875
Hayır, sanırım söylemek istediği şey;
07:21
No. I think he's tryingçalışıyor to say
157
429820
2297
07:24
that jealousykıskançlık revealsortaya çıkarır us to ourselveskendimizi.
158
432117
3169
kıskançlığın bize, kendimizi gösterdiği.
07:27
And does any other emotionduygu crackçatlak us openaçık
159
435286
2896
Peki, bir başka duygu bize, kendimizi bu denli açar mı?
07:30
in this particularbelirli way?
160
438182
2328
Başka bir duygu, saldırganlığımızı,
07:32
Does any other emotionduygu revealortaya çıkartmak to us
161
440510
2080
07:34
our aggressionsaldırganlık and our hideousiğrenç ambitionhırs
162
442590
3333
çirkin ihtiraslarımızı ve öz adlandırmamızı açığa çıkarabilir mi?
07:37
and our entitlementyetki verme?
163
445923
2399
Başka bir duygu bize, böylesine özgün bir
yoğunlukla bakmayı öğretebilir mi?
07:40
Does any other emotionduygu teachöğretmek us to look
164
448322
2650
07:42
with suchböyle peculiartuhaf intensityyoğunluk?
165
450972
3192
07:46
FreudFreud would writeyazmak about this latersonra.
166
454164
2152
Freud, sonraları tüm bunlar hakkında yazdı.
07:48
One day, FreudFreud was visitedziyaret
167
456316
2254
Bir gün, karısı tarafından aldatıldığı fikriyle kendisini tüketmiş
07:50
by this very anxiousendişeli younggenç man who was consumedtüketilen
168
458570
2322
çok endişeli bir adam Freud'a gelir.
07:52
with the thought of his wifekadın eş cheatinghile on him.
169
460892
2503
Freud der ki, bu adamla ilgili garip bir şey var,
07:55
And FreudFreud saysdiyor, it's something strangegarip about this guy,
170
463395
2077
07:57
because he's not looking at what his wifekadın eş is doing.
171
465472
2114
karısının ne yaptığına gidip bakmıyor bile.
07:59
Because she's blamelesssuçsuz; everybodyherkes knowsbilir it.
172
467586
1971
Çünkü kadın suçsuz, herkes biliyor.
08:01
The poorfakir creatureyaratık is just
173
469557
1330
Zavallı kadın, şüphe altında, hem de sebepsiz yere.
08:02
underaltında suspicionşüphe for no causesebeb olmak.
174
470887
1998
08:04
But he's looking for things that his wifekadın eş is doing
175
472885
2809
Freud, karısının farkında olmadan yaptığı şeyleri arar.
08:07
withoutolmadan noticingfark, unintentionalkasıtsız behaviorsdavranışlar.
176
475694
2500
İstemeden sergilediği davranışları.
08:10
Is she smilinggülümseyen too brightlyparlak here,
177
478194
2317
Burada çok mu gülümsedi?
08:12
or did she accidentallyyanlışlıkla brushfırça up againstkarşısında a man there?
178
480511
3340
Şurada, geçerken yanlışlıkla adamın birine mi değdi?
08:15
[FreudFreud] saysdiyor that the man is becomingolma
179
483851
2676
Freud der ki, adam, karısının
bilinçaltına bekçilik etmeye başlamıştır.
08:18
the custodiankat sorumlusu of his wife'skarısının unconsciousbilinçsiz.
180
486527
4348
08:22
The novelyeni is very good on this pointpuan.
181
490875
1821
Roman, bu noktada çok iyidir.
08:24
The novelyeni is very good at describingaçıklayan how jealousykıskançlık
182
492696
2808
Roman, bize şunu çok iyi açıklar;
kıskançlık, bizi yoğunlukla bakmaya iter, doğrulukla değil.
08:27
trainstrenler us to look with intensityyoğunluk but not accuracydoğruluk.
183
495504
3984
08:31
In factgerçek, the more intenselyyoğun bir şekilde jealouskıskanç we are,
184
499488
4075
Aslında, ne kadar şiddetle kıskanırsak
08:35
the more we becomeolmak residentssakinleri of fantasyfantezi.
185
503563
2519
o kadar çok hayal gücünün sakini olmaya başlıyoruz.
08:38
And this is why, I think, jealousykıskançlık doesn't
186
506082
2920
İşte bu yüzdendir ki, sanıyorum, kıskançlık bizleri
08:41
just provokekışkırtmak us to do violentşiddetli things
187
509002
2816
sadece şiddet içeren ya da
yasadışı şeyler yapmaya kışkırtmıyor.
08:43
or illegalyasadışı things.
188
511818
2000
Aynı zamanda bizleri, müthiş yaratıcı olmaya da teşvik ediyor.
08:45
JealousyKıskançlık promptsister us to behaveDavranmak in waysyolları
189
513818
2282
08:48
that are wildlyçılgınca inventiveyaratıcı.
190
516100
2358
08:50
Now I'm thinkingdüşünme of myselfkendim at eightsekiz, I concedekabul ediyorlar,
191
518458
2443
Şimdi, sekiz yaşımdaki halimi düşünüyorum, kabul ediyorum,
08:52
but I'm alsoAyrıca thinkingdüşünme of this storyÖykü I heardduymuş on the newshaber.
192
520901
4019
ama aynı zamanda haberlerde duyduğum şu olayı düşünüyorum.
08:56
A 52-year-old-yaşında MichiganMichigan womankadın was caughtyakalandı
193
524920
3908
52 yaşında Michigan'lı bir kadın,
sahte bir Facebook hesabı açmaktan yakalandı.
09:00
creatingoluşturma a fakesahte FacebookFacebook accounthesap
194
528828
2869
Bu hesaptan çok aşağılayıcı ve çirkin mesajlar gönderiyormuş,
09:03
from whichhangi she sentgönderilen vileiğrenç, hideousiğrenç messagesmesajları
195
531697
3723
09:07
to herselfkendini for a yearyıl.
196
535420
4225
hem de kendisine, tam bir yıldır.
Tam bir yıl, bir yıl.
09:11
For a yearyıl. A yearyıl.
197
539645
2125
09:13
And she was tryingçalışıyor to frameçerçeve
198
541770
1875
Yapmaya çalıştığı şey,
09:15
her ex-boyfriend'seski erkek arkadaşının newyeni girlfriendkız arkadaşı,
199
543645
2157
eski erkek arkadaşının kız arkadaşına çamur atmakmış.
09:17
and I have to confessitiraf when I heardduymuş this,
200
545802
3641
İtiraf etmeliyim ki bunu duyduğumda,
tepkim; hayranlık duymak oldu.
09:21
I just reactedtepki gösterdi with admirationhayranlık.
201
549443
1912
09:23
(LaughterKahkaha)
202
551355
1577
09:24
Because, I mean, let's be realgerçek.
203
552932
2415
Çünkü, yani, gerçekçi olalım.
09:27
What immenseengin, if misplacedyanlış yerleştirilmiş, creativityyaratıcılık. Right?
204
555347
4317
Ne muazzam, gerçi yanlış yönlendirilmiş bir yaratıcılık, değil mi?
09:31
This is something from a novelyeni.
205
559664
2420
Bu sanki romandan alıntı bir şey.
09:34
This is something from a PatriciaPatricia HighsmithHighsmith novelyeni.
206
562084
3401
Sanki Patricia Highsmith romanından alınmış.
09:37
Now HighsmithHighsmith is a particularbelirli favoritesevdiğim of mineMayın.
207
565485
2170
Highsmith, benim özellikle favorim.
09:39
She is the very brilliantparlak and bizarretuhaf womankadın of AmericanAmerikan lettersharfler.
208
567655
4052
Amerikan edebiyatının oldukça zeki ve tuhaf kadını.
09:43
She's the authoryazar of "StrangersYabancılar on a TrainTren"
209
571707
2193
'Trendeki Yabancılar' ve 'Yetenekli Bay Ripley'in yazarıdır.
09:45
and "The TalentedYetenekli MrBay. RipleyRipley,"
210
573900
2048
09:47
bookskitaplar that are all about how jealousykıskançlık,
211
575948
3065
Bu kitaplar, kıskançlığın akıllarımızı nasıl sersemlettiğini anlatıyor.
09:51
it muddlesanlasılmalarından our mindszihinler,
212
579013
1875
09:52
and oncebir Zamanlar we're in the sphereküre, in that realmDiyar of jealousykıskançlık,
213
580888
2994
Bir kez bu alana girdik mi, bu kıskançlık hükümdarlığına,
09:55
the membranezar betweenarasında what is and what could be
214
583882
5263
olan ile olabilecek olan arasındaki ince zar, bir anda delinebilir.
10:01
can be pierceddeldi in an instantanlık.
215
589145
2893
Tom Ripley'e bakın, onun en ünlü karakteri.
10:04
Take TomTom RipleyRipley, her mostçoğu famousünlü characterkarakter.
216
592038
2448
10:06
Now, TomTom RipleyRipley goesgider from wantingeksik you
217
594486
2839
Tom Ripley, sizi ya da sahip olduklarınızı istemekten öteye gidip
10:09
or wantingeksik what you have
218
597325
2176
siz olmayı ve bir zamanlar sahip olduklarınızın hepsini istiyor.
10:11
to beingolmak you and havingsahip olan what you oncebir Zamanlar had,
219
599501
3428
10:14
and you're underaltında the floorboardsdöşemeler,
220
602929
1533
Siz yerin altındayken, adınızı kullanıyor,
10:16
he's answeringcevap veren to your nameisim,
221
604462
1363
yüzüklerinizi takıyor, banka hesabınızı boşaltıyor.
10:17
he's wearinggiyme your ringshalkalar,
222
605825
1692
10:19
emptyingboşaltma your bankbanka accounthesap.
223
607517
2001
10:21
That's one way to go.
224
609518
1975
Bu bir yol tabii.
10:23
But what do we do? We can't go the TomTom RipleyRipley routerota.
225
611493
3664
Peki biz ne yaparız? Tom Ripley'in seçtiği yoldan gidemeyiz.
10:27
I can't give the worldDünya D'sD's,
226
615157
2037
Dünyadaki herkese 'D' veremem ya.
10:29
as much as I would really like to, some daysgünler.
227
617194
2847
Ne kadar çok istesem de, kimi zaman...
10:32
And it's a pityyazık, because we livecanlı in enviouskıskanç timeszamanlar.
228
620041
3498
Çok yazık, çünkü hasetle dolu bir zamanda yaşıyoruz.
10:35
We livecanlı in jealouskıskanç timeszamanlar.
229
623539
2907
Kıskançlıkla dolu bir zamanda yaşıyoruz.
10:38
I mean, we're all good citizensvatandaşlar of socialsosyal mediamedya,
230
626446
2013
Yani, hepimiz sosyal medya vatandaşıyız, değil mi?
10:40
aren'tdeğil we, where the currencypara birimi is envykıskançlık?
231
628459
3384
Para biriminin haset olduğu ortam.
10:43
Does the novelyeni showgöstermek us a way out? I'm not sure.
232
631843
4469
Peki, roman bize bir çıkış yolu gösteriyor mu? Emin değilim.
10:48
So let's do what characterskarakterler always do when they're not sure,
233
636312
3441
O halde, gelin karakterlerin emin olmadıklarında yaptıklarını yapalım,
10:51
when they are in possessionmülk of a mysterygizem.
234
639753
2176
gizemin etkisi altında olduklarında yaptıklarını.
10:53
Let's go to 221B BakerBaker StreetSokak
235
641929
2274
Gelin, 221B Baker Sokağına gidelim
10:56
and asksormak for SherlockSherlock HolmesHolmes.
236
644203
2018
ve Sherlock Holmes'u soralım.
10:58
When people think of HolmesHolmes,
237
646221
2469
İnsanlar Holmes'u düşündüğünde
11:00
they think of his nemesisNemesis beingolmak ProfessorProfesör MoriartyMoriarty,
238
648690
3109
akıllarına, intikamcı düşman
Profesör Moriarty gelir, değil mi?
11:03
right, this criminaladli mastermindbeyni.
239
651799
2207
Hani şu, dâhi suçlu.
11:06
But I've always preferredtercihli [InspectorMüfettiş] LestradeLestrade,
240
654006
2463
Fakat ben hep dedektif Lestrade'i tercih etmişimdir.
11:08
who is the rat-facedFare suratlı headkafa of Scotlandİskoçya YardYard
241
656469
2905
Hani şu, fare suratlı, Scotland Yard müfettişi.
11:11
who needsihtiyaçlar HolmesHolmes desperatelyumutsuzca,
242
659374
1730
Holmes'a feci şekilde ihtiyacı vardır,
11:13
needsihtiyaçlar Holmes'Holmes'un geniusdeha, but resentsdargın him.
243
661104
2304
onun dehasına, ama aynı zamanda ona içerlemektedir.
11:15
Oh, it's so familiartanıdık to me.
244
663408
1857
Ah, bana çok tanıdık geliyor.
11:17
So LestradeLestrade needsihtiyaçlar his help, resentsdargın him,
245
665265
4017
Lestrade, onun yardımına ihtiyaç duyar, ona içerler
11:21
and sortçeşit of seethesköpürür with bitternessacılık over the coursekurs of the mysteriesgizemler.
246
669282
3311
ve biraz da gizemin yarattığı sıkıntı kendisini kudurtur.
11:24
But as they work togetherbirlikte, something startsbaşlar to changedeğişiklik,
247
672593
3877
Fakat birlikte çalıştıkça, bir şeyler değişir
11:28
and finallyen sonunda in "The AdventureMacera of the SixAltı NapoleonsNapolyon,"
248
676470
3043
ve sonunda, 'Altı Napolyon'un Esrarı'nda,
11:31
oncebir Zamanlar HolmesHolmes comesgeliyor in, dazzlesdazzles everybodyherkes with his solutionçözüm,
249
679513
3930
Holmes gelip, olayı çözerek herkesi büyüleyince,
11:35
LestradeLestrade turnsdönüşler to HolmesHolmes and he saysdiyor,
250
683443
3441
Lestrade, Holmes'a döner ve der ki;
11:38
"We're not jealouskıskanç of you, MrBay. HolmesHolmes.
251
686884
4281
"Sizi kıskanmıyoruz Bay Holmes.
11:43
We're proudgururlu of you."
252
691165
3359
Sizinle gurur duyuyoruz."
11:46
And he saysdiyor that there's not a man at Scotlandİskoçya YardYard
253
694524
2329
Bir de, Scotland Yard'da Sherlock
Holmes'un elini sıkmak istemeyen
11:48
who wouldn'tolmaz want to shakesallamak SherlockSherlock Holmes'Holmes'un handel.
254
696853
2999
bir kişi bile olmadığını söyler.
11:51
It's one of the fewaz timeszamanlar we see HolmesHolmes movedtaşındı
255
699852
2385
Bu, Holmes'un etkilendiğini gördüğümüz nadir anlardan birisi
11:54
in the mysteriesgizemler, and I find it very movinghareketli,
256
702237
2095
ve ben bunu oldukça dokunaklı buluyorum, bu küçük sahneyi.
11:56
this little scenefaliyet alani, sahne, but it's alsoAyrıca mysteriousgizemli, right?
257
704332
3064
Fakat bu, aynı zamanda gizemli, değil mi?
11:59
It seemsgörünüyor to treattedavi etmek jealousykıskançlık
258
707396
1913
Sanki kıskançlığı
12:01
as a problemsorun of geometrygeometri, not emotionduygu.
259
709309
2738
duygu değil de, geometri problemiymiş gibi görmek.
12:04
You know, one minutedakika HolmesHolmes is on the other sideyan from LestradeLestrade.
260
712047
2866
Yani, bir bakıyorsunuz Holmes, Lestrade'ın karşı tarafında.
12:06
The nextSonraki minutedakika they're on the sameaynı sideyan.
261
714913
1923
Dönüp tekrar baktığınızda ikisi aynı taraftalar.
12:08
SuddenlyAniden, LestradeLestrade is lettingicar himselfkendisi
262
716836
2147
Birden Lestrade, hep içerlediği bu zekâya
12:10
admirebeğenmek this mindus that he's resentedkızmıştım.
263
718983
2967
hayranlık duymaya başlıyor.
12:13
Could it be so simplebasit thoughgerçi?
264
721950
1929
Bu kadar basit olabilir mi ki?
12:15
What if jealousykıskançlık really is a mattermadde of geometrygeometri,
265
723879
2431
Ya kıskançlık, gerçekten de geometri meselesiyse?
12:18
just a mattermadde of where we allowizin vermek ourselveskendimizi to standdurmak
266
726310
3710
İlişkilerimizde, kendimize nerede durma izini verdiğimizle ilgiliyse?
12:22
in relationilişkisi to anotherbir diğeri?
267
730020
2330
Belki de o zaman, başkalarının mükemmeliyetine içerleme gereği duymazdık.
12:24
Well, maybe then we wouldn'tolmaz have to resentiçerlemek
268
732350
1871
12:26
somebody'sbiri var excellencemükemmellik.
269
734221
2061
12:28
We could alignhizalama ourselveskendimizi with it.
270
736282
3374
Kendimizi onunla aynı hizaya sokardık.
12:31
But I like contingencyolasılık plansplanları.
271
739656
2256
Fakat ben, acil eylem planlarını severim.
12:33
So while we wait for that to happenolmak,
272
741912
2336
Yani, bunun gerçekleşmesini beklerken
12:36
let us rememberhatırlamak that we have fictionkurgu for consolationteselli.
273
744248
2696
teselli için kurgunun olduğunu hatırlayalım.
12:38
FictionKurgu aloneyalnız demystifiesaçıklığa kavuşturuyor jealousykıskançlık.
274
746944
2451
Kurgu, başlı başına kıskançlığın sır perdesini aralıyor,
12:41
FictionKurgu aloneyalnız domesticatesdomesticates it,
275
749395
2083
onu uygarlaştırıyor ve yemek masasına davet ediyor.
12:43
invitesdavet ediyor it to the tabletablo.
276
751478
1878
12:45
And look who it gatherstoplar:
277
753356
1873
Bakın kimleri bir araya getiriyor;
12:47
sweettatlı LestradeLestrade, terrifyingdehşet verici TomTom RipleyRipley,
278
755229
3836
tatlı Lestrade, korkunç Tom Ripley,
12:51
crazyçılgın SwannSwann'ı, MarcelMarcel ProustProust himselfkendisi.
279
759065
4469
çılgın Swann ve Marcel Proust'un ta kendisi...
12:55
We are in excellentMükemmel companyşirket.
280
763534
2414
Bizimki mükemmel bir arkadaşlık.
12:57
Thank you.
281
765948
1420
Teşekkür ederim.
12:59
(ApplauseAlkış)
282
767368
4816
Translated by Emre Kocahan
Reviewed by Ramazan Şen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Parul Sehgal - Literary critic
Parul Sehgal is an editor for "The New York Times Book Review."

Why you should listen

"No scorn, no condescension. We read first for distraction then consolation then for company. And finally to be worthy of the company we kept," writes literary critic Parul Sehgal, whose reviews are as delicious and delightful as the books themselves. Sehgal is an editor at The New York Times Book Review. Previously the Books Editor at NPR.org and the Senior Editor at Publisher's Weekly, Sehgal is the recipient of the 2010 Nona Balakian Citation for Excellence in Reviewing and the 2008 Pan African Literary Forum’s OneWorld Prize for fiction. She lives in New York City.

More profile about the speaker
Parul Sehgal | Speaker | TED.com