TEDMED 2014
Gail Reed: Where to train the world's doctors? Cuba.
Gail Reed: Dünyanın doktorlarını nerede yetiştirmeli? Küba.
Filmed:
Readability: 5.1
824,908 views
Büyük sorunlar büyük çözümler gerektirir; büyük fikirler, hayal gücü ve cesaret tarafından tetiklenen büyük çözümler. Bu konuşmada, Gail Reed dikkate değer, büyük bir çözümün profilini çiziyor: Onlara en çok ihtiyaç duyan, kendi yerel halklarına hizmet edecek küresel doktorlar yetiştiren, Havana'nın Latin Amerika Tıp Okulu.
Gail Reed - Cuban health care expert
American journalist and Havana resident Gail Reed spotlights a Cuban medical school that trains doctors from low-income countries who pledge to serve communities like their own. Full bio
American journalist and Havana resident Gail Reed spotlights a Cuban medical school that trains doctors from low-income countries who pledge to serve communities like their own. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
I want to tell you
0
537
1622
Sizlere
00:14
how 20,000 remarkable young people
1
2159
4691
100'ün üzerinde ülkeden
20.000 dikkate değer genç insanın
20.000 dikkate değer genç insanın
00:18
from over 100 countries
2
6850
1856
yollarının
00:20
ended up in Cuba
3
8706
1812
nasıl Küba'ya düştüğünü ve
kendi halklarının sağlığını
kendi halklarının sağlığını
00:22
and are transforming health in their communities.
4
10518
3803
nasıl dönüştürmekte olduklarını
anlatmak istiyorum.
anlatmak istiyorum.
00:26
Ninety percent of them would never
5
14321
2080
Bu gençlerin %90'ı evlerinden
00:28
have left home at all
6
16401
1572
hiç ayrılmamış olurlardı
00:29
if it weren't for a scholarship
to study medicine in Cuba
to study medicine in Cuba
7
17973
3344
eğer onlara Küba'da tıp eğitimi
almak için burs verilmeseydi
almak için burs verilmeseydi
00:33
and a commitment to go back
8
21317
1811
ve onlar da kendi geldiklerine benzer
00:35
to places like the ones they'd come from —
9
23128
3628
yerlere gitme taahhütünde bulunmasalardı —
00:38
remote farmlands, mountains, ghettos —
10
26756
3447
uzak çiftliklere, dağlara, gettolara —
00:42
to become doctors for people like themselves,
11
30203
3486
kendileri gibi insanlar için doktor olmak,
00:45
to walk the walk.
12
33689
2092
yolu yürümek için.
00:47
Havana's Latin American Medical School:
13
35781
2666
Havana'daki Latin Amerika
Tıp Fakültesi (ELAM):
Tıp Fakültesi (ELAM):
00:50
It's the largest medical school in the world,
14
38447
2925
2005'teki ilk sınıfından beri,
00:53
graduating 23,000 young doctors
15
41372
2902
23.000 genç doktor mezun eden,
00:56
since its first class of 2005,
16
44274
2728
yaklaşık 10.000 gelecek mezunuyla
00:59
with nearly 10,000 more in the pipeline.
17
47002
3609
dünyanın en büyük tıp fakültesi.
01:02
Its mission, to train physicians for the people
18
50611
3821
Misyonu, onlara en çok
ihtiyacı olan insanlar için
ihtiyacı olan insanlar için
01:06
who need them the most:
19
54432
2051
doktor yetiştirmek:
01:08
the over one billion
20
56483
1936
Bir milyardan fazla
01:10
who have never seen a doctor,
21
58419
2263
hayatında hiç doktor görmemiş,
01:12
the people who live and die
22
60682
3833
uydurulmuş her türlü
açlık sınırının altında yaşayan
açlık sınırının altında yaşayan
01:16
under every poverty line ever invented.
23
64515
3494
ve ölen insanlar için.
01:20
Its students defy all norms.
24
68009
2250
Fakültenin öğrencileri tüm
kurallara kafa tutuyor.
kurallara kafa tutuyor.
01:22
They're the school's biggest risk
25
70259
2271
Onlar fakülte için en büyük risk
01:24
and also its best bet.
26
72530
2460
ve aynı zamanda en büyük kozlar.
01:26
They're recruited from the poorest,
27
74990
2515
Dünyanın en fakir,
01:29
most broken places on our planet
28
77505
2571
en çökmüş yerlerinden
01:32
by a school that believes they can become
29
80076
2274
sadece iyi değil,
kendi toplumlarının
01:34
not just the good
30
82350
1507
01:35
but the excellent physicians
31
83857
1935
çaresizce ihtiyaç duyduğu
01:37
their communities desperately need,
32
85792
2753
mükemmel birer doktor olacaklarına,
01:40
that they will practice where most doctors don't,
33
88545
3652
birçok doktorun çalışmayacağı,
01:44
in places not only poor
34
92197
2426
sadece fakir değil,
01:46
but oftentimes dangerous,
35
94623
2553
ama çoğu kez tehlikeli yerlerde,
01:49
carrying venom antidotes in their backpacks
36
97176
3026
sırt çantalarında panzehirler taşıyarak
01:52
or navigating neighborhoods
37
100202
2619
veya uyuşturucu, çeteler ve kurşunlarla
delik deşik edilmiş mahalleleri,
kendi evleri bildikleri yerleri gezerek
kendi evleri bildikleri yerleri gezerek
01:54
riddled by drugs, gangs and bullets,
38
102821
3321
01:58
their home ground.
39
106142
2700
çalışacaklarına inanan bir
okul tarafından seçiliyorlar.
okul tarafından seçiliyorlar.
02:00
The hope is that they will help
40
108842
1326
Onlardan beklenen,
02:02
transform access to care,
41
110168
2600
sağlık hizmetlerine erişimin,
02:04
the health picture in impoverished areas,
42
112768
2419
fakirleşmiş bölgelerde
genel sağlık durumunun
genel sağlık durumunun
02:07
and even the way medicine itself
43
115187
2159
ve hatta doktorluğun kendisinin
öğrenilme ve uygulanma şeklinin
dönüşümüne yardım etmeleri
dönüşümüne yardım etmeleri
02:09
is learned and practiced,
44
117346
2543
02:11
and that they will become pioneers in our global reach
45
119889
4251
ve küresel ölçekte,
02:16
for universal health coverage,
46
124140
2520
evrensel sağlık güvencesi için
öncü olmaları,
öncü olmaları,
02:18
surely a tall order.
47
126660
2718
kuşkusuz zor bir iş.
02:21
Two big storms and this notion of "walk the walk"
48
129378
4126
İki büyük kasırga ve
"yolu yürümek" kavramı
"yolu yürümek" kavramı
02:25
prompted creation of ELAM back in 1998.
49
133504
4084
ELAM'ın 1998'de kuruluşunun önünü açtı.
02:29
The Hurricanes Georges and Mitch
50
137588
3003
Georges ve Mitch kasırgaları
02:32
had ripped through the Caribbean
51
140591
1552
Karayipleri ve Orta Amerikayı
02:34
and Central America,
52
142143
2205
kasıp kavurmuş,
02:36
leaving 30,000 dead
53
144348
2379
30.000 insanın ölümüne
02:38
and two and a half million homeless.
54
146727
2883
ve iki buçuk milyon insanın
evsiz kalmasına yol açmıştı.
evsiz kalmasına yol açmıştı.
02:41
Hundreds of Cuban doctors
volunteered for disaster response,
volunteered for disaster response,
55
149610
3693
Yüzlerce Kübalı doktor faciaya
müdahele için gönüllü oldu,
müdahele için gönüllü oldu,
02:45
but when they got there,
56
153303
1845
ancak vardıklarında
02:47
they found a bigger disaster:
57
155148
2083
çok daha büyük bir
facia ile karşılaştılar:
facia ile karşılaştılar:
02:49
whole communities with no healthcare,
58
157231
3196
sağlık hizmetinden yoksun halklar,
02:52
doors bolted shut on rural hospitals
59
160427
2324
kırsal kesimde personel eksikliğinden
02:54
for lack of staff,
60
162751
1879
kapısına kilit vurulmuş hastaneler
02:56
and just too many babies dying
61
164630
2671
ve daha bir yaşına basmadan
02:59
before their first birthday.
62
167301
2935
ölen çok sayıda bebek.
03:02
What would happen when these Cuban doctors left?
63
170236
3834
Eğer bu Kübalı doktorlar
terk etseydi ne olurdu?
terk etseydi ne olurdu?
Sağlık hizmetini sürdürülebilir kılmak
için yeni doktorlara ihtiyaç vardı
için yeni doktorlara ihtiyaç vardı
03:06
New doctors were needed to make care sustainable,
64
174070
2714
03:08
but where would they come from?
65
176784
1312
ama nereden geleceklerdi?
03:10
Where would they train?
66
178096
2805
Nerede yetişeceklerdi?
03:12
In Havana, the campus of a former naval academy
67
180901
4443
Havana'da, eski bir deniz harp
akademisinin kampüsü
akademisinin kampüsü
03:17
was turned over to the Cuban Health Ministry
68
185344
2925
Latin Amerika Tıp Okulu olmak üzere
03:20
to become the Latin American Medical School,
69
188269
3351
Küba Sağlık Bakanlığı'na
03:23
ELAM.
70
191620
2013
devredildi.
03:25
Tuition, room and board, and a small stipend
71
193633
2474
Kasırgaların en çok vurduğu ülkelerden
03:28
were offered to hundreds of students
72
196107
1911
yüzlerce öğrenciye okul harcı, oda,
03:30
from the countries hardest hit by the storms.
73
198018
3033
yemek ve az miktarda
cep harçlığını kapsayan bir burs verildi.
cep harçlığını kapsayan bir burs verildi.
03:33
As a journalist in Havana,
74
201051
2279
Havana'da bir gazeteci olarak,
03:35
I watched the first 97 Nicaraguans arrive
75
203330
2717
Mart 1999'da,
03:38
in March 1999,
76
206047
2542
ilk gelen 97 Nikaragualıyı izledim;
03:40
settling into dorms barely refurbished
77
208589
2716
zar zor döşenmiş odalara yerleşirken
03:43
and helping their professors not
only sweep out the classrooms
only sweep out the classrooms
78
211305
3679
ve öğretmenlerine sadece sınıfları
temizlemek için değil,
temizlemek için değil,
03:46
but move in the desks and the
chairs and the microscopes.
chairs and the microscopes.
79
214984
4679
aynı zamanda sıralarını, sandalyelerini ve
mikroskopları taşımaya yardım ederken.
mikroskopları taşımaya yardım ederken.
03:51
Over the next few years,
80
219663
1879
Sonraki birkaç yıl boyunca,
03:53
governments throughout the Americas
81
221542
1912
Amerika kıtasının her
tarafından hükümetler
tarafından hükümetler
03:55
requested scholarships for their own students,
82
223454
3173
kendi öğrencileri için burs talep ettiler
03:58
and the Congressional Black Caucus
83
226627
1878
ve ABD Kongresi Siyahiler Komitesi
04:00
asked for and received hundreds of scholarships
84
228505
3375
ABD'li gençler için
yüzlerce burs talep etti
yüzlerce burs talep etti
04:03
for young people from the USA.
85
231880
3240
ve aldı.
04:07
Today, among the 23,000
86
235120
3712
Bugün 23.000 mezun arasında,
04:10
are graduates from 83 countries
87
238832
3015
Amerika, Afrika ve Asya'da
04:13
in the Americas, Africa and Asia,
88
241847
3004
83 ülkeden mezunlar var
04:16
and enrollment has grown to 123 nations.
89
244851
5603
ve şu ana kadar 123 farklı
milliyetten öğrenci alındı.
milliyetten öğrenci alındı.
04:22
More than half the students are young women.
90
250454
2204
Öğrencilerin yarısından
çoğu genç kadınlar.
çoğu genç kadınlar.
04:24
They come from 100 ethnic groups,
91
252658
1392
100 farklı etnik gruptan geliyor,
04:26
speak 50 different languages.
92
254050
2025
50 farklı dil konuşuyorlar.
04:28
WHO Director Margaret Chan said,
93
256075
3141
Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü
Margaret Chan'in dediği gibi:
Margaret Chan'in dediği gibi:
04:31
"For once, if you are poor, female,
94
259216
4038
"Bir defaya mahsus, fakirseniz, kadınsanız
04:35
or from an indigenous population,
95
263254
2262
veya bir yerli halktansanız,
04:37
you have a distinct advantage,
96
265516
1705
bariz bir avantajınız var,
04:39
an ethic that makes this medical school unique."
97
267221
4729
bu tıp okulunu benzersiz
yapan bir ahlak sistemi."
yapan bir ahlak sistemi."
04:43
Luther Castillo comes from San Pedro de Tocamacho
98
271950
4150
Luther Castillo Honduras'ın
Atlantik kıyısındaki
Atlantik kıyısındaki
04:48
on the Atlantic coast of Honduras.
99
276100
2870
San Pedro de Tocamacho'dan geliyor.
04:50
There's no running water,
100
278970
1912
Kullanma suyunun,
04:52
no electricity there,
101
280882
1800
elektriğin olmadığı
04:54
and to reach the village, you have to walk for hours
102
282682
3600
ve köye ulaşmak için iki saat yürümek
04:58
or take your chances in a pickup truck like I did
103
286282
2913
veya benim yaptığım gibi bir kamyonette,
Atlantik'in dalgalarının dibinde
Atlantik'in dalgalarının dibinde
05:01
skirting the waves of the Atlantic.
104
289195
3295
kendinizi riske atmak
zorunda olduğunuz bir yer.
zorunda olduğunuz bir yer.
05:04
Luther was one of 40 Tocamacho children
105
292490
4641
Luther ilköğretim okuluna başlayan,
05:09
who started grammar school,
106
297131
2003
Garifuna olarak bilinen
05:11
the sons and daughters of a black indigenous people
107
299134
2744
ve Honduras nüfusunun
yüzde yirmisini oluşturan
yüzde yirmisini oluşturan
05:13
known as the Garífuna,
108
301878
1856
siyah yerli halkın evlatları olan
05:15
20 percent of the Honduran population.
109
303734
3476
40 Tocamacho'lu çocuktan biriydi.
05:19
The nearest healthcare was fatal miles away.
110
307210
5153
En yakın sağlık hizmeti
millerce uzaktaydı.
millerce uzaktaydı.
05:24
Luther had to walk three hours every day
111
312363
3487
Luther orta okuluna her gün üç saat
05:27
to middle school.
112
315850
1901
yürümek zorundaydı.
05:29
Only 17 made that trip.
113
317751
2081
Sadece on yedi tanesi o
üç saatlik yolculuğu yaptı.
üç saatlik yolculuğu yaptı.
05:31
Only five went on to high school,
114
319832
2104
Sadece beş tanesi liseye
05:33
and only one to university:
115
321936
2164
ve sadece bir tanesi
üniversiteye devam etti:
üniversiteye devam etti:
05:36
Luther, to ELAM,
116
324100
2021
Luther, ELAM'da,
05:38
among the first crop of Garífuna graduates.
117
326121
4009
ilk Garifuna'lı mezunlar grubunun içinde.
05:42
Just two Garífuna doctors had preceded them
118
330130
2870
Honduras tarihinde ondan önce
05:45
in all of Honduran history.
119
333000
3044
sadece iki tane Garifuna'lı doktor vardı.
05:48
Now there are 69, thanks to ELAM.
120
336044
5901
ELAM sayesinde şimdi
altmış dokuz tane var.
altmış dokuz tane var.
05:53
Big problems need big solutions,
121
341945
3200
Büyük sorunlar büyük çözümler gerektirir,
05:57
sparked by big ideas, imagination and audacity,
122
345145
3792
büyük fikirlerin, hayal gücü ve
cesaretin tetiklediği
cesaretin tetiklediği
06:00
but also solutions that work.
123
348937
3003
ama aynı zamanda işe de yarayan çözümler.
06:03
ELAM's faculty had no handy evidence base
124
351940
3330
ELAM fakültesinde onlara rehberlik edecek
06:07
to guide them, so they learned the hard way,
125
355270
3520
işe yarar bir kanıt temeli yoktu,
dolayısıyla zor yoldan,
dolayısıyla zor yoldan,
06:10
by doing and correcting course as they went.
126
358790
3689
deneme yanılma yöntemiyle öğrendiler.
06:14
Even the brightest students
127
362479
2262
Bu fakir halklardan gelen
06:16
from these poor communities
128
364741
1913
en parlak öğrenciler bile
06:18
weren't academically prepared
129
366654
1676
altı yıllık tıp eğitimi için
06:20
for six years of medical training,
130
368330
2693
akademik olarak hazırlıklı değillerdi,
06:23
so a bridging course was set up in sciences.
131
371023
3657
bu yüzden destekleyici bir
fen bilimleri dersi hazırlandı.
fen bilimleri dersi hazırlandı.
06:26
Then came language:
132
374680
1575
Sonrasında dil geldi:
06:28
these were Mapuche, Quechuas, Guaraní, Garífuna,
133
376255
3161
bunlar İspanyolcayı ikinci dil
olarak öğrenen
olarak öğrenen
06:31
indigenous peoples
134
379416
1777
Mapuche, Quechuas,
Guaraní, Garífuna
Guaraní, Garífuna
06:33
who learned Spanish as a second language,
135
381193
2200
yerli halkları
06:35
or Haitians who spoke Creole.
136
383393
2797
veya Kreole dili konuşan Haitililerdi.
06:38
So Spanish became part
137
386190
1937
Böylece İspanyolca
06:40
of the pre-pre-med curriculum.
138
388127
4158
tıp eğitimi öncesi
müfredatın parçası oldu.
müfredatın parçası oldu.
06:44
Even so, in Cuba,
139
392285
2942
Yine de Küba'da
06:47
the music, the food, the smells,
140
395227
3234
müzik, yemek, kokular,
06:50
just about everything was different,
141
398461
2689
hemen hemen her şey farklıydı
06:53
so faculty became family, ELAM home.
142
401150
5005
ki bu yüzden fakülte aile,
ELAM ise ev oldu.
ELAM ise ev oldu.
06:58
Religions ranged from indigenous beliefs
143
406155
2813
Dinler, yerel inançlardan
07:00
to Yoruba, Muslim and Christian evangelical.
144
408968
4032
Yoruba dinine, Müslümanlığa ve Evanjelik
Hristiyanlığa çeşitlilik gösteriyordu.
Hristiyanlığa çeşitlilik gösteriyordu.
07:05
Embracing diversity became a way of life.
145
413000
4484
Çeşitliliği kucaklamak
bir yaşam biçimi oldu.
bir yaşam biçimi oldu.
07:09
Why have so many countries
146
417484
1990
Peki neden birçok ülke
07:11
asked for these scholarships?
147
419474
2475
bu bursları talep etti?
07:13
First, they just don't have enough doctors,
148
421949
3252
Öncelikle, yeterince doktorları yok
07:17
and where they do, their distribution
149
425201
1766
ve olan yerlerde de,
07:18
is skewed against the poor,
150
426967
2442
fakirlerin aleyhine bir dağılım söz konusu
07:21
because our global health crisis
151
429409
2462
çünkü küresel sağlık krizimiz
07:23
is fed by a crisis in human resources.
152
431871
2965
insan kaynalarındaki krizden etkileniyor.
07:26
We are short four to seven million health workers
153
434836
3852
Sadece temel ihtiyaçları karşılamak için,
07:30
just to meet basic needs,
154
438688
2464
dört ile yedi milyon arasında
doktor açığımız var
doktor açığımız var
07:33
and the problem is everywhere.
155
441152
1858
ve bu sorun her yerde geçerli.
07:35
Doctors are concentrated in the cities,
156
443010
2552
Doktorlar dünya nüfusunun
yalnızca yarısının yaşadığı,
yalnızca yarısının yaşadığı,
07:37
where only half the world's people live,
157
445562
2610
şehirlerde yoğunlaşmış durumdalar
07:40
and within cities,
158
448172
1788
ve şehirlerde de,
07:41
not in the shantytowns or South L.A.
159
449960
4179
gecekondu bölgelerinde veya
Güney Los Angeles'da değil.
Güney Los Angeles'da değil.
07:46
Here in the United States,
160
454139
1766
Burada,
07:47
where we have healthcare reform,
161
455905
2501
sağlık hizmeti reformunun
olduğu ABD'de
olduğu ABD'de
07:50
we don't have the professionals we need.
162
458406
2548
ihtiyacımız olan profesyonellere
sahip değiliz.
sahip değiliz.
07:52
By 2020, we will be short
163
460954
2515
2020 itibariyle, 45.000
birinci basamak hekim
birinci basamak hekim
07:55
45,000 primary care physicians.
164
463469
4139
eksiğimiz olacak.
07:59
And we're also part of the problem.
165
467608
2157
Biz de sorunun bir parçasıyız.
08:01
The United States is the number one importer
166
469765
2467
ABD gelişmekte olan ülkelerden
08:04
of doctors from developing countries.
167
472232
4364
doktor ithalatında birinci sırada.
08:08
The second reasons students flock to Cuba
168
476596
2869
Öğrencilerin kitleler halinde Küba'ya
gelmesinin ikinci sebebi
gelmesinin ikinci sebebi
08:11
is the island's own health report card,
169
479465
2227
adanın güçlü temel sağlık
hizmetlerine dayanan
hizmetlerine dayanan
08:13
relying on strong primary care.
170
481692
2970
sağlık karnesi.
08:16
A commission from The Lancet
171
484662
1822
Haftalık tıp dergisi
The Lancet'den bir komite
The Lancet'den bir komite
08:18
rates Cuba among the best performing
172
486484
2506
sağlık alanında Kübayı
08:20
middle-income countries in health.
173
488990
2849
en iyi orta gelirli ülkelerden
biri olarak gösteriyor.
biri olarak gösteriyor.
08:23
Save the Children ranks Cuba
174
491839
1946
Save the Children, Küba'yı
08:25
the best country in Latin
America to become a mother.
America to become a mother.
175
493785
4636
Latin Amerika'da anne olmak için
en iyi ülke olarak derecelendiriyor.
en iyi ülke olarak derecelendiriyor.
08:30
Cuba has similar life expectancy
176
498421
2989
Küba ABD ile kıyaslandığında,
beklenen yaşam süresi benzer,
beklenen yaşam süresi benzer,
08:33
and lower infant mortality than the United States,
177
501410
3232
bebek ölüm oranı ise daha düşük
08:36
with fewer disparities,
178
504642
2181
ve bizim ABD'deki
08:38
while spending per person
179
506823
1800
kişi başı sağlık harcamamızın
08:40
one 20th of what we do on health
180
508623
3015
yirmide birini harcayarak
08:43
here in the USA.
181
511638
2149
çok daha az eşitsizliğe sahipler.
08:45
Academically, ELAM is tough,
182
513787
2992
ELAM akademik açıdan zor bir okul
08:48
but 80 percent of its students graduate.
183
516779
3631
ama öğrencilerin yüzde
sekseni mezun oluyor.
sekseni mezun oluyor.
08:52
The subjects are familiar —
184
520410
1346
Dersler tanıdık —
08:53
basic and clinical sciences —
185
521756
2474
temel ve klinik bilimler —
08:56
but there are major differences.
186
524230
2426
ama dört büyük fark var.
08:58
First, training has moved out of the ivory tower
187
526656
3611
Birincisi, eğitim fildişi kuleden
09:02
and into clinic classrooms and neighborhoods,
188
530267
2902
klinik derslere ve mahallelere,
09:05
the kinds of places most of these grads will practice.
189
533169
3364
mezunların çoğunun çalışacağı
türden yerlere taşındı.
türden yerlere taşındı.
09:08
Sure, they have lectures and hospital rotations too,
190
536533
4094
Elbette dersleri ve
hastane rotasyonları da var
hastane rotasyonları da var
09:12
but community-based learning starts on day one.
191
540627
5030
ama halk odaklı öğrenme
birinci günden başlıyor.
birinci günden başlıyor.
09:17
Second, students treat the whole patient,
192
545657
3766
İkincisi, öğrenciler hastayı
09:21
mind and body,
193
549423
1914
kendi aileleri, halkları
09:23
in the context of their
families, their communities
families, their communities
194
551337
2506
ve kültürleri bağlamında,
bütün olarak tedavi ediyorlar,
bütün olarak tedavi ediyorlar,
09:25
and their culture.
195
553843
2147
zihinsel ve bedensel olarak.
09:27
Third, they learn public health:
196
555990
2900
Üçüncüsü, kamu sağlığını öğreniyorlar:
09:30
to assess their patients' drinking water, housing,
197
558890
3100
hastalarının içme suyunu, barınma,
09:33
social and economic conditions.
198
561990
3296
sosyal ve ekonomik şartlarını incelemeyi.
09:37
Fourth, they are taught
199
565286
2531
Dördüncüsü, onlara
09:39
that a good patient interview
200
567817
2767
iyi bir hasta görüşmesinin
09:42
and a thorough clinical exam
201
570584
2104
ve detaylı bir klinik muayenenin,
09:44
provide most of the clues for diagnosis,
202
572688
2835
maliyetli teknolojiyi
teyit için muhafaza ederken,
teyit için muhafaza ederken,
09:47
saving costly technology for confirmation.
203
575523
3903
teşhis için de birçok
ipucuyu sağlayacağı öğretiliyor.
ipucuyu sağlayacağı öğretiliyor.
09:51
And finally, they're taught over and over again
204
579426
3550
Son olarak da, özellikle
kronik hastalıklar dünya genelinde
kronik hastalıklar dünya genelinde
09:54
the importance of prevention,
205
582976
2044
sağlık sistemlerini felce uğrattığı için
09:57
especially as chronic diseases
206
585020
2400
önleme aşamasının önemi
09:59
cripple health systems worldwide.
207
587420
4160
tekrar tekrar öğretiliyor.
10:03
Such an in-service learning
208
591580
3190
Böyle bir hizmet içi öğrenme
10:06
also comes with a team approach,
209
594770
2600
aynı zamanda bir ekip
anlayışını da içeriyor,
anlayışını da içeriyor,
10:09
as much how to work in teams
210
597370
2867
nasıl bir ekip içinde çalışılacağından
10:12
as how to lead them,
211
600237
1946
bir ekibe nasıl liderlik
edileceğine kadar,
edileceğine kadar,
10:14
with a dose of humility.
212
602183
2127
bir parça alçak gönüllülük ile birlikte.
10:16
Upon graduation, these doctors share
213
604310
2800
Mezuniyet sonrası, doktorlar
bilgi birikimlerini
bilgi birikimlerini
10:19
their knowledge with nurse's aids, midwives,
214
607110
2710
yardımcı hemşirelerle, ebelerle,
10:21
community health workers,
215
609820
1970
halk sağlığı çalışanlarıyla paylaşıyorlar,
10:23
to help them become better at what they do,
216
611790
2386
onların yerine geçmek için değil,
yaptıkları işi daha iyi
yapmalarına yardımcı olmak,
yapmalarına yardımcı olmak,
10:26
not to replace them,
217
614176
1945
10:28
to work with shamans and traditional healers.
218
616121
3129
şamanlarla ve geleneksel şifacılar ile
birlikte çalışmak için.
birlikte çalışmak için.
10:33
ELAM's graduates:
219
621311
2559
ELAM'ın mezunları,
10:35
Are they proving this audacious experiment right?
220
623870
4657
bu cesur tecrübeyi haklı çıkarıyorlar mı?
10:40
Dozens of projects give us an inkling
221
628527
2295
Düzinelerce proje bize onların
ne yapabileceği
ne yapabileceği
10:42
of what they're capable of doing.
222
630822
2568
hakkında ipucu veriyor.
10:45
Take the Garífuna grads.
223
633390
1763
Garifuna mezunlarını ele alın.
10:47
They not only went to work back home,
224
635153
2190
Onlar sadece çalışmak için
eve dönmekle kalmadılar,
eve dönmekle kalmadılar,
10:49
but they organized their communities to build
225
637343
2407
aynı zamanda Honduras'ın
ilk yerli hastanesini
ilk yerli hastanesini
10:51
Honduras' first indigenous hospital.
226
639750
3401
inşa etmek için
halklarını örgütlediler.
halklarını örgütlediler.
10:55
With an architect's help,
227
643151
2149
Bir mimarın yardımıyla,
10:57
residents literally raised it from the ground up.
228
645300
4477
yerliler hastaneyi tam anlamıyla
sıfırdan yükselttiler.
sıfırdan yükselttiler.
11:01
The first patients walked through the doors
229
649777
2182
İlk hastalar kapıdan içeri girdiğinde
11:03
in December 2007,
230
651959
2340
Aralık 2007 idi
11:06
and since then, the hospital has received
231
654299
2509
ve o zamandan beri hastane yaklaşık
11:08
nearly one million patient visits.
232
656808
3150
bir milyon hasta kabul etti.
11:11
And government is paying attention,
233
659958
2161
Hükümet de hastaneyi Honduras'da
11:14
upholding the hospital as a model
234
662119
2521
kırsal kamu sağlığı için
bir model olarak
bir model olarak
11:16
of rural public health for Honduras.
235
664640
5179
destekliyor ve önemsiyor.
11:21
ELAM's graduates are smart,
236
669819
3648
ELAM mezunları akıllı,
11:25
strong and also dedicated.
237
673467
3453
güçlü ve aynı zamanda
kendilerini işlerine adamış insanlar.
kendilerini işlerine adamış insanlar.
11:28
Haiti, January 2010.
238
676920
4354
Haiti, Ocak 2010.
11:33
The pain.
239
681274
1835
Acı.
11:35
People buried under 30 million tons of rubble.
240
683109
4003
30 milyon tonluk enkaz
altında kalmış insanlar.
altında kalmış insanlar.
11:39
Overwhelming.
241
687112
2149
Kahredici.
11:41
Three hundred forty Cuban doctors
242
689261
1878
340 Kübalı doktor
11:43
were already on the ground long term.
243
691139
2441
halihazırda uzun süredir
olay yerindeydi.
olay yerindeydi.
Daha fazlası yolda, daha da
fazlasına ise ihtiyaç vardı.
fazlasına ise ihtiyaç vardı.
11:45
More were on their way. Many more were needed.
244
693580
2403
11:47
At ELAM, students worked round the clock
245
695983
3244
ELAM'da öğrenciler
2.000 mezuna ulaşmak için
2.000 mezuna ulaşmak için
11:51
to contact 2,000 graduates.
246
699227
3218
gece gündüz uğraştı.
11:54
As a result, hundreds arrived in Haiti,
247
702445
3184
Sonuç olarak, Sahra'da Mali'den,
11:57
27 countries' worth, from Mali in the Sahara
248
705629
4297
St. Lucia, Bolivya, Şili ve
ABD'ye kadar 27 ülkeden
ABD'ye kadar 27 ülkeden
12:01
to St. Lucia, Bolivia, Chile and the USA.
249
709926
4488
yüzlercesi Haiti'ye ulaştı.
12:06
They spoke easily to each other in Spanish
250
714414
3296
Birbirleriyle İspanyolca'da kolayca
iletişim kurarken
iletişim kurarken
12:09
and listened to their patients in Creole
251
717710
2689
hastalarını ise ELAM'dan gelen
12:12
thanks to Haitian medical students
252
720399
2126
Haiti'li tıp öğrencileri sayesinde
12:14
flown in from ELAM in Cuba.
253
722525
2227
Creole dilinde dinlediler.
12:16
Many stayed for months,
254
724752
1688
Birçoğu aylarca,
12:18
even through the cholera epidemic.
255
726440
2778
hatta kolera salgını süresince kaldılar.
12:21
Hundreds of Haitian graduates
256
729218
2340
Yüzlerce Haitili mezun
12:23
had to pick up the pieces,
257
731558
2722
kendilerine gelmek,
12:26
overcome their own heartbreak,
258
734280
2014
kendi kalp kırıklıklarını aşmak
12:28
and then pick up the burden
259
736294
1866
ve sonrasında Haiti için
yeni bir kamu sağlığı sisteminin inşa
edilmesi yükünü üstlenmek zorundaydılar.
edilmesi yükünü üstlenmek zorundaydılar.
12:30
of building a new public health system for Haiti.
260
738160
3568
12:33
Today, with aid of organizations and governments
261
741728
2497
Bugün, Norveç'ten Küba ve Brezilya'ya,
12:36
from Norway to Cuba to Brazil,
262
744225
2553
birçok ülkeden örgüt ve
hükümetlerin yardımıyla,
hükümetlerin yardımıyla,
12:38
dozens of new health centers have been built,
263
746778
2226
kadrosunun ELAM mezunlarından oluştuğu
12:41
staffed, and in 35 cases, headed
264
749004
3571
ve hatta 35 tanesinin bu mezunlar
tarafından yönetildiği
tarafından yönetildiği
12:44
by ELAM graduates.
265
752575
3922
düzinelerce yeni sağlık
merkezi inşa edildi.
merkezi inşa edildi.
12:48
Yet the Haitian story
266
756497
1868
Bununla birlikte Haiti'nin hikâyesi
12:50
also illustrates some of the bigger problems
267
758365
2059
birçok ülkede karşılaşılan
daha büyük sorunları da
daha büyük sorunları da
12:52
faced in many countries.
268
760424
2216
gözler önüne seriyor.
12:54
Take a look:
269
762640
1744
Şuna bir bakın:
12:56
748 Haitian graduates by
2012, when cholera struck,
2012, when cholera struck,
270
764384
5782
2012'de kolera ülkeyi vurmadan önce,
748 Haitili mezundan
748 Haitili mezundan
13:02
nearly half working in the public health sector
271
770166
3746
neredeyse yarısı kamu sağlık
sektöründe çalışıyor,
sektöründe çalışıyor,
13:05
but one quarter unemployed,
272
773912
2071
dörtte biri işsiz,
13:07
and 110 had left Haiti altogether.
273
775983
6110
110 tanesi de Haiti'den ayrılmıştı.
13:14
So in the best case scenarios,
274
782093
2768
Yani en iyi durumda,
13:16
these graduates are staffing
275
784861
1870
bu mezunlar
kamu sağlığı sistemi içerisinde
görev alıyor ve onu güçlendiriyorlar,
görev alıyor ve onu güçlendiriyorlar,
13:18
and thus strengthening public health systems,
276
786731
3249
13:21
where often they're the only doctors around.
277
789980
3179
genellikle de etrafta onlardan
başka doktorun olmadığı yerlerde.
başka doktorun olmadığı yerlerde.
13:25
In the worst cases, there are simply not enough jobs
278
793159
2791
En kötü durumda ise, çoğunlukla
fakir halkın tedavi gördüğü
fakir halkın tedavi gördüğü
13:27
in the public health sector,
279
795950
1642
kamu sağlığı sektöründe,
13:29
where most poor people are treated,
280
797592
2566
yeterince iş imkânı,
13:32
not enough political will, not enough resources,
281
800158
2799
yeterli siyasi irade, yeterli kaynak,
13:34
not enough anything —
282
802957
2206
yeterli hiçbir şey olmuyor —
13:37
just too many patients with no care.
283
805163
3453
sadece hizmet alamayan bir sürü hasta.
13:40
The grads face pressure from their families too,
284
808616
2984
Mezunlar, iki yakasını bir
araya getiremeyen ailelerinden de
araya getiremeyen ailelerinden de
13:43
desperate to make ends meet,
285
811600
2303
baskı görüyorlar,
13:45
so when there are no public sector jobs,
286
813903
2576
bu yüzden de kamu
sektöründe iş bulamayınca,
sektöründe iş bulamayınca,
13:48
these new MDs decamp into private practice,
287
816479
2621
bu yeni tıp doktorları
özel hekimliğe yöneliyor
özel hekimliğe yöneliyor
13:51
or go abroad to send money home.
288
819100
4015
veya eve para gönderebilmek için
yurtdışına gidiyorlar.
yurtdışına gidiyorlar.
13:55
Worst of all, in some countries,
289
823115
3185
En kötüsü ise, bazı ülkelerde
13:58
medical societies influence accreditation bodies
290
826300
2936
tıp cemiyetleri, ELAM mezunlarının
14:01
not to honor the ELAM degree,
291
829236
3015
kendi işlerini alacağı
veya hasta yüklerini ve gelirlerini
azaltacağı korkusuyla
azaltacağı korkusuyla
14:04
fearful these grads will take their jobs
292
832251
2317
akreditasyon kuruluşlarını ELAM diplomasını
tanımamaları hususunda etkiliyorlar.
tanımamaları hususunda etkiliyorlar.
14:06
or reduce their patient loads and income.
293
834568
3555
14:10
It's not a question of competencies.
294
838123
2981
Bu bir yetki meselesi değil.
14:13
Here in the USA, the California Medical Board
295
841104
2508
Burada ABD'de, Kaliforniya Sağlık Kurulu
14:15
accredited the school after rigorous inspection,
296
843612
3600
okulu çok sıkı bir denetleme
sonucu akredite etti
sonucu akredite etti
14:19
and the new physicians are making good
297
847212
2048
ve yeni doktorlar Küba'nın
büyük iddiasını
büyük iddiasını
14:21
on Cuba's big bet,
298
849260
2191
yerine getiriyorlar,
14:23
passing their boards and accepted
299
851451
1811
uzmanlık sınavlarını geçiyor
14:25
into highly respected residencies
300
853262
2385
ve New York'tan Chicago'ya
ve New Mexico'ya
ve New Mexico'ya
14:27
from New York to Chicago to New Mexico.
301
855647
4091
gayet itibarlı yerlerde ihtisas
dönemine kabul ediliyorlar.
dönemine kabul ediliyorlar.
14:31
Two hundred strong, they're coming
302
859738
2625
200 güçlü insan, dinamik ama
14:34
back to the United States energized,
303
862363
2385
aynı zamanda da memnuniyetsiz bir şekilde
14:36
and also dissatisfied.
304
864748
2587
ABD'ye dönüyorlar.
14:39
As one grad put it,
305
867335
1631
Bir mezunun söylediği gibi,
14:40
in Cuba, "We are trained to provide quality care
306
868966
3454
"Biz Küba'da asgari kaynak ile
kaliteli sağlık hizmeti
kaliteli sağlık hizmeti
14:44
with minimal resources,
307
872420
2002
vermek için eğitiliyoruz,
14:46
so when I see all the resources we have here,
308
874422
2576
bu yüzden buradaki bu kadar
kaynağı gördükten sonra,
kaynağı gördükten sonra,
14:48
and you tell me that's not possible,
309
876998
2162
bana bazı şeylerin
mümkün olmadığı söylendiğinde
mümkün olmadığı söylendiğinde
14:51
I know it's not true.
310
879160
2170
bunun doğru olmadığını biliyorum.
14:53
Not only have I seen it work, I've done the work."
311
881330
5619
Olduğunu gördüğümden değil,
kendim yaptığımdan söylüyorum."
kendim yaptığımdan söylüyorum."
14:58
ELAM's graduates,
312
886949
1961
ELAM mezunları,
15:00
some from right here in D.C. and Baltimore,
313
888910
3517
bazıları Washington DC ve Baltimore'dan,
15:04
have come from the poorest of the poor
314
892427
3168
halklarına sağlık, eğitim ve
15:07
to offer health, education
315
895595
2333
bir ses sunabilmek için
15:09
and a voice to their communities.
316
897928
2916
en yoksullar arasından geliyorlar.
15:12
They've done the heavy lifting.
317
900844
2652
Ağır yükü onlar taşıdılar.
15:15
Now we need to do our part
318
903496
2014
Şimdi 23.000 ve takip edenleri
desteklemek için
desteklemek için
15:17
to support the 23,000 and counting,
319
905510
3617
kendi üzerimize düşeni yapmalıyız,
15:21
All of us —
320
909127
1354
Hepimiz —
15:22
foundations, residency directors, press,
321
910481
3634
vakıflar, ihtisas direktörleri, medya,
15:26
entrepreneurs, policymakers, people —
322
914115
3184
girişimciler, politika yapıcılar, halk —
15:29
need to step up.
323
917299
2153
öne çıkmamız lazım.
15:31
We need to do much more globally
324
919452
1991
Küresel olarak daha fazlasını yapmalı
15:33
to give these new doctors the opportunity
325
921443
2939
ve bu yeni doktorlara azimlerini
kanıtlamaları için
kanıtlamaları için
15:36
to prove their mettle.
326
924382
2393
fırsat vermeliyiz.
15:38
They need to be able
327
926775
1003
Kendi ülkelerinin
15:39
to take their countries' licensing exams.
328
927778
3204
lisans verme sınavlarına
girebilmeleri gerekiyor.
girebilmeleri gerekiyor.
15:42
They need jobs in the public health sector
329
930982
2948
Eğitimlerini ve özverilerini
uygulamak için
uygulamak için
15:45
or in nonprofit health centers
330
933930
1755
kamu sağlığı sektöründe
15:47
to put their training and commitment to work.
331
935685
3847
veya kâr amacı gütmeyen sağlık
merkezlerinde işe ihtiyaçları var.
merkezlerinde işe ihtiyaçları var.
15:51
They need the chance to be
332
939532
2283
Onlara, hastalarının ihtiyacı
olan doktorlar olabilme
olan doktorlar olabilme
15:53
the doctors their patients need.
333
941815
4859
şansının verilmesine ihtiyaçları var.
15:58
To move forward,
334
946674
1857
İleriye doğru yol almak için,
16:00
we may have to find our way back
335
948531
2992
ben bir çocukken Chicago'nun güneyinde
16:03
to that pediatrician who would
336
951523
2183
evimizin kapısını çalan,
16:05
knock on my family's door
337
953706
1687
evimizi telefonla arayan
16:07
on the South Side of Chicago when I was a kid,
338
955393
3186
kamu görevlisini,
16:10
who made house calls,
339
958579
1910
o doktoru
16:12
who was a public servant.
340
960489
2891
hatırlamamız gerekebilir.
16:15
These aren't such new ideas
341
963380
1823
Bunlar hekimliğin nasıl olmasına dair
16:17
of what medicine should be.
342
965203
2362
çok yeni fikirler değil.
16:19
What's new is the scaling up
343
967565
2725
Yeni olan sayıca çoğalmak
16:22
and the faces of the doctors themselves:
344
970290
3383
ve doktorların yüzleri:
16:25
an ELAM graduate is more likely to be a she
345
973673
3457
bir ELAM mezununun kadın olması
16:29
than a he;
346
977130
1930
daha olası;
16:31
In the Amazon, Peru or Guatemala,
347
979060
2927
Amazon'da, Peru veya Guatemala'da
16:33
an indigenous doctor;
348
981987
2351
yerli bir doktor;
16:36
in the USA, a doctor of color
349
984338
3014
ABD'de, beyaz olmayan ve
16:39
who speaks fluent Spanish.
350
987352
2396
akıcı bir İspanyolca konuşan bir doktor.
16:41
She is well trained, can be counted on,
351
989748
3679
İyi eğitim almış, güvenilir,
16:45
and shares the face and culture of her patients,
352
993427
3644
hastaları ile aynı yüze ve kültüre sahip
16:49
and she deserves our support surely,
353
997071
3409
ve herhalde bizim desteğimizi hak eden,
16:52
because whether by subway, mule, or canoe,
354
1000480
4466
çünkü ister metro, katır
veya bir kano ile olsun,
veya bir kano ile olsun,
bize yolu yürümeyi öğretiyor.
16:56
she is teaching us to walk the walk.
355
1004946
2998
16:59
Thank you. (Applause)
356
1007944
5570
Teşekkürler. (Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Gail Reed - Cuban health care expertAmerican journalist and Havana resident Gail Reed spotlights a Cuban medical school that trains doctors from low-income countries who pledge to serve communities like their own.
Why you should listen
Many of the doctors treating ebola patients in Africa were trained in Cuba. Why? In this informative talk, journalist Gail Reed spotlights a Cuban medical school that trains doctors from low-income countries -- if they pledge to serve the communities who need them most.
More profile about the speakerGail Reed | Speaker | TED.com