TEDxCambridge
Linda Hill: How to manage for collective creativity
Filmed:
Readability: 4.4
2,413,675 views
Günlük işlerinizin içinde saklanmış yaratıcılığı açığa çıkarmanın sırrı ne? Harvard profosörü ve "Collective Genius" (Ç.N: Toplu Deha) kitabının yazarlarından biri Linda Hill dünyanın en yaratıcı şirketlerinin bazılarını inceleyerek harika fikirlerin sadece işi bu olanlardan değil herkesten açığa çıkmasını sürdürülebilir kılmak için bazı araçlar ve taktikler belirledi.
Linda Hill - Management professor
Linda Hill studies collective genius -- the way great companies, and great leaders, empower creativity from many. Full bio
Linda Hill studies collective genius -- the way great companies, and great leaders, empower creativity from many. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
I have a confession to make.
0
180
1339
Bir itirafım var.
00:13
I'm a business professor
1
1519
1790
Ben, amacı insanlara liderlik etmeyi
00:15
whose ambition has been
to help people learn to lead.
to help people learn to lead.
2
3309
2530
öğretmek olan bir işletme
profesörüyüm.
profesörüyüm.
00:17
But recently, I've discovered
3
5839
1441
Fakat yakın
bir zamanda
bir zamanda
00:19
that what many of us
think of as great leadership
think of as great leadership
4
7280
2959
farkettim ki, başarılı bir
liderlik ile
liderlik ile
00:22
does not work when it comes
to leading innovation.
to leading innovation.
5
10239
3280
yeniliğe liderlik etmek
aynı şekilde olmuyor.
aynı şekilde olmuyor.
00:25
I'm an ethnographer.
6
13519
1401
Ben bir etnografım.
00:26
I use the methods of anthropology
7
14920
1720
İlgimi çeken soruları anlamak için
00:28
to understand the questions
in which I'm interested.
in which I'm interested.
8
16640
2580
antropolojik metodlar kullanıyorum.
00:31
So along with three co-conspirators,
9
19220
2160
3 ortağım ile neredeyse 10 yılı
00:33
I spent nearly a decade observing
up close and personal
up close and personal
10
21380
3820
olağanüstü yenilikçi liderleri
00:37
exceptional leaders of innovation.
11
25200
2479
yakından inceleyerek geçirdim.
00:39
We studied 16 men and women,
12
27679
2201
12 değişik endüstride, dünya çapında
7 ülkede
7 ülkede
00:41
located in seven countries
across the globe,
across the globe,
13
29880
2559
çalışan 16 erkek ve kadını
00:44
working in 12 different industries.
14
32439
2481
inceledik.
00:46
In total, we spent hundreds
of hours on the ground,
of hours on the ground,
15
34920
3000
Toplamda, iş yerlerinde ve yanlarında
00:49
on-site, watching these leaders in action.
16
37920
3280
yüzlerce saati onları
iş başında izleyerek geçirdik.
iş başında izleyerek geçirdik.
00:53
We ended up with pages and pages
and pages of field notes
and pages of field notes
17
41200
3359
Elimize sayfalarca notlar geçti ve
liderlerimizin yaptıklarında
liderlerimizin yaptıklarında
00:56
that we analyzed and looked
for patterns in what our leaders did.
for patterns in what our leaders did.
18
44559
3361
bir motif ve metod var mı diye analiz
yaptık.
yaptık.
00:59
The bottom line?
19
47920
2059
Sonuç?
01:01
If we want to build organizations
that can innovate time and again,
that can innovate time and again,
20
49979
3161
Eğer sürekli yenilik yapacak şirketler
yaratmak istiyorsak
yaratmak istiyorsak
01:05
we must unlearn our conventional
notions of leadership.
notions of leadership.
21
53140
3819
liderlik hakkındaki standart
anlayışımızı yıkıp baştan öğrenmeliyiz.
anlayışımızı yıkıp baştan öğrenmeliyiz.
01:08
Leading innovation is not
about creating a vision,
about creating a vision,
22
56959
2601
Yeniliğe öncülük etmek,
bir vizyon sahibi olmak
bir vizyon sahibi olmak
01:11
and inspiring others to execute it.
23
59560
3200
ve bu vizyonu gerçekleştireceklere
ilham olmak değildir.
ilham olmak değildir.
01:14
But what do we mean by innovation?
24
62760
1958
Peki bizim yenilikden kastımız ne?
01:16
An innovation is anything
that is both new and useful.
that is both new and useful.
25
64718
3361
Yenilik, yeni olan ve işe yarayan herhangi
bir şeydir.
bir şeydir.
01:20
It can be a product or service.
26
68079
1761
Bir ürün ya da hizmet olabilir.
01:21
It can be a process
or a way of organizing.
or a way of organizing.
27
69840
2679
Bir süreç ya da
bir şeyi organize etme yolu olabilir.
bir şeyi organize etme yolu olabilir.
01:24
It can be incremental,
or it can be breakthrough.
or it can be breakthrough.
28
72519
2840
Küçük ya da devrim yaratan
bir şey olabilir.
bir şey olabilir.
01:27
We have a pretty inclusive definition.
29
75359
1921
Oldukça geniş bir tanımımız var.
01:29
How many of you recognize this man?
30
77280
2599
Kaçınız bu adamı tanıyor?
01:31
Put your hands up.
31
79879
2681
Ellerinizi kaldırın.
01:34
Keep your hands up,
if you know who this is.
if you know who this is.
32
82560
3280
Bu adamı da tanıyorsanız
elinizi indirmeyin.
elinizi indirmeyin.
01:42
How about these familiar faces?
33
90319
2280
Peki ya bu tanıdık yüzler?
01:44
(Laughter)
34
92599
2081
(Kahkaha)
01:46
From your show of hands,
35
94680
1160
Ellerini
kaldıranlara
kaldıranlara
01:47
it looks like many of you
have seen a Pixar movie,
have seen a Pixar movie,
36
95840
2440
dayanarak; çoğunuz bir Pixar filmini
izlemiş.
izlemiş.
01:50
but very few of you recognized Ed Catmull,
37
98280
2959
Fakat çok azınız benim de inceleme
01:53
the founder and CEO of Pixar --
38
101239
2640
fırtsatı bulduğum,
Pixar'ın kurucu ve CEO'su
Pixar'ın kurucu ve CEO'su
01:55
one of the companies
I had the privilege of studying.
I had the privilege of studying.
39
103879
2920
Ed Catmull'u tanıyabildi.
01:58
My first visit to Pixar was in 2005,
40
106799
2680
Pixar'a ilk ziyaretim 2005 yılında
02:01
when they were working on "Ratatouille,"
41
109479
1921
usta bir aşçı olmaya çalışan bir fare
02:03
that provocative movie about
a rat becoming a master chef.
a rat becoming a master chef.
42
111400
3120
hakkında olan "Ratatouille"ı
yaparlarkendi.
yaparlarkendi.
02:06
Computer-generated movies
are really mainstream today,
are really mainstream today,
43
114520
3919
Günümüzde animasyon filmler gayet
olağan şeyler,
olağan şeyler,
02:10
but it took Ed and his
colleagues nearly 20 years
colleagues nearly 20 years
44
118439
2681
ama Ed ve arkadaşlarının ilk
uzun metraj animasyon filmi
uzun metraj animasyon filmi
02:13
to create the first
full-length C.G. movie.
full-length C.G. movie.
45
121120
3840
yapmaları neredeyse 20 yıl sürdü.
02:16
In the 20 years hence,
they've produced 14 movies.
they've produced 14 movies.
46
124960
3280
Sonraki 20 yılda ise 14 film yaptılar.
02:20
I was recently at Pixar,
and I'm here to tell you
and I'm here to tell you
47
128240
2760
Yakınlarda Pixar'daydım ve size
15'inci filmin
15'inci filmin
02:23
that number 15 is sure to be a winner.
48
131000
3069
başarılı olacağını söylemek
için buradayım.
için buradayım.
02:26
When many of us think
about innovation, though,
about innovation, though,
49
134069
2211
Fakat çoğumuz yenilik hakkında
düşündüğümüzde
düşündüğümüzde
02:28
we think about an Einstein
having an 'Aha!' moment.
having an 'Aha!' moment.
50
136280
3639
Einsten'ın aniden "Aha buldum!" anını
düşünüyoruz.
düşünüyoruz.
02:31
But we all know that's a myth.
51
139919
2361
Ama hepimiz biliyoruz ki bu
bir efsaneden ibaret.
bir efsaneden ibaret.
02:34
Innovation is not about solo genius,
52
142280
2960
Yenilik kişisel deha değil
02:37
it's about collective genius.
53
145240
3239
toplu deha hakkındadır.
02:40
Let's think for a minute about
what it takes to make a Pixar movie:
what it takes to make a Pixar movie:
54
148479
3680
Bir Pixar filmi yapmak için gerekenleri
düşünelim:
düşünelim:
02:44
No solo genius, no flash of inspiration
produces one of those movies.
produces one of those movies.
55
152159
5521
Tek bir dahi, anlık bir ilham
bu filmleri yaratmıyor.
bu filmleri yaratmıyor.
02:49
On the contrary, it takes about
250 people four to five years,
250 people four to five years,
56
157680
4400
Tam tersine bir filmi yapmak için
aşağı yukarı 250
aşağı yukarı 250
02:54
to make one of those movies.
57
162080
1559
kişi ve 4-5 yıl
gerekiyor.
gerekiyor.
02:55
To help us understand the process,
58
163639
2680
Yaptıklarını anlamamız için,
stüdyodaki çalışanlardan
stüdyodaki çalışanlardan
02:58
an individual in the studio
drew a version of this picture.
drew a version of this picture.
59
166319
3641
biri bize sürecin
resmini çizdi.
resmini çizdi.
03:01
He did so reluctantly,
60
169960
1509
Oldukça istemsizce çizdi,
çünkü
çünkü
03:03
because it suggested that the process
was a neat series of steps
was a neat series of steps
61
171469
4371
çizdiği şey sürecin
görevi belli gruplar tarafından
görevi belli gruplar tarafından
03:07
done by discrete groups.
62
175840
2290
planlı ve kesin bir sıra ile
yürütüldüğünü ima ediyordu.
yürütüldüğünü ima ediyordu.
03:10
Even with all those arrows,
he thought it failed to really tell you
he thought it failed to really tell you
63
178130
3860
Tüm o oklara rağmen, size sürecin aslında
ne kadar karışık, birbirine bağlı
ne kadar karışık, birbirine bağlı
03:13
just how iterative, interrelated
and, frankly, messy their process was.
and, frankly, messy their process was.
64
181990
4850
tekrara dayalı ve dağınık olduğunu
açıklayamadığını düşünüyordu.
açıklayamadığını düşünüyordu.
03:18
Throughout the making of a movie
at Pixar, the story evolves.
at Pixar, the story evolves.
65
186840
4890
Pixar'da bir filmin yapılması sürecinde
hikaye sürekli değişiyor.
hikaye sürekli değişiyor.
03:24
So think about it.
66
192940
1580
Düşünün.
03:26
Some shots go through quickly.
67
194520
2760
Bazı sahneler oldukça kısa.
03:29
They don't all go through in order.
68
197280
2280
Hepsi sıra halinde değil.
03:31
It depends on how vexing
the challenges are
the challenges are
69
199560
2639
Hepsi üstünde çalıştıkları sahnede
karşılaştıkları
karşılaştıkları
03:34
that they come up with when they
are working on a particular scene.
are working on a particular scene.
70
202199
4321
sorunların ne kadar yoğun ve zor
olduğuna bağlı.
olduğuna bağlı.
03:38
So if you think about that scene in "Up"
71
206520
2399
"Yukarı Bak"ta, çoçuğun kuşa
çikolata verdiği
çikolata verdiği
03:40
where the boy hands the piece
of chocolate to the bird,
of chocolate to the bird,
72
208919
3201
sahneyi düşünün. O 10 saniyeyi
mükemmelleştirmek
mükemmelleştirmek
03:44
that 10 seconds took one animator
almost six months to perfect.
almost six months to perfect.
73
212120
6139
bir animatörün tam 6 ayını almış.
03:50
The other thing about a Pixar movie
74
218259
1741
Pixar filmlerine dair başka bir şey
03:52
is that no part of the movie
is considered finished
is considered finished
75
220000
2400
ise tüm film bitene kadar filmdeki
hiç bir
hiç bir
03:54
until the entire movie wraps.
76
222400
1919
sahnenin
bitmiş olarak sayılmaması.
bitmiş olarak sayılmaması.
03:56
Partway through one production,
an animator drew a character
an animator drew a character
77
224319
4440
Bir filmin yapım aşamasında
bir animatör
bir animatör
04:00
with an arched eyebrow that
suggested a mischievous side.
suggested a mischievous side.
78
228759
4001
bir karakterin kaşını kalkık çizmiş ve
bu karaktere yaramaz bir hava katmış.
bu karaktere yaramaz bir hava katmış.
04:04
When the director saw that
drawing, he thought it was great.
drawing, he thought it was great.
79
232760
3010
Yönetmen bunu görünce çok beğenmiş.
04:07
It was beautiful, but he said,
80
235770
1429
Çok güzelmiş fakat
yönetmen
yönetmen
04:09
"You've got to lose it;
it doesn't fit the character."
it doesn't fit the character."
81
237199
2821
"Bunu kullanamayız,
karaktere uymuyor." demiş.
karaktere uymuyor." demiş.
04:12
Two weeks later, the director
came back and said,
came back and said,
82
240020
2460
İki hafta sonra dönüp
04:14
"Let's put in those few seconds of film."
83
242480
2080
"O birkaç saniyeyi filme ekleyelim"
demiş.
demiş.
04:16
Because that animator
was allowed to share
was allowed to share
84
244560
3040
O animatör, önceden
bahsettiğimiz dehasını
bahsettiğimiz dehasını
04:19
what we referred to
as his slice of genius,
as his slice of genius,
85
247600
3200
yönetmen ile
paylaşabildiği için
paylaşabildiği için
04:22
he was able to help that director
reconceive the character
reconceive the character
86
250800
3320
yönetmenin karakteri küçük
fakat hikayeyi geliştirecek
fakat hikayeyi geliştirecek
04:26
in a subtle but important way
that really improved the story.
that really improved the story.
87
254120
4639
bir şekilde tekrar
hayal etmesini sağladı.
hayal etmesini sağladı.
04:30
What we know is, at the heart
of innovation is a paradox.
of innovation is a paradox.
88
258759
4640
Bildiğimiz şu ki; yeniliğin kalbinde
bir çelişki var.
bir çelişki var.
04:35
You have to unleash the talents
and passions of many people
and passions of many people
89
263399
3680
Bir sürü insanın yeteneklerini ve
tutkularını
tutkularını
04:39
and you have to harness them
into a work that is actually useful.
into a work that is actually useful.
90
267079
4730
işe yarar bir şekilde ortaya çıkarmak
zorundasınız.
zorundasınız.
04:43
Innovation is a journey.
91
271809
2240
Yenilik bir serüven.
04:46
It's a type of collaborative
problem solving,
problem solving,
92
274049
2830
Çeşitli uzmanlıklara ve bakış açılarına
sahip
sahip
04:48
usually among people
who have different expertise
who have different expertise
93
276879
2760
insanlar arasında
kolektif
kolektif
04:51
and different points of view.
94
279639
2120
bir sorun çözme stili.
04:53
Innovations rarely get created full-blown.
95
281759
2560
Yenilikler nadiren aniden olgunlaşır.
04:56
As many of you know,
96
284319
2130
Bildiğiniz gibi,
04:58
they're the result,
usually, of trial and error.
usually, of trial and error.
97
286449
2750
deneme ve yanılmanın sonuçlarıdırlar.
05:01
Lots of false starts,
missteps and mistakes.
missteps and mistakes.
98
289199
4200
Bir çok yanlış başlangıçlar, adımlar ve
hatalar vardır.
hatalar vardır.
05:05
Innovative work can be
very exhilarating,
very exhilarating,
99
293399
2800
Yenilik yapmak oldukça heyecan verici
olabilir
olabilir
05:08
but it also can be
really downright scary.
really downright scary.
100
296199
5531
ama düpedüz korkutucu da olabilir.
05:13
So when we look at why it is
that Pixar is able to do what it does,
that Pixar is able to do what it does,
101
301730
5349
Haliyle Pixar'ın yaptığı şeyleri
nasıl yaptığını düşünürken
nasıl yaptığını düşünürken
05:19
we have to ask ourselves,
what's going on here?
what's going on here?
102
307079
4760
kendimize bu işin içinde neler
olduğunu sormalıyız.
olduğunu sormalıyız.
05:23
For sure, history
and certainly Hollywood,
and certainly Hollywood,
103
311839
2961
Tarih ve özellikle Hollywood
05:26
is full of star-studded teams
that have failed.
that have failed.
104
314800
3130
başarısız olmuş yıldızlardan oluşan
takımlar ile doludur.
takımlar ile doludur.
05:29
Most of those failures are attributed
105
317930
1860
Bu başarısızlıkların çoğu,
tabiri caizse
tabiri caizse
05:31
to too many stars or too many
cooks, if you will, in the kitchen.
cooks, if you will, in the kitchen.
106
319790
5089
mutfakta fazla
aşçı olmasına bağlanılır.
aşçı olmasına bağlanılır.
05:36
So why is it that Pixar,
with all of its cooks,
with all of its cooks,
107
324879
3640
Peki Pixar o kadar aşçısına rağmen
05:40
is able to be so successful
time and time again?
time and time again?
108
328519
4841
nasıl her seferinde
başarıyı yakalıyor?
başarıyı yakalıyor?
05:45
When we studied
an Islamic Bank in Dubai,
an Islamic Bank in Dubai,
109
333360
3079
Dubai'de Müslüman bir bankayı
05:48
or a luxury brand in Korea,
or a social enterprise in Africa,
or a social enterprise in Africa,
110
336439
4561
Kore'de lüks bir markayı
ya da Afrika'da bir sivil örgütü
ya da Afrika'da bir sivil örgütü
05:53
we found that innovative organizations
111
341000
2079
incelediğimizde, yenilikçi
kurumların
kurumların
05:55
are communities that
have three capabilities:
have three capabilities:
112
343079
2800
3 niteliğe sahip olduğunu
bulduk: tartışmacı yaratıcılık,
bulduk: tartışmacı yaratıcılık,
05:57
creative abrasion, creative
agility and creative resolution.
agility and creative resolution.
113
345879
5080
uyumlu yaratıcılık ve
yaratıcı çözüm üreteme.
yaratıcı çözüm üreteme.
06:02
Creative abrasion is about being able
to create a marketplace of ideas
to create a marketplace of ideas
114
350959
5001
Tartışmacı yaratıcılık, diyalog ve
geri bildirim ile
geri bildirim ile
06:07
through debate and discourse.
115
355960
2200
bolca fikir üretebilmektir.
06:10
In innovative organizations,
they amplify differences,
they amplify differences,
116
358160
2919
Yenilikçi kurumlar, farkılılıkları
vurgularlar,
vurgularlar,
06:13
they don't minimize them.
117
361079
1240
bastırmazlar.
06:14
Creative abrasion is not
about brainstorming,
about brainstorming,
118
362319
3041
Yaratıcı tartışma
insanların kişisel fikirlerini
insanların kişisel fikirlerini
06:17
where people suspend their judgment.
119
365360
2120
bastırdığı bir beyin fırtınası değildir.
06:19
No, they know how to have very
heated but constructive arguments
heated but constructive arguments
120
367480
3959
Tersine, alternatif
fikirler üretmek için oldukça
fikirler üretmek için oldukça
06:23
to create a portfolio of alternatives.
121
371439
3161
şiddetli fakat yapıcı tartışmalarda
bulunmaları gerektiğini biliyorlar.
bulunmaları gerektiğini biliyorlar.
06:26
Individuals in innovative organizations
122
374600
2279
Yenilikçi şirketlerin içindeki bireyler
hem
hem
06:28
learn how to inquire, they learn how
to actively listen, but guess what?
to actively listen, but guess what?
123
376879
4290
soruşturmayı hem de
aktif olarak dinlemeyi biliyorlar.
aktif olarak dinlemeyi biliyorlar.
06:33
They also learn how to
advocate for their point of view.
advocate for their point of view.
124
381169
2790
Ama kendi bakış açılarını
desteklemeyi de biliyorlar.
desteklemeyi de biliyorlar.
06:35
They understand that
innovation rarely happens
innovation rarely happens
125
383959
3920
Yeniliğin hem çatışma hem de
çeşitlilik
çeşitlilik
06:39
unless you have both
diversity and conflict.
diversity and conflict.
126
387879
2801
olmadan çok nadiren
gerçekleştiğinin farkındalar.
gerçekleştiğinin farkındalar.
06:43
Creative agility is about being able
to test and refine that portfolio of ideas
to test and refine that portfolio of ideas
127
391960
4800
Uyumlu yaratıcılık ise bahsi geçen
portfolyoyu hızla düşünerek
portfolyoyu hızla düşünerek
06:48
through quick pursuit,
reflection and adjustment.
reflection and adjustment.
128
396760
3360
ve ayarlamalar yaparak
test edip, rötuşlayabilme yetisidir.
test edip, rötuşlayabilme yetisidir.
06:52
It's about discovery-driven learning
129
400120
1839
Uyumlu yaratıcılık
keşfederek
keşfederek
06:53
where you act, as opposed to plan,
your way to the future.
your way to the future.
130
401959
3240
öğrenmektir, geleceğe yönelik plan yapmaz,
geleceğe yönelik davranırsınız.
geleceğe yönelik davranırsınız.
06:57
It's about design thinking where
you have that interesting combination
you have that interesting combination
131
405199
3481
Bilimsel metodolojinin ve sanatsal,
yaratıcı sürecin buluştuğu
yaratıcı sürecin buluştuğu
07:00
of the scientific method
and the artistic process.
and the artistic process.
132
408680
3719
ilginç tasarım şeklidir.
07:04
It's about running a series of
experiments, and not a series of pilots.
experiments, and not a series of pilots.
133
412399
4480
Bir sürü pilot proje yerine, bir sürü
deney yapmaktır.
deney yapmaktır.
07:08
Experiments are usually about learning.
134
416879
1881
Deneyler genellikle öğrenmek
içindir.
içindir.
07:10
When you get a negative outcome,
135
418760
1550
Olumsuz bir sonuç aldığınızda
07:12
you're still really learning something
that you need to know.
that you need to know.
136
420310
3162
bile öğrenmeniz gereken
bir şeyi kavrıyorsunuzdur.
bir şeyi kavrıyorsunuzdur.
07:15
Pilots are often about being right.
137
423472
2487
Pilot projeler ise
genellikle doğruyu tutturmalıdır.
genellikle doğruyu tutturmalıdır.
07:17
When they don't work,
someone or something is to blame.
someone or something is to blame.
138
425959
4360
İşe yaramadıklarında,
suçlanacak biri yada bir şey vardır.
suçlanacak biri yada bir şey vardır.
07:22
The final capability
is creative resolution.
is creative resolution.
139
430319
2960
Son nitelik ise yaratıcı
çözüm üretebilmedir.
çözüm üretebilmedir.
07:25
This is about doing decision making
140
433279
1711
Bu, zıt fikirleri bile,
tekrar
tekrar
07:26
in a way that you can actually combine
even opposing ideas
even opposing ideas
141
434990
3529
tanımlayıp ve birleştirip
yeni, pratik bir çözüm
yeni, pratik bir çözüm
07:30
to reconfigure them in new combinations
142
438519
2521
üretecek şekilde
07:33
to produce a solution
that is new and useful.
that is new and useful.
143
441040
3279
kararlar alabilmek demektir.
07:36
When you look at innovative organizations,
they never go along to get along.
they never go along to get along.
144
444319
3801
Yenilikçi şirketler asla sorun
çıkarmamak için norma uymazlar.
çıkarmamak için norma uymazlar.
07:40
They don't compromise.
145
448120
2079
Taviz vermezler.
07:42
They don't let one group
or one individual dominate,
or one individual dominate,
146
450199
3440
Bir grubun ya da şahısın
baskın olmasına izin vermezler;
baskın olmasına izin vermezler;
07:45
even if it's the boss,
even if it's the expert.
even if it's the expert.
147
453639
4361
bahsi geçen kişi
patron yahut uzman olsa bile.
patron yahut uzman olsa bile.
07:50
Instead, they have developed
148
458000
1839
Bu baskının yerine,
daha esnek
daha esnek
07:51
a rather patient and more inclusive
decision making process
decision making process
149
459839
3560
ve çok seçenekli
çözümlerin daha mutlak çözümlerin
çözümlerin daha mutlak çözümlerin
07:55
that allows for both/and
solutions to arise
solutions to arise
150
463399
3680
önüne geçtiği, daha sakin ve
çalışanların da sürece dahil olduğu bir
çalışanların da sürece dahil olduğu bir
07:59
and not simply either/or solutions.
151
467079
2800
karar verme mekanizması
kullanıyorlar.
kullanıyorlar.
08:01
These three capabilities are why we see
152
469879
4000
İşte Pixar'ın
anlam vermeye çalıştığımız
anlam vermeye çalıştığımız
08:05
that Pixar is able to do what it does.
153
473879
4361
başarılarının sebebi
bu 3 özellik.
bu 3 özellik.
08:10
Let me give you another example,
154
478240
1969
Size bir örnek daha
vereyim,
vereyim,
08:12
and that example is the
infrastructure group of Google.
infrastructure group of Google.
155
480209
2630
bu örnek Google'ın
altyapı departmanından.
altyapı departmanından.
08:14
The infrastructure group
of Google is the group
of Google is the group
156
482839
2680
Google'ın altyapı grubu,
websitenin mütemadiyen
websitenin mütemadiyen
08:17
that has to keep the website
up and running 24/7.
up and running 24/7.
157
485519
4050
çalışır halde olmasından
sorumlu grup.
sorumlu grup.
08:21
So when Google was about
to introduce Gmail and YouTube,
to introduce Gmail and YouTube,
158
489569
3870
Google Gmail ve Youtube'un
lansmanını yapmak üzereyken
lansmanını yapmak üzereyken
08:25
they knew that their data storage
system wasn't adequate.
system wasn't adequate.
159
493439
3320
data depolama sistemlerinin
yetersiz olduğunun farkındaydılar.
yetersiz olduğunun farkındaydılar.
08:28
The head of the engineering group
and the infrastructure group at that time
and the infrastructure group at that time
160
496759
4160
Zamanında mühendislik ve altyapı
departmanının
departmanının
08:32
was a man named Bill Coughran.
161
500919
2561
başındaki adamın adı Bill Coughrandı.
08:35
Bill and his leadership team,
who he referred to as his brain trust,
who he referred to as his brain trust,
162
503480
3760
Bill ve "beyin sigortası" diye
adlandırdığı yönetici takımı
adlandırdığı yönetici takımı
08:39
had to figure out what to do
about this situation.
about this situation.
163
507240
3880
soruna bir çözüm
bulmak zorundaydılar.
bulmak zorundaydılar.
08:43
They thought about it for a while.
164
511120
1840
Konu hakkında bir süre düşündüler.
08:44
Instead of creating a group
to tackle this task,
to tackle this task,
165
512960
3480
Sorunla baş edecek
grupları yaratmak yerine,
grupları yaratmak yerine,
08:48
they decided to allow groups
to emerge spontaneously
to emerge spontaneously
166
516440
4280
grupların spontane bir şekilde
değişik alternatifler etrafında
değişik alternatifler etrafında
08:52
around different alternatives.
167
520720
1439
oluşmasına izin vermeye
karar verdiler.
karar verdiler.
08:54
Two groups coalesced.
168
522159
2841
İki grup ortaya çıktı.
08:57
One became known as Big Table,
169
525000
3159
Biri "Büyük Masa" diğeri
ise
ise
09:00
the other became known
as Build It From Scratch.
as Build It From Scratch.
170
528159
3520
"Sıfırdan Yap" olarak
anılmaya başlandı.
anılmaya başlandı.
09:03
Big Table proposed that they
build on the current system.
build on the current system.
171
531679
2921
Büyük Masa, mevcut sistemin
üzerine ekleme yapmayı önerdi.
üzerine ekleme yapmayı önerdi.
09:06
Build It From Scratch proposed
that it was time for a whole new system.
that it was time for a whole new system.
172
534600
4360
Sıfırdan Yap ise yepyeni bir sisteme
geçmenin zamanının geldiğini söyledi.
geçmenin zamanının geldiğini söyledi.
09:10
Separately, these two teams
were allowed to work full-time
were allowed to work full-time
173
538960
3799
İki takımın da, ayrı ayrı, kendi
yöntemleri
yöntemleri
09:14
on their particular approach.
174
542759
2040
üzerinde tam zamanlı
çalışılmasına izin verildi.
çalışılmasına izin verildi.
09:16
In engineering reviews,
Bill described his role as,
Bill described his role as,
175
544799
3120
Mühendislik değerlendirmelerinde/dergilerinde
Bill rolünü
Bill rolünü
09:19
"Injecting honesty into
the process by driving debate."
the process by driving debate."
176
547919
4960
şöyle tanımlamış: "Tartışmalara yol açarak
sürece dürüstlük katmak".
sürece dürüstlük katmak".
09:24
Early on, the teams were encouraged
to build prototypes so that they could
to build prototypes so that they could
177
552879
4000
İşin başından takımlara
"gerçek senaryolarla karşlılaştırabilmek,
"gerçek senaryolarla karşlılaştırabilmek,
09:28
"bump them up against reality
and discover for themselves
and discover for themselves
178
556879
3441
ve böylece güçlü ve güçsüz
noktalarını kendileri keşfedebilmeleri"
noktalarını kendileri keşfedebilmeleri"
09:32
the strengths and weaknesses
of their particular approach."
of their particular approach."
179
560320
2800
için prototipler yaratmaları
tavsiye edildi.
tavsiye edildi.
09:35
When Build It From Scratch shared
their prototype with the group
their prototype with the group
180
563120
3020
Website'de bir sorun çıktığı takdirde
gecenin köründe bile telefonları
gecenin köründe bile telefonları
09:38
whose beepers would have
to go off in the middle of the night
to go off in the middle of the night
181
566140
2920
öten "Sıfırdan Yap" takımı, prototiplerini
paylaştıktan sonra
paylaştıktan sonra
09:41
if something went wrong
with the website,
with the website,
182
569060
2210
tasarımlarının kısıtlamalarını
ve sorunlarını gayet net bir
ve sorunlarını gayet net bir
09:43
they heard loud and clear about the
limitations of their particular design.
limitations of their particular design.
183
571270
4850
şekilde duymuş oldu.
09:48
As the need for a solution
became more urgent
became more urgent
184
576120
2919
Sorunu çözmenin aciliyeti arttıkça
ve veriler, ya da
ve veriler, ya da
09:51
and as the data, or the
evidence, began to come in,
evidence, began to come in,
185
579039
3281
sonuçlar alınmaya başlandıkça
"Büyük Masa"nın
"Büyük Masa"nın
09:54
it became pretty clear
that the Big Table solution
that the Big Table solution
186
582320
3280
önerdiği çözümün
09:57
was the right one for the moment.
187
585600
2510
o ana en uygun çözüm olduğu anlaşıldı.
10:00
So they selected that one.
188
588110
2090
Dolayısıyla bu yolu seçtiler.
10:02
But to make sure that
they did not lose the learning
they did not lose the learning
189
590200
2760
Ama Sıfırdan Yap'ın bilgi birikiminin
boşa gitmemesi için
boşa gitmemesi için
10:04
of the Build it From Scratch team,
190
592960
1880
Bill o takımdan iki kişinin
10:06
Bill asked two members of that team
to join a new team that was emerging
to join a new team that was emerging
191
594840
3410
yeni nesil ürünler üzerinde çalışacak
10:10
to work on the next-generation system.
192
598250
2990
başka bir takıma katılmasını rica etti.
10:13
This whole process took nearly two years,
193
601240
3760
Bu süreç tam olarak 2 yıl sürdü
10:17
but I was told that they were
all working at breakneck speed.
all working at breakneck speed.
194
605000
4399
ama bana deli gibi çalıştıkları
söylendi.
söylendi.
10:21
Early in that process, one of the
engineers had gone to Bill and said,
engineers had gone to Bill and said,
195
609399
3321
Sürecin başında mühnedislerden biri
Bill'e gidip
Bill'e gidip
10:24
"We're all too busy
for this inefficient system
for this inefficient system
196
612720
3039
"Bu verimsiz paralel sistem içinde
çalışmak için çok yoğunuz"
çalışmak için çok yoğunuz"
10:27
of running parallel experiments."
197
615759
2481
demiş.
10:30
But as the process unfolded,
he began to understand
he began to understand
198
618240
3080
Fakat süreç geliştikçe,
yetenekli insanlara
yetenekli insanlara
10:33
the wisdom of allowing talented
people to play out their passions.
people to play out their passions.
199
621320
3920
istediklerini yapma özgürlüğünü
vermenin akıllıca olduğunu anlamış.
vermenin akıllıca olduğunu anlamış.
10:37
He admitted, "If you had forced us
to all be on one team,
to all be on one team,
200
625240
3799
İtiraf etti ki: "Eğer hepimizi bir takım
seçmeye zorlamış olsaydın,
seçmeye zorlamış olsaydın,
10:41
we might have focused on proving
who was right, and winning,
who was right, and winning,
201
629039
3441
Google için ne gerektiğini bulmak ve
öğrenmek yerine
öğrenmek yerine
10:44
and not on learning and discovering
what was the best answer for Google."
what was the best answer for Google."
202
632480
5520
kimin haklı olduğunu kanıtlamak
ile uğraşmakla meşgul olabilirdik."
ile uğraşmakla meşgul olabilirdik."
10:50
Why is it that Pixar and Google
are able to innovate time and again?
are able to innovate time and again?
203
638000
3559
Pixar ve Google neden sürekli
yenilik yapabilme gücüne sahip?
yenilik yapabilme gücüne sahip?
10:53
It's because they've mastered
the capabilities required for that.
the capabilities required for that.
204
641559
3670
Çünkü bunu yapmak için gereken
özelliklere hakimler.
özelliklere hakimler.
10:57
They know how to do
collaborative problem solving,
collaborative problem solving,
205
645229
2390
Sorunlara ortak çözümler üretmeyi
biliyorlar,
biliyorlar,
10:59
they know how to do
discovery-driven learning
discovery-driven learning
206
647619
2140
keşfederek öğrenmeyi
biliyorlar ve
biliyorlar ve
11:01
and they know how to do
integrated decision making.
integrated decision making.
207
649759
2701
karar verme süreçlerini
entegre olarak yapabiliyorlar.
entegre olarak yapabiliyorlar.
11:04
Some of you may be sitting there
and saying to yourselves right now,
and saying to yourselves right now,
208
652460
3219
Bazılarınız oturduğnuz yerden "Benim iş
yerimde bunları yapmayı
yerimde bunları yapmayı
11:07
"We don't know how to do
those things in my organization.
those things in my organization.
209
655679
2840
bilmiyoruz. O zaman Google ve Pixar
11:10
So why do they know how to
do those things at Pixar,
do those things at Pixar,
210
658519
2601
bunları yapmayı nereden
biliyorlar?"
biliyorlar?"
11:13
and why do they know how to
do those things at Google?"
do those things at Google?"
211
661120
3439
diyiyor olabilirsiniz.
11:16
When many of the people
that worked for Bill told us,
that worked for Bill told us,
212
664559
2521
Bill için çalışan bir çok
kişi bize kendisinin
kişi bize kendisinin
11:19
in their opinion, that Bill was one
of the finest leaders in Silicon Valley,
of the finest leaders in Silicon Valley,
213
667080
6400
Silikon vadisindeki önde gelen
insanlardan olduğunu düşündüklerini
insanlardan olduğunu düşündüklerini
11:25
we completely agreed;
the man is a genius.
the man is a genius.
214
673480
4169
söylediğinde biz de
aynı kanıya vardık. Adam bir dahi.
aynı kanıya vardık. Adam bir dahi.
11:29
Leadership is the secret sauce.
215
677649
2910
İşin püf noktası liderlikde.
11:32
But it's a different kind of leadership,
216
680559
2401
Bu ama değişik bir tarz liderlik,
olağanüstü
olağanüstü
11:34
not the kind many of us think about
when we think about great leadership.
when we think about great leadership.
217
682960
5330
liderlik dendiğinde aklımıza
gelen ile aynı değil.
gelen ile aynı değil.
11:40
One of the leaders I met with
early on said to me,
early on said to me,
218
688290
2670
Tanıştığım yöneticilerden biri,
konuşmamızın başında
konuşmamızın başında
11:42
"Linda, I don't read books on leadership.
219
690960
3160
bana "Linda ben liderlik hakkında
kitaplar okumuyorum.
kitaplar okumuyorum.
11:46
All they do is make me feel bad."
(Laughter)
(Laughter)
220
694120
2919
Tek yaptıkları kendimi kötü
hissettirmek". (Kahkaha)
hissettirmek". (Kahkaha)
11:49
"In the first chapter they say
I'm supposed to create a vision.
I'm supposed to create a vision.
221
697039
2961
"İlk bölümde diyorlar ki,
bir vizyon yaratmalısınız.
bir vizyon yaratmalısınız.
11:52
But if I'm trying to do something
that's truly new, I have no answers.
that's truly new, I have no answers.
222
700000
4240
Ama ben gerçekten yeni
bir şey yaratmak istiyorsam,
bir şey yaratmak istiyorsam,
11:56
I don't know what
direction we're going in
direction we're going in
223
704240
2000
bu mümkün değil.
Ne yöne gittiğimizi
Ne yöne gittiğimizi
11:58
and I'm not even sure I know
how to figure out how to get there."
how to figure out how to get there."
224
706240
3659
ve hatta o yöne nasıl gideceğimizi
bile bildiğimden emin değilim."
bile bildiğimden emin değilim."
12:01
For sure, there are times
when visionary leadership
when visionary leadership
225
709899
2541
Tartışmasız ki, keskin vizyonlu
bir liderlik
bir liderlik
12:04
is exactly what is needed.
226
712440
2040
bazen
tam ihtiyaç duyulan şey olabilir.
tam ihtiyaç duyulan şey olabilir.
12:06
But if we want to build organizations
that can innovate time and again,
that can innovate time and again,
227
714480
3399
Fakat biz sürekli olarak
yenilik üretecek
yenilik üretecek
12:09
we must recast our understanding
of what leadership is about.
of what leadership is about.
228
717879
4121
yapılar kurmak istiyorsak,
liderlik anlayışımızı değiştirmeliyiz.
liderlik anlayışımızı değiştirmeliyiz.
12:14
Leading innovation is about
creating the space
creating the space
229
722000
3720
Yeniliğe önderlik yapmak,
yenilikçi çözümler üretecek
yenilikçi çözümler üretecek
12:17
where people are willing
and able to do the hard work
and able to do the hard work
230
725720
3199
ve bunun için çalışmaya
hazır insanlara
hazır insanlara
12:20
of innovative problem solving.
231
728919
2480
çalışacak alanı yaratmayı
gerektirir.
gerektirir.
12:23
At this point, some of you
may be wondering,
may be wondering,
232
731399
3841
Şu noktada bazılarınız
"Peki bu neye benziyor?"
"Peki bu neye benziyor?"
12:27
"What does that leadership
really look like?"
really look like?"
233
735240
2319
diye merak içinde
olabilirsiniz.
olabilirsiniz.
12:29
At Pixar, they understand
that innovation takes a village.
that innovation takes a village.
234
737559
4921
Pixar'da yeniliğin bir
takım çalışması olduğunun farkındalar.
takım çalışması olduğunun farkındalar.
12:34
The leaders focus on building
a sense of community
a sense of community
235
742480
3439
Yöneticiler bir topluluk yaratmaya ve
bahsettiğimiz
bahsettiğimiz
12:37
and building those three capabilities.
236
745919
2281
3 özelliği geliştirmeye
çalışıyorlar.
çalışıyorlar.
12:40
How do they define leadership?
237
748200
2280
Onlar liderliği nasıl tanımlıyorlar?
12:42
They say leadership
is about creating a world
is about creating a world
238
750480
2279
Onlara göre liderlik insanların ait
12:44
to which people want to belong.
239
752759
1961
olmak isteyeceği bir dünya
yaratmak.
yaratmak.
12:46
What kind of world do people
want to belong in at Pixar?
want to belong in at Pixar?
240
754720
2640
Pixar'da insanlar nasıl bir dünyada
olmak istiyorlar?
olmak istiyorlar?
12:49
A world where you're
living at the frontier.
living at the frontier.
241
757360
2080
Sınırlarda yaşanan bir dünyada.
12:51
What do they focus their time on?
242
759440
2319
Zamanlarını neye odaklıyorlar?
12:53
Not on creating a vision.
243
761759
1471
Bir vizyon yaratmaya değil.
12:55
Instead they spend
their time thinking about,
their time thinking about,
244
763230
2130
Aksine zamanlarını
"Meydanımsı, insanların
"Meydanımsı, insanların
12:57
"How do we design a studio that has
the sensibility of a public square
the sensibility of a public square
245
765360
4840
birbirleri ile etkileşim içinde
olabileceği bir stüdyoyu
olabileceği bir stüdyoyu
13:02
so that people will interact?
246
770200
2160
nasıl yaratabiliriz?
diye düşünerek geçiriyorlar.
diye düşünerek geçiriyorlar.
13:04
Let's put in a policy that anyone,
no matter what their level or role,
no matter what their level or role,
247
772360
3670
Görevi ya da pozisyonu ne olursa olsun,
13:08
is allowed to give notes to the director
248
776030
1930
insanlara filmler hakkındaki
13:09
about how they feel
about a particular film.
about a particular film.
249
777960
2559
fikirlerini yönetmenle paylaşma
imkanını sunalım.
imkanını sunalım.
13:12
What can we do to make sure
250
780519
2000
Organizasyonumuzdaki azınlıkların
ve sorun
ve sorun
13:14
that all the disruptors, all the
minority voices in this organization,
minority voices in this organization,
251
782519
3880
çıkartan kişilerin seslerinin
çıktığından ve duyulduklarından
çıktığından ve duyulduklarından
13:18
speak up and are heard?
252
786399
2000
emin olmak
için ne yapabiliriz?
için ne yapabiliriz?
13:20
And, finally, let's bestow credit
in a very generous way."
in a very generous way."
253
788399
3621
Son olarak, jenerik listesini hazırlarken
elimizi korkak alıştırmayalım."
elimizi korkak alıştırmayalım."
13:24
I don't know if you've ever looked
at the credits of a Pixar movie,
at the credits of a Pixar movie,
254
792020
3300
Hiç bir Pixar filmininin
jeneriğine baktınız mı
jeneriğine baktınız mı
13:27
but the babies born during
a production are listed there.
a production are listed there.
255
795320
3160
bilmiyorum ama prodüksiyon sırasında
doğan bebeklerin bile
doğan bebeklerin bile
13:30
(Laughter)
256
798480
1399
isimleri mevcut.
(Kahkaha)
(Kahkaha)
13:31
How did Bill think about
what his role was?
what his role was?
257
799879
3000
Bill görevinin ne olduğunu
nasıl düşündü?
nasıl düşündü?
13:34
Bill said, "I lead
a volunteer organization.
a volunteer organization.
258
802879
3481
Dedi ki "Ben gönüllü bir kuruma
liderlik yapıyorum.
liderlik yapıyorum.
13:38
Talented people don't want
to follow me anywhere.
to follow me anywhere.
259
806360
3760
Yetenekli insanlar beni
herhangi bir yere takip etmek istemiyor.
herhangi bir yere takip etmek istemiyor.
13:42
They want to cocreate
with me the future.
with me the future.
260
810120
3559
Benimle beraber geleceği
yaratmak istiyorlar.
yaratmak istiyorlar.
13:45
My job is to nurture the bottom-up
261
813679
2480
Benim görevim bunu geliştirecek
yapıyı oluşturmak
yapıyı oluşturmak
13:48
and not let it degenerate into chaos."
262
816159
3360
ve kaosun oluşmasını
engellemek.
engellemek.
13:51
How did he see his role?
263
819519
1321
Görevini ne olarak
görüyordu?
görüyordu?
13:52
"I'm a role model,
I'm a human glue,
I'm a human glue,
264
820840
2799
"Ben bir rol modeliyim.
Bir yapıştırıcıyım,
Bir yapıştırıcıyım,
13:55
I'm a connector,
I'm an aggregator of viewpoints.
I'm an aggregator of viewpoints.
265
823639
2640
bağlayacığım ve
fikirleri toplayan kişiyim.
fikirleri toplayan kişiyim.
13:58
I'm never a dictator of viewpoints."
266
826279
2240
Katiyen fikirleri yöneten
değilim.
değilim.
14:00
Advice about how you exercise the role?
267
828519
2120
Bu rolde çalışmak için
tavsiye?
tavsiye?
14:02
Hire people who argue with you.
268
830639
2500
Sizinle tartışan insanları
işe alın.
işe alın.
14:05
And, guess what?
269
833139
1370
Ve tahmin edin ne?
14:06
Sometimes it's best to be
deliberately fuzzy and vague.
deliberately fuzzy and vague.
270
834509
3631
Bazen bilerek genel konuşmak ve
detaya inmemek iyidir.
detaya inmemek iyidir.
14:11
Some of you may
be wondering now,
be wondering now,
271
839220
1749
Bazılarınız bu insanlar
14:12
what are these people thinking?
272
840969
1871
ne düşünüyor diye
düşünüyor olabilir?
düşünüyor olabilir?
14:14
They're thinking,
273
842840
1010
Düşünüyorlar.
14:15
"I'm not the visionary,
I'm the social architect.
I'm the social architect.
274
843850
2990
"Ben ileri görüşlü lider değilim.
Ben sosyal ilişkilerin
Ben sosyal ilişkilerin
14:18
I'm creating the space where
people are willing and able
people are willing and able
275
846840
3600
mimarıyım. Ben insanların yeteneklerini
ve tutkularını
ve tutkularını
14:22
to share and combine
their talents and passions."
their talents and passions."
276
850440
3349
paylaşıp, birleştirebileceği
ortamı yaratıyorum."
ortamı yaratıyorum."
14:25
If some of you are worrying now
that you don't work at a Pixar,
that you don't work at a Pixar,
277
853789
3130
Eğer Pixar'da ya da Google'da
çalışmadığı
çalışmadığı
14:28
or you don't work at a Google,
278
856919
1640
için endişleneniz varsa,
14:30
I want to tell you there's still hope.
279
858559
2441
size hala umut olduğunu
söylemek istiyorum.
söylemek istiyorum.
14:33
We've studied many organizations
280
861000
2000
Bolca yeniliğin yapıldığını
14:35
that were really not
organizations you'd think of
organizations you'd think of
281
863000
2290
beklemeyeceğiniz
bir sürü kurum
bir sürü kurum
14:37
as ones where a lot of innovation happens.
282
865290
2930
inceledik.
14:40
We studied a general counsel
in a pharmaceutical company
in a pharmaceutical company
283
868220
3059
Avukatlarını ve 19 rekabetçi firmayı
14:43
who had to figure out how
to get the outside lawyers,
to get the outside lawyers,
284
871279
2721
beraber çalışıp, üretmeye teşvik etmenin
bir yolunu
bir yolunu
14:46
19 competitors,
to collaborate and innovate.
to collaborate and innovate.
285
874000
2759
arayan bir ilaç firmasının
genel kurulunu inceledik.
genel kurulunu inceledik.
14:48
We studied the head of marketing
at a German automaker
at a German automaker
286
876759
3850
Alman bir araba markasının
pazarlama müdürünü inceledik,
pazarlama müdürünü inceledik,
14:52
where, fundamentally, they believed
that it was the design engineers,
that it was the design engineers,
287
880609
3281
ki burada yenilik üzerine
çalışabilecek kişilerin pazarlamacılar
çalışabilecek kişilerin pazarlamacılar
14:55
not the marketeers,
who were allowed to be innovative.
who were allowed to be innovative.
288
883890
3119
değil, tasarım mühendisleri
olduğuna inanılıyordu.
olduğuna inanılıyordu.
14:59
We also studied Vineet Nayar
at HCL Technologies,
at HCL Technologies,
289
887009
4111
Ayrıca Hintli bir dış
kaynak yaratım firması
kaynak yaratım firması
15:03
an Indian outsourcing company.
290
891120
2060
HCL Technologies'de
çalışan Vineet Nayar'ı inceledik.
çalışan Vineet Nayar'ı inceledik.
15:05
When we met Vineet,
291
893180
1549
Vineet ile tanıştığımızda,
15:06
his company was about, in his
words, to become irrelevant.
words, to become irrelevant.
292
894729
3351
şirketinin önemsizleşmek
üzere olduğunu söyledi.
üzere olduğunu söyledi.
15:10
We watched as he turned that company
into a global dynamo of I.T. innovation.
into a global dynamo of I.T. innovation.
293
898080
6019
Biz onun şirketi bilişim
dünyasının önde gelen
dünyasının önde gelen
15:16
At HCL technologies,
like at many companies,
like at many companies,
294
904600
2960
yenilikçilerinden birine çevirmesini
izledik. HCL'de, çoğu
izledik. HCL'de, çoğu
15:19
the leaders had learned to see
their role as setting direction
their role as setting direction
295
907560
4160
şirkette olduğu gibi liderler
görevlerini bir rota çizmek
görevlerini bir rota çizmek
15:23
and making sure that
no one deviated from it.
no one deviated from it.
296
911720
2589
ve çalışanları
bu yolda tutmak olarak görüyorlar.
bu yolda tutmak olarak görüyorlar.
15:27
What he did is tell them
it was time for them
it was time for them
297
915139
4181
Yaptığı şey, çalışanlara
ne yapmak zorunda olduklarını
ne yapmak zorunda olduklarını
15:31
to think about rethinking
what they were supposed to do.
what they were supposed to do.
298
919320
3420
tekrar düşünmenin zamanının
geldiğini söylemek oldu.
geldiğini söylemek oldu.
15:34
Because what was happening
is that everybody was looking up
is that everybody was looking up
299
922740
2860
Çünkü Google veya Pixar'da
karşılaştığımız inisiyatife dayalı
karşılaştığımız inisiyatife dayalı
15:37
and you weren't seeing
the kind of bottom-up innovation
the kind of bottom-up innovation
300
925600
3159
yenilik anlayışı yoktu, herkes
yapılcak şeylerin
yapılcak şeylerin
15:40
we saw at Pixar or Google.
301
928759
2360
üst seviyelerden belirtilmesini
bekliyordu.
bekliyordu.
15:43
So they began to work on that.
302
931119
1560
Haliyle bunu değiştirmeye
başladılar.
başladılar.
15:44
They stopped giving answers, they
stopped trying to provide solutions.
stopped trying to provide solutions.
303
932679
4161
Cevaplar ve çözümler
üretmeyi bıraktılar.
üretmeyi bıraktılar.
15:48
Instead, what they did
is they began to see
is they began to see
304
936840
2839
Bunun yerine, yapılarının alt
katmanında,
katmanında,
15:51
the people at the bottom of the
pyramid, the young sparks,
pyramid, the young sparks,
305
939679
3877
aslında müşterilerine en yakın olan
15:55
the people who were
closest to the customers,
closest to the customers,
306
943556
2474
genç, parlak insanları
15:58
as the source of innovation.
307
946030
2550
yeniliğin kaynakları olarak görmeye
başladılar.
başladılar.
16:00
They began to transfer
the organization's growth
the organization's growth
308
948580
3133
Kurumlarının itici, büyüme
yaratan gücünü
yaratan gücünü
16:03
to that level.
309
951713
1523
o seviyeye taşıdılar.
16:07
In Vineet's language, this was
about inverting the pyramid
about inverting the pyramid
310
955126
3753
Vineet'e göre bunun amacı piramidi
16:10
so that you could unleash
the power of the many
the power of the many
311
958879
3040
ters çevirip, azınlığın
çoğunluğun üstündeki
çoğunluğun üstündeki
16:13
by loosening the stranglehold of the few,
312
961919
2921
gücünü azaltmak ve
çoğunluğun gücünü
çoğunluğun gücünü
16:16
and increase the quality
and the speed of innovation
and the speed of innovation
313
964840
3120
ortaya çıkartarak her gün yapılan
yeniliğin hızını
yeniliğin hızını
16:19
that was happening every day.
314
967960
2570
ve kalitesini arttırmaya
yönelikti.
yönelikti.
16:23
For sure, Vineet and all the
other leaders that we studied
other leaders that we studied
315
971600
3789
Kuşkusuz ki, Vineet dahil incelediğimiz
tüm liderler
tüm liderler
16:27
were in fact visionaries.
316
975389
3131
öncü, vizyona sahip insanlardı.
16:30
For sure, they understood
that that was not their role.
that that was not their role.
317
978520
4540
Şüphesiz ki görevlerinin
bu olmadığını da biliyorlardı.
bu olmadığını da biliyorlardı.
16:35
So I don't think it is accidental
that many of you did not recognize Ed.
that many of you did not recognize Ed.
318
983060
5180
Haliyle çoğunuzun Ed'i tanıyamamış
olmasının bir rastlantı olduğunu düşünmüyorum.
olmasının bir rastlantı olduğunu düşünmüyorum.
16:40
Because Ed, like Vineet, understands
that our role as leaders
that our role as leaders
319
988240
4679
Çünkü, Ed de Vineet gibi
liderler olarak rollerinin
liderler olarak rollerinin
16:44
is to set the stage, not perform on it.
320
992919
4161
sahneye çıkmak değil,
sahneyi kurmak olduğunun bilincinde.
sahneyi kurmak olduğunun bilincinde.
16:49
If we want to invent a better future,
321
997080
2880
Eğer amacımız daha iyi bir
gelecek yaratmak ise,
gelecek yaratmak ise,
16:51
and I suspect that's why
many of us are here,
many of us are here,
322
999960
3280
ki çoğumuzun bu yüzden
burda olduğu kanısındayım,
burda olduğu kanısındayım,
16:55
then we need to reimagine our task.
323
1003240
3880
yapmamız gereken
amacımızı tekrar gözden geçirmek.
amacımızı tekrar gözden geçirmek.
16:59
Our task is to create the space
324
1007120
2679
Amacımız, herkesin dehasının,
17:01
where everybody's slices of genius
325
1009799
2641
ortaya çıkabileceği ve kullanılabileceği,
17:04
can be unleashed and harnessed,
326
1012440
4520
bu ortak zekanın somut
işlere dönüşeceği
işlere dönüşeceği
17:08
and turned into works
of collective genius.
of collective genius.
327
1016960
2760
ortamlar ve imkanlar yaratmak.
17:11
Thank you.
328
1019720
2070
Teşekkür ederim.
17:13
(Applause)
329
1021790
2990
(Alkış)
ABOUT THE SPEAKER
Linda Hill - Management professorLinda Hill studies collective genius -- the way great companies, and great leaders, empower creativity from many.
Why you should listen
Linda A. Hill is the Wallace Brett Donham Professor of Business Administration at the Harvard Business School. In 2014, Professor Hill co-authored Collective Genius: The Art and Practice of Leading Innovation. It features thick descriptions of exceptional leaders of innovation in a wide range of industries—from information technology to law to design—and geographies—from the US and Europe to the Middle East and Asia. Business Insider named Collective Genius one of “The 20 Best Business Books” in summer 2014.
She is the faculty chair of the Leadership Initiative and has chaired numerous HBS Executive Education programs, including the Young She is the co-author, with Kent Lineback, of Being the Boss: The 3 Imperatives of Becoming a Great Leader and Breakthrough Leadership, a blended cohort-based program that helps organizations transform midlevel managers into more effective leaders. Breakthrough Leadership was the winner of the 2013 Brandon Hall Group Award for Best Advance in Unique Learning Technology. The book was included in the Wall Street Journal as one of the “Five Business Books to Read for Your Career in 2011." She is also the author of Becoming a Manager: How New Managers Master the Challenges of Leadership (2nd Edition). She heads up Harvard's Presidents' Organization Presidents' Seminar and the High Potentials Leadership Program, and was course head during the development of the new Leadership and Organizational Behavior MBA required course.
Linda Hill | Speaker | TED.com