ABOUT THE SPEAKER
Dame Stephanie Shirley - Entrepreneur and philanthropist
In 1962, Dame Stephanie "Steve" Shirley founded Freelance Programmers, a software firm with innovative work practices -- and (mainly) women employees.

Why you should listen

In the austerity of post-World War II England, jobs were few, and opportunities for women to earn a wage were even fewer. So, on her dining room table, Stephanie Shirley founded the kind of company she'd like to work for -- one that posed challenging, rewarding tasks, built around flexible work rules that made it possible to have a real life. Her software company, Freelance Programmers made her one of the richest women in England (and one of the few to have earned her own money). Initially employing only women -- Shirley often bid for contracts as "Steve" to compete in the male-dominated industry -- the company was eventually valued at $3 billion, while 70 of the staff became millionaires when it floated on the stock market.

But money wasn't Shirley's object. "A lot of people go into business to make money," she told the Guardian. "I really didn't; I went in with a mission for women. Conversely, I was determined never, ever to be poor again." Freelance Programmers became the FI Group became Xansa; it was acquired by Steria in 2007.

Shirley retired in 1993, but she hasn't stopped pushing for progress in the fields she loves. For instance, she works tirelessly to push forward research into autism spectrum disorders, as well as to study and improve the IT industry and the role of the internet in society. She told the Guardian, "I do get committed, and I don't just give my money; I try to give of myself."

More profile about the speaker
Dame Stephanie Shirley | Speaker | TED.com
TED2015

Dame Stephanie Shirley: Why do ambitious women have flat heads?

Dame Stephanie Shirley: Hırslı kadınların kafaları neden düzdür?

Filmed:
2,164,868 views

Dame Stephanie Shirley, adını hiç duymadığınız teknoloji girişimcilerinin en başarılısı. 1960'larda, İngiltere'de, öncü niteliğinde, tamamen kadınlardan oluşan ve nihayetinde değeri 3 milyar doları bulan ve takım arkadaşlarının 70 tanesini milyoner eden bir yazılım firması kurdu. Bu açık yürekli ve esprili konuşmada, neden Steve adını kullandığını, dönemin beklentilerini nasıl alt üst ettiğini anlatırken, hırslı kadınları ayırt etmenize yarayacak sağlam ipuçları veriyor...
- Entrepreneur and philanthropist
In 1962, Dame Stephanie "Steve" Shirley founded Freelance Programmers, a software firm with innovative work practices -- and (mainly) women employees. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
When I wroteyazdı my memoiryaşam öyküsü,
0
988
1901
Hayat hikayemi kaleme aldığımda
00:14
the publishersyayıncılar were really confusedŞaşkın.
1
2889
3677
yayıncıların ciddi anlamda kafası karışmıştı.
00:18
Was it about me as a childçocuk refugeemülteci,
2
6566
4234
Bu hikaye beni, bir çocuk mülteci
olarak mı,
00:22
or as a womankadın who setset up a high-techyüksek teknoloji
softwareyazılım companyşirket back in the 1960s,
3
10800
5504
yoksa 1960'larda, halka arz edilmiş ve
sonuçta 8500'ün üzerinde
00:28
one that wentgitti publichalka açık
4
16304
2076
insana iş olanağı sağlamış olan bir
00:30
and eventuallysonunda employedçalışan over 8,500 people?
5
18380
4583
yüksek teknoloji yazılım firması
kurmuş bir kadın olarak mı anlatıyordu?
00:34
Or was it as a motheranne
of an autisticotistik childçocuk?
6
22963
4507
Yoksa otistik bir çocuğun
annesi olarak mı?
00:39
Or as a philanthropisthayırsever that's
now givenverilmiş away seriousciddi moneypara?
7
27470
4455
Ya da ciddi miktarlarda bağışta
bulunan bir hayırsever olarak mı?
00:43
Well, it turnsdönüşler out, I'm all of these.
8
31925
2644
Evet, ben bunların hepsiyim.
00:46
So let me tell you my storyÖykü.
9
34569
2900
Size hikayemi anlatayım.
00:51
All that I am stemssapları from when
I got ontoüstüne a traintren in ViennaViyana,
10
39779
6667
Bugün olduğum her şeyin kaynağı,
Nazi Avrupa'sından yaklaşık
00:58
partBölüm of the KindertransportKindertransport that savedkaydedilmiş
nearlyneredeyse 10,000 JewishYahudi childrençocuklar
11
46446
5037
10.000 Yahudi çocuğu kurtaran
Kindertransport'un bir parçası olarak,
01:03
from NaziNazi EuropeEurope.
12
51483
2368
Viyana'ya giden o trene bindiğim andır.
01:05
I was fivebeş yearsyıl oldeski, clutchingtutarak the handel
of my nine-year-oldDokuz yaşında sisterkız kardeş
13
53851
4009
5 yaşında, 9 yaşındaki ablasının
eline kenetlenmiş
01:09
and had very little ideaFikir as to
what was going on.
14
57860
3953
olan bitene aklı çok az
eren bir çocuktum.
01:13
"What is Englandİngiltere and
why am I going there?"
15
61813
4691
"İngiltere neresi?
Biz niye oraya gidiyoruz ki?"
01:18
I'm only alivecanlı because so long agoönce,
I was helpedyardım etti by generouscömert strangersyabancı insanlar.
16
66504
6737
Bugün, çok yıllar önce cömert yabancılar
bana yardım etmiş olduğu için hayattayım.
01:26
I was luckyşanslı, and doublyiki misli luckyşanslı
to be latersonra reunitedtekrar bir araya
17
74911
3535
Şanslıydım ve sonradan gerçek
anne-babamla bir araya gelebildiğim için
01:30
with my birthdoğum parentsebeveyn.
18
78446
2439
iki kat şanslıydım.
Ama ne yazık ki, onlarla tekrar
o bağı kuramadım.
01:32
But, sadlyNe yazık ki, I never bondedbağlı
with them again.
19
80885
7032
01:39
But I've donetamam more in the sevenYedi decadeson yıllar
sincedan beri that miserablesefil day
20
87917
3310
Ama annemin beni trene bindirdiği
o meşhum günden sonraki
01:43
when my motheranne put me on the traintren
21
91227
1776
70 yıllık ömrümde,
01:45
than I would ever have dreamedhayal possiblemümkün.
22
93003
3287
hayal bile edemeyceğim
kadar çok şey yaptım.
01:48
And I love Englandİngiltere, my adoptedbenimsenen countryülke,
23
96290
3108
Ve, sonradan edinilmiş vatanım olan
İngiltere'yi,
01:51
with a passiontutku that perhapsbelki only someonebirisi
who has lostkayıp theironların humaninsan rightshaklar can feel.
24
99398
5071
ancak insani haklarını kaybetmiş birinin
hissedebileceği bir tutkuyla seviyorum.
01:57
I decidedkarar to make mineMayın a life
that was worthdeğer savingtasarruf.
25
105831
6357
Hayatımı, kurtarılmış olmaya değer bir
hayat haline getirmeye karar verdim.
02:04
And then, I just got on with it.
26
112188
2261
Ve sonra da, bunu yaptım.
02:07
(LaughterKahkaha)
27
115709
2815
(Kahkahalar)
02:11
Let me take you back to the earlyerken 1960s.
28
119264
4201
1960'ların başlarına gidelim birlikte.
02:15
To get pastgeçmiş the genderCinsiyet issuessorunlar of the time,
29
123465
4488
Dönemin cinsiyet engellerini aşmak için
02:19
I setset up my ownkendi softwareyazılım houseev at one
of the first suchböyle startupsbaşlatılması in Britainİngiltere.
30
127953
6490
Britanya'da bu tip girişimlerin ilklerden
olan kendi yazılım evimi kurdum.
02:26
But it was alsoAyrıca a companyşirket of womenkadınlar,
a companyşirket for womenkadınlar,
31
134443
5858
Bu firma bir kadın firmasıydı ve
kadınlar için bir firmaydı,
02:32
an earlyerken socialsosyal business.
32
140301
3024
ilk sosyal işlerden biriydi.
02:35
And people laughedgüldü at the very ideaFikir
because softwareyazılım, at that time,
33
143325
3676
İnsanlar bu fikri komik buldular,
çünkü o zamanlar yazılım,
02:39
was givenverilmiş away freeücretsiz with hardwaredonanım.
34
147001
2073
donanımla birlikte ücretsiz verilirdi.
02:41
NobodyKimse would buysatın almak softwareyazılım,
certainlykesinlikle not from a womankadın.
35
149074
4734
Kimse yazılım satın almazdı,
hele bir kadından hiç.
02:45
AlthoughHer ne kadar womenkadınlar were then cominggelecek out
of the universitiesüniversiteler with decentiyi degreesderece,
36
153808
5937
O zamanlar kadınlar üniversitelerden iyi
derecelerle mezun olmalarına rağmen
02:51
there was a glassbardak ceilingtavan to our progressilerleme.
37
159745
3554
ilerlememizi engelleyen
görünmez sınırlar vardi.
02:56
And I'd hitvurmak that glassbardak ceilingtavan too oftensık sık,
38
164309
4676
Ben bu görünmez sınırlara sık sık çarptım
03:00
and I wanted opportunitiesfırsatlar for womenkadınlar.
39
168985
3565
ve kadınlar için fırsatlar olsun istedim.
03:04
I recruitedişe professionallyprofesyonel olarak qualifiednitelikli womenkadınlar
who'dkim olur left the industrysanayi on marriageevlilik,
40
172550
4492
Evlendikten sonra veya
ilk çocuğuna hamile kalınca işi bırakmış
03:09
or when theironların first childçocuk was expectedbeklenen
41
177042
2251
profesyonel açıdan
kalifiye kadınları işe aldım
03:11
and structuredyapılandırılmış them into a
home-workingev çalışkan organizationorganizasyon.
42
179293
5191
ve evden çalışabilecekleri bir
organizasyon yapısı oturttum.
03:16
We pioneeredöncülük the conceptkavram of womenkadınlar
going back into the workforceişgücü
43
184484
4585
Kadınların kariyer molası verdikten sonra
tekrar çalışmaya dönmesi
03:21
after a careerkariyer breakkırılma.
44
189069
2542
konseptine öncülük ettik.
03:23
We pioneeredöncülük all sortssıralar of
newyeni, flexibleesnek work methodsyöntemleri:
45
191611
3783
Birçok konuda yeni ve esnek çalışma
metoduna öncülük ettik:
03:27
job shareshisseleri, profit-sharingkar paylaşımı,
and eventuallysonunda, co-ownershipsahiplik
46
195394
5252
paylaşımlı iş, kar payları
ve firmanın
03:32
when I tookaldı a quarterçeyrek of the companyşirket
into the handseller of the staffpersonel
47
200646
3446
çeyreğini çalışanların
ellerine bıraktığımda
03:36
at no costmaliyet to anyonekimse but me.
48
204092
3820
müşterek sahiplik.
03:41
For yearsyıl, I was the first womankadın this,
or the only womankadın that.
49
209582
6191
Yıllarca, şunu yapan ilk kadın veya
bunu yapan tek kadın oldum.
03:47
And in those daysgünler, I couldn'tcould work
on the stockStok exchangedeğiş tokuş,
50
215773
3766
Ve o günlerde,
borsada çalışamazdın,
03:51
I couldn'tcould drivesürücü a busotobüs or flyuçmak an airplaneuçak.
51
219539
3761
otobüs veya uçak kullanamazdım.
03:55
IndeedGerçekten de, I couldn'tcould openaçık a bankbanka accounthesap
withoutolmadan my husband'skocanın permissionizin.
52
223300
5893
Bunları bırakın, eşimin izni olmadan
bankada hesap bile açamazdım.
04:01
My generationnesil of womenkadınlar foughtkavga etti
the battlessavaşlar for the right to work
53
229193
4522
Benim nesilimdeki kadınlar,
çalışabilme ve eşit ücret alabilme
04:05
and the right for equaleşit payödeme.
54
233715
4492
hakları için savaştılar.
04:10
NobodyKimse really expectedbeklenen much
from people at work or in societytoplum
55
238207
3861
Kimse, çalışan ya da cemiyet içindeki
insanlardan çok fazla şey beklemiyordu,
04:14
because all the expectationsbeklentileri then
56
242068
2498
çünkü o zamanlar tüm beklentiler
04:16
were about home and
familyaile responsibilitiessorumluluklar.
57
244566
3895
ev ve aile sorumlulukları ile igiliydi.
04:20
And I couldn'tcould really faceyüz that,
58
248461
2837
Bunu gerçekten göze alamazdım,
04:23
so I startedbaşladı to challengemeydan okuma
the conventionskuralları of the time,
59
251298
5989
bu yüzden dönemin koşullarının getirdiği
sorunlara, meydan okumaya başladım,
04:29
even to the extentderece of changingdeğiştirme my nameisim
from "StephanieStephanie" to "SteveSteve"
60
257287
5855
bu, iş mektuplarında adımı 'Stephanie'
yerine 'Steve' olarak yazmama kadar vardı
04:35
in my business developmentgelişme lettersharfler,
61
263142
1749
böylece insanlar iş yaptıkları,
04:36
so as to get throughvasitasiyla the doorkapı
before anyonekimse realizedgerçekleştirilen
62
264891
2478
adamın aslında kadın olduğunu
fark etmeden önce
04:39
that he was a she.
63
267369
1381
eşikten geçebilmiş oluyordum.
04:40
(LaughterKahkaha)
64
268750
3304
(Kahkahalar)
04:44
My companyşirket, calleddenilen FreelanceSerbest ProgrammersProgramcılar,
and that's preciselytam what it was,
65
272054
7160
Firma, Freelance Programmers (Serbest
Çalışan Programlamacılar) ki tam da öyleydik
04:51
couldn'tcould have startedbaşladı smallerdaha küçük:
on the diningyemek roomoda tabletablo,
66
279214
5073
daha küçük ölçekli başlayamazdı:
bir yemek masasının üstünde,
04:56
and financedfinanse by the equivalenteşdeğer
of 100 dollarsdolar in today'sbugünkü termsşartlar,
67
284287
5394
benim emeğim ve eve karşı aldığım
bugünün parasıyla 100 dolarla
05:01
and financedfinanse by my laboremek and
by borrowingborçlanma againstkarşısında the houseev.
68
289681
7297
finanse edilerek başladı.
05:08
My interestsilgi were scientificilmi,
the marketpazar was commercialticari --
69
296978
5637
Ben işin bilimsel tarafıyla
ilgileniyordum, maaş bordrosu falan gibi
05:14
things suchböyle as payrollBordro,
whichhangi I foundbulunan ratherdaha doğrusu boringsıkıcı.
70
302615
4025
şeyleri sıkıcı bulurdum
ama piyasa ticariydi.
05:18
So I had to compromisetaviz with
operationalişletme researchAraştırma work,
71
306640
5112
Yani, işin beni ilgilendiren
işlevsel araştırma kısmıyla,
05:23
whichhangi had the intellectualentellektüel challengemeydan okuma
that interestedilgili me
72
311752
3431
müşterilerin ilgilendiği
nakliye trenlerini ayarlamak,
05:27
and the commercialticari valuedeğer
that was valueddeğerli by the clientsistemciler:
73
315183
7667
otobüslere zaman
çizelgesi hazırlamak
05:34
things like schedulingzamanlama freightNavlun trainstrenler,
74
322850
5258
ve bir yığın stok denetlemesi gibi
05:40
time-tablingzaman tablolama busesotobüsler, stockStok controlkontrol,
lots and lots of stockStok controlkontrol.
75
328108
6189
ticari değerler arasında bir
denge kurmam gerekti.
05:46
And eventuallysonunda, the work camegeldi in.
76
334297
4248
Ama sonunda, işe başladık.
05:50
We disguisedgizlenmiş the domesticyerli and
part-timeyarı zamanlı naturedoğa of the staffpersonel
77
338545
3755
Çalışanlarımızın evden ve
yarı-zamanlı çalışma doğasını
05:54
by offeringteklif fixedsabit pricesfiyatları,
one of the very first to do so.
78
342300
5140
sabit fiyatlar teklif ederek gizledik,
bunu yapan ilk firmalardandık yine.
05:59
And who would have guessedtahmin
that the programmingprogramlama
79
347440
3315
Ve düşünün, kim derdi ki,
06:02
of the blacksiyah boxkutu flightuçuş recorderses kayıt cihazı
of SupersonicSüpersonik ConcordConcord
80
350755
3944
süpersonik Concorde'un (uçak)
kara kutu uçuş kayıt cihazını,
06:06
would have been donetamam by a bunchDemet
of womenkadınlar workingçalışma in theironların ownkendi homesevler.
81
354699
5209
evlerinden çalışan bir grup kadın
programlayacak.
06:11
(ApplauseAlkış)
82
359908
6774
(Alkışlar)
06:19
All we used was a simplebasit
"trustgüven the staffpersonel" approachyaklaşım
83
367392
4931
Tüm kullandığımız, basit
'çalışanına güven' yaklaşımı
06:24
and a simplebasit telephonetelefon.
84
372323
2181
ve basit bir telefondu.
06:26
We even used to asksormak job applicantsbaşvuru,
"Do you have accesserişim to a telephonetelefon?"
85
374504
5721
Hatta işe başvuran adaylara "Bir telefona
erişiminiz var mı?" diye sorardık.
06:34
An earlyerken projectproje was to developgeliştirmek
softwareyazılım standardsstandartlar
86
382175
3019
İlk projelerden biri,
yönetim kontrol protokolleri üstüne
06:37
on managementyönetim controlkontrol protocolsiletişim kuralları.
87
385194
2240
yazılım standartları geliştirmekti.
06:39
And softwareyazılım was and still is a
maddeninglydelirtecek hard-to-controlkontrol zor activityaktivite,
88
387434
6202
Yazılım o günlerde, insanı deli edecek
kadar kontrolü zor bir uğraştı, hâlâ öyle,
06:45
so that was enormouslyçok valuabledeğerli.
89
393636
2111
yani bu proje çok kıymetliydi.
06:47
We used the standardsstandartlar ourselveskendimizi,
90
395747
2224
Standartları kendimiz kullandık,
06:49
we were even paidödenmiş to updategüncelleştirme
them over the yearsyıl,
91
397971
3018
hatta güncelleyelim diye yıllarca
bize para bile verildi,
06:52
and eventuallysonunda, they were adoptedbenimsenen by NATONATO.
92
400989
4264
ve sonunda bunları NATO aldı.
Programlamacılarımız, hatırlatayım
sadece kadınlar,
06:58
Our programmersprogramcılar -- rememberhatırlamak, only womenkadınlar,
93
406323
4127
07:02
includingdahil olmak üzere gayeşcinsel and transgendertransgender --
94
410450
3446
gey ve cinsiyet değiştirenler de dahil,
yapılacak her bir görevi gösteren
akış şemalarını geliştirmek için
07:05
workedişlenmiş with pencilkalem and paperkâğıt
to developgeliştirmek flowchartsakış şemaları
95
413896
5043
07:10
definingtanımlarken eachher taskgörev to be donetamam.
96
418939
3657
kağıt kalemle çalışıyordu.
07:14
And they then wroteyazdı codekod,
usuallygenellikle machinemakine codekod,
97
422596
3913
Sonra, genellikle makine kodu
bazen de ikili kod olarak
07:18
sometimesara sıra binaryikili codekod,
98
426509
2267
kodu yazıyorlardı,
07:20
whichhangi was then sentgönderilen
by mailposta to a dataveri centermerkez
99
428776
4730
sonra kod postayla bir veri
merkezine yollanıyor,
07:25
to be puncheddelikli ontoüstüne
paperkâğıt tapebant or cardkart
100
433506
4218
orada kağıt şeride
veya karta deliniyor
07:29
and then re-punchedyeniden yumruk,
in ordersipariş to verifyDOĞRULAYIN it.
101
437724
4327
ve sonra doğrulama
için tekrar deliniyordu.
07:34
All this, before it ever got
nearyakın a computerbilgisayar.
102
442051
3336
Bir bilgisayarın yanına yanaşmasından
önce oluyordu tüm bunlar.
07:37
That was programmingprogramlama in the earlyerken 1960s.
103
445387
4659
İşte 1960'ların başında,
programlama buydu.
07:43
In 1975, 13 yearsyıl from startupbaşlamak,
104
451566
5135
İşin kurulmasından 13 yıl sonra, 1975'de
07:48
equaleşit opportunityfırsat legislationmevzuat
camegeldi in in Britainİngiltere
105
456701
3211
Britanya'ya fırsat eşitliği
kanunu geldi
07:51
and that madeyapılmış it illegalyasadışı to have
our pro-femaleyanlısı erkek policiespolitikaları.
106
459912
6912
ve bizim kadınlardan yana olan
ilkelerimizi uygulamak kanuna aykırı oldu.
07:58
And as an exampleörnek of
unintendedistenmeyen consequencessonuçları,
107
466824
3576
Bunun kasıtsız sonuçlarına
bir örnek olarak,
08:02
my femalekadın companyşirket had to let the menerkekler in.
108
470400
3672
benim 'dişi' firmam, 'erkekleri'
işe almak zorunda kaldı.
08:06
(LaughterKahkaha)
109
474072
4942
(Kahkahalar)
08:11
When I startedbaşladı my companyşirket of womenkadınlar,
110
479014
2404
Ben kadınlardan oluşan bu
firmayı kurduğumda,
08:13
the menerkekler said, "How interestingilginç, because
it only worksEserleri because it's smallküçük."
111
481418
6899
erkekler dedi ki, "Ne ilginç, küçük
ölçekli olduğu için ayakta kalabiliyor."
08:20
And latersonra, as it becameoldu sizableoldukça büyük,
they acceptedkabul edilmiş, "Yes, it is sizableoldukça büyük now,
112
488317
5819
Sonra, büyüdüğümüzde,
"Evet büyüyebildi ama
08:26
but of no strategicstratejik interestfaiz."
113
494136
3219
stratejik önem açısından değil."
08:30
And latersonra, when it was a companyşirket
valueddeğerli at over threeüç billionmilyar dollarsdolar,
114
498125
7149
Ve firmanın değeri
üç milyar doları bulup
08:37
and I'd madeyapılmış 70 of the staffpersonel
into millionairesmilyonerler,
115
505274
4603
çalışanların 70 tanesini
milyoner ettiğimde ise
08:41
they sortçeşit of said, "Well donetamam, SteveSteve!"
116
509877
3520
"Aferin Steve!" falan dediler.
08:45
(LaughterKahkaha)
117
513397
4286
(Kahkahalar)
08:49
(ApplauseAlkış)
118
517683
4286
(Alkışlar)
Hırslı kadınları, her zaman için,
kafalarından ayırt edebilirsiniz;
08:53
You can always tell ambitiousiddialı womenkadınlar
by the shapeşekil of our headskafalar:
119
521969
4286
08:58
They're flatdüz on topüst for beingolmak
pattedokşadı patronizinglypatronizingly.
120
526255
3325
patronluk taslayanların okşaması
nedeniyle üst kısımları düzdür.
09:01
(LaughterKahkaha) (ApplauseAlkış)
121
529580
5941
(Kahkahalar) (Alkışlar)
09:07
And we have largerdaha büyük feetayaklar to standdurmak
away from the kitchenmutfak sinklavabo.
122
535521
4563
Ve mutfak lavabosundan uzak durabilmek
için daha büyük ayaklarımız vardır.
09:12
(LaughterKahkaha)
123
540084
1653
(Kahkahalar)
09:13
Let me sharepay with you
two secretssırlar of successbaşarı:
124
541737
3825
Size başarının
iki sırrını vereyim:
09:17
SurroundSurround yourselfkendin with first-classBirinci sınıf people
and people that you like;
125
545562
6219
Kendinizi birinci sınıf ve
sevdiğiniz insanlarla çevirin
09:23
and chooseseçmek your partnerortak
very, very carefullydikkatlice.
126
551781
6284
ve partnerinizi
çok ama çok dikkatli seçin.
09:30
Because the other day when I said,
"My husband'skocanın an angelmelek,"
127
558065
3213
Çünkü geçenlerde, 'Kocam bir melek'
dediğimde,
09:33
a womankadın complainedşikayet --
"You're luckyşanslı," she said,
128
561278
2486
kadının biri sızlandı --
"Sen şanslısın", dedi,
09:35
"mine'sbenim'ın still alivecanlı."
129
563764
2026
"benimki hâlâ hayatta."
09:37
(LaughterKahkaha)
130
565790
3017
(Kahkahalar)
09:45
If successbaşarı were easykolay,
we'devlenmek all be millionairesmilyonerler.
131
573117
5057
Başarı kolay bir şey olsa,
hepimiz birer milyoner olurduk.
09:51
But in my casedurum, it camegeldi in the midstortasında
of familyaile traumaTravma and indeedaslında, crisiskriz.
132
579054
6994
Ama benim hikayemde, tam aile travması
ve krizinin ortasında geldi.
10:01
Our lategeç sonoğul, GilesGiles, was an only childçocuk,
a beautifulgüzel, contentedmemnun babybebek.
133
589258
8274
Müteveffa oğlumuz, Giles,
tek çocuktu, güzel, mutlu bir bebekti.
10:09
And then, at two and a halfyarım,
134
597532
3933
Ama sonra, iki buçuk yaşındayken,
10:13
like a changelingChangeling in a fairyperi storyÖykü,
135
601465
3273
sanki periler başka bir
çocukla değiştirmişçesine,
10:16
he lostkayıp the little speechkonuşma that he had
136
604738
3432
sahip olduğu az buçuk
konuşma yeteneğini kaybetti
10:20
and turneddönük into a wildvahşi,
unmanageableyönetilemez toddleryürümeye başlayan çocuk.
137
608170
5272
ve vahşi, baş edilemez
bir çocuğa dönüştü.
10:25
Not the terriblekorkunç twosikişer ikişer;
138
613442
2082
Korkunç ikili:
10:27
he was profoundlyderinden autisticotistik
and he never spokekonuştu again.
139
615524
5933
ciddi derece otistikti ve
bir daha konuşmadı.
10:36
GilesGiles was the first residentoturan in the first
houseev of the first charitysadaka that I setset up
140
624387
5347
Giles, otizm için hizmet sağlamak
amacıyla kurduğum ilk hayır kurumunun,
10:41
to pioneeröncü servicesHizmetler for autismotizm.
141
629734
3570
ilk evinin, ilk sakiniydi.
10:45
And then there's been
a groundbreakingçığır açan Prior'sPrior'ın CourtMahkeme schoolokul
142
633304
3000
Sonra, otistik öğrenciler için,
çığır açan
10:48
for pupilsöğrenciler with autismotizm
143
636304
2420
Prior's Court okulu geldi
10:50
and a medicaltıbbi researchAraştırma charitysadaka,
again, all for autismotizm.
144
638724
4120
ve yine tamamen otizm için bir tıbbi
araştırma hayratı.
10:54
Because wheneverher ne zaman I foundbulunan a gapboşluk
in servicesHizmetler, I trieddenenmiş to help.
145
642844
4979
Çünkü hizmetlerin neresinde bir boşluk
görsem, yardım etmeye çalıştım.
11:01
I like doing newyeni things
and makingyapma newyeni things happenolmak.
146
649313
5270
Yeni şeyler yapmayı da yeni şeylerin
olmasını sağlamayı da severim.
11:06
And I've just startedbaşladı a three-yearüç yıllık
think tanktank for autismotizm.
147
654583
6576
Daha yeni, otizm için üç yıllık
bir beyin takımı kurdum.
11:13
And so that some of my wealthservet does go back
to the industrysanayi from whichhangi it stemssapları,
148
661159
5275
Ve böylece, servetimin bir kısmı,
geldiği endüstriye geri dönüyor,
ayrıca Oxford İnternet Enstitüsü'nü ve
diğer bilgi teknolojisi
11:18
I've alsoAyrıca foundedkurulmuş
the OxfordOxford InternetInternet InstituteEnstitüsü
149
666434
3583
11:22
and other IT venturesgirişimler.
150
670017
2493
girişimlerini kurdum.
11:24
The OxfordOxford InternetInternet InstituteEnstitüsü
focusesodaklanır not on the technologyteknoloji,
151
672510
4285
Oxford İnternet Enstitüsü, internetin,
teknoloji yönüne değil,
11:28
but on the socialsosyal, economicekonomik, legalyasal
and ethicalahlâki issuessorunlar of the InternetInternet.
152
676795
4812
sosyal, ekonomik, hukuki ve
etik sorunlarına odaklanıyor.
11:35
GilesGiles diedvefat etti unexpectedlybeklenmedik 17 yearsyıl agoönce now.
153
683887
7022
Giles, beklenmedik şekilde,
17 yıl önce öldü.
11:42
And I have learnedbilgili to livecanlı withoutolmadan him,
154
690909
3780
Ve ben onsuz yaşamayı öğrendim,
11:46
and I have learnedbilgili to livecanlı
withoutolmadan his need of me.
155
694689
4780
bana olan ihtiyacı olmadan
yaşamayı öğrendim.
11:51
PhilanthropyHayırseverlik is all that I do now.
156
699469
3360
Şimdi bütün yaptığım hayırseverlik.
11:54
I need never worryendişelenmek about gettingalma lostkayıp
157
702829
2359
Kaybolmaktan korkmama hiç gerek yok
11:57
because severalbirkaç charitiesHayır kurumları
would quicklyhızlı bir şekilde come and find me.
158
705188
3509
çünkü çeşitli hayır kurumları
hemen gelip ben bulur.
(Kahkahalar)
12:00
(LaughterKahkaha)
159
708697
3970
12:12
It's one thing to have an ideaFikir
for an enterpriseKurumsal,
160
720807
4078
Bir girişim fikrine sahip olmak
bir şeydir ama
12:16
but as manyçok people in this roomoda will know,
161
724885
2227
bu odadaki çoğu kişinin bildiği gibi,
12:19
makingyapma it happenolmak is a very difficultzor thing
162
727112
2913
onu gerçekleştirmek çok zor bir şeydir
12:22
and it demandstalepler extraordinaryolağanüstü energyenerji,
self-beliefkendi kendine inanç and determinationbelirleme,
163
730025
8092
ve inanılmaz enerji,
kendine inanç, azim,
12:30
the couragecesaret to riskrisk familyaile and home,
164
738117
4205
aile ve ev yaşamını riske
atabilme cesareti
ve takıntıya varan, 7/24
adanmışlık gerektirir.
12:34
and a 24/7 commitmenttaahhüt
that borderssınırlar on the obsessiveobsesif.
165
742322
5169
12:39
So it's just as well
that I'm a workaholicişkolik.
166
747491
3984
Ben de bir işkoliğim.
Düzgün, alçak gönüllülükle yapıldığında,
çalışmanın güzelliğine inanırım.
12:43
I believe in the beautygüzellik of work when we
do it properlyuygun şekilde and in humilitytevazu.
167
751475
5231
12:50
Work is not just something I do
when I'd ratherdaha doğrusu be doing something elsebaşka.
168
758153
5369
Benim için iş, yerine başka bir şey de
yapıyor olabileceğim bir şey değil.
12:57
We livecanlı our liveshayatları forwardileri.
169
765612
2144
Hayatı ileriye dönük yaşıyoruz.
12:59
So what has all that taughtöğretilen me?
170
767756
3234
Peki tüm bunlar bana ne öğretti?
13:04
I learnedbilgili that tomorrow'sYarının
never going to be like todaybugün,
171
772210
3636
Yarının asla bugün gibi
olmayacağını ve
13:07
and certainlykesinlikle nothing like yesterdaydün.
172
775846
3053
düne hiç benzemeyeceğini öğrendim.
13:10
And that madeyapılmış me ableyapabilmek to copebaşa çıkmak with changedeğişiklik,
173
778899
3407
Ve bu beni, değişimle baş edebilir, hatta
13:14
indeedaslında, eventuallysonunda to welcomeHoşgeldiniz changedeğişiklik,
174
782306
4328
değişimi kucaklayabilir biri yaptı.
13:18
thoughgerçi I'm told I'm still very difficultzor.
175
786634
5032
Gerçi hâlâ çok inatçı olduğum
da söyleniyor.
13:23
Thank you very much.
176
791666
2135
Çok teşekkür ederim.
13:25
(ApplauseAlkış)
177
793801
7280
(Alkışlar)
Translated by Tugce Senel
Reviewed by Ramazan Şen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Dame Stephanie Shirley - Entrepreneur and philanthropist
In 1962, Dame Stephanie "Steve" Shirley founded Freelance Programmers, a software firm with innovative work practices -- and (mainly) women employees.

Why you should listen

In the austerity of post-World War II England, jobs were few, and opportunities for women to earn a wage were even fewer. So, on her dining room table, Stephanie Shirley founded the kind of company she'd like to work for -- one that posed challenging, rewarding tasks, built around flexible work rules that made it possible to have a real life. Her software company, Freelance Programmers made her one of the richest women in England (and one of the few to have earned her own money). Initially employing only women -- Shirley often bid for contracts as "Steve" to compete in the male-dominated industry -- the company was eventually valued at $3 billion, while 70 of the staff became millionaires when it floated on the stock market.

But money wasn't Shirley's object. "A lot of people go into business to make money," she told the Guardian. "I really didn't; I went in with a mission for women. Conversely, I was determined never, ever to be poor again." Freelance Programmers became the FI Group became Xansa; it was acquired by Steria in 2007.

Shirley retired in 1993, but she hasn't stopped pushing for progress in the fields she loves. For instance, she works tirelessly to push forward research into autism spectrum disorders, as well as to study and improve the IT industry and the role of the internet in society. She told the Guardian, "I do get committed, and I don't just give my money; I try to give of myself."

More profile about the speaker
Dame Stephanie Shirley | Speaker | TED.com