TEDxDelft
Mileha Soneji: Simple hacks for life with Parkinson's
Mileha Soneji: Parkinson hastalarının hayatına sade dokunuşlar
Filmed:
Readability: 3.6
1,033,316 views
Parkinson gibi karışık bir şeyle uğraşırken bile sade çözümler en iyisidir. Bu ilham verici konuşmada, Mileha Soneji Parkinson hastalarının hayatını bir nebze kolay kılmak adına yaptığı engelsiz tasarımları paylaşıyor. "Teknoloji her zaman çözüm değil. İhtiyacımız olan insan merkezli çözümler."diyor.
Mileha Soneji - Product designer
Mileha Soneji believes that having empathy and being able to put yourself in another person's shoes is what makes for great design. Full bio
Mileha Soneji believes that having empathy and being able to put yourself in another person's shoes is what makes for great design. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
In India, we have these huge families.
0
800
3016
Hindistan'da büyük ailelerimiz var.
00:15
I bet a lot of you all
must have heard about it.
must have heard about it.
1
3840
2576
Eminim birçoğunuz bunu duymuştur.
00:18
Which means that there are
a lot of family events.
a lot of family events.
2
6440
2840
Ki bu birçok aile toplanması demek.
00:21
So as a child, my parents
used to drag me to these family events.
used to drag me to these family events.
3
9840
3880
Dolayısıyla çocukken ebeveynlerim beni
bu aile toplanmalarına sürüklerdi.
bu aile toplanmalarına sürüklerdi.
00:26
But the one thing
that I always looked forward to
that I always looked forward to
4
14360
3016
Fakat dört gözle beklediğim tek şey
00:29
was playing around with my cousins.
5
17400
2040
kuzenlerimle oynamaktı.
00:32
And there was always this one uncle
6
20160
2296
Ve her zaman orada amcalarımdan biri,
00:34
who used to be there,
7
22480
1256
orada olmaya alışkın,
00:35
always ready, jumping around with us,
8
23760
1856
her zaman hazır, bizimle zıplayan,
00:37
having games for us,
9
25640
1496
bizim için oyunları olan,
00:39
making us kids have the time of our lives.
10
27160
2800
biz çocuklara
unutamayacağımız zamanlar yaşatan.
unutamayacağımız zamanlar yaşatan.
00:42
This man was extremely successful:
11
30920
2336
Bu adam son derece başarılı,
00:45
he was confident and powerful.
12
33280
2000
öz güvenli ve güçlüydü.
00:47
But then I saw this hale and hearty person
deteriorate in health.
deteriorate in health.
13
35920
4400
Fakat sonra bu zinde ve kuvvetli kişinin
sağlığının bozulduğunu gördüm.
sağlığının bozulduğunu gördüm.
00:53
He was diagnosed with Parkinson's.
14
41240
2280
Parkinson tanısı konulmuştu.
00:56
Parkinson's is a disease that causes
degeneration of the nervous system,
degeneration of the nervous system,
15
44760
4056
Parkinson sinir sisteminin bozulmasına
sebep olan bir hastalık,
sebep olan bir hastalık,
01:00
which means that this person
who used to be independent
who used to be independent
16
48840
2976
yani öncesinde bağımsız olan bu kişi
01:03
suddenly finds tasks like drinking coffee,
because of tremors, much more difficult.
because of tremors, much more difficult.
17
51840
5240
aniden kahve içmek gibi işleri titremeleri
yüzünden çok daha zor yapabiliyor.
yüzünden çok daha zor yapabiliyor.
01:09
My uncle started using a walker to walk,
18
57800
2656
Amcam yürümek için
yürüteç kullanmaya başlamıştı
yürüteç kullanmaya başlamıştı
01:12
and to take a turn,
19
60480
1216
ve bir köşeyi dönmek için,
01:13
he literally had to take
one step at a time, like this,
one step at a time, like this,
20
61720
4056
gerçek manada adımını teker teker
atmak zorundaydı, böyle,
atmak zorundaydı, böyle,
01:17
and it took forever.
21
65800
1240
ve çok uzun sürüyordu.
01:20
So this person, who used to be
the center of attention
the center of attention
22
68240
3176
Böylece önceden her aile toplanmasında
01:23
in every family gathering,
23
71440
2056
ilgi odağı olan bu insan,
01:25
was suddenly hiding behind people.
24
73520
2080
aniden insanların arkasına saklanıyordu.
01:28
He was hiding from the pitiful look
in people's eyes.
in people's eyes.
25
76400
3360
İnsanların gözündeki
acıma dolu bakışlardan saklanıyordu.
acıma dolu bakışlardan saklanıyordu.
01:32
And he's not the only one in the world.
26
80440
2080
Ve kendisi dünyadaki tek örnek değil.
01:35
Every year, 60,000 people
are newly diagnosed with Parkinson's,
are newly diagnosed with Parkinson's,
27
83280
5496
Her yıl, 60.000 kişi
Parkinson tanısı alıyor
Parkinson tanısı alıyor
01:40
and this number is only rising.
28
88800
2040
ve bu sayı sadece artmakta.
01:44
As designers, we dream that our designs
solve these multifaceted problems,
solve these multifaceted problems,
29
92360
5416
Tasarımcılar olarak, tasarımlarımızın çok
yönlü problemleri çözmesini hayal ederiz.
yönlü problemleri çözmesini hayal ederiz.
01:49
one solution that solves it all,
30
97800
2816
her şeyi çözen tek bir çözüm,
01:52
but it need not always be like that.
31
100640
2280
fakat her zaman böyle olmak zorunda değil.
01:55
You can also target simple problems
32
103680
2816
Kolay problemleri de hedefleyebilir
01:58
and create small solutions for them
and eventually make a big impact.
and eventually make a big impact.
33
106520
3920
ve onlar için küçük çözümler üreterek
sonunda büyük bir etki yapabilirsiniz.
sonunda büyük bir etki yapabilirsiniz.
02:03
So my aim here was
to not cure Parkinson's,
to not cure Parkinson's,
34
111120
3376
Yani benim buradaki hedefim
Parkinson'a çare bulmak değil,
Parkinson'a çare bulmak değil,
02:06
but to make their everyday tasks
much more simple,
much more simple,
35
114520
3176
onların günlük işlerini
daha kolay hale getirmek
daha kolay hale getirmek
02:09
and then make an impact.
36
117720
1400
ve böylece bir etki yaratmak.
02:12
Well, the first thing I targeted
was tremors, right?
was tremors, right?
37
120040
3560
Ve hedefimdeki ilk şey titremelerdi.
02:16
My uncle told me that he had stopped
drinking coffee or tea in public
drinking coffee or tea in public
38
124440
4536
Amcam bana topluluk içinde
kahve veya çay içmeyi bıraktığını söyledi,
kahve veya çay içmeyi bıraktığını söyledi,
02:21
just out of embarrassment,
39
129000
1479
sadece utandığından dolayı.
02:23
so, well, I designed the no-spill cup.
40
131000
3480
Bu yüzden, ben de
dökülme karşıtı bardağı tasarladım.
dökülme karşıtı bardağı tasarladım.
02:27
It works just purely on its form.
41
135080
2856
Tamamen biçimi ile etkisini gösteriyor.
02:29
The curve on top deflects the liquid
back inside every time they have tremors,
back inside every time they have tremors,
42
137960
5256
Her titremeleri olduğunda üst kısımdaki
kavis ,sıvıyı tekrar içeri döndürüyor,
kavis ,sıvıyı tekrar içeri döndürüyor,
02:35
and this keeps the liquid inside
compared to a normal cup.
compared to a normal cup.
43
143240
2840
bu da normal bir bardağa göre
sıvıyı daha fazla içeride tutuyor.
sıvıyı daha fazla içeride tutuyor.
02:38
But the key here is that it is not tagged
as a Parkinson's patient product.
as a Parkinson's patient product.
44
146800
4920
Fakat buradaki kilit nokta bunun Parkinson
hastası ürünü olarak adlandırılmaması.
hastası ürünü olarak adlandırılmaması.
02:44
It looks like a cup that could be used
by you, me, any clumsy person,
by you, me, any clumsy person,
45
152040
4416
Senin, benim, herhangi sakar insanın
kullanabileceği bir kupa gibi görünüyor
kullanabileceği bir kupa gibi görünüyor
02:48
and that makes it much more comforting
for them to use, to blend in.
for them to use, to blend in.
46
156480
4000
ve onların kullanması, aramıza karışması
için daha rahatlatıcı hale getiriyor.
için daha rahatlatıcı hale getiriyor.
02:53
So, well, one problem solved,
47
161920
2656
Böylece bir problem çözüldü,
02:56
many more to go.
48
164600
1240
daha niceleri sırada.
02:58
All this while, I was interviewing him,
49
166640
2416
Bu sırada, onunla görüşmeler yapıyordum,
03:01
questioning him,
50
169080
1536
sorguluyordum
03:02
and then I realized that I was getting
very superficial information,
very superficial information,
51
170640
3696
ve fark ettim ki
çok yüzeysel bilgiler ediniyordum
çok yüzeysel bilgiler ediniyordum
03:06
or just answers to my questions.
52
174360
2816
ya da sadece sorularıma cevaplar.
03:09
But I really needed to dig deeper
to get a new perspective.
to get a new perspective.
53
177200
3160
Fakat yeni bir bakış açısı edinmek için
daha derine dalmalıydım.
daha derine dalmalıydım.
03:13
So I thought, well,
let's observe him in his daily tasks,
let's observe him in his daily tasks,
54
181000
3736
Bu yüzden iyice düşündüm,
günlük işlerini yaparken onu gözlemleyeyim
günlük işlerini yaparken onu gözlemleyeyim
03:16
while he's eating, while he's watching TV.
55
184760
2360
yemek yerken, televizyon izlerken.
03:19
And then, when I was actually
observing him walking to his dining table,
observing him walking to his dining table,
56
187800
4056
Ve sonra, o yemek masasına yürürken
izlediğim sırada,
izlediğim sırada,
03:23
it struck me, this man who finds it
so difficult to walk on flat land,
so difficult to walk on flat land,
57
191880
5176
kafama dank etti, düz zeminde
yürümekte çok zorlanan bu adam,
yürümekte çok zorlanan bu adam,
03:29
how does he climb a staircase?
58
197080
1720
merdivenleri nasıl çıkıyor?
03:31
Because in India we do not have
a fancy rail that takes you up a staircase
a fancy rail that takes you up a staircase
59
199320
3696
Çünkü Hindistan'da sizi merdivenden
yukarı çıkaran o havalı raylardan yok
yukarı çıkaran o havalı raylardan yok
03:35
like in the developed countries.
60
203040
2016
gelişmiş ülkelerde olduğu gibi.
03:37
One actually has to climb the stairs.
61
205080
2120
Kişi gerçekten merdivenleri tırmanmalı.
03:39
So he told me,
62
207920
1256
Sonra bana dedi ki,
03:41
"Well, let me show you how I do it."
63
209200
2000
"İzin ver nasıl yaptığımı göstereyim."
03:43
Let's take a look at what I saw.
64
211880
2040
Neler gördüğüme bir göz atalım.
03:48
So he took really long
to reach this position,
to reach this position,
65
216960
2656
Bu pozisyona ulaşması gayet uzun sürdü,
03:51
and then all this while, I'm thinking,
66
219640
1856
bu sırada, düşünüyorum,
03:53
"Oh my God, is he really going to do it?
67
221520
1936
"Aman Tanrım, gerçekten bunu yapacak mı?
03:55
Is he really, really going to do it
without his walker?"
without his walker?"
68
223480
2896
Gerçekten ama gerçekten bunu
yürüteçsiz mi yapacak?"
yürüteçsiz mi yapacak?"
03:58
And then ...
69
226400
1200
Ve sonra...
04:02
(Laughter)
70
230280
2320
(Gülüşmeler)
04:08
And the turns, he took them so easily.
71
236680
2160
Ve dönüşler, onları çok kolay halletti.
04:13
So -- shocked?
72
241240
1240
Şaşırdınız mı?
04:14
Well, I was too.
73
242920
1480
Ben de şaşırmıştım.
04:19
So this person who could not
walk on flat land
walk on flat land
74
247320
2976
Düz zeminde yürüyemeyen bu adam
04:22
was suddenly a pro at climbing stairs.
75
250320
2080
bir anda merdivenleri çıkmakta
uzman çıkmıştı.
uzman çıkmıştı.
04:25
On researching this, I realized that
it's because it's a continuous motion.
it's because it's a continuous motion.
76
253720
4655
Bunu araştırınca, anladım ki bunun sebebi
hareketin sürekliliği.
hareketin sürekliliği.
04:30
There's this other man
who also suffers from the same symptoms
who also suffers from the same symptoms
77
258399
3137
Başka bir adam var,
aynı belirtilerden muzdarip
aynı belirtilerden muzdarip
04:33
and uses a walker,
78
261560
1416
ve yürüteç kullanan
04:35
but the moment he's put on a cycle,
79
263000
2096
fakat bir döngüye girdiği anda,
04:37
all his symptoms vanish,
80
265120
1696
bütün belirtileri yok oluyor,
04:38
because it is a continuous motion.
81
266840
2080
çünkü bu sürekli bir hareket.
04:41
So the key for me was to translate
this feeling of walking on a staircase
this feeling of walking on a staircase
82
269560
4296
Yani benim için kilit nokta merdivende
yürürkenki bu hissi
yürürkenki bu hissi
04:45
back to flat land.
83
273880
1400
düz zemine taşımaktı.
04:47
And a lot of ideas
were tested and tried on him,
were tested and tried on him,
84
275880
2936
Pek çok fikir onun üzerinde
test edildi ve denendi,
test edildi ve denendi,
04:50
but the one that finally worked
was this one. Let's take a look.
was this one. Let's take a look.
85
278840
3520
fakat sonunda işe yarayan buydu.
Bir bakalım.
Bir bakalım.
04:57
(Laughter)
86
285440
3056
(Gülüşmeler)
05:00
(Applause)
87
288520
4456
(Alkış)
05:05
He walked faster, right?
88
293000
1456
Daha hızlı yürüdü, değil mi?
05:06
(Applause)
89
294480
3200
(Alkışlar)
05:11
I call this the staircase illusion,
90
299240
2776
Ben buna merdiven yanılsaması diyorum
05:14
and actually when the staircase illusion
abruptly ended, he froze,
abruptly ended, he froze,
91
302040
4576
ve merdiven yanılsamasının bittiği anda,
dondu kaldı,
dondu kaldı,
05:18
and this is called freezing of gait.
92
306640
2016
bunun adı yürüyüş donması.
05:20
So it happens a lot,
93
308680
1216
Bu çok sık oluyor,
05:21
so why not have a staircase illusion
flowing through all their rooms,
flowing through all their rooms,
94
309920
3936
öyleyse neden merdiven yanılsaması
bütün odalarına gidecek şekilde olmasın,
bütün odalarına gidecek şekilde olmasın,
05:25
making them feel much more confident?
95
313880
2360
onları daha kendinden emin hissettirmesin?
05:29
You know, technology is not always it.
96
317440
2656
Bilirsiniz, teknoloji her zaman çözüm değil.
05:32
What we need are human-centered solutions.
97
320120
2776
İhtiyacımız olan insan merkezli çözümler.
05:34
I could have easily
made it into a projection,
made it into a projection,
98
322920
2216
Bunu kolaylıkla bir yansıtma ile
05:37
or a Google Glass, or something like that.
99
325160
2336
veya Google Glass gibi bir şeyle
yapabilirdim.
yapabilirdim.
05:39
But I stuck to simple print on the floor.
100
327520
2320
Ancak ben
zemindeki sade baskıya sadık kaldım.
zemindeki sade baskıya sadık kaldım.
05:42
This print could be taken into hospitals
101
330360
2936
Bu baskı onları daha fazla
hoş karşılanmış hissettirmek için
hoş karşılanmış hissettirmek için
05:45
to make them feel much more welcome.
102
333320
2400
hastanelerde uygulanabilir.
05:48
What I wish to do
is make every Parkinson's patient
is make every Parkinson's patient
103
336600
3096
Yapmayı dilediğim, her Parkinson hastasını
05:51
feel like my uncle felt that day.
104
339720
2456
o gün amcamın hissettiği gibi
hissettirmek.
hissettirmek.
05:54
He told me that I made him feel
like his old self again.
like his old self again.
105
342200
3680
Amcam kendisini eski hali
gibi hissettirdiğimi söyledi.
gibi hissettirdiğimi söyledi.
05:59
"Smart" in today's world
has become synonymous to high tech,
has become synonymous to high tech,
106
347120
4000
Günümüzde "akıllı" yüksek teknoloji ile
eş anlamlı hale geldi
eş anlamlı hale geldi
06:03
and the world is only getting
smarter and smarter day by day.
smarter and smarter day by day.
107
351960
3160
ve dünya gün be gün
daha ve daha akıllı hale geliyor.
daha ve daha akıllı hale geliyor.
06:07
But why can't smart be something
that's simple and yet effective?
that's simple and yet effective?
108
355800
3680
Fakat akıllı neden
sade yine de etkin bir şey olmasın?
sade yine de etkin bir şey olmasın?
06:12
All we need is a little bit of empathy
and some curiosity,
and some curiosity,
109
360320
3976
Tüm ihtiyacımız olan şey
biraz empati ve biraz merak,
biraz empati ve biraz merak,
06:16
to go out there, observe.
110
364320
2256
çıkıp gözlem yapmak.
06:18
But let's not stop at that.
111
366600
1896
Fakat gelin o kadarı ile durmayalım.
06:20
Let's find these complex problems.
Don't be scared of them.
Don't be scared of them.
112
368520
3656
Karmaşık problemler bulalım.
Onlardan korkmayalım.
Onlardan korkmayalım.
06:24
Break them, boil them down
into much smaller problems,
into much smaller problems,
113
372200
3576
Onları parçalayarak ve indirgeyerek
daha küçük problemler haline getirelim,
daha küçük problemler haline getirelim,
06:27
and then find simple solutions for them.
114
375800
2496
sonrasında onlara sade çözümler bulalım.
06:30
Test these solutions, fail if needed,
115
378320
3016
Çözümlere yeni kavrayışlar getirmek için
bu çözümler denenmeli,
bu çözümler denenmeli,
06:33
but with newer insights to make it better.
116
381360
2160
gerekirse başarısız olunmalı.
06:36
Imagine what we all could do
if we all came up with simple solutions.
if we all came up with simple solutions.
117
384240
4256
Eğer hepimiz sade çözümlerle gelirsek
neler başarabileceğimizi bir düşünün.
neler başarabileceğimizi bir düşünün.
06:40
What would the world be like
if we combined all our simple solutions?
if we combined all our simple solutions?
118
388520
3480
Eğer bütün sade çözümlerimizi birleştirsek
dünya nasıl bir yer olurdu?
dünya nasıl bir yer olurdu?
06:44
Let's make a smarter world,
but with simplicity.
but with simplicity.
119
392880
3016
Gelin daha akıllı bir dünya kuralım,
ama sadelikle.
ama sadelikle.
06:47
Thank you.
120
395920
1216
Teşekkürler.
06:49
(Applause)
121
397160
3040
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Mileha Soneji - Product designerMileha Soneji believes that having empathy and being able to put yourself in another person's shoes is what makes for great design.
Why you should listen
Mileha Soneji is a trained strategic product designer, originally hailing from the city of Pune in India. She currently works in the Netherlands as a strategist. Her work entails combining the fuzzy front-end of the design process with emerging technologies to answer the question of what needs to be designed in the future.
Even as a child, Mileha had a keen interest in (re)designing things around her, even though she had little knowledge about it as a profession. This led her to take up the Bachelor in Product Design at the MIT School of Design. After graduation, she got a couple of years of work experience in India, where she quickly realized that apart from the actual tangible design, a successful product needs a backbone of thorough research in user needs and market analysis. The need to study this further brought Mileha to Delft University of Technology in the Netherlands to study Strategic Product Design for her Masters.
Mileha Soneji | Speaker | TED.com