ABOUT THE SPEAKER
Carl Honore - Journalist
In his book In Praise of Slowness, Carl Honoré dissects our speed-obsessed society and celebrates those who have gotten in touch with their "inner tortoise."

Why you should listen

Canadian-born journalist Carl Honoré has written for The Economist, the Houston Chronicle, the Observer, and the National Post, but he is best known for his advocacy of the Slow Movement. A loose and international effort by the harried and haggard to decelerate the pace of their lives, the Slow Movement spans everything from telecommunications (slow email) and health care (slow medicine) to diet (slow food) and public space (slow cities).

Honore's bestselling book In Praise of Slowness plots the lineage of our speed-obsessed society
; while it recognizes the difficulty of slowing down, it also highlights the successes of everyday people around the world who have found ways of doing it. Honoré traces his "Aha" moment to his son's bedtime, when Honore would race through storybooks -- skipping pages, reading portions of paragraphs -- to move things along. (He's since reformed.) His latest book, Under Pressure, is about how we are raising a generation of overprogrammed, overachieving and exhausted children.

More profile about the speaker
Carl Honore | Speaker | TED.com
TEDGlobal 2005

Carl Honoré: In praise of slowness

Carl Honore yavaşlığı övüyor

Filmed:
3,019,523 views

Gazeteci Carl Honore, Batı dünyasının hız konusundaki vurgusunun, sağlık, üretim verimliliği ve yaşam kalitesini aşındırdığına inanıyor. Ancak, insanların, herşeyiyle acaip modern yaşamlarını frenlemeye başlamalarıyle gelişen bir geri tepme sözkonusu.
- Journalist
In his book In Praise of Slowness, Carl Honoré dissects our speed-obsessed society and celebrates those who have gotten in touch with their "inner tortoise." Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:26
What I'd like to startbaşlama off with is an observationgözlem,
0
1000
2000
Bir gözlemle başlamak istiyorum
00:28
whichhangi is that if I've learnedbilgili anything over the last yearyıl,
1
3000
2000
Geçen yıl boyunca eğer birşey öğrendimse
00:30
it's that the supremeyüce ironyalay
2
5000
2000
o da, yavaşlıkla ilgili bir kitap yayınlamak için
00:32
of publishingyayıncılık a bookkitap about slownessyavaşlık
3
7000
2000
promosyon konusunda gerçekten hızlı hareket
00:34
is that you have to go around promotingteşvik it really fasthızlı.
4
9000
2000
edilmesi gereğinin super ironisidir.
00:37
I seemgörünmek to spendharcamak mostçoğu of my time these daysgünler
5
12000
2000
Bu günlerde zamanımın çoğunu
00:39
zippingsıkıştırma from cityŞehir to cityŞehir, studiostüdyo to studiostüdyo,
6
14000
3000
şehirden şehire, stüdyodan stüdyoya,
00:42
interviewröportaj to interviewröportaj,
7
17000
2000
görüşmeden görüşmeye koşuşturmakla geçiriyor gibiyim,
00:44
servingservis up the bookkitap in really tinyminik bite-sizelokma chunksparçaları.
8
19000
2000
kitabı gerçekten ufak, tadımlık boyutunda parçalar halinde sunarak.
00:46
Because everyoneherkes these daysgünler
9
21000
2000
Çünkü bu günlerde herkes
00:48
wants to know how to slowyavaş down,
10
23000
2000
nasıl yavaşlanacağını bilmek istiyor,
00:50
but they want to know how to slowyavaş down really quicklyhızlı bir şekilde. So ...
11
25000
3000
ancak, nasıl yavaşlanacağını gerçekten hızlıca öğrenmek istiyorlar.
00:53
so I did a spotyer on CNNCNN the other day
12
28000
2000
Geçen gün CNNe çıktım.
00:55
where I actuallyaslında spentharcanmış more time in makeupmakyaj than I did talkingkonuşma on airhava.
13
30000
3000
Makyaj için yayında konuştuğumdan fazla zaman harcadım.
00:59
And I think that -- that's not really surprisingşaşırtıcı thoughgerçi, is it?
14
34000
2000
Ve sanıyorum ki bu, o kadarda süpriz değil, öyle mi?
01:01
Because that's kindtür of the worldDünya that we livecanlı in now,
15
36000
2000
Çünkü şu anda yaşadığımız dünya, bu türden bir dünya,
01:03
a worldDünya stucksıkışmış in fast-forwardHızlı ileri sarma.
16
38000
3000
hızlı sarma modunda takılmış bir dünya.
01:06
A worldDünya obsessedkafayı takmış with speedhız,
17
41000
2000
Hız saplantılı bir dünya,
01:08
with doing everything fasterDaha hızlı, with crammingtıkınma more and more
18
43000
3000
herşeyin daha hızlı yapıldığı; daha az zamana
01:11
into lessaz and lessaz time.
19
46000
2000
daha fazlanın tıkıştırıldığı.
01:13
EveryHer momentan of the day feelshissediyor like
20
48000
2000
Günün her anı,
01:15
a raceyarış againstkarşısında the clocksaat.
21
50000
2000
zamana karşı bir yarış olarak hissediliyor.
01:17
To borrowödünç almak a phraseifade from CarrieCarrie FisherFisher, whichhangi is
22
52000
2000
Carrie Fisher'den, içimde biyomda olan bir ödünç cümle:
01:19
in my biobiyo there; I'll just tossatmak it out again --
23
54000
2000
işte yine sarfedeceğim:
01:21
"These daysgünler even instantanlık gratificationhaz takes too long." (LaughterKahkaha)
24
56000
3000
"Bugünlerde yerçekimi bile çok zaman alıyor"
01:24
And
25
59000
2000
Ve
01:26
if you think about how we to try to make things better, what do we do?
26
61000
2000
yapılacakları daha iyi yapmaya nasıl çalıştığımızı düşünürseniz; ne yapıyoruz?
01:28
No, we speedhız them up, don't we? So we used to dialArama; now we speedhız dialArama.
27
63000
3000
Hızlandırıyoruz, değil mi? Yani, tuşluyorduk, şimdi hızlı modda tuşluyoruz.
01:31
We used to readokumak; now we speedhız readokumak. We used to walkyürümek; now we speedhız walkyürümek.
28
66000
3000
Okuyorduk, şimdi hızlı okuyoruz. Yürüyorduk, şimdi hızlı yürüyoruz.
01:34
And of coursekurs, we used to datetarih and now we speedhız datetarih.
29
69000
3000
Ve tabiiki randevulaşıyorduk, şimdi hızlı randevulaşıyoruz.
01:37
And even things that are by theironların very naturedoğa slowyavaş --
30
72000
3000
Ve doğası gereği yavaş olan şeyleri dahi--
01:40
we try and speedhız them up too.
31
75000
3000
hızlandırmaya çalışıyoruz.
01:43
So I was in NewYeni YorkYork recentlyson günlerde, and I walkedyürüdü pastgeçmiş a gymspor salonu
32
78000
2000
Ha, geçenlerde New Yorkdaydım, ve bir spor salonunun önünden geçerken,
01:45
that had an advertisementreklam in the windowpencere for a newyeni coursekurs, a newyeni eveningakşam coursekurs.
33
80000
2000
camda yeni bir kursun tanıtımı vardı, yeni bir akşam kursu.
01:48
And it was for, you guessedtahmin it, speedhız yogaYoga.
34
83000
3000
Ve bu, tahmin edin ne içindi, hızlı yoga.
01:51
So this -- the perfectmükemmel solutionçözüm for time-starvedTime-hasret professionalsprofesyoneller
35
86000
3000
Bu, zaman-delisi profesyoneller için mükemmel bir çözüm.
01:54
who want to, you know, saluteSelam the sunGüneş,
36
89000
2000
Biliyorsunuz, güneşin doğuşunu selamlamak isteyen,
01:56
but only want to give over about 20 minutesdakika to it.
37
91000
2000
ancak buna sadece 20 dakika kadar ayırabilecek onlar.
01:59
I mean, these are sortçeşit of the extremeaşırı examplesörnekler,
38
94000
2000
Söylemek istediğim, bunlar aşırı türden örnekler
02:01
and they're amusingeğlenceli and good to laughgülmek at.
39
96000
2000
ve bunlar eğlendirici ve gülmek için güzel örnekler.
02:03
But there's a very seriousciddi pointpuan,
40
98000
2000
Ancak, ciddi bir nokta var,
02:05
and I think that in the headlongpaldır küldür dashDash of dailygünlük life,
41
100000
3000
ve bence günlük hayatın delice akışı içinde
02:08
we oftensık sık losekaybetmek sightgörme of the damagehasar
42
103000
3000
çoğu zaman bu, cadde koşucusu tarzı yaşamın
02:11
that this roadrunnerRoadrunner formform of livingyaşam does to us.
43
106000
3000
bize verdiği zararı gözden kaçırıyoruz.
02:14
We're so marinatedMarine in the culturekültür of speedhız
44
109000
3000
Hız kültürüyle öyle bir marine olmuş vaziyetteyiz ki
02:17
that we almostneredeyse failbaşarısız to noticeihbar the tollGeçiş ücreti it takes
45
112000
2000
neredeyse bunun, hayatımızın her alanındaki maliyetini farketmekte
02:19
on everyher aspectGörünüş of our liveshayatları --
46
114000
2000
başarısız oluyoruz.
02:21
on our healthsağlık, our dietdiyet, our work,
47
116000
2000
Sağlığımız, beslenmemiz, işimiz
02:23
our relationshipsilişkiler, the environmentçevre and our communitytoplum.
48
118000
3000
ilişkilerimiz, çevre ve toplumumuz üzerindeki maliyet.
02:26
And sometimesara sıra it takes
49
121000
2000
Ve bazen bir uyan zili gerekiyor,
02:28
a wake-upuyandırma call, doesn't it,
50
123000
2000
bize koşuşturduğumuzun,
02:30
to alertAlarm us to the factgerçek that we're hurryingAcele throughvasitasiyla our liveshayatları,
51
125000
3000
yaşamımız olduğu gerçeğini hatırlatacak,
02:33
insteadyerine of actuallyaslında livingyaşam them; that we're
52
128000
2000
güzel bir yaşam yerine, gerçekte yaşadığımızın
02:35
livingyaşam the fasthızlı life, insteadyerine of the good life.
53
130000
2000
hızlı yaşam olduğu gerçeğini.
02:37
And I think for manyçok people, that wake-upuyandırma call
54
132000
2000
Çoğu insan için uyan zilinin
02:39
takes the formform of an illnesshastalık.
55
134000
2000
bir hastalık biçiminde geldiğini sanıyorum.
02:41
You know, a burnouttükenmişlik, or eventuallysonunda the bodyvücut saysdiyor,
56
136000
3000
Anlıyorsunuz, devrelerin yanması ve neticede vücudun
02:44
"I can't take it anymoreartık," and throwsatar in the towelhavlu.
57
139000
2000
"artık daha fazla dayanamıyorum" demesi ve havlu atması.
02:46
Or maybe a relationshipilişki goesgider up in smokeduman
58
141000
2000
veya bir ilişkinin duman içinde uçup gitmesi
02:48
because we haven'tyok had the time, or the patiencesabır,
59
143000
2000
çünkü zamanımız ya da sabrımız
02:50
or the tranquilityhuzur,
60
145000
2000
ya da başka birisiyle olacak huzurumuz,
02:52
to be with the other personkişi, to listen to them.
61
147000
2000
onları dinleyecek zamanımız yoktur.
02:54
And my wake-upuyandırma call camegeldi when I startedbaşladı
62
149000
2000
Benim uyan zilim,
02:56
readingokuma bedtimeYatma zamanı storieshikayeleri to my sonoğul,
63
151000
3000
oğluma yatak zamanı masalları okumaya başladığımda çaldı.
02:59
and I foundbulunan that at the endson of day,
64
154000
2000
ve günün sonunda
03:01
I would go into his roomoda and I just couldn'tcould slowyavaş down -- you know,
65
156000
3000
oğlumun odasına gittiğimde yavaşlayamadığımı gördüm.
03:04
I'd be speedhız readingokuma "The CatKedi In The HatŞapka."
66
159000
2000
"Şapkadaki kedi"yi hızlı modda okuyordum.
03:06
I'd be -- you know, I'd be skippingatlama lineshatlar here,
67
161000
2000
Anlıyorsunuz işte, bazen satırları,
03:08
paragraphsparagraflar there, sometimesara sıra a wholebütün pagesayfa,
68
163000
2000
bazen paragrafları ve bazen de tüm sayfayı atlıyordum.
03:10
and of coursekurs, my little boyoğlan knewbiliyordum the bookkitap insideiçeride out, so we would quarrelkavga.
69
165000
3000
Ve tabiiki küçük oğlum kitabı ezbere biliyordu ve neticede tartışıyorduk.
03:13
And what should have been the mostçoğu relaxingrahatlatıcı, the mostçoğu intimatesamimi,
70
168000
3000
Günün, en rahat, en özel, en sıcak
03:16
the mostçoğu tenderihale momentan of the day,
71
171000
2000
olması gereken zamanı,
03:18
when a dadbaba sitsoturur down to readokumak to his sonoğul,
72
173000
3000
bir babanın oturup oğluna okuduğu zaman,
03:21
becameoldu insteadyerine this kindtür of gladiatorialGladyatör battlesavaş of willsdilerse,
73
176000
3000
isteklerin gladyatörvari savaşlarına dönüşmüştü;
03:24
a clashçatışma betweenarasında my speedhız
74
179000
2000
benim hızım ve benim...--
03:26
and his slownessyavaşlık.
75
181000
3000
veya benim hızımla onun yavaşlığı arasında bir çatışma.
03:29
And this wentgitti on for some time,
76
184000
2000
Ve bu durum bir süre devam etti,
03:31
untila kadar I caughtyakalandı myselfkendim scanningtarama a newspapergazete articlemakale
77
186000
2000
kendimi, hızlı insanlar için zaman tasarrufu tavsiyeleri içeren
03:33
with timesavingzaman kazandıran tipsİpuçları for fasthızlı people.
78
188000
2000
bir gazete makalesini scan ederken yakalayana kadar.
03:35
And one of them madeyapılmış referencereferans to a seriesdizi of bookskitaplar calleddenilen
79
190000
2000
Tavsiyeleden birisi, "Bir dakikalık yatak zamanı hikayeleri" adında bir kitap serisini
03:37
"The One-MinuteOne-Minute BedtimeYatma zamanı StoryHikaye."
80
192000
2000
referans olarak veriyordu.
03:39
And I winceçekinme sayingsöz those wordskelimeler now,
81
194000
3000
Bunları şimdi söylemeye ürperiyorum,
03:42
but my first reactionreaksiyon at the time was very differentfarklı.
82
197000
2000
ancak, o zamanki reaksiyonum çok farklıydı.
03:44
My first reflexrefleks was to say,
83
199000
2000
İlk refleksim,
03:46
"HallelujahTanrı'ya şükür -- what a great ideaFikir!
84
201000
2000
"Hallelujah--ne müthiş bir fikir!
03:48
This is exactlykesinlikle what I'm looking for to speedhız up bedtimeYatma zamanı even more."
85
203000
3000
Bu, hikaye işini daha da hızlandırmam için tam aradığım şey." demek oldu.
03:51
But thankfullyneyse ki,
86
206000
2000
Ancak, ne mutluki
03:53
a lightışık bulbampul wentgitti on over my headkafa, and my nextSonraki reactionreaksiyon was very differentfarklı,
87
208000
2000
kafamda bir lamba yandı ve sonraki reaksiyonum çok farklıydı,
03:56
and I tookaldı a stepadım back, and I thought,
88
211000
2000
bir adım geri çekildim ve
03:58
"WhoaVay canına -- you know, has it really come to this?
89
213000
2000
"whoa--gerçekten bu noktaya geldi mi?
04:00
Am I really in suchböyle a hurryacele that I'm preparedhazırlanmış
90
215000
2000
Gerçekten
04:02
to fobFOB off my sonoğul with a soundses bytebayt at the endson of the day?"
91
217000
3000
günün sonunda oğlumu savuşturacak kadar bir acelem var mıydı?" diye düşündüm.
04:06
And I put away the newspapergazete --
92
221000
2000
Ve gazeteyi bir tarafa bıraktım--
04:08
and I was gettingalma on a planeuçak -- and I satoturdu there,
93
223000
2000
ve bir uçağa biniyordum-- ve bir yere oturdum,
04:10
and I did something I hadn'tolmasaydı donetamam for a long time -- whichhangi is I did nothing.
94
225000
2000
ve uzun zamandır yapmadığım bir şey yaptım--hiçbir şey.
04:12
I just thought, and I thought long and hardzor.
95
227000
3000
Sadece düşündüm, uzun ve derin düşündüm.
04:15
And by the time I got off that planeuçak, I'd decidedkarar I wanted to do something about it.
96
230000
3000
Uçaktan indiğimde, bu knuda birşey yapmaya karar vermiştim.
04:18
I wanted to investigateincelemek this wholebütün roadrunnerRoadrunner culturekültür,
97
233000
3000
Bütün bu cadde koşucusu kültürünü araştırmak istiyordum,
04:21
and what it was doing to me and to everyoneherkes elsebaşka.
98
236000
3000
bana ve tüm herekese ne yaptığını.
04:24
And I had two questionssorular in my headkafa.
99
239000
2000
Kafamda iki soru vardı.
04:26
The first was, how did we get so fasthızlı?
100
241000
3000
Birincisi, nasıl bu kadar hızlandık?
04:29
And the secondikinci is, is it possiblemümkün,
101
244000
2000
İkincisi, yavaşlamak mümkün müdür?
04:31
or even desirableçekici, to slowyavaş down?
102
246000
3000
hatta arzu edilebilir mi?
04:34
Now, if you think about
103
249000
2000
Şimdi, dünyamızın nasıl bu kadar fazla hızlandığı konusunda düşünürseniz,
04:36
how our worldDünya got so acceleratedhızlandırılmış, the usualolağan suspectsşüpheli reararka theironların headskafalar.
104
251000
3000
bilinen zanlılar kafalarını kaşırlar.
04:39
You think of, you know, urbanizationkentleşme,
105
254000
2000
Şehirleşme,
04:41
consumerismtüketimi özendirme, the workplaceiş yeri, technologyteknoloji.
106
256000
3000
tüketim, işyeri ve teknolojiyi düşünürsünüz.
04:44
But I think if you cutkesim throughvasitasiyla
107
259000
2000
Ancak, bu güçleri es geçerseniz,
04:46
those forcesgüçler, you get to what mightbelki be the deeperDaha derine
108
261000
3000
varacağınız noktanın, daha derin bir itici,
04:49
driversürücü, the nubyumru of the questionsoru,
109
264000
3000
ve problemin özü olan,
04:52
whichhangi is how we think about time itselfkendisi.
110
267000
2000
zamanın kendisi hakkında ne düşündüğümüz olacağını düşünüyorum.
04:54
In other cultureskültürler, time is cyclicalDöngüsel.
111
269000
3000
Diğer kültürlerde, zaman döngüseldir.
04:57
It's seengörüldü as movinghareketli in great,
112
272000
3000
Devasa acele etmeden hareket eden
05:00
unhurriedtelaşsız circlesçevreler.
113
275000
2000
döngüler olarak görülür.
05:02
It's always renewingyenileme and refreshingyenileme itselfkendisi.
114
277000
2000
Daima kendisini yeniler ve tazeler.
05:04
WhereasOysa in the WestBatı, time is lineardoğrusal.
115
279000
2000
Buna karşılık Batıda, zaman düzlemseldir.
05:06
It's a finitesınırlı resourcekaynak;
116
281000
2000
Sonlu bir kaynaktır,
05:08
it's always drainingboşaltma away.
117
283000
2000
daima akıp gider.
05:10
You eitherya use it, or losekaybetmek it.
118
285000
2000
Ya kullanırsın ya da kaybedersin.
05:12
"Time is moneypara," as BenjaminBenjamin FranklinFranklin said.
119
287000
3000
Zaman paradır, Benjamin Franklinin söylediği gibi.
05:15
And I think what that does to us psychologicallypsikolojik olarak
120
290000
2000
Bunun bize psikolojik olarak yaptığının,
05:17
is it createsyaratır an equationdenklem.
121
292000
2000
bir denklem yaratmak olduğunu sanıyorum.
05:19
Time is scarcekıt, so what do we do?
122
294000
2000
Zaman azdır, öyleyse ne yapacağız?
05:21
Well -- well, we speedhız up, don't we?
123
296000
2000
evet, evet, hızlanırız, değil mi?
05:23
We try and do more and more with lessaz and lessaz time.
124
298000
2000
Daha az zamanda daha çok işler yapmaya çalışırız.
05:25
We turndönüş everyher momentan of everyher day
125
300000
2000
Her günün her anını
05:27
into a raceyarış to the finishbitiş linehat --
126
302000
2000
bitiş çizgili bir yarışa dönüştürürüz.
05:29
a finishbitiş linehat, incidentallytesadüfen, that we never reachulaşmak,
127
304000
3000
Öyle bir bitiş çizgisi ki, asla varamayız,
05:32
but a finishbitiş linehat nonethelessyine de.
128
307000
2000
ancak yine de bir bitiş çizgisi.
05:34
And I guesstahmin that the questionsoru is,
129
309000
2000
Sanıyorumki problem,
05:36
is it possiblemümkün to breakkırılma freeücretsiz from that mindsetzihniyet?
130
311000
2000
bu kafa yapısından kurtulmamızın mümkün olup olmadığıdır.
05:38
And thankfullyneyse ki, the answerCevap is yes, because
131
313000
2000
Ne mutlu ki cevap evettir, çünkü
05:40
what I discoveredkeşfedilen, when I beganbaşladı looking around, that there is
132
315000
2000
etrafa bakmaya başladığımda,
05:42
a globalglobal backlashtepki againstkarşısında this culturekültür that
133
317000
3000
bize devamlı daha hızlının herzaman daha iyi olduğunu, daha fazla meşgul olmanın en iyisi olduğunu söyleyen
05:45
tellsanlatır us that fasterDaha hızlı is always better, and that busierdaha yoğun kullanılan is besten iyi.
134
320000
3000
bu kültüre karşı global bir geri tepme olduğunu keşfettim.
05:48
Right acrosskarşısında the worldDünya, people are doing the unthinkabledüşünülemez:
135
323000
3000
Dünya çapında, insanlar, düşünülmeyeni yapıyorlar:
05:51
they're slowingyavaşlatma down, and findingbulgu that,
136
326000
2000
yavaşlıyorlar, ve bilinen aklın, yavaşlarsan ölürsün söylemine karşın
05:53
althougholmasına rağmen conventionalKonvansiyonel wisdombilgelik tellsanlatır you that if you slowyavaş down, you're roadyol killöldürmek,
137
328000
3000
tersinin doğru olduğunun ortaya çıktığını
05:56
the oppositekarşısında turnsdönüşler out to be truedoğru:
138
331000
2000
görüyorlar.
05:58
that by slowingyavaşlatma down at the right momentsanlar,
139
333000
2000
Doğru zamanlarda yavaşlayarak,
06:00
people find that they do everything better.
140
335000
2000
herşeyi daha iyi yaptıklarını görüyorlar.
06:02
They eatyemek better; they make love better; they exerciseegzersiz better;
141
337000
3000
Daha iyi yiyorlar, daha iyi sevişiyorlar, daha iyi egzersiz yapıyorlar,
06:05
they work better; they livecanlı better.
142
340000
3000
daha iyi çalışıyorlar, daha iyi yaşıyorlar.
06:08
And, in this kindtür of cauldronKazan
143
343000
3000
Bu türden yavaşlama
06:11
of momentsanlar and placesyerler and actseylemler of decelerationyavaşlama,
144
346000
3000
zaman, yer ve faaliyetlerin temelinde,
06:14
lieYalan what a lot of people now referbaşvurmak to as
145
349000
3000
bugün çoğu insanın
06:17
the "InternationalUluslararası SlowYavaş MovementHareketi."
146
352000
2000
Uluslararası Yavaş Hareket olarak işaret ettiği oluşum yatıyor.
06:19
Now if you'llEğer olacak permitizni me a smallküçük actdavranmak of hypocrisyikiyüzlülük,
147
354000
3000
Şimdi, ufak bir iki yüzlülük yapmama izin verirseniz,
06:24
I'll just give you a very quickhızlı overviewgenel bakış of
148
359000
3000
sizlere Yavaş Hareket içerisinde ne olup bittiğine dair
06:27
what's going on insideiçeride the SlowYavaş MovementHareketi. If you think of foodGıda,
149
362000
3000
çok çabuk bir görünüm sunacağım. Beslenme konusunu düşünürseniz,
06:30
manyçok of you will have heardduymuş of the SlowYavaş FoodGıda movementhareket.
150
365000
2000
çoğunuz Yavaş Beslenme hareketini duymuş olacaksınız.
06:32
StartedBaşlatan in Italyİtalya, but has spreadYAYILMIŞ acrosskarşısında the worldDünya,
151
367000
2000
İtalyada başladı, ancak tüm dünyaya yayıldı,
06:34
and now has 100,000 membersüyeler
152
369000
2000
ve şu anda 50 ülkede
06:36
in 50 countriesülkeler.
153
371000
2000
100,000 üyesi bulunuyor.
06:38
And it's driventahrik by a very simplebasit and sensiblemantıklı messagemesaj,
154
373000
3000
Ve çok basit ve duyarlı bir mesajla gidiyor:
06:41
whichhangi is that we get more pleasureZevk and more healthsağlık
155
376000
3000
Yediklerimizi kabuledilebilir bir hızda yetiştirir,
06:44
from our foodGıda when we
156
379000
2000
pişirir ve tüketirsek,
06:46
cultivateyetiştirmek, cookpişirmek and consumetüketmek it at a reasonablemakul pacehız.
157
381000
4000
daha fazla zevk alır ve daha sağlıklı oluruz.
06:50
I think alsoAyrıca the explosionpatlama of
158
385000
2000
Aynı şekilde organik tarım hareketi ve
06:52
the organicorganik farmingtarım movementhareket, and the renaissanceRönesans of farmers'çiftçi marketspiyasalar,
159
387000
3000
çifçi pazarlarındaki patlamanın,
06:55
are other illustrationsçizimler
160
390000
3000
insanların, yiyeceklerini, endüstriyel bir
06:58
of the factgerçek that people are desperateumutsuz to get away from
161
393000
3000
zaman çizelgesine bağlı olarak
07:01
eatingyemek yiyor and cookingyemek pişirme and cultivatingkalkındırırken theironların foodGıda
162
396000
2000
yemek, pişirmek ve yetiştirmekten kaçınma konusundaki
07:03
on an industrialSanayi timetablemasa saati.
163
398000
2000
çaresizliklerinin diğer göstergeleri olduğunu düşünüyorum.
07:05
They want to get back to slowerYavaş rhythmsritimleri.
164
400000
3000
İnsanlar daha yavaş ritimlere geçmek istiyorlar.
07:08
And out of the SlowYavaş FoodGıda movementhareket has grownyetişkin something
165
403000
3000
Ve bu Yavaş Yemek Hareketinden
07:11
calleddenilen the SlowYavaş CitiesŞehirler movementhareket, whichhangi has startedbaşladı in Italyİtalya,
166
406000
3000
İtalyada başlayıp tüm Avrupa ve ötesine yayılan
07:14
but has spreadYAYILMIŞ right acrosskarşısında EuropeEurope and beyondötesinde.
167
409000
2000
Yavaş Şehirler adlı bir hareket gelişmiştir.
07:16
And in this, townskasabalar
168
411000
2000
Bunula beraber, şehirler,
07:18
beginbaşla to rethinkyeniden düşünmek how they organizedüzenlemek the urbankentsel landscapepeyzaj,
169
413000
3000
yerleşim alanlarını yeniden nasıl organize edeceklerini düşünmeye başladılar.
07:21
so that people are encouragedteşvik to slowyavaş down
170
416000
3000
Böylece insanlar yavaşlamaya, gülleri koklamaya
07:24
and smellkoku the rosesgüller and connectbağlamak with one anotherbir diğeri.
171
419000
2000
ve birbirleriyle iletişim kurmaya teşvik ediliyorlar.
07:26
So they mightbelki curbKaldırıma traffictrafik,
172
421000
2000
Trafiği azaltıp
07:28
or put in a parkpark benchBank, or some greenyeşil spaceuzay.
173
423000
3000
bir parka bir bank koyar ya da yeşil bir alan oluştururlar.
07:31
And in some waysyolları, these changesdeğişiklikler addeklemek up to more than the sumtoplam of theironların partsparçalar,
174
426000
3000
Ve bazı yönlerden bu değişiklikler, toplama kendi katkılarından daha fazlasını verebilirler.
07:34
because I think when a SlowYavaş CityŞehir becomesolur officiallyresmen a SlowYavaş CityŞehir,
175
429000
3000
Çünkü, Yavaş Şehir resmi olarak bir Yavaş Şehir olduğunda,
07:37
it's kindtür of like a philosophicalfelsefi declarationbildirimi.
176
432000
2000
bunun filozofik bir deklarasyon olacağını düşünüyorum.
07:39
It's sayingsöz to the restdinlenme of worldDünya, and to the people in that townkasaba,
177
434000
3000
Bu, dünyanın geri kalanına ve o şehirdeki insanlara,
07:42
that we believe that in the 21stst centuryyüzyıl,
178
437000
2000
21.yüzyılda yavaşlığın bir rolü olacağına inandığımızın
07:44
slownessyavaşlık has a rolerol to playoyun.
179
439000
4000
bir ifadesidir.
07:48
In medicinetıp, I think a lot of people are deeplyderinden disillusionedhayal kırıklığına uğrattı
180
443000
2000
Tıp alanında, birçok insanın, konvesiyonel tıpda gördüğünüz
07:50
with the kindtür of quick-fixçabuk-saptamak mentalityzihniyet
181
445000
2000
çabuk-tedavi anlayışla derin bir şekilde
07:52
you find in conventionalKonvansiyonel medicinetıp.
182
447000
2000
yanıltıldığını düşünüyorum.
07:54
And millionsmilyonlarca of them around the worldDünya are turningdöndürme
183
449000
2000
Ve bu insanların milyonlarcası
07:56
to complementarytamamlayıcı and alternativealternatif formsformlar of medicinetıp,
184
451000
3000
daha yavaş, nazik ve ruhani tarzda iyileştirme tarzlarına yönelik
07:59
whichhangi tendeğiliminde to tapmusluk into sortçeşit of
185
454000
2000
tamamlayıcı ve alternatif tıp formlarına
08:01
slowerYavaş, gentlernazik, more holisticbütünsel formsformlar of healingşifa.
186
456000
3000
yöneliyorlar.
08:04
Now, obviouslybelli ki the juryjüri is out on manyçok of these complementarytamamlayıcı therapiesterapiler,
187
459000
3000
Günümüzde juri açıkça bu tamamlayıcı terapileri denemekte ve
08:07
and I personallyŞahsen doubtşüphe that the coffeeKahve enemalavman
188
462000
3000
ben, şahsen kahve damlası anlayışının bir daha
08:10
will ever, you know, gainkazanç mainstreamana akım approvalonay.
189
465000
3000
genel kabul göreceğinden kuşkuluyum.
08:13
But other treatmentstedaviler
190
468000
2000
Ancak, akapuntur ve masaj ya da sadece dinlenme gibi
08:15
suchböyle as acupunctureAkupunktur and massageMasaj, and even just relaxationgevşeme,
191
470000
3000
diğer tedavilerin
08:18
clearlyAçıkça have some kindtür of benefityarar.
192
473000
2000
açık olarak bir çeşit faydaları bulunuyor.
08:20
And blue-chipMavi-chip medicaltıbbi collegeskolejler everywhereher yerde
193
475000
2000
Her yerdeki bilgisayarlı tıp fakülteleri,
08:22
are startingbaşlangıç to studyders çalışma these things to find out how they work,
194
477000
3000
bu türden tedavilerin nasıl sonuç verdiğini ve
08:25
and what we mightbelki learnöğrenmek from them.
195
480000
2000
bunlardan neler öğrenebileceğimizi anlamak çalışmaya başlalıyorlar.
08:27
SexSeks. There's an awfulkorkunç lot of fasthızlı sexseks around, isn't there?
196
482000
2000
Seks. Etraf bir sürü hızlı seksle dolu değil mi?
08:29
I was cominggelecek to --
197
484000
3000
Geliyordum--
08:32
well -- no puncinas intendedistenilen there.
198
487000
3000
diğer anlamı çağrıştırma niyeti yok burda
08:35
I was makingyapma my way, let's say, slowlyyavaşça to OxfordOxford,
199
490000
3000
Oxforda doğru, yavaşça diyelim, geliyordum,
08:38
and I wentgitti throughvasitasiyla a newshaber agentAjan, and I saw a magazinedergi,
200
493000
2000
ve bir haber ajansının önünden geçtim ve bir dergi gördüm,
08:40
a men'sErkeklerin magazinedergi, and it said on the frontön,
201
495000
2000
bir erkek dergisi ve kapakta
08:42
"How to bringgetirmek your partnerortak to orgasmorgazm in 30 secondssaniye."
202
497000
3000
"Partnerinizi nasıl 30 saniyede orgazm edersiniz" yazıyordu.
08:45
So, you know, even sexseks
203
500000
2000
Yani, biliyorsunuz, bugünlerde seks bile
08:47
is on a stopwatchKronometre these daysgünler.
204
502000
2000
kronometrede.
08:49
Now, you know,
205
504000
2000
Şimdi,
08:51
I like a quickiekısa metrajlı film as much as the nextSonraki personkişi,
206
506000
2000
ben de çabuk bir işten herkes kadar hoşlanırım,
08:53
but I think that there's an awfulkorkunç lot to be gainedkazanmış
207
508000
3000
ancak, yavaş bir seksten--yatak odasında yavaşlamaktan
08:56
from slowyavaş sexseks -- from slowingyavaşlatma down in the bedroomyatak odası.
208
511000
2000
kazanılacak çok şeyin olduğunu düşünüyorum.
08:58
You know, you tapmusluk into that -- those deeperDaha derine,
209
513000
3000
Biliyorsunuz, yavaşta daha derin psikolojik, duygusal ve ruhsal
09:01
sortçeşit of, psychologicalpsikolojik, emotionalduygusal, spiritualmanevi currentsakımlar,
210
516000
3000
akımlara dokunuyor ve birikimle
09:04
and you get a better orgasmorgazm with the buildupbirikimini.
211
519000
3000
daha iyi bir orgazma ulaşıyorsunuz.
09:07
You can get more bangpatlama for your buckBuck, let's say.
212
522000
2000
Kutuya daha fazla doldurursunuz diyelim.
09:09
I mean, the Pointerİşaretçi SistersKız kardeş said it mostçoğu eloquentlyikna edici, didn't they,
213
524000
3000
Pointer Sisters bunu en güzel şekilde ifade ettiler, değil mi?
09:12
when they sangşarkı söyledi the praisesövgü of "a loversevgilisi with a slowyavaş handel."
214
527000
3000
Yavaş elli bir aşığın iyiliklerini söyledikleri zaman.
09:15
Now, we all laughedgüldü at StingSting
215
530000
2000
Şimdilerde, hepimiz Sting'e güldük
09:17
a fewaz yearsyıl agoönce when he wentgitti TantricTantrik,
216
532000
2000
birkaç yıl önce Tantric yaptığında,
09:19
but you fast-forwardHızlı ileri sarma a fewaz yearsyıl, and now you find couplesçiftler of all agesyaşlar
217
534000
3000
ancak, birkaç yıl hızlı sardırın, ve şimdi, her yaştan
09:22
flockingakın to workshopsatölyeler, or maybe just
218
537000
2000
workshoplara yada kendi başlarına yatak odalarına akın edip
09:24
on theironların ownkendi in theironların ownkendi bedroomsyatak odası, findingbulgu waysyolları
219
539000
3000
frene basma yollarını bulan ve daha
09:27
to put on the brakesfrenler and have better sexseks.
220
542000
3000
iyi seks yapan çiftleri görürsünüz.
09:30
And of coursekurs, in Italyİtalya where -- I mean, Italiansİtalyanlar always seemgörünmek to know
221
545000
2000
Tabiiki İtalyada--demek istediğim, İtalyanlar
09:32
where to find theironların pleasureZevk --
222
547000
2000
daima eğlencenin nerede olduğunu biliyor gibiler--
09:34
they'veonlar ettik launchedbaşlattı an officialresmi SlowYavaş SexSeks movementhareket.
223
549000
3000
resmi bir Yavaş Seks hareketi başlattılar.
09:38
The workplaceiş yeri.
224
553000
2000
İşyeri--
09:40
Right acrosskarşısında much of the worldDünya --
225
555000
2000
hemen dünyanın tamamı--
09:42
NorthKuzey AmericaAmerika beingolmak a notabledikkate değer exceptionistisna --
226
557000
2000
Kuzey Amerika farkedilir bir istisna--
09:44
workingçalışma hourssaatler have been cominggelecek down.
227
559000
2000
çalışma saatleri gittikçe azalıyor.
09:46
And EuropeEurope is an exampleörnek of that,
228
561000
2000
Ve Avrupa buna bir örnek,
09:48
and people findingbulgu that theironların qualitykalite of life improvesgeliştirir
229
563000
3000
ve insanlar, daha az çalıştıkça yaşam kalitelesinin
09:51
as they're workingçalışma lessaz, and alsoAyrıca
230
566000
2000
ve aynı zamanda saat başına
09:53
that theironların hourlysaatlik productivityverimlilik goesgider up.
231
568000
2000
üretimlerinin arttığını görüyorlar.
09:55
Now, clearlyAçıkça there are problemssorunlar with
232
570000
2000
Şimdi, Fransada haftalık 35 saat
09:57
the 35-hour-saat workweekiş Haftası in FranceFransa --
233
572000
2000
çalışmayla ilgili problemler olduğu açık--
09:59
too much, too soonyakında, too rigidkatı.
234
574000
2000
çok fazla, çok erken, çok katı.
10:01
But other countriesülkeler in EuropeEurope, notablyözellikle the NordicNordic countriesülkeler,
235
576000
3000
Ancak, Avrupadaki diğer ülkeler, özellikle Kuzey ülkeleri,
10:04
are showinggösterme that it's possiblemümkün
236
579000
2000
işkolik olmadan da
10:06
to have a kick-asskıça-tekme economyekonomi
237
581000
2000
o biçim bir ekonomi
10:08
withoutolmadan beingolmak a workaholicişkolik.
238
583000
2000
olabileceğini gösteriyorlar.
10:10
And NorwayNorveç, Swedenİsveç,
239
585000
2000
Norveç, İsveç
10:12
DenmarkDanimarka and FinlandFinlandiya now ranksırası
240
587000
2000
Danimarka ve Finlandiya şu anda
10:14
amongarasında the topüst sixaltı mostçoğu competitiverekabetçi nationsmilletler on EarthDünya,
241
589000
3000
dünyadaki en rekabetçi ülkeler arasında ilk altıncı sırada.
10:17
and they work the kindtür of hourssaatler that would make the averageortalama AmericanAmerikan
242
592000
2000
Bu ülkelerde insanlar, ortalama bir Amerikalıyı
10:19
weepağla with envykıskançlık.
243
594000
2000
kıskançlıktan ağlatacak saatlerde çalışıyorlar.
10:21
And if you go beyondötesinde sortçeşit of the countryülke levelseviye,
244
596000
3000
Ülke boyutundan
10:24
down at the micro-companymikro-şirket levelseviye,
245
599000
2000
mikro-işletme seviyesine inerseniz,
10:26
more and more companiesşirketler now are realizingfark
246
601000
1000
gitttikçe daha fazla işletme
10:27
that they need to allowizin vermek theironların staffpersonel
247
602000
2000
çalışanlarına ya daha az saat çalışmaları ya da
10:29
eitherya to work fewerDaha az hourssaatler or just to unplugçıkarın --
248
604000
2000
fişi tamamen çekip bir yemek arası vermeye ya da
10:31
to take a lunchöğle yemeği breakkırılma, or to go sitoturmak in a quietsessiz roomoda,
249
606000
3000
sakin bir odaya gidip oturmalarına;
10:35
to switchşalter off theironların BlackberrysBlackBerrys and laptopsdizüstü bilgisayarlar -- you at the back --
250
610000
3000
iş günleri veya hafta sonlarında Blackberrylerini, --sen arkadaki--
10:39
mobileseyyar phonestelefonlar,
251
614000
2000
mobil telefonlarını,
10:41
duringsırasında the work day or on the weekendhafta sonu, so that they have time to rechargeşarj
252
616000
3000
beyinlerinin, yeniden yaratıcı düşünce moduna geçebilmesi
10:44
and for the brainbeyin to slidekaymak into that
253
619000
2000
için gereken yeniden şarj zamanını bulabilmesi
10:46
kindtür of creativeyaratıcı modekip of thought.
254
621000
3000
amacıyla kapatmalarına izin vermeleri gerektiğini görüyor.
10:50
It's not just, thoughgerçi, these daysgünler,
255
625000
3000
Bu arada, günümüzde aşırı çalışanlar sadece
10:53
adultsyetişkinler who overworkfazla çalışma, thoughgerçi, is it? It's childrençocuklar, too.
256
628000
2000
yetişkinler değil, aynı zamanda çocuklar da.
10:56
I'm 37, and my childhoodçocukluk endedbitti in the mid-'orta-'80s,
257
631000
3000
Ben 37 yaşındayım ve çocukluğum 80lerin ortasında son buldu,
10:59
and I look at kidsçocuklar now, and I'm just amazedşaşırmış by the way they
258
634000
2000
Günümüzde çocuklara bakıyorum ve daha fazla ev ödevi,
11:01
raceyarış around with more homeworkev ödevi,
259
636000
2000
daha fazla ders alma, daha fazla mefrudat dışı çalışma
11:03
more tutoringözel ders, more extracurricularsfaaliyetleriniz
260
638000
2000
arasında etrafta koşuşturmalarına hayretle bakıyorum.
11:05
than we would ever have conceivedgebe of a generationnesil agoönce.
261
640000
3000
Bunu bir jenerasyon öncesinde idrak edemezdik.
11:08
And some of the mostçoğu heartrendingyürekler emailse-postalar
262
643000
2000
Websiteme gelen en fazla kalp burukluğu yaratan
11:10
that I get on my websiteWeb sitesi
263
645000
2000
emaillerin bir kısmı esasen,
11:12
are actuallyaslında from adolescentsGençler
264
647000
3000
çökme aşamasındaki genç yetişkinlerden geliyor.
11:15
hoveringhovering on the edgekenar of burnouttükenmişlik, pleadingyalvaran with me
265
650000
2000
Benden, ebeveynlerine yazmamı ve
11:17
to writeyazmak to theironların parentsebeveyn,
266
652000
2000
yavaşlamaları ve bu son hızda
11:19
to help them slowyavaş down, to help them get off this
267
654000
3000
giden koşu bandından atlamalarına
11:22
full-throttletam gaz treadmillkoşu bandı.
268
657000
3000
yardım etmemi istiyorlar.
11:25
But thankfullyneyse ki, there is a backlashtepki there in parentingEbeveynlik as well,
269
660000
2000
Ne mutlu ki ebeveynlerde de bir karşı tepki sözkonusu
11:27
and you're findingbulgu that, you know, townskasabalar in the UnitedAmerika StatesBirleşik
270
662000
2000
Birleşik Devletlerdeki şehirler
11:29
are now bandingbant oluşturma togetherbirlikte and banningyasaklama extracurricularsfaaliyetleriniz
271
664000
3000
birleşerek mefrudat dışı ödevleri ayın belli günleri
11:32
on a particularbelirli day of the monthay, so that people can,
272
667000
2000
yasaklıyorlar ki, insanlar aileleriyle biraz
11:34
you know, decompressbasıncı azaltmak and have some familyaile time, and slowyavaş down.
273
669000
3000
zaman geçirsin, rahatlasın ve yavaşlayabilsin.
11:38
HomeworkEv ödevi is anotherbir diğeri thing. There are homeworkev ödevi bansyasakları
274
673000
3000
Ev ödevi başka bir şey. Ev ödevi yasakları,
11:42
springingsıçrama up all over the developedgelişmiş worldDünya
275
677000
2000
yıllarca bunlara boğulmuş olan geliş ülke
11:44
in schoolsokullar whichhangi had been pilingkazık on the homeworkev ödevi for yearsyıl,
276
679000
3000
okullarında yayılıyor,
11:47
and now they're discoveringkeşfetmek that lessaz can be more.
277
682000
2000
ve artık daha azın daha fazla demek olduğunu keşfediyorlar.
11:49
So there was a casedurum up in Scotlandİskoçya recentlyson günlerde
278
684000
2000
Yakınlarda Scotlandda bir olay yaşandı:
11:51
where a fee-payingücretli, high-achievingyüksek ulaşmak privateözel schoolokul
279
686000
2000
ücretsiz ve üstün başarılı özel bir okul,
11:53
bannedyasaklı homeworkev ödevi
280
688000
2000
13 yaşın altındaki herkes için
11:55
for everyoneherkes underaltında the ageyaş of 13,
281
690000
2000
ev ödevini yasakladı,
11:57
and the high-achievingyüksek ulaşmak parentsebeveyn freakedçıldırdı out and said,
282
692000
2000
ancak, üstün başarılı ebeveynler telaşlandı ve
11:59
"What are you -- you know, our kidsçocuklar will falldüşmek" -- the headmasterokul müdürü said,
283
694000
2000
"Ne yapıyorsunuz? Çocuklar başarısız olacak" dediler.
12:01
"No, no, your childrençocuklar need to slowyavaş down at the endson of the day."
284
696000
3000
Müdür "Hayır, hayır, çocuklarınızın günün sonunda yavaşlaması gerekiyor" dedi.
12:04
And just this last monthay, the examsınav resultsSonuçlar camegeldi in,
285
699000
3000
Hemen geçen ay sınav sonuçları açıklandı ve
12:07
and in mathmatematik, scienceBilim, marksizler wentgitti up 20 percentyüzde
286
702000
3000
matematik ve fen notları, geçen yıla göre ortalama
12:10
on averageortalama last yearyıl.
287
705000
2000
yüzde 20 yükseldi.
12:12
And I think what's very revealingaçıklayıcı is that
288
707000
2000
Bence bunun gösterdiği,
12:14
the eliteseçkinler universitiesüniversiteler, who are oftensık sık citedatıf as the reasonneden
289
709000
3000
insanların çocuklarını bu kadar çok zorlamalarının
12:17
that people drivesürücü theironların kidsçocuklar and hothousesera them so much,
290
712000
2000
sebebi olarak gözüken elit üniversitelerin,
12:19
are startingbaşlangıç to noticeihbar the caliberkalibre of studentsöğrencilerin
291
714000
3000
kendilerine gelen öğrencilerin kalibrelerinin
12:22
cominggelecek to them is fallingdüşen. These kidsçocuklar have wonderfulolağanüstü marksizler;
292
717000
3000
azalmakta olduğunu farketmeleridir. Bu çocukların harika notları var,
12:25
they have CVsCVs jammedtutukluk yaptı with extracurricularsfaaliyetleriniz,
293
720000
3000
Cvleri mefrudat dışı çalışmalarla öyle dolu ki
12:28
to the pointpuan that would make your eyesgözleri waterSu.
294
723000
2000
gözleriniz yaşarır.
12:30
But they lackeksiklik sparkkıvılcım; they lackeksiklik
295
725000
2000
Ancak, ışık saçmıyorlar,
12:32
the abilitykabiliyet to think creativelyyaratıcı and think outsidedışında --
296
727000
2000
yaratıcı düşünceden yoksunlar ve
12:34
they don't know how to dreamrüya. And so what these IvyIvy LeagueLig schoolsokullar,
297
729000
3000
nasıl hayal kurulacağını bilmiyorlar.
12:37
and OxfordOxford and CambridgeCambridge and so on, are startingbaşlangıç to sendgöndermek a messagemesaj
298
732000
2000
Oxford, Cambridge ve diğerleri,
12:39
to parentsebeveyn and studentsöğrencilerin that they need to put on the brakesfrenler a little bitbit.
299
734000
3000
ebeveyn ve öğrencilere, biraz frenlere basmaları gerektiğini bildiren mektuplar yolluyorlar.
12:42
And in HarvardHarvard, for instanceörnek, they sendgöndermek out
300
737000
3000
Örneğin Harvard,
12:45
a lettermektup to undergraduateslisans öğrencileri -- freshmenBirinci sınıf --
301
740000
3000
yeni başlayan lisans öğrencilerine
12:48
tellingsöylüyorum them that they'llacaklar get more out of life, and more out of HarvardHarvard,
302
743000
3000
frene basarlarsa hayattan ve Harvarddan
12:51
if they put on the brakesfrenler, if they do lessaz,
303
746000
2000
daha fazla kazançlı çıkacaklarını anlatan bir mektup gönderiyor.
12:53
but give time to things, the time that things need,
304
748000
3000
Eğer daha az çalışır, uğraşılarına zaman, uğraşılarının gerektirdiği zamanı verirlerse,
12:56
to enjoykeyfini çıkarın them, to savortadını çıkarmak them.
305
751000
2000
zevk alacaklarını ve sindireceklerini bildiriyor.
12:58
And even if they sometimesara sıra do nothing at all.
306
753000
2000
Zaman zaman hiçbir şey yapmasalar dahi.
13:00
And that lettermektup is calleddenilen -- very revealingaçıklayıcı, I think --
307
755000
2000
Bu arada mektubun adı -- bence çok manidar --
13:02
"SlowYavaş Down!" -- with an exclamationünlem işareti markişaret on the endson.
308
757000
3000
"Yavaşla!", sonunda bir ünlem işaretiyle.
13:05
So whereverher nerede you look, the messagemesaj, it seemsgörünüyor to me, is the sameaynı:
309
760000
3000
Anlayacağınız bana öyle geliyor ki nereye bakarsanız mesaj aynı.
13:08
that lessaz is very oftensık sık more,
310
763000
2000
Daha az, çoğu zaman daha çok.
13:10
that slowerYavaş is very oftensık sık
311
765000
3000
Daha yavaş, çoğu zaman daha iyi.
13:13
better. But that said, of coursekurs,
312
768000
2000
Bunu söylerken, şüphesiz,
13:15
it's not that easykolay to slowyavaş down, is it?
313
770000
2000
yavaşlamak kolay değil, değil mi?
13:17
I mean, you heardduymuş that I got a speedinghız ticketbilet
314
772000
2000
Aşırı hızdan bir ceza yediğimi duydunuz.
13:19
while I was researchingaraştırma my bookkitap on the benefitsfaydaları of slownessyavaşlık,
315
774000
2000
Yavaşlamanın faydaları hakkındaki kitabım için araştırma yapıyordum.
13:21
and that's truedoğru, but that's not all of it.
316
776000
2000
Bu doğru, ancak tamamı bu değil.
13:23
I was actuallyaslında entr routerota to a dinnerakşam yemegi
317
778000
2000
Aslında bir akşam yemeği için yoldaydım.
13:25
heldbekletilen by SlowYavaş FoodGıda at the time.
318
780000
2000
Slow Food tarafından veriliyordu.
13:27
And if that's not shamingutandırmak enoughyeterli, I got that ticketbilet in Italyİtalya.
319
782000
3000
Utanç verici ama o cezayı İtalyada yedim.
13:30
And if any of you have ever driventahrik on an Italianİtalyanca highwaykarayolu,
320
785000
3000
İçinizden birisi İtalyan otoyollarında araç kullandıysa,
13:33
you'llEğer olacak have a prettygüzel good ideaFikir of how fasthızlı I was going.
321
788000
2000
ne kadar hızlı gittiğim konusunda bir fikri olacaktır.
13:35
(LaughterKahkaha)
322
790000
3000
(gülüşmeler)
13:38
But why is it so hardzor to slowyavaş down?
323
793000
2000
Ancak, yavaşlamak neden bu kadar zor?
13:40
I think there are variousçeşitli reasonsnedenleri.
324
795000
2000
Bence değişik sebepler bulunuyor.
13:42
One is that speedhız is funeğlence, you know, speedhız is sexyseksi.
325
797000
3000
Birincisi -- hız eğlenceli -- biliyorsunuz, hız seksi.
13:45
It's all that adrenalineadrenalin rushacele. It's hardzor to give it up.
326
800000
3000
Adrenalinin fırlaması. Bundan vazgeçmek zor.
13:48
I think there's a kindtür of metaphysicalmetafiziksel dimensionboyut --
327
803000
2000
Bence metafiziksel bir boyut var --
13:50
that speedhız becomesolur a way of wallingduvar örme ourselveskendimizi off
328
805000
2000
hız, daha büyük ve derin problemlere karşı
13:52
from the biggerDaha büyük, deeperDaha derine questionssorular.
329
807000
2000
etrafımıza duvar örmenin bir yolu oluyor.
13:54
We filldoldurmak our headkafa with distractionoyalama, with busynessmeşguliyet,
330
809000
2000
Kafalarımızı dikkatimizi dağıtan meşguliyetlerle
13:56
so that we don't have to asksormak,
331
811000
2000
dolduruyoruz ki; İyi miyim? Mutlu muyum?
13:58
am I well? Am I happymutlu? Are my childrençocuklar growingbüyüyen up right?
332
813000
3000
Çocuklarım düzgün büyüyorlar mı? Politikacılar beni gözeten
14:01
Are politicianssiyasetçiler makingyapma good decisionskararlar on my behalfadına?
333
816000
3000
kararlar alıyorlar mı? sorularını sormak durumunda kalmayalım.
14:05
AnotherBaşka bir reasonneden -- althougholmasına rağmen I think, perhapsbelki, the mostçoğu powerfulgüçlü reasonneden --
334
820000
2000
Diğer bir sebep -- belkide bence en kuvvetli sebep--
14:07
why we find it hardzor to slowyavaş down is the culturalkültürel tabootabu
335
822000
3000
yavaşlamanın neden zor gelmesi kültürel bir tabudur.
14:10
that we'vebiz ettik erectedinşa againstkarşısında slowingyavaşlatma down.
336
825000
3000
Yavaşlamaya karşı yükselttiğimiz bir tabu.
14:13
"SlowYavaş" is a dirtykirli wordsözcük in our culturekültür.
337
828000
2000
Kültürümüzde yavaşlama kötü bir kelimedir.
14:15
It's a bywordatasözü for "lazytembel," "slackertembel,"
338
830000
2000
Tembel ve uyuşuk gibi kelimeler yerine kullanılır,
14:17
for beingolmak somebodybirisi who givesverir up.
339
832000
2000
vazgeçmiş birisi için.
14:19
You know, "he's a bitbit slowyavaş." It's actuallyaslında synonymouseşanlamlı
340
834000
2000
Biliyorsunuz, "O biraz yavaştır.", gerçekte
14:21
with beingolmak stupidaptal.
341
836000
3000
aptal olmakla aynı anlamdadır.
14:24
I guesstahmin what the SlowYavaş MovementHareketi -- the purposeamaç of the SlowYavaş MovementHareketi,
342
839000
2000
Yavaş hareketin amacının,
14:26
or its mainana goalhedef, really, is to tackleele almak that tabootabu,
343
841000
2000
bu tabuyu düzeltmek olduğunu sanıyorum,
14:28
and to say that yes,
344
843000
3000
ve evet -- yavaş
14:31
sometimesara sıra slowyavaş is not the answerCevap,
345
846000
2000
bazen cevap değildir,
14:33
that there is suchböyle a thing as "badkötü slowyavaş."
346
848000
2000
"kötü yavaş" diye birşey vardır.
14:35
You know, I got stucksıkışmış on the M25,
347
850000
2000
Geçenlerde Londrada bir ring yolu
14:37
whichhangi is a ringhalka roadyol around LondonLondra, recentlyson günlerde,
348
852000
2000
olan M25de çakıldım kaldım,
14:39
and spentharcanmış three-and-a-halfÜç buçuk hourssaatler there. And I can tell you,
349
854000
2000
üç buçuk saat harcadım. Ve size söyleyebilirim ki
14:41
that's really badkötü slowyavaş.
350
856000
2000
bu gerçekten kötü bir yavaştı.
14:43
But the newyeni ideaFikir,
351
858000
2000
Ancak, Yavaş Hareketin
14:45
the sortçeşit of revolutionarydevrimci ideaFikir, of the SlowYavaş MovementHareketi,
352
860000
2000
devrimvari yeni fikri,
14:47
is that there is suchböyle a thing as "good slowyavaş," too.
353
862000
2000
"iyi yavaş" gibi birşeyin de olmasıdır.
14:49
And good slowyavaş is, you know, takingalma the time
354
864000
2000
İyi yavaş, anlıyorsunuz,
14:51
to eatyemek a mealyemek with your familyaile, with the TVTV switchedanahtarlamalı off.
355
866000
3000
ailenizle beraber, TV kapalıyken bir yemek yemeye,
14:54
Or takingalma the time to look at a problemsorun from all anglesaçılar
356
869000
3000
veya bir probleme, her yönüyle,
14:57
in the officeofis to make the besten iyi decisionkarar
357
872000
2000
en iyi karara varmak üzere
14:59
at work.
358
874000
2000
işteyken bakmaya zaman ayırmaktır.
15:01
Or even simplybasitçe just takingalma the time
359
876000
2000
Ya da basitçe,
15:03
to slowyavaş down
360
878000
2000
yavaşlamaya
15:05
and savortadını çıkarmak your life.
361
880000
2000
ve hayatın tadını çıkarmaya zaman ayırmaktır.
15:07
Now, one of the things that I foundbulunan mostçoğu upliftingcanlandırıcı
362
882000
3000
Şimdi, kitabın piyasaya çıkmasından
15:10
about all of this stuffşey that's happenedolmuş around the bookkitap
363
885000
3000
bu yana etrafında dönenlerden
15:13
sincedan beri it camegeldi out, is the reactionreaksiyon to it.
364
888000
3000
en rahatlatıcısı, verilen reaksiyondur.
15:16
And I knewbiliyordum that when my bookkitap on slownessyavaşlık camegeldi out,
365
891000
2000
Ve yavaşlık hakkındaki kitabım piyasaya çıktığında,
15:18
it would be welcomedmemnuniyetle karşıladı by the NewYeni AgeYaş brigadetugay,
366
893000
2000
New Age brigade tarafından memmunlukla karşılanacağını biliyordum.
15:20
but it's alsoAyrıca been takenalınmış up, with great gustogusto,
367
895000
3000
Ancak, şirketler dünyası tarafından da,
15:23
by the corporatetüzel worldDünya -- you know,
368
898000
2000
biliyorsunuz, bir çeşit
15:25
business pressbasın, but alsoAyrıca
369
900000
2000
iş dünyası basını,
15:27
bigbüyük companiesşirketler and leadershipliderlik organizationsorganizasyonlar.
370
902000
2000
büyük şirketler ve lider kuruluşlar tarafından da büyük bir sevinçle karşılandı.
15:29
Because people at the topüst of the chainzincir, people like you, I think,
371
904000
3000
Çünkü sizin gibi halkanın başındaki insanlar, öyle sanıyorumki
15:32
are startingbaşlangıç to realizegerçekleştirmek that there's too much
372
907000
2000
sistemde çok fazla
15:34
speedhız in the systemsistem,
373
909000
2000
hız olduğunu faretmeye başladılar,
15:36
there's too much busynessmeşguliyet, and it's time to find,
374
911000
3000
çok fazla acelelik var ve şimdi,
15:39
or get back to that lostkayıp artSanat of shiftingdeğişken gearsdişliler.
375
914000
4000
kaybelen vites değiştirme sanatını bulma zamanıdır.
15:43
AnotherBaşka bir encouragingteşvik edici signişaret, I think,
376
918000
2000
Diğer bir cesaret verici işaret,
15:45
is that it's not just in the developedgelişmiş worldDünya
377
920000
2000
bu fikirlerin sadece gelişmiş ülkelerde
15:47
that this idea'sfikir 's been takenalınmış up. In the developinggelişen worldDünya,
378
922000
3000
ele alınmamasısıdır. Gelişen dünyada,
15:50
in countriesülkeler that are on the vergemeyletmek of makingyapma that leapsıçrama
379
925000
2000
birinci sınıf ülkeler arasına girmek üzere
15:52
into first worldDünya statusdurum -- ChinaÇin, BrazilBrezilya,
380
927000
2000
bir atılım yapma aşamasındaki ülkeler -- Çin, Brezilya,
15:54
ThailandTayland, PolandPolonya, and so on --
381
929000
2000
Tayland, Polonya ve diğerleri --
15:56
these countriesülkeler have embracedkucakladı the ideaFikir of the SlowYavaş MovementHareketi,
382
931000
3000
Slow Movement fikrini benimsediler.
15:59
manyçok people in them, and there's a debatetartışma going on
383
934000
3000
Medyalarında, sokaklarında
16:02
in theironların mediamedya, on the streetssokaklar.
384
937000
2000
bir tartışma sürüp gidiyor.
16:04
Because I think they're looking at the WestBatı, and they're sayingsöz,
385
939000
2000
Çünkü, bence Batıya bakıyor ve
16:06
"Well, we like that aspectGörünüş of what you've got,
386
941000
3000
"Sizdekinin şusunu beğeniyoruz,
16:09
but we're not so sure about that."
387
944000
2000
ancak busundan emin değiliz." diyorlar.
16:11
So all of that said, is it,
388
946000
2000
Tahminimce söylenenlerin tamamı,
16:13
I guesstahmin, is it possiblemümkün?
389
948000
3000
bu mümkün müdür sorusudur.
16:16
That's really the mainana questionsoru before us todaybugün. Is it possiblemümkün
390
951000
3000
Bugün önümüzdeki ana soru budur. Yavaşlamak
16:19
to slowyavaş down? And
391
954000
2000
mümkün müdür?
16:21
I'm happymutlu to be ableyapabilmek to say to you
392
956000
2000
Size söyleyebilmekten mutluyum ki
16:23
that the answerCevap is a resoundingyankılanan yes.
393
958000
2000
cevap güçlü bir evettir.
16:25
And I presentmevcut myselfkendim as ExhibitSergi A,
394
960000
3000
Ve ben, kendimi Örnek A olarak takdim ederim,
16:28
a kindtür of reformedreform and rehabilitatedrehabilite
395
963000
3000
bir tür yeniden biçimlendirilmiş ve tedavi edilmiş
16:31
speed-aholichız-kolik.
396
966000
2000
bir hız-kolik olarak.
16:33
I still love speedhız. You know, I livecanlı in LondonLondra,
397
968000
2000
Halen hıza aşığım. Anlıyorsunuz, Londrada yaşıyorum,
16:35
and I work as a journalistgazeteci,
398
970000
2000
ve bir gazeteci olarak çalışıyorum,
16:37
and I enjoykeyfini çıkarın the buzzBuzz and the busynessmeşguliyet,
399
972000
2000
ve hareketi ve aceleciliği seviyorum,
16:39
and the adrenalineadrenalin rushacele that comesgeliyor from bothher ikisi de of those things.
400
974000
2000
ve bunlardan gelen adrenalin fırlamasını.
16:41
I playoyun squashSquash and icebuz hockeyhokey,
401
976000
2000
Sukuaş ve buz hokeyi oynuyorum,
16:43
two very fasthızlı sportsSpor Dalları, and I wouldn'tolmaz give them up for the worldDünya.
402
978000
3000
iki hızlı spor ve bunlardan dünyada vazgeçmem.
16:47
But I've alsoAyrıca, over the last yearyıl or so,
403
982000
3000
Ancak, geçem bir yıldır
16:50
got in touchdokunma with my inner tortoiseKaplumbağa.
404
985000
2000
içimdeki kaplumbağa ile de temesa geçtim.
16:52
(LaughterKahkaha)
405
987000
1000
(Gülüşmeler)
16:53
And what that meansanlamına geliyor is that
406
988000
2000
Bu,
16:55
I no longeruzun
407
990000
3000
artık
16:58
overloadaşırı yükleme myselfkendim gratuitouslyhaksız.
408
993000
3000
kendime aşırı yüklenmediğim demek oluyor.
17:01
My defaultVarsayılan modekip is no longeruzun
409
996000
3000
Benim normal modum artık
17:04
to be a rush-aholicRush-kolik.
410
999000
2000
acele-kolik olmayacak.
17:07
I no longeruzun hearduymak
411
1002000
2000
Artık
17:09
time'szaman'ın wingedkanatlı chariotsavaş arabası drawingçizim nearyakın,
412
1004000
2000
zamanın atlı arabasının yaklaştığını duymuyorum,
17:11
or at leasten az not as much as I did before.
413
1006000
2000
ya da en azından eskiden duyduğum kadar değil.
17:13
I can actuallyaslında hearduymak it now, because I see my time is tickingtık tık off.
414
1008000
3000
Aslında şu anda duyabiliyorum, çünkü zamanım bitiyor.
17:17
And the upshotKısacası of all of that is that
415
1012000
2000
Bunların tamamının geldiği noktanın,
17:19
I actuallyaslında feel a lot happierdaha mutlu, healthierdaha sağlıklı,
416
1014000
3000
kendimi gerçekten daha mutlu, sağlıklı
17:22
more productiveüretken than I ever have.
417
1017000
3000
ve daha üretici hissetmemdir.
17:25
I feel like I'm livingyaşam
418
1020000
2000
Hayatımı, yarışmaktan ziyade
17:27
my life ratherdaha doğrusu than actuallyaslında just racingyarış throughvasitasiyla it.
419
1022000
3000
yaşadığımı hissediyorum.
17:31
And perhapsbelki, the mostçoğu importantönemli
420
1026000
2000
Ve belkide, bunun başarısının
17:33
measureölçmek of the successbaşarı of this
421
1028000
2000
en önemli ölçüsü,
17:35
is that I feel that my relationshipsilişkiler are a lot deeperDaha derine,
422
1030000
3000
ilişkilerimin çok daha derin,
17:38
richerzengin, strongergüçlü.
423
1033000
2000
daha zengin, daha kuvvetli olduğunu hissetmemdir.
17:40
And for me, I guesstahmin, the litmusTurnusol testÖlçek
424
1035000
3000
Ve benim için--bunun işe yarayıp yaramadığı veya ne anlama geldiği
17:43
for whetherolup olmadığını this would work, and what it would mean,
425
1038000
2000
konusundaki litmus testi,
17:45
was always going to be bedtimeYatma zamanı storieshikayeleri, because that's sortçeşit of where
426
1040000
3000
uyku zamanı hikayeleri olacaktır, çünkü hikayenin başladığı yer
17:48
the journeyseyahat beganbaşladı. And there too the newshaber is
427
1043000
3000
burasıdır. Ve burada da haberler pembedir.
17:51
rosypembe. You know,
428
1046000
2000
Biliyorsunuz, günün sonunda,
17:53
at the endson of the day, I go into my son'sOğlunun roomoda.
429
1048000
2000
oğlumun odasına gidiyorum,
17:55
I don't weargiyinmek a watch. I switchşalter off my computerbilgisayar,
430
1050000
2000
saat takmıyorum. Bilgisayarımı kapatıyorum ki
17:57
so I can't hearduymak the emailE-posta pingingping işlemi into the basketsepet,
431
1052000
2000
sepete düşen emaili duymayayım ve
17:59
and I just slowyavaş down to his pacehız and we readokumak.
432
1054000
3000
oğlumun ritmine adapte olayım ve birlikte okuyalım.
18:03
And because childrençocuklar have theironların ownkendi tempoTempo and internal clocksaat,
433
1058000
3000
Çocukların kendi tempo ve içsel saatleri olduğundan,
18:06
they don't do qualitykalite time,
434
1061000
2000
size, kendilerini açmaları için ancak 10 dakika ayırabildiğiniz
18:08
where you scheduleprogram 10 minutesdakika for them to openaçık up to you.
435
1063000
2000
"kaliteli zaman" peşinde değiller.
18:10
They need you to movehareket at theironların rhythmritim.
436
1065000
3000
Sizin onların ritmine uymanız ihtiyacındalar.
18:13
I find that 10 minutesdakika into a storyÖykü, you know,
437
1068000
2000
Ben o 10 dakikayı hikaye sırasında buluyorum, anlıyorsunuz,
18:15
my sonoğul will suddenlyaniden say, "You know,
438
1070000
2000
oğlum aniden " bugün oyun oynarken
18:17
something happenedolmuş in the playgroundoyun alanı todaybugün that really botheredrahatsız me."
439
1072000
2000
beni gerçekten rahatsız eden birşey oldu" diyecektir.
18:19
And we'lliyi go off and have a conversationkonuşma on that.
440
1074000
3000
Ve böylece bunun üzerine bir diyaloğa girişiriz.
18:22
And I now find that bedtimeYatma zamanı storieshikayeleri
441
1077000
3000
Şimdi uyku zamanı hikayelerinin,
18:25
used to be
442
1080000
2000
bir tür
18:27
a boxkutu on my to-doyapılacak iş listliste, something that I dreadedkorkunç,
443
1082000
3000
yapacaklarım listesindeki şeylerden yapmaya korkuğum birşey olduğunu anlıyorum,
18:30
because it was so slowyavaş and I had to get throughvasitasiyla it quicklyhızlı bir şekilde.
444
1085000
2000
çünkü çok yavaş bir şeydi ve benim bunu hızlı bir şekilde atlatmam gerekiyordu.
18:32
It's becomeolmak my rewardödül at the endson of the day,
445
1087000
2000
Ancak, nihayetinde benim kazancım haline dönüşüverdi,
18:34
something I really cherishbeslemek.
446
1089000
2000
gerçekten değer verdiğim birşey.
18:36
And I have a kindtür of HollywoodHollywood endingbitirme
447
1091000
2000
Öğleden sonraki bu konuşmama
18:38
to my talk this afternoonöğleden sonra,
448
1093000
2000
bir tür Hollywood sonu
18:40
whichhangi goesgider a little bitbit like this:
449
1095000
2000
veriyorum. Şöyleki:
18:42
a fewaz monthsay agoönce, I was gettingalma readyhazır to go on
450
1097000
3000
Birkaç ay önce, başka bir kitap turuna
18:45
anotherbir diğeri bookkitap tourtur, and I had my bagsçantalar packedpaketlenmiş.
451
1100000
3000
çıkmaya hazırlanıyordum ve çantalarımı toplamıştım.
18:48
I was downstairsalt kat by the frontön doorkapı, and I was waitingbekleme for a taxitaksi,
452
1103000
3000
Aşağıda ön kapının önündeydim ve taksiyi bekliyordum,
18:51
and my sonoğul camegeldi down the stairsmerdiven and
453
1106000
2000
oğlum yanıma geldi,
18:53
he'diçin ona madeyapılmış a cardkart for me. And he was carryingtaşıma it.
454
1108000
2000
benim için bir kart yapmıştı ve o elindeydi.
18:55
He'dO istiyorsunuz gonegitmiş and stapledzımbalanmış two cardskartları, very like these, togetherbirlikte,
455
1110000
2000
İki kartı, bunlar gibi yapıştırmıştı,
18:57
and put a stickeretiket of his favoritesevdiğim
456
1112000
3000
ve ön yüzdeki favori karakterinin, Tintin,
19:00
characterkarakter, TintinTenten, on the frontön.
457
1115000
2000
üzerine bir sticker yapıştırmıştı.
19:02
And he said to me,
458
1117000
2000
Bana söylediği,
19:04
or he handedeli this to me, and I readokumak it,
459
1119000
2000
daha doğrusu elime verdi ve benim okuduğum:
19:06
and it said, "To DaddyBaba, love BenjaminBenjamin."
460
1121000
2000
"Babaya, seni seviyorum Benjamin".
19:08
And I thought, "AwAh, that's really sweettatlı.
461
1123000
3000
"Aah, bu gerçekten hoş ve
19:11
Is that a good luckşans on the bookkitap tourtur cardkart?"
462
1126000
3000
kitap turunda şans getirmez mi?" dedim.
19:14
And he said, "No, no, no, DaddyBaba -- this is a cardkart
463
1129000
2000
"Hayır, hayır Baba-- bu, dünyanın en iyi
19:16
for beingolmak the besten iyi storyÖykü readerokuyucu in the worldDünya."
464
1131000
2000
masal okuyanı olduğun için" dedi.
19:18
And I thought, "Yeah, you know, this slowingyavaşlatma down thing really does work."
465
1133000
3000
Ve ben " Evet, anlıyorsunuz, bu yavaşlama işi...." diye düşündüm.
19:21
Thank you very much.
466
1136000
1000
Çok teşekkür ederim.
Translated by ercan onge
Reviewed by Seda Demirel

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Carl Honore - Journalist
In his book In Praise of Slowness, Carl Honoré dissects our speed-obsessed society and celebrates those who have gotten in touch with their "inner tortoise."

Why you should listen

Canadian-born journalist Carl Honoré has written for The Economist, the Houston Chronicle, the Observer, and the National Post, but he is best known for his advocacy of the Slow Movement. A loose and international effort by the harried and haggard to decelerate the pace of their lives, the Slow Movement spans everything from telecommunications (slow email) and health care (slow medicine) to diet (slow food) and public space (slow cities).

Honore's bestselling book In Praise of Slowness plots the lineage of our speed-obsessed society
; while it recognizes the difficulty of slowing down, it also highlights the successes of everyday people around the world who have found ways of doing it. Honoré traces his "Aha" moment to his son's bedtime, when Honore would race through storybooks -- skipping pages, reading portions of paragraphs -- to move things along. (He's since reformed.) His latest book, Under Pressure, is about how we are raising a generation of overprogrammed, overachieving and exhausted children.

More profile about the speaker
Carl Honore | Speaker | TED.com