ABOUT THE SPEAKER
Edith Widder - Marine biologist
Edith Widder combines her expertise in research and technological innovation with a commitment to stopping and reversing the degradation of our marine environment.

Why you should listen

A specialist in bioluminescence, Edith Widder helps design and invent new submersible instruments and equipment to study bioluminescence and enable unobtrusive observation of deep-sea environments. Her innovative tools for exploration have produced footage of rare and wonderful bioluminescent displays and never-before-seen denizens of the deep, including, most recently, the first video ever recorded of the giant squid, Architeuthis, in its natural habitat.

In 2005 she founded the Ocean Research & Conservation Association (ORCA), which is dedicated to protecting aquatic ecosystems and the species they sustain through the development of innovative technologies and science-based conservation action.;  In an effort to protect and revitalize the ocean she loves she has been focusing on developing tools for finding and tracking pollution -- a major threat to all of our water ecosystems and ultimately to human health. She was awarded a MacArthur "genius" grant in 2006.

In 2012, Widder was among the team that filmed the giant squid (Architeuthis) for the first time in its home ocean.

More profile about the speaker
Edith Widder | Speaker | TED.com
Mission Blue Voyage

Edith Widder: Glowing life in an underwater world

Edith Widder: Sualtındaki ışıltılı yaşam

Filmed:
668,425 views

Deniz canlılarının yüzde 80 ile doksanı ışık üretir -- neden veya nasıl bunu yaptıklarını bilmiyoruz. Biyolüminesans uzmanı Edith Wider, bu ışıldayan parıltılı dünyayı araştırıyor ve okyanusun görülmeyen derinliklerinden ve ışıltılarından gelen muhteşem görüntüleri paylaşıyor.
- Marine biologist
Edith Widder combines her expertise in research and technological innovation with a commitment to stopping and reversing the degradation of our marine environment. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:15
In the spiritruh of JacquesJacques CousteauCousteau, who said,
0
0
3000
"İnsanlar, sevdikleri şeyleri korurlar."
00:18
"People protectkorumak what they love,"
1
3000
2000
diyen Jaques Cousteau'nun anısına
00:20
I want to sharepay with you todaybugün what I love mostçoğu in the oceanokyanus,
2
5000
3000
bugün sizle okyanusta en sevdiğim şeyi paylaşmak istiyorum,
00:23
and that's the incredibleinanılmaz numbernumara and varietyvaryete
3
8000
3000
inanılmaz sayı ve çeşitliliğe sahip
00:26
of animalshayvanlar in it that make lightışık.
4
11000
3000
ışık saçan canlılar.
00:29
My addictionbağımlılığı beganbaşladı with this strangegarip looking divingDalış suittakım elbise calleddenilen WaspYaban arısı;
5
14000
3000
Bu konuya olan tutkum, Wasp (eşekarısı) denen acaip görünüşlü bu dalış elbisesi ile başladı.
00:32
that's not an acronymkısaltması -- just somebodybirisi thought it lookedbaktı like the insectböcek.
6
17000
3000
Wasp bir kısaltma değil -- biri elbisenin arıya benzediğini düşünmüş olmalı.
00:35
It was actuallyaslında developedgelişmiş for use by the offshoreOffshore oilsıvı yağ industrysanayi
7
20000
3000
Aslında, derin deniz petrol arama endüstrisi tarafından
00:38
for divingDalış on oilsıvı yağ rigskuleleri down to a depthderinlik of 2,000 feetayaklar.
8
23000
3000
600 metreye kadar olan dalışlarda kullanılmak üzere tasarlanmış.
00:41
Right after I completedtamamlanan my PhPH.D.,
9
26000
2000
Doktoramı tamamladıktan hemen sonra
00:43
I was luckyşanslı enoughyeterli to be includeddahil with a groupgrup of scientistsBilim adamları
10
28000
3000
bu cihazı okyanus araştırması için ilk defa kullanacak olan
00:46
that was usingkullanma it for the first time
11
31000
2000
bir grup bilimadamından biri olma ayrıcalığına
00:48
as a toolaraç for oceanokyanus explorationkeşif.
12
33000
2000
sahip oldum.
00:50
We trainedeğitilmiş in a tanktank in PortBağlantı noktası HuenemeHueneme,
13
35000
2000
Hueneme Limanı'ndaki bir su tankının içinde eğitildik.
00:52
and then my first openaçık oceanokyanus divedalış
14
37000
2000
İlk açık okyanus dalışımı
00:54
was in SantaNoel Baba BarbaraBarbara ChannelKanal.
15
39000
2000
Santa Barbara Kanalı'nda yaptım.
00:56
It was an eveningakşam divedalış.
16
41000
2000
Gece dalışıydı.
00:58
I wentgitti down to a depthderinlik of 880 feetayaklar
17
43000
3000
Yaklaşık 260 metreye indim
01:01
and turneddönük out the lightsışıklar.
18
46000
2000
ve ışıkları kapattım.
01:03
And the reasonneden I turneddönük out the lightsışıklar is because I knewbiliyordum I would see
19
48000
2000
Işıkları kapattım, çünkü bunu yaparsam biyolümünesans denen
01:05
this phenomenonfenomen of animalshayvanlar makingyapma lightışık
20
50000
2000
fenomeni, hayvanların ışık üretmesini
01:07
calleddenilen bioluminescenceBioluminescence.
21
52000
2000
gözleyebileceğimi biliyordum.
01:09
But I was totallybütünüyle unpreparedhazırlıksız
22
54000
2000
Ama gördüğüm şeyin ne kadar çok olduğu ve
01:11
for how much there was
23
56000
2000
ne kadar müthüş olduğu konusunda
01:13
and how spectacularmuhteşem it was.
24
58000
3000
tamamen hazırlıksızdım.
01:16
I saw chainszincirler of jellyfishdenizanası calleddenilen siphonophoressifonofor
25
61000
3000
Bu odadan daha uzun ve zincirler halinde dolanan
01:19
that were longeruzun than this roomoda,
26
64000
2000
sifonofor denen dev denizanaları gördüm.
01:21
pumpingpompalama out so much lightışık
27
66000
2000
O kadar çok ışık saçıyorlardı ki
01:23
that I could readokumak the dialsaramalar and gaugesölçü aygıtları
28
68000
2000
dalış elbisesinin içindeyken ilave ışık olmadan
01:25
insideiçeride the suittakım elbise withoutolmadan a flashlightel feneri;
29
70000
2000
düğmeleri ve göstergeleri okuyabiliyordum.
01:27
and puffsPuffs and billowsçabalıyor
30
72000
2000
Işıldatan mavi duman kitlelerine benzeyen
01:29
of what lookedbaktı like luminousaydınlık bluemavi smokeduman;
31
74000
3000
baloncuklar ve dumanlar gördüm,
01:32
and explosionspatlamalar of sparkskıvılcımlar
32
77000
2000
itici motorların etrafında kıvrılan
01:34
that would swirlgirdap up out of the thrustersRoket motorları --
33
79000
2000
kıvılcım patlamaları gördüm,
01:36
just like when you throwatmak a logkütük on a campfirekamp ateşi and the embersköz swirlgirdap up off the campfirekamp ateşi,
34
81000
3000
hani kamp ateşine yeni bir odun atınca ateşteki közlerden kıvılcım çıkar ya, onun gibi.
01:39
but these were icybuzlu, bluemavi embersköz.
35
84000
2000
Ama bunlar soğuk, mavi kıvılcımlardı.
01:41
It was breathtakingnefes kesen.
36
86000
2000
Nefes kesiciydiler.
01:43
Now, usuallygenellikle if people are familiartanıdık with bioluminescenceBioluminescence at all,
37
88000
3000
Genelde insanlar eğer biyolüminesans kavramını duydularsa
01:46
it's these guys; it's firefliesateş böcekleri.
38
91000
2000
bunu ateşböcekleri nedeniyle duymuşlardır.
01:48
And there are a fewaz other land-dwellersarazi sakinleri that can make lightışık --
39
93000
2000
Karada yaşayan ve ışık çıkaran birkaç canlı daha var,
01:50
some insectshaşarat, earthwormssolucan, fungimantar --
40
95000
2000
bazı böcekler, solucanlar, mantarlar.
01:52
but in generalgenel, on landarazi, it's really rarenadir.
41
97000
3000
Ama genelde bu durum, karada oldukça nadir.
01:55
In the oceanokyanus, it's the rulekural
42
100000
2000
Oysa okyanusta,nadir bir olay değil,
01:57
ratherdaha doğrusu than the exceptionistisna.
43
102000
2000
adeta genel kural.
01:59
If I go out in the openaçık oceanokyanus environmentçevre,
44
104000
2000
Eğer denize açılır ve açık bir okyanusa giderseniz
02:01
virtuallyfiilen anywhereherhangi bir yer in the worldDünya,
45
106000
2000
dünyanın neresi olursanız olun,
02:03
and I dragsürüklemek a net from 3,000 feetayaklar to the surfaceyüzey,
46
108000
3000
ve 900 metreden yüzeye bir ağ çekecek olsanız
02:06
mostçoğu of the animalshayvanlar --
47
111000
2000
ağa takılan hayvanların
02:08
in factgerçek, in manyçok placesyerler, 80 to 90 percentyüzde
48
113000
2000
çoğu yerde yüzde 80'i, hatta %90'ı
02:10
of the animalshayvanlar that I bringgetirmek up in that net --
49
115000
3000
ışık yapan hayvanlar
02:13
make lightışık.
50
118000
2000
olacaktır.
02:15
This makesmarkaları for some prettygüzel spectacularmuhteşem lightışık showsgösterileri.
51
120000
2000
Bu durum, epey etkileyici ışık gösterileri oluşmasına neden olur.
02:17
Now I want to sharepay with you a little videovideo
52
122000
3000
Şimdi size denizaltındayken çektiğim
02:20
that I shotatış from a submersibledalgıç.
53
125000
2000
kısa bir film göstermek istiyorum.
02:22
I first developedgelişmiş this techniqueteknik workingçalışma from a little
54
127000
2000
Bu tekniği ilk defa tek kişilik bir denizaltı olan
02:24
single-personTek Kişilik submersibledalgıç calleddenilen DeepDerin RoverRover
55
129000
3000
Deep Rover'da çalışırken geliştirdim
02:27
and then adapteduyarlanmış it for use on the JohnsonJohnson Sea-LinkDeniz-Link,
56
132000
2000
daha sonra burada gördüğünüz Johnson Sea-Link denizaltısında
02:29
whichhangi you see here.
57
134000
2000
kullanmak için uyarladım.
02:31
So, mountedMonte in frontön of the observationgözlem sphereküre,
58
136000
2000
Gözlem küresinin ön tarafına
02:33
there's a a three-footÜç taş diameterçap hoopHoop
59
138000
3000
yaklaşık bir metre çapında bir halka monte ettim
02:36
with a screenekran stretchedgergin acrosskarşısında it.
60
141000
2000
önüne de bir ekran gerdim.
02:38
And insideiçeride the sphereküre with me is an intensifiedyoğun camerakamera
61
143000
2000
Gözlem küresinin içine girerken yanıma karanlığa
02:40
that's about as sensitivehassas as a fullytamamen dark-adaptedDark-Adapted humaninsan eyegöz,
62
145000
3000
tamamen adapte olmuş insan gözü kadar hassas bir kamera da aldım.
02:43
albeitGerçi a little fuzzybelirsiz.
63
148000
2000
Biraz bulanık ama olsun.
02:45
So you turndönüş on the camerakamera, turndönüş out the lightsışıklar.
64
150000
2000
Sonra kamerayı çalıştırıp ışıkları kapatıyorsunuz.
02:47
That sparkleışıltı you're seeinggörme is not luminescenceIşıma,
65
152000
2000
Bu gördüğünüz kıvılcım biyolüminesans değil,
02:49
that's just electronicelektronik noisegürültü
66
154000
2000
sadece bu tip yoğun
02:51
on these superSüper intensifiedyoğun cameraskameralar.
67
156000
2000
kameralarda görülen bir parazit.
02:53
You don't see luminescenceIşıma untila kadar the submersibledalgıç
68
158000
2000
Büyolüminesans'ı denizlatı suyun içinde
02:55
beginsbaşlar to movehareket forwardileri throughvasitasiyla the waterSu,
69
160000
2000
hareket etmeye başlamadan göremiyorsunuz,
02:57
but as it does, animalshayvanlar bumpingçarpmak into the screenekran
70
162000
2000
Hareket etmeye başlayınca ise öndeki ekrana çarpan
02:59
are stimulateduyarılmış to bioluminescebioluminesce.
71
164000
2000
canlılar uyarılarak biyolümünesans gösteriyorlar.
03:01
Now, when I was first doing this,
72
166000
2000
Bunu ilk yaptığımda
03:03
all I was tryingçalışıyor to do was countsaymak the numberssayılar of sourceskaynaklar.
73
168000
2000
etraftaki ışık kaynaklarını saymaya çalışıyordum.
03:05
I knewbiliyordum my forwardileri speedhız, I knewbiliyordum the areaalan,
74
170000
2000
Hareket hızımı biliyorsum, içinde bulunduğum suyu da tanıyordum
03:07
and so I could figureşekil out how manyçok hundredsyüzlerce of sourceskaynaklar
75
172000
2000
Bu nedenle her bir metreküpte yaklaşık kaç tane
03:09
there were perbaşına cubickübik metermetre.
76
174000
2000
ışık yayan canlı olduğunu hesaplayabilirdim.
03:11
But I startedbaşladı to realizegerçekleştirmek that I could actuallyaslında identifybelirlemek animalshayvanlar
77
176000
2000
Ancak bir süre sonra aslında ışık saçan hayvanları saçtıkları
03:13
by the typetip of flashesyanıp söner they producedüretilmiş.
78
178000
2000
ışığın şeklinden tanıyabildiğimi fark ettim.
03:15
And so, here, in the GulfKörfez of MaineMaine
79
180000
3000
İşte burada, Maine körfezinde
03:18
at 740 feetayaklar,
80
183000
2000
225 metre derinlikte
03:20
I can nameisim prettygüzel much everything you're seeinggörme there to the speciesTürler levelseviye.
81
185000
3000
gördüğünüz hemen hemen tümışıltıların hangi canlıdan geldiğini sayabilirim,
03:23
Like those bigbüyük explosionspatlamalar, sparkskıvılcımlar,
82
188000
2000
örneğin bu dev kıvılcımlar, patlamalar
03:25
are from a little combtarak jellyjöle,
83
190000
2000
bir tür taraklı denizanasından geliyor.
03:27
and there's krillkrili and other kindsçeşit of crustaceanskabuklular,
84
192000
3000
Burada kriller, diğer kabuklular ve
03:30
and jellyfishdenizanası.
85
195000
2000
denizanaları var.
03:32
There was anotherbir diğeri one of those combtarak jelliesreçel.
86
197000
2000
Bu da o taraklı denizanalarından biri.
03:34
And so I've workedişlenmiş with computerbilgisayar imagegörüntü analysisanaliz engineersmühendisler
87
199000
3000
Bilgisayar görüntüleme analiz mühendisleri ile birlikte çalışarak
03:37
to developgeliştirmek automaticOtomatik recognitiontanıma systemssistemler
88
202000
3000
bu canlıları tanımlayarak, onlarla çarpışma noktasının
03:40
that can identifybelirlemek these animalshayvanlar
89
205000
2000
X,Y,Z koordinatlarını hesaplayabilmek için
03:42
and then extractözüt the XYZXYZ coordinatekoordinat of the initialilk impactdarbe pointpuan.
90
207000
3000
otomatik tanıma sistemleri geliştirmeye çalıştık.
03:45
And we can then do the kindsçeşit of things that ecologistsekologlar do on landarazi,
91
210000
3000
Böylece ekolojistlerin karada yaptığı bazı şeyleri
03:48
and do nearesten yakın neighborkomşu distancesmesafeler.
92
213000
2000
en azından yakın mesafeden yapabileceğiz.
03:51
But you don't always have to go down to the depthsderinlikleri of the oceanokyanus
93
216000
2000
Ama böyle bir gösteriye şahit olmak için her zaman okyanusun
03:53
to see a lightışık showgöstermek like this.
94
218000
2000
derinliklerine inmeniz gerekmez.
03:55
You can actuallyaslında see it in surfaceyüzey watersdeniz.
95
220000
2000
Aslında yüzeyde de bunlardan görebilirsiniz.
03:57
This is some shotatış, by DrDr. MikeMike LatzLatz at ScrippsScripps InstitutionKurum,
96
222000
3000
Bu video, biyolüminesans bir plankton sürüsünün içinde yüzen
04:00
of a dolphinYunus swimmingyüzme throughvasitasiyla bioluminescentKollarındaki planktonplankton.
97
225000
2000
bir yunusa ait, Scripps Enstitüsünden Dr. Mike Latz kaydetmiş.
04:02
And this isn't someplacebir yere exoticegzotik
98
227000
2000
Çekildiği yer de öyle sıradışı bir yer değil,
04:04
like one of the bioluminescentKollarındaki bayskoylar in PuertoPorto RicoRico,
99
229000
3000
şu Porto Rico'daki meşhur biyolüminesans körfezlerden biri değil burası.
04:07
this was actuallyaslında shotatış in SanSan DiegoDiego HarborLiman.
100
232000
2000
Aslında San Diego limanında çekilmiş.
04:09
And sometimesara sıra you can see it even closeryakın than that,
101
234000
3000
Bazen bu parıltıyı çok daha yakından görebilirsiniz.
04:12
because the headskafalar on shipsgemiler --
102
237000
2000
Çünkü gemilerdeki başaltı-
04:14
that's toiletstuvaletler, for any landarazi loversaşık that are listeningdinleme --
103
239000
3000
karadan adımını denize atmayanlar varsa bu tuvaletlerin bulunduğu yer-
04:17
are flushedTemizlenen with unfilteredfiltresiz seawaterdeniz suyu
104
242000
3000
sifon suyu olarak filtre edilmemiş deniz suyu kullanır,
04:20
that oftensık sık has bioluminescentKollarındaki planktonplankton in it.
105
245000
2000
genelde bu suyun içinde biyolüminesans planktonlar vardır.
04:22
So, if you staggerbocalama into the headkafa lategeç at night
106
247000
2000
Yani gecenin bir vakti başaltına gider,
04:24
and you're so toilet-huggingtuvalet-sarılma sickhasta
107
249000
2000
ve bu sırada ışığı yakamayacak kadar da
04:26
that you forgetunutmak to turndönüş on the lightışık,
108
251000
2000
sıkışmış durumda olursanız,
04:28
you mayMayıs ayı think that you're havingsahip olan a religiousdini experiencedeneyim. (LaughterKahkaha)
109
253000
2000
bir an dini bir deneyim yaşamakta olduğunuzu zanabilirsiniz.
04:31
So, how does a livingyaşam creatureyaratık make lightışık?
110
256000
2000
Peki, yaşayan bir canlı nasıl ışık üretir?
04:33
Well, that was the questionsoru that 19thinci centuryyüzyıl
111
258000
2000
Bu soruyu ilk defa 19 yüzyılda,
04:35
FrenchFransızca physiologistfizyolog RaphaelRaphael DuboisDubois,
112
260000
2000
Fransız bir biyolog olan Raphael Dubois
04:37
askeddiye sordu about this bioluminescentKollarındaki clamDeniz tarağı.
113
262000
2000
bu biyolüminesans midye için sormuştu.
04:39
He groundzemin it up and he managedyönetilen to get out a coupleçift of chemicalskimyasallar;
114
264000
3000
Midyeyi öğüttü ve ondan bazı kimyasal maddeler elde etmeyi başardı,
04:42
one, the enzymeenzim, he calleddenilen luciferaseluciferase;
115
267000
3000
bulduğu maddelerden biri enzim idi, ona Lüsiferaz dedi,
04:45
the substrateAlt tabaka, he calleddenilen luciferinbiyoluminesans
116
270000
2000
diğer maddeye de Lüsüferin adını verdi.
04:47
after LuciferLucifer the LightbearerLightbearer.
117
272000
2000
İsimleri Lusifer'den geliyor, yani ışık taşıyan demek.
04:49
That terminologyterminoloji has stucksıkışmış, but it doesn't actuallyaslında referbaşvurmak to specificözel chemicalskimyasallar
118
274000
3000
Bu terminoloji öylece kaldı, ama aslında lzel kimyasallara işaret etmiyor bu isimler,
04:52
because these chemicalskimyasallar come in a lot of differentfarklı shapesşekiller and formsformlar.
119
277000
3000
çünkü bu kimyasallar çok farklı biçim ve yapıda olabilirler.
04:55
In factgerçek, mostçoğu of the people
120
280000
2000
Aslında, günümüzde biyolümünesansla
04:57
studyingders çalışıyor bioluminescenceBioluminescence todaybugün
121
282000
2000
ilgilenen insanların pekçoğu
04:59
are focusedodaklı on the chemistrykimya, because these chemicalskimyasallar
122
284000
2000
bu maddelerin kimyasal yapısına eğilmiş durumda,
05:01
have provedkanıtlanmış so incrediblyinanılmaz valuabledeğerli
123
286000
2000
çünkü bu maddeler antibakteriyel madde geliştirmeden
05:03
for developinggelişen antibacterialantibakteriyel agentsajanları,
124
288000
3000
tutun da kanser ilaçları geliştirmeye,
05:06
cancerkanser fightingkavga drugsilaçlar,
125
291000
2000
hatta Mars'ta yaşam olup olmadığını
05:08
testingtest yapmak for the presencevarlık of life on MarsMars,
126
293000
2000
test etmeye, bizim ORCA'da kullandığımız
05:10
detectingalgılama pollutantskirleticiler in our watersdeniz --
127
295000
2000
gibi sularımızdaki kirli maddelerin tesbitine
05:12
whichhangi is how we use it at ORCAKATİL BALİNA.
128
297000
2000
kadar pekçok yerde kullanılıyor.
05:14
In 2008,
129
299000
2000
2008 yılında
05:16
the NobelNobel PrizeÖdülü in ChemistryKimya
130
301000
2000
Nobel Kimya ödülü
05:18
was awardedlayık for work donetamam
131
303000
2000
bir tür denizanasının
05:20
on a moleculemolekül calleddenilen greenyeşil fluorescentFloresan proteinprotein
132
305000
2000
biyolüminesans kimyasal tepkimelerinden
05:22
that was isolatedyalıtılmış from the bioluminescentKollarındaki chemistrykimya
133
307000
3000
izole edilmiş yeşil florasan bir molekülün
05:25
of a jellyfishdenizanası,
134
310000
2000
icadına verildi.
05:27
and it's been equatedeşdeğer to the inventionicat of the microscopemikroskop,
135
312000
2000
Bu buluş mikroskobun icadı kadar önemli sayılıyor,
05:29
in termsşartlar of the impactdarbe that it has had
136
314000
3000
hücre biyolojisi ve genetik mühendisliğe etkisi
05:32
on cellhücre biologyBiyoloji and geneticgenetik engineeringmühendislik.
137
317000
3000
onun kadar önemli olacak.
05:35
AnotherBaşka bir thing all these moleculesmoleküller are tellingsöylüyorum us
138
320000
2000
Bu moleküllerin bize söylediği bir başka şey daha var,
05:37
that, apparentlygörünüşe göre, bioluminescenceBioluminescence has evolvedgelişti
139
322000
3000
görünen o ki, biyolüminesans evrim süreci
05:40
at leasten az 40 timeszamanlar, maybe as manyçok as 50 separateayrı timeszamanlar
140
325000
3000
boyunca en az 40 defa, hatta belki de 50 defa ayr ayrı
05:43
in evolutionaryevrimsel historytarih,
141
328000
2000
evrimleşmiş bir özellik.
05:45
whichhangi is a clearaçık indicationbelirti
142
330000
2000
Bu da hayatta kalmak için ne kadar önemli
05:47
of how spectacularlyolağanüstü importantönemli
143
332000
3000
bir özellik olduğunu çok net olarak
05:50
this traitözellik is for survivalhayatta kalma.
144
335000
2000
gösteriyor.
05:52
So, what is it about bioluminescenceBioluminescence
145
337000
2000
Peki, pekçok hayvan için biyolümünesans
05:54
that's so importantönemli to so manyçok animalshayvanlar?
146
339000
2000
neden bu kadar önemli?
05:56
Well, for animalshayvanlar that are tryingçalışıyor to avoidönlemek predatorsyırtıcı
147
341000
3000
Kendilerini avlamaya gelen canlılardan saklanmak için
05:59
by stayingkalma in the darknesskaranlık,
148
344000
3000
karanlıklara gizlenen hayvanlar için
06:02
lightışık can still be very usefulişe yarar
149
347000
2000
ışık en temel üç faaliyeti sürdürme
06:04
for the threeüç basictemel things that animalshayvanlar have to do to survivehayatta kalmak:
150
349000
3000
konusunda çok faydalı olabilir.
06:07
and that's find foodGıda,
151
352000
2000
Bunlar, besin bulmak,
06:09
attractçekmek a matedostum and avoidönlemek beingolmak eatenyemiş.
152
354000
2000
çiftleşek bir eşi cezbetmek ve yem olmaktan kurtulmak.
06:11
So, for exampleörnek, this fishbalık
153
356000
2000
Bakın, örneğin bu balığın
06:13
has a built-inyerleşik headlightFar behindarkasında its eyegöz
154
358000
2000
gözünün arkasında bir nevi far var,
06:15
that it can use for findingbulgu foodGıda
155
360000
2000
yemek bulmaya da yarar,
06:17
or attractingçeken a matedostum.
156
362000
2000
karşı cinsi cezbetmeye de.
06:19
And then when it's not usingkullanma it, it actuallyaslında can rollrulo it down into its headkafa
157
364000
3000
Bu farı kullanmadığı zaman, aynı Lamborgini arabanızın farları gibi
06:22
just like the headlightsfarlar on your LamborghiniLamborghini.
158
367000
2000
bu ışıklı organları rula yapıp ortadan kaldırabilir.
06:25
This fishbalık actuallyaslında has highyüksek beamskirişler.
159
370000
3000
Bu balığın aslında uzun farları var.
06:28
And this fishbalık, whichhangi is one of my favoritesSık Kullanılanlar,
160
373000
2000
Bu balık ise, ki benim favorilerimden biri,
06:30
has threeüç headlightsfarlar on eachher sideyan of its headkafa.
161
375000
3000
kafasının iki yanında üçer tane farı var.
06:33
Now, this one is bluemavi,
162
378000
2000
Bundaki ışıklar mavi.
06:35
and that's the colorrenk of mostçoğu bioluminescenceBioluminescence in the oceanokyanus
163
380000
2000
genelde okyanustaki biyolüminesans bu renktir,
06:37
because evolutionevrim has selectedseçilmiş
164
382000
2000
çünkü evrim, iletişimi en etkin hale getirmek için
06:39
for the colorrenk that travelsNow farthesten uzak throughvasitasiyla seawaterdeniz suyu
165
384000
2000
deniz suyunda en uzağa yayılabilen
06:41
in ordersipariş to optimizeoptimize communicationiletişim.
166
386000
2000
rengi seçmiş.
06:43
So, mostçoğu animalshayvanlar make bluemavi lightışık,
167
388000
2000
Bu nedenle çoğu canlı mavi ışık saçar,
06:45
and mostçoğu animalshayvanlar can only see bluemavi lightışık,
168
390000
3000
ve şoğu canlı da sadece mavi ışığı görebilir.
06:48
but this fishbalık is a really fascinatingbüyüleyici exceptionistisna
169
393000
2000
Ama bu balık gerçekten de hayret verici bir istisna
06:50
because it has two redkırmızı lightışık organsorganları.
170
395000
3000
çünkü bakın iki tane kırmızı ışık organı var.
06:53
And I have no ideaFikir why there's two,
171
398000
2000
Neden iki tane olduğu hakkında hiç bir fikrim yok,
06:55
and that's something I want to solveçözmek some day --
172
400000
2000
günün birinde cevabını bulmak istediğim bir soru bu.
06:57
but not only can it see bluemavi lightışık,
173
402000
3000
Böylece sadece mavi ışığı değil,
07:00
but it can see redkırmızı lightışık.
174
405000
2000
kırmızı ışığı da görebiliyor.
07:02
So it useskullanımları its redkırmızı bioluminescenceBioluminescence like a sniper'skeskin nişancının scopekapsam
175
407000
3000
Kırmızı ışık saçan organını gece görüş dürbünü kullanan
07:05
to be ableyapabilmek to sneakgizlice up on animalshayvanlar
176
410000
2000
bir nişancı gibi kırmızı ışığa kör olan
07:07
that are blindkör to redkırmızı lightışık
177
412000
2000
canlılara gizlice yanaşmak için kullanıyor,
07:09
and be ableyapabilmek to see them withoutolmadan beingolmak seengörüldü.
178
414000
2000
görülmeden onları görebiliyor.
07:11
It's alsoAyrıca got a little chinçene barbelBıyıklı here
179
416000
2000
Çenesinin şurasında ufak bir sakalı var,
07:13
with a bluemavi luminescentIşıksaçan lureyem on it
180
418000
2000
ucunda mavi renkli ışıklı bir yem var
07:15
that it can use to attractçekmek preyAv from a long way off.
181
420000
3000
uzak mesafelerden bile avlarının ilgisini çekebiliyor.
07:18
And a lot of animalshayvanlar will use theironların bioluminescenceBioluminescence as a lureyem.
182
423000
3000
Çoğu canlı biyolüm,nesans özelliğini yem olarak kullanır.
07:22
This is anotherbir diğeri one of my favoritesevdiğim fishbalık.
183
427000
2000
Bu favori balıklarımdan bir başkası.
07:24
This is a viperfishviperfish, and it's got a lureyem
184
429000
2000
Bu bir viperfish (engerek balığı), bol dişli
07:26
on the endson of a long fishingBalık tutma rodçubuk
185
431000
2000
çenesinin üzerinde, uzun bir oltanın ucunda bir yem var
07:28
that it archesKemerler in frontön of the toothyDişlek jawçene
186
433000
2000
kocaman dişlerle dolu çenenin hemen önünde sallanıyor,
07:30
that givesverir the viperfishviperfish its nameisim.
187
435000
3000
Balığa ismini veren bu dişler,
07:33
The teethdiş on this fishbalık are so long
188
438000
2000
o kadar uzunlar ki
07:35
that if they closedkapalı insideiçeride the mouthağız of the fishbalık,
189
440000
2000
eğer normal şekilde ağzının içine kapansalardı
07:37
it would actuallyaslında impalekazığa oturtmak its ownkendi brainbeyin.
190
442000
3000
kendi beynini delerdi.
07:40
So insteadyerine, it slidesslaytlar in groovesoluklar
191
445000
2000
Bu nedenle ağzın dışındaki oluklarda kayarak
07:42
on the outsidedışında of the headkafa.
192
447000
2000
kafanın dışında kapanıyor.
07:44
This is a ChristmasNoel treeağaç of a fishbalık;
193
449000
2000
Bu gördüğünüz yılbaşı ağacının balık versiyonu.
07:46
everything on this fishbalık lightsışıklar up,
194
451000
2000
üzerindeki herşey ışıldıyor.
07:48
it's not just that lureyem.
195
453000
2000
Sadece yemi değil,
07:50
It's got a built-inyerleşik flashlightel feneri.
196
455000
2000
farları var,
07:52
It's got these jewel-likemücevher gibi lightışık organsorganları on its bellygöbek
197
457000
2000
göbeğinde mücevher gibi duran iki ışık organı daha var
07:54
that it useskullanımları for a typetip of camouflagekamuflaj
198
459000
3000
ve bunu kendi gögesini aydınlatarak
07:57
that obliterateskırıyor its shadowGölge,
199
462000
3000
kamuflaj amaçlı kullanıyor.
08:00
so when it's swimmingyüzme around and there's a predatoryırtıcı hayvan looking up from belowaltında,
200
465000
3000
yani ortalıkta yüzerken aşağıdan bir avcı yukarı bakarsa
08:03
it makesmarkaları itselfkendisi disappearkaybolmak.
201
468000
2000
kendisini görünmez hale getirebiliyor.
08:05
It's got lightışık organsorganları in the mouthağız,
202
470000
2000
Ağzında ışık organları var,
08:07
it's got lightışık organsorganları in everyher singletek scaleölçek, in the finse,
203
472000
2000
her bir pulunda, yüzgeçlerinde, sırtındaki
08:09
in a mucusmukus layertabaka on the back and the bellygöbek,
204
474000
2000
sümüksü tabakada ve göbeğinde ışık organları var,
08:11
all used for differentfarklı things --
205
476000
2000
her birini farklı şekilde kullanıyor.
08:13
some of whichhangi we know about, some of whichhangi we don't.
206
478000
2000
bazılarının ne işe yaradığını biliyoruz, bazılarının bilmiyoruz.
08:15
And we know a little bitbit more about bioluminescenceBioluminescence thanksTeşekkürler to PixarPixar,
207
480000
3000
Pixar sayesinde artık biyolümünesans hakkında biraz daha bilgi sahibiyiz,
08:18
and I'm very gratefulminnettar to PixarPixar for sharingpaylaşım
208
483000
2000
en sevdiğim konuyu daha fazla insanla
08:20
my favoritesevdiğim topickonu with so manyçok people.
209
485000
2000
paylaştığı için Pixar'a minnetarım.
08:22
I do wishdilek, with theironların budgetbütçe,
210
487000
2000
Ama gene de, bütçelerinden
08:24
that they mightbelki have spentharcanmış just a tinyminik bitbit more moneypara
211
489000
3000
biraz daha fazla para ayırıp, parasız ve aç bir doktora
08:27
to payödeme a consultingDanışmanlık feeücret to some poorfakir, starvingçok aç graduatemezun olmak studentÖğrenci,
212
492000
3000
öğrencisine danışmanlık ücreti verselerdi, o öğrenci onlara
08:30
who could have told them that those are the eyesgözleri
213
495000
2000
bu gözlerin aslında formalin içinde saklanan
08:32
of a fishbalık that's been preservedkorunmuş in formalinformalin.
214
497000
3000
ölü bir balığın gözleri olduğunu söyleyebilirdi.
08:35
These are the eyesgözleri of a livingyaşam anglerfishfener balığı.
215
500000
2000
Bu gördükleriniz canlı bir fener balığının gözleri.
08:37
So, she's got a lureyem that she stickssopa out
216
502000
2000
Bakın, adeta bir kapan gibi olan
08:39
in frontön of this livingyaşam mousetrapfare kapanı
217
504000
2000
sipsivri dişlerin önünde sallanan
08:41
of needle-sharpİğne keskinliğinde teethdiş
218
506000
2000
yalancı bir yeme sahip,
08:43
in ordersipariş to attractçekmek in some unsuspectingmasum preyAv.
219
508000
3000
bununla hiç bir şeyden habersiz balıkları yakalıyor.
08:46
And this one has a lureyem
220
511000
2000
Bu gördüğünüzün yeminde
08:48
with all kindsçeşit of little interestingilginç threadsipler cominggelecek off it.
221
513000
3000
acaip bir sürü iplikçikler var.
08:51
Now we used to think that the differentfarklı shapeşekil of the lureyem
222
516000
3000
En başta yemin şeklinin farklı olmasının
08:54
was to attractçekmek differentfarklı typestürleri of preyAv,
223
519000
2000
farklı balıkları avlamaya yaradığını sanıyorduk,
08:56
but then stomachmide contentiçerik analysesanalizleri on these fishbalık
224
521000
3000
ama sonra bilim adamlar, ya da daha doğrusu onların
08:59
donetamam by scientistsBilim adamları, or more likelymuhtemelen theironların graduatemezun olmak studentsöğrencilerin,
225
524000
3000
doktora öğrencileri bu balıkların mide içeriklerini incelediler,
09:02
have revealedortaya that
226
527000
2000
ve gördüler ki
09:04
they all eatyemek prettygüzel much the sameaynı thing.
227
529000
2000
hemen hemen aynı şeyleri yiyorlar.
09:06
So, now we believe that the differentfarklı shapeşekil of the lureyem
228
531000
2000
Bu nedenle fener balıkları dünyasında, farklı yem şekillerinin
09:08
is how the maleerkek recognizestanır the femalekadın
229
533000
2000
aslında erkeklerin dişileri tanımasına yaradığına
09:10
in the anglerfishfener balığı worldDünya,
230
535000
2000
inanıyoruz artık.
09:12
because manyçok of these maleserkek
231
537000
2000
Bu erkeklerin çoğunluğu
09:14
are what are knownbilinen as dwarfcüce maleserkek.
232
539000
2000
cüce erkekler diye bilinirler.
09:16
This little guy
233
541000
2000
Bu ufaklık
09:18
has no visiblegözle görülür meansanlamına geliyor of self-supportulaşmasına.
234
543000
3000
kendi başının çaresine bakacak özelliklere sahip değil.
09:21
He has no lureyem for attractingçeken foodGıda
235
546000
2000
Yemek yakalamak için yemi yok,
09:23
and no teethdiş for eatingyemek yiyor it when it getsalır there.
236
548000
2000
yakalasa bile yiyecek dişleri yok.
09:25
His only hopeumut for existencevaroluş on this planetgezegen
237
550000
3000
Bu dünyada var olabilmesinin tek yolu
09:28
is as a gigolojigolo. (LaughterKahkaha)
238
553000
2000
jıgolo olmak.
09:30
He's got to find himselfkendisi a babeBebeğim
239
555000
2000
Kendine bir fıstık bulması
09:32
and then he's got to latchmandal on for life.
240
557000
3000
ve ona ömür boyu yapışması lazım.
09:35
So this little guy
241
560000
2000
Bu nedenle bu ufalık,
09:37
has foundbulunan himselfkendisi this babeBebeğim,
242
562000
2000
kendine bir fıstık bulmuş,
09:39
and you will noteNot that he's had the good senseduyu
243
564000
2000
ama fark ettiğiniz gibi, yeterince sağduyu sahibi ki,
09:41
to attachiliştirmek himselfkendisi in a way that he doesn't actuallyaslında have to look at her.
244
566000
3000
dişisinin suratını göremeyeceğ bir yere tuturmayı da akıl etmiş.
09:44
(LaughterKahkaha)
245
569000
2000
(Kahkahalar)
09:46
But he still knowsbilir a good thing when he seesgörür it,
246
571000
2000
Ama iyi bir kısmet bulunca kaçırmamayı da biliyor ki,
09:48
and so he sealsmühürler the relationshipilişki with an eternalsonsuz kissöpücük.
247
573000
3000
bu beraberliği sonsuz bir öpücükle damgalamış
09:51
His flesheti fusesSigortalar with her flesheti,
248
576000
2000
Eti, dişisinin eti ile kaynaşıyor,
09:53
her bloodstreamkan dolaşımına growsbüyür into his bodyvücut,
249
578000
2000
dişinin kan dolaşımı erkeğin vücuduna geçiyor,
09:55
and he becomesolur nothing more than a little spermsperm sacSac.
250
580000
3000
zamanla, bir sperm kesesinden farksız hale geliyor.
09:58
(LaughterKahkaha)
251
583000
2000
(Gülüşmeler)
10:00
Well, this is a deep-seaderin deniz versionversiyon of Women'sKadın LibLib.
252
585000
2000
Bu, kadınlar özgürlük hareketinin derin deniz versiyonu.
10:02
She always knowsbilir where he is,
253
587000
2000
Dişi, erkeğinin nerede olduğunu her zaman biliyor,
10:04
and she doesn't have to be monogamoustekeşli,
254
589000
2000
tek eşli olmak zorunda da değil,
10:06
because some of these femaleskadın
255
591000
2000
çünkü bu dişilerin bazıları
10:08
come up with multipleçoklu maleserkek attachedekli.
256
593000
2000
bedenlerine asılmış birden fazla erkekle de dolanırlar.
10:10
So they can use it for findingbulgu foodGıda, for attractingçeken matesarkadaşları.
257
595000
3000
Demek ki, bunları yemek bulmak, erkekleri cezbetmek
10:13
They use it a lot for defensesavunma, manyçok differentfarklı waysyolları.
258
598000
3000
kendini savunmak ve farklı başka şekiller için kullanabiliyorlar.
10:16
A lot of them can releaseserbest bırakmak theironların luciferinbiyoluminesans or luferaseluferase in the waterSu
259
601000
3000
Çoğu lüsiferin ve lüsiferazlarını suya bırakır,
10:19
just the way a squidkalamar or an octopusAhtapot will releaseserbest bırakmak an inkmürekkep cloudbulut.
260
604000
2000
aynı bir mürekkep balığı ya da ahtapotun mürekkep fışkırtması gibi.
10:21
This shrimpkarides is actuallyaslında
261
606000
2000
Bu karides aslında
10:23
spewingbildirilecektir lightışık out of its mouthağız
262
608000
2000
ağzından ışık saçıyor
10:25
like a fireateş breathingnefes dragonEjderha
263
610000
2000
alev püsküren bir ejderha gibi aynı.
10:27
in ordersipariş to blindkör or distractdikkatini dağıtmak this viperfishviperfish
264
612000
2000
Bunu, fenerbalığını kör etmek ya da dikkatini dağıtmak
10:29
so that the shrimpkarides can swimyüzmek away into the darknesskaranlık.
265
614000
2000
için kullanıyor, böylece karanlıklara kaçıp saklanabiliyor.
10:31
And there are a lot of differentfarklı animalshayvanlar that can do this:
266
616000
3000
Bunu yapabilen çok farklı canlılar mevcut.
10:34
There's jellyfishdenizanası, there's squidkalamar,
267
619000
2000
Denizanası, mürekkep balığı
10:36
there's a wholebütün lot of differentfarklı crustaceanskabuklular,
268
621000
2000
ve farklı kabukluklar.
10:38
there's even fishbalık that can do this.
269
623000
2000
Bazı balıklar bile yapabiliyor bunu.
10:40
This fishbalık is calleddenilen the shiningparlıyor tubeshouldertubeshoulder
270
625000
3000
Bu balığın adı "ışıklı omuz"
10:43
because it actuallyaslında has a tubetüp on its shoulderomuz
271
628000
2000
çünkü gerçekten de sırtında ışık püskürtebilen
10:45
that can squirtbücür out lightışık.
272
630000
2000
bir tüp var.
10:47
And I was luckşans enoughyeterli to captureele geçirmek one of these
273
632000
2000
Bunlar bir tanesini yakalama şansım oldu,
10:49
when we were on a trawlingTrol expeditionsefer
274
634000
2000
"Mavi Gezegen" serisi, bu serinin derin deniz ile
10:51
off the northwestKuzey Batı coastsahil of AfricaAfrika for "BlueMavi PlanetGezegen,"
275
636000
3000
ilgili kısımları için Afrika'nın kuzeybatı sahiline
10:54
for the deepderin portionkısım of "BlueMavi PlanetGezegen."
276
639000
2000
gitmiştik. Özel bir keşif gezisindeydik.
10:56
And we were usingkullanma a specialözel trawlingTrol net
277
641000
2000
Bu hayvanları su yüzeyine canlı olarak
10:58
that we were ableyapabilmek to bringgetirmek these animalshayvanlar up alivecanlı.
278
643000
2000
çıkarabilmek için özel bir trol ağı kullanıyorduk.
11:00
So we capturedyakalanan one of these, and I broughtgetirdi it into the lablaboratuvar.
279
645000
3000
Böylece bu balıklardan birini yakaldık ve laboratuvara getirdik.
11:03
So I'm holdingtutma it,
280
648000
2000
Burada balığı tutuyorum,
11:05
and I'm about to touchdokunma that tubetüp on its shoulderomuz,
281
650000
2000
şimdi de sırtındaki tüpe dokunuyorum,
11:07
and when I do, you'llEğer olacak see bioluminescenceBioluminescence cominggelecek out.
282
652000
3000
dokunur dokunmaz biyolüminesans maddenin fışkırdığını göreceksiniz.
11:11
But to me, what's shockingşok edici
283
656000
2000
Ama benim için esas şaşırtıcı olan
11:13
is not just the amounttutar of lightışık,
284
658000
2000
çıkan ışığın miktarı değil,
11:15
but the factgerçek that it's not just luciferinbiyoluminesans and luciferaseluciferase.
285
660000
2000
ışığın sadece lüsiferin ve lüsiferaz karışımından ibaret olmaması.
11:17
For this fishbalık, it's actuallyaslında wholebütün cellshücreler
286
662000
2000
Bu balık için, bu ışık aslında bütün haldeki
11:19
with nucleiesaslar and membraneszarlar.
287
664000
2000
hücrelerden oluşuyor, çekirdekleri ve zarları da dahil.
11:21
It's energeticallyenerjik very costlypahalı for this fishbalık to do this,
288
666000
2000
Enerji açısından, bunu iretmek balık için çok maliyetli.
11:23
and we have no ideaFikir why it does it --
289
668000
3000
neden yaptığı konusunda ise hiç bir fikrimiz yok.
11:26
anotherbir diğeri one of these great mysteriesgizemler that needsihtiyaçlar to be solvedçözülmüş.
290
671000
3000
Bu, çözülmesi gereken büyük gizemlerden biri.
11:31
Now, anotherbir diğeri formform of defensesavunma
291
676000
2000
Şimdi bir başka savunma şekline bakalım
11:33
is something calleddenilen a burglarhırsız alarmalarm --
292
678000
2000
buna hırsız alarmı diyoruz.
11:35
sameaynı reasonneden you have a burglarhırsız alarmalarm on your cararaba;
293
680000
2000
Arabanıza alarm taktırmanızla aynı şey.
11:37
the honkingKorna çalmak hornBoynuz and flashingyanıp sönen lightsışıklar
294
682000
2000
Çalan korna ve yanıp sönen ışıklar
11:39
are meantdemek to attractçekmek the attentionDikkat of, hopefullyinşallah,
295
684000
2000
aslında polisin dikkatini çekmek ve şanslıysanız
11:41
the policepolis that will come and take the burglarhırsız away --
296
686000
2000
hırsızı kaçırmak için.
11:43
when an animal'shayvanın caughtyakalandı in the clutchesDebriyajlar of a predatoryırtıcı hayvan,
297
688000
2000
Bir avcının pençesine düşen bir hayvan için ise
11:45
its only hopeumut for escapekaçış mayMayıs ayı be
298
690000
2000
bazen tek kaçış yolu
11:47
to attractçekmek the attentionDikkat of something biggerDaha büyük and nastieriğrenç
299
692000
2000
daha büyük ve korkunç bir canlının dikkatini çekmek,
11:49
that will attacksaldırı theironların attackersaldırgan,
300
694000
2000
böylece gelen yeni canlı onlara saldırana
11:51
therebyböylece affordingsaglayan them a chanceşans for escapekaçış.
301
696000
3000
musallat olacağından kaçma fırsatı bulabiliyorlar.
11:54
This jellyfishdenizanası, for exampleörnek, has
302
699000
2000
Örneğin bu denizanası,
11:56
a spectacularmuhteşem bioluminescentKollarındaki displayGörüntüle.
303
701000
2000
müthiş bir biyolümüninesans gösteri sergiliyor.
11:58
This is us chasingtakip it in the submersibledalgıç.
304
703000
2000
Biz de onu denizaltıyla takip ediyoruz.
12:00
That's not luminescenceIşıma, that's reflectedyansıyan lightışık from the gonadsgonads.
305
705000
3000
Bu biyolümünesans değil, salgı bezlerinden yansıyan ışık sadece
12:03
We captureele geçirmek it in a very specialözel devicecihaz on the frontön of the submersibledalgıç
306
708000
3000
Onu denizaltının ön kısmındaki özel bir aletle yakaladık,
12:06
that allowsverir us to bringgetirmek it up in really pristinebozulmamış conditionşart,
307
711000
3000
ki bu cihaz hiç zarar vermeden denizanasını gemideki
12:09
bringgetirmek it into the lablaboratuvar on the shipgemi.
308
714000
2000
laboratuvara getirmemizi sağlıyor.
12:11
And then to generateüretmek the displayGörüntüle you're about to see,
309
716000
2000
Birazdan izleyeceğiniz gösteriyi ortaya çıkarmak için
12:13
all I did was touchdokunma it oncebir Zamanlar perbaşına secondikinci
310
718000
2000
onun sinir halkasına bir balığın
12:15
on its nervesinir ringhalka with a sharpkeskin pickalmak
311
720000
2000
keskin dişlerini andıran sivri bir cisimle
12:17
that's sortçeşit of like the sharpkeskin toothdiş of a fishbalık.
312
722000
2000
bir defalığına dokunmam yetti.
12:19
And oncebir Zamanlar this displayGörüntüle getsalır going, I'm not touchingdokunma it anymoreartık.
313
724000
3000
Gösteri bir defa başladıktan sonra ona bir daha dokunmadım.
12:22
This is an unbelievableInanılmaz lightışık showgöstermek.
314
727000
3000
Bu inanılmaz bir ışık gösterisi.
12:25
It's this pinwheelFırıldak of lightışık,
315
730000
2000
Işıktan oluşmuş bir fırıldak gibi.
12:27
and I've donetamam calculationshesaplamalar that showgöstermek that this could be seengörüldü
316
732000
2000
Hesaplamalarımıza göre, bu ışık gösterisi
12:29
from as much as 300 feetayaklar away by a predatoryırtıcı hayvan.
317
734000
3000
avcı türeler tarafından 90 metre uzaktan bile seçilebiliyor.
12:32
And I thought, "You know,
318
737000
2000
Ve şunu düşündüm,
12:34
that mightbelki actuallyaslında make a prettygüzel good lureyem."
319
739000
2000
bu ışık epey iyi bir tuzak olabilir.
12:36
Because one of the things that's frustratedhayal kırıklığına uğramış me
320
741000
3000
Çünkü beni, bir derin deniz araştırmacısı olarak
12:39
as a deep-seaderin deniz explorerExplorer
321
744000
2000
Çünkü
12:41
is how manyçok animalshayvanlar there probablymuhtemelen are in the oceanokyanus that we know nothing about
322
746000
3000
okyanusu araştırma şeklimiz nedeniyle hala okyanusta hakkında hiçbir şey
12:44
because of the way we explorekeşfetmek the oceanokyanus.
323
749000
3000
bilmediğimiz pek çok canlı olması.
12:47
The primarybirincil way that we know about what liveshayatları in the oceanokyanus
324
752000
3000
Okyanuslar hakkında bilgi edinme yöntemlerimizin başında
12:50
is we go out and dragsürüklemek netsfileler behindarkasında shipsgemiler.
325
755000
3000
gemilerle denize açılıp ağ atmak geliyor.
12:53
And I defykarşı gelmek you to nameisim any other branchşube of scienceBilim
326
758000
2000
Lütfen bana söyleyin, başka hangi bilim dalı
12:55
that still dependsbağlıdır on hundredsyüzlerce of year-oldyaş technologyteknoloji.
327
760000
3000
hala yüzlerce yıllık bir teknolojiye bel bağlamış durumda?
12:58
The other primarybirincil way is we go down
328
763000
2000
Başvurduğumuz bir diğer yöntem ise
13:00
with submersiblessubmersibles and remote-operatedUzaktan işletilen vehiclesAraçlar.
329
765000
2000
denizaltı veya uzaktan kumandalı cihazlarla su altına inmek.
13:02
I've madeyapılmış hundredsyüzlerce of divesDalış in submersiblessubmersibles.
330
767000
3000
Denizaltıların içince yüzlerce dalış yaptım
13:05
When I'm sittingoturma in a submersibledalgıç thoughgerçi,
331
770000
2000
Ama denizaltının içinde otururken şunu biliyorum ki
13:07
I know that I'm not unobtrusivegöze batmayan at all --
332
772000
3000
çevreye epey sıkıntı veriyorum.
13:10
I've got brightparlak lightsışıklar and noisygürültülü thrustersRoket motorları --
333
775000
2000
Parlak ışıkların ve gürültülü motorlarım var,
13:12
any animalhayvan with any senseduyu is going to be long gonegitmiş.
334
777000
3000
birazcık aklı olan her canlı çoktan kaçmış olur.
13:15
So, I've wanted for a long time
335
780000
3000
Bu nedenle epey bir zamandır
13:18
to figureşekil out a differentfarklı way to explorekeşfetmek.
336
783000
2000
farklı bir araştırma yolu bulmaya çalışıyordum.
13:20
And so, sometimebazen agoönce, I got this ideaFikir for a camerakamera systemsistem.
337
785000
3000
Böylece bir süre önce, bir kamera sistemi ile ilgili bir fikir belirdi aklımda.
13:23
It's not exactlykesinlikle rocketroket scienceBilim. We call this thing Eye-in-the-SeaDenizin göz.
338
788000
3000
O kadar zor ve anlaşılmaz bir şey değil. Biz buna Denizdeki-Göz adını verdik.
13:26
And scientistsBilim adamları have donetamam this on landarazi for yearsyıl;
339
791000
2000
Aslında bilimadamları bunu yıllardır karada yapıyorlar,
13:28
we just use a colorrenk that the animalshayvanlar can't see
340
793000
3000
Hayvanların göremediği bir ışık kullanıyor ve
13:31
and then a camerakamera that can see that colorrenk.
341
796000
2000
o ışığa duyarlı bir kamera ile de görüntüleri kaydediyoruz.
13:33
You can't use infraredkızılötesi in the seadeniz.
342
798000
2000
Denizde kızılötesi kullanamazsınız.
13:35
We use far-redFar-Red lightışık, but even that's a problemsorun
343
800000
2000
Bazen uzak-kızıl kullanıyoruz, ama o bile sorun oluyor
13:37
because it getsalır absorbedemilir so quicklyhızlı bir şekilde.
344
802000
2000
çünkü çok hızlı soğruluyor.
13:39
MadeYapılan an intensifiedyoğun camerakamera,
345
804000
2000
Biz de gelişmiş bir kamera yaptık,
13:41
wanted to make this electronicelektronik jellyfishdenizanası.
346
806000
2000
bir nevi elektronik denizanası yapmak istedik.
13:43
Thing is, in scienceBilim,
347
808000
3000
Sorun şu ki, bilim için
13:46
you basicallytemel olarak have to tell the fundingfinansman agenciesajanslar what you're going to discoverkeşfetmek
348
811000
3000
ödenek bulabilmek için, size para verecek mercilere ne keşfedeceğinizi
13:49
before they'llacaklar give you the moneypara.
349
814000
2000
önceden söylemeniz lazım.
13:51
And I didn't know what I was going to discoverkeşfetmek,
350
816000
2000
Ben ne keşfedeceğimi bilmiyordum ki,
13:53
so I couldn'tcould get the fundingfinansman for this.
351
818000
2000
bu nedenle bu proje için ödenek bulamadım.
13:55
So I klugedkluged this togetherbirlikte, I got the HarveyHarvey MuddMudd EngineeringMühendislik ClinicKliniği
352
820000
3000
Ben de bir sürü yerden ufak katıkıları birleştirdim, başlangıçta lisan öğrencileri
13:58
to actuallyaslında do it as an undergraduateLisans studentÖğrenci projectproje initiallybaşlangıçta,
353
823000
3000
için proje olmak üzere Harvey Mudd Mühendislik Kliniğiinde destek aldım
14:01
and then I klugedkluged fundingfinansman from a wholebütün bunchDemet of differentfarklı sourceskaynaklar.
354
826000
3000
daha sonra bir sürü başka kaynaktan topladığım paraları birleştirdim.
14:04
MontereyMonterey BayBay AquariumAkvaryum ResearchAraştırma InstituteEnstitüsü
355
829000
2000
Monterey Körfezi Akvaryumu ve Araştırma Enstitüsü
14:06
gaveverdi me time with theironların ROVROV
356
831000
3000
bana istediğim zamanı ve uzaktan kumandalı aracı sağladı.
14:09
so that I could testÖlçek it and we could figureşekil out,
357
834000
2000
Böylece elektronik denizlatımızı çalıştırırken
14:11
you know, for exampleörnek, whichhangi colorsrenkler of redkırmızı lightışık we had to use
358
836000
3000
hangi kırmızı ışık tonlarını kullanarak denizaltı canlıları bizi görmeden,
14:14
so that we could see the animalshayvanlar, but they couldn'tcould see us --
359
839000
3000
bizim onları görebileceğimizi deneyerek
14:17
get the electronicelektronik jellyfishdenizanası workingçalışma.
360
842000
3000
bulmaya çalıştık.
14:20
And you can see just what a shoestringaz parayla operationoperasyon this really was,
361
845000
3000
Bunun ne kadar düşük bitçeli bir proje olduğunu şuradan anlayabilirsiniz
14:23
because we castoyuncular these 16 bluemavi LEDsLED'ler in epoxyEpoksi
362
848000
3000
16 adet LED lambasını bu epoksi kalıbın içine gömdüm-
14:26
and you can see in the epoxyEpoksi moldkalıp that we used,
363
851000
2000
kullandığımız epoksi kalıba bakarsanız tabanında
14:28
the wordsözcük ZiplocZiploc is still visiblegözle görülür.
364
853000
3000
hala Ziploc yazısının olduğunu göreceksiniz.
14:31
NeedlessGereksiz to say, when it's klugedkluged togetherbirlikte like this,
365
856000
3000
Söylememe gerek bile yok, biliyorsunuz ki
14:34
there were a lot of trialsdenemeler and tribulationssıkıntıları gettingalma this workingçalışma.
366
859000
3000
böyle parça parça bir araya gelen bir çalışmada epey uğraşmamız gerekti.
14:37
But there camegeldi a momentan when it all camegeldi togetherbirlikte,
367
862000
2000
Ama bir an geldi ki, bir araya koyduğumuz herşey
14:39
and everything workedişlenmiş.
368
864000
2000
düzgün bir şekilde çalışmaya başladı,
14:41
And, remarkablyoldukça, that momentan got caughtyakalandı on filmfilm
369
866000
2000
ve fotoğrafçı Mark Richards bu eşsiz anı
14:43
by photographerfotoğrafçı MarkMark RichardsRichards,
370
868000
2000
görüntülemeyi başardı,
14:45
who happenedolmuş to be there at the precisekesin momentan
371
870000
2000
çünkü her parçanın bir araya gelip
14:47
that we discoveredkeşfedilen that it all camegeldi togetherbirlikte.
372
872000
3000
düzgün çalıştığı o anda yanımızdaydı.
14:50
That's me on the left,
373
875000
2000
Soldaki benim,
14:52
my graduatemezun olmak studentÖğrenci at the time, ErikaErika RaymondRaymond,
374
877000
2000
sağdaki doktora öğrencim Erica Raymond,
14:54
and LeeLee FryFry, who was the engineermühendis on the projectproje.
375
879000
3000
ortadaki de proje mühendisi Lee Fry.
14:57
And we have this photographfotoğraf postedgönderildi in our lablaboratuvar in a placeyer of honorOnur
376
882000
3000
Bu fotoğrafı laboratuvardaki şeref köşesine astık
15:00
with the captionresim yazısı: "EngineerMühendis satisfyingtatmin edici two womenkadınlar at oncebir Zamanlar." (LaughterKahkaha)
377
885000
3000
altına da "Mühendis, iki kadını aynı anda mutlu ediyor." yazdık.
15:04
And we were very, very happymutlu.
378
889000
2000
Gerçekten de çok ama çok mutluyduk.
15:06
So now we had a systemsistem
379
891000
2000
Şimdi elimizde,
15:08
that we could actuallyaslında take to some placeyer
380
893000
2000
devasa yaratıkların cirit attığı yerlere,
15:10
that was kindtür of like an oasisOasis on the bottomalt of the oceanokyanus
381
895000
2000
okyanus dibine gerçekten de indirebileceğimiz
15:12
that mightbelki be patrolleddevriye by largegeniş predatorsyırtıcı.
382
897000
3000
bir sistem vardı artık.
15:16
And so, the placeyer that we tookaldı it to
383
901000
2000
Biz de cihazımızı Meksika Körfezinin
15:18
was this placeyer calleddenilen a BrineTuzlu su PoolHavuzu,
384
903000
2000
kuzay kısmında bulunan -Tuzlu Su Gölü-
15:20
whichhangi is in the northernkuzey partBölüm of the GulfKörfez of MexicoMeksika.
385
905000
2000
adı verilen yere götürdük.
15:22
It's a magicalbüyülü placeyer.
386
907000
2000
Gerçekten de büyülü bir yer.
15:24
And I know this footagekamera görüntüsü isn't going to look like anything to you --
387
909000
2000
Bu çekimin size çok birşey ifade etmeyeceğini biliyorum --
15:26
we had a crummyadi camerakamera at the time --
388
911000
2000
çünkü o sırada elimizdeki kamera çok iyi değildi
15:28
but I was ecstatickendinden geçmiş.
389
913000
2000
ama ben mest olmuştum.
15:30
We're at the edgekenar of the BrineTuzlu su PoolHavuzu,
390
915000
2000
Burada tuzlu su gölünün hemen dibindeyiz
15:32
there's a fishbalık that's swimmingyüzme towardskarşı the camerakamera.
391
917000
3000
kameraya doğru yüzen bir balık görüyorsunuz.
15:35
It's clearlyAçıkça undisturbedrahatsız edilmeden by us.
392
920000
2000
Bizim varlığımızın onu rahatsız etmediği ortada.
15:37
And I had my windowpencere into the deepderin seadeniz.
393
922000
3000
İlk defa derin denize açılan bir pencereden
15:40
I, for the first time, could see what animalshayvanlar were doing down there
394
925000
3000
oradaki yaratıkların neler yaptığını, onları bir şekilde
15:43
when we weren'tdeğildi down there disturbingrahatsız edici them in some way.
395
928000
3000
rahatsız etmeden izleme şansına sahip oluyordum.
15:47
FourDört hourssaatler into the deploymentDağıtım,
396
932000
2000
Elektronik denizanasını, sistemi kurduktan
15:49
we had programmedprogramlanmış the electronicelektronik jellyfishdenizanası
397
934000
2000
dört saat sonra devreye girecek şekilde
15:51
to come on for the first time.
398
936000
2000
programladık.
15:53
Eighty-sixSeksen altı secondssaniye after
399
938000
2000
Fırıldak görüntüsü
15:55
it wentgitti into its pinwheelFırıldak displayGörüntüle,
400
940000
2000
devreye girdikten 86 saniye sonra
15:57
we recordedkaydedilmiş this:
401
942000
2000
bunu kaydettik.
16:00
This is a squidkalamar, over sixaltı feetayaklar long,
402
945000
2000
Bu 2 metreye yakın bşir mürekkep balığı,
16:02
that is so newyeni to scienceBilim,
403
947000
2000
o kadar yeni bir tür ki
16:04
it cannotyapamam be placedyerleştirilmiş in any knownbilinen scientificilmi familyaile.
404
949000
3000
bilimsel olarak soyağacında bir yere yerleştirilemedi.
16:08
I could not have askeddiye sordu for a better proofkanıt of conceptkavram.
405
953000
3000
Daha iyi bir ispat yöntemi isteyemezdim.
16:11
And basedmerkezli on this, I wentgitti back to the NationalUlusal ScienceBilim FoundationVakfı
406
956000
2000
Bunun üzerine Ulusal Bilim Vakfına tekrar gittim ve
16:13
and said, "This is what we will discoverkeşfetmek."
407
958000
3000
dedim ki "Keşfedeceğimiz şey bu işte."
16:16
And they gaveverdi me enoughyeterli moneypara to do it right,
408
961000
2000
onlar da bana bunu düzgün yapmam için yeterli parayı verdiler,
16:18
whichhangi has involvedilgili developinggelişen the world'sDünyanın en first deep-seaderin deniz webcamWeb kamerası --
409
963000
3000
bununla dünyanın ilk derin deniz web-kamerasını geliştirdik
16:21
whichhangi has been installedKurulmuş in
410
966000
2000
ve geçen yıl Monterey Kanyonuna
16:23
the MontereyMonterey CanyonKanyon for the pastgeçmiş yearyıl --
411
968000
2000
yerleştirdik, bir yıldır orada.
16:25
and now, more recentlyson günlerde,
412
970000
2000
Şimdi, daha yakın zamanda ise
16:27
a modularmodüler formform of this systemsistem,
413
972000
2000
bu sistemin modüler ve
16:29
a much more mobileseyyar formform
414
974000
2000
çok daha hareketli bir versiyonunu geliştirdik,
16:31
that's a lot easierDaha kolay to launchbaşlatmak and recoverkurtarmak,
415
976000
2000
yerleştirmesi ve toplaması çok daha kolay,
16:33
that I hopeumut can be used on Sylvia'sSylvia'nın "hopeumut spotsnoktalar"
416
978000
3000
Umarım bu cihazı Sylvia'nın umut noktalarında,
16:36
to help explorekeşfetmek
417
981000
2000
bu bölgeleri korumak ve
16:38
and protectkorumak these areasalanlar,
418
983000
2000
onlar hakkında daha çok şey
16:40
and, for me, learnöğrenmek more about
419
985000
2000
öğrenebilmek için, bu sıcak bögelerdeki
16:42
the bioluminescenceBioluminescence in these "hopeumut spotsnoktalar."
420
987000
3000
biyolüminesans aktiviteyi izlemek için kullanabileceğiz.
16:45
So one of these take-homeev almak messagesmesajları here
421
990000
3000
Bu konuşmadan çıkaracağınız ama mesaj şu olmalı,
16:48
is, there is still a lot to explorekeşfetmek in the oceansokyanuslar.
422
993000
3000
okyanuslarda hala keşfedilecek çok çey var,
16:51
And SylviaSylvia has said
423
996000
2000
ve Sylvia'nın dediği gibi
16:53
that we are destroyingtahrip the oceansokyanuslar before we even know what's in them,
424
998000
3000
daha okyanusların içindekileri öğrenmeden onları yok ediyoruz,
16:56
and she's right.
425
1001000
2000
bu konuda çok haklı.
16:58
So if you ever, ever get an opportunityfırsat
426
1003000
2000
Bu nedenle, olur da da eğer
17:00
to take a divedalış in a submersibledalgıç,
427
1005000
2000
bir denizlatı ile damla şansını yakalarsanız
17:02
say yes -- a thousandbin timeszamanlar, yes --
428
1007000
3000
kesinlikle kabul edin,
17:05
and please turndönüş out the lightsışıklar.
429
1010000
2000
ve ışıkları kapamayı unutmayın.
17:07
I promisesöz vermek, you'llEğer olacak love it.
430
1012000
2000
Size söz veriyorum, buna bayılacaksınız.
17:09
Thank you.
431
1014000
2000
Teşekkürler.
17:11
(ApplauseAlkış)
432
1016000
2000
(Alkışlar)
Translated by Isil Arican
Reviewed by osman oguz ahsen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Edith Widder - Marine biologist
Edith Widder combines her expertise in research and technological innovation with a commitment to stopping and reversing the degradation of our marine environment.

Why you should listen

A specialist in bioluminescence, Edith Widder helps design and invent new submersible instruments and equipment to study bioluminescence and enable unobtrusive observation of deep-sea environments. Her innovative tools for exploration have produced footage of rare and wonderful bioluminescent displays and never-before-seen denizens of the deep, including, most recently, the first video ever recorded of the giant squid, Architeuthis, in its natural habitat.

In 2005 she founded the Ocean Research & Conservation Association (ORCA), which is dedicated to protecting aquatic ecosystems and the species they sustain through the development of innovative technologies and science-based conservation action.;  In an effort to protect and revitalize the ocean she loves she has been focusing on developing tools for finding and tracking pollution -- a major threat to all of our water ecosystems and ultimately to human health. She was awarded a MacArthur "genius" grant in 2006.

In 2012, Widder was among the team that filmed the giant squid (Architeuthis) for the first time in its home ocean.

More profile about the speaker
Edith Widder | Speaker | TED.com