TED@BCG Paris
Shubhendu Sharma: How to grow a forest in your backyard
Shubhendu Sharma: Arka bahçenizde orman nasıl yetiştirirsiniz
Filmed:
Readability: 3.6
2,525,103 views
Ormanlar ücra yerlerdeki, insan yaşamından soyutlanmış tabiat koruma alanı olmak zorunda değil. Onun yerine, onları tam da bulunduğumuz yerde yetiştirebiliriz -- şehirlerde bile. Eko-girişimci ve TED Burslusu Shubhendu Sharma, kentsel alanlarda, doğal gelişim sürecine iyi bir başlangıç yapmak için toprağı, mikropları ve biyokütleyi düzenleyerek yerli türlerden çok yoğun, biyolojik açıdan çeşitli mini ormanlar yetiştiriyor. Nasıl 100 yıllık bir ormanı sadece 10 yılda yetiştirdiğini anlatırken onu takip edin ve bu küçük orman partisine nasıl katılabileceğinizi öğrenin.
Shubhendu Sharma - Eco-entrepreneur
Shubhendu Sharma creates afforestation methods that make it easy to plant maintenance-free, wild and biodiverse forests. Full bio
Shubhendu Sharma creates afforestation methods that make it easy to plant maintenance-free, wild and biodiverse forests. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
Bu insan yapımı bir orman.
00:12
This is a man-made forest.
0
872
2253
Alana dönüm dönüm yayılabilir
00:15
It can spread over acres
and acres of area,
and acres of area,
1
3880
3217
ya da küçük bir yere de sığabilir --
00:19
or it could fit in a small space --
2
7121
2492
evinizin bahçesi kadar küçük bir yere.
00:22
as small as your house garden.
3
10387
2738
Bu ormanların her biri sadece iki yaşında.
00:27
Each of these forests
is just two years old.
is just two years old.
4
15327
3219
Evimin arka bahçesinde bir ormanım var.
00:31
I have a forest in the backyard
of my own house.
of my own house.
5
19298
3115
Birçok canlı çeşitliliğini çekiyor.
00:35
It attracts a lot of biodiversity.
6
23036
1949
(Kuş sesi)
00:37
(Bird call)
7
25582
3976
Sabahları böyle uyanıyorum,
00:42
I wake up to this every morning,
8
30229
1545
00:43
like a Disney princess.
9
31798
1499
bir Disney prensesi gibi.
00:45
(Laughter)
10
33321
1397
(Kahkahalar)
00:47
I am an entrepreneur
11
35164
1206
Ben profesyonel olarak bu ormanların
00:48
who facilitates the making
of these forests professionally.
of these forests professionally.
12
36394
4380
yapımına olanak sağlayan bir girişimciyim.
Fabrikaların,
00:52
We have helped factories,
13
40798
1924
çiftliklerin,
00:54
farms,
14
42746
1157
okulların,
00:55
schools,
15
43927
1158
evlerin,
00:58
homes,
16
46287
1155
tatil yerlerinin,
01:00
resorts,
17
48306
1176
01:02
apartment buildings,
18
50273
1356
apartmanların,
halk parklarının
01:04
public parks
19
52891
1240
ve hatta bir hayvanat bahçesinin bile
01:06
and even a zoo
20
54854
1343
01:08
to have one of such forests.
21
56221
1509
böylesi bir ormana sahip olmasına
yardımcı oluyoruz.
yardımcı oluyoruz.
Orman, hayvanların beraber yaşadığı
izole edilmiş bir kara parçası değildir.
izole edilmiş bir kara parçası değildir.
01:10
A forest is not an isolated piece of land
where animals live together.
where animals live together.
22
58715
4294
Orman, kentsel varlığımızın bütünleyici
bir parçası olabilir.
bir parçası olabilir.
01:16
A forest can be an integral part
of our urban existence.
of our urban existence.
23
64035
5540
Benim için, orman,
01:22
A forest, for me,
24
70212
1334
01:23
is a place so dense with trees
that you just can't walk into it.
that you just can't walk into it.
25
71570
3497
içinde yürüyemeceğiniz kadar yoğun
bir şekilde ağaçlarla dolu bir yerdir.
bir şekilde ağaçlarla dolu bir yerdir.
Ne kadar büyük ya da küçük
oldukları önemli değildir.
oldukları önemli değildir.
01:27
It doesn't matter
how big or small they are.
how big or small they are.
26
75540
2497
01:31
Most of the world
we live in today was forest.
we live in today was forest.
27
79046
3383
Bugün içinde yaşadığımız dünyanın
çoğunluğu ormandı.
çoğunluğu ormandı.
İnsan müdahalesinden önceydi.
01:34
This was before human intervention.
28
82453
2033
Sonra biz, en az gezegendeki diğer
8,4 milyon tür kadar
8,4 milyon tür kadar
01:36
Then we built up our cities
on those forests,
on those forests,
29
84865
2288
01:39
like São Paulo,
30
87177
1500
bizim de doğaya ait olduğumuzu unutarak,
01:40
forgetting that we belong
to nature as well,
to nature as well,
31
88701
2769
o ormanların üzerine şehirlerimizi kurduk,
01:43
as much as 8.4 million
other species on the planet.
other species on the planet.
32
91494
3750
São Paulo gibi.
Yaşam alanlarımız doğal
yaşam alanımız olmayı bıraktılar.
yaşam alanımız olmayı bıraktılar.
01:48
Our habitat stopped being
our natural habitat.
our natural habitat.
33
96215
3428
Ama artık hepimiz için geçerli değil.
01:52
But not anymore for some of us.
34
100190
2002
Bugün, birkaç kişi ve ben
profesyonel olarak bu ormanları yapıyoruz,
profesyonel olarak bu ormanları yapıyoruz,
01:54
A few others and I today make
these forests professionally --
these forests professionally --
35
102647
3595
herhangi bir yerde ve her yerde.
01:58
anywhere and everywhere.
36
106266
1807
02:01
I'm an industrial engineer.
37
109368
1866
Ben endüstri mühendisiyim.
02:03
I specialize in making cars.
38
111258
2172
Araba yapmada uzmanım.
Toyota'daki eski işimde,
02:06
In my previous job at Toyota,
39
114078
2176
02:08
I learned how to convert
natural resources into products.
natural resources into products.
40
116278
4068
doğal kaynakların nasıl ürüne
dönüştürülebileceğini öğrendim.
dönüştürülebileceğini öğrendim.
Bir örnek verecek olursak,
02:13
To give you an example,
41
121125
1182
kauçuk ağacının özsuyunu
damla damla akıtıp
damla damla akıtıp
02:14
we would drip the sap
out of a rubber tree,
out of a rubber tree,
42
122331
2651
onu ham kauçuğa dönüştürebilir
02:17
convert it into raw rubber
43
125006
1659
02:18
and make a tire out of it -- the product.
44
126689
2705
ve ondan bir
tekerlek -bir ürün- yapabiliriz.
tekerlek -bir ürün- yapabiliriz.
Fakat bu ürünler tekrar doğal
kaynağa dönüşemez.
kaynağa dönüşemez.
02:21
But these products can never
become a natural resource again.
become a natural resource again.
45
129418
2994
Elementleri doğadan ayırıyor ve
02:25
We separate the elements from nature
46
133272
2973
02:28
and convert them
into an irreversible state.
into an irreversible state.
47
136269
3236
onları geri dönülemez bir
vaziyete sokuyoruz.
vaziyete sokuyoruz.
02:31
That's industrial production.
48
139529
1717
Bu endüstriyel üretim.
02:34
Nature, on the other hand,
works in a totally opposite way.
works in a totally opposite way.
49
142025
3462
Öte yandan, doğa ise tam tersi
şekilde işliyor.
şekilde işliyor.
02:37
The natural system produces
by bringing elements together,
by bringing elements together,
50
145910
3985
Doğal sistem, elementleri
atom atom bir araya getirerek
atom atom bir araya getirerek
02:41
atom by atom.
51
149919
1355
üretim yapar.
Tüm doğal ürünler, tekrar
doğal kaynak olabilirler.
doğal kaynak olabilirler.
02:44
All the natural products
become a natural resource again.
become a natural resource again.
52
152336
4715
Bu evimin arka bahçesinde
bir orman yaparken
bir orman yaparken
02:50
This is something which I learned
53
158343
2942
02:53
when I made a forest
in the backyard of my own house.
in the backyard of my own house.
54
161309
3038
öğrendiğim bir şey.
Ve bu doğaya karşıdan ziyade
02:56
And this was the first time
I worked with nature,
I worked with nature,
55
164371
3276
doğayla birlikte ilk çalışışımdı.
02:59
rather than against it.
56
167671
1466
O zamandan beri,
03:01
Since then,
57
169894
1176
tüm dünyada 25 şehirde bu
ormanlardan 75 tane yaptık.
ormanlardan 75 tane yaptık.
03:03
we have made 75 such forests
in 25 cities across the world.
in 25 cities across the world.
58
171094
5049
Yeni bir yerde her çalışışımızda,
03:09
Every time we work at a new place,
59
177678
2122
03:11
we find that every single element
needed to make a forest
needed to make a forest
60
179824
4744
bir orman yapmak için gereken
her bir elementin
her bir elementin
hemen etrafımızda ulaşılabilir
olduğunu keşfediyoruz.
olduğunu keşfediyoruz.
03:16
is available right around us.
61
184592
2050
Tek yapmamız gereken tüm bu
elementleri bir araya getirmek
elementleri bir araya getirmek
03:18
All we have to do is to bring
these elements together
these elements together
62
186666
2681
ve doğanın kontrolü ele
almasına izin vermek.
almasına izin vermek.
03:21
and let nature take over.
63
189371
1961
Orman yapmak için toprakla işe başlıyoruz.
03:25
To make a forest we start with soil.
64
193100
3001
03:28
We touch, feel and even taste it
65
196125
2440
Ona dokunuyoruz, onu hissediyoruz
ve hangi özelliklerden yoksun olduğunu
ve hangi özelliklerden yoksun olduğunu
03:30
to identify what properties it lacks.
66
198589
2468
tanımlayabilmek için onu tadıyoruz.
Eğer toprak küçük parçalardan oluşmuş
olursa sıkışık hâle geliyor,
olursa sıkışık hâle geliyor,
03:33
If the soil is made up of small particles
it becomes compact --
it becomes compact --
67
201680
3042
03:36
so compact, that water cannot seep in.
68
204746
2403
o kadar sıkışık oluyor ki
su sızamıyor.
su sızamıyor.
Etrafımızdaki, toprağın daha gözenekli
bir hâle gelmesine yardımcı olabilecek,
bir hâle gelmesine yardımcı olabilecek,
03:40
We mix some local biomass
available around,
available around,
69
208188
4448
03:44
which can help soil become more porous.
70
212660
2527
kullanılabilir yerel biyokütleden
biraz karıştırıyoruz.
biraz karıştırıyoruz.
Artık su sızabilir.
03:49
Water can now seep in.
71
217040
1976
Eğer toprağın suyu tutma
kapasitesi yoksa,
kapasitesi yoksa,
03:51
If the soil doesn't have
the capacity to hold water,
the capacity to hold water,
72
219359
4499
biraz daha biyokütle katıyoruz --
03:55
we will mix some more biomass --
73
223882
1675
03:57
some water-absorbent material
like peat or bigas,
like peat or bigas,
74
225581
3274
turba ya da biga gibi
su emici materyallerden,
su emici materyallerden,
böylece toprak bu suyu tutabilecek
ve nemli kalacak.
ve nemli kalacak.
04:00
so soil can hold this water
and it stays moist.
and it stays moist.
75
228879
3848
Büyümek için, bitkiler suya,
güneş ışığına ve besine ihtiyaç duyar.
güneş ışığına ve besine ihtiyaç duyar.
04:05
To grow, plants need water,
sunlight and nutrition.
sunlight and nutrition.
76
233680
4618
04:11
What if the soil doesn't have
any nutrition in it?
any nutrition in it?
77
239047
2736
Eğer toprak içinde hiç besin
bulundurmazsa ne olur?
bulundurmazsa ne olur?
Besini direkt toprağa eklemiyoruz.
04:14
We don't just add nutrition
directly to the soil.
directly to the soil.
78
242383
2326
Bu endüstriyel bir yol olurdu.
04:16
That would be the industrial way.
79
244733
1612
Doğaya karşı.
04:18
It goes against nature.
80
246369
1426
04:19
We instead add microorganisms to the soil.
81
247819
3084
Onun yerine, biz toprağa
mikroorganizmalar ekliyoruz.
mikroorganizmalar ekliyoruz.
04:22
They produce the nutrients
in the soil naturally.
in the soil naturally.
82
250927
3309
Onlar toprakta doğal bir şekilde
besin üretiyorlar.
besin üretiyorlar.
Toprağa karıştırdığımız biyokütle
ile besleniyorlar,
ile besleniyorlar,
04:26
They feed on the biomass
we have mixed in the soil,
we have mixed in the soil,
83
254886
2589
bu yüzden tek yapmaları gereken
yemek ve çoğalmak.
yemek ve çoğalmak.
04:29
so all they have to do
is eat and multiply.
is eat and multiply.
84
257499
2699
04:32
And as their number grows,
85
260222
1951
Sayıları arttıkça,
toprak tekrar nefes almaya başlıyor.
04:34
the soil starts breathing again.
86
262197
1548
Hayata dönüyor.
04:35
It becomes alive.
87
263769
1393
Mekânın yerli üç türünü inceledik.
04:38
We survey the native
tree species of the place.
tree species of the place.
88
266215
2627
04:40
How do we decide what's native or not?
89
268866
2081
Bir şeyin yerli olup olmadığına
nasıl karar veririz?
nasıl karar veririz?
04:43
Well, whatever existed
before human intervention is native.
before human intervention is native.
90
271473
4458
Pekâlâ, insan müdahalesinden önce
var olan her şey yerlidir.
var olan her şey yerlidir.
Bu ana kural.
04:47
That's the simple rule.
91
275955
1389
04:49
We survey a national park
92
277949
3845
Doğal bir ormandan en son
geriye kalanları bulabilmek için
geriye kalanları bulabilmek için
04:54
to find the last remains
of a natural forest.
of a natural forest.
93
282470
2554
bir ulusal parkı inceliyoruz.
Kutsal koruları inceliyoruz
04:58
We survey the sacred groves,
94
286689
3001
ya da eski tapınakların etrafındaki
kutsal ormanları.
kutsal ormanları.
05:01
or sacred forests around old temples.
95
289714
2891
Eğer hiçbir şey bulamazsak
05:04
And if we don't find anything at all,
96
292973
2279
uzun zaman önce orada bulunan
ağaçların odunlarını ya da tohumlarını
ağaçların odunlarını ya da tohumlarını
05:07
we go to museums
97
295276
1524
05:08
to see the seeds or wood of trees
existing there a long time ago.
existing there a long time ago.
98
296824
5223
görmek için müzelere gidiyoruz.
05:14
We research old paintings,
poems and literature from the place,
poems and literature from the place,
99
302547
5497
Oraya ait ağaç türlerini
tanımlayabilmek için
tanımlayabilmek için
o yerin eski tablolarını, şiirlerini
ve edebiyatını araştırıyoruz.
ve edebiyatını araştırıyoruz.
05:20
to identify the tree species
belonging there.
belonging there.
100
308068
2533
Ağaçlarımızı öğrendiğimizde ise
05:23
Once we know our trees,
101
311217
1346
05:24
we divide them in four different layers:
102
312587
1918
onları dört farklı tabakaya ayırıyoruz:
05:26
shrub layer, sub-tree layer,
tree layer and canopy layer.
tree layer and canopy layer.
103
314529
3407
Çalı tabakası, alt ağaç tabakası,
ağaç tabakası ve gölgelik tabakası.
ağaç tabakası ve gölgelik tabakası.
Her katmanın oranını düzeltiyoruz
05:30
We fix the ratios of each layer,
104
318475
2517
ve sonra karışımdaki her ağaç
türünün yüzdesine karar veriyoruz.
türünün yüzdesine karar veriyoruz.
05:33
and then we decide the percentage
of each tree species in the mix.
of each tree species in the mix.
105
321016
4704
05:38
If we are making a fruit forest,
106
326506
1833
Eğer meyve ormanı yapıyorsak,
05:40
we increase the percentage
of fruit-bearing trees.
of fruit-bearing trees.
107
328363
3059
meyve veren ağaç yüzdesini arttırıyoruz.
05:43
It could be a flowering forest,
108
331446
2166
Bu bir çiçek ormanı da olabilir,
05:46
a forest that attracts
a lot of birds or bees,
a lot of birds or bees,
109
334145
3427
bir sürü kuşu ya da arıyı kendine
çeken bir orman
çeken bir orman
ya da bu sadece yerli, sürekli
yeşil kalan yabani bir orman olabilir.
yeşil kalan yabani bir orman olabilir.
05:50
or it could simply be a native,
wild evergreen forest.
wild evergreen forest.
110
338026
4059
Tohumları topluyor ve
fidanlarını filizlendiriyoruz.
fidanlarını filizlendiriyoruz.
05:55
We collect the seeds
and germinate saplings out of them.
and germinate saplings out of them.
111
343560
2969
Aynı katmana ait olan ağaçların
05:59
We make sure that trees
belonging to the same layer
belonging to the same layer
112
347011
2964
yan yana dikilmediklerinden emin oluyoruz,
06:01
are not planted next to each other,
113
349999
1850
06:03
or they will fight for the same
vertical space when they grow tall.
vertical space when they grow tall.
114
351873
3327
yoksa uzadıklarında aynı dikey alana
sahip olabilmek için savaşacaklardır.
sahip olabilmek için savaşacaklardır.
06:07
We plant the saplings close to each other.
115
355224
2560
Fidanları birbirine yakın ekiyoruz.
Yüzeyde, kalın bir kuru ot
tabakası oluşturuyoruz,
tabakası oluşturuyoruz,
06:10
On the surface, we spread
a thick layer of mulch,
a thick layer of mulch,
116
358548
3065
06:13
so when it's hot outside
the soil stays moist.
the soil stays moist.
117
361637
2568
böylece dışarısı sıcakken
toprak nemli kalıyor.
toprak nemli kalıyor.
Soğukken ise,
06:16
When it's cold,
118
364605
1712
don oluşumu sadece kuru ot
tabakasının üzerinde gerçekleşiyor,
tabakasının üzerinde gerçekleşiyor,
06:18
frost formation happens only on the mulch,
119
366341
3217
06:21
so soil can still breathe
while it's freezing outside.
while it's freezing outside.
120
369582
3409
bu yüzden dışarısı dondurucu
soğukken toprak hâlâ nefes alabiliyor.
soğukken toprak hâlâ nefes alabiliyor.
06:25
The soil is very soft --
121
373497
3169
Toprak çok yumuşak --
o kadar yumuşak ki kökler
kolayca, hızlıca
kolayca, hızlıca
06:28
so soft, that roots
can penetrate into it easily,
can penetrate into it easily,
122
376690
3494
içine girebiliyor.
06:32
rapidly.
123
380208
1150
Başlangıçta, orman
gelişmiyormuş gibi görünebilir
gelişmiyormuş gibi görünebilir
06:34
Initially, the forest doesn't
seem like it's growing,
seem like it's growing,
124
382064
2485
06:36
but it's growing under the surface.
125
384573
1818
ama yüzeyin altında gelişiyor.
06:38
In the first three months,
126
386746
1461
İlk üç ayda,
06:40
roots reach a depth of one meter.
127
388231
1927
kökler bir metre derinliğe ulaştılar.
06:42
These roots form a mesh,
128
390736
1884
Bu kökler toprağı sımsıkı tutan
06:44
tightly holding the soil.
129
392644
1729
bir örgü oluşturuyor.
06:46
Microbes and fungi live
throughout this network of roots.
throughout this network of roots.
130
394397
3596
Mikroplar ve mantarlar bu kökten ağ
boyunca yaşarlar.
boyunca yaşarlar.
Eğer bir ağacın çevresinde bazı
besinler ulaşılabilir değilse,
besinler ulaşılabilir değilse,
06:50
So if some nutrition is not available
in the vicinity of a tree,
in the vicinity of a tree,
131
398706
3587
06:54
these microbes are going to get
the nutrition to the tree.
the nutrition to the tree.
132
402317
2860
bu mikroplar ağaca o besini getirecektir.
Her yağmur yağdığında,
06:57
Whenever it rains,
133
405754
1724
büyülü bir şekilde,
06:59
magically,
134
407502
1160
07:00
mushrooms appear overnight.
135
408686
1863
aniden mantarlar ortaya çıkıyor.
07:02
And this means the soil below
has a healthy fungal network.
has a healthy fungal network.
136
410573
3205
Bu da demek oluyor ki alttaki toprak
sağlıklı bir mantar kökenli ağa sahip.
sağlıklı bir mantar kökenli ağa sahip.
07:06
Once these roots are established,
137
414663
2267
Bu kökler kurulduğu zaman,
07:08
forest starts growing on the surface.
138
416954
2165
orman yüzeyin üzerinde büyümeye başlıyor.
Orman geliştikçe onu
sulamaya devam ediyoruz --
sulamaya devam ediyoruz --
07:11
As the forest grows we keep watering it --
139
419835
4367
07:16
for the next two to three years,
we water the forest.
we water the forest.
140
424226
3791
sonraki iki ya da üç yıl da
ormanı suluyoruz.
ormanı suluyoruz.
Tüm suyu ve topraktaki besini sadece
ağaçlarımıza saklamak istiyoruz,
ağaçlarımıza saklamak istiyoruz,
07:20
We want to keep all the water
and soil nutrition only for our trees,
and soil nutrition only for our trees,
141
428752
5056
bu yüzden zemindeki yabani
otları temizliyoruz.
otları temizliyoruz.
07:25
so we remove the weeds
growing on the ground.
growing on the ground.
142
433832
2684
Bu orman büyüdükçe,
güneş ışığını engelliyor.
güneş ışığını engelliyor.
07:28
As this forest grows,
it blocks the sunlight.
it blocks the sunlight.
143
436971
3318
Nihayet, orman o kadar yoğun oluyor ki
07:32
Eventually, the forest becomes so dense
144
440801
2446
07:35
that sunlight can't reach
the ground anymore.
the ground anymore.
145
443271
2234
güneş ışığı artık zemine ulaşamıyor.
07:37
Weeds cannot grow now,
because they need sunlight as well.
because they need sunlight as well.
146
445902
3462
Yabani otlar artık büyüyemiyor, çünkü
onların da güneş ışığına ihtiyacı var.
onların da güneş ışığına ihtiyacı var.
Bu seviyede,
07:42
At this stage,
147
450044
1279
ormana düşen her bir damla su
07:43
every single drop of water
that falls into the forest
that falls into the forest
148
451347
3197
atmosfere tekrar buharlaşmıyor.
07:46
doesn't evaporate back
into the atmosphere.
into the atmosphere.
149
454568
2357
07:49
This dense forest condenses the moist air
150
457327
3088
Bu yoğun orman nemli havayı yoğunlaştırır
07:52
and retains its moisture.
151
460439
1771
ve nemini korur.
Kademe kademe azaltarak en sonunda
ormanı sulamayı keseriz.
ormanı sulamayı keseriz.
07:54
We gradually reduce and eventually
stop watering the forest.
stop watering the forest.
152
462712
4153
07:59
And even without watering,
153
467340
1518
Sulama olmadan bile,
08:00
the forest floor stays moist
and sometimes even dark.
and sometimes even dark.
154
468882
4046
orman tabanı nemli ve hatta
bazen karanlık kalıyor.
bazen karanlık kalıyor.
Artık, tek bir yaprak
orman tabanına düştüğünde,
orman tabanına düştüğünde,
08:05
Now, when a single leaf
falls on this forest floor,
falls on this forest floor,
155
473970
3400
08:09
it immediately starts decaying.
156
477394
2151
anında çürümeye başlıyor.
Bu çürümüş biyokütle humusu oluşturuyor
08:12
This decayed biomass forms humus,
157
480317
3186
08:15
which is food for the forest.
158
483527
1502
ki o da ormanın besinidir.
08:17
As the forest grows,
159
485530
1679
Orman geliştikçe,
yüzeye daha fazla yaprak düşüyor --
08:19
more leaves fall on the surface --
160
487233
1670
bu da daha fazla
humus üretiliyor demek oluyor,
humus üretiliyor demek oluyor,
08:20
it means more humus is produced,
161
488927
2032
bu da daha fazla besin demek oluyor,
böylece orman hâlâ daha da büyüyebilir.
böylece orman hâlâ daha da büyüyebilir.
08:22
it means more food so the forest
can grow still bigger.
can grow still bigger.
162
490983
3238
08:26
And this forest keeps
growing exponentially.
growing exponentially.
163
494245
2733
Ve bu orman hızlanarak
büyümeye devam ediyor.
büyümeye devam ediyor.
Bir kere kurulduğunda,
08:30
Once established,
164
498053
1416
08:31
these forests are going to regenerate
themselves again and again --
themselves again and again --
165
499493
4190
bu ormanlar kendilerini tekrar ve
tekrar oluşturacaklardır --
tekrar oluşturacaklardır --
08:35
probably forever.
166
503707
1574
muhtemelen sonsuza kadar.
Bunun gibi bir doğal ormanda,
08:38
In a natural forest like this,
167
506209
2446
08:40
no management is the best management.
168
508679
2671
hiçbir yönetim en iyi yönetim değildir.
Bu küçük bir orman partisi.
08:44
It's a tiny jungle party.
169
512493
1791
08:46
(Laughter)
170
514308
1215
(Kahkaha)
Bu orman kolektif olarak büyüyor.
08:48
This forest grows as a collective.
171
516663
2543
08:51
If the same trees --
172
519627
1318
Eğer aynı ağaçlar --
08:52
same species --
173
520969
1277
aynı türler --
08:54
would have been planted independently,
174
522270
2238
bağımsızca dikilseydi,
08:56
it wouldn't grow so fast.
175
524532
1947
bu kadar hızlı büyüyemezdi.
08:58
And this is how we create
a 100-year-old forest
a 100-year-old forest
176
526503
4184
100 yıllık bir ormanı,
10 yılda işte bu şekilde yetiştiriyoruz.
09:02
in just 10 years.
177
530711
1309
Çok teşekkürler.
09:04
Thank you very much.
178
532044
1154
(Alkışlar)
09:05
(Applause)
179
533222
5574
ABOUT THE SPEAKER
Shubhendu Sharma - Eco-entrepreneurShubhendu Sharma creates afforestation methods that make it easy to plant maintenance-free, wild and biodiverse forests.
Why you should listen
Industrial engineer Shubhendu Sharma was working at Toyota in India when he met Japanese forest expert Akira Miyawaki, who'd arrived to plant a forest at the factory, using a methodology he'd developed to make a forest grow ten times faster that normal. Fascinated, Sharma interned with Miyawaki, and grew his first successful forest on a small plot behind a house.
Today, his company Afforestt promotes a standardized method for seeding dense, fast-growing, native forests in barren lands, using his car-manufacturing acumen to create a system allowing a multilayer forest of 300 trees to grow on an area as small as the parking spaces of six cars -- for less than the price of an iPhone. Afforestt has helped grow forests at homes, schools and factories. Sharma seen improvement in air quality, an increase in biodiversity -- and the forests even generate fresh fruit. Afforestt is at work on a platform that will offer hardware probes to analyze soil quality, allowing the company to offer step-by-step instructions for anyone who wants to grow a native forest anywhere in the world.
Shubhendu Sharma | Speaker | TED.com