ABOUT THE SPEAKER
Karen Tse - Anti-torture activist
In too many countries, it's still normal to torture prisoners for confessions and information. Karen Tse works to end that.

Why you should listen

A former public defender, Karen Tse developed an interest in the intersection of criminal law and human rights after observing Southeast Asian refugees held in a local prison without trial, often tortured to obtain "confessions." In 1994, she moved to Cambodia to train the country's first core group of public defenders. Under the auspices of the UN, she trained judges and prosecutors, and established the first arraignment court in Cambodia.

In 2000, Tse founded International Bridges to Justice to help create systemic change in criminal justice and promote basic rights of legal representation for defendants on the ground. Her foundation complements the work of witness groups, who do the equally vital work of advocacy, reports, photographs. Tse's group helps governments build new systems that respect individual rights. In IBJ's first years, she negotiated groundbreaking measures  in judicial reform with the Chinese, Vietnamese and Cambodian governments. It now works in sixteen countries, including Rwanda, Burundi and India.

She says: "I believe it is possible to end torture in my lifetime."

More profile about the speaker
Karen Tse | Speaker | TED.com
TEDGlobal 2011

Karen Tse: How to stop torture

Karen Tse: İşkenceye nasil dur denir

Filmed:
599,891 views

Sadece siyasi yükümlüler işkenceye maruz kalmıyor -- çoğunlukla işkence sıradan davalarda görülüyor, 'düzgün işleyen' hukuk sisteminde bile. Sosyal aktivist Karen Tse bize şiddete nasıl dur dememizi ve nasıl bitirebileceğimizi konusunu ele alıyor.
- Anti-torture activist
In too many countries, it's still normal to torture prisoners for confessions and information. Karen Tse works to end that. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:16
In 1994, I walkedyürüdü into a prisonhapis in CambodiaKamboçya,
0
1000
4000
1994'te Kamboçya'da bir hapishaneye gittim
00:20
and I metmet a 12-year-old-yaşında boyoğlan
1
5000
3000
12 yaşında bir çoçukla tanıştım
00:23
who had been torturedişkence
2
8000
2000
işkenceye maruz kalmıştı
00:25
and was deniedinkar accesserişim to counselavukat.
3
10000
2000
ve avukat verilmesine de karşı çıkılmıştı.
00:27
And as I lookedbaktı into his eyesgözleri, I realizedgerçekleştirilen
4
12000
2000
Gözlerine baktığımda anladım ki
00:29
that for the hundredsyüzlerce of lettersharfler I had writtenyazılı
5
14000
2000
yazdiğim onca mektup arasindan,
00:31
for politicalsiyasi prisonersmahkumlar, that I would never have
6
16000
3000
siyasi yükümlüler için,
00:34
writtenyazılı a lettermektup for him,
7
19000
2000
hiç böyle biri için yazmamıştım.
00:36
because he was not a 12-year-old-yaşında boyoğlan who
8
21000
2000
Çünkü o 12 yaşında olan çoçuk
00:38
had donetamam something importantönemli for anybodykimse.
9
23000
2000
birine önemli bir iş yapan biri değildi,
00:40
He was not a politicalsiyasi prisonermahkum.
10
25000
2000
siyasi yükümlü de değildi.
00:42
He was a 12-year-old-yaşında boyoğlan who had
11
27000
2000
12 yaşında olan bu erkek çoçugu
00:44
stolençalıntı a bicyclebisiklet.
12
29000
2000
sadece bisiklet çalmıştı.
00:46
What I alsoAyrıca realizedgerçekleştirilen at that pointpuan was that
13
31000
2000
O an fark ettim ki
00:48
it was not only CambodiaKamboçya, but
14
33000
2000
bu olanlar sadece Kamboçya'da olmuyor
00:50
of the 113
15
35000
2000
ayni zamanda 113 ülkede ve gelişen
00:52
developinggelişen countriesülkeler that tortureişkence,
16
37000
2000
ekonomilerde bile işkence uygulanıyordu.
00:54
93 of these countriesülkeler have all passedgeçti lawsyasalar
17
39000
3000
Bu ülkelerden 93'ü hukuki prosedürlerden geçmişti
00:57
that say you have a right to a lawyeravukat
18
42000
2000
ve herkesin avukat talep etme hakkiyla beraber
00:59
and you have a right not to be torturedişkence.
19
44000
3000
hukuken kimseye şiddet uygulanmaması gerekiyor.
01:02
And what I recognizedtanınan was that there was an
20
47000
2000
Ve o an fark ettim ki
01:04
incredibleinanılmaz windowpencere of opportunityfırsat for us
21
49000
2000
bu bizim için önemli bir fırsattı
01:06
as a worldDünya communitytoplum to come togetherbirlikte
22
51000
3000
dünya toplumu bir araya gelerek
01:09
and endson tortureişkence as an investigativearaştırmacı toolaraç.
23
54000
3000
araştırma aracı olarak işkencenin kullanılmasını bitirebilirdik.
01:12
We oftensık sık think of tortureişkence as beingolmak
24
57000
2000
İşkence denildiğinde akla ilk gelen
01:14
politicalsiyasi tortureişkence or reservedsaklıdır for
25
59000
2000
siyasilere uygulanan veya
01:16
just the worsten kötü, but, in factgerçek,
26
61000
3000
mahsus yapılan işkenceler fakat
01:19
95 percentyüzde of tortureişkence todaybugün
27
64000
2000
işkencenin %95'i
01:21
is not for politicalsiyasi prisonersmahkumlar.
28
66000
2000
siyasi yükümlülere uygulanmıyor.
01:23
It is for people who are
29
68000
2000
Masum sayilabilecek
01:25
in broken-downkırık dökük legalyasal systemssistemler,
30
70000
2000
kuralları delmiş olan insanlara uygulaniyor
01:27
and unfortunatelyne yazık ki because tortureişkence is
31
72000
2000
ve maalesef işkence
01:29
the cheapestEn ucuz formform of investigationsoruşturma --
32
74000
2000
soruşturmanın en ucuz yolu.
01:31
it's cheaperdaha ucuz than havingsahip olan a legalyasal systemsistem,
33
76000
2000
Yasal bir sisteme sahip olmaktan bile ucuz
01:33
cheaperdaha ucuz than havingsahip olan a lawyeravukat
34
78000
2000
avukat masraflarından
01:35
and earlyerken accesserişim to counselavukat --
35
80000
2000
ve devletten gelen yardımlardan bile ucuz
01:37
it is what happensolur mostçoğu of the time.
36
82000
2000
ve çoğu zaman böyle işlemekte.
01:39
I believe todaybugün that it is possiblemümkün for us
37
84000
2000
İnanıyorum ki
01:41
as a worldDünya communitytoplum, if we make a decisionkarar,
38
86000
3000
bir karar verip dünya toplumu olarak
01:44
to come togetherbirlikte and endson tortureişkence
39
89000
2000
bir araya gelip araştırma aracı olarak
01:46
as an investigativearaştırmacı toolaraç in our lifetimeömür,
40
91000
3000
işkencenin kullanılmasına son verebiliriz.
01:49
but it will requiregerektirir threeüç things.
41
94000
2000
Fakat 3 husus üstünde durmalıyız:
01:51
First is the trainingEğitim, empowermentgüçlenme,
42
96000
3000
Öncelikle eğitim, yetkilendirme
01:54
and connectionbağ of defenderssavunucuları worldwideDünya çapında.
43
99000
3000
ve uluslararasi avukatların arasındaki bağın küvvetlenmesi.
01:57
The secondikinci is insuringsigortalanması that there is
44
102000
3000
İkinci olarak sistematik bir şekilde
02:00
systematicsistematik earlyerken accesserişim to counselavukat.
45
105000
3000
erkenden devletin avukat vermesi
02:03
And the thirdüçüncü is commitmenttaahhüt.
46
108000
3000
Ve 3cüsü ise yapılan işe bağlanma.
02:06
So in the yearyıl 2000,
47
111000
2000
Sene 2000'de
02:08
I beganbaşladı to wondermerak etmek,
48
113000
3000
düşündüm ki
02:11
what if we camegeldi togetherbirlikte?
49
116000
3000
eğer bir araya gelirsek
02:14
Could we do something
50
119000
2000
bir şeyler yapabilir miydik
02:16
for these 93 countriesülkeler?
51
121000
2000
bu 93 ülke için?
02:18
And I foundedkurulmuş InternationalUluslararası BridgesKöprüler to JusticeAdalet
52
123000
2000
Araştırmalarımdan International Bridges to Justice'in
02:20
whichhangi has a specificözel missionmisyon of
53
125000
2000
spesifik bir misyonu olduğunu buldum:
02:22
endingbitirme tortureişkence as an investigativearaştırmacı toolaraç
54
127000
3000
araştırma aracı olarak işkenceye dur demek
02:25
and implementinguygulanması duenedeniyle processsüreç rightshaklar
55
130000
2000
ve insan haklarının uygulamalarını hayata geçirmek.
02:27
in the 93 countriesülkeler by placingyerleştirme trainedeğitilmiş lawyersavukatları
56
132000
3000
Bu 93 ülke için öncelikle eğitimli,
02:30
at an earlyerken stageevre in policepolis stationsistasyonlar
57
135000
2000
erken aşamalarda karakollarda ve mahkeme
02:32
and in courtroomsMahkeme salonları.
58
137000
2000
salonlarında avukatlara ihtiyaç duyulur.
02:34
My first experiencesdeneyimler, thoughgerçi, did come
59
139000
2000
İlk deneyimimi
02:36
from CambodiaKamboçya, and at the time I rememberhatırlamak
60
141000
3000
Kamboçya'da yaşadim, hatirliyorum
02:39
first cominggelecek to CambodiaKamboçya and there were,
61
144000
2000
Kamboçya'ya ilk gittiğimde
02:41
in 1994, still lessaz than
62
146000
2000
1994'te hala
02:43
10 attorneysAvukatlar in the countryülke because
63
148000
2000
10 dan az avukat vardi ülkede çünkü
02:45
the KhmerKhmer RougeRouge had killedöldürdü them all.
64
150000
2000
Khmer Rouge hepsini öldürmüştü.
02:47
And even 20 yearsyıl latersonra, there was only
65
152000
2000
Ve 20 sene sonra bile
02:49
10 lawyersavukatları in the countryülke, so consequentlySonuç olarak
66
154000
2000
ülkede hala 10 avukat bulunmaktaydı bu yüzden,
02:51
you'dşimdi etsen walkyürümek into a prisonhapis and
67
156000
2000
hapishaneye gittiğinde
02:53
not only would you meetkarşılamak 12-year-old-yaşında boysçocuklar,
68
158000
2000
sadece 12 yaşında bir çocukla karşılaşmazdın
02:55
you'dşimdi etsen meetkarşılamak womenkadınlar and you'dşimdi etsen say,
69
160000
2000
ayni zamanda bir başka kadınla ve
02:57
"Why are you here?" WomenKadınlar would say,
70
162000
2000
"Neden buradasın?" diye sorduğunda
02:59
"Well I've been here for 10 yearsyıl because
71
164000
2000
"10 senedir buradayım çünkü kocam suç
03:01
my husbandkoca committedtaahhüt a crimesuç, but they can't find him."
72
166000
2000
işledi ve onu bulamadıklarından dolayı buradayım"
03:03
So it's just a placeyer where there was no rulekural of lawhukuk.
73
168000
3000
Kuralların var olmadığı bir yer.
03:06
The first groupgrup of defenderssavunucuları camegeldi togetherbirlikte
74
171000
2000
İlk grup savunucuları bir araya geldik
03:08
and I still rememberhatırlamak, as I was trainingEğitim, I said,
75
173000
2000
ve hatırlıyorum, eğitim görürken dedim ki:
03:10
"Okay, what do you do for an investigationsoruşturma?"
76
175000
2000
"Peki, soruşturma için ne yapmalıyız?"
03:12
And there was silenceSessizlik in the classsınıf, and finallyen sonunda
77
177000
2000
O an sınıfta bir sessizlik oluştu, sonunda
03:14
one womankadın stooddurdu up, [inaudibleduyulmaz nameisim],
78
179000
2000
bir kadın kalktı, [anlaşılmayan isim],
03:16
and she said "KhrewKhrew," whichhangi meansanlamına geliyor "teacheröğretmen."
79
181000
3000
ve "Khrew" dedi, öğretmen demekti.
03:19
She said, "I have defendedsavundu more than
80
184000
3000
Ve devam etti: "Yüzlerce insan
03:22
a hundredyüz people, and I've never had to do
81
187000
3000
savundum ve hiç bir zaman
03:25
any investigationsoruşturma,
82
190000
2000
araştırma yapmak zorunda kalmadım
03:27
because they all come with confessionsitiraflar."
83
192000
2000
çünkü her zaman itirafta bulundular."
03:29
And we talkedkonuştuk about, as a classsınıf, the factgerçek that
84
194000
3000
Sınıfça gerçekleri tartıştık:
03:32
numbernumara one, the confessionsitiraflar
85
197000
2000
birinci olarak itiraf etmek
03:34
mightbelki not be reliabledürüst, but numbernumara two,
86
199000
2000
güvenilir olmayabilir ikinci olarak
03:36
we did not want to encourageteşvik etmek the policepolis
87
201000
2000
polisi işkenceye isteklendirmek
03:38
to keep doing this, especiallyözellikle
88
203000
2000
istemiyoruz çünkü
03:40
as it was now againstkarşısında the lawhukuk.
89
205000
2000
yasalara aykırı.
03:42
And it tookaldı a lot of couragecesaret for these
90
207000
2000
Avukatları cesaretlendirmek
03:44
defenderssavunucuları to decidekarar ver that they would
91
209000
2000
zaman aldı birlik olup
03:46
beginbaşla to standdurmak up and supportdestek eachher other
92
211000
2000
birbirlerini desteklemek
03:48
in implementinguygulanması these lawsyasalar.
93
213000
3000
ve yasaları hayata geçirmek için.
03:51
And I still rememberhatırlamak the first casesvakalar where
94
216000
2000
Hatırlıyorum da ilk davalarda 25 avukat
03:53
they camegeldi, all 25 togetherbirlikte, she would
95
218000
2000
daha gelmişti kadını savunmak üzere
03:55
standdurmak up, and they were in the back, and
96
220000
2000
en arkada oturuyorlardı ve kadini
03:57
they would supportdestek her, and the judgesyargıçlar kepttuttu
97
222000
2000
savundular fakat hakim sürekli
03:59
sayingsöz, "No, no, no, no, we're going to do things
98
224000
2000
''Hayir, hayir, olaylari hep yaptiğimiz
04:01
the exactkesin sameaynı way we'vebiz ettik been doing them."
99
226000
2000
gibi ele alacağız.'' dedi
04:03
But one day the perfectmükemmel casedurum camegeldi, and it
100
228000
2000
Bir gün süper bir fırsat çıktı karşımıza,
04:05
was a womankadın who was a vegetablesebze sellerSatıcı,
101
230000
2000
sebze satıcısı bir kadın
04:07
she was sittingoturma outsidedışında of a houseev.
102
232000
2000
evinin bahçesinde oturuyordu.
04:09
She said she actuallyaslında saw the personkişi
103
234000
3000
Dediğine göre hırsızı görmüştü koşarken
04:12
runkoş out who she thinksdüşünüyor stoleçaldı
104
237000
2000
takı veya başka bir şey
04:14
whateverher neyse the jewelrytakı was, but the policepolis
105
239000
2000
çalmıştı hırsız, fakat polis geldi ve kadını
04:16
camegeldi, they got her, there was nothing on her.
106
241000
2000
götürdü üstünde hiç bir delil çıkmamacasına rağmen.
04:18
She was pregnanthamile at the time. She had
107
243000
2000
Olay zamanı kadın hamileydi ve elinde
04:20
cigarettesigara burnsyanıklar on her. She'dOnun böyle birşey yapacağını miscarrieddüşük yaptım.
108
245000
2000
sigara yanıkları vardı. Düşük yaptı.
04:22
And when they broughtgetirdi her casedurum
109
247000
2000
Bu kadının davasını hakime getirdiklerinde
04:24
to the judgehakim, for the first time he stooddurdu up
110
249000
2000
ilk defa hakim durdu ve
04:26
and he said, "Yes, there's no evidencekanıt
111
251000
2000
''Evet, hiç bir delil yok
04:28
exceptdışında for your tortureişkence confessionitiraf
112
253000
2000
işkence itirafın dışında
04:30
and you will be releasedyayınlandı."
113
255000
2000
ve serbest bırakılacaksın'' dedi.
04:32
And the defenderssavunucuları beganbaşladı to take casesvakalar
114
257000
2000
Bu olaydan sonra avukatlar dava almaya başladılar
04:34
over and over again and
115
259000
2000
dava üstüne dava aldilar ve
04:36
you will see, they have stepadım by stepadım beganbaşladı
116
261000
3000
bakın görün, adim adim ilerleyecekler.
04:39
to changedeğişiklik the coursekurs of historytarih in CambodiaKamboçya.
117
264000
3000
Kamboçya'daki sistemi değiştirmek için.
04:42
But CambodiaKamboçya is not aloneyalnız.
118
267000
2000
Kamboçya yalnız değil.
04:44
I used to think, well is it CambodiaKamboçya?
119
269000
2000
Düşünürdüm, bu olanlar sadece Kamboçya'da mı oluyor?
04:46
Or is it other countriesülkeler?
120
271000
2000
Yada başka ülkelerde de mi?
04:48
But it is in so manyçok countriesülkeler.
121
273000
3000
Birçok ülkede masum insanlara işkence uygulanılıyor.
04:51
In BurundiBurundi I walkedyürüdü into a prisonhapis and it wasn'tdeğildi
122
276000
2000
Burundi'de bir hapishaneye gittim ve 12 yaşında olan
04:53
a 12-year-old-yaşında boyoğlan, it was an 8-year-old-yaşında boyoğlan
123
278000
3000
bir çocuk değildi bu sefer 8 yaşında bir çocuk
04:56
for stealingçalmak a mobileseyyar phonetelefon.
124
281000
2000
cep telefonu çaldığı için hapse girmişti.
04:58
Or a womankadın, I pickedseçilmiş up her babybebek,
125
283000
2000
Bir kadının bebeğini kucağıma aldım
05:00
really cuteşirin babybebek, I said "Your babybebek is so cuteşirin."
126
285000
3000
çok sevimli bir bebekti ve ''Bebeğin çok sevimli'' dedim.
05:03
It wasn'tdeğildi a babybebek, she was threeüç.
127
288000
2000
Tam bebek sayılamaz 3 yaşındaydı.
05:05
And she said "Yeah, but she's why I'm here,"
128
290000
2000
Kadın: ''Evet sorma! onun yüzünden buradayım''
05:07
because she was accusedsanık of stealingçalmak
129
292000
2000
çünkü bebeği için
05:09
two diapersçocuk bezi and an ironDemir for her babybebek and
130
294000
2000
iki tane bebek bezi ve ütü çalmıştı ve
05:11
still had been in prisonhapis.
131
296000
2000
halen hapisteydi.
05:13
And when I walkedyürüdü up to the prisonhapis directoryönetmen,
132
298000
2000
Hapishane müdürüne gittim ve dedim ki
05:15
I said, "You've got to let her out.
133
300000
2000
''O kadını serbest bırakmalısın,
05:17
A judgehakim would let her out."
134
302000
2000
hakim bırakırdı.''
05:19
And he said, "Okay, we can talk about it,
135
304000
2000
Cevap verdi: ''Tamam bu konuyu konuşabiliriz,
05:21
but look at my prisonhapis. EightySeksen percentyüzde
136
306000
2000
ama hapishaneme bak. 200 kişiden
05:23
of the two thousandbin people here
137
308000
2000
yüzde 80ni burada
05:25
are withoutolmadan a lawyeravukat. What can we do?"
138
310000
2000
avukatsız, biz ne yapabiliriz?''
05:27
So lawyersavukatları beganbaşladı to courageouslycesurca
139
312000
2000
Böyle olunca avukatlar cesurca
05:29
standdurmak up togetherbirlikte to organizedüzenlemek a systemsistem
140
314000
3000
bir araya gelerek sistem organize etmeye başladılar,
05:32
where they can take casesvakalar.
141
317000
2000
dava alabilecekleri bir sistem.
05:34
But we realizedgerçekleştirilen that it's not only the trainingEğitim
142
319000
2000
Fark ettik ki sadece eğitimli avukatlarla
05:36
of the lawyersavukatları, but the connectionbağ
143
321000
2000
olmuyor, bir de avukatlarin
05:38
of the lawyersavukatları that makesmarkaları a differencefark.
144
323000
2000
aralarındaki bağın güçlenmesi gerekiyor.
05:40
For exampleörnek, in CambodiaKamboçya, it was that
145
325000
2000
Örnek olarak, Kamboçya'da
05:42
[inaudibleduyulmaz nameisim] did not go aloneyalnız
146
327000
2000
[anlaşılmayan isim] tek başına davaya gitmedi
05:44
but she had 24 lawyersavukatları with her
147
329000
2000
arkasında 24 tane avukatla gitti
05:46
who stooddurdu up togetherbirlikte. And in the sameaynı way,
148
331000
2000
ve beraber birlik oluşturdular. Aynı zamanda
05:48
in ChinaÇin, they always tell me,
149
333000
2000
Çin'de, hep bana söylerlerdi
05:50
"It's like a freshtaze windrüzgar in the desertçöl
150
335000
2000
"Bir araya gelmemiz
05:52
when we can come togetherbirlikte."
151
337000
2000
çölde esen rüzgar gibi oluyor."
05:54
Or in ZimbabweZimbabve, where I rememberhatırlamak InnocentMasum,
152
339000
2000
Hatırlıyorum da Zimbabve'de
05:56
after cominggelecek out of a prisonhapis where everybodyherkes
153
341000
2000
hapisten çıktıktan sonra masum bir adam
05:58
stooddurdu up and said, "I've been here
154
343000
2000
dikildi ve "Biz 1senedir,
06:00
for one yearyıl, eightsekiz yearsyıl, 12 yearsyıl
155
345000
2000
8 senedir, 12 senedir hapishanelerdeydik
06:02
withoutolmadan a lawyeravukat,"
156
347000
2000
ve avukatsızdık" dedi
06:04
he camegeldi and we had a trainingEğitim togetherbirlikte
157
349000
2000
Sonra bu adamla beraber eğitim gördük
06:06
and he said, "I have heardduymuş it said" --
158
351000
3000
ve dedi ki "Denildiğini duydum" --
06:09
because he had heardduymuş people mumblingmırıldanarak
159
354000
2000
adam insanların lafı geveleyerek söylendiklerini
06:11
and grumblingşikâyetçi -- "I have heardduymuş it said that
160
356000
2000
duymuş. --"İnsanların konuşmalarını duydum
06:13
we cannotyapamam help to createyaratmak justiceadalet
161
358000
3000
adaletin sağlanamayacağına inanıyorlar
06:16
because we do not have the resourceskaynaklar."
162
361000
2000
çünkü sağlayabilecek kaynaklar yok."
06:18
And then he said, "But I want you to know
163
363000
2000
Ve devam etti: "Ama bilmeni isterim
06:20
that the lackeksiklik of resourceskaynaklar
164
365000
3000
eksik olan kaynaklar
06:23
is never an excusebahane for injusticeadaletsizlik."
165
368000
2000
hiç bir zaman bahane olamaz."
06:25
And with that, he successfullybaşarılı olarak
166
370000
2000
Adam büyük başarıyla
06:27
organizedörgütlü 68 lawyersavukatları who have been
167
372000
3000
organize ettiği 68 avukatlar artık
06:30
systematicallysistematik olarak takingalma the casesvakalar.
168
375000
2000
sistematik şekilde dava alıyorlar.
06:32
The keyanahtar that we see, thoughgerçi, is trainingEğitim
169
377000
3000
Buradaki en önemli etken eğitim
06:35
and then earlyerken accesserişim.
170
380000
2000
ve avukatlara erken erişim.
06:37
I was recentlyson günlerde in EgyptMısır, and was inspiredyaratıcı
171
382000
2000
Bir süre önce Mısır'daydım
06:39
to meetkarşılamak with anotherbir diğeri groupgrup of lawyersavukatları,
172
384000
2000
bir grup avukatlardan çok etkilendim
06:41
and what they told me is that they said,
173
386000
2000
ve bana şöyle söylediler:
06:43
"Hey, look, we don't have policepolis
174
388000
2000
"Bak! Bizim sokaklarimizda
06:45
on the streetssokaklar now. The policepolis are
175
390000
2000
polis yok artık. Polisler bizim
06:47
one of the mainana reasonsnedenleri why we had
176
392000
2000
ana sebebimizdi devrim yapmak için.
06:49
the revolutiondevrim. They were torturingişkence everybodyherkes
177
394000
2000
Çünkü herkese her zaman
06:51
all the time."
178
396000
2000
işkence ediyorlardı."
06:53
And I said, "But there's been tensonlarca of millionsmilyonlarca
179
398000
2000
Bunun üstüne dedim ki: "Ama yasal sistemi
06:55
of dollarsdolar that have recentlyson günlerde gonegitmiş in
180
400000
2000
düzeltmek adına
06:57
to the developmentgelişme of the legalyasal systemsistem here.
181
402000
2000
milyon dolarlar harcandı.
06:59
What's going on?"
182
404000
2000
Neler oluyor!"
07:01
I metmet with one of the developmentgelişme agenciesajanslar,
183
406000
3000
Geliştirme acentasından biriyle buluştum,
07:04
and they were trainingEğitim prosecutorsSavcılar
184
409000
2000
savcı ve hakim
07:06
and judgesyargıçlar, whichhangi is the normalnormal biasönyargı,
185
411000
2000
eğitiyorlardı, bence çok normal bir eğilim
07:08
as opposedkarşıt to defenderssavunucuları.
186
413000
2000
avukatların karşısına birini koymak.
07:10
And they showedgösterdi me a manualManuel whichhangi
187
415000
2000
Bana bir kılavuz gösterdiler,
07:12
actuallyaslında was an excellentMükemmel manualManuel.
188
417000
2000
çok başarılı bir kılavuzdu.
07:14
I said, "I'm gonna copykopya this."
189
419000
2000
"Bunu kopyalayacağım" dedim.
07:16
It had everything in it. LawyersAvukatlar can come
190
421000
2000
İçinde her şey vardı. Avukatlar
07:18
at the policepolis stationistasyon. It was perfectmükemmel.
191
423000
2000
karakollara gelebilirdi... Süper bir kılavuzdu.
07:20
ProsecutorsSavcılar were perfectlykusursuzca trainedeğitilmiş.
192
425000
2000
Savcılar mükemmel eğitilmişti.
07:22
But I said to them, "I just have one questionsoru,
193
427000
2000
Sonra dedim ki: "Bir sorum var,
07:24
whichhangi is, by the time that everybodyherkes got to
194
429000
2000
mahkumlar savcının odasına
07:26
the prosecutor'sSavcının officeofis, what had happenedolmuş to them?"
195
431000
2000
gitmeden önce nelerle karşılaştılar?"
07:28
And after a pauseDuraklat, they said,
196
433000
2000
Biraz durakladıktan sonra:
07:30
"They had been torturedişkence."
197
435000
2000
"İşkenceye uğradılar" dediler.
07:32
So the piecesparçalar are,
198
437000
2000
Böylelikle gerekli olanlar,
07:34
not only the trainingEğitim of the lawyersavukatları, but
199
439000
2000
sadece avukat eğitimi değil bir de
07:36
us findingbulgu a way to systematicallysistematik olarak implementuygulamak
200
441000
3000
sistematik şekilde avukata
07:39
earlyerken accesserişim to counselavukat, because they are
201
444000
3000
erken erişim gerekli çünkü
07:42
the safeguardgüvenlik amacıyla in the systemsistem
202
447000
2000
avukatlar muhafız görevinde
07:44
for people who are beingolmak torturedişkence.
203
449000
3000
işkenceye maruz kalan insanlar için.
07:47
And as I tell you this, I'm alsoAyrıca awarefarkında of the
204
452000
2000
Farkındayım belki diyorsunuz:
07:49
factgerçek that it soundssesleri like, "Oh, okay, it soundssesleri
205
454000
2000
"Tamam, bunu yapabiliriz herhalde,
07:51
like we could do it, but can we really do it?"
206
456000
3000
ama gerçekten yapabilir miyiz?"
07:54
Because it soundssesleri bigbüyük.
207
459000
2000
Büyük bir sorumluluk gibi gözüküyor.
07:56
And there are manyçok reasonsnedenleri why I believe it's possiblemümkün.
208
461000
3000
Ama becerebilmemiz için bir sürü sebep var.
07:59
The first reasonneden is the people on the groundzemin
209
464000
3000
İlk sebep yeryüzündeki insanlar
08:02
who find waysyolları of creatingoluşturma miraclesmucizeler
210
467000
3000
mucize yaratabiliyorlar
08:05
because of theironların commitmenttaahhüt.
211
470000
2000
yapılan işe bağlanarak.
08:07
It's not only InnocentMasum, who I told you about
212
472000
3000
Bahsettiğim Kamboçya'daki masum
08:10
in ZimbabweZimbabve, but defenderssavunucuları all over the worldDünya
213
475000
3000
adam değil maruz kalan, tüm dünya
08:13
who are looking for these piecesparçalar.
214
478000
3000
kurtuluş yolları aramakta.
08:16
We have a programprogram calleddenilen JusticeMakersJusticeMakers,
215
481000
3000
'HakYaratanlar' adli programimizda
08:19
and we realizedgerçekleştirilen there are people that are
216
484000
2000
farkına vardık ki bazı insanlar
08:21
courageouscesur and want to do things, but
217
486000
2000
çok cesur ve bir şeyler yapmak istiyorlar
08:23
how can we supportdestek them?
218
488000
2000
ama biz bu insanları nasıl destekleyebiliriz?
08:25
So it's an onlineinternet üzerinden contestyarışma where it's only
219
490000
2000
Online bir yarışma... eğer işkenceyi
08:27
fivebeş thousandbin dollarsdolar if you come up with
220
492000
2000
bitirebilecek yeni bir projeniz
08:29
and innovativeyenilikçi way of implementinguygulanması justiceadalet.
221
494000
2000
varsa 5 bin dolar kazanabilirsiniz.
08:31
And there are 30 JusticeMakersJusticeMakers
222
496000
2000
HakYaratanlar grubumuza
08:33
throughoutboyunca the worldDünya, from SriSri LankaLanka
223
498000
2000
dünyanın farklı ülkelerinden 30 kişi üye, Sri Lanka'dan
08:35
to SwazilandSvaziland to the DRCDRC, who with
224
500000
3000
Svaziland'da ve Kongo'ya kadar.
08:38
fivebeş thousandbin dollarsdolar do amazingşaşırtıcı things,
225
503000
3000
5 bin dolarla bir sürü şey yapılabilir,
08:41
throughvasitasiyla SMSSMS programsprogramlar,
226
506000
2000
SMS programlari
08:43
throughvasitasiyla paralegalhukuk stajyeri programsprogramlar,
227
508000
2000
hukuk stajyerliğini geliştirme programları,
08:45
throughvasitasiyla whateverher neyse they can do.
228
510000
2000
isteklerin hepsi yapılabilir.
08:47
And it's not only these JusticeMakersJusticeMakers,
229
512000
4000
Yalnız HakYaratanlar'a üye olanlar
08:51
but people we courageouslycesurca see
230
516000
2000
değil ayni zamanda cesur ve
08:53
figureşekil out who theironların networksağlar are
231
518000
3000
avukatlardan ağ oluşturarak
08:56
and how they can movehareket it forwardileri.
232
521000
2000
ileri sistemi taşıyabilecekler de katılabilirler.
08:58
So in ChinaÇin, for instanceörnek, great lawsyasalar
233
523000
2000
Mesela Çin'de mükemmel yasalar
09:00
camegeldi out where it saysdiyor policepolis cannotyapamam
234
525000
3000
çıktı, yasalara göre polis işkence
09:03
tortureişkence people or they will be punishedceza.
235
528000
3000
uygulayamaz yoksa ceza görür.
09:06
And I was sittingoturma sideyan by sideyan with one of our
236
531000
3000
Çok cesur bir avukatın yaninda
09:09
very courageouscesur lawyersavukatları, and said,
237
534000
3000
oturuyordum ve dedim ki:
09:12
"How can we get this out? How can we
238
537000
2000
Bunu nasıl yapabiliriz?
09:14
make sure that this is implementeduygulanan?
239
539000
2000
Uygulandığından nasıl emin olabiliriz?
09:16
This is fantasticfantastik." And he said to me,
240
541000
2000
Bu müthiş bir yöntem." ve bana cevap verdi
09:18
"Well, do you have moneypara?" And I said,
241
543000
2000
"Paran var mı?" ben de:
09:20
"No." And he said, "That's okay,
242
545000
2000
"Hayir" dedim ve geri cevap verdi: "Tamam
09:22
we can still figureşekil it out."
243
547000
2000
yine de bir çözüm bulabiliriz."
09:24
And on DecemberAralık 4, he organizedörgütlü
244
549000
2000
4 Aralık günü, bu adam
09:26
threeüç thousandbin membersüyeler
245
551000
2000
3 bin kişiyi
09:28
of the YouthGençlik CommunistKomünist LeagueLig,
246
553000
2000
Gençlik Komünist Liginden,
09:30
from 14 of the topüst lawhukuk schoolsokullar,
247
555000
2000
en iyi 14 hukuk okulundan topladi.
09:32
who organizedörgütlü themselveskendilerini, developedgelişmiş
248
557000
2000
Kendilerini organize edip
09:34
postersafişler with the newyeni lawsyasalar, and wentgitti
249
559000
2000
yeni hukuk sistemini anlatan posterlele
09:36
to the policepolis stationsistasyonlar and beganbaşladı what he saysdiyor
250
561000
2000
karakollara gittiler insan haklarini
09:38
is a non-violentşiddet legalyasal revolutiondevrim
251
563000
3000
korumalarini ve şiddet içermeyen
09:41
to protectkorumak citizenvatandaş rightshaklar.
252
566000
3000
yasa istediklerini dile getirdiler.
09:44
So I talkedkonuştuk about the factgerçek that we need
253
569000
2000
Avukatlarımızı destekleyip
09:46
to traintren and supportdestek defenderssavunucuları.
254
571000
2000
eğitmemiz gerekir.
09:48
We need to systematicallysistematik olarak implementuygulamak
255
573000
2000
Sistematik şekilde avukatlara
09:50
earlyerken accesserişim to counselavukat.
256
575000
2000
erken erişim sağlamamız gerekiyor.
09:52
But the thirdüçüncü and mostçoğu importantönemli thing is that
257
577000
2000
3. en önemli etken ise
09:54
we make a commitmenttaahhüt to this.
258
579000
2000
yapılan işe bağlanma.
09:56
And people oftensık sık say to me, "You know,
259
581000
2000
İnsanlar bana genelde diyorlar: "Biliyorsun
09:58
this is great, but it's wildlyçılgınca idealisticidealist.
260
583000
2000
fikrin muhteşem ama çok idealistsin
10:00
Never going to happenolmak."
261
585000
2000
bu yüzden hiç bir zaman gerçekleşmeyecek."
10:02
And the reasonneden that I think that
262
587000
2000
Söylenenleri ilginç
10:04
those wordskelimeler are interestingilginç is because
263
589000
2000
buluyorum çünkü ayni sözler
10:06
those were the sameaynı kindsçeşit of wordskelimeler
264
591000
2000
köleliği ve apartaydliği
10:08
that were used for people who decidedkarar
265
593000
2000
bitirmek istenildiğinde
10:10
they would endson slaverykölelik, or endson apartheidırk ayrımı.
266
595000
2000
söylenmişti.
10:12
It beganbaşladı with a smallküçük groupgrup of people
267
597000
2000
Her şey küçük bir grupla başladı
10:14
who decidedkarar they would commitişlemek.
268
599000
2000
bütün sorumlulukları üstlendiler.
10:16
Now, there's one of our favoritesevdiğim poemsşiirler
269
601000
2000
Bizim avukatlar arasında
10:18
from the defenderssavunucuları, whichhangi they sharepay
270
603000
2000
en sevdiğimiz
10:20
from eachher other, is:
271
605000
2000
şiirlerden biri:
10:22
"Take couragecesaret friendsarkadaşlar, the roadyol is oftensık sık long,
272
607000
2000
"Cesaretle ilerleyin, yol genelde uzun olur,
10:24
the pathyol is never clearaçık,
273
609000
2000
yol her zaman açık değildir,
10:26
and the stakeskazıklar are very highyüksek,
274
611000
2000
ve aşılması gereken engeller çok yüksek
10:28
but deepderin down, you are not aloneyalnız."
275
613000
2000
fakat yalnız değilsiniz."
10:30
And I believe that if we can come togetherbirlikte
276
615000
3000
İnanıyorum ki dünya toplumu olarak
10:33
as a worldDünya communitytoplum to supportdestek not only
277
618000
2000
bir araya gelirsek sadece avukatları
10:35
defenderssavunucuları, but alsoAyrıca everyoneherkes in the systemsistem
278
620000
3000
desteklemek için değil aynı zamanda
10:38
who is looking towardskarşı it,
279
623000
2000
sistemi değiştirmek için can atanlarla da,
10:40
we can endson tortureişkence as an investigativearaştırmacı toolaraç.
280
625000
3000
işkencenin araştırma aracı olarak kullanılmasına son verebiliriz.
10:43
I endson always, because I'm sure the questionssorular are --
281
628000
2000
Kafanıza takılan bazı hususlar olabilir
10:45
and I'd be happymutlu to talk to you
282
630000
2000
ve her zaman yanıtlamaya açığım.
10:47
at any pointpuan -- "But what can I really do?"
283
632000
2000
Belki diyorsunuz: "Peki neler yapabilirim?"
10:49
Well, I would say this. First of all,
284
634000
2000
Öncelikle sizin neler yapabileceğinizi
10:51
you know what you can do. But secondikinci of all,
285
636000
2000
siz bilirsiniz. İkinci olarak,
10:53
I would leaveayrılmak you with the storyÖykü of VishnaVishna,
286
638000
2000
size Vishna'nın hikayesini anlatmak
10:55
who actuallyaslında was my inspirationilham
287
640000
3000
isterim, bana ilham vermişti
10:58
for startingbaşlangıç InternationalUluslararası BridgesKöprüler to JusticeAdalet.
288
643000
2000
International Bridges to Justice'e başlamam için
11:00
VishnaVishna was a 4-year-old-yaşında boyoğlan when I metmet him
289
645000
3000
Vishna'yla tanıştığımda 4 yaşındaydı
11:03
who was borndoğmuş in a CambodianKamboçya prisonhapis
290
648000
2000
Kamboçya'da Kandal ilinde
11:05
in KandalKandal Provinceİl. But because he was
291
650000
3000
hapishanede doğmuştu. Hapiste doğduğu için
11:08
borndoğmuş in the prisonhapis, everybodyherkes lovedsevilen him,
292
653000
2000
herkes ona şefkat duyuyordu
11:10
includingdahil olmak üzere the guardsMuhafızlar, so he was the only one
293
655000
2000
görevliler de, bu yüzden
11:12
who was allowedizin to come
294
657000
2000
bir tek o dışarı çıkıp
11:14
in and out of the barsBarlar.
295
659000
2000
geri girebiliyordu parmaklıklardan.
11:16
So, you know, there's barsBarlar. And by the time
296
661000
2000
Bildiğiniz gibi parmaklıklar var
11:18
that VishnaVishna was gettingalma biggerDaha büyük,
297
663000
2000
Vishna büyüyordu,
11:20
whichhangi meansanlamına geliyor what getsalır biggerDaha büyük? Your headkafa getsalır biggerDaha büyük.
298
665000
2000
fiziksel olarak,
11:22
So he would come to the first barbar,
299
667000
2000
İlk parmaklıklara geçerdi
11:24
the secondikinci barbar and then the thirdüçüncü barbar,
300
669000
2000
2. sinden de ve 3. sünden de
11:26
and then really slowlyyavaşça movehareket his headkafa
301
671000
2000
ve yavaşça kafasını çevirirdi
11:28
so he could fituygun throughvasitasiyla, and come back,
302
673000
2000
geçebilmek için
11:30
thirdüçüncü, secondikinci, first. And he would
303
675000
2000
ve geri gelirdi ayni şekilde.
11:32
grabkapmak my pinkieSerçe, because what he wanted
304
677000
2000
Serçe parmağımı tuttu çünkü
11:34
to do everyher day is he wanted to go visitziyaret etmek.
305
679000
2000
diğer mahkumları ziyaret etmek istiyordu.
11:36
You know, he never quiteoldukça madeyapılmış it to
306
681000
2000
Bütün gün herkesi ziyaret
11:38
all of them everyher day, but he wanted to visitziyaret etmek
307
683000
2000
edemese de, 156 mahkumu
11:40
all 156 prisonersmahkumlar. And I would liftasansör him,
308
685000
2000
görmek istiyordu.Kucağıma alıp
11:42
and he would put his fingersparmaklar throughvasitasiyla.
309
687000
2000
kaldırdım ve parmağını işaret etti
11:44
Or if they were darkkaranlık cellshücreler, it was like ironDemir
310
689000
2000
Eğer karanlık hücreler varsa oluklu demir
11:46
corrugatedoluklu, and he would put his fingersparmaklar throughvasitasiyla.
311
691000
2000
parmaklıklardan parmağını işaret ederdi.
11:48
And mostçoğu of the prisonersmahkumlar said that he was
312
693000
2000
Mahkumların çoğu Vishna'nin onlar
11:50
theironların greatestEn büyük joysevinç and theironların sunshinegüneş ışığı, and they
313
695000
2000
için neşe kaynağı olduğunu ve her gün
11:52
lookedbaktı forwardileri to him. And I was like,
314
697000
2000
onu görmek için can attıklarını söylediler.
11:54
here'sburada VishnaVishna. He's a 4-year-old-yaşında boyoğlan.
315
699000
2000
Vishna 4 yaşındaki çocuk!
11:56
He was borndoğmuş in a prisonhapis with almostneredeyse nothing,
316
701000
2000
Hapishanede doğmuştu,
11:58
no materialmalzeme goodsmal, but he had a senseduyu of
317
703000
2000
maddi hiç bir şey sahip değildi ama
12:00
his ownkendi heroickahraman journeyseyahat, whichhangi I believe
318
705000
2000
kendi kahramanca yolculukların bir anlamı vardi.
12:02
we are all borndoğmuş into. He said,
319
707000
2000
Hepimizin olduğu gibi. Bana dedi ki:
12:04
"ProbablyMuhtemelen I can't do everything.
320
709000
2000
"Belki de her şeyi yapabilirim.
12:06
But I'm one. I can do something.
321
711000
2000
Ben tekim bir şeyler yapabilirim.
12:08
And I will do the one thing that I can do."
322
713000
2000
Yapabildiğim tek şeyi yapacağım."
12:10
So I thank you for havingsahip olan the propheticKehanet
323
715000
2000
Sizlere teşekkür ediyorum kahin
12:12
imaginationhayal gücü to imaginehayal etmek the shapingşekillendirme
324
717000
3000
hayal gücünüzle hep beraber dünyaninin
12:15
of a newyeni worldDünya with us togetherbirlikte,
325
720000
2000
şekillenmesine güç verdiğiniz için
12:17
and inviteDavet etmek you into this journeyseyahat with us.
326
722000
2000
ve sizleri bu yolculuğa davet ediyorum.
12:19
Thank you.
327
724000
2000
Teşekkürler.
12:21
(ApplauseAlkış)
328
726000
8000
Alkiş
12:29
Thank you.
329
734000
2000
Teşekkürler.
12:31
(ApplauseAlkış)
330
736000
2000
Alkiş
12:33
Thank you.
331
738000
2000
Teşekkürler.
12:35
(ApplauseAlkış)
332
740000
2000
Alkiş
Translated by Tanyel Tan
Reviewed by osman oguz ahsen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Karen Tse - Anti-torture activist
In too many countries, it's still normal to torture prisoners for confessions and information. Karen Tse works to end that.

Why you should listen

A former public defender, Karen Tse developed an interest in the intersection of criminal law and human rights after observing Southeast Asian refugees held in a local prison without trial, often tortured to obtain "confessions." In 1994, she moved to Cambodia to train the country's first core group of public defenders. Under the auspices of the UN, she trained judges and prosecutors, and established the first arraignment court in Cambodia.

In 2000, Tse founded International Bridges to Justice to help create systemic change in criminal justice and promote basic rights of legal representation for defendants on the ground. Her foundation complements the work of witness groups, who do the equally vital work of advocacy, reports, photographs. Tse's group helps governments build new systems that respect individual rights. In IBJ's first years, she negotiated groundbreaking measures  in judicial reform with the Chinese, Vietnamese and Cambodian governments. It now works in sixteen countries, including Rwanda, Burundi and India.

She says: "I believe it is possible to end torture in my lifetime."

More profile about the speaker
Karen Tse | Speaker | TED.com

Data provided by TED.

This site was created in May 2015 and the last update was on January 12, 2020. It will no longer be updated.

We are currently creating a new site called "eng.lish.video" and would be grateful if you could access it.

If you have any questions or suggestions, please feel free to write comments in your language on the contact form.

Privacy Policy

Developer's Blog

Buy Me A Coffee