Rory Sutherland: Perspective is everything
Rory Sutherland: Perspektif her şeydir
Rory Sutherland stands at the center of an advertising revolution in brand identities, designing cutting-edge, interactive campaigns that blur the line between ad and entertainment. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
icat edildiğinden beri
alanlarda sigara yasaklandığından beri
kırmızı şarapla devamlı olarak
konuşarak geçirmeyi istemiyorsunuz.
düşüncelerle baş başa kalmak istiyorsunuz.
pencereden dışarıya bakmak istiyorsunuz.
dışarıyı seyrediyorsanız
bir ahmak oluyorsunuz.
dışarı baktığınız zaman ise
aynı şey, aynı aktivite
bir duruş değişikliği ile
ilgili sorunlardan biri de
mutluluğu için iyi bir rehber değildir.
hayatlarının birebir aynı noktasındalar.
fakat yeterince paraları yok.
oldukları söyleniyor,
mutsuz ve depresif.
emekli olmayı seçtiklerine inanırken
bu problemi harika bir şekilde çözdü,
işsiz bir oğlunuzun olması
bir oğlunuz olması
ve şeyleri bütünüyle anlamak
olduğuyla ilgili değildir,
bir deney yapmış,
olduğu tarafta küçük bir düğme varmış.
elektrik şoku kesiliyormuş.
aynı acıyı hissediyormuş
hiçbir kontrolü yokmuş.
göreceli olarak daha mutludur.
tamamen depresyona girer.
onlar üzerindeki kontrol hissimize
üzerindeki kontrol seviyemiz.
verdiğimize lanet ederiz.
vermeyi gayet hoş karşılayabiliriz.
20.000 pound ödersiniz
20.000 pound bağışlarsanız
konuşmak için tahminen yanlış ülkedeyim.
Olayları nasıl tanımladığınız önemlidir.
aptal bankayı kurtarma paketi mi dersiniz?
hem duygusal olarak hem de ahlaken.
psikolojik olarak önemli bir değer.
profesör olan Nick Chater,
çok daha az zaman
zaman harcamamız gerektiğine inanır.
delice bir etkisi var.
gerçekten iyi bir insan psikolojisi.
modellerinin yanına
modellerimiz yoktu.
insanların bir modelleri yoktu.
ortağı Charlie Munger buna
bir kafes" diyor.
klasik ekonomistler
kafesleri vardı,
asabiliyorlardı.
içgörülerden oluşan bir koleksiyon vardı
çözümlere bakarken
Newtonvari çözümlere
gereken önemi vermemişiz.
yolculuğu 40 dakika
milyon pound harcandı.
trenlere Wi-Fi koyulabilirdi,
verimli geçmesini sağlayabiliridi.
yolculara Chateau Petrus ikram
trende yukarı ve aşağı yürürlerdi.
daha da yavaş gitmesini isterlerdi.
temelli psikolojik çözümlerle,
hesaba dayalı çözümlere olan
bir asimetrinin olmasıdır.
büyük ihtimalle
daha rasyonel olan
fizibilite çalışmanız
ve daha fazlası olmalıdır.
diğer türlü çalışmaz.
bir mühedislik çerçevesi,
tüm cevabı verdiğini düşünürler.
"Tüm rakamlar tutuyor
çılgın insana gösterip
gelebilirler mi, bakacağım."
psikolojik fikirlerden üstün görüyoruz.
Londra metrosunda harcanan her poundla
tren saatlerini sıklaştırmak da değil,
dot matrix ekran yerleştirmek.
ya da ne kadar sürdüğü ile ilgili değil
hissedilen belirsizlik ile ilgilidir.
yedi dakikayı gerisayım yapan bir saatle
beklemekten çok daha az stresli.
Kore'de gerçekleşmiş.
geri sayımları gecikmeli.
deneylerle kanıtlanmış durumda.
sabırsızlık ve genel sinir hali
ciddi şekilde azalıyor.
arkasındaki mantığı anlamasam da,
beş saniyeniz kalmış, gazı köklüyorsunuz.
her ikisini de test ettiler.
ışıkta yaptığınızda kaza oranları düşüyor
ise kazalar artıyor.
süreçlerinde tüm istediğim bu,
değil dikkate almalarını istediğim.
problemleri çözerken
derecede önem verin
için arayışınızı sürdürün.
hepsinde mevcut olduğunu görürsünüz.
olarak büyük bir başarı,
psikolojik anlayışa dayanıyor.
daha iyi olduğunu düşünürler her zaman.
insanda doğuştan vardır.
konuda bir araştırması var.
yukarı herkes
ve bir parça da haber alabiliyorsunuz.
sadece bir arama motoru iseniz
olduğunuzu var sayar.
rafların en sonuna doğru
televizyonları görürsünüz.
hiçbir bilgimiz yoktur
olalara bakarız ve "Hıh!" yaparız.
pek de işe yaramayan bir alettir.
ayrı ayrı satın almış şekilde çıkarız.
psikolojik de bir başarıdır ayrıca.
kullanabiliriz diyorum,
problemlerde bile.
bitirmelerini öneriyorum.
sonra almalarını söyleyin.
tam ortada bir ikinci
rahat yolu bitiriyorlar.
hatalarından biri bana göre,
ayrıca anlamı olan bir işlevdir.
sıralar oluşabilir.
prensibi havalimanlarındaki
köprüden geçseydiniz ama bu
bir şerit olsaydı ne olurdu?
Ekonomik olarak da etkin bir uygulama.
çok değerlidir.
şeritten gitmeyi tercih edersiniz.
gidiyoranız eğer,
bu çözümü insanlara sunarsanız
köprüde gecikmelere
finanse ediyorum?" diyeceklerdir.
biraz değiştirirseniz ve
yardım kuruluşuna bağışlanacak derseniz,
mentalite tamamen değişir.
etkin bir çözüme kavuşursunuz,
ödenen beş pound
politikalarında bir devrim yaratabilir.
devrim yaratabilir.
şekilde değiştirebilir.
yarısında fazlaca aktifti.
enteresan olan şey
oranda psikoloji ile ilgiliydi.
öğreti olduğuna inanyorlardı,
var olan bir öğreti.
ve karar alma öğretisi.
en büyük tehlike
göre öncelikli kabul etmesidir.
"Eğer ekonomi davranışsal değilse,
psikolojinin bir altkümesi olduğuna inanır.
praxeolojisi bilimi" olarak tanımlar.
öyle bir analoji kullanır ki,
başka bir değere
alanında çalışanlar bile-
verilen bir hizmetin değeridir.
değiştirdiğinizde yarattığınız şeydir.
kesinlikle reddeder.
garip ekonomistlerden bahseder,
elde edilen olduğuna inananlardan.
madenci veya çiftçiyseniz,
satın aldığınız yünle
bunun için para alıyorsanız
modern ekonomistler de reklam
yarattığınız değer arasında
mümkün değil.
esas ürününüz -
ortamla ilgili olan eylem.
göre daha üstün olduğu
sunan bir restoran düşünün,
kanalizasyon kokuyor
arttırmanız gerekmez,
yerleri temizlemeniz gerekir.
karmaşık görünüyorsa, şuna bakın;
acele posta servisi konusunda
başarıya sahipti.
neredeyse kurumu çökertiyordu.
ulaşma oranı nedir?" diye,
yüzde 50 ile 60 arası bir yerdedir.
gerçeğinden de kötüyse,
değiştirmeye uğraşıyorsunuz ki?
kalitesini artırmaya çalışmakla aynı şey.
yerine ulaştığını söylemek olmalıdır.
daha da iyi bir yöntem, insanlara
oranının Almanya'ya göre daha
mutlu etmek için, herhangi bir şeyi
yaptığımızı söylemek yeter
ve algılanan değerinizi belirleyin
tamamıyla dönüşecektir.
birleşmiş Avrupa'yı yaratma
Avrupa'yı ortak bir Fransız ve Alman
böyle seviyorum.
her durumda biraz güvenilmezdir.
tükettiğimiz ortam arasındaki farkı
ya da valeye verdiğinizde
sürmesi daha zevkli gelir.
arabanın yağını değiştirmiyorsa
işler yapmıyorsa arabayla ilgili,
güvenilmez olmasıdır.
markasız olanlara göre
azalmasından değil,
güvenilmezdir, belirsizdir.
bir şey yaptığınızda
ABOUT THE SPEAKER
Rory Sutherland - Advertising guruRory Sutherland stands at the center of an advertising revolution in brand identities, designing cutting-edge, interactive campaigns that blur the line between ad and entertainment.
Why you should listen
From unlikely beginnings as a classics teacher to his current job as Vice Chairman of Ogilvy Group, Rory Sutherland has created his own brand of the Cinderella story. He joined Ogilvy & Mather's planning department in 1988, and became a junior copywriter, working on Microsoft's account in its pre-Windows days. An early fan of the Internet, he was among the first in the traditional ad world to see the potential in these relatively unknown technologies.
An immediate understanding of the possibilities of digital technology and the Internet powered Sutherland's meteoric rise. He continues to provide insight into advertising in the age of the Internet and social media through his blog at Campaign's Brand Republic site, his column "The Wiki Man" at The Spectator and his busy Twitter account.
Rory Sutherland | Speaker | TED.com