TEDGlobal 2012
David Binder: The arts festival revolution
David Binder: Sanat festivali devrimi
Filmed:
Readability: 4.8
707,582 views
David Binder, büyük bir Broadway yapımcısı fakat geçen yaz kendini küçük bir Avustralya mahallesinde, bahçelerin üzerinde yapılan yerel dansları ve gösterileri izlerken bulur, ve buna bayılır. Bize, seyirciyle oyuncu arasındaki sınırı kaldıran ve şehirlere kendilerini ifade etmelerine yardım eden, sanat festivallerinin yeni yüzünü gösteriyor.
David Binder - Theater producer
A Tony Award winner, theater producer David Binder is interested in taking performances off the stage. Full bio
A Tony Award winner, theater producer David Binder is interested in taking performances off the stage. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:16
Sydney. I had been waiting my whole life to get to Sydney.
0
748
3679
Sydney. Tüm hayatım boyunca Sydney'e gitmeyi bekledim.
00:20
I got to the airport, to the hotel, checked in,
1
4427
3047
Havalananına, otele geldim, giriş yaptım
00:23
and, sitting there in the lobby, was a brochure
2
7474
2779
ve lobide otururken, Sydney Festivali için
00:26
for the Sydney Festival. I thumbed through it,
3
10253
2622
bir broşür vardı. Sayfalarını karıştırdım
00:28
and I came across a show called "Minto: Live."
4
12875
3141
ve ''Minto: Live'' adında bir şova rastladım.
00:31
The description read: "The suburban streets of Minto
5
16016
3632
Açıklama yazısı: ''Minto'nun banliyö sokakları,
00:35
become the stage for performances
6
19648
2541
Minto halkı ile işbirliği içerisindeki
00:38
created by international artists
7
22189
2206
uluslararası sanatçılar tarafından oluşturulan
00:40
in collaboration with the people of Minto."
8
24395
2800
performanslar için sahne haline getiriliyor." diyordu
00:43
What was this place called Minto?
9
27195
2715
Bu Minto denilen yer de neresi?
00:45
Sydney, as I would learn, is a city of suburbs,
10
29910
2361
Sydney, öğrendiğim kadarıyla, banliyölerin şehri
00:48
and Minto lies southwest, about an hour away.
11
32271
3673
ve Minto güneybatıda, yaklaşık bir saatlik uzaklıkla yer almakta.
00:51
I have to say, it wasn't exactly what I had in mind
12
35944
3359
Söylemek zorundayım, Avustralya'daki ilk günüm için
00:55
for my first day down under.
13
39303
1597
aklımda tam olarak böyle bir şey yoktu.
00:56
I mean, I'd thought about the Harbour Bridge or Bondi Beach,
14
40900
2939
Yani, Harbour Köprüsü veya Bondi Plajı'nı düşünmüştüm
00:59
but Minto? But still, I'm a producer,
15
43839
2956
ama Minto? Fakat yine de, ben bir yapımcıyım
01:02
and the lure of a site-specific theater project
16
46795
3172
ve bölgeye özgü bir tiyatro projesinin cazibesi,
01:05
was more than I could resist. (Laughter)
17
49967
2269
karşı koyabileceğimden fazlaydı. (Gülüşmeler)
01:08
So, off I went into Friday afternoon traffic,
18
52236
2484
Böylece, cuma akşamı trafiğine girdim
01:10
and I'll never forget what I saw when I got there.
19
54720
2405
ve oraya gittiğimde ne gördüğümü asla unutmayacağım.
01:13
For the performance, the audience walked
20
57125
2654
Gösteri için, seyirci mahalle etrafında
01:15
around the neighborhood from house to house,
21
59779
2790
evden eve dolaşıyordu
01:18
and the residents, who were the performers,
22
62569
2880
ve oyuncu olan mahalle sakinleri
01:21
they came out of their houses, and they performed
23
65449
2111
evlerinden çıkarak, kendi çimlerinin üzerinde,
01:23
these autobiographical dances on their lawns,
24
67560
3839
kendi yollarının üzerinde, bu otobiyografik dansları
01:27
on their driveways. (Laughter)
25
71399
2348
sahneliyorlardı.
01:29
The show is a collaboration with a U.K.-based
26
73747
2968
Gösteri, Lone Twin adında Birleşik Krallık merkezli
01:32
performance company called Lone Twin.
27
76715
2659
bir performans topluluğu ile bir ortak çalışma.
01:35
Lone Twin had come to Minto and worked
28
79374
1896
Lone Twin, Minto'ya gelerek mahalle sakinleri ile çalışmışlar
01:37
with the residents, and they had created these dances.
29
81270
3124
ve bu dansları oluşturmuşlar.
01:40
This Australian-Indian girl, she came out and started
30
84394
3838
Bu Avustralyalı-Hint kız, dışarı gelip
01:44
to dance on her front lawn,
31
88232
2021
ön bahçede dans etmeye başladı
01:46
and her father peered out the window to see
32
90253
2938
sonra babası tüm bu gürültü ve heyecanın ne olduğunu
01:49
what all the noise and commotion was about,
33
93191
2507
görmek için camdan dışarı baktı
01:51
and he soon joined her.
34
95698
2208
ve az sonra o da kızına katıldı.
01:53
And he was followed by her little sister.
35
97906
3127
Ve onu da küçük kız kardeş takip etti.
01:56
And soon they were all dancing this joyous,
36
101033
3058
Ve sonra hepsi, orada kendi çimlerinin üzerinde
01:59
exuberant dance right there on their lawn. (Laughter)
37
104091
4175
bu neşeli, coşkun dansı oynadılar.
02:04
And as I walked through the neighborhood,
38
108266
2192
Mahalle boyunca yürürken,
02:06
I was amazed and I was moved by the incredible
39
110458
4221
bu toplululuğun, bu etkinliğe karşı
02:10
sense of ownership this community clearly felt
40
114679
2437
inanılmaz bir sahiplik duygusunu açıkça hissetmelerinden
02:13
about this event.
41
117116
2570
hayrete düştüm ve duygulandım.
02:15
"Minto: Live" brought Sydneysiders into dialogue
42
119686
2959
''Minto: Live'' yerli Sydney halkını, uluslararası sanatçılarla
02:18
with international artists, and really celebrated
43
122645
3330
diyalog içine soktu ve Sydney'nin çeşitliğini
02:21
the diversity of Sydney on its own terms.
44
125975
3488
kendi kurallarıyla kutladılar.
02:25
The Sydney Festival which produced "Minto: Live" I think
45
129463
3713
''Minto: Live'' tarafından üretilen Sydney Festivali, bence
02:29
represents a new kind of 21st-century arts festival.
46
133176
3775
21. yüzyıl sanat festivallerinin yeni bir türünü temsil ediyor.
02:32
These festivals are radically open.
47
136951
3515
Bu festivaller tamamen açık.
02:36
They can transform cities and communities.
48
140466
3712
Onlar şehirleri ve toplumları değiştirebilirler.
02:40
To understand this, I think it kind of makes sense
49
144178
2680
Bunu anlamak için, bence nereden geldiğimize bakmak
02:42
to look where we've come from.
50
146858
2326
mantıklı olur.
02:45
Modern arts festivals were born
51
149184
2023
Modern sanatlar festivalleri, II. Dünya Savaşı
02:47
in the rubble of World War II.
52
151207
1498
enkazı içinde doğdu.
02:48
Civic leaders created these annual events
53
152705
2602
Hükümet liderleri, insan ruhunun en yüksek
02:51
to celebrate culture as the highest
54
155307
3109
ifadesi olan kültürü kutlamak için
02:54
expression of the human spirit.
55
158416
2605
bu yıllık etkinlikleri ortaya çıkardı.
02:56
In 1947, the Edinburgh Festival was born
56
161021
3083
1947'de, Edinburgh Festivali doğdu
03:00
and Avignon was born and hundreds of others
57
164104
2657
ve Avignon doğdu ve diğer yüzlercesi
03:02
would follow in their wake.
58
166761
1901
uyanarak takip etti.
03:04
The work they did was very, very high art,
59
168662
3252
Yaptıkları çok çok yüksek bir sanattı
03:07
and stars came along like Laurie Anderson
60
171914
2604
ve Laurie Anderson,
03:10
and Merce Cunningham and Robert Lepage
61
174518
2275
Merce Cunningham ve Robert Lepage
03:12
who made work for this circuit,
62
176793
1420
gibi bu turneyi yapan sanatçılar ortaya çıktı
03:14
and you had these seminal shows like "The Mahabharata"
63
178213
2771
ki siz ''The Mahabharata'' ve anıtsal
03:16
and the monumental "Einstein on the Beach."
64
180984
2985
''Einstein on the Beach'' gibi çığır açan gösterileri biliyorsunuz.
03:19
But as the decades passed,
65
183969
2495
Ama zaman geçtikçe,
03:22
these festivals, they really became the establishment,
66
186464
3201
bu festivaller gerçekten birer kuruluş oldular
03:25
and as the culture and capital accelerated,
67
189665
3393
ve kültür ve sermayenin ivlenmesiyle
03:28
the Internet brought us all together,
68
193058
2001
İnternet hepimizi bir araya getirdi,
03:30
high and low kind of disappeared,
69
195059
2932
üst ve alt tabaka kavramı yok oldu,
03:33
a new kind of festival emerged.
70
197991
1622
yeni bir çeşit festival meydana çıktı.
03:35
The old festivals, they continued to thrive, but
71
199613
3139
Eski festivaller başarılı olmaya devam etti ama
03:38
from Brighton to Rio to Perth, something new was emerging,
72
202752
4348
Brighton'dan Rio'ya, Perth'e, yeni bir şey ortaya çıktı
03:43
and these festivals were really different.
73
207100
2944
ve bu festivaller gerçekten farklıydı.
03:45
They're open, these festivals, because, like in Minto,
74
210044
2895
Bu festivaller açıklar çünkü Minto'daki gibi
03:48
they understand that the dialogue
75
212939
2216
yerel ile küresel arasındaki diyaloğun
03:51
between the local and the global is essential.
76
215155
3718
asıl gerekli şey olduğunu anladılar.
03:54
They're open because they ask the audience to be a player,
77
218873
4503
Açıklar çünkü seyirciye, pasif bir izleyici olmak yerine
03:59
a protagonist, a partner, rather than a passive spectator,
78
223376
4410
bir oyuncu, bir başkahraman, bir partner olmalarını rica ettiler.
04:03
and they're open because they know that imagination
79
227786
3579
Ve açıklar çünkü hayal gücünün
04:07
cannot be contained in buildings,
80
231365
2159
binalarla sınırlanamayacağını biliyorlar
04:09
and so much of the work they do
81
233524
1853
ve çoğunlukla çalışmalarını
04:11
is site-specific or outdoor work.
82
235377
3300
bölgeye özgü veya açık hava yapıyorlar.
04:14
So, the new festival, it asks the audience to play
83
238677
3388
Bu yüzden, yeni festival, seyirciye
04:17
an essential role in shaping the performance.
84
242065
3118
gösteriyi şekillendirmesinde hayati bir rol sunuyor.
04:21
Companies like De La Guarda, which I produce, and Punchdrunk
85
245183
5096
Yapımcısı olduğum De La Guarda ve Punchdrunk gibi şirketler
04:26
create these completely immersive experiences
86
250279
2814
seyirciyi eylemin ortasına koydukları,
04:28
that put the audience at the center of the action,
87
253093
3195
tamamen sürükleyici bu deneyimleri yarattılar.
04:32
but the German performance company Rimini Protokoll
88
256288
3102
Ama Alman gösteri topluluğu Rimini Protokoll
04:35
takes this all to a whole new level.
89
259390
3287
bunu tamamen başka bir seviyeye taşıdı.
04:38
In a series of shows that includes "100 Percent Vancouver,"
90
262677
3782
Gösteri serilerine dahil olan "100 Percent Vancouver"
04:42
"100 Percent Berlin," Rimini Protokoll makes shows
91
266459
3997
"100 Percent Berlin" ile Rimini Protokoll, gösterileri
04:46
that actually reflect society.
92
270456
2833
toplumu gerçekten yansıtacak şekilde yaptı.
04:49
Rimini Protokoll chooses 100 people that represent that city
93
273289
4537
Rimini Protokoll, o zamanda, ırk, cinsiyet ve sınıf açısından
04:53
at that moment in terms of race and gender and class,
94
277826
3411
şehri temsil eden 100 kişi seçerek
04:57
through a careful process that begins three months before,
95
281237
3274
üç ay önce dikkatli bir süreç başlattı.
05:00
and then those 100 people share stories about
96
284511
3227
Sonra bu 100 insan, kendileri ve yaşamları hakkında
05:03
themselves and their lives, and the whole thing
97
287738
2536
hikayeler paylaştılar ve tüm bu olay
05:06
becomes a snapshot of that city at that moment.
98
290274
4622
o şehrin o andaki resmi halini aldı.
05:10
LIFT has always been a pioneer in the use of venues.
99
294896
3435
LIFT her zaman mekanların kullanımında öncü olmuştur.
05:14
They understand that theater and performance
100
298331
2411
Onlar, tiyatro ve performansın
05:16
can happen anywhere.
101
300742
1318
her yerde olabileceğini anlıyorlar.
05:17
You can do a show in a schoolroom,
102
302060
3209
Bir sınıfta gösterini yapabilirsin,
05:21
in an airport, — (Laughter) —
103
305269
2385
hava alanında, (Gülüşmeler)
05:23
in a department store window.
104
307654
2485
mağaza penceresinde.
05:26
Artists are explorers. Who better to show us the city anew?
105
310139
4422
Sanatçılar kaşiftir. Kim şehri yeni bir şekilde bize gösterebilir ki?
05:30
Artists can take us to a far-flung part of the city
106
314561
3347
Sanatçılar bizi şehrin henüz keşfetmediğimiz
05:33
that we haven't explored, or they can take us into
107
317908
2028
en uzak bölgelerine götürebilirler ya da bizi
05:35
that building that we pass every day but we never went into.
108
319936
4425
her gün önünden geçtiğimiz ama hiç girmediğimiz o binaya götürebilirler.
05:40
An artist, I think, can really show us people
109
324361
4163
Bence sanatçı, hayatlarımızda gözardı ettiklerimizi
05:44
that we might overlook in our lives.
110
328524
3139
gerçekten bize gösterebilir.
05:47
Back to Back is an Australian company of people
111
331663
3395
Avustralyalı Back to Back bir zihinsel engelliler
05:50
with intellectual disabilities. I saw their amazing show
112
335058
4586
topluluğu. Onların harika gösterilerini
05:55
in New York at the Staten Island Ferry Terminal
113
339644
3169
New York'ta Staten Island Feribot Terminali'nde
05:58
at rush hour.
114
342813
1410
sıkışık bir zamanda izledim.
06:00
We, the audience, were given headsets and seated
115
344223
2720
Biz seyircilere kulaklıklar verildi ve
06:02
on one side of the terminal.
116
346943
2784
terminalin bir tarafına oturduk.
06:05
The actors were right there in front of us,
117
349727
1992
Oyuncular hemen karşımızda
06:07
right there among the commuters,
118
351719
2410
yolcuların arasındaydı
06:10
and we could hear them,
119
354129
1560
ve onları duyabiliyorduk
06:11
but we might not have otherwise seen them.
120
355689
3095
ama bunun dışında onları göremeyebiliyorduk.
06:14
So Back to Back takes site-specific theater and uses it
121
358784
4518
Yani Back to Back, bölgeye özgü tiyatroyu alıyor ve bunu
06:19
to gently remind us about who and what we choose
122
363302
3274
günlük hayatımızın düzenlenmesinde kimi ve neyi seçtiğimizi
06:22
to edit out of our daily lives.
123
366576
2891
nazikçe hatırlatmak için kullanıyor.
06:25
So, the dialogue with the local and the global,
124
369467
3112
Yerel ve küresel ile olan diyalog,
06:28
the audience as participant and player and protagonist,
125
372579
3910
katılımcı olarak seyirci, oyuncu ve başkahraman
06:32
the innovative use of site, all of these things
126
376489
3128
mekanın yenilikçi kullanımı, tüm bu şeyler
06:35
come to play in the amazing work
127
379617
2849
inanılmaz Fransız topluluğu Royal de Luxe'ın
06:38
of the fantastic French company Royal de Luxe.
128
382466
4057
harika işinde ortaya çıkarılıyor.
06:42
Royal de Luxe's giant puppets come into a city
129
386523
3740
Royal de Luxe'ın devasa kuklaları şehre geldiler
06:46
and they live there for a few days.
130
390263
2753
ve birkaç gün için orada kaldılar.
06:48
For "The Sultan's Elephant," Royal de Luxe
131
393016
3574
''Sultan'ın Fili'' için Royal de Luxe
06:52
came to central London and brought it to a standstill
132
396590
3023
Londra'ın merkezine gelip, şehri, devasa küçük kız ve onun
06:55
with their story of a giant little girl and her friend,
133
399613
4389
arkadaşı olan zaman yolcusu filin hikayesiyle
06:59
a time-traveling elephant.
134
404002
2512
durma noktasına getirdi.
07:02
For a few days, they transformed a massive city
135
406514
4669
Birkaç gün için, devasa şehri, sınırsız olasılığın
07:07
into a community where endless possibility reigned.
136
411183
4903
hüküm sürdüğü bir topluluğa dönüştürdüler.
07:11
The Guardian wrote, "If art is about transformation,
137
416086
3591
The Guardian ''Eğer sanat dönüşüm ile ilgiliyse,
07:15
then there can be no more transformative experience.
138
419677
3990
o zaman bundan daha dönüştürücü bir deneyim olamaz.
07:19
What 'The Sultan's Elephant' represents is no less
139
423667
3900
'Sultan'ın Fili'nin temsil ettiği şey,
07:23
than an artistic occupation of the city
140
427567
2846
kentin sanatsal uğraşından
07:26
and a reclamation of the streets for the people."
141
430413
4877
ve sokakların insanlar için iyileştirilmesinden daha azı değil.'' yazdı.
07:31
We can talk about the economic impacts of these festivals
142
435290
3460
Bu festivallerin kendi şehirlerine olan ekonomik etkilerinden
07:34
on their cities, but I'm much [more] interested in many more things,
143
438750
4306
bahsedebiliriz, ama ben, daha birçok şeyle ilgileniyorum
07:38
like how a festival helps a city to express itself,
144
443056
3765
mesela bir festival şehrin kendini ifade etmesine nasıl yardım eder,
07:42
how it lets it come into its own.
145
446821
3271
nasıl kendi haline gelmesini sağlar?
07:45
Festivals promote diversity,
146
450092
2125
Festivaller çeşitliliği destekler,
07:48
they bring neighbors into dialogue,
147
452217
1986
komşuları diyaloğa çağırır,
07:50
they increase creativity,
148
454203
2445
yaratıcılığı geliştirir,
07:52
they offer opportunities for civic pride,
149
456648
3172
şehre ait olmanın verdiği gurur için fırsatlar sunar,
07:55
they improve our general psychological well-being.
150
459820
3659
genel psikolojik refahımızı geliştirir.
07:59
In short, they make cities better places to live.
151
463479
4208
Kısaca, şehri yaşamak için daha iyi hale getirirler.
08:03
Case in point:
152
467687
978
Buna bir örnek:
08:04
When "The Sultan's Elephant" came to London
153
468665
3344
''Sultan'ın Fili'' Londra'ya, 7/7 Saldırıları'ndan
08:07
just nine months after 7/7, a Londoner wrote,
154
472009
4356
sadece dokuz ay sonra geldiği zaman, bir Londralı
08:12
"For the first time since the London bombings,
155
476365
3633
''Londra saldırılarından sonra ilk defa
08:15
my daughter called up with that sparkle back in her voice.
156
479998
3610
kızımın sesine yeniden ışıltı geldi.
08:19
She had gathered with others
157
483608
1742
''Sultan'ın Fili''ni izlemek için
08:21
to watch 'The Sultan's Elephant,' and, you know,
158
485350
3188
diğerleriyle bir araya toplandı ve biliyorsunuz
08:24
it just made all the difference."
159
488538
2683
(gösteri) tüm bu değişikleri yaptı.'' yazdı.
08:27
Lyn Gardner in The Guardian has written
160
491221
2150
Lyn Gardner The Guardian'da şöyle yazdı:
08:29
that a great festival can show us a map of the world,
161
493371
4463
Bu harika festival bize dünyanın haritasını gösterebilir,
08:33
a map of the city and a map of ourselves,
162
497834
4048
bir şehrin haritasını ve kendimizin bir haritasını
08:37
but there is no one fixed festival model.
163
501882
3206
ama sabit bir festival modeli yoktur.
08:40
I think what's so brilliant about the festivals,
164
505088
2836
Bence festivallerle, yeni festivallerle, ilgili bu kadar harika olan şey,
08:43
the new festivals, is that they are really fully capturing
165
507924
5066
onların, hepimizin bugün yaşadığı yoldaki
08:48
the complexity and the excitement
166
512990
3188
karışıklığı ve heyecanı
08:52
of the way we all live today.
167
516178
2025
gerçekten tamamıyla kapsamasıdır.
08:54
Thank you very much. (Applause)
168
518203
7945
Çok teşekkür ederim. (Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
David Binder - Theater producerA Tony Award winner, theater producer David Binder is interested in taking performances off the stage.
Why you should listen
David Binder won the Tony award for producing the record-breaking smash Hedwig and the Angry Inch starring Neil Patrick Harris. Other Broadway credits include Of Mice and Men starring James Franco and Chris O'Dowd (the first Broadway show to be filmed by the National Theatre of Britain's NT Live and shown in cinemas around the world), 33 Variations starring Jane Fonda, and the first Broadway revival of A Raisin in the Sun, with Sean Combs, Phylicia Rashad and Audra McDonald.
Binder has also staged events and festivals around the globe, including The High Line Festival, which was curated by David Bowie, The New Island Festival (ten days of Dutch site-specific theater, dance and music in New York City) and IBM's 100th Anniversary: Short Ride in a Fast Machine (held at Lincoln Center). He is the Artistic Associate of London's LIFT Festival.
PHOTO CREDITS for David's 2012 TED Talk:
Minto: Live – Sydney Festival
2011
3 Courtesy of Lone Twin
4 Courtesy of Lone Twin
5 Courtesy of Lone Twin
6 © Pekka Mäkinen
7 © Amrit MacIntyre
8 Courtesy of Lone Twin
9 © Pekka Mäkinen
10 © Pekka Mäkinen
11 © Pekka Mäkinen
12 © Pekka Mäkinen
13 © Pekka Mäkinen
14 © Pekka Mäkinen
The Mahabharata
16 © Image Entertainment
Einstein on the Beach
17 Spaceship © Lesley Leslie-Spinks 2012
De La Guarda
21 Courtesy of De La Guarda
Sleep No More
22 © Alick Crossley
100% – Rimini Protokoll
23 100% Berlin, © Barbara Braun, courtesy of Rimini Protokoll
24 100% Karlsruhe, © Jochen Klenk, courtesy of Rimini Protokoll
25 100% Köln, © Sandra Then, courtesy of Rimini Protokoll
26 100% Köln, © Sandra Then, courtesy of Rimini Protokoll
27 100% Köln, © Sandra Then, courtesy of Rimini Protokoll
28 100% Karlsruhe, © Jochen Klenk, courtesy of Rimini Protokoll
29 100% Köln, © Sandra Then, courtesy of Rimini Protokoll
Grown-Up School (Daily Life Series Part 4)
32 LIFT Brecknock Primary School, London 1999
Photograph: Andrew Whittuck
www.dailylifeltd.co.uk
Roam – a National Theatre of Scotland and Grid Iron production
33 Photo by Richard Campbell, courtesy of National Theatre of Scotland
Urban Dream Capsule
34 Photo courtesy of Bedno.com
Small Metal Objects, Back to Back Theatre
36 Photo by Berni Sweeney, courtesy of Back to Back Theatre
37 2009 Time-Based Art Festival. Photo: Carole Zoom, courtesy of Portland Institute for Contemporary Art
38 Photo by Jeff Busby, courtesy of Back to Back Theatre
39 Photo by Prudence Upton, courtesy of Back to Back Theatre
40 © Richard Termine
Royal de Luxe
42 © Carsten Siegel, berlinsidewalk.com
43 © Flickr user Mlle Jordan
44 © Carsten Siegel, berlinsidewalk.com
45 © Carsten Siegel, berlinsidewalk.com
46 Photo by Flickr user sw77, licensed by creative commons
47 The Sultan’s Elephant produced by Artichoke with funding by Arts Council England and the Mayor’s Office of London, photo by Matthew Andrews
48 The Sultan’s Elephant produced by Artichoke with funding by Arts Council England and the Mayor’s Office of London, photo by Matthew Andrews
49 © Carsten Siegel, berlinsidewalk.com
50 The Sultan’s Elephant produced by Artichoke with funding by Arts Council England and the Mayor’s Office of London, photo by Matthew Andrews
51 Photo by Flickr user sw77, licensed by creative commons
52 The Sultan’s Elephant produced by Artichoke with funding by Arts Council England and the Mayor’s Office of London, photo by Sophie Laslett
54 The Sultan’s Elephant produced by Artichoke with funding by Arts Council England and the Mayor’s Office of London, photo by Matthew Andrews
55 The Sultan’s Elephant produced by Artichoke with funding by Arts Council England and the Mayor’s Office of London, photo by Sophie Laslett
56 The Sultan’s Elephant produced by Artichoke with funding by Arts Council England and the Mayor’s Office of London, photo by Matthew Andrews
57 The Sultan’s Elephant produced by Artichoke with funding by Arts Council England and the Mayor’s Office of London, photo by Matthew Andrews
58 The Sultan’s Elephant produced by Artichoke with funding by Arts Council England and the Mayor’s Office of London, photo by Sophie Laslett
David Binder | Speaker | TED.com