ABOUT THE SPEAKER
Janine Shepherd - Pilot
Aspiring Olympic skier Janine Shepherd was nearly killed when she was hit by a truck during a training bike ride. Paralysed and immobile for six months, she was given a grim picture for recovery. But not only did she teach herself to walk again— she learned to fly.

Why you should listen

Janine Shepherd is a “walking paraplegic.” Defying her disability, she has become a commercial pilot and aerobatics instructor, motivational speaker, best-selling author, and mother of three. A champion cross-country skier in training for the Calgary Olympics, Janine’s life changed forever when she was hit by a truck during a bicycle ride in the Blue Mountains of Australia. Doctors did not expect her to survive.

After six months in hospital—nearly all of it on her back—Janine focused intently on healing both her broken body and crushed morale. A turning point in her recovery came when a small plane flying overhead gave her the most improbable idea. “That’s it!” she exclaimed from her wheelchair. “If I can’t walk, I’ll fly.”

Still encased in a full body cast, Janine had to be lifted into an aircraft for her introductory flight lesson. But within a year she had defied the odds and earned her private pilot’s license. Her talent and skill as a pilot earned Janine a commercial pilot license and ultimately, her flying instructor’s rating. Then she decided to learn to fly upside down, and finally, to teach acrobatic flight to other pilots.

Janine is an ambassador for Spinal Cure Australia and Red Bull Wings For Life, and is committed to helping find a cure for spinal cord injury in the near future. She was awarded the Order of Australia, the nation’s highest honor. She is a contributor to Deepak Chopra’s workshops, and has been featured on 60 Minutes and This Is Your Life.

In the meantime, she seeks to inspire those coping with physical disability and life challenges. Janine is the author of six books, including the newly released memoir Defiant: A Broken Body Is Not a Broken Person. She regularly delivers inspirational keynotes to audiences of thousands in countries around the world.

 

More profile about the speaker
Janine Shepherd | Speaker | TED.com
TEDxKC

Janine Shepherd: A broken body isn't a broken person

Janine Shepherd: Bozulmuş bir beden bozulmuş bir insan değildir

Filmed:
1,609,445 views

Kros kayakçısı Janine Shepherd, bisiklet antremanı sırasında kendisine kamyon çarpana kadar olimpiyat madalyası kazanmayı ümit ediyordu. İyileşmede insan gücü hakkında etkileyici bir hikayeyi paylaşıyor. Mesajı: vücudundan ibaret değilsin, eski hayallerinden vazgeçmen, yenilerinin hızla yükselmesine izin verebilir.
- Pilot
Aspiring Olympic skier Janine Shepherd was nearly killed when she was hit by a truck during a training bike ride. Paralysed and immobile for six months, she was given a grim picture for recovery. But not only did she teach herself to walk again— she learned to fly. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:16
Life is about opportunitiesfırsatlar,
0
428
2997
Hayat, fırsatlardan ibarettir,
00:19
creatingoluşturma them and embracingkucaklama them, and for me,
1
3425
3150
onları yaratmaktan ve kucaklamaktan
ve bana göre
00:22
that was the OlympicOlimpiyat dreamrüya.
2
6575
1931
hayat, Olimpiyat rüyasıydı.
00:24
That's what definedtanımlanmış me. That was my blissmutluluk.
3
8506
3446
Bu beni tanımlayan şeydi. Benim sonsuz mutluluğumdu.
00:27
As a cross-countrykros skierkayakçı and memberüye of the AustralianAvustralya skikayak teamtakım,
4
11952
3749
Kros kayakçısı ve Avusturalya kayak takımının bir üyesi olarak,
00:31
headedbaşlı towardskarşı the WinterKış OlympicsOlimpiyatları,
5
15701
1645
Kış olimpiyatlarına yönelik,
00:33
I was on a trainingEğitim bikebisiklet ridebinmek with my fellowadam teammatestakım arkadaşları.
6
17346
4229
yakın takım arkadaşlarımla bisiklet antremanındaydık.
00:37
As we madeyapılmış our way up towardskarşı
7
21575
1944
Yönümüzü yukarıya doğru
00:39
the spectacularmuhteşem BlueMavi MountainsDağlar westbatısında of SydneySydney,
8
23519
3150
Sydney'in batısındaki çarpıcı Mavi Dağlar'a çevirdiğimizde
00:42
it was the perfectmükemmel autumnSonbahar day:
9
26669
2464
muhteşem bir sonbahar günüydü:
00:45
sunshinegüneş ışığı, the smellkoku of eucalypteucalypt and a dreamrüya.
10
29133
4185
güneş, okaliptüs kokuları ve bir düş.
00:49
Life was good.
11
33318
1433
Hayat güzeldi.
00:50
We'dBiz istiyorsunuz been on our bikesbisiklet for around fivebeş and halfyarım hourssaatler
12
34751
2898
Turun sevdiğim kısmına gelmiştik,
00:53
when we got to the partBölüm of the ridebinmek that I lovedsevilen,
13
37649
2394
beş buçuk saattir bisikletlerimizin üzerindeydik.
00:55
and that was the hillstepeler, because I lovedsevilen the hillstepeler.
14
40043
3037
Bu kısmını seviyordum, çünkü tepeler vardı ve ben tepeleri severim.
00:58
And I got up off the seatoturma yeri of my bikebisiklet, and I startedbaşladı
15
43080
2698
Bisikletimin selesinden kalkıp, aşağı indim
01:01
pumpingpompalama my legsbacaklar, and as I suckedemdi in the coldsoğuk mountaindağ airhava,
16
45778
2953
bacaklarımı pompalamaya başladım ve soğuk dağ havasını emer gibiydim.
01:04
I could feel it burningyanan my lungsakciğerler, and I lookedbaktı up
17
48731
2655
Soğuk havanın ciğerlerimi yakışını hissedebiliyordum ve
01:07
to see the sunGüneş shiningparlıyor in my faceyüz.
18
51386
3687
yüzümde ışıldayan güneşi görmek için yukarı baktım.
01:10
And then everything wentgitti blacksiyah.
19
55073
3084
Ve herşey kapkaranlık oldu.
01:14
Where was I? What was happeningolay?
20
58157
2994
Neredeydim? Ne oluyordu?
01:17
My bodyvücut was consumedtüketilen by painAğrı.
21
61151
3601
Bedenim acılar içindeydi.
01:20
I'd been hitvurmak by a speedinghız utilityyarar truckkamyon
22
64752
2824
Aşırı hız yapan kamuya ait bir kamyon
01:23
with only 10 minutesdakika to go on the bikebisiklet ridebinmek.
23
67576
3319
bisiklet turuna geri döndükten sadece 10 dakika sonra bana çarpmıştı.
01:26
I was airliftedkaldırıldı from the scenefaliyet alani, sahne of the accidentkaza
24
70895
1848
Kaza yerinden bir kurtarma helikopteriyle
01:28
by a rescuekurtarmak helicopterhelikopter to a largegeniş spinalbelkemiği unitbirim in SydneySydney.
25
72743
3608
Sydney'deki büyük bir omurilik merkezine götürüldüm.
01:32
I had extensivegeniş and life-threateninghayati injuriesyaralanmalar.
26
76351
3052
Geniş çaplı, hayati risk içeren yaralanmalarım vardı.
01:35
I'd brokenkırık my neckboyun and my back in sixaltı placesyerler.
27
79403
4136
Boynum kırılmış ve omuriliğim altı parçaya bölünmüştü.
01:39
I brokekırdı fivebeş ribskaburga on my left sideyan.
28
83539
2577
Sol tarafımda beş kaburga kemiğim kırılmıştı.
01:42
I brokekırdı my right armkol. I brokekırdı my collarboneKöprücük kemiği.
29
86116
2807
Sağ kolum kırılmıştı. Köprücük kemiğim kırılmıştı.
01:44
I brokekırdı some boneskemikler in my feetayaklar.
30
88923
2246
Ayağımda bazı kemikler kırılmıştı.
01:47
My wholebütün right sideyan was rippedsökülmüş openaçık, filleddolu with gravelçakıl.
31
91169
3260
Sağ tarafımın tamamı sıyrılmış, açıktaydı ve toprakla dolmuştu.
01:50
My headkafa was cutkesim openaçık acrosskarşısında the frontön, liftedkaldırdı back,
32
94429
2294
Başımın ön kısmının tamamı yarılmış, deri geriye doğru açılmış,
01:52
exposingaçığa the skullkafatası underneathaltında.
33
96723
1461
altındaki kafatası açığa çıkmıştı.
01:54
I had headkafa injureskişi yaralandı. I had internal injuriesyaralanmalar.
34
98184
2363
Kafa yaralanmalarım vardı. İç organ yaralanmalarım vardı.
01:56
I had massivemasif bloodkan losskayıp. In factgerçek, I lostkayıp about fivebeş literslitre
35
100547
2681
Çok ağır kan kaybım vardı. Aslında, benim boyutlarımda birinin
01:59
of bloodkan, whichhangi is all someonebirisi my sizeboyut would actuallyaslında holdambar.
36
103228
3195
gerçekte taşıdığı miktar olan,
beş litreye yakın kan kaybetmiştim.
02:02
By the time the helicopterhelikopter arrivedgeldi at PrincePrens HenryHenry HospitalHastane
37
106423
2791
Helikopter Sydney'deki
Prens Henry Hastanesi'ne vardığında,
02:05
in SydneySydney, my bloodkan pressurebasınç was 40 over nothing.
38
109214
4371
kan basıncım 40'a sıfırdı.
02:09
I was havingsahip olan a really badkötü day. (LaughterKahkaha)
39
113585
5403
Gerçekten kötü bir gün geçiriyordum. (Gülüşmeler)
02:18
For over 10 daysgünler, I driftedsürüklendi betweenarasında two dimensionsboyutlar.
40
122635
5097
On günden fazla, iki boyut arasında gidip gelerek yaşadım.
02:23
I had an awarenessfarkında olma of beingolmak in my bodyvücut, but alsoAyrıca
41
127732
3229
Bedenimin içinde olduğumun farkındaydım,
02:26
beingolmak out of my bodyvücut, somewherebir yerde elsebaşka, watchingseyretme
42
130961
2329
fakat diğer bir taraftan dışında olduğumunda,
02:29
from aboveyukarıdaki as if it was happeningolay to someonebirisi elsebaşka.
43
133290
1898
sanki yukarıdan bir yerden, başka birisine olanları izliyordum.
02:31
Why would I want to go back to a bodyvücut that was so brokenkırık?
44
135188
3753
Neden bu kadar çok bozulmuş bir bedene dönmek isteyeyim ki?
02:34
But this voiceses kepttuttu callingçağrı me: "Come on, staykalmak with me."
45
138941
5722
Fakat o ses bana seslenmeyi sürdürüyordu: "Haydi, benimle kal."
02:40
"No. It's too hardzor."
46
144663
2505
"Hayır. Bu çok zor."
02:43
"Come on. This is our opportunityfırsat."
47
147168
2953
"Hadi. Bu bizim fırsatımız."
02:46
"No. That bodyvücut is brokenkırık. It can no longeruzun serveservis me."
48
150121
3969
"Hayır. Bu beden bozuk. Bana daha fazla hizmet edemez."
02:49
"Come on. StayKonaklama with me. We can do it. We can do it togetherbirlikte."
49
154090
5504
"Hadi. Benimle kal. Yapabiliriz. Birlikte başarabiliriz ."
02:55
I was at a crossroadskavşak.
50
159594
2283
Bir dönüm noktasındaydım.
02:57
I knewbiliyordum if I didn't returndönüş to my bodyvücut, I'd have to leaveayrılmak this worldDünya foreversonsuza dek.
51
161877
3868
Eğer bedenime geri dönmezsem, bu dünyayı sonsuza dek terk etmek zorunda kalacağımı biliyordum.
03:01
It was the fightkavga of my life.
52
165745
4158
Hayatımın savaşıydı.
03:05
After 10 daysgünler, I madeyapılmış the decisionkarar to returndönüş to my bodyvücut,
53
169903
4750
On gün sonra, vücuduma dönme kararını verdim
03:10
and the internal bleedingkanama stoppeddurduruldu.
54
174653
4392
ve iç kanamam durdu.
03:14
The nextSonraki concernilgilendirmek was whetherolup olmadığını I would walkyürümek again,
55
179045
3116
Bir sonraki endişem tekrar yürüyüp yürüyemeyeceğimdi,
03:18
because I was paralyzedfelçli from the waistbel down.
56
182161
2530
çünkü belden aşağım felçli bir durumdaydım.
03:20
They said to my parentsebeveyn, the neckboyun breakkırılma was a stablekararlı fracturekırık,
57
184691
2722
Aileme, boynumdaki kırığın sabit olduğunu fakat
03:23
but the back was completelytamamen crushedezilmiş.
58
187413
1690
omurgamın tamamen ezilmiş olduğunu söylediler,
03:25
The vertebraomur at L1 was like you'dşimdi etsen droppeddüştü a peanutFıstık,
59
189103
3947
L1 omurum, sanki bir fıstığı yere atıp
03:28
steppedbasamaklı on it, smashedparçalanmış it into thousandsbinlerce of piecesparçalar.
60
193050
3218
üzerine basarak, binlerce parçaya parçalamışsınız gibiydi.
03:32
They'dOnlar-cekti have to operateişletmek.
61
196268
2431
Ameliyat etmeleri gerekiyordu.
03:34
They wentgitti in. They put me on a beanbagpuf. They cutkesim me,
62
198699
2900
İçeri girdiler. Beni bir mindere oturttular. Beni kestiler,
03:37
literallyharfi harfine cutkesim me in halfyarım, I have a scaryara izi
63
201599
2294
kelimenin tam anlamıyla beni ikiye kestiler,
03:39
that wrapssarar around my entiretüm bodyvücut.
64
203893
2916
bütün vücudumun etrafını saran bir ameliyat izim var.
03:42
They pickedseçilmiş as much brokenkırık bonekemik as they could
65
206809
2610
Omuriiliğimin içinde bulunan kırık kemikleri
03:45
that had lodgedteslim in my spinalbelkemiği cordkordon.
66
209419
1762
toplayabildikleri kadarıyla bir araya getirdiler.
03:47
They tookaldı out two of my brokenkırık ribskaburga, and they rebuiltyeniden my back,
67
211181
4111
Kırık olan iki kaburga kemiğimi çıkardılar ve omurgamı yeniden oluşturdular.
03:51
L1, they rebuiltyeniden it, they tookaldı out anotherbir diğeri brokenkırık ribkaburga,
68
215292
2834
L1'i yeniden oluşturdular, başka bir kırık kaburga kemiğimi çıkardılar
03:54
they fusederimiş T12, L1 and L2 togetherbirlikte.
69
218126
3220
T12, L1 ve L2 'yi birbirlerine kaynaştırdılar.
03:57
Then they stitcheddikişli me up. They tookaldı an entiretüm hoursaat to stitchdikiş me up.
70
221346
3032
Sonra dikerek beni bir araya getirdiler. Beni dikerek birleştirmeleri tam bir saat sürdü.
04:00
I wokeuyandı up in intensiveyoğun carebakım, and the doctorsdoktorlar were really excitedheyecanlı
71
224378
3007
Yoğun bakımda uyandım ve doktorlar operasyon başarılı olduğu için
04:03
that the operationoperasyon had been a successbaşarı because at that stageevre
72
227385
3024
gerçekten heyecanlıydılar, çünkü bu aşamada
04:06
I had a little bitbit of movementhareket in one of my bigbüyük toesayak parmakları,
73
230409
3085
ayak baş parmaklarımdan birinde çok az bir hareketlilik vardı ve
04:09
and I thought, "Great, because I'm going to the OlympicsOlimpiyatları!"
74
233494
3341
"Harika, çünkü Olimpatlar'a gidiyorum" diye düşündüm.
04:12
(LaughterKahkaha)
75
236835
1886
(Gülüşmeler)
04:14
I had no ideaFikir. That's the sortçeşit of thing
76
238721
2273
Hiçbir fikrim yoktu. Elbette bu başka insanlara
04:16
that happensolur to someonebirisi elsebaşka, not me, surelyelbette.
77
240994
3087
olan türden bir şeydi, bana değil.
04:19
But then the doctordoktor camegeldi over to me, and she said,
78
244081
2110
Fakat doktor beni ziyaret etti ve
04:22
"JanineJanine, the operationoperasyon was a successbaşarı, and we'vebiz ettik pickedseçilmiş
79
246191
3426
"Janine, operasyon başarılı geçti ve omuriliğinden
04:25
as much bonekemik out of your spinalbelkemiği cordkordon as we could,
80
249617
3352
elimizden geldiğince çok parçalanmış kemikleri çıkardık,
04:28
but the damagehasar is permanentkalıcı.
81
252969
1104
fakat hasar kalıcı."
04:29
The centralmerkezi nervoussinir systemsistem nervessinirler, there is no cureÇare.
82
254073
3317
Merkezi sinir sistemi sinirleri, için bir tedavi yok.
04:33
You're what we call a partialkısmi paraplegicBelden aşağısı felçli, and you'llEğer olacak have
83
257390
3050
Belden aşağısı kısmi felçli dediğimiz durumdasın ve
04:36
all of the injuriesyaralanmalar that go alonguzun bir with that.
84
260440
2992
bundan kaynaklanan hasarların olacak.
04:39
You have no feelingduygu from the waistbel down, and at mostçoğu,
85
263432
3208
Belden aşağında hiç his yok ve en fazla
04:42
you mightbelki get 10- or 20-percent-yüzde returndönüş.
86
266640
3021
yüzde 10 ya da 20'sini geri kazanabileceksin.
04:45
You'llYou'll have internal injuriesyaralanmalar for the restdinlenme of your life.
87
269661
3121
Yaşamının geri kalanı boyunca içsel zedelenmelerin olacak.
04:48
You'llYou'll have to use a catheterKateter for the restdinlenme of your life.
88
272782
2418
Yaşamının geri kalanı boyunca sonda kullanman gerekecek.
04:51
And if you walkyürümek again, it will be with calipersÇap pergeli and a walkingyürüme frameçerçeve."
89
275200
5502
Ve eğer tekrar yürürsen, bu kapiler ve yürüme desteğiyle olacak." dedi.
04:56
And then she said, "JanineJanine,
90
280702
1611
Ve sonra, "Janine,
04:58
you'llEğer olacak have to rethinkyeniden düşünmek everything you do in your life,
91
282313
2103
yaşamında yaptığın herşeyi tekrar düşünmek zorundasın
05:00
because you're never going to be ableyapabilmek to do the things you did before."
92
284416
4760
çünkü daha önce yaptığın şeyleri bir daha yapamayacaksın."
05:05
I trieddenenmiş to graspkavramak what she was sayingsöz.
93
289176
2713
Neden bahsettiğini anlamaya çalıştım.
05:07
I was an athleteatlet. That's all I knewbiliyordum. That's all I'd donetamam.
94
291889
2462
Ben bir sporcuydum. Bütün bildiğim, bütün yapabildiğim buydu.
05:10
If I couldn'tcould do that, then what could I do?
95
294351
3248
Bunu yapamayacaksam, ne yapabilirdim ki ?
05:13
And the questionsoru I askeddiye sordu myselfkendim is, if I couldn'tcould do that,
96
297599
3870
Ve kendime şu soruyu sordum, eğer spor yapamayacaksam
05:17
then who was I?
97
301469
1851
o halde ben kimim?
05:23
They movedtaşındı me from intensiveyoğun carebakım to acuteakut spinalbelkemiği.
98
307735
3320
Beni yoğun bakımdan akut omurilik bölümüne sevk ettiler.
05:26
I was lyingyalan söyleme on a thinince, hardzor spinalbelkemiği bedyatak.
99
311055
2419
Omurga kemiği için tasarlanmış ince, sert bir yatakta yatıyordum.
05:29
I had no movementhareket in my legsbacaklar. I had tightsıkı stockingsçorap on
100
313474
2543
Bacaklarımda hiç his yoktu. Üzerimde kan pıhtılarından
05:31
to protectkorumak from bloodkan clotspıhtı.
101
316017
1914
koruması için bir korse vardı.
05:33
I had one armkol in plasterAlçı, one armkol tiedbağlı down by dripsdamlar.
102
317931
3125
Bir kolum alçıdaydı, diğer koluma serum bağlanmıştı.
05:36
I had a neckboyun braceküme ayracı and sandbagskum torbaları on eitherya sideyan of my headkafa
103
321056
2757
Boynumda boyunluk ve kafamın iki yanında kum torbaları vardı
05:39
and I saw my worldDünya throughvasitasiyla a mirrorayna
104
323813
1929
ve dünyamı kafamın üzerine asılmış
05:41
that was suspendedaskıya alındı aboveyukarıdaki my headkafa.
105
325742
3358
bir ayna vasıtasıyla görüyordum.
05:45
I sharedpaylaşılan the wardkoğuş with fivebeş other people,
106
329100
3477
Servisi diğer beş kişiyle paylaşıyordum,
05:48
and the amazingşaşırtıcı thing is that because we were all lyingyalan söyleme
107
332577
2255
harika olan şey, hepimiz felçli bir şekilde
05:50
paralyzedfelçli in a spinalbelkemiği wardkoğuş, we didn't know what eachher other lookedbaktı like.
108
334832
5071
omurilik servisinde yatarken birbirimizin neye benzediğini bilmememizdi.
.
05:55
How amazingşaşırtıcı is that? How oftensık sık in life
109
339903
3137
Ne kadar harika? Hayatınızda ne sıklıkta
05:58
do you get to make friendshipsdostluklar, judgment-freeyargı-ücretsiz,
110
343040
4714
yargısız, tamamen özüne dayanarak
06:03
purelyyalnızca basedmerkezli on spiritruh?
111
347754
2734
arkadaşlık kurarsınız?
06:06
And there were no superficialyüzeysel conversationskonuşmaları
112
350488
2511
Orada yüzeysel konuşmalar olmadığı gibi
06:08
as we sharedpaylaşılan our innermosten içteki thoughtsdüşünceler, our fearsendişe,
113
352999
3328
biz en özel kişisel duygularımızı, korkularımızı
06:12
and our hopesumutlar for life after the spinalbelkemiği wardkoğuş.
114
356327
4658
ve omurilik servisi sonrası yaşamlarımız için olan ümitlerimizi paylaştık.
06:16
I rememberhatırlamak one night, one of the nurseshemşireler camegeldi in,
115
360985
2717
Bir gece hatırlıyorum, hemşirelerden biri,
06:19
JonathanJonathan, with a wholebütün lot of plasticplastik strawspayet.
116
363702
4190
Jonathan, pek çok plastik pipetle içeri girdi,
06:23
He put a pileistif on topüst of eachher of us, and he said,
117
367892
2669
Herbirimizin üzerine bir yığın pipet koydu ve
06:26
"StartBaşlat threadingiş parçacığı oluşturma them togetherbirlikte."
118
370561
2752
" Birbirlerine birleştirmeye başlayın."dedi.
06:29
Well, there wasn'tdeğildi much elsebaşka to do in the spinalbelkemiği wardkoğuş, so we did.
119
373313
3301
Omurilik servisinde yapacak fazla bir şey oladığından biz de yaptık.
06:32
And when we'devlenmek finishedbitmiş, he wentgitti around silentlysessizce
120
376614
3641
Ve bitirdiğimizde, sessizce elden ele dolaştı
06:36
and he joinedkatıldı all of the strawspayet up
121
380255
2485
ve servisin etrafında tam bir çember oluşturana kadar
06:38
tillkadar it loopedilmekledi around the wholebütün wardkoğuş, and then he said,
122
382740
3573
bütün pipetleri birleştirdi ve
06:42
"Okay, everybodyherkes, holdambar on to your strawspayet."
123
386313
3932
"Tamam, millet, pipetlerinize tutunun." dedi
06:46
And we did. And he said, "Right. Now we're all connectedbağlı."
124
390245
6975
Biz de yaptık. " Güzel. Şimdi hepimiz birbirimize bağlandık" dedi.
06:53
And as we heldbekletilen on, and we breathednefes as one,
125
397220
5460
Ve tutunurken, tek bir nefes gibiydik,
06:58
we knewbiliyordum we weren'tdeğildi on this journeyseyahat aloneyalnız.
126
402680
4353
bu yolculukta yanlız olmadığımızı biliyorduk.
07:02
And even lyingyalan söyleme paralyzedfelçli in the spinalbelkemiği wardkoğuş,
127
407033
4504
Ve omurilik servisinde felçli olararak yatarken
07:07
there were momentsanlar of incredibleinanılmaz depthderinlik and richnesszenginlik,
128
411537
3222
inanılmaz derin ve zengin,zamanlarım geçti,
07:10
of authenticityOrijinallik Sertifikası and connectionbağ
129
414759
3252
özgün ve daha önce hiç
07:13
that I had never experienceddeneyimli before.
130
418011
4344
yaşamadığım türden ilişkilerim oldu.
07:18
And eachher of us knewbiliyordum that when we left the spinalbelkemiği wardkoğuş
131
422355
4481
Ve herbirimiz omurilik servisinden ayrıldığımızda
07:22
we would never be the sameaynı.
132
426836
4819
asla eskisi gibi olamayacağımızı biliyorduk.
07:27
After sixaltı monthsay, it was time to go home.
133
431655
4162
Altı ay sonra, eve gitme zamanıydı.
07:31
I rememberhatırlamak DadBaba pushingitme me outsidedışında in my wheelchairtekerlekli sandalye,
134
435817
3466
Babamın, beni, vücüdum alçıyla sarılı,
07:35
wrappedörtülü in a plasterAlçı bodyvücut castoyuncular,
135
439283
2861
tekerlekli sandalyemle,iterek dışarı çıkarışını ve
07:38
and feelingduygu the sunGüneş on my faceyüz for the first time.
136
442144
2971
güneşi, ilk defa yüzümde hissedişimi hatırlıyorum.
07:41
I soakedbatırılmış it up and I thought,
137
445115
1938
Tadını çıkardım ve düşündüm,
07:42
how could I ever have takenalınmış this for grantedverilmiş?
138
447053
3874
nasıl böyle bir hisse kapılabildim?
07:46
I feltkeçe so incrediblyinanılmaz gratefulminnettar for my life.
139
450927
4277
Yaşamım için inanılmaz derecede minnettar hissettim.
07:51
But before I left the hospitalhastane, the headkafa nursehemşire
140
455204
1995
Fakat hastaneden ayrılmadan önce, baş hemşire bana
07:53
had said to me, "JanineJanine, I want you to be readyhazır,
141
457199
2219
"Janine, hazır olmanı istiyorum,
07:55
because when you get home, something'sşey going to happenolmak."
142
459418
2735
çünkü eve gittiğinde bir şeyler olacak" dedi.
07:58
And I said, "What?" And she said,
143
462153
1892
Ve ben "Ne?" dedim.
07:59
"You're going to get depressedbunalımlı."
144
464045
2106
O "Bunalıma gireceksin." dedi.
08:02
And I said, "Not me, not JanineJanine the MachineMakine,"
145
466151
2715
Ve ben "bana değil, Makina Janine' ye değil" dedim,
08:04
whichhangi was my nicknameKullanıcı adı.
146
468866
2180
Bu benim lakabımdı.
08:06
She said, "You are, because, see, it happensolur to everyoneherkes.
147
471046
2866
"Gireceksin, çünkü, bu herkese olur.
08:09
In the spinalbelkemiği wardkoğuş, that's normalnormal.
148
473912
2747
Omurilik servisinde, bu olağan.
08:12
You're in a wheelchairtekerlekli sandalye. That's normalnormal.
149
476659
1313
Tekerlekli sandalyedesin. Bu olağan.
08:13
But you're going to get home and realizegerçekleştirmek
150
477972
2170
Fakat eve gideceksin ve hayatın
08:16
how differentfarklı life is."
151
480142
2096
ne kadar farklı olduğunun farkına varacaksın."
08:18
And I got home and something happenedolmuş.
152
482238
3833
Ve eve gittim ve bir şeyler oldu.
08:24
I realizedgerçekleştirilen SisterKız kardeşi SamSam was right.
153
488641
3019
Hemşire Sam' in haklı olduğunun farkına vardım.
08:27
I did get depressedbunalımlı.
154
491660
2894
Bunalıma girdim.
08:30
I was in my wheelchairtekerlekli sandalye. I had no feelingduygu from the waistbel down,
155
494554
3371
Tekerlekli sandalyemdeydim. Belden aşağımda hiç his yoktu,
08:33
attachedekli to a catheterKateter bottleşişe. I couldn'tcould walkyürümek.
156
497925
3569
sonda bağlıydı. Yürüyemiyordum.
08:37
I'd lostkayıp so much weightağırlık in the hospitalhastane
157
501494
2133
Hastanede çok fazla kilo kaybetmiştim.
08:39
I now weighedtartılır about 80 poundspound.
158
503627
3762
Şimdi yaklaşık 36 kiloydum.
08:43
And I wanted to give up.
159
507389
2521
Ve vazgeçmek istedim.
08:45
All I wanted to do was put my runningkoşu shoesayakkabı on and runkoş out the doorkapı.
160
509910
3430
Bütün yapmak istediğim, koşu ayakkabılarımı giymek ve kapıdan dışarı koşmaktı.
08:49
I wanted my oldeski life back. I wanted my bodyvücut back.
161
513340
3387
Eski yaşantımı geri istedim. Eski bedenimi geri istedim.
08:52
And I can rememberhatırlamak MomAnne sittingoturma on the endson of my bedyatak,
162
516727
2520
Annemin yatağımın ucuna oturmuş "Yaşamın tekrar
08:55
and sayingsöz, "I wondermerak etmek if life will ever be good again."
163
519247
3893
düzelip düzelmeyeceğini merak ediyorum" dediğini hatırlayabiliyorum.
08:59
And I thought, "How could it? Because I've lostkayıp everything
164
523140
4296
Ve düşündüm, "Nasıl olabilir? Çünkü değer verdiğim
09:03
that I valueddeğerli, everything that I'd workedişlenmiş towardskarşı.
165
527436
4200
her şeyi kaybettim, uğruna çalıştığım her şeyi.
09:07
GoneGitti."
166
531636
2877
Gitti."
09:10
And the questionsoru I askeddiye sordu was, "Why me? Why me?"
167
534513
5024
Ve sorduğum soru, "Neden ben? Niçin ben?" idi.
09:15
And then I rememberedhatırladı my friendsarkadaşlar
168
539537
3899
Ve sonra başta Maria olmak üzere
09:19
that were still in the spinalbelkemiği wardkoğuş,
169
543436
2403
hala omurilik servisinde
09:21
particularlyözellikle MariaMaria.
170
545839
1644
bulunan bir arkadaşımı hatırladım.
09:23
MariaMaria was in a cararaba accidentkaza, and she wokeuyandı up
171
547483
2110
Maria bir araba kazası geçirmişti ve
09:25
on her 16thinci birthdaydoğum günü to the newshaber that she was a completetamamlayınız quadriplegicquadriplegic,
172
549593
4847
16. yaşgününde tüm vücudunun felçli kalacağı haberiyle uyanmıştı,
09:30
had no movementhareket from the neckboyun down,
173
554440
2293
boynundan aşağısında hiç hareket yoktu,
09:32
had damagehasar to her vocalvokal chordsakorları, and she couldn'tcould talk.
174
556733
3689
ses telleri zarar görmüştü ve konuşamıyordu.
09:36
They told me, "We're going to movehareket you nextSonraki to her
175
560422
2274
Bana "Seni Maria'nın yanına taşıyacağız,
09:38
because we think it will be good for her."
176
562696
2295
çünkü ona iyi geleceğini düşünüyoruz" dediler.
09:40
I was worriedendişeli. I didn't know how I'd reacttepki
177
564991
3330
Endişelendim. Onun yanında olmanın
09:44
to beingolmak nextSonraki to her.
178
568321
1949
bende nasıl bir etki yaratacağını bilmiyordum.
09:46
I knewbiliyordum it would be challengingmeydan okuma, but it was actuallyaslında a blessingnimet,
179
570270
3924
Sıkıntı verici olacağını biliyordum, fakat aslında tanrının bir lütfuydu,
09:50
because MariaMaria always smiledgülümsedi.
180
574194
5242
çünkü Maria daima gülümsüyordu.
09:55
She was always happymutlu, and even when she beganbaşladı to talk again,
181
579436
4422
Her zaman mutluydu ve tekrar konuşmaya başladığında bile
09:59
albeitGerçi difficultzor to understandanlama, she never complainedşikayet, not oncebir Zamanlar.
182
583858
6077
anlaşılması zor olsa da, asla bundan yakınmadı,bir defa bile.
10:05
And I wonderedmerak how had she ever foundbulunan that levelseviye of acceptancekabul.
183
589935
5823
Nasıl bu kadar kabullenebilmiş, olduğunu merak ettim.
10:11
And I realizedgerçekleştirilen that this wasn'tdeğildi just my life.
184
595758
4719
Ve bunun sadece benim yaşamım
olmadığının farkına vardım.
10:16
It was life itselfkendisi. I realizedgerçekleştirilen that this wasn'tdeğildi just my painAğrı.
185
600477
4305
Hayatın kendisiydi. Bunun sadece benim acım olmadığının farkına vardım.
10:20
It was everybody'sherkesin painAğrı. And then I knewbiliyordum, just like before,
186
604782
5143
Herkesin acısıydı. Ve sonra, daha önceki gibi
10:25
that I had a choiceseçim. I could keep fightingkavga this
187
609925
4332
seçeneğim olduğunu biliyordum.Bununla savaşmaya devam edebilir
10:30
or I could let go and acceptkabul etmek not only my bodyvücut
188
614257
5021
ya da sadece bedenimi değil hayat koşullarımı da kabullenip
10:35
but the circumstanceskoşullar of my life.
189
619278
3383
böyle devam etmesine izin verebilirdim.
10:38
And then I stoppeddurduruldu askingsormak, "Why me?"
190
622661
3815
Ve sonra "Neden ben?" sorusunu sormayı bıraktım.
10:42
And I startedbaşladı to asksormak, "Why not me?"
191
626476
2953
Ve "Neden ben değil?" sorusunu sormaya başladım.
10:45
And then I thought to myselfkendim, maybe beingolmak at rockKaya bottomalt
192
629429
4127
Ve sonra kendi kendime düşündüm,
belki en aşağı noktada olmak
10:49
is actuallyaslında the perfectmükemmel placeyer to startbaşlama.
193
633556
6891
başlamak için aslında mükemmel bir yer.
10:56
I had never before thought of myselfkendim as a creativeyaratıcı personkişi.
194
640447
3992
Daha önce kendimi yaratıcı bir insan olarak hiç düşünmemiştim.
11:00
I was an athleteatlet. My bodyvücut was a machinemakine.
195
644439
3664
Ben bir sporcuydum.
Vücudum bir makineydi.
11:04
But now I was about to embarkatılmak on the mostçoğu creativeyaratıcı projectproje
196
648103
4691
Oysa şimdi hiç birimizin asla yapamayacağı
11:08
that any of us could ever do:
197
652794
1935
en yaratıcı projeye girişmek üzereydim:
11:10
that of rebuildingYeniden oluşturma a life.
198
654729
2720
Bir hayatı yeniden kurmak.
11:13
And even thoughgerçi I had absolutelykesinlikle no ideaFikir
199
657449
2559
Ve her ne kadar ne yapacağıma dair
11:15
what I was going to do, in that uncertaintybelirsizlik
200
660008
2855
en küçük bir fikrim olmamasına rağmen
11:18
camegeldi a senseduyu of freedomözgürlük.
201
662863
2444
bu belirsizlik bile bana özgürlük hissini veriyordu.
11:21
I was no longeruzun tiedbağlı to a setset pathyol.
202
665307
2754
Daha fazla bir yol çizme
düşüncesine bağlı kalmadım.
11:23
I was freeücretsiz to explorekeşfetmek life'shayatın infinitesonsuz possibilitiesolasılıklar.
203
668061
6122
Hayatın sonsuz olasılıklarını keşfetmekte özgürdüm.
11:30
And that realizationgerçekleşme was about to changedeğişiklik my life.
204
674183
6220
Ve farkına vardığım hayatımı değiştirmek üzere olduğumdu.
11:36
SittingOturma at home in my wheelchairtekerlekli sandalye and my plasterAlçı bodyvücut castoyuncular,
205
680403
4804
Evde, tekerlekli sandalyemde, vücudum alçılarla sarılı oturuyorken
11:41
an airplaneuçak flewuçtu overheadek yük, and I lookedbaktı up,
206
685207
3889
bir uçak üzerimizden geçti ve yukarı baktım,
11:44
and I thought to myselfkendim, "That's it!
207
689096
2907
ve kendi kendime düşündüm, "İşte bu!"
11:47
If I can't walkyürümek, then I mightbelki as well flyuçmak."
208
692003
4363
Eğer yürüyemiyorsam, bari uçayım.
11:52
I said, "MomAnne, I'm going to learnöğrenmek how to flyuçmak."
209
696366
2636
"Anne, uçmayı öğreneceğim", dedim.
11:54
She said, "That's niceGüzel, dearSayın." (LaughterKahkaha)
210
699002
4140
"Bu çok hoş canım." dedi. (Gülüşmeler)
11:59
I said, "PassPass me the yellowSarı pagessayfalar."
211
703142
1931
"Bana telefon rehberini ver." dedim.
12:00
She passedgeçti me the phonetelefon bookkitap, I rangçaldı up the flyinguçan schoolokul,
212
705073
2342
Telefon defterini verdi, uçuş okulunu aradım,
12:03
I madeyapılmış a bookingrezervasyon, said I'd like to make a bookingrezervasyon to come out for a flightuçuş.
213
707415
2962
"Bir uçuşa çıkmak için rezervasyon yaptırmak istiyorum" deyip rezervasyon yaptım.
12:06
They said, "You know, when do you want to come out?"
214
710377
2631
"Peki, ne zaman gelmek ister siniz?" dediler.
12:08
I said, "Well, I have to get a friendarkadaş to drivesürücü me out
215
713008
1853
Araba kullanamadığım için bir arkadaşımın
12:10
because I can't drivesürücü. SortSıralama of can't walkyürümek eitherya.
216
714861
3309
beni oraya getirmesi gerekiyor. Bir bakıma yürüyemiyorum da.
12:14
Is that a problemsorun?"
217
718170
990
Bu sorun olur mu? dedim.
12:15
I madeyapılmış a bookingrezervasyon, and weekshaftalar latersonra my friendarkadaş ChrisChris
218
719160
2097
Rezervasyon yaptım, ve birkaç hafta sonra
12:17
and my momanne drovesürdü me out to the airporthavalimanı,
219
721257
1777
annem ve arkadaşım Chris beni havaalanına götürdü,
12:18
all 80 poundspound of me coveredkapalı in a plasterAlçı bodyvücut castoyuncular
220
723034
2693
36 kiloluk, alçı kaplı vücudumla
12:21
in a baggybol pairçift of overallstulum. (LaughterKahkaha)
221
725727
3036
çuval gibi bir askılı pantolonun içindeydim. (Gülüşmeler)
12:24
I can tell you, I did not look like the idealideal candidateaday
222
728763
2798
Pilot lisansı almak için, uygun bir aday olarak görünmediğimi
12:27
to get a pilot'sPilot licenselisans. (LaughterKahkaha)
223
731561
2790
size söyleyebilirim. (Gülüşmeler)
12:30
I'm holdingtutma on to the countersayaç because I can't standdurmak.
224
734351
2366
Bankoya tutunuyordum, çünkü ayakta duramıyordum.
12:32
I said, "HiMerhaba, I'm here for a flyinguçan lessonders."
225
736717
1814
"Merhaba, uçuş dersi için geldim." dedim
12:34
And they tookaldı one look and ranran out the back to drawçekmek shortkısa strawspayet.
226
738531
3266
Bana baktılar ve ihalenin onlara kalmaması için arka tarafa kaçtılar.
12:37
"You get her.""No, no, you take her."
227
741797
3918
"Sen al,onu." "Hayır, hayır, sen al."
12:41
FinallySon olarak this guy comesgeliyor out. He goesgider,
228
745715
1330
Sonunda biri çıktı. "Merhaba. ben Andrew,
12:42
"HiMerhaba, I'm AndrewAndrew, and I'm going to take you flyinguçan."
229
747045
1783
seni uçusa ben götüreceğim" diye deam etti.
12:44
I go, "Great." And so they drivesürücü me down,
230
748828
1628
"Harika." dedim. Beni bir araçla güneye doğru götürüp,
12:46
they get me out on the tarmacasfalt,
231
750456
1328
asfalt bir pistte çıkardılar,
12:47
and there was this redkırmızı, whitebeyaz and bluemavi airplaneuçak.
232
751784
1758
ve orada kırmızı,mavi,beyaz renkli bir uçak vardı.
12:49
It was beautifulgüzel. They liftedkaldırdı me into the cockpitpilot kabini.
233
753542
3334
Güzeldi. Beni kokpite taşıdılar.
12:52
They had to slidekaymak me up on the wingkanat, put me in the cockpitpilot kabini.
234
756876
2598
Beni kanatta kaydırarak, kokpitin içine yerleştirebildiler.
12:55
They satoturdu me down. There are buttonsdüğmeleri and dialsaramalar everywhereher yerde.
235
759474
2273
Beni kokpite indirdiler. Her yerde düğmeler ve göstergeler vardı.
12:57
I'm going, "WowVay canına, how do you ever know what all these buttonsdüğmeleri and dialsaramalar do?"
236
761747
3533
"Harika, bu düğme ve göstergelerin ne işe yaradığını nasıl öğrenebilirdim?"
13:01
AndrewAndrew the instructoreğitmen got in the frontön, startedbaşladı the airplaneuçak up.
237
765280
2543
Andrew, eğitmen, ön kısma bindi, uçağın motorunu çalıştırdı.
13:03
He said, "Would you like to have a go at taxiingTaksilemek?"
238
767823
2062
"Uçağa taksi yaptırmak ister misin?" diye sordu.
13:05
That's when you use your feetayaklar to controlkontrol the rudderdümen pedalspedallar
239
769885
2201
Ayaklarınla dümen pedalını kontrol ettiğinde
13:07
to controlkontrol the airplaneuçak on the groundzemin.
240
772086
2025
uçağı yerde kontrol edersin.
13:10
I said, "No, I can't use my legsbacaklar."
241
774111
2347
"Hayır, bacaklarımı kullanamıyorum." dedim.
13:12
He wentgitti, "Oh."
242
776458
1212
"Aa." dedi.
13:13
I said, "But I can use my handseller," and he said, "Okay."
243
777670
2807
"Fakat ellerimi kullanabiliyorum," dedim ve o da "Tamam." dedi.
13:16
So he got over to the runwaykoşu yolu, and he applieduygulamalı the powergüç.
244
780477
3029
Böylece kalkış pistine geçti ve motorlara güç verdi.
13:19
And as we tookaldı off down the runwaykoşu yolu,
245
783506
2809
Pistten havalanmak için ayrılırken,
13:22
and the wheelstekerlekler liftedkaldırdı up off the tarmacasfalt, and we becameoldu airbornehava indirme,
246
786315
4010
tekerlekler pistten yükselerek havalandığımızda
13:26
I had the mostçoğu incredibleinanılmaz senseduyu of freedomözgürlük.
247
790325
5031
İnanılmaz derecede özgür hissediyordum.
13:31
And AndrewAndrew said to me,
248
795356
2466
Ve Andrew bana,
13:33
as we got over the trainingEğitim areaalan,
249
797822
2581
birazdan eğitim sahasına çıkacağız dedi.
13:36
"You see that mountaindağ over there?"
250
800403
2476
"Oradaki dağı gördün mü?
13:38
And I said, "Yeah."
251
802879
1533
"Evet" dedim.
13:40
And he said, "Well, you take the controlskontroller, and you flyuçmak towardskarşı that mountaindağ."
252
804412
4756
"Güzel, kontrolu sen al ve o dağa doğru uç." dedi.
13:45
And as I lookedbaktı up, I realizedgerçekleştirilen
253
809168
2482
Ve yukarı baktığımda, Andrew' ın bu yolculuğun
13:47
that he was pointingişaret towardskarşı the BlueMavi MountainsDağlar
254
811650
3223
başlangıcı olan Blue Mountain' ı
13:50
where the journeyseyahat had begunbaşladı.
255
814873
2980
işaret ettiğinin farkına vardım.
13:53
And I tookaldı the controlskontroller, and I was flyinguçan.
256
817853
4585
Kontrolü aldım ve uçuyordum.
13:58
And I was a long, long way from that spinalbelkemiği wardkoğuş,
257
822438
3053
Omurilik servisinden çok çok uzaktaydım
14:01
and I knewbiliyordum right then that I was going to be a pilotpilot.
258
825491
4142
ve artık bir pilot olmak istediğimi biliyordum.
14:05
Didn't know how on EarthDünya I'd ever passpas a medicaltıbbi.
259
829633
3870
Nasıl olur da sağlık muayenesini geçebilirim bilmiyordum.
14:09
But I'd worryendişelenmek about that latersonra, because right now I had a dreamrüya.
260
833503
3059
Fakat için daha sonra endişelenebilirdim çünkü şu an bir rüyadaydım.
14:12
So I wentgitti home, I got a trainingEğitim diarygünlüğü out, and I had a planplan.
261
836562
4224
Böylece, eve gittim, günlük çalışma programı ve bir plan hazırladım.
14:16
And I practiceduygulanan my walkingyürüme as much as I could,
262
840786
2830
Yapabildiğim kadar çok yürüme antremanı yaptım
14:19
and I wentgitti from the pointpuan of two people holdingtutma me up
263
843616
3134
ve iki kişi bana destek olurken bir yerden bir yere yürüdüm
14:22
to one personkişi holdingtutma me up
264
846750
2875
bir kişi bana destek olurken
14:25
to the pointpuan where I could walkyürümek around the furnituremobilya
265
849625
1902
birbirinden çok uzak olmayan mobilyaların etrafında
14:27
as long as it wasn'tdeğildi too faruzak apartayrı.
266
851527
2733
yürüyebileceğim yerlere yürüdüm.
14:30
And then I madeyapılmış great progressionilerleme to the pointpuan
267
854260
2192
Evin etrafında dolaşma konusunda,
14:32
where I could walkyürümek around the houseev, holdingtutma ontoüstüne the wallsduvarlar,
268
856452
2232
oldukça büyük başarı kaydettim,duvarlara tutunarak,
14:34
like this, and MomAnne said she was foreversonsuza dek followingtakip etme me,
269
858684
3590
bu şekilde ve annem bana parmak izlerimi temizlemek için
14:38
wipingsilme off my fingerprintsparmak izi. (LaughterKahkaha)
270
862274
3653
daima beni izlediğini söyledi. (Gülüşmeler)
14:41
But at leasten az she always knewbiliyordum where I was.
271
865927
4679
Fakat sonunda her zaman nerede olduğumu biliyordu.
14:46
So while the doctorsdoktorlar continueddevam etti to operateişletmek
272
870606
2386
Böylece doktorlar ameliyatlara devam ederken
14:48
and put my bodyvücut back togetherbirlikte again,
273
872992
2037
ve vücudumu tekrar bir araya getirirken,
14:50
I wentgitti on with my theoryteori studyders çalışma, and then eventuallysonunda,
274
875029
3655
teorik derslerime çalışmaya devam ettim ve sonra neticede
14:54
and amazinglyinanılmaz, I passedgeçti my pilot'sPilot medicaltıbbi,
275
878684
3435
ve şaşırtıcı bir şekilde, pilotluk sağlık sınavını geçtim;
14:58
and that was my greenyeşil lightışık to flyuçmak.
276
882119
2532
bu benim uçmak için yeşil ışığımdı.
15:00
And I spentharcanmış everyher momentan I could out at that flyinguçan schoolokul,
277
884651
2664
Konfor alanım dışındaki her dakikamı
15:03
way out of my comfortkonfor zonebölge,
278
887315
1538
uçuş okulunda geçirmeye çalışıyordum,
15:04
all these younggenç guys that wanted to be QantasQantas pilotspilotlar,
279
888853
2402
Qantas pilotu olmak isteyen tüm genç erkekler,
15:07
you know, and little oldeski hop-alongzıpır me in first my plasterAlçı castoyuncular,
280
891255
3487
bilirsiniz, ilk olarak vücut alçım
15:10
and then my steelçelik braceküme ayracı, my baggybol overallstulum,
281
894742
2701
ve sonra çelik desteğim, çuval gibi askılı pantolonum,
15:13
my bagsırt çantası of medicationilaç and cathetersKateterler and my limptopal,
282
897443
3566
ilaç çantam, sondam ve aksamamla
15:16
and they used to look at me and think,
283
901009
1261
bana bakar ve düşünürlerdi,
15:18
"Oh, who is she kiddingdalga geçmek? She's never going to be ableyapabilmek to do this."
284
902270
3371
"Kimi kandırıyor? Asla bunu başaramayacak."
15:21
And sometimesara sıra I thought that too.
285
905641
1903
Ve bazen ben de bunu düşündüm.
15:23
But that didn't mattermadde, because now there was something insideiçeride that burnedyanmış
286
907544
4500
Fakat bu önemli değildi, çünkü şimdi yaralarımdan
15:27
that faruzak outweighedoutweighed my injuriesyaralanmalar.
287
912044
4387
çok daha fazla içimi yakan bir şey vardı.
15:32
And little goalshedefleri kepttuttu me going alonguzun bir the way,
288
916431
1965
Küçük hedefler yola devam etmemi sağlıyordu
15:34
and eventuallysonunda I got my privateözel pilot'sPilot licenselisans,
289
918396
3726
ve eninde sonunda özel pilot lisansımı aldım
15:38
and then I learnedbilgili to navigategezinmek, and I flewuçtu my friendsarkadaşlar around AustraliaAvustralya.
290
922122
5230
ve sonra nevigasyonu öğrendim, arkadaşlarımla Avustralya'nın etrafında uçtum.
15:43
And then I learnedbilgili to flyuçmak an airplaneuçak with two enginesmotorlar
291
927352
2828
Ve sonra iki motorlu uçak kullanmayı öğrendim
15:46
and I got my twinikiz enginemotor ratingderecelendirme.
292
930180
2566
ve iki motorlu derecemi aldım.
15:48
And then I learnedbilgili to flyuçmak in badkötü weatherhava as well as fine weatherhava
293
932746
2945
Ve sonra kötü havada da iyi havada olduğu kadar rahat uçmayı öğrendim
15:51
and got my instrumentEnstrüman ratingderecelendirme.
294
935691
2465
ve cihaz kullanma derecemi aldım.
15:54
And then I got my commercialticari pilot'sPilot licenselisans.
295
938156
3104
Ve sonra ticari pilot lisansımı aldım.
15:57
And then I got my instructoreğitmen ratingderecelendirme.
296
941260
2723
Ve sonra eğitmen derecemi aldım.
15:59
And then I foundbulunan myselfkendim back at that sameaynı schoolokul
297
943983
3199
Omurilik servisinden ayrıldıktan sadece onsekiz ay sonra
16:03
where I'd gonegitmiş for that very first flightuçuş,
298
947182
2248
kendimi, ilk uçuşum için gittiğim
16:05
teachingöğretim other people how to flyuçmak,
299
949430
3146
okulda diğer insanlara
16:08
just underaltında 18 monthsay after I'd left the spinalbelkemiği wardkoğuş.
300
952576
4142
nasıl uçacaklarını öğretirken buldum.
16:12
(ApplauseAlkış)
301
956718
11554
(Alkış)
16:24
And then I thought, "Why stop there?
302
968272
2151
Ve sonra "Neden orada durayım?
16:26
Why not learnöğrenmek to flyuçmak upsideüst taraf down?"
303
970423
3271
Neden ters uçuşu öğrenmeyeyim?" diye düşündüm.
16:29
And I did, and I learnedbilgili to flyuçmak upsideüst taraf down
304
973694
2654
Ve yaptım, ters uçuşu öğrendim
16:32
and becameoldu an aerobaticsakrobasi flyinguçan instructoreğitmen.
305
976348
4058
ve akrobatik uçuş eğitmeni oldum.
16:36
And MomAnne and DadBaba? Never been up.
306
980406
6183
Annem ve babam? Hiç uçmadılar.
16:42
But then I knewbiliyordum for certainbelli that althougholmasına rağmen my bodyvücut mightbelki be limitedsınırlı,
307
986589
5715
Şunu kesin olarak biliyorum ki, bedenim kısıtlanabilse dahi
16:48
it was my spiritruh that was unstoppabledurdurulamaz.
308
992304
5162
durdurulamayan ruhumdu.
16:53
The philosopherfilozof LaoLao TzuTzu oncebir Zamanlar said,
309
997466
3381
Filozof Lao Tzu 'nun söylediği gibi,
16:56
"When you let go of what you are,
310
1000847
2919
"Ne olduğunu bıraktığında,
16:59
you becomeolmak what you mightbelki be."
311
1003766
3431
neysen o olabilirsin."
17:03
I now know that it wasn'tdeğildi untila kadar I let go of who I thought I was
312
1007197
4905
Şimdi, biliyorum ki, olduğumu düşündüğüm kişiyi bırakana dek
17:08
that I was ableyapabilmek to createyaratmak a completelytamamen newyeni life.
313
1012102
4201
tamamen yeni bir hayat yaratamacaktım.
17:12
It wasn'tdeğildi untila kadar I let go of the life I thought I should have
314
1016303
4637
Sahip olduğumu sandığım hayatı bırakmayana dek
17:16
that I was ableyapabilmek to embracekucaklamak the life that was waitingbekleme for me.
315
1020940
4784
beni bekleyen hayatı sahiplenemeyecektim.
17:21
I now know that my realgerçek strengthkuvvet
316
1025724
3221
Şimdi gerçek gücümün asla
17:24
never camegeldi from my bodyvücut,
317
1028945
3217
vücudumdan gelmediğini biliyorum
17:28
and althougholmasına rağmen my physicalfiziksel capabilitiesyetenekleri have changeddeğişmiş dramaticallydramatik,
318
1032162
5007
ve fiziksel yeteneklerim köklü değişiklikler geçirdiği halde
17:33
who I am is unchangeddeğişmeden.
319
1037169
3783
ben değişmezim.
17:36
The pilotpilot lightışık insideiçeride of me was still a lightışık,
320
1040952
4339
İçimdeki tutuşan kıvılcım hala yanıyor,
17:41
just as it is in eachher and everyher one of us.
321
1045291
4697
tıpkı herbirimizin içinde olan gibi.
17:45
I know that I'm not my bodyvücut,
322
1049988
3223
Bedenimden ibaret olmadığımı biliyorum
17:49
and I alsoAyrıca know that you're not yoursseninki.
323
1053211
3448
ve sizin de sizinkinden olmadığını da.
17:52
And then it no longeruzun mattershususlar what you look like,
324
1056659
4276
Ve neye benzediğinizin artık önemi yok,
17:56
where you come from, or what you do for a livingyaşam.
325
1060935
4318
nereden geldiğinizin ya da ne için yaşadığınızın.
18:01
All that mattershususlar is that we continuedevam et to fanyelpaze the flamealev of humanityinsanlık
326
1065253
5447
Bütün önemli olan, gerçeke kim olduğumuzu en üst düzeyde,
18:06
by livingyaşam our liveshayatları as the ultimatenihai creativeyaratıcı expressionifade
327
1070700
4052
yaratıcı bir şekilde ifade ederek, insanlık ateşini
18:10
of who we really are,
328
1074752
3766
körüklemeye devam etmemizdir,
18:14
because we are all connectedbağlı
329
1078518
2806
çünkü hepimiz milyonlarca
18:17
by millionsmilyonlarca and millionsmilyonlarca of strawspayet,
330
1081324
4147
pipetle bağlandık
18:21
and it's time to joinkatılmak those up
331
1085471
2921
ve şimdi buna katılma
18:24
and to hangasmak on.
332
1088392
1807
ve tutunma zamanı.
18:26
And if we are to movehareket towardskarşı our collectivetoplu blissmutluluk,
333
1090199
4364
Eğer ortak saadetimize doğru ilerleyeceksek
18:30
it's time we sheddöken our focusodak on the physicalfiziksel
334
1094563
2723
fiziksel şeylere odaklanmak yerine,
18:33
and insteadyerine embracekucaklamak the virtueserdemleri of the heartkalp.
335
1097286
3835
kalbimizin iyi yönlerini ortaya çıkarma zamınıdır.
18:37
So raiseyükseltmek your strawspayet if you'llEğer olacak joinkatılmak me.
336
1101121
4079
Eğer bana katılıyorsanız, pipetlerinizi yukarı kaldırın.
18:41
Thank you. (ApplauseAlkış)
337
1105200
6279
Teşekkür ederim. (Alkış)
18:47
Thank you.
338
1111479
4970
Teşekkür ederim.
Translated by Canan Gundogdu
Reviewed by Meric Aydonat

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Janine Shepherd - Pilot
Aspiring Olympic skier Janine Shepherd was nearly killed when she was hit by a truck during a training bike ride. Paralysed and immobile for six months, she was given a grim picture for recovery. But not only did she teach herself to walk again— she learned to fly.

Why you should listen

Janine Shepherd is a “walking paraplegic.” Defying her disability, she has become a commercial pilot and aerobatics instructor, motivational speaker, best-selling author, and mother of three. A champion cross-country skier in training for the Calgary Olympics, Janine’s life changed forever when she was hit by a truck during a bicycle ride in the Blue Mountains of Australia. Doctors did not expect her to survive.

After six months in hospital—nearly all of it on her back—Janine focused intently on healing both her broken body and crushed morale. A turning point in her recovery came when a small plane flying overhead gave her the most improbable idea. “That’s it!” she exclaimed from her wheelchair. “If I can’t walk, I’ll fly.”

Still encased in a full body cast, Janine had to be lifted into an aircraft for her introductory flight lesson. But within a year she had defied the odds and earned her private pilot’s license. Her talent and skill as a pilot earned Janine a commercial pilot license and ultimately, her flying instructor’s rating. Then she decided to learn to fly upside down, and finally, to teach acrobatic flight to other pilots.

Janine is an ambassador for Spinal Cure Australia and Red Bull Wings For Life, and is committed to helping find a cure for spinal cord injury in the near future. She was awarded the Order of Australia, the nation’s highest honor. She is a contributor to Deepak Chopra’s workshops, and has been featured on 60 Minutes and This Is Your Life.

In the meantime, she seeks to inspire those coping with physical disability and life challenges. Janine is the author of six books, including the newly released memoir Defiant: A Broken Body Is Not a Broken Person. She regularly delivers inspirational keynotes to audiences of thousands in countries around the world.

 

More profile about the speaker
Janine Shepherd | Speaker | TED.com