ABOUT THE SPEAKER
Joseph Kim - North Korean refugee
Joseph Kim escaped alone from North Korea at the age of 16, first to China and then to the United States.

Why you should listen

Joseph Kim is from the northern region of North Korea. Growing up during the great famine of the 1990s, at the age of 12 Joseph saw his father starve to death, his mother disappear and his sister flee to China to search for food. In 2006, when he was 16, he decided to make the dangerous escape alone out of North Korea to look for food -- and for his sister. While hiding in China, he met a Korean-Chinese grandmother who protected and fed him until he found help from Liberty in North Korea (LiNK), a NGO that provided more stabilized shelter and later helped him to escape to the United States.
 
Joseph arrived in the U.S. in 2007 as a refugee. He is now in college studying international business. He is still searching for his sister.

More profile about the speaker
Joseph Kim | Speaker | TED.com
TEDGlobal 2013

Joseph Kim: The family I lost in North Korea. And the family I gained.

Joseph Kim: Kuzey Kore'de kaybettiğim aile. Ve kazandığım aile.

Filmed:
2,657,148 views

ABD'de yaşan bir mülteci, Joseph Kim kıtlık yıllarında Kuzey Kore'deki hikayesini anlatıyor. Yeni bir hayat kurmaya başladı -- yinede hala kaybettiği ailesini arıyor.
- North Korean refugee
Joseph Kim escaped alone from North Korea at the age of 16, first to China and then to the United States. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
I was borndoğmuş and raisedkalkık in NorthKuzey KoreaKore.
0
965
3503
Kuzey Kore'de doğdum ve orada büyüdüm.
00:16
AlthoughHer ne kadar my familyaile constantlysürekli struggledmücadele againstkarşısında povertyyoksulluk,
1
4468
4800
Ailem sürekli fakirlik içerisinde olmasına rağmen
00:21
I was always lovedsevilen and caredbakım for first,
2
9268
3528
beni daima sevdiler ve hep ilk önemsenen oldum
00:24
because I was the only sonoğul
3
12796
2151
çünkü ilk oğullarıydım
00:26
and the youngestEn genç of two in the familyaile.
4
14947
3170
ve ailede iki çocuğun en küçüğüydüm.
00:30
But then the great faminekıtlık beganbaşladı in 1994.
5
18117
3607
Ama sonra 1994'te büyük kıtlık başladı.
00:33
I was fourdört yearsyıl oldeski.
6
21724
2459
Dört yaşındaydım.
00:36
My sisterkız kardeş and I would go searchingArama for firewoodyakacak odun
7
24183
3797
Ablam ve ben sabah saat 5'ten sonra
00:39
startingbaşlangıç at 5 in the morningsabah
8
27980
1976
yakacak odun aramaya giderdik
00:41
and come back after midnightgece yarısı.
9
29956
2806
ve geceyarısından sonra dönerdik.
00:44
I would wanderdolaşmak the streetssokaklar searchingArama for foodGıda,
10
32762
3888
Sokaklarda yiyecek bulmak için gezinirdim,
00:48
and I rememberhatırlamak seeinggörme a smallküçük childçocuk
11
36650
2173
ve küçük bir çocuğu gördüğümü hatırlıyorum
00:50
tiedbağlı to a mother'sannenin back eatingyemek yiyor chipscips,
12
38823
2822
annesinin sırtına bağlanmış cips yiyordu
00:53
and wantingeksik to stealçalmak them from him.
13
41645
3224
ve cipsleri ondan çalmak istedim.
00:56
HungerAçlık is humiliationaşağılama. HungerAçlık is hopelessnessumutsuzluk.
14
44869
4833
Açlık utandırıcıdır. Açlık umutsuzluktur.
01:01
For a hungry childçocuk, politicssiyaset and freedomözgürlük
15
49702
3203
Aç bir çocuk için politika, özgürlük
01:04
are not even thought of.
16
52905
2752
düşünülemez bile.
01:07
On my ninthdokuzuncu birthdaydoğum günü, my parentsebeveyn
17
55657
2688
Dokuzuncu yaş günümde
01:10
couldn'tcould give me any foodGıda to eatyemek.
18
58345
3429
ailem bana yiyecek bir şey bile verememişti.
01:13
But even as a childçocuk, I could feel the heavinessağırlık
19
61774
3944
Ama bir çocuk olarak bile,
01:17
in theironların heartskalpler.
20
65718
3035
bunun yüreklerine ne kadar ağır geldiğini hissedebiliyordum.
01:20
Over a millionmilyon NorthKuzey KoreansKoreliler diedvefat etti of starvationaçlık in that time,
21
68753
5200
O zamanlar bir milyonu aşkın Kuzey Koreli açlıktan öldü,
01:25
and in 2003, when I was 13 yearsyıl oldeski,
22
73968
3696
ve 2003'te, ben 13 yaşımdayken,
01:29
my fatherbaba becameoldu one of them.
23
77664
2913
babamda açlıktan ölen insanlardan biri oldu.
01:32
I saw my fatherbaba witherkalmamak away and dieölmek.
24
80577
3888
Babamın zayıflayıp solduğunu ve öldüğünü gördüm.
01:36
In the sameaynı yearyıl, my motheranne disappearedkayboldu one day,
25
84465
4132
Aynı yıl içerisinde, bir gün annem kayboluverdi,
01:40
and then my sisterkız kardeş told me
26
88597
1805
ve ablam bana
01:42
that she was going to ChinaÇin to earnkazanmak moneypara,
27
90402
2601
onun Çin'e para kazanmaya gittiğini,
01:45
but that she would returndönüş with moneypara and foodGıda soonyakında.
28
93003
4195
ama yakında para ve yiyecekle geri geleceğini söyledi.
01:49
SinceBeri we had never been separatedayrıldı,
29
97198
2951
O zamana kadar hiç ayrılmamış olduğumuzdan,
01:52
and I thought we would be togetherbirlikte foreversonsuza dek,
30
100149
2970
ve hep beraber olacağımızı düşündüğümden,
01:55
I didn't even give her a hugsarılmak when she left.
31
103119
3873
annem gittiğinde ona sarılmadım bile.
01:58
It was the biggesten büyük mistakehata I have ever madeyapılmış in my life.
32
106992
4213
Bu hayatımda yaptığım en büyük hataydı.
02:03
But again, I didn't know
33
111205
1711
Ama bunun
02:04
it was going to be a long goodbyeGüle güle.
34
112916
3488
uzun bir elvada olacağını bilmiyordum.
02:08
I have not seengörüldü my momanne or my sisterkız kardeş sincedan beri then.
35
116404
4937
O zamandan beri annemi ve ablamı hiç görmedim.
02:13
SuddenlyAniden, I becameoldu an orphanyetim and homelessevsiz.
36
121341
4219
Birdenbire yetim ve evsiz biri olmuştum.
02:17
My dailygünlük life becameoldu very hardzor,
37
125560
3089
Günlük yaşamım oldukça zor
02:20
but very simplebasit.
38
128649
2052
ama bir o kadar basit olmuştu.
02:22
My goalhedef was to find a dustytozlu pieceparça of breadekmek in the trashçöp.
39
130701
4023
Amacım çöpte tozlu bir ekmek parçası bulmaktı.
02:26
But that is no way to survivehayatta kalmak.
40
134724
2907
Ama bu yaşamak değildi.
02:29
I startedbaşladı to realizegerçekleştirmek, beggingyalvarıyor would not be the solutionçözüm.
41
137631
4718
Artık yalvarmanın çözüm olmadığını anlamaya başladım.
02:34
So I startedbaşladı to stealçalmak from foodGıda cartsarabaları in illegalyasadışı marketspiyasalar.
42
142349
5326
Bu yüzden yasal olmayan marketlerde yiyecek arabalarından çalmaya başladım
02:39
SometimesBazen, I foundbulunan smallküçük jobsMeslekler
43
147675
2965
Bazen yiyecek karşılığında
02:42
in exchangedeğiş tokuş for foodGıda.
44
150640
2330
küçük işler buldum.
02:44
OnceBir kez, I even spentharcanmış two monthsay in the winterkış
45
152970
3146
Bir keresinde kışın iki ay boyunca
02:48
workingçalışma in a coalkömür mineMayın,
46
156116
1743
kömür madeninde bile çalıştım,
02:49
33 metersmetre undergroundyeraltı withoutolmadan any protectionkoruma
47
157859
5775
yerin 33 metre aşağısında hiç bir koruma önlemi olmadan
02:55
for up to 16 hourssaatler a day.
48
163634
3433
günde 16 saate kadar.
02:59
I was not uncommonnadir.
49
167067
2364
Nadir bulunan biri değildim.
03:01
ManyBirçok other orphanskimsesiz çocuklar survivedhayatta this way, or worsedaha da kötüsü.
50
169431
7561
Başka yetimler de bu şekilde yaşıyorlardı, hatta daha kötü bir şekilde.
03:08
When I could not falldüşmek asleepuykuda from bitteracı coldsoğuk
51
176992
4136
Acı soğuktan uyuyamadığım zamanlarda
03:13
or hungeraçlık painszahmet,
52
181128
1467
ya da açlıktan,
03:14
I hopedümit that, the nextSonraki morningsabah,
53
182595
2848
ertesi sabah ablamın
03:17
my sisterkız kardeş would come back to wakeuyanmak me up
54
185443
2563
gelip beni en sevdiğim yiyecekle
03:20
with my favoritesevdiğim foodGıda.
55
188006
2270
uyandırmasını ümit ederdim.
03:22
That hopeumut kepttuttu me alivecanlı.
56
190276
3150
Bu umut beni hayatta tuttu.
03:25
I don't mean bigbüyük, grandbüyük hopeumut.
57
193426
2798
Büyük şeyler istemiyordum.
03:28
I mean the kindtür of hopeumut that madeyapılmış me believe
58
196224
3122
Yani bir sonraki çöp kutusunda ekmek olabileceğine
03:31
that the nextSonraki trashçöp can had breadekmek,
59
199346
2463
beni inandıran bir umuttu benimkisi,
03:33
even thoughgerçi it usuallygenellikle didn't.
60
201809
3133
çoğu zaman içinde ekmek olmazdı oysaki.
03:36
But if I didn't believe it, I wouldn'tolmaz even try,
61
204942
3443
Ama eğer inanmasaydım buna, çabalamazdım bile,
03:40
and then I would dieölmek.
62
208385
2093
ve ölürdüm.
03:42
HopeUmut kepttuttu me alivecanlı.
63
210478
3938
Umuttu beni yaşatan.
03:46
EveryHer day, I told myselfkendim,
64
214416
2760
Hergün kendime şunu söyledim,
03:49
no mattermadde how hardzor things got,
65
217176
2728
ne kadar zor olursa olsun
03:51
still I mustşart livecanlı.
66
219904
3902
yaşamalıyım.
03:55
After threeüç yearsyıl of waitingbekleme for my sister'sKız kardeşinin returndönüş,
67
223806
4130
Ablamın dönüşünü üç yıl bekledikten sonra
03:59
I decidedkarar to go to ChinaÇin to look for her myselfkendim.
68
227936
4352
Çin'e gidip onu aramaya karar verdim.
04:04
I realizedgerçekleştirilen
69
232288
2860
Farkettim ki
04:07
I couldn'tcould survivehayatta kalmak much longeruzun this way.
70
235148
3650
böyle daha fazla yaşayamazdım.
04:10
I knewbiliyordum the journeyseyahat would be riskyriskli,
71
238798
2805
Yolculuğun tehlikelli olabileceğini biliyordum,
04:13
but I would be riskingriske my life eitherya way.
72
241603
2897
ama her halukarda hayatım tehlikedeydi.
04:16
I could dieölmek of starvationaçlık like my fatherbaba in NorthKuzey KoreaKore,
73
244500
4186
Kuzey Kore'de tıpkı babam gibi açlıktan ölebilirdim,
04:20
or at leasten az I could try for a better life
74
248686
3458
ya da Çin'e kaçarak en azından
04:24
by escapingkaçan to ChinaÇin.
75
252144
3236
daha iyi bir hayat için deneyebilirdim.
04:27
I had learnedbilgili that manyçok people trieddenenmiş to crossçapraz
76
255380
3230
İnsanların yakalanmamak için gece olunca
04:30
the bordersınır to ChinaÇin in the nighttimegece to avoidönlemek beingolmak seengörüldü.
77
258610
4787
Çin sınırını geçtiklerini öğrendim.
04:35
NorthKuzey KoreanKore dili bordersınır guardsMuhafızlar oftensık sık shootateş etme and killöldürmek people
78
263397
3958
Kuzey Koreli sınır bekçileri genellikle
04:39
tryingçalışıyor to crossçapraz the bordersınır withoutolmadan permissionizin.
79
267355
3373
izinsiz sınırı geçenleri vurup öldürür.
04:42
ChineseÇince soldiersaskerler will catchyakalamak
80
270728
2651
Çinli askerler onları yakalar
04:45
and sendgöndermek back NorthKuzey KoreansKoreliler,
81
273379
1854
ve Kuzey Koreye, şiddetli cezalarla karşılaştıları yere
04:47
where they faceyüz severeşiddetli punishmentceza.
82
275233
4340
geri gönderir.
04:51
I decidedkarar to crossçapraz duringsırasında the day,
83
279573
3081
Ben gündüz geçmeye karar verdim, çünkü
04:54
first because I was still a kidçocuk and scaredkorkmuş of the darkkaranlık,
84
282654
5433
birincisi hala çocuktum ve karanlıktan korkuyordum,
05:00
secondikinci because I knewbiliyordum I was alreadyzaten takingalma a riskrisk,
85
288087
4649
ikincisi zaten kendimi çoktan tehlikeye atmış olduğumu biliyordum,
05:04
and sincedan beri not manyçok people trieddenenmiş to crossçapraz duringsırasında the day,
86
292736
3415
ve birçok insan gündüz vakti sınırı geçmeyi denemediğinden
05:08
I thought I mightbelki be ableyapabilmek to crossçapraz
87
296151
1690
ben kimseye görünmeden
05:09
withoutolmadan beingolmak seengörüldü by anyonekimse.
88
297841
3425
geçebilirim diye düşündüm.
05:13
I madeyapılmış it to ChinaÇin on FebruaryŞubat 15, 2006.
89
301266
3908
Çin'e 15 Şubat 2006'da ulaştım.
05:17
I was 16 yearsyıl oldeski.
90
305174
2228
16 yaşındaydım.
05:19
I thought things in ChinaÇin would be easierDaha kolay,
91
307402
2920
Çin'de her şeyin daha kolay olacağını düşünüyordum
05:22
sincedan beri there was more foodGıda.
92
310322
3273
çünkü orada daha fazla yiyecek vardı.
05:25
I thought more people would help me.
93
313595
3056
Daha fazla insanın bana yardım edeceğini düşündüm.
05:28
But it was harderDaha güçlü than livingyaşam in NorthKuzey KoreaKore,
94
316651
4013
Aslında Kuzey Kore'de yaşamaktan daha zordu
05:32
because I was not freeücretsiz.
95
320664
1695
çünkü özgür değildim.
05:34
I was always worriedendişeli about beingolmak caughtyakalandı
96
322359
2745
Daima yakalanma ve geri gönderilme korkusu
05:37
and sentgönderilen back.
97
325104
2795
vardı içimde.
05:39
By a miraclemucize, some monthsay latersonra,
98
327899
3271
Bir mucize eseri, birkaç ay sonra
05:43
I metmet someonebirisi who was runningkoşu
99
331170
1443
Kuzey Koreliler için
05:44
an undergroundyeraltı shelterbarınak for NorthKuzey KoreansKoreliler,
100
332613
3342
barınak işleten biriyle tanıştım,
05:47
and was allowedizin to livecanlı there
101
335955
2608
ve orada yaşamama izin verdi
05:50
and eatyemek regulardüzenli mealsyemek for the first time in manyçok yearsyıl.
102
338563
5352
uzun yıllar sonrasında ilk defa düzenli yemek yiyordum.
05:55
LaterDaha sonra that yearyıl, an activisteylemci helpedyardım etti me escapekaçış ChinaÇin
103
343915
4481
Sonraki yıl, bir militan Çin'den kaçmam için bana yardım etti
06:00
and go to the UnitedAmerika StatesBirleşik as a refugeemülteci.
104
348396
4221
ve ABD'ye mülteci olarak gittim.
06:04
I wentgitti to AmericaAmerika withoutolmadan knowingbilme a wordsözcük of Englishİngilizce,
105
352617
3300
Amerika'ya tek bir kelime İngilizce bilmeden gittim,
06:07
yethenüz my socialsosyal workerişçi told me that I had to go to highyüksek schoolokul.
106
355917
4379
yinede sosyal yardım uzmanım bana liseye gitmem gerektiğini söyledi.
06:12
Even in NorthKuzey KoreaKore, I was an F studentÖğrenci.
107
360296
4199
Kuzey Kore'de bile başarısız bir öğrenciydim.
06:16
(LaughterKahkaha)
108
364495
1384
(Kahkaha)
06:17
And I barelyzar zor finishedbitmiş elementarytemel schoolokul.
109
365879
3707
Ve ilkokulu bile zar zor bitirdim.
06:21
And I rememberhatırlamak I foughtkavga etti in schoolokul more than oncebir Zamanlar a day.
110
369586
3304
Okulda günde birden fazla kavga ettiğimi hatırlıyorum.
06:24
TextbooksDers kitapları and the librarykütüphane were not my playgroundoyun alanı.
111
372890
3938
Kitaplar ve kütüphane benim için değildi.
06:28
My fatherbaba trieddenenmiş very hardzor to motivatemotive etmek me into studyingders çalışıyor,
112
376828
3745
Babam sürekli beni ders çalışmaya motive etti,
06:32
but it didn't work.
113
380573
2551
ama bu bir işe yaramadı.
06:35
At one pointpuan, my fatherbaba gaveverdi up on me.
114
383124
3143
Artık bir noktada babam benden umudunu kesti.
06:38
He said, "You're not my sonoğul anymoreartık."
115
386267
3969
" Sen artık benim oğlum değilsin." dedi.
06:42
I was only 11 or 12, but it hurtcanını yakmak me deeplyderinden.
116
390236
4752
Henüz 11 ya da 12 yaşımda olmama rağmen, beni derinden sarstı.
06:46
But neverthelessyine de, my levelseviye of motivationmotivasyon
117
394988
2661
Ama yinede motivasyon seviyem
06:49
still didn't changedeğişiklik before he diedvefat etti.
118
397649
4707
ölümünden öncesiyle aynıydı.
06:54
So in AmericaAmerika, it was kindtür of ridiculousgülünç
119
402356
2805
İşte bu yüzden bana Amerika'da
06:57
that they said I should go to highyüksek schoolokul.
120
405161
3027
liseye gitmemi söylemeleri saçmalıktı.
07:00
I didn't even go to middleorta schoolokul.
121
408188
2424
Orta okula bile gitmedim ben.
07:02
I decidedkarar to go, just because they told me to,
122
410612
3384
Okula, sadece bana gitmemi söyledikleri için gitmeye karar verdim,
07:05
withoutolmadan tryingçalışıyor much.
123
413996
2408
çok da çabalamadan.
07:08
But one day, I camegeldi home and my fosterbeslemek motheranne
124
416404
3413
Bir gün, eve geldim ve manevi annem
07:11
had madeyapılmış chickentavuk wingskanatlar for dinnerakşam yemegi.
125
419817
3209
akşam yemeği için tavuk kanadı kızartmıştı.
07:15
And duringsırasında dinnerakşam yemegi, I wanted to have one more wingkanat,
126
423026
3254
Ve yemek sırasında, daha fazla kanat yemek istedim,
07:18
but I realizedgerçekleştirilen there were not enoughyeterli for everyoneherkes,
127
426280
3196
ama fark ettim ki herkes için yeterince yoktu,
07:21
so I decidedkarar againstkarşısında it.
128
429476
3497
bu yüzden itiraz etmeye karar verdim.
07:24
When I lookedbaktı down at my plateplaka,
129
432973
2325
Tabağıma baktığımda
07:27
I saw the last chickentavuk wingkanat, that my fosterbeslemek fatherbaba had givenverilmiş me his.
130
435298
5136
manevi babamın kalan son kanadı bana verdiğini gördüm.
07:32
I was so happymutlu.
131
440434
2318
Çok mutluydum.
07:34
I lookedbaktı at him sittingoturma nextSonraki to me.
132
442752
2263
Ona baktım,
07:37
He just lookedbaktı back at me very warmlysıcak,
133
445015
3316
bana sadece çok içten bakıyordu,
07:40
but said no wordskelimeler.
134
448331
2672
ama tek kelime söylemedi.
07:43
SuddenlyAniden I rememberedhatırladı my biologicalbiyolojik fatherbaba.
135
451003
4844
Birdenbire, biyolojik babamı hatırladım.
07:47
My fosterbeslemek father'sbabanın smallküçük actdavranmak of love
136
455847
2973
Manevi babamın küçük sevgi gösterisi
07:50
remindedhatırlattı me of my fatherbaba,
137
458820
2221
bana asıl babamı,
07:53
who would love to sharepay his foodGıda with me
138
461041
3000
aç olduğunda, hatta açlıktan öldüğünde bile
07:56
when he was hungry, even if he was starvingçok aç.
139
464041
4637
benimle yiyeceğini severek paylaşan adamı hatırlattı.
08:00
I feltkeçe so suffocatedboğulmuş that I had so much foodGıda in AmericaAmerika,
140
468678
4332
O kadar çok yiyecek vardı ki Amerika'da, tıkandığımı hissettim,
08:05
yethenüz my fatherbaba diedvefat etti of starvationaçlık.
141
473010
3467
gene de babam açlıktan ölmüştü.
08:08
My only wishdilek that night was to cookpişirmek a mealyemek for him,
142
476477
4203
O gece tek isteğim onun için yemek pişirmekti,
08:12
and that night I alsoAyrıca thought of what elsebaşka I could do
143
480680
3491
ve o gece onu gururlandırmak için daha ne yapabilirim
08:16
to honorOnur him.
144
484171
2216
diye düşündüm.
08:18
And my answerCevap was to promisesöz vermek to myselfkendim
145
486387
2734
Ve kendime söz verdim,
08:21
that I would studyders çalışma hardzor and get the besten iyi educationEğitim
146
489121
3430
çok çalışıp Amerika'daki en iyi eğitimi,
08:24
in AmericaAmerika to honorOnur his sacrificekurban.
147
492551
3564
onun fedakarlığını onurlandırmak uğruna kazanmaya karar verdim.
08:28
I tookaldı schoolokul seriouslycidden mi,
148
496115
2536
Okul işini ciddiye aldım,
08:30
and for the first time ever in my life,
149
498651
2800
ve hayatımda ilk defa
08:33
I receivedAlınan an academicakademik awardödül for excellencemükemmellik,
150
501451
3897
bir akademik ödül aldım
08:37
and madeyapılmış dean'sDekan'ın listliste from the first semesterdönem in highyüksek schoolokul.
151
505348
5614
ve lisenin ilk döneminde en başarılı öğrencilerden biri oldum.
08:42
(ApplauseAlkış)
152
510962
7632
(Alkış)
08:50
That chickentavuk wingkanat changeddeğişmiş my life.
153
518594
2730
O tavuk kanadı hayatımı değiştirdi.
08:53
(LaughterKahkaha)
154
521324
4057
(Kahkaha)
08:57
HopeUmut is personalkişisel. HopeUmut is something
155
525381
3592
Umut kişesel bir şeydir. Onu kimse
09:00
that no one can give to you.
156
528973
2509
size veremez.
09:03
You have to chooseseçmek to believe in hopeumut.
157
531482
2920
Umuda inanmayı seçmek zorundasınız.
09:06
You have to make it yourselfkendin.
158
534402
3167
Bunu kendi başınıza yapmalısınız.
09:09
In NorthKuzey KoreaKore, I madeyapılmış it myselfkendim.
159
537569
3240
Kuzey Kore'de bunu kendim başardım.
09:12
HopeUmut broughtgetirdi me to AmericaAmerika.
160
540809
2713
Umut beni Amerika'ya getirdi.
09:15
But in AmericaAmerika, I didn't know what to do,
161
543522
3000
Ama Amerika'da ne yapacağımı bilemedim,
09:18
because I had this overwhelmingezici freedomözgürlük.
162
546522
5032
çünkü bu özgürlük bana fazla gelmişti.
09:23
My fosterbeslemek fatherbaba at that dinnerakşam yemegi gaveverdi me a directionyön,
163
551554
4051
O akşam yemekte manevi babam bana yol gösterdi,
09:27
and he motivatedmotive me and gaveverdi me a purposeamaç
164
555605
3526
ve beni motive edip Amerika'da yaşamak için
09:31
to livecanlı in AmericaAmerika.
165
559131
3927
bana bir amaç verdi.
09:35
I did not come here by myselfkendim.
166
563058
3120
Buraya tek başıma gelmedim.
09:38
I had hopeumut, but hopeumut by itselfkendisi is not enoughyeterli.
167
566178
4954
Umudum vardı,ama tek başına umut hiçbir şeydir.
09:43
ManyBirçok people helpedyardım etti me alonguzun bir the way to get here.
168
571132
4154
Birçok insan buraya gelmeme vesile oldu.
09:47
NorthKuzey KoreansKoreliler are fightingkavga hardzor to survivehayatta kalmak.
169
575286
3988
Kuzey Koreliler yaşamak için savaşırlar.
09:51
They have to forcekuvvet themselveskendilerini to survivehayatta kalmak,
170
579274
2789
Hayatta kalmak için mücadele etmek zorundadırlar,
09:54
have hopeumut to survivehayatta kalmak,
171
582063
2755
hayatta kalmak için umutları vardır,
09:56
but they cannotyapamam make it withoutolmadan help.
172
584818
4761
ama bunu tek başlarına yapamazlar.
10:01
This is my messagemesaj to you.
173
589579
2346
Size mesajım şudur.
10:03
Have hopeumut for yourselfkendin,
174
591925
2709
Kendinize dair umudunuz olsun,
10:06
but alsoAyrıca help eachher other.
175
594634
3112
ama aynı zamanda birbirinize yardım edin.
10:09
Life can be hardzor for everyoneherkes, whereverher nerede you livecanlı.
176
597746
6582
Nerede yaşarsanız yaşayın, hayat herkes için zor olabilir.
10:16
My fosterbeslemek fatherbaba didn't intendniyet etmek to changedeğişiklik my life.
177
604328
3786
Manevi babam benim hayatımı değiştirmeye çalışmadı.
10:20
In the sameaynı way, you mayMayıs ayı alsoAyrıca changedeğişiklik someone'sbirisi var life
178
608114
4372
Aynı şekilde, küçük bir sevgi gösterisiyle bile
10:24
with even the smallestEn küçük actdavranmak of love.
179
612486
4520
birinin hayatını değiştirebilirsiniz.
10:29
A pieceparça of breadekmek can satisfytatmin etmek your hungeraçlık,
180
617006
5118
Bir ekmek parçası açlığınızı yatıştırabilir,
10:34
and havingsahip olan the hopeumut will bringgetirmek you breadekmek
181
622124
3101
ve umut etmek sizi hayatta tutacak
10:37
to keep you alivecanlı.
182
625225
2285
ekmeği getirebilir.
10:39
But I confidentlyemin olarak believe that
183
627510
3217
Ama ben eminim ve inanıyorum ki
10:42
your actdavranmak of love and caringsempatik
184
630727
3458
sevginiz ve önemsemeniz
10:46
can alsoAyrıca savekayıt etmek anotherbir diğeri Joseph'sJoseph's life
185
634185
3404
başka bir Joseph'in hayatını kurtarabilir
10:49
and changedeğişiklik thousandsbinlerce of other JosephsJosephs
186
637589
5442
ve hala umudu olan
10:55
who are still havingsahip olan hopeumut to survivehayatta kalmak.
187
643031
4002
binlerce Josephlerin hayatlarını da kurtarabilir.
10:59
Thank you.
188
647033
1307
Teşekkürler.
11:00
(ApplauseAlkış)
189
648340
9098
(Alkış)
11:36
AdrianAdrian HongHong: JosephJoseph, thank you for sharingpaylaşım
190
684561
2825
Adrian Hong: Joseph, bu çok kişisel ve özel hikayeni
11:39
that very personalkişisel and specialözel storyÖykü with us.
191
687386
3182
bizimle paylaştığın için teşekkür ederiz.
11:42
I know you haven'tyok seengörüldü your sisterkız kardeş for, you said,
192
690568
3225
Söylediğine göre kız kardeşini
11:45
it was almostneredeyse exactlykesinlikle a decadeonyıl,
193
693793
2460
yaklaşık on senedir görmemişsin,
11:48
and in the off chanceşans that she mayMayıs ayı be ableyapabilmek to see this,
194
696253
2417
ve belki o bu videoyu bir ihtimal görebilir,
11:50
we wanted to give you an opportunityfırsat
195
698670
1827
senden kız kardeşinin sana mesaj gönderebilmesi için
11:52
to sendgöndermek her a messagemesaj.
196
700497
2228
ona bir şans vermeni istiyoruz.
11:54
JosephJoseph KimKim: In KoreanKore dili?
197
702725
1136
Joseph Kim: Korece mi?
11:55
AHAH: You can do Englishİngilizce, then KoreanKore dili as well.
198
703861
2608
AH: İngilizce olarak söyleyebilirsin, sonra da Korece.
11:58
(LaughterKahkaha)
199
706469
3908
(Kahkaha)
12:02
JKJK: Okay, I'm not going to make it any longeruzun in KoreanKore dili
200
710377
2341
JK: Tamam, bunu Korece yapabileceğimi sanmıyorum artık,
12:04
because I don't think I can make it
201
712718
2741
çünkü bunu ağlamadan becerebileceğimi
12:07
withoutolmadan tearingkocaman up.
202
715459
3656
sanmıyorum.
12:11
NunaNuna, it has been alreadyzaten 10 yearsyıl
203
719115
4721
Nuna, seni görmeyeli
12:15
that I havencenneti’t seengörüldü you.
204
723836
6521
on sene oldu.
12:22
I just wanted to say
205
730357
3392
sadece şunu söylemek istiyorum
12:25
that I missbayan you, and I love you,
206
733749
4184
seni çok özledim, ve seni seviyorum,
12:29
and please come back to me and staykalmak alivecanlı.
207
737933
4343
ve lütfen geri dön ve hayatta kal.
12:34
And I -- oh, goshAllah Allah.
208
742276
4886
ve ben-- ah tanrım.
12:39
I still haven'tyok givenverilmiş up my hopeumut to see you.
209
747162
4320
Ben hala seni görebilme umudunu kaybetmedim.
12:45
I will livecanlı my life happilymutlu
210
753591
4662
Hayatımı mutlu bir şekilde yaşayacağım
12:50
and studyders çalışma hardzor
211
758253
3319
ve çok çalışacağım
12:53
untila kadar I see you,
212
761572
2077
seni görene kadar,
12:55
and I promisesöz vermek I will not cryağlamak again.
213
763649
4579
ve söz veriyorum bir daha ağlamayacağım.
13:00
(LaughterKahkaha)
214
768228
1557
(Kahkaha)
13:01
Yes, I'm just looking forwardileri to seeinggörme you,
215
769785
2588
Evet, seni görmek için can atıyorum,
13:04
and if you can't find me,
216
772373
2271
ve eğer beni bulamazsan,
13:06
I will alsoAyrıca look for you,
217
774644
3072
ben de seni arıyor olacağım,
13:09
and I hopeumut to see you one day.
218
777716
2736
ve umarım seni bir gün görürüm.
13:12
And can I alsoAyrıca make a smallküçük messagemesaj to my momanne?
219
780452
3336
Ayrıca annem için de küçük bir mesaj iletebilir miyim?
13:15
AHAH: Sure, please.
220
783788
1651
AH: Tabiki, lütfen.
13:17
JKJK: I haven'tyok spentharcanmış much time with you,
221
785439
2789
JK: Seninle çok zaman vakit geçirmedim,
13:20
but I know that you still love me,
222
788228
1912
ama biliyorum ki yine de beni seviyorsun,
13:22
and you probablymuhtemelen still praydua etmek for me
223
790140
2944
ve muhtemelen hala benim için dua ediyorsundur
13:25
and think about me.
224
793084
3120
ve beni düşünüyorsundur.
13:28
I just wanted to say thank you
225
796204
2152
Beni bu dünyaya getirdiğin için,
13:30
for lettingicar me be in this worldDünya.
226
798356
3534
sana teşekkür etmek istiyorum.
13:33
Thank you.
227
801890
1469
Teşekkürler.
13:35
(ApplauseAlkış)
228
803359
5324
(Alkış)
Translated by Elif Şahin
Reviewed by Tugrul Uzel

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Joseph Kim - North Korean refugee
Joseph Kim escaped alone from North Korea at the age of 16, first to China and then to the United States.

Why you should listen

Joseph Kim is from the northern region of North Korea. Growing up during the great famine of the 1990s, at the age of 12 Joseph saw his father starve to death, his mother disappear and his sister flee to China to search for food. In 2006, when he was 16, he decided to make the dangerous escape alone out of North Korea to look for food -- and for his sister. While hiding in China, he met a Korean-Chinese grandmother who protected and fed him until he found help from Liberty in North Korea (LiNK), a NGO that provided more stabilized shelter and later helped him to escape to the United States.
 
Joseph arrived in the U.S. in 2007 as a refugee. He is now in college studying international business. He is still searching for his sister.

More profile about the speaker
Joseph Kim | Speaker | TED.com