ABOUT THE SPEAKER
Michael Sandel - Political philosopher
Michael Sandel teaches political philosophy at Harvard, exploring some of the most hotly contested moral and political issues of our time.

Why you should listen

Michael Sandel is one of the best known American public intellectuals. The London Observer calls him "one of the most popular teachers in the world" and indeed his lectures at Harvard draw thousands of students eager to discuss big questions of modern political life: bioethics, torture, rights versus responsibilities, the value we put on things. Sandel's class is a primer on thinking through the hard choices we face as citizens. The course has been turned into a public TV series with companion website and book: Justice: What’s the Right Thing to Do? In his newest book, What Money Can't Buy, he challenges the idea that markets are morally neutral.
 
"To understand the importance of his purpose," a Guardian reviewer wrote of the book, "you first have to grasp the full extent of the triumph achieved by market thinking in economics, and the extent to which that thinking has spread to other domains. This school sees economics as a discipline that has nothing to do with morality, and is instead the study of incentives, considered in an ethical vacuum. Sandel's book is, in its calm way, an all-out assault on that idea, and on the influential doctrine that the economic approach to "utility maximisation" explains all human behaviour."

Read more about his thinking on markets and morality: "Lunch with Michael Sandel" on FT.com >>  

More profile about the speaker
Michael Sandel | Speaker | TED.com
TEDGlobal 2013

Michael Sandel: Why we shouldn't trust markets with our civic life

Michael Sandel: Neden toplumsal hayatımızda piyasalara güvenmemeliyiz

Filmed:
2,044,888 views

Geçtiğimiz otuz yılda, diyor Michael Sandel, ABD pazar ekonomisinden pazar toplumuna kaydı; Bir Amerikalı'nın paylaşılan toplumsal hayat deneyiminin, ne kadar para kazandığına bağlı olduğunu söylemek haksızlık olmaz. (Üç anahtar örnek; eğitime erişim, adalete erişim, siyasi etki.) Sandel, bir konuşma ve dinleyici tartışması ile, şu soruyu dürüst bir şekilde düşünmemizi istiyor: Şu anki demokrasimizde, çok mu fazla şey satılık?
- Political philosopher
Michael Sandel teaches political philosophy at Harvard, exploring some of the most hotly contested moral and political issues of our time. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:13
Here'sİşte a questionsoru we need to rethinkyeniden düşünmek togetherbirlikte:
0
1459
4227
İşte hep birlikte yeniden düşünmemiz gereken bir soru:
00:17
What should be the rolerol of moneypara
1
5686
2441
Toplumlarımızda paranın ve
00:20
and marketspiyasalar in our societiestoplumlar?
2
8127
3486
piyasaların rolü ne olmalıdır?
00:23
TodayBugün, there are very fewaz things
3
11613
2494
Günümüzde paranın satın alamayacağı
00:26
that moneypara can't buysatın almak.
4
14107
2688
pek az şey bulunuyor.
00:28
If you're sentencedmahkum to a jailhapis termterim
5
16795
1657
Eğer bir süre için hapse mahkum edilirseniz,
00:30
in SantaNoel Baba BarbaraBarbara, CaliforniaCalifornia,
6
18452
2451
Santa Barbara, Kaliforniya'da,
00:32
you should know
7
20903
1352
bilmeniz gereken bir şey;
00:34
that if you don't like the standardstandart accommodationskonaklama,
8
22255
2715
standart konaklama olanaklarını sevmediyseniz,
00:36
you can buysatın almak a prisonhapis cellhücre upgradeyükseltmek.
9
24970
4343
bir hapishane hücresi yükseltmesi satın alabilirsiniz.
00:41
It's truedoğru. For how much, do you think?
10
29313
2846
Gerçekten. Ne kadara mal olduğunu düşünüyorsunuz?
00:44
What would you guesstahmin?
11
32159
1941
Ne kadar tahmin edebilirsiniz?
00:46
FiveBeş hundredyüz dollarsdolar?
12
34100
1705
Beş yüz dolar mı?
00:47
It's not the Ritz-CarltonRitz-Carlton. It's a jailhapis!
13
35805
3335
Orası Ritz-Carlton değil, bir hapishane !
00:51
Eighty-twoSeksen iki dollarsdolar a night.
14
39140
2024
Geceliği Seksen iki dolar.
00:53
Eighty-twoSeksen iki dollarsdolar a night.
15
41164
2372
Geceliği seksen iki dolar.
00:55
If you go to an amusementEğlence parkpark
16
43536
2200
Eğer bir lunaparka giderde,
00:57
and don't want to standdurmak in the long lineshatlar
17
45736
2692
popüler oyuncaklara binmek için uzun kuyruklarda
01:00
for the popularpopüler ridessürmek,
18
48428
1456
beklemek istemezseniz,
01:01
there is now a solutionçözüm.
19
49884
2887
artık bir çözüm var.
01:04
In manyçok themetema parksparklar, you can payödeme extraekstra
20
52771
4264
Birçok tema parkında, sıranın başına geçmek için
01:09
to jumpatlama to the headkafa of the linehat.
21
57035
1614
ekstra ödeme yapabilirsiniz.
01:10
They call them FastHızlı TrackParça or VIPVIP ticketsbiletler.
22
58649
4515
Buna "Hızlı hat" veya "VIP bilet" diyorlar.
01:15
And this isn't only happeningolay in amusementEğlence parksparklar.
23
63164
3589
Ve bu sadece eğlence parklarında olmuyor.
01:18
In WashingtonWashington, D.C., long lineshatlar,
24
66753
3216
Washington, DC'de bazen
01:21
queuessıraları sometimesara sıra formform
25
69969
1940
önemli Kongre görüşmeleri nedeniyle
01:23
for importantönemli CongressionalKongre hearingsduruşmalar.
26
71909
3869
uzun kuyruklar oluşuyor.
01:27
Now some people don't like to wait in long queuessıraları,
27
75778
3505
Bazı insanlar uzun kuyruklarda beklemeyi sevmezler,
01:31
maybe overnightbir gecede, even in the rainyağmur.
28
79283
2505
Belki gece boyunca, hatta yağmurda bile.
01:33
So now, for lobbyistslobiciler and othersdiğerleri
29
81788
1997
Ve şimdi, bu duruşmalara katılmak için
01:35
who are very keenkeskin to attendkatılmak these hearingsduruşmalar
30
83785
1806
çok hevesli olan, ama beklemeyi sevmeyen
01:37
but don't like to wait, there are companiesşirketler,
31
85591
2719
lobiciler ve diğerleri için, bazı şirketler var,
01:40
line-standingçizgi-ayakta companiesşirketler,
32
88310
2043
sıra tutan şirketler,
01:42
and you can go to them.
33
90353
1863
onlarla gidebilirsiniz,
01:44
You can payödeme them a certainbelli amounttutar of moneypara,
34
92216
1889
Onlara belirli bir miktar para ödeyebilirsiniz,
01:46
they hirekiralama homelessevsiz people and othersdiğerleri who need a job
35
94105
3265
onlar, evsiz insanları ve iş arayanları tutuyorlar,
01:49
to standdurmak waitingbekleme in the linehat for as long as it takes,
36
97370
3283
sıraya girip, gerektiği kadar beklemek için,
01:52
and the lobbyistlobici, just before the hearingişitme beginsbaşlar,
37
100653
2868
ve lobiciler, görüşmenin başlamasından hemen önce
01:55
can take his or her placeyer at the headkafa of the linehat
38
103521
2879
gelip onların yerini alabiliyorlar, sıranın en başından,
01:58
and a seatoturma yeri in the frontön of the roomoda.
39
106400
2745
ve salonun ön koltuklarından.
02:01
PaidÖdenen linehat standingayakta.
40
109145
3079
Paralı sıra bekleyicilik.
02:04
It's happeningolay, the recourserücu to marketpazar mechanismsmekanizmalar
41
112224
3582
Bu daha büyük alanlarda oluyor, piyasa mekanizmalarının,
02:07
and marketpazar thinkingdüşünme and marketpazar solutionsçözeltiler,
42
115806
2674
piyasanın düşünüş şeklinin ve
02:10
in biggerDaha büyük arenasArenas.
43
118480
2632
piyasanın çözümlerine cevap olarak
02:13
Take the way we fightkavga our warssavaşlar.
44
121112
2671
Bizim savaş yapma şeklimizi ele alalım.
02:15
Did you know that, in IraqIrak and AfghanistanAfganistan,
45
123783
3067
Biliyor muydunuz, Irak ve Afganistan'da,
02:18
there were more privateözel militaryaskeri contractorsmüteahhitler on the groundzemin
46
126850
4045
cephede ABD askeri birliklerinden daha fazla sayıda
02:22
than there were U.S. militaryaskeri troopsasker?
47
130895
3820
özel askeri taşeronlar var.
02:26
Now this isn't because we had a publichalka açık debatetartışma
48
134715
3119
Bu kamuoyunda, savaşta özel şirketleri taşeron olarak
02:29
about whetherolup olmadığını we wanted to outsourcedış kaynak warsavaş
49
137834
2977
kullanmayı isteyip istemediğimizle ilgili
02:32
to privateözel companiesşirketler,
50
140811
2171
bir tartışma olduğundan değil,
02:34
but this is what has happenedolmuş.
51
142982
2707
Ama bu gerçekleşti.
02:37
Over the pastgeçmiş threeüç decadeson yıllar,
52
145689
2428
Son otuz yılda,
02:40
we have livedyaşamış throughvasitasiyla a quietsessiz revolutiondevrim.
53
148117
4098
sessiz bir devrim yaşadık.
02:44
We'veBiz ettik driftedsürüklendi almostneredeyse withoutolmadan realizingfark it
54
152215
4967
Neredeyse farkında olmadan,
02:49
from havingsahip olan a marketpazar economyekonomi
55
157182
3248
bir pazar ekonomisine sahip olmaktan
02:52
to becomingolma marketpazar societiestoplumlar.
56
160430
3967
bir piyasa toplumu olmaya sürüklendik
02:56
The differencefark is this: A marketpazar economyekonomi is a toolaraç,
57
164397
3585
Fark şudur: Pazar ekonomisi bir araçtır,
02:59
a valuabledeğerli and effectiveetkili toolaraç,
58
167982
1662
değerli ve etkili bir araç
03:01
for organizingdüzenleme productiveüretken activityaktivite,
59
169644
3058
üretken etkinliği düzenlemek için,
03:04
but a marketpazar societytoplum is a placeyer where
60
172702
3058
Ama piyasa toplumu, hemen hemen herşeyin
03:07
almostneredeyse everything is up for saleSatılık.
61
175760
2848
satılık olduğu bir yerdir.
03:10
It's a way of life, in whichhangi marketpazar thinkingdüşünme
62
178608
3452
Bu, piyasa düşüncesinin ve
03:14
and marketpazar valuesdeğerler beginbaşla to dominatehükmetmek
63
182060
2721
piyasa değerlerinin yaşamın her yönünde
03:16
everyher aspectGörünüş of life:
64
184781
3524
egemen olmaya başladığı bir yaşam biçimidir:
03:20
personalkişisel relationsilişkiler, familyaile life, healthsağlık, educationEğitim,
65
188305
4735
kişisel ilişkiler, aile hayatı, sağlık, eğitim,
03:25
politicssiyaset, lawhukuk, civickent life.
66
193040
3299
siyaset, hukuk, toplumsal hayat.
03:28
Now, why worryendişelenmek? Why worryendişelenmek about our becomingolma
67
196339
5491
Şimdi, neden endişelenelim? Neden piyasa toplumu
03:33
marketpazar societiestoplumlar?
68
201830
2546
haline gelmemizden endişe duyalım?
03:36
For two reasonsnedenleri, I think.
69
204376
3104
Sanırım iki nedenden dolayı.
03:39
One of them has to do with inequalityeşitsizlik.
70
207480
4681
Bir tanesi eşitsizlik ile alakalı.
03:44
The more things moneypara can buysatın almak,
71
212161
3333
Para daha çok şey satın alabilmeye başladıkça,
03:47
the more affluencerefah, or the lackeksiklik of it, mattershususlar.
72
215494
4294
daha fazla refah, ya da refahın eksikliği, önemli hale gelir.
03:51
If the only thing that moneypara determinedbelirlenen
73
219788
2857
Eğer paranın belirleyebildiği tek şey
03:54
was accesserişim to yachtsYatlar or fancyfantezi vacationstatil or BMWsBMW,
74
222645
5689
yatlara, lüks tatillere ya da BMW'lere erişim olsaydı,
04:00
then inequalityeşitsizlik wouldn'tolmaz mattermadde very much.
75
228334
4352
o zaman eşitsizliğin pek önemi olmazdı.
04:04
But when moneypara comesgeliyor increasinglygiderek to governyönetmek
76
232686
3427
Ama ne zaman para giderek artan şekilde, iyi bir yaşam için
04:08
accesserişim to the essentialstemel parçalar of the good life --
77
236113
4837
temel gereksinimlere erişimi yönetmeye başlarsa--
04:12
decentiyi healthsağlık carebakım, accesserişim to the besten iyi educationEğitim,
78
240950
3926
iyi bir sağlık hizmeti, en iyi eğitime erişim,
04:16
politicalsiyasi voiceses and influenceetki in campaignskampanyalar --
79
244876
4870
siyasi olarak sesini duyurma ve kampanyalara etkisi gibi--
04:21
when moneypara comesgeliyor to governyönetmek all of those things,
80
249746
3580
para tüm bu şeyleri yönetmeye başladığında
04:25
inequalityeşitsizlik mattershususlar a great dealanlaştık mı.
81
253326
2550
eşitsizlik büyük bir problem haline geliyor.
04:27
And so the marketizationmarketization of everything
82
255876
2255
Ve bu yüzden her şeyin piyasalaşması,
04:30
sharpenskeskinleştirir the stingacı of inequalityeşitsizlik
83
258131
3570
eşitsizliğin ve onun sosyal ve toplumsal
04:33
and its socialsosyal and civickent consequencesonuç.
84
261701
2184
sonuçlarınnı daha da keskinleşmesine neden oluyor.
04:35
That's one reasonneden to worryendişelenmek.
85
263885
2986
Bu endişelenmek için bir neden.
04:38
There's a secondikinci reasonneden
86
266871
2237
Eşitsizlik hakkında endişelenmek dışında
04:41
apartayrı from the worryendişelenmek about inequalityeşitsizlik,
87
269108
3899
ikinci bir neden de var,
04:45
and it's this:
88
273007
2319
ve o da şudur:
04:47
with some socialsosyal goodsmal and practicesuygulamaları,
89
275326
3924
bazı toplumsal yarar ve uygulamalarda,
04:51
when marketpazar thinkingdüşünme and marketpazar valuesdeğerler entergirmek,
90
279250
5466
pazar düşüncesi ve piyasa değerleri devreye girdiğinde,
04:56
they mayMayıs ayı changedeğişiklik the meaninganlam of those practicesuygulamaları
91
284716
2772
bu uygulama ve yararların anlamını değiştirebilir
04:59
and crowdkalabalık out attitudestutumlar and normsnormlar
92
287488
3349
ve kalabalığın tutum ve normları
05:02
worthdeğer caringsempatik about.
93
290837
1949
göz önüne almaya değer hale geliyor.
05:04
I'd like to take an exampleörnek
94
292786
2624
Bir örnek vermek istiyorum,
05:07
of a controversialtartışmalı use of a marketpazar mechanismmekanizma,
95
295410
3726
piyasa mekanizmasının tartışmalı bir kullanımından,
05:11
a cashnakit incentiveözendirici, and see what you think about it.
96
299136
4745
bir nakit teşviki, ve bu konuda ne düşündüğünüzü görmek istiyorum.
05:15
ManyBirçok schoolsokullar strugglemücadele with the challengemeydan okuma
97
303881
3165
Pek çok okul çocukları, özellikle dezavantajlı kökenden gelen çocukları,
05:19
of motivatingmotive kidsçocuklar, especiallyözellikle kidsçocuklar
98
307046
2539
çok çalışmaya, okulda başarılı olmaya,
05:21
from disadvantageddezavantajlı backgroundsarka, to studyders çalışma hardzor,
99
309585
3955
kendilerini kabul ettirmeye
05:25
to do well in schoolokul, to applyuygulamak themselveskendilerini.
100
313540
3039
motive etme sorunuyla boğuşuyor.
05:28
Some economistsekonomistler have proposedönerilen a marketpazar solutionçözüm:
101
316579
3488
Bazı ekonomistler bir piyasa çözümü önerdi:
05:32
OfferTeklif cashnakit incentivesteşvikler to kidsçocuklar for gettingalma good gradesNotlar
102
320067
4059
Çocuklara nakit teşvikler önerin, İyi notlar almaları karşılığında,
05:36
or highyüksek testÖlçek scoresSkorlar
103
324126
2374
veya yüksek sınav sonuçları için,
05:38
or for readingokuma bookskitaplar.
104
326500
1951
ya da kitap okumaları için.
05:40
They'veOnlar ettik trieddenenmiş this, actuallyaslında.
105
328451
1782
Bunu gerçekten denediler.
05:42
They'veOnlar ettik donetamam some experimentsdeneyler
106
330233
1285
Bazı büyük Amerikan şehirlerinde
05:43
in some majormajör AmericanAmerikan citiesşehirler.
107
331518
3431
bazı deneyler yaptılar.
05:46
In NewYeni YorkYork, in ChicagoChicago, in WashingtonWashington, D.C.,
108
334949
3647
New York'da, Chicago'da, Washington, DC'de,
05:50
they'veonlar ettik trieddenenmiş this, offeringteklif 50 dollarsdolar for an A,
109
338596
3711
şunu denediler; A için 50 dolar önerdiler,
05:54
35 dollarsdolar for a B.
110
342307
2192
B için 35 dolar.
05:56
In DallasDallas, TexasTexas, they have a programprogram that offersteklifler
111
344499
3174
Dallas, Texas'da, sekiz yaşındakilere, okudukları
05:59
eight-year-oldssekiz yaşındakiler two dollarsdolar for eachher bookkitap they readokumak.
112
347673
4420
her kitap için 2 dolar öneren bir program var.
06:04
So let's see what -- Some people are in favoriyilik,
113
352093
2919
O zaman, ne olduğuna bakalım -- bazı insanlar bunu desteklediler,
06:07
some people are opposedkarşıt to this cashnakit incentiveözendirici
114
355012
3390
bazı insanlar da başarıyı motive etmek için
06:10
to motivatemotive etmek achievementbaşarı.
115
358402
1698
nakit teşvikleri yapılmasına karşı çıktılar.
06:12
Let's see what people here think about it.
116
360100
2637
Bakalım buradaki insanlar ne düşünüyorlar?
06:14
ImagineHayal that you are the headkafa of a majormajör schoolokul systemsistem,
117
362737
4508
Büyük eğitim sisteminin başkanı olduğunuzu düşünün,
06:19
and someonebirisi comesgeliyor to you with this proposalöneri.
118
367245
2985
ve birisi size bu öneri ile geliyor.
06:22
And let's say it's a foundationvakıf. They will providesağlamak the fundspara.
119
370230
2637
Ve diyelim ki bu bir vakıf. Fonu onlar sağlayacak.
06:24
You don't have to take it out of your budgetbütçe.
120
372867
1866
Bütçenizden birşey karşılamak zorunda değilsiniz.
06:26
How manyçok would be in favoriyilik
121
374733
1282
Kaçınız bunu bir denemeyi destekler
06:28
and how manyçok would be opposedkarşıt to givingvererek it a try?
122
376015
3594
ve kaçınız karşı çıkar?
06:31
Let's see by a showgöstermek of handseller.
123
379609
1596
Ellerinizi kaldırın görelim.
06:33
First, how manyçok think it mightbelki at leasten az be worthdeğer a try
124
381205
3594
Önce, kaç kişi en azından işe yarayacak mı diye
06:36
to see if it would work? RaiseZam your handel.
125
384799
3896
bir denemeye değer diye düşünüyor? Elinizi kaldırın.
06:40
And how manyçok would be opposedkarşıt? How manyçok would --
126
388695
2731
Ve kaç kişi buna karşı çıkar? Kaçınız -
06:43
So the majorityçoğunluk here are opposedkarşıt,
127
391426
2814
Yani burada çoğunluk karşı çıkıyor,
06:46
but a sizableoldukça büyük minorityazınlık are in favoriyilik.
128
394240
2982
Ama oldukça büyük bir azınlık destekliyor.
06:49
Let's have a discussiontartışma.
129
397222
1569
Bir tartışma yapalım.
06:50
Let's startbaşlama with those of you who objectnesne,
130
398791
3043
İtiraz edenlerle başlayalım,
06:53
who would rulekural it out even before tryingçalışıyor.
131
401834
2881
daha denemeden eleyenlerden.
06:56
What would be your reasonneden?
132
404715
1621
Sebebiniz ne olabilir?
06:58
Who will get our discussiontartışma startedbaşladı? Yes?
133
406336
3872
Tartışmamızı kim başlatacak? Evet?
07:02
HeikeHeike MosesMusa: HelloMerhaba everyoneherkes, I'm HeikeHeike,
134
410208
1898
Heike Musa: Herkese merhaba, ben Heike,
07:04
and I think it just killsöldürür the intrinsiciçsel motivationmotivasyon,
135
412106
2767
ve sanırım bu içsel motivasyonu öldürür,
07:06
so in the respectsaygı that childrençocuklar, if they would like to readokumak,
136
414873
5148
kitap okumak isteyen bir çocuğu düşünürsek,
07:12
you just take this incentiveözendirici away
137
420021
2117
ona sadece para ödeyerek,
07:14
in just payingödeme yapan them, so it just changesdeğişiklikler behaviordavranış.
138
422138
3452
bu güdüyü ortadan kaldırırsınız, yani bu davranışı değiştirir.
07:17
MichaelMichael SandelSandel: Takes the intrinsiciçsel incentiveözendirici away.
139
425590
3418
Michael Sandel: Teşvik, güdüyü ortadan kaldırıyor.
07:21
What is, or should be, the intrinsiciçsel motivationmotivasyon?
140
429008
4235
İçsel motivasyon nedir, ya da ne olmalıdır?
07:25
HMHM: Well, the intrinsiciçsel motivationmotivasyon
141
433243
1690
HM: Eh, içsel motivasyon
07:26
should be to learnöğrenmek.
142
434933
1677
öğrenmek olmalıdır.
07:28
MSMS: To learnöğrenmek.
HMHM: To get to know the worldDünya.
143
436610
3143
MS: öğrenmek.
HM: dünyayı tanımak için.
07:31
And then, if you stop payingödeme yapan them, what happensolur then?
144
439753
2894
Ve sonra, onlara ödeme yapmayı keserseniz, sonra ne olacak?
07:34
Then they stop readingokuma?
145
442647
1747
Okumayı bırakacaklar mı?
07:36
MSMS: Now, let's see if there's someonebirisi who favorsiyilik,
146
444394
3000
MS: Şimdi, teşvikten yana birisi var mı bakalım,
07:39
who thinksdüşünüyor it's worthdeğer tryingçalışıyor this.
147
447394
2348
bunun denemeye değer olduğunu düşünen biri,
07:41
ElizabethElizabeth LoftusLoftus: I'm ElizabethElizabeth LoftusLoftus,
148
449742
1972
Elizabeth Loftus: Ben Elizabeth Loftus,
07:43
and you said worthdeğer a try, so why not try it
149
451714
4130
ve denemeye değer dediniz, öyleyse neden denemeyelim,
07:47
and do the experimentdeney and measureölçmek things?
150
455844
4123
deneyi yapıp sonuçlarını ölçmeyelim?
07:51
MSMS: And measureölçmek. And what would you measureölçmek?
151
459967
2173
MS: Ve ölçüm. Ve neyi ölçmek istiyorsunuz?
07:54
You'dOlur measureölçmek how manyçok --
152
462140
1721
Kaç tane neyi ölçmek istiyorsunuz...
07:55
ELEL: How manyçok bookskitaplar they readokumak
153
463861
1844
EL: Kaç kitap okuduklarını
07:57
and how manyçok bookskitaplar they continueddevam etti to readokumak
154
465705
2690
ve ödeme yapmayı kestikten sonra
08:00
after you stoppeddurduruldu payingödeme yapan them.
155
468395
1715
kaç tane kitap okumaya devam ettiklerini.
08:02
MSMS: Oh, after you stoppeddurduruldu payingödeme yapan.
156
470110
2357
MS: Oh, ödeme yapmayı kestikten sonra..
08:04
All right, what about that?
157
472467
1354
Pekala, buna ne dersin?
08:05
HMHM: To be frankdürüst, I just think
158
473821
1977
HM: dürüst olmak gerekirse, bence
08:07
this is, not to offendrahatsız anyonekimse, a very AmericanAmerikan way.
159
475798
4633
kimseyi gücendirmek istemem ama, çok Amerikanvari bir yol.
08:12
(LaughterKahkaha) (ApplauseAlkış)
160
480431
6472
(Kahkaha) (Alkış)
08:18
MSMS: All right. What's emergedortaya from this discussiontartışma
161
486903
2203
MS: Tamam. Bu tartışmadan ortaya çıkan şey
08:21
is the followingtakip etme questionsoru:
162
489106
2120
aşağıdaki şu soru:
08:23
Will the cashnakit incentiveözendirici drivesürücü out or corruptyozlaşmış
163
491226
4251
Nakit teşvik artıracak mı veya bozacak mı
08:27
or crowdkalabalık out the higherdaha yüksek motivationmotivasyon,
164
495477
3189
ya da daha yüksek bir motivasyon mu sağlayacak,
08:30
the intrinsiciçsel lessonders that we hopeumut to conveyiletmek,
165
498666
4794
ileri taşımayı umduğumuz içsel dersten;
08:35
whichhangi is to learnöğrenmek to love to learnöğrenmek and to readokumak
166
503460
4087
öğrenmeyi sevmeyi öğrenmek ve kendi
08:39
for theironların ownkendi sakesTanrı aşkına?
167
507547
2003
iyiliği için okumaktan?
08:41
And people disagreekatılmıyorum about what the effectEfekt will be,
168
509550
4097
Ve insanlar etkinin ne olacağı hakkında aynı fikirde değiller,
08:45
but that seemsgörünüyor to be the questionsoru,
169
513647
2657
ama soru bu gibi görünüyor,
08:48
that somehowbir şekilde a marketpazar mechanismmekanizma
170
516304
2036
bir şekilde piyasa mekanizması
08:50
or a cashnakit incentiveözendirici teachesöğretir the wrongyanlış lessonders,
171
518340
4861
ya da nakit teşvik yanlış dersi öğretirse
08:55
and if it does, what will becomeolmak of these childrençocuklar latersonra?
172
523201
3607
bu çocuklara daha sonra ne olacak?
08:58
I should tell you what's happenedolmuş with these experimentsdeneyler.
173
526808
3373
Bu deneylerin sonucunda ne olduğunu söylemeliyim.
09:02
The cashnakit for good gradesNotlar has had very mixedkarışık resultsSonuçlar,
174
530181
4518
İyi notlar için nakit, çok karışık sonuçlar ortaya çıkardı,
09:06
for the mostçoğu partBölüm has not resultedsonuçlandı in higherdaha yüksek gradesNotlar.
175
534699
3147
çoğunluk için daha yüksek notlarla sonuçlanmadı.
09:09
The two dollarsdolar for eachher bookkitap
176
537846
2371
Her kitap için iki dolar
09:12
did leadöncülük etmek those kidsçocuklar to readokumak more bookskitaplar.
177
540217
3301
bu çocuklara daha fazla okumaları için rehberlik yaptı.
09:15
It alsoAyrıca led them to readokumak shorterdaha kısa bookskitaplar.
178
543518
2644
Ayrıca onları daha kısa kitaplar okumaya da yöneltti.
09:18
(LaughterKahkaha)
179
546162
4178
(Kahkaha)
09:22
But the realgerçek questionsoru is,
180
550340
1650
Ama asıl soru şu,
09:23
what will becomeolmak of these kidsçocuklar latersonra?
181
551990
2572
Daha sonra bu çocuklara ne olacak?
09:26
Will they have learnedbilgili that readingokuma is a choreangarya,
182
554562
2114
Okumanın sıkıcı bir iş olduğunu mu öğrenmiş olacaklar,
09:28
a formform of pieceworkparça başı iş to be donetamam for payödeme, that's the worryendişelenmek,
183
556676
2972
para için yapılması gereken bir parça başı iş, endişelendiğimiz bu,
09:31
or mayMayıs ayı it leadöncülük etmek them to readokumak maybe for the wrongyanlış reasonneden initiallybaşlangıçta
184
559648
4617
ya da belki de onları okumaya, başlangıçta yanlış bir nedenle yönlendirse de,
09:36
but then leadöncülük etmek them to falldüşmek in love with readingokuma for its ownkendi sakeuğruna?
185
564265
4746
sonradan onları kendi iyilikleri için okumaya aşık eden?
09:41
Now, what this, even this briefkısa debatetartışma, bringsgetiriyor out
186
569011
4821
Şimdi, bu kısa tartışma bile, birçok ekonomistin
09:45
is something that manyçok economistsekonomistler overlookgöz ardı.
187
573832
3818
gözden kaçırdığı birşeyi ortaya çıkarıyor.
09:49
EconomistsEkonomistler oftensık sık assumeüstlenmek
188
577650
2096
İktisatçılar sıklıkla piyasaların
09:51
that marketspiyasalar are inertatıl,
189
579746
2624
hareketsiz olduğunu, takas ettikleri şeylere
09:54
that they do not touchdokunma or taintkusur the goodsmal they exchangedeğiş tokuş.
190
582370
4366
dokunmadıklarını, lekelemediklerini varsayarlar.
09:58
MarketPazar exchangedeğiş tokuş, they assumeüstlenmek,
191
586736
3104
Piyasadaki alışveriş, onların kabulüne göre,
10:01
doesn't changedeğişiklik the meaninganlam or valuedeğer
192
589840
2460
alışverişi yapılan malların
10:04
of the goodsmal beingolmak exchangeddeğiş tokuş.
193
592300
1283
anlamını veya değerini değiştirmez.
10:05
This mayMayıs ayı be truedoğru enoughyeterli
194
593583
1576
Bu yeterince doğru olabilir,
10:07
if we're talkingkonuşma about materialmalzeme goodsmal.
195
595159
2417
eğer maddi mallar hakkında konuşuyorsak.
10:09
If you sellsatmak me a flatdüz screenekran televisiontelevizyon
196
597576
2506
Bana düz ekran bir televizyon satarsanız
10:12
or give me one as a gifthediye,
197
600082
2178
ya da bana hediye olarak verirseniz,
10:14
it will be the sameaynı good.
198
602260
1360
aynı mal olacak.
10:15
It will work the sameaynı eitherya way.
199
603620
2486
Her iki şekilde de aynı şekilde çalışacak.
10:18
But the sameaynı mayMayıs ayı not be truedoğru
200
606106
2776
Ama aynı şey geçerli olmayabilir,
10:20
if we're talkingkonuşma about nonmaterialnonmaterial goodsmal
201
608882
2332
eğer maddesel olmayan şeyler ve öğretme ve öğrenme gibi
10:23
and socialsosyal practicesuygulamaları suchböyle as teachingöğretim and learningöğrenme
202
611214
3950
sosyal uygulamalar veya şehir hayatında
10:27
or engagingçekici togetherbirlikte in civickent life.
203
615164
3732
bir arada olmak hakkında konuşuyorsak.
10:30
In those domainsetki alanları, bringinggetiren marketpazar mechanismsmekanizmalar
204
618896
3421
Bu alanlara, piyasa mekanizmaları ve nakit
10:34
and cashnakit incentivesteşvikler mayMayıs ayı underminebaltalamak
205
622317
3918
teşvikleri getirmek, ilgilenmeye değer
10:38
or crowdkalabalık out nonmarketnonmarket valuesdeğerler and attitudestutumlar
206
626235
4320
piyasa dışı değer ve tutumları baltalayabilir
10:42
worthdeğer caringsempatik about.
207
630555
2359
veya artırabilir.
10:44
OnceBir kez we see
208
632914
2224
Piyasaların ve ticaretin,
10:47
that marketspiyasalar and commerceticaret,
209
635138
3711
maddesel alanın dışına genişlemeye başladığında
10:50
when extendedGenişletilmiş beyondötesinde the materialmalzeme domaindomain,
210
638849
3661
malların kendi karakterlerini değiştirebileceğini,
10:54
can changedeğişiklik the characterkarakter of the goodsmal themselveskendilerini,
211
642510
5450
öğretme ve öğrenme örneğinde olduğu gibi,
10:59
can changedeğişiklik the meaninganlam of the socialsosyal practicesuygulamaları,
212
647960
2561
sosyal uygulamaların anlamını değiştirebileceğini,
11:02
as in the exampleörnek of teachingöğretim and learningöğrenme,
213
650521
3464
bir kere görmeye başladığımızda
11:05
we have to asksormak where marketspiyasalar belongait
214
653985
4646
piyasaların nereye ait olduğunu ve nereye ait olmadığını,
11:10
and where they don't,
215
658631
1931
nerede ilgilenmeye değecek değer ve tutumları
11:12
where they mayMayıs ayı actuallyaslında underminebaltalamak
216
660562
2373
gerçekten baltalayabileceklerini
11:14
valuesdeğerler and attitudestutumlar worthdeğer caringsempatik about.
217
662935
3003
sormak zorundayız.
11:17
But to have this debatetartışma,
218
665938
3262
Ama bu tartışmayı yapmak için,
11:21
we have to do something we're not very good at,
219
669200
3498
çok da iyi olmadığımız birşeyi yapmak zorundayız,
11:24
and that is to reasonneden togetherbirlikte in publichalka açık
220
672698
3482
bu da toplumla birlikte bir sonuca ulaşmak,
11:28
about the valuedeğer and the meaninganlam
221
676180
3240
ödüllendirdiğimiz sosyal uygulamaların
11:31
of the socialsosyal practicesuygulamaları we prizeödül,
222
679420
4004
değeri ve anlamı hakkında,
11:35
from our bodiesbedenler to familyaile life
223
683424
2505
bedenlerimizden aile hayatımıza,
11:37
to personalkişisel relationsilişkiler to healthsağlık
224
685929
1953
kişisel ilişkilerimizden sağlığa,
11:39
to teachingöğretim and learningöğrenme to civickent life.
225
687882
3713
öğretme ve öğrenmeye, şehir hayatına.
11:43
Now these are controversialtartışmalı questionssorular,
226
691595
2984
Şimdi, bunlar tartışmalı sorular,
11:46
and so we tendeğiliminde to shrinkküçültmek from them.
227
694579
2760
ve bu yüzden onları küçültme eğilimindeyiz.
11:49
In factgerçek, duringsırasında the pastgeçmiş threeüç decadeson yıllar,
228
697339
2920
Aslında, son otuz yılda,
11:52
when marketpazar reasoningmuhakeme and marketpazar thinkingdüşünme
229
700259
2497
ne zaman market düşüncesi ve market mantığı
11:54
have gatheredtoplanmış forcekuvvet and gainedkazanmış prestigeprestij,
230
702756
3488
güçlerini birleştirip prestij kazansa,
11:58
our publichalka açık discoursesöylev duringsırasında this time
231
706244
3482
bu süre içinde ortak söylemimiz
12:01
has becomeolmak hollowedboş out,
232
709726
2235
içi boş bir hale geldi,
12:03
emptyboş of largerdaha büyük moralmanevi meaninganlam.
233
711961
3706
daha büyük bir ahlaki anlamda boş.
12:07
For fearkorku of disagreementanlaşmazlık, we shrinkküçültmek from these questionssorular.
234
715667
3212
Anlaşmazlık korkusu yüzünden, bu sorulardan kaçıyoruz.
12:10
But oncebir Zamanlar we see that marketspiyasalar
235
718879
3527
Ama bir kez piyasaların
12:14
changedeğişiklik the characterkarakter of goodsmal,
236
722406
2173
malların karakterini değiştiğini görünce,
12:16
we have to debatetartışma amongarasında ourselveskendimizi
237
724579
4567
mallara nasıl değer vereceğimizle ilgili
12:21
these biggerDaha büyük questionssorular
238
729146
2337
bu büyük soruları kendi aramızda
12:23
about how to valuedeğer goodsmal.
239
731483
1960
tartışmak zorundayız
12:25
One of the mostçoğu corrosiveaşındırıcı effectsetkileri
240
733443
2995
Herşeyin üzerine bir fiyat koymanın
12:28
of puttingkoyarak a pricefiyat on everything
241
736438
2787
en aşındırıcı etkilerinden birisi
12:31
is on commonalityortak özellikleri,
242
739225
2369
ortaklık ile ilgilidir,
12:33
the senseduyu that we are all in it togetherbirlikte.
243
741594
3178
hepimiz birlikte bu konunun içindeyiz hissi.
12:36
AgainstKarşı the backgroundarka fon of risingyükselen inequalityeşitsizlik,
244
744772
4723
Artan eşitsizliğin arka planına karşın,
12:41
marketizingmarketizing everyher aspectGörünüş of life
245
749495
3867
yaşamın her yönünü pazarlaştırmak
12:45
leadspotansiyel müşteriler to a conditionşart where those who are affluentzengin
246
753362
5551
varlıklı olanlar ile mütevazi olanların
12:50
and those who are of modestmütevazi meansanlamına geliyor
247
758913
1850
giderek artan oranda ayrık bir hayat
12:52
increasinglygiderek livecanlı separateayrı liveshayatları.
248
760763
4382
yaşamalarına sebep olacak bir duruma yol açar.
12:57
We livecanlı and work and shopDükkan and playoyun
249
765145
3219
Yaşarız, çalışırız ve alışveriş yaparız ve oynarız,
13:00
in differentfarklı placesyerler.
250
768364
1731
farklı yerlerde.
13:02
Our childrençocuklar go to differentfarklı schoolsokullar.
251
770095
3116
Çocuklarımız farklı okullara gider.
13:05
This isn't good for democracydemokrasi,
252
773211
2549
Bu demokrasi için iyi değil,
13:07
norne de is it a satisfyingtatmin edici way to livecanlı,
253
775760
2923
ya da tatmin edici bir yaşam tarzı da değil,
13:10
even for those of us who can affordparası yetmek
254
778683
3280
sıranın en önüne geçebilecek yolları
13:13
to buysatın almak our way to the headkafa of the linehat.
255
781963
2755
satın almaya gücü yetenlerimiz için bile.
13:16
Here'sİşte why.
256
784718
1773
İşte sebebi.
13:18
DemocracyDemokrasi does not requiregerektirir perfectmükemmel equalityeşitlik,
257
786491
4929
Demokrasi mükemmel eşitlik gerektirmez,
13:23
but what it does requiregerektirir
258
791420
1763
Ama gerektirdiği şey,
13:25
is that citizensvatandaşlar sharepay in a commonortak life.
259
793183
3628
vatandaşların ortak bir yaşam paylaşmakta olmasıdır.
13:28
What mattershususlar is that people
260
796811
2629
Önemli olan bu insanların
13:31
of differentfarklı socialsosyal backgroundsarka
261
799440
1769
farklı sosyal kökenlerden gelen,
13:33
and differentfarklı walksyürüyüşleri of life
262
801209
1724
ve hayatta farklı bir yoldan yürüyenlerin,
13:34
encounterkarşılaşma one anotherbir diğeri,
263
802933
2284
birbirlerine rastlaması,
13:37
bumpçarpmak up againstkarşısında one anotherbir diğeri
264
805217
2023
hayatın sıradan düzeni içinde
13:39
in the ordinarysıradan coursekurs of life,
265
807240
3490
birbirlerine çarpması,
13:42
because this is what teachesöğretir us
266
810730
2724
Çünkü bu, bize pazarlık yapmayı ve
13:45
to negotiategörüşmek and to abideuymak our differencesfarklar.
267
813454
3672
farklılıklarımıza katlanmayı öğretir.
13:49
And this is how we come to carebakım for the commonortak good.
268
817126
4214
Ve bu, herkesin iyiliğini düşünen hale geliş biçimimizdir.
13:53
And so, in the endson, the questionsoru of marketspiyasalar
269
821340
3350
Ve böylece, sonunda, piyasaların sorusu
13:56
is not mainlyağırlıklı olarak an economicekonomik questionsoru.
270
824690
4140
ağırlıklı olarak ekonomik bir soru değildir.
14:00
It's really a questionsoru of how we want to livecanlı togetherbirlikte.
271
828830
4088
Bu aslında nasıl beraber yaşamak istediğimizin sorusudur.
14:04
Do we want a societytoplum where everything is up for saleSatılık,
272
832918
4540
Biz, herşeyin satılık olduğu bir toplum mu istiyoruz,
14:09
or are there certainbelli moralmanevi and civickent goodsmal
273
837458
3512
yoksa piyasaların kabul etmediği, ve parayla
14:12
that marketspiyasalar do not honorOnur
274
840970
1929
satın alınamayacak belli bazı ahlaki
14:14
and moneypara cannotyapamam buysatın almak?
275
842899
2794
ve toplumsal şeylerin olduğu bir toplum mu?
14:17
Thank you very much.
276
845693
1462
Çok teşekkür ederim.
14:19
(ApplauseAlkış)
277
847155
5185
(Alkış)
Translated by Okan KILIC
Reviewed by Ayşe Parlak

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Michael Sandel - Political philosopher
Michael Sandel teaches political philosophy at Harvard, exploring some of the most hotly contested moral and political issues of our time.

Why you should listen

Michael Sandel is one of the best known American public intellectuals. The London Observer calls him "one of the most popular teachers in the world" and indeed his lectures at Harvard draw thousands of students eager to discuss big questions of modern political life: bioethics, torture, rights versus responsibilities, the value we put on things. Sandel's class is a primer on thinking through the hard choices we face as citizens. The course has been turned into a public TV series with companion website and book: Justice: What’s the Right Thing to Do? In his newest book, What Money Can't Buy, he challenges the idea that markets are morally neutral.
 
"To understand the importance of his purpose," a Guardian reviewer wrote of the book, "you first have to grasp the full extent of the triumph achieved by market thinking in economics, and the extent to which that thinking has spread to other domains. This school sees economics as a discipline that has nothing to do with morality, and is instead the study of incentives, considered in an ethical vacuum. Sandel's book is, in its calm way, an all-out assault on that idea, and on the influential doctrine that the economic approach to "utility maximisation" explains all human behaviour."

Read more about his thinking on markets and morality: "Lunch with Michael Sandel" on FT.com >>  

More profile about the speaker
Michael Sandel | Speaker | TED.com