TED2014
Jennifer Senior: For parents, happiness is a very high bar
Jennifer Senior: Ebeveynler için mutluluk çok yüksek bir çıta
Filmed:
Readability: 3.9
2,370,134 views
Yazar Jennifer Senior'un dediği gibi, kitabevinin ebeveynlik bölümü kahredici. —bizim ortak endişemiz için devasa bir renkli şeker abidesi— Neden ebeveynlik çok fazla kaygı dolu? Çünkü modern, orta sınıf ailelerde —mutlu çocuklar büyütmek için— hedefin yakalanması çok zor. Bu dürüst konuşmada, bize biraz daha sevecen ve daha ulaşılabilir hedefleri sunuyor.
Jennifer Senior - Writer
In her new book "All Joy and No Fun," Jennifer Senior explores how children reshape their parents' lives -- for better and worse. Full bio
In her new book "All Joy and No Fun," Jennifer Senior explores how children reshape their parents' lives -- for better and worse. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
When I was born,
0
618
1438
Ben doğduğum zaman,
00:14
there was really only one book
1
2056
1680
çocukların nasıl yetiştirileceği konusunda
00:15
about how to raise your children,
2
3736
1886
sadece bir kitap vardı
00:17
and it was written by Dr. Spock.
3
5622
3167
ve o da Dr. Spock tarafından yazılmıştı.
00:20
(Laughter)
4
8789
1936
(Gülüşmeler)
Hoş gördüğünüz için teşekkür ederim.
00:22
Thank you for indulging me.
5
10725
1231
00:23
I have always wanted to do that.
6
11956
3606
Bunu hep yapmak istemiştim.
00:27
No, it was Benjamin Spock,
7
15562
2103
Hayır, o Benjamin Spock'tı
00:29
and his book was called "The Common
Sense Book of Baby And Child Care."
Sense Book of Baby And Child Care."
8
17665
3850
ve kitabının adı da:
"Bebek ve Çocuk Bakımı Sağduyu Kitabı"
"Bebek ve Çocuk Bakımı Sağduyu Kitabı"
00:33
It sold almost 50 million copies
by the time he died.
by the time he died.
9
21515
5647
Öldüğü zaman neredeyse
50 milyon satmıştı.
50 milyon satmıştı.
00:39
Today, I, as the mother of a six-year-old,
10
27162
3645
Bugün, 6 yaşında bir çocuğun annesi olarak
00:42
walk into Barnes and Noble,
11
30807
1677
Barnes ve Noble'a girdiğimde,
00:44
and see this.
12
32484
2681
şu görüntüyle karşılaşıyorum.
00:47
And it is amazing
13
35165
1959
Bu raflarda bulabileceğiniz
00:49
the variety that one finds
on those shelves.
on those shelves.
14
37124
3704
çeşitlilik gerçekten de müthiş.
00:52
There are guides to raising
an eco-friendly kid,
an eco-friendly kid,
15
40828
4422
Çocuğunuzu nasıl çevre dostu,
glutenden uzak,
glutenden uzak,
00:57
a gluten-free kid,
16
45250
2195
hastalıktan uzak yetiştireceğiniz
00:59
a disease-proof kid,
17
47445
2365
konusunda yol gösterici kitaplar var.
01:01
which, if you ask me, is a little bit creepy.
18
49810
3953
Bana sorarsınız, bu biraz ürkütücü.
01:05
There are guides to raising a bilingual kid
19
53763
2537
Evde tek dil konuşsanız bile, çift dilli
01:08
even if you only speak one language at home.
20
56300
2851
çocuk yetiştirebilme kılavuzları var.
01:11
There are guides to raising a financially savvy kid
21
59151
3616
Ekonomik algısı yüksek,
aklı bilime çalışan ve
aklı bilime çalışan ve
01:14
and a science-minded kid
22
62767
2762
yogada usta olacak çocuklar yetiştirmenize
01:17
and a kid who is a whiz at yoga.
23
65529
3110
kılavuzluk eden kitaplar var.
01:20
Short of teaching your toddler how to defuse
24
68639
3210
Yeni yürümeye başlayan çocuğunuza
01:23
a nuclear bomb,
25
71849
1350
bir nükleer bombayı
01:25
there is pretty much a guide to everything.
26
73199
6506
nasıl etkisiz hâle getireceğini öğreten,
hemen hemen her şey için bir kılavuz var.
hemen hemen her şey için bir kılavuz var.
01:31
All of these books are well-intentioned.
27
79705
2614
Tüm bu kitapların niyetleri oldukça iyi.
01:34
I am sure that many of them are great.
28
82319
4510
Eminim ki birçoğu da gerçekten harikadır.
01:38
But taken together, I am sorry,
29
86829
4101
Ama birlikte ele alındıklarında, üzgünüm.
01:42
I do not see help
30
90930
2351
Bu rafa baktığımda
01:45
when I look at that shelf.
31
93281
3849
herhangi bir yardım göremiyorum.
01:49
I see anxiety.
32
97130
2274
Endişe görüyorum.
01:51
I see a giant candy-colored monument
33
99404
2727
Bizim toplu paniğimiz için yapılmış
01:54
to our collective panic,
34
102131
2943
devasa şeker renkli bir anıt görüyorum.
01:57
and it makes me want to know,
35
105074
2581
Bu da soru işaretleri doğuruyor.
01:59
why is it that raising our children
36
107655
2383
Çocuklarımızı yetiştirmek neden
02:02
is associated with so much anguish
37
110038
1782
bu kadar keder ve kafa karışıklığıyla
02:03
and so much confusion?
38
111820
2258
ilişkilendiriliyor?
02:06
Why is it that we are at sixes and sevens
39
114078
2714
Niçin yıllardır insanların başarılı
02:08
about the one thing human beings
40
116792
2976
bir şekilde yapmaya devam ettiği
bir şey hakkında allak bullağız,
02:11
have been doing successfully for millennia,
41
119768
1864
02:13
long before parenting message boards
42
121632
2836
ebeveynlik mesaj panoları ve
02:16
and peer-reviewed studies came along?
43
124468
2877
bağımsız değerlendirilen çalışmalar
ortaya çıkmadan çok önce?
ortaya çıkmadan çok önce?
02:19
Why is it that so many mothers and fathers
44
127345
2653
Neden birçok anne ve baba
02:21
experience parenthood as a kind of crisis?
45
129998
6222
ebeveynliği bir tür kriz
olarak yaşıyorlar?
olarak yaşıyorlar?
02:28
Crisis might seem like a strong word,
46
136220
2346
Kriz güçlü bir kelime olarak görülebilir,
02:30
but there is data suggesting it probably isn't.
47
138566
2978
ama bunun öyle olmadığını
gösteren veriler var.
gösteren veriler var.
02:33
There was, in fact, a paper of just this very name,
48
141544
2756
Hatta tam şöyle adı olan bir gazete vardı,
02:36
"Parenthood as Crisis," published in 1957,
49
144300
4086
"Kriz Olarak Ebeveynlik" makalesi,
1957 yılında yayınlandı.
1957 yılında yayınlandı.
02:40
and in the 50-plus years since,
50
148386
2538
Bu makaleden 50 yıl sonra da
02:42
there has been plenty of scholarship
51
150924
2086
ebeveynlerin bu keder örüntüsünü
02:45
documenting a pretty clear pattern
52
153010
2407
açık olarak belgeleyen
02:47
of parental anguish.
53
155417
2055
birçok makale yayınlanmıştır.
02:49
Parents experience more stress than non-parents.
54
157472
3306
Ebeveynler ebeveyn olmayanlara
göre daha çok stres yaşamaktadırlar.
göre daha çok stres yaşamaktadırlar.
02:52
Their marital satisfaction is lower.
55
160778
2916
Evlilik tatmini daha düşüktür.
02:55
There have been a number of studies
56
163694
1517
Çocuklarıyla vakit geçirirken,
02:57
looking at how parents feel
57
165211
1289
nasıl hissettiklerini
02:58
when they are spending time with their kids,
58
166500
2417
inceleyen birçok araştırma var.
03:00
and the answer often is, not so great.
59
168917
3900
Sonuçları genelde çok da mükemmel değil.
03:04
Last year, I spoke with a researcher
60
172817
2038
Geçen yıl, Matthew Killingsworth adında
03:06
named Matthew Killingsworth
61
174855
1296
bir araştırmacıyla konuştum.
03:08
who is doing a very, very imaginative project
62
176151
3460
Kendisi oldukça yaratıcı bir
proje kapsamında
proje kapsamında
03:11
that tracks people's happiness,
63
179611
1898
insanların mutluluklarını izlemişti
03:13
and here is what he told me he found:
64
181509
3969
ve bulgularından biri şuydu:
03:17
"Interacting with your friends
65
185478
1614
"Arkadaşlarınızla etkileşiminiz,
03:19
is better than interacting with your spouse,
66
187092
2912
eşinizle etkileşiminizden daha iyidir.
03:22
which is better than interacting with other relatives,
67
190004
3356
Bu da diğer akrabalarınızla
iletişiminizden daha iyidir.
iletişiminizden daha iyidir.
03:25
which is better than interacting with acquaintances,
68
193360
3225
Bu da diğer tanıdıklarınızla
iletişiminizden daha iyidir.
iletişiminizden daha iyidir.
03:28
which is better than interacting with parents,
69
196585
2945
Bu da ebeveynlerinizle
iletişiminizden daha iyidir.
iletişiminizden daha iyidir.
03:31
which is better than interacting with children.
70
199530
3776
Bu da çocuklarınızla
iletişiminizden daha iyidir.
iletişiminizden daha iyidir.
Yani yabancılarla aynı değerdedirler."
03:35
Who are on par with strangers."
71
203306
2000
03:37
(Laughter)
72
205306
4506
(Gülüşmeler)
03:41
But here's the thing.
73
209812
2367
Ama şu var,
03:44
I have been looking at what underlies these data
74
212179
3078
3 yıldır, bu verilerin altında
03:47
for three years,
75
215257
1911
nelerin yattığına bakıyorum
03:49
and children are not the problem.
76
217168
3226
ve asıl problem çocuklar değil.
03:52
Something about parenting right now at this moment
77
220394
4987
Tam da bu noktada asıl problem
03:57
is the problem.
78
225381
2040
ebeveynlikle ilglili bir şey.
03:59
Specifically, I don't think we know
79
227421
2489
Ebeveynliğin ne olması gerektiğini
04:01
what parenting is supposed to be.
80
229910
2516
bildiğimizi sanmıyorum.
04:04
Parent, as a verb,
81
232426
2180
Ebeveynlik, fiil olarak,
04:06
only entered common usage in 1970.
82
234606
4262
1970 yılında yaygın olarak
kullanılmaya başlanılmıştır.
kullanılmaya başlanılmıştır.
04:10
Our roles as mothers and fathers have changed.
83
238868
3322
Anneler ve babaların rolleri değişmiştir.
04:14
The roles of our children have changed.
84
242190
2841
Çocuklarımızın rolleri de değişti.
04:17
We are all now furiously improvising
85
245031
2342
Herhangi bir senaryonun olmadığı
04:19
our way through a situation
86
247373
1906
durumlarda öfkeyle
04:21
for which there is no script,
87
249279
3593
doğaçlama yapıyoruz.
04:24
and if you're an amazing jazz musician,
88
252872
2041
Eğer mükemmel bir caz müzisyeniyseniz,
04:26
then improv is great,
89
254913
2187
doğaçlama müthiştir,
04:29
but for the rest of us,
90
257100
2405
ancak diğerleri için,
04:31
it can kind of feel like a crisis.
91
259505
3816
bu kriz gibi hissettirebilir.
04:35
So how did we get here?
92
263321
2580
Peki bu hâle nasıl geldik?
04:37
How is it that we are all now navigating
93
265901
2116
Çocuk yetiştirme dünyasında,
bize rehberlik edecek
bize rehberlik edecek
04:40
a child-rearing universe
94
268017
1552
herhangi bir model yokken,
04:41
without any norms to guide us?
95
269569
2828
nasıl yol alıyoruz?
04:44
Well, for starters, there has been
96
272397
2160
Yeni başlayanlar için, bu konuda
04:46
a major historical change.
97
274557
1839
temel tarihsel değişiklikler olmuştur.
04:48
Until fairly recently,
98
276396
2193
Oldukça yakın döneme kadar
04:50
kids worked, on our farms primarily,
99
278589
3712
çocuklar öncelikle tarlalar, fabrikalar,
04:54
but also in factories, mills, mines.
100
282301
2868
atölyeler ve madenlerde çalışıyorlardı.
04:57
Kids were considered economic assets.
101
285169
2916
Çocuklar ekonomik servet
olarak görülüyordu.
olarak görülüyordu.
05:00
Sometime during the Progressive Era,
102
288085
2096
İleri Çağ döneminde,
05:02
we put an end to this arrangement.
103
290181
1628
bu düzenlemeye bir son verdik.
05:03
We recognized kids had rights,
104
291809
2271
Çocukların da hakları olduğunu fark ettik,
05:06
we banned child labor,
105
294080
1520
çocuk işçiliğini yasakladık.
05:07
we focused on education instead,
106
295600
2770
Bunun yerine eğitime odaklandık ve
05:10
and school became a child's new work.
107
298370
3176
böylece okul çocuğun
yeni işi hâline geldi.
yeni işi hâline geldi.
05:13
And thank God it did.
108
301546
1706
Tanrı'ya şükür böyle oldu.
05:15
But that only made a parent's role
109
303252
2397
Ama bu da ebeveynlerin rolünü
05:17
more confusing in a way.
110
305649
1771
daha da karıştırdı.
05:19
The old arrangement might not have been
111
307420
1552
Bu eski düzenleme tam olarak
05:20
particularly ethical, but it was reciprocal.
112
308972
3118
etik olmayabilir ancak karşılıklıydı.
05:24
We provided food, clothing, shelter,
113
312090
2356
Biz çocuklarımıza yiyecek, giyecek,
barınma imkânı ve ahlaki
bir temel sağlarken
bir temel sağlarken
05:26
and moral instruction to our kids,
114
314446
2124
05:28
and they in return provided income.
115
316570
5640
onlar da karşılığında gelir
getiriyorlardı.
getiriyorlardı.
05:34
Once kids stopped working,
116
322210
1968
Çocuklar çalışmayı bıraktığında,
05:36
the economics of parenting changed.
117
324178
3304
ebeveynliğin ekonomisi de değişmişti.
05:39
Kids became, in the words of one
118
327482
2572
Çocuklar, dünyanın en zeki ancak
en acımasız sosyoloğu tarafından
en acımasız sosyoloğu tarafından
05:42
brilliant if totally ruthless sociologist,
119
330054
3442
"ekonomik olarak değersiz ancak
05:45
"economically worthless but emotionally priceless."
120
333496
4762
duygusal olarak paha biçilemez"
olarak görülmeye başlanmıştı.
olarak görülmeye başlanmıştı.
05:50
Rather than them working for us,
121
338258
2391
Bizim için çalışmak yerine,
05:52
we began to work for them,
122
340649
1903
kendileri için çalışmaya başlamışlardı,
05:54
because within only a matter of decades
123
342552
1860
çünkü yıllar içinde açıkça
05:56
it became clear:
124
344412
1408
ortaya çıkan şey şuydu:
05:57
if we wanted our kids to succeed,
125
345820
2370
Çocuklarımızın başarılı
olmasını istiyorsak,
olmasını istiyorsak,
06:00
school was not enough.
126
348190
2993
okul yeterli değildi.
06:03
Today, extracurricular activities are a kid's new work,
127
351183
4797
Günümüzde, ders programı
dışındaki aktiviteler çocukların yeni işi
dışındaki aktiviteler çocukların yeni işi
06:07
but that's work for us too,
128
355980
1757
ancak bunlar bizim de işimiz.
06:09
because we are the ones
driving them to soccer practice.
driving them to soccer practice.
129
357737
3183
Çünkü onları futbol antremanına
götüren biziz.
götüren biziz.
06:12
Massive piles of homework are a kid's new work,
130
360920
2863
Bir yığın ödev de çocukların yeni işi,
06:15
but that's also work for us,
131
363783
1568
ayrıca bizim de işimiz.
06:17
because we have to check it.
132
365351
2111
Çünkü o ödevleri kontrol
etmemiz gerekiyor.
etmemiz gerekiyor.
06:19
About three years ago, a Texas woman
133
367462
2325
3 yıl önce, Teksaslı bir kadın
06:21
told something to me
134
369787
1054
beni gerçekten üzen
06:22
that totally broke my heart.
135
370841
3279
bir şey söyledi.
06:26
She said, almost casually,
136
374120
4040
Oldukça sıradan bir şekilde,
06:30
"Homework is the new dinner."
137
378160
4434
"Ödevler, yeni akşam yemekleri."
06:34
The middle class now pours all of its time
138
382594
2600
Orta sınıf artık tüm zamanını, enerjisini
06:37
and energy and resources into its kids,
139
385194
3442
ve kaynaklarını çocuklarına veriyor.
06:40
even though the middle class
140
388636
1353
Verecekleri daha az zaman,
06:41
has less and less of those things to give.
141
389989
3613
enerji ve kaynakları olsa bile.
06:45
Mothers now spend more time with their children
142
393602
3284
1965 yılına göre anneler çocuklarıyla
06:48
than they did in 1965,
143
396886
2383
daha çok zaman geçiriyorlar.
06:51
when most women were not even in the workforce.
144
399269
5394
Üstelik o zamanki kadınların
çoğu çalışmıyordu.
çoğu çalışmıyordu.
06:56
It would probably be easier for parents
145
404663
2112
Ebeveynlerin yeni rollerine girmeleri
06:58
to do their new roles
146
406775
1391
çocuklarını neye hazırladıklarını
07:00
if they knew what they were preparing their kids for.
147
408166
3565
bildiklerinde daha kolay olacaktır.
07:03
This is yet another thing that
makes modern parenting
makes modern parenting
148
411731
2444
Bu da modern ebeveynliği daha
07:06
so very confounding.
149
414175
2070
karışık yapan şeylerden biri.
07:08
We have no clue what portion our wisdom, if any,
150
416245
3688
Bilgimizin ne kadarının çocukların
kullanımı için
kullanımı için
07:11
is of use to our kids.
151
419933
1757
olduğuna dair bir fikrimiz yok.
07:13
The world is changing so rapidly,
152
421690
1433
Bunu söylemek mümkün değil,
07:15
it's impossible to say.
153
423123
2203
çünkü dünya çok hızlı değişiyor.
07:17
This was true even when I was young.
154
425326
2075
Bu, ben gençken de doğruydu.
07:19
When I was a kid, high school specifically,
155
427401
3024
Ben çocukken, özellikle lise dönemimde,
07:22
I was told that I would be at sea
156
430425
1984
eğer Japoncayı bilmeseydim,
07:24
in the new global economy
157
432409
1785
yeni global ekonomide,
07:26
if I did not know Japanese.
158
434194
4506
kaybolacağım söylenmişti.
07:30
And with all due respect to the Japanese,
159
438700
2502
Japonlara saygım sonsuz
07:33
it didn't turn out that way.
160
441202
2441
ancak söylendiği gibi olmadı.
07:35
Now there is a certain kind of middle-class parent
161
443643
2288
Şimdi orta sınıf ebeveynler,
07:37
that is obsessed with teaching their kids Mandarin,
162
445931
2704
çocuklarına Mandarin
öğretmeye takıntılılar
öğretmeye takıntılılar
07:40
and maybe they're onto something,
163
448635
2610
ya da kesin olarak bilemediğimiz
07:43
but we cannot know for sure.
164
451245
2735
başka bir şeye takılmışlar.
07:45
So, absent being able to anticipate the future,
165
453980
2629
Geleceği tahmin edebilmeden yoksun
07:48
what we all do, as good parents,
166
456609
2625
iyi ebeveynler olarak, yaptığımız şey,
07:51
is try and prepare our kids
167
459234
1927
çocuklarımızı her türlü gelecek
07:53
for every possible kind of future,
168
461161
3048
ihtimaline karşı hazırlamak
07:56
hoping that just one of our efforts will pay off.
169
464209
4057
ve bir gün çabalarımızın sonuç
vermesini ummak.
vermesini ummak.
08:00
We teach our kids chess,
170
468266
1928
Belki analitik yeteneklere
08:02
thinking maybe they will need analytical skills.
171
470194
2635
ihtiyaç duyarlar diye
çocuklarımıza satranç öğretiriz.
çocuklarımıza satranç öğretiriz.
08:04
We sign them up for team sports,
172
472829
2445
İşbirliği için gerekli yeteneklere
08:07
thinking maybe they will need collaborative skills,
173
475274
3287
ihtiyaç duyarlar diye takım
sporlarına yazdırırız.
sporlarına yazdırırız.
08:10
you know, for when they go
to Harvard Business School.
to Harvard Business School.
174
478561
2520
Örneğin; Harvard İşletme
Okulu'na gittiklerinde.
Okulu'na gittiklerinde.
08:13
We try and teach them to be financially savvy
175
481081
3229
Onların maddi olarak anlayışlı olmalarını,
08:16
and science-minded and eco-friendly
176
484310
3457
bilimsel düşünmelerini,
çevre dostu olmalarını
çevre dostu olmalarını
08:19
and gluten-free,
177
487767
2966
ve glutensiz olmalarını öğretmek isteriz.
08:22
though now is probably a good time to tell you
178
490733
1972
Sanırım size çocukken çevre dostu
08:24
that I was not eco-friendly and gluten-free as a child.
179
492705
5540
ve glutensiz olmadığımı söylemek
için doğru bir zaman.
için doğru bir zaman.
08:30
I ate jars of pureed macaroni and beef.
180
498245
4790
Kavanoz kavanoz püre makarna ve et yerdim.
08:35
And you know what? I'm doing okay.
181
503035
2177
Aslında şu an, gayet de iyiyim.
08:37
I pay my taxes.
182
505212
2413
Vergilerimi ödüyorum.
08:39
I hold down a steady job.
183
507625
3217
Sabit bir işe sahibim.
08:42
I was even invited to speak at TED.
184
510842
4328
Hatta TED'e bile konuşmaya çağrıldım.
Ancak sanırım olay şu,
08:47
But the presumption now is that
185
515170
1382
08:48
what was good enough for me,
or for my folks for that matter,
or for my folks for that matter,
186
516552
3398
benim için ya da ailem için
yeterince iyi olan şey,
yeterince iyi olan şey,
08:51
isn't good enough anymore.
187
519950
1811
artık o kadar da iyi değil.
08:53
So we all make a mad dash to that bookshelf,
188
521761
3664
Hâliyle o kitap rafına
deli gibi dalıyoruz,
deli gibi dalıyoruz,
08:57
because we feel like if we aren't trying everything,
189
525425
3312
çünkü her şeyi denemezsek
sanki hiçbir şey yapmıyormuşuz
09:00
it's as if we're doing nothing
190
528737
2130
09:02
and we're defaulting on our obligations to our kids.
191
530867
5337
ve çocuklarımıza karşı yükümlülüklerimizi
yerine getirmemiş gibi oluyor.
yerine getirmemiş gibi oluyor.
09:08
So it's hard enough to navigate our new roles
192
536204
2608
Anneler ve babalar olarak yeni rollerimizi
09:10
as mothers and fathers.
193
538812
1522
bulmamız zor.
09:12
Now add to this problem something else:
194
540334
2446
Şimdi bu probleme başka bir şey
daha ekleyelim:
daha ekleyelim:
09:14
we are also navigating new roles
195
542780
1928
Aynı zamanda eşler olarak da
09:16
as husbands and wives
196
544708
1604
yeni rol bulmaya çalışıyoruz.
09:18
because most women today are in the workforce.
197
546312
3648
Çünkü günümüzde kadınların çoğu çalışıyor.
09:21
This is another reason, I think,
198
549960
1530
Bence bu da, ebeveynliği bir kriz
09:23
that parenthood feels like a crisis.
199
551490
2322
olarak görmemize neden oluyor.
09:25
We have no rules, no scripts, no norms
200
553812
2650
Bir çocuğun, anne babasının ikisinin de
09:28
for what to do when a child comes along
201
556462
2540
çalıştığını anladığında ne yapacağına dair
09:31
now that both mom and dad are breadwinners.
202
559002
3191
bir kural, senaryo ve norm yok.
09:34
The writer Michael Lewis once put this
203
562193
2405
Yazar Michael Lewis bunu
09:36
very, very well.
204
564598
1237
çok güzel anlatmış.
09:37
He said that the surest way
205
565835
2512
Bir çiftin kavga etmeye başlamaları için
09:40
for a couple to start fighting
206
568347
1795
en kesin yol,
09:42
is for them to go out to dinner with another couple
207
570142
3028
iş bölümleri onlarınkinden
09:45
whose division of labor
208
573170
1185
biraz daha farklı olan
09:46
is ever so slightly different from theirs,
209
574355
3610
bir çiftle yemeğe çıkmalarıdır.
09:49
because the conversation in
the car on the way home
the car on the way home
210
577965
3676
Böylece eve dönerken arabadaki konuşma
09:53
goes something like this:
211
581641
2217
şöyle olur:
09:56
"So, did you catch that Dave is the one
212
584775
4633
"Dave'in onlarla her sabah okula
10:01
who walks them to school every morning?"
213
589408
3901
yürüdüğünü duydun mu?"
10:05
(Laughter)
214
593309
3821
(Gülüşmeler)
10:09
Without scripts telling us who does what
215
597742
2515
Kimin neyi yapacağının söylenmediği
10:12
in this brave new world, couples fight,
216
600257
3049
bu yeni cesur dünyada, eşler kavga eder,
10:15
and both mothers and fathers each have
217
603306
3239
hem anneler hem babalar
haklı yakınmalara sahip olur.
10:18
their legitimate gripes.
218
606545
1930
10:20
Mothers are much more likely
219
608475
1855
Anneler evdeyken aynı anda
10:22
to be multi-tasking when they are at home,
220
610330
2078
daha çok işle uğraşırlar.
10:24
and fathers, when they are at home,
221
612408
2211
Babalar evdeyken,
10:26
are much more likely to be mono-tasking.
222
614619
2959
genellikle tek bir işle ilgilenirler.
10:29
Find a guy at home, and odds are
223
617578
2568
Evde bulduğunuz bir adam,
10:32
he is doing just one thing at a time.
224
620146
3761
bir seferde tek bir şey yapıyor olur.
10:35
In fact, UCLA recently did a study
225
623907
2904
Aslında, UCLA yeni çalışmasında
10:38
looking at the most common configuration
226
626811
2533
orta sınıf aile üyelerinin
10:41
of family members in middle-class homes.
227
629344
3046
en yaygın yapılanmalarını inceledi.
10:44
Guess what it was?
228
632390
1733
Bilin bakalım nasılmış?
10:46
Dad in a room by himself.
229
634123
2647
Baba bir odada tek başına.
10:48
According to the American Time Use Survey,
230
636770
2440
Amerikan Zaman Kullanma Anketi
sonuçlarına göre;
sonuçlarına göre;
10:51
mothers still do twice as much childcare as fathers,
231
639210
3225
anneler, babaların iki katı
kadar çocuk bakıyorlar.
kadar çocuk bakıyorlar.
10:54
which is better than it was in Erma Bombeck's day,
232
642435
3599
Bu, Erma Bombeck zamanından daha iyi
10:58
but I still think that something she wrote
233
646034
2266
ama yine de yazdığı şeyin
konuyla son derece
konuyla son derece
11:00
is highly relevant:
234
648300
2872
alakalı olduğunu düşünüyorum:
11:03
"I have not been alone in the
bathroom since October."
bathroom since October."
235
651172
3718
"Ekim'den beri banyoda yalnız kalmadım."
11:06
(Laughter)
236
654890
4334
(Gülüşmeler)
11:11
But here is the thing: Men are doing plenty.
237
659224
4830
Ama bakın: Erkekler birçok şey yapıyorlar.
11:16
They spend more time with their kids
238
664054
1776
Kendi babalarına göre, çocuklarıyla
11:17
than their fathers ever spent with them.
239
665830
3334
daha çok zaman geçiriyorlar.
11:21
They work more paid hours, on average,
240
669164
1980
Eşlerine göre, günde ortalama olarak
11:23
than their wives,
241
671144
1693
daha uzun süre çalışıyorlar.
11:24
and they genuinely want to be good,
242
672837
1834
Gerçekten de iyi, ilgili
11:26
involved dads.
243
674671
1579
babalar olmak istiyorlar.
11:28
Today, it is fathers, not mothers,
244
676250
3368
Genellikle en çok iş-yaşam çatışmasını
11:31
who report the most work-life conflict.
245
679618
4111
yaşadığını belirten babalardır,
anneler değil.
anneler değil.
11:35
Either way, by the way,
246
683729
2232
Bu arada, her iki şekilde de,
bu yeni rollerin anlaşılmasının
geleneksel aileler için
geleneksel aileler için
11:37
if you think it's hard for traditional families
247
685961
2335
11:40
to sort out these new roles,
248
688296
1624
zor olacağını düşünüyorsanız,
11:41
just imagine what it's like now
249
689920
1836
sadece geleneksel olmayan aileler için
11:43
for non-traditional families:
250
691756
1895
nasıl olduğunu hayal edin:
11:45
families with two dads, families with two moms,
251
693651
2595
2 babalı, 2 anneli aileler,
11:48
single-parent households.
252
696246
1705
tek ebeveynli evler.
11:49
They are truly improvising as they go.
253
697951
4393
İlerlerken gerçekten de
doğaçlama yapıyorlar.
doğaçlama yapıyorlar.
11:54
Now, in a more progressive country,
254
702344
3791
Daha yenilikçi bir ülkede,
11:58
and forgive me here for capitulating to cliché
255
706135
2730
böyle bir klişeye teslim olduğum
için beni bağışlayın.
için beni bağışlayın.
12:00
and invoking, yes, Sweden,
256
708865
3054
Mesela İsveç'i düşünün,
12:03
parents could rely on the state
257
711919
2921
ebeveynler destek için
12:06
for support.
258
714840
2649
devlete güvenebiliyorlar.
Annelerin ve babaların değişen rollerini
12:09
There are countries that acknowledge
259
717489
1879
12:11
the anxieties and the changing roles
260
719368
1433
ve buna bağlı endişeleri
12:12
of mothers and fathers.
261
720801
2364
kabul eden ülkeler var.
12:15
Unfortunately, the United States is not one of them,
262
723165
3264
Maalesef, Birleşik Devletler
bunlardan biri değil.
bunlardan biri değil.
Amerika'nın, Papua Yeni Gine
ve Liberya ile
ve Liberya ile
12:18
so in case you were wondering what the U.S.
263
726429
1965
12:20
has in common with Papua New Guinea and Liberia,
264
728394
5303
ortak noktasını merak ediyorsanız,
12:25
it's this:
265
733697
3031
söyleyeyim:
12:28
We too have no paid maternity leave policy.
266
736728
3727
Bizim de paralı doğum izni
politikamız yok.
politikamız yok.
12:32
We are one of eight known countries that does not.
267
740455
7247
Bunu yapmayan 8 ülkeden biriyiz.
12:39
In this age of intense confusion,
268
747702
3571
Böyle yoğun bir karışıklık döneminde,
12:43
there is just one goal upon which
269
751273
3402
tüm ebeveynlerin anlaşabileceği
12:46
all parents can agree,
270
754675
1832
tek bir hedef olabilir.
12:48
and that is whether they are
271
756507
1464
Kaplan anne mi,
hippi anne mi oldukları ya da
hippi anne mi oldukları ya da
12:49
tiger moms or hippie moms, helicopters or drones,
272
757971
4566
helikopter mi, arı mı oldukları değil,
12:54
our kids' happiness is paramount.
273
762537
4141
en önemli şey çocuklarımızın mutluluğudur.
12:58
That is what it means
274
766678
1882
Bunun anlamı,
13:00
to raise kids in an age
275
768560
2450
çocuklarımızın ekonomik olarak
değersiz ama
değersiz ama
13:03
when they are economically worthless
276
771010
2225
duygusal olarak paha biçilemez
olduğu çağda
olduğu çağda
13:05
but emotionally priceless.
277
773235
2245
çocuk yetiştirmektir.
13:07
We are all the custodians of their self-esteem.
278
775480
3400
Biz kendilerine saygılarında sorumluyuz.
13:10
The one mantra no parent ever questions is,
279
778880
3833
Şu cümleyi hiçbir ebeveyn sorgulamaz:
13:14
"All I want is for my children to be happy."
280
782713
5731
"Çocuğum için tek istediğim şey,
onun mutlu olması."
onun mutlu olması."
13:20
And don't get me wrong:
281
788444
1713
Beni yanlış anlamayın.
13:22
I think happiness is a wonderful goal for a child.
282
790157
4880
Bence mutluluk, çocuk için
mükemmel bir hedef.
mükemmel bir hedef.
13:27
But it is a very elusive one.
283
795037
3706
Ancak bu çabucak elde edilemeyen bir şey.
13:30
Happiness and self-confidence,
284
798743
3940
Mutluluk ve özgüveni,
çocuklara bir tarlayı sürmeyi öğrettiğiniz
13:34
teaching children that is not like teaching them
285
802683
1981
13:36
how to plow a field.
286
804664
1516
gibi öğretemezsiniz.
13:38
It's not like teaching them how to ride a bike.
287
806180
2701
Bu onlara bisiklete binmeyi
öğretmek gibi bir şey değil.
öğretmek gibi bir şey değil.
13:40
There's no curriculum for it.
288
808881
2557
Bunun için bir ders programı yok.
13:43
Happiness and self-confidence can
be the byproducts of other things,
be the byproducts of other things,
289
811438
3597
Mutluluk ve özgüven, başka şeylerin
yan ürünleri olabilir
yan ürünleri olabilir
13:47
but they cannot really be goals unto themselves.
290
815035
3055
ama kendileri direkt hedef olamaz.
13:50
A child's happiness
291
818090
1666
Bir çocuğun mutluluğu,
13:51
is a very unfair burden to place on a parent.
292
819756
3755
ebeveyn için oldukça adaletsiz
bir yük olur.
bir yük olur.
13:55
And happiness is an even more unfair burden
293
823521
2838
Hatta mutluluk, bir çocuk için oldukça
13:58
to place on a kid.
294
826359
2840
adaletsiz bir yüktür.
14:01
And I have to tell you,
295
829199
2023
Şunu söylemeliyim ki,
14:03
I think it leads to some very strange excesses.
296
831222
3882
bence bu durum garip bir şekilde
aşırıya kaçabilir.
aşırıya kaçabilir.
14:07
We are now so anxious
297
835104
2402
Çocuklarımızı dünyanın çirkinliklerinden
14:09
to protect our kids from the world's ugliness
298
837506
3318
korumak için o kadar endişeliyiz ki,
14:12
that we now shield them from "Sesame Street."
299
840824
4752
şu an onları, "Susam Sokağı"'ndan
korumaya çalışıyoruz.
korumaya çalışıyoruz.
14:17
I wish I could say I was kidding about this,
300
845576
2136
Bu konuda şaka yaptığımı
söylemeyi çok isterdim
söylemeyi çok isterdim
14:19
but if you go out and you buy
301
847712
2672
ama eğer benim gibi gidip
14:22
the first few episodes of "Sesame Street" on DVD,
302
850384
2939
nostalji olsun diye "Susam Sokağı"'nın
ilk birkaç bölümünün
ilk birkaç bölümünün
14:25
as I did out of nostalgia,
303
853323
3081
DVD'sini alırsanız,
14:28
you will find a warning at the beginning
304
856404
3113
başlarken bu içeriğin çocuklar için
14:31
saying that the content is not suitable
305
859517
2630
uygun olmadığını söyleyen
14:34
for children.
306
862147
1768
bir uyarıyla karşılaşırsınız.
14:35
(Laughter)
307
863915
2110
(Gülüşmeler)
14:38
Can I just repeat that?
308
866025
1205
Tekrar edebilir miyim?
14:39
The content of the original "Sesame Street"
309
867230
2631
Orijinal Susam Sokağı'nın içeriği
14:41
is not suitable for children.
310
869861
3342
çocuklar için uygun değil.
14:45
When asked about this by The New York Times,
311
873203
3642
New York Times'ın sorusuna karşılık,
14:48
a producer for the show gave
a variety of explanations.
a variety of explanations.
312
876845
3305
serinin yapımcısı bu duruma
birçok açıklama getirmişti.
birçok açıklama getirmişti.
14:52
One was that Cookie Monster smoked a pipe
313
880150
2759
Biri, bir skeçte Kurabiye Canavarı'nın
pipo içmesi ve onu yutmasıydı.
14:54
in one skit and then swallowed it.
314
882909
1761
14:56
Bad modeling. I don't know.
315
884670
1435
Kötü bir örnek. Bilmiyorum.
14:58
But the thing that stuck with me
316
886105
2982
Ama benim aklımda kalan şey,
15:01
is she said that she didn't know
317
889087
2455
bugün olsa Kırpık'ın
15:03
whether Oscar the Grouch could be invented today
318
891542
4339
yaratılıp yaratılmayacağını bilmediğiydi.
15:07
because he was too depressive.
319
895881
4898
Çünkü Kırpık çok depresif bir karakterdi.
15:12
I cannot tell you how much this distresses me.
320
900779
2408
Bunun beni ne kadar üzdüğünü anlatamam.
15:15
(Laughter)
321
903187
1519
(Gülüşmeler)
15:16
You are looking at a woman
322
904706
1853
Şu anda kuklalarının periyodik tablosu,
15:18
who has a periodic table of the Muppets
323
906559
3044
küçük odasının duvarından sarkan
15:21
hanging from her cubicle wall.
324
909603
3792
bir kadına bakıyorsunuz.
15:25
The offending muppet, right there.
325
913395
3759
Kırıcı kukla, tam orada.
15:30
That's my son the day he was born.
326
918239
4786
Bu, oğlumun doğduğu gün.
15:35
I was high as a kite on morphine.
327
923025
2192
Morfinin etkisiyle uçurtma gibi uçuyordum.
15:37
I had had an unexpected C-section.
328
925217
3863
Beklenmeyen bir sezaryen geçirmiştim.
15:41
But even in my opiate haze,
329
929080
3516
Fakat sersem hâlime rağmen,
15:44
I managed to have one very clear thought
330
932596
2933
onu kucağıma aldığımda
15:47
the first time I held him.
331
935529
2952
tek bir şeyi net olarak düşünebildim.
15:50
I whispered it into his ear.
332
938481
1904
Kulağına eğilip fısıldadım.
15:52
I said, "I will try so hard not to hurt you."
333
940385
8884
"Seni kırmamak için
çok çalışacağım" dedim.
çok çalışacağım" dedim.
16:01
It was the Hippocratic Oath,
334
949269
1320
Hipokrat yeminiydi
16:02
and I didn't even know I was saying it.
335
950589
3878
ve söylediğimde bunu bile bilmiyordum.
16:06
But it occurs to me now
336
954467
2324
Ama şu an fark ediyorum ki,
16:08
that the Hippocratic Oath
337
956791
2079
Hipokrat yemini
16:10
is a much more realistic aim than happiness.
338
958870
4332
mutluluk hedefinden çok daha gerçekçi.
16:15
In fact, as any parent will tell you,
339
963202
3600
Aslında herhangi bir ebeveynin size
söyleyebileceği gibi,
söyleyebileceği gibi,
16:18
it's awfully hard.
340
966802
2768
bu son derecede zor.
16:21
All of us have said or done hurtful things
341
969570
4854
Hepimiz Tanrı'nın
geri almasını dilediğimiz,
geri almasını dilediğimiz,
16:26
that we wish to God we could take back.
342
974424
5974
can acıtıcı şeyler söylemişiz
ya da yapmışızdır.
ya da yapmışızdır.
16:32
I think in another era
343
980398
2848
Bence başka bir devirde,
16:35
we did not expect quite so much from ourselves,
344
983246
3992
kendimizden bu kadar şey beklemiyorduk.
16:39
and it is important that we all remember that
345
987238
3682
Önemli olan şey, bir dahaki sefere
16:42
the next time we are staring with our hearts racing
346
990920
3834
o kitap raflarının önünde
kalplerimiz atarken
kalplerimiz atarken
16:46
at those bookshelves.
347
994754
4046
bunları hatırlamak.
16:52
I'm not really sure how to create new norms
348
1000254
3254
Bu dünya için yeni kuralların
nasıl oluşturulacağı konusunda
nasıl oluşturulacağı konusunda
16:55
for this world,
349
1003508
1678
emin değilim
16:57
but I do think that
350
1005186
3084
ama mutlu çocuklar yetiştirmek için
17:00
in our desperate quest to create happy kids,
351
1008270
3318
umutsuz bir arayış içinde
olduğumuzu düşünüyorum.
olduğumuzu düşünüyorum.
17:03
we may be assuming the wrong moral burden.
352
1011588
3027
Belki de yanlış bir ahlaki yükü
taşıyor olabiliriz.
taşıyor olabiliriz.
17:06
It strikes me as a better goal,
353
1014615
1718
Benim için daha iyi bir hedef,
17:08
and, dare I say, a more virtuous one,
354
1016333
2216
erdemli bir çocuk yetiştirmektir.
17:10
to focus on making productive kids
355
1018549
2719
Daha yaratıcı ve ahlaklı çocuklar
17:13
and moral kids,
356
1021268
1340
yetiştirmeye odaklanmak
17:14
and to simply hope that happiness will come to them
357
1022608
2316
ve mutluluğun yaptıkları
iyilikler ve başarıları
iyilikler ve başarıları
17:16
by virtue of the good that they do
358
1024924
2746
ve bizden hissettikleri
17:19
and their accomplishments
359
1027670
2228
sevgi aracılığıyla
17:21
and the love that they feel from us.
360
1029898
2898
onları bulmasını ummak.
17:24
That, anyway, is one response to having no script.
361
1032796
5633
Bu, hiç olmazsa, senaryosuz bir tepki.
17:30
Absent having new scripts,
362
1038429
3333
Yeni senaryoların yokluğunda,
17:33
we just follow the oldest ones in the book --
363
1041762
3685
kitaptaki en eskileri takip ederiz --
17:37
decency, a work ethic, love —
364
1045447
5599
nezaket, iş etiği, sevgi -
17:43
and let happiness and self-esteem
take care of themselves.
take care of themselves.
365
1051046
4324
ve bırakın mutluluk ve özgüvenle
başlarının çaresine baksınlar.
başlarının çaresine baksınlar.
17:47
I think if we all did that,
366
1055370
2044
Eğer hepimiz bunu yaparsak,
17:49
the kids would still be all right,
367
1057414
3541
çocuklar yine de iyi olacaklardır.
17:52
and so would their parents,
368
1060955
2646
Hâliyle ebeveynleri de,
17:55
possibly in both cases even better.
369
1063601
3968
büyük bir olasılıkla iki taraf da
daha iyi olacaktır.
daha iyi olacaktır.
17:59
Thank you.
370
1067569
1879
Teşekkürler.
18:01
(Applause)
371
1069448
4000
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Jennifer Senior - WriterIn her new book "All Joy and No Fun," Jennifer Senior explores how children reshape their parents' lives -- for better and worse.
Why you should listen
Jennifer Senior is a contributing editor at New York Magazine, where she writes profiles and cover stories about politics, social science and mental health. In a groundbreaking 2010 story for the magazine, called "All Joy and No Fun: Why Parents Hate Parenting," she examined the social science around modern parenting, looking at happiness research from Dan Gilbert, Danny Kahneman and others, as well as anthropological research (she was an anthro major) around how families behave. Her conclusion: Hey, parents, it's okay not to feel blissfully happy all the time.
She expanded the piece into a book that dives deeper into the research and paradoxes of modern American parenting styles -- including parents' sometimes inflated expectations of constant awesomeness, meaningfulness and bliss. As she says, "I think of this book as a series of mini-ethnographies -- portraits of how American families live now."
More profile about the speakerShe expanded the piece into a book that dives deeper into the research and paradoxes of modern American parenting styles -- including parents' sometimes inflated expectations of constant awesomeness, meaningfulness and bliss. As she says, "I think of this book as a series of mini-ethnographies -- portraits of how American families live now."
Jennifer Senior | Speaker | TED.com