ABOUT THE SPEAKER
Stephen Burt - Poetry critic
In his influential poetry criticism, Stephen Burt links the contemporary with the classical, pinpoints new poetry movements, and promotes outstanding little-known poets.

Why you should listen
Stephen Burt is a serious fan of science fiction, indie music and women’s basketball, but what he’s known for is his highly influential poetry criticism. That list of passions, though, hints at Burt’s mission as a critic: he aims not only to describe new movements in the form, but also to champion under-the-radar writers whose work he admires.
 
Burt, a professor of English at Harvard, is passionate about both the classics and the contemporary, and his poetry criticism bridges those two worlds. He is also a poet in his own right, with two full-length books under his belt, and a cross-dresser who mines his feminine persona in his own writing. “I am a literary critic and a writer of verse, a parent and husband and friend, before and after I am a guy in a skirt, or a guy in blue jeans, or a fictional girl,” he has written. His books include The Art of the Sonnet (with David Mikics); Close Calls With Nonsense: Reading New Poetry; and Parallel Play: Poems.
More profile about the speaker
Stephen Burt | Speaker | TED.com
TEDGlobal 2013

Stephen Burt: Why people need poetry

Stephen Burt: Neden şiire ihtiyacımız var

Filmed:
1,326,640 views

"Hepimiz öleceğiz; şiir bunu kabullenmemize yardımcı olur." Etkileyici ve eğlenceli bu konuşmada, edebiyat eleştirmeni Stephen Burt bizi en sevdiği şairlerle, zincirlerimizi kıran ve hayalgücümüzü zorlayan lirik bir yolculuğa çıkarıyor.
- Poetry critic
In his influential poetry criticism, Stephen Burt links the contemporary with the classical, pinpoints new poetry movements, and promotes outstanding little-known poets. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:13
I readokumak poetryşiir all the time
0
1000
2462
Sürekli şiir okurum
ve bu konuda sık sık yazarım.
00:15
and writeyazmak about it frequentlysık sık
1
3462
1560
00:17
and take poemsşiirler apartayrı
2
5022
1608
Şiirleri alıp nasıl işlediklerini anlamaya çalışırım,
00:18
to see how they work
3
6630
1643
çünkü ben bir sözcük insanıyım.
00:20
because I'm a wordsözcük personkişi.
4
8273
1707
00:21
I understandanlama the worldDünya besten iyi, mostçoğu fullytamamen,
5
9980
2777
Dünyayı en iyi biçimde
örneğin resimlerle ya da sayılarla değil,
sözcüklerle anlarım
00:24
in wordskelimeler ratherdaha doğrusu than, say, picturesresimler or numberssayılar,
6
12757
2893
00:27
and when I have a newyeni experiencedeneyim or a newyeni feelingduygu,
7
15650
2568
ve yeni bir deneyim ya da duygu tattığımda,
00:30
I'm a little frustratedhayal kırıklığına uğramış
8
18218
1150
bunu sözcüklere dönüştürünceye kadar
00:31
untila kadar I can try to put it into wordskelimeler.
9
19368
3195
biraz bocalarım.
Sanırım hep böyleydim.
00:34
I think I've always been that way.
10
22563
2311
Çocukluğumda bilimkurgu kitaplarını yutardım.
Şimdi de öyleyim.
00:36
I devouredyiyip scienceBilim fictionkurgu as a childçocuk. I still do.
11
24874
2846
Andrew Marvell, Matthew Arnold,
00:39
And I foundbulunan poemsşiirler by AndrewAndrew MarvellMarvell
12
27720
2280
Emily Dickinson ve William Buttler Yeats'in
00:42
and MatthewMatthew ArnoldArnold and EmilyEmily DickinsonDickinson
13
30000
1718
00:43
and WilliamWilliam ButlerButler YeatsYeats
14
31718
1404
şiirlerini keşfedişim de,
00:45
because they were quotedalıntı in scienceBilim fictionkurgu,
15
33122
2280
bilimkurgu kitaplarda alıntılanmış olmaları sayesindedir.
00:47
and I lovedsevilen theironların soundssesleri
16
35402
1161
00:48
and I wentgitti on to readokumak about ottavaOttava rimaRima
17
36563
3407
Tarzlarını sevdim ve "ottava rima",
"dizede duraklar", "bağlı dizeler" gibi,
00:51
and medialmedial caesurascaesuras and enjambmentenjambment
18
39970
3009
şiirle ilgiliyseniz sizi ilgilendirecek
00:54
and all that other technicalteknik stuffşey
19
42979
1831
00:56
that you carebakım about if you alreadyzaten carebakım about poemsşiirler,
20
44810
4120
tüm diğer teknik konuları okumaya başladım;
çünkü şiir beni hep daha mutlu,
01:00
because poemsşiirler alreadyzaten madeyapılmış me happierdaha mutlu
21
48930
3246
daha üzgün ve böylece daha canlı kıldı.
01:04
and sadderdaha üzgün and more alivecanlı.
22
52176
2083
01:06
And I becameoldu a poetryşiir criticeleştirmen
23
54259
1829
Sonra, nasıl ve niçin olduğunu bilmek istediğimden
01:08
because I wanted to know how and why.
24
56088
4740
şiir eleştirmeni oldum.
01:12
Now, poetryşiir isn't one thing that servesvermektedir one purposeamaç
25
60828
4792
Günümüzde şiir, bir amaca,
müzikten ya da bilgisayar programcılığından
01:17
any more than musicmüzik or computerbilgisayar programmingprogramlama
26
65620
3104
daha fazla hizmet etmez.
01:20
serveservis one purposeamaç.
27
68724
1862
Eski Yunanca'da şiir sadece "yapılmış şey" anlamına gelir,
01:22
The greekYunan wordsözcük poemşiir, it just meansanlamına geliyor "a madeyapılmış thing,"
28
70586
3968
01:26
and poetryşiir is a setset of techniquesteknikleri,
29
74554
2013
ve şiir yazmak,
duyguları sözcüklere dönüştüren
01:28
waysyolları of makingyapma patternsdesenler
30
76567
1951
bir dizi teknik, bir desen oluşturma biçimidir.
01:30
that put emotionsduygular into wordskelimeler.
31
78518
2089
01:32
The more techniquesteknikleri you know,
32
80607
2010
Ne kadar çok teknik bilirseniz,
01:34
the more things you can make,
33
82617
2452
o kadar çok şey yapabilirsiniz.
01:37
and the more patternsdesenler you can recognizetanımak
34
85069
3220
Ayrıca hoşunuza gidebilecek ya da sevebileceğiniz
01:40
in things you mightbelki alreadyzaten like or love.
35
88289
4165
o kadar çok deseni tanıma şansınız olur.
01:44
That said, poetryşiir does seemgörünmek to be
36
92454
3037
Denir ki, şiir özellikle
01:47
especiallyözellikle good at certainbelli things.
37
95491
2934
bazı belli konularda iyidir.
01:50
For exampleörnek, we are all going to dieölmek.
38
98425
6505
Örneğin, hepimiz öleceğiz.
01:56
PoetryŞiir can help us livecanlı with that.
39
104930
2723
Şiir bununla yaşamamıza yardım edebilir.
01:59
PoemsŞiirler are madeyapılmış of wordskelimeler, nothing but wordskelimeler.
40
107653
2573
Şiirler sözcüklerden yapılır,
sadece sözcüklerden.
02:02
The particularsAyrıntılar in poemsşiirler are like
41
110226
2392
Şiirin öğeleri,
bir insanı diğerlerinden ayıran
02:04
the particularitiesözellikleri, the personalitieskişilikleri,
42
112618
1496
02:06
that distinguishayırmak people from one anotherbir diğeri.
43
114114
3277
özellikleri, kişiliği gibidir.
02:09
PoemsŞiirler are easykolay to sharepay, easykolay to passpas on,
44
117391
2771
Şiiri okuması ve paylaşması kolaydır
02:12
and when you readokumak a poemşiir, you can imaginehayal etmek
45
120162
1820
ve bir şiiri okuduğunuzda
02:13
someone'sbirisi var speakingkonuşuyorum to you or for you,
46
121982
4008
birisinin sizinle ya da size hitaben konuştuğunu
hayal edersiniz; çok uzakta bulunan ya da
02:17
maybe even someonebirisi faruzak away
47
125990
1915
02:19
or someonebirisi madeyapılmış up or someonebirisi deceasedMerhum.
48
127905
4432
hayali ya da ölmüş birinin.
02:24
That's why we can go to poemsşiirler when we want to
49
132337
4445
Bu nedenle bir şeyi ya da birisini
hatırlamak istediğimizde, kutlamak istediğimizde,
02:28
rememberhatırlamak something or someonebirisi,
50
136782
2438
02:31
to celebratekutlamak or to look beyondötesinde deathölüm
51
139220
3112
ölümün ötesine bakmak ya da
hoşçakal demek istediğimizde şiirin kapısını çalarız.
02:34
or to say goodbyeGüle güle,
52
142332
1860
02:36
and that's one reasonneden poemsşiirler can seemgörünmek importantönemli,
53
144192
3820
Şiiri önemli kılan nedenlerden biridir bu.
Sözcüklerin dünyasında benim kadar fazla
02:40
even to people who aren'tdeğil me,
54
148012
2023
02:42
who don't so much livecanlı in a worldDünya of wordskelimeler.
55
150035
4705
yaşamayanlar için bile önemlidir.
02:46
The poetşair FrankFrank O'HaraO'Hara said,
56
154740
2096
Şair Frank O'Hara der ki:
02:48
"If you don't need poetryşiir, bullykabadayı for you,"
57
156836
3254
"Şiire ihtiyaç duymuyorsanız, ne mutlu size."
02:52
but he alsoAyrıca said when he didn't
want to be alivecanlı anymoreartık,
58
160090
3632
Yaşamaya devam etmek istemediği zamanlarda,
şiir yazamayacak olmak düşüncesinin kendini durdurduğunu
02:55
the thought that he wouldn'tolmaz writeyazmak any more poemsşiirler
59
163722
2510
02:58
had stoppeddurduruldu him.
60
166232
1868
söyleyen de odur ama.
03:00
PoetryŞiir helpsyardım eder me want to be alivecanlı,
61
168100
2037
Şiir bana yaşama isteği verir
03:02
and I want to showgöstermek you why by showinggösterme you how,
62
170137
3119
ve bunun sebebini size şöyle anlatmak istiyorum:
03:05
how a coupleçift of poemsşiirler reacttepki to the factgerçek that
63
173256
3078
Belirli bir mekanda, bir zamanda, bir kültürde yaşarken
03:08
we're alivecanlı in one placeyer at one time in one culturekültür,
64
176334
2936
bir başkasında yaşayamayacağımız gerçeğine
03:11
and in anotherbir diğeri we won'talışkanlık be alivecanlı at all.
65
179270
5376
kimi şiirler karşı çıkar.
03:16
So here'sburada one of the first poemsşiirler I memorizedezberledim.
66
184646
4064
İşte ezberlediğim ilk şiirlerden birisi,
03:20
It could addressadres a childçocuk or an adultyetişkin.
67
188710
4490
bir çocuğu ya da bir yetişkini anlatıyor olabilir:
03:25
"From faruzak, from eveHavva and morningsabah
68
193200
3351
"Uzaktan, geceden ve sabahtan
03:28
From yonyon twelve-windedon iki nefes nefese skygökyüzü,
69
196551
2826
Orada on iki rüzgarlı gökten,
03:31
The stuffşey of life to knitörgü örmek me
70
199377
2100
Beni işleyen hayatın hamuru
03:33
BlewPatladı hitherBuraya; here am I.
71
201477
2170
Buraya fısıldadı: işte burdayım.
03:35
Now — for a breathnefes I tarryoyalanmak
72
203647
2266
şimdi -içime çektiğim
03:37
NorNe de yethenüz dispersedağıtmak apartayrı
73
205913
2120
henüz bırakmadığım nefes için-
03:40
Take my handel quickhızlı and tell me,
74
208033
2076
Hemen elimi tut dedi ve söyle bana,
03:42
What have you in your heartkalp.
75
210109
2103
Kalbinde ne varsa.
03:44
SpeakKonuşmak now, and I will answerCevap;
76
212212
2457
Şimdi konuş, sonra dinle;
03:46
How shall-acak I help you, say;
77
214669
2580
Söyle, sana nasıl yardım edeyim;
03:49
EreEre to the wind'sRüzgar'ın twelveon iki quarterskışla
78
217249
2164
Önce rüzgarın on iki yönüne
03:51
I take my endlesssonsuz way."
79
219413
3095
Oradan sonsuz yoluma gideyim."
03:54
[A. E. HousmanDenemesinde]
80
222508
2169
[A. E. Housman]
03:56
Now, this poemşiir has appealedtemyiz
81
224677
1444
Şimdi, böyle bir şiir
03:58
to scienceBilim fictionkurgu writersyazarlar.
82
226121
1403
bilimkurgu yazarlarının ilgisini çekmiştir.
03:59
It's furnishedmobilyalı at leasten az threeüç scienceBilim fictionkurgu titlesbaşlıklar,
83
227524
3169
En az üç bilimkurgu eserinin başlığını süslemiştir.
04:02
I think because it saysdiyor poemsşiirler can bringsgetiriyor us newshaber
84
230693
2728
Sebebi, bence, şiirlerin
04:05
from the futuregelecek or the pastgeçmiş
85
233421
1993
gelecekten ya da geçmişten, dünyanın her köşesinden
04:07
or acrosskarşısında the worldDünya,
86
235414
2807
bize haber vermeleridir.
04:10
because theironların patternsdesenler can seemgörünmek to tell you
87
238221
2705
Çünkü şiirin örgüsü, bize
birisinin kalbinden geçenleri anlatır gibidir.
04:12
what's in somebody'sbiri var heartkalp.
88
240926
1751
04:14
It saysdiyor poemsşiirler can bringgetirmek people togetherbirlikte temporarilygeçici olarak,
89
242677
2872
Şiir, insanları bir süreliğine aynı noktada buluşturabilir,
04:17
whichhangi I think is truedoğru,
90
245549
2080
bu bence doğru.
04:19
and it stickssopa in my headkafa not just because it rhymestekerlemeler
91
247629
3537
Sadece kafiyeden değil,
kafiyenin yapılış şeklinden de aklımda kalır,
04:23
but for how it rhymestekerlemeler,
92
251166
1438
04:24
cleanlytemiz bir şekilde and simplybasitçe on the two and fourdört,
93
252604
2387
iki ve dörtteki sadelik ve basitlik:
04:26
"say" and "way,"
94
254991
1237
"edeyim" ve "gideyim"
04:28
with anticipatorybeklenti hintsİpuçları on the one and threeüç,
95
256228
2807
ve bir ve üçteki işaretler:
04:31
"answerCevap" and "quarterskışla,"
96
259035
1625
"dinle" ve "yönüne",
04:32
as if the poemşiir itselfkendisi were cominggelecek togetherbirlikte.
97
260660
3875
şiirin kendisi hareket ediyormuş gibi.
04:36
It playsoyunlar up the factgerçek that we dieölmek
98
264535
2012
Şiir, ölüm gerçeğini,
04:38
by exaggeratingabartarak the speedhız of our liveshayatları.
99
266547
2303
hayatımızı hızlı çekime alarak haykırır bize.
04:40
A fewaz yearsyıl on EarthDünya becomeolmak
100
268850
2278
Dünyadaki bir kaç yıl
04:43
one speechkonuşma, one breathnefes.
101
271128
2239
bir konuşmaya, bir nefese dönüşür.
04:45
It's a poemşiir about lonelinessyalnızlık --
102
273367
2159
Bu bir yalnızlık şiiridir --
04:47
the "I" in the poemşiir feelshissediyor no connectionbağ will last —
103
275526
3103
Şiirdeki özne, hiç bir bağın
sonsuza kadar sürmeyeceğini hisseder -
04:50
and it mightbelki look like a pleaSavunma for help
104
278629
1912
ve şiir bir yardım çağrısı gibi görünür
04:52
'tiltil you get to the wordsözcük "help,"
105
280541
2510
ta ki "yardım" sözcüğüne kadar,
04:55
where this "I" facingkarşı you, takingalma your handel,
106
283051
2542
orada karşınıza çıkan, elinizi tutan
04:57
is more like a teacheröğretmen or a geniecin,
107
285593
1981
daha çok bir öğretmen, bir bilge gibidir
04:59
or at leasten az that's what he wants to believe.
108
287574
2724
ya da inanmak istediğiniz şey.
05:02
It would not be the first time a poetşair had
109
290298
3115
Bu bir şairin duymak istediği bir şiiri
05:05
writtenyazılı the poemşiir that he wanted to hearduymak.
110
293413
4862
ilk kez yazışı değildir.
05:10
Now, this nextSonraki poemşiir really changeddeğişmiş
111
298275
2743
Sıradaki şiir, beğenilerimi, okuduklarımı ve
05:13
what I likedsevilen and what I readokumak
112
301018
1996
bir yetişkin olarak
okumam gerekenlerle ilgili yaklaşımımı
05:15
and what I feltkeçe I could readokumak as an adultyetişkin.
113
303014
2359
gerçekten değiştirdi.
05:17
It mightbelki not make any senseduyu to you
114
305373
1639
İlk kez duyuyorsanız,
05:19
if you haven'tyok seengörüldü it before.
115
307012
3930
sizin için bir şey ifade etmeyebilir:
05:22
"The GardenBahçe"
116
310942
2208
"Bahçe"
05:25
"OleanderZakkum: coralmercan
117
313150
2391
"Zakkum: kırmızı
05:27
from lipstickruj adsreklamlar in the 50's'ler.
118
315541
2560
50'lerin ruj reklamlarından.
05:30
FruitMeyve of the treeağaç of suchböyle knowledgebilgi
119
318101
2968
Bilgi ağacının meyvesi
05:33
To smackşaplak
(thinince airhava)
120
321069
1944
(Boşluğa)
Yapıştırmak
05:35
meaninganlam kissöpücük or hitvurmak.
121
323013
2098
anlamı öpmek veya vurmak.
05:37
It appearsbelirir
122
325111
1119
modası geçmiş
05:38
in the guisedış görünüş of outwornoutworn usageskullanımları
123
326230
2019
bir elbiseye benziyor
05:40
because we are badkötü?
124
328249
2871
kötülüğümüzden mi?
05:43
BigBüyük masculineeril threattehdit,
125
331120
1837
büyük maço tavırlar,
05:44
insinuatingima and slangyslangy."
126
332957
2550
imalı ve ağzı bozuk."
05:47
[RaeRae ArmantroutArmantrout]
127
335507
2198
[Rae Armantrout]
05:49
Now, I foundbulunan this poemşiir in an anthologyantoloji
128
337705
2748
Şimdi, ben bu şiiri
buna benzer kafa karıştırıcı şiirlerle dolu
1989 tarihli bir antolojiden aldım.
05:52
of almostneredeyse equallyaynı derecede confusingkafa karıştırıcı poemsşiirler in 1989.
129
340453
2822
05:55
I just heardduymuş that there were these scandalousskandal writersyazarlar
130
343275
2018
Kimseler için bir şey ifade etmeyen
05:57
calleddenilen LanguageDil poetsşairler who didn't make any senseduyu,
131
345293
2627
"Lisan Şairleri" denen bu skandal şairleri duymuştum,
05:59
and I wanted to go and see
for myselfkendim what they were like,
132
347920
2268
gidip, kendi adıma,
neye benzediklerini görmek istedim.
06:02
and some of them didn't do much for me,
133
350188
1690
Bir kısmı benim için de hiçbir şey ifade etmedi.
06:03
but this writeryazar, RaeRae ArmantroutArmantrout,
134
351878
1552
Ama bu şair, Rae Armstrong, fazlasıyla bana hitap etti.
06:05
did an awfulkorkunç lot, and I kepttuttu readingokuma her
135
353430
2607
Bu şiir için de olduğu gibi,
06:08
untila kadar I feltkeçe I knewbiliyordum what was going on,
136
356037
3191
ne olup bittiğini anladığımı hissedinceye kadar
onu okumaya devam ettim.
06:11
as I do with this poemşiir.
137
359228
1265
06:12
It's about the GardenBahçe of EdenEden and the FallSonbahar
138
360493
3121
Şiir, Cennet ve kovulma üzerine,
06:15
and the Biblicalİncil storyÖykü of the FallSonbahar,
139
363614
3556
ve bildiğimiz anlamda cinsellik,
06:19
in whichhangi sexseks as we know it
140
367170
2152
ölüm ve suçun
06:21
and deathölüm and guiltsuçluluk
141
369322
1278
kovulmayla beraber
06:22
come into the worldDünya at the sameaynı time.
142
370600
2009
dünyaya gelmesi üzerinedir.
06:24
It's alsoAyrıca about how appearancesKatılımlar deceivealdatmak,
143
372609
2209
Aynı zamanda, görünümün nasıl aldatıcı olduğunu,
06:26
how our culturekültür can sweepsüpürme us alonguzun bir
144
374818
2424
kültürümüzün, bizi nasıl
inanmadığımız, hoşlanmadığımız şeyleri
söylemeye ve yapmaya ittiğini anlatır.
06:29
into doing and sayingsöz things we didn't intendniyet etmek
145
377242
2368
06:31
or don't like, and Armantrout'sArmantrout'ın stylestil
146
379610
2470
ve Armantrout'un tarzı
06:34
is tryingçalışıyor to help us stop or slowyavaş down.
147
382080
3438
bizi durdurmaya veya yavaşlatmaya çabalar.
06:37
"SmackTokat" can mean "kissöpücük" as in airhava kissesöpücük,
148
385518
4434
Yapıştırmak, öpmek anlamına da gelebilir,
dudağı yapıştırmak,
06:41
as in lip-smackingdudak şapır şupur,
149
389952
965
06:42
but that can leadöncülük etmek to "smackşaplak" as in "hitvurmak"
150
390917
2362
ama argoda
vurmak, tokatlamak anlamına da gelir,
06:45
as in domesticyerli abusetaciz,
151
393279
2115
06:47
because sexualcinsel attractioncazibe can seemgörünmek threateningtehdit.
152
395394
3808
cinsel çekim, tehdit edici olabilir.
06:51
The redkırmızı that meansanlamına geliyor fertilitydoğurganlık
153
399202
2266
Doğurganlığı temsil eden kırmızı
06:53
can alsoAyrıca mean poisonzehir.
154
401468
1702
zehir anlamına da gelebilir.
06:55
OleanderZakkum is poisonouszehirli.
155
403170
1093
Zakkum zehirlidir.
06:56
And outwornoutworn usageskullanımları like "smackşaplak" for "kissöpücük"
156
404263
3687
Ve "öpmek" ya da "vurmak" yerine
"yapıştırmak" şeklindeki demode söyleyiş,
06:59
or "hitvurmak" can help us see
157
407950
2657
cinselliğin günah olduğu veya
cinselliğe çok fazla tolerans gösterdiğimiz yönünde
07:02
how our unacknowledgedonaylanmamış assumptionsvarsayımlar
158
410607
2318
07:04
can make us believe we are badkötü,
159
412925
1995
düşünmeden yaptığımız yaklaşımların,
07:06
eitherya because sexseks is sinfulgünahkar
160
414920
2042
bizi nasıl kötü birisi olduğumuza inandırdığını
07:08
or because we toleratekatlanmak so much sexismcinsiyetçilik.
161
416962
2840
anlamamıza yardımcı olabilir.
07:11
We let guys tell womenkadınlar what to do.
162
419802
3096
Erkeklere, kadınların ne yapmaları gerektiğini söyletiriz.
07:14
The poemşiir reactstepki verir to oldeski lipstickruj adsreklamlar,
163
422898
2613
Şiir eski ruj reklamlarına tepki gösterir,
07:17
and its edginessedginess about statementaçıklama,
164
425511
2061
ve şiir, söyleyişindeki keskinlikle,
07:19
its reversalsgeri dönüşler and haltsdurdurur, have everything to do
165
427572
2322
dönüşleri ve duraklarıyla,
07:21
with resistingdirençli the languagedil of adsreklamlar
166
429894
2221
bize, ne isteyeceğimizi, ne yapacağımızı,
07:24
that want to tell us so easilykolayca what to want,
167
432115
3208
ne düşüneceğimizi anlatmaya çalışan
reklamların diline direnmek için her şeye sahiptir.
07:27
what to do, what to think.
168
435323
1400
07:28
That resistancedirenç is a lot of the pointpuan of the poemşiir,
169
436723
2544
Günlük dilimizdeki ciddi tehdit ve
07:31
whichhangi showsgösterileri me, ArmantroutArmantrout showsgösterileri me
170
439267
2168
ölümcül sahtekarlıkları duymanın neye benzediğini gösteren,
07:33
what it's like to hearduymak gravemezar threatstehditler
171
441435
1966
Armantrout'un gösterdiği,
07:35
and mortalölümlü dishonestysahtekârlık in the languagedil
172
443401
2548
bu direnç, şiirin büyük bir noktasıdır.
07:37
of everydayher gün life, and oncebir Zamanlar she's donetamam that,
173
445949
2567
Ve Armantrout bunu yaparak, sanırım
07:40
I think she can showgöstermek other people, womenkadınlar and menerkekler,
174
448516
4460
diğer insanlara, kadınlara ve erkeklere
böyle hissetmenin nasıl bir şey olduğunu gösteriyor
07:44
what it's like to feel that way
175
452976
1475
07:46
and say to other people, womenkadınlar and menerkekler
176
454451
2706
ve bu şekilde tehdit edilen ve
07:49
who feel so alienatedyabancılaşmış or so threatenedtehdit
177
457157
2913
yabancılaştırılan insanların
yalnız olmadıklarını söylüyor olabilir.
07:52
that they're not aloneyalnız.
178
460070
1941
07:54
Now, how do I know that I'm right
179
462011
3468
Peki, bu kadar kafa karıştıran bir şiir üzerinde
07:57
about this somewhatbiraz confusingkafa karıştırıcı poemşiir?
180
465479
1978
haklı olduğumu nasıl bilebilirim?
07:59
Well in this casedurum, I emailedpostayla
the poetşair a drafttaslak of my talk
181
467457
2741
Bunun üzerine, şaire konuşmamın bir taslağını gönderdim
08:02
and she said, "Yeah, yeah, that's about it."
182
470198
2836
ve "Evet, evet, bununla ilgili" dedi.
08:05
Yeah. (LaughterKahkaha) (ApplauseAlkış)
183
473034
3915
Evet.
08:08
But usuallygenellikle, you can't know. You never know.
184
476949
2926
Ama genellikle bilemezsiniz.
Asla bilmeyeceksinizdir.
08:11
You can't be sure, and that's okay.
185
479875
2554
Emin olamazsınız ve bu böyledir.
08:14
All we can do we is listen to poemsşiirler
186
482429
1601
Tek yapabileceğimiz, şiirleri dinlemek,
08:16
and look at poemsşiirler and guesstahmin
187
484030
1659
şiirlere bakmak ve tahmin etmek
08:17
and see if they can bringgetirmek us what we need,
188
485689
2482
ve sonra bize istediğimizi verip vermediklerini görmektir,
08:20
and if you're wrongyanlış about some partBölüm of a poemşiir,
189
488171
2969
ve bir şiirin bir bölümüyle ilgili yanılırsanız,
08:23
nothing badkötü will happenolmak.
190
491140
3931
hiç de kötü bir şey olmaz.
08:27
Now, this nextSonraki poemşiir is olderdaha eski than Armantrout'sArmantrout'ın,
191
495071
2783
Şimdi, sıradaki şiir Armantrout'ınkinden daha eski,
08:29
but a little youngerdaha genç than A. E. Housman'sDenemesinde'nın.
192
497854
3764
A. E. Housman'ınkinden biraz daha yeni:
"Cesur Adam"
08:33
"The BraveCesur Man"
193
501618
1868
08:35
"The sunGüneş, that bravecesur man,
194
503486
2684
"Güneş, o cesur adam,
08:38
ComesGelir throughvasitasiyla boughsdallar that lieYalan in wait,
195
506170
2720
pusuda yatan dalların arasından çıkagelir,
08:40
That bravecesur man.
196
508890
2425
O cesur adam.
08:43
GreenYeşil and gloomykasvetli eyesgözleri
197
511315
1585
Yeşil ve hüzünlü gözler
08:44
In darkkaranlık formsformlar of the grassçimen
198
512900
1828
Çimenlerin koyu formunda
08:46
RunÇalıştır away.
199
514728
1517
Kaçar gider.
08:48
The good starsyıldızlar,
200
516245
1725
İyi yıldızlar,
08:49
PaleSoluk helmsHelms ve and spikydikenli spursSpurs,
201
517970
2687
Soluk miğferler ve çivili mahmuzlar,
08:52
RunÇalıştır away.
202
520657
1390
Kaçar gider.
08:54
FearsKorkular of my bedyatak,
203
522047
1355
Yatağımın korkusu,
08:55
FearsKorkular of life and fearsendişe of deathölüm,
204
523402
2478
Yaşama korkusu ve ölüm korkusu,
08:57
RunÇalıştır away.
205
525880
1480
Kaçar gider.
08:59
That bravecesur man comesgeliyor up
206
527360
2296
Aşağıdan yukarı gelir
09:01
From belowaltında and walksyürüyüşleri withoutolmadan meditationmeditasyon,
207
529656
2920
o cesur adam ve düşünmeden yürür,
09:04
That bravecesur man."
208
532576
1777
O cesur adam."
09:06
[WallaceWallace StevensStevens]
209
534353
2990
[Wallace Stevens]
09:09
Now, the sunGüneş in this poemşiir,
210
537343
2353
Şimdi, şiirdeki güneş,
Wallaca Stevens'ın şiirindeki,
çok tehditkar görünüyor
09:11
in WallaceWallace Stevens'Stevens ın poemşiir, seemsgörünüyor so gravemezar
211
539696
2489
09:14
because the personkişi in the poemşiir is so afraidkorkmuş.
212
542185
3471
çünkü şiirdeki kişi çok korkmuş.
09:17
The sunGüneş comesgeliyor up in the morningsabah throughvasitasiyla branchesdalları,
213
545656
2487
Güneş, sabah dalların arasından gelmekte,
09:20
dispelsdispels the dewçiy, the eyesgözleri, on the grassçimen,
214
548143
2939
çimenlerin üzerindeki çiyi, gözleri, yok etmekte,
09:23
and defeatsyener starsyıldızlar envisionedöngörülen as armiesorduları.
215
551082
3405
ve ordular olarak tasavvur edilen yıldızları mağlup etmektedir.
09:26
"BraveCesur" has its oldeski senseduyu of showygösterişli
216
554487
1969
"Cesur" eski anlamda fiyaka, gösteriş anlamını da taşır,
09:28
as well as its modernmodern senseduyu, couragecesaret.
217
556456
2244
aynı zamanda modern anlamda yüreklilik anlamını da.
09:30
This sunGüneş is not afraidkorkmuş to showgöstermek his faceyüz.
218
558700
3340
Burada güneş yüzünü göstermekten çekinmez.
09:34
But the personkişi in the poemşiir is afraidkorkmuş.
219
562040
3352
Ama şiirdeki kişi korkar.
Belki de bütün gece uyumamıştır.
09:37
He mightbelki have been up all night.
220
565392
1539
09:38
That is the revealortaya çıkartmak StevensStevens
saveskaydeder for that fourthdördüncü stanzaStanza,
221
566931
3982
Bu, Stevens'ın "kaçar gider"in nakarat haline geldiği
09:42
where runkoş away has becomeolmak a refrainNakarat.
222
570913
2778
dördüncü kıtaya sakladığı tespitidir.
09:45
This personkişi mightbelki want to runkoş away too,
223
573691
2192
Bu kişi de kaçıp gitmeyi istiyor olabilir,
09:47
but fortifiedgüçlendirilmiş by the sun'sgüneş exampleörnek,
224
575883
2290
ancak güneş misali,
09:50
he mightbelki just riseyükselmek.
225
578173
2725
sadece yukarı çıkabilmektedir.
09:52
StevensStevens saveskaydeder that sonicallysonically oddgarip wordsözcük "meditationmeditasyon"
226
580898
4278
Stevens, şiirinde kulağa uyumsuz gelen
"düşünme (meditasyon)"
gibi bir kelimeyi sona saklar.
09:57
for the endson.
227
585176
1674
09:58
UnlikeAksine the sunGüneş, humaninsan beingsvarlıklar think.
228
586850
2901
Güneşten farklı olarak, insanoğlu düşünür.
10:01
We meditatemeditasyon on pastgeçmiş and futuregelecek, life and deathölüm,
229
589751
4097
Geçmiş ve gelecek, yaşam ve ölüm,
10:05
aboveyukarıdaki and belowaltında.
230
593848
2546
yukarısı ve aşağısı üzerine düşüncelere dalarız.
10:08
And it can make us afraidkorkmuş.
231
596394
3784
Ve bu bizi ürkütebilir.
10:12
PoemsŞiirler, the patternsdesenler in poemsşiirler,
232
600178
2070
Şiirler, şiirlerdeki örgüler bize,
10:14
showgöstermek us not just what somebodybirisi thought
233
602248
1942
birilerinin ne düşündüğünü
10:16
or what someonebirisi did or what happenedolmuş
234
604190
1672
veya ne yaptıklarını
ya da neler olup bittiğini söylemez.
10:17
but what it was like to be a personkişi like that,
235
605862
4796
onun gibi birisi olmanın
nasıl bir şey olduğunu da anlatır,
10:22
to be so anxiousendişeli, so lonelyyalnız, so inquisitivemeraklı,
236
610658
3690
öylesine tedirgin, öyle yalnız, öyle meraklı,
10:26
so goofyGoofy, so preposterousakıl almaz, so bravecesur.
237
614348
5886
öyle aptal, öyle akılsız, öyle cesur...
10:32
That's why poemsşiirler can seemgörünmek at oncebir Zamanlar so durabledayanıklı,
238
620234
3646
Bu ilk anda şiirlerin bu kadar dayanıklı,
bu kadar kişisel, ve bu kadar fani olmasının sebebidir,
10:35
so personalkişisel, and so ephemeralgeçici,
239
623880
2041
10:37
like something insideiçeride and outsidedışında you at oncebir Zamanlar.
240
625921
3127
bir anda içinizde ve dışınızda olan bir şey gibi.
10:41
The Scottishİskoç poetşair DeniseDenise RileyRiley compareskarşılaştırır poetryşiir
241
629048
3335
İskoç şair Denise Riley, şiiri
10:44
to a needleiğne, a sliverkıymık of outsidedışında I cradlebeşik insideiçeride,
242
632383
4118
bir ucundan içeriye itilen bir iğneye benzetir,
10:48
and the AmericanAmerikan poetşair TerranceTerrance HayesHayes
243
636501
2408
ve Amerikalı şair Terrence Hayes de,
"Wind in a Box" (Kutunun İçindeki Rüzgar) isminde
altı şiir yazmıştır.
10:50
wroteyazdı sixaltı poemsşiirler calleddenilen "WindRüzgar in a BoxKutusu."
244
638909
3083
10:53
One of them askssorar, "Tell me,
245
641992
1436
Birisinde, "Söyle bana,
10:55
what am I going to do when I'm deadölü?"
246
643428
2634
ben ölünce ne yapacağım?" diye sorar.
10:58
And the answerCevap is that he'llo olacak staykalmak with us
247
646062
2730
Ve cevabı, bizimle kalacağıdır,
11:00
or won'talışkanlık staykalmak with us insideiçeride us as windrüzgar,
248
648792
2876
ya da bizimle değil de,
içimizde rüzgar olarak, hava olarak,
11:03
as airhava, as wordskelimeler.
249
651668
3222
kelimeler olarak kalacağıdır.
11:06
It is easierDaha kolay than ever to find poemsşiirler
250
654890
2658
Günümüzde, her nerede yaşarsanız yaşayın,
11:09
that mightbelki staykalmak insideiçeride you, that mightbelki staykalmak with you,
251
657548
3592
çok, çok eski ya da şu dakikaya ait,
11:13
from long, long agoönce, or from right this minutedakika,
252
661140
2458
çok, çok uzaklardan ya da hemen yakınınızdan
11:15
from faruzak away or from right closekapat to where you livecanlı,
253
663598
2574
içinizde duran, yanınızda kalan şiirler bulmak
11:18
almostneredeyse no mattermadde where you livecanlı.
254
666172
3326
her zamankinden daha kolaydır.
11:21
PoemsŞiirler can help you say, help
you showgöstermek how you're feelingduygu,
255
669498
3469
Şiirler nasıl hissetiğinizi söylemenize,
göstermenize yardımcı olabilir,
11:24
but they can alsoAyrıca introducetakdim etmek you
256
672967
2440
bununla beraber sizi duygularla tanıştırırlar,
11:27
to feelingsduygular, waysyolları of beingolmak in the worldDünya,
257
675407
2283
dünyadaki varoluş biçimleriyle,
11:29
people, very much unlikeaksine you,
258
677690
2377
size hiç benzemeyen insanlarla,
11:32
maybe even people from long, long agoönce.
259
680067
4581
hatta belki çok, çok eski zamanlardan insanlarla .
11:36
Some poemsşiirler even tell you
260
684648
2087
Hatta bazı şiirler size
11:38
that that is what they can do.
261
686735
4551
ellerinden gelenin sadece bu olduğunu söylerler.
11:43
That's what JohnJohn KeatsKeats is doing
262
691286
2670
John Keats'in belki de en gizemli şiirlerinde
11:45
in his mostçoğu mysteriousgizemli, perhapsbelki, poemşiir.
263
693956
4368
yaptığı budur.
11:50
It's mysteriousgizemli because it's probablymuhtemelen unfinishedbitmemiş,
264
698324
3912
Gizemlidir çünkü belki de tamamlanmamıştır,
kendisi özellikle tamamlamadan bırakmış da olabilir,
11:54
he probablymuhtemelen left it unfinishedbitmemiş,
265
702236
2329
11:56
and because it mightbelki be meantdemek
266
704565
1597
ve çünkü bir oyundaki
11:58
for a characterkarakter in a playoyun,
267
706162
2626
bir karakter açısından anlamlı olabilir,
buna karşın yalnızca Keats'in kendi yazısının,
12:00
but it mightbelki just be Keats'Keats'in thinkingdüşünme
268
708788
1677
12:02
about what his ownkendi writingyazı,
269
710465
1635
el yazısının ne yapabileceği ile
12:04
his handwritingel yazısı, could do,
270
712100
2200
ilgili düşüncesi de olabilir,
12:06
and in it I hearduymak, at leasten az I hearduymak, mortalityölüm oranı,
271
714300
3890
ve bunda ölümlülüğü hissediyorum en azından,
12:10
and I hearduymak the powergüç of olderdaha eski poeticşiirsel techniquesteknikleri,
272
718190
3529
ve eski şiir tekniklerinin gücünü duyuyorum,
12:13
and I have the feelingduygu, you mightbelki have the feelingduygu,
273
721719
2531
ve bir an için de olsa,
belki size de oluyordur,
12:16
of meetingtoplantı even for an instantanlık, almostneredeyse becomingolma,
274
724250
2986
çok eskilerden birisiyle karşılaştığım
12:19
someonebirisi elsebaşka from long agoönce,
275
727236
1522
ya da karşılaşıyor gibi olduğum hissine kapılıyorum,
12:20
someonebirisi quiteoldukça memorableunutulmaz.
276
728758
2715
oldukça unutulmaz birisi.
12:23
"This livingyaşam handel, now warmIlık, hafif sıcak and capableyetenekli
277
731473
3176
"Bu canlı el, şimdi sıcak ve
sımsıkı kavrayabilen el,
12:26
Of earnestciddi graspingaçgözlü, would, if it were coldsoğuk
278
734649
3710
soğuduğunda ve
kabrin buz gibi sessizliğine girdiğinde,
12:30
And in the icybuzlu silenceSessizlik of the tombmezar,
279
738359
2391
12:32
So hauntmusallat thySenin daysgünler and chillChill thySenin dreamingrüya görmek nightsgece
280
740750
3576
Günler öyle perili ve düş geceleri öyle dondurucu ki,
12:36
That thouSen would wishdilek thineİşte senin ownkendi heartkalp drykuru of bloodkan
281
744326
3934
kanı çekilmiş kendi kalbini dilersin
12:40
So in my veinsdamarlar redkırmızı life mightbelki streamakım again,
282
748260
3651
ki damarlarında kızıl yaşam yeniden akar belki,
12:43
And thouSen be conscience-calmvicdan-sakin’d -- see here it is --
283
751911
4899
şimdi inançlı ve sakin ol
12:48
I holdambar it towardskarşı you."
284
756810
2988
bak işte, onu sana uzatıyorum."
12:53
Thanksteşekkürler.
285
761110
2307
Teşekkürler.
12:55
(ApplauseAlkış)
286
763417
6789
Translated by Ali Maralcan
Reviewed by Sevkan Uzel

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Stephen Burt - Poetry critic
In his influential poetry criticism, Stephen Burt links the contemporary with the classical, pinpoints new poetry movements, and promotes outstanding little-known poets.

Why you should listen
Stephen Burt is a serious fan of science fiction, indie music and women’s basketball, but what he’s known for is his highly influential poetry criticism. That list of passions, though, hints at Burt’s mission as a critic: he aims not only to describe new movements in the form, but also to champion under-the-radar writers whose work he admires.
 
Burt, a professor of English at Harvard, is passionate about both the classics and the contemporary, and his poetry criticism bridges those two worlds. He is also a poet in his own right, with two full-length books under his belt, and a cross-dresser who mines his feminine persona in his own writing. “I am a literary critic and a writer of verse, a parent and husband and friend, before and after I am a guy in a skirt, or a guy in blue jeans, or a fictional girl,” he has written. His books include The Art of the Sonnet (with David Mikics); Close Calls With Nonsense: Reading New Poetry; and Parallel Play: Poems.
More profile about the speaker
Stephen Burt | Speaker | TED.com