TEDGlobal 2014
Vincent Moon and Naná Vasconcelos: Hidden music rituals around the world
Vincent Moon ve Naná Vasconcelos: Dünyanın gizli müzik ayinleri
Filmed:
Readability: 4.2
1,097,240 views
Fransız sinemacı Vincent Moon sadece bir sırt çantası, bir dizüstü bilgisayar ve bir kamerayla dünyayı geziyor. Arcade Fire'ı bir asansörde, Bon Iver'ı bir evin mutfağında çekmişliği var. Çeçenistan'daki bir Sufi ayininin ve Peru'daki bir ayahuasca yolculuğunun kesintisiz çekim filmlerinin altında da imzası var. Bu konuşmada film ve müziğin, insanların kendi kültürlerini farklı görmesine nasıl yardımcı olabileceğini açıklıyor. Ardından da caz efsanesi Naná Vasconcelos sahne alıyor.
Naná Vasconcelos - Music icon
A jazz icon since the late 1960s, Naná Vasconcelos contributed Latin percussion to some of the world’s most cerebral, soulful music. Full bioVincent Moon - Filmmaker
Global wanderer Vincent Moon explores and documents vanishing traditions with his evocative ethnomusical films. Full bio
A jazz icon since the late 1960s, Naná Vasconcelos contributed Latin percussion to some of the world’s most cerebral, soulful music. Full bioVincent Moon - Filmmaker
Global wanderer Vincent Moon explores and documents vanishing traditions with his evocative ethnomusical films. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
Bilgisayarları, kameraları, mikrofonları dünyayı mümkün olduğunca farkı yansıtacak şekilde nasıl kullanabiliriz?
00:13
Vincent Moon: How can we use computers,
0
858
3819
00:16
cameras, microphones to represent the world
1
4677
4495
00:21
in an alternative way,
2
9172
2164
00:23
as much as possible?
3
11336
2034
İnterneti yeni bir sinema türü yaratmak için
kullanmak nasıl mümkün olabilir?
kullanmak nasıl mümkün olabilir?
00:25
How, maybe, is it possible to use the Internet
4
13370
2954
00:28
to create a new form of cinema?
5
16324
3718
00:32
And actually, why do we record?
6
20042
4993
Ve hatta, neden kayıt yapıyoruz?
00:37
Well, it is with such simple questions in mind
7
25035
2918
10 yıl önce filmler yapmaya,
aklımda böyle basit sorularla başladım.
aklımda böyle basit sorularla başladım.
00:40
that I started to make films 10 years ago,
8
27953
3983
00:44
first with a friend, Christophe Abric.
9
31936
3488
Önce Christophe Abric adında bir arkadaşımla
bağımsız müziğe adanmış
bağımsız müziğe adanmış
00:47
He had a website, La Blogothèque,
10
35424
2385
00:50
dedicated to independent music.
11
37809
2666
La Blogothèque adında bir internet sitemiz vardı.
Müzik için deli oluyorduk.
Müzik için deli oluyorduk.
00:52
We were crazy about music.
12
40475
1655
00:54
We wanted to represent
music in a different way,
music in a different way,
13
42130
2692
Müziği farklı bir şekilde yansıtmak, sevdiğimiz
müzikleri, hayran olduğumuz müzisyenleri
müzikleri, hayran olduğumuz müzisyenleri
00:57
to film the music we love,
the musicians we admired,
the musicians we admired,
14
44822
2588
mümkün olduğunca müzik piyasasından uzak ve
00:59
as much as possible, far
from the music industry
from the music industry
15
47410
3461
bağlı olduğu klişelerden uzak
bir şekilde filme almak istedik.
bir şekilde filme almak istedik.
01:03
and far from the cliches attached to it.
16
50871
2382
01:05
We started to publish every week
17
53253
2966
Her hafta internette
seanslar yayınlamaya başladık.
seanslar yayınlamaya başladık.
01:08
sessions on the Internet.
18
56219
1750
Şimdi oradan birkaç parça izleyeceğiz.
01:10
We are going to see a few extracts now.
19
57969
5321
01:18
From Grizzly Bear in the shower
20
65944
3800
Duşta Grizzly Bear'den
01:21
to Sigur Ros playing in a Parisian cafe.
21
69744
5196
bir Paris kafesinde çalan Sigur Rós'a.
01:28
From Phoenix playing by the Eiffel Tower
22
76570
4788
Eyfel Kulesi'nde çalan Phoenix'ten
New York'ta otel odasındaki Tom Jones'a.
01:33
to Tom Jones in his
hotel room in New York.
hotel room in New York.
23
81358
3923
01:38
From Arcade Fire in an elevator
24
86241
2466
Olympiades'da bir asansördeki Arcade Fire'dan
01:40
in the Olympia
25
88707
2149
Brooklyn'de merdivenden inen Beirut'a.
01:43
to Beirut going down
a staircase in Brooklyn.
a staircase in Brooklyn.
26
90856
4698
Arabadaki R.E.M.'den
01:48
From R.E.M. in a car
27
96486
4014
01:52
to The National around a table at night
28
100500
2363
Fransa'nın güneyinde gece vakti
bir masanın etrafındaki The National'a.
bir masanın etrafındaki The National'a.
01:55
in the south of France.
29
102863
3757
01:58
From Bon Iver playing with some friends
30
106620
3332
Montmartre'taki bir dairede
arkadaşlarıyla çalan Bon Iver'dan
arkadaşlarıyla çalan Bon Iver'dan
02:02
in an apartment in Montmartre
31
109952
2973
02:05
to Yeasayer having a long night,
32
112925
3858
uzun bir gece geçiren Yeasayer'a ve
daha nice tanınmayan ya da çok ünlü gruba.
daha nice tanınmayan ya da çok ünlü gruba.
02:08
and many, many, many more
33
116783
3083
02:12
unknown or very famous bands.
34
119866
2504
Bütün o filmleri internette ücretsiz yayınladık ve filmleri
paylaşıp müziği farklı bir şekilde yansıtmak istedik.
paylaşıp müziği farklı bir şekilde yansıtmak istedik.
02:14
We published all those films
35
122370
1556
02:16
for free on the Internet,
36
123926
1956
02:18
and we wanted to share
37
125882
3016
02:21
all those films and represent music
38
128898
2170
02:23
in a different way.
39
131068
2760
Bütün o yeni teknolojileri kullanarak
farklı bir tür yakınlık yaratmak istedik.
farklı bir tür yakınlık yaratmak istedik.
02:26
We wanted to create
another type of intimacy
another type of intimacy
40
133828
3170
02:29
using all those new technologies.
41
136998
1664
02:30
At the time, 10 years ago actually,
42
138662
3106
O zamanlar, yani 10 yıl önce
internette böyle bir proje yoktu.
internette böyle bir proje yoktu.
02:33
there was no such project on the Internet,
43
141768
2250
Ve sanıyorum ki yaptığımız Take Away Shows
(Paket Servis Konserler) projesi
(Paket Servis Konserler) projesi
02:36
and I guess that's why the project we
were making, the Take Away Shows,
were making, the Take Away Shows,
44
144018
3645
02:39
got quite successful,
45
147663
1277
bu sayede milyonlarca izleyiciye
ulaşarak çok başarılı oldu.
ulaşarak çok başarılı oldu.
02:41
reaching millions of viewers.
46
148940
3780
02:44
After a while, I got a bit —
47
152720
3200
Bir süre sonra ben biraz...
Başka bir yere gitmek istedim.
Başka bir yere gitmek istedim.
02:48
I wanted to go somewhere else.
48
155920
1910
02:50
I felt the need to travel and
to discover some other music,
to discover some other music,
49
157830
2970
Seyahat etme ve başka müzikler keşfetme,
dünyanın farklı yerlerine gitme ihtiyacı hissettim.
dünyanın farklı yerlerine gitme ihtiyacı hissettim.
02:53
to explore the world,
50
160800
1935
02:54
going to other corners,
51
162735
1788
02:56
and actually it was also
52
164523
2041
Ve aslında aklımda
göçebe sinemacılık gibi bir fikir vardı.
göçebe sinemacılık gibi bir fikir vardı.
02:58
this idea of nomadic cinema,
sort of, that I had in mind.
sort of, that I had in mind.
53
166564
3971
03:02
How could the use of new technologies
and the road fit together?
and the road fit together?
54
170535
7048
Yeni teknolojiler kullanımı ve yolculuk,
bir araya nasıl gelebilirdi?
bir araya nasıl gelebilirdi?
Filmlerimi bir otobüste And Dağları'nı
geçerken nasıl montajlayabilirdim?
geçerken nasıl montajlayabilirdim?
03:09
How could I edit my films in a bus
55
177583
1848
03:11
crossing the Andes?
56
179431
2035
Ve dünya çapında
beş yıllık bir seyahate çıktım.
beş yıllık bir seyahate çıktım.
03:13
So I went on five-year travels
57
181466
1934
03:15
around the globe.
58
183400
1934
O dönemde dijital film ve plak şirketi
Petites Planètes'ı kurdum.
Petites Planètes'ı kurdum.
03:17
I started at the time in the digital film
and music label collection Petites Planètes,
and music label collection Petites Planètes,
59
185334
4976
Aynı zamanda Fransız sinemacı
Chris Marker'a saygı duruşu niteliğindeydi.
Chris Marker'a saygı duruşu niteliğindeydi.
03:22
which was also an homage to
French filmmaker Chris Marker.
French filmmaker Chris Marker.
60
190310
3216
03:25
We're going to see now a few more extracts
61
193526
2845
O yeni filmlerden birkaç görüntü
daha izleyeceğiz.
daha izleyeceğiz.
03:28
of those new films.
62
196371
2805
03:35
From the tecno brega diva of
northern Brazil, Gaby Amarantos
northern Brazil, Gaby Amarantos
63
203356
7964
Kuzey Brezilya'nın tecno brega kraliçesi
Gaby Amarantos'tan
Gaby Amarantos'tan
Çeçenistan'da bir kadın korosuna.
03:45
to a female ensemble in Chechnya.
64
212904
2767
03:51
From experimental electronic music
in Singapore with One Man Nation
in Singapore with One Man Nation
65
219241
5074
Singapur'da One Man Nation'la
deneysel elektronik müzikten
deneysel elektronik müzikten
03:58
to Brazilian icon Tom Zé singing
on his rooftop in São Paolo.
on his rooftop in São Paolo.
66
226368
5954
São Paolo'daki çatısında şarkı söyleyen
Brezilyalı efsane Tom Zé'ye.
Brezilyalı efsane Tom Zé'ye.
Ermenistanlı harika rock grubu The Bambir'den
04:06
From The Bambir, the great
rock band from Armenia
rock band from Armenia
67
234672
5174
04:12
to some traditional songs
68
239846
2457
Tiflis, Gürcistan'da bir restoranda çalan
yöresel şarkılara.
yöresel şarkılara.
04:14
in a restaurant in Tbilisi, Georgia.
69
242303
3811
04:19
From White Shoes, a great retro
pop band from Jakarta, Indonesia
pop band from Jakarta, Indonesia
70
247731
6280
Cakarta, Endonezya'dan harika bir
retro pop grubu olan White Shoes'dan
retro pop grubu olan White Shoes'dan
04:27
to DakhaBrakha, the revolutionary
band from Kiev, Ukraine.
band from Kiev, Ukraine.
71
255012
6378
Kiev, Ukrayna'dan devrimsel bir grup olan
DakhaBrakha'ya.
DakhaBrakha'ya.
04:34
From Tomi Lebrero
72
262320
1700
Tomi Lebrero, bandoneonu ve
Buenos Aires, Arjantin'den arkadaşlarından
Buenos Aires, Arjantin'den arkadaşlarından
04:36
and his bandoneon and his friends
in Buenos Aires, Argentina,
in Buenos Aires, Argentina,
73
264020
4116
dünyanın dört bir yanında
birçok başka yere ve müzisyene.
birçok başka yere ve müzisyene.
04:40
to many other places
74
268136
2599
04:42
and musicians around the world.
75
270735
2677
Seyahat gibi olmasını istedim.
04:45
My desire was to make it as a trek.
76
273412
2969
04:48
To do all those films,
77
276381
1766
Arkamda büyük bir şirketle ve planlı bir şekilde
onca filmi çekmek imkansız olurdu.
onca filmi çekmek imkansız olurdu.
04:50
it would have been impossible
78
278147
1631
04:51
with a big company behind me,
79
279778
1451
04:53
with a structure or anything.
80
281229
1401
04:54
I was traveling alone with a backpack —
81
282630
3081
Bir sırt çantasıyla tek başıma
seyahat ediyordum.
seyahat ediyordum.
İçinde bilgisayar, kamera,
mikrofonlar vardı.
mikrofonlar vardı.
04:57
computer, camera, microphones in it.
82
285711
2469
05:00
Alone, actually, but
just with local people,
just with local people,
83
288180
2785
Yalnızdım ama aslında
gittiğim yerin yerlileriyleydim.
gittiğim yerin yerlileriyleydim.
05:03
meeting my team, which was absolutely not
84
290965
2835
Kesinlikle profesyonellerden oluşmayan
ekibimle olay yerinde tanışıyordum.
ekibimle olay yerinde tanışıyordum.
05:06
professional people, on the spot there,
85
293800
3915
Bir yerden bir diğerine gidip
seyahat eder gibi film çekiyordum.
seyahat eder gibi film çekiyordum.
05:09
going from one place to another
86
297715
2261
05:12
and to make cinema as a trek.
87
299976
1481
05:13
I really believed that cinema could be
88
301457
2895
Gerçekten de sinemanın şöyle
basit bir şey olabileceğine inandım:
basit bir şey olabileceğine inandım:
05:16
this very simple thing:
89
304352
2192
05:18
I want to make a film and you're going
to give me a place to stay for the night.
to give me a place to stay for the night.
90
306544
4719
"Bir film çekmek istiyorum ve sen
bana bu gece kalacak bir yer vereceksin."
bana bu gece kalacak bir yer vereceksin."
05:23
I give you a moment of cinema
and you offer me a capirinha.
and you offer me a capirinha.
91
311263
4932
"Ben sana sinemada bir an vereceğim,
sen de bana caipirinha ikram edeceksin."
sen de bana caipirinha ikram edeceksin."
05:28
Well, or other drinks,
92
316195
2285
Ya da başka içecekler.
Nerede olduğunuza bağlı.
Nerede olduğunuza bağlı.
05:30
depending on where you are.
93
318480
2235
Peru'da pisco sour içiyorlar.
05:32
In Peru, they drink pisco sour.
94
320715
3457
05:36
Well, when I arrived in Peru, actually,
95
324172
4842
Aslında Peru'ya gittiğimde
orada ne yapacağımı hiç bilmiyordum.
orada ne yapacağımı hiç bilmiyordum.
05:41
I had no idea about what I would do there.
96
329014
5275
05:46
And I just had one phone number, actually,
97
334289
7280
Elimde sadece bir kişiye ait
bir telefon numarası vardı.
bir telefon numarası vardı.
05:53
of one person.
98
341569
1495
Üç ay sonra, bütün ülkeyi gezdikten sonra
sırf oralıların yardımıyla 33 film çekmiştim.
sırf oralıların yardımıyla 33 film çekmiştim.
05:55
Three months later,
99
343064
1343
05:56
after traveling all around the
country, I had recorded 33 films,
country, I had recorded 33 films,
100
344407
4328
06:00
only with the help of local people,
101
348735
3020
06:03
only with the help of people
102
351755
2462
Hep şu soruyu sorduğum
insanların yardımıyla:
insanların yardımıyla:
06:06
that I was asking all the
time the same question:
time the same question:
103
354217
2252
06:08
What is important to record here today?
104
356469
5046
"Bugün burada kaydedilecek önemli ne var?"
06:13
By living in such a way,
105
361515
1828
Bu şekilde yaşayarak, plansız
çalışarak ana göre tepki verebildim ve
çalışarak ana göre tepki verebildim ve
06:15
by working without any structure,
106
363343
2831
06:18
I was able to react to the moment
107
366174
5195
06:23
and to decide, oh, this is
important to make now.
important to make now.
108
371369
3418
o an ne yapmanın önemli
olduğuna karar verebildim.
olduğuna karar verebildim.
06:26
This is important to
record that whole person.
record that whole person.
109
374787
2246
"Bu insanı kaydetmek önemli."
06:29
This is important to create this exchange.
110
377033
4016
"Bu alışverişi yaratmak önemli."
06:33
When I went to Chechnya,
111
381049
3051
Çeçenistan'a gittiğimde tanıştığım ilk kişi bana baktı ve
"burada ne arıyorsun" dedi.
"burada ne arıyorsun" dedi.
06:36
the first person I met
112
384100
2210
06:38
looked at me and was like,
113
386310
2210
06:40
"What are you doing here?
114
388520
2210
"Gazeteci misin?
Sivil toplum örgütü? Siyaset?"
Sivil toplum örgütü? Siyaset?"
06:42
Are you a journalist? NGO? Politics?
115
390730
3004
"Ne tarz sorunları araştıracaksın?"
06:45
What kind of problems
are you going to study?"
are you going to study?"
116
393734
3138
06:49
Well, I was there to research
117
396872
2610
Ama aslında orada bulunma sebebim
Çeçenistan'daki Sufi ayinlerini araştırmaktı.
Çeçenistan'daki Sufi ayinlerini araştırmaktı.
06:51
on Sufi rituals in Chechnya, actually —
118
399482
2958
Çeçenistan'daki, bölge dışında
hiç bilinmeyen inanılmaz Sufi kültürünü.
hiç bilinmeyen inanılmaz Sufi kültürünü.
06:54
incredible culture of Sufism in Chechnya,
119
402440
3135
06:57
which is absolutely unknown
outside of the region.
outside of the region.
120
405575
5274
07:03
As soon as people understood
121
410849
2054
İnsanlar, onlara o filmleri
vereceğimi anlar anlamaz...
vereceğimi anlar anlamaz...
07:05
that I would give them those films —
122
412903
2440
07:07
I would publish them online for free
under a Creative Commons license,
under a Creative Commons license,
123
415343
2610
Creative Commons lisansı altında
internette ücretsiz yayınlardım ama
internette ücretsiz yayınlardım ama
07:10
but I would also really
give them to the people
give them to the people
124
417953
2002
ayrıca filmleri insanlara verirdim ve
onlarla istediklerini yapmalarına izin verirdim.
onlarla istediklerini yapmalarına izin verirdim.
07:12
and I would let them do
what they want with it.
what they want with it.
125
419955
1812
07:13
I just want to represent
them in a beautiful light.
them in a beautiful light.
126
421767
1923
Tek isteğim onları güzel
bir çerçevede yansıtmaktı.
bir çerçevede yansıtmaktı.
07:15
I just want to portray them in a way that
127
423690
2688
Onları öyle bir şekilde resmedeyim ki ileride
torunları baktığında şöyle desinler istedim:
torunları baktığında şöyle desinler istedim:
07:18
their grandchildren are going
to look at their grandfather,
to look at their grandfather,
128
426378
3271
07:21
and they're going to be like,
129
429649
1555
"Vay be. Dedem, Beyoncé kadar havalıymış."
Bu gerçekten önemli bir şey.
Bu gerçekten önemli bir şey.
07:23
"Whoa, my grandfather is as
cool as Beyoncé." (Laughter)
cool as Beyoncé." (Laughter)
130
431204
5084
07:28
It's a really important thing.
131
436288
1856
07:30
(Applause)
132
438144
3499
07:33
It's really important,
133
441643
1305
Çok önemli çünkü insanlar bu sayede kendi kültürlerini
ve vatanlarını farklı bir gözle görebilecek.
ve vatanlarını farklı bir gözle görebilecek.
07:35
because that's the way
134
442948
1656
07:36
people are going to look differently at
their own culture, at their own land.
their own culture, at their own land.
135
444604
3826
07:40
They're going to think about it differently.
136
448430
2184
Farklı düşünecekler.
Çeşitliliği korumanın yolu olabilir bu.
Çeşitliliği korumanın yolu olabilir bu.
07:42
It may be a way to maintain
a certain diversity.
a certain diversity.
137
450614
5096
07:49
Why you will record?
138
457256
3293
Neden kayıt yapıyoruz?
07:52
Hmm. There's a really good quote
139
460549
2161
Amerikalı filozof Hakim Bey'in
çok güzel bir sözü var:
çok güzel bir sözü var:
07:54
by American thinker Hakim Bey
140
462710
1924
07:56
which says, "Every recording
141
464634
3426
"Her kayıt, canlı bir performansın mezar taşıdır."
08:00
is a tombstone of a live performance."
142
468060
3906
08:04
It's a really good
sentence to keep in mind
sentence to keep in mind
143
471966
3015
Görsele doymuş olan bu çağda
akılda tutmak için çok güzel bir cümle.
akılda tutmak için çok güzel bir cümle.
08:07
nowadays in an era saturated by images.
144
474981
3908
08:11
What's the point of that?
145
478889
1520
Ne anlamı var? Amacımız ne?
08:12
Where do we go with it?
146
480409
2780
Araştırma yaparken şu fikir hâlâ aklımdaydı:
Bunun anlamı ne?
Bunun anlamı ne?
08:15
I was researching. I was still
keeping this idea in mind:
keeping this idea in mind:
147
483189
3281
08:18
What's the point?
148
486470
2615
08:21
I was researching on music, trying to pull,
149
489085
2220
Müzik üzerine araştırma yapıyordum.
Kökenini bulmaya çalışıyordum.
Kökenini bulmaya çalışıyordum.
08:23
trying to get closer to a certain origin of it.
150
491305
2868
Tüm bunlar nereden geliyor?
08:26
Where is this all coming from?
151
494173
2194
08:28
I am French. I had no idea about
152
496367
2351
Ben Fransızım. Neler keşfedeceğimi hiç bilmiyordum.
Çok basit bir şeydi:
Çok basit bir şeydi:
08:30
what I would discover,
which is a very simple thing:
which is a very simple thing:
153
498718
2446
08:33
Everything was sacred, at first,
154
501164
2785
Başlangıçta her şey kutsaldı ve
müzik, ruhani şifaydı.
müzik, ruhani şifaydı.
08:36
and music was spiritual healing.
155
503949
3420
08:41
How could I use my camera,
156
509472
3295
Kameramı, küçük aracımı yakınlaşmak için,
sadece transı kaydetmek için değil, muadilini,
sadece transı kaydetmek için değil, muadilini,
08:44
my little tool, to get closer
157
512767
4488
08:49
and maybe not only capture the trance
158
517255
2446
08:51
but find an equivalent,
a cine-trance, maybe,
a cine-trance, maybe,
159
519701
5894
bir sine-trans olabilir, bulmak için, insanlarla tamamen
ahenk içinde bir şey bulmak için nasıl kullanabilirim?
ahenk içinde bir şey bulmak için nasıl kullanabilirim?
08:57
something in complete harmony
160
525595
2452
09:00
with the people?
161
528047
2768
Şimdi yaptığım araştırma bu konuda.
Ruhanilik, dünyadaki yeni ruhlar üzerine.
Ruhanilik, dünyadaki yeni ruhlar üzerine.
09:03
That is now my new research I'm doing
162
530815
4339
09:07
on spirituality, on new
spirits around the world.
spirits around the world.
163
535154
4421
09:11
Maybe a few more extracts now.
164
539575
3801
Şimdi birkaç görüntü daha izleyelim.
09:20
From the Tana Toraja
funeral ritual in Indonesia
funeral ritual in Indonesia
165
547913
4776
Endonezya'daki Tana Toraja
cenaze ayininden
cenaze ayininden
09:29
to an Easter ceremony
in the north of Ethiopia.
in the north of Ethiopia.
166
557127
3518
Etiyopya'nın kuzeyinde bir
Paskalya törenine.
Paskalya törenine.
Cava Adası'nda popüler bir
trans ayini olan jathilan'dan
trans ayini olan jathilan'dan
09:35
From jathilan, a popular trance ritual
167
563629
2569
09:38
on the island of Java,
168
566198
3101
09:42
to Umbanda in the north of Brazil.
169
570270
5452
Brezilya'nın kuzeyindeki Umbanda'ya.
Çeçenistan'ın Sufi ayinlerinden
09:50
The Sufi rituals of Chechnya
170
578580
4777
Ermenistan'ın en kutsal
kilisesinde bir ayine.
kilisesinde bir ayine.
09:57
to a mass in the holiest
church of Armenia.
church of Armenia.
171
585386
5283
Etiyopya'nın kutsal şehri
Harar'da Sufi şarkılarından
Harar'da Sufi şarkılarından
10:07
Some Sufi songs in Harar,
172
594846
1845
10:08
the holy city of Ethiopia,
173
596691
3686
Peru'daki Amazon'un derinliklerinde
Shipibo'yla bir ayahuasca ayinine.
Shipibo'yla bir ayahuasca ayinine.
10:14
to an ayahuasca ceremony
174
602102
2179
10:16
deep in the Amazon of
Peru with the Shipibo.
Peru with the Shipibo.
175
604281
4123
Ve şu anda Brezilya'da Priscilla Telmon'la birlikte
yaptığım "Híbridos" (Melezler) isimli yeni projem.
yaptığım "Híbridos" (Melezler) isimli yeni projem.
10:24
Then to my new project,
the one I'm doing now
the one I'm doing now
176
611996
2166
10:26
here in Brazil, named "Híbridos."
177
614162
1636
10:27
I'm doing it with Priscilla Telmon.
178
615798
1786
10:29
It's research on the new
spiritualities all around the country.
spiritualities all around the country.
179
617584
4963
Ülkenin dört bir yanındaki yeni
ruhani akımlar üzerine bir araştırma.
ruhani akımlar üzerine bir araştırma.
Bu, "deneysel etnografya" adını verdiğim
küçük bir arayışım.
küçük bir arayışım.
10:34
This is my quest, my own little quest
of what I call experimental ethnography,
of what I call experimental ethnography,
180
622547
5958
Bütün bu farklı türleri karıp
belli bir karmaşıklığı geri kazanmaya çalışıyorum.
belli bir karmaşıklığı geri kazanmaya çalışıyorum.
10:40
trying to hybrid all
those different genres,
those different genres,
181
628505
8268
10:48
trying to regain a certain complexity.
182
636773
3287
10:53
Why do we record?
183
641485
2515
Neden kayıt yapıyoruz?
Hâlâ oradaydım.
Hâlâ oradaydım.
10:56
I was still there.
184
644000
2681
10:58
I really believe cinema teaches us to see.
185
646681
3813
Sinemanın bize
görmeyi öğrettiğine inanıyorum.
görmeyi öğrettiğine inanıyorum.
11:02
The way we show the world
186
650494
1406
Dünyayı gösterme tarzımız,
dünyayı görme tarzımızı değiştirecek.
dünyayı görme tarzımızı değiştirecek.
11:04
is going to change the
way we see this world,
way we see this world,
187
651900
4250
11:08
and we live in a moment where the mass media
188
656150
2140
Yaşadığımız dönemde medya, dünyayı
çok, çok berbat şekilde yansıtıyor:
çok, çok berbat şekilde yansıtıyor:
11:10
are doing a terrible, terrible job
189
658290
2609
11:13
at representing the world:
190
660899
2227
Şiddet, radikaller, sadece çarpıcı olaylar,
günlük hayatın sadece basitleştirilmiş halleri.
günlük hayatın sadece basitleştirilmiş halleri.
11:15
violence, extremists,
191
663126
4034
11:19
only spectacular events,
192
667160
2154
11:21
only simplifications of everyday life.
193
669314
2227
Bence belirli bir karmaşıklığı
geri kazanmak için kayıt yapıyoruz.
geri kazanmak için kayıt yapıyoruz.
11:23
I think we are recording
194
671541
2125
11:25
to regain a certain complexity.
195
673666
3586
Bugün hayatı yeniden şekillendirmek
için yeni imge biçimleri yaratmalıyız.
için yeni imge biçimleri yaratmalıyız.
11:29
To reinvent life today,
196
677252
5171
11:34
we have to make new forms of images.
197
682423
3790
11:38
And it's very simple.
198
686213
2164
Ve bu çok basit.
Çok teşekkürler.
Çok teşekkürler.
11:40
Muito obrigado.
199
688377
2683
11:43
(Applause)
200
691060
4098
Vincent, Vincent, Vincent.
11:54
Bruno Giussani: Vincent, Vincent, Vincent.
201
702204
3059
Teşekkürler. Sıradaki performans için hazırlanmamız
lazım ve sana bir soru soracağım:
lazım ve sana bir soru soracağım:
11:57
Merci. We have to prepare for
the following performance,
the following performance,
202
705263
3038
12:00
and I have a question for you,
and the question is this:
and the question is this:
203
708301
2587
Bize gösterdiğin yerler gibi yerlere
gidiyorsun ve yanında bir kamera oluyor.
gidiyorsun ve yanında bir kamera oluyor.
12:03
You show up in places like the
ones you just have shown us,
ones you just have shown us,
204
710888
4026
12:07
and you are carrying a camera
205
714914
1904
12:09
and I assume that you are welcome
206
716818
2495
Hoş karşılandığını farz ediyorum ama
her zaman çok da hoş karşılanmıyorsundur.
her zaman çok da hoş karşılanmıyorsundur.
12:11
but you are not always absolutely welcome.
207
719313
2687
12:14
You walk into sacred rituals,
208
722000
2634
Kutsal ayinlere; bir köyde, kasabada, bir grup insanın
içinde özel anlara giriyorsun.
içinde özel anlara giriyorsun.
12:16
private moments in a village, a town,
209
724634
3837
12:20
a group of people.
210
728471
2209
12:22
How do you break the barrier
211
730680
1896
Kamerayla gittiğinde
buzları nasıl kırıyorsun?
buzları nasıl kırıyorsun?
12:24
when you show up with a lens?
212
732576
2283
12:30
VM: I think you break it with your body,
213
738000
2605
Bilgimden ziyade
bedenimle kırıyorum sanırım.
bedenimle kırıyorum sanırım.
12:32
more than with your knowledge.
214
740605
2638
12:35
That's what it taught me to travel,
215
743243
2367
Seyahat etmenin bana öğrettiği bu oldu: Bedenin
hafızasına, beynin hafızasından daha çok güvenmek.
hafızasına, beynin hafızasından daha çok güvenmek.
12:37
to trust the memory of the body
216
745610
2823
12:40
more than the memory of the brain.
217
748433
2650
Saygı duymak ileri adım atmaktır,
geri adım atmak değil.
geri adım atmak değil.
12:43
The respect is stepping forward,
218
751083
2312
12:45
not stepping backward, and I really think that
219
753395
2845
Bedeninizi o anda, tören sırasında,
mekanlarda kullanmak
mekanlarda kullanmak
12:48
by engaging your body in the
moment, in the ceremony,
moment, in the ceremony,
220
756240
2950
insanların sizi hoş karşılamasını ve
enerjinizi anlamasını sağlıyor.
enerjinizi anlamasını sağlıyor.
12:51
in the places, people welcome you
221
759190
2363
12:53
and understand your energy.
222
761553
1684
Videolarının çoğunun
tek seferde çekildiğini söylemiştin bana.
tek seferde çekildiğini söylemiştin bana.
12:55
BG: You told me that most of the videos
223
763237
1663
12:57
you have made are
actually one single shot.
actually one single shot.
224
764900
2669
12:59
You don't do much editing.
225
767569
1608
Fazla montaj yapmıyorsun.
13:01
I mean, you edited the ones for us
226
769177
1744
Yani seansların başında uzunluk, vesaire açısından
bizim için videolara montaj yaptın.
bizim için videolara montaj yaptın.
13:03
at the beginning of the sessions
because of the length, etc.
because of the length, etc.
227
770921
2565
Onun haricinde pek planlama yapmadan gözlerinin
önünde olan biteni kaydediyorsun, öyle mi?
önünde olan biteni kaydediyorsun, öyle mi?
13:05
Otherwise, you just go in and capture
228
773486
1827
13:07
whatever happens in front of your eyes
229
775313
1806
13:09
without much planning, and so is that the case?
230
777119
2734
Doğru mu?
13:12
It's correct?
231
779853
1733
Görüntüyü kesmediğimiz sürece, izleyicinin olduğu
gibi izlemesine izin verirsek izleyiciler kendilerini
gibi izlemesine izin verirsek izleyiciler kendilerini
13:13
VM: My idea is that I think that
232
781586
2008
13:15
as long as we don't cut, in a way,
233
783594
4020
13:19
as long as we let the viewer watch,
234
787614
3105
13:22
more and more viewers
are going to feel closer,
are going to feel closer,
235
790719
2969
o ana ve mekana daha yakın
hisseder diye düşündüm.
hisseder diye düşündüm.
13:25
are going to get closer to the moment,
236
793688
2813
13:28
to that moment and to that place.
237
796501
3836
13:32
I really think of that as a matter
of respecting the viewer,
of respecting the viewer,
238
800337
3532
Sürekli bir mekandan diğerine geçmemeyi,
zamanın akmasına izin vermeyi
zamanın akmasına izin vermeyi
13:36
to not cut all the time from one place to another,
239
803869
3712
izleyiciye saygı olarak görüyorum.
13:39
to just let the time go.
240
807581
2064
Brezilya'daki yeni projen "Híbridos"u
bana birkaç kelimeyle anlat.
bana birkaç kelimeyle anlat.
13:41
BG: Tell me in a few words
about your new project,
about your new project,
241
809645
2104
13:43
"Híbridos," here in Brazil.
242
811749
1535
13:45
Just before coming to
TEDGlobal, you have actually
TEDGlobal, you have actually
243
813284
1778
TEDGlobal'a gelmeden hemen önce
o proje için bütün ülkeyi geziyordun.
o proje için bütün ülkeyi geziyordun.
13:47
been traveling around
the country for that.
the country for that.
244
815062
2271
13:49
Tell us a couple of things.
245
817333
1823
Bize biraz bundan bahset.
13:51
VM: "Híbridos" is —
I really believe Brazil,
I really believe Brazil,
246
819156
2329
"Híbridos"... Brezilya'nın gerçekten de klişeler bir yana,
dünyanın en harika dindar ülkesi olduğunu,
dünyanın en harika dindar ülkesi olduğunu,
13:53
far from the cliches, is the greatest
religious country in the world,
religious country in the world,
247
821485
4173
13:57
the greatest country
in terms of spirituality
in terms of spirituality
248
825658
2846
ruhsallık ve ruhani akımlardaki
deneysellik adına
deneysellik adına
14:00
and in experimentations in spiritualities.
249
828504
3037
en harika ülke olduğunu düşünüyorum.
14:03
And it's a big project I'm
doing over this year,
doing over this year,
250
831541
2974
Yıl boyunca yapacağım
büyük bir proje bu.
büyük bir proje bu.
14:06
which is researching in very
different regions of Brazil,
different regions of Brazil,
251
834515
4800
Brezilya'nın birçok farklı bölgesinde, çok farklı
tarikat çeşitlerinde araştırma yapacağım ve
tarikat çeşitlerinde araştırma yapacağım ve
14:11
in very different forms of cults,
252
839315
2105
14:13
and trying to understand
how people live together
how people live together
253
841420
1888
insanların günümüzde ruhanilikle
nasıl birlikte yaşadığını anlamaya çalışacağım.
nasıl birlikte yaşadığını anlamaya çalışacağım.
14:15
with spirituality nowadays.
254
843308
1445
Birazdan sahneye çıkacak ve
Vincent'ın takdim edeceği adam
Vincent'ın takdim edeceği adam
14:16
BG: The man who is going to
appear onstage momentarily,
appear onstage momentarily,
255
844753
3736
14:20
and Vincent's going to introduce him,
256
848489
1710
onun eski videolarından
birine konu olan biri.
birine konu olan biri.
14:22
is one of the subjects of
one of his past videos.
one of his past videos.
257
850199
3652
Onunla ne zaman video çektin?
14:26
When did you do a video with him?
258
853851
1867
14:27
VM: I guess four years ago,
259
855718
2554
Dört yıl önce galiba.
İlk seyahatimde.
İlk seyahatimde.
14:30
four years in my first travel.
260
858272
2486
14:32
BG: So it was one of
your first ones in Brazil.
your first ones in Brazil.
261
860758
2844
Yani Brezilya'daki ilk videolarındandı.
Brezilya'daki ilk videolarımdandı, evet.
14:35
VM: It was amongst the
first ones in Brazil, yeah.
first ones in Brazil, yeah.
262
863602
2231
14:38
I shot the film in Recife,
263
865833
1457
Videoyu onun memleketi olan Recife'de çektim.
14:39
in the place where he is from.
264
867290
1969
14:41
BG: So let's introduce him.
Who are we waiting for?
Who are we waiting for?
265
869259
3010
O zaman onu takdim edelim.
Kimi bekliyoruz?
Kimi bekliyoruz?
14:44
VM: I'll just make it very short.
266
872269
1471
Çok kısa tutacağım.
14:45
It's a very great honor for
me to welcome onstage
me to welcome onstage
267
873740
2603
Tüm zamanların en büyük Brezilyalı müzisyenlerinden
birini sahneye çağırmak benim için büyük onur.
birini sahneye çağırmak benim için büyük onur.
14:48
one of the greatest Brazilian
musicians of all time.
musicians of all time.
268
876343
2961
Karşınızda Naná Vasconcelos.
-Naná Vasconcelos!
-Naná Vasconcelos!
14:51
Please welcome Naná Vasconcelos.
269
879304
2339
14:53
BG: Naná Vasconcelos!
270
881643
1912
14:55
(Applause)
271
883555
4406
15:02
(Music)
272
890563
6746
Hadi ormana gidelim.
19:19
Naná Vasconcelos: Let's go to the jungle.
273
1147657
4158
23:59
(Applause)
274
1427636
4000
ABOUT THE SPEAKERS
Naná Vasconcelos - Music iconA jazz icon since the late 1960s, Naná Vasconcelos contributed Latin percussion to some of the world’s most cerebral, soulful music.
Why you should listen
Growing up absorbing a range of music, from classical Brazilian Villa-Lobos to Jimi Hendrix, Naná Vasconcelos became an innovative percussionist who could pick up a beat on almost any instrument. He came to specialize in the berimbau, the single-stringed Brazillian percussion instrument, and in the polyrhythms typical of his home in northern Brazil.
Starting his career with a young Milton Nascimiento, he became a frequent collaborator with what came to be called (deeply over-simply, of course) jazz intellectuals -- bandleaders like Don Cherry and Pat Metheny and crossover artists like saxophonist and composer Jan Garbarek who play with silence, improv and a broad palette of sound. He released a slew of his own records as a bandleader, and throughout his life he sought fresh sounds with new collaborators. For a taste, try his 2009 collaboration with Joyce and Mauricio Maestro, Visions of Dawn: The Paris 1976 Project.
More profile about the speakerStarting his career with a young Milton Nascimiento, he became a frequent collaborator with what came to be called (deeply over-simply, of course) jazz intellectuals -- bandleaders like Don Cherry and Pat Metheny and crossover artists like saxophonist and composer Jan Garbarek who play with silence, improv and a broad palette of sound. He released a slew of his own records as a bandleader, and throughout his life he sought fresh sounds with new collaborators. For a taste, try his 2009 collaboration with Joyce and Mauricio Maestro, Visions of Dawn: The Paris 1976 Project.
Naná Vasconcelos | Speaker | TED.com
Vincent Moon - Filmmaker
Global wanderer Vincent Moon explores and documents vanishing traditions with his evocative ethnomusical films.
Why you should listen
Vincent Moon rose to acclaim through the Take Away Show, a blog showcasing his videos of indie rock musicians ranging from The National to REM, shot in intimate (and often unusual) locations with camera phones and other everyday technologies.
In 2008, Moon embarked on a worldwide journey with only the possessions and video tools he could carry on his back, eschewing profit and a traditional career for a nomadic lifestyle. He has wandered from Central Europe through Africa and into Northern Brazil, documenting and filming traditional music and sacred traditions for his Creative Commons web publishing initiative, Collection Petites Planètes. The New York Times wrote that "Moon proved it’s possible to reinvent an old, tired format (the music video) using the very thing (the Internet) that supposedly killed it.”
More profile about the speakerIn 2008, Moon embarked on a worldwide journey with only the possessions and video tools he could carry on his back, eschewing profit and a traditional career for a nomadic lifestyle. He has wandered from Central Europe through Africa and into Northern Brazil, documenting and filming traditional music and sacred traditions for his Creative Commons web publishing initiative, Collection Petites Planètes. The New York Times wrote that "Moon proved it’s possible to reinvent an old, tired format (the music video) using the very thing (the Internet) that supposedly killed it.”
Vincent Moon | Speaker | TED.com