ABOUT THE SPEAKER
Oren Yakobovich - Human-rights activist
Videre co-founder Oren Yakobovich wields the latest covert recording technology to expose and subvert violent oppression.

Why you should listen

Using recording technology -- some of it so secret you haven’t heard of it yet -- Videre connects with activists deep within the most repressive regimes to video-document human-rights abuses and expose them to worldwide scrutiny. Yakobovich believes that only action by the oppressed communities themselves will temper the worst excesses of their authoritarian governments. 

Videre's name comes from the Latin expression "videre est credere" -- to see is to believe. Previously, Yakobovich (together with Israeli watchdog group B’Tselem) initiated the camera documentation project, which delivered hundreds of cameras to Palestinians to expose the daily realities of life in the West Bank. 

More profile about the speaker
Oren Yakobovich | Speaker | TED.com
TEDGlobal 2014

Oren Yakobovich: Hidden cameras that film injustice in the world’s most dangerous places

Oren Yakobovich: Dünya'nın en tehlikeli yerlerindeki adaletsizlikleri filme alan gizli kameralar

Filmed:
1,153,918 views

Görmek inanmaktır diyor Oren Yakobovich — bu yüzden şiddet, siyasi dolandırıcılık ve istismar gibi tehlikeli durumları gizli kameralarla filme almak için insanlara yardım ediyor. Kuruluşu Videre, dünyanın şahit olması gereken insan hakları ihlallerini açığa çıkarıyor, doğruluyor ve halka duyuruyor.
- Human-rights activist
Videre co-founder Oren Yakobovich wields the latest covert recording technology to expose and subvert violent oppression. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
I would like to startbaşlama
0
766
1777
Mary'nin hikayesiyle
00:14
with the storyÖykü of MaryMary,
1
2543
1961
başlamak istiyorum.
00:16
a womankadın from an AfricanAfrika villageköy.
2
4504
2991
Afrika köylerinden bir kadın.
00:19
Her first memorieshatıralar
3
7495
1593
Onun ilk anıları
00:21
are of her familyaile fleeingkaçan violentşiddetli riotsayaklanmalar
4
9088
2852
ailesinin, iktidardaki
siyasi partinin planladığı
00:23
orchestratedOrkestra by
the rulingiktidar politicalsiyasi partyParti.
5
11940
3857
vahşi ayaklanmadan kaçmak.
00:27
Her brothererkek kardeş was murderedöldürülmüş
by the state-sponsoreddevlet destekli militiamilis,
6
15797
3997
Abisi devlet destekli milisler
tarafından katledildi
00:31
and she was rapedtecavüz more than oncebir Zamanlar
7
19794
1577
ve kendisi sırf yanlış
partiye oy verdiği için
00:33
just because she belongedait
to the wrongyanlış partyParti.
8
21371
4209
defalarca tecavüze uğradı.
00:38
One morningsabah, a monthay before the electionseçim,
9
26610
3133
Bir sabah, seçimden bir ay evvel,
00:41
Mary'sMary's villageköy was calleddenilen
to anotherbir diğeri intimidationgözdağı meetingtoplantı.
10
29743
3721
Mary’nin köyü başka bir gözdağı
mitingi için çağrılmıştı.
00:45
In this meetingtoplantı, there is a man
standingayakta in frontön of them,
11
33464
2779
Bu mitingde, bir adam karşılarına geçiyor
00:48
tellingsöylüyorum them, "We know who you are,
12
36243
2458
ve diyor ki: “Kim olduğunuzu biliyoruz,
00:50
we know who you will voteoy for,
13
38701
2651
kime oy vereceğinizi biliyoruz
00:53
and if you're not going
to dropdüşürmek the right paperkâğıt,
14
41352
2410
ve eğer doğru oy pusulasını seçmezseniz
00:55
we're going to take revengeintikam."
15
43762
3338
intikamını alırız.”
00:59
But for MaryMary, this meetingtoplantı is differentfarklı.
16
47100
2959
Fakat Mary’e göre bu miting farklı.
01:02
She feelshissediyor differentfarklı.
17
50059
1734
O farklı hissediyor.
01:03
This time, she's waitingbekleme for this meetingtoplantı,
18
51793
2637
Bu sefer, bu toplantı için bekliyor,
01:06
because this time, she's carryingtaşıma
a smallküçük hiddengizli camerakamera in her dresselbise,
19
54430
4169
çünkü bu sefer kıyafetinde küçük
bir gizli kamera saklıyor,
01:10
a camerakamera that nobodykimse elsebaşka can see.
20
58599
3056
kimsenin göremeyeceği bir kamera.
01:13
NobodyKimse is allowedizin to filmfilm
in these meetingstoplantılar.
21
61655
2067
Bu toplantıları filme almak yasaktı.
01:15
You riskrisk your life if you do.
22
63722
2059
Bunu yapmak hayatını riske atmaktı.
01:17
MaryMary knowsbilir that, but she alsoAyrıca knowsbilir
that the only way to stop them
23
65781
4398
Mary bunu biliyordu ama onları
durdurmanın, kendisini ve
01:22
and to protectkorumak herselfkendini and her communitytoplum
24
70179
3572
toplumunu korumasının tek yolunun
01:25
is to exposemaruz bırakmak theironların intimidationgözdağı,
25
73751
2315
onların yıldırma çabalarını ifşa etmek,
01:28
to make sure they understandanlama
somebodybirisi is followingtakip etme them,
26
76066
3982
birilerinin onları izlediğini
anlamalarını sağlamak,
01:32
to breakkırılma the impunitycezasız kalma they feel.
27
80048
3690
dokunulmazlıklarını kırmak
olduğunu da biliyordu.
01:35
MaryMary and her friendsarkadaşlar were filmingfilme
for monthsay, undercovergizli,
28
83738
3986
Mary ve arkadaşları aylarca,
iktidardaki siyasi partinin
01:39
the intimidationgözdağı of
the rulingiktidar politicalsiyasi partyParti.
29
87724
3767
yıldırma çabalarını gizlice filme aldılar.
01:43
(VideoVideo) ["FilmedFilme with hiddengizli cameraskameralar"]
30
91491
2505
(Video) [“Gizli kamerayla çekildi”]
01:45
Man: We are now going to speakkonuşmak
about the upcomingyaklaşan electionsseçimleri.
31
93996
4321
Adam: Şimdi önümüzdeki seçimler
hakkında konuşacağız.
01:50
Nothing can stop us
from doing what we want.
32
98317
3430
Bizi kimse, istediklerimizi
yapmaktan alıkoyamaz.
01:53
If we hearduymak you are with [The OppositionMuhalefet]
33
101747
3411
Eğer onlardan [Muhalefet parti]
olduğunuzu duyarsak
01:57
we will not forgiveaffetmek you.
34
105158
2536
sizi affetmeyeceğiz.
01:59
["MilitiaMilis intimidationgözdağı rallyRalli"]
35
107694
4941
[“Milislerin gözdağı yürüyüşü”]
02:04
[The PartyParti] can tortureişkence you at any time.
36
112635
2623
[Parti] size istediği zaman
işkence yapabilir.
02:07
The youthgençlik can beatdövmek you.
37
115258
2320
Gençler sizi dövebilir.
02:10
["DisruptionBozulma of politicalsiyasi meetingtoplantı"]
38
118698
5546
[“Mitingde karışıklık”]
02:19
For those who lieYalan, sayingsöz they
are back with [The PartyParti],
39
127588
4177
[Partiyi] desteklediği hakkında
yalan söyleyenler,
02:23
your time is runningkoşu out.
40
131765
2373
sizin vaktiniz daralıyor.
02:26
["PartyParti youthgençlik militiamilis"]
41
134138
3141
[“Partideki genç milisler”]
02:29
Some have diedvefat etti because they rebelledisyan.
42
137279
2128
Kimisi isyan ettiği için öldü.
02:31
Some have lostkayıp theironların homesevler.
43
139407
3019
Kimileri evlerini kaybetti.
02:34
If you don't work togetherbirlikte
with [The PartyParti],
44
142426
3764
Eğer [Parti'ye] destek vermezseniz,
02:38
you will leadöncülük etmek a very badkötü life.
45
146190
6242
çok kötü bir hayat yaşayacaksanız.
02:50
OrenOren YakobovichYakobovich: These imagesGörüntüler
were broadcastYayın all over the worldDünya,
46
158447
3139
Oren Yakobovich: Bu görüntüler
tüm dünyada yayınlandı
02:53
but more importantlyönemlisi,
47
161586
1597
ama daha da önemlisi
02:55
they have been broadcastYayın
back to the communitytoplum.
48
163183
3153
aynı toplumda da yayınlandılar.
02:58
The perpetratorsfailleri saw them too.
49
166336
2884
Bunu zorbalık yapanlar da gördü.
03:01
They understoodanladım somebodybirisi
is followingtakip etme them.
50
169220
2241
Birilerinin onları izlediğini
farkına vardılar.
03:03
They got scaredkorkmuş. ImpunityDokunulmazlık was brokenkırık.
51
171461
3609
Korktular. Dokunulmazlık kalkmıştı.
03:07
MaryMary and her friendsarkadaşlar forcedzorunlu
the rulingiktidar politicalsiyasi partyParti
52
175070
3086
Mary ve arkadaşları iktidar partisini,
seçimler sırasında
03:10
not to use violenceşiddet duringsırasında the electionseçim,
53
178156
2250
şiddet kullanmamaya zorladılar
03:12
and savedkaydedilmiş hundredsyüzlerce of liveshayatları.
54
180406
3489
ve yüzlerce hayat kurtardılar.
03:15
MaryMary is just one of hundredsyüzlerce of people
55
183895
2507
Mary, kamera kullanarak insan hakları
03:18
that my organizationorganizasyon had helpedyardım etti
to documentbelge humaninsan rightshaklar violationsihlal
56
186402
3560
ihlalini belgelemek için benim örgütümün
yardım ettiği yüzlerce insandan
03:21
usingkullanma cameraskameralar.
57
189962
2900
yalnızca biri.
03:24
My backgroundarka fon should have
led me to a differentfarklı directionyön.
58
192862
3361
Geçmişim beni farklı bir
noktaya getirmeliydi.
03:28
I was borndoğmuş in Israelİsrail
to a right-wingsağ-kanat familyaile,
59
196223
3249
İsrail’de sağcı bir ailenin içinde doğdum
03:31
and as long as I rememberhatırlamak myselfkendim,
60
199472
1906
ve kendimi bildim bileli
03:33
I wanted to joinkatılmak the Israeliİsrail armyordu
to serveservis my countryülke
61
201378
3095
ülkeme hizmet etmek için İsrail
ordusuna katılmak ve
03:36
and provekanıtlamak what I believedinanılır
was our right for the wholebütün landarazi.
62
204473
4451
bu toprakların bize ait olduğuna
inandığımı kanıtlamak istemişimdir.
03:40
I joinedkatıldı the Israeliİsrail armyordu
just after the first intifadaİntifada,
63
208924
5280
İlk intifadanın -ilk filistin ayaklanması-
hemen ardından
03:46
the first PalestinianFilistin uprisingayaklanma,
64
214204
2380
İsrail ordusuna katıldım
03:48
and I servedhizmet in one of the hard-mindedsabit fikirli,
65
216584
1908
ve en zorlu, en sert ve saldırgan
03:50
toughestEn zor, aggressiveagresif infantryPiyade unitsbirimler,
66
218492
3520
piyade birliğinde askerlik yaptım.
03:54
and I got the biggesten büyük guntabanca in my platoonMüfreze.
67
222012
4959
Müfrezedeki en büyük silah bendeydi.
03:58
QuiteOldukça fasthızlı, I becameoldu an officersubay
68
226971
2460
Göz açıp kapayıncaya kadar subay olmuştum
04:01
and got soldiersaskerler underaltında my commandkomuta,
69
229431
2991
ve emrime askerler verilmişti.
04:04
and as time passedgeçti, I startedbaşladı
servingservis in the WestBatı BankBanka,
70
232422
2925
Bir zaman sonra, Batı Şeria’ya
tayin edildim
04:07
and I saw these imagesGörüntüler.
71
235347
2856
ve bu görüntülerle karşılaştım.
04:17
I didn't like what I saw.
72
245811
2266
Gördüğüm şeyden hoşlanmamıştım.
04:20
It tookaldı me a while,
73
248077
1419
Biraz vakit aldı
04:21
but eventuallysonunda I refusedreddetti
to serveservis in the WestBatı BankBanka
74
249496
3242
ama nihayet Batı Şeria’ da
çalışmayı reddetmiştim
04:24
and had to spendharcamak time in jailhapis.
75
252738
2856
ve bir süreliğine hapse atıldım.
04:27
It was a bitbit
76
255594
1160
Bu biraz --
04:28
(ApplauseAlkış) —
77
256754
2976
(Alkışlar) --
04:31
It was not that badkötü, I have to say.
78
259730
1692
O kadar da kötü olmadığını söylemeliyim.
04:33
It was a bitbit like beingolmak in a hotelotel,
but with very shittyboktan foodGıda.
79
261422
3083
Bu biraz otelde kalmak gibiydi,
sadece yemekleri berbattı.
04:36
(LaughterKahkaha)
80
264505
1665
(Gülüşmeler)
04:38
In jailhapis, I kepttuttu thinkingdüşünme
that I need people to know.
81
266170
3872
Hapisteyken, bunu insanların bilmesi
gerektiğini düşünüp durdum.
04:42
I need people to understandanlama
82
270042
1666
İnsanların Batı Şeria’da
04:43
what the realitygerçeklik
in the WestBatı BankBanka looksgörünüyor like.
83
271708
2856
gerçekte neler döndüğünü
anlamalarına ihtiyacım vardı.
04:46
I need them to hearduymak what I heardduymuş,
84
274564
2438
Benim duyduklarımı duymaları,
04:49
I need them to see what I saw,
85
277002
1904
benim gördüklerimi görmeleri lazımdı
04:50
but I alsoAyrıca understoodanladım, we need
the PalestiniansFilistinliler themselveskendilerini,
86
278906
3338
ve ayrıca anladım ki,
asıl acı çeken Filistinlilerin,
04:54
the people that are sufferingçile,
87
282244
1489
hikayelerini anlatabilmelerine
ihtiyacımız vardı,
04:55
to be ableyapabilmek to tell theironların ownkendi storieshikayeleri,
88
283733
2232
04:57
not journalistsgazeteciler or filmmakersfilm yapımcıları
that are cominggelecek outsidedışında of the situationdurum.
89
285965
5611
olayı dışarıdan izleyen gazetecilerin
ya da yöneticilerin değil.
05:04
I joinedkatıldı a humaninsan rightshaklar organizationorganizasyon,
90
292071
2578
Bir insan hakları örgütüne katıldım,
05:06
an Israeliİsrail humaninsan rightshaklar
organizationorganizasyon calleddenilen B'TselemB'Tselem.
91
294649
3140
B'Tselem adında İsrail kökenli
bir insan hakları örgütü.
05:09
TogetherBirlikte, we analyzedanaliz the WestBatı BankBanka
92
297789
2075
Birlikte, Batı Şeria’yı inceledik
05:11
and pickedseçilmiş 100 familiesaileleri that
are livingyaşam in the mostçoğu riskyriskli placesyerler:
93
299864
3925
ve en riskli bölgelerde
yaşayan 100 aile seçtik:
05:15
closekapat to checkpointsDenetim noktaları, nearyakın armyordu basesbazlar,
94
303789
3815
kontrol noktasına yakın,
ordu üslerinin yanında,
05:19
sideyan by sideyan with settlersyerleşimciler.
95
307604
2455
yerleşimcilerle yan yana olanlar.
05:22
We gaveverdi them cameraskameralar and trainingEğitim.
96
310059
3842
Onlara kameralar verdik ve eğittik.
05:25
QuiteOldukça fasthızlı, we startedbaşladı gettingalma
very disturbingrahatsız edici imagesGörüntüler
97
313901
4330
Çabucak, yerleşimciler ve askerlerin
onları nasıl istismar ettiğiyle ilgili
05:30
about how the settlersyerleşimciler
and the soldiersaskerler are abusingkötüye them.
98
318231
4982
oldukça rahatsız edici görüntüler
almaya başladık.
05:35
I would like to sharepay with you
two clipsklip from this projectproje.
99
323213
3120
Sizlerle bu projeden iki
klip paylaşmak istiyorum.
05:38
BothHer ikisi de of them were broadcastYayın in Israelİsrail,
and it createdoluşturulan a massivemasif debatetartışma.
100
326333
4145
İkisi de İsrail’de yayınlandı ve
şiddetli bir tartışma yarattı.
05:42
And I have to warnuyarmak you,
101
330478
1292
Sizi uyarmam lazım,
05:43
some of you mightbelki
find them quiteoldukça explicitaçık.
102
331770
3260
bazılarınız bunları sakıncalı bulabilir.
05:47
The maskedMaskeli menerkekler you
will see in the first clipsklip
103
335030
2424
İlk klipte göreceğiniz maskeli adamlar
05:49
are JewishYahudi settlersyerleşimciler.
104
337454
1730
yahudi yerleşimcilerdir.
05:51
MinutesDakika before the camerakamera was turneddönük on,
105
339184
2486
Kamera açılmadan dakikalar önce,
05:53
they approachedyaklaştı a PalestinianFilistin familyaile
106
341670
1878
topraklarında çalışan Filistinli
05:55
that was workingçalışma theironların landarazi
107
343548
1812
aileye yaklaşıyorlar
05:57
and told them that they
have to leaveayrılmak the landarazi,
108
345360
2207
ve bu toprakları terk
etmelerini söylüyorlar
05:59
because this landarazi belongsaittir
to the JewishYahudi settlersyerleşimciler.
109
347567
2552
çünkü bu topraklar yahudi
yerleşimcilere ait.
06:02
The PalestiniansFilistinliler refusedreddetti.
110
350119
1927
Filistinliler reddediyorlar.
06:04
Let's see what happenedolmuş.
111
352046
3063
Hep birlikte neler olduğunu görelim.
06:07
The maskedMaskeli menerkekler that are approachingyaklaşıyor
are JewishYahudi settlersyerleşimciler.
112
355109
3816
Yaklaşan maskeli adamlar
yahudi yerleşimcilerdir.
06:10
They are approachingyaklaşıyor
the PalestinianFilistin familyaile.
113
358925
5334
Filistinli aileye yaklaşıyorlar.
06:33
This is a demonstrationgösteri in the WestBatı BankBanka.
114
381087
2374
Bu Batı Şeria’daki bir gösteri.
06:35
The guy in greenyeşil is PalestinianFilistin.
115
383461
1602
Yeşilli adam Filistinli.
06:37
He will be arrestedtutuklandı in a secondikinci.
116
385063
2810
Birazdan tutuklanacak.
06:39
Here you see him
blindfoldedgözü kapalı and handcuffedkelepçeli.
117
387873
2833
Burada onu gözleri bağlanmış ve
kelepçelenmiş görüyorsunuz.
06:42
In a fewaz secondssaniye, he regretspişmanlık
he camegeldi to this demonstrationgösteri.
118
390706
3656
Bir kaç saniyede onu gösteriye
geldiğine pişman ediyorlar.
06:49
He's been shotatış in the footayak
with a rubbersilgi bulletmermi.
119
397824
4246
Plastik mermiyle ayağına sıkıyorlar.
06:55
He is okay.
120
403256
2386
Hayatta.
07:00
Not all the settlersyerleşimciler and the soldiersaskerler
are actingoyunculuk this way.
121
408242
4571
Bütün yerleşimciler ve askerler bu
şekilde davranmıyor.
07:04
We're talkingkonuşma about a tinyminik minorityazınlık,
but they have to be broughtgetirdi to justiceadalet.
122
412813
4245
Çok küçük bir azınlıktan bahsediyoruz
ama adalete teslim edilmeleri lazım.
07:09
These clipsklip, and othersdiğerleri like them,
123
417058
2253
Bu klipler ve bunlar gibi diğerleri,
07:11
forcedzorunlu the armyordu and the policepolis
to startbaşlama investigationsaraştırmalar.
124
419311
3398
ordu ve polisi soruşturma yapmaya zorladı.
07:14
They'veOnlar ettik been showngösterilen in Israelİsrail, of coursekurs,
125
422709
2254
Bunlar İsrail’de gösteriliyor tabii ki
07:16
and the Israeliİsrail publichalka açık
was exposedmaruz to them alsoAyrıca.
126
424963
2546
ve İsrail kamuoyu da bunlarla yüzleşti.
Bu proje işgal altındaki bölgelerde,
insan hakları mücadelesine
07:20
This projectproje redefinedYemeği yeniden
the strugglemücadele for humaninsan rightshaklar
127
428039
3068
07:23
in the occupiedmeşgul territoriesbölgeler,
128
431107
1601
yeni bir boyut kazandırdı
07:24
and we managedyönetilen to reduceazaltmak the numbernumara
of violentşiddetli attackssaldırılar in the WestBatı BankBanka.
129
432708
4883
ve Batı Şeria’daki vahşi saldırıları
azaltmayı başardık.
07:32
The successbaşarı of this projectproje
got me thinkingdüşünme
130
440517
2199
Bu projenin başarısı, beni aynı metodu
07:34
how I can take the sameaynı methodologymetodoloji
to other placesyerler in the worldDünya.
131
442716
3581
dünyanın farklı yerlerine nasıl
taşıyabileceğimi düşünmeye sevk etti.
07:38
Now, we tendeğiliminde to believe that todaybugün,
132
446306
1710
Artık, elimizdeki onca teknolojiyle,
07:40
with all of the technologyteknoloji,
133
448016
1706
akıllı telefonlar ve internetle,
07:41
the smartphonesakıllı telefonlar and the InternetInternet,
134
449722
1630
dünyada olan her şeyi
07:43
we are ableyapabilmek to see and understandanlama
mostçoğu of what's happeningolay in the worldDünya,
135
451352
3396
görüp ve duyabileceğimizi
sanıyoruz
07:46
and people are ableyapabilmek to tell theironların storyÖykü
136
454748
2149
ve insanların hikayelerini
anlatabildiğini --
07:48
but it's only partlykısmen truedoğru.
137
456897
1899
ama bu sadece kısmen doğru.
07:50
Still todaybugün, with all
the technologyteknoloji we have,
138
458796
2998
Bugün hâlâ, elimizdeki
onca teknolojiye rağmen
07:53
lessaz than halfyarım of the world'sDünyanın en populationnüfus
139
461794
2408
dünya nüfusunun yarısından azı
07:56
has accesserişim to the InternetInternet,
140
464202
2276
internete erişebiliyor
07:58
and more than threeüç billionmilyar people —
141
466478
2547
ve üç milyardan fazla insan --
08:01
I'm repeatingYinelenen the numbernumara
142
469025
1564
tekrar söylüyorum --
08:02
threeüç billionmilyar people are consumingtüketen newshaber
that is censoredsansür by those in powergüç.
143
470589
6302
üç milyar insan, nüfuzlu insanların
sansürlediği haberlerle besleniyor.
08:10
More or lessaz around the sameaynı time,
144
478590
1829
Aşağı yukarı aynı zamanlarda,
08:12
I'm approachedyaklaştı by a great guy
namedadlı UriURI FruchtmannFruchtmann.
145
480419
3118
Uri Fruchtmann adında harika bir
adam benimle temas kurdu.
08:15
He's a filmmakerfilm yapımcısı and an activisteylemci.
146
483537
2356
O bir yapımcı ve aktivist.
08:17
We understoodanladım we were
thinkingdüşünme alonguzun bir the sameaynı lineshatlar,
147
485893
2576
Aynı fikirleri paylaştığımızı fark ettik
08:20
and we decidedkarar to establishkurmak VidereVidere,
our organizationorganizasyon, togetherbirlikte.
148
488469
6189
ve birlikte Videre adında bir
organizasyon kurmaya karar verdik.
08:26
While buildingbina the organizationorganizasyon in LondonLondra,
149
494658
2864
Organisazyon Londra’da kurulurken
08:29
we'vebiz ettik been travelingseyahat undercovergizli to placesyerler
150
497522
2072
biz de, bir toplumun istismar edildiği,
08:31
where a communitytoplum
was sufferingçile from abusesihlalleri,
151
499594
2187
kitlesel barbarlıkların yaşandığı yerlere
08:33
where masskitle atrocitieszulüm were happeningolay,
152
501781
2668
gizli bir şekilde seyahat ettik
08:36
and there was a lackeksiklik of reportingraporlama.
153
504449
2877
ve buralarda yeterli haber yapılmıyordu.
08:39
We trieddenenmiş to understandanlama how we can help.
154
507326
3795
Nasıl yardım edebileceğimizi
anlamaya çalıştık.
08:43
There were fourdört things that I learnedbilgili.
155
511121
2669
Öğrendiğim dört şey var.
08:45
The first thing is that we have to engagetutmak
156
513790
2460
Birincisi, kırsal bölgelerde yaşayan
08:48
with communitiestopluluklar that are
livingyaşam in ruralkırsal areasalanlar,
157
516250
3159
topluluklar üzerinde çalışmamız gerekiyor,
08:51
where violationsihlal are happeningolay
faruzak from the publichalka açık eyegöz.
158
519409
3405
şiddetin toplum gözünden
uzakta gerçekleştiği yerler.
08:54
We need to partnerortak with them,
159
522814
1831
Onlarla ortak çalışmamız gerekiyor
08:56
and we need to understandanlama whichhangi imagesGörüntüler
are not makingyapma it out there
160
524645
3921
ve hangi görüntülerin
oradan çıkamadığını anlamalı
09:00
and help them to documentbelge them.
161
528566
2908
ve bunları belgelendirmelerine
yardım etmeliydik.
09:03
The secondikinci thing I learnedbilgili
162
531824
1818
Öğrendiğim ikinci şey,
09:05
is that we have to enableetkinleştirmek them
to filmfilm in a safekasa way.
163
533642
3782
güvenli bir şekilde filme almalarını
mümkün kılmamız gerektiğidir.
09:09
SecurityGüvenlik has to be the priorityöncelik.
164
537424
4379
Öncelik emniyet olmalı.
09:13
Where I used to work before,
in the WestBatı BankBanka,
165
541803
2203
Batı Şeria’da çalıştığım zamanlarda,
09:16
one can take a camerakamera out,
166
544006
1640
birisi bir kamera çıkartabilir ve
09:17
mostçoğu likelymuhtemelen not going to get shotatış,
167
545646
2693
ve büyük ihtimalle de vurulmazdı.
09:20
but in placesyerler we wanted to work,
168
548339
1545
Fakat çalışmak istediğimiz yerlerde
09:21
just try to pullÇek a phonetelefon out,
and you're deadölüliterallyharfi harfine deadölü.
169
549884
5210
sadece bir telefon çıkartman ölümün
demektir -- gerçek manada.
09:27
This is why we decidedkarar
170
555094
1530
Bu yüzden operasyonları
09:28
to take the operationoperasyon undercovergizli
171
556624
1944
gerektiğinde gizli yapmaya
09:30
when necessarygerekli,
172
558568
1427
ve çoğunlukla
09:31
and use mostlyçoğunlukla hiddengizli cameraskameralar.
173
559995
2031
gizli kamera kullanmaya karar verdik.
09:34
UnfortunatelyNe yazık ki, I can't showgöstermek you
the hiddengizli cameraskameralar we're usingkullanma todaybugün
174
562026
3377
Maalesef, bariz sebeplerden dolayı
bugün kullandığımız gizli kameraları
09:37
for obviousaçık reasonsnedenleri
175
565403
1442
gösteremiyorum
09:38
but these are cameraskameralar we used before.
176
566845
2252
ama bunlar daha önceden
kullandığımız kameralar.
09:41
You can buysatın almak them off the shelfraf.
177
569097
2090
Bunları piyasada bulabilirsiniz.
09:43
TodayBugün, we're buildingbina
a custom-madeözel yapım hiddengizli camerakamera,
178
571187
3599
Bugün, özel yapılmış gizli
bir kamera üretiyoruz.
09:46
like the one that MaryMary was wearinggiyme
179
574786
1862
Mary’nin, iktidar partisinin
09:48
in her dresselbise to filmfilm
the intimidationgözdağı meetingtoplantı
180
576648
2294
düzenlediği yıldırma mitingini
filme almak için
09:50
of the rulingiktidar politicalsiyasi partyParti.
181
578942
2012
üzerine giydiğinin aynısı.
09:52
It's a camerakamera that nobodykimse can see,
182
580954
1842
Kimsenin göremediği,
09:54
that blendskarışımlar into the environmentçevre,
183
582796
2949
çevreyle kamufle olabilen bir kamera.
09:57
into the surroundingsçevre.
184
585745
2079
09:59
Now, filmingfilme securitiesMenkul Kıymetler go beyondötesinde
usingkullanma hiddengizli cameraskameralar.
185
587824
3448
Artık, güvenlik önlemleri gizli
kameraların ötesine geçti.
10:03
BeingVarlık securegüvenli startsbaşlar way before
the activisteylemci is turningdöndürme the camerakamera on.
186
591272
4890
Güvenlik, eylemcinin kamerayı
açmasından çok daha önce başlıyor.
10:08
To keep our partnersortaklar safekasa,
187
596162
2052
Ortağımızı güvende tutmak için,
10:10
we work to understandanlama
the riskrisk of everyher locationyer
188
598214
2752
her mekanın ve isabet etmeden
evvel her merminin riskini
10:12
and of everyher shotatış before it's happenedolmuş,
189
600966
2681
hesap etmeye çalışıyoruz.
10:15
buildingbina a backupyedek planplan
if something goesgider wrongyanlış,
190
603647
2902
Bir şeyler yanlış giderse
diye yedek plan hazırlıyoruz
10:18
and makingyapma sure
we have everything in placeyer
191
606549
2392
ve operasyonumuz
başlamadan önce her şeyin
10:20
before our operationsoperasyonlar startbaşlama.
192
608941
2951
yerli yerinde olduğundan
emin oluyoruz.
10:23
The thirdüçüncü thing I learnedbilgili
is the importanceönem of verificationdoğrulama.
193
611892
3815
Öğrendiğim üçüncü şey ise
doğrulamanın önemidir.
10:27
You can have an amazingşaşırtıcı shotatış of atrocityvahşet,
194
615707
2604
Harika bir vahşet çekimi yapabilirsiniz,
10:30
but if you can't verifyDOĞRULAYIN it,
it's worthdeğer nothing.
195
618311
3768
ama bunu doğrulayamazsanız
hiçbir değeri olmaz.
10:34
RecentlySon zamanlarda, like in the ongoingdevam eden warsavaş
in SyriaSuriye or the warsavaş in GazaGazze,
196
622079
3483
Geçenlerde, Suriye veya Gazze'de
devam eden savaşlar gibi,
10:37
we'vebiz ettik seengörüldü imagesGörüntüler that are stagedsahnelenen
or broughtgetirdi from a differentfarklı conflictfikir ayrılığı.
197
625562
5313
farklı çatışmalardan getirilen veya
sahnelenen görüntüler gördük.
10:42
This misinformationyanlış bilgilendirme destroyedyerlebir edilmiş
the credibilitygüvenilirlik of the sourcekaynak,
198
630875
2953
Bu yanlış bilgilendirme,
kaynağın güvenilirliğini zedeledi
10:45
and it's harmedzarar the credibilitygüvenilirlik of other
reliabledürüst and trustworthygüvenilir sourceskaynaklar.
199
633828
4780
ve bu diğer güvenilir ve sağlam kaynakların
güvenilirliğine de zarar verdi.
10:50
We use a varietyvaryete of waysyolları to make sure
we can verifyDOĞRULAYIN the informationbilgi
200
638608
4003
Bilgiyi doğrulayabileceğimizden emin olmak
için çeşitli yöntemler kullanıyoruz
10:54
and we can trustgüven the materialmalzeme.
201
642611
1948
ve böylece materyale güvenebiliyoruz.
10:56
It startsbaşlar with vettinginceleme the partnersortaklar,
202
644559
1873
İş, ortakları incelemekle, onların
kim olduklarını anlamakla başlıyor.
10:58
understandinganlayış who they are,
and workingçalışma with them very intensivelyyoğun bir şekilde.
203
646432
3213
Ve bir konumu nasıl filme
alabileceğimiz hususunda
11:01
How do you filmfilm a locationyer?
204
649645
2135
onlarla yoğun bir şekilde çalışıyoruz.
11:03
You filmfilm roadyol signsişaretler, you filmfilm watchessaatler,
205
651780
1834
Yol işaretlerini, saatleri, gazeteleri filme alırsın.
11:05
you filmfilm newspapersgazeteler.
206
653614
1342
11:06
We are checkingkontrol etme mapsharitalar, looking at mapsharitalar,
207
654956
4486
Biz haritaları kontrol ediyoruz,
haritalara bakıyoruz,
11:11
double-checkinggecemi the informationbilgi,
208
659442
2253
bilgileri iki kere kontrol ediyoruz
11:13
and looking alsoAyrıca at
the metadatameta veriler of the materialmalzeme.
209
661695
4383
ve ayrıca materyalin üstverisine bakıyoruz.
11:18
Now, the fourthdördüncü and the mostçoğu
importantönemli thing I learnedbilgili
210
666078
3119
Şimdi, öğrendiğim
dördüncü ve en önemli şey,
11:21
is how you use imagesGörüntüler
to createyaratmak a positivepozitif changedeğişiklik.
211
669197
4269
olumlu bir değişim için
görüntülerin nasıl kullanıldığı oldu.
11:26
To have an effectEfekt,
212
674450
1849
Etki yaratabilmek için
11:28
the keyanahtar thing is how you use the materialmalzeme.
213
676299
4587
kilit nokta, materyali nasıl kullandığındır.
11:32
TodayBugün, we're workingçalışma
with hundredsyüzlerce of activistseylemciler
214
680886
2518
Bugün, gizli kayıt yapan yüzlerce
11:35
filmingfilme undercovergizli.
215
683404
1549
aktivist ile çalışıyoruz.
11:36
We work with them bothher ikisi de to understandanlama
the situationdurum on the groundzemin
216
684953
3102
Hem alandaki durumu anlamak,
hem de bu durumu izah için
11:40
and whichhangi imagesGörüntüler
are missingeksik to describetanımlamak it,
217
688055
2990
hangi görüntülerin
eksik olduğunu anlamak,
11:43
who are the onesolanlar that are
influencingetkileyen the situationdurum,
218
691045
4934
duruma etki edenlerin kimler olduğunu
ve mücadelede ilerlemek için
11:47
and when to releaseserbest bırakmak the materialmalzeme
to advanceilerlemek the strugglemücadele.
219
695979
4057
materyallerin ne zaman salınacağını
kestirmek için onlarla çalışıyoruz.
11:52
SometimesBazen, it's about
puttingkoyarak it in the mediamedya,
220
700036
2437
Bazen farkındalık
yaratmak için olayı medyaya
11:54
mostlyçoğunlukla localyerel onesolanlar, to createyaratmak awarenessfarkında olma.
221
702473
1926
-daha çok yerel medyaya-
yansıtmak meseledir.
11:56
SometimesBazen it's workingçalışma
with decisionkarar makersvericiler,
222
704399
2436
Bazen yasaları değiştirmek
için karar vericilerle
11:58
to changedeğişiklik lawsyasalar.
223
706835
1174
çalışmak meseledir.
12:00
SometimesBazen, it's workingçalışma with lawyersavukatları
to use as evidencekanıt in courtmahkeme.
224
708009
4526
Bazen, mahkemede kanıt olarak
kullanmak için avukatlarla çalışmaktır.
12:04
But more than oftensık sık,
225
712535
1518
Ama bunun da ötesinde,
12:06
the mostçoğu effectiveetkili way
to createyaratmak a socialsosyal changedeğişiklik
226
714053
3958
sosyal bir değişim yaratmanın
en etkili yolu
12:10
is to work withiniçinde the communitytoplum.
227
718011
2331
toplum içerisinde çalışmaktır.
12:12
I want to give you one exampleörnek.
228
720342
2233
Size bir örnek vermek istiyorum.
12:14
FatumaFatuma is partBölüm of a network of womenkadınlar
that are fightingkavga abusesihlalleri in KenyaKenya.
229
722575
5776
Fatuma Kenya'daki tacizlerle savaşan
bayan grubunun bir parçası.
12:20
WomenKadınlar in her communitytoplum
have been harassedtaciz constantlysürekli
230
728351
2931
Onun toplumunda kadınlar okula,
12:23
on theironların way to schoolokul
and on theironların way to work.
231
731282
2875
işe giderken sürekli taciz ediliyor.
12:26
They are tryingçalışıyor to changedeğişiklik
the behaviordavranış of the communitytoplum from insideiçeride.
232
734157
3697
Toplumun davranışını içeriden
değiştirmek istiyorlar.
12:29
In the nextSonraki clipklips,
233
737854
2530
Sonraki klipte,
12:32
FatumaFatuma is takingalma us with her
on her journeyseyahat to work.
234
740384
4265
Fatuma'ya işe giderken eşlik ediyoruz.
12:36
Her voiceses is superimposedüst üste
on imagesGörüntüler that she filmedfilme herselfkendini
235
744649
3904
Sesi gizli kamerayla kendi çektiği filmdeki
12:40
usingkullanma hiddengizli cameraskameralar.
236
748557
2538
görüntülerle birleştirilmiş.
12:43
(VideoVideo) FatumaFatuma ChiusikuChiusiku:
My nameisim is FatumaFatuma ChiusikuChiusiku.
237
751095
2477
(Video) Fatuma Chiusiku:
Adım Fatuma Chiusiku.
12:45
I'm 32 yearsyıl oldeski, a motheranne,
238
753572
2252
32 yaşında bir anneyim.
12:47
And ZiwaZiwa LaLa Ng'OmbeNg'Ombe is my home.
239
755824
3615
Ziwa La Ng'Ombe benim evim.
12:51
EachHer morningsabah, I ridebinmek the mini-busMini otobüs
240
759439
2213
Her sabah, 11 numaralı minibüse biniyorum.
12:53
NumberNumarası 11.
241
761652
2357
12:56
But insteadyerine of a peacefulhuzurlu journeyseyahat to work,
242
764009
3053
Fakat işe huzur içerisinde gideyim derken
12:59
eachher day beginsbaşlar with fearkorku.
243
767062
3429
her günüm bir kabusa dönüşüyor.
13:02
Come with me now
244
770491
1500
Şimdi benimle gelin
13:03
and use my eyesgözleri
245
771991
1805
ve benim gözlerimden
13:05
to feel what I feel.
246
773796
5773
hissettiklerimi hissedin.
13:11
As I walkyürümek, I think to myselfkendim:
247
779569
2145
Yürürken, kendimce düşünüyorum:
13:13
Will I be touchedmüteessir?
248
781714
1671
Ellenecek miyim?
13:15
GrabbedYakaladı?
249
783385
1265
Tutulacak mıyım?
13:16
Violatedİhlal by this conductororkestra şefi again?
250
784650
3464
Biletçi yine taciz edecek mi?
13:20
Even the menerkekler insideiçeride
251
788114
2093
İçerideki adamlar bile,
13:22
the way they look at me
252
790207
2143
bana bakış şekilleri,
13:24
touchdokunma my bodyvücut, rubEn düşük RUB againstkarşısında me,
253
792350
2316
vücuduma dokunmaları,
bana sürtünmeleri,
13:26
grabkapmak me,
254
794666
1953
bana yapışmaları..
13:28
and now, as I sitoturmak in my seatoturma yeri
255
796619
2273
Şimdi de, koltuğuma oturunca
13:30
I only wishdilek my mindus was fulltam
of thoughtsdüşünceler for my day,
256
798892
2842
keşke aklımda sadece günümü,
13:33
my dreamsrüyalar, my childrençocuklar at schoolokul,
257
801734
1616
hayallerimi, okuldaki
çocuklarımı düşünsem.
13:35
but insteadyerine I worryendişelenmek about
the momentan when we will arrivevarmak
258
803350
4267
Fakat onun yerine oraya gideceğim anın
13:39
and I will be violatedihlal again.
259
807617
5168
ve tekrar taciz edileceğimin
endişesini taşıyorum.
13:44
OYOY: TodayBugün, there is a newyeni frontön
in the fightkavga for humaninsan rightshaklar.
260
812785
5365
OY: Bugün, insan hakları
savaşında yeni bir cephe açıldı.
13:50
I used to carrytaşımak a bigbüyük guntabanca.
261
818150
2545
Büyük bir silah taşırdım.
13:52
Now, I am carryingtaşıma this.
262
820695
3173
Şimdi, bunu taşıyorum.
13:55
This is a much more powerfulgüçlü
and much, much more effectiveetkili weaponsilah.
263
823868
6430
Bu çok çok daha güçlü
ve çok çok daha etkili bir silah.
14:02
But we have to use its powergüç wiselyakıllıca.
264
830298
4131
Fakat bu silahı akıllı kullanmalıyız.
14:06
By puttingkoyarak the right imagesGörüntüler
in the right handseller at the right time,
265
834429
5364
Doğru zamanda, doğru ellere,
doğru görüntüleri vererek,
14:11
we can trulygerçekten createyaratmak an impactdarbe.
266
839793
2792
tam bir etki yaratabiliriz.
14:14
Thank you.
267
842585
2234
Teşekkür ederim.
14:16
(ApplauseAlkış)
268
844819
8425
(Alkışlar)
14:25
Thank you.
269
853244
2604
Teşekkür ederim.
14:27
(ApplauseAlkış)
270
855848
2763
(Alkışlar)
Translated by Ramazan Şen
Reviewed by Başak Karadağ

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Oren Yakobovich - Human-rights activist
Videre co-founder Oren Yakobovich wields the latest covert recording technology to expose and subvert violent oppression.

Why you should listen

Using recording technology -- some of it so secret you haven’t heard of it yet -- Videre connects with activists deep within the most repressive regimes to video-document human-rights abuses and expose them to worldwide scrutiny. Yakobovich believes that only action by the oppressed communities themselves will temper the worst excesses of their authoritarian governments. 

Videre's name comes from the Latin expression "videre est credere" -- to see is to believe. Previously, Yakobovich (together with Israeli watchdog group B’Tselem) initiated the camera documentation project, which delivered hundreds of cameras to Palestinians to expose the daily realities of life in the West Bank. 

More profile about the speaker
Oren Yakobovich | Speaker | TED.com