TEDxNewYork
Ismael Nazario: What I learned as a kid in jail
Ismael Nazario: Bir çocuk olarak hapiste ne öğrendim
Filmed:
Readability: 3
1,502,715 views
Bir genç olarak Ismael Nazario, gönderildiği New York'un Rikers Adası hapishanesindeki bir hücrede 300 gün geçirmiştir --daha önce hiçbir suçtan mahkûm olmamıştır. Şu anda bir cezaevi reform savunucusu olarak, gençlerin hayal dünyalarının ötesinde şiddete maruz kaldıkları Amerikan cezaevi ve hapishanelerindeki bu kültürü değiştirmek için çalışmaktadır. Nazario kendi ürpertici hikâyesini anlatıyor ve hapishanedeki gençlere, zarar yerine yardım etme yolları öneriyor.
Ismael Nazario - Prison reform advocate
Prison reform advocate Ismael Nazario helps former inmates from New York's Rikers Island jail reenter society. Full bio
Prison reform advocate Ismael Nazario helps former inmates from New York's Rikers Island jail reenter society. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
We need to change the culture
in our jails and prisons,
in our jails and prisons,
0
833
4180
Hapishane ve cezaevi kültürümüzü
değiştirmemiz gerekli,
değiştirmemiz gerekli,
00:17
especially for young inmates.
1
5013
2507
özellikle gençler için.
00:19
New York state is one
of only two in the U.S.
of only two in the U.S.
2
7520
2322
New York, otomatik olarak
16-17 yaşındakileri
16-17 yaşındakileri
00:21
that automatically arrests and tries
16- to 17-year-olds as adults.
16- to 17-year-olds as adults.
3
9842
4498
tutuklayan ve yetişkin gibi yargılayan
Amerika'daki sadece iki şehirden biri.
Amerika'daki sadece iki şehirden biri.
00:26
This culture of violence
takes these young people
takes these young people
4
14950
2347
Bu şiddet kültürü gençleri alıyor,
00:29
and puts them in a hostile environment,
5
17297
2042
düşman ortamına koyuyor
00:31
and the correctional officers pretty much
allow any and everything to go on.
allow any and everything to go on.
6
19339
4042
ve ıslah memurları olagelen her şeye
oldukça fazla müsaade ediyorlar.
oldukça fazla müsaade ediyorlar.
00:35
There's not really much
for these young people to do
for these young people to do
7
23381
2807
Bu gençlerin gerçekten de
kendi yeteneklerini geliştirmeleri
kendi yeteneklerini geliştirmeleri
00:38
to actually enhance their talent
and actually rehabilitate them.
and actually rehabilitate them.
8
26188
3530
ve rehabilite edilmeleri
pek mümkün değildir.
pek mümkün değildir.
00:43
Until we can raise the age
of criminal responsibility to 18,
of criminal responsibility to 18,
9
31038
3246
Cezai mesuliyet yaşı olan
18 yaşına gelene kadar,
18 yaşına gelene kadar,
00:46
we need to focus on changing
the daily lives of these young people.
the daily lives of these young people.
10
34284
3251
bu gençlerin günlük hayatlarını
değiştirmeye odaklanmalıyız.
değiştirmeye odaklanmalıyız.
00:50
I know firsthand.
11
38155
1574
Doğrudan biliyorum.
00:52
Before I ever turned 18,
12
40329
1579
18'ime gelmeden önce,
00:53
I spent approximately
400 days on Rikers Island,
400 days on Rikers Island,
13
41908
3947
Rikers Adaları'nda yaklaşık
400 gün geçirdim
400 gün geçirdim
00:57
and to add to that
14
45855
1254
ve buna ilaveten,
00:59
I spent almost 300 days
in solitary confinement,
in solitary confinement,
15
47109
3854
tam 300 gün hücre cezası aldım
01:02
and let me tell you this:
16
50963
1697
ve şunu söylememe izin verin:
01:05
Screaming at the top of your lungs
all day on your cell door
all day on your cell door
17
53680
3088
Tüm gün hücre kapınızdan
tüm gücünüzle acı acı haykırmak
tüm gücünüzle acı acı haykırmak
01:08
or screaming at the top
of your lungs out the window,
of your lungs out the window,
18
56768
2577
ya da pencerenizden
acı acı haykırmak
acı acı haykırmak
01:11
it gets tiring.
19
59345
1922
canınızdan bezdiriyor.
01:13
Since there's not much for you to do
while you're in there,
while you're in there,
20
61267
2797
İçerideyken yapacağın pek bir şey
olmadığı için,
olmadığı için,
01:16
you start pacing
back and forth in your cell,
back and forth in your cell,
21
64064
2283
hücrende ileri geri volta
atmaya başlarsın,
atmaya başlarsın,
01:18
you start talking to yourself,
22
66347
2136
kendinle konuşmaya başlarsın,
01:20
your thoughts start running wild,
23
68483
1997
düşüncelerin yabanileşir
01:22
and then your thoughts
become your own worst enemy.
become your own worst enemy.
24
70480
3483
ve sonra düşüncelerin kendinin
en kötü düşmanın olurlar.
en kötü düşmanın olurlar.
01:25
Jails are actually supposed
to rehabilitate a person,
to rehabilitate a person,
25
73963
2995
Aslında hapishanelerin bir insanı
rehabilite etmeleri beklenir,
rehabilite etmeleri beklenir,
01:28
not cause him or her
to become more angry,
to become more angry,
26
76958
2693
onun daha öfkeli, sinirli ve
daha umutsuz olmasına
daha umutsuz olmasına
01:31
frustrated, and feel more hopeless.
27
79651
2740
neden olması değil.
01:34
Since there's not a discharge plan
put in place for these young people,
put in place for these young people,
28
82391
3903
İçeri konulan bu gençlerin kurtarılmasına
yönelik bir plan olmadığı müddetçe,
yönelik bir plan olmadığı müddetçe,
01:38
they pretty much
reenter society with nothing.
reenter society with nothing.
29
86294
3595
neredeyse hepsi topluma
eski hâlleriyle geri döner.
eski hâlleriyle geri döner.
01:43
And there's not really much for them to do
to keep them from recidivating.
to keep them from recidivating.
30
91168
3805
Onları önceki hayatlarından
koruyacak pek bir şey yoktur.
koruyacak pek bir şey yoktur.
01:47
But it all starts with the C.O.s.
31
95823
2182
Fakat her şey ıslah memurlarıyla başlar.
01:50
It's very easy for some people
32
98545
1968
Islah memurlarını iyi,
01:52
to look at these correctional officers
as the good guys
as the good guys
33
100513
2694
tutukluları da kötü adam
olarak görmek,
olarak görmek,
01:55
and the inmates as the bad guys,
34
103207
2275
bazıları için çok kolayken
01:57
or vice versa for some,
35
105482
1696
bazıları için ise çok zordur.
01:59
but it's a little more than that.
36
107178
1671
Ama bundan fazlası var.
02:00
See, these C.O.s are normal,
everyday people.
everyday people.
37
108849
2995
Islah memurları normal,
sıradan insanlardır.
sıradan insanlardır.
02:03
They come from the same neighborhoods
as the population they "serve."
as the population they "serve."
38
111844
5041
Aynı semtte "Hizmet ettikleri"
toplumun içinden gelirler.
toplumun içinden gelirler.
02:09
They're just normal people.
39
117725
1872
Sadece sıradan insanlardır.
02:11
They're not robots, and there's
nothing special about them.
nothing special about them.
40
119597
3664
Robot değillerdir ve
bizden ayrı bir yanları yoktur.
bizden ayrı bir yanları yoktur.
02:15
They do pretty much everything
anybody else in society does.
anybody else in society does.
41
123261
3762
Toplumda herkesin yaptığı
hemen hemen her şeyi yaparlar.
hemen hemen her şeyi yaparlar.
02:19
The male C.O.s want to talk
and flirt with the female C.O.s.
and flirt with the female C.O.s.
42
127023
3899
Erkek ıslah memurları, kadın memurlarla
flört etmek isterler.
flört etmek isterler.
02:22
They play the little high school
kid games with each other.
kid games with each other.
43
130922
2809
Beraber liseli gençlerin
çocuksu oyunlarını oynarlar.
çocuksu oyunlarını oynarlar.
02:25
They politic with one another.
44
133731
1904
Birbirlerine karşı politiktirler.
02:27
And the female C.O.s gossip to each other.
45
135635
4319
Kadın memurlar birbirleriyle
dedikodu yaparlar.
dedikodu yaparlar.
02:31
So I spent numerous amounts of time
with numerous amounts of C.O.s,
with numerous amounts of C.O.s,
46
139954
5990
Ben sayısız ıslah memuruyla
sayısız zamanlar geçirdim,
sayısız zamanlar geçirdim,
02:37
and let me tell you about
this one in particular named Monroe.
this one in particular named Monroe.
47
145944
2912
özellikle ismi Monroe olan memurdan
bahsetmeme müsaade edin.
bahsetmeme müsaade edin.
02:40
One day he pulled me
in between the A and B doors
in between the A and B doors
48
148856
2498
Bir gün bizim bölümün kuzey ve
güney yanlarını ayıran
güney yanlarını ayıran
02:43
which separate the north
and south sides of our housing unit.
and south sides of our housing unit.
49
151354
3319
A ve B kapısının arasında
beni kenara çekti.
beni kenara çekti.
02:46
He pulled me there because I had
a physical altercation
a physical altercation
50
154673
2597
Kenara çekti çünkü bizim bölümdeki
başka bir gençle
başka bir gençle
02:49
with another young man in my housing unit,
51
157270
2020
fiziksel bir münakaşaya girmiştim
02:51
and he felt, since there was
a female officer working on the floor,
a female officer working on the floor,
52
159290
3483
ve o genç orada bir kadın memur
çalışırken yere düştü,
çalışırken yere düştü,
02:54
that I violated his shift.
53
162773
2485
onun vardiyasını ihlal etmiştim.
02:57
So he punched me in my chest.
54
165258
1997
Bu yüzden göğsüme yumruk attı.
02:59
He kind of knocked the wind out of me.
55
167255
2136
Bir anda nefesimi kesti.
03:01
I wasn't impulsive,
I didn't react right away,
I didn't react right away,
56
169391
2857
Tahrik olmadım, hemen tepki vermedim,
03:04
because I know this is their house.
57
172248
2648
çünkü orası onların evi.
03:06
I have no wins.
58
174896
1850
Kazanmam mümkün değil.
03:08
All he has to do is pull his pin
and backup will come immediately.
and backup will come immediately.
59
176746
5428
Yapması gereken pimi çekmekti
ve hemen yardım gelecekti.
ve hemen yardım gelecekti.
03:15
So I just gave him a look in his eyes
60
183084
2561
Bu yüzden gözlerinin içine baktım,
03:17
and I guess he saw the anger
and frustration just burning,
and frustration just burning,
61
185645
3259
sanırım öfke ve hayal kırıklığındaki
ateşi gördü
ateşi gördü
03:20
and he said to me,
62
188904
1965
ve bana dedi ki:
03:22
"Your eyes are going to get you
in a lot of trouble,
in a lot of trouble,
63
190869
2462
"Gözlerin seni bir sürü belaya sokacak,
03:25
because you're looking
like you want to fight."
like you want to fight."
64
193331
2506
çünkü kavga istiyor gibi bakıyorsun."
03:27
So he commenced
to taking off his utility belt,
to taking off his utility belt,
65
195837
2369
Kemerini çıkarmaya başladı,
03:30
he took off his shirt and his badge,
66
198206
2091
sonra tişörtünü ve rozetini çıkarttı
03:32
and he said, "We could fight."
67
200297
2037
ve "Dövüşebilirdik." dedi.
03:34
So I asked him, "You gonna hold it down?"
68
202334
2817
Ben de "Tutacak mısın?" diye sordum.
03:37
Now, that's a term that's
commonly used on Rikers Island
commonly used on Rikers Island
69
205151
2913
Bu terim Rikers Adası'nda
yaygın kullanılır.
yaygın kullanılır.
03:40
meaning that you're not
going to say anything to anybody,
going to say anything to anybody,
70
208064
2667
Kimseye bir şey söylemeyeceğin
03:42
and you're not going to report it.
71
210731
2227
ve raporlamayacağın anlamındadır.
03:44
He said, "Yeah, I'm gonna hold it down.
You gonna hold it down?"
You gonna hold it down?"
72
212958
3777
"Evet tutacağım.
Sen de tutacak mısın?" dedi.
Sen de tutacak mısın?" dedi.
03:48
I didn't even respond.
73
216735
1671
Cevaplamadım bile.
03:50
I just punched him right in his face,
74
218406
1925
Yüzüne bir yumruk geçirdim
03:52
and we began fighting
right then and there.
right then and there.
75
220331
2696
ve hemen orada dövüşmeye başladık.
03:55
Towards the end of the fight,
he slammed me up against the wall,
he slammed me up against the wall,
76
223027
4320
Kavganın sonuna doğru beni duvara çarptı
03:59
so while we were tussled up,
he said to me, "You good?"
he said to me, "You good?"
77
227347
3505
boğuşurken "Şimdi iyi misin?" dedi,
04:02
as if he got the best of me,
78
230852
1765
sanki o yenmişti.
04:04
but in my mind, I know
I got the best of him,
I got the best of him,
79
232617
2624
Ama yendiğimi biliyordum
04:07
so I replied very cocky,
80
235241
2003
ve emin bir şekilde cevapladım.
04:09
"Oh, I'm good, you good?"
81
237244
2128
"Evet, iyiyim, sen iyi misin?"
04:11
He said, "Yeah, I'm good,
I'm good."
I'm good."
82
239372
1994
"Evet, ben iyiyim, iyiyim." dedi.
04:13
We let go, he shook my hand,
said he gave me my respect,
said he gave me my respect,
83
241366
4166
Rahatladık, elimi sıktı
ve bana saygı gösterdi.
ve bana saygı gösterdi.
04:17
gave me a cigarette and sent me on my way.
84
245532
3371
Bir sigara verdi ve yolladı.
İster inanın ister inanmayın
Riker Adası'ndaki bazı memurlarla
Riker Adası'ndaki bazı memurlarla
04:21
Believe it or not, you come across
some C.O.s on Rikers Island
some C.O.s on Rikers Island
85
249723
3741
04:25
that'll fight you one-on-one.
86
253464
2576
bire bir dövüşeceksiniz.
04:28
They feel that they understand how it is,
87
256040
2207
Bunun nasıl olduğunu hissedebiliyorlar
04:30
and they feel that I'm going
to meet you where you're at.
to meet you where you're at.
88
258247
2808
ve neredeyseniz sizinle
orada karşılaşacaklarını anlıyorlar.
orada karşılaşacaklarını anlıyorlar.
04:33
Since this is how you commonly
handle your disputes,
handle your disputes,
89
261055
2496
Çoğunlukla anlaşmazlıklarınızı böyle
ele aldığınız için
ele aldığınız için
04:35
we can handle it in that manner.
90
263551
2079
bu şekilde idare edebiliriz.
04:37
I walk away from it like a man,
you walk away from it like a man,
you walk away from it like a man,
91
265630
3274
Bir erkek gibi oradan uzaklaşırım,
sen de bir erkek gibi oradan uzaklaşırsın,
sen de bir erkek gibi oradan uzaklaşırsın,
04:40
and that's it.
92
268904
1421
hepsi bu.
04:42
Some C.O.s feel that
they're jailing with you.
they're jailing with you.
93
270325
2152
Bazı memurlar sizinle
hapis yattığını düşünür.
hapis yattığını düşünür.
04:44
This is why they have that mentality
and that attitude
and that attitude
94
272477
2570
İşte bu yüzden bu zihniyet
ve tutuma sahiptirler
ve tutuma sahiptirler
04:47
and they go by that concept.
95
275047
2031
ve bu fikirle ilerlerler.
04:49
In some instances, we're in it
together with the C.O.s.
together with the C.O.s.
96
277078
3465
Bazı durumlarda memurlarla
beraber işin içindeyizdir.
beraber işin içindeyizdir.
04:52
However, institutions need to give
these correctional officers
these correctional officers
97
280543
3074
Bununla birlikte, kurumlar
bu ıslah memurlarına,
bu ıslah memurlarına,
04:55
proper trainings on how to properly deal
with the adolescent population,
with the adolescent population,
98
283617
3378
bu genç toplulukla nasıl
başa çıkacağının yanı sıra
başa çıkacağının yanı sıra
04:58
and they also need
to give them proper trainings
to give them proper trainings
99
286995
2245
onların ruh sağlığı ile nasıl
başa çıkacağı
başa çıkacağı
05:01
on how to deal with
the mental health population as well.
the mental health population as well.
100
289240
3537
konusunda uygun
eğitimler vermelidirler.
eğitimler vermelidirler.
05:04
These C.O.s play a big factor
in these young people's lives
in these young people's lives
101
292777
3309
Bu memurlar genç insanların hayatlarında
kendi hâllerinde bir düzene
kendi hâllerinde bir düzene
05:08
for x amount of time until a disposition
is reached on their case.
is reached on their case.
102
296086
3358
ulaşana kadar büyük bir rol oynuyorlar.
05:11
So why not try to mentor
these young people while they're there?
these young people while they're there?
103
299444
4657
Bu genç insanlara oradayken
neden rehberlik edilmeye çalışılmasın?
neden rehberlik edilmeye çalışılmasın?
05:16
Why not try to give them some type
of insight to make a change,
of insight to make a change,
104
304101
4221
Neden onların bir değişiklik yapması
için bazı kavramlar verilmesin?
için bazı kavramlar verilmesin?
05:20
so once they reenter back into society,
105
308322
3461
Böylece topluma tekrar döndüklerinde,
05:23
they're doing something positive?
106
311783
3624
olumlu bazı şeyler yapıyor
olmayacaklar mı?
olmayacaklar mı?
05:28
A second big thing to help our teens
in jails is better programming.
in jails is better programming.
107
316217
5409
İkinci büyük şey; hapisteki gençlerimize
yardımcı olmak için daha iyi programlama.
yardımcı olmak için daha iyi programlama.
05:33
When I was on Rikers Island,
the huge thing was solitary confinement.
the huge thing was solitary confinement.
108
321626
4018
Riker Adası'ndayken
hücre cezası çok ağırdı.
hücre cezası çok ağırdı.
05:37
Solitary confinement
was originally designed
was originally designed
109
325644
2729
Hücre cezası aslında
insanı zihinsel, fiziksel ve duygusal
insanı zihinsel, fiziksel ve duygusal
05:40
to break a person mentally,
physically and emotionally.
physically and emotionally.
110
328373
3692
olarak kırmak için dizayn edilmişti.
05:44
That's what it was designed for.
111
332065
2811
Öyle dizayn edilmişti.
05:47
The U.S. Attorney General
recently released a report
recently released a report
112
335756
2468
ABD Adalet Bakanlığı geçenlerde,
New York eyaletindeki çocuklar için
New York eyaletindeki çocuklar için
05:50
stating that they're going
to ban solitary confinement
to ban solitary confinement
113
338224
2525
hücre cezasının kaldırılacağını belirten
05:52
in New York state for teens.
114
340749
2419
bir rapor yayınladı.
05:55
One thing that kept me sane while I
was in solitary confinement was reading.
was in solitary confinement was reading.
115
343698
4202
Hücre cezasındayken aklımı muhafaza
eden tek şey okumaktı.
eden tek şey okumaktı.
05:59
I tried to educate myself
as much as possible.
as much as possible.
116
347900
2902
Olabildiğince kendimi eğitmeye çalıştım.
06:02
I read any and everything
I could get my hands on.
I could get my hands on.
117
350802
2625
Elime geçirebildiğim her şeyi okudum.
06:05
And aside from that,
I wrote music and short stories.
I wrote music and short stories.
118
353427
3691
Bunun yanında,
şarkı sözleri ve kısa hikâyeler yazdım.
şarkı sözleri ve kısa hikâyeler yazdım.
06:09
Some programs that I feel
would benefit our young people
would benefit our young people
119
357118
5076
Gençlerimizin yararlanacağını
umduğum bazı programlar,
umduğum bazı programlar,
06:14
are art therapy programs
120
362194
3051
resim çizme yeteneği olan çocuklar için
06:17
for the kids that like to draw
and have that talent,
and have that talent,
121
365245
3065
sanat terapi programlarıdır,
06:20
and what about the young individuals
that are musically inclined?
that are musically inclined?
122
368310
3942
ya peki müziğe eğilimi olan gençler için?
06:24
How about a music program for them
that actually teaches them
that actually teaches them
123
372252
2887
Onlara gerçekten nasıl yazacağını ve
besteleyeceğini öğreten
besteleyeceğini öğreten
06:27
how to write and make music?
124
375139
2397
bir müzik programı nasıl olur?
06:29
Just a thought.
125
377536
1424
Bir düşünün.
06:30
When adolescents come to Rikers Island,
126
378960
2069
Gençler Rikers adasına geldiğinde,
06:33
C74, RNDC is the building
that they're housed in.
that they're housed in.
127
381029
4114
kalmaları için C74 ve RNDC binaları var.
06:37
That's nicknamed "gladiator school,"
128
385143
3561
Bunların takma adı "Gladyatör Okulu"
06:40
because you have a young individual
coming in from the street
coming in from the street
129
388704
2882
çünkü sokaktan gelen ve
belalı olduklarını düşündüğünüz
belalı olduklarını düşündüğünüz
06:43
thinking that they're tough,
130
391586
1777
gençleriniz var,
06:45
being surrounded by a bunch
of other young individuals
of other young individuals
131
393363
3320
etrafı beş bölgeden gelen bir grup
genç tarafından sarılmaya başlanan,
genç tarafından sarılmaya başlanan,
06:48
from all of the five boroughs,
and everybody feels that they're tough.
and everybody feels that they're tough.
132
396683
3644
herkesin belalı olduğunu
düşündüğü gençler.
düşündüğü gençler.
06:52
So now you have a bunch of young gentlemen
poking their chests out
poking their chests out
133
400327
3995
Şu senin kadar güçlü olduğunu
kanıtlama duygusuyla
kanıtlama duygusuyla
06:56
feeling that I have to prove
I'm equally as tough as you
I'm equally as tough as you
134
404322
3390
göğüs kafeslerini şişiren
bir grup gencimiz var.
bir grup gencimiz var.
06:59
or I'm tougher than you, you and you.
135
407712
2434
Sen, sen ve senden daha güçlüyüm.
07:02
But let's be honest:
136
410146
1588
Ama hadi dürüst olalım:
07:03
That culture is very dangerous
and damaging to our young people.
and damaging to our young people.
137
411734
4891
Bu kültür gençlerimiz için
çok tehlikeli ve zararlı.
çok tehlikeli ve zararlı.
07:08
We need to help institutions
and these teens realize
and these teens realize
138
416625
2954
Bu gençlerin önceki yaşantılarına
geri dönmemeleri ve de
geri dönmemeleri ve de
07:11
that they don't have to lead
the previous lifestyle that they led
the previous lifestyle that they led
139
419579
3295
aslında sokaktayken bir
değişiklik yapabilmeleri adına
değişiklik yapabilmeleri adına
07:14
when they were on the street,
that they can actually make a change.
that they can actually make a change.
140
422874
3437
kurumlara yardım etmemiz gerekiyor.
07:18
It's sad to report
that while I was in prison,
that while I was in prison,
141
426311
3451
Hapisteyken bunu söylemek üzücüydü,
07:21
I used to hear dudes talking about
when they get released from prison,
when they get released from prison,
142
429762
4229
sohbetlerinde tahliye olurken
ne yapacaklarını duymaya alıştım,
ne yapacaklarını duymaya alıştım,
07:25
what type of crimes
they're going to commit
they're going to commit
143
433991
3088
çünkü sokağa döndüklerinde
ne tür suçlar işleyeceklerini
ne tür suçlar işleyeceklerini
07:29
when they get back in the street.
144
437079
2624
konuşuyorlardı.
07:31
The conversations used to sound
something like this:
something like this:
145
439703
2693
Şu cümleleri kullanıyorlardı:
07:35
"Oh, when I hit the street,
my brother got this connection
my brother got this connection
146
443616
2827
"Evet, sokaklara döndüğümde,
kardeşimin bu iş için bağlantısı var",
07:38
for this, that and the third,"
147
446443
1448
07:39
or, "My man over here
got this connection for the low price.
got this connection for the low price.
148
447891
2844
ya da "Adamımın burada düşük fiyat
için bağlantısı var.
için bağlantısı var.
07:42
Let's exchange information,"
149
450735
1407
Hadi bilgi alışverişi yapalım."
07:44
and, "When we hit the town,
we're going to do it real big."
we're going to do it real big."
150
452142
2783
ve de "Şehre döndüğümüzde büyük
işler yapacağız."
işler yapacağız."
07:46
I used to hear these conversations
and think to myself, "Wow,
and think to myself, "Wow,
151
454925
2859
Bu konuşmaları duydum ve kendi kendime,
"Vay be, bu züppeler
"Vay be, bu züppeler
07:49
these dudes are really talking about
going back in the street
going back in the street
152
457784
2932
gerçekten sokağa dönüp
gelecekteki işleyecekleri suçları
gelecekteki işleyecekleri suçları
07:52
and committing future crimes."
153
460716
1532
konuşuyorlar" diye düşündüm.
07:54
So I came up with a name for that:
154
462248
1742
Bu yüzden bir isim ortaya attım
07:55
I called it a go-back-to-jail-quick scheme
155
463990
2949
ve onu hapse çabuk dönüş diye adlandırdım,
07:58
because really, how long
is that going to last?
is that going to last?
156
466939
3584
çünkü gerçekten de, ne kadar sürecek ki?
08:02
You get a retirement plan with that?
157
470523
2360
Bununla ilgili emeklilik planınız var mı?
08:04
Nice little pension? 401(k)? 403(b)?
158
472883
3458
Küçük bir emekli maaşı mı?
Emeklilik fonu?
Emeklilik fonu?
08:08
You get health insurance? Dental?
159
476341
3298
Sağlık sigortası var mı?
Diş için mesela?
Diş için mesela?
08:11
(Laughter)
160
479639
1929
(Gülüşmeler)
08:13
But I will tell you this:
161
481568
1856
Size bunu da söyleyeceğim:
08:15
Being in jail and being in prison,
162
483424
1742
Hapiste ve nezarethanedeyken,
08:17
I came across some of the most
intelligent, brilliant,
intelligent, brilliant,
163
485166
3622
şimdiye dek hiç tanışmadığım
en zeki, parlak ve yetenekli
en zeki, parlak ve yetenekli
08:20
and talented people
that I would ever meet.
that I would ever meet.
164
488788
2786
birkaç insanla karşılaştım.
08:23
I've seen individuals
take a potato chip bag
take a potato chip bag
165
491574
2229
Bir patates cipsi paketi
alan ve bunu en güzel
alan ve bunu en güzel
08:25
and turn it into the most
beautiful picture frame.
beautiful picture frame.
166
493803
2631
resim çerçevesine dönüştüren
insanlar gördüm.
insanlar gördüm.
08:28
I've seen individuals take
the state soap that's provided for free
the state soap that's provided for free
167
496434
3112
Ücretsiz verilen devlet
sabunlarını alarak,
sabunlarını alarak,
08:31
and turn them into
the most beautiful sculptures
the most beautiful sculptures
168
499546
2379
Michelangelo eserlerinin bir anaokulu
öğrencisi yapmış gibi görünmesini sağlayan
öğrencisi yapmış gibi görünmesini sağlayan
08:33
that would make Michelangelo
look like a kindergartner made it.
look like a kindergartner made it.
169
501925
4292
en güzel heykellere
dönüştürdüğünü gördüm.
dönüştürdüğünü gördüm.
08:38
At the age of 21, I was in
a maximum-security prison
a maximum-security prison
170
506217
3087
21 yaşında, adı Elmira Islahevi olan
08:41
called Elmira Correctional Facility.
171
509304
1803
tam güvenlikli cezaevindeydim.
08:43
I just came out of the weight shack
from working out,
from working out,
172
511107
2508
Ağırlık çalışmak için kulübeden
dışarı çıktığımda,
dışarı çıktığımda,
08:45
and I saw an older gentleman that I knew
standing in the middle of the yard
standing in the middle of the yard
173
513615
3533
avlunun ortasında durup
gökyüzünü seyrettiğini fark ettiğim
gökyüzünü seyrettiğini fark ettiğim
08:49
just looking up at the sky.
174
517148
1305
yaşlı bir beyefendi gördüm.
08:50
Mind you, this older gentlemen was serving
a 33-and-a-third-to-life sentence
a 33-and-a-third-to-life sentence
175
518453
4196
Dikkat edin, 33 yıl hapis cezası verilmiş
ve bu cezanın
ve bu cezanın
08:54
in which he already had served
20 years of that sentence.
20 years of that sentence.
176
522649
3432
zaten 20 yılını yatmış.
08:58
So I walk up to him and I said,
177
526081
1814
Ona doğru yürüdüm ve dedim ki,
08:59
"O.G., what's going on, man, you good?"
178
527895
1962
"Hey! Yaşlı adam nasılsın, iyi misin?"
09:01
He looked at me, and he said,
"Yeah, I'm good, young blood."
"Yeah, I'm good, young blood."
179
529857
2851
Bana baktı ve "İyiyim, delikanlı" dedi.
09:04
I'm like, "So what are you looking
up at the sky for, man?
up at the sky for, man?
180
532708
2733
"Adamım, gökyüzünde neye bakıyorsun?
09:07
What's so fascinating up there?"
181
535441
1698
Orada ilginç olan şey ne?" dedim.
09:09
He said, "You look up
and you tell me what you see."
and you tell me what you see."
182
537139
2678
"Yukarı bak ve ne gördüğünü söyle" dedi.
09:13
"Clouds." (Laughter)
183
541087
3528
"Bulutlar" dedim.
(Gülüşmeler)
(Gülüşmeler)
09:16
He said, "All right.
What else do you see?"
What else do you see?"
184
544615
2907
"Pekâlâ. Başka ne görüyorsun?" dedi.
09:19
At that time, it was a plane passing by.
185
547522
2501
Tam da o anda bir uçak geçiyordu.
09:22
I said, "All right, I see an airplane."
186
550023
2027
"Uçak görüyorum" dedim.
09:24
He said, "Exactly, and what's
on that airplane?" "People."
on that airplane?" "People."
187
552050
4156
"Aynen! Peki o uçakta kim var?"
"İnsanlar."
"İnsanlar."
09:28
"Exactly. Now where's that plane
and those people going?"
and those people going?"
188
556206
3877
"Aynen! Bu uçak ve o insanlar
nereye gidiyorlar?"
nereye gidiyorlar?"
09:32
"I don't know. You know?
189
560083
1486
"Ben bilmiyorum.
Sen biliyor musun?
Sen biliyor musun?
09:33
Please let me know if you do.
Then let me get some lottery numbers."
Then let me get some lottery numbers."
190
561569
3247
Bunu yapabiliyorsan lütfen bana söyle.
Sonra gidip loto oynayalım."
Sonra gidip loto oynayalım."
09:38
He said, "You're missing
the big picture, young blood.
the big picture, young blood.
191
566236
3158
Bana dedi ki:
"Büyük resmi kaçırıyorsun, delikanlı.
"Büyük resmi kaçırıyorsun, delikanlı.
09:41
That plane with those people
is going somewhere,
is going somewhere,
192
569394
2345
Biz buraya sıkışıp kalmışken,
o uçak ve insanlar
o uçak ve insanlar
09:43
while we're here stuck.
193
571739
2578
bir yerlere gidiyorlar.
09:46
The big picture is this:
194
574317
1834
Büyük resim:
Biz burada duvarlar arasında
mahsur kalmış hayatımızı geçirirken
mahsur kalmış hayatımızı geçirirken
09:48
That plane with those people
going somewhere,
going somewhere,
195
576151
2368
09:50
that's life passing us by
while we behind these walls, stuck."
while we behind these walls, stuck."
196
578519
4451
o uçak ve insanların bir yerlere
gidiyor olması."
gidiyor olması."
09:58
Ever since that day,
197
586252
2066
O günden beri,
zihnimde bazı şeyler uyandı ve bir
değişiklik yapmam gerektiğini gösterdi.
değişiklik yapmam gerektiğini gösterdi.
10:00
that sparked something in my mind
and made me know I had to make a change.
and made me know I had to make a change.
198
588318
4179
10:04
Growing up, I was always
a good, smart kid.
a good, smart kid.
199
592497
3297
Büyürken, her zaman iyi ve akıllı
bir çocuktum.
bir çocuktum.
10:07
Some people would say
I was a little too smart for my own good.
I was a little too smart for my own good.
200
595794
4949
Bazı insanlar kendi iyiliğim için biraz
fazla akıllı olduğumu söyleyebilirler.
fazla akıllı olduğumu söyleyebilirler.
10:12
I had dreams of becoming
an architect or an archaeologist.
an architect or an archaeologist.
201
600743
5547
Mimar ya da arkeolog olma
hayallerim vardı.
hayallerim vardı.
10:18
Currently, I'm working
at the Fortune Society,
at the Fortune Society,
202
606290
2183
Şu anda, bir yeniden giriş programı olan
10:20
which is a reentry program,
203
608473
1749
Fortune Society'de çalışıyorum.
10:22
and I work with people as a case manager
that are at high risk for recidivism.
that are at high risk for recidivism.
204
610222
4543
Suç işleme riski yüksek olan bir dava
yöneticisi olarak insanlarla çalışıyorum.
yöneticisi olarak insanlarla çalışıyorum.
10:26
So I connect them
with the services that they need
with the services that they need
205
614765
2406
Cezaevi ve hapishanelerden çıktıklarında,
topluma geri dönüşlerinde
pozitif bir geçiş yapabilmeleri adına
pozitif bir geçiş yapabilmeleri adına
10:29
once they're released from jail and prison
206
617171
2029
10:31
so they can make a positive transition
back into society.
back into society.
207
619200
3126
ihtiyaçları olan servislerle
bağlantı kuruyorum.
bağlantı kuruyorum.
10:34
If I was to see my 15-year-old self today,
208
622326
2795
Bugün kendimin 15
yaşındaki hâlini görseydim,
yaşındaki hâlini görseydim,
10:37
I would sit down and talk to him
and try to educate him
and try to educate him
209
625121
2971
oturup onunla konuşur ve
eğitmeye çalışırdım
eğitmeye çalışırdım
10:40
and I would let him know,
"Listen, this is me. I'm you.
"Listen, this is me. I'm you.
210
628092
3945
ve de ona şunu söylerdim,
"Dinle, bu benim. Ben senim.
"Dinle, bu benim. Ben senim.
10:44
This is us. We are one.
211
632037
2394
Bu biziz. Biz tekiz.
10:46
Everything that you're about to do,
I know what you're gonna do
I know what you're gonna do
212
634431
3042
Yapmak üzere olduğun her şeyi
sen yapmadan önce biliyorum,
sen yapmadan önce biliyorum,
10:49
before you do it because I already did it,
213
637473
2624
çünkü ben bunları zaten yaptım.
10:52
and I would encourage him
not to hang out with x, y and z people.
not to hang out with x, y and z people.
214
640097
3637
Bazı insanlarla takılmamasını
teşvik ederdim.
teşvik ederdim.
10:55
I would tell him not to be
in such-and-such place.
in such-and-such place.
215
643734
2806
Bazı yerlerde bulunmaması
gerektiğini söylerdim.
gerektiğini söylerdim.
10:58
I would tell him,
keep your behind in school, man,
keep your behind in school, man,
216
646540
2376
Okuluna devam etmesini söylerdim,
11:00
because that's where you need to be,
217
648916
1920
çünkü orası olması gereken yerdir,
11:02
because that's what's going
to get you somewhere in life.
to get you somewhere in life.
218
650836
2704
çünkü hayatta bu şekilde
bir yerlere gelecektir."
bir yerlere gelecektir."
11:05
This is the message
that we should be sharing
that we should be sharing
219
653540
2163
Bu, genç erkeklerimiz
ve kadınlarımız ile
ve kadınlarımız ile
11:07
with our young men and young women.
220
655703
1873
paylaşmamız gereken mesajdır.
11:09
We shouldn't be treating them as adults
and putting them in cultures of violence
and putting them in cultures of violence
221
657576
3928
Kaçmalarının neredeyse imkânsız olduğu
bir ortamda onlara yetişkin gibi
bir ortamda onlara yetişkin gibi
11:13
that are nearly impossible
for them to escape.
for them to escape.
222
661504
2699
davranmamalı ve onları şiddet
kültürünün içine atmamalıyız.
kültürünün içine atmamalıyız.
11:16
Thank you.
223
664203
2065
Teşekkürler.
11:18
(Applause)
224
666268
3854
(Alkış)
ABOUT THE SPEAKER
Ismael Nazario - Prison reform advocatePrison reform advocate Ismael Nazario helps former inmates from New York's Rikers Island jail reenter society.
Why you should listen
At the Fortune Society, Ismael Nazario helps former inmates from New York's Rikers Island jail reintegrate into society after their release. The issue is close to home for Nazario: When he was just shy of eighteen he was arrested for robbery and sent to Rikers Island, where he spent 300 days in solitary confinement before he was ever convicted of a crime. Now as part of the I-CAN (Individualized Correction Achievement Network) program, he helps those at high risk for recidivism get jobs and stay out of jail and prison.
More profile about the speakerIsmael Nazario | Speaker | TED.com