TEDxSydney
Barat Ali Batoor: My desperate journey with a human smuggler
Barat Ali Batoor: Bir insan kaçakçısıyla umutsuz yolculuğum
Filmed:
Readability: 4.1
1,041,814 views
Belgesel fotoğrafçısı Barat Ali Batoor, Afganistan'da yaşıyordu -riskli çalışması nedeniyle ülkeyi terketmeye zorlanana kadar. O, yerinden edilen bir halkın üyesi. Bir Hazarlı. Etnik kökeni nedeniyle Batur için Pakistan'a taşınmak da oldukça tehlikeliydi. Güvenli bir yere öylece uçak bileti alarak gidemezdi. Bir Hazarlı için bu hiç de kolay değil. Bunun yerine onun, insan kaçakçılarına para ödemesi, tekneyle sığınak arayan mülteci medcezirine katılması gerekiyordu. Batoor, güçlü fotoğraflarıyla yürek burkan okyanus yolculuğunu belgeledi.
Barat Ali Batoor - Photojournalist
Barat Ali Batoor, an award-winning photojournalist, is a member of the Hazara people. He is based in Australia. Full bio
Barat Ali Batoor, an award-winning photojournalist, is a member of the Hazara people. He is based in Australia. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
Ben bir Hazarlıyım,
00:12
I am a Hazara,
0
462
2090
00:14
and the homeland
of my people is Afghanistan.
of my people is Afghanistan.
1
2552
4829
ve halkımın anavatanı Afganistan.
00:19
Like hundreds of thousands
of other Hazara kids,
of other Hazara kids,
2
7381
3019
Tıpkı diğer yüzlerce ve binlerce Hazarlı
çocuk gibi
çocuk gibi
00:22
I was born in exile.
3
10400
2764
ben de sürgünde doğdum.
00:25
The ongoing persecution
and operation against the Hazaras
and operation against the Hazaras
4
13164
4202
Hazarlılara karşı devam eden zulüm
ve uygulamalar
ve uygulamalar
00:29
forced my parents to leave Afghanistan.
5
17366
4597
ailemi Afganistan'ı
terk etmeye mecbur etti.
terk etmeye mecbur etti.
00:33
This persecution has had a long history
going back to the late 1800s,
going back to the late 1800s,
6
21963
4411
1800lerin sonlarında, Kral Abdur Rahman saltanatı
00:38
and the rule of King Abdur Rahman.
7
26374
2927
ile başlayan bir zulüm bu.
00:41
He killed 63 percent of
the Hazara population.
the Hazara population.
8
29301
5596
Kral, Hazar nüfusunun yüzde 63'ünü
yok etti.
yok etti.
00:46
He built minarets with their heads.
9
34897
2647
Kesilen başlarıyla minareler inşa ettirdi.
00:49
Many Hazaras were sold into slavery,
10
37544
2367
Bir çok sayıda Hazarlı, köle olarak satıldı
00:51
and many others fled the country
for neighboring Iran and Pakistan.
for neighboring Iran and Pakistan.
11
39911
6293
ve birçoğu da ülkeden kaçıp komşumuz
İran ve Pakistan'a sığındı.
İran ve Pakistan'a sığındı.
00:58
My parents also fled to Pakistan,
12
46204
2716
Benim ailemse Pakistan'a kaçanlardan...
01:00
and settled in Quetta, where I was born.
13
48920
2996
Doğduğum şehir Quetta'ya yerleşmişler.
01:03
After the September 11
attack on the Twin Towers,
attack on the Twin Towers,
14
51916
2941
11 Eylül ikiz kuleler saldırısının ardından,
01:06
I got a chance to go to Afghanistan
15
54857
1788
yabancı gazetecilerle birlikte ilk kez
01:08
for the first time,
with foreign journalists.
with foreign journalists.
16
56645
2578
Afganistan'a gitme şansı yakaladım.
01:11
I was only 18, and I got a job
working as an interpreter.
working as an interpreter.
17
59223
3807
Yalnızca 18 yaşındaydım ve
ardıl tercüman olarak çalışıyordum.
ardıl tercüman olarak çalışıyordum.
01:15
After four years,
18
63030
2183
Dört yıl sonra
01:17
I felt it was safe enough
to move to Afghanistan permanently,
to move to Afghanistan permanently,
19
65213
4690
temelli olarak Afganistan'a yerleşmenin
güvenli olduğunu hissettim.
güvenli olduğunu hissettim.
01:21
and I was working there
as a documentary photographer,
as a documentary photographer,
20
69903
4620
Belgesel fotoğrafçısı olarak
01:26
and I worked on many stories.
21
74523
4246
bir çok hikaye üzerinde çalıştım.
01:30
One of the most important
stories that I did
stories that I did
22
78769
2604
Üzerinde çalıştığım
en önemli konulardan biri
en önemli konulardan biri
01:33
was the dancing boys of Afghanistan.
23
81373
4714
dans eden Afgan çocuklarıydı.
01:38
It is a tragic story about
an appalling tradition.
an appalling tradition.
24
86087
4504
Dehşet verici bir gelenek hakkında
trajik bir hikaye bu.
trajik bir hikaye bu.
01:42
It involves young kids
dancing for warlords
dancing for warlords
25
90591
3461
Gelenek; uygulamada küçük çocukların
aşiret ağaları ve toplumdaki
aşiret ağaları ve toplumdaki
01:46
and powerful men in the society.
26
94052
2089
diğer güçlü erkeklerin önünde
dans etmesini içeriyor.
dans etmesini içeriyor.
01:48
These boys are often abducted
or bought from their poor parents,
or bought from their poor parents,
27
96141
3761
Bu oğlanlar genellikle fakir ailelerden
satın alınıyor ya da alıkonuluyorlar
satın alınıyor ya da alıkonuluyorlar
01:51
and they are put to work as sex slaves.
28
99902
3065
ve seks köleleri olarak çalıştırılıyorlar.
01:54
This is Shukur.
29
102967
2764
Bu gördüğünüz Shukur.
01:57
He was kidnapped from Kabul by a warlord.
30
105731
3669
Bir aşiret ağası tarafından
Kabul'de kaçırılmış.
Kabul'de kaçırılmış.
02:01
He was taken to another province,
31
109400
1972
Aşiret ağası ve arkadaşları için
02:03
where he was forced to work as a sex slave
for the warlord and his friends.
for the warlord and his friends.
32
111372
4761
seks kölesi olarak çalışmaya zorlandığı
başka bir vilayete götürülmüş.
başka bir vilayete götürülmüş.
02:08
When this story was published
in the Washington Post,
in the Washington Post,
33
116133
2925
Bu hikaye
Washington Post'da yayınlandığında
Washington Post'da yayınlandığında
02:11
I started receiving death threats,
34
119058
2322
ölüm tehditleri almaya başladım
02:13
and I was forced to leave Afghanistan,
35
121380
3738
ve Afganistan'ı terk etmeye zorlandım;
02:17
as my parents were.
36
125118
2392
tıpkı daha önce ailemin
zorlandığı gibi.
zorlandığı gibi.
02:19
Along with my family,
I returned back to Quetta.
I returned back to Quetta.
37
127510
3692
Ailemle beraber Quetta'ya döndüm.
02:23
The situation in Quetta had changed
dramatically since I left in 2005.
dramatically since I left in 2005.
38
131202
4412
2005'te bıraktığım şehir öyle değişmişti ki!
02:27
Once a peaceful haven for the Hazaras,
39
135614
2553
Bir zamanlar Hazarlar için huzurlu
bir cennet olan yer
bir cennet olan yer
02:30
it had now turned into the most
dangerous city in Pakistan.
dangerous city in Pakistan.
40
138167
5434
şimdi Pakistan'ın en tehlikeli şehrine
dönüşmüştü.
dönüşmüştü.
02:35
Hazaras are confined into two small areas,
41
143601
3575
Hazarlar iki küçük bölgeye hapsolmuş,
02:39
and they are marginalized socially,
educationally, and financially.
educationally, and financially.
42
147176
4853
eğitim hakkından mahrum edilmiş,ötekileştirilmişlerdi.
02:44
This is Nadir.
43
152029
1440
Bu Nadir.
02:45
I had known him since my childhood.
44
153469
1997
Onu çocukluğumdan beri tanırım.
02:47
He was injured when his van
was ambushed by terrorists in Quetta.
was ambushed by terrorists in Quetta.
45
155466
4179
Kamyoneti Quetta'da teröristlerce
pusuya düşürüldüğünde yaralandı.
pusuya düşürüldüğünde yaralandı.
02:51
He later died of his injuries.
46
159645
3576
Daha sonra aldığı yaralar nedeniyle öldü.
02:55
Around 1,600 Hazara members
47
163221
3785
1600 civarında Hazarlı
02:59
had been killed in various attacks,
48
167006
3623
çeşitli saldırılarda öldürüldü.
03:02
and around 3,000 of them were injured,
49
170629
4898
3.000 kadarı yaralandı,
03:07
and many of them permanently disabled.
50
175527
3251
bir çoğu da kalıcı olarak sakat kaldı.
03:10
The attacks on the Hazara community
would only get worse,
would only get worse,
51
178778
3298
Hazar toplumuna yapılan saldırılar
hep daha kötüye gitti,
hep daha kötüye gitti,
03:14
so it was not surprising
that many wanted to flee.
that many wanted to flee.
52
182076
2832
o yüzden bir çoğunun ülkeden
kaçmak istemesi sürpriz değildi.
kaçmak istemesi sürpriz değildi.
03:16
After Afghanistan, Iran, Pakistan,
53
184908
4760
Afganistan, İran ve Pakistan'dan sonra
03:21
Australia is home to the fourth largest
population of Hazaras in the world.
population of Hazaras in the world.
54
189668
6664
En fazla Hazar nüfusuna sahip dördüncü ülke, Avustralya.
03:28
When it came time to leave Pakistan,
55
196332
2809
Pakistan'ı terk etmek gerektiğinde,
03:31
Australia seemed the obvious choice.
56
199141
1950
Avustralya en mantıklı seçenek
olarak göründü.
olarak göründü.
03:33
Financially, only one of us could leave,
57
201091
1997
Maddi olarak aileden yalnızca bir kişi
ülkeyi terk edebilirdi
ülkeyi terk edebilirdi
03:35
and it was decided that I would go,
58
203088
1858
ve benim gitmeme karar verildi.
03:36
in the hope that if I arrived
at my destination safely,
at my destination safely,
59
204946
3353
Sağ salim Avustralya'ya varıp ailemin geri kalanını
ileride yanıma almak için çalışacaktım.
03:40
I could work to get the rest
of my family to join me later.
of my family to join me later.
60
208299
4992
03:45
We all knew about the risks,
61
213291
1579
Hepimiz risklerin ve
yolculuğun ne denli korkutucu
olduğunun farkındaydık, üstelik
olduğunun farkındaydık, üstelik
03:46
and how terrifying the journey is,
62
214870
2972
deniz yolculuğu sırasında sevdiklerini
kaybetmiş bir sürü insanla tanıştım.
kaybetmiş bir sürü insanla tanıştım.
03:49
and I met many people
who lost loved ones at sea.
who lost loved ones at sea.
63
217842
4574
Herşeyi ardında bırakıp gitmek
çok ciddi bir karardı
çok ciddi bir karardı
03:54
It was a desperate decision to take,
to leave everything behind,
to leave everything behind,
64
222416
4389
ve kimse bu kararı kolay almıyor.
03:58
and no one makes this decision easily.
65
226805
2875
Avustralya'ya öylesine uçuverecek olsaydım
04:01
If I had been able
to simply fly to Australia,
to simply fly to Australia,
66
229680
2186
04:03
it would have taken me
less than 24 hours.
less than 24 hours.
67
231866
2624
bu 24 saatten az zamanımı alırdı.
Ancak vize almak mümkün değildi.
04:06
But getting a visa was impossible.
68
234490
4086
Benim yolculuğum çok daha uzun,
04:10
My journey was much longer,
69
238576
2113
04:12
much more complicated,
70
240689
2254
ve çok daha zorlayıcı ve bir o kadar da tehlikeliydi.
04:14
and certainly more dangerous,
71
242943
3046
Uçakla Tayland'a,
04:17
traveling to Thailand by air,
72
245989
2642
sonra karayolu ve tekneyle Malezya ve
oradan Endonezya'ya gitmek
oradan Endonezya'ya gitmek
04:20
and then by road and boat
to Malaysia and into Indonesia,
to Malaysia and into Indonesia,
73
248631
4798
yol boyunca, bir sürü insan ve kaçakçılara
para ödemek,
para ödemek,
zamanının büyük kısmını saklanarak ve
04:25
paying people and smugglers all the way
74
253429
2415
yakalanma korkusu içinde geçirmek
04:27
and spending a lot of time hiding
75
255844
2740
04:30
and a lot of time in fear of being caught.
76
258584
3716
kesinlikle çok daha tehlikeliydi.
Endonezya'da 7 kişilik bir
sığınmacı grubuna katıldım.
sığınmacı grubuna katıldım.
04:34
In Indonesia, I joined a group
of seven asylum seekers.
of seven asylum seekers.
77
262300
4387
Jakarta'nın dışında bulunan Bogor kentinde
04:38
We all shared a bedroom
78
266687
2554
hepimiz aynı odayı paylaştık.
04:41
in a town outside of Jakarta called Bogor.
79
269241
3878
Bogor'da bir hafta geçirdikten sonra,
04:45
After spending a week in Bogor,
80
273119
2300
üç oda arkadaşımız tehlikeli olduğu için yolculuktan vazgeçti.
04:47
three of my roommates
left for the perilous journey,
left for the perilous journey,
81
275419
3449
İki gün sonra eski bir teknenin
04:50
and we got the news two days later
82
278868
3832
Christmas Adası'na giderken battığı
haberini aldık.
haberini aldık.
04:54
that a distressed boat sank
in the sea en route to Christmas Island.
in the sea en route to Christmas Island.
83
282700
4806
Giden üç oda arkadaşımız; Nawroz, Jaffar
ve Shabbir'in de
ve Shabbir'in de
04:59
We found out that our three roommates --
Nawroz, Jaffar and Shabbir --
Nawroz, Jaffar and Shabbir --
84
287506
3761
o teknede olduğunu öğrendik.
05:03
were also among those.
85
291267
1951
Yalnızca Jaffar kurtulmuştu.
05:05
Only Jaffar was rescued.
86
293218
2438
Shabbir ve Nawroz'u bir daha gören olmadı.
05:07
Shabbir and Nawroz were never seen again.
87
295656
3593
Bu beni düşündürdü:
05:11
It made me think,
88
299249
1649
"Doğru şeyi mi yapıyordum?"
05:12
am I doing the right thing?
89
300898
2670
Devam etmekten başka çarem olmadığı
sonucuna vardım.
sonucuna vardım.
05:15
I concluded I really had
no other choice but to go on.
no other choice but to go on.
90
303568
3947
Bir kaç hafta sonra, insan kaçakçıları bizi arayıp
05:19
A few weeks later, we got the call
from the people smuggler
from the people smuggler
91
307515
3855
yolculuğa başlamak için botun hazır olduğunu bildirdi .
05:23
to alert us that the boat is ready for us
to commence our sea journey.
to commence our sea journey.
92
311370
4690
Gece yarısı ana tekneye gitmek üzere
05:28
Taken in the night towards the main vessel
93
316060
2880
deniz motoruna bindik
05:30
on a motorboat,
94
318940
1648
05:32
we boarded an old fishing boat
that was already overloaded.
that was already overloaded.
95
320588
5015
Halihazırda aşırı yüklü olan tekneye bindik.
Tam 93 kişiydik.
05:37
There were 93 of us,
96
325603
2090
Ve hepimiz güvertenin altındaydık
05:39
and we were all below deck.
97
327693
1973
Kimsenin dışarı çıkmaması gerekiyordu.
05:41
No one was allowed up on the top.
98
329666
2253
Yolculuğun bu kısmı için
05:43
We all paid 6,000 dollars each
99
331919
3158
her birimiz 6000 dolar ödemiştik.
05:47
for this part of the trip.
100
335077
2089
İlk gece ve gündüz sorunsuz geçti
05:49
The first night and day went smoothly,
101
337166
2229
ancak ikinci gece, hava değişti.
05:51
but by the second night,
the weather turned.
the weather turned.
102
339395
3228
Dalgalar tekneye vuruyor, tekne resmen inliyordu.
05:54
Waves tossed the boat around,
and the timbers groaned.
and the timbers groaned.
103
342623
4945
Aşağıdakiler ise ağlıyor, dua ediyor, sevdiklerini anıyordu.
05:59
People below deck were crying,
praying, recalling their loved ones.
praying, recalling their loved ones.
104
347568
4342
Herkes çığlık çığlığa.
06:03
They were screaming.
105
351910
1742
Korkunç bir an.
06:05
It was a terrible moment.
106
353652
2159
Sanki kıyamet kopuyordu
06:07
It was like a scene from doomsday,
107
355811
3947
ya da Hollywood filmlerindeki
06:11
or maybe like one of those scenes
from those Hollywood movies
from those Hollywood movies
108
359758
4825
dünyanın sonunu tasvir eden
06:16
that shows that everything
is breaking apart
is breaking apart
109
364583
3205
felaket sahnelerinden birinde gibiydik.
06:19
and the world is just ending.
110
367788
2437
Ama bu bizim filmimiz değil gerçeğimizdi.
06:22
It was happening to us for real.
111
370225
2624
Hiç bir umudumuz kalmamıştı.
06:24
We didn't have any hope.
112
372849
4343
Teknemiz suyun üzerinde
06:29
Our boat was floating
like a matchbox on the water
like a matchbox on the water
113
377192
3528
yaprak gibi savruluyordu
06:32
without any control.
114
380720
2136
Dalgalar teknemizden çok daha büyüktü
06:34
The waves were much higher than our boat,
115
382856
3762
ve su o kadar hızlı akıyordu ki pompalar başedemedi.
06:38
and the water poured in faster
than the motor pumps could take it out.
than the motor pumps could take it out.
116
386618
6037
Hepimiz umudumuzu yitirmiştik.
06:44
We all lost hope.
117
392655
2856
Artık herşey bitmişti.
06:47
We thought, this is the end.
118
395511
2439
Kendi ölümümüzü izliyorduk
06:49
We were watching our deaths,
119
397950
1926
ve ben de bunu belgeliyordum.
06:51
and I was documenting it.
120
399876
2392
Kaptan bize
06:54
The captain told us
121
402268
1951
başaramayacağımızı,
06:56
that we are not going to make it,
122
404219
2367
geri dönmemiz gerektiğini söyledi.
06:58
we have to turn back the boat.
123
406586
3181
Güverteye çıkıp kimimiz el fenerlerimizi,
07:01
We went on the deck
124
409767
2067
can yeleklerimizi sallayarak
07:03
and turned our torches on and off
125
411834
2532
kimimiz ise ıslık çalarak
07:06
to attract the attention
of any passing boat.
of any passing boat.
126
414366
4899
geçen teknelerin dikkatini çekmeye çalıştık.
07:11
We kept trying to attract their attention
by waving our life jackets and whistling.
by waving our life jackets and whistling.
127
419265
7384
Sonunda küçük bir adaya rastladık.
07:18
Eventually, we made it to a small island.
128
426649
3435
Teknemiz kayalıklara vurdu.
07:22
Our boat crashing onto the rocks,
129
430084
3251
Ben suya düştüm
07:25
I slipped into the water
130
433335
2043
ve kameramı, belgelediklerimi kaybettim.
07:27
and destroyed my camera,
whatever I had documented.
whatever I had documented.
131
435378
3647
En azından hafıza kartı kurtardığım için şanslıyım.
07:31
But luckily, the memory card survived.
132
439025
5766
Kesif bir ormana gelmiştik.
07:36
It was a thick forest.
133
444791
2415
Ne yapacağımızı tartışırken gruplara ayrıldık.
07:39
We all split up into many groups
as we argued over what to do next.
as we argued over what to do next.
134
447206
5759
Hepimiz korkmuş ve şaşkındık.
07:44
We were all scared and confused.
135
452965
2368
Geceyi kumsalda geçirdikten sonra
07:47
Then, after spending
the night on the beach,
the night on the beach,
136
455333
3297
hindistan cevizleri ve bir iskele gördük..
07:50
we found a jetty and coconuts.
137
458630
2623
Hepimiz bulunduğumuz yerden tekneye doğru koştuk ve
07:53
We hailed a boat from a nearby resort,
138
461253
2996
doğruca Endonezya Deniz polisine teslim edildik.
07:56
and then were quickly handed over
to Indonesian water police.
to Indonesian water police.
139
464249
4249
Serang Gözaltı Merkezinde,
08:00
At Serang Detention Center,
140
468498
3602
bir göçmen bürosu memuru geldi ve üzerimizi aradı
08:04
an immigration officer came
and furtively strip-searched us.
and furtively strip-searched us.
141
472100
5058
Cep telefonumu, 300$ paramı,
08:09
He took our mobile, my $300 cash,
142
477158
3368
ve kaçamayalım diye ayakkabılarımızı aldı.
08:12
our shoes that we should not
be able to escape,
be able to escape,
143
480526
3412
Ancak biz nöbetçileri gözleyip
08:15
but we kept watching the guards,
checking their movements,
checking their movements,
144
483938
6061
sabah 4 sularında ateşin başına oturduklarında
08:21
and around 4 a.m.
when they sat around a fire,
when they sat around a fire,
145
489999
3843
dışarıya bakan pencerelerin camını kaldırıp
08:25
we removed two glass layers
from an outside facing window
from an outside facing window
146
493842
3554
kaçıp gittik.
08:29
and slipped through.
147
497396
1519
Dış duvarın yanındaki bir ağaca tırmandık
08:30
We climbed a tree next to an outer wall
that was topped with the shards of glass.
that was topped with the shards of glass.
148
498915
4829
Cam kırıklarının üzerine yastık koyduk,
08:35
We put the pillow on that
149
503744
2299
yatak örtüsünü kolumuza sardık.
08:38
and wrapped our forearms with bedsheets
150
506043
3530
Duvarı bu şekilde tırmandık.
08:41
and climbed the wall,
151
509573
2098
Ve çıplak ayakla kaçtık.
08:43
and we ran away with bare feet.
152
511671
3747
Artık özgürdüm.
08:47
I was free,
153
515418
1789
Önümde belirsiz bir gelecekle...
08:49
with an uncertain future,
154
517207
2717
Tek kuruşum olmadan...
08:51
no money.
155
519924
1810
Sahip olduğum tek şey içinde fotoğrafların ve görüntülerin olduğu hafıza kartımdı.
08:53
The only thing I had was the memory card
with the pictures and footage.
with the pictures and footage.
156
521734
7124
Belgeselim SBS Dateline'da yayınlandığında
09:00
When my documentary was aired
on SBS Dateline,
on SBS Dateline,
157
528858
3417
arkadaşlarımın çoğu durumumu öğrenmek
09:04
many of my friends came to know
about my situation,
about my situation,
158
532275
2579
ve bana yardım etmek için geldi.
09:06
and they tried to help me.
159
534854
1856
Hayatımı bir kez daha riske atamazdım.
09:08
They did not allow me to take
any other boat to risk my life.
any other boat to risk my life.
160
536710
3738
Endonezya'da kalmaya karar verdim
09:12
I also decided to stay in Indonesia
and process my case through UNHCR,
and process my case through UNHCR,
161
540448
4505
ama diğer mülteciler gibi yıllarca
09:16
but I was really afraid
that I would end up in Indonesia
that I would end up in Indonesia
162
544953
3854
çalışamadan, hiçbir şey üretmeden
09:20
for many years doing nothing
and unable to work,
and unable to work,
163
548807
3654
yaşamak en büyük korkumdu.
09:24
like every other asylum seeker.
164
552461
3245
Ama benim açımdan işler biraz farklı gelişti.
09:27
But it had happened to be
a little bit different with me.
a little bit different with me.
165
555706
3224
Şanslıydım.
09:30
I was lucky.
166
558930
4993
Bağlantılarım işe yaramıştı. UNCHR yoluyla süreci hızlandırıp
09:35
My contacts worked to expedite
my case through UNHCR,
my case through UNHCR,
167
563923
4458
Mayıs 2013'te Avustralya'ya yerleştim.
09:40
and I got resettled
in Australia in May 2013.
in Australia in May 2013.
168
568381
4738
Her mülteci benim kadar şanslı değil.
09:45
Not every asylum seeker is lucky like me.
169
573119
4179
Belirsiz bir gelecekle yaşamak gerçekten zor.
09:49
It is really difficult to live a life
with an uncertain fate, in limbo.
with an uncertain fate, in limbo.
170
577298
7290
Avustralya'daki mülteci sorunu
09:56
The issue of asylum seekers in Australia
171
584588
3831
10:00
has been so extremely politicized
172
588419
2718
öyle politikleştirildi ki
10:03
that it has lost its human face.
173
591137
3134
insaniyetini yitirdi.
Mülteciler insanlara şeytan gibi gösteriliyor.
10:06
The asylum seekers have been demonized
and then presented to the people.
and then presented to the people.
174
594271
6101
Umarım benim ve diğer Hazarlıların hikayesi
10:12
I hope my story and the story
of other Hazaras
of other Hazaras
175
600372
4535
diğer insanların anavatanlarında
10:16
could shed some light to show the people
176
604907
3053
nasıl zorluk çektiği ve neden mülteci olmak için
10:19
how these people are suffering
in their countries of origin,
in their countries of origin,
177
607960
4301
10:24
and how they suffer,
178
612261
3919
böylesine büyük riske girdiği konusunda
10:28
why they risk their lives to seek asylum.
179
616180
4736
insanlara fikir vermiştir.
10:32
Thank you.
180
620916
1510
Teşekkürler.
10:34
(Applause)
181
622426
1239
(Alkış)
ABOUT THE SPEAKER
Barat Ali Batoor - PhotojournalistBarat Ali Batoor, an award-winning photojournalist, is a member of the Hazara people. He is based in Australia.
Why you should listen
Barat Ali Batoor is a member of the Hazara ethnic group, once from Afghanistan, then driven into Pakistan. He started work as a photographer in 2002, documenting his people's ancestral home of Afghanistan. His photos have appeared in the Washington Post, Newsweek, the Wall Street Journal, Stern and many other publications. He held his first solo exhibition in 2007, and has been exhibited around the world.
Watch a short conversation with Batoor in the TEDxSydney studio >>
Barat Ali Batoor | Speaker | TED.com