TEDWomen 2015
Aspen Baker: A better way to talk about abortion
Aspen Baker: Kürtaj hakkında konuşmanın daha iyi bir yolu
Filmed:
Readability: 3.8
1,791,168 views
Kürtaj çok yaygın. Amerika'da, örneğin, her üç kadından biri hayatında bir kez kürtaj olacak, ama bu konunun ateşlediği güçlü düşünceler — ve çevresindeki oldukça politikleştirilmiş etkili konuşma — düşünceli ve açık tartışmalara çok az yer bırakıyor. Bu kişisel, düşünceli konuşmada Aspen Baker ne yaşama özgürlüğü ne de seçim özgürlüğü tarafında olunmasındansa konuşma özgürlüğü tarafında olunmasını savunuyor — ve dinleme ve anlatmanın, zor konular üzerinde konuşmada oynayabileceği rollere değiniyor.
Aspen Baker - Listener
As abortion debates have turned black-and-white, Aspen Baker advocates being "pro-voice" -- listening respectfully and compassionately to all kinds of experiences. Full bio
As abortion debates have turned black-and-white, Aspen Baker advocates being "pro-voice" -- listening respectfully and compassionately to all kinds of experiences. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
It was the middle of summer
and well past closing time
and well past closing time
0
598
2613
Yazın ortasıydı
ve kapanış saati çoktan geçmişti
ve kapanış saati çoktan geçmişti
00:15
in the downtown Berkeley bar
where my friend Polly and I
where my friend Polly and I
1
3211
2687
merkezdeki Berkeley barında
arkadaşım Polly ve ben
arkadaşım Polly ve ben
00:17
worked together as bartenders.
2
5898
2341
birlikte barmen olarak çalışıyorduk.
00:20
Usually at the end of our shift
we had a drink -- but not that night.
we had a drink -- but not that night.
3
8693
3792
Genellikle vardiyamızın sonunda
bir şeyler içerdik -- ama o gece değil.
bir şeyler içerdik -- ama o gece değil.
00:25
"I'm pregnant.
4
13732
1005
"Hamileyim.
00:27
Not sure what I'm going
to do yet," I told Polly.
to do yet," I told Polly.
5
15224
3042
Ne yapacağımı henüz bilmiyorum,"
dedim Polly'ye.
dedim Polly'ye.
00:30
Without hesitation, she replied,
"I've had an abortion."
"I've had an abortion."
6
18729
3183
Tereddüt etmeden cevap verdi,
"Ben kürtaj oldum."
"Ben kürtaj oldum."
00:34
Before Polly, no one had ever told me
that she'd had an abortion.
that she'd had an abortion.
7
22819
4805
Polly'den önce kimse bana
kürtaj olduğunu söylememişti.
kürtaj olduğunu söylememişti.
00:40
I'd graduated from college
just a few months earlier
just a few months earlier
8
28631
2705
Sadece birkaç ay önce
üniversiteden mezun olmuştum
üniversiteden mezun olmuştum
00:43
and I was in a new relationship
when I found out that I was pregnant.
when I found out that I was pregnant.
9
31336
3625
ve yeni bir ilişki içerisindeyken
hamile olduğumu öğrenmiştim.
hamile olduğumu öğrenmiştim.
00:47
When I thought about my choices,
I honestly did not know how to decide,
I honestly did not know how to decide,
10
35797
4687
Seçeneklerim hakkında düşündüğümde
hangi kriterleri kullanmam gerektiğini,
hangi kriterleri kullanmam gerektiğini,
00:52
what criteria I should use.
11
40534
2275
nasıl karar vereceğimi
bilmiyordum.
bilmiyordum.
00:55
How would I know what
the right decision was?
the right decision was?
12
43459
2299
Doğru seçimin ne olduğunu
nasıl bilebilirdim?
nasıl bilebilirdim?
00:58
I worried that I would regret
an abortion later.
an abortion later.
13
46408
3274
Daha sonra kürtajdan
pişman olacağımdan endişelendim.
pişman olacağımdan endişelendim.
01:03
Coming of age on the beaches
of Southern California,
of Southern California,
14
51044
2682
Güney Kaliforniya sahillerinde büyümüş,
01:05
I grew up in the middle of
our nation's abortion wars.
our nation's abortion wars.
15
53785
3002
ulusumuzun kürtaj savaşları
arasında yetişmiştim.
arasında yetişmiştim.
01:09
I was born in a trailer on the third
anniversary of Roe vs. Wade.
anniversary of Roe vs. Wade.
16
57646
4644
Bir karavanda, Roe ile Wade rekabetinin
üçüncü yıldönümünde doğmuştum.
üçüncü yıldönümünde doğmuştum.
01:15
Our community was surfing Christians.
17
63578
2687
Topluluğumuz sörf yapan Hristiyanlardı.
01:18
We cared about God, the less fortunate,
and the ocean.
and the ocean.
18
66265
3385
Önemsediğimiz şeyler Tanrı,
bizden zor durumdakiler ve okyanustu.
bizden zor durumdakiler ve okyanustu.
01:22
Everyone was pro-life.
19
70022
1718
Herkes kürtaj karşıtıydı.
01:24
As a kid, the idea of abortion made me so
sad that I knew if I ever got pregnant
sad that I knew if I ever got pregnant
20
72413
5712
Çocukken kürtaj düşüncesi beni o kadar
üzüyordu ki eğer hamile kalırsam kürtaj
üzüyordu ki eğer hamile kalırsam kürtaj
01:30
I could never have one.
21
78125
1397
olabileceğimi düşünmüyordum.
01:33
And then I did.
22
81412
1148
Ama oldum.
01:36
It was a step towards the unknown.
23
84789
2020
Bilinmeyene karşı bir adımdı.
01:39
But Polly had given me
a very special gift:
a very special gift:
24
87531
2774
Ama Polly bana çok özel
bir hediye vermişti:
bir hediye vermişti:
01:42
the knowledge that I wasn't alone
25
90305
2382
yalnız olmadığım bilgisi
01:44
and the realization that abortion
was something that we can talk about.
was something that we can talk about.
26
92687
4060
ve kürtajın konuşabileceğimiz
bir konu olduğu gerçeği.
bir konu olduğu gerçeği.
01:49
Abortion is common.
27
97055
1828
Kürtaj yaygın bir olay.
01:51
According to the Guttmacher Institute,
one in three women in America
one in three women in America
28
99370
3308
Guttmacher Enstitüsü'ne göre,
Amerika'da her üç kadından biri
Amerika'da her üç kadından biri
01:54
will have an abortion in their lifetime.
29
102714
2438
hayatında bir kez kürtaj olacak.
02:00
But for the last few decades, the dialogue
around abortion in the United States
around abortion in the United States
30
108147
3903
Ama son onlu yıllarda,
Amerika'da kürtaj konusu
Amerika'da kürtaj konusu
02:04
has left little room for anything beyond
pro-life and pro-choice.
pro-life and pro-choice.
31
112050
3411
kürtaj yanlısı ve karşıtı dışındaki
düşüncelere çok az yer bıraktı.
düşüncelere çok az yer bıraktı.
02:07
It's political and polarizing.
32
115944
2334
Bu durum politik ve kutuplaştırıcı.
02:10
But as much as abortion is hotly debated,
it's still rare for us,
it's still rare for us,
33
118688
4274
Ama her ne kadar kürtaj
sıklıkla tartışılsa da, hâlâ
sıklıkla tartışılsa da, hâlâ
02:14
whether as fellow women
or even just as fellow people,
or even just as fellow people,
34
122982
3916
biz kadınlar olarak
ya da biz insanlar olarak bile
ya da biz insanlar olarak bile
02:18
to talk with one another
about the abortions that we have.
about the abortions that we have.
35
126898
4096
başkalarıyla kürtaj hakkında konuşmak
nadir görünen bir şey.
nadir görünen bir şey.
02:24
There is a gap.
36
132028
1148
Ortada bir boşluk var.
02:25
Between what happens in politics
and what happens in real life,
and what happens in real life,
37
133430
3785
Politikada olanlar ile
gerçekte olanlar arasında,
gerçekte olanlar arasında,
02:29
and in that gap, a battlefield mentality.
38
137215
2254
ve bu boşluğun içinde,
bir savaş mentalitesi.
bir savaş mentalitesi.
02:31
An "are you with us
or against us?" stance takes root.
or against us?" stance takes root.
39
139794
2902
"Bizimle misin yoksa bize karşı mısın?"
tutumu kök salıyor.
tutumu kök salıyor.
02:36
This isn't just about abortion.
40
144058
2492
Bu sadece kürtaj için böyle değil.
02:38
There are so many important issues
that we can't talk about.
that we can't talk about.
41
146655
4377
Üzerinde konuşamadığımız
çok fazla önemli konu var.
çok fazla önemli konu var.
02:44
And so finding ways to shift the conflict
to a place of conversation
to a place of conversation
42
152278
5246
Çatışmayı karşılıklı konuşmaya çevirecek
yöntemler bulmak
yöntemler bulmak
02:49
is the work of my life.
43
157524
2052
hayatımın çalışması.
02:53
There are two main ways to get started.
44
161410
2717
Başlamak için iki ana yol var.
02:56
One way is to listen closely.
45
164332
2140
Bir yol, yakından dinlemek.
02:58
And the other way is to share stories.
46
166634
2694
Diğer yol ise hikayeler paylaşmak.
03:03
So, 15 years ago, I cofounded
an organization called Exhale
an organization called Exhale
47
171073
3572
15 yıl önce, biriyle birlikte
Exhale adlı bir organizayon kurduk,
Exhale adlı bir organizayon kurduk,
03:06
to start listening to people
who have had abortions.
who have had abortions.
48
174664
2651
kürtaj olan insanları
dinlemeye başlamak için.
dinlemeye başlamak için.
03:10
The first thing we did was create
a talk-line, where women and men
a talk-line, where women and men
49
178593
3370
İlk yaptığımız şey, kadın ve erkeklerin
duygusal destek alabilecekleri
duygusal destek alabilecekleri
03:13
could call to get emotional support.
50
181963
2040
bir konuşma hattı kurmak oldu.
03:16
Free of judgment and politics,
believe it or not, nothing like our sevice
believe it or not, nothing like our sevice
51
184862
4179
Yargıdan ve politikadan arınmış
böyle bir hizmetin benzerine, inanın
böyle bir hizmetin benzerine, inanın
03:21
had ever existed.
52
189064
1393
daha önce rastlanmamıştı.
03:24
We needed a new framework that could
hold all the experiences that we were
hold all the experiences that we were
53
192257
4210
Konuşma hattımızda duyduğumuz
bütün tecrübeleri tutabileceğimiz
bütün tecrübeleri tutabileceğimiz
03:28
hearing on our talk-line.
54
196467
1908
bir yapıya ihtiyacımız vardı.
03:30
The feminist who regrets her abortion.
55
198934
2181
Kürtajından pişman olan feminist.
03:33
The Catholic who is grateful for hers.
56
201555
2462
Kendisininkine minnettar olan Katolik.
03:36
The personal experiences that weren't
fitting neatly into one box or the other.
fitting neatly into one box or the other.
57
204132
4668
Bir kategoriye ya da diğerine tamamen
uymayan kişisel tecrübeler.
uymayan kişisel tecrübeler.
03:41
We didn't think it was right
to ask women to pick a side.
to ask women to pick a side.
58
209416
3541
Kadınlardan taraf seçmelerini istemenin
doğru olduğunu düşünmüyorduk.
doğru olduğunu düşünmüyorduk.
03:45
We wanted to show them that
the whole world was on their side,
the whole world was on their side,
59
213467
4853
Bu derin kişisel deneyim
başlarından geçerken onlara
başlarından geçerken onlara
03:50
as they were going through this deeply
personal experience.
personal experience.
60
218469
4356
bütün dünyanın yanlarında olduğunu
göstermek istiyorduk.
göstermek istiyorduk.
03:54
So we invented "pro-voice."
61
222964
1811
"Konuşma yanlısı" fikrini bulduk.
03:58
Beyond abortion, pro-voice works on hard
issues that we've struggled with globally
issues that we've struggled with globally
62
226191
4528
Kürtajın ötesinde konuşma yanlısı, dünyaca
uğraştığımız sorunlar üzerinde çalışıyor,
uğraştığımız sorunlar üzerinde çalışıyor,
04:02
for years,
63
230751
1222
yıllardır devam eden
04:04
issues like immigration, religious
tolerance, violence against women.
tolerance, violence against women.
64
232022
5293
göç etme, dinsel hoşgörü
ve kadına şiddet gibi sorunlar.
ve kadına şiddet gibi sorunlar.
04:09
It also works on deeply personal topics
that might only matter to you
that might only matter to you
65
237315
3992
Aynı zamanda; sadece siz, yakınlarınız
ve arkadaşlarınız için önem taşıyabilecek
ve arkadaşlarınız için önem taşıyabilecek
04:13
and your immediate family and friends.
66
241366
1939
özel konular üzerine de çalışıyor.
04:15
They have a terminal illness,
their mother just died,
their mother just died,
67
243989
3807
Ölümcül hastalığı olan,
annesini yeni kaybeden,
annesini yeni kaybeden,
04:19
they have a child with special needs
and they can't talk about it.
and they can't talk about it.
68
247878
3645
özel ilgi gerektiren çocuğu olan
ve bunun hakkında konuşamayanlar.
ve bunun hakkında konuşamayanlar.
04:25
Listening and storytelling are
the hallmarks of pro-voice practice.
the hallmarks of pro-voice practice.
69
253636
4412
Dinleme ve hikaye anlatma, konuşma yanlısı
çalışmanın ayırıcı özellikleri.
çalışmanın ayırıcı özellikleri.
04:31
Listening and storytelling.
70
259302
1625
Dinleme ve hikaye anlatma.
04:33
That sounds pretty nice.
71
261484
1672
Kulağa güzel geliyor.
04:35
Sounds maybe, easy?
We could all do that.
We could all do that.
72
263551
3297
Kulağa belki de kolay geliyor.
Hepimiz bunu yapabiliriz.
Hepimiz bunu yapabiliriz.
04:39
It's not easy.
It's very hard.
It's very hard.
73
267150
2011
Kolay değil.
Çok zor.
Çok zor.
04:42
Pro-voice is hard because we are talking
about things everyone's fighting about
about things everyone's fighting about
74
270354
5828
Konuşma yanlısı olmak zor, çünkü biz
ya herkesin tartıştığı, ya da kimsenin
ya herkesin tartıştığı, ya da kimsenin
04:48
or the things that no one
wants to talk about.
wants to talk about.
75
276233
2387
konuşmak istemediği
konuları konuşuyoruz.
konuları konuşuyoruz.
04:51
I wish I could tell you that when you
decide to be pro-voice, that you'll find
decide to be pro-voice, that you'll find
76
279409
6918
Keşke konuşma yanlısı olduğunuzda
sizi dinleme ve hikaye anlatmanın
sizi dinleme ve hikaye anlatmanın
04:58
beautiful moments of breakthrough
and gardens full of flowers,
and gardens full of flowers,
77
286365
3677
harika aydınlanma anları yarattığı,
şahane ilerlemelerin olduğu,
şahane ilerlemelerin olduğu,
05:02
where listening and storytelling
creates wonderful "a-ha" moments.
creates wonderful "a-ha" moments.
78
290615
3630
çiçeklerle dolu bir bahçenin
beklediğini söyleyebilseydim.
beklediğini söyleyebilseydim.
05:07
I wish I could tell you that there would
be a feminist welcoming party for you,
be a feminist welcoming party for you,
79
295220
4059
Keşke sizi feminist bir karşılama
partisinin beklediğini,
partisinin beklediğini,
05:11
or that there's a long-lost sisterhood
of people who are just ready
of people who are just ready
80
299279
3362
ya da uzun zamandır kayıp
bir kardeşliğin size her zaman
bir kardeşliğin size her zaman
05:14
to have your back when you get slammed.
81
302641
2360
göz kulak olacağını söyleyebilseydim.
05:18
But it can be vulnerable and exhausting
to tell our own stories
to tell our own stories
82
306301
4245
Ama kimse bizi umursamıyormuş gibi
hissettiğimizde kendi hikayemizi anlatmak
hissettiğimizde kendi hikayemizi anlatmak
05:22
when it feels like nobody cares.
83
310546
2329
incitici ve yorucu olabilir.
05:26
And if we truly listen to one another,
84
314520
4235
Eğer birbirimizi gerçekten dinlersek,
05:30
we will hear things that demand
that we shift our own perceptions.
that we shift our own perceptions.
85
318755
5958
kendi algılarımızı değiştirmemizi
gerektiren şeyler duyacağız.
gerektiren şeyler duyacağız.
05:37
There is no perfect time
and there is no perfect place
and there is no perfect place
86
325921
2906
Zor bir konuşmayı başlatmak için
ne mükemmel bir zaman
ne mükemmel bir zaman
05:40
to start a difficult conversation.
87
328827
2643
ne de mükemmel bir yer var.
05:43
There's never a time when everyone will be
on the same page, share the same lens,
on the same page, share the same lens,
88
331811
5486
Herkesin aynı düşüncede olduğu,
aynı bakış açısını ya da aynı tarihi
aynı bakış açısını ya da aynı tarihi
05:49
or know the same history.
89
337414
2206
paylaştığı bir zaman olmayacak.
05:53
So, let's talk about listening
and how to be a good listener.
and how to be a good listener.
90
341153
5317
Öyleyse şimdi dinlemeyi ve nasıl
iyi bir dinleyici olunacağını konuşalım.
iyi bir dinleyici olunacağını konuşalım.
05:58
There's lots of ways to be a good listener
and I'm going to give you just a couple.
and I'm going to give you just a couple.
91
346650
3958
İyi bir dinleyici olmanın çok yolu var,
ve ben size sadece birkaçını sunacağım.
ve ben size sadece birkaçını sunacağım.
06:02
One is to ask open-ended questions.
92
350905
2623
Bir tanesi açık uçlu sorular sormak.
06:05
You can ask yourself or someone
that you know,
that you know,
93
353807
2712
Kendinize, ya da tanıdığınız
birine sorabilirsiniz
birine sorabilirsiniz
06:08
"How are you feeling?"
94
356519
3000
"Nasıl hissediyorsun?"
06:11
"What was that like?"
95
359519
1486
"Nasıldı?"
06:14
"What do you hope for, now?"
96
362166
2089
"Şimdi ne umut ediyorsun?"
06:18
Another way to be a good listener
is to use reflective language.
is to use reflective language.
97
366368
3971
İyi bir dinleyici olmanın diğer bir yolu
yansıtıcı konuşmaktır.
yansıtıcı konuşmaktır.
06:22
If someone is talking about
their own personal experience,
their own personal experience,
98
370757
2904
Eğer biri kendi deneyiminden
bahsediyor ise
bahsediyor ise
06:25
use the words that they use.
99
373661
2413
onların kullandığı kelimeleri kullanın.
06:28
If someone is talking about an abortion
and they say the word "baby,"
and they say the word "baby,"
100
376169
3318
Eğer biri kürtajı hakkında
konuşuyor ve "bebek" diyorsa
konuşuyor ve "bebek" diyorsa
06:31
you can say "baby."
101
379539
1504
siz de "bebek" diyebilirsiniz.
06:33
If they say "fetus,"
you can say "fetus."
you can say "fetus."
102
381483
2067
"Cenin" diyorlarsa
"cenin" diyebilirsiniz.
"cenin" diyebilirsiniz.
06:36
If someone describes themselves
as gender queer to you,
as gender queer to you,
103
384479
2740
Cinsel kimliğini tanımlamak istemeyenin
cinsel kimliğini
cinsel kimliğini
06:39
you can say "gender queer."
104
387224
1690
tanımlamak zorunda değilsiniz.
06:41
If someone kind of looks like a he,
but they say they're a she -- it's cool.
but they say they're a she -- it's cool.
105
389782
3590
Eğer biri erkek gibi görünüyorsa,
ama kendine kadın olarak hitap ediyorsa
ama kendine kadın olarak hitap ediyorsa
06:45
Call that person a she.
106
393620
2167
siz de ona kadın olarak hitap edin.
06:48
When we reflect the language of the person
who is sharing their own story,
who is sharing their own story,
107
396081
3537
Kendi hikayesini paylaşan kişinin
dilini yansıttığımızda,
dilini yansıttığımızda,
06:51
we are conveying that we are interested
in understanding who they are
in understanding who they are
108
399647
5351
onların kim olduğuyla ilgilendiğimizin
ve başlarından geçenleri
ve başlarından geçenleri
06:57
and what they're going through.
109
405029
1867
anladığımızın mesajını veriyoruz.
06:59
The same way that we hope people are
interested in knowing us.
interested in knowing us.
110
407745
4098
Tıpkı insanların bizi tanımak
istemelerini umduğumuz gibi.
istemelerini umduğumuz gibi.
07:05
So, I'll never forget being in one
of the Exhale counselor meetings,
of the Exhale counselor meetings,
111
413062
3411
Hiç unutmam, bir keresinde, Exhale
danışma toplantılarından birindeyken,
danışma toplantılarından birindeyken,
07:08
listening to a volunteer talk about how
she was getting a lot of calls
she was getting a lot of calls
112
416473
3901
bir gönüllünün Tanrı hakkında konuşan
Hristiyan kadınların onu ne kadar çok
Hristiyan kadınların onu ne kadar çok
07:12
from Christian women who
were talking about God.
were talking about God.
113
420374
2695
aradıklarından bahsetmesini dinliyordum.
07:16
Now, some of our volunteers are religious,
but this particular one was not.
but this particular one was not.
114
424114
3924
Şimdi, bazı gönüllülerimiz dindarlar,
ama bu bahsettiğim kişi değildi.
ama bu bahsettiğim kişi değildi.
07:20
At first, it felt a little weird for her
to talk to callers about God.
to talk to callers about God.
115
428247
3891
İlk başta, arayanlarla Tanrı hakkında
konuşmak ona garip gelmişti.
konuşmak ona garip gelmişti.
07:24
So, she decided to get comfortable.
116
432852
2430
O da rahatlamaya karar vermişti.
07:27
And she stood in front of her mirror
at home, and she said the word "God."
at home, and she said the word "God."
117
435282
3855
Evde aynasının önünde durmuş ve
"Tanrı" kelimesini söylemişti.
"Tanrı" kelimesini söylemişti.
07:31
"God."
118
439671
704
"Tanrı."
07:32
"God."
119
440785
720
"Tanrı."
07:33
"God."
120
441505
720
"Tanrı."
07:34
"God."
121
442225
720
"Tanrı."
07:35
"God."
122
443325
702
"Tanrı."
07:36
"God."
123
444282
700
"Tanrı."
07:37
Over and over and over again
until the word no longer felt strange
until the word no longer felt strange
124
445801
3280
Tekrar ve tekrar, ta ki kelimenin
kendi ağzından çıkması ona
kendi ağzından çıkması ona
07:41
coming out her mouth.
125
449081
2130
garip gelmeyene kadar.
07:43
Saying the word God did not turn this
volunteer into a Christian,
volunteer into a Christian,
126
451455
3870
Tanrı kelimesini sarfetmek bu gönüllüyü
bir Hristiyana çevirmemişti,
bir Hristiyana çevirmemişti,
07:47
but it did make her a much
better listener of Christian women.
better listener of Christian women.
127
455395
4791
ama onu Hristiyan kadınlar için
daha iyi bir dinleyici yapmıştı.
daha iyi bir dinleyici yapmıştı.
07:54
So, another way to be pro-voice
is to share stories,
is to share stories,
128
462693
3883
Konuşma yanlısı olmanın bir başka yolu da
hikayeler paylaşmaktır
hikayeler paylaşmaktır
07:58
and one risk that you take on, when you
share your story with someone else,
share your story with someone else,
129
466576
4220
ve hikayenizi bir başkası ile
paylaştığınızda aldığınız bir risk de,
paylaştığınızda aldığınız bir risk de,
08:02
is that given the same
set of circumstances as you
set of circumstances as you
130
470796
3187
sizinle aynı durumda olmuş
olsalar da bu kişilerin
olsalar da bu kişilerin
08:05
they might actually
make a different decision.
make a different decision.
131
473983
2595
farklı bir karara varabilecekleridir.
08:09
For example, if you're telling a story
about your abortion,
about your abortion,
132
477227
4196
Örneğin kürtajınız ile ilgili
bir hikayenizi paylaşıyorsanız,
bir hikayenizi paylaşıyorsanız,
08:13
realize that she might have had the baby.
133
481423
2980
karşınızdaki bebeği dünyaya
getirmiş olabilir.
getirmiş olabilir.
08:18
She might have placed for adoption.
134
486284
1973
Ya da bebeği evlatlık vermiş olabilir.
08:21
She might have told her parents
and her partner -- or not.
and her partner -- or not.
135
489790
3808
Anne babasına ve partnerine
haber vermiş veya vermemiş olabilir.
haber vermiş veya vermemiş olabilir.
08:26
She might have felt relief and confidence,
even though you felt sad and lost.
even though you felt sad and lost.
136
494503
5712
Siz üzgün ve kaybolmuş hissederken o
rahat ve özgüvenli hissetmiş olabilir.
rahat ve özgüvenli hissetmiş olabilir.
08:32
This is okay.
137
500450
1787
Bu normal.
08:35
Empathy gets created the moment we
imagine ourselves in someone else's shoes.
imagine ourselves in someone else's shoes.
138
503723
5340
Empati kendimizi birinin
yerine koyduğumuz anda oluşur.
yerine koyduğumuz anda oluşur.
08:41
It doesn't mean we all have
to end up in the same place.
to end up in the same place.
139
509606
3799
Aynı sonuçlara varmamızı gerektirmez.
08:46
It's not agreement, it's not sameness
that pro-voice is after.
that pro-voice is after.
140
514729
5294
Konuşma yanlısı hareket
anlaşma veya benzerlik amaçlamaz.
anlaşma veya benzerlik amaçlamaz.
08:53
It creates a culture and a society that
values what make us special and unique.
values what make us special and unique.
141
521207
5758
Bizi neyin özel ve benzersiz yaptığını
önemseyen bir kültür ve topluluk yaratır.
önemseyen bir kültür ve topluluk yaratır.
08:59
It values what makes us human,
our flaws and our imperfections.
our flaws and our imperfections.
142
527569
5061
Bizi neyin insan yaptığına değer verir,
kusurlarımız ve eksikliklerimiz gibi.
kusurlarımız ve eksikliklerimiz gibi.
09:04
And this way of thinking allows us to see
our differences with respect,
our differences with respect,
143
532932
4585
Bu düşünce tarzı bizim farklılıklarımızı
saygıyla görmemizi sağlar,
saygıyla görmemizi sağlar,
09:09
instead of fear.
144
537551
1674
korkunun yerine.
09:12
And it generates the empathy that we need
145
540386
2214
Bizim birbirimizi incitmeye çalıştığımız
09:14
to overcome all the ways
that we try to hurt one another.
that we try to hurt one another.
146
542600
3426
tüm yolları aşmamız için
ihtiyacımız olan empatiyi yaratır.
ihtiyacımız olan empatiyi yaratır.
09:18
Stigma, shame, prejudice,
discrimination, oppression.
discrimination, oppression.
147
546026
5551
Lekeleme, utanç, önyargı,
ayrımcılık, baskı gibi yollar.
ayrımcılık, baskı gibi yollar.
09:24
Pro-voice is contagious,
and the more it's practiced
and the more it's practiced
148
552690
4880
Konuşma yanlısı olmak bulaşıcı,
ve uygulandıkça
ve uygulandıkça
09:29
the more it spreads.
149
557603
1590
daha da yayılıyor.
09:35
So, last year I was pregnant again.
150
563149
2754
Geçen yıl yine hamileydim.
09:38
This time I was looking forward
to the birth of my son.
to the birth of my son.
151
566253
3296
Bu sefer oğlumun doğumunu
dört gözle bekliyordum.
dört gözle bekliyordum.
09:42
And while pregnant, I had never been asked
how I was feeling so much in all my life.
how I was feeling so much in all my life.
152
570350
6536
Hamileyken, daha önce hiç bu kadar
nasıl hissettiğim sorulmamıştı.
nasıl hissettiğim sorulmamıştı.
09:48
(Laughter)
153
576927
1135
(Kahkahalar)
09:50
And however I replied, whether I was
feeling wonderful and excited
feeling wonderful and excited
154
578346
4020
Müthiş hissetsem de, heyecanlı da olsam,
korkmuş ya da telaşlanmış da olsam,
korkmuş ya da telaşlanmış da olsam,
09:54
or scared and totally freaked out,
155
582408
2744
nasıl cevaplarsam cevaplayayım
09:57
there was always someone there
giving me a "been there" response.
giving me a "been there" response.
156
585217
4361
her zaman bana "ben de bu yollardan
geçtim" tavsiyesi veren biri vardı.
geçtim" tavsiyesi veren biri vardı.
10:01
It was awesome.
157
589578
1587
Müthişti.
10:03
It was a welcome, yet dramatic
departure from what I experience
departure from what I experience
158
591350
5170
Kürtajım ile ilgili karışık duygularım
hakkında konuşurken yaşadıklarıma
hakkında konuşurken yaşadıklarıma
10:08
when I talk about
my mixed feelings of my abortion.
my mixed feelings of my abortion.
159
596520
3608
hem bir merhaba,
hem de dramatik bir vedaydı.
hem de dramatik bir vedaydı.
10:13
Pro-voice is about the real stories
of real people
of real people
160
601087
3777
Konuşma yanlısı, kürtaj ve diğer bütün
politikleştirilip lekelenmiş konuların
politikleştirilip lekelenmiş konuların
10:16
making an impact on the way abortion
161
604864
2580
nasıl anlaşılıp tartışıldığını değiştiren
10:19
and so many other politicized
and stigmatized issues
and stigmatized issues
162
607444
4098
gerçek insanlar ve onların
10:23
are understood and discussed.
163
611542
2100
gerçek hikayeleridir.
10:25
From sexuality and mental health
to poverty and incarceration.
to poverty and incarceration.
164
613857
4452
Cinsellik ve zihinsel sağlıktan
yoksulluk ve tutuklu yargılanmaya.
yoksulluk ve tutuklu yargılanmaya.
10:31
Far beyond definition
as single right or wrong decisions,
as single right or wrong decisions,
165
619562
3488
Tek doğru ya da yanlış kararlarla
tanımlanamayan tecrübelerimiz
tanımlanamayan tecrübelerimiz
10:35
our experiences can exist on a spectrum.
166
623050
3385
bir spektrumda var olabilirler.
10:40
Pro-voice focuses that conversation
on human experience
on human experience
167
628478
4322
Konuşma yanlısı, insan deneyimleri
hakkındaki bu görüşe odaklanır
hakkındaki bu görüşe odaklanır
10:44
and it makes support and respect
possible for all.
possible for all.
168
632800
4896
ve herkes için destek ve saygıyı
mümkün kılar.
mümkün kılar.
10:50
Thank you.
169
638755
1426
Teşekkürler.
10:52
(Applause)
170
640390
2809
(Alkış)
ABOUT THE SPEAKER
Aspen Baker - ListenerAs abortion debates have turned black-and-white, Aspen Baker advocates being "pro-voice" -- listening respectfully and compassionately to all kinds of experiences.
Why you should listen
When Aspen Baker had an abortion at 24, she felt caught between warring pro-life and pro-choice factions, with no space to share her feelings. So she cofounded Exhale, a nonprofit that offers women and men emotional support after an abortion, free of judgment and politics. After being constantly asked to pick a side in the abortion conflict, Baker and her cofounders started a new conversation.
Leaving the black-and-white debate behind, they embraced the gray areas and personal stories hidden behind the fight. They invented “pro-voice,” a philosophy and practice that uses listening and storytelling to help people have respectful, compassionate exchanges about abortion, and many other controversial topics. Called a “fun, fearless female” by Cosmopolitan, Baker is an award-winning leader and author of Pro-Voice: How to Keep Listening When the World Wants a Fight.
More profile about the speakerLeaving the black-and-white debate behind, they embraced the gray areas and personal stories hidden behind the fight. They invented “pro-voice,” a philosophy and practice that uses listening and storytelling to help people have respectful, compassionate exchanges about abortion, and many other controversial topics. Called a “fun, fearless female” by Cosmopolitan, Baker is an award-winning leader and author of Pro-Voice: How to Keep Listening When the World Wants a Fight.
Aspen Baker | Speaker | TED.com