TED2016
Hugh Evans: What does it mean to be a citizen of the world?
Hugh Evans: Dünya vatandaşı olmanın manası nedir?
Filmed:
Readability: 4.5
1,703,187 views
Hugh Evans bir hareket başlattı. Bu hareket, herhangi bir devletin, kabilenin veya milletin üyesi olmayan, ancak insan ırkına mensup olan insanları ilk olarak dünya vatandaşı olarak seferber etme gayretidir. Bu teşvik edici kişisel konuşma dünyadaki yerimizi anlamamız hakkında ve insanları aşırı yoksulluk, iklim değişikliği, cinsiyet ayrımı ve pek çok sayıdaki meselelere karşı bir faaliyet içerisinde harekete geçirme hakkındadır. Evans şöyle diyor, "Bunlar neticede küresel mevzular. Ve bunlar eninde sonunda dünya vatandaşlarının talebi ve liderlerinin küresel çözümleri ile çözülebilmelidir."
Hugh Evans - Humanitarian
Through the Global Citizen platform, humanitarian Hugh Evans has created an online community of millions of people -- all driven to eradicate extreme poverty by the year 2030. Full bio
Through the Global Citizen platform, humanitarian Hugh Evans has created an online community of millions of people -- all driven to eradicate extreme poverty by the year 2030. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
I want to introduce you
to an amazing woman.
to an amazing woman.
0
856
2334
Size ilginç bir kadını
anlatmak istiyorum.
anlatmak istiyorum.
00:15
Her name is Davinia.
1
3690
2008
Onun adı Davinia.
00:18
Davinia was born in Jamaica,
emigrated to the US at the age of 18,
emigrated to the US at the age of 18,
2
6444
4405
Davinia Jamaica'da doğdu.
18 yaşında Amerika'ya göç etti.
18 yaşında Amerika'ya göç etti.
00:22
and now lives just outside
of Washington, DC.
of Washington, DC.
3
10873
2731
Şimdi Washington DC'nin dışında yaşıyor.
00:26
She's not a high-powered
political staffer,
political staffer,
4
14262
2802
O, ne güçlü bir siyasetçi
00:29
nor a lobbyist.
5
17088
1173
ne de bir lobici.
00:30
She'd probably tell you
she's quite unremarkable,
she's quite unremarkable,
6
18676
2929
Size muhtemelen dikkat çekici
biri olmadığını söyleyecektir.
biri olmadığını söyleyecektir.
00:33
but she's having
the most remarkable impact.
the most remarkable impact.
7
21629
2525
Fakat o en dikkat çekici etkiyi
taşıyor.
taşıyor.
00:36
What's incredible about Davinia
8
24471
1520
Daviana hakkında
00:38
is that she's willing to spend
time every single week
time every single week
9
26015
2863
şaşırtıcı olan şey ise
her hafta zamanını
her hafta zamanını
00:40
focused on people who are not her:
10
28902
2405
hiç tanımadığı insanlara ayırmasıdır.
00:43
people not her in her neighborhood,
her state, nor even in her country --
her state, nor even in her country --
11
31331
4379
Bu insanlar onun ne çevresinde, bölgesinde
hatta ülkesinde bile değiller --
hatta ülkesinde bile değiller --
00:47
people she'd likely never meet.
12
35734
2233
belki de hiç tanışmayacaklar.
Daviana'nın etkisi
Daviana'nın etkisi
00:49
Davinia's impact started a few years ago
13
37991
1940
birkaç yıl önce bütün arkadaşlarına
00:51
when she reached out
to all of her friends on Facebook,
to all of her friends on Facebook,
14
39955
2744
Facebook üzerinden ulaşıp
onlardan 'peni'lerini(0,01 dolar)
onlardan 'peni'lerini(0,01 dolar)
00:54
and asked them to donate their pennies
15
42723
2183
bağışlamalarını istemesiyle başladı.
00:56
so she could fund girls' education.
16
44930
2443
Böylece kızların
eğitimine destek olacaktı.
eğitimine destek olacaktı.
00:59
She wasn't expecting a huge response,
17
47397
2407
O büyük bir katılım beklemiyordu.
01:01
but 700,000 pennies later,
18
49828
2783
ama 700.000 peni ile
01:04
she's now sent over 120 girls to school.
19
52635
3316
120 tane kızın okula gitmesini sağladı.
01:07
When we spoke last week,
20
55975
1187
Geçen hafta görüşmemizde
01:09
she told me she's become
a little infamous at the local bank
a little infamous at the local bank
21
57186
3038
her seferinde penilerle dolu
alışveriş kartıyla
alışveriş kartıyla
01:12
every time she rocks up
with a shopping cart full of pennies.
with a shopping cart full of pennies.
22
60248
4278
çıkageldiğinden bankada biraz
popülaritesinin düştüğünü söyledi.
popülaritesinin düştüğünü söyledi.
01:17
Now -- Davinia is not alone.
23
65042
2566
Yani -- Davinia yalnız değil.
01:20
Far from it.
24
68161
1153
Hem de hiç.
01:21
She's part of a growing movement.
25
69717
2286
O, büyüyen bir hareketin parçası.
Ve Davinia gibi
Ve Davinia gibi
01:24
And there's a name
for people like Davinia:
for people like Davinia:
26
72027
2033
insanlar için bir isim var:
global citizen.
global citizen.
01:26
global citizens.
27
74663
1437
(dünya vatandaşı).
01:28
A global citizen is someone
who self-identifies first and foremost
who self-identifies first and foremost
28
76935
4471
Dünya vatandaşı, kendisini öncelikle
bir devlete, kabileye ya da vatana mensup
bir devlete, kabileye ya da vatana mensup
01:33
not as a member of a state,
a tribe or a nation,
a tribe or a nation,
29
81430
3802
biri olarak değilde,
01:37
but as a member of the human race,
30
85256
2187
insan ırkına ait bir kişi olarak
01:39
and someone who is prepared
to act on that belief,
to act on that belief,
31
87467
4840
ve dünyamızın büyük
zorluklarını yenmek için
zorluklarını yenmek için
01:44
to tackle our world's greatest challenges.
32
92331
2895
mücadele eden kişiler olarak görür.
01:47
Our work is focused on finding,
33
95250
2453
Bizim bu çalışmamız bulmaya,
desteklemeye ve
desteklemeye ve
01:49
supporting and activating global citizens.
34
97727
2883
dünya vatandaşlarını aktif
hale getirmeye odaklıdır.
hale getirmeye odaklıdır.
01:52
They exist in every country
35
100634
1898
Her ülkede ve
01:54
and among every demographic.
36
102556
1903
her nüfus topluluğunda varlar.
01:57
I want to make the case to you today
37
105008
1762
Bugün bir hususu belirteceğim size.
01:58
that the world's future depends
on global citizens.
on global citizens.
38
106794
3078
Dünyanın geleceği
dünya vatandaşlarına bağlıdır.
dünya vatandaşlarına bağlıdır.
02:01
I'm convinced that if we had
more global citizens active in our world,
more global citizens active in our world,
39
109896
4302
Eminim ki, dünyada daha çok
aktif dünya vatandaşı olsaydı,
aktif dünya vatandaşı olsaydı,
02:06
then every single one
of the major challenges we face --
of the major challenges we face --
40
114222
2735
karşılaştığımız her büyük zorlukta;
yoksulluk,
yoksulluk,
02:08
from poverty, climate change,
gender inequality --
gender inequality --
41
116981
3598
iklim değişikliği, cinsiyet ayrımı...
02:12
these issues become solvable.
42
120603
2184
bu mevzular çözümlenebilirdi.
02:14
They are ultimately global issues,
43
122811
2596
Bunlar neticede küresel mevzular
ve bunlar er ya da geç
ve bunlar er ya da geç
02:17
and they can ultimately only be solved
44
125431
1881
sadece dünya vatandaşlarının
02:19
by global citizens demanding
global solutions from their leaders.
global solutions from their leaders.
45
127336
4395
liderlerinden küresel çözümler
talep etmesiyle çözümlenebilir
talep etmesiyle çözümlenebilir
02:24
Now, some people's immediate
reaction to this idea
reaction to this idea
46
132731
2501
Şu an bazı insanların bu fikre
ilk tepkisiyse bunu
ilk tepkisiyse bunu
02:27
is that it's either a bit utopian
or even threatening.
or even threatening.
47
135256
3868
biraz ütopik hatta endişe
verici bulmalarıdır.
verici bulmalarıdır.
02:31
So I'd like to share with you
a little of my story today,
a little of my story today,
48
139561
3055
Bugün bu konuma nasıl geldiğimle
ilgili hikayemin yani
ilgili hikayemin yani
02:34
how I ended up here,
49
142640
1711
olayların Davinia ve
ne mutlu ki
ne mutlu ki
02:36
how it connects with Davinia
50
144375
1788
sizle nasıl bağlandığının bir kısmını
02:38
and, hopefully, with you.
51
146187
1441
paylaşmak istiyorum.
02:40
Growing up in Melbourne, Australia,
52
148256
1816
Avustralya, Melbourne'de büyüdüm,
02:42
I was one of those seriously
irritating little kids
irritating little kids
53
150096
3339
"Neden?" diye sormayı kesmeyen
02:45
that never, ever stopped asking, "Why?"
54
153459
2324
afacan çocuklardan biriydim.
02:47
You might have been one yourself.
55
155807
1595
Belki siz de öyleydiniz.
02:49
I used to ask my mum
the most annoying questions.
the most annoying questions.
56
157426
3372
Anneme en sinir bozucu soruları sorardım.
02:52
I'd ask her questions like,
"Mum, why I can't I dress up
"Mum, why I can't I dress up
57
160822
2799
Şöyle sorular sorardım: "Anne, neden
süslenip gün boyunca
süslenip gün boyunca
02:55
and play with puppets all day?"
58
163645
1927
kuklalarla oynayamıyorum?'
02:57
"Why do you want fries with that?"
59
165596
2000
"Patates kızartmayı neden
onla istiyorsun?"
onla istiyorsun?"
02:59
"What is a shrimp,
60
167936
1190
"Karides nedir
03:01
and why do we have to keep
throwing them on the barbie?"
throwing them on the barbie?"
61
169150
2672
ve neden onları barbienin
üstünde tutmak zorundayız?"
üstünde tutmak zorundayız?"
03:03
(Laughter)
62
171846
1001
(Gülüşmeler)
03:04
"And mum -- this haircut.
63
172871
1808
"Anne, bu saç kesimi
03:06
Why?"
64
174703
1173
Neden?"
03:07
(Laughter)
65
175900
1428
(Gülüşmeler)
03:10
The worst haircut, I think.
66
178126
1754
Sanırım, en kötü kesim tarzı.
03:13
Still terrible.
67
181364
1151
Halen öyle.
03:14
As a "why" kid, I thought
I could change the world,
I could change the world,
68
182539
2802
Bir "neden" çocuk olarak, dünyayı
değiştireceğimi düşündüm.
değiştireceğimi düşündüm.
03:17
and it was impossible
to convince me otherwise.
to convince me otherwise.
69
185365
2600
bunun dışında bir şey
beni tatmin edemezdi.
beni tatmin edemezdi.
03:19
And when I was 12
and in my first year of high school,
and in my first year of high school,
70
187989
2587
12 yaşındaydım ve lisede ilk yılımda iken
gelişmekte
gelişmekte
03:22
I started raising money
for communities in the developing world.
for communities in the developing world.
71
190600
3237
olan ülkelerdeki topluluklar için para
toplamaya başlamıştım.
toplamaya başlamıştım.
03:25
We were a really
enthusiastic group of kids,
enthusiastic group of kids,
72
193861
2195
Gerçekten coşkulu bir grup olmuştuk
03:28
and we raised more money
than any other school in Australia.
than any other school in Australia.
73
196080
3261
ve Avusturalya'daki diğer okullardan
daha çok para toplamıştık.
daha çok para toplamıştık.
03:31
And so I was awarded the chance
to go to the Philippines to learn more.
to go to the Philippines to learn more.
74
199365
3588
Daha çok şey öğrenmek için Filipinler'e
gitmek üzere bana şans verilmişti.
gitmek üzere bana şans verilmişti.
03:34
It was 1998.
75
202977
1914
Sene 1998'di.
03:36
We were taken into a slum
in the outskirts of Manila.
in the outskirts of Manila.
76
204915
3687
Manilia'nın kenar mahallesinde
bir gecekonduda kalmıştık.
bir gecekonduda kalmıştık.
03:40
It was there I became friends
with Sonny Boy,
with Sonny Boy,
77
208626
3730
Ve orada Sonny Boy ile
arkadaşlık kurmuştum.
arkadaşlık kurmuştum.
03:44
who lived on what was literally
a pile of steaming garbage.
a pile of steaming garbage.
78
212380
3539
Kendisi dumanlı çöp yığını
arasında yaşıyordu.
arasında yaşıyordu.
03:48
"Smoky Mountain" was what they called it.
79
216617
2009
Oraya "Dumanlı Dağ" diyorlardı.
03:50
But don't let the romance
of that name fool you,
of that name fool you,
80
218650
2285
bu tabir size çekici gelmesin
çünkü orası
çünkü orası
03:52
because it was nothing more
than a rancid landfill
than a rancid landfill
81
220959
2361
kokuşmuş bir bölgeden
başka bir şey değildi.
başka bir şey değildi.
03:55
that kids like Sonny Boy spent hours
rummaging through every single day
rummaging through every single day
82
223344
4341
Sonny Boy gibi çocuklar değerli bir şey
bulmak için her günün her saatini
bulmak için her günün her saatini
03:59
to find something, anything of value.
83
227709
2936
orayı karıştırmakla geçiriyorlardı.
04:03
That night with Sonny Boy and his family
changed my life forever,
changed my life forever,
84
231304
3276
O gece, Sonny Boy ve ailesi benim
hayatımı tamamıyla değiştirdiler.
hayatımı tamamıyla değiştirdiler.
04:06
because when it came time to go to sleep,
85
234604
2023
Çünkü uyku vakti geldiğinde,
04:08
we simply laid down on this concrete
slab the size of half my bedroom
slab the size of half my bedroom
86
236651
3747
odamın yarısının boyunda bir betona ben,
04:12
with myself, Sonny Boy,
and the rest of his family,
and the rest of his family,
87
240422
2906
Sonny Boy ve ailesi bir betona uzanmıştık.
Hepimiz uzun bir
Hepimiz uzun bir
04:15
seven of us in this long line,
88
243352
1611
çizgi halindeydik.
04:16
with the smell of rubbish all around us
89
244987
2394
Çöp kokuları geliyordu
04:19
and cockroaches crawling all around.
90
247405
2134
ve etrafta hamam böcekleri dolaşıyordu.
04:21
And I didn't sleep a wink,
91
249952
1279
Gözümü kırpmadan kendimce
04:23
but I lay awake thinking to myself,
92
251255
1709
öyle düşünerek öylece yatıyordum.
04:24
"Why should anyone have to live like this
93
252988
2482
"Sahip olduğum çok şey varken neden
04:27
when I have so much?
94
255494
1352
bir insan böyle yaşasın ki?"
04:29
Why should Sonny Boy's ability
to live out his dreams
to live out his dreams
95
257290
2746
Sonny Boy'un hayallerini gerçekleştirmesi
neden doğduğu
neden doğduğu
04:32
be determined by where he's born,
96
260060
2046
yer ile alakası olması gerekiyor ki ?"
veya
veya
04:34
or what Warren Buffett called
'the ovarian lottery?'"
'the ovarian lottery?'"
97
262130
2761
Warren Buffet'in "the ovarian lottery"
dediği şey nedir?
dediği şey nedir?
04:37
I just didn't get it,
98
265197
1757
Anlayamıyordum
04:38
and I needed to understand why.
99
266978
1866
ve sebebini anlamaya ihtiyacım vardı.
04:41
Now, I only later came to understand
100
269656
2346
Şimdi sebebini anlamaya başladım
04:44
that the poverty I'd seen
in the Philippines
in the Philippines
101
272026
2428
Filipinler'de görmüş olduğum yoksulluk
04:46
was the result of decisions made
or not made, man-made,
or not made, man-made,
102
274478
4309
insanoğlunun yaptıklarından dolayıdır,
04:50
by a succession of colonial powers
and corrupt governments
and corrupt governments
103
278811
3405
onlar Sonny Boy'un sahip olduklarından
çıkar sağlamaya çalışan
çıkar sağlamaya çalışan
04:54
who had anything but the interests
of Sonny Boy at heart.
of Sonny Boy at heart.
104
282240
3165
sömürgeci güçler ve bozuk yönetimlerdir.
04:57
Sure, they didn't create Smoky Mountain,
but they may as well have.
but they may as well have.
105
285429
3800
Tabi onlar Dumanlı Dağı
oluşturmadılar, ama yapabilirler.
oluşturmadılar, ama yapabilirler.
05:01
And if we're to try to help
kids like Sonny Boy,
kids like Sonny Boy,
106
289253
2601
Sonny Boy gibi çocuklara
yardım etmeyi denemek
yardım etmeyi denemek
05:03
it wouldn't work just to try
to send him a few dollars
to send him a few dollars
107
291878
2692
ona biraz dolar göndererek veya yaşadığı
05:06
or to try to clean up
the garbage dump on which he lived,
the garbage dump on which he lived,
108
294594
3088
çöplüğü temizleyerek gerçekleşmez
05:09
because the core
of the problem lay elsewhere.
of the problem lay elsewhere.
109
297706
2484
çünkü problemin kaynağı başka bir
yerde yatıyor.
yerde yatıyor.
05:12
And as I worked on community
development projects over the coming years
development projects over the coming years
110
300214
3659
İlerleyen yıllarda toplum, kalkınma
projelerinde, okul yapımına yardımlarda
projelerinde, okul yapımına yardımlarda
05:15
trying to help build schools,
111
303897
1842
öğretmen yetiştirilmesinde,
05:17
train teachers, and tackle HIV and AIDS,
112
305763
3041
HIV ve AIDS ile mücadelede çalışırken,
05:20
I came to see that community development
113
308828
2437
toplumların ilerlemesinin
kendilerinin çabaları ile
kendilerinin çabaları ile
05:23
should be driven
by communities themselves,
by communities themselves,
114
311289
2556
olması gerektiğini anlamaya başlamıştım
05:25
and that although charity is necessary,
it's not sufficient.
it's not sufficient.
115
313869
3753
ve yardım yapılması
gerekli fakat yeterli değil.
gerekli fakat yeterli değil.
05:29
We need to confront these challenges
116
317646
1861
Bu zorluklarla evrensel ölçüde
ve
ve
05:31
on a global scale and in a systemic way.
117
319531
2666
sistematik yolla
zorluklarla yüzleşmeye ihtiyacımız var.
zorluklarla yüzleşmeye ihtiyacımız var.
05:34
And the best thing I could do
118
322221
1445
Yapabileceğim en iyi şey
05:35
is try to mobilize a large group
of citizens back home
of citizens back home
119
323690
3507
liderlerimizi sistemli değişimle
ilişki içinde olmalarını sağlamak için
ilişki içinde olmalarını sağlamak için
05:39
to insist that our leaders engage
in that systemic change.
in that systemic change.
120
327221
3563
vatandaşları harekete geçirmek olduğunu
düşündüm.
düşündüm.
05:43
That's why, a few years later,
121
331315
2000
Bundan dolayı, bir kaç yıl sonra
05:45
I joined with a group of college friends
122
333339
2269
üniversiteli bir grupla
beraber Avusturalya'da
beraber Avusturalya'da
05:47
in bringing the Make Poverty History
campaign to Australia.
campaign to Australia.
123
335632
3378
Yoksulluğu Tarih Yap isimli bir
kampanyaya katıldım.
kampanyaya katıldım.
05:51
We had this dream of staging
this small concert
this small concert
124
339447
3378
Yerel Avusturyalı sanatçılarla
05:54
around the time of the G20
with local Aussie artists,
with local Aussie artists,
125
342849
3873
bu küçük konseri
düzenlemek bizim rüyamızdı
düzenlemek bizim rüyamızdı
05:58
and it suddenly exploded one day
126
346746
1652
ve bir gün aniden istediğimiz oldu
06:00
when we got a phone call from Bono,
the Edge and Pearl Jam,
the Edge and Pearl Jam,
127
348422
3602
Bono'dan bir telefon aldık ve Pearl Jam
06:04
who all agreed to headline our concert.
128
352048
3269
bizim konserimizi manşette
vermeyi kabul etti.
vermeyi kabul etti.
06:07
I got a little bit excited
that day, as you can see.
that day, as you can see.
129
355341
2601
gördüğünüz üzere,
o gün biraz heyecanlıydım.
o gün biraz heyecanlıydım.
06:09
(Laughter)
130
357966
1938
(Gülüşmeler)
06:11
But to our amazement,
131
359928
1279
Fakat bizi şaşırtan,
06:13
the Australian government
heard our collective voices,
heard our collective voices,
132
361231
3092
Avustralya hükümeti sesimizi duymuştu.
Küresel sağlık ve
Küresel sağlık ve
06:16
and they agreed to double investment
into global health and development --
into global health and development --
133
364347
3694
kalkınmaya iki kat yatırımı
ayrıca 6.2 milyar doları
ayrıca 6.2 milyar doları
06:20
an additional 6.2 billion dollars.
134
368065
2715
vermeyi kabul ettiler.
06:23
It felt like --
135
371280
1175
Şöyle hissettim..
06:24
(Applause)
136
372479
4459
(Alkış)
06:28
It felt like this incredible validation.
137
376962
2593
Bu inanılmaz bir yekvücud oluş gibiydi.
06:31
By rallying citizens together,
we helped persuade our government
we helped persuade our government
138
379579
3366
Bir araya gelen vatandaşlarla hükumetimizi
olanaksız bir şeyin olmadığına
olanaksız bir şeyin olmadığına
06:34
to do the unthinkable,
139
382969
1486
ikna etmeye
06:36
and act to fix a problem
miles outside of our borders.
miles outside of our borders.
140
384479
3645
ve sınırlarımızın millerce uzağındaki problemi çözmeye yardım ettik.
06:40
But here's the thing:
141
388965
1302
Ama buradaki mesele:
06:43
it didn't last.
142
391156
1301
bu son şey değildi.
06:44
See, there was a change in government,
143
392999
1896
Yani, hükumette değişiklik oldu.
06:46
and six years later, all that new money
144
394919
2688
altı yıl sonra bütün yeni paralar
06:49
disappeared.
145
397631
1166
ortadan kayboldu.
06:51
What did we learn?
146
399542
1232
Peki ne öğrendik?
06:53
We learned that one-off spikes
are not enough.
are not enough.
147
401703
3077
Bir eylemin yeterli olmadığını öğrendik.
06:57
We needed a sustainable movement,
148
405225
2460
Devamlı bir eyleme ihtiyacımız vardı.
06:59
not one that is susceptible
to the fluctuating moods of a politician
to the fluctuating moods of a politician
149
407709
3984
bir politikacının ruh halinin hassaslığına
ya da krize falan
ya da krize falan
07:03
or the hint of an economic downturn.
150
411717
2277
bağlı olmayan.
07:06
And it needed to happen everywhere;
151
414018
2102
Her yerde eylemin olmasına ihtiyaç vardı.
07:08
otherwise, every individual government
would have this built-in excuse mechanism
would have this built-in excuse mechanism
152
416144
3905
Aksi takdirde, her bir
devlet bahane üretir
devlet bahane üretir
07:12
that they couldn't possibly carry
the burden of global action alone.
the burden of global action alone.
153
420073
4109
ve küresel eylem yükünü
tek başlarına taşıyamayabilirler.
tek başlarına taşıyamayabilirler.
07:17
And so this is what we embarked upon.
154
425405
2095
İşte bizim girişimimiz tam olarak bu.
07:20
And as we embarked upon
this challenge, we asked ourselves,
this challenge, we asked ourselves,
155
428103
2977
Bu mücadeleye giriştiğimiz zaman
kendimize şunu sorduk :
kendimize şunu sorduk :
07:23
how do we gain enough pressure
and build a broad enough army
and build a broad enough army
156
431104
3497
bu mücadeleyi kazanmak için
yeteri kadar tiraj ve geniş
yeteri kadar tiraj ve geniş
07:26
to win these fights for the long term?
157
434625
2088
bir topluluğu nasıl kazanabiliriz?
07:29
We could only think of one way.
158
437419
1967
Bunun sadece bir yolu
olduğunu düşündük.
olduğunu düşündük.
07:32
We needed to somehow turn
that short-term excitement
that short-term excitement
159
440034
2711
Yoksulluğu Tarih Yap kampanyasına dahil
olan insanların
olan insanların
07:34
of people involved with
the Make Poverty History campaign
the Make Poverty History campaign
160
442769
2897
kısa süreli heyecanı bir şekilde
uzun süreli bir tutkuya
uzun süreli bir tutkuya
07:37
into long-term passion.
161
445690
1602
dönüştürmemiz gerekiyordu.
07:39
It had to be part of their identity.
162
447822
1997
Bu onların kimliğinin bir parçası olmalı.
07:42
So in 2012, we cofounded an organization
that had exactly that as its goal.
that had exactly that as its goal.
163
450319
4922
2012'de tam da bu maksada sahip
olan bir organizasyon oluşturduk.
olan bir organizasyon oluşturduk.
07:47
And there was only one name for it:
164
455836
1889
Ona yakışan yanlızca bir isim vardı:
07:50
Global Citizen.
165
458359
1199
Dünya Vatandaşı.
07:52
But this is not about
any one organization.
any one organization.
166
460241
2507
Bu, birine ait bir organizasyon
değildi.
değildi.
07:55
This is about citizens taking action.
167
463295
2323
Bu, vatandaşların rol aldığı bir
olaydı.
olaydı.
07:58
And research data tells us
168
466041
1761
Araştırmalar bize şunu söylüyor:
07:59
that of the total population
who even care about global issues,
who even care about global issues,
169
467826
4231
küresel sorunları önemseyen toplam nüfusun
sadece
sadece
08:04
only 18 percent have done
anything about it.
anything about it.
170
472081
3505
yüzde 18'i bu konuda bir şey
yapıyor.
yapıyor.
08:08
It's not that people don't want to act.
171
476237
2334
Bu demek değil ki insanlar katılımda
bulunmak istemiyor.
bulunmak istemiyor.
08:10
It's often that they don't
know how to take action,
know how to take action,
172
478595
2431
genelde nasıl katkıda bulunacaklarını
bilmiyorlar
bilmiyorlar
08:13
or that they believe that their actions
will have no effect.
will have no effect.
173
481050
3101
veya çabalarının bir katkısı
olmayacağını düşünüyorlar.
olmayacağını düşünüyorlar.
08:16
So we had to somehow recruit
and activate millions of citizens
and activate millions of citizens
174
484175
3525
Bir şekilde bir çok ülkenin
milyonlarca vatandaşını, liderlerine
milyonlarca vatandaşını, liderlerine
08:19
in dozens of countries
175
487724
1661
başkalarını da düşünen bireyler
olmaları için baskı uygulamak
olmaları için baskı uygulamak
08:21
to put pressure on their leaders
to behave altruistically.
to behave altruistically.
176
489409
3299
bir araya getirmeli ve
onları harekete geçirmeliydik.
onları harekete geçirmeliydik.
08:24
And as we did so, we discovered
something really thrilling,
something really thrilling,
177
492732
3021
Ve böyle de yaptık. Dünya vatandaşı
misyonunu gerçekleştirirken
misyonunu gerçekleştirirken
08:28
that when you make
global citizenship your mission,
global citizenship your mission,
178
496261
2952
kendini aniden sıra dışı dostluklar
içinde bulman
içinde bulman
08:31
you suddenly find yourself
with some extraordinary allies.
with some extraordinary allies.
179
499237
3482
oldukça muhtemel.
08:34
See, extreme poverty isn't the only issue
that's fundamentally global.
that's fundamentally global.
180
502743
3865
Görüyorsunuz, sadece aşırı yoksulluk dünyanın asıl sorunu değil.
08:38
So, too, is climate change,
181
506632
1864
Aynı şekilde, iklim değişikliği,
08:40
human rights, gender equality,
182
508520
2576
insan hakları, cinsiyet eşitliği,
08:43
even conflict.
183
511120
1586
hatta fikir ayrılıkları.
08:44
We found ourselves shoulder to shoulder
184
512730
2592
Bu konularla ilgili insanlarla
08:47
with people who are passionate about
targeting all these interrelated issues.
targeting all these interrelated issues.
185
515346
3645
omuz omuza çalıştık.
08:51
But how did we actually
go about recruiting
go about recruiting
186
519316
2037
Peki dünya vatandaşlarını nasıl topladık
08:53
and engaging those global citizens?
187
521377
1926
ve bir araya getirdik?
08:55
Well, we used the universal language:
188
523327
3271
Uluslararası bir dil kullandık:
08:59
music.
189
527034
1229
müzik.
09:00
We launched the Global Citizen Festival
190
528287
2263
Newyork'un kalbinde, Central Parkı'nda
09:02
in the heart of New York City
in Central Park,
in Central Park,
191
530574
2850
Dünya Vatandaşı Festivali başlattık
09:05
and we persuaded some of the world's
biggest artists to participate.
biggest artists to participate.
192
533448
3768
ve dünyanın büyük sanatçılarını
katılmaları için ikna ettik.
katılmaları için ikna ettik.
09:09
We made sure that
these festivals coincided
these festivals coincided
193
537240
2316
Bu festivalin
BM Genel Kurul toplantısının
BM Genel Kurul toplantısının
09:11
with the UN General Assembly meeting,
194
539580
2141
yapıldığı zamana
denk gelmesini sağlamıştık.
denk gelmesini sağlamıştık.
09:13
so that leaders who need
to hear our voices
to hear our voices
195
541745
2454
Böylece sesimizi duymasını
istediğimiz liderle bizi
istediğimiz liderle bizi
09:16
couldn't possible ignore them.
196
544223
1729
duymamazlıktan gelemeyeceklerdi.
09:18
But there was a twist:
197
546828
1341
Orada bir mesele vardı :
09:20
you couldn't buy a ticket.
198
548884
1655
Bilet satın alamıyordunuz.
09:22
You had to earn it.
199
550563
1190
Onu elde etmeniz gerekiyordu.
09:24
You had to take action
on behalf of a global cause,
on behalf of a global cause,
200
552220
2977
Küresel dava adına
harekete geçmek zorundasın,
harekete geçmek zorundasın,
09:27
and only once you'd done that
could you earn enough points to qualify.
could you earn enough points to qualify.
201
555221
3592
ve bir kere bunu yaptıysan
başarmışsın demektir.
başarmışsın demektir.
09:31
Activism is the currency.
202
559200
2263
Aktivizm etkin olmaktır.
09:34
I had no interest in citizenship
purely as some sort of feel-good thing.
purely as some sort of feel-good thing.
203
562079
4400
Vatandaşlığın iyi hissettiren
bir şey olduğu ile ilgilenmiyordum.
bir şey olduğu ile ilgilenmiyordum.
09:38
For me, citizenship means you have to act,
and that's what we required.
and that's what we required.
204
566503
4277
Bence, vatandaşlık eylem halinde olmak
demektir, bizim de ihtiyacımız olan şey budur.
demektir, bizim de ihtiyacımız olan şey budur.
09:42
And amazingly, it worked.
205
570804
1961
Ve ne mutlu ki bu işe yaradı.
09:44
Last year, more than 155,000 citizens
in the New York area alone
in the New York area alone
206
572789
4707
Geçen yıl New York'taki 155.000'den fazla vatandaş
09:49
earned enough points to qualify.
207
577520
1903
nitelikli olmak için yeteri kadar puan topladı.
09:51
Globally, we've now signed up citizens
in over 150 countries around the world.
in over 150 countries around the world.
208
579447
4364
Küresel çapta 150'den fazla
ülkeden vatandaşlar bize katıldılar.
ülkeden vatandaşlar bize katıldılar.
09:55
And last year, we signed up
more than 100,000 new members
more than 100,000 new members
209
583835
3412
Geçen yıl, bütün yılın her haftası
09:59
each and every week of the whole year.
210
587271
1953
100.000'den fazla yeni üye kaydettik.
10:01
See, we don't need to create
global citizens from nothing.
global citizens from nothing.
211
589708
4103
Görüyorsunuz, dünya vatandaşı yok değil.
10:05
We're already everywhere.
212
593835
1929
Biz zaten her yerdeyiz.
10:07
We just need to be organized
213
595788
2179
Harekete geçebilmek için organize
olmaya
olmaya
10:09
and motivated to start acting.
214
597991
1648
ve motive olmaya ihtiyacımız var.
10:12
And this is where I believe
we can learn a lot from Davinia,
we can learn a lot from Davinia,
215
600229
3095
Ve bu yüzden inanıyorum ki, dünya
vatandaşı olma hareketine
vatandaşı olma hareketine
10:15
who started taking action
as a global citizen back in 2012.
as a global citizen back in 2012.
216
603348
3950
2012'de başlamış olan
Davinia'dan çok şey öğrenebiliriz.
Davinia'dan çok şey öğrenebiliriz.
10:19
Here's what she did.
217
607925
1222
Yaptığı şey roket bilimi
10:21
It wasn't rocket science.
218
609587
1544
ile alakalı değildi.
10:23
She started writing letters,
219
611537
2276
Mektuplar yazmaya,
politikacıların ofislerine
politikacıların ofislerine
10:25
emailing politicians' offices.
220
613837
2286
mailler göndermeye başladı.
10:28
She volunteered her time
in her local community.
in her local community.
221
616147
2995
Kendi topluluğu için gönüllü
olarak zamanını harcadı.
olarak zamanını harcadı.
10:31
That's when she got active on social media
222
619166
2612
İşte tam o zaman sosyal medyada
aktif hale geldi
aktif hale geldi
10:33
and started to collect pennies --
223
621802
2230
ve peniler biriktirmeye başladı ;
10:36
a lot of pennies.
224
624056
1301
oldukça fazla peni.
10:38
Now, maybe that doesn't sound
like a lot to you.
like a lot to you.
225
626264
3278
Şu an belki bu size çok gelmeyebilir.
10:42
How will that achieve anything?
226
630252
1496
Peki bu, bir başarıyı nasıl getirecek?
10:44
Well, it achieved a lot
because she wasn't alone.
because she wasn't alone.
227
632502
3115
Evet, bir çok başarıyı elde edildi çünkü
o yalnız değildi.
o yalnız değildi.
10:48
Her actions, alongside 142,000
other global citizens',
other global citizens',
228
636220
4430
Onun faaliyetleri, 142.000 civarı
dünya vatandaşları eğitim için küresel
dünya vatandaşları eğitim için küresel
10:52
led the US government
to double their investment
to double their investment
229
640674
2641
ortaklık adı altında
Amerika hükumetinin yatırımını
Amerika hükumetinin yatırımını
10:55
into Global Partnership for Education.
230
643339
1831
iki katına çıkarmalarını sağladı.
10:57
And here's Dr. Raj Shah,
231
645194
1539
İşte bu duyuruyu yapan
10:58
the head of USAID,
making that announcement.
making that announcement.
232
646757
2502
USAID'in lideri :
Dr. Raj Shah.
Dr. Raj Shah.
11:01
See, when thousands of global citizens
find inspiration from each other,
find inspiration from each other,
233
649283
3839
Görüyorsunuz, binlerce dünya vatandaşı
birbirinden ilham alıyor,
birbirinden ilham alıyor,
11:05
it's amazing to see
their collective power.
their collective power.
234
653146
2679
onların ortak gücünü
görmek inanılmaz bir şey.
görmek inanılmaz bir şey.
11:07
Global citizens like Davinia
helped persuade the World Bank
helped persuade the World Bank
235
655849
3412
Davinia gibi dünya vatandaşları
Dünya Bankasını su ve sağlık hizmetleri
Dünya Bankasını su ve sağlık hizmetleri
11:11
to boost their investment
into water and sanitation.
into water and sanitation.
236
659285
2675
için yatırımlarını artırmalarını
ikna etmeye yardımcı oldular.
ikna etmeye yardımcı oldular.
11:13
Here's the Bank's president Jim Kim
announcing 15 billion dollars onstage
announcing 15 billion dollars onstage
237
661984
4040
Sonrasında Banka'nın başkanı Jim Kim
Dünya Vatandaşı adına
Dünya Vatandaşı adına
11:18
at Global Citizen,
238
666048
1262
15 milyar dolar vereceğini duyurdu
11:19
and Prime Minister Modi of India
affirmed his commitment
affirmed his commitment
239
667334
3506
ve Hindistan Başkanı Modi
2019 yılına kadar
2019 yılına kadar
11:22
to put a toilet in every household
and school across India by 2019.
and school across India by 2019.
240
670864
4884
her eve ve okula tuvalet
koyduracağını taahhüt etti.
koyduracağını taahhüt etti.
11:28
Global citizens encouraged
by the late-night host Stephen Colbert
by the late-night host Stephen Colbert
241
676494
4216
Dünya vatandaşlarını desteklemek amacıyla
talk-show programcısı Stephen Colbert
talk-show programcısı Stephen Colbert
11:32
launched a Twitter invasion on Norway.
242
680734
2952
tarafından Norveç'te Twitter üzerinden
bir akım başlatıldı.
bir akım başlatıldı.
11:35
Erna Solberg, the country's
Prime Minister, got the message,
Prime Minister, got the message,
243
683710
3207
Ülkenin başbakanı Erna Solberg
11:38
committing to double investment
into girls' education.
into girls' education.
244
686941
3008
kızların eğitimi için
çift yatırım sözü mesajını verdi.
çift yatırım sözü mesajını verdi.
11:42
Global citizens together with Rotarians
called on the Canadian, UK,
called on the Canadian, UK,
245
690440
3795
Roteryanlarla birlikte dünya vatandaşları
Kanada, İngiltere ve Avustralya
Kanada, İngiltere ve Avustralya
11:46
and Australian governments
246
694259
1401
hükumetinden çocuk felcini
11:47
to boost their investment
into polio eradication.
into polio eradication.
247
695684
2862
yok etmek için
yatırımlarını artırmalarını istediler.
yatırımlarını artırmalarını istediler.
11:50
They got together and committed
665 million dollars.
665 million dollars.
248
698570
4109
Bir araya geldiler ve
665 milyon dolar sözü verdiler.
665 milyon dolar sözü verdiler.
11:56
But despite all of this momentum,
249
704309
2048
Fakat bu olanlara rağmen,
11:59
we face some huge challenges.
250
707277
2000
bazı büyük zorluklarla yüz yüze geldik.
12:02
See, you might be thinking to yourself,
251
710008
1880
Yani belki de şunu düşünüyorsunuz,
12:03
how can we possibly persuade world leaders
252
711912
2324
dünya liderlerini dünya meseleleri üzerine
12:06
to sustain a focus on global issues?
253
714260
2357
odaklamaya nasıl ikna edebiliriz?
12:09
Indeed, the powerful American
politician Tip O'Neill once said,
politician Tip O'Neill once said,
254
717474
5083
Nitekim, güçlü Amerika siyasetçisi
Tip O'Neill bir keresinde şöyle dedi,
Tip O'Neill bir keresinde şöyle dedi,
12:14
"All politics is local."
255
722581
1999
"Bütün politikalar bir yere özgüdür."
12:17
That's what always
got politicians elected:
got politicians elected:
256
725762
2773
Siyasetçilerin seçilme sebebi de
12:20
to seek, gain and hold onto power
257
728559
3022
ulusal çıkarları ve
yerli halkın ilgi alanlarını
yerli halkın ilgi alanlarını
12:23
through the pursuit of local
or at very best national interests.
or at very best national interests.
258
731605
3873
aramak, bulmak ve
bu sayede gücü elde tutmaktır.
bu sayede gücü elde tutmaktır.
12:28
I experienced this for the first time
when I was 21 years old.
when I was 21 years old.
259
736185
4312
Böyle bir şey ben 21 yaşındayken
başıma gelmişti.
başıma gelmişti.
12:33
I took a meeting
260
741113
1382
O zamanın, ismi lazım değil,
12:34
with a then-Australian Foreign Minister
who shall remain nameless --
who shall remain nameless --
261
742519
4439
Avusturalya Dışişleri Bakanı
ile görüşme yapmıştım..
ile görüşme yapmıştım..
12:39
[Alexander Downer]
262
747655
1291
(Alexander Downer)
12:40
(Laughter)
263
748970
1758
(Gülüşmeler)
12:43
And behind closed doors,
264
751515
1222
Kapalı kapılar ardında,
12:44
I shared with him my passion
to end extreme poverty.
to end extreme poverty.
265
752761
2476
Aşırı yoksulluğun son bulması
için onunla hislerimi paylaştım.
için onunla hislerimi paylaştım.
12:47
I said, "Minister -- Australia
has this once-in-a-lifetime opportunity
has this once-in-a-lifetime opportunity
266
755261
3919
Dedim ki: " sayın bakan
Milenyum Kalkınma Hedeflerini
Milenyum Kalkınma Hedeflerini
12:51
to help achieve the Millennium
Development Goals.
Development Goals.
267
759204
2689
gerçekleştirmek için Avustralya
bu fırsata ömrü boyunca bir kez sahip.
bu fırsata ömrü boyunca bir kez sahip.
12:53
We can do this."
268
761917
1246
Bunu başarabiliriz."
12:55
And he paused,
269
763806
1438
Durdu ve
12:57
looked down on me
with cold, dismissive eyes,
with cold, dismissive eyes,
270
765268
2522
soğuk, küçümser bakışlarla
bana baktı
bana baktı
13:00
and he said, "Hugh,
271
768465
1468
ve şöyle dedi, 'Hugh',
13:01
no one gives a funk about foreign aid."
272
769957
2190
kimse dış yardım konusunu takmaz
13:04
Except he didn't use the word "funk."
273
772615
1810
tabi "takmaz" kelimesini kullanmadı.
13:07
He went on.
274
775528
1161
Konuşmasına devam etti.
13:08
He said we need to look after
our own backyard first.
our own backyard first.
275
776713
2557
Başta kendi halimize bakmamız
gerektiğini söyledi.
gerektiğini söyledi.
13:11
This is, I believe,
276
779872
1163
İnandığım şey şu ki,
13:13
outdated, even dangerous thinking.
277
781059
2467
bu eski kafa bir düşüncedir
ve zarar verir.
ve zarar verir.
13:16
Or as my late grandfather would say,
278
784059
1873
Benim dedemin şunu söylemesi gibi :
13:17
complete BS.
279
785956
1345
fen fakültesini tamamla.
13:19
Parochialism offers this false dichotomy
280
787958
2989
Dar görüşlülük bu yanlış ayrımı ortaya koyar,
13:22
because it pits the poor in one country
against the poor in another.
against the poor in another.
281
790971
3506
çünkü fakirliğe düşmüş bir ülke
diğer bir fakir ülkeye karşı olur.
diğer bir fakir ülkeye karşı olur.
13:26
It pretends we can isolate ourselves
and our nations from one another.
and our nations from one another.
282
794501
3849
Sanki kendimizi ve kendi ülkemizi
diğerlerinden tecrit etmeliymişiz gibi.
diğerlerinden tecrit etmeliymişiz gibi.
13:30
The whole world is our backyard,
283
798699
2067
Bütün dünya bize aittir,
13:32
and we ignore it at our peril.
284
800790
1881
ve onu tehlikeye attığımızı
görmezden geliyoruz.
görmezden geliyoruz.
13:34
See, look what happened
when we ignored Rwanda,
when we ignored Rwanda,
285
802695
2198
Görüyorsunuz,
Rwanda'yı görmezden geldiğimizde,
Rwanda'yı görmezden geldiğimizde,
13:36
when we ignore Syria,
286
804917
1468
Suriye'yi görmezden geldiğimizde,
13:38
when we ignore climate change.
287
806409
1903
iklim değişikliğini görmezden
geldiğimizde neler olduğuna bakın.
geldiğimizde neler olduğuna bakın.
13:40
Political leaders ought to give a "funk"
288
808336
2183
Siyasi liderler "takmamazlık"' gösterebilirler.
13:42
because the impact of climate change
and extreme poverty
and extreme poverty
289
810543
2663
Çünkü iklim değişikliği ve aşırı yoksulluğun etkisi
13:45
comes right to our shore.
290
813230
1356
direk bizim kıyımıza vuruyor.
13:47
Now, global citizens --
they understand this.
they understand this.
291
815110
2610
İşte bugün, dünya vatandaşları
bunları anlıyor.
bunları anlıyor.
13:49
We live in a time that favors
the global citizen,
the global citizen,
292
817744
3250
Her sese kulak verilen ve
dünya vatandaşının desteklendiği
dünya vatandaşının desteklendiği
13:53
in an age where every
single voice can be heard.
single voice can be heard.
293
821018
2912
bir zamanda yaşıyoruz.
13:55
See, do you remember
294
823954
1168
Bakın, 2000 yılında yapılan
13:57
when the Millennium Development Goals
were signed back in the year 2000?
were signed back in the year 2000?
295
825146
3466
Milenyum Kalkınma Hedefleri'ni
hatırlıyor musunuz?
hatırlıyor musunuz?
14:00
The most we could do in those days
was fire off a letter
was fire off a letter
296
828636
2905
O günlerde en çok yapabildiğimiz
şey bir mesaj göndermek
şey bir mesaj göndermek
14:03
and wait for the next election.
297
831565
1711
ve diğer seçim için beklemekti.
14:05
There was no social media.
298
833737
1674
O zaman sosyal medya yoktu.
14:07
Today, billions of citizens
have more tools,
have more tools,
299
835998
3215
Bugün milyarlarca insan
iletişim araçlarına sahip,
iletişim araçlarına sahip,
14:11
more access to information,
300
839237
1818
bilgiye daha fazla erişim mümkün ve
14:13
more capacity to influence
than ever before.
than ever before.
301
841079
2451
eskiye kıyasen tesir gücü daha yüksek.
14:16
Both the problems and the tools
to solve them are right before us.
to solve them are right before us.
302
844151
3742
Sorunları çözebilmek için araçlar
tam da önümüzde.
tam da önümüzde.
14:20
The world has changed,
303
848377
2066
Dünya değişti.
14:22
and those of us who look
beyond our borders
beyond our borders
304
850467
2397
hudutlarımızın ötesine bakmamız,
14:24
are on the right side of history.
305
852888
2040
tarihte doğru tarafta olduğumuzu gösterir.
14:28
So where are we?
306
856063
1246
Peki biz neredeyiz?
14:29
So we run this amazing festival,
307
857898
2367
Bu inanılmaz festivali düzenledik.
14:32
we've scored some big policy wins,
308
860289
2315
Bazı büyük politikaları kazandık.
14:34
and citizens are signing up
all over the world.
all over the world.
309
862628
2499
Dünyanın her yerinden
vatandaşlar bize katılıyor.
vatandaşlar bize katılıyor.
14:37
But have we achieved our mission?
310
865817
2056
Peki görevimizi tamamladık mı?
14:40
No.
311
868651
1158
Hayır.
14:42
We have such a long way to go.
312
870285
1645
Daha çok uzun bir yolumuz var.
14:44
But this is the opportunity that I see.
313
872946
2182
Ama gördüğüm bunun bir fırsat olduğudur.
14:48
The concept of global citizenship,
314
876414
2127
Dünya vatandaşı kavramı,
14:51
self-evident in its logic but until now
impractical in many ways,
impractical in many ways,
315
879716
5696
kendi mantığı içinde besbelli ama
şimdiye dek pek çok yönden pratik değil.
şimdiye dek pek çok yönden pratik değil.
14:57
has coincided with this particular moment
in which we are privileged to live.
in which we are privileged to live.
316
885436
4130
Ve bu kavram, bize resmen bu özel an
için ayrılmış.
için ayrılmış.
15:02
We, as global citizens,
317
890044
1152
Biz, dünya vatandaşı olarak,
15:03
now have a unique opportunity
to accelerate large-scale positive change
to accelerate large-scale positive change
318
891220
4587
şu an dünyadaki bu büyük pozitif değişimi
hızlandırmak için
hızlandırmak için
15:07
around the world.
319
895831
1237
eşsiz bir fırsata sahibiz.
15:09
So in the months and years ahead,
320
897554
2159
Bu yüzden önümüzdeki
aylar ve yıllar boyunca,
aylar ve yıllar boyunca,
15:11
global citizens will hold
world leaders accountable
world leaders accountable
321
899737
3044
dünya vatandaşları dünya liderlerinin
Sürdürülebilir Kalkınma için
Sürdürülebilir Kalkınma için
15:14
to ensure that the new Global Goals
for Sustainable Development
for Sustainable Development
322
902805
3046
yeni Dünya Hedefleri'ni takip
etmelerini ve gerçekleştirmelerini
etmelerini ve gerçekleştirmelerini
15:17
are tracked and implemented.
323
905875
1665
sağlamak için onları sorumlu tutacaktır.
15:20
Global citizens will partner
with the world's leading NGOs
with the world's leading NGOs
324
908048
2878
Dünya vatandaşları ile dünyanın
önde gelen sivil toplum kuruluşları
önde gelen sivil toplum kuruluşları
15:22
to end diseases like polio and malaria.
325
910950
2832
çocuk felci ve sıtmanın son
bulması için ortak çalışacaklar.
bulması için ortak çalışacaklar.
15:26
Global citizens will sign up
in every corner of this globe,
in every corner of this globe,
326
914243
3167
Dünya vatandaşları eylemlerinin etkisini,
15:29
increasing the frequency, quality
327
917434
2656
kalitesini ve sıklığını arttırarak
15:32
and impact of their actions.
328
920114
1745
dünyanın her köşesine kaydolacaklar.
15:34
These dreams are within reach.
329
922851
2087
Bu rüyalara ulaşılabilir.
15:37
Imagine an army of millions
330
925503
2540
Milyonlarca bir ordu düşünün
15:40
growing into tens of millions,
331
928067
2197
milyon milyon genişleyen,
15:42
connected, informed, engaged
332
930288
3747
bağlı, bilgili, birlik beraberlik içinde
15:46
and unwilling to take no for an answer.
333
934638
2182
ve hayır cevabını kabul etmeyen.
15:50
Over all these years,
334
938432
1560
Tüm bu yıllar boyunca,
15:53
I've tried to reconnect with Sonny Boy.
335
941230
2175
Sonny Boy ile tekrar
irtibata geçmeye çalıştım.
irtibata geçmeye çalıştım.
15:56
Sadly, I've been unable to.
336
944770
1833
Ne yazık ki, bunu başaramadım.
16:00
We met long before social media,
337
948611
2193
Sosyal medyada uzun zaman önce görüştük,
16:03
and his address has now
been relocated by the authorities,
been relocated by the authorities,
338
951479
2764
adresi şimdi bazı yetkililer
tarafından değiştirildi.
tarafından değiştirildi.
16:06
as often happens with slums.
339
954267
1863
Gecekondularda bu sıklıkla olur.
16:09
I'd love to sit down with him,
340
957923
1434
O her nerede ise,
16:11
wherever he is,
341
959381
1193
onunla birlikte olmak
16:13
and share with him how much the time
I spent on Smoky Mountain inspired me.
I spent on Smoky Mountain inspired me.
342
961312
4078
ve Dumanlı Dağ'da geçirdiğim vaktin bana
ne kadar ilham verdiğini anlatmak isterdim.
ne kadar ilham verdiğini anlatmak isterdim.
16:18
Thanks to him and so many others,
343
966680
1749
O ve birçoğu sayesinde,
16:20
I came to understand the importance
of being part of a movement of people --
of being part of a movement of people --
344
968453
3671
insan hareketinin bir parçası olmanın
önemini anlamaya ve
önemini anlamaya ve
16:24
the kids willing to look up
from their screens and out to the world,
from their screens and out to the world,
345
972752
3467
dünyaya kendi pencerelerinden
bakmayı isteyen çocuklar,
bakmayı isteyen çocuklar,
16:28
the global citizens.
346
976743
1468
dünya vatandaşlarını
anlamaya başladım.
anlamaya başladım.
16:31
Global citizens who stand together,
347
979104
2123
Dünya vatandaşları; birlikte hareket eden,
16:33
who ask the question "Why?,"
348
981973
1802
'Neden?' sorusunu soran,
16:36
who reject the naysayers,
349
984663
1752
muhalifleri geri çeviren,
16:38
and embrace the amazing possibilities
of the world we share.
of the world we share.
350
986938
3223
ortak olduğumuz her güzel şeyi
benimseyendir.
benimseyendir.
16:43
I'm a global citizen.
351
991240
1365
Ben bir dünya vatandaşıyım.
16:45
Are you?
352
993190
1153
Peki ya siz?
16:46
Thank you.
353
994841
1182
Teşekkür ederim.
16:48
(Applause)
354
996047
7566
(Alkış)
ABOUT THE SPEAKER
Hugh Evans - HumanitarianThrough the Global Citizen platform, humanitarian Hugh Evans has created an online community of millions of people -- all driven to eradicate extreme poverty by the year 2030.
Why you should listen
At 14, Hugh Evans spent the night in a Manila slum. The harsh realities of his hosts’ lives motivated Evans to challenge the status quo of extreme poverty. Following a trip to South Africa in 2002 as World Vision's inaugural Youth Ambassador, Evans worked on the Make Poverty History campaign and helped stage the Make Poverty History Concert, fronted by Pearl Jam and Bono.
In 2012, under the mantle of the Global Poverty Project (launched 2008), Evans co-founded Global Citizen, and with it, the Global Citizen Festival -- a free, ticketed event requiring fans to perform anti-poverty actions in exchange for entry, recruiting millions into the war against global poverty. In 2015 alone, Global Citizens took 2.3 million actions, helping to secure commitments from governments around the world that are set to affect more than 210 million lives.
Hugh Evans | Speaker | TED.com