ABOUT THE SPEAKER
Karen Armstrong - Religious scholar
Karen Armstrong -- winner of the 2008 TED Prize -- is a provocative, original thinker on the role of religion in the modern world.

Why you should listen

Religious thinker Karen Armstrong has written more than 20 books on faith and the major religions, studying what Islam, Judaism and Christianity have in common, and how our faiths shaped world history and drive current events.

A former nun, Armstrong has written two books about this experience: Through the Narrow Gate, about her seven years in the convent, and The Spiral Staircase, about her subsequent spiritual awakening, when she developed her iconoclastic take on the major monotheistic religions -- and on the strains of fundamentalism common to all. She is a powerful voice for ecumenical understanding.

Armstrong's 2008 TED Prize wish asked the world to help her create the Charter for Compassion, a document based on the Golden Rule: that we should treat others how we would want to be treated. In fall 2008, the first draft of the charter was written by the world, via a multilingual website that allowed all to comment. In February 2009, the words were given to the Council of Conscience, a gathering of religious leaders and thinkers, who crafted the final document based on global input. The Charter was officially launched in November 2009. It has been signed by notable world leaders including Pope Benedict XVI, the Dalai Lama, Desmond Tutu, Deepak Chopra and Muhammad Ali. The Charter has led to the creation of the Charter for Compassion International (CCI) organization, the Compassionate Communities campaign, and Global Compassion Council -- a group of leaders continuing the movement around the the world.

More profile about the speaker
Karen Armstrong | Speaker | TED.com
TEDGlobal 2009

Karen Armstrong: Let's revive the Golden Rule

Karen Armstrong: Hadi Altın Kuralı yeniden canlandıralım

Filmed:
917,927 views

Şefkat Sözleşmesinin hayata geçmesinden haftalar sonra, Karen Armstrong 21. YY'da dinin rolüne bakıyor. Dini dogmalar bizi bölüyor mu? Yada bizi sağduyu altında birleştiriyor mu? Dünya inançlarına Altın Kuralı yeniden keşfettirmeye yöneltecek katalizörleri (hızlandırıcı) tekrar gözden geçiriyor.
- Religious scholar
Karen Armstrong -- winner of the 2008 TED Prize -- is a provocative, original thinker on the role of religion in the modern world. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:12
For yearsyıl I've been feelingduygu frustratedhayal kırıklığına uğramış,
0
0
4000
Yıllar boyunca hayal kırıklığı yaşadım
00:16
because as a religiousdini historiantarihçi,
1
4000
3000
çünkü dindar bir tarihci olarak
00:19
I've becomeolmak acutelyAkut awarefarkında
2
7000
2000
dünyadaki tüm major inanç sistemlerinde
00:21
of the centralityMerkezi of compassionmerhamet
3
9000
3000
şefkatin odak noktası olduğunu
00:24
in all the majormajör worldDünya faithsinanç.
4
12000
3000
çok ani bir şekilde farkettim.
00:27
EveryHer singletek one of them
5
15000
2000
Her bir tanesi
00:29
has evolvedgelişti theironların ownkendi versionversiyon
6
17000
2000
kendi versiyonunda değişmiş olan
00:31
of what's been calleddenilen the GoldenAltın RuleKural.
7
19000
3000
Altın Kural denilen şeydi.
00:34
SometimesBazen it comesgeliyor in a positivepozitif versionversiyon --
8
22000
3000
Bazen oldukça olumlu bir versiyondan geliyordu--
00:37
"Always treattedavi etmek all othersdiğerleri as you'dşimdi etsen like to be treatedişlenmiş yourselfkendin."
9
25000
4000
"Kendinize nasıl davranılmasını istiyorsanız, başkalarına da öyle davranın"
00:41
And equallyaynı derecede importantönemli
10
29000
2000
Ve eşit derecede önemli olan
00:43
is the negativenegatif versionversiyon --
11
31000
3000
olumsuz versiyonu--
00:46
"Don't do to othersdiğerleri what you would not like them to do to you."
12
34000
5000
"Sana yapılmasını istemediğin şeyleri, başkasına yapma".
00:51
Look into your ownkendi heartkalp,
13
39000
2000
Kalplerinize bakın.
00:53
discoverkeşfetmek what it is that givesverir you painAğrı
14
41000
3000
Size acı veren şeyin ne olduğunu keşfedin.
00:56
and then refuseçöp, underaltında any circumstancedurum whatsoeverher ne,
15
44000
4000
Ve sonra, ne koşul altında olursa olsun,
01:00
to inflictindirebilmek that painAğrı on anybodykimse elsebaşka.
16
48000
4000
bu acıyı başkasına da yaşatmayı reddedin.
01:04
And people have emphasizedvurguladı the importanceönem of compassionmerhamet,
17
52000
5000
Ve insanlar şefkatin önemini
01:09
not just because it soundssesleri good,
18
57000
2000
sadece kulağa iyi geldiği için değil,
01:11
but because it worksEserleri.
19
59000
3000
İŞE YARADIĞI için vurguladılar.
01:14
People have foundbulunan that when they have
20
62000
3000
İnsanlar Altın Kuralın İŞE YARADIĞINI,
01:17
implementeduygulanan the GoldenAltın RuleKural
21
65000
2000
onu sadece günlük "iyilik" işlerini yaparken kullanıp
01:19
as ConfuciusKonfüçyüs said, "all day and everyher day,"
22
67000
4000
günlük "iyilik" işleri bitirince de, açgözlü
01:23
not just a questionsoru of doing your good deedtapu for the day
23
71000
2000
ve egoist yaşamlarına dönmek yerine, Konfiçyus'un dediği gibi
01:25
and then returningdönen to a life of greedhırs
24
73000
3000
"gün boyu ve her gün"
01:28
and egotismövünme,
25
76000
2000
uyguladıklarında anladılar.
01:30
but to do it all day and everyher day,
26
78000
3000
Ama bunu gün boyu ve hergün uygulamak için
01:33
you dethronetahttan indirmek yourselfkendin from the centermerkez of your worldDünya,
27
81000
4000
dünyanızın merkezinden kendinizi alıp
01:37
put anotherbir diğeri there, and you transcendaşmak yourselfkendin.
28
85000
3000
oraya başkasını koyup, kendinizin ötesine geçmelisiniz.
01:40
And it bringsgetiriyor you into the presencevarlık
29
88000
3000
Ve bu sizi Tanrı, Nirvana, Rama, Tao da denilenin
01:43
of what's been calleddenilen God, NirvanaNirvana, RamaRama, TaoTao.
30
91000
4000
mevcudiyetine sokar.
01:47
Something that goesgider beyondötesinde
31
95000
2000
Egomuza bağlı varoluşumuzun
01:49
what we know in our ego-boundEgo-bağlı existencevaroluş.
32
97000
5000
ötesine geçen bir hal.
01:54
But you know you'dşimdi etsen never know it a lot of the time,
33
102000
2000
Ama malum, bunun dini yaşamın bu kadar
01:56
that this was so centralmerkezi to the religiousdini life.
34
104000
3000
merkezinde olduğunu çoğunlukla bilmeyiz.
01:59
Because with a fewaz wonderfulolağanüstü exceptionsözel durumlar,
35
107000
3000
Çünkü bir kaç harika istisna dışında, dindar kişiler
02:02
very oftensık sık when religiousdini people come togetherbirlikte,
36
110000
3000
din liderleri bir araya geldiklerinde,
02:05
religiousdini leadersliderler come togetherbirlikte, they're arguingTartışan about abstruseanlaşılması zor doctrinesdoktrinler
37
113000
6000
çoğunlukla ya anlaşılması zor doktrinlerden veya
02:11
or utteringâh a councilkonsey of hatredkin
38
119000
4000
homoseksüellik yada ona benzer birşeye
02:15
or inveighinginveighing againstkarşısında homosexualityeşcinsellik or something of that sortçeşit.
39
123000
5000
karşı öfkeli kınamalardan bahsederler.
02:20
OftenKez people don't really want to be compassionateşefkatli.
40
128000
2000
İnsanlar çoğunlukla şefkatli olmak istemez.
02:22
I sometimesara sıra see
41
130000
2000
Dindar insan cemaatlerine
02:24
when I'm speakingkonuşuyorum to a congregationcemaat of religiousdini people
42
132000
3000
yaptığım konuşmalar sırasında onların yüzlerinden geçen
02:27
a sortçeşit of mutinousisyancı expressionifade crossinggeçit theironların facesyüzleri
43
135000
3000
bir çeşit isyankar ifadeyi görürüm,
02:30
because people oftensık sık want to be right insteadyerine.
44
138000
4000
çünkü insanlar daha ziyade "haklı olmayı" önemser.
02:34
And that of coursekurs defeatsyener the objectnesne of the exerciseegzersiz.
45
142000
4000
Ve buda elbette tartışılan konuyu mağlup eder.
02:38
Now why was I so gratefulminnettar to TEDTED?
46
146000
4000
Şimdi, TED'e neden bu kadar müteşekkirim?
02:42
Because they tookaldı me very gentlyYavaşça
47
150000
6000
Çünkü onlar beni kibarca
02:48
from my book-linedkitap kaplı studyders çalışma
48
156000
3000
kitaba bağımlı çalışmamdan aldılar ve
02:51
and broughtgetirdi me into the 21stst centuryyüzyıl,
49
159000
2000
21. yüzyıla taşıyarak,
02:53
enablingetkinleştirme me to speakkonuşmak to a much, much widerDaha geniş audienceseyirci
50
161000
4000
tahminimden büyük, çok daha büyük dinleyici kitlelerine
02:57
than I could have ever conceivedgebe.
51
165000
2000
ulaşmamı sağladılar.
02:59
Because I feel an urgencyaciliyet about this.
52
167000
3000
Çünkü ben bu konudaki aciliyeti hissediyorum.
03:02
If we don't manageyönetmek to implementuygulamak
53
170000
3000
Global olarak Altın Kural'ı
03:05
the GoldenAltın RuleKural globallyküresel,
54
173000
4000
uygulamayı başaramaz, bütün insanları ne olursa olsun
03:09
so that we treattedavi etmek all peopleshalklar, whereverher nerede and whoeverher kim they mayMayıs ayı be,
55
177000
4000
en az kendimiz kadar önemli göremezsek
03:13
as thoughgerçi they were as importantönemli as ourselveskendimizi,
56
181000
3000
korkarım ki,
03:16
I doubtşüphe that we'lliyi have
57
184000
2000
bir sonraki nesile
03:18
a viableyaşayabilir worldDünya to handel on to the nextSonraki generationnesil.
58
186000
3000
canlı bir dünya bırakamayacağız.
03:21
The taskgörev of our time,
59
189000
2000
Bizim zamanımızın görevi,
03:23
one of the great tasksgörevler of our time,
60
191000
3000
zamanımızın en büyük görevlerden biri
03:26
is to buildinşa etmek a globalglobal societytoplum, as I said,
61
194000
2000
insanların birlikte barış içinde yaşayabilecekleri
03:28
where people can livecanlı togetherbirlikte in peaceBarış.
62
196000
3000
bir dünya inşa etmek.
03:31
And the religionsdinler that should be makingyapma a majormajör contributionkatkı
63
199000
4000
Ve din, buna katkıda bulunmak yerine,
03:35
are insteadyerine seengörüldü as partBölüm of the problemsorun.
64
203000
4000
sorunun bir parçasıymış gibi görünüyor.
03:39
And of coursekurs it's not just religiousdini people who believe in the GoldenAltın RuleKural.
65
207000
6000
Ve elbette, Altın Kural'a inananlar sadece dindarlar değil.
03:45
This is the sourcekaynak of all moralityahlâk,
66
213000
3000
Bu ahlakın kaynağıdır.
03:48
this imaginativeyaratıcı actdavranmak of empathyempati,
67
216000
3000
Kendinizi başkasının yerine koyduğunuz
03:51
puttingkoyarak yourselfkendin in the placeyer of anotherbir diğeri.
68
219000
3000
hayali bir empati hareketi.
03:54
And so we have a choiceseçim, it seemsgörünüyor to me.
69
222000
4000
Ve evet, bir seçeneğimiz var, bana öyle geliyor.
03:58
We can eitherya go on bringinggetiren out or emphasizingvurgulayan
70
226000
5000
Bunlardan birini yaşamaya devam edeceğiz;
04:03
the dogmaticdogmatik and intoleranthoşgörüsüz aspectsyönleri of our faithinanç,
71
231000
4000
ya inancımızın dogmatik ve toleranssız yönlerini vurgulayacağız,
04:07
or we can go back to
72
235000
4000
veya yahudi gurulara,
04:11
the rabbishahamlar. RabbiHaham HillelHillel, the olderdaha eski contemporaryçağdaş of Jesusİsa,
73
239000
5000
Rabbi Hillel'e, isa'nın yaşlı çağdaşına geri dönüp, bir pagan'ın
04:16
who, when askeddiye sordu by a paganPagan
74
244000
3000
"Ben tek ayak üstündeyken, bana bütün yahudilik öğretisini
04:19
to sumtoplam up the wholebütün of JewishYahudi teachingöğretim while he stooddurdu on one legbacak,
75
247000
5000
özetle" dediğinde onun verdiği yanıtına bakacağız;
04:24
said, "That whichhangi is hatefulnefret dolu to you, do not do to your neighborkomşu.
76
252000
4000
"Sana nefret dolu gelen şeyi, sen de komşuna yapma.
04:28
That is the TorahTevrat and everything elsebaşka is only commentaryyorum."
77
256000
5000
Torah sadece budur, geri kalanı ise teferruattır".
04:33
And the rabbishahamlar and the earlyerken fathersbabalar of the churchkilise who said that
78
261000
4000
Kilisenin eski papazları ve yahudi gurular, kutsal kitaplara ait yorumlardan
04:37
any interpretationyorumu of scriptureKutsal kitap
79
265000
3000
nefret ve kibir dolu olanlarının hepsinin
04:40
that bredyetiştirilmiş hatredkin and disdainküçümseme was illegitimategayri meşru.
80
268000
4000
hatalı ve yanlış olduğunu söylemişlerdir.
04:44
And we need to revivecanlandırmak that spiritruh.
81
272000
3000
İşte bu ruhu tekrar canlandırmalıyız.
04:47
And it's not just going to happenolmak
82
275000
2000
Ve bu bir sevgi ruhsallığınin gelip bizleri sarmasıyla
04:49
because a spiritruh of love waftswafts us down.
83
277000
3000
olacak bir şey de değil.
04:52
We have to make this happenolmak,
84
280000
2000
Bunu gerçekleştirmek zorundayız,
04:54
and we can do it
85
282000
2000
ve bunu TED'in bize tanıştırmış olduğu
04:56
with the modernmodern communicationsiletişim
86
284000
2000
modern iletişim teknikleriyle
04:58
that TEDTED has introducedtanıtılan.
87
286000
2000
sağlayabiliriz.
05:00
AlreadyZaten I've been tremendouslymüthiş heartenedheartened
88
288000
3000
Hali hazırda bütün ortaklarınızın tepkilerinden dolayı
05:03
at the responsetepki of all our partnersortaklar.
89
291000
3000
inanılmaz umut dolmuş haldeyim.
05:06
In SingaporeSingapur, we have a groupgrup
90
294000
4000
Singapur'da bu sözleşmeyi bölünmeleri
05:10
going to use the CharterCharter to healiyileşmek divisionsbölümler
91
298000
4000
düzeltmek için kullanacak bir grubumuz var,
05:14
recentlyson günlerde that have sprungYaylı up in SingaporeanSingapurlu societytoplum,
92
302000
4000
Singapur toplumunda yakın zamanda filizlendiler
05:18
and some membersüyeler of the parliamentparlamento want
93
306000
3000
ve parlementonun bazı üyeleri bunu
05:21
to implementuygulamak it politicallypolitik olarak.
94
309000
3000
politik olarak uygulama niyetinde.
05:24
In MalaysiaMalezya, there is going to be an artSanat exhibitionsergi
95
312000
4000
Malezya'da yakın zamanda,
05:28
in whichhangi leadingönemli artistssanatçılar are going to be
96
316000
3000
bir sanat sergisi yapılacak ve
05:31
takingalma people, younggenç people,
97
319000
4000
önde gelen sanatçılar
05:35
and showinggösterme them that compassionmerhamet alsoAyrıca liesyalanlar
98
323000
2000
tüm sanatların temelinde yine sefkatin yattığını
05:37
at the rootkök of all artSanat.
99
325000
3000
insanlara, genç insanlara gösterecek.
05:40
ThroughoutBoyunca EuropeEurope, the MuslimMüslüman communitiestopluluklar
100
328000
4000
Tüm Avrupa'da ve müslüman toplumlarda
05:44
are holdingtutma eventsolaylar and discussionstartışmalar,
101
332000
3000
islamın ve bütün inançların
05:47
are discussingtartışılması the centralityMerkezi of compassionmerhamet
102
335000
3000
merkezinde şefkatin yer aldığına dair etkinlikler
05:50
in IslamIslam and in all faithsinanç.
103
338000
2000
ve tartışmalar düzenlenecek
05:52
But it can't stop there. It can't stop with the launchbaşlatmak.
104
340000
3000
Ama orada duramayız. Başlamasıyla birlikte bitemez.
05:55
ReligiousDini teachingöğretim, this is where we'vebiz ettik gonegitmiş so wrongyanlış,
105
343000
3000
Dini eğitim, işte bu noktada hatamızda çok ileri gittik.
05:58
concentratingkonsantre solelySadece on believinginanan abstruseanlaşılması zor doctrinesdoktrinler.
106
346000
4000
sadece anlaşılması zor doktrinlere odaklandık.
06:02
ReligiousDini teachingöğretim mustşart always leadöncülük etmek to actionaksiyon.
107
350000
5000
Dini eğitim muhakkak hareket etmeye teşfik etmeli.
06:07
And I intendniyet etmek to work on this tillkadar my dyingölen day.
108
355000
4000
Ve ölüm günüme kadar da bu konu üstünde çalışmaya niyetliyim.
06:11
And I want to continuedevam et with our partnersortaklar
109
359000
5000
Ve iki şeyi yapmak için
06:16
to do two things --
110
364000
2000
ortaklarımızla devam etmek istiyorum--
06:18
educateEğitmek and stimulateteşvik compassionateşefkatli thinkingdüşünme.
111
366000
7000
sefkatle düşünmeyi öğretmek ve teşfik etmek.
06:25
EducationEğitim because we'vebiz ettik so
112
373000
3000
Öğretmek çünkü, arkadaşlar, biz şefkatte
06:28
droppeddüştü out of compassionmerhamet.
113
376000
2000
çok geriledik.
06:30
People oftensık sık think it simplybasitçe meansanlamına geliyor
114
378000
2000
İnsanlar çoğunlukla bunun anlamının
06:32
feelingduygu sorry for somebodybirisi.
115
380000
2000
başka birisi için üzüntü duymak olduğunu sanıyor.
06:34
But of coursekurs you don't understandanlama compassionmerhamet
116
382000
3000
Elbette eğer şefkati sadece düşünürseniz,
06:37
if you're just going to think about it.
117
385000
2000
şefkati anlayamazsınız.
06:39
You alsoAyrıca have to do it.
118
387000
2000
Bunu yapmanız da gerekiyor.
06:41
I want them to get the mediamedya involvedilgili
119
389000
3000
Basının da bu işe girmesi gerekiyor
06:44
because the mediamedya are crucialçok önemli
120
392000
2000
çünkü basın, başka insanlar hakkında
06:46
in helpingyardım ediyor to dissolveeritmek some of the stereotypicalbasmakalıp viewsgörünümler
121
394000
3000
bizleri birbirimizden ayıran
06:49
we have of other people,
122
397000
2000
bazı stereotipik görüşlerimizin
06:51
whichhangi are dividingbölen us from one anotherbir diğeri.
123
399000
2000
çözülmesinde son derece önemli.
06:53
The sameaynı appliesgeçerlidir to educatorseğitimciler.
124
401000
3000
Aynı şey eğitimciler için de geçerli.
06:56
I'd like youthgençlik to get a senseduyu of
125
404000
4000
Gençliğin, şefkatli bir yaşam stilinin
07:00
the dynamismdinamizm, the dynamicdinamik and challengemeydan okuma
126
408000
4000
dinamizmini, meydan okumasını
07:04
of a compassionateşefkatli lifestyleyaşam tarzı.
127
412000
2000
hissetmesini istiyorum.
07:06
And alsoAyrıca see that it demandstalepler acuteakut intelligencezeka,
128
414000
3000
Ve ayrıca çok hızlı bir zekaya ihtiyaç duyulduğunu
07:09
not just a gooeyaşırı duygusal feelingduygu.
129
417000
3000
bunun yapış yapış bir duygusallık olmadığını da görüyorum.
07:12
I'd like to call uponüzerine scholarsbilim adamları to explorekeşfetmek
130
420000
3000
Bilim adamlarına kendileri ve başkalarının
07:15
the compassionateşefkatli themetema
131
423000
2000
geleneklerindeki şefkat temasını
07:17
in theironların ownkendi and in other people'sinsanların traditionsgelenekler.
132
425000
4000
araştırmaları için çağrıda bulunuyorum.
07:21
And perhapsbelki aboveyukarıdaki all,
133
429000
2000
Ve belki de hepsinin üstünde,
07:23
to encourageteşvik etmek a sensitivityduyarlılık about
134
431000
4000
şefkat içermeyen konuşmalarla ilgili
07:27
uncompassionateuncompassionate speakingkonuşuyorum,
135
435000
2000
bir hassasiyet yaratılmasının sağlanmasını.
07:29
so that because people have this CharterCharter,
136
437000
3000
Belki böylece bu sözleşmeye sahip kişiler
07:32
whateverher neyse theironların beliefsinançlar or lackeksiklik of them,
137
440000
4000
inançları ne olursa olsun veya inanmasalar da
07:36
they feel empoweredgüçlenmiş
138
444000
2000
dini liderlerden, politik liderlerden
07:38
to challengemeydan okuma uncompassionateuncompassionate speechkonuşma,
139
446000
4000
sektör kaptanlarından gelecek
07:42
disdainfulküçümseyen remarksAçıklamalar
140
450000
2000
şefkatsiz, küçümseyen ifadeler
07:44
from theironların religiousdini leadersliderler, theironların politicalsiyasi leadersliderler,
141
452000
3000
içeren konuşmalara karşı
07:47
from the captainskaptanları of industrysanayi.
142
455000
2000
meydan okuyabilecek kadar güçlenirler.
07:49
Because we can changedeğişiklik the worldDünya,
143
457000
2000
Çünkü dünyayı değiştirebiliriz,
07:51
we have the abilitykabiliyet.
144
459000
3000
bu yeteneğimiz var.
07:54
I would never have thought of puttingkoyarak the CharterCharter onlineinternet üzerinden.
145
462000
3000
Bu sözleşmeyi online yayınlamayı asla düşünemezdim.
07:57
I was still stucksıkışmış in the oldeski worldDünya
146
465000
2000
Eski dünyada bir takım bilimsel araştırmacılarla
07:59
of a wholebütün bunchDemet of boffinslaboratuarlarda sittingoturma togetherbirlikte in a roomoda
147
467000
3000
yine anlaşılması güç ifadeleri tartıştığım
08:02
and issuingveren yethenüz anotherbir diğeri arcanegizli statementaçıklama.
148
470000
3000
bir odada sıkışıp kalmıştım
08:05
And TEDTED introducedtanıtılan me to a wholebütün newyeni way
149
473000
3000
Ve TED beni düşünmenin, fikirler öne sürmenin
08:08
of thinkingdüşünme and presentingtakdim ideasfikirler.
150
476000
2000
yepyeni bir yolu ile tanıştırdı.
08:10
Because that is what is so wonderfulolağanüstü about TEDTED.
151
478000
3000
İşte TED hakkında harika olan şey de buydu.
08:13
In this roomoda, all this expertiseUzmanlık,
152
481000
5000
Bu odada, bu uzmanlıklarla
08:18
if we joinedkatıldı it all togetherbirlikte,
153
486000
2000
bir araya gelebildiysek,
08:20
we could changedeğişiklik the worldDünya.
154
488000
2000
dünyayı da değiştirebilirdik.
08:22
And of coursekurs the problemssorunlar sometimesara sıra seemgörünmek insuperableaşılamaz.
155
490000
5000
Ve elbette bazen sorunlar başedilemez gibi görünüyor.
08:27
But I'd just like to quotealıntı, finishbitiş at the endson
156
495000
3000
Ama Oxford'lu ingiliz bir yazarın referansıyla
08:30
with a referencereferans to a Britishİngiliz authoryazar, an OxfordOxford authoryazar
157
498000
4000
aslında çok sık alıntı yapmadığım birinden,
08:34
whomkime I don't quotealıntı very oftensık sık,
158
502000
2000
küçük bir alıntı yaparak bitirmek istiyorum.
08:36
C.S. LewisLewis.
159
504000
2000
C.S. Lewis.
08:38
But he wroteyazdı one thing that stucksıkışmış in my mindus
160
506000
2000
Yazdığı bir şey kafama saplandı,
08:40
ever sincedan beri I readokumak it when I was a schoolgirlkız öğrenci.
161
508000
3000
henüz okula giden küçük bir kız olduğum zamanlardan beri aklımda.
08:43
It's in his bookkitap "The FourDört LovesSeviyor."
162
511000
3000
Dört Aşk isimli kitabında,
08:46
He said that he distinguishedseçkin betweenarasında eroticerotik love,
163
514000
4000
Şöyle der, erotik aşkın varlığında
08:50
when two people gazebakışları, spellboundbüyülenmiş, into eachher other'sdiğer en eyesgözleri.
164
518000
6000
iki insan birbirlerinin gözlerinin içine bakarak büyülenirler,
08:56
And then he comparedkarşılaştırıldığında that to friendshipdostluk,
165
524000
3000
Ve sonra bunu arkadaşlık ile kıyaslar.
08:59
when two people standdurmak sideyan by sideyan, as it were, shoulderomuz to shoulderomuz,
166
527000
4000
İki insan yan yana durur, öylesine ki, omuz omuza gibi
09:03
with theironların eyesgözleri fixedsabit on a commonortak goalhedef.
167
531000
4000
ve ikisinin de gözleri ortak bir hedefte kilitlenir.
09:07
We don't have to falldüşmek in love with eachher other,
168
535000
5000
Birbirimize aşık olmamız gerekmiyor,
09:12
but we can becomeolmak friendsarkadaşlar.
169
540000
3000
ama arkadaş olabiliriz.
09:15
And I am convincedikna olmuş.
170
543000
2000
Ve ben buna eminim;
09:17
I feltkeçe it very stronglyşiddetle
171
545000
3000
Vevey'deki küçük münaazaralarımızda
09:20
duringsırasında our little deliberationsgörüşmeler at VeveyVevey,
172
548000
4000
farklı kanaatlere sahip onca kişi
09:24
that when people of all differentfarklı persuasionsPersuasions
173
552000
4000
ortak bir hedef için
09:28
come togetherbirlikte, workingçalışma sideyan by sideyan
174
556000
4000
bir araya gelip, yan yana çalıştığında
09:32
for a commonortak goalhedef,
175
560000
2000
bütün o farklılıklar eriyip yok olduğunda,
09:34
differencesfarklar melteritmek away.
176
562000
2000
bunu son derece güçlü bir şekilde hissettim.
09:36
And we learnöğrenmek amityAmity.
177
564000
2000
Ve biz arkadaşlığı öğreniyoruz.
09:38
And we learnöğrenmek to livecanlı togetherbirlikte and to get to know one anotherbir diğeri.
178
566000
5000
Ve biz birlikte yaşamayı ve birbirimizi tanımayı öğreniyoruz.
09:43
Thank you very much.
179
571000
2000
Çok teşekkür ederim.
09:45
(ApplauseAlkış)
180
573000
1000
(alkışlar)
Translated by Seda Demirel
Reviewed by Levent Celik

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Karen Armstrong - Religious scholar
Karen Armstrong -- winner of the 2008 TED Prize -- is a provocative, original thinker on the role of religion in the modern world.

Why you should listen

Religious thinker Karen Armstrong has written more than 20 books on faith and the major religions, studying what Islam, Judaism and Christianity have in common, and how our faiths shaped world history and drive current events.

A former nun, Armstrong has written two books about this experience: Through the Narrow Gate, about her seven years in the convent, and The Spiral Staircase, about her subsequent spiritual awakening, when she developed her iconoclastic take on the major monotheistic religions -- and on the strains of fundamentalism common to all. She is a powerful voice for ecumenical understanding.

Armstrong's 2008 TED Prize wish asked the world to help her create the Charter for Compassion, a document based on the Golden Rule: that we should treat others how we would want to be treated. In fall 2008, the first draft of the charter was written by the world, via a multilingual website that allowed all to comment. In February 2009, the words were given to the Council of Conscience, a gathering of religious leaders and thinkers, who crafted the final document based on global input. The Charter was officially launched in November 2009. It has been signed by notable world leaders including Pope Benedict XVI, the Dalai Lama, Desmond Tutu, Deepak Chopra and Muhammad Ali. The Charter has led to the creation of the Charter for Compassion International (CCI) organization, the Compassionate Communities campaign, and Global Compassion Council -- a group of leaders continuing the movement around the the world.

More profile about the speaker
Karen Armstrong | Speaker | TED.com