ABOUT THE SPEAKER
Steven Johnson - Writer
Steven Berlin Johnson examines the intersection of science, technology and personal experience.

Why you should listen

Steven Johnson is a leading light of today's interdisciplinary and collaborative approach to innovation. His writings have influenced everything from cutting-edge ideas in urban planning to the battle against 21st-century terrorism. Johnson was chosen by Prospect magazine as one of the top ten brains of the digital future, and The Wall Street Journal calls him "one of the most persuasive advocates for the role of collaboration in innovation."

Johnson's work on the history of innovation inspired the Emmy-nominated six-part series on PBS, "How We Got To Now with Steven Johnson," which aired in the fall of 2014. The book version of How We Got To Now was a finalist for the PEN/E.O. Wilson Literary Science Writing Award. His new book, Wonderland: How Play Made the Modern World, revolves around the creative power of play and delight: ideas and innovations that set into motion many momentous changes in science, technology, politics and society. 

Johnson is also the author of the bestselling Where Good Ideas Come From: The Natural History of Innovation, one of his many books celebrating progress and innovation. Others include The Invention of Air and The Ghost Map. Everything Bad Is Good For You, one of the most discussed books of 2005, argued that the increasing complexity of modern media is training us to think in more complex ways. Emergence and Future Perfect explore the power of bottom-up intelligence in both nature and contemporary society.

An innovator himself, Johnson has co-created three influential sites: the pioneering online magazine FEED, the Webby-Award-winning community site, Plastic.com, and the hyperlocal media site outside.in, which was acquired by AOL in 2011.

Johnson is a regular contributor to WIRED magazine, as well as the New York Times, The Wall Street Journal and many other periodicals. He has appeared on many high-profile television programs, including "The Charlie Rose Show," "The Daily Show with Jon Stewart" and "The NewsHour with Jim Lehrer."


More profile about the speaker
Steven Johnson | Speaker | TED.com
TEDGlobal 2010

Steven Johnson: Where good ideas come from

Steven Johnson: İyi fikirler nereden çıkagelir?

Filmed:
4,960,715 views

İnsanlar genelde iyi fikirlerini akıllarına gelen "Evraka!" anları ile özdeşleştirirler. Ama Steven Johnson, tarihin anlattığı başka bir hikayeden bahsediyor. Şaşırtıcı konuşması, bizi Londra'daki kahvehanelerdeki "sıvı ağlarından" Charles Darwin'in uzun ve yavaş önsezilerineö oradan da bugünün hızlı ağlarına götürüyor.
- Writer
Steven Berlin Johnson examines the intersection of science, technology and personal experience. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:15
Just a fewaz minutesdakika agoönce, I tookaldı this pictureresim
0
0
3000
Bu resmi sadece birkaç dakika önce
00:18
about 10 blocksbloklar from here.
1
3000
2000
buradan 10 blok uzakta çektim.
00:20
This is the GrandGrand CafeCafe here in OxfordOxford.
2
5000
3000
Burası, Oxford'daki Grand Cafe.
00:23
I tookaldı this pictureresim because this turnsdönüşler out to be
3
8000
3000
Bu resmi çektim çünkü, burası İngitere'de
00:26
the first coffeehousekahvehane to openaçık
4
11000
2000
açılan ilk kahvehane,
00:28
in Englandİngiltere in 1650.
5
13000
2000
1850 yılında açıldı.
00:30
That's its great claimİddia to fameşöhret,
6
15000
2000
BuranBurayı ünlü yapan şey bu.
00:32
and I wanted to showgöstermek it to you,
7
17000
2000
Bunu size göstermek istememin nedeni
00:34
not because I want to give you the kindtür of StarbucksStarbucks tourtur
8
19000
2000
size tarihi İngiltere'ye özgü bir Starbucks turu
00:36
of historictarihi Englandİngiltere,
9
21000
2000
yaptırmak istemem fdeğil.
00:38
but ratherdaha doğrusu because
10
23000
2000
daha çok,
00:40
the Englishİngilizce coffeehousekahvehane was crucialçok önemli
11
25000
2000
İngiliz kahvehanelerinin son 500 yılda
00:42
to the developmentgelişme and spreadYAYILMIŞ
12
27000
3000
ortaya çıkan ve yayılan entellektüel
00:45
of one of the great intellectualentellektüel floweringsflowerings of the last 500 yearsyıl,
13
30000
3000
tomurcuklanmaya katkısını göstermek için istedim,
00:48
what we now call the EnlightenmentAydınlanma.
14
33000
3000
kü bu sürece biz artık Aydınlanma diyoruz.
00:51
And the coffeehousekahvehane playedOyunun suchböyle a bigbüyük rolerol
15
36000
2000
Kahvehaneler bu Aydınlanma sürecinin
00:53
in the birthdoğum of the EnlightenmentAydınlanma,
16
38000
2000
başlamasında çok önemli bir rol oynadılar,
00:55
in partBölüm, because of what people were drinkingiçme there.
17
40000
2000
bunun kısmen nedeni orada içilen şeyin niteliği.
00:57
Because, before the spreadYAYILMIŞ
18
42000
3000
Çünkü, kahve ve çayın İngiliz
01:00
of coffeeKahve and teaÇay throughvasitasiyla Britishİngiliz culturekültür,
19
45000
3000
kültüründe yaygınlaşmasından önce
01:03
what people drankiçti -- bothher ikisi de eliteseçkinler and masskitle folksarkadaşlar drankiçti --
20
48000
3000
insanlar --hem sosyete hem ve sokaktaki adamlar--
01:06
day-ingün içinde and day-outgün-out, from dawnşafak untila kadar duskakşam karanlığı
21
51000
2000
sabah akşam, gün doğumundan batana kadar
01:08
was alcoholalkol.
22
53000
2000
içki içiyorlardı.
01:10
AlcoholAlkol was the daytimegündüz beverageİçecek of choiceseçim.
23
55000
2000
Gün içinde tercih edilen iecek alkoldü.
01:12
You would drinkiçki a little beerbira with breakfastkahvaltı and have a little wineşarap at lunchöğle yemeği,
24
57000
3000
Kahvaltıda biraz bira, öğlen yemeğinde biraz şarap,
01:15
a little ginCin -- particularlyözellikle around 1650 --
25
60000
3000
sonra cin -- özellikle 1650 yıllarında--
01:18
and topüst it off with a little beerbira and wineşarap at the endson of the day.
26
63000
2000
ve gün bitiminde de biraz daha şarap ve bira.
01:20
That was the healthysağlıklı choiceseçim -- right --
27
65000
2000
Sağlıklı seçenek buydu,
01:22
because the waterSu wasn'tdeğildi safekasa to drinkiçki.
28
67000
2000
çünkü su içilecek kadar güvenli değildi.
01:24
And so, effectivelyetkili bir şekilde untila kadar the riseyükselmek of the coffeehousekahvehane,
29
69000
3000
Bu nedenle, kahvehanelerin yğkeslişine kadar
01:27
you had an entiretüm populationnüfus
30
72000
2000
aslında hemen hemen bütün nüfüs
01:29
that was effectivelyetkili bir şekilde drunksarhoş all day.
31
74000
3000
gün boyu sarhoş geziniyordu.
01:32
And you can imaginehayal etmek what that would be like, right, in your ownkendi life --
32
77000
2000
Nasıl olduğunu tahmin edebilirsiniz değil mi? kendinizden düşünün --
01:34
and I know this is truedoğru of some of you --
33
79000
2000
bunun bazıları için geçerli olduğundan eminim--
01:36
if you were drinkingiçme all day,
34
81000
3000
eğer bütün gün içki içiyor olsanız
01:39
and then you switchedanahtarlamalı from a depressantyatıştırıcı to a stimulantuyarıcı in your life,
35
84000
3000
ve birden bire sizi uyuşturan bir maddeden, sizi uyaran bir maddeye
01:42
you would have better ideasfikirler.
36
87000
2000
geçerseniz aklınızdan daha iyi fikirler geçmeye başlar.
01:44
You would be sharperdaha keskin and more alertAlarm.
37
89000
2000
Daha keskin bir zekanız olur, daha tetikte olursunuz.
01:46
And so it's not an accidentkaza that a great floweringçiçekli of innovationyenilik happenedolmuş
38
91000
3000
Bu nedenle İngiltere'de çay ve kahveye geçişi takiben müthiş bir
01:49
as Englandİngiltere switchedanahtarlamalı to teaÇay and coffeeKahve.
39
94000
3000
yenilikçilik atağına geçmesine şaşırmamak lazım.
01:52
But the other thing that makesmarkaları the coffeehousekahvehane importantönemli
40
97000
3000
Kahvehaneleri önemli kılan bir diğer unsur ise
01:55
is the architecturemimari of the spaceuzay.
41
100000
2000
bu mekanların mimarisi.
01:57
It was a spaceuzay where people would get togetherbirlikte
42
102000
2000
Buralar, farklı kültür ve geçmişlere sahip insanların
01:59
from differentfarklı backgroundsarka,
43
104000
2000
bir araya gelerek farklı alanlardaki
02:01
differentfarklı fieldsalanlar of expertiseUzmanlık, and sharepay.
44
106000
2000
deneyimlerini paylaştıkları yerlerdi.
02:03
It was a spaceuzay, as MattMatt RidleyRidley talkedkonuştuk about, where ideasfikirler could have sexseks.
45
108000
3000
Buralar, Matt Ridley'in konuşmasında bahsettiği gibi fikirlerin seviştikleri yerlerdi.
02:06
This was theironların conjugalevlilik bedyatak, in a senseduyu --
46
111000
2000
Burası bir nevi yatakodası gibiydi.
02:08
ideasfikirler would get togetherbirlikte there.
47
113000
2000
Fikirler burada bir araya geliyorlardı.
02:10
And an astonishingşaşırtıcı numbernumara of innovationsyenilikler from this perioddönem
48
115000
3000
Ve bu döneme ait pek çok buluşun geçmişinde bir yerlerde
02:13
have a coffeehousekahvehane somewherebir yerde in theironların storyÖykü.
49
118000
3000
bir kahvehane saklıdır.
02:16
I've been spendingharcama a lot of time thinkingdüşünme about coffeehouseskahvehaneler
50
121000
3000
Son beş yıl içinde kahvehaneler hakkında düşünerek
02:19
for the last fivebeş yearsyıl,
51
124000
2000
epey bir vakit geçirdim,
02:21
because I've been kindtür of on this questQuest
52
126000
2000
çünkü iyi fikirlerin nereden geldiğini
02:23
to investigateincelemek this questionsoru
53
128000
2000
bulmaya çalışan bir
02:25
of where good ideasfikirler come from.
54
130000
2000
arayış içindeydim.
02:27
What are the environmentsortamları
55
132000
2000
Bu alışılmadık yeniliklikçi fikrilere
02:29
that leadöncülük etmek to unusualolağandışı levelsseviyeleri of innovationyenilik,
56
134000
3000
ve alışılmadık yaratıcılığa yol açan
02:32
unusualolağandışı levelsseviyeleri of creativityyaratıcılık?
57
137000
3000
ortamlar nelerdir?
02:35
What's the kindtür of environmentalçevre --
58
140000
2000
Yaratıcılığı destekleyen
02:37
what is the spaceuzay of creativityyaratıcılık?
59
142000
2000
çevresel faktörler neler olabilir?
02:39
And what I've donetamam is
60
144000
2000
Şunu yaptım:
02:41
I've lookedbaktı at bothher ikisi de environmentsortamları like the coffeehousekahvehane;
61
146000
2000
hem kahvehane ve benzeri yerleri inceledim;
02:43
I've lookedbaktı at mediamedya environmentsortamları, like the worldDünya widegeniş web,
62
148000
2000
hem de inanılmaz derecede yenilikçi fikirler üretmiş
02:45
that have been extraordinarilyolağanüstü innovativeyenilikçi;
63
150000
2000
olan İnternet gibi medya ortamlarını inceledim;
02:47
I've gonegitmiş back to the historytarih of the first citiesşehirler;
64
152000
3000
ilk şehirlerin tarihlerini inceledim;
02:50
I've even gonegitmiş to biologicalbiyolojik environmentsortamları,
65
155000
2000
hatta mercan adaları ve yağmur ormanları gibi
02:52
like coralmercan reefsresifleri and rainforestsyağmur ormanları,
66
157000
2000
alışılmadık derecede biyolojik
02:54
that involvedahil unusualolağandışı levelsseviyeleri of biologicalbiyolojik innovationyenilik;
67
159000
3000
çeşitlilik gösteren yerelere gittim;
02:57
and what I've been looking for is sharedpaylaşılan patternsdesenler,
68
162000
3000
ve bu tip yerlerde durmadan ortaya çıkan
03:00
kindtür of signatureimza behaviordavranış that showsgösterileri up
69
165000
2000
ortak bir şablon, kendini tekrarlayan
03:02
again and again in all of these environmentsortamları.
70
167000
3000
bir davranış biçimi aradım.
03:05
Are there recurringYinelenen patternsdesenler that we can learnöğrenmek from,
71
170000
3000
Onlardan ders alabileceğimiz, onları alıp kendi yaşantımıza
03:08
that we can take and kindtür of applyuygulamak to our ownkendi liveshayatları,
72
173000
2000
ya da kurumlarımıza, hatta çevremize uygulayarak
03:10
or our ownkendi organizationsorganizasyonlar,
73
175000
2000
onları daha yaratıcı ve yenilikçi
03:12
or our ownkendi environmentsortamları to make them more creativeyaratıcı and innovativeyenilikçi?
74
177000
2000
hale getirebileceğimiz tekrar eden şablonlar mevcut mudur?
03:14
And I think I've foundbulunan a fewaz.
75
179000
2000
Sanırım birkaç tane buldum.
03:16
But what you have to do to make senseduyu of this
76
181000
3000
Ama bunlara anlam verebilmek
03:19
and to really understandanlama these principlesprensipler
77
184000
2000
ve gerçekten anlayabilmek için
03:21
is you have to do away
78
186000
2000
fikir-üretimi ile ilgili koseptlerin
03:23
with a lot of the way in whichhangi our conventionalKonvansiyonel metaphorsmetaforlar and languagedil
79
188000
3000
bizi sürüklediği alışılageldik kelimelerden ve benzetmelerden
03:26
steersederek us towardskarşı
80
191000
2000
uzak durmaya
03:28
certainbelli conceptskavramlar of idea-creationfikir oluşturma.
81
193000
2000
çalışmanız gerekli.
03:30
We have this very richzengin vocabularykelime hazinesi
82
195000
2000
İlham verici anları tarif etmek için
03:32
to describetanımlamak momentsanlar of inspirationilham.
83
197000
2000
kullandığımız zengin bir kelime dağarcığımız var.
03:34
We have the kindtür of the flashflaş of insightIçgörü,
84
199000
3000
Beynimizde bir an şimşek çakması,
03:37
the strokeinme of insightIçgörü,
85
202000
2000
ilham gelirken donup kalmak
03:39
we have epiphaniesEpiphania, we have "eurekaEureka!" momentsanlar,
86
204000
3000
gibi deyişlerimiz var; "Evraka!" anlarımız,
03:42
we have the lightbulbampul momentsanlar, right?
87
207000
2000
hatta beynimizde yanan ampuller, değil mi?
03:44
All of these conceptskavramlar,
88
209000
2000
Tüm bu kavramlar,
03:46
as kindtür of rhetoricallysözde floridsüslü as they are,
89
211000
3000
her ne kadar gösterişli söylemler olsalar da
03:49
sharepay this basictemel assumptionvarsayım,
90
214000
2000
tek bir basit önyargıyı paylaşıyorlar,
03:51
whichhangi is that an ideaFikir is a singletek thing,
91
216000
3000
bu da, bir fikirin, genellikle muhteşem ve
03:54
it's something that happensolur oftensık sık
92
219000
2000
aydınlatıcı bir anda ortaya çıkan
03:56
in a wonderfulolağanüstü illuminatingaydınlatıcı momentan.
93
221000
3000
tek bir kavram olduğu.
03:59
But in factgerçek, what I would arguetartışmak and what you really need to kindtür of beginbaşla with
94
224000
3000
Ancak, şunu söyleyebilirim ki, bence ozellikle başlangıçta
04:02
is this ideaFikir that an ideaFikir is a network
95
227000
3000
yeni bir fikir aslında temele
04:05
on the mostçoğu elementalElemental levelseviye.
96
230000
2000
inerseniz bir şebekedir.
04:07
I mean, this is what is happeningolay insideiçeride your brainbeyin.
97
232000
2000
Yani, beyninizin içinde şunlar oluyor.
04:09
An ideaFikir -- a newyeni ideaFikir -- is a newyeni network of neuronsnöronlar
98
234000
3000
Bir fikir, yeni bir fikir, beyninizin içinde
04:12
firingateş in syncsenkronize etmek with eachher other insideiçeride your brainbeyin.
99
237000
3000
birbirleriyle senkronize ateşlenen yeni bir sinir ağıdır.
04:15
It's a newyeni configurationyapılandırma that has never formedoluşturulan before.
100
240000
3000
Daha önce ortaya çıkmamış yeni bir dizilimdir.
04:18
And the questionsoru is: how do you get your brainbeyin into environmentsortamları
101
243000
3000
Şimdi soru şu: Bu tip yeni ağların oluşumunun daha çok olduğu
04:21
where these newyeni networksağlar are going to be more likelymuhtemelen to formform?
102
246000
3000
ortamlara beyninizi nasıl götürebilirsiniz?
04:24
And it turnsdönüşler out that, in factgerçek, the kindtür of network patternsdesenler of the outsidedışında worldDünya
103
249000
3000
Aslında, ilginç olan şu ki, dış dünyadaki bu tip şebeke yapıları
04:27
mimicmimik a lot of the network patternsdesenler
104
252000
2000
aslında insan beyninin içindeki
04:29
of the internal worldDünya of the humaninsan brainbeyin.
105
254000
3000
şebeke yapısının birer taklidi.
04:32
So the metaphormecaz I'd like the use
106
257000
2000
Kullanmak istediğim benzetme
04:34
I can take
107
259000
2000
için aslında epey yakın zamana ait
04:36
from a storyÖykü of a great ideaFikir that's quiteoldukça recentson --
108
261000
3000
bir fikirin hikayesinden, epey güncel --
04:39
a lot more recentson than the 1650s.
109
264000
3000
1650'lerden daha güncel en azından.
04:43
A wonderfulolağanüstü guy namedadlı TimothyTimothy PresteroPrestero,
110
268000
2000
Timoty Prestero adında harika bir adam var,
04:45
who has a companyşirket calleddenilen ... an organizationorganizasyon calleddenilen DesignTasarım That MattersKonularda.
111
270000
3000
bu adamın "Önemli Tasarım" diye bir firması var.
04:48
They decidedkarar to tackleele almak this really pressingbasma problemsorun
112
273000
3000
Bu ekip, gelişmekte olan ülkelerde başta gelen
04:53
of, you know, the terriblekorkunç problemssorunlar we have with infantbebek mortalityölüm oranı ratesoranları
113
278000
2000
sorunlardan biri olan bebek ölüm oranalrına ilişkin
04:55
in the developinggelişen worldDünya.
114
280000
2000
birşeyler yapmak istemiş.
04:57
One of the things that's very frustratingsinir bozucu about this is that we know,
115
282000
3000
Bu konuyla ilgili en sıkıntılı konulardan biri de,
05:00
by gettingalma modernmodern neonatalYenidoğan incubatorsİnkübatörler
116
285000
3000
yenidoğan bebekler için inkübatör ( yaşam destek cihazları)
05:03
into any contextbağlam,
117
288000
2000
temin edilmesi.
05:05
if we can keep prematureerken babiesbebekler warmIlık, hafif sıcak, basicallytemel olarak -- it's very simplebasit --
118
290000
3000
Eğer özetle bebekleri sıcak tutmayı başarırsak --çok basitçe--
05:08
we can halveyarıya indirmek infantbebek mortalityölüm oranı ratesoranları in those environmentsortamları.
119
293000
3000
buralardaki bebek ölüm oranlarını yarı yarıya azaltabiliriz.
05:11
So, the technologyteknoloji is there.
120
296000
2000
Bu teknolojiye sahibiz,
05:13
These are standardstandart in all the industrializedEndüstrileşmiş worldsdünyalar.
121
298000
3000
şu anda gelişmiş ülkelerde standart bir teknoloji bu.
05:16
The problemsorun is, if you buysatın almak a $40,000 incubatorkuluçka makinesi,
122
301000
3000
Sorun şu ki, 40.000 dolar verip bir inkübatör alır
05:19
and you sendgöndermek it off
123
304000
2000
ve bu cihazı Afrika'da
05:21
to a mid-sizedOrta boy villageköy in AfricaAfrika,
124
306000
2000
orta büyüklükte bir köye gönderirseniz,
05:23
it will work great for a yearyıl or two yearsyıl,
125
308000
2000
bir ya da iki yıl sorunsuz çalışacaktır.
05:25
and then something will go wrongyanlış and it will breakkırılma,
126
310000
3000
ama bir süre sonra bir yerleri arızalanacak, bozulacak
05:28
and it will remainkalmak brokenkırık foreversonsuza dek,
127
313000
2000
ve sonsuza kadar bozuk kalacaktır,
05:30
because you don't have a wholebütün systemsistem of spareyedek partsparçalar,
128
315000
3000
çünkü 40.000 dolar değerindeki bu cihaza
05:33
and you don't have the on-the-groundOn--zemin expertiseUzmanlık
129
318000
2000
yedek parça sağlayacak bir sistem, ve onu tamir
05:35
to fixdüzeltmek this $40,000 pieceparça of equipmentekipman.
130
320000
2000
edecek bir uzman mevcut değil.
05:37
And so you endson up havingsahip olan this problemsorun where you spendharcamak all this moneypara
131
322000
2000
Böylece, bu ülkelere yardım sağlamak için elinizdeki tüm parayı
05:39
gettingalma aidyardım and all these advancedileri electronicselektronik to these countriesülkeler,
132
324000
3000
bu ileri teknoloji ürünlerine yatırmış olursunuz ve sonunda tüm bu yatırımlar
05:42
and then it endsuçları up beingolmak uselessyararsız.
133
327000
2000
işe yaramaz hale gelirler.
05:44
So what PresteroPrestero and his teamtakım decidedkarar to do
134
329000
2000
Prestero'nun ekibinin yapmaya karar verdiği şey buydu,
05:46
is to look around and see: what are the abundantbol resourceskaynaklar
135
331000
3000
etrafı inceleyip, gelişmekte olan bu ülkelerdeki
05:49
in these developinggelişen worldDünya contextsbağlamları?
136
334000
2000
hangi mevcut kaynakları kullanabileceklerini görmek.
05:51
And what they noticedfark was they don't have a lot of DVRsDVR,
137
336000
3000
Şunu farkettiler, buralarda yaşayan insanların çoğunun DVR cihazları
05:54
they don't have a lot of microwavesmikrodalga fırın,
138
339000
2000
ya da mikrodalga fırınları yoktu,
05:56
but they seemgörünmek to do a prettygüzel good job of keepingkoruma theironların carsarabalar on the roadyol.
139
341000
3000
ama arabalarını çalışır durumda tutma konusunda epey başarılıydılar.
05:59
There's a ToyotaToyota ForerunnerÖncüsü
140
344000
2000
Bu yerlerin hemen hepsinde
06:01
on the streetsokak in all these placesyerler.
141
346000
2000
sokakta çalışan bir sürü Toyota Forerunner mevcut.
06:03
They seemgörünmek to have the expertiseUzmanlık to keep carsarabalar workingçalışma.
142
348000
3000
Yani arabaları çalışır halde tutma konusunda epey uzmanlar.
06:06
So they startedbaşladı to think,
143
351000
2000
Bunun üzerine, Prestero'nun ekibi şunu düşündü:
06:08
"Could we buildinşa etmek a neonatalYenidoğan incubatorkuluçka makinesi
144
353000
2000
"Tamamı araba yedek parçalarından oluşan
06:10
that's builtinşa edilmiş entirelyBaştan sona out of automobileotomobil partsparçalar?"
145
355000
3000
bir inkübatör imal edebilir miyiz?"
06:13
And this is what they endedbitti up cominggelecek with.
146
358000
2000
Sonunda ürettikleri cihaz buydu.
06:15
It's calleddenilen a "neonurtureneonurture devicecihaz."
147
360000
2000
Adı yenibakım cihazı.
06:17
From the outsidedışında, it looksgörünüyor like a normalnormal little thing
148
362000
2000
Dışarıdan, modern batılı bir ülkedeki herhangi bir
06:19
you'dşimdi etsen find in a modernmodern, WesternWestern hospitalhastane.
149
364000
2000
hastanede bulabileceğiniz inkübatöre benziyor.
06:21
In the insideiçeride, it's all cararaba partsparçalar.
150
366000
2000
İçi ise tamamen araba parçalarından oluşuyor.
06:23
It's got a fanyelpaze, it's got headlightsfarlar for warmthSıcaklık,
151
368000
2000
İçinde pervane var, ısıyı far lambaları ile veriyor,
06:25
it's got doorkapı chimesçanları for alarmalarm --
152
370000
2000
alarm olarak kapı açık uyarısı kullanılmış.
06:27
it runskoşar off a cararaba batterypil.
153
372000
2000
Araba aküsü ile çalışyor.
06:29
And so all you need is the spareyedek partsparçalar from your ToyotaToyota
154
374000
2000
Yani bu cihaz bozulduğunda tamir etmek için gereken tek şey
06:31
and the abilitykabiliyet to fixdüzeltmek a headlightFar,
155
376000
2000
Toyota yedek parça bayiinden edineceğiniz yedek parçalar
06:33
and you can repaironarım this thing.
156
378000
2000
ve tamir yeteneği.
06:35
Now, that's a great ideaFikir, but what I'd like to say is that, in factgerçek,
157
380000
3000
Bu gerçekten de harika bir fikir, ama benim söylemek istediğim
06:38
this is a great metaphormecaz for the way that ideasfikirler happenolmak.
158
383000
2000
bunun aynı zamanda ortaya çıkan iyi fikirler için çok iyi bir benzetme olduğu.
06:40
We like to think our breakthroughbuluş ideasfikirler, you know,
159
385000
2000
Biz, ortalığı yerinden oynatacak fikirlerimizin
06:42
are like that $40,000, brandmarka newyeni incubatorkuluçka makinesi,
160
387000
2000
bir nevi 40.000 dolarlık inkübatör gibi son model
06:44
state-of-the-artTeknoloji harikası technologyteknoloji,
161
389000
2000
olduğunu düşünmeyi severiz,
06:46
but more oftensık sık than not, they're cobbledArnavut kaldırımlı togetherbirlikte
162
391000
2000
oysa çoğunlukla böyle değillerdir. Genelde yakında, ortalıkla
06:48
from whateverher neyse partsparçalar that happenolmak to be around nearbyyakında.
163
393000
2000
bulunan parçaların birleşmesinden oluşmuşlardır.
06:50
We take ideasfikirler from other people,
164
395000
2000
Diğer insanlardan fikir alırız,
06:52
from people we'vebiz ettik learnedbilgili from, from people we runkoş into in the coffeeKahve shopDükkan,
165
397000
3000
bize birşeyler öğretmiş olan insanlardan, kahvehanelerde karşılaştıklarımızdan
06:55
and we stitchdikiş them togetherbirlikte into newyeni formsformlar and we createyaratmak something newyeni.
166
400000
3000
ve bu fikirleri birbirlerine ekleyerek yeniden şekil veririz, yeni bir şey yaratırız.
06:58
That's really where innovationyenilik happensolur.
167
403000
3000
Yeniliğin ortaya çıktığı an budur işte.
07:01
And that meansanlamına geliyor that we have to changedeğişiklik some of our modelsmodeller
168
406000
2000
Bu aynı zamanda yenilikçilik ve derin düşünce ile ilgili kafamızdaki bazı
07:03
of what innovationyenilik and deepderin thinkingdüşünme really looksgörünüyor like, right.
169
408000
3000
modelleri de değiştirmemiz gerektiği anlamına geliyor.
07:06
I mean, this is one visionvizyon of it.
170
411000
2000
Bakın, klasik modellerden biri bu.
07:08
AnotherBaşka bir is NewtonNewton and the appleelma, when NewtonNewton was at CambridgeCambridge.
171
413000
3000
Bir diğeri de Newton CAmbrıdge'deykenki Newton ve elma,
07:11
This is a statueheykel from OxfordOxford.
172
416000
2000
Bu Oxford'dan bir heykel.
07:13
You know, you're sittingoturma there thinkingdüşünme a deepderin thought,
173
418000
2000
Yani, adeta orada öyle durup derin düşüncelere dalmışken,
07:15
and the appleelma fallsdüşme from the treeağaç, and you have the theoryteori of gravityyerçekimi.
174
420000
3000
daldan bir elma düşüyor ve birden yerçekimi teorisini akıl ediyorsunuz.
07:18
In factgerçek, the spacesalanlarda that have historicallytarihsel led to innovationyenilik
175
423000
3000
Aslında, tarih boyunca yenilikçiliğe önayak olmuş yerler
07:21
tendeğiliminde to look like this, right.
176
426000
2000
aslında biraz şöyle görünme eğilimindedirler.
07:23
This is Hogarth'sHogarth'ın famousünlü paintingboyama of a kindtür of politicalsiyasi dinnerakşam yemegi at a tavernlokali,
177
428000
3000
Bu, Hogarth'ın bir tavernadaki politik bir akşam yemeğini betimlediği meşhur tablosu,
07:26
but this is what the coffeeKahve shopsdükkanlar lookedbaktı like back then.
178
431000
3000
ama o zamanlardaki kahvehaneler böyle görünüyordu.
07:29
This is the kindtür of chaotickarmakarışık environmentçevre
179
434000
2000
İşte fikirleri bir araya getiren
07:31
where ideasfikirler were likelymuhtemelen to come togetherbirlikte,
180
436000
2000
insanların yeni, ilginç ve öngörülmeyen
07:33
where people were likelymuhtemelen to have
181
438000
2000
tesadüflere maruz kaldığı,farklı geçmişe sahip
07:35
newyeni, interestingilginç, unpredictableöngörülemeyen collisionsçarpışmalar -- people from differentfarklı backgroundsarka.
182
440000
3000
insanlarla beklenmedik şekilde karşılaştıkları kaotik ortamlar buralar.
07:38
So, if we're tryingçalışıyor to buildinşa etmek organizationsorganizasyonlar that are more innovativeyenilikçi,
183
443000
2000
Yani, eğer yenilikçilik peşinde bir organizasyon yaratmak istiyorsanız
07:40
we have to buildinşa etmek spacesalanlarda that -- strangelygarip bir şekilde enoughyeterli -- look a little bitbit more like this.
184
445000
3000
size tuhaf gelse de, buradakine benzer ortamlar yaratmalıyız.
07:43
This is what your officeofis should look like,
185
448000
2000
Ofisiniz buna benzemeli.
07:45
is partBölüm of my messagemesaj here.
186
450000
2000
vermeye çalıştığım mesajın bir kısmı bu.
07:47
And one of the problemssorunlar with this is that
187
452000
2000
Bununla ilgili sorunlardan biri de şu,
07:49
people are actuallyaslında -- when you researchAraştırma this fieldalan --
188
454000
3000
bu alanda yeterince araştırma yaparsanız göreceksiniz ki
07:52
people are notoriouslyRootkitler unreliablegüvenilmez,
189
457000
2000
insanlar kendi ürettikleri iyi fikirleri
07:54
when they actuallyaslında kindtür of self-reportkendi kendine rapor
190
459000
2000
ya da geçmişteki en iyi fikirlerini
07:56
on where they have theironların ownkendi good ideasfikirler,
191
461000
2000
anımsama ve rapor etme konusunda
07:58
or theironların historytarih of theironların besten iyi ideasfikirler.
192
463000
2000
inanılmaz derecede tutarsızdır.
08:00
And a fewaz yearsyıl agoönce, a wonderfulolağanüstü researcheraraştırmacı namedadlı KevinKevin DunbarDunbar
193
465000
3000
Bundan birkaç yıl önce, Kevin Dunbar adındaki harika bir araştırmacı
08:03
decidedkarar to go around
194
468000
2000
ortalıkta dolanıp
08:05
and basicallytemel olarak do the BigBüyük BrotherKardeşim approachyaklaşım
195
470000
2000
bir nevi "Big Brother" yaklaşımı ile
08:07
to figuringendam out where good ideasfikirler come from.
196
472000
2000
iyi fikirlerin nerelerden geldiğini bulmaya çalıştı.
08:09
He wentgitti to a bunchDemet of scienceBilim labslaboratuarları around the worldDünya
197
474000
3000
Dünyadaki bir sürü bilimsel araştırma laboratuvarını ziyaret etti
08:12
and videotapedvideoya everyoneherkes
198
477000
2000
ve herkesi günlük işlerini yaparken
08:14
as they were doing everyher little bitbit of theironların job.
199
479000
2000
videoya kaydetti.
08:16
So when they were sittingoturma in frontön of the microscopemikroskop,
200
481000
2000
Mikroskop başında otururken, su makinesinin başında
08:18
when they were talkingkonuşma to theironların colleagueçalışma arkadaşı at the waterSu coolersoğutucu, and all these things.
201
483000
2000
iş arkadaşları ile sohbet ederken, bütün hepsini.
08:20
And he recordedkaydedilmiş all of these conversationskonuşmaları
202
485000
2000
Tüm konuşmaları da kaydetti ve
08:22
and trieddenenmiş to figureşekil out where the mostçoğu importantönemli ideasfikirler,
203
487000
2000
en önemli fikirlerin nerelerde ortaya çıktığını
08:24
where they happenedolmuş.
204
489000
2000
bulmaya çalıştı.
08:26
And when we think about the classicklasik imagegörüntü of the scientistBilim insanı in the lablaboratuvar,
205
491000
3000
hepimiz, laboratuvarda çalışan bir bilim adamı düşündüğümüzde aklımıza
08:29
we have this imagegörüntü -- you know, they're pouringdökme over the microscopemikroskop,
206
494000
3000
şu klasik görüntü gelir -- bilim adamı mikroskobunun başında iken
08:32
and they see something in the tissuedoku sampleNumune.
207
497000
2000
incelediği doku örneğinde birşey görür
08:34
And "oh, eurekaEureka," they'veonlar ettik got the ideaFikir.
208
499000
3000
ve birden "evraka!" süper bir fikir gelir aklına.
08:37
What happenedolmuş actuallyaslında when DunbarDunbar kindtür of lookedbaktı at the tapebant
209
502000
3000
Ama Dunbar yaptığı kayıtları incelediğinde gördü ki
08:40
is that, in factgerçek, almostneredeyse all of the importantönemli breakthroughbuluş ideasfikirler
210
505000
3000
aslında ortalığı sarsacak derecede güşlü fikirlerin hiçbiri
08:43
did not happenolmak aloneyalnız in the lablaboratuvar, in frontön of the microscopemikroskop.
211
508000
3000
tek başına laboratuvarda, mikroskop çaşında ortaya çıkmadı.
08:46
They happenedolmuş at the conferencekonferans tabletablo
212
511000
2000
Aksine, bu fikirler haftalık laboratuvar toplantısı sırasında
08:48
at the weeklyhaftalık lablaboratuvar meetingtoplantı,
213
513000
2000
konferans masası çevresinde
08:50
when everybodyherkes got togetherbirlikte and sharedpaylaşılan theironların kindtür of latestson dataveri and findingsbulgular,
214
515000
3000
herkesin bir araya gelerek, ellerindeki en son verileri ve bulguları
08:53
oftentimesOftentimes when people sharedpaylaşılan the mistakeshatalar they were havingsahip olan,
215
518000
2000
ve hatta yaptıkları hataları paylaştıkları anlarda ortaya çıktılar,
08:55
the errorhata, the noisegürültü in the signalişaret they were discoveringkeşfetmek.
216
520000
3000
Yaptıkları buluşlardaki hatalardan köken aldılar.
08:58
And something about that environmentçevre --
217
523000
3000
İşte bu tip bir ortam --
09:01
and I've startedbaşladı callingçağrı it the "liquidsıvı network,"
218
526000
2000
ki ben buna likit network demeye başladım,
09:03
where you have lots of differentfarklı ideasfikirler that are togetherbirlikte,
219
528000
3000
farklı geçmişe, ilgi alanına sahip kişilerden gelen
09:06
differentfarklı backgroundsarka, differentfarklı interestsilgi,
220
531000
2000
farklı fikirlerin bir araya gelmesi, birbiriyle itişmesi
09:08
jostlingjostling with eachher other, bouncingZıplayan off eachher other --
221
533000
2000
birbiri ile sürtüşmesini mimkün kılan alanlar --
09:10
that environmentçevre is, in factgerçek,
222
535000
2000
işte bu alanlar, aslında
09:12
the environmentçevre that leadspotansiyel müşteriler to innovationyenilik.
223
537000
2000
yenilikçiliğe bizi götüren alanlardır.
09:14
The other problemsorun that people have
224
539000
2000
İnsanların bir diğer sorunu da
09:16
is they like to condenseyoğunlaştırmak theironların storieshikayeleri of innovationyenilik down
225
541000
2000
yaptıkları yenilikçiliğin tarihçesini
09:18
to kindtür of shorterdaha kısa time framesçerçeveler.
226
543000
2000
kısacık bir süreye hapsetmek istemeleri.
09:20
So they want to tell the storyÖykü of the "eurekaEureka!" momentan.
227
545000
3000
Buluşlarının hikayesini bir nevi "Evraka!" anına benzetmeyi seviyorlar.
09:23
They want to say, "There I was, I was standingayakta there
228
548000
2000
"Orada dururken birdenbire zihnim aydınlandı,
09:25
and I had it all suddenlyaniden clearaçık in my headkafa."
229
550000
2000
herşey yerine oturdu." demek istiyorlar.
09:27
But in factgerçek, if you go back and look at the historicaltarihi recordkayıt,
230
552000
3000
Ama, aslında eğer geçmişteki kayıtlara bakacak olursanız
09:30
it turnsdönüşler out that a lot of importantönemli ideasfikirler
231
555000
3000
pekçok önemli fikirin aslında
09:33
have very long incubationKuluçka periodsdönemleri --
232
558000
3000
oldukça uzun kuluşka süreleri olduğunu görürsünüz.
09:36
I call this the "slowyavaş hunchönsezi."
233
561000
2000
Ben bu duruma "yavaş önsezi
09:38
We'veBiz ettik heardduymuş a lot recentlyson günlerde
234
563000
2000
Son zamanlarda bunu çok duyuyoruz
09:40
about hunchönsezi and instinctiçgüdü
235
565000
2000
önsezi ve dürtüler,
09:42
and blink-likeyanıp sönme benzeri suddenani momentsanlar of clarityberraklık,
236
567000
3000
ve birdenbire, göz açıp kapama hızıyla olan idrak anları
09:45
but in factgerçek, a lot of great ideasfikirler
237
570000
2000
ama gerçekte, iyi fikirlerin çoğu
09:47
lingerayrılamıyorum on, sometimesara sıra for decadeson yıllar,
238
572000
2000
bazen onlarca yıl insanların zihninin
09:49
in the back of people'sinsanların mindszihinler.
239
574000
2000
gerisinde bir yerde takılı kalabilir.
09:51
They have a feelingduygu that there's an interestingilginç problemsorun,
240
576000
2000
Karşılaştıkları sorunun ilginç olduğununfarkına varırlar
09:53
but they don't quiteoldukça have the toolsaraçlar yethenüz to discoverkeşfetmek them.
241
578000
3000
ama onu nasıl çözeceklerine ilişkin bir yöntem yoktur akıllarında.
09:56
They spendharcamak all this time workingçalışma on certainbelli problemssorunlar,
242
581000
3000
Bitin bu zamanı başka sorunları cevaplamak için harcarlar
09:59
but there's anotherbir diğeri thing lingeringkalan there
243
584000
2000
ama tüm bu zaman içinde kafalarının içinde, gezinip duran
10:01
that they're interestedilgili in, but they can't quiteoldukça solveçözmek.
244
586000
2000
ve ilgilerini çeken ama henüz çözemedekileri bir büyük soru işareti vardır.
10:03
DarwinDarwin is a great exampleörnek of this.
245
588000
2000
Bunun en güzel örnekerinden biri Darwin.
10:05
DarwinDarwin himselfkendisi, in his autobiographyotobiyografi,
246
590000
2000
Darwin'in kendisi, otobiyografisinde
10:07
tellsanlatır the storyÖykü of cominggelecek up with the ideaFikir
247
592000
2000
doğal seleksiyon fikrinin klasik bir
10:09
for naturaldoğal selectionseçim
248
594000
2000
"Evraka!" anında
10:11
as a classicklasik "eurekaEureka!" momentan.
249
596000
2000
ortaya çıktığını anlatıyor.
10:13
He's in his studyders çalışma,
250
598000
2000
Çalışma odasında iken,
10:15
it's OctoberEkim of 1838,
251
600000
2000
1938 yılının Ekim ayında
10:17
and he's readingokuma MalthusMalthus, actuallyaslında, on populationnüfus.
252
602000
2000
Malthus'un nüfus ile ilgili eserini okurken.
10:19
And all of a suddenani,
253
604000
2000
Birdenbire
10:21
the basictemel algorithmalgoritma of naturaldoğal selectionseçim kindtür of popsPOP'ları into his headkafa
254
606000
3000
doğal seleksiyona ait basit algoritma gözünün önünde beliriyor
10:24
and he saysdiyor, "AhAh, at last, I had a theoryteori with whichhangi to work."
255
609000
3000
ve kendi kendine, "Ah, nihayet çalışan bir teori kurabildim." diyor.
10:27
That's in his autobiographyotobiyografi.
256
612000
2000
Kendi otobiyografisinde böyle anlatıyor.
10:29
About a decadeonyıl or two agoönce,
257
614000
2000
Bundan on yıl kadar önce,
10:31
a wonderfulolağanüstü scholarbilim adamı namedadlı HowardHoward GruberGruber wentgitti back
258
616000
2000
Howard Gruber isimli müthiş bir araştırmacı
10:33
and lookedbaktı at Darwin'sDarwin'in notebooksdizüstü bilgisayarlar from this perioddönem.
259
618000
3000
Darwin'in o döneme ait not defterlerini inceledi.
10:36
And DarwinDarwin kepttuttu these copiousbol notebooksdizüstü bilgisayarlar
260
621000
2000
Ve Darwin inanılmaz not tutardı
10:38
where he wroteyazdı down everyher little ideaFikir he had, everyher little hunchönsezi.
261
623000
3000
aklına gelen her bir ufak fikri, her bir önseziyi yazardı.
10:41
And what GruberGruber foundbulunan was
262
626000
2000
Gruber şunu fark buldu ki
10:43
that DarwinDarwin had the fulltam theoryteori of naturaldoğal selectionseçim
263
628000
3000
Darwin Malthus'un nüfus kitabını 1938'de
10:46
for monthsay and monthsay and monthsay
264
631000
2000
okurken ortaya çıkan anlık aydınlanmadan
10:48
before he had his allegediddia edilen epiphanygörünüş,
265
633000
2000
çok daha önce, aylar ve aylar önce
10:50
readingokuma MalthusMalthus in OctoberEkim of 1838.
266
635000
3000
doğal seleksiyon teorisini tamamlamıştı bile.
10:53
There are passagespasajlar where you can readokumak it,
267
638000
2000
Bu teoriyi tam olarak anlatan bölümler vardı
10:55
and you think you're readingokuma from a DarwinDarwin textbookders kitabı,
268
640000
3000
ve aslında düşünürseniz bu bölümler Darwin'e göre
10:58
from the perioddönem before he has this epiphanygörünüş.
269
643000
3000
kendisinin bur teoriyi geliştirmesinden önce yadığı kitaplar.
11:01
And so what you realizegerçekleştirmek is that DarwinDarwin, in a senseduyu,
270
646000
2000
Fark ettiğiniz gibi, Darwin, bir anlamda bu fikri bulmuştıu,
11:03
had the ideaFikir, he had the conceptkavram,
271
648000
2000
bu kavramı bulmuştu
11:05
but was unableaciz of fullytamamen thinkingdüşünme it yethenüz.
272
650000
3000
ancak bunu tam anlamı ile düşünme yetisinde değildi henüz.
11:08
And that is actuallyaslında how great ideasfikirler oftensık sık happenolmak;
273
653000
3000
Aslında büyük fikirler genelde bu şekilde ortaya çıkar;
11:11
they fadekarartmak into viewgörünüm over long periodsdönemleri of time.
274
656000
2000
yavaş yavaş, uzun bir zaman içinde görünür hale gelirler.
11:13
Now the challengemeydan okuma for all of us is:
275
658000
2000
Şimdi, hepimiz için ortaklaşa çözmesi gereken konu şu:
11:15
how do you createyaratmak environmentsortamları
276
660000
2000
bu tip uzun bir yarı ömrü olan fikirlerin
11:17
that allowizin vermek these ideasfikirler to have this kindtür of long half-lifeHalf-Life, right?
277
662000
2000
ortaya çıkmasına yardım edecek ortamları nasıl yaratabiliriz?
11:19
It's hardzor to go to your bosspatron and say,
278
664000
2000
Patronunuza gidip
11:21
"I have an excellentMükemmel ideaFikir for our organizationorganizasyon.
279
666000
2000
"Firmamız için 2020 yılında çok faydalı olacak
11:23
It will be usefulişe yarar in 2020.
280
668000
3000
harika bir fikrim var.
11:26
Could you just give me some time to do that?"
281
671000
2000
Bunu yapmak için bana biraz zaman verir misiniz?"
11:28
Now a coupleçift of companiesşirketler -- like GoogleGoogle --
282
673000
2000
Şimdi, Google gibi bazı firmalarda,
11:30
they have innovationyenilik time off, 20 percentyüzde time,
283
675000
2000
bu tip yenilikçilik projeleri için yıllık izin hakkı mevcut,
11:32
where, in a senseduyu, those are hunch-cultivatingönsezisi işlenme makineler mechanismsmekanizmalar in an organizationorganizasyon.
284
677000
3000
mesainin %20'si, buralar fikir-üreten mekanizmaları besleyen organizasyonlar.
11:35
But that's a keyanahtar thing.
285
680000
3000
Ama bu anahtar bir konu.
11:38
And the other thing is to allowizin vermek those hunchesÖnsezilere dayanarak
286
683000
2000
Bir diğer husus da bu tip önsezilerin
11:40
to connectbağlamak with other people'sinsanların hunchesÖnsezilere dayanarak; that's what oftensık sık happensolur.
287
685000
3000
diğer insanların önsezileri ile bağlanmasını sağlamak; genelde olan budur.
11:43
You have halfyarım of an ideaFikir, somebodybirisi elsebaşka has the other halfyarım,
288
688000
2000
Bir fikrin yarısına sahipsinizdir, bir diğeri de diğer yarısına,
11:45
and if you're in the right environmentçevre,
289
690000
2000
ve eğer uygun bir ortamda iseniz
11:47
they turndönüş into something largerdaha büyük than the sumtoplam of theironların partsparçalar.
290
692000
2000
bu iki yarı birleşerek toplamlarından çok daha güçlü bir hal alırlar.
11:49
So, in a senseduyu,
291
694000
2000
Yani, bir bakıma,
11:51
we oftensık sık talk about the valuedeğer
292
696000
2000
Genelde fikri mülkiyet haklarının
11:53
of protectingkoruyucu intellectualentellektüel propertyözellik,
293
698000
2000
korunması hakkında konuşuruz,
11:55
you know, buildingbina barricadesBarikatlar,
294
700000
2000
biliyorsunuz işte, bariyerler kurma,
11:57
havingsahip olan secretivegizli R&D labslaboratuarları, patentingpatent everything that we have,
295
702000
3000
gizli AR-GE laboratuvarları, her aklımıza gelen şeye patent almak,
12:00
so that those ideasfikirler will remainkalmak valuabledeğerli,
296
705000
3000
böylece bu fikirlerin değerlerini koruyacaklarını,
12:03
and people will be incentivizedIncentivized to come up with more ideasfikirler,
297
708000
2000
insanların buna benzer yeni fikirler üretmesini özendireceğimizi
12:05
and the culturekültür will be more innovativeyenilikçi.
298
710000
3000
ve kültürümüzün daha yenilikçi olacağını düşünüyoruz.
12:08
But I think there's a casedurum to be madeyapılmış
299
713000
2000
Ama önemli olan bir konu daha var
12:10
that we should spendharcamak at leasten az as much time, if not more,
300
715000
3000
bence fikirleri korumak için harcadığımız zamanın
12:13
valuingdeğer vermek the premiseöncül of connectingbağlantı ideasfikirler
301
718000
2000
belki de daha fazlasını fikirleri birbirleri ile
12:15
and not just protectingkoruyucu them.
302
720000
2000
birleştirmek için harcamamız gerekiyor.
12:17
And I'll leaveayrılmak you with this storyÖykü,
303
722000
2000
Size son bir hikaye daha anlatmak istiyorum,
12:19
whichhangi I think capturesyakalar a lot of these valuesdeğerler,
304
724000
3000
bence bu değerleri çok iyi bir şekilde gösteriyor,
12:22
and it's just wonderfulolağanüstü kindtür of talemasal of innovationyenilik
305
727000
2000
ve bu hikaye yenilikçi bir keşfin nasıl hiç öngörmediğimiz
12:24
and how it happensolur in unlikelyolası olmayan waysyolları.
306
729000
3000
bir şekilde ortaya çıkabildiğini anlatan bir hikaye.
12:27
It's OctoberEkim of 1957,
307
732000
3000
1957 yılının Ekim ayında,
12:30
and SputnikSputnik has just launchedbaşlattı,
308
735000
2000
Sputnik uydusu yeni fırlatıldığında,
12:32
and we're in LaurelLaurel MarylandMaryland,
309
737000
2000
Laurel, Maryland'de
12:34
at the applieduygulamalı physicsfizik lablaboratuvar
310
739000
2000
John Hopkins Ünversitesi'ne bağlı
12:36
associatedilişkili with JohnsJohns HopkinsHopkins UniversityÜniversitesi.
311
741000
2000
bir uygulamalı fizik laboratuvarındayız.
12:38
And it's MondayPazartesi morningsabah,
312
743000
2000
Günlerden Pazartesi sabahı,
12:40
and the newshaber has just brokenkırık about this satelliteuydu
313
745000
2000
ve gezegenin etrafında dönmeye başlayan uydu ile ilgili
12:42
that's now orbitingyörüngesindeki the planetgezegen.
314
747000
3000
haberler yeni yayınlanmış.
12:45
And of coursekurs, this is nerdinek öğrenci heavencennet, right?
315
750000
2000
Elbette ki, burası bir inekler cenneti, değil mi?
12:47
There are all these physicsfizik geeksinekler who are there thinkingdüşünme,
316
752000
2000
O an orada bulunan fizikle uğraşan bir sürü inek,
12:49
"Oh my goshAllah Allah! This is incredibleinanılmaz. I can't believe this has happenedolmuş."
317
754000
3000
"Aman Tanrım, Bu muhteçem. Bunun olduğuna inanamıyorum." diyor.
12:52
And two of them,
318
757000
2000
Bunlardan iki tanesi
12:54
two 20-something-bir şey researchersaraştırmacılar at the APLAPL
319
759000
2000
UFL'daki 20 araştırmacıdan iki tanesi
12:56
are there at the cafeteriakafeterya tabletablo
320
761000
2000
kafeteryada, masada
12:58
havingsahip olan an informalresmi olmayan conversationkonuşma with a bunchDemet of theironların colleaguesmeslektaşlar.
321
763000
3000
bir grup meslektaşları ile sohbet ediyorlar.
13:01
And these two guys are namedadlı GuierGuier and WeiffenbachWeiffenbach.
322
766000
3000
İsimleri Guier ve Weiffenbach olan bu iki kişi
13:04
And they startbaşlama talkingkonuşma, and one of them saysdiyor,
323
769000
2000
muhabbet etmeye başlıyor, biri diyor ki,
13:06
"Hey, has anybodykimse trieddenenmiş to listen for this thing?
324
771000
2000
"Hey, bu nesneyi dinlemeye çalışan oldu mu?"
13:08
There's this, you know, man-madeinsan yapımı satelliteuydu up there in outerdış spaceuzay
325
773000
3000
Biliyorsunuz, tepemizde, uzayda insan yapımı bir uydu dolanıyor
13:11
that's obviouslybelli ki broadcastingYayın some kindtür of signalişaret.
326
776000
2000
ve mutlaka bir tür radyo sinyali yayıyor olmalı.
13:13
We could probablymuhtemelen hearduymak it, if we tunenağme in."
327
778000
3000
Eğer frekansını bulursak muhtemelen onu duyabiliriz."
13:16
And so they asksormak around to a coupleçift of theironların colleaguesmeslektaşlar,
328
781000
2000
Böylece etraflarındaki birkaç meslektaşlarına soruyorlar,
13:18
and everybody'sherkesin like, "No, I hadn'tolmasaydı thought of doing that.
329
783000
2000
herkes diyor ki "Yok, bunu düşünmemiştik.
13:20
That's an interestingilginç ideaFikir."
330
785000
2000
İlginç bir fikir."
13:22
And it turnsdönüşler out WeiffenbachWeiffenbach is kindtür of an expertuzman
331
787000
3000
tesadüf o ki Weiffenbach mikrodalga alıcıları
13:25
in microwavemikrodalga receptionresepsiyon,
332
790000
2000
konusunda bir uzman,
13:27
and he's got a little antennaeanten setset up
333
792000
2000
ve ofisinde de bir anfiye bağlanmış
13:29
with an amplifieramplifikatör in his officeofis.
334
794000
2000
ufak bir anten kurulu.
13:31
And so GuierGuier and WeiffenbachWeiffenbach go back to Weiffenbach'sWeiffenbach'ın officeofis,
335
796000
2000
Böylece Guier ve Weiffenbach, Weiffenbach'ın ofisine gidiyorlar,
13:33
and they startbaşlama kindtür of noodlingKepçeleme around -- hackinghack, as we mightbelki call it now.
336
798000
3000
ve alıcıyı kurcalamaya başlıyorlar --şu an hacking dediğimiz şey bu.
13:36
And after a coupleçift of hourssaatler, they actuallyaslında startbaşlama pickingtoplama up the signalişaret,
337
801000
3000
Birkaç saat sonra, gerçekten de bir sinyal yakalıyorlar,
13:39
because the SovietsSovyetler madeyapılmış SputnikSputnik
338
804000
2000
çünkü Sovyetler Sputnik'i çok kolay
13:41
very easykolay to trackiz.
339
806000
2000
izlenecek şekilde tasarlamışlardı.
13:43
It was right at 20 MHzMHz, so you could pickalmak it up really easilykolayca,
340
808000
3000
tam 20 MHz'lik sinyaller yayıyordu, bu nedenle kolayca dinlenebiliyordu,
13:46
because they were afraidkorkmuş that people would think it was a hoaxşaka, basicallytemel olarak.
341
811000
2000
insaların bu uydunun yalan olduğunu düşünmesinden korkuyorlardı, aslında.
13:48
So they madeyapılmış it really easykolay to find it.
342
813000
2000
Bu nedenle kolaylıkla izlenebilir bir şekilde tasarladılar uyduyu.
13:50
So these two guys are sittingoturma there listeningdinleme to this signalişaret,
343
815000
3000
Bu iki adam, ofiste oturup sinyali dinlerken,
13:53
and people startbaşlama kindtür of cominggelecek into the officeofis and sayingsöz,
344
818000
2000
ofise insanlar gelmeye başlıyor ve diyorlar ki,
13:55
"WowVay canına, that's prettygüzel coolgüzel. Can I hearduymak? WowVay canına, that's great."
345
820000
3000
"Vay canına, bu süper birşey. Ben de dinleyebilir miyim? Vay be, harika!"
13:58
And before long, they think, "Well jeezTanrım, this is kindtür of historictarihi.
346
823000
3000
Çok geçmeden şunu fark ediyorlar, " Vay canına, bu tarihi bir an,
14:01
We mayMayıs ayı be the first people in the UnitedAmerika StatesBirleşik to be listeningdinleme to this.
347
826000
2000
muhtemelen Amerika'da bunu dinleyen ilk insanlar biziz.
14:03
We should recordkayıt it."
348
828000
2000
Bunu kaydetmeliyiz."
14:05
And so they bringgetirmek in this bigbüyük, clunkyaksak analoganalog tapebant recorderses kayıt cihazı
349
830000
2000
Böylece odaya bu kocaman, hantal, analog kayıt aletini getiriyorlar,
14:07
and they startbaşlama recordingkayıt these little bleepbleep, bleepsBleeps.
350
832000
3000
ve bu ufak biip, biip seslerini kaydetmeye başlıyorlar.
14:10
And they startbaşlama writingyazı the kindtür of datetarih stampkaşe, time stampspullar
351
835000
3000
Ve dudukları her bir biip sesinin aralığının
14:13
for eachher little bleepbleep that they recordkayıt.
352
838000
3000
saatini kaydetmeye başlıyorlar.
14:16
And they they startbaşlama thinkingdüşünme, "Well goshAllah Allah, you know, we're noticingfark
353
841000
2000
Derken şunu düşünmeye başlıyorlar, " Farkında mısın? Burada
14:18
smallküçük little frequencySıklık variationsvaryasyonlar here.
354
843000
3000
ufak bir frekans varyasyonu var.
14:21
We could probablymuhtemelen calculatehesaplamak the speedhız
355
846000
3000
Eğer Doppler etkisini kullanarak
14:24
that the satelliteuydu is travelingseyahat,
356
849000
2000
matematiksel birkaç formül yazarsak
14:26
if we do a little basictemel mathmatematik here
357
851000
2000
muhtemelen uydunun hızını
14:28
usingkullanma the DopplerDoppler effectEfekt."
358
853000
2000
hesaplayabiliriz.
14:30
And then they playedOyunun around with it a little bitbit more,
359
855000
2000
Derken buldukları ile biraz daha oynadılar,
14:32
and they talkedkonuştuk to a coupleçift of theironların colleaguesmeslektaşlar
360
857000
2000
ve farklı uzmanlık alanına sahip
14:34
who had other kindtür of specialtiesÖzel.
361
859000
2000
birkaç meslektaşları ile daha konuştular.
14:36
And they said, "JeezTanrım, you know,
362
861000
2000
Ve dediler ki, " Hey, biliyor musun,
14:38
we think we could actuallyaslında take a look at the slopeeğim of the DopplerDoppler effectEfekt
363
863000
2000
bizce Doppler etkisinin grafiğinin eğimini dikkatlice incelersek
14:40
to figureşekil out the pointsmakas at whichhangi
364
865000
2000
uydunun antenimize en yakın olduğu
14:42
the satelliteuydu is closestEn yakın to our antennaeanten
365
867000
2000
ya da en uzak olduğu anları
14:44
and the pointsmakas at whichhangi it's farthesten uzak away.
366
869000
2000
hesaplayabiliriz.
14:46
That's prettygüzel coolgüzel."
367
871000
2000
Süper bir şey bu."
14:48
And eventuallysonunda, they get permissionizin --
368
873000
2000
Nihayetinde, standart iş tanımlarının yanısıra
14:50
this is all a little sideyan projectproje that hadn'tolmasaydı been officiallyresmen partBölüm of theironların job descriptionaçıklama.
369
875000
3000
bu ufak yan projeyi de yapmak için izin alabildiler.
14:53
They get permissionizin to use the newyeni, you know, UNIVACUNIVAC computerbilgisayar
370
878000
3000
UFL'nin yeni satın aldığı ve bir odayı baştan başa dolduran
14:56
that takes up an entiretüm roomoda that they'dgittiklerini just gottenkazanılmış at the APLAPL.
371
881000
3000
yeni UNIVAC bilgisayarını kullanma iznini de kopardılar.
14:59
They runkoş some more of the numberssayılar, and at the endson of about threeüç or fourdört weekshaftalar,
372
884000
3000
Bazı rakamlar üzerinde çalıştılar, ve üç haftalık bir sürenin sonunda,
15:02
turnsdönüşler out they have mappedeşlenen the exactkesin trajectoryYörünge
373
887000
3000
bu uydunun Dünya etrafındaki yörüngesinin
15:05
of this satelliteuydu around the EarthDünya,
374
890000
2000
haritasını tam olarak çıkarmayı başardılar.
15:07
just from listeningdinleme to this one little signalişaret,
375
892000
2000
Bunu sadece yemek yerken kafeteryada
15:09
going off on this little sideyan hunchönsezi that they'dgittiklerini been inspiredyaratıcı to do
376
894000
3000
akıllarına gelen ufak bir öngörüyü dinleyerek
15:12
over lunchöğle yemeği one morningsabah.
377
897000
3000
başardılar.
15:15
A coupleçift weekshaftalar latersonra theironların bosspatron, FrankFrank McClureMcClure'ü,
378
900000
3000
Birkaç hafta sonra, patronları, Frank MCClure,
15:18
pullsçeker them into the roomoda and saysdiyor,
379
903000
2000
onları bir odaya çağırdı ve dedi ki,
15:20
"Hey, you guys, I have to asksormak you something
380
905000
2000
"Hey, çocuklar, sizden bir ricam var,
15:22
about that projectproje you were workingçalışma on.
381
907000
2000
şu çalıştığınız proje ile ilgili.
15:24
You've figuredanladım out an unknownBilinmeyen locationyer
382
909000
2000
Dünyanın etrafında dolanan ve bulunduğu
15:26
of a satelliteuydu orbitingyörüngesindeki the planetgezegen
383
911000
3000
nokta bilinmeyen bir uydunun konumunu
15:29
from a knownbilinen locationyer on the groundzemin.
384
914000
2000
yerden belirlemeyi başardınız.
15:31
Could you go the other way?
385
916000
2000
Peki, tersini yapabilir misiniz?
15:33
Could you figureşekil out an unknownBilinmeyen locationyer on the groundzemin,
386
918000
2000
Eğer uydunun yerini biliyor olsanız, dünya üzerindeki
15:35
if you knewbiliyordum the locationyer of the satelliteuydu?"
387
920000
3000
bir noktanın konumunu belirleyebilir misiniz?"
15:38
And they thought about it and they said,
388
923000
2000
Bunu biraz düşündüler, ve dediler ki,
15:40
"Well, I guesstahmin maybe you could. Let's runkoş the numberssayılar here."
389
925000
3000
"Hmm, sanırım yapılabilir. Bir hesaplayalım."
15:43
So they wentgitti back, and they thought about it.
390
928000
2000
Böylece odalarına gittiler, ve bu konuyu düşündüler.
15:45
And they camegeldi back and said, "ActuallyAslında, it'llolacak be easierDaha kolay."
391
930000
2000
Daha sonra geri geldiler ve dediler ki "Aslında, bu daha da kolay."
15:47
And he said, "Oh, that's great.
392
932000
2000
Patronları dedi ki, " Ah, bu güzel haber.
15:49
Because see, I have these newyeni nuclearnükleer submarinesdenizaltılar
393
934000
3000
Bakın, şu anda nükleer denizaltılar imal
15:52
that I'm buildingbina.
394
937000
2000
ediyoruz.
15:54
And it's really hardzor to figureşekil out how to get your missilefüze
395
939000
3000
ve bu denizaltılardan atılan bir füzenin
15:57
so that it will landarazi right on topüst of MoscowMoskova,
396
942000
2000
tam Moskova'nın göbeğine düşmesini sağlamak
15:59
if you don't know where the submarinedenizaltı is in the middleorta of the PacificPasifik OceanOkyanus.
397
944000
3000
eğer denizaltının Pasifik Okyanusu'ndaki konumunu bilmezseniz imkansız.
16:02
So we're thinkingdüşünme, we could throwatmak up a bunchDemet of satellitesuydular
398
947000
3000
Bu nedenle düşündük ki, yörüngeye bir grup uydu atabiliriz
16:05
and use it to trackiz our submarinesdenizaltılar
399
950000
3000
ve bu uyduları kullanarak denizaltılarımızın
16:08
and figureşekil out theironların locationyer in the middleorta of the oceanokyanus.
400
953000
2000
okyanusun ortasındaki konumlarını tam olarak bulabiliriz.
16:10
Could you work on that problemsorun?"
401
955000
2000
Bu konu üzerinde çalışır mısınız?"
16:12
And that's how GPSGPS was borndoğmuş.
402
957000
3000
İşte bu, GPS'in doğuşu.
16:15
30 yearsyıl latersonra,
403
960000
2000
30 yıl sonra,
16:17
RonaldRonald ReaganReagan actuallyaslında openedaçıldı it up and madeyapılmış it an openaçık platformplatform
404
962000
3000
Ronald Regan bu teknolojiyi açıkladı ve açık bir platform haline getirdi
16:20
that anybodykimse could kindtür of buildinşa etmek uponüzerine
405
965000
2000
ve bu platform isteyen herkesin
16:22
and anybodykimse could come alonguzun bir and buildinşa etmek newyeni technologyteknoloji
406
967000
3000
üzerine birşeyler ekleyebileceği ve yeni bir teknoloji geliştirerek
16:25
that would createyaratmak and innovateyenilik yapmak
407
970000
2000
yaratıcı ve yenilikçi
16:27
on topüst of this openaçık platformplatform,
408
972000
2000
bir şeyler üreteceği
16:29
left it openaçık for anyonekimse to do
409
974000
2000
bir ortam haline geldi. Herkesin
16:31
prettygüzel much anything they wanted with it.
410
976000
2000
ne isterse yapabileceği bir ortam.
16:33
And now, I guaranteegaranti you
411
978000
2000
Şimdi sizi temin ederim ki
16:35
certainlykesinlikle halfyarım of this roomoda, if not more,
412
980000
2000
bu odanın en azından yarısı, hatta daha da fazlası
16:37
has a devicecihaz sittingoturma in theironların pocketcep right now
413
982000
2000
cebinde, uzaydaki bu uydularla iletişim kurabilen
16:39
that is talkingkonuşma to one of these satellitesuydular in outerdış spaceuzay.
414
984000
3000
ufak birer cihaz taşıyor. Ve iddia ediyorum ki
16:42
And I betbahis you one of you, if not more,
415
987000
3000
en azından biriniz, hatta belki de çoğunuz
16:45
has used said devicecihaz and said satelliteuydu systemsistem
416
990000
3000
bu ufak cihazı ve bahsettiğim uydu sistemini
16:48
to locatebulun a nearbyyakında coffeehousekahvehane somewherebir yerde in the last --
417
993000
3000
son birkaç gün, ya da hafta içinde yakınlardaki bir kahvehanenin
16:51
(LaughterKahkaha)
418
996000
2000
(Gülüşmeler)
16:53
in the last day or last weekhafta, right?
419
998000
3000
yerini tespit etmede kullandınız, değil mi?
16:56
(ApplauseAlkış)
420
1001000
3000
(Alkışlar)
16:59
And that, I think,
421
1004000
2000
Ve bence bu harika bir
17:01
is a great casedurum studyders çalışma, a great lessonders
422
1006000
3000
örnek, çok iyi bir ders,
17:04
in the powergüç, the marvelousharika, kindtür of unplannedplansız
423
1009000
2000
bize açık yenilikçi sistemlerin gücünü
17:06
emergentAcil, unpredictableöngörülemeyen powergüç
424
1011000
3000
muhteşem, öngörülemeyen, ve
17:09
of openaçık innovativeyenilikçi systemssistemler.
425
1014000
2000
sınır tanımaz gücünü gösteriyor.
17:11
When you buildinşa etmek them right, they will be led to completelytamamen newyeni directionstalimatlar
426
1016000
2000
Bu sistemleri doğru kurarsanız, yaratıcılarının hayal bile etmedikleri
17:13
that the creatorsyaratıcıları never even dreamedhayal of.
427
1018000
2000
noktalara götürebilirler sizi.
17:15
I mean, here you have these guys
428
1020000
2000
Yani bakın, bir an bu iki adam
17:17
who basicallytemel olarak thought they were just followingtakip etme this hunchönsezi,
429
1022000
2000
anlık bir önseziyi, birlikte geliştirdikleri bu tutkulu
17:19
this little passiontutku that had developedgelişmiş,
430
1024000
2000
projeyi izlemekteydiler,
17:21
then they thought they were fightingkavga the ColdSoğuk WarSavaş,
431
1026000
2000
daha sonra soğuk savaşta yer aldıklarını düşündüler,
17:23
and then it turnsdönüşler out they're just helpingyardım ediyor somebodybirisi
432
1028000
2000
oysa görünen o ki, aslında sadece birilerine
17:25
find a soysoya latteLatte.
433
1030000
2000
sütlü kahve bulmada yardım ediyorlar.
17:27
(LaughterKahkaha)
434
1032000
2000
(Gülüşmeler)
17:29
That is how innovationyenilik happensolur.
435
1034000
2000
Yenilikler böyle yaratılır.
17:31
ChanceŞans favorsiyilik the connectedbağlı mindus.
436
1036000
2000
Tesadüf, birleşik zihinlere destek olur.
17:33
Thank you very much.
437
1038000
2000
Çok teşekkür ederim.
17:35
(ApplauseAlkış)
438
1040000
3000
(Alkışlar)
Translated by Isil Arican
Reviewed by Sancak Gülgen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Steven Johnson - Writer
Steven Berlin Johnson examines the intersection of science, technology and personal experience.

Why you should listen

Steven Johnson is a leading light of today's interdisciplinary and collaborative approach to innovation. His writings have influenced everything from cutting-edge ideas in urban planning to the battle against 21st-century terrorism. Johnson was chosen by Prospect magazine as one of the top ten brains of the digital future, and The Wall Street Journal calls him "one of the most persuasive advocates for the role of collaboration in innovation."

Johnson's work on the history of innovation inspired the Emmy-nominated six-part series on PBS, "How We Got To Now with Steven Johnson," which aired in the fall of 2014. The book version of How We Got To Now was a finalist for the PEN/E.O. Wilson Literary Science Writing Award. His new book, Wonderland: How Play Made the Modern World, revolves around the creative power of play and delight: ideas and innovations that set into motion many momentous changes in science, technology, politics and society. 

Johnson is also the author of the bestselling Where Good Ideas Come From: The Natural History of Innovation, one of his many books celebrating progress and innovation. Others include The Invention of Air and The Ghost Map. Everything Bad Is Good For You, one of the most discussed books of 2005, argued that the increasing complexity of modern media is training us to think in more complex ways. Emergence and Future Perfect explore the power of bottom-up intelligence in both nature and contemporary society.

An innovator himself, Johnson has co-created three influential sites: the pioneering online magazine FEED, the Webby-Award-winning community site, Plastic.com, and the hyperlocal media site outside.in, which was acquired by AOL in 2011.

Johnson is a regular contributor to WIRED magazine, as well as the New York Times, The Wall Street Journal and many other periodicals. He has appeared on many high-profile television programs, including "The Charlie Rose Show," "The Daily Show with Jon Stewart" and "The NewsHour with Jim Lehrer."


More profile about the speaker
Steven Johnson | Speaker | TED.com