TED@BCG Paris
Seema Bansal: How to fix a broken education system ... without any more money
Seema Bansal: Para harcamadan bozuk bir eğitim sistemi nasıl iyileştirilir
Filmed:
Readability: 3.6
1,525,529 views
Seema Bansal iddialı bir hedef belirleyerek Hindistan Haryana'da 15 bin okul için devlet eğitimi reformu gerçekleştirdi: 2020 yılına kadar, çocukların yüzde 80'i normal eğitim seviyesine ulaşmalı. Bu hedefe ek kaynak gerektirmeden her okulda ulaşacak reformlar arıyor. Bansal ve takımı öğretmenlerin grup mesajlarını kullanmaları gibi yaratıcı, basit teknikler kullanarak başarıya ulaştı ve öğrenmeyi ve katılımı Haryana'daki okullarda ölçülebilir bir şekilde geliştirdi.
Seema Bansal - Education innovator
BCG's Seema Bansal asks: Can governments actually make a meaningful difference in education? And rapidly? Yes, it turns out. Full bio
BCG's Seema Bansal asks: Can governments actually make a meaningful difference in education? And rapidly? Yes, it turns out. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
00:12
So we all have our own biases.
0
759
2350
Hepimizin önyargıları vardır.
00:15
For example, some of us tend to think
1
3133
2651
Mesela bazılarımız
düzgün işlemeyen devlet sistemlerini
düzgün işlemeyen devlet sistemlerini
00:17
that it's very difficult to transform
failing government systems.
failing government systems.
2
5808
3609
düzeltmenin çok zor
olduğunu düşünmeye meyillidir.
olduğunu düşünmeye meyillidir.
00:21
When we think of government systems,
3
9871
1747
Devlet sistemleri dendiğinde,
00:23
we tend to think that they're archaic,
set in their ways,
set in their ways,
4
11642
3591
eski, kendi iç düzeni olan
ve hatta yönetimin bir şeyleri
ve hatta yönetimin bir şeyleri
00:27
and perhaps, the leadership
is just too bureaucratic
is just too bureaucratic
5
15257
2696
değiştirebilmek için fazla bürokratik
olduğunu düşünürüz.
olduğunu düşünürüz.
00:29
to be able to change things.
6
17977
1405
00:32
Well, today, I want
to challenge that theory.
to challenge that theory.
7
20097
3015
Bugün bu teoriyi sınamak istiyorum.
00:35
I want to tell you a story
of a very large government system
of a very large government system
8
23886
4069
Size yalnızca kendi içinde
devrime uğramamış,
devrime uğramamış,
00:39
that has not only put itself
on the path of reform
on the path of reform
9
27979
3444
ayrıca üç yıldan kısa sürede muhteşem
sonuçlar göstermiş
sonuçlar göstermiş
00:43
but has also shown
fairly spectacular results
fairly spectacular results
10
31447
3189
bir devlet sistemi hakkında bir hikâye
00:46
in less than three years.
11
34660
1335
anlatmak istiyorum.
00:48
This is what a classroom
in a public school in India looks like.
in a public school in India looks like.
12
36746
4280
Bu, Hindistan devlet okulundaki bir sınıf.
00:53
There are 1 million such schools in India.
13
41050
2352
Hindistan'da bunun gibi
bir milyon okul var.
bir milyon okul var.
00:55
And even for me,
who's lived in India all her life,
who's lived in India all her life,
14
43878
3132
Ve tüm hayatını Hindistan'da
geçirmiş benim gibi biri için bile
geçirmiş benim gibi biri için bile
00:59
walking into one of these schools
is fairly heartbreaking.
is fairly heartbreaking.
15
47034
3047
bu okulları ziyaret etmek oldukça üzücü.
01:03
By the time kids are 11,
16
51106
2069
Çocuklar 11 yaşına geldiğinde
01:05
50 percent of them have fallen
so far behind in their education
so far behind in their education
17
53199
4032
onların %50'si eğitimde çok geri kalıyor
01:09
that they have no hope to recover.
18
57255
1740
ve iyileşme umutları yok.
01:11
11-year-olds cannot do simple addition,
19
59606
2798
11 yaşındakiler basit bir
toplama işlemi yapamıyor,
toplama işlemi yapamıyor,
01:14
they cannot construct
a grammatically correct sentence.
a grammatically correct sentence.
20
62428
2882
dil bilgisi açısından düzgün bir cümle
kuramıyorlar.
kuramıyorlar.
01:17
These are things that you and I
would expect an 8-year-old
would expect an 8-year-old
21
65779
3263
Bunlar sizin ve benim sekiz yaşındaki
bir çocuktan yapmasını
bir çocuktan yapmasını
01:21
to be able to do.
22
69066
1268
bekleyebileceğimiz şeyler.
01:22
By the time kids are 13 or 14,
23
70672
2797
Çocuklar 13, 14 yaşlarına geldiğinde
01:25
they tend to drop out of schools.
24
73493
1780
okulu bırakabiliyorlar.
01:28
In India, public schools
not only offer free education --
not only offer free education --
25
76313
3274
Hindistan'da devlet okulları ücretsiz,
eğitimin yanı sıra
eğitimin yanı sıra
01:31
they offer free textbooks,
free workbooks, free meals,
free workbooks, free meals,
26
79611
3413
ders kitapları, çalışma kitapları,
yemek ve hatta bazen
yemek ve hatta bazen
01:35
sometimes even cash scholarships.
27
83048
2070
nakit burslar veriyor.
01:37
And yet, 40 percent of the parents today
28
85691
2985
Tüm bunlara rağmen bugün
ebeveynlerin %40'ı
ebeveynlerin %40'ı
01:40
are choosing to pull their children
out of public schools
out of public schools
29
88700
3180
çocuklarını devlet okullarından alıp
01:43
and pay out of their pockets
to put them in private schools.
to put them in private schools.
30
91904
3517
üzerine para vererek özel okula
göndermeyi tercih ediyorlar.
göndermeyi tercih ediyorlar.
01:47
As a comparison,
in a far richer country, the US,
in a far richer country, the US,
31
95445
3665
Karşılaştırırsak,
çok daha zengin bir ülke olan ABD'de
çok daha zengin bir ülke olan ABD'de
01:51
that number is only 10 percent.
32
99134
1921
bu rakam sadece %10.
01:53
That's a huge statement on how broken
the Indian public education system is.
the Indian public education system is.
33
101377
4953
Bu, Hindistan eğitim sisteminin
ne hâlde olduğunu çok net gösteriyor.
ne hâlde olduğunu çok net gösteriyor.
01:59
So it was with that background
that I got a call in the summer of 2013
that I got a call in the summer of 2013
34
107431
4476
Hâl böyle iken, 2013 yılı yazında
Surina Rajan adında
Surina Rajan adında
02:03
from an absolutely brilliant lady
called Surina Rajan.
called Surina Rajan.
35
111931
3823
pırlanta gibi bir bayandan
bir telefon geldi.
bir telefon geldi.
02:07
She was, at that time, the head
of the Department of School Education
of the Department of School Education
36
115778
4117
O zaman Hindistan'ın Haryana eyaletinde
okul eğitimi bölümünün başındaydı.
02:11
in a state called Haryana in India.
37
119919
2266
02:14
So she said to us, "Look, I've been
heading this department
heading this department
38
122209
3071
Bize şöyle dedi: "Bakın, son
iki yıldır bu bölümün başındayım.
iki yıldır bu bölümün başındayım.
02:17
for the last two years.
39
125304
1226
Birkaç şey denedim ama
hiçbir işe yaramadı.
hiçbir işe yaramadı.
02:18
I've tried a number of things,
and nothing seems to work.
and nothing seems to work.
40
126554
3431
02:22
Can you possibly help?"
41
130008
1462
Acaba yardım edebilir misiniz?"
02:24
Let me describe Haryana
a little bit to you.
a little bit to you.
42
132852
2814
Size biraz Haryana'yı anlatayım.
02:27
Haryana is a state
which has 30 million people.
which has 30 million people.
43
135690
3359
Haryana 30 milyon nüfuslu bir eyalet.
02:31
It has 15,000 public schools
44
139721
3171
15 bin devlet okulu var
02:34
and 2 million plus
children in those public schools.
children in those public schools.
45
142916
2835
ve bu okullarda iki milyonun üzerinde
çocuk eğitim görüyor.
çocuk eğitim görüyor.
02:38
So basically, with that phone call,
46
146119
2444
Kısacası, bu telefon görüşmesinde
02:40
I promised to help a state and system
47
148587
2422
Peru veya Kanada kadar büyük olan
bir eyalete ve sistemine
bir eyalete ve sistemine
02:43
which was as large as that of Peru
or Canada transform itself.
or Canada transform itself.
48
151033
4323
kendisini dönüştürmesi için
yardım edeceğime söz verdim.
yardım edeceğime söz verdim.
02:48
As I started this project,
I was very painfully aware of two things.
I was very painfully aware of two things.
49
156591
3577
Bu projeye başladığımda iki şeyin
çok acı bir şekilde farkındaydım.
çok acı bir şekilde farkındaydım.
02:52
One, that I had never done
anything like this before.
anything like this before.
50
160192
3211
Birincisi, daha önce
böyle bir şeyi hiç yapmadım.
böyle bir şeyi hiç yapmadım.
02:55
And two, many others had,
perhaps without too much success.
perhaps without too much success.
51
163427
4375
Ve ikincisi, başkaları yapmıştı,
ama pek de başarılı olamadılar.
ama pek de başarılı olamadılar.
03:00
As my colleagues and I
looked across the country
looked across the country
52
168247
2762
İş arkadaşlarım ve ben
ülke ve dünya çapında
ülke ve dünya çapında
03:03
and across the world,
53
171033
1308
araştırmalar yaptık
03:04
we couldn't find another example
54
172365
1868
ama Haryana'da uygulayabileceğimiz
bir örnek dahi bulamadık.
bir örnek dahi bulamadık.
03:06
that we could just pick up
and replicate in Haryana.
and replicate in Haryana.
55
174257
2826
03:09
We knew that we had to craft
our own journey.
our own journey.
56
177107
2500
Kendi yolumuzu çizmek zorunda
olduğumuzu biliyorduk.
olduğumuzu biliyorduk.
03:12
But anyway, we jumped right in
and as we jumped in,
and as we jumped in,
57
180692
3054
Ama her hâlükârda işe koyulduk
ve başlar başlamaz
ve başlar başlamaz
03:15
all sorts of ideas started flying at us.
58
183770
2739
ortaya türlü fikirler çıkmaya başladı.
03:18
People said, "Let's change
the way we recruit teachers,
the way we recruit teachers,
59
186533
3038
"Öğretmen alım şeklini değiştirelim,
03:21
let's hire new principals and train them
60
189595
2744
yeni müdürler alıp onları eğitelim
03:24
and send them on international
learning tours,
learning tours,
61
192363
2218
ve onları uluslararası
öğrenim turlarına gönderelim,
öğrenim turlarına gönderelim,
03:26
let's put technology inside classrooms."
62
194605
2499
sınıflarda teknolojiyi kullanalım."
03:29
By the end of week one,
we had 50 ideas on the table,
we had 50 ideas on the table,
63
197128
2606
İlk haftanın sonunda masada
50 tane fikir vardı,
50 tane fikir vardı,
03:31
all amazing, all sounded right.
64
199758
2228
hepsi harikaydı ve kulağa güzel geliyordu.
03:34
There was no way we were
going to be able to implement 50 things.
going to be able to implement 50 things.
65
202010
4703
Bu 50 şeyi uygulamamızın imkânı yoktu.
03:39
So I said, "Hang on, stop.
66
207103
1750
O yüzden: "Bekleyin, durun." dedim.
03:41
Let's first at least decide
what is it we're trying to achieve."
what is it we're trying to achieve."
67
209175
3249
"Öncelikle neyi başarmaya
çalıştığımıza bir karar verelim."
çalıştığımıza bir karar verelim."
03:44
So with a lot of push and pull and debate,
68
212448
2774
Epey bir itiş, kakış ve tartışmayla
03:47
Haryana set itself a goal
which said: by 2020,
which said: by 2020,
69
215246
3887
Haryana kendine şöyle bir
hedef koydu: 2020 yılına kadar,
hedef koydu: 2020 yılına kadar,
03:51
we want 80 percent of our children
to be at grade-level knowledge.
to be at grade-level knowledge.
70
219157
3987
çocuklarımızın %80'inin normal
bilgi seviyesinde olmasını istiyoruz.
bilgi seviyesinde olmasını istiyoruz.
03:55
Now the specifics of the goal
don't matter here,
don't matter here,
71
223590
2883
Hedefin detaylarının burada bir önemi yok,
03:58
but what matters
is how specific the goal is.
is how specific the goal is.
72
226497
2914
ama önemi olan şey hedefin kesin olması.
04:01
Because it really allowed us
to take all those ideas
to take all those ideas
73
229786
2972
Çünkü bu, bize gönderilen fikirlerin
hepsini almayı ve
hepsini almayı ve
04:04
which were being thrown at us
74
232782
1425
hangilerini gerçekleştireceğimizi
belirlememizi sağladı.
belirlememizi sağladı.
04:06
and say which ones
we were going to implement.
we were going to implement.
75
234231
2374
04:08
Does this idea support this goal?
If yes, let's keep it.
If yes, let's keep it.
76
236629
4319
Bu fikir bu hedefi destekliyor mu?
Evetse, bunu alalım.
Evetse, bunu alalım.
04:12
But if it doesn't or we're not sure,
then let's put it aside.
then let's put it aside.
77
240972
3280
Ama değilse veya emin değilsek,
o zaman onu kenara koyalım.
o zaman onu kenara koyalım.
04:16
As simple as it sounds,
having a very specific goal right up front
having a very specific goal right up front
78
244276
4624
Bu kadar kolay bir şekilde,
önümüzde belirli bir hedefin olması
önümüzde belirli bir hedefin olması
dönüşüm serüvenimizde
04:20
has really allowed us to be
very sharp and focused
very sharp and focused
79
248924
3216
keskin ve odaklanmış olmamızı sağladı.
04:24
in our transformation journey.
80
252164
1628
04:25
And looking back over
the last two and a half years,
the last two and a half years,
81
253816
2618
Dönüp iki buçuk sene geriye baktığımızda
04:28
that has been a huge positive for us.
82
256458
1962
bu bizim için büyük bir artı oldu.
Hedefimiz belliydi
04:31
So we had the goal,
83
259488
1164
ve şimdi meselenin ne olduğunu,
sorunu bulmalıydık.
sorunu bulmalıydık.
04:32
and now we needed to figure out
what are the issues, what is broken.
what are the issues, what is broken.
84
260676
3406
04:37
Before we went into schools,
a lot of people told us
a lot of people told us
85
265001
2727
Okullara gitmeden önce,
birçok insan bize
birçok insan bize
04:39
that education quality is poor
86
267752
2066
eğitim kalitesinin düşük olduğunu söyledi,
04:41
because either the teachers are lazy,
they don't come into schools,
they don't come into schools,
87
269842
3874
çünkü ya öğretmenler tembel,
okula gelmiyorlar
okula gelmiyorlar
04:45
or they're incapable,
they actually don't know how to teach.
they actually don't know how to teach.
88
273740
3234
veya yetersizler, nasıl öğreteceklerini
gerçekten bilmiyorlar.
gerçekten bilmiyorlar.
04:49
Well, when we went inside schools,
we found something completely different.
we found something completely different.
89
277427
4283
Ama okullara gittik ve
tamamen farklı şeyler bulduk.
tamamen farklı şeyler bulduk.
04:53
On most days, most teachers
were actually inside schools.
were actually inside schools.
90
281734
3583
Çoğu gün, çoğu öğretmen aslında okuldaydı.
04:57
And when you spoke with them,
91
285771
1579
Ve onlarla konuştuğunuzda,
04:59
you realized they were perfectly capable
of teaching elementary classes.
of teaching elementary classes.
92
287374
3811
öğretme konusunda son derece
liyakatli oldukları fark ediliyordu.
liyakatli oldukları fark ediliyordu.
05:03
But they were not teaching.
93
291952
1804
Ama öğretmiyorlardı.
05:06
I went to a school
94
294702
1399
Gittiğim bir okulda
05:08
where the teachers were getting
the construction of a classroom
the construction of a classroom
95
296125
3084
öğretmenler sınıfın ve tuvaletin
inşaatını denetliyorlardı.
inşaatını denetliyorlardı.
05:11
and a toilet supervised.
96
299233
2078
05:13
I went to another school
97
301645
1642
Gittiğim başka bir okulda,
05:15
where two of the teachers
had gone to a nearby bank branch
had gone to a nearby bank branch
98
303311
2891
iki öğretmen yakındaki bir banka şubesine
05:18
to deposit scholarship money
into kids' accounts.
into kids' accounts.
99
306226
2742
burs parasını çocukların
hesabına yatırmaya gitmişti.
hesabına yatırmaya gitmişti.
05:21
At lunchtime, most teachers
were spending all of their time
were spending all of their time
100
309452
4291
Öğlen arasında, çoğu öğretmen
zamanlarının tamamını
zamanlarının tamamını
05:25
getting the midday meal cooking,
supervised and served to the students.
supervised and served to the students.
101
313767
4101
pişirilen öğlen yemeğini ve
çocuklara servisini kontrol ediyorlar.
çocuklara servisini kontrol ediyorlar.
05:30
So we asked the teachers,
102
318907
1204
Öğretmenlere sorduk,
05:32
"What's going on,
why are you not teaching?"
why are you not teaching?"
103
320135
2748
"Neler oluyor, neden ders yapmıyorsunuz?"
05:35
And they said, "This is
what's expected of us.
what's expected of us.
104
323196
2187
Cevapları şu oldu:
"Bizden beklenen şey bu.
"Bizden beklenen şey bu.
05:38
When a supervisor comes to visit us,
105
326500
2311
Bir müfettiş ziyarete geldiğinde
05:40
these are exactly the things
that he checks.
that he checks.
106
328835
2389
kontrol ettikleri şeyler bunlar.
05:43
Has the toilet been made,
has the meal been served.
has the meal been served.
107
331248
2680
Tuvalet yapılmış mı,
yemek servis edilmiş mi?
yemek servis edilmiş mi?
05:45
When my principal
goes to a meeting at headquarters,
goes to a meeting at headquarters,
108
333952
3110
Okul müdürüm merkeze toplantıya gittiğinde
05:49
these are exactly the things
which are discussed."
which are discussed."
109
337086
2387
konuşulan şeyler tam olarak bunlar."
05:52
You see, what had happened was,
over the last two decades,
over the last two decades,
110
340481
4024
Gördüğünüz gibi son 20 yıldır Hindistan
05:56
India had been fighting the challenge
of access, having enough schools,
of access, having enough schools,
111
344529
3830
erişim, yeterli sayıda okul,
okul kaydı, çocukları okula getirme
gibi zorluklarla mücadele etti.
gibi zorluklarla mücadele etti.
06:00
and enrollment, bringing children
into the schools.
into the schools.
112
348383
2771
06:03
So the government
launched a whole host of programs
launched a whole host of programs
113
351178
3430
Hükûmet bu sıkıntıları gidermek için
06:06
to address these challenges,
114
354632
1859
bir sürü program çıkardı
06:08
and the teachers became
the implicit executors of these programs.
the implicit executors of these programs.
115
356515
4757
ve öğretmenler de bu programların
gizli uygulayıcısı oldular.
gizli uygulayıcısı oldular.
06:13
Not explicitly, but implicitly.
116
361296
2148
Aşikâr değil, ama gizli.
06:16
And now, what was actually needed
was not to actually train teachers further
was not to actually train teachers further
117
364652
5016
Ve şimdi, asıl yapılması gereken
öğretmenleri daha fazla eğitmek
öğretmenleri daha fazla eğitmek
06:21
or to monitor their attendance
118
369692
1899
veya katılımlarını kontrol etmek değil,
06:23
but to tell them
that what is most important
that what is most important
119
371615
3871
onlara en önemli olan şeyin
06:27
is for them to go back
inside classrooms and teach.
inside classrooms and teach.
120
375510
2600
sınıfa dönmek ve öğretmek
olduğunu söylemek.
olduğunu söylemek.
06:30
They needed to be monitored
and measured and awarded
and measured and awarded
121
378134
3854
İzlenmeleri, denetlenmeleri
ve ödüllendirilmeleri gereken şey
ve ödüllendirilmeleri gereken şey
06:34
on the quality of teaching
122
382012
1348
eğitim kaliteleri olmalı,
06:35
and not on all sorts of other things.
123
383384
1843
diğer konular değil.
06:38
So as we went through
the education system,
the education system,
124
386018
2460
Eğitim sistemini eşeledikçe,
06:40
as we delved into it deeper,
we found a few such core root causes
we found a few such core root causes
125
388502
5260
derinlere indikçe, insanların
sistem içindeki davranışlarını belirleyen,
sistem içindeki davranışlarını belirleyen,
06:45
which were determining, which were
shaping how people behaved in the system.
shaping how people behaved in the system.
126
393786
4132
şekillendiren birkaç temel sorun bulduk.
06:49
And we realized that unless we change
those specific things,
those specific things,
127
397942
3683
Ve bu belirli şeyleri değiştirmezsek
06:53
we could do a number of other things.
128
401649
1953
birkaç şey yapabileceğimizi fark ettik.
06:55
We could train, we could put
technology into schools,
technology into schools,
129
403626
2843
Eğitebilir, sınıflara
teknoloji koyabilirdik
teknoloji koyabilirdik
06:58
but the system wouldn't change.
130
406493
1980
ama sistem değişmezdi.
07:00
And addressing these non-obvious
core issues
core issues
131
408497
3057
Ve bu bariz olmayan temel meseleler
07:03
became a key part of the program.
132
411578
1809
programın püf noktası oldu.
07:06
So, we had the goal and we had the issues,
133
414678
2952
Yani, elimizde hedef ve sorunlar vardı
07:09
and now we needed to figure out
what the solutions were.
what the solutions were.
134
417654
2749
ve şimdi çözümlerin ne olduğunu
bulmamız gerekiyordu.
bulmamız gerekiyordu.
07:12
We obviously did not want
to recreate the wheel,
to recreate the wheel,
135
420888
2438
Tabii ki tekerleği tekrar
icat etmek istemiyorduk,
icat etmek istemiyorduk,
07:15
so we said, "Let's look around
and see what we can find."
and see what we can find."
136
423350
2750
bu yüzden, "Etrafa bakıp bir şeyler
bulamaya çalışalım." dedik.
bulamaya çalışalım." dedik.
07:18
And we found these beautiful,
small pilot experiments
small pilot experiments
137
426490
4897
Ve ülke ve dünya çapında yapılan
07:23
all over the country
and all over the world.
and all over the world.
138
431411
2171
bu güzel, küçük pilot deneyleri bulduk.
07:26
Small things being done by NGOs,
being done by foundations.
being done by foundations.
139
434146
3968
STK'lar ve vakıflar tarafından yapılan
küçük şeyler.
küçük şeyler.
07:30
But what was also interesting
was that none of them actually scaled.
was that none of them actually scaled.
140
438138
3957
Ama ilginç olan bir şey de,
bunların hiçbirinin ölçekli olmamasıydı.
bunların hiçbirinin ölçekli olmamasıydı.
07:34
All of them were limited
to 50, 100 or 500 schools.
to 50, 100 or 500 schools.
141
442119
3538
Hepsi 50, 100 veya 500 okulla
sınırlandırılmıştı.
sınırlandırılmıştı.
07:37
And here, we were looking
for a solution for 15,000 schools.
for a solution for 15,000 schools.
142
445681
3040
Ve biz burada, 15 bin okul için
bir çözüm arıyorduk.
bir çözüm arıyorduk.
07:41
So we looked into why,
143
449180
1704
Nedenlerini araştırmaya başladık.
07:42
if these things actually work,
why don't they actually scale?
why don't they actually scale?
144
450908
3115
Eğer bu şeyler işe yarıyorsa
neden ölçeklenmesin?
neden ölçeklenmesin?
07:46
What happens is that
when a typical NGO comes in,
when a typical NGO comes in,
145
454572
3235
Tipik STK'lar devreye girdiğinde
07:49
they not only bring in their expertise
146
457831
2413
sadece uzmanlıklarını değil,
07:52
but they also bring in
additional resources.
additional resources.
147
460268
2515
ayrıca ek kaynaklarını da getirirler.
07:54
So they might bring in money,
148
462807
1757
Yani para getirebilirler,
07:56
they might bring in people,
149
464588
1321
insan getirebilirler,
07:57
they might bring in technology.
150
465933
1694
teknoloji getirebilirler.
07:59
And in the 50 or 100 schools
that they actually operate in,
that they actually operate in,
151
467651
4389
Ve çalışma yaptıkları 50 veya 100 okulda
08:04
those additional resources
actually create a difference.
actually create a difference.
152
472064
2860
bu ek kaynaklar aslında
bir fark yaratabilir.
bir fark yaratabilir.
08:07
But now imagine that the head of this NGO
153
475476
2532
Fakat düşünün ki, bu STK'nin başkanı
Okul Eğitimi bölümünün başkanına gider
08:10
goes to the head
of the School Education Department
of the School Education Department
154
478032
2755
ve der ki: "Hey, hadi bunu
15 bin okul için yapalım."
15 bin okul için yapalım."
08:12
and says, "Hey, now let's do this
for 15,000 schools."
for 15,000 schools."
155
480811
3265
08:16
Where is that guy or girl
going to find the money
going to find the money
156
484100
3453
Peki bunu 15 bin okula yaymak için
gereken parayı bulacak olan
adam veya kadın nerede?
adam veya kadın nerede?
08:19
to actually scale this up
to 15,000 schools?
to 15,000 schools?
157
487577
2704
08:22
He doesn't have the additional money,
158
490305
1762
Gerekli paraya sahip değil,
08:24
he doesn't have the resources.
159
492091
1597
gerekli kaynaklara sahip değil.
08:25
And hence, innovations don't scale.
160
493712
2351
Dolayısıyla yenilikler yayılamıyor.
08:28
So right at the beginning
of the project, what we said was,
of the project, what we said was,
161
496938
3403
Projenin en başında şunu söyledik:
08:32
"Whatever we have to do
has to be scalable,
has to be scalable,
162
500365
2646
"Yapmamız gereken şey
ölçeklenebilir olmalı,
ölçeklenebilir olmalı,
08:35
it has to work in all 15,000 schools."
163
503035
3287
15 bin okulun hepsinde işe yaramalı."
08:38
And hence, it has to work
within the existing budgets
within the existing budgets
164
506346
3792
Dolayısıyla, bu eyaletin elindeki
08:42
and resources that the state actually has.
165
510162
2531
mevcut bütçe ve kaynaklarla yapılmalı.
08:45
Much easier said than done.
166
513552
1875
Söylemesi yapmaktan kolay.
08:47
(Laughter)
167
515451
1389
(Gülüşmeler)
08:48
I think this was definitely
the point in time
the point in time
168
516864
2156
Takımımın benden
nefret ettiği anın tam olarak
nefret ettiği anın tam olarak
08:51
when my team hated me.
169
519044
1844
bu an olduğunu düşünüyorum.
08:52
We spent a lot of long hours
in office, in cafés,
in office, in cafés,
170
520912
5178
Ofiste, kafelerde, hatta bazen barlarda
08:58
sometimes even in bars,
171
526114
1295
uzun saatler harcadık,
08:59
scratching out heads and saying,
172
527433
1663
kafamızı kaşıyarak:
09:01
"Where are the solutions,
how are we going to solve this problem?"
how are we going to solve this problem?"
173
529120
3266
"Çözümler nerede, bu problemi
nasıl çözeceğiz?" dedik.
nasıl çözeceğiz?" dedik.
09:04
In the end, I think we did
find solutions to many of the issues.
find solutions to many of the issues.
174
532410
3780
Sonunda, birçok mesele için
bir çözüm bulduğumuzu düşünüyorum.
bir çözüm bulduğumuzu düşünüyorum.
09:08
I'll give you an example.
175
536214
1873
Size bir örnek vereceğim.
09:10
In the context of effective learning,
176
538111
1942
Etkili öğrenme bağlamında,
09:12
one of the things people talk about
is hands-on learning.
is hands-on learning.
177
540077
3285
insanların konuştuğu şeylerden biri
uygulamalı öğrenme.
uygulamalı öğrenme.
09:15
Children shouldn't memorize
things from books,
things from books,
178
543386
2268
Çocuklar kitaplardan
bir şeyler ezberlememeli,
bir şeyler ezberlememeli,
09:17
they should do activities,
179
545678
1589
aktiviteler yapmalı.
09:19
and that's a more effective way to learn.
180
547291
1999
Ve bu daha etkili bir öğrenme yolu.
09:21
Which basically means
giving students things
giving students things
181
549314
2298
Bu da öğrencilere boncuk, çubuk,
09:23
like beads, learning rods, abacuses.
182
551636
3422
abaküs vermek anlamına geliyor.
09:27
But we did not have
the budgets to give that
the budgets to give that
183
555082
2454
Fakat 15 bin okuldaki 2 milyon çocuğa
09:29
to 15,000 schools, 2 million children.
184
557560
2615
bunu verecek bir bütçemiz yok.
09:32
We needed another solution.
185
560199
1703
Başka bir çözüme ihtiyacımız vardı.
Hiçbir şey aklımıza gelmiyordu.
09:34
We couldn't think of anything.
186
562446
1546
09:36
One day, one of our team members
went to a school
went to a school
187
564368
2829
Bir gün, takımımızdan biri
bir okula gitmiş
bir okula gitmiş
09:39
and saw a teacher pick up sticks
and stones from the garden outside
and stones from the garden outside
188
567221
4366
ve bir öğretmenin okulun
bahçesinden taş ve sopalar alıp
bahçesinden taş ve sopalar alıp
09:43
and take them into the classroom
189
571611
1821
sınıfa götürdüğünü ve onları
09:45
and give them to the students.
190
573456
1512
öğrencilere verdiğini görmüş.
09:47
That was a huge eureka moment for us.
191
575726
2907
Bu bizim için büyük bir "Buldum!" anıydı.
09:51
So what happens now
in the textbooks in Haryana
in the textbooks in Haryana
192
579617
2883
Ve artık Haryana ders kitaplarında
09:54
is that after every concept,
we have a little box
we have a little box
193
582524
2742
her kavramdan sonra,
küçük bir kutumuz var.
küçük bir kutumuz var.
09:57
which are instructions
for the teachers which say,
for the teachers which say,
194
585290
2388
Burada öğretmenler için talimatlar var.
09:59
"To teach this concept,
here's an activity that you can do.
here's an activity that you can do.
195
587702
4156
"Bu kavramı öğretmek için,
yapabileceğiniz bir aktivite var.
yapabileceğiniz bir aktivite var.
10:03
And by the way, in order
to actually do this activity,
to actually do this activity,
196
591882
3087
Ve bu arada, bu aktiviteyi yapmak için,
10:06
here are things that you can use
from your immediate environment,
from your immediate environment,
197
594993
3179
hemen yakın çevrenizde
kullanabileceğiniz şeyler şunlar.
kullanabileceğiniz şeyler şunlar.
10:10
whether it be the garden outside
or the classroom inside,
or the classroom inside,
198
598196
3021
Gerek dışarıda bahçede veya sınıfta
10:13
which can be used
as learning aids for kids."
as learning aids for kids."
199
601241
2445
çocukların öğrenmelerine
yardımcı olacak şeyler."
yardımcı olacak şeyler."
10:16
And we see teachers all over Haryana
200
604194
2446
Haryana'daki öğretmenlerin
10:18
using lots of innovative things
to be able to teach students.
to be able to teach students.
201
606664
3250
öğrencilere öğretmek için
birçok yenilikçi şey kullandığını gördük.
birçok yenilikçi şey kullandığını gördük.
10:22
So in this way, whatever we designed,
202
610617
3585
Bu şekilde, tasarladığımız şeyleri
10:26
we were actually able to implement it
203
614226
2078
ilk günden 15 bin okulda uygulayabildik.
10:28
across all 15,000 schools from day one.
204
616328
2804
10:32
Now, this brings me to my last point.
205
620304
2186
Şimdi, bu beni son konuma getirdi.
10:34
How do you implement something
across 15,000 schools
across 15,000 schools
206
622514
3273
Bir şeyi 15 bin okul ve 100 bin öğretmende
10:37
and 100,000 teachers?
207
625811
1757
nasıl uygularsınız?
10:40
The department used to have a process
208
628357
2022
Müdürlüğün önceden
çok ilginç bir işleyişi vardı.
çok ilginç bir işleyişi vardı.
10:42
which is very interesting.
209
630403
1274
10:43
I like to call it "The Chain of Hope."
210
631701
2701
Buna "Umut Zinciri" diyorum.
10:48
They would write a letter
from the headquarters
from the headquarters
211
636240
2360
Merkezden bir mektup yazarlar
10:50
and send it to the next level,
212
638624
1625
ve onu bir üst seviyeye,
10:52
which was the district offices.
213
640273
1483
yani bölge müdürlüğüne gönderirlerdi.
10:54
They would hope that in each
of these district offices,
of these district offices,
214
642186
2657
Umuyorlardı ki,
bu bölge ofislerinin her birinde,
bu bölge ofislerinin her birinde,
10:56
an officer would get the letter,
would open it, read it
would open it, read it
215
644867
3975
bir memur bu mektubu alacak,
açacak, okuyacak
açacak, okuyacak
11:00
and then forward it to the next level,
216
648866
2094
ve onu bir üst seviyeye gönderecek,
11:02
which was the block offices.
217
650984
2007
yani ilçe müdürlüğüne.
11:05
And then you would hope
that at the block office,
that at the block office,
218
653015
3765
Ve ilçe müdürlüğünde de umulur ki,
11:08
somebody else got the letter,
219
656804
1483
birisi mektubu alır,
11:10
opened it, read it and forwarded it
eventually to the 15,000 principals.
eventually to the 15,000 principals.
220
658311
4019
açar, okur ve onu
15 bin müdüre yönlendirir.
15 bin müdüre yönlendirir.
11:14
And then one would hope
that the principals
that the principals
221
662354
2659
Ve umulur ki müdürler
mektubu alır, okur, anlar
11:17
got the letter, received it,
understood it
understood it
222
665037
2647
11:19
and started implementing it.
223
667708
1930
ve uygulamaya başlar.
11:21
It was a little bit ridiculous.
224
669662
1647
Bu biraz saçmaydı.
11:24
Now, we knew technology was the answer,
225
672684
2461
Şimdi, cevabın teknoloji
olduğunu biliyorduk
olduğunu biliyorduk
11:27
but we also knew
that most of these schools
that most of these schools
226
675169
2141
ama ayrıca bu okulların çoğunda bilgisayar
11:29
don't have a computer or email.
227
677334
2077
veya e-posta olmadığını da biliyorduk.
11:32
However, what the teachers do have
are smartphones.
are smartphones.
228
680497
3083
Lakin öğretmenlerin
akıllı telefonları var.
akıllı telefonları var.
11:35
They're constantly on SMS,
on Facebook and on WhatsApp.
on Facebook and on WhatsApp.
229
683604
4679
Sürekli SMS atıyor, Facebook
ve WhatsApp kullanıyorlar.
ve WhatsApp kullanıyorlar.
11:40
So what now happens in Haryana is,
230
688650
2245
Ve şu anda Haryana'da
11:42
all principals and teachers are divided
into hundreds of WhatsApp groups
into hundreds of WhatsApp groups
231
690919
4620
tüm müdürler ve öğretmenler
yüzlerce WhatsApp grubuna bölündü
yüzlerce WhatsApp grubuna bölündü
11:47
and anytime something needs
to be communicated,
to be communicated,
232
695563
2822
ve iletişim kurulması gerektiğinde
11:50
it's just posted across
all WhatsApp groups.
all WhatsApp groups.
233
698409
2421
WhatsApp gruplarıyla iletişime geçiliyor.
11:53
It spreads like wildfire.
234
701486
2201
Ateş gibi yayılıyor.
11:55
You can immediately check
who has received it,
who has received it,
235
703711
2993
Anında kime ulaştığını, kimin okuduğunu
11:58
who has read it.
236
706728
1290
kontrol edebiliyorsunuz.
12:00
Teachers can ask clarification
questions instantaneously.
questions instantaneously.
237
708042
3860
Öğretmenler derhal konuyla ilgili
soru sorabiliyor.
soru sorabiliyor.
12:03
And what's interesting is,
238
711926
1241
Ve ilginç olanı da,
12:05
it's not just the headquarters
who are answering these questions.
who are answering these questions.
239
713191
3358
bu soruları cevaplayanlar
sadece merkezdekiler olmuyor.
sadece merkezdekiler olmuyor.
12:08
Another teacher from
a completely different part of the state
a completely different part of the state
240
716573
2889
Eyaletin diğer ucundaki bir öğretmen
12:11
will stand up and answer the question.
241
719486
2393
soruyu cevaplandırabiliyor.
12:13
Everybody's acting
as everybody's peer group,
as everybody's peer group,
242
721903
2680
Herkes birbirinin
grubundaymış gibi davranıyor
grubundaymış gibi davranıyor
12:16
and things are getting implemented.
243
724607
1794
ve işler uygulanabiliyor.
12:19
So today, when you go
to a school in Haryana,
to a school in Haryana,
244
727784
2283
Ve bugün, Haryana'daki
bir okula gittiğinizde,
bir okula gittiğinizde,
12:22
things look different.
245
730091
1587
her şey farklı görünüyor.
12:23
The teachers are back inside classrooms,
246
731702
2430
Öğretmenler sınıflarına tekrar döndü
12:26
they're teaching.
247
734156
1304
ve artık ders yapıyorlar.
12:27
Often with innovative techniques.
248
735484
1858
Daha çok da yenilikçi tekniklerle.
12:29
When a supervisor
comes to visit the classroom,
comes to visit the classroom,
249
737740
3102
Sınıfa bir müfettiş geldiğinde,
12:32
he or she not only checks
the construction of the toilet
the construction of the toilet
250
740866
3867
sadece tuvaletlerin inşaasını
kontrol etmiyor,
kontrol etmiyor,
12:36
but also what is the quality of teaching.
251
744757
2343
ayrıca öğretme kalitesine de bakıyor.
12:40
Once a quarter,
all students across the state
all students across the state
252
748092
3116
Her üç ayda bir,
eyalet çapında tüm öğrenciler
eyalet çapında tüm öğrenciler
12:43
are assessed on their learning outcomes
253
751232
2165
değerlendirmeye tabi tutuluyor
12:45
and schools which are
doing well are rewarded.
doing well are rewarded.
254
753421
2858
ve başarılı olan okullar ödüllendiriliyor.
12:48
And schools which are not doing so well
255
756303
2469
Ve çok iyi sonuç alamayan okullar
12:50
find themselves having
difficult conversations.
difficult conversations.
256
758796
2405
hesap vermek zorunda kalıyorlar.
12:53
Of course, they also get
additional support
additional support
257
761568
2079
Tabii ki, daha iyi olmaları için de
12:55
to be able to do better in the future.
258
763671
1936
ek destek alıyorlar.
12:59
In the context of education,
259
767232
1624
Eğitim bağlamında,
13:00
it's very difficult
to see results quickly.
to see results quickly.
260
768880
2367
hızlı sonuç elde etmek çok zor.
13:03
When people talk about systemic,
large-scale change,
large-scale change,
261
771630
2975
İnsanlar sistemli, geniş çapta bir
değişim hakkında konuşurken
değişim hakkında konuşurken
13:06
they talk about periods
of 7 years and 10 years.
of 7 years and 10 years.
262
774629
3579
genelde 7 ve 10 yıllık
değişime bakarlar.
değişime bakarlar.
13:10
But not in Haryana.
263
778232
1265
Ama Haryana'da öyle değil.
13:12
In the last one year, there have been
three independent studies,
three independent studies,
264
780153
3952
Geçtiğimiz sene,
üç bağımsız çalışma yapıldı.
üç bağımsız çalışma yapıldı.
13:16
all measuring student learning outcomes,
265
784129
2579
Hepsi de öğrencilerin
öğrenme durumlarını değerlendirdi.
öğrenme durumlarını değerlendirdi.
13:18
which indicate that something fundamental,
266
786732
2307
Sonuç olarak Haryana'da esaslı
13:21
something unique is happening in Haryana.
267
789063
2090
ve eşsiz bir şeyin olduğu görüldü.
13:23
Learning levels of children
have stopped declining,
have stopped declining,
268
791622
3008
Çocukların öğrenme seviyeleri
azalmayı durdurmuş
azalmayı durdurmuş
13:26
and they have started going up.
269
794654
1803
ve yükselmeye başlamış.
13:28
Haryana is one of the few
states in the country
states in the country
270
796481
3210
Haryana bir gelişme gösteren
13:31
which is showing an improvement,
271
799715
1579
ülkedeki birkaç eyaletten biri,
13:33
and certainly the one that is showing
the fastest rate of improvement.
the fastest rate of improvement.
272
801318
3703
hatta en hızlı artış oranına sahip.
13:38
These are still early signs,
273
806005
1368
Bunlar hâlâ ilk belirtiler,
önümüzde uzun bir yol var,
13:39
there's a long way to go,
274
807397
1194
13:40
but this gives us a lot of hope
for the future.
for the future.
275
808615
2491
fakat bu, gelecek adına
bizlere umut veriyor.
bizlere umut veriyor.
13:44
I recently went to a school,
276
812859
1563
Geçenlerde bir okula gittim
13:46
and as I was leaving,
277
814446
1943
ve ayrılırken
13:48
I ran into a lady,
278
816413
1151
bir bayanla karşılaştım.
13:49
her name was Parvati,
279
817588
1151
Adı Parvati'ydi.
13:50
she was the mother of a child,
280
818763
1438
Bir çocuğun annesiydi
13:52
and she was smiling.
281
820225
1271
ve gülümsüyordu.
13:53
And I said, "Why are you smiling,
what's going on?"
what's going on?"
282
821828
2909
"Neden gülümsüyorsun,
ne oldu?" dedim.
ne oldu?" dedim.
13:56
And she said, "I don't know
what's going on,
what's going on,
283
824761
2746
O da: "Ne olduğunu bilmiyorum,
13:59
but what I do know
is that my children are learning,
is that my children are learning,
284
827531
3087
ama çocuklarımın öğrendiğini,
14:02
they're having fun,
285
830642
1451
eğlendiğini
14:04
and for the time being, I'll stop
my search for a private school
my search for a private school
286
832117
3195
ve şu anda onları göndereceğim
bir özel okul arayışımı bırakıyorum.
bir özel okul arayışımı bırakıyorum.
14:07
to send them to."
287
835336
1163
14:09
So I go back to where I started:
288
837523
2000
Ve başladığım yere geri dönüyorum.
14:11
Can government systems transform?
289
839547
1874
Devlet sistemleri dönüşebilir mi?
14:14
I certainly believe so.
290
842163
1500
Kesinlikle buna inanıyorum.
14:15
I think if you give them the right levers,
291
843687
2094
Eğer onlara doğru kaldıraçları verirseniz
14:17
they can move mountains.
292
845805
1483
dağları oynatabilirler.
14:19
Thank you.
293
847735
1151
Teşekkürler.
14:20
(Applause)
294
848910
6115
(Alkışlar)
ABOUT THE SPEAKER
Seema Bansal - Education innovatorBCG's Seema Bansal asks: Can governments actually make a meaningful difference in education? And rapidly? Yes, it turns out.
Why you should listen
BCG's Seema Bansal is an associate director in the New Delhi office. Since joining BCG in 2000, she has worked extensively in financial services and telecommunications. Today, Bansal leads BCG's social impact and development practice in India, and works on disparate projects in fields including education, food security and nutrition and governance within government agencies.
Bansal earned an MBA from the Indian Institute of Management in Calcutta, and a degree in electronics and electrical communication from Punjab Engineering College in Chandigarh.
Seema Bansal | Speaker | TED.com