Nora McInerny: We don't "move on" from grief. We move forward with it
Nora McInerny: Kederi arkamızda bırakmıyoruz, onunla ilerliyoruz
Nora McInerny makes a living talking to people about life's hardest moments. Full bio
Double-click the English transcript below to play the video.
düşük yaptım.
my husband Aaron died
üç yıldan sonra.
with stage-four glioblastoma,
for brain cancer.
beni bir yerlere çağırmaya bayılır.
about this period of my life,
it's going to happen to you.
in this specific order or at this speed,
aynı sıra veya hızla değil.
that I have seen will stun you:
a 100 percent chance of dying.
to talk about death and loss,
konuşabileceğim bir kariyer yaptım.
because it's pretty easy to recap,
çünkü tekrarlamak oldukça kolay,
that other people have experienced.
kayıp ve trajediler hakkında.
daha fazla kazanabilseydim ama...
and I wish I made more money, but ...
podcastler sundum.
I started a little nonprofit.
küçük bir organizasyon kurdum.
with the uncomfortable,
elimden geleni yapıyorum.
especially if it's someone else's grief.
that I started with my friend Moe,
your husband, wife, girlfriend, boyfriend,
kocan, karın, sevgilin
arkadaşlarının arkadaşlarına kadar
are just going to look around
of friends of friends
bulana dek.
who's gone through something similar,
towards each other
and not get your sad on other people.
üzüntünüzü bulaştırmazsınız.
homoseksüeller, heteroseksüeller,
married, partnered,
küçük grupların;
duymayı istemediği
aren't ready or willing to hear yet.
şeylerden bahsetmesi.
ve ben seksi düşünmeden duramıyorum.
about sex, is that normal?"
of the Property Brothers?"
and I see old people holding hands,
yaşlı çiftler görüyorum.
been together for decades,
through together,
tartışmalarını hayal ediyorum.
over who should take out the trash ...
that we have in the group
the world that is grief-adjacent
ama çok yakın olanların
of unscientific studies,
ilgileniyorum, onlara yatkınım.
Çekici Genç Dullar Kulübüne gitmek.
The Hot Young Widows Club
when your person died?" They did.
hatırlıyor musunuz?" Hatırlıyorlar.
people said to you?"
Çok fazla cevap var.
people say a lot of things,
hızla ilk sıraya yerleşiyor.
a very handsome man named Matthew,
evlendiğimi söylüyorum.
in our blended family,
banliyölerde yaşıyoruz.
of Minneapolis, Minnesota, USA.
böylece elimi bile sürmemin gerekmediği
and I don't even touch them.
Bir kez bile böyle kullanmadım.
I've never once said it that way.
anyone else say it that way.
language is trash, so ...
who, like, speaks it
anlamlı bir şekilde konuşanlardan
that makes sense -- good job.
ama ben arkamda bırakmadım.
really good, but I haven't "moved on."
and I hate that phrase so much,
ve bu sözden nefret ediyorum.
and love are just moments
ve bırakmam gereken anılar olduğu.
and that I probably should.
I slip so easily into the present tense,
şimdiki zamana çok kolay kayıyorum.
beni garip gösterdiğini düşündüm.
that made we weird.
or because we're forgetful,
ya da kayıtsız kalmamız değil.
we love, who we've lost,
that he was before,
onun nasıl olacağını söylemesi de değil.
people try to tell me that he would be.
ya da genlerini paylaşmamış,
who share none of his DNA,
because I had Aaron
that Matthew wanted to marry.
insana dönüştürdü.
in his favorite river in Minnesota,
Minnesota'daki favori nehrine serptik.
you fit into a plastic bag --
plastik poşete sığarsınız,
stuck to my fingers.
in the water and rinsed them,
ve onları durulayabilirdim.
parmaklarımı yalayarak temizledim.
daha fazlasını kaybetmekten korkuyordum.
than I had already lost,
that he would always be a part of me.
benimle kalmasını istiyordum.
fill himself with poison for three years,
seninle biraz daha vakit geçirmek için
zehirle doldurmasını izlemek,
a little bit longer with you,
person he was the night you met
hiçbir şey kalmayana kadar solması,
who isn't even two years old yet,
on the last day of his life,
in a few hours,
biliyormuş gibi
Güle güle," demesi.
finally, like really fall in love
ve bunu siz bile gördüğünüzde
I've been wrong this entire time.
or a reality show -- it's so quiet,
ya da reality şovu değil. Çok sessiz.
parçalara ayrıldığında
that connects the two of us
even when he's gone."
ve o her zaman sıcak olduğu için
freezing and he's so warm,
and shove them up his shirt ...
I laid in bed with Aaron
if my hands were cold,
söyleyemem.
I would ever do that.
is always going to be sad.
and I'm just a hologram.
sadece bir holograma döndüğümde bile.
is always going to make me laugh.
beni her zaman güldürecek olması gibi.
with all of these other emotions.
ve onlarla karışır.
among the people who love me,
gözle görülür biçimde rahatladı.
we can all go home.
hepimiz eve gidebiliriz.
is so appealing even to me,
I had gotten that, too, but I didn't.
Ama öyle olmadı.
I love you, honey --
it was like an alternate universe,
alternatif evren
kitaplarından biri gibiydi.
own adventure" books from the '80s
"Would you like to think about Aaron?
geçmişi şimdiyi ve geleceği?
just get in there," and I did.
those two plots were unfurling at once,
gözler önüne serildi.
really helped me realize the enormity
büyüklüğünü anlamama yardım etti.
that my love for Aaron
are not opposing forces.
they were like ... frankly.
onlar... dürüsttüler.
all around the world,
and traumatic losses every day.
travmatik kayıplar yaşıyor.
that's ever happened to them.
of someone they love,
hatta onlarca yıl önce kaybettikleri biri.
years ago, even decades ago.
around this loss
kendilerini kapatmadılar
hayatlarının merkezi haline getirmediler.
have kept spinning.
a total stranger,
just as much as the joyful ones.
at the people around us
ve mucizelerini deneyimleyen insanlara
and tell them to "move on," do we?
yazılı kart gönderdikten beş yıl sonra
"Congratulations on your beautiful baby,"
"Another birthday party? Get over it."
Atlat artık bunu." diye düşünmeyiz.
or watching "The Wire" on HBO,
until you get it, until you do it.
once it's your love or your baby,
sizin aşkınız ya da bebeğiniz olduğunda,
and your front row at the funeral,
cenazede sizin ön sıranız olduğunda
is not a moment in time,
o anlık olmadığını anlarsınız,
by something chronic.
grief feels like it could be.
öyle hissettirebiliyor.
to remind one another
bazı şeylerin onarılamaz olduğunu,
bir duygu olduğunu hatırlamak
you'll be grieving, and able to love
aynı anda üzgün ve mutlu olabilirsiniz.
is going to laugh again and smile again.
ve güleceğini hatırlamamız gerek.
they'll even find love again.
they're going to move forward.
that they've moved on.
arkalarında bıraktığı anlamına gelmez.
ABOUT THE SPEAKER
Nora McInerny - Author, podcast hostNora McInerny makes a living talking to people about life's hardest moments.
Why you should listen
Nora McInerny speaks from experience and empathy, having lost her second baby, her father and her husband over the course of six weeks at age 31. She is the best-selling author of the memoir It’s Okay To Laugh, Crying Is Cool Too, the host of the award-winning podcast "Terrible, Thanks for Asking" and the founder of the nonprofit Still Kickin. She contributes words to Elle, Cosmopolitan, Buzzfeed, Time, Slate and Vox, where she's often tapped for her essays highlighting the emotional landscape and humor in complex topics, like the financial impacts of healthcare and grief in a digital age.
McInerny is a master storyteller known for her dedication to bringing heart and levity to the difficult and uncomfortable conversations most of us try to avoid, and also for being very tall. She was voted "Most Humorous" by the Annunciation Catholic School Class of 1998.
Nora McInerny | Speaker | TED.com