ABOUT THE SPEAKER
Sherry Turkle - Cultural analyst
Sherry Turkle studies how technology is shaping our modern relationships: with others, with ourselves, with it.

Why you should listen

Since her path breaking The Second Self: Computers and The Human Spirit in 1984 psychologist and sociologist Sherry Turkle has been studying how technology changes not only what we do but also whom we are. In 1995's Life on the Screen: Identity in the Age of the Internet, Turkle explored how the Internet provided new possibilities for exploring identity. In her book, Alone Together: Why We Expect More From Technology and Less From Each Other, Turkle argues that the social media we encounter on a daily basis confront us with moments of temptation. Drawn by the illusion of companionship without the demands of intimacy, we confuse postings and online sharing with authentic communication. In her most recent bestselling book, Reclaiming Conversation: The Power of Talk in a Digital Age, Turkle argues that now, with a deeper understanding of our vulnerability to technology, we must reclaim conversation, the most human—and humanizing—thing that we do. The virtues of person-to-person conversation are timeless; to the disconnections of our modern age, it is the talking cure.

Described as "the Margaret Mead of digital cuture," Turkle's work focuses on the world of social media, the digital workplace, and the rise of chatbots and sociable robots. As she puts it, these are technologies that propose themselves "as the architect of our intimacies." We are drawn to sacrifice conversation for mere connection. Turkle suggests that just because we grew up with the Internet, we tend to see it as all grown up, but it is not: Digital technology is still in its infancy, and there is ample time for us to reshape how we build it and use it.

Turkle is a professor in the Program in Science, Technology and Society at MIT and the founder and director of the MIT Initiative on Technology and Self.

More profile about the speaker
Sherry Turkle | Speaker | TED.com
TED2012

Sherry Turkle: Connected, but alone?

Sherry Turkle: İletişim içerisinde, ama yalnız mıyız?

Filmed:
5,719,071 views

Teknolojiden çok şey beklerken, birbirimizden beklentilerimiz azaldı mı? Sherry Turkle teknolojik araçların ve çevirimiçi karakterlerimizin insan irtibatını ve iletişimini nasıl yeniden tanımladığını inceliyor -- ve bizden sahip olmak istediğimiz yeni iletişim türleri hakkında düşünmemizi istiyor.
- Cultural analyst
Sherry Turkle studies how technology is shaping our modern relationships: with others, with ourselves, with it. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:15
Just a momentan agoönce,
0
0
2000
Biraz önce,
00:17
my daughterkız evlat RebeccaRebecca textedmesaj attım me for good luckşans.
1
2000
4000
kızım Rebecca bana iyi şanslar mesajı attı.
00:21
Her textMetin said,
2
6000
2000
Mesajında,
00:23
"MomAnne, you will rockKaya."
3
8000
3000
"Anneciğim ortalığı yıkacaksın." demiş.
00:26
I love this.
4
11000
2000
Bunu seviyorum.
00:28
GettingBaşlarken that textMetin
5
13000
2000
Bu mesajı almak
00:30
was like gettingalma a hugsarılmak.
6
15000
2000
bana sarılmış olması gibi.
00:32
And so there you have it.
7
17000
3000
Ve işte gördünüz.
00:35
I embodysomutlaştırmak
8
20000
2000
Merkezi bir
00:37
the centralmerkezi paradoxparadoks.
9
22000
2000
ikilemi taşıyorum.
00:39
I'm a womankadın
10
24000
2000
Ben, mesajların
00:41
who lovessever gettingalma textsmetinler
11
26000
2000
çok fazlasının sorun yarattığını
00:43
who'skim going to tell you
12
28000
2000
size anlatan ama
00:45
that too manyçok of them can be a problemsorun.
13
30000
3000
onları seven bir kadınım.
00:48
ActuallyAslında that reminderuyarı mektubu of my daughterkız evlat
14
33000
3000
Aslında kızımın bu mesajı
00:51
bringsgetiriyor me to the beginningbaşlangıç of my storyÖykü.
15
36000
3000
hikayemin başlangıcını hatırlatıyor.
00:54
1996, when I gaveverdi my first TEDTalkTEDTalk,
16
39000
4000
1996'da, ilk TED konuşmamı yaparken,
00:58
RebeccaRebecca was fivebeş yearsyıl oldeski
17
43000
2000
Rebecca 5 yaşındaydı
01:00
and she was sittingoturma right there
18
45000
2000
ve tam şurada oturuyordu,
01:02
in the frontön rowsıra.
19
47000
2000
şu ön sırada.
01:04
I had just writtenyazılı a bookkitap
20
49000
2000
O zaman internetin hayatımıza
01:06
that celebratedünlü our life on the internetInternet
21
51000
2000
girişini kutlayan bir kitap yazmıştım
01:08
and I was about to be on the coverkapak
22
53000
3000
ve Wired dergisinde kapak
01:11
of WiredKablolu magazinedergi.
23
56000
2000
olmak üzereydim.
01:13
In those headydüşüncesiz daysgünler,
24
58000
2000
O günlerde,
01:15
we were experimentingdeneme
25
60000
2000
sohbet odaları ve çevrim içi
01:17
with chatsohbet roomsOdalar and onlineinternet üzerinden virtualsanal communitiestopluluklar.
26
62000
3000
sanal iletişim yollarıyla tanışıyorduk.
01:20
We were exploringkeşfetmek differentfarklı aspectsyönleri of ourselveskendimizi.
27
65000
4000
Kendimizin farklı yanlarını keşfediyorduk.
01:24
And then we unpluggedunplugged.
28
69000
2000
Ve sonra kablolardan kurtulduk.
01:26
I was excitedheyecanlı.
29
71000
2000
Bundan etkilenmiştim.
01:28
And, as a psychologistpsikolog, what excitedheyecanlı me mostçoğu
30
73000
3000
Ve bir psikolog olarak beni en çok etkileyen
01:31
was the ideaFikir
31
76000
2000
şu fikirdi:
01:33
that we would use what we learnedbilgili in the virtualsanal worldDünya
32
78000
3000
bu sanal alemde kendimizle, kimliklerimizle ilgili
01:36
about ourselveskendimizi, about our identityKimlik,
33
81000
3000
öğrendiklerimizi, gerçek hayatta
01:39
to livecanlı better liveshayatları in the realgerçek worldDünya.
34
84000
3000
daha iyi yaşamak için kullanabiliyorduk.
01:42
Now fast-forwardHızlı ileri sarma to 2012.
35
87000
3000
Şimdi 2012'ye gelelim.
01:45
I'm back here on the TEDTED stageevre again.
36
90000
3000
Yeniden TED sahnesindeyim.
01:48
My daughter'skız çocukları 20. She's a collegekolej studentÖğrenci.
37
93000
3000
Kızım 20 yaşında. Üniversiteye gidiyor.
01:51
She sleepsuyur with her cellphonecep telefonu,
38
96000
4000
Cep telefonuyla uyuyor,
01:55
so do I.
39
100000
2000
ben de öyle.
01:57
And I've just writtenyazılı a newyeni bookkitap,
40
102000
3000
Ve yeni bir kitap yazdım,
02:00
but this time it's not one
41
105000
3000
ama bu seferki beni
02:03
that will get me on the coverkapak
42
108000
2000
Wired dergisinin kapağına
02:05
of WiredKablolu magazinedergi.
43
110000
2000
taşımayacak.
02:07
So what happenedolmuş?
44
112000
3000
Peki ne oldu?
02:10
I'm still excitedheyecanlı by technologyteknoloji,
45
115000
3000
Hala teknolojiyle ilgili heyecanlıyım,
02:13
but I believe,
46
118000
2000
ama inandığım
02:15
and I'm here to make the casedurum,
47
120000
2000
ve burada anlatacağım şey şu:
02:17
that we're lettingicar it take us placesyerler
48
122000
2000
teknolojinin bizi istemediğimiz yere
02:19
that we don't want to go.
49
124000
2000
götürmesine izin veriyoruz.
02:21
Over the pastgeçmiş 15 yearsyıl,
50
126000
2000
Geçen 15 yıl içinde,
02:23
I've studiedokudu technologiesteknolojiler of mobileseyyar communicationiletişim
51
128000
3000
mobil iletişim teknolojilerini inceledim
02:26
and I've interviewedgörüşülen hundredsyüzlerce and hundredsyüzlerce of people,
52
131000
3000
ve yüzlerce insanla görüştüm,
02:29
younggenç and oldeski,
53
134000
2000
genç ve yaşlı,
02:31
about theironların pluggedtakılı in liveshayatları.
54
136000
2000
çevrim içi hayatlarıyla ilgili.
02:33
And what I've foundbulunan
55
138000
2000
Ve şunu anladım:
02:35
is that our little devicescihazlar,
56
140000
2000
bizim küçük araçlarımız,
02:37
those little devicescihazlar in our pocketscepler,
57
142000
3000
cebimizdeki küçük araçlar,
02:40
are so psychologicallypsikolojik olarak powerfulgüçlü
58
145000
2000
psikolojik olarak o kadar güçlü ki
02:42
that they don't only changedeğişiklik what we do,
59
147000
4000
sadece yaptıklarımızı değiştirmekle kalmıyor,
02:46
they changedeğişiklik who we are.
60
151000
3000
kim olduğumuzu da değiştiriyor.
02:49
Some of the things we do now with our devicescihazlar
61
154000
2000
Şu anda araçlarımızla yaptığımız şeyleri
02:51
are things that, only a fewaz yearsyıl agoönce,
62
156000
3000
birkaç yıl önce yapacak olsaydık
02:54
we would have foundbulunan oddgarip
63
159000
2000
tuhaf ve rahatsız edici
02:56
or disturbingrahatsız edici,
64
161000
2000
bulurduk,
02:58
but they'veonlar ettik quicklyhızlı bir şekilde come to seemgörünmek familiartanıdık,
65
163000
3000
ama kısa sürede alıştık ve artık
03:01
just how we do things.
66
166000
2000
yaptığımız şey bu.
03:03
So just to take some quickhızlı examplesörnekler:
67
168000
3000
Hemen bazı örneklere bakalım:
03:06
People textMetin or do emailE-posta
68
171000
2000
İnsanlar yönetim kurulu toplantılarında
03:08
duringsırasında corporatetüzel boardyazı tahtası meetingstoplantılar.
69
173000
3000
mesaj ya da e-mail yazıyorlar.
03:11
They textMetin and shopDükkan and go on FacebookFacebook
70
176000
3000
Ders esnasında, sunum sırasında
03:14
duringsırasında classessınıflar, duringsırasında presentationssunumlar,
71
179000
3000
hatta her çeşit toplantıda mesajlaşıyor,
03:17
actuallyaslında duringsırasında all meetingstoplantılar.
72
182000
2000
alışveriş yapıyor ya da Facebook'a giriyorlar.
03:19
People talk to me about the importantönemli newyeni skillbeceri
73
184000
3000
İnsanlar bana yeni bir önemli yetenekten bahseder oldu:
03:22
of makingyapma eyegöz contacttemas
74
187000
2000
mesajlaşırken
03:24
while you're textingmanifatura.
75
189000
2000
göz teması kurmak.
03:26
(LaughterKahkaha)
76
191000
2000
(Gülüşmeler)
03:28
People explainaçıklamak to me
77
193000
2000
İnsanlar bunun zor olduğunu
03:30
that it's hardzor, but that it can be donetamam.
78
195000
3000
ama imkansız olmadığını anlatıyor.
03:33
ParentsAnne textMetin and do emailE-posta
79
198000
2000
Ebeveynler sofrada
03:35
at breakfastkahvaltı and at dinnerakşam yemegi
80
200000
2000
mesajlaşıyor ya da e-posta yazıyor
03:37
while theironların childrençocuklar complainşikayet
81
202000
3000
ve çocuklar anne-babaları tüm dikkatlerini
03:40
about not havingsahip olan theironların parents'Anne babamın fulltam attentionDikkat.
82
205000
2000
kendilerine vermediklerinden şikayet ediyorlar.
03:42
But then these sameaynı childrençocuklar
83
207000
2000
Ama sonra aynı çocuklar
03:44
denyreddetmek eachher other theironların fulltam attentionDikkat.
84
209000
3000
birbirlerine de tüm dikkatlerini vermiyorlar.
03:47
This is a recentson shotatış
85
212000
2000
Bu fotoğraf
03:49
of my daughterkız evlat and her friendsarkadaşlar
86
214000
3000
kızım ve arkadaşlarının
03:52
beingolmak togetherbirlikte
87
217000
2000
birlikteyken
03:54
while not beingolmak togetherbirlikte.
88
219000
3000
birlikte olmayışlarının bir karesi.
03:57
And we even textMetin at funeralsCenaze.
89
222000
2000
Ve cenazelerde bile mesaj yazıyoruz.
03:59
I studyders çalışma this.
90
224000
2000
Şunu inceledim.
04:01
We removeKaldır ourselveskendimizi
91
226000
2000
Kendimizi acılarımızdan
04:03
from our griefkeder or from our reveryrevery
92
228000
2000
ve derin düşüncelerimizden çekip
04:05
and we go into our phonestelefonlar.
93
230000
3000
telefonlarımıza dalıyoruz.
04:08
Why does this mattermadde?
94
233000
2000
Buradaki sorun ne?
04:10
It mattershususlar to me
95
235000
2000
Bence sorun var
04:12
because I think we're settingayar ourselveskendimizi up for troublesorun --
96
237000
3000
çünkü kendimizi bir probleme sürüklüyoruz --
04:15
troublesorun certainlykesinlikle
97
240000
2000
birbirimizle nasıl
04:17
in how we relateilgili to eachher other,
98
242000
2000
ilişki kuracağımızla ilgili bir probleme,
04:19
but alsoAyrıca troublesorun
99
244000
2000
ve ayrıca
04:21
in how we relateilgili to ourselveskendimizi
100
246000
3000
kendimizle kuracağımız ilişki
04:24
and our capacitykapasite for self-reflectionKendini yansıtma.
101
249000
3000
ve kendimizi yansıtma kapasitemizle ilgili bir problem.
04:27
We're gettingalma used to a newyeni way
102
252000
2000
Beraberken yalnız olmanın
04:29
of beingolmak aloneyalnız togetherbirlikte.
103
254000
3000
bu yeni yoluna alışıyoruz.
04:32
People want to be with eachher other,
104
257000
2000
İnsanlar hem beraber olmak,
04:34
but alsoAyrıca elsewherebaşka yerde --
105
259000
2000
hem de başka yerde olmak istiyor --
04:36
connectedbağlı to all the differentfarklı placesyerler they want to be.
106
261000
3000
olmak istedikleri tüm farklı yerlerle irtibat kurmak istiyor.
04:39
People want to customizeözelleştirmek theironların liveshayatları.
107
264000
3000
İnsanlar hayatlarını uyarlamak istiyor.
04:42
They want to go in and out of all the placesyerler they are
108
267000
3000
Oldukları her yere girip çıkmak istiyor
04:45
because the thing that mattershususlar mostçoğu to them
109
270000
2000
çünkü kendileri için mühim olan
04:47
is controlkontrol over where they put theironların attentionDikkat.
110
272000
4000
dikkatlerini verdikleri yeri kontrol edebilmek.
04:51
So you want to go to that boardyazı tahtası meetingtoplantı,
111
276000
3000
Yani o kurul toplantısına gitmek istiyorsunuz,
04:54
but you only want to payödeme attentionDikkat
112
279000
2000
ama sadece sizi ilgilendiren yere
04:56
to the bitsbit that interestfaiz you.
113
281000
2000
dikkatinizi vermek istiyorsunuz.
04:58
And some people think that's a good thing.
114
283000
3000
Ve bazı insanlar bunun iyi bir şey olduğunu düşünüyor.
05:01
But you can endson up
115
286000
2000
Ama bunun sonunda
05:03
hidinggizleme from eachher other,
116
288000
2000
devamlı bağlantıda olsak bile
05:05
even as we're all constantlysürekli connectedbağlı to eachher other.
117
290000
3000
kendimizi birbirimizden saklanırken bulabiliriz.
05:08
A 50-year-old-yaşında business man
118
293000
2000
50 yaşında bir iş adamı
05:10
lamentedağıt to me
119
295000
2000
artık iş yerinde
05:12
that he feelshissediyor he doesn't have colleaguesmeslektaşlar anymoreartık at work.
120
297000
3000
iş arkadaşları yokmuş gibi hissettiğinden yakındı.
05:15
When he goesgider to work, he doesn't stop by to talk to anybodykimse,
121
300000
3000
İşe gittiğinde durup da kimseyle konuşmuyor,
05:18
he doesn't call.
122
303000
2000
kimseyi aramıyor.
05:20
And he saysdiyor he doesn't want to interruptkesmek his colleaguesmeslektaşlar
123
305000
3000
Dediğine göre iş arkadaşlarını rahatsız etmek istemiyor.
05:23
because, he saysdiyor, "They're too busymeşgul on theironların emailE-posta."
124
308000
3000
çünkü dediğine göre: "E-postalarıyla çok meşguller."
05:26
But then he stopsdurak himselfkendisi
125
311000
2000
Ama sonra kendini durdurup
05:28
and he saysdiyor, "You know, I'm not tellingsöylüyorum you the truthhakikat.
126
313000
2000
dedi ki, "Biliyor musun, sana doğruyu söylemiyorum.
05:30
I'm the one who doesn't want to be interruptedkesintiye.
127
315000
3000
Asıl rahatsız edilmek istemeyen benim.
05:33
I think I should want to,
128
318000
2000
Sanırım istemem gerek
05:35
but actuallyaslında I'd ratherdaha doğrusu just do things on my BlackberryBlackBerry."
129
320000
4000
ama aslında Blackberry'mle meşgul olmayı tercih ediyorum."
05:39
AcrossArasında the generationsnesiller,
130
324000
2000
Nesillerdir insanların
05:41
I see that people can't get enoughyeterli of eachher other,
131
326000
4000
birbirine yeterince doyamadığını görüyorum,
05:45
if and only if
132
330000
2000
sadece ve sadece
05:47
they can have eachher other at a distancemesafe,
133
332000
3000
birbirlerine belli mesafede ulaşabiliyorlar,
05:50
in amountsmiktarlar they can controlkontrol.
134
335000
2000
kontrol edebildikleri miktarlarda.
05:52
I call it the GoldilocksGoldilocks effectEfekt:
135
337000
3000
Ben buna Goldilocks etkisi diyorum:
05:55
not too closekapat, not too faruzak,
136
340000
3000
ne çok yakın ne çok uzak,
05:58
just right.
137
343000
2000
tam ayarında.
06:00
But what mightbelki feel just right
138
345000
2000
Ama orta yaşlı bir yöneticiye göre
06:02
for that middle-agedorta yaşlı executiveyönetici
139
347000
2000
ayarında olan miktar
06:04
can be a problemsorun for an adolescentergen
140
349000
2000
yüz yüze ilişkilerini geliştirmesi gereken
06:06
who needsihtiyaçlar to developgeliştirmek face-to-faceyüz yüze relationshipsilişkiler.
141
351000
4000
bir ergen için sorun yaratabilir.
06:10
An 18-year-old-yaşında boyoğlan
142
355000
2000
Kısa mesajı her şey için kullanan
06:12
who useskullanımları textingmanifatura for almostneredeyse everything
143
357000
3000
18 yaşında bir genç, bana
06:15
saysdiyor to me wistfullyözlemle,
144
360000
2000
efkarlı bir şekilde şöyle dedi:
06:17
"SomedayBir gün, somedaybirgün,
145
362000
3000
"Bir gün, bir gün,
06:20
but certainlykesinlikle not now,
146
365000
2000
ama kesinlikle şimdi değil,
06:22
I'd like to learnöğrenmek how to have a conversationkonuşma."
147
367000
4000
nasıl sohbet edileceğini öğrenmek isterim."
06:26
When I asksormak people
148
371000
2000
İnsanlara şunu sorduğumda:
06:28
"What's wrongyanlış with havingsahip olan a conversationkonuşma?"
149
373000
3000
"Birileriyle sohbet etmenin nesi yanlış?"
06:31
People say, "I'll tell you what's wrongyanlış with havingsahip olan a conversationkonuşma.
150
376000
4000
Cevap şu oluyor: "Sohbet etmekteki sorunu söyleyeyim.
06:35
It takes placeyer in realgerçek time
151
380000
3000
Gerçek zamanda oluyor
06:38
and you can't controlkontrol what you're going to say."
152
383000
4000
ve söyleyeceğin şeyi kontrol edemiyorsun."
06:42
So that's the bottomalt linehat.
153
387000
2000
İşte bu da son nokta.
06:44
TextingManifatura, emailE-posta, postinggönderme,
154
389000
3000
Mesajlar, e-posta, iletiler,
06:47
all of these things
155
392000
2000
bunların hepsi
06:49
let us presentmevcut the selföz as we want to be.
156
394000
3000
olmak istediğimiz kişiyi sunmamıza müsade ediyor.
06:52
We get to editDüzenle,
157
397000
2000
Düzenleme yapabiliyoruz,
06:54
and that meansanlamına geliyor we get to deletesilmek,
158
399000
3000
ve bu silebileceğimiz anlamına da geliyor,
06:57
and that meansanlamına geliyor we get to retouchrötuş,
159
402000
3000
ve bu da yüzümüzü, sesimizi,
07:00
the faceyüz, the voiceses,
160
405000
2000
vücudumuzu rötuşlayabileceğimiz
07:02
the flesheti, the bodyvücut --
161
407000
2000
anlamına geliyor --
07:04
not too little, not too much,
162
409000
3000
ne çok az, ne çok fazla,
07:07
just right.
163
412000
2000
tam ayarında.
07:09
Humanİnsan relationshipsilişkiler
164
414000
2000
İnsan ilişkileri
07:11
are richzengin and they're messydağınık
165
416000
2000
çok zengin olduğu gibi dağınık
07:13
and they're demandingzahmetli.
166
418000
2000
ve talepkar.
07:15
And we cleantemiz them up with technologyteknoloji.
167
420000
3000
Biz de tüm bunları teknolojiyle temizliyoruz.
07:18
And when we do,
168
423000
2000
Ve bunu yaptığımızda
07:20
one of the things that can happenolmak
169
425000
2000
ortaya çıkan şeylerden biri
07:22
is that we sacrificekurban conversationkonuşma
170
427000
2000
sohbet etmeyi sade bir bağlantıya
07:24
for meresırf connectionbağ.
171
429000
2000
kurban etmemiz oluyor.
07:26
We short-changekandırıyorsun ourselveskendimizi.
172
431000
3000
Kendimizle ilgili eksik bilgiler veriyoruz.
07:29
And over time,
173
434000
2000
Ve zamanla,
07:31
we seemgörünmek to forgetunutmak this,
174
436000
2000
bunu unutmuş gibi görünüyoruz,
07:33
or we seemgörünmek to stop caringsempatik.
175
438000
3000
ya da umursamaktan vazgeçmiş gibi.
07:36
I was caughtyakalandı off guardbekçi
176
441000
4000
Stephen Colbert bana
07:40
when StephenStephen ColbertColbert
177
445000
2000
şu derin soruyu sorduğunda
07:42
askeddiye sordu me a profoundderin questionsoru,
178
447000
4000
hazırlıksız yakalanmıştım,
07:46
a profoundderin questionsoru.
179
451000
3000
çok temel bir soru.
07:49
He said, "Don't all those little tweetsTweets,
180
454000
6000
Demişti ki," Bu küçük tweetlerin hepsi
07:55
don't all those little sipsyudumlar
181
460000
3000
çevrim içi iletişimin
07:58
of onlineinternet üzerinden communicationiletişim,
182
463000
3000
bu küçük yudumları,
08:01
addeklemek up to one bigbüyük gulpyudum
183
466000
3000
bir araya geldiğinde
08:04
of realgerçek conversationkonuşma?"
184
469000
4000
gerçek bir sohbeti oluşturmuyor mu?"
08:08
My answerCevap was no,
185
473000
2000
Cevabım hayırdı,
08:10
they don't addeklemek up.
186
475000
2000
birleşmiyorlar.
08:12
ConnectingBağlanma in sipsyudumlar mayMayıs ayı work
187
477000
4000
Yudumları birleştirmek
08:16
for gatheringtoplama discreetsağduyulu bitsbit of informationbilgi,
188
481000
4000
işe yarar miktarda bilgi oluşturmaya yarar,
08:20
they mayMayıs ayı work for sayingsöz, "I'm thinkingdüşünme about you,"
189
485000
4000
yani "Seni düşünüyorum." demeye yarayabilir
08:24
or even for sayingsöz, "I love you," --
190
489000
2000
hatta "Seni seviyorum." bile olabilir --
08:26
I mean, look at how I feltkeçe
191
491000
2000
Yani kızımdan aldığım mesajla
08:28
when I got that textMetin from my daughterkız evlat --
192
493000
3000
nasıl hissettiğime bir bakın --
08:31
but they don't really work
193
496000
2000
ama birbiriniz hakkında bir şeyler
08:33
for learningöğrenme about eachher other,
194
498000
2000
öğrenmek için gerçekten işe yaramazlar,
08:35
for really cominggelecek to know and understandanlama eachher other.
195
500000
4000
birbirinizi tanımak ve anlamak için yetmezler.
08:39
And we use conversationskonuşmaları with eachher other
196
504000
4000
Ve birbirimizle sohbet ederken
08:43
to learnöğrenmek how to have conversationskonuşmaları
197
508000
2000
aslında birbirimizle nasıl sohbet edebileceğimizi
08:45
with ourselveskendimizi.
198
510000
2000
öğreniyoruz.
08:47
So a flightuçuş from conversationkonuşma
199
512000
2000
Yani gerçek bir sohbet kurmak
08:49
can really mattermadde
200
514000
2000
çok önemlidir,
08:51
because it can compromisetaviz
201
516000
2000
çünkü bu bizim kendimizi yansıtma
08:53
our capacitykapasite for self-reflectionKendini yansıtma.
202
518000
2000
yeteneğimizi geliştirmeye yarar.
08:55
For kidsçocuklar growingbüyüyen up,
203
520000
2000
Büyüyen çocuklar için,
08:57
that skillbeceri is the bedrockana kaya of developmentgelişme.
204
522000
4000
bu yetenek gelişimin temelidir.
09:01
Over and over I hearduymak,
205
526000
2000
Hep duyuyorum:
09:03
"I would ratherdaha doğrusu textMetin than talk."
206
528000
3000
"Konuşmaktansa mesaj atarım."
09:06
And what I'm seeinggörme
207
531000
2000
Ve şunu görüyorum:
09:08
is that people get so used to beingolmak short-changedhissetmeniistemiyorum
208
533000
2000
insanlar gerçek sohbetler dışında kendileriyle ilgili
09:10
out of realgerçek conversationkonuşma,
209
535000
2000
eksik bilgi vermeye ve
09:12
so used to gettingalma by with lessaz,
210
537000
3000
daha azıyla idare etmeye öyle alışmışlar ki
09:15
that they'veonlar ettik becomeolmak almostneredeyse willingistekli
211
540000
2000
neredeyse diğer insanlar olmadan da
09:17
to dispensedağıtmak with people altogethertamamen.
212
542000
2000
yaşayabilmek için istekli hale gelmişler.
09:19
So for exampleörnek,
213
544000
2000
Mesela,
09:21
manyçok people sharepay with me this wishdilek,
214
546000
2000
çoğu insan bana şöyle bir dileğinı anlattı,
09:23
that some day a more advancedileri versionversiyon of SiriSiri,
215
548000
3000
Apple iPhone'un dijital asistanı Siri'nin
09:26
the digitaldijital assistantYardımcısı on Apple'sApple'nın iPhoneiPhone,
216
551000
3000
bir gün daha gelişmiş bir versiyonunun çıkıp
09:29
will be more like a besten iyi friendarkadaş,
217
554000
2000
başkaları dinlemezken dinleyen
09:31
someonebirisi who will listen
218
556000
2000
en iyi arkadaşımızmış gibi
09:33
when othersdiğerleri won'talışkanlık.
219
558000
2000
olmasını istiyorlar.
09:35
I believe this wishdilek
220
560000
2000
Böylesi bir dileğin
09:37
reflectsyansıtır a painfulacı verici truthhakikat
221
562000
2000
son 15 yılda öğrenmiş olduğum
09:39
that I've learnedbilgili in the pastgeçmiş 15 yearsyıl.
222
564000
3000
çok acı bir gerçeği yansıttığına inanıyorum.
09:42
That feelingduygu that no one is listeningdinleme to me
223
567000
4000
Kimsenin bizi dinlemediği hissinin
09:46
is very importantönemli
224
571000
2000
teknolojiyle aramızdaki
09:48
in our relationshipsilişkiler with technologyteknoloji.
225
573000
2000
ilişkide çok önemli bir rolü var.
09:50
That's why it's so appealingçekici
226
575000
2000
Bu yüzden bir Facebook sayfasına
09:52
to have a FacebookFacebook pagesayfa
227
577000
2000
ya da bir Twitter hesabına sahip olmak
09:54
or a TwitterTwitter feedbesleme --
228
579000
2000
çekici geliyor --
09:56
so manyçok automaticOtomatik listenersdinleyici.
229
581000
3000
onlarca otomatik dinleyici.
09:59
And the feelingduygu that no one is listeningdinleme to me
230
584000
3000
Ve kimsenin bizi dinlemediği hissi
10:02
make us want to spendharcamak time
231
587000
2000
bizi umursuyormuş gibi görünen
10:04
with machinesmakineler that seemgörünmek to carebakım about us.
232
589000
3000
mekinelerle daha çok zaman geçirmemize sebep oluyor.
10:07
We're developinggelişen robotsrobotlar,
233
592000
2000
Yeni robotlar geliştiriyoruz,
10:09
they call them sociableSürmeli robotsrobotlar,
234
594000
2000
sosyal robotlar deniyor,
10:11
that are specificallyözellikle designedtasarlanmış to be companionsarkadaşları --
235
596000
3000
arkadaş olmak için özellikle geliştirilmiş robotlar --
10:14
to the elderlyyaşlı,
236
599000
2000
yaşlılar için,
10:16
to our childrençocuklar,
237
601000
2000
çocuklarımız için,
10:18
to us.
238
603000
2000
bizim için.
10:20
Have we so lostkayıp confidencegüven
239
605000
3000
Birbirimize destek olacağımızla
10:23
that we will be there for eachher other?
240
608000
4000
ilgili inancı bu kadar mı yitirdik?
10:27
DuringSırasında my researchAraştırma
241
612000
2000
Araştırmam sırasında
10:29
I workedişlenmiş in nursingHemşirelik homesevler,
242
614000
2000
huzurevlerinde çalıştım,
10:31
and I broughtgetirdi in these sociableSürmeli robotsrobotlar
243
616000
3000
ve yaşlılara, anlaşıldıkları hissini
10:34
that were designedtasarlanmış to give the elderlyyaşlı
244
619000
2000
yaşatmak için tasarlanan
10:36
the feelingduygu that they were understoodanladım.
245
621000
3000
bu sosyal robotlardan götürdüm.
10:39
And one day I camegeldi in
246
624000
2000
Ve bir gün oraya gittiğimde
10:41
and a womankadın who had lostkayıp a childçocuk
247
626000
2000
çocuğunu kaybetmiş bir kadın
10:43
was talkingkonuşma to a robotrobot
248
628000
2000
yavru fok balığı şeklindeki
10:45
in the shapeşekil of a babybebek sealfok balığı.
249
630000
3000
bir robotla konuşuyordu.
10:48
It seemedgibiydi to be looking in her eyesgözleri.
250
633000
2000
Robot kadının gözlerinin içine bakıyormuş gibi görünüyordu.
10:50
It seemedgibiydi to be followingtakip etme the conversationkonuşma.
251
635000
3000
Kadının anlattıklarını anlıyormuş gibiydi.
10:53
It comfortedteselli her.
252
638000
3000
Bu onu rahatlatıyordu.
10:56
And manyçok people foundbulunan this amazingşaşırtıcı.
253
641000
4000
Ve bir çok insan bunu büyüleyici buldu.
11:00
But that womankadın was tryingçalışıyor to make senseduyu of her life
254
645000
5000
Ama o kadın, insan hayatında
11:05
with a machinemakine that had no experiencedeneyim
255
650000
3000
hiçbir deneyimi olmayan bir makineyle
11:08
of the arcArk of a humaninsan life.
256
653000
3000
hayatına anlam katmaya çalışıyordu.
11:11
That robotrobot put on a great showgöstermek.
257
656000
2000
O robot harika bir gösteri sergiledi.
11:13
And we're vulnerablesavunmasız.
258
658000
2000
Ve biz çok savunmasızız.
11:15
People experiencedeneyim pretendtaklit empathyempati
259
660000
3000
İnsanlar gerçek olmayan empatiyle
11:18
as thoughgerçi it were the realgerçek thing.
260
663000
3000
çoğu kez karşılaşırlar.
11:21
So duringsırasında that momentan
261
666000
4000
O sırada,
11:25
when that womankadın
262
670000
2000
o kadın gerçek olmayan
11:27
was experiencingyaşandığı that pretendtaklit empathyempati,
263
672000
3000
empatiyle karşı karşıyayken,
11:30
I was thinkingdüşünme, "That robotrobot can't empathizeempati.
264
675000
3000
ben "Bu robot empati kuramaz." diye düşünüyordum
11:33
It doesn't faceyüz deathölüm.
265
678000
2000
"Ölümle yüzleşemez.
11:35
It doesn't know life."
266
680000
2000
Hayatın ne olduğunu bile bilmiyor."
11:37
And as that womankadın tookaldı comfortkonfor
267
682000
2000
Ve o kadın robot arkadaşından
11:39
in her robotrobot companionyoldaş,
268
684000
2000
destek alırken,
11:41
I didn't find it amazingşaşırtıcı;
269
686000
2000
bunu büyüleyici bulmadım;
11:43
I foundbulunan it one of the mostçoğu wrenchingburkan, complicatedkarmaşık momentsanlar
270
688000
4000
Bence bu benim 15 yıllık çalışmalarımın içinde en karmaşık
11:47
in my 15 yearsyıl of work.
271
692000
4000
en iç burkan anlardan biriydi.
11:51
But when I steppedbasamaklı back,
272
696000
2000
Ama geriye çekilince,
11:53
I feltkeçe myselfkendim
273
698000
2000
kendimi
11:55
at the coldsoğuk, hardzor centermerkez
274
700000
3000
büyük bir fırtınanın
11:58
of a perfectmükemmel stormfırtına.
275
703000
2000
soğuk merkezinde hissettim.
12:00
We expectbeklemek more from technologyteknoloji
276
705000
3000
Teknolojiden çok fazla şey beklerken
12:03
and lessaz from eachher other.
277
708000
3000
birbirimizden beklentilerimiz azalmış.
12:06
And I asksormak myselfkendim,
278
711000
2000
Ve kendime şunu sordum,
12:08
"Why have things come to this?"
279
713000
3000
"Her şey buraya nasıl geldi?"
12:11
And I believe it's because
280
716000
2000
Ve bence bunun nedeni
12:13
technologyteknoloji appealstemyiz to us mostçoğu
281
718000
3000
teknolojinin bize en savunmasız
12:16
where we are mostçoğu vulnerablesavunmasız.
282
721000
2000
yanlarımızdan hitap edebilmesi.
12:18
And we are vulnerablesavunmasız.
283
723000
2000
Ve biz savunmasızız.
12:20
We're lonelyyalnız,
284
725000
2000
Yalnızız.
12:22
but we're afraidkorkmuş of intimacysamimiyet.
285
727000
2000
Ama yakınlıktan korkuyoruz.
12:24
And so from socialsosyal networksağlar to sociableSürmeli robotsrobotlar,
286
729000
3000
Ve bu yüzden sosyal ağlardan sosyal robotlara kadar,
12:27
we're designingtasarım technologiesteknolojiler
287
732000
2000
arkadaşlığın talepkarlığı olmadan
12:29
that will give us the illusionyanılsama of companionshipArkadaşlık
288
734000
3000
bize eşlik edildiği illüzyonunu yaratacak
12:32
withoutolmadan the demandstalepler of friendshipdostluk.
289
737000
2000
teknolojiler geliştiriyoruz.
12:34
We turndönüş to technologyteknoloji to help us feel connectedbağlı
290
739000
3000
Biz teknolojiyi rahatlıkla kontrol edebileceğimiz
12:37
in waysyolları we can comfortablyrahatça controlkontrol.
291
742000
3000
yollarla bağlantıda olmak için kullanıyoruz.
12:40
But we're not so comfortablerahat.
292
745000
2000
Ama o kadar da rahat değiliz.
12:42
We are not so much in controlkontrol.
293
747000
3000
O kadar kontrolümüz de yok.
12:45
These daysgünler, those phonestelefonlar in our pocketscepler
294
750000
3000
Bugünlerde, ceplerimizdeki o telefonlar
12:48
are changingdeğiştirme our mindszihinler and heartskalpler
295
753000
2000
akıllarımızı ve kalplerimizi değiştiriyor
12:50
because they offerteklif us
296
755000
2000
çünkü bize
12:52
threeüç gratifyingmemnuniyet verici fantasiesfanteziler.
297
757000
2000
üç tatmin edici hayali sunuyor.
12:54
One, that we can put our attentionDikkat
298
759000
2000
Bir, dikkatimizi nereye istersek
12:56
whereverher nerede we want it to be;
299
761000
2000
oraya verebiliriz;
12:58
two, that we will always be heardduymuş;
300
763000
3000
iki, her zaman bir dinleyen bulabiliriz;
13:01
and threeüç, that we will never have to be aloneyalnız.
301
766000
3000
ve üç, asla yalnız olmayacağız.
13:04
And that thirdüçüncü ideaFikir,
302
769000
2000
Ve bu üçüncü fikir,
13:06
that we will never have to be aloneyalnız,
303
771000
3000
asla yalnız olmayacağımız fikri,
13:09
is centralmerkezi to changingdeğiştirme our psychespsyches.
304
774000
2000
ruhlarımızı değiştirmemiz için yeterli.
13:11
Because the momentan that people are aloneyalnız,
305
776000
3000
Çünkü insanlar yalnız kaldıklarında,
13:14
even for a fewaz secondssaniye,
306
779000
2000
birkaç saniye bile olsa,
13:16
they becomeolmak anxiousendişeli, they panicPanik, they fidgettopluca,
307
781000
3000
endişeleniyorlar, panikliyorlar ve huzursuzlanıyorlar,
13:19
they reachulaşmak for a devicecihaz.
308
784000
2000
bir araç aramaya başlıyorlar.
13:21
Just think of people at a checkoutkullanıma alma linehat
309
786000
2000
Çıkış kuyruğundaki ya da kırmızı ışıkta bekleyen
13:23
or at a redkırmızı lightışık.
310
788000
2000
insanlara bir bakın.
13:25
BeingVarlık aloneyalnız feelshissediyor like a problemsorun that needsihtiyaçlar to be solvedçözülmüş.
311
790000
4000
Yalnız kalmak çözülmesi gereken bir problem gibi.
13:29
And so people try to solveçözmek it by connectingbağlantı.
312
794000
3000
Ve insanlar da bağlanarak çözüme ulaşmaya çalışıyorlar.
13:32
But here, connectionbağ
313
797000
2000
Ama burada, bağlantı
13:34
is more like a symptombelirti than a cureÇare.
314
799000
3000
tedaviden çok bir belirti gibi.
13:37
It expressesanlatırken kullanılır, but it doesn't solveçözmek,
315
802000
3000
Asıl problemi anlatıyor ama
13:40
an underlyingtemel problemsorun.
316
805000
2000
çözmüyor.
13:42
But more than a symptombelirti,
317
807000
2000
Ama belirtiden daha çok,
13:44
constantsabit connectionbağ is changingdeğiştirme
318
809000
2000
devamlı bağlantı insanların
13:46
the way people think of themselveskendilerini.
319
811000
2000
kendileri hakkında düşüncelerini değiştiriyor.
13:48
It's shapingşekillendirme a newyeni way of beingolmak.
320
813000
3000
Yeni bir varoluşu şekillendiriyor.
13:51
The besten iyi way to describetanımlamak it is,
321
816000
2000
Bunu tanımlayacak en iyi söz ise
13:53
I sharepay thereforebu nedenle I am.
322
818000
3000
paylaşıyorum öyleyse varım.
13:56
We use technologyteknoloji to definetanımlamak ourselveskendimizi
323
821000
3000
Teknolojiyi, fikirlerimizi ve duygularımızı
13:59
by sharingpaylaşım our thoughtsdüşünceler and feelingsduygular
324
824000
2000
düşünürken bile paylaşarak
14:01
even as we're havingsahip olan them.
325
826000
2000
kendimizi tanımlamak için kullanıyoruz.
14:03
So before it was:
326
828000
2000
Önceleri şöyleydi:
14:05
I have a feelingduygu,
327
830000
2000
Birşey hissediyorum,
14:07
I want to make a call.
328
832000
2000
telefon edeceğim.
14:09
Now it's: I want to have a feelingduygu,
329
834000
3000
Şimdi ise: Birşeyler hissetmek istiyorum,
14:12
I need to sendgöndermek a textMetin.
330
837000
2000
bir mesaj atmam gerek.
14:14
The problemsorun with this newyeni regimerejim
331
839000
3000
Bu yeni "Paylaşıyorum öyleyse varım"
14:17
of "I sharepay thereforebu nedenle I am"
332
842000
2000
rejimindeki sorun
14:19
is that, if we don't have connectionbağ,
333
844000
2000
bağlantımız olmadan
14:21
we don't feel like ourselveskendimizi.
334
846000
2000
kendimiz gibi hissetmiyor oluşumuz.
14:23
We almostneredeyse don't feel ourselveskendimizi.
335
848000
2000
Neredeyse kendimizi hissetmiyoruz.
14:25
So what do we do? We connectbağlamak more and more.
336
850000
3000
Sonra ne yapıyoruz? Daha fazla bağlanıyoruz.
14:28
But in the processsüreç,
337
853000
2000
Ama bu süreç içinde,
14:30
we setset ourselveskendimizi up to be isolatedyalıtılmış.
338
855000
3000
kendimizi yalıtılmış olmaya hazırlıyoruz.
14:33
How do you get from connectionbağ to isolationyalıtım?
339
858000
4000
Bağlantıda olmaktan yalıtılmış olmaya nasıl geçersiniz?
14:37
You endson up isolatedyalıtılmış
340
862000
2000
Eğer yalnız olma kapasitenizi
14:39
if you don't cultivateyetiştirmek the capacitykapasite for solitudeyalnızlık,
341
864000
2000
ayrı kalma ve kendinizi toparlama yeteneğinizi
14:41
the abilitykabiliyet to be separateayrı,
342
866000
3000
geliştirmezseniz
14:44
to gathertoplamak yourselfkendin.
343
869000
2000
yalıtılmış olursunuz.
14:46
SolitudeYalnızlık is where you find yourselfkendin
344
871000
3000
Yalnızlık kendinizi bulacağınız yerdir,
14:49
so that you can reachulaşmak out to other people
345
874000
2000
böylece diğer insanlara ulaşabilir
14:51
and formform realgerçek attachmentsekleri.
346
876000
3000
ve gerçek bağlantılar kurarsınız.
14:54
When we don't have the capacitykapasite for solitudeyalnızlık,
347
879000
3000
Yalnızlık için yeterli kapasitemiz yoksa,
14:57
we turndönüş to other people in ordersipariş to feel lessaz anxiousendişeli
348
882000
3000
endişemizi azaltmak ve hayatta olduğumuzu
15:00
or in ordersipariş to feel alivecanlı.
349
885000
2000
hissetmek için diğer insanlara yöneliriz.
15:02
When this happensolur,
350
887000
2000
Bu olduğunda,
15:04
we're not ableyapabilmek to appreciateanlamak who they are.
351
889000
3000
onların kim oldukları önemsizleşir.
15:07
It's as thoughgerçi we're usingkullanma them
352
892000
2000
Onları, kendi kişiliğimizin
15:09
as spareyedek partsparçalar
353
894000
2000
kırılgan yanlarını
15:11
to supportdestek our fragilekırılgan senseduyu of selföz.
354
896000
3000
desteklemek için kullanıyor oluruz.
15:14
We slipkayma into thinkingdüşünme that always beingolmak connectedbağlı
355
899000
3000
Bir şekilde devamlı bağlantıda olmanın bizi
15:17
is going to make us feel lessaz aloneyalnız.
356
902000
4000
daha az yalnız hissettireceğini sanıyoruz.
15:21
But we're at riskrisk,
357
906000
2000
Ama bu bir risk,
15:23
because actuallyaslında it's the oppositekarşısında that's truedoğru.
358
908000
3000
çünkü aslında gerçek olan bunun tam tersi.
15:26
If we're not ableyapabilmek to be aloneyalnız,
359
911000
2000
Eğer yalnız olma yeteneğimiz yoksa,
15:28
we're going to be more lonelyyalnız.
360
913000
2000
daha çok yalnız kalmaya mahkumuz.
15:30
And if we don't teachöğretmek our childrençocuklar to be aloneyalnız,
361
915000
3000
Ve eğer çocuklarımıza yalnız olmayı öğretmezsek,
15:33
they're only going to know
362
918000
2000
sadece nasıl yalnız kalınacağını
15:35
how to be lonelyyalnız.
363
920000
2000
bilecekler.
15:37
When I spokekonuştu at TEDTED in 1996,
364
922000
3000
1996'da TED konuşmamda,
15:40
reportingraporlama on my studiesçalışmalar
365
925000
2000
ilk sanal topluluklarla ilgili
15:42
of the earlyerken virtualsanal communitiestopluluklar,
366
927000
2000
çalışmalarımdan bahsederken,
15:44
I said, "Those who make the mostçoğu
367
929000
3000
şöyle demiştim: "Hayatlarının
15:47
of theironların liveshayatları on the screenekran
368
932000
2000
çoğunu ekranlarda geçirenler
15:49
come to it in a spiritruh of self-reflectionKendini yansıtma."
369
934000
3000
kendini yansıtma ruhuna ulaşmış olacaktır.".
15:52
And that's what I'm callingçağrı for here, now:
370
937000
3000
Ve şu anda burada söyleyeceğim şey şu:
15:55
reflectionyansıma and, more than that, a conversationkonuşma
371
940000
3000
yansıma ve bunun ötesinde,
15:58
about where our currentşimdiki use of technologyteknoloji
372
943000
3000
bugünkü teknoloji kullanımının bizi götürdüğü yerle ilgili
16:01
mayMayıs ayı be takingalma us,
373
946000
2000
bir sohbet,
16:03
what it mightbelki be costingMaliyetlendirme us.
374
948000
2000
bize neye mal olursa olsun.
16:05
We're smittenvurulmuş with technologyteknoloji.
375
950000
3000
Teknolojiye vurulmuş durumdayız.
16:08
And we're afraidkorkmuş, like younggenç loversaşık,
376
953000
3000
Ve genç aşıklar gibi korkuyoruz,
16:11
that too much talkingkonuşma mightbelki spoilyağma the romanceromantik.
377
956000
3000
ya çok muhabbet tez ayrılık getirirse diye.
16:14
But it's time to talk.
378
959000
2000
Ama artık konuşma zamanı.
16:16
We grewbüyüdü up with digitaldijital technologyteknoloji
379
961000
3000
Biz teknolojiyle büyüdük
16:19
and so we see it as all grownyetişkin up.
380
964000
2000
bu yüzden onun da artık büyüdüğünü sanıyoruz.
16:21
But it's not, it's earlyerken daysgünler.
381
966000
3000
Ama değil, daha bu onun ilk günleri.
16:24
There's plentybol of time
382
969000
2000
Onu nasıl kullanacağımızı
16:26
for us to reconsideryeniden gözden geçirilmesi how we use it,
383
971000
2000
ve nasıl kuracağımızı düşünmek için
16:28
how we buildinşa etmek it.
384
973000
2000
çok zamanımız var.
16:30
I'm not suggestingdüşündüren
385
975000
2000
Tüm aletlerimizi kapatalım
16:32
that we turndönüş away from our devicescihazlar,
386
977000
2000
gibi bir öneride bulunmuyorum,
16:34
just that we developgeliştirmek a more self-awarekendini bilen relationshipilişki
387
979000
3000
sadece onlarla, birbirimizle ve kendimizle
16:37
with them, with eachher other
388
982000
2000
daha bilinçli bir ilişki kuralım
16:39
and with ourselveskendimizi.
389
984000
3000
diyorum.
16:42
I see some first stepsadımlar.
390
987000
2000
Atılacak ilk adımlar şöyle olmalı.
16:44
StartBaşlat thinkingdüşünme of solitudeyalnızlık
391
989000
2000
Yalnızlığın iyi birşey olduğunu
16:46
as a good thing.
392
991000
2000
görmeye başlayın.
16:48
Make roomoda for it.
393
993000
2000
Ona yer açın.
16:50
Find waysyolları to demonstrategöstermek this
394
995000
3000
Bunun bir değer olduğunu
16:53
as a valuedeğer to your childrençocuklar.
395
998000
2000
çocuklarınıza göstermenin bir yolunu bulun.
16:55
CreateOluşturmak sacredkutsal spacesalanlarda at home --
396
1000000
2000
Evinizde sakin alanlar yaratın --
16:57
the kitchenmutfak, the diningyemek roomoda --
397
1002000
2000
mutfak, yemek odası --
16:59
and reclaimıslah them for conversationkonuşma.
398
1004000
3000
ve buraları sohbet alanı olarak düzenleyin.
17:02
Do the sameaynı thing at work.
399
1007000
2000
İş yerinde de aynı şeyi yapın.
17:04
At work, we're so busymeşgul communicatingiletişim
400
1009000
2000
İş yerinde, o kadar internete gömülüyüz ki
17:06
that we oftensık sık don't have time to think,
401
1011000
3000
düşünmeye zamanımız yok,
17:09
we don't have time to talk,
402
1014000
3000
gerçekten mühim şeyleri
17:12
about the things that really mattermadde.
403
1017000
2000
konuşmaya zamanımız yok.
17:14
ChangeDeğiştir that.
404
1019000
2000
Bunu değiştirin.
17:16
MostÇoğu importantönemli, we all really need to listen to eachher other,
405
1021000
4000
En önemlisi, gerçekten birbirimizi dinlememiz gerek,
17:20
includingdahil olmak üzere to the boringsıkıcı bitsbit.
406
1025000
4000
sıkıcı şeyler de dahil.
17:24
Because it's when we stumbleyanılmak
407
1029000
2000
Çünkü tökezlediğimiz,
17:26
or hesitatetereddüt or losekaybetmek our wordskelimeler
408
1031000
3000
duraksadığımız ya da sözlerimizi bulamadığımız
17:29
that we revealortaya çıkartmak ourselveskendimizi to eachher other.
409
1034000
4000
anlar aslında kendimizi gerçekten gösterdiğimiz anlardır.
17:33
TechnologyTeknoloji is makingyapma a bidteklif
410
1038000
3000
Teknolojinin insan iletişimini
17:36
to redefineyeniden tanımlamak humaninsan connectionbağ --
411
1041000
2000
değiştirmek için bir teklifi var --
17:38
how we carebakım for eachher other,
412
1043000
2000
birbirimizi ve kendimizi
17:40
how we carebakım for ourselveskendimizi --
413
1045000
2000
nasıl umursadığımızı da --
17:42
but it's alsoAyrıca givingvererek us the opportunityfırsat
414
1047000
2000
ama aynı zamanda bize değerlerimizi
17:44
to affirmteyit our valuesdeğerler
415
1049000
2000
ve yönümüzü belirlemek için
17:46
and our directionyön.
416
1051000
2000
fırsatlar sunuyor.
17:48
I'm optimisticiyimser.
417
1053000
2000
Ben iyimserim.
17:50
We have everything we need to startbaşlama.
418
1055000
3000
Başlamak için her şeye sahibiz.
17:53
We have eachher other.
419
1058000
2000
Birbirimize sahibiz.
17:55
And we have the greatestEn büyük chanceşans of successbaşarı
420
1060000
3000
Ve eğer hassasiyetlerimizi bilirsek
17:58
if we recognizetanımak our vulnerabilityGüvenlik açığı.
421
1063000
3000
kazanma şansımız çok yükselir.
18:01
That we listen
422
1066000
2000
Teknoloji bize
18:03
when technologyteknoloji saysdiyor
423
1068000
2000
daha karmaşık şeyler gerektiğini
18:05
it will take something complicatedkarmaşık
424
1070000
3000
söyleyip, daha basit
18:08
and promisessözler something simplerdaha basit.
425
1073000
3000
şeyler vaat ettiğinde dinliyoruz.
18:11
So in my work,
426
1076000
2000
Çalışmamda,
18:13
I hearduymak that life is hardzor,
427
1078000
3000
hayatın zor, ilişkilerin riskli
18:16
relationshipsilişkiler are filleddolu with riskrisk.
428
1081000
2000
olduğunu çok duydum.
18:18
And then there's technologyteknoloji --
429
1083000
2000
Ve sonra teknoloji var --
18:20
simplerdaha basit, hopefulumutlu,
430
1085000
2000
basit, umut dolu,
18:22
optimisticiyimser, ever-younghiç genç.
431
1087000
3000
iyimser, hep genç.
18:25
It's like callingçağrı in the cavalrySüvari.
432
1090000
2000
Kurtarıcıyı çağırmak gibi birşey.
18:27
An adilan campaignkampanya promisessözler
433
1092000
2000
Bir reklam kampanyası
18:29
that onlineinternet üzerinden and with avatarsAvatarlar,
434
1094000
2000
profil resminizle çevrim içi olduğunuzda
18:31
you can "FinallySon olarak, love your friendsarkadaşlar
435
1096000
4000
"Sonunda, arkadaşlarınızı,
18:35
love your bodyvücut, love your life,
436
1100000
3000
vücudunuzu, hayatınızı sevebilirsiniz."
18:38
onlineinternet üzerinden and with avatarsAvatarlar."
437
1103000
3000
diyor.
18:41
We're drawnçekilmiş to virtualsanal romanceromantik,
438
1106000
2000
Sanal romantizme sürükleniyoruz,
18:43
to computerbilgisayar gamesoyunlar that seemgörünmek like worldsdünyalar,
439
1108000
3000
dünyalara benzeyen bilgisayar oyunlarına,
18:46
to the ideaFikir that robotsrobotlar, robotsrobotlar,
440
1111000
4000
robotların bir gün gerçek arkadaşlarımız
18:50
will somedaybirgün be our truedoğru companionsarkadaşları.
441
1115000
3000
olacağı fikrine sürükleniyoruz.
18:53
We spendharcamak an eveningakşam on the socialsosyal network
442
1118000
3000
Arkadaşlarla bara gitmek yerine
18:56
insteadyerine of going to the pubpub with friendsarkadaşlar.
443
1121000
3000
akşamımızı sosyal ağlarda geçiriyoruz.
18:59
But our fantasiesfanteziler of substitutionikame
444
1124000
2000
Ama yer değiştirme hayallerimiz
19:01
have costmaliyet us.
445
1126000
3000
bize pahalıya patladı.
19:04
Now we all need to focusodak
446
1129000
3000
Şimdi teknolojinin
19:07
on the manyçok, manyçok waysyolları
447
1132000
2000
bizi gerçek hayatlarımıza
19:09
technologyteknoloji can leadöncülük etmek us back
448
1134000
2000
kendi vücutlarımıza
19:11
to our realgerçek liveshayatları, our ownkendi bodiesbedenler,
449
1136000
3000
kendi toplumumuza, politikamıza
19:14
our ownkendi communitiestopluluklar,
450
1139000
2000
kendi gezegenimize
19:16
our ownkendi politicssiyaset,
451
1141000
2000
geri götürmesi için
19:18
our ownkendi planetgezegen.
452
1143000
2000
gerekli yollara odaklanmalıyız.
19:20
They need us.
453
1145000
2000
Bize ihtiyaçları var.
19:22
Let's talk about
454
1147000
2000
Artık dijital teknolojinin,
19:24
how we can use digitaldijital technologyteknoloji,
455
1149000
3000
hayallerimizdeki teknolojinin
19:27
the technologyteknoloji of our dreamsrüyalar,
456
1152000
3000
bu hayatı nasıl sevdiğimiz hayata
19:30
to make this life
457
1155000
2000
dönüştüreceğini
19:32
the life we can love.
458
1157000
2000
konuşalım.
19:34
Thank you.
459
1159000
2000
Teşekkürler.
19:36
(ApplauseAlkış)
460
1161000
6000
(Alkışlar)
Translated by Diba Szamosi
Reviewed by Meric Aydonat

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Sherry Turkle - Cultural analyst
Sherry Turkle studies how technology is shaping our modern relationships: with others, with ourselves, with it.

Why you should listen

Since her path breaking The Second Self: Computers and The Human Spirit in 1984 psychologist and sociologist Sherry Turkle has been studying how technology changes not only what we do but also whom we are. In 1995's Life on the Screen: Identity in the Age of the Internet, Turkle explored how the Internet provided new possibilities for exploring identity. In her book, Alone Together: Why We Expect More From Technology and Less From Each Other, Turkle argues that the social media we encounter on a daily basis confront us with moments of temptation. Drawn by the illusion of companionship without the demands of intimacy, we confuse postings and online sharing with authentic communication. In her most recent bestselling book, Reclaiming Conversation: The Power of Talk in a Digital Age, Turkle argues that now, with a deeper understanding of our vulnerability to technology, we must reclaim conversation, the most human—and humanizing—thing that we do. The virtues of person-to-person conversation are timeless; to the disconnections of our modern age, it is the talking cure.

Described as "the Margaret Mead of digital cuture," Turkle's work focuses on the world of social media, the digital workplace, and the rise of chatbots and sociable robots. As she puts it, these are technologies that propose themselves "as the architect of our intimacies." We are drawn to sacrifice conversation for mere connection. Turkle suggests that just because we grew up with the Internet, we tend to see it as all grown up, but it is not: Digital technology is still in its infancy, and there is ample time for us to reshape how we build it and use it.

Turkle is a professor in the Program in Science, Technology and Society at MIT and the founder and director of the MIT Initiative on Technology and Self.

More profile about the speaker
Sherry Turkle | Speaker | TED.com

Data provided by TED.

This site was created in May 2015 and the last update was on January 12, 2020. It will no longer be updated.

We are currently creating a new site called "eng.lish.video" and would be grateful if you could access it.

If you have any questions or suggestions, please feel free to write comments in your language on the contact form.

Privacy Policy

Developer's Blog

Buy Me A Coffee