ABOUT THE SPEAKER
Abigail Washburn - Clawhammer banjo player
Abigail Washburn pairs venerable folk elements with far-flung sounds, creating results that feel both strangely familiar and unlike anything anybody's ever heard before.

Why you should listen
If American old-time music is about adopting earlier, simpler ways of life and music-making, Abigail has proven herself a bracing challenge to that tradition. A singing, songwriting, Chinese-speaking, Illinois-born, Nashville-based, clawhammer banjo player, Abigail is every bit as interested in the present and the future as she is in the past, and every bit as attuned to the global as she is to the local. From the recovery zones of earthquake-shaken Sichuan to the hollers of Tennessee, she pairs venerable folk elements with far-flung sounds, and the results feel both strangely familiar and unlike anything anybody’s ever heard before. To put it another way, she changes what seems possible.
More profile about the speaker
Abigail Washburn | Speaker | TED.com
TED2012

Abigail Washburn: Building US-China relations ... by banjo

Abigail Washburn: Amerika - Çin ilişkileri kurmak .. bancoyla

Filmed:
1,039,474 views

TED Fellow'u Abigail Washburn Amerika - Çin ilişkilerini geliştiren bir hukukçu olmak istiyordu - eline bir banco alana kadar. Amerika ve Çin'de, Çince şarkılar söylerek yaptığı turlarda kurduğu olağanüstü bağların dokunaklı hikayelerini anlatıyor.
- Clawhammer banjo player
Abigail Washburn pairs venerable folk elements with far-flung sounds, creating results that feel both strangely familiar and unlike anything anybody's ever heard before. Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:15
If you had caughtyakalandı me straightDüz out of collegekolej
0
0
2000
Üniversitenin sonunda
00:17
in the hallssalonları of the VermontVermont StateDevlet HouseEv
1
2000
2000
beni lobicilik eğitimi aldığım
00:19
where I was a lobbyistlobici in trainingEğitim
2
4000
3000
Vermont Eyalet Evi'nde yakalayıp
00:22
and askeddiye sordu me what I was going to do with my life,
3
7000
2000
hayatımla ne yapmak istediğimi sorsaydınız,
00:24
I would have told you
4
9000
2000
size Çin denklik sınavı
00:26
that I'd just passedgeçti the HanyuHanyu ShuipingShuiping KaoshiKaoshi,
5
11000
2000
Hanyu Shuiping Kaoshi'yi yeni geçtiğimi
00:28
the ChineseÇince equivalencyEşdeğerlik examsınav,
6
13000
2000
Pekin'de hukuk okuyacağımı
00:30
and I was going to go studyders çalışma lawhukuk in BeijingBeijing,
7
15000
3000
baştan aşağı yönetmelik değişiklikleri
00:33
and I was going to improveiyileştirmek U.S.-China-Çin relationsilişkiler
8
18000
4000
ve yargı sistemi reformlarıyla
00:37
throughvasitasiyla top-downyukarıdan aşağıya policypolitika changesdeğişiklikler
9
22000
2000
Amerika - Çin ilişkilerini
00:39
and judicialyargı systemsistem reformsreformlar.
10
24000
2000
geliştireceğimi söylerdim.
00:41
(LaughterKahkaha)
11
26000
3000
(Gülüşmeler)
00:44
(ApplauseAlkış)
12
29000
2000
(Alkış)
00:46
I had a planplan,
13
31000
3000
Bir planım vardı
00:49
and I never ever thought
14
34000
3000
ve onun bancoyla
00:52
it would have anything to do
15
37000
2000
herhangi bir ilgisi olacağını
00:54
with the banjobanço.
16
39000
4000
hiç düşünmemiştim.
00:58
Little did I know
17
43000
2000
Ne kadar büyük bir
01:00
what a hugeKocaman impactdarbe it would have on me one night
18
45000
2000
etkisi olacağı hakkında hiçbir fikrim yoktu,
01:02
when I was at a partyParti
19
47000
2000
ta ki bir gün bir partideyken
01:04
and I heardduymuş a soundses cominggelecek out of a recordkayıt playeroyuncu
20
49000
2000
odanın köşesindeki müzik setinden
01:06
in the cornerköşe of a roomoda.
21
51000
2000
gelen bir ses duyana kadar.
01:08
And it was DocDoktor WatsonWatson
22
53000
2000
"Shady Grove (Gölgeli Koruluk)" adli parçayı çalan ve söyleyen
01:10
singingşan and playingoynama "ShadyGölgeli GroveGrove."
23
55000
3000
Doc Watson'di.
01:13
ShadyGölgeli GroveGrove, my little love ♫
24
58000
2000
♫Shady Grove, benim küçük aşkım♫
01:15
ShadyGölgeli GroveGrove, my darlin'Hayatım '
25
60000
2000
♫Shady Grove, sevgilim♫
01:17
ShadyGölgeli GroveGrove, my little love ♫
26
62000
3000
♫Shady Grove, benim küçük aşkım♫
01:20
♫ Going back to HarlanHarlan
27
65000
3000
♫Harlan'a geri gidiyorum♫
01:24
That soundses was just so beautifulgüzel,
28
69000
3000
Bu ses o kadar güzeldi,
01:27
the soundses of Doc'sDoc'ın voiceses
29
72000
2000
Doc'un sesi
01:29
and the ripplingdalgalanan grooveGroove of the banjobanço.
30
74000
4000
ve banconun dalgalan hissi.
01:33
And after beingolmak totallybütünüyle and completelytamamen obsessedkafayı takmış
31
78000
4000
Çin kültürünün devasa
01:37
with the mammothmamut richnesszenginlik and historytarih
32
82000
2000
zenginliğiniyle ve tarihiyle
01:39
of ChineseÇince culturekültür,
33
84000
2000
tamamen saplantılı hale geldikten sonra,
01:41
it was like this totalGenel Toplam reliefkabartma
34
86000
4000
tamamen Amerikan
01:45
to hearduymak something so trulygerçekten AmericanAmerikan
35
90000
3000
ve harika bir şeyi duymak
01:48
and so trulygerçekten awesomemüthiş.
36
93000
3000
çok rahatlatıcıydı.
01:51
I knewbiliyordum I had to take a banjobanço with me to ChinaÇin.
37
96000
3000
Artık Çin'e benimle birlikte bir banco almam gerektiğini biliyordum.
01:56
So before going to lawhukuk schoolokul in ChinaÇin
38
101000
2000
Çin'de hukuk fakültesine gitmeden önce
01:58
I boughtsatın a banjobanço, I threwattı it in my little redkırmızı truckkamyon
39
103000
3000
bir banco aldım, onu kırmızı kamyonetime attım
02:01
and I traveledseyahat down throughvasitasiyla AppalachiaAppalachia
40
106000
3000
ve Appalachia'dan aşağıya geziye başladım,
02:04
and I learnedbilgili a bunchDemet of oldeski AmericanAmerikan songsşarkılar,
41
109000
2000
bir sürü Amerikan şarkısı öğrendim
02:06
and I endedbitti up in KentuckyKentucky
42
111000
2000
ve kendimi Kentucky'de
02:08
at the InternationalUluslararası BluegrassBluegrass MusicMüzik AssociationDerneği ConventionKongre.
43
113000
3000
International Bluegrass Music Association Convention'da (Uluslararası Bluegrass Müzik Birliği Toplantısı) buldum.
02:11
And I was sittingoturma in a hallwaykoridor one night
44
116000
3000
Bir gün koridorda otururken
02:14
and a coupleçift girlskızlar camegeldi up to me.
45
119000
2000
birkaç kız bana doğru geldi
02:16
And they said, "Hey, do you want to jamreçel?"
46
121000
2000
ve "Hey, çalmak ister misin?" dediler.
02:18
And I was like, "Sure."
47
123000
2000
Ben de "Tabii ki." dedim.
02:20
So I pickedseçilmiş up my banjobanço
48
125000
2000
Bancomu aldım
02:22
and I nervouslyendişeyle playedOyunun fourdört songsşarkılar that I actuallyaslında knewbiliyordum with them.
49
127000
3000
ve bildiğim dört şarkıyı onlarla çalmaya başladım.
02:25
And a recordkayıt executiveyönetici walkedyürüdü up to me
50
130000
2000
Bir müzik kaydı yöneticisi bana geldi
02:27
and inviteddavet me to NashvilleNashville, TennesseeTennessee to make a recordkayıt.
51
132000
3000
ve beni Nashville, Tennessee'ye bir kayıt yapmaya çağırdı.
02:30
(LaughterKahkaha)
52
135000
4000
(Gülüşmeler)
02:37
It's been eightsekiz yearsyıl,
53
142000
4000
Sekiz yıl oldu
02:41
and I can tell you that I didn't go to ChinaÇin to becomeolmak a lawyeravukat.
54
146000
4000
ve size Çin'e hukukçu olmaya gitmediğimi söyleyebilirim.
02:45
In factgerçek, I wentgitti to NashvilleNashville.
55
150000
2000
Nashville'e gittim.
02:47
And after a fewaz monthsay I was writingyazı songsşarkılar.
56
152000
3000
Birkaç ay sonra şarkılar yazıyordum.
02:50
And the first songşarkı I wroteyazdı was in Englishİngilizce,
57
155000
2000
İlk yazdığım şarkı İngilizce'ydi
02:52
and the secondikinci one was in ChineseÇince.
58
157000
3000
ikincisi Çince'ydi.
02:56
(MusicMüzik)
59
161000
3000
(Müzik)
02:59
[ChineseÇince]
60
164000
10000
[Çince]
03:09
OutsideDışarıda your doorkapı the worldDünya is waitingbekleme.
61
174000
2000
Kapının dışında dünya bekliyor.
03:11
Insideİçinde your heartkalp a voiceses is callingçağrı.
62
176000
2000
Kalbinin içinde bir ses çağırıyor.
03:13
The fourdört cornersköşeleri of the worldDünya are watchingseyretme,
63
178000
2000
Dünyanın dört bir köşesi izliyor,
03:15
so travelseyahat daughterkız evlat, travelseyahat.
64
180000
3000
bu yüzden gez kızım, gez.
03:18
Go get it, girlkız.
65
183000
2000
Git ve onu al kızım
03:20
(ApplauseAlkış)
66
185000
9000
(Alkış)
03:29
It's really been eightsekiz yearsyıl sincedan beri that fatedKaderde night in KentuckyKentucky.
67
194000
4000
Kentucky'deki hayatımı değiştiren gecenin üzerinden sekiz yıl geçti.
03:33
And I've playedOyunun thousandsbinlerce of showsgösterileri.
68
198000
2000
Binlerce şova çıktım.
03:35
And I've collaboratedişbirliği
69
200000
2000
Dünyanın dörtbir yanından
03:37
with so manyçok incredibleinanılmaz, inspirationalilham verici musiciansmüzisyenler around the worldDünya.
70
202000
4000
inanılmaz ve etkileyici birçok müzisyenle çalıştım.
03:41
And I see the powergüç of musicmüzik.
71
206000
2000
Ve müziğin gücünü görüyorum.
03:43
I see the powergüç of musicmüzik
72
208000
2000
Müziğin kültürleri birleştirici
03:45
to connectbağlamak cultureskültürler.
73
210000
2000
gücünü görüyorum.
03:47
I see it when I standdurmak on a stageevre
74
212000
2000
Doğu Virginia'daki bir çim festivalinde
03:49
in a bluegrassbluegrass festivalFestivali in eastDoğu VirginiaVirginia
75
214000
2000
sahnede durup
03:51
and I look out at the seadeniz of lawnçim chairssandalye
76
216000
2000
bahçe sandalyelerinden oluşan denize baktığımda
03:53
and I bustbüst out into a songşarkı in ChineseÇince.
77
218000
3000
ve Çince bir şarkı söylemeye başladığımda görüyorum.
03:56
[ChineseÇince]
78
221000
3000
[Çince]
03:59
And everybody'sherkesin eyesgözleri just poppop widegeniş openaçık
79
224000
3000
Herkesin gözleri faltaşı gibi açılıyor
04:02
like it's going to falldüşmek out of theironların headskafalar.
80
227000
3000
sanki kafalarından düşecekmiş gibi.
04:05
And they're like, "What's that girlkız doing?"
81
230000
2000
"Bu kız ne yapıyor diyorlar?"
04:07
And then they come up to me after the showgöstermek
82
232000
3000
Şovdan sonra bana geliyorlar
04:10
and they all have a storyÖykü.
83
235000
2000
ve hepsinin bir hikayesi oluyor.
04:12
They all come up and they're like,
84
237000
2000
Bana geliyorlar ve:
04:14
"You know, my aunt'steyzenin sister'sKız kardeşinin babysitter'sbakıcının dog'sdogâ €™ s chickentavuk wentgitti to ChinaÇin
85
239000
4000
"Dıdımın dıdısının dıdısı Çin'e gitti
04:18
and adoptedbenimsenen a girlkız."
86
243000
2000
ve bir kız çocuğu evlat edindi." diyorlar.
04:20
And I tell you what, it like everybody'sherkesin got a storyÖykü.
87
245000
4000
Size şunu söyleyeyim, herkesin bir hikayesi var.
04:24
It's just incredibleinanılmaz.
88
249000
3000
Bu harika.
04:27
And then I go to ChinaÇin
89
252000
2000
Sonra Çin'e gidiyorum,
04:29
and I standdurmak on a stageevre at a universityÜniversite
90
254000
3000
bir üniversitede sahneye çıkıyorum
04:32
and I bustbüst out into a songşarkı in ChineseÇince
91
257000
2000
ve Çince bir şarkı söylemeye başlıyorum,
04:34
and everybodyherkes singsşarkı söyler alonguzun bir
92
259000
3000
herkes benimle birlikte söylemeye başlıyor
04:37
and they roarkükreme with delightzevk
93
262000
2000
ve bu saçlı ve enstürmanlı,
04:39
at this girlkız
94
264000
2000
onların müziğini yapan kıza
04:41
with the hairsaç and the instrumentEnstrüman,
95
266000
2000
zevkle
04:43
and she's singingşan theironların musicmüzik.
96
268000
3000
eşlik ediyorlar.
04:47
And I see, even more importantlyönemlisi,
97
272000
4000
Daha da önemlisi,
04:51
the powergüç of musicmüzik to connectbağlamak heartskalpler.
98
276000
3000
müziğin kalpleri birleştirme gücünü görüyorum.
04:54
Like the time I was in SichuanSichuan Provinceİl
99
279000
3000
Tıpkı Sichuan Bölgesi'nde
04:57
and I was singingşan for kidsçocuklar in relocationyer değiştirme schoolsokullar
100
282000
3000
deprem bölgesinde taşıma okullarda okuyan
05:00
in the earthquakedeprem disasterafet zonebölge.
101
285000
2000
çocuklara söylerkenki gibi.
05:02
And this little girlkız comesgeliyor up to me.
102
287000
3000
Bir kız çocuğu bana gelip şöyle dedi.
05:05
[ChineseÇince]
103
290000
6000
[Çince]
05:11
"BigBüyük sisterkız kardeş WongWong,"
104
296000
2000
"Wong Abla."
05:13
WashburnWashburn, WongWong, sameaynı differencefark.
105
298000
4000
Washburn, Wong, aynı şey.
05:17
"BigBüyük sisterkız kardeş WongWong, can I singşarkı söyle you a songşarkı
106
302000
3000
"Wong Abla, sana annemin
05:20
that my momanne sangşarkı söyledi for me
107
305000
2000
deprem onu yutmadan önce bana söylediği
05:22
before she was swallowedyutulması in the earthquakedeprem?"
108
307000
4000
bir şarkıyı söyleyebilirim miyim?"
05:26
And I satoturdu down,
109
311000
2000
Oturdum,
05:28
she satoturdu on my lapkucak.
110
313000
2000
o da benim kucağıma oturdu.
05:30
She startedbaşladı singingşan her songşarkı.
111
315000
3000
Şarkısına başladı.
05:33
And the warmthSıcaklık of her bodyvücut
112
318000
3000
Vücudunun sıcaklığı,
05:36
and the tearsgözyaşı rollingyuvarlanan down her rosypembe cheeksyanakları,
113
321000
4000
al yanaklarından dökülen gözyaşları,
05:40
and I startedbaşladı to cryağlamak.
114
325000
3000
ağlamaya başladım.
05:43
And the lightışık that shoneparlıyordu off of her eyesgözleri
115
328000
4000
Onun gözlerindeki ışıkta
05:47
was a placeyer I could have stayedkaldı foreversonsuza dek.
116
332000
4000
sonsuza dek kalabilirdim.
05:51
And in that momentan, we weren'tdeğildi our AmericanAmerikan selvescanlarından,
117
336000
3000
O anda, Amerikalı benliğimizden
05:54
we weren'tdeğildi our ChineseÇince selvescanlarından,
118
339000
2000
Çinli benliğimizden uzaklaşıyoruz,
05:56
we were just mortalsölümlüler
119
341000
4000
ve bizi burada tutan ışıkta
06:00
sittingoturma togetherbirlikte in that lightışık that keepstutar us here.
120
345000
5000
birlikte oturan ölümlüler oluyoruz.
06:05
I want to dwellyaşamak in that lightışık
121
350000
4000
Bu ışıkta sizle ve herkesle
06:09
with you and with everyoneherkes.
122
354000
2000
zaman geçirmek istiyorum.
06:11
And I know U.S.-China-Çin relationsilişkiler
123
356000
2000
Ve biliyorum ki Amerika - Çin ilişkilerinin
06:13
doesn't need anotherbir diğeri lawyeravukat.
124
358000
2000
bir hukukçuya ihtiyacı yok.
06:15
Thank you.
125
360000
2000
Teşekkür ederim.
06:17
(ApplauseAlkış)
126
362000
10000
(Alkış)
Translated by Meric Aydonat
Reviewed by Sancak Gülgen

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Abigail Washburn - Clawhammer banjo player
Abigail Washburn pairs venerable folk elements with far-flung sounds, creating results that feel both strangely familiar and unlike anything anybody's ever heard before.

Why you should listen
If American old-time music is about adopting earlier, simpler ways of life and music-making, Abigail has proven herself a bracing challenge to that tradition. A singing, songwriting, Chinese-speaking, Illinois-born, Nashville-based, clawhammer banjo player, Abigail is every bit as interested in the present and the future as she is in the past, and every bit as attuned to the global as she is to the local. From the recovery zones of earthquake-shaken Sichuan to the hollers of Tennessee, she pairs venerable folk elements with far-flung sounds, and the results feel both strangely familiar and unlike anything anybody’s ever heard before. To put it another way, she changes what seems possible.
More profile about the speaker
Abigail Washburn | Speaker | TED.com