ABOUT THE SPEAKER
Richard Weller - Dermatologist
Dermatologist Richard Weller wants to know: Why are Scots so sick?

Why you should listen

Edinburgh-native Richard Weller was studying medicine in Australia when something suddenly struck him as odd: Why are the Scots so sick? Australians suffer from heart disease at one-third the rate that Britons do, with lower death rates from heart attacks and heart failure, and fewer strokes overall. When Weller looked into it, this wasn't unique to Australia and England: In fact, there are wide gaps in mortality even within the UK, a gradient which maps roughly ... geographically? A five-degree change in latitude -- between London and Edinburg, for example -- shows a nearly 20 percent higher rate of mortality. Weller and his team have been working ever since to crack this mysterious gap, and most recently their research shows it may be related to exposure to sunlight. Nitric oxide (NO), a chemical transmitter produced by the skin and stored in great reserves, is released by exposure to UV rays, and this in turn is very important to cardiovascular health.

Weller is a senior lecturer in Dermatology at the University of Edinburgh. His two areas of study are the role of NO in human skin physiology and the role of skin barrier function deficiencies in atopic disease.

More profile about the speaker
Richard Weller | Speaker | TED.com
TEDxGlasgow

Richard Weller: Could the sun be good for your heart?

Richard Weller: Güneş Kalbe İyi Gelebilir mi?

Filmed:
1,175,703 views

Vücudumuz güneşle D vitamini üretir, ama bir dermatolog olarak Richard Weller güneş ışığının bambaşka şaşırtıcı yararlarının da olduğunu öne sürüyor. Onun takımınca yapılan yeni araştırmalar gösteriyor ki nitrik oksit, deride devasa depoları bulunan, UV ışınlarınca serbest kalabilen, kan basıncı ve kardiyovasküler sistem için büyük faydaları bulunan kimyasal bir iletici. Bunun anlamı ne? Pekâlâ, bu İskoçların neden Avustralyalılar'dan daha sık hastalığa yakalandığını açıklamaya başlayabilir...
- Dermatologist
Dermatologist Richard Weller wants to know: Why are Scots so sick? Full bio

Double-click the English transcript below to play the video.

00:16
So, before I becameoldu a dermatologistdermatolog,
0
380
2407
Dermatolog olmadan önce
00:18
I startedbaşladı in generalgenel medicinetıp,
1
2787
2552
genel tıpla işe başladım,
00:21
as mostçoğu dermatologistsDermatologlar do in Britainİngiltere.
2
5339
2216
Britanya'daki çoğu dermatoloğun
yaptığı gibi.
00:23
At the endson of that time, I wentgitti off to AustraliaAvustralya,
3
7555
2048
Bu sürecin ardından Avustralya'ya gittim
00:25
about 20 yearsyıl agoönce.
4
9603
1896
yaklaşık 20 sene önce.
00:27
What you learnöğrenmek when you go to AustraliaAvustralya
5
11499
2121
Avustralya'ya gidince öğrendiğiniz şey
00:29
is the AustraliansAvustralyalılar are very competitiverekabetçi.
6
13620
2726
Avustralyalıların çok
rekabetçi olduklarıdır.
00:32
And they are not magnanimousbağışlayıcı in victoryzafer.
7
16346
2057
Zafer karşısında alçak gönüllü değiller.
00:34
And that happenedolmuş a lot:
8
18403
2064
Şu çok olur:
00:36
"You pommiespommies, you can't playoyun cricketKriket, rugbyRagbi."
9
20467
2432
"Siz İngilizler, İskoçlar yok mu,
00:38
I could acceptkabul etmek that.
10
22899
2118
kriket, ragbi oynayamıyorsunuz."
00:40
But movinghareketli into work --
11
25017
2330
Bunu kabul edebilirdim.
Ama işe dönecek olursak--
00:43
and we have eachher weekhafta what's calleddenilen a journaldergi clubkulüp,
12
27347
2538
her hafta dergi kulübümüz olurdu,
00:45
when you'dşimdi etsen sitoturmak down with the other doctorsdoktorlar
13
29885
2458
diğer doktorlarla oturur
00:48
and you'dşimdi etsen studyders çalışma a scientificilmi paperkâğıt
14
32343
2120
ve tıpla ilgili bilimsel
bir makale üzerinde çalışırdık.
00:50
in relationilişkisi to medicinetıp.
15
34463
1841
00:52
And after weekhafta one, it was about cardiovascularkardiyovasküler mortalityölüm oranı,
16
36304
2749
Ve ilk haftadan sonra,
konu kalp ve damarla ilgili ölüm oranıydı,
00:54
a drykuru subjectkonu -- how manyçok people dieölmek of heartkalp diseasehastalık,
17
39053
3680
yavan bir konu --
kaç kişi kalp rahatsızlığından ölüyor,
00:58
what the ratesoranları are.
18
42733
1384

oranlar nedir.
01:00
And they were competitiverekabetçi about this:
19
44117
1976
Ve bu konu hakkında da yarışırlardı;
01:01
"You pommiespommies, your ratesoranları of heartkalp diseasehastalık are shockingşok edici."
20
46093
3096
"Britanya halkı yok mu, sizdeki
kalp rahatsızlığı oranı şok edici."
01:05
And of coursekurs, they were right.
21
49189
1896
Ve evet, haklıydılar.
01:06
AustraliansAvustralyalılar have about a thirdüçüncü lessaz heartkalp diseasehastalık than we do --
22
51085
3981
Avustralyalılar bizden 3 kat
daha az kalp rahatsızlığı oranına sahip.
01:10
lessaz deathsölümler from heartkalp attackssaldırılar, heartkalp failurebaşarısızlık, lessaz strokesvuruş --
23
55066
3791
Daha az kalp krizi kaynaklı ölüm,
kalp yetmezliği, daha az inme,
01:14
they're generallygenellikle a healthierdaha sağlıklı bunchDemet.
24
58857
2060
genel olarak daha sağlıklı bir gruplar.
01:16
And of coursekurs they said this was because of
25
60917
1691
Ve tabii ki bunu dediler,
01:18
theironların fine moralmanevi standingayakta, theironların exerciseegzersiz,
26
62608
2064
çünkü iyi bir ahlaki duruşa,
egzersize sahipler,
01:20
because they're AustraliansAvustralyalılar and we're weedyÇiroz pommiespommies, and so on.
27
64672
4068
çünkü onlar Avustralyalı ve biz
kırmızı yanaklı Britanya halkıyız, falan.
01:24
But it's not just AustraliaAvustralya that has better healthsağlık than Britainİngiltere.
28
68740
5031
Ama sağlığı Britanya'dan daha iyi
olan yalnızca Avustralya değil.
01:29
Withinİçinde Britainİngiltere, there is a gradientGradyan of healthsağlık --
29
73771
3528
Britanya içinde,
dereceli bir sağlık durumu var
01:33
and this is what's calleddenilen standardizedStandart mortalityölüm oranı,
30
77299
1936
ve buna standartlaştırılmış
ölüm oranı deniyor,
01:35
basicallytemel olarak your chancesşansı of dyingölen.
31
79235
2088
esasen sizin ölme ihtimaliniz.
01:37
This is looking at dataveri from the paperkâğıt about 20 yearsyıl agoönce,
32
81323
3344
Bu baktığımız raporun verileri
yaklaşık 20 sene öncesine aittir
01:40
but it's truedoğru todaybugün.
33
84667
1475
ama bugün de doğru.
01:42
ComparingKarşılaştırma your ratesoranları of dyingölen 50 degreesderece northkuzeyinde --
34
86142
3090
50 derece kuzeydeki ölüm
oranlarına kıyasla
01:45
that's the SouthGüney, that's LondonLondra and placesyerler --
35
89232
2267
burası Güney bölgesi, Londra ve çevresi --
01:47
by latitudeEnlem, and 55 degreesderece --
36
91499
3352
enlemle 55 derece--
01:50
the badkötü newshaber is that's here, GlasgowGlasgow.
37
94851
2384
kötü haber burası, Glasgow.
01:53
I'm from EdinburghEdinburgh. WorseDaha kötü newshaber, that's even EdinburghEdinburgh.
38
97235
2848
Ben Edinburgh'danım. Daha kötü haber,
orası aynı zamanda Edinburgh.
01:55
(LaughterKahkaha)
39
100083
4124
(Kahkahalar)
02:00
So what accountshesapları for this horriblekorkunç spaceuzay here
40
104207
3306
Peki buradaki bu korkunç aralığın
açıklaması ne,
02:03
betweenarasında us up here in southerngüney Scotlandİskoçya
41
107513
2204
Güney İskoçya'da bulunan bizler
02:05
and the SouthGüney?
42
109717
1010
ve Güney arasındaki?
02:06
Now, we know about smokingsigara içmek,
43
110727
1418
Şimdi, sigara hakkında
bir şeyler biliyoruz
02:08
deep-friedkızartılmış MarsMars barsBarlar, chipscips -- the GlasgowGlasgow dietdiyet.
44
112145
2702
ve yağda kızartılmış Mars'lar, patates
kızartmaları--Glasgow diyeti.
02:10
All of these things.
45
114847
1328
Bunların hepsi.
02:12
But this graphgrafik is after takingalma into accounthesap
46
116175
2792
Ancak bu grafiğin hazırlanması,
02:14
all of these knownbilinen riskrisk factorsfaktörler.
47
118967
2064
bütün bu bilinen risk
faktörleri içine alıyor.
02:16
This is after accountingmuhasebe for smokingsigara içmek, socialsosyal classsınıf, dietdiyet,
48
121031
3769
Burada görünen, sigara, sosyal sınıf,
yeme alışkanlığı,
02:20
all those other knownbilinen riskrisk factorsfaktörler.
49
124800
1743
bütün bu diğer risk faktörleri
göz önüne alındıktan sonra.
02:22
We are left with this missingeksik spaceuzay
50
126543
2224
Kuzeye doğru gittikçe artan ölümlerin
02:24
of increasedartmış deathsölümler the furtherayrıca northkuzeyinde you go.
51
128767
3860
bu bilinmeyen farkıyla karşı karşıyayız.
02:28
Now, sunlightGüneş ışığı, of coursekurs, comesgeliyor into this.
52
132627
2637
Şimdi, güneş ışığı tabii,
burada devreye giriyor.
02:31
And vitaminvitamin D has had a great dealanlaştık mı of pressbasın,
53
135264
2320
D vitamini basında büyük
bir yankı uyandırıyor
02:33
and a lot of people get concernedilgili about it.
54
137584
2002
ve birçok insan bununla ilgili endişede.
02:35
And we need vitaminvitamin D. It's now a requirementgereklilik that childrençocuklar have a certainbelli amounttutar.
55
139586
3992
D vitaminine bizim de
çocukların da ihtiyacı var.
02:39
My grandmotherbüyükanne grewbüyüdü up in GlasgowGlasgow,
56
143578
2232
Büyükannem Glasgow'da büyüdü,
02:41
back in the 1920s and '30s when ricketsraşitizm was a realgerçek problemsorun
57
145810
3586
1920'lerin sonlarında ve 30'larda,
raşitizmin ciddi bir problem olduğu
02:45
and codCOD liverkaraciğer oilsıvı yağ was broughtgetirdi in.
58
149396
2198
ve balık yağının satıldığı zamanlarda.
02:47
And that really preventedönlenmiş the ricketsraşitizm that used to be commonortak in this cityŞehir.
59
151594
3944
Bu şehirde eskiden yaygın olan
hastalık gerçekten önlendi.
02:51
And I as a childçocuk was fedfederasyon codCOD liverkaraciğer oilsıvı yağ by my grandmotherbüyükanne.
60
155538
3920
Bir çocuk olarak büyükannem
tarafından balık yağıyla beslendim.
02:55
I distinctlybelirgin -- nobodykimse forgetsunutur codCOD liverkaraciğer oilsıvı yağ.
61
159458
3024
Ben başta olmak üzere--
kimse balık yağını unutamaz.
02:58
But an associationbirleşme: The higherdaha yüksek people'sinsanların bloodkan levelsseviyeleri of vitaminvitamin D are,
62
162482
4782
Ama bir kuruluş ;"İnsan kanındaki
D vitamini oranı ne kadar fazlaysa ;
03:03
the lessaz heartkalp diseasehastalık they have, the lessaz cancerkanser.
63
167264
3327
kalp hastalığına, kansere
o kadar az yakalanılır." dedi.
03:06
There seemsgörünüyor to be a lot of dataveri suggestingdüşündüren that vitaminvitamin D is very good for you.
64
170591
3842
Birçok veri D vitamininin
sizin için çok iyi olduğunu söylüyor.
03:10
And it is, to preventönlemek ricketsraşitizm and so on.
65
174433
2294
Raşitizmi önlemek için ve benzeri.
03:12
But if you give people vitaminvitamin D supplementstakviyeleri,
66
176727
2720
Fakat insanlara D vitamini
takviyesi yaptığınızda
03:15
you don't changedeğişiklik that highyüksek rateoran of heartkalp diseasehastalık.
67
179447
3432
yüksek orandaki kalp hastalığını
değiştiremiyorsunuz.
03:18
And the evidencekanıt for it preventingönlenmesi cancerskanserler is not yethenüz great.
68
182879
3728
Kanseri önlemede iyi olmadığının kanıtı.
03:22
So what I'm going to suggestönermek is that vitaminvitamin D is not the only storyÖykü in townkasaba.
69
186607
4857
D vitamininin sadece bir şehir
efsanesi olmadığını düşünüyorum.
03:27
It's not the only reasonneden preventingönlenmesi heartkalp diseasehastalık.
70
191464
3311
Tek sebebi kalp hastalığını önleme değil.
03:30
HighYüksek vitaminvitamin D levelsseviyeleri, I think, are a markerMarker for sunlightGüneş ışığı exposurePozlama,
71
194775
4369
Yüksek D vitamini oranı, bence, güneş
ışığına maruz kalmanın göstergesidir,
03:35
and sunlightGüneş ışığı exposurePozlama, in methodsyöntemleri I'm going to showgöstermek,
72
199144
3215
güneş ışığına maruz kalma durumunu,
size metodlarda göstereceğim,
03:38
is good for heartkalp diseasehastalık.
73
202359
2439
kalp hastalığına iyi geliyor.
03:40
AnywayYine de, I camegeldi back from AustraliaAvustralya,
74
204798
1961
Neyse, Avustralya'ya geri döndüm,
03:42
and despiterağmen the obviousaçık risksriskler to my healthsağlık, I movedtaşındı to AberdeenAberdeen.
75
206759
3496
sağlığım için apaçık risklere
rağmen, Aberdeen'e geldim.
03:46
(LaughterKahkaha)
76
210255
2552
(Gülüşmeler)
03:48
Now, in AberdeenAberdeen, I startedbaşladı my dermatologyDermatoloji trainingEğitim.
77
212807
3151
Aberdeen'de dermatoloji
eğitimime başladım.
03:51
But I alsoAyrıca becameoldu interestedilgili in researchAraştırma,
78
215958
1945
Ama ayrıca araştırmaya da ilgi duydum.
03:53
and in particularbelirli I becameoldu interestedilgili in this substancemadde, nitricNitrik oxideoksit.
79
217903
3175
Özellikle şu madde ilgimi çekti,
nitrik oksit.
03:56
Now these threeüç guys up here,
80
221078
1376
Hemen şuradaki üç adam:
03:58
FurchgottFurchgott, IgnarroIgnarro and MuradMurad,
81
222454
1570
Furchgott, Ignarro ve Murad,
03:59
wonwon the NobelNobel PrizeÖdülü for medicinetıp back in 1998.
82
224024
3262
1998'in sonlarında
Nobel Ödülü'nü kazandılar.
04:03
And they were the first people to describetanımlamak
83
227286
2143
Onlar bu yeni kimyasal transmitteri
04:05
this newyeni chemicalkimyasal transmitterverici, nitricNitrik oxideoksit.
84
229429
3345
nitrik oksidi, tanımlayan ilk insanlar.
04:08
What nitricNitrik oxideoksit does is it dilatesgenişletir bloodkan vesselsgemiler,
85
232774
3025
Nitrik oksit kan damarlarını genişletir,
04:11
so it lowersdüşürür your bloodkan pressurebasınç.
86
235799
1871
böylece kan basıncını düşürür.
04:13
It alsoAyrıca dilatesgenişletir the coronarykoroner arteriesarterler, so it stopsdurak anginaangina.
87
237670
4167
Aynı zamanda koroner atar damarları da
genişletir, anjini önler.
04:17
And what was remarkabledikkat çekici about it
88
241837
1386
Ve ilginç olan şu,
04:19
was in the pastgeçmiş when we think of chemicalkimyasal messengerspeygamberler withiniçinde the bodyvücut,
89
243223
4071
geçmişte kimyasal mesajcılar dediğimizde
04:23
we thought of complicatedkarmaşık things like estrogenestrojen and insulinensülin,
90
247294
3170
kapsamlı şeyler düşünürdük;
östrojen, insülin gibi
04:26
or nervesinir transmissiontransmisyon.
91
250464
1470
ya da sinir sitemi.
04:27
Very complexkarmaşık processessüreçler with very complexkarmaşık chemicalskimyasallar
92
251934
3295
Çok karmaşık reseptörlere bağlanan
04:31
that fituygun into very complexkarmaşık receptorsreseptörleri.
93
255229
2288
çok karmaşık kimyasallarla
çok karmaşık süreçler.
04:33
And here'sburada this incrediblyinanılmaz simplebasit moleculemolekül,
94
257517
2361
Ve bu inanılmaz basit molekül,
04:35
a nitrogenazot and an oxygenoksijen that are stucksıkışmış togetherbirlikte,
95
259878
3338
bir azot ve bir oksijen,
birbirine yapışmış,
04:39
and yethenüz these are hugelyderece importantönemli for [unclearbelirsiz] our lowdüşük bloodkan pressurebasınç,
96
263216
4630
ancak bunlar düşük kan basıncımız
için muazzam önemli,
04:43
for neurotransmissionneurotransmission, for manyçok, manyçok things,
97
267846
2606
nörotransmisyon için ve
çok fazla şey için,
04:46
but particularlyözellikle cardiovascularkardiyovasküler healthsağlık.
98
270452
3402
ama özellikle kardiyovasküler sağlık için.
04:49
And I startedbaşladı doing researchAraştırma, and we foundbulunan, very excitinglyheyecan verici,
99
273854
3302
Ve büyük bir heyecanla,
araştırma yapmaya başladım,
04:53
that the skincilt producesüretir nitricNitrik oxideoksit.
100
277156
2610
derinin nitrik oksit ürettiğini bulduk.
04:55
So it's not just in the cardiovascularkardiyovasküler systemsistem it arisesortaya çıkan.
101
279766
2897
Yani sadece kardiyovasküler
sistemde artmıyor.
04:58
It arisesortaya çıkan in the skincilt.
102
282663
1867
Deride de artıyor.
05:00
Well, havingsahip olan foundbulunan that and publishedyayınlanan that,
103
284530
1866
Pekâlâ, bunu bulduk, yayınladık,
05:02
I thought, well, what's it doing?
104
286396
2056
düşündüm ki, bu ne yapıyor?
05:04
How do you have lowdüşük bloodkan pressurebasınç in your skincilt?
105
288452
1480
Deride nasıl düşük kan basıncı olacak?
05:05
It's not the heartkalp. What do you do?
106
289932
2091
Kalp değil ki? Ne yapacaksınız?
05:07
So I wentgitti off to the StatesBirleşik, as manyçok people do if they're going to do researchAraştırma,
107
292023
4071
Araştırma yapacak çoğu insan gibi,
Amerika'ya gittim.
05:11
and I spentharcanmış a fewaz yearsyıl in PittsburghPittsburgh. This is PittsburghPittsburgh.
108
296094
3737
Pittsburgh'da birkaç sene geçirdim.
Burası Pittsburgh.
05:15
And I was interestedilgili in these really complexkarmaşık systemssistemler.
109
299831
2613
Bu kompleks sistemi merak ediyordum.
05:18
We thought that maybe nitricNitrik oxideoksit affectedetkilenmiş cellhücre deathölüm,
110
302444
4041
Düşündük ki, belki nitrik oksit
hücre ölümüne etki ediyordu,
05:22
and how cellshücreler survivehayatta kalmak, and theironların resistancedirenç to other things.
111
306485
2480
hücrenin hayatta kalmasını ve diğer
şeylere karşı dayanıklılıklarını.
05:24
And I first off startedbaşladı work in cellhücre culturekültür, growingbüyüyen cellshücreler,
112
308965
3367
İlk olarak hücre kültürü üzerinde
çalışmaya başladım, hücreleri büyüttüm.
05:28
and then I was usingkullanma knockoutnakavt mousefare modelsmodeller --
113
312332
2120
Sonra kıyaslamalı
fare modelleri kullandım,
05:30
micefareler that couldn'tcould make the genegen.
114
314452
1737
gen üretemeyen fareleri.
05:32
We workedişlenmiş out a mechanismmekanizma, whichhangi -- NO was helpingyardım ediyor cellshücreler survivehayatta kalmak.
115
316189
4410
Hücrenin hayatta kalmasına NO'nun
yardım etmesi üzerine çalıştık.
05:36
And I then movedtaşındı back to EdinburghEdinburgh.
116
320599
3821
Sonra Edinburgh'a geri döndüm.
05:40
And in EdinburghEdinburgh, the experimentaldeneysel animalhayvan we use is the medicaltıbbi studentÖğrenci.
117
324420
2782
Edinburgh'da kullandığımız
deney hayvanı tıp öğrencileriydi.
05:43
It's a speciesTürler closekapat to humaninsan,
118
327202
2058
İnsana yakın bir tür,
05:45
with severalbirkaç advantagesavantajları over micefareler:
119
329260
1902
farelere oranla birkaç avantajı var:
05:47
They're freeücretsiz, you don't shavetıraş them, they feedbesleme themselveskendilerini,
120
331162
3456
Bedavalar, onları tıraş etmezsiniz,
kendileri beslenebilirler
05:50
and nobodykimse picketsgözcüleri your officeofis sayingsöz,
121
334618
2120
ve kimse ofisinize protesto için gelmez.
05:52
"SaveKaydet the lablaboratuvar medicaltıbbi studentÖğrenci."
122
336738
2400
"Laboratuvar tıp öğrencilerini
koruyun." diye
05:55
So they're really an idealideal modelmodel.
123
339138
3263
Bu yüzden gerçekten ideal modeller.
05:58
But what we foundbulunan
124
342401
1961
Ama şunu bulduk ki insanda,
06:00
was that we couldn'tcould reproduceçoğaltmak in man the dataveri we had showngösterilen in micefareler.
125
344362
4617
farelerden elde ettiğimiz verileri
üretemiyorduk.
06:04
It seemedgibiydi we couldn'tcould turndönüş off the productionüretim
126
348979
3240
Sanki, insan derisinde
06:08
of nitricNitrik oxideoksit in the skincilt of humansinsanlar.
127
352219
3080
nitrik oksit üretimini baskılayamıyorduk.
06:11
We put on creamskremler that blockedbloke edilmiş the enzymeenzim that madeyapılmış it,
128
355299
2792
Enzimlerin çalışmasını engelleyen
06:13
we injectedenjekte things. We couldn'tcould turndönüş off the nitricNitrik oxideoksit.
129
358091
4384
kremler sürdük, bazı şeyler enjekte ettik.
Nitrik oksidi durduramıyorduk.
06:18
And the reasonneden for this, it turneddönük out, after two or threeüç years'yıl work,
130
362475
3264
Ve bunun sebebi, gün yüzüne çıktı,
iki ya da üç yıllık çalışma ardından,
06:21
was that in the skincilt we have hugeKocaman storesdepolar
131
365739
4048
derimizde bulunan devasa depo
nitrik oksit değildi.
06:25
not of nitricNitrik oxideoksit, because nitricNitrik oxideoksit is a gasgaz,
132
369787
3088
Çünkü nitrik oksit gazdı
06:28
and it's releasedyayınlandı -- (PoofPuf!) -- and in a fewaz secondssaniye it's away,
133
372875
3152
ve uçar giderdi --(Poof!) --
Birkaç saniyede uzaklaşırdı
06:31
but it can be turneddönük into these formsformlar of nitricNitrik oxideoksit --
134
376027
3224
ama nitrik oksidin şu
formlarına dönüşebiliyordu
06:35
nitratenitrat, NO3; nitritenitrit, NO2; nitrosothiolsnitrosothiols.
135
379251
3632
... nitrat, NO3; nitrit,
NO2; nitrosotioller.
06:38
And these are more stablekararlı,
136
382883
1416
Bunlar daha kararlıdır.
06:40
and your skincilt has got really largegeniş storesdepolar of NO.
137
384299
4160
Deriniz gerçekten büyük bir NO deposudur.
06:44
And we then thought to ourselveskendimizi, with those bigbüyük storesdepolar,
138
388459
2825
Sonra kendi kendimize düşündük,
bu büyük depolarla ilgili.
06:47
I wondermerak etmek if sunlightGüneş ışığı mightbelki activateetkinleştirmek those storesdepolar
139
391284
3311
Güneş ışığının bu depoları
aktive edip edemeyeceğini
06:50
and releaseserbest bırakmak them from the skincilt,
140
394595
1744
ve derinin bu depoları
bırakıp bırakmayacağını merak ettim
06:52
where the storesdepolar are about 10 timeszamanlar as bigbüyük as what's in the circulationdolaşım.
141
396339
3392
ki depolar deride sirkülasyonda
olduğundan 10 kat daha büyüktü.
06:55
Could the sunGüneş activateetkinleştirmek those storesdepolar into the circulationdolaşım,
142
399731
2840
Güneş kan dolaşımındaki
bu depoları aktive edebilir miydi?
06:58
and there in the circulationdolaşım do its good things for your cardiovascularkardiyovasküler systemsistem?
143
402571
5240
Dolaşımdayken kardiyovasküler sistem için
faydalı olabilir miydi?
07:03
Well, I'm an experimentaldeneysel dermatologistdermatolog,
144
407811
2528
Ben deneyler yapan bir dermatoloğum,
07:06
so what we did was we thought
145
410339
1305
düşündüğümüzü yaptık,
07:07
we'devlenmek have to exposemaruz bırakmak our experimentaldeneysel animalshayvanlar to sunlightGüneş ışığı.
146
411644
3527
deney hayvanlarını güneş ışığına
maruz bırakmak zorundaydık.
07:11
And so what we did was we tookaldı a bunchDemet of volunteersgönüllüler
147
415171
4080
Yaptığımız şey bir grup gönüllüyü alıp
07:15
and we exposedmaruz them to ultravioletmorötesi lightışık.
148
419251
2698
onları ultraviyole ışığa
maruz bırakmaktı.
07:17
So these are kindtür of sunlampsSunlamps.
149
421949
1729
Bu bir çeşit güneş ışığıdır.
07:19
Now, what we were carefuldikkatli to do was,
150
423678
2696
Şimdi dikkat edeceğimiz şey,
07:22
vitaminvitamin D is madeyapılmış by ultravioletmorötesi B raysışınları
151
426374
2960
D vitaminleri ultraviyole B
ışınları tarafından üretilir
07:25
and we wanted to separateayrı our storyÖykü from the vitaminvitamin D storyÖykü.
152
429334
3976
ve biz meselemizi, D vitamini meselesinden
ayrı tutmak istiyorduk.
07:29
So we used ultravioletmorötesi A, whichhangi doesn't make vitaminvitamin D.
153
433310
3847
Bu yüzden D vitamini üretmeyen
ultraviyole A ışınları kullandık.
07:33
When we put people underaltında a lamplamba
154
437157
2281
İnsanları lambanın altında tuttuğumuzda,
07:35
for the equivalenteşdeğer of about 30 minutesdakika of sunshinegüneş ışığı in summeryaz in EdinburghEdinburgh,
155
439438
5076
yazın Edinburgh'daki 30 dakikalık
güneş ışığına eşdeğer bir süre
07:40
what we producedüretilmiş was, we producedüretilmiş a riseyükselmek
156
444514
2540
elde ettiğimiz,
07:42
in circulatingdolaşan nitricNitrik oxideoksit.
157
447054
1992
dolaşımdaki nitrik oksitte bir artıştı.
07:44
So we put patientshastalar with these subjectskonular underaltında the UVUV,
158
449046
2848
Bununla bağlantılı olarak
07:47
and theironların NO levelsseviyeleri do go up,
159
451894
2416
hastaları UV altına koyduk,
NO seviyeleri artış yaptı
07:50
and theironların bloodkan pressurebasınç goesgider down.
160
454310
2136
ve kan basınçları düştü.
07:52
Not by much, as an individualbireysel levelseviye,
161
456446
2377
Bireysel seviyede pek değil,
07:54
but enoughyeterli at a populationnüfus levelseviye
162
458823
2367
fakat tüm popülasyonun
07:57
to shiftvardiya the ratesoranları of heartkalp diseasehastalık in a wholebütün populationnüfus.
163
461190
3720
kalp hastalıkları oranını değiştirmek için
popülasyon seviyesinde yeterli.
08:00
And when we shoneparlıyordu UVUV at them,
164
464910
2424
Onlara UV ışınları saçtığımızda
08:03
or when we warmedısındı them up to the sameaynı levelseviye as the lampslambalar,
165
467334
3662
ya da onları lambayla
eşit düzeyde ısıttığımızda,
08:06
but didn't actuallyaslında let the raysışınları hitvurmak the skincilt, this didn't happenolmak.
166
470996
3262
ama ışınların deriye vurmasına
izin vermedik, aynısı olmadı.
08:10
So this seemsgörünüyor to be a featureözellik of ultravioletmorötesi raysışınları hittingisabet the skincilt.
167
474258
3864
Bu, ultraviyole ışınların cilde
vurmasının bir özelliği gibi görünüyor.
08:14
Now, we're still collectingtoplama dataveri.
168
478122
1824
Şimdi, hâlâ veri topluyoruz.
08:15
A fewaz good things here:
169
479946
1448
Burada bazı güzel şeyler var.
08:17
This appearedortaya çıktı to be more markedişaretlenmiş in olderdaha eski people.
170
481394
3147
Yaşlı insanlarda daha belirgin gözleniyor.
08:20
I'm not sure exactlykesinlikle how much.
171
484541
1613
Ne kadar yaşlı olduklarından
tam olarak emin değilim.
08:22
One of the subjectskonular here was my mother-in-lawkaynana,
172
486154
1773
Buradaki deneklerimden biri
kayınvalidem
08:23
and clearlyAçıkça I do not know her ageyaş.
173
487927
2952
ve yaşını tam olarak bilmiyorum.
08:26
But certainlykesinlikle in people olderdaha eski than my wifekadın eş,
174
490879
3432
Ama kesinlikle eşimden yaşlılar.
08:30
this appearsbelirir to be a more markedişaretlenmiş effectEfekt.
175
494311
3133
Daha belirgin etkiler görünüyor.
08:33
And the other thing I should mentionsöz etmek
176
497444
1251
Ve bahsetmem gereken diğer şey,
08:34
was there was no changedeğişiklik in vitaminvitamin D.
177
498695
2056
D vitamininde bir değişim yoktu.
08:36
This is separateayrı from vitaminvitamin D.
178
500751
2120
Bu olay D vitamininden ayrıydı.
08:38
So vitaminvitamin D is good for you -- it stopsdurak ricketsraşitizm,
179
502871
1536
Evet D vitamini iyidir, raşitizmi önler.
08:40
it preventsengeller calciumkalsiyum metabolismmetabolizma, importantönemli stuffşey.
180
504407
2240
Kalsiyum metabolizmasını
önler, önemli şeyler.
08:42
But this is a separateayrı mechanismmekanizma from vitaminvitamin D.
181
506647
3032
Fakat bu D vitamininden
farklı bir mekanizma.
08:45
Now, one of the problemssorunlar with looking at bloodkan pressurebasınç
182
509679
2576
Şimdi, kan basıncında
gördüğümüz bir problem,
08:48
is your bodyvücut does everything it can
183
512255
1552
kan basıncını sabit tutabilmek için
08:49
to keep your bloodkan pressurebasınç at the sameaynı placeyer.
184
513807
1583
vücudunuz yapabileceği her şeyi yapar.
08:51
If your legbacak is choppeddoğranmış off and you losekaybetmek bloodkan,
185
515390
1649
Eğer bacağınız kesilmişse
ve kan kaybetmişseniz,
08:52
your bodyvücut will clampkelepçe down, increaseartırmak the heartkalp rateoran,
186
517039
2905
vücudunuz tedbirli davranır,
kalp atış hızınız artar,
08:55
do everything it can to keep your bloodkan pressurebasınç up.
187
519944
2224
kan basıncını yüksek tutabilmek için
yapabileceği her şeyi yapar.
08:58
That is an absolutelykesinlikle fundamentaltemel physiologicalfizyolojik principleprensip.
188
522168
2976
Bu tamamen temel fizyolojik bir ilke.
09:01
So what we'vebiz ettik nextSonraki donetamam
189
525144
1807
Bir sonraki adımımız
09:02
is we'vebiz ettik movedtaşındı on to looking at bloodkan vesseldamar dilatationDilatasyon.
190
526951
3656
kan damarlarının genişlemesine
bakarak devam etmekti.
09:06
So we'vebiz ettik measuredölçülü -- this is again,
191
530607
1497
Ölçüm yaptık, tekrardan dikkat,
09:08
noticeihbar no tailkuyruk and hairlesstüysüz, this is a medicaltıbbi studentÖğrenci.
192
532104
5328
kuyruk yok, tüy yok, bu bir tıp öğrencisi.
09:13
In the armkol, you can measureölçmek bloodkan flowakış in the armkol
193
537432
2618
Bir miktar kan içine akarken
koldaki şişme sayısına göre,
09:15
by how much it swellsşişer up as some bloodkan flowsakar into it.
194
540050
3232
kolundan, kanı ölçebilirsiniz.
09:19
And what we'vebiz ettik showngösterilen is that doing a shamSham irradiationIşınlama --
195
543282
3475
Gösterdiğimiz sahte bir ışınlama,
09:22
this is the thickkalın linehat here --
196
546757
1469
buradaki kalın çizgi
09:24
this is shiningparlıyor UVUV on the armkol so it warmsısıtır up
197
548226
2400
bu kolda ışıldayan UV, bu yüzden ısınıyor,
09:26
but keepingkoruma it coveredkapalı so the raysışınları don't hitvurmak the skincilt.
198
550626
2824
fakat kapalı tutulduğu için
ışınlar cilde vurmuyor.
09:29
There is no changedeğişiklik in bloodkan flowakış, in dilatationDilatasyon of the bloodkan vesselsgemiler.
199
553450
3912
Kan akışında, kan damarlarının
genişlemesinde değişme yok.
09:33
But the activeaktif irradiationIşınlama,
200
557362
1849
Ama aktif ışınlamada,
09:35
duringsırasında the UVUV and for an hoursaat after it,
201
559211
3352
UV saçımı boyunca, bir saat sonrasında,
09:38
there is dilationdilatasyon of the bloodkan vesselsgemiler.
202
562563
2097
kan damarlarında genişleme saptandı.
09:40
This is the mechanismmekanizma by whichhangi you loweralt bloodkan pressurebasınç,
203
564660
2600
Bu kan basıncını düşürerek,
09:43
by whichhangi you dilatedilate the coronarykoroner arteriesarterler alsoAyrıca,
204
567260
2376
koroner arterleri genişleterek
09:45
to let the bloodkan be suppliedverilen with the heartkalp.
205
569636
1711
kanın kalp tarafından sağlanmasına
izin veren mekanizma.
09:47
So here, furtherayrıca dataveri that ultravioletmorötesi -- that's sunlightGüneş ışığı --
206
571347
4393
Burada, güneş ışığı olan
ultraviyole hakkında daha fazla veri.
09:51
has benefitsfaydaları on the bloodkan flowakış and the cardiovascularkardiyovasküler systemsistem.
207
575740
4879
Kan akışı ve kardiyovasküler
sistem üzerinde faydaları var.
09:56
So we thought we'devlenmek just kindtür of modelmodel --
208
580619
2343
Böylece bir modelimiz olduğunu düşündük.
09:58
DifferentFarklı amountsmiktarlar of UVUV hitvurmak differentfarklı partsparçalar of the EarthDünya at differentfarklı timeszamanlar of yearyıl,
209
582962
6249
Yılın farklı zamanlarında, farklı miktarda
UV dünyanın farklı kısımlarına çarpar,
10:05
so you can actuallyaslında work out those storesdepolar of nitricNitrik oxideoksit --
210
589211
4024
bu yüzden nitrik oksidin
depoları üzerinde çalışabilirsiniz.
10:09
the nitratesnitrat, nitritesnitrites, nitrosothiolsnitrosothiols in the skincilt --
211
593235
2256
Derideki nitratlar, nitritler,
nitrosotioller,
10:11
cleaveayırmak to releaseserbest bırakmak NO.
212
595491
2872
NO açığa çıkarmak için ikiye ayrılırlar.
10:14
DifferentFarklı wavelengthsdalga boyları of lightışık have differentfarklı activitiesfaaliyetler of doing that.
213
598363
3825
Işığın farklı dalga boyları
bu işte farklı etkilere sahiptir.
10:18
So you can look at the wavelengthsdalga boyları of lightışık that do that.
214
602188
2079
Bunu yapan ışığın
dalga boylarını görebilirsiniz.
10:20
And you can look -- So, if you livecanlı on the equatorEkvator, the sunGüneş comesgeliyor straightDüz overheadek yük,
215
604267
3985
Bakabilirsiniz, eğer ekvatorda
yaşıyorsanız, güneş direkt tepenize gelir,
10:24
it comesgeliyor throughvasitasiyla a very thinince bitbit of atmosphereatmosfer.
216
608252
1816
çok ince bir atmosfer boyunca gelir.
10:25
In winterkış or summeryaz, it's the sameaynı amounttutar of lightışık.
217
610068
2439
Kış veya yaz, ışık aynı miktardadır.
10:28
If you livecanlı up here, in summeryaz
218
612507
2513
Burada yaşıyorsanız eğer, yazın
10:30
the sunGüneş is cominggelecek fairlyoldukça directlydirekt olarak down,
219
615020
2656
güneş doğrudan aşağı gelir.
10:33
but in winterkış it's cominggelecek throughvasitasiyla a hugeKocaman amounttutar of atmosphereatmosfer,
220
617676
3307
Fakat kışın çok miktarda ışın
atmosfer boyunca yol alır
10:36
and much of the ultravioletmorötesi is weededayıklayacaktır out,
221
620983
3221
ve çok miktarda
ultraviyole ışık ayıklanır
10:40
and the rangemenzil of wavelengthsdalga boyları that hitvurmak the EarthDünya
222
624204
2352
ve dünyaya çarpan dalga boylarının çeşidi
10:42
are differentfarklı from summeryaz to winterkış.
223
626556
2328
yazdan kışa farklılık gösterir.
10:44
So what you can do is you can multiplyçarpmak those dataveri
224
628884
1942
Yapabileceğiniz şey;
verileri çoğaltabilirsiniz,
10:46
by the NO that's releasedyayınlandı
225
630826
1993
serbest bırakılan bu NO hakkındaki
10:48
and you can calculatehesaplamak how much nitricNitrik oxideoksit
226
632819
3184
ve deriden kan dolaşıma
ne kadar nitrik oksidin geçtiğini
10:51
would be releasedyayınlandı from the skincilt into the circulationdolaşım.
227
636003
3169
hesaplayabilirsiniz.
10:55
Now, if you're on the equatorEkvator here --
228
639172
2000
Ve, eğer burada Ekvator'daysanız --
10:57
that's these two lineshatlar here, the redkırmızı linehat and the purplemor linehat --
229
641172
3427
bu iki çizgi, kırmızı ve mor.
11:00
the amounttutar of nitricNitrik oxideoksit that's releasedyayınlandı is the areaalan underaltında the curveeğri,
230
644599
4397
Eğrinin altındaki alan
serbest kalan NO miktarı,
11:04
it's the areaalan in this spaceuzay here.
231
648996
2031
bu aralıktaki alandadır.
11:06
So if you're on the equatorEkvator, DecemberAralık or JuneHaziran,
232
651027
2697
Ekvator'daysanız, Aralık veya
Haziran ayında,
11:09
you've got masseskitleler of NO beingolmak releasedyayınlandı from the skincilt.
233
653724
3256
yığınlarca NO deriden ayrılır.
11:12
So VenturaVentura is in southerngüney CaliforniaCalifornia.
234
656980
2464
Ventura, Güney Kaliforniya'dadır.
11:15
In summeryaz, you mightbelki as well be at the equatorEkvator.
235
659444
2216
Yazın, Ekvator'da da olabilirsiniz.
11:17
It's great. Lots of NO is releasedyayınlandı.
236
661660
2056
Bu muhteşem. Birçok NO serbest kalır.
11:19
VenturaVentura mid-winterKış ortasında, well, there's still a decentiyi amounttutar.
237
663716
3943
Ventura'da kış ortasında,
yine uygun miktardadır.
11:23
EdinburghEdinburgh in summeryaz, the areaalan beneathaltında the curveeğri is prettygüzel good,
238
667659
3961
Yazın Edinburgh'da
eğrinin altındaki alan oldukça iyidir.
11:27
but EdinburghEdinburgh in winterkış, the amounttutar of NO that can be releasedyayınlandı
239
671620
4215
Ama Edinburgh'da kışın
serbest kalabilen NO miktarı
11:31
is nextSonraki to nothing, tinyminik amountsmiktarlar.
240
675835
3858
yok gibi, çok az miktarda.
11:35
So what do we think?
241
679693
1805
Öyleyse, ne düşünüyoruz?
11:37
We're still workingçalışma at this storyÖykü,
242
681498
1592
Hâlâ bu olay üzerinde çalışıyoruz,
11:38
we're still developinggelişen it, we're still expandinggenişleyen it.
243
683090
1912
hâlâ geliştiriyoruz, genişletiyoruz.
11:40
We think it's very importantönemli.
244
685002
1648
Çok önemli olduğunu düşünüyoruz.

11:42
We think it probablymuhtemelen accountshesapları for a lot of the north-southKuzey Güney healthsağlık dividebölmek withiniçinde Britainİngiltere,
245
686650
3593
Britanya'daki kuzey ve güney sağlığı
arasındaki birçok farklılığın olası
11:46
It's of relevanceilgi to us.
246
690243
1631
açıklaması olduğunu düşünüyoruz.
Bu bizimle alakalı.
11:47
We think that the skincilt --
247
691874
1688
Cildi düşünüyoruz.
11:49
well, we know that the skincilt has got very largegeniş storesdepolar
248
693562
2888
Cildin değişik formlarda olmak üzere
geniş nitrik oksit depoları
11:52
of nitricNitrik oxideoksit as these variousçeşitli other formsformlar.
249
696450
2224
barındırdığını biliyoruz.
11:54
We suspectşüpheli a lot of these come from dietdiyet,
250
698674
1873
Bunların çoğunun yeme alışkanlığından
geldiğini düşünüyoruz,
11:56
greenyeşil leafyyapraklı vegetablessebzeler, beetrootpancar, lettucemarul
251
700547
2271
yeşil yapraklı sebzeler,
pancar kökü, marul
11:58
has a lot of these nitricNitrik oxidesoksitler that we think go to the skincilt.
252
702818
3320
deriye gittiğini düşündüğümüz
birçok nitrik oksit barındırıyor.
12:02
We think they're then storeddepolanan in the skincilt,
253
706138
2144
Bunların sonradan deride depolandığını
12:04
and we think the sunlightGüneş ışığı releasesbültenleri this
254
708282
2400
ve güneş ışığının onların salınımını
12:06
where it has generallygenellikle beneficialfaydalı effectsetkileri.
255
710682
2633
sağladığını ve faydalı etkileri
olduğunu düşünüyoruz.
12:09
And this is ongoingdevam eden work, but dermatologistsDermatologlar --
256
713315
2479
Bu devam eden bir çalışma
ama dermatologlar --
12:11
I mean, I'm a dermatologistdermatolog.
257
715794
1720
Yani, ben bir dermatoloğum.
12:13
My day job is sayingsöz to people, "You've got skincilt cancerkanser,
258
717514
2528
Benim günlük işim insanlara
şunları söylemek, "Cilt kanserisiniz,
12:15
it's causedneden oldu by sunlightGüneş ışığı, don't go in the sunGüneş."
259
720042
1880
buna güneş sebep olur,
güneşe çıkmayın."
12:17
I actuallyaslında think a faruzak more importantönemli messagemesaj
260
721922
2736
Aslında çok daha önemli bir mesaj;
12:20
is that there are benefitsfaydaları as well as risksriskler to sunlightGüneş ışığı.
261
724658
3424
güneş ışığının riskleri kadar
yararları olduğudur.
12:23
Yes, sunlightGüneş ışığı is the majormajör alterablealterable riskrisk factorfaktör for skincilt cancerkanser,
262
728082
5753
Evet, güneş ışığı, cilt kanserini
değiştirebilen başlıca risk faktörüdür,
12:29
but deathsölümler from heartkalp diseasehastalık are a hundredyüz timeszamanlar higherdaha yüksek
263
733835
2871
fakat kalp hastalığı ölümleri,
cilt kanseri ölümlerinden
12:32
than deathsölümler from skincilt cancerkanser.
264
736706
1952
100 kat daha fazladır.
12:34
And I think that we need to be more awarefarkında of,
265
738658
2649
Daha dikkatli olmamızı
ve fayda-zarar dengesini
12:37
and we need to find the risk-benefitrisk-fayda ratiooranı.
266
741307
2079
bulmamız gerektiğini düşünüyorum.
12:39
How much sunlightGüneş ışığı is safekasa,
267
743386
1472
Ne kadar güneş ışığı güvenli
12:40
and how can we finessepara cezası this besten iyi for our generalgenel healthsağlık?
268
744858
4200
ve genel sağlığımız için
en iyisini bulmayı nasıl becerebiliriz?
12:44
So, thank you very much indeedaslında.
269
749058
2180
Gerçekten çok teşekkür ederim.
12:47
(ApplauseAlkış)
270
751238
6897
(Alkış)
Translated by Nihal Aksakal
Reviewed by Figen Ergürbüz

▲Back to top

ABOUT THE SPEAKER
Richard Weller - Dermatologist
Dermatologist Richard Weller wants to know: Why are Scots so sick?

Why you should listen

Edinburgh-native Richard Weller was studying medicine in Australia when something suddenly struck him as odd: Why are the Scots so sick? Australians suffer from heart disease at one-third the rate that Britons do, with lower death rates from heart attacks and heart failure, and fewer strokes overall. When Weller looked into it, this wasn't unique to Australia and England: In fact, there are wide gaps in mortality even within the UK, a gradient which maps roughly ... geographically? A five-degree change in latitude -- between London and Edinburg, for example -- shows a nearly 20 percent higher rate of mortality. Weller and his team have been working ever since to crack this mysterious gap, and most recently their research shows it may be related to exposure to sunlight. Nitric oxide (NO), a chemical transmitter produced by the skin and stored in great reserves, is released by exposure to UV rays, and this in turn is very important to cardiovascular health.

Weller is a senior lecturer in Dermatology at the University of Edinburgh. His two areas of study are the role of NO in human skin physiology and the role of skin barrier function deficiencies in atopic disease.

More profile about the speaker
Richard Weller | Speaker | TED.com